Yüksek kalorisi yüzünden bir tereddüt yaşatsa da tatlı sevenleri durduramayan cevizli kadayıf tatlısı nasıl yapılır? Tarihi çok eskilere dayanan ve Türk mutfağının vazgeçilmez tatlılarından ağzınızı sulandıracak kadayıf tatlısı tarifi haberimizde…

Kadayıf hem ülkemizde hem de Ortadoğu’nun birçok yerinde tüketilen en sevilen tatlı malzemelerinden biri. Künefeden muhallebiye birçok tarifte kullanılabilen kadayıfla bugün biz geleneksel bir tel kadayıf tatlısı yaptık. Kadayıfların arasını biz Antep fıstığı ile tatlandırdık ancak siz cevizle de nefis bir tat yakalayabilirsiniz. Kadayıf pişirilerek soğuyunca dilimlenir ve şerbeti servis yapmadan yaklaşık 15 dakika önce sıcak olarak dökülürse gerçekten tel tel hamur olmayan lezzetli ve ılık bir tatlı elde edilmiş olur. Evde cevizli kadayıf tarifini mutlaka denemelisiniz. Peki ama tepside şerbetli kadayıf tatlısı nasıl yapılır? Kadayıf fırında kaç dakika pişirilir? Kadayıf ne kadar kızartılır ve tereyağı ne kadar eklenmelidir? Şerbet sıcak mı soğuk mu olmalı? Kadayıf tatlısı malzemeleri nelerdir? İşte merak edilen detaylar…

  • Özelikle yemekten sonraki çay saatlerinde tatlı ihtiyacı artınca kadayıf ilk akla gelen tatlılardandır.
  • Cevizli kadayıf, fıstıklı kadayıf, tel kadayıfı ve burma kadayıfı en çok tercih edilen türler arasındadır. 

KADAYIF TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

500 gram tel kadayıf
125 gram tereyağı
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz içi
2 çorba kaşığı pekmez

Üzeri için;

1 çorba kaşığı eritilmiş tereyağı

Şerbeti için;

1,5 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
1 çorba kaşığı limon suyu

YAPILIŞI

Oda sıcaklığındaki tereyağının yarısını pekmezle güzelce karıştırıp macun kıvamına getirin.

Bu macunu tepsinin tabanını kaplayacak şekilde her yere güzelce yayın.

Tereyağının kalanını eritin.

Kadayıfı tel tel ayırıp havalandırdıktan sonra üzerine eritilmiş tereyağını gezdirin.

Kadayıfın yarısını kenara alın. Diğer yarısını tepsiye yerleştirin.

Avucunuzun içiyle kadayıfların üzerine iyice bastırın ve tepsinin şeklini almalarını sağlayın.

Dövülmüş ceviz içini kadayıfların üzerine serpin.

Ayırdığınız kadayıfları da cevizlerin üzerine yerleştirip aynı şekilde elinizle bastırın.

Fırını 200 dereceye ayarlayıp önceden ısıtın.

1 çorba kaşığı tereyağını da eritip kadayıfların üzerine gezdirin.

Tepsiyi fırına verip üzerin kızarana kadar pişirin.

Üzeri kızarınca fırından çıkardığınız kadayıfı bir başka tepsi yardımıyla alt üst ederek yeniden fırına verin.

Kadayıfın altı da kızarırken şerbetini hazırlayın.

Şeker ve suyu tencerede karıştırıp 10 dakika kadar pişirin.

İçine limon suyunu ilave edip 5 dakika daha kaynatın.

Tatlınız fırından çıkınca şerbeti kepçeyle sıcak sıcak üzerine dökün.

Şerbeti çektikten sonra dilimleyip dilediğiniz gibi süsleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Osmanlı mutfağının en meşhur ve en leziz tariflerinden biri olan Zerde, rengini ve tadını iki özel baharattan alıyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın Şehzadeleri Bayezid ve Cihangir’in 1539’daki sünnet düğününde ikram edilen yemeklerin kaydedildiği defterde vezirlere verilen ziyafet için yapılmıştır. Safran ve zerdeçal ile yapılan hem şifalı hem de enfes olan zerde tatlısını pişirmek istiyorsanız tarifimizi deneyin.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Osmanlı saray mutfağının özel reçetelerinden biri olan zerde, o dönemlerde özel günlerde, kutlamalarda ya da düğünlerde pişirilen bir tariftir. Türk mutfağında İstanbul, Gaziantep, Balıkesir, Konya, Şanlıurfa Tekirdağ Edirne ve Karaman yörelerine ait geleneksel bir tatlı olan zerde, pirinçle su pişirilerek ve içine kızamık şekeri ve karanfil atılarak hazırlanır. Safranla renk ve koku verilen bir çeşit şekerli pirinç peltesidir. 15. yüzyıldan itibaren Osmanlılar döneminde kendini gösteren zerde tatlısına asıl rengini veren besin safran ve zerdeçaldır. Genellikle dışarıdakiler safran çok pahalı bir baharat olduğu için tamamı zerdeçaldan yapılır. Eski dönemlerde “Zerdesiz sünnet düğününe düğün denilmez” sözleriyle bilinen Zerde tatlısı, gerçek safran, hakiki bal, pirinç, kuş üzümü ve nar ile ikram edilmekteydi.  Peki evde zerde tatlısı nasıl yapılır?

  • Nişasta ilave edeceğimiz için nişastanın baskın tadını önlemek adına pirinci iyi yıkamak önemlidir. Zerdenin içine çok az safran eklemek gerekir.
     
  • Safran su ile birlikte kaynadığından daha iyi bir lezzet elde etmiş oluruz.
     
  • Badem ve ceviz lezzet katar. Sunum için de badem, ceviz ve taze nane kullanılabilir.

ZERDE TARİFİ:

MALZEMELER

1/2 su bardağı pirinç
6 su bardağı su
1,5 su bardağı toz şeker
2 yemek kaşığı nişasta
1 tutam safran
1 çay kaşığı zerdeçal
2/3 çay bardağı gül suyu
2 yemek kaşığı kuş üzümü
1 yemek kaşığı dolmalık fıstık

YAPILIŞI

Safranı bir gece önceden gül suyunun içerisinde ağzı kapaklı bir kabın içerisinde demleyin.

Pirinçleri bütün nişastası akana kadar iyice yıkayın.

Ardından pirinci su ve şeker ile beraber bir tencereye alın ve pirinçlerin fazla pişip lapalaşmasına izin vermeden pişirin.

Nişastayı 1 çay fincanı suda çözdürün, pişen pirinçlerin üzerine dökün ve karıştırın.

En son zerdeçal ve gül sulu safranı da ekleyip karıştırın.

5 dakika kadar kısık ateşte kaynatın. Sonrasında servis kaselerine alıp soğutun.

Soğuduktan sonra kuş üzümü ve dolmalık fıstıkla süsleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Keledoş, Van mutfağından geleneksel bir lezzet. Fakat Ağrı’da da severek tüketilen bir lezzet. Siz de evinizde bu yöresel tarifi deneyebilirsiniz. Özellikle kalabalık ailelerde pişirilen “keledoş” için yörede beslenen, henüz yaşını doldurmamış erkek veya hiç doğum yapmamış dişi koyunun kuşbaşı haline getirilmiş eti tercih ediliyor. Peki keledoş nasıl yapılır? Evde keledoş yapımı için pratik tarifi…

Keledoş, Türkiye’nin doğusunda bilinen, kimisine göre Ağrı, Bitlis, kimisine göre Van veya Muş yöresine ama genel anlamda Türkiye’nin yöresel adıyla Serhed-Behdînan Bölgelerine ait yöresel bir Kürt yemeğidir. Yapılışı bu yörelere göre değişmektedir. Acılı veya acısız olarak yapılan yemeğin ana ürünü buğdaydır. İpek Yolu güzergahında olması dolayısıyla tarih boyunca yolcuların konakladığı mekanlara ev sahipliği yapan Van, zengin mutfağıyla da ziyaretçileri cezbediyor. Kentin yemek kültürünü oluşturan en önemli değerlerden olan ve dağlarda toplanan otların kurutulmasıyla hazırlanan tescilli lezzet “keledoş”, yörede yapımı en zahmetli yemek olmasına rağmen özel günlerde sofralardan eksik olmuyor. Bunların yanında yemeğin yapımında krem renginde “koçbaşı” diye tabir edilen nohut, aşurelik buğday, çökeleğin güneşte kurutulmasıyla elde edilen kurut, dağlarda yetişen ak pancar, kuru soğan, sarımsak, yeşil mercimek, tereyağı, pul biber, yenibahar, karabiber ve kaya tuzu malzemeleri kullanılıyor.

  • Baklagillerin ayrı ayrı tencerelerde pişirildikten sonra kazanda karıştırılmasıyla yaklaşık bir saatte hazırlanan “keledoş”, sofraları süslüyor.
     
  • Kentin yemek kültürünü gelecek nesillere aktarmak için bir arayan gelen ve Mavi Fularlılar olarak bilinen kadınlar tarafından yapılan “keledoş”u tadanlar, bu lezzetten vazgeçemiyor.

KELEDOŞ TARİFİ:

MALZEMELER

Kavurma eti
Yarım su bardağı nohut
1 su bardağı aşurelik buğday
Yarım su bardağı yeşil mercimek
2 avuç akpancar
3 yemek kaşığı tereyağı
2 su bardağı kurut

YAPILIŞI

Nohut ve buğdayı bir tencerede haşlayın. Pişmeye yakın üzerine yeşil mercimeği ekleyin.

Hepsi piştikten sonra akpancar ve eti ilave edin. 10-15 dakika kaynattıktan sonra ezdiğiniz kurutu da ilave edin.

Muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırın ve pişince ocaktan alın.

Üzerine de tereyağını ekleyin. Yemeğin sıcağı ile tereyağı eriyince sıcak olarak servis edin.

Afiyet olsun…

Doğu Anadolu’nun yöresel lezzetleri arasında yer alan ve kavrulmuş un ile yağlı hamurdan yapılan tandır ketesi, bölgede sahur sofralarının vazgeçilmez lezzeti arasında yer alıyor. Peki tandır ketesi nasıl yapılır ve tandır ketesinin püf noktaları nelerdir? İşte tarifi:

Kavrulmuş un ve tereyağlı, sütlü hamurdan yapılan bir çeşit çörek olan “tandır ketesi”, tok tutması dolayısıyla ramazanda Erzincan’daki vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Şu sıralar imalathanelerde yoğun mesai yaparak sahura özel kete üreten işletmeciler, yöresel lezzeti kargo aracılığıyla il dışına da gönderiyor. Üzümlü ilçesinde iş yerinde yöresel unlu mamuller üreten Mithat Türkeri , muhabire, tandır ketesinin daha çok ramazan ve bayram günlerinde tercih edildiğini söyledi. 

Vatandaşların hazır gıdaları tercih etmesi nedeniyle tandırda kete ve ekmek yapmanın artık eskilerde kaldığını ifade eden Türkeri, şöyle konuştu:

“Tandır ketesi aslında unutulmuş bir gelenekti. Rahmetli ağabeyimle birlikte bu geleneği devam ettirmek istedik. Ağabeyimle birlikte unlu mamuller üzerine bir işletme kurduk. Bizler burada eski geleneklere göre tandırda kete pişirerek müşterilerimize hizmet vermeye çalışıyoruz. Tandır ketesinin tok tutma özelliği olduğu için özellikle ramazan ve muharrem aylarında tercih edilen bir unlu mamuldür. İnsanlar evlerinde pişiremediklerinden dolayı aşırı bir talep görüyor. Ketenin tandırda daha pişkin hale gelmesi nedeniyle insanlar daha fazla tercih ediyor.”

Türkeri, il dışından gelen taleplere de yetişmeye çalıştıklarını belirterek, siparişlerde yoğunluk oluştuğu için personel sayısını arttırdıklarını dile getirdi. İşçilerden Fatma Şimşek ise başta kete olmak üzere siparişleri yetiştirmek için erken saatlerde işbaşı yaptıklarını anlattı.

Tandır ketesinin yapılışını artık çok fazla bilmediğine işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:

“Biz çocukluğumuzda büyüklerimizden ketenin nasıl hazırlanacağını ve pişirileceğini öğrendik. Şu anda maalesef evlerde tandır kalmadığı için yeni nesil, ketenin nasıl yapıldığını bilmiyor. Eskiden herkes kendi evindeki tandırda hem ekmeğini hem de ketesini pişiriyordu. Kete yapmak aslında çok zor çünkü hamurunu ince açmak zorundasınız. Açmasının ayrı bir meşakkati, pişirmesinin ise ayrı bir meşakkati var. Sabah erken saate geliyoruz akşam ise alınan siparişe göre çıkışımız oluyor.”

Çalışanlardan Gönül Canbaba da sıcak tandırın başında ramazanda çalışmanın zor olduğuna söyledi.

Canbaba, “Fırında pişen kete ile tandırda pişen kete arasında lezzet farkı var. Bu nedenle tandırda pişen ketelere talep fazla. Tandırda herkes kete pişiremez. Hem zorluğu var hem de ayrı bir beceri gerektiriyor. Bizler kete pişirmeyi büyüklerimizden öğrendik. Bu günlerde ise keteyi ramazan ayına özel olarak pişiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bir hamur işi çeşidi olan kete, geleneksel lezzetlerden biridir. Ketenin yapılış şekli yörelere göre farklılık göstermektedir. Kete, Kars ilinde günlük gıda tüketiminde önemli bir yer tutar. Sarıkamış’ ta kete içine kavrulmuş un eklenerek ve ev yapımı tereyağı kullanılarak yapılır.Peki, kete tam olarak nedir, kete nasıl yapılır?

Kete, Doğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Karadeniz yöresel mutfağına has, bir çeşit hamur işidir. Yapılan bölgeye göre farklılıklar göstermektedir. Fakat en fazla Bayburt iliyle özdeşmiştir. Bayburt ketesini diğer illerden ayıran en temel özellik kete içine unla tereyağı kavrularak konulan bir iç malzemesinin konulması ve Bayburt’ta “gav” denilen topraktan yapılan gömme tandırda yapılmasıdır ki tandıra kete vurulmadan önce muhakkak lavaş pişirilir ki tandır kıvama gelsin, bu yönleriyle diğer illerden ayrılır. Ayrıca Kars ilinde günlük gıda tüketiminde önemli bir yer tutar. Kete, ilk olarak bu bölgeden çıkmış, daha sonra diğer bölgelere yayılmıştır. Sarıkamış’ ta kete içine kavrulmuş un eklenerek ve ev yapımı tereyağı kullanılarak yapılır.

  • Erzurum’da da çok fazla yapılmaktadır. Yapılışı şu şekildedir: Açma kete un, yağ, tuz, biraz şeker, yaş maya ve su ile yoğrulduktan sonra bir saat kadar bekletilir ve dinlenen hamurdan alınan bezeler oklava yardımı ile orta incelikte bir yufka halinde açılarak, üzerine eritilmiş tereyağı sürülür.
     
  • Hamurlar rulo haline getirilip küçük parçalara bölünür, daha sonra kesilen bu parçaların iki tanesi birleştirilmek şartıyla arasına isteğe göre ceviz, un kavurması, peynir (istenirse çikolata) koyulur ve hamur, yağlanmış tepsiye konulup yüksek ayarlı fırına verilerek pişirilir.

KARS USULÜ KETE TARİFİ:

MALZEMELER

1,5 su bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ
1 tane yaş maya
1 yemek kaşığı tuz
Yumurta
Aldığı kadar un

İçi için;

3 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 çay kaşığı tuz

YAPILIŞI

Süt, yarım su bardağı sıvı yağ, maya, tuz ve unu yoğurup kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edin.

Hamuru mayalanması için bir süre bekletin.

Ketenin içi için sıvı yağ, un ve tuzu tavaya alıp kısık ateşte unun kokusu çıkıp rengi hafifçe pembeleşene kadar kavurun.

Soğuması için bir kenara alın.

Mayalanan hamurdan orta boy bezeler koparın ve oklavayla açabildiğiniz kadar ince açın.

Yufkaların üzerine bir kaşık yardımıyla sıvı yağ serpin.

İki tarafını ortada üst üste getirerek dikdörtgen şeklinde kapatın ve üzerine yeniden sıvı yağ serpin.

Diğer iki kenarı da aynı şekilde kapatıp kare haline getirin.

Ortasına soğuyan unlu içten 1 kaşık koyun.

Önce köşelerini sonra kenarlarını ortada birleştirerek keteyi toparlayın. Keteyi isterseniz bohça şeklinde katlayıp yuvarlak da yapabilirsiniz.

Aynı işlemleri tüm malzemeler için uygulayın.

Keteleri elinizle biraz bastırıp inceltin.

Ardından üstlerine yumurta sarısı sürün.

Çatalla şekil verip bir iki yerine çatal batırın.

Fırını 200 dereceye ayarlayıp ketelerin üstleri kızarana kadar pişirin.

Fırından çıkınca arzu ederseniz üzerine tereyağı sürebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Doğu Anadolu’nun yöresel lezzetleri arasında yer alan ve kavrulmuş un ile yağlı hamurdan yapılan tandır ketesi, bölgede sahur sofralarının vazgeçilmez lezzeti arasında yer alıyor. Peki tandır ketesi nasıl yapılır ve tandır ketesinin püf noktaları nelerdir? İşte tarifi:

Kavrulmuş un ve tereyağlı, sütlü hamurdan yapılan bir çeşit çörek olan “tandır ketesi”, tok tutması dolayısıyla ramazanda Erzincan’daki vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Şu sıralar imalathanelerde yoğun mesai yaparak sahura özel kete üreten işletmeciler, yöresel lezzeti kargo aracılığıyla il dışına da gönderiyor. Üzümlü ilçesinde iş yerinde yöresel unlu mamuller üreten Mithat Türkeri , muhabire, tandır ketesinin daha çok ramazan ve bayram günlerinde tercih edildiğini söyledi. 

Vatandaşların hazır gıdaları tercih etmesi nedeniyle tandırda kete ve ekmek yapmanın artık eskilerde kaldığını ifade eden Türkeri, şöyle konuştu:

“Tandır ketesi aslında unutulmuş bir gelenekti. Rahmetli ağabeyimle birlikte bu geleneği devam ettirmek istedik. Ağabeyimle birlikte unlu mamuller üzerine bir işletme kurduk. Bizler burada eski geleneklere göre tandırda kete pişirerek müşterilerimize hizmet vermeye çalışıyoruz. Tandır ketesinin tok tutma özelliği olduğu için özellikle ramazan ve muharrem aylarında tercih edilen bir unlu mamuldür. İnsanlar evlerinde pişiremediklerinden dolayı aşırı bir talep görüyor. Ketenin tandırda daha pişkin hale gelmesi nedeniyle insanlar daha fazla tercih ediyor.”

Türkeri, il dışından gelen taleplere de yetişmeye çalıştıklarını belirterek, siparişlerde yoğunluk oluştuğu için personel sayısını arttırdıklarını dile getirdi. İşçilerden Fatma Şimşek ise başta kete olmak üzere siparişleri yetiştirmek için erken saatlerde işbaşı yaptıklarını anlattı.

Tandır ketesinin yapılışını artık çok fazla bilmediğine işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:

“Biz çocukluğumuzda büyüklerimizden ketenin nasıl hazırlanacağını ve pişirileceğini öğrendik. Şu anda maalesef evlerde tandır kalmadığı için yeni nesil, ketenin nasıl yapıldığını bilmiyor. Eskiden herkes kendi evindeki tandırda hem ekmeğini hem de ketesini pişiriyordu. Kete yapmak aslında çok zor çünkü hamurunu ince açmak zorundasınız. Açmasının ayrı bir meşakkati, pişirmesinin ise ayrı bir meşakkati var. Sabah erken saate geliyoruz akşam ise alınan siparişe göre çıkışımız oluyor.”

Çalışanlardan Gönül Canbaba da sıcak tandırın başında ramazanda çalışmanın zor olduğuna söyledi.

Canbaba, “Fırında pişen kete ile tandırda pişen kete arasında lezzet farkı var. Bu nedenle tandırda pişen ketelere talep fazla. Tandırda herkes kete pişiremez. Hem zorluğu var hem de ayrı bir beceri gerektiriyor. Bizler kete pişirmeyi büyüklerimizden öğrendik. Bu günlerde ise keteyi ramazan ayına özel olarak pişiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Demir ve potasyum bakımından zengin bir sebze olan domatesin dolmasını hazırlamaya ne dersiniz? Domates dolması sofralar için muhteşem bir alternatif. Dilerseniz bu tarifi yumurtalı bir şekilde de deneyebilirsiniz. Peki en kolay domates dolması nasıl yapılır? Domates dolmasının püf noktaları nelerdir? İşte tarifi:

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Sahanda yumurta yerine domatesin içinde yumurta pişirmeye ne dersiniz? Domatese bir çatal attığınızda altında kalan peynir uzasın gitsin, bırakın yumurtanın içi dışına taşsın.  Türk mutfağının vazgeçilmezleri değil mi? Kabak, patlıcan, biber, yaprak sarma… Eh domates de olmadan olmaz. Artan iç harç evde olmazsa olmaz domatesin içinde değerlendirilir. Tarifteki kıymayı çıkarıp başka hiçbir değişiklik yapmadan dolmayı kıymasız hale getirebilirsiniz. Diğer malzemeleri artırmanıza vs. gerek yok. Domatesleriniz küçükse bir ihtimal bir tane daha az dolmanız olur o kadar.  Gelin birlikte domates dolmasının tarifini hazırlayalım…

  • Tarifteki bulgur yerine pirinç kullanarak, başka hiçbir değişiklik yapmadan pirinçli domates dolması yapabilirsiniz.
     
  • Bulguru pirinçle değiştirip kıymayı çıkarıp başka bir değişiklik yapmadan kıymasız pirinçli domates dolması yapabilirsiniz.

DOMATES DOLMASI TARİFİ:

MALZEMELER

250 gram kıyma
12 adet orta boy domates
8 yemek kaşığı pirinç
1 yemek kaşığı domates salçası
6 yemek kaşığı sıvı yağ
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 çay kaşığı karabiber
2 çay kaşığı tuz

YAPILIŞI

Pirinci ılık tuzlu suda bekletin. Domateslerin saplarını kapak gibi keserek çıkarın. Her birinin çekirdek kısmını çay kaşığı ile oyup boşaltın.

Dolmanın içinden çıkan çekirdekli, sulu kısımları tencereye koyun.

Soğanları sıvı yağda pembeleştirin. Kıymayı, pirinci, salçayı, karabiberi ve tuzu soğana karıştırın. Dolma içini hazırlayın.

Hazırladığınız bu içi domateslere kaşıkla doldurup bir tencereye alın. Yarısına gelecek kadar su koyun. Şekeri tuz gibi serpin. 5 dakika kaynatıp altını kısın.

30 dakika kadar pişirin. Tencereyi ateşten alıp servis yapın.

Afiyet olsun…

Kahke, Gaziantep mutfağının tescilli lezzetlerinden biri. Bayramların vazgeçilmez lezzeti olan kahke, uzun süre bayatlamadan, tazeliğini koruyor. Ayrıca hem tuzlu hem de şekerli çeşitleri de hazırlanabiliyor. Peki kahke nasıl yapılır? İşte kahke tarifi…

Kahke veya Ka’ak Arap dünyası ve Yakın Doğu’da üretilen birkaç farklı türde unlu mamulü ifade edebilir. Orta Doğu ülkelerindeki ekmek, kuru ve sertleştirilmiş bir bisküviye benzer ve çoğunlukla halka şeklindedir. Bu hamur işi Endonezya’da popülerdir ve “kue kaak” olarak adlandırılır.  Kahke, Gaziantep mutfağından nefis bir tarif. Antepli ustalar bu güzel lezzeti Halep’ten getirmiş. Ağızda dağılan kıvamıyla çay saatlerini renklendiren kahke, uzun süre tazeliğini koruyor. Ramazan’a özel üretilen “Ramazan kahkesi”,  sabah kahvaltısının olmazsa olmazı “Beyti Yağlı” ve misafirlere ikran edilen “Kabul kahkesi” de kahkenin sıklıkla tüketilen çeşididir. Tadı oldukça hafif, içerisinde harika baharatlar var ve o baharatların yaydığı aromatik kokuya aşık oluyorsunuz. Damağınızda bıraktığı lezzeti anlatmamız mümkün değil. 

  • Toz rezene bu tarife o kendine has kokusunu veren baharat. O yüzden kullanmanız önemli. Kurutulmuş rezeneyi mutfak robotundan geçirip, toz haline getirebilir rezene yerine toz anason da kullanabilirsiniz.

     

  • Kahkenin orjinal tarifinde ustalar nohut mayası kullanıyorlar ancak yapımı nohut mayasının yapımı biraz uğraştırıcı. Bu sebeple bizim tarifimiz nohut mayası içermiyor.

 

KAHKE TARİFİ:

MALZEMELER

125 gram tereyağı
Yarım su bardağı süt
1 adet yumurta
Yarım su bardağı sıvı yağ
Yarım su bardağı şeker
3 yemek kaşığı anason
3 yemek kaşığı susam
3 yemek kaşığı çörek otu
Yarım paket kabartma tozu
Aldığı kadar un

YAPILIŞI

Tereyağının oda sıcaklığında yumuşamasını sağlayın. Daha sonra tereyağı ve şekeri yoğurma kabına alıp güzelce yoğurun.

Kabartma tozu ve un dışındaki malzemeleri de ilave edin. Ardından un ve kabartma tozunu da yavaş yavaş ekleyerek yoğurmaya devam edin.

Hamurunuzun yumuşak kıvamda olmasına dikkat edin.

Hamurunuz yumuşak ve ele yapışmayacak kıvama un ilave etmeyin.

Daha sonra ceviz büyüklüğünde parçalar alıp ellerinizle hamuru uzatın ve uçlarını birleştirin.

Ardından yağlayıp tepsiye dizin. Fırına verip 180 derecede kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun…

Diyarbakır’ın geleneksel tatlısı burma kadayıf, Ramazan’da yeni tip corona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında evlere ulaştırılarak iftar sofralarına lezzet katacak. Ayrıca altının da üstünün de eşit olarak pişmesi büyük kolaylık sağlıyor. Yemeklerin sunumuna önem verenler için güzel bir öneri olduğunu düşünüyoruz ve bu nefis diyarbakır usulü burma kadayıfın tarifini yazımızda bulabilirsiniz.

Kentin yüzyıllık geleneksel lezzetini kesintisiz sunan kadayıf üreticileri için ramazan mesaisi başladı. Türk Patent ve Marka Kurumunca 4 yıl önce coğrafi işaret tescil belgesi verilen, fıstıklı, cevizli, kaymaklı ve peynirli olarak ustaların yoğun mesaisiyle hazırlanan burma kadayıf için siparişler başladı. Üreticiler ramazanda büyük ilgi gören kadayıf siparişlerini yetiştirmek için salgın tedbirleri kapsamında çalışmalarını yoğunlaştırdı. Günlük üretilerek müşterinin beğenisine sunulan burma kadayıf başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Türkiye’nin farklı illerinde de talep görüyor. Tarifimizi gördükten sonra ”Evde de burma kadayıf yapılır mıymış?, Yapılsa da altı üstü eşit şekilde kızarır mı?’‘ gibi sorular aklınıza düşmüş olabilir. Bu tarif o kadar basit ve güzel ki evdeki herkes çok beğenecek. İşte burma kadayıfın en kolay tarifi:

  • Çiğ kadayıf aldığınız yerden burma kadayıf için hazırlanmış kadayıf bulursanız sarması daha kolay olacaktır. Bulamadığınız takdirde bizim yaptığımız gibi çiğ kadayıfı olabildiğince düzelterek de hazırlayabilirsiniz.
     
  • Fırınlar markalarına göre pişirme sürelerinde değişiklik gösterebiliyor. Kontrollü olarak pişirmenizi öneririz.
     

BURMA KADAYIF TARİFİ:

MALZEMELER

1 kg çiğ kadayıf
600 gr tereyağ
1 kg öğütülmüş Antep fıstığı içi ya da ceviz
1 çorba kaşığı pekmez

Şerbet için;

3 kg şeker
6 su bardağı su
3-4 damla limon suyu

YAPILIŞI

Kadayıf için 100 gram erimiş tereyağını ve 1 çorba kaşığı pekmezi karıştırın ve tepsinin dibine sürün.

Çiğ burma kadayıfı düz bir zeminde açtıktan sonra ortasına boydan boya fıstık içi serpin.

Sonra bir ucundan tutun burarak sarın ve tepsiye yerleştirin. Üzerine kalan eritilmiş tereyağını sürüp fazla yağı tepsiyi eğerek dökün.

Kadayıfı önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlanmış fırında 15 dakika pişirin.

Aynı tepside ters yüz ederek 10 dakika daha diğer yüzünü pişirin.

Şerbeti hazırlamak için şeker ve suyu bir tencerede karıştırdıktan sonra limon suyu ekleyin.

Kaynadıktan sonra bir süre daha ateşin üstünde tutun. Hafif şurup kıvamına gelince ocağın atını kapatıp şerbeti biraz ılıtın.

Pişen kadayıfları fırından alıp şerbeti üzerine dökün. Kadayıf şerbeti çektikten sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

2021 sezonunda vitrinlerde mikro çantalardan çok extra large çanta modelleri yer alacak. Tasarımcıların hazırladıkları bu devasa çantalar giydiğimiz kıyafetlerle bütünlük sağlaması için uydurarak beraberimizde taşıyacağız. Peki en güzel extra large çanta modelleri neler? Sizler için en şık extra large çanta modellerini araştırdık. Detaylar haberimizde:

Kombinlerinizin ve tarzınızın en güzel tamamlayıcı parçası büyük çanta modelinin ismini biliyor muydunuz? Bu sene iddialı ve extra olarak büyük bir hacime sahip olan bu çantalar tasarımcıların gözde aksesuarı haline geldi. Sokağa çıkarken rahatlıkla istediğiniz her şeyi içine sığdırabileceğiniz dev çantalar önümüzdeki bahar ve yaz sezonlarına damga vurmaya geliyor. Büyük çantalar her sezonda vardır ve her kadının gardırobunda olmazsa olmazdır. Size en uygun çantayı bulabilmek için arama yaparken işinizi kolaylaştırmak için çanta modellerini bu yazımızda sizlerle paylaşıyoruz.

EN GÜZEL EXTRA LARGE ÇANTA MODELLERİ

Tasarımcılar SS21 ve AW21 koleksiyonlarında ihtiyaçlarımıza kayıtsız kalamadı ve moda haftaları büyük boy çantaların geçidine şahit oldu. 

Extra large çantalar çapraz süet çantalardan seyahat ederken yanınızda taşıyabileceğiniz tüylü çantalara kadar pek çok farklı formda karşımıza çıktı.

Extra large çantaları nasıl kombinleyeceğiniz tamamen sizin özgürlüğünüzde.

Bizim önerimiz ise; ne kadar büyük o kadar iyi.

Günlük yaşam için oldukça kullanışlıdırlar. Pek çok farklı büyüklükte omuz çantası olabilir ve farklı malzemelerden üretilen modelleri de bulunuyor.