Hafiften acıktığınızda ya da arkadaş toplantılarında aperatif şeyler yemeği sevenler için enfes salçalı sosis vazgeçilmez olacak. Hem lezzeti hem de kıvamı ile çok seveceğimiz salçalı sosis, ekmek arası yaparak sandiviçte yapabilirsiniz. Peki salçalı sosis nasıl yapılır? Salçalı sosis tarifinin püf noktaları nelerdir? İşte sorunun yanıtı:

Sosis, içinde hayvan eti bulunan, genellikle baharatla yoğurularak, hayvan bağırsağı içinde yarı ya da tam pişirilerek hazırlanan gıda maddesidir. Lezzetli yemeklerden biri olan salçalı sosisi fast food restaurantlarında yemek yerine evde hazırlamaya ne dersiniz? Salçalı sosis, hazırlaması ve pişirmesinin pratikliğiyle, neredeyse sevmeyeninin olmamasıyla ve çocukların da onu çok sevmesi sebebiyle, hemen hemen hepimizin evinde bir kere dahi olsa pişmiş bir yemektir. Kahvaltıya bayılan, hele ki uzun kahvaltı denilince mutlaka yapılan bu tarifi herkes çok sevecek. Sabah kahvaltısında ya da acıktığınızda aperitif olarak hazırlayabileceğiniz salçalı sosis tarifini sizler için araştırdık.

  • Salçalı sosis yaparken bazı noktalara dikkat etmeliyiz. Öncelikle sosisleri arzunuza göre ince ya da kalın dilimler halinde dilimleyebilirsiniz. Sosis ve salçanın içinde tuz olduğundan tuz eklememek daha doğrudur. 
     
  • Sosisleri önce biraz pişirmek ardından üzerine salçalı sosu eklemek gerekir. Ardından bu suda 5 dakika kaynatmak gerekir. Bu şekilde salçalı sosis daha lezzetli olacaktır. Üzerini maydanoz ya da farklı malzemelerle süsleyebilirsiniz. 

SALÇALI SOSİS TARİFİ:

MALZEMELER

2-3 adet sosis
1 yemek kaşığı salça
1 çay bardağı su
1 yemek kaşığı tereyağı
Tuz, karabiber, nane, kekik, pulbiber 

YAPILIŞI

Geniş bir tavanın içerisinde tereyağını eritin. Daha sonra doğranmış sosisleri üzerine ilave edip kavurun.

Son olarak salça ile suyu bir kabın içerisinde açın ve sosisli karışımın içerisine koyun.

Baharatları da koyduktan sonra bir taşım kaynatın ve servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Çay saatlerinde ve ani gelen misafirlere pratik bir şekilde hem de fırını kullanmadan kek hazırlamak istiyorsanız tencerede kek tarifini deneyebilirsiniz. Uzman şeflerin bile sık sık yaptıkları tencerede kek tarifi vazgeçilmeziniz olacak. Tencerede pişen enfes kekin tarifi için yazımızı inceleyin.

Tatlı krizlerinizi bastırmak aynı zamanda pratik bir tatlı hazırlamak isteyenlere tencerede kek muhteşem bir tarif olabilir. Öğrenci evlerinde de yapılabilecek fırın ve mikser olmadan tam kıvamında bir kek pişirebilirsiniz. Yapılışı ve pişmesi kolay olan tencerede kek tarifine çocuklarınız da çok beğenecek. İster sade, ister mozaik, isterseniz de farklı aromalı yapabilirsiniz. Tencerede kek yapımı kolay lezzeti bol bir tarif olmakla birlikte değişik yapımı ile de eğlenceli anlara neden oluyor. İşte hem lezzetli hem de değişik yapımı ile tencerede kek tarifi…

  • Kek pişirmek mutfak sanatının ve bilimin bir karışımıdır. Oldukça özen isteyen bir iştir. İçi pamuk gibi yumuşacık, dışı kıtır kabuklu bir kek yapabilmek için ufak ayrıntıları gözden kaçırmamak birinci koşuldur.
     
  • Kek yapmak için ilk olarak malzemeler doğru sıra ile eklenmelidir. Eğer malzemelerin sırası değişirse kekin kıvamı tutmayacaktır.
     
  • Sıra ile birlikte kullanılan malzemenin birbirine yakın ısıda olması da kek yapmak için önem taşır.
     
  • Oda sıcaklığında yumurta kullanılıyorsa yine aynı sıcaklıkta bekletilmiş süt ve yağ, kekin çok daha kısa sürede olması gereken şekle gelmesine yardımcı olur.

 

TENCEREDE KOLAY KEK TARİFİ:

MALZEMELER

2 adet yumurta
1 su bardağı şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı süt
1, 5 su bardağı un
2 yemek kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

YAPILIŞI

Yumurtayla şekeri yüksek hızda güzelce çırpın. Ardından sütle sıvı yağı da ekleyin. 

Kakao, vanilya, kabartma tozu ve unu da çırptıktan sonra ısıya dayanıklı kabı margarinle yağlayın.

Yağlanan kaba kek hamurunu dökün. 

Büyük bir tencerenin içerisine de  kek hizasına gelene kadar soğuk su koyun.

Önce orta dereceli ateşte kaynayana kadar daha sonra kısık ateşte yavaş yavaş pişmesini sağlayın.

İlk 30-35 dakika kapağı kesinlikle kapağını açmayın. Maksimum 50-55 dk da hazır olan keki hemen servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Yaz aylarının en lezzetli ve hafif tatlısı dondurmayı evde kendiniz yapmak ister misiniz? Dışarıdan dondurma almak yerine çocuklarınızla birlikte etkinlik için dondurma yapımını öğretebilirsiniz. Peki evde dondurma nasıl yapılır? En kolay dondurma yapımı nasıl olur? İşte evde dondurma yapmanın püf noktaları:

Hem hafif olması hem de lezzetli tadı ile yaz aylarının en çok tüketilen lezzetlerinden olan dondurma, içine şeker katılmış çeşitli meyve suları ya da sütten dondurulmak suretiyle elde edilen soğuk bir tatlıdır. El ile ya da elektrikli makinelerde yapılabildiği gibi dondurma buzdolapları ile de hazırlanabilir. Yaklaşık 400 yıllık bir tarihinin olduğu bilinen dondurma, kökeni Asya’dır. Marco Polo’nun Çin gezisinden dönüşünde yanında meyveli dondurma tarifleri de getirdiği bilinmektedir. Çocukların da en favori atıştırmalıklarından biri olan dondurma, akşam saatlerinde tadına doyum olmuyor. Ülkemizde ise ilk dondurma üretimi 1900’ün başlarında İstanbul ve Kahramanmaraş’ta gerçekleştirilen dondurmayı evde kolayca hazırlamaya ne dersiniz? Hem yapımı çok kolay hem de çocukların en sevdiği tatlılardan biri olacak ev yapımı dondurma tarifimizi mutlaka denemelisiniz.

  • Lezzetli mi lezzetli dondurma keyfi için bazı püf noktaları unutmamanız gerekir. Karışımı 2 saatte bir, 5-6 defa olmak üzere dondurucudan çıkarıp karıştırmanız, hayalinizdeki kıvama ulaşmanızı sağlar.

     

  • Son çırpma işlemini yaptıktan sonra kaşık ya da spatula yardımı ile karışımın üzerini düzeltmeli ve buzluğa kaldırmalısınız.

     

  • Dondurucuyu en düşük ısıya ayarlamalı ve hava sirkülasyonunun sağlanması için boş bırakmalısınız.

     

  • Kullanacağınız araç-gereçlerin ve malzemelerin soğuk olması, dondurmanın gerçek kıvamını alması için çok önemlidir. 

 

EVDE DONDURMA TARİFİ:

MALZEMELER

Farklı renklerde gıda boyası 
2.5 su bardağı süt 
Bir paket vanilya 
2 paket krem şanti 

YAPILIŞI

Derin bir kabın içinde süt ve krem şantiyi çırpın ve koyu bir kıvama gelene kadar çırpma işlemini devam ettirin. 

Krem şantiyi farklı kapların içine koyun. 

Farklı kapların içine konulan krem şantilerin içine gıda boyalarını ekleyerek karıştırın. 

Her birini buzdolabına kaldırın ve bir gece bekletin. 

İyice donan krem şantiler dondurma haline gelecektir.

Hepsini servis kabının içine koyun ve üstlerine çikolata sosu ya da fıstık koyarak servis edin. 

Afiyet olsun…

Diyet listelerinin en başındaki besin olarak gelen avokadonun faydalı olduğu kadar yaprağı da insan sağlığına birçok fayda sağlar. Güçlü bir antioksidan olan avokado yaprağı vücudun yağ yakımını hızlandırır. Toksinleri vücuttan atarak hastalıklara karşı direnci artırır. Avokado yaprağı çayının faydaları nelerdir? Avokado yaprağı çayı nasıl yapılır?

Meksika kökenli olan avokado son yıllarda ülkemizde de üretimi artırılmıştır. Ilıman iklimde rahatlıkla yetişen avokado meyvesi doğada bulunan en güçlü antioksidandır. Sadece zayıflamaya değil aynı zamanda vücudu hastalıklara karşı da daha dirençli hale getirir. Meyvesinin yanı sıra yaprağı da kurutularak çay formunda tüketilir. Oldukça besleyici bir meyve olan avokado yaprağı çayı yüzyıllardır şifa amaçlı tüketilmiştir. Özellikle böbrek taşı tedavisinde doğal ilaç olarak tavsiye edilir. Böbrek ve böbreklerin kanallarındaki oluşmuş taşları kuma dönüştürerek idrar yoluyla atılmasına yardımcı olur. Bu sırada yaşanan ağrı ve sızıyı azaltır.

AVOKADO YAPRAĞI ÇAYININ FAYDALARI NELERDİR?

– Enfeksiyon, depresyon ve stres gibi durumlarda artan kas ağrılarını dindirmek için avokado çayı birebir fayda sağlar. Fiziksel olarak kemik ağrılarını azaltır. Yaprağın içindeki bileşenler sayesinde kas gevşetici etkiye sahiptir. 

– Düzenli olarak tüketilen avokado yaprağı çayı kanda toksin birikimini engeller. Hafta da beş gün tüketildiğinde kan akışını düzenler. Bu sayede kalp ve damar sağlığını korur.

– Avokado yaprağında quercetin bileşeni vardır. Bu bileşen vücutta biriken ve idrar kanallarında iltihaplanmaya neden olan enfeksiyonu vücuttan atar. 

– Kanı temizlemenin yanı sıra dolaşan kan oranını da dengeleyerek beyne ve kalbe ani kan sıçramasını önler. Ayrıca tansiyon hastalığının yaşanmasının önüne geçer.

– Mide duvarını ve kas yapısını koruyarak, reflü, bulantı, yanma ve şişkinlik gibi sağlık sorunlarına doğal ilaç olur. Mide asidinin miktarını dengeleyerek hem bağırsak hem de yemek borunun sağlığını korur. 

– Bağırsakların fonksiyonlarını artırarak kabızlığın önüne geçer. Bunun aynı sıra sindirimi düzenleyerek kilo vermeye yardımcı olur. Ayrıca yağ yakımını hızlandırdığından diyet listelerine eklenmesi gereken bir çaydır. Ancak diyet listesinde avokado varken avokado çayı tüketmek aşırı ishale ve sıvı kaybına yol açar. Bunun dengesini korumakta fayda var. 

– Mevsim geçişlerinde artan virüse bağlı hastalıklara da fayda sağlar. Virüslerin akciğerlerde yol açtığı tahribatı azaltır. Nefes almaya yardımcı olarak bronşit ve astım gibi hastalıklara da fayda sağlar.

– Cilt yapısını yenileyen avokado meyvesi gibi avokado çayı da ciltte fayda sağlar. Gözeneklerin temizlenmesini sağlar. Bunun içinde karaciğer fonksiyonunu artırır. Cildin dermis tabakasını yenilemeye yardımcı olur. Avokado yaprağından yapılan çay soğutularak cilde tonik olarak uygulanabilir.

– Avokado çayı suyunu ayrıca banyo yaparken son suyunuza ekleyip kullanınız. Bu sayede saç derisinin güçlenmesine neden olur. Kepeklenmeyi ve yıpranmayı önler. 

– Ağız içindeki enfeksiyonu azaltarak dişlerin yüzeyinde sarı tabaka oluşmasının önüne geçer. Ağız ve diş içinde yaraların oluşmasını engeller.

AVOKADO YAPRAĞI ÇAYI NASIL YAPILIR?

2 su bardağı suyu bir cezveye koyun içine 3 tane avokado yaprağını ekleyip kaynatın. 10 dakika kaynadıktan sonra altını kapatıp 5 dakika demlenmesini bekleyin. Daha sonra içine dilerseniz bal ya da limon ekleyin. İçindeki faydaların ölmemesi için 10 dakikadan fazla kaynatmayınız. Süzüp içiniz. Yatmadan önce tüketmek faydalarını daha hızlı işe yaramasını sağlar. Ayrıca haftada sadece 5 gün tüketin. Aynı zamanda 15 günden fazla tüketmeyiniz. 

Dünyada yaklaşık 1 milyon 300 bin kadın meme kanseri ile savaşıyor. Ancak kulaktan dolma bilgilerle bu durum güncen güne daha da ciddileşiyor. İşte toplum içinde meme kanseri hakkında doğru bilinen yanlışlar…

Yapılan araştırmalarda toplum içinde bilinen yanlışlar kansere yakalanma riskini günden güne artırıyor. Uzmanlar özellikle meme kanseri hakkındaki doğru bilinen yanlışların bu durumu daha da tehlikeli hale getirdiğini vurguluyor.

İŞTE MEME KANSERİ HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

YANLIŞ: Dar sütyenler meme kanserine neden olduğuna olur.

DOĞRU: Dar sütyenler meme kanserine enden olmaz meme kanseri kalıtsal ve kötü tümör hücrelerine bağlı gelişen bir hastalıktır. 

YANLIŞ: Doğum kontrol haplarının kanser riskini arttırır.

DOĞRU: Doğum kontrol hapları hormonları ve yumurtalıkları ilgilendiren bir hap, meme kanseri bu tür haplara bağlı gelişmez.

YANLIŞ: Meme de kitle varsa bu kitle alındıktan sonra meme kanseri riski artar.

DOĞRU: Meme kanserinde tespit edilen kitle tedavi yöntemine göre alınmalı bazı kitlelerin meme yumurtasında kalmaması gerekir. Bu kanserin artacağı anlamına gelmez. Tam tersi durumu önleyici bir tedavi yöntemidir.

YANLIŞ: Her meme kanseri olmuş bir kadın memesini kaybeder. 

DOĞRU: Her meme kanseri olmuş kadın memesini kaybetmez. Hastalığın durumuna göre bu değişir. 

YANLIŞ: Doğum yapmak  ya da bebek emzirmekte meme kanseri riskini azaltmaz.

DOĞRU: Yapılan araştırmalarda anne adayı ve bebek emziren kadınların meme kanserine yakalanma riskinin az olduğu ortaya çıkmış. Ancak bu demek olmuyor ki bu kadınlar risk altında değil bu durumu önlemenin en kolay yolu erken teşhisdir. Bu yüzden 18 yaşından itibaren her kadının düzenli mamografi çektirmesi gerekir.

Annelerin hamilelik döneminde aldıkları fazlalık kiloları vermek elbette mümkün! Daha hamilelik dönemindeyken bile doğum sonrasında kilo vermeyi dert edinen kadınlar için sağlıklı ve kolay kilo vermenin yöntemlerini araştırdık. Emzirme dönemindeki annelerin uygulayabileceği sağlıklı beslenme listesi hangisi? Hamilelik kilolarından kurtulmanın yolları…

Dış görünümünüze ve bakımınıza dikkat ediyorsanız, hamileliğiniz boyunca bebeğinizin gelişimi için alacağınız kiloları doğum sonrasında nasıl vereceğinizi dert ediyor olabilirsiniz. Çiçeği burnunda olan taze annelerin hamileliklerinde aldıkları kiloların hem bebeğin hem de annenin sağlığı için kontrollü bir şekilde verilmesi gerekir. Zayıflamak adına öne sürülen birçok diyet, vücuda uygun tercih edilmediği zaman boşu boşuna aç kalmaktan başka bir işlev göstermez. Bu nedenle zayıflamak isteniliyorsa doğru ve sağlıklı yöntemlerle kilo verme çareleri aranmalıdır. Popüler kilo verme diyetlerinin yanı sıra bölgesel zayıflama odaklı egzersizlerin tercih edilmesi de bu evrede işinizi epey kolaylaştıracaktır. 

Hamilelik döneminde anne adayında görülen fiziksel değişimlerin doğum yaptıktan sonra eski haline toparlanma sürecine ‘Lohusa’ denir. Doğum sonrasındaki ilk 6 haftayı kapsayan bu süreç, özellikle de başlangıçta anne adayları için gerek ruhsal gerek bedensel anlamda oldukça zorlu bir dönemdir. 

DOĞUM YAPAR YAPMAZ SİZİ NELER BEKLİYOR?

– Normal doğum yöntemini tercih eden anneler, doğum sırasında sarf ettikleri çaba nedeniyle kas ağrısı çekerler.

– Kalçalarda ağrı ve şişkinlikler görülür.

– Sezaryen ile doğum yapan kadınların yaraları acır.

– Ruhsal anlamda çöküntü yaşarlar ve depresyona girerler.

– Doğumla beraber -7,5 kilo kadar zayıflama görülebilir. Geri kalan kilolar ise zamanla kendiliğinden gidecektir.

DOĞUM SONRASI SAĞLIKLI KİLO VERME YÖNTEMLERİ

DOĞUM SONRASI ZAYIFLAMAK İÇİN SAĞLIKLI BESLENME REHBERİ

Hamilelik sürecinde değişen hormonlar ve zorlu 9 ay normalden fazla kilo almanıza neden olabilir. Vermekte zorlandığınız kilolar vücudun kendini korumak için biriktirdiği yağlardır. Beslenme düzeninize dikkat ederek bu kilolardan rahatça kurtulabilirsiniz.

DOĞUM SONRASI KİLO VERDİREN BİTKİ ÇAYLARI

Emzirme dönemine giren taze annelerin vücudunda görülebileceği her farklılık dolaylı yoldan bebeği de etkileyecektir. Annenin göğsünden gelen süt direkt olarak bebeğe geçeceği için bu dönemde sağlıklı besinler tüketmeye ve bebeklerde ağlama nöbetlerine sebebiyet vermeyecek gaz yapıcı besin tüketiminden kaçınmaya dikkat edilmelidir. Doğum sonrasında sağlıklı ve kontrollü bir şekilde kilo vermeye yarayacak yöntemlerden birisi de doğru bitki çayları ile zayıflama tekniğidir. Peki zayıflamak için hangi bitki çayları içilebilir? Her tüketilen içecek ya da besin aynı etkiyi vermeyeceği için alerjik riskine karşılık doktor kontrolü ile kullanılmalıdır. Zayıflatmaya yardımcı bitki çayları…

Yeşil Çay Metabolizmayı  harekete geçirmekle beraber hamilelikte artış gösteren yağları vücuttan atmaya yardımcı olur. Ancak, gün içerisinde 2 fincan bardaktan fazlasını tüketmemeye özen göstermelisiniz.

Mate Yaprağı çayı Uzmanların kilo vermek isteyen kadınlara sıklıkla önerdiği bir çay olup, yağların vücutta toplanmasını önler. Mate yaprağı, daha çok sütünün olmasını isteyen kadınların tercih ettiği bir çaydır.

Narçiçeği çayı Yüksek miktarda vitamin içeren nar çiçeği sayesinde formunuzda kalacak ve bebeğinizin sağlıklı beslenmesini sağlayabilirsiniz.

NOT: Doktor onayı almadan tüketmeyiniz!

EMZİREN ANNELER İÇİN BESLENME LİSTESİ

1. GÜN

Sabah: Bir bardak şekersiz süt, Bir yumurta, Bir kibrit kutusu beyaz peynir, Bir dilim kepek ekmeği

Öğle: Bir porsiyon yağsız etli türlü, Bir miktar yağsız makarna Bir kase yoğurt, Bir dilim kepek ekmeği. Bir dilim kepek ekmeği ile bir dilim beyaz peynir.

Akşam: Bir kase domates çorbası, Bir balık ızgara, Bol salata, Serbest meyve.

2. GÜN

Sabah: Bir bardak şekersiz süt, Bir yumurta, Bir kaşık bal, Bir dilim kepek ekmeği, Bir domates- Arada bir muz.

Öğle: Bir tabak yağsız etli taze fasulye Bir porsiyon yağsız pilav, Bir kase komposto (Sakarin ile tatlandırın), Bir dilim ekmek.

Akşam: Bir kase tarhana çorba, 5-6 adet Izgara köfte, Bir tabak püre, Bir kase yoğurt, Bir tabak kayısı. Uyumadan bir bardak şekersiz süt.

3.GÜN

Sabah: Bir bardak taze portakal suyu, Bir dilim beyaz peynir, Bir yumurta, Bir dilim kepek ekmeği.

Öğle: Bir tabak taze etli bezelye, Bir kase cacık, Bir dilim börek, Bir kase komposto (Sakkarin ile tatlandırın), Bir dilim kepek ekmeği.

Akşam: Bir kase yayla çorbası, Bir tavuk but haşlama, İki havuç, Bir domates, Salata Tabağı, Uyumadan önce 1 tane muz.

4.GÜN

Sabah: Bir yumurta, Bir dilim beyaz peynir, Bir domates, Bir dilim kepek ekmeği, Birkaç bardak çay.

Öğle: Bir porsiyon barbunya pilaki, Bir dilim kepek ekmeği, Bol salata, Bir ufak kase kaymaksız yoğurt, Bir Muz.

Akşam: Bir porsiyon bonfile, Bir patates haşlama, Bir tabak taze fasulye, Bir kase cacık, Bir dilim kepek ekmeği, Bir domates. Yatmadan bir bardak şekersiz süt.

5.GÜN

Sabah: Bir bardak şekersiz süt, Bir yumurta, Bir dilim beyaz peynir, Bir dilim kepek ekmeği, Birkaç bardak şekersiz çay.

Öğle: 6 adet yağsız kıyma ve az ekmekle yapılmış Izgara Köfte, Bir ufak kase kaymağı alınmış yoğurt, Bir tabak süt ile yapılmış püre, Bir portakal. Bir Muz.

Akşam: Bir kase mercimek çorbası, Bir tavuk göğüs haşlama, Bir tabak Taze fasulye, Bir kase cacık, Bir elma veya portakal.

6.GÜN

Sabah: Bir dilim kepek ekmeği, Bir bardak süt, 8-9 tane siyah zeytin, Bir dilim beyaz peynir, Birkaç bardak şekersiz çay.

Öğle: Bir tabak yağsız et ile yapılmış türlü, Bir Kase Cacık, Bir ufak tabak yağsız yapılmış pilav, İki portakal. 1 Ayran.

Akşam: Bir dilim kepek ekmeği bir adet alabalık haşlama, Bir domates, İki havuç, Bir salatalık, Birkaç yaprak maruldan tabak, Bir tabak yağsız makarna İstediğiniz meyveden 1 porsiyon yiyin.

7.GÜN

Sabah: Bir bardak şekersiz süt,  Bir dilim kepek ekmeği, Bir dilim beyaz peynir, Bir domates, Birkaç bardak şekersiz çay.

Öğle: Bir tabak taze bezelye, Bir dilim kepek ekmeği, Bir kase cacık, İki havuç, İki domates, Bir haşlanmış patates, Bir elma ve bir portakal.

Akşam: 1 kase domates çorbası, 1  bonfile, 1 dilim kepek ekmek, 1  patates püre, 1 domates, 1 salatalık, 1 havuç, 1 muz.

Bebeğini dünyaya getirmiş annelerin tıpkı hamilelik öncesindeki gibi formuna geri dönmek istemesi oldukça normaldir. Yeni doğum yapan annelerin hızlı bir şekilde vücutlarını toparlayabilmeleri için faydalı bilgileri sizlere derledik. Doğum sonrası toparlanmak için…

Hamilelik dönemi boyunca bebeğinizin sağlığı için almaya çekinmediğiniz bol kiloları geri vermenin zamanı geldi. Uzman önerisinde göre, doğumdan en az 6 hafta sonra uygulanabilir olan diyet listelerinde günde en az 2000 kalori alınmalı ve 2 ya da 2,5 litre su tüketilmelidir. Emzirme evresinde olacağınız için katı diyet listelerinin kesinlikle uygulanmaması gerektiğini vurgulayan doktorlar, sağlıklı ve süt yapmaya yardımcı besinlerle de kilo verilebileceğini öneriyor. Geçmişten günümüze dek yıllardır kullanılan bazı yöntemler, basit ama etkili sonuçlar ile kendini gösterebiliyor. Peki uzmanlar, bunun için hangi yöntemleri öneriyor?

DOĞUM SONRASI VÜCUT TOPARLAMA TÜYOLARI

KURAL 1- SIKI KORSE GİYİLMELİ

Göbek bölgesine saf bir zeytinyağı ile masaj yapın ve üzerine sıkı bir korse giyin.

KURAL- 2 ILIK SU İÇİLMELİ

Bu süre zarfında kesinlikle soğuk su tüketmemeye gayret edin.  Vücutta olan ödemi yok etmek için günlük olarak içilecek suyun kaynatılması gerekir. Su kaynatıldıktan sonra 4 dilime ayrılmış limonu, 2 dal naneyi ve kabuk tarçını suya atın. Şimdi içebilirsiniz…

KURAL- 3 YETERLİ MİKTARDA KANAMA OLMALI

Doğum yaptıktan sonra yeteri kadar kanama olmadıysa civanperçemi çayı tüketilmelidir. Bu çay sayesinde ödem ve sarkma gibi sorunlar görülmeyecektir. Ayrıca anne sütünün verimini arttırır. 30 gün boyunca tüketmeye devam edin.

KURAL-  4 ÇATLAKLAR GİDERİLMELİ

50 gram kayısı yağı, 50 gram acı badem yağı, 10 gram portakal yağını karıştırarak hamileliğin 5. ayında 2 günde bir, 6. ayında günde 1, 7. ayında günde 1, 8. ayında günde 2 defa, 9. ayda günde 2-3 defa uygularsanız çatlaklarınız ortadan kaybolacaktır.

HAMİLELİK KİLOLARINDAN KURTULMAK İÇİN TÜYOLAR

-EMZİRME

Anne sütü hamilelik kilolarının verilmesine yardımcı oluyor. Emziren anne, günde yaklaşık 600 kalori yakarak ayda en az 2 kilo veriyor. Emziremeyen annelerde ise, doğumdan sonra başlayan koşuşturma ve hareketlilik kilo kaybını sağlayacaktır.

-BESLENME

Şerbetli tatlıların annelerde süt yaptığına inanılsa da, tatlılar kilo almaya neden oluyor. Sütün verimli bir şekilde salgılanması için annelerin tatlıdan çok suya ihtiyacı vardır. Güne kahvaltıyla başlamak ise gün içerisinde emzirdiği için enerji ve kalori kaybeden annelerin fazladan öğün yapmasını engeller ve gün içerisindeki gerekli enerjiyi sağlar.

-PROTEİN

Kefir, et ,süt ve süt ürünleri gibi yüksek protein içeren besinler anne sütünü arttırıyor ve kilo vermeye yardımcı oluyor. Çünkü protein içeren besinler gün boyu açlık hissetmemenizi sağlıyor.

-TATLI KAÇAMAKLARI

Gece bebeğinizi emzirmek için uyandığınızda kek, kurabiye ve çikolata gibi kalorisi yüksek besinler tüketmemelisiniz. Şeker oranı fazla olan besinler özellikle gece tüketildiğinde karın bölgesinde yağlanmaya neden oluyor.

Anne adaylarının günlük hayatında beslenme rutini haline getirebileceği sağlıklı ve dengeli beslenmenin tüyolarını sizler için araştırdık. Hamilelikte hem anne adayının hem de bebeğin iyi olması için bazı gıdalardan uzak durmak gerekirken bazılarını tüketmeye ihtiyacınız olacaktır. Bizde bu besinleri sizler için derledik. Hamilelikte beslenme nasıl olmalı, hamilelikte mide kazıntıları nasıl geçer?

Günümüzde sağlıklı ve rahat bir hamilelik dönemi için beslenmenin ne kadar önemli olduğu hemen hemen herkes tarafından bilinir. İki canı bir bedende taşıyan anne adaylarının beslenme konusunda dikkat etmesi gereken bazı temel kurallar vardır. Hem hamilelik şikayetlerinin artmaması hem de bebeğinin gelişimi için sağlıklı ve kaliteli gıdalara öncelik vermek gerekiyor. Hamilelikte ihtiyaç duyulan protein, karbonhidrat, yağ ve vitaminlerin alınabilmesi için çeşit çeşit beslenilmelidir. Sağlıklı beslenmenin yapı taşı olan sebzeleri bile kendi için çeşit çeşit tüketebilirsiniz. Hamilelik döneminde görülen sık acıkma hissiyatı için ara öğünlerin ihmal edilmemesi önemlidir.  Ana öğünlerden yaklaşık 2-3 saat sonra zaten mide kazıntıları kendini gösterecektir. Sık ama az olmak üzere 5 öğün tüketilmesi gereken hamilelikte besleyici değeri fazla olup düşük kalorili yiyecekleri yemelisiniz.

  • Az ama sık yemek mide boşluğunu önleyeceğinden beraberinde gelecek olan mide bulantısının da önüne geçer.
     
  • Günlük almanız gereken sıvı miktarını karşılamayı ihmal etmeyin. 
     
  • Çeşnili ve fazla yağlı yiyecekler daha çok açlık oluşturacağı için bu besinlerden uzak durun.
     
  • Yapılan araştırmalardan elde edilen bilgilere göre zerdeçal ya da keten tohumu gibi kürler açlık krizlerini bitirir. Sağlıklı ve doğal kürler deneyebilirsiniz.

HANGİ BESİNLER MEYDANA ÇIKMALI, HANGİLERİ RAFTAN KALDIRILMALI?

Beyaz ekmek yerine tam tahıllı, beyaz pirinç yerine kepekli, kahverengi pirinç, hazır meyve suları yerine doğal sıkım meyve suları tercih edilmelidir. Yağı ve şekeri minimum seviyesine indirmeniz sağlık açısından önemlidir. Sağlıklı yağları tüketmeye devam edebilirsiniz. Sık sık ve azar azar yemeye dikkat etmelisiniz. İlenmiş gıdalar yerine tamamen doğal gıdalara yer vermelisiniz. Anne sütünden sonra en yararlı protein kaynağı olan yumurtayı haşlayarak tercih edebilirsiniz.

Haşlama sevmiyorsanız 1 adet yumurtanın hepsini 2. yumurtanın beyazı ile omlet yapabilirsiniz. Kahvaltı için gayet ideal bir yiyecektir. Bu esnada en az 3 dakika, en fazla 10 dakika pişirmelisiniz, ötesi zararlı olabilir. Çiğ ya da az pişmiş yemeklerden uzak durmalısınız.

Kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olan peynirlerden sert olanları yumuşaklara göre daha çok kalsiyum barındırır. Dolayısıyla tercihinizi sert olanlardan yana kullanmalısınız. Hamilelikte en çok ihtiyaç duyulan Folik asit ile demir ihtiyacından kepek kullanımı demir emilimini azaltacağı için önerilmemektedir.

Yemek arasında çay ya da kahve içme alışkanlığınız varsa en az 1 saat beklemelisiniz. Kavrulmuş kuruyemişler E vitamini içeriğini düşürecek ve tuz tüketimi ile beraber ödemi arttıracaktır.

HAMİLELİKTE SAĞLIKLI BESLENME LİSTESİ

KAHVALTI:

1 tane yumurta

2 dilim sert peynir

5 tane zeytin ya da 3 tam ceviz içi, domates ve salatalık gibi yeşillikler serbest.

Çay, kahve ya da süt

Reçel veya bal

ARA ÖĞÜN:

Bir porsiyon kadar meyve

Kefir ya da yoğurt

ÖĞLE YEMEĞİ:

Tavuk, kırmızı et ya da balık

Kuru baklagil

Sebze, salata

ARA ÖĞÜN:

Bir porsiyon kadar meyve (Yoğurtla beraber)

Grisini ile beyaz leblebi (Kusma şikayetleri için)

Kuru meyve (Süt ile birlikte almayın)

AKŞAM:

Ev yapımı çorba

Zeytinyağlı veya kıymalı sebze

UYUMADAN ÖNCE:

1 bardak ılık süt.

Bebek bekleyen anne adayları hem karınlarındaki bebekleri hem de kendi sağlıkları için mevcut olan kilosunu ideal düzeyde tutmalıdır. Aşırı kilo alımı bebek ve doğumla ilgili birçok riski beraberinde getireceği için oldukça önemli bir konudur. Peki hamilelikte 2 kişilik beslenmek doğru mu, hamilelikte kaç kilo alınmalı? Hamilelikte kilo alımı ne zaman başlar?

Hamilelik döneminde hem beden hem de psikolojik anlamda belirgin olarak görülecek olan değişimler arasında kilo alımı gelmektedir. Gün geçtikçe büyüyen karınla beraber genel vücut ağırlığı artacak ve buna bağlı olarak birtakım rahatsızlıklar meydana gelecektir. Özellikle de hamileliğin son zamanlarına doğru artacak olan ödem problemi ile anne adayı kendini olduğundan daha fazla kilolu görecek ve psikolojik anlamda daha hassas olacağı için olumsuz bir ruh haline bürünecektir. Ancak her anne adayında aynı hamilelik dönemi belirtileri ve seviyeleri birebir yaşanmaz. 9 aylık yepyeni maratonlarında bebeklerinin sağlıklı gelişmesi için kilo almaya çalışan hamileler olduğu gibi kilo dengesini tutturamadığı için ölçülü beslenmesi gerektiğini bilen anne adayları da vardır. 

HAMİLELİKTE KAÇ KİLO ALINMALI? İDEAL KİLO…

Her vücudun kendine has biyolojik ve metabolik özellikleri farklı olduğundan dolayı anne adaylarının kilo alma süresi ve miktarının aynı olmayacağı bilinmelidir. Genel anlamda bakacak olursak; hamileliğin başlangıcından itibaren yavaş yavaş kendini gösterecek olan kilo alımı hamilelik bitimine kadar devam edecektir. Anne karnındaki bebeğin organ gelişimi ilk üç ayda gerçekleştiği için bu süreç çok önemlidir. Genellikle fazla kilo alımının görülmediği ilk üç ayda toplamda ancak 2 ya da 3 kilo alınabilir. Çok zayıf ya da şişman anne adaylarında alınan kilo değerleri birbirlerinden farklı olsa da kilo alımında haftalık 500 gram artış beklenir.

Kısaca açıklayacak olursak:
1 ve 3 ay arasında yaklaşık 2 kilo alımı,
3 ve 6 ay arasında yaklaşık 6 kilo alımı,
6 ve 9 ay arasında yaklaşık 4 kilo alımı beklenmektedir.

HAMİLELİKTE 2 KİŞİLİK BESLENMEK DOĞRU MU?

Hamilelik dönemiyle ilgili halk arasında yaygın hale gelen batıl inanışlardan birisi de hamilelerin 2 kişilik kadar beslenmesidir. Hem bebeklerinin hem de kendileri için 2 kişilik kadar yemek yemenin hiçbir bilimsel göstergesi yoktur. Bilakis hamilelik döneminde fazla kilo alımına sonrasında ise obezliğe zemin hazırlayabilmektedir. Doğum sonrasında kiloları vermek epey zorlaşacaktır.

Genelde hamileliğin ilk aylarında görülen mide bulantıları literatürde ‘sabah hastalığı’ olarak karşımıza çıkmaktadır. Mide bulantısı sonucu kusmaların yaşandığı ilk aylarda kilo almak biraz zor olacağı için anne adayları kendilerini kilo almaya zorlamamalıdır.

(Hamilelikte mide bulantısını kökten çözen en etkili yöntemler için tıklayın)

HAMİLELİKTE NEDEN KİLO ALINIR? KİLOLAR NEREDEN GELİYOR?

Anne adaylarının hamilelikleri boyunca aldığı kiloların tümü birden yağa dönüşmez. Bebeklerini yaklaşık 3 ila 3,5 kilo ile dünyaya gelen anne adaylarının kilolarına katkı sağlayan etkenleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Bebek; 3.5- 4 kg
Plasenta; 0.5-1 kg
Amniyotik sıvı; 1 kg
Göğüsler; 0.5 kg
Uterus; 1 kg
Anne kan hacminde artış; 1.5 kg
Yağ deposu; 3 veya daha fazla
Artan kas dokusu ve hücre içi sıvı; 2- 3.5 kg
Toplam; 12.5 kg civarındadır. Hamilelikte alınması gereken ideal kilo değerini rakamla açıklayamayız. Ancak, hamilelik öncesindeki vücut kitle endeksine göre yani boyun kiloya oranını hesaplayarak kilo dengesini korumaya çalışabilirsiniz.

VÜCUT KİTLE ENDEKSİ NASIL HESAPLANIR?

Örneğin ağırlığınız 65, boyunuz ise 1.60 cm ise vücut kitle endeksini hesaplamak için kiloyu boya bölmeniz gerekecektir. Ardından çıkan rakamı tekrar boyunuza bölüp BKİ’yi (Beden kitle endeksi) tespit edebilirsiniz.

65: 1.60= 40.63

40.63:1.60= 25.39

Örnek rakamlar vererek hesapladığımız bu sonuçta sizde kendi boy ve kilo ölçülerine göre hesaplama yapabilirsiniz. Elde edeceğiniz sonuç;

18.5’ten az ise: ZAYIF

18.5 ile 25.00 arasında ise: NORMAL

25.00 ile 30.00 arasında ise: HAFİF KİLOLU

30.00 ve 35.00 arasında ise 1. derece: KİLOLU- OBEZ

35.00- 40.00 arasında 2. derece: KİLOLU- OBEZ

40.00 45.00 arasında 3. derece: KİLOLU-OBEZ

ANNE ADAYLARINDA AYLARA GÖRE KİLO ALIM DEĞERLERİ

1. TRİMESTER: İlk üç ayı kapsayan bu süreçte rahim içerisindeki bebek ancak bir haşhaş tohumu kadardır. Kilo alım miktarı 2 ila 3 arası gidip gelebilir. Bulantıların yoğunlukla görüldüğü bu evrede kusmalardan dolayı pek kilo alınmaz ama bulantıyı bastırmak için tüketilecek kalorili besinlere dikkat etmekte yarar var.

2. TRİMESTER: İkinci 3 aylık dönemde bebeğiniz ilk aylara göre daha hızlı büyüyecektir. Hamilelikte iştah açılmasına balı olarak en fazla kilo alınan evre 2. trimesterdir. Bu süreçte 5.5 – 6 kilo alınabilir.

3. TRİMESTER: Son 3 aylık süreçte bebeğin kilo alımı hızlanacaktır 3.5 – 4.5 kilo kadar alınabilir.

Sağlıklı bir hamilelik dönemi için anne adaylarının kulak vermesi gereken tavsiyeleri ve halk arasına yaygın olan çift kişilik beslenmenin anne ve bebekteki etkilerini bilmek önemlidir. Ayrıca sağlıklı beslenmeye uygun beslenme listesi ile formunuzu koruyarak sizde hamileliğinizi sürdürebilirsiniz. İşte hamilelere örnek beslenme listesi:

Sağlıklı ve rahat bir hamilelik dönemi için anne adayları kendi rahatlıklarına göre beslenme şekli sergilememeli ve muhakkak doktor kontrolü ile ilerlenmelidir. Hamilelikte aşırı kilo alınımı halinde bebekte doğumla ilgili birtakım beklenmeyen durumlarla karşılaşma riski oldukça fazladır. Hem kolay doğum yapmak için hem de doğum sonrasında hamilelikte alınan kiloları rahatlıkla vermek için ideal kilo değerlerini korumak gerekir.  Hamileliğin birinci trimesterında çok fazla kilo alımı görülmez. Alınan kilo en fazla 2 kilo değerinde olmaktadır. Bunu da her gün ekstradan 150-200 kalori ile ortalama 170 gr. az yağlı meyveli yoğurt ile karşılayabilirsiniz. Hamileliğinizde normalden daha az kiloya sahipseniz, hamileliğin 2. ve 3. üç ay evrelerinde düzenli bir şekilde kilo almanız önemlidir.

  • Hamilelik döneminde anne adaylarının kendine bakması ve sağlıklı beslenmesi çok önemlidir. 
     
  • İyice piştiğinden emin olmadığınız et, tavuk ve balık ürünleri anne adaylarında toksoplazma riskini arttıracağından dolayı oldukça dikkatli tüketilmelidir.
     
  • Dışarıda satılan hazır yiyecekler, paketlenmiş ızgara ürünleri, salam ve sucuk tüketilmemelidir.
     
  • Uskumru ve kılıç balığı gibi cıva miktarı fazla olan balıklardan uzak durulmalıdır. Peynir, süt ve yoğurt gibi besinlerin yeterince pastörize edilip edilmediğinden emin olunmalıdır.

 

HAMİLELER İÇİN SAĞLIKLI BESLENME LİSTESİ

Hamilelikte alınan fazla kilolar çocuk gelişimi ve anne sağlığı için büyük önem taşır. Alınan 9-12 kilo normaldir, fakat fazlası hareketlerinizi kısıtlar ve doğumdan sonra vermekte zorlanabilirsiniz. Dengeli, yeterli ve düzenli beslenerek hamilelik sürecinde alacağınız kilonun kalıcı olmasını önleyebilirsiniz. İşte aldığınız kilonun size ve aynı bedeni paylaştığınız çocuğunuza zarar vermemesi için uygulayabileceğiniz sağlıklı diyet listesi…

  • SABAH: 1 dilim peynir, 2 dilim ekmek, domates, salatalık, 3 adet ceviz, 1 bardak süt
  • 1.ARA ÖĞÜN: 1 bardak süt, 6 adet kuru erik, 2 adet ceviz
  • 2.ARA ÖĞÜN: 1 adet havuç, roka, 1 dilim ekmek
  • ÖĞLE: Bol roka ve naneli salata, 1 kase çorbası, 1 tabak sebze yemeği
  • 3.ARA ÖĞÜN: 1 kase yoğurt, 1 adet mevsim meyvesi
  • 4.ARA ÖĞÜN: 1 bardak süt, 1 kase leblebi ve kuru üzüm
  • AKŞAM YEMEĞİ: 1 kase çorba, 1 kase yoğurt, 1 tabak ızgara et ya da tavuk
  • 5.ARA ÖĞÜN: 1 bardak süt, 5 adet kuru erik, 2 adet ceviz
  • 6.ARA ÖĞÜN: 1 adet mevsim meyvesi

 

HAMİLELİKTE ÇİFT KİŞİLİK BESLENMEK DOĞRU MU?

Hamilelikte beslenme, hem bebek için hem de anne adayının kendi sağlığı için çok önemlidir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Genç, ‘’Anne adayının vücuduna aldığı her besin direkt olarak bebeğin kendisine iletildiği için yediği besinlerin fayda ve zararlarını bilip ona göre tüketmelidir. Bebeğinin daha sağlıklı olacağını düşünüp, çift kişilik beslenme gibi bir yanlış yapılmamalı’’ dedi.

HAMİLELİKTE BESLENMEDE BUNLARA DİKKAT!

Hamilelik döneminde hem anne adayının hem de bebeğin sağlıklı olabilmesi için beslenme konusunda bazı kriterlere dikkat edilmesi gerekiyor. Hamilelik sürecinde tüketeceğiniz yanlış bir besin sizi olduğu kadar bebeğinizi de olumsuz etkileyecektir. Peki, anne adayları nasıl beslenmeli?

1- Çiğ veya az pişmiş et, yumurta, deniz ürünleri tüketiminden uzak durulmalıdır. Eğer bu besinler tüketilecekse iyice pişirilmesi gerekir.

2- Çiğ besinler akan suyun altında iyice yıkanmalıdır.

3- Pastörize edilmiş süt ve süt ürünlerinden yapılan peynir ya da yoğurtlar tüketilmelidir.

4- Kaz ciğeri, sosis ve salam gibi yiyecekler tüketilmemelidir.

5- Şekerli besinleri tüketmek annede diyabet riskini arttırır ve bebeği de olumsuz etkiler.