Sindirim rahatlatıcı ‘Soda’yı, kilo verdirici ‘Yoğurdu’ ve asidik özellik içeren ‘Limon’u beraber tükettiğinizde çok hızlı bir şekilde göbek yağlarını eriteceğinizi biliyor muydunuz? Özellikle de yaz tatiline çıkmadan önce sıfır göbek için yapmanız gereken bu kürün detayları için haberimizi okuyabilirsiniz. İşte sodalı ayran ve limon kürü ile zayıflama metodu…

Vücudun genel hatlarını değil de yalnızca belirli bölgelerindeki yağlarını eritmek istiyorsanız, bölgesel zayıflamaya yardımcı kür tarifleri işinizi epey bir kolaylaştıracaktır. Zayıflama kürleri arasında oldukça popüler olan yoğurdu, soda ve limonla beraber tükettiğinizde göbek etrafındaki yağları kendiliğinden yok edebilirsiniz. Metabolizmanın hızlı bir şekilde çalışmasına yardımcı olan soda-ayran-limon kürünü deneyerek fazlalık kilolarınızdan kurtulun! Her biri tek başına iken bile vücuda çeşitli katkılar sağlarken beraber tüketildiğinde ekstra fayda sağlayacak olan soda, ayran ve limon kürünün tarifini sizler için derledik. Doktordan onay alarak uygulanması tavsiye edilen soda, ayran ve limon kürünün ayrıntıları için haberin devamını okuyabilirsiniz. İşte kilo vermeye yardımcı kür…

MUHTEŞEM KÜR: SODA-AYRAN-LİMON

MALZEMELER:

3 yemek kaşığı yarım yağlı yoğurt
1 adet maden suyu
Yarım limon suyu

HAZIRLANIŞI:

Taze limon suyunu yoğurdun üstüne dökün. Daha sonra yavaş bir şekilde maden suyunu ekleyip ayran görünümünü oluşturun.

UYGULANIŞI:

Sabah uyandıktan ve gece uyumadan 30 dakika önce tüketmeniz gereken kürü 2 hafta boyunca düzenli uygulamalısınız.

LİMON-SODA-YOĞURT ÜÇLÜSÜ ZAYIFLATIYOR MU?

Sindirim sistemini rahatlattığı için sık sık tercih edilen limon ve soda, metabolizmayı hızlandırmasının yanında bağışıklık sistemini de güçlendirir. Yan etkisinin bulunmadığı biliniyor ancak yinede doktora danışmakta fayda var.

1 HAFTADA 2 KİLO VERDİREN YOĞURT KÜRÜ

MALZEMELER:

1 kase yoğurt
4 yemek kaşığı sarı leblebi tozu veya ezilmiş sarı leblebi (kendinizde yapabilirsiniz)
Yarım kırmızı elma
1 çay kaşığı keten tohumu
Toz Tarçın

YAPILIŞI:

Yukarıda bahsedilen tüm malzemeleri kasede güzelce birbiri ile karıştırın daha sonra 1 hafta devam edecek şekilde akşam ya da ikindi ara öğününde tüketebilirsiniz.

Kadınların her ay düzenli olarak yaşadıkları regl döneminde en iyi ve sağlıklı pedi kullanmaları çok önemlidir. Üreme sağlığını etkileyen ped seçimi konusunda hala karar veremediyseniz ve en iyisinin hangisi olduğunu merak ediyorsanız bu içeriğimiz tam size göre. En iyi, sağlıklı ve organik ped hangisi mercek altına aldık.

Kadınların ortalama olarak 8-16 yaşlarından başlayan ve 45-55 yaşlarına kadar süren üreme hormonlarının salgılanmasına oluşan kanama sürecine regl dönemi adı veriliyor. Bu dönemlerde baş ağrısı, yorgunluk, ruh hali değişiklikleri, yemek yeme isteği, göğüs ağrısı gibi belirtiler görülmesi çok normaldir. Diğer adı ile menstrüasyon olan regl dönemi, rahim içinde oluşan dokuların kan şeklinde vücuttan dışarı atılmasıdır. Bu dönemde genellikle annelerin izledikleri yolları takip edenler ped seçiminde de aynı yola başvururlar. Halk arasında adet, aybaşı gibi isimlerle anılsa da regl; utanmayı, sosyal yaşamda toplumdan saklamayı gerektiren bir durum değildir. Bu yüzden mutlaka en sağlıklı pedin hangisi olduğunu öğrenmeli ve üreme sağlığınızı da etkileyen bu sorunun yanıtını araştırmalısınız. Bazı kadınlarda 2 ila 7 gün, bazılarında ise hastalıklara göre 10 gün arasında süren regl döneminde sağlıklı pedi kullanmak istiyorsanız yazımızı inceleyebilirsiniz.Ancak unutmamalısınız ki hangi pedi kullanırsanız kullanın en fazla 4 saat sonra değiştirmelisiniz.

1- YENİ ORKİD PLATİNUM İPEKSİ KANATLAR PED

Yıllardır adını duyduğumuz ve mutlaka her kadının bir defa bile olsa kullandığı Orkid ped, yumuşaklığı ve pamuksu dokusuyla ilk günden itibaren rahatsız etmeyen bir yapısı var. Orkid, sevilen ürünlerinden Platinum’u yeniledi.Yeni ipeksi kanatları sayesinde, 1000 mikro yastıktan gelen güçlü korumasını daha iyi yumuşaklık ile birleştirerek tüketicilere, ped seçerken, yumuşaklıktan veya korumadan ödün vermeleri gerekmediğini gösteriyor. Dünyada ilk kez Türkiye’de satışa sunulan yeni Orkid Platinum ipeksi kanatları ile kadınlara alışılmışın ötesinde konforlu bir deneyim sunuyor.  Ayrıca koku hapsetme teknolojisi ile, kokuları maskelemekle kalmaz ve doğrudan hapsediyor. Sızıntıyı engelleyen ve geliştirilmiş formülü sayesinde 6 bölgede farklı kanatları bulunuyor. En önemlisi ise  hızlı emici olmasıyla sağlığınızı korur. Dermatolojik olarak test edilip onaylanan Orkid, gece de gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Gün içerisinde 3 mm özelliğiyle hiç rahatsız etmiyor. 

2- KOTEX ACTİVE SİNGLE PED

Yine çok bilinen Kotex markasını kullanmayan yoktur. Gün içerisindeki kullanımıyla oldukça rahat olan Kotex markası herhangi bir koku ve sızdırma yapmıyor. Yumuşak yapısı sayesinde gün boyu kullanıldığında adeta yok gibi rahatlık sağlıyor. Ancak kullananların yorumlarına göre yapışkanlarının kaliteli olmaması nedeniyle özellikle gece kayma yapıyor. Yumuşak olduğu için cildi tahriş etmiyor.

3- MOLPED ULTRA ANATOMİK TEKLİ NORMAL PED

Molped Ultra Normal Hijyenik Ped, öncelikle ambalajıyla dikkat çekiyor. Pembe olmasıyla raflarda ilk göze çarpan Molped’in diğerlerinden en önemli özelliği çok uzun olması. Gece kullanıma uygun olan Molped, pamuksu yumuşaklıkta olduğu için de rahatsız etmiyor. İç çamaşırınızı tam saran özel üçlü geniş kanatlarıyla asla kayma ve sızdırma yapmayan Molped 2 mm inceliktedir. 

4- NATRACARE ORGANİK PED ULTRA EKSTRA SUPER PED

%100 organik pamuk sertifikalı olan bu pedi daha önce duymamış olabilirsiniz. Ancak tüm kozmetik marketlerde bulabilirsiniz. Az ve orta yoğunluktaki regl günlerinizde rahatlıkla kullanabileceğini bu ped aşırı regl olduğunuzda sızdırma yapabilir. 3 mm inceliğiyle size rahatlık hissi veren bu ped, plastikten ve parfümden arındırılmıştır.

PED SEÇERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN 3 HUSUS

Ped kutularının üzerinde genellikle pamuk olduğu yazar. Ancak kadın sağlığı açısından pamuğun %100 doğal yani tarladan hiç işlem görmeden kullanılması çok önemlidir.

Kokulu ürünlerin alerjik reaksiyon oluşturacağını bilmelisiniz. Bu yüzden içeriğini iyi okumalı ve gerekirse kokusuz ürünler tercih etmelisiniz.

Annelerin, regl olan çocuklarının ped seçimiyle bizzat ilgilenmesi ve onları bilgilendirmesi de önemli bir ayrıntıdır.

Tam bir şifa deposu olan brokoliyi çorba olarak sofralarınıza getirmek için pratik bir tarifi sizlerle paylaşıyoruz. Kışın hasta olmamak için de tüketebileceğiniz enfes brokoli çorbasının tarifi haberimizin detaylarında… Diyet listelerinin vazgeçilmezi haline gelen brokoli çorbası ise, hormon dengeleyici bir etkiye sahiptir. Malzemeleriniz hazırsa, sade brokoli çorbası nasıl yapılır gelin birlikte görelim.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Brokoli, özellikle karnabahara benzerliği ile dikkat çeken bir sebzedir. Yeşil rengi ve ağaca benzeyen görüntüsüyle Türk mutfağında çok fazla pişirilmeyen brokoli dünya mutfağında çok değerlidir. Vitamin ve mineralleri sayesinde vücudu temizleyen brokoli uzman tarafından da öneriliyor. Kanserle mücadelede çok önemli bir sebze olan brokoliyi hem pişirerek hem de taze olarak tüketebilirsiniz. Brokoli doğru pişirildiğinde içerisindeki vitamin ve minerallerden hiçbir şey kaybetmez. Bu tariflerden biri de çorbasıdır. Brokoli sebzesinin tadını sevmiyorsanız hem de çocuklarınıza vitamin deposu olan brokoliyi lezzetli bir şekilde sunabilmek için çorbasını yapabilirsiniz. Peki bu çorba nasıl yapılır?

  • Çorba için, brokoliyi haşladığınız suyu kullanabilirsiniz.
     
  • Brokolilerin dağılmaması için kısık ateşte pişirin ve tahta kaşık ile karıştırın.
     
  • Tavuk suyu yerine et suyu veya tavuk bulyon da kullanabilirsiniz.
     
  • Çorbanın lezzetini arttırmak için, ocağın altını kapatmadan önce cheddar peyniri ile tatlandırabilirsiniz.
     
  • Çorba koyu olursa, azar azar su ilave ederek kıvamlı bir hale gelmesini sağlayabilirsiniz.
     

BROKOLİ ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

1 adet brokoli
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1.5 yemek kaşığı tereyağı
3-4 diş sarımsak
2.5 yemek kaşığı tepeleme un
7-8 su bardağı su
Tuz
Karabiber

YAPILIŞI

Brokolileri suyun içerisinde güzelce haşlayın. Daha sonra el blenderından tanecikler kalmayacak şekilde geçirin.

Ardından bir tencerenin içerisine diğer malzemeleri de ekleyerek bir taşım kaynayana kadar pişirin. Sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

1 PORSİYON BROKOLİ ÇORBASI KAÇ KALORİ

Demir ve kalsiyum bakımından zengin olan çorbanın bir porsiyonu, yaklaşık 50 kaloridir.

Kuzu incik doğru yöntemlerle pişirildiği takdirde yumuşacık enfes bir yemek olabilir. İster özel günlerde isterseniz canınız çektiğinde muhteşem bir şekilde kuzu inciği pişirmek isterseniz kolay yöntemini deneyebilirsiniz. Türk mutfağında oldukça kullanılan lezzetler arasında yer alan kuzu incik tarifi ve malzemelerini sizler için hazırladık.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Kuzu incik kuzunun diz ve dirsek eklemi altı olan bölüme verilen isimdir. Kuzu inciği hem kuzu incik tandır olarak hem de kuzu incik haşlama olarak pişirebilirsiniz. Kuzunun en lezzetli yeri olan bu bölümle enfes yemekler yapıp damak tadınızı şenlendirebilirsiniz.  Kuzunun en lezzetli yerlerinden biri olan incikle, oldukça lezzetli ve eşsiz yemekler yapabilirsiniz.  Türk mutfağının sevilen lezzetleri arasında yer alan kuzu incik tarifi  yemeğini yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli püf noktalarından biri ise pişirme süresi. Arpacık soğan, domates, sivri biber, gibi malzemelerle hazırlanan kuzu incik, nasıl yapılır ve pişirilir? İşte, adım adım kuzu incik tarifi ve yapım aşamaları.

  • Et seçimine dikkat edin, Kasabınıza sinirlerinden ve yağlarından arındırmasını isteyin.
     
  •  Fırından fırına pişme süresi değişir, tavsiyemiz 2-2,5 saat tutarken arada çıkarıp kürdan ya da çöp şişle eti poşetin dışından kontrol etmelisiniz.
     
  • İçine koyduğunuz patatesleri oldukça iri doğrayın ki pişerken eriyip gitmesin.

     

KUZU İNCİK TARİFİ:

MALZEMELER

3 tane kuzu incik
2 çorba kaşığı zeytinyağı
5 adet tane hallinde karabiber
1 adet soğan
1 çorba kaşığı limon
Dilediğiniz miktarda tuz

YAPILIŞI

İlk olarak kuzu incikleri iyice yıkayın, daha sonra kuzu incikleri karabiber limon ve yağ ile iyice harmanlayın.

Harmanlamış olduğunuz kuzu incikleri derin bir düdüklü tencerenin içerisine yerleştirin ve ardından içerisine bütün olarak soymuş olduğunuz soğanı ekleyin.

Düdüklünün kapağını kapatarak kuzu incikleri kısık ateşte pişirin.

Düdüklüden çıkan ilk seste tencerenin üzerinde yer alan pimi indirin; takriben bu şekilde 1 saat pişirmeye bırakın. 

1 saatin sonunda düdüklünüzün kapağı açılmaya müsait hale geldiğinde düdüklünüzü açarak kuzu inciğin salmış olduğu suyu etin üzerinde gezdirin.

Afiyet olsun…

Sarımsaklı ekmek, bayat ekmeklerinizi çok çabuk değerlendirebileceğiniz harika bir atıştırmalık. Yurt dışındaki ülkelerde özellikle satılan ve rekor kıran sarımsaklı ekmeği sizler de evinizde kolay bir şekilde yapmak ister misiniz? En kolay sarımsaklı ekmek nasıl yapılır? Mis gibi kokan sarımsaklı ekmek tarifi bugünkü yazımızda.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Ekmek sevmeyenin bile hayır diyemeyeceği bir lezzet sarımsaklı ekmek dilimleri. Her türlü yemeğin yanında ikram edebileceğiniz gibi ekstra tatlarla çay saatinde ya da yemek öncesi aperatif olarak servis edebilirsiniz. Sarımsaklı ekmek, sarımsak ve zeytinyağı veya tereyağı ile doldurulmuş ekmeklerden oluşur ve kekik veya chives gibi ek otlar içerebilir. Daha sonra, geleneksel veya ekmek fırınında kızartılana veya pişirilene kadar ızgara veya ızgara yapılır. Aromalarının daha yoğun bir şekilde hissedilmesi için ayıkladığınız biberiyeyi, sarımsak ve tuz ilavesiyle havanda dövün. Eklemek istediğiniz tüm baharatlara aynı işlemi uygulayın.

  • İstediğiniz şekilde ve her tür ekmekle yapabileceğiniz gibi baharat ve sarımsak yoğunluğu da tamamen sizin damak tadınıza göre şekillenebilir.
     
  • Bayatlamak üzere olan ekmekleri de değerlendirmek için her türlü ekmek çeşidinden sarımsaklı ekmek hazırlayabilirsiniz.

SARIMSAKLI EKMEK TARİFİ:

MALZEMELER

 su bardağı ılıtılmış süt
1 paket kuru maya
1 kesmeşeker
2 çay kaşığı tuz
2 yumurta
1 çay bardağı sıvıyağ
6 su bardağı un
3 diş ezilmiş sarımsak
1 tatlı kaşığı kekik

Üzeri için;

3 çorba kaşığı sıvıyağ
1 çorba kaşığı susam

YAPILIŞI

 Süt ve mayayı bir kaba alıp maya eriyene kadar karıştırın. Kesmeşeker, tuz ve sıvıyağı ilave edip elinizle iyice karıştırın.

Sarımsak, kekik, tuz, yumurta ve unu ekleyip yoğurun. Pürüzsüz bir hamur elde edip üzerini örterek 35 dakika bekletin.

Mayalanmış hamuru 3 eşit parçaya bölüp unlanmış tezgahın üzerine alın. Elinizle yuvarlayarak 5 cm çapında 3 uzun rulo elde edin.

Ruloları saç örgüsü şeklinde sararak çelenk haline getirin.

Yağlanmış fırın tepsisine alıp üzerine fırça ile sıvıyağ sürün. Susam serpiştirip tekrar kabarması için 30-35 dakika daha bekletin.

180 dereceye ayarlı fırında 30-35 dakika pişirip dilimleyerek servis yapın. 

Afiyet olsun…

Fırında satılan çocukların çok sevdiği çiçek ekmek aslında basit bir şekilde evde de yapılabilir. İhtiyacımız olan tüm besinlerin evde yapımını öğrendiğimiz şu günlerde sizlerde çiçek ekmeğinizi kendi ellerinizle kolayca yapabilirsiniz. Bugünkü yazımızda tarifi çok kolay çiçek ekmek yapımını veriyoruz. Yumuşacık çiçek ekmek yapımı yazımızda…

Ekmek temel besin ihtiyaçlarımızdan biridir. Fırında binlerce çeşidi olan ekmekler aslında evde de yapılabiliyor. Çiçek ekmek de çok sevilen ve tercih edilen ekmekler arasında.  Özellikle sandviç yapmak için çok uygun olan top top yapraklarıyla, yumuşacık kıvamıyla tek başına bile yenebilen çiçek ekmeği isterseniz evinizde de kolayca yapabilirsiniz.  Yumuşacık pamuk gibi bir çiçek ekmek tarifini sizlerle paylaşıyoruz.  Güzel sandviçler yapabileceğiniz bu tarif hem çok kolay hem de harika! 7’den 70’e herkesin favorisi olacak bu lezzet ile çocuklarınıza hamburger bile hazırlayabilirsiniz. Aktif maya ile yapılan çiçek ekmek, dilerseniz üzerine yumurta ve çörek otu serperek pişiriliyor. Püf noktası ise ekmeğin yumuşacık olması için hamuru biraz cıvık yapmalısınız. Gelin birlikte çiçek ekmek yapalım:

  • Çiçek ekmek hamurunu daha kolay toparlamak, ele yapışmasını önlemek ve daha güzel yoğurabilmek için, yoğurma esnasında hamura az miktarda sıvı yağ eklenir.
     
  • Çiçek ekmek hamurunun üzerinin güzelce kızarması için yoğurt ya da yumurta sarısı sürülür.

ÇİÇEK EKMEK TARİFİ:

MALZEMELER

3,5 su bardağı un
1 paket instant maya
1,5 su bardağı ılık su
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz

Üzeri için;

1 adet yumurta sarısı
Susam
Çörekotu

YAPILIŞI

Tarife önce mayayı eriterek başlayın. Derin bir kabın içerisine mayayı ılık su ve şekerle karıştırıp 15 dakika bekleyin.

Ardından unu ve tuzu ilave edip yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun.

Üzerine nemli bezle kapatıp yaklaşık 30 dakika 45 dakika arası mayanlamasını bekleyin.

Hazır hale gelen hamurdan 6 eşit parça elde edin.

Varsa kilitli kek kalıbınıza, yoksa fırın tepsinize fırın kağıdı serip ekmek parçalarını çiçek gibi yerleştirin.

Bu şekilde yarım saat daha mayalanmasını bekleyin.

Pişmeye hazır hale gelen çiçek ekmeğin üzerine yumurta, çörek otu ve susam serpip  180 derece fırına atın.

Altı ve üstü kızardığında alabilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kilo verdiren Leptin hormonu ile kilo aldıran Ghrelin hormonunun vücut üzerindeki etkilerini biliyor muydunuz? Kilo verme konusunda çok önemli iki hormon Leptin ve Ghrelin ile ilgili tüm detaylar haberde! Gün boyu tok hissetmek için Leptin hormonu ile diyetin püf noktaları…

Yapılan araştırmalardan elde edilen bilgilere göre, uyku ile kilo verme arasında sıkı bir ilişki olduğu ortaya çıkmaktadır. Az uyku ile beraber tetiklenen açlık hormonlarının üretiminin nasıl oluştuğunu ve uykuda iken nasıl kolay yağ yakabileceğinizi biliyor muydunuz? Cevabınız hayır ise bu haber tam size göre! Açlık ve tokluk hissini sağlayan Leptin ve Ghrelin hormonları, kilo vermek isteyen kadınları yakından ilgilendiren iki önemli hormondur. Tokluk hormonu olarak nitelendirebileceğimiz Leptin, yağ hücreleri tarafından salınır ve iştahı azaltmak için savaşır. Ghrelin ise tam tersine mide tarafından salgılanır ve aç hissetmenize neden olan bir hormondur. Yetersiz uyku durumunda bu iki hormonun dengesinin bozulduğu şu araştırma ile açığa çıkmaktadır; 12 sağlıklı erkek üzerinde yapılan araştırmada, uyku yetersizliğinin dolaşımdaki Leptini %18 azalttığı ve Ghrelin üretimini % 28 artırdığı, iştahta % 23 artışa sebep olduğu görülmektedir. Açlık ve tokluk hormonu olan bu Leptin ile Ghretin hormonu ile ilgili merak edilenlere haberin detaylarından ulaşabilirsiniz…

TOKLUK SAĞLAYAN LEPTİN NEDİR? LEPTİN NE İŞE YARAR?

Yemek yedikten sonra artık bu kadar yemenin yeterli olduğunu ve daha fazla yemek yemek istemediği hissini oluşturan Leptin, çoğunluk olarak yağ hücrelerinde az miktarda da mide ve kalp gibi organlardan salınımını gerçekleştirir. Açlık hissetmiyorsanız ve yağ hücresinde yeteri kadar leptin varsa beyin iştah azaltmaya girer ve yağ depoları yani kilo sabit korunur. Yağ depolarında azalma söz konusu ise kandaki leptin azalır ve iştah artışı görülür.

LEPTİN HORMONU İÇEREN BESİNLER:

Vücutta tokluk sağlayan hormonlardan biri olan Leptin hormon olduğundan dolayı direkt olarak leptin içeren besin yoktur. Vücuttaki yağ depolarının kontrolünü sağlayan leptin için yağ yakıcı besin olarak kırmızıbiber, zencefil süt, zeytinyağı, portakal, greyfurt ve limon tüketilebilir.

LEPTİN DİYETİ NEDİR, LEPTİN DİYETİ NASIL YAPILIR?

Akşam yemeğinden sonra ağza kesinlikle hiçbir şey sürülmemesi gereken Leptin diyetinde; Tavuk, biftek, somon ve deniz ürünlerine ek olarak kırmızı biber, ıspanak, kabak gibi düşük karbonhidratlı sebzeler yiyin. Kahvaltıyı en zengin öğün olarak seçin ve proteine ağırlık verin. Bu anlamda yumurta yemek işinizi epey görebilir. Yulaf ezmesi, badem sütü ve protein tozundan öğün oluşturabilirsiniz.

Doymadan sofradan kalkarsanız yemek bittikten 10-20 dakika sonra yeme isteğinizin kalkmış olduğunu göreceksiniz. Leptin diyetinde öğünler arası atıştırmak yasak.

LEPTİN DİYETİ YASAKLARI:

Kaçınmanız gereken yemekler

Soda, içinde tatlandırıcı olan her şey, enerji içecekleri, soya içeren yiyecekler…

LEPTİN DİYETİ YİYECEKLERİ:

Hindistan cevizi yağı, avokado, omega 3 yağı, badem, fındık, ceviz, kırmızı et, tavuk, balık, yumurta ve sebze.

Vitamin ve mineral bakımından zengin olan yaban mersini farklı yörelerde farklı isimlerle geçmektedir. Vücut için gerekli antioksidanı sağlayan besinlerden biridir. Özellikle idrar yolu enfeksiyonuna iyi gelen yaban mersini hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Yaban mersinin faydaları neler? Yaban mersini çayı nasıl yapılır?

Ayıüzümü, keçiyemişi, cranberry ve airelle olarak da geçen yaban mersini funda ailesine aittir. Ilıman iklime uygun yetişen yaban mersini, üzümsü bir meyvedir. Serin ve dağlık alanlarda bolca bulunur. Bu yüzden ülkemizde en sık Karadeniz bölgesinde yetişir. Genel olarak ise Kuzey Avrupa, Amerika’daki Rocky Dağları’nda görülmektedir. Ormanlık alanlarda yabani formda yetişen bu tür, 1906 yılındaki bilimsel çalışmalarda araştırılmıştır. Ancak tüketimi yüzyıllara dayanıyor. Osmanlı kitabelerinde yaban mersini, bitkisel çay olarak alternatif tıpta kullanılıyordu. Ayrıca bazı alternatif tıp ilaçlarda da ham madde olarak eklenmiştir. Tüm ülkelerde yetiştirilme alanları koruma altına alındı. Düzenli ve uzman kontrolünde tüketildiğinde ise inanılmaz faydalar sağlar. Mor renkte olan meyveler etine dolgundur. Tadı hem ekşi hem de tatlıdır.

  • Yaban mersini özellikle günümüzde idrar enfeksiyonu hastalıklarında doğal ilaç olarak tüketiliyor.
     
  • İçerdiği yüksek antioksidan sayesinde güçlü bir toksin atıcıdır. Bu yüzden aşırı tüketilmesi de önerilmez. Aksi halde böbreklerin işlevselliğini bozabilir.
     
  • İçeriğinde; şekerler, pektin, tanen ve mirtillin denilen bir boya maddesi ile A ve C vitaminleri vardır.
     
  • Kan basıncını dengeler. Antioksidan madde içerdiğinden hücrelerin yenileme hızını artırır.

     

  • Reçel ya da çay formunda tüketilir. Düzenli tüketildiğinde sindirimi kolaylaştırır. 

YABAN MERSİNİN FAYDALARI NELERDİR? YABAN MERSİNİ HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Sinir hücrelerini yenileyerek hafızayı güçlendirir. Konsantre problemi yaşayanların tüketilmesi tavsiye edilir. Beyin gelişimini destekleyen yaban mersini, ayrıca ceviz ile beraber de tüketilebilir. 

Yapılan bazı araştırmalarda yaban mersininin sağlıklı beslenmede en etkili besinler arasında yer aldığı ortaya konmuştur. Özellikle diyet yapmak isteyen ama aynı zamanda gün içinde enerji kaybetmek istemeyenler için ideal bir besin olan yaban mersini, obezite gibi hastalıkların da ilerlemesini engeller. 

Anti enflamatuar etkisine sahip olan yaban mersini, metabolizmanın işlevselliğini artırarak sindirimi kolaylaştırır. Bağırsak florasını koruyan yaban mersini hem ishal hem de kabızlık gibi sağlık sorunlarının yaşanmasının önüne geçer. 

Bazı uzmanlar göz problemi yaşayan kişilerin taze olarak yaban mersini tüketilmesini tavsiye eder. Hatta bazı göz hastalıklarını engeller.

Antioksidan bakımından zengin olan her besin gibi yaban mersini de hücrelerin mutasyona uğramasının önüne geçerek kanser hastalıklarına zemin hazırlayan durumları ortadan kaldırır. Kandaki enfeksiyonları azaltır. 

Faydası saymakla bitmeyen yaban mersini ağız ve diş sağlığına da katkı sağlar. Ağız içi enfeksiyonuna neden olan sorunları neredeyse sıfıra düşüren yaban mersini, tükürük bezlerinin de işlevselliğini artırır. Böylece diş taşlarının oluşumuna engel olur. 

Kan basıncını ve kan değerlerini dengeleyen yaban mersini, böyleye tansiyon hastalıklarının da önüne geçer. 

Günümüzde de yaygın olarak yaşanan idrar enfeksiyonları kişinin hem yaşam kalitesini düşürür hem de psikolojik durumunu olumsuz etkiler. Şiddetli ağrılara neden olan bu hastalık için en doğal ve kesin çözüme sahip olan yaban mersini uzmanlar tarafından önerilir.

Antioksidan bakımından zengin olan yaban mersini cilt hücrelerini yeniler.

YABAN MERSİNİNİN ZARARI VAR MIDIR?

Adet dönemindeki kadınların tüketilmesi önerilmez. Çünkü aşırı kan kaybına neden olur. Aynı zamanda kısa zamanda ameliyat olacak ya da olanlarında tüketilmesi tavsiye edilmez. Aşırı tüketildiğinde sindirimi bozabilir. Kronik kan hastalığı olanların ayrıca ilaç kullananların uzmanlarına başvurması gerekir.

YABAN MERSİNİ NASIL TÜKETİLİR?

Reçel, meyve suyu, tatlandırıcı ve çay olarak tüketilebilir. Kuru yaban mersinlerinden bir yemek kaşığını bir buçuk su bardağı suyla beraber 10 dakika kaynatıp tüketebilirsiniz. 

Yaygın olan sağlık sorunlarının başında gelen depresyon hakkında uzmanlar ilginç açıklamalarda bulundu. Özellikle koronarvirüs sürecinde depresyonun artığını belirten uzmanlar bunun kalıcı hale gelmemesi konusunda da uyarılarda bulundu. Genellikle kışın artışı olan bu rahatsızlık koronavirüs nedeniyle ortaya çıkma durumu da değişti. Peki Depresyon nedir? Depresyon belirtileri!

Yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkileyen depresyon ciddi bir sorunudur. Çeşitli sebeplerden ötürü ortaya çıkan ve gidişatı tedavi ile kontrol altına alınamadığında başka sağlık sorunları da beraberinde getirir. Depresyon düşünme, hareket etme hatta günlük yaşamda nasıl davranılması gerektiğini bile etkileyecek güçlü bir ruhsal hastalıktır. Depresyon duygusal çöküş sonrası ortaya çıkma olasılığı yüksektir. Uzmanlar depresif halin kişinin günlük yaşamında yaşadığı duygusal durumlardan kaynaklı yaşandığını söyler. Ancak sağlıksız beslenme, yoğun iş temposu ve hareketsizlikte depresyonu tetikleyen unsurlar arasında yer alır. Hasta sürekli olarak hem fiziksel hem de ruhsal yorgunluk yaşar. Bununla beraber hasta günlük yapması gereken ihtiyaçları da aksatmaya başlar. Zamanında müdahale edilmediğinde intiharla sonuçlanabilecek ciddi bir duruma da gelebileceğinden uzmanlar hastanın, belirtileri ortalama 10 gün içinde atlatmadığında profesyonel destek alması gerektiğini vurguluyor. 

KORONAVİRÜS DEPRESYONU ARTIRDI! 

Yaklaşık 3 aydır yaşamı alt üst eden koronavirüs salgını tüm alışkanlıkları değiştirdi. Sosyal mesafeyi artıran ve kalabalık ortamlardan uzak durulması gereken bu süreç bazılarını hem biyolojik hem de psikolojik etkiledi. Tedirginliği artıran koronavirüs sinir sisteminin daha hızlı deforme olmasına zemin hazırladı. Bu da kişilerin psikolojisini bozdu. Yakalanma korkusu ile yaşamayı öğrenmeye çalışan çoğu kimse de depresyon ortaya çıktı. Uzmanlar ise bu konuda ciddi uyarılarda bulundu. Erken müdahale edilmediğinde depresyonun kişiyi intihara kadar sürükleyebileceğini söyleyen uzmanlar mutlaka profesyonel bir destek alınması gerektiğini vurguluyor. Ülkemizde normalleşme süreciyle beraber bu tedirginlikte artış yaşandı. Çünkü koronavirüs tedbirlerinden sonra çoğu şirketler evden çalışma sistemine geçti. Birçok kişi bu şekilde güvence altında hissederken normaleşmenin başlamasıyla yeniden ofis ortamına geçen çalışanların çoğu da bu korku içinde. Bu da çalışanlarda depresyon riskini artırdı. Süreci sağlıklı atlatmanın yolu ise uzmanlara göre sağlıklı besleme ve maske eldiven kullanarak tedbirlere devam edilmesi gerektiğidir. 

DEPRESYON BELİRTİLERİ NELERDİR?

– Hasta olmamasına rağmen sürekli yorgun ve uykulu hissetme

– Beslenme de değişimler ya fazla yeme ya da az yeme

– Motor hareketlerinde yavaşlama

– Gün boyu yalnız ve karanlık bir ortamda durma isteği

– Sese ve ışığa karşı hassas olma

– Yaşamdan bıkkınlık intihara sürükleme

– Kişinin kendine karşı suçlu hissetmesi gibi durumlar belirtiler arasında yer alır. 

YÜZME DEPRESYON RİSKİNİ AZALTIYOR!

Bunların başında spor faaliyetleri geliyor. Düzenli yapılan spor ve egzersizler beyindeki hormonların sağlıklı çalışmasını destekleyerek kişinin ruhsal bunalıma girme oranını azaltır. Özellikle yüzme aktivitesi bu durumu yüzde 80 azaltır. Ofis ortamında çalışanlarda daha sık görünmeye başlayan bu rahatsızlığı önlemek için dinlenme zamanlarını iyi değerlendirmek gerektiğini vurgulayan uzmanlar, bu saatler arasında bol bol temiz hava alınmasını da belirtiyor. 

DOĞRU BESLENMENİN DEPRESYON ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Diğer önemli konu ise doğru beslenmedir. Yeterli miktarda potasyum, kalsiyum ve vitamin alınarak vücudun direncini artırmak gerekir. Alınan bu ek takviyeler kas, sinir ve bağışıklık sistemlerini güçlendirerek vücudu ileri yaşlara hazırlamış olur. Sağlıksız beslenme beraberinde birçok hastalık getirir. Depresyonu tetikleyen bu rahatsızlıkların başında şişkinlik ve baş ağrısı gelir. Bu gibi rahatsızlıkların riskini azaltmak için yağlı ve karbonhidratlı besinlerin yanı sıra trans ya içeren market ürünlerinden de uzak durmakta fayda var.

KIŞ DEPRESYONUNA NASIL YAKALANILIR?

Temcit pilavı özellikle Ramazan aylarında sahurda yenen pilava verilen isimdir. Kulağa özel bir tarif gibi gelse de, aslında herhangi bir pilav temcit pilavı olabilir. Peki, temcit pilavı nasıl yapılır? Temcit pilavı tarifi, yapılışı, malzemeler ve püf noktası…

Günlük hayatın içerisinde zaman zaman karşılaştığımız temcit pilavı kelimesini ilk kez duyanlar, bu kelimenin anlamını ve kökeninin hangi dile ait olduğunu merak ediyor. Konuyla ilgili detaylar hakkında bilgi sahibi olmak için temcit pilavı nedir ve ne anlama gelir sorularının yanıtına buradan ulaşabilirsiniz.  Dilimizde pilav; ”Temcit pilavı” öyküsünü biliyor muydunuz? Pirinç ve pilav, hükümranlıklarını dilimize kadar uzatmış bulunuyorlar. Pek çok deyim arasından, en çok duyduğumuz olduğu için, “temcit pilavı”nın öyküsünü aktarıyoruz. Temcit pilavı, sahurda yenen pilavın adı. Hem hemen her sahurda pilav yenmesi, hem de özellikle de ramazanda her öğün için yemeklerin taze pişirilmesi adet olduğundan, temcit pilavının hazırlanması, ramazan boyunca sürekli olarak tekrarlanan bir işlem. Dilimizdeki deyimin, “kendini yineleme” veya “durmadan aynı şeyleri söyleme, gündeme getirme” anlamı da, işte buradan geliyor.

TEMCİT PİLAVI TARİFİ:

MALZEMELER

500 gram dana kuşbaşı
1 adet kuru soğan
1 su bardağı erişte
1 su bardağı nohut
2 su bardağı pirinç
1 yemek kaşığı tereyağı
1 çay bardağı sıvı yağ
5 su bardağı su
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz

YAPILIŞI

Nohut akşamdan ıslatın, ertesi günü yumuşayana kadar haşlayın.

Etin üzerine ince kıyılmış soğan az tuz ve 5 su bardağı su ekleyin, tencerede ya da düdüklü tencerede pişirin.

Tencereye tereyağı ve ayçiçeği yağını koyun.

Isınınca erişteleri atın, pembeleşene dek kavurun.

Üzerine suda bekletilmeden yıkanmış süzülmüş pirinç ekleyin, 5 dakika kadar kavurun.

Daha sonra üzerine nohut, suyuyla birlikte soğanlı et, tuz ve karabiber ilave edin.

Tencerenin kapağını kapatın. Kaynama noktasına geldikten sonra ateşi kısın 10 dakika daha pişirin. Yarım saat dinlendirin.

Afiyet olsun…