Türk mutfağının en meşhur ve lezzetli yemekleri arasında yer alan İzmir köfte tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Köftenin en lezzetli hallerinden biri olan İzmir köfte, nefis domates sosuyla ağızları sulandırıyor. Peki İzmir köfte evde kolay bir şekilde nasıl yapılır? Merak edenler için enfes tarifi yazımızda.

Köfteli ana yemeklerin en lezzetleri hallerinden biri olan İzmir köfte, Türkiye’nin neresinde olursanız olun mutlaka adını duyacağınız bir tariftir. Esnaf lokantalarında ve daha birçok yerde meşhur olan İzmir köfte, akşama ana yemek konusunda ne yapacağınıza karar vermediyseniz deneyebilirsiniz. Yapımı pratik olan İzmir köfte, çocuklarınızın da beğeneceği tariflerden. Genellikle pilav veya patates püresi ile servis edebileceğiniz bu tarifi, Ege Bölgesi’nin bu güzide kentine özgü enfes bir lezzettir. Malzemeleriniz hazırsa, gerçek İzmir köftesi nasıl yapılır sorusunun cevabı için tarife başlayabiliriz.

İZMİR KÖFTE TARİFİ:

MALZEMELER

500 gram orta yağlı koyun kıyması
3-4 adet domates veya 3 çorba kaşığı tuzsuz domates salçası
4-5 adet patates
Sıvı yağ 
3 dilim bayat ekmek içi
1 adet soğan
Yarım demet maydanoz
Karabiber
Kimyon
Tuz

YAPILIŞI

Kıymaları rendelenmiş soğan, ekmek içi, tuz, karabiber, kimyon ve maydanozla beraber güzelce yoğurun.

Daha sonra elinizi ıslatarak oval şekilde yuvarlayın.

Patatesleri de elma şeklinde doğrayıp, yağda kızartın. Köfteleri de kızarttıktan sonra tepsiye dizin.

Yağın içerisine domatesleri koyup suyunu çekene kadar kavurun ve bir bardak su ilave edip kaynatın.

Hazırladığınız bu sosu köftelerin üzerine döküp, 15 dakika ocakta ya da fırında pişirin.

Sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Tıp literatüründe Nörogelişimsel bozukluk olarak geçen otizm rahatsızlığının nasıl ve hangi belirtilerle kendini gösterdiğini sizler için haberimizde derledik. Otizmin belirtileri neler, otizm ile Down sendromunun temel farkları…

Yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan ve ömür boyu devam eden otizm spektrumu, anne ve babalar tarafından erken dönemde fark edildiğinde kolaylıkla teşhis edilebilen bir durumdur. Doktor kontrolü dahilinde uygulanabilecek etkili tedavi yöntemleri ile hızlandırılabilen iyileşme süreci özellikle de bebeklikte etkisini göstermektedir. Hamilelik sürecinde alınabilecek önlemlerden en ideali düzenli folik asit tüketimine başlamak ile gerçekleşir. Hatta hamile kalmadan en az 3 ay önce gerek beslenme programındaki besinlerle gerek de ek takviyelerle folik asit ihtiyacı karşılanmalıdır. Otizm spektrumunun neden ortaya çıktığı kesin olarak kanıtlanamasa da genetik olduğu düşünülmektedir. Kadınlara nazaran erkeklerde daha yaygın görülen otizmde kişi sözel ya da sözel olmayan ilişkilerde karmaşıklık yaşar. Otizm durumuna eşlik edebilen diğer rahatsızlıklar da dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve epilepsi hastalığıdır.

OTİZM NASIL ANLAŞILIR? OTİZMİN İLK BELİRTİLERİ 

İster bebeklikte ister çocuklukta olsun bir kişiye otizm tanısının koyulabilmesi için en az 6 durumu üzerinde taşıyor olması gerekir. Sosyal hayatlarındaki etkileşimde yetersizlik yani göz göze gelememe, akranlarını tercih etmeyip tek başına vakit geçirmeyi sevme, mimik ve duygusal ifadelerini gereğince yansıtamama gibi durumlar görülürken iletişim esnasında sürekli aynı kelimeleri tekrar etme, hayali ya da sembolik etkinlikler içerisinde olamama gibi etkenler dikkat çeker.

OTİZMİN EN YAYGIN BELİRTİLERİ:

  • Göz temasında bulunmazlar ya da çok az denk getirirler.
  • En yakınları tarafından dahi olsa ismen çağrıldıklarında tepki vermezler.
  • Aşırı derecede hareketlilik ya da hareketsizlik olabilir.
  • Dokunma, sarılma ve öpme gibi bedensel temaslardan kesinlikle uğraşmazlar.
  • Konuşmada gerilik oluşabilir.
  • Konuşmayı bir iletişim aracı olarak görmezler.
  • Aşırı derecede inatçı ve hırslı olabilirler.
  • Acıya karşı duyarsız olurlar, esprileri anlamada güçlük çekerler.
  • Bazı nesnelere karşı aşırı bağlıdırlar, yanlarından bir an olsun ayrılsın istemezler.

OTİZMİN DERECESİNİ VE SEYRİNİN HANGİ ETKENLER BELİRLER?

Otizm spektrumunda en önemli etkenlerden birisi de zekadır. Otistik olan çocukların birçoğunda zeka problemi belirgin derecede kendini gösterirken bazılarında orta ya da hafif üstün zekalı olma durumu da görülebilir. Ortalama en gen 5 yaş civarında konuşmaya başlaması gereken çocuklarda olumlu çevre şartları, etkili bir aile içi iletişim, erken tanı ve özel eğitimin erken dönemde başlaması önemlidir.

OTİZMLİ ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ SORUNLARI

  • Öfke Nöbetleri ve saldırganlık
  •  Korku ve fobiler
  • Kendini uyarıcı davranışları sergileme
  • Tekrarlayıcı stereotipik davranışlar
  • Motivasyon ve dikkat eksikliği
  • Hiperaktivite
  • Takıntı haline getirilerek istem dışı hareketlerin tekrarlanması 
  •  Diş gıcırdatma

OTİZM İLE DOWN SENDROMU NASIL ANLAŞILIR? 

Otizm spektrum bozukluğu ile Down Sendromu rahatsızlığı, her ne kadar aynı hastalıklarmış gibi görünseler de gerçekte öyle değildir. Peki bu iki rahatsızlığa sahip olan çocukları birbirlerinden ayıran özellikler neler? İşte cevabı…

Otizm ve Down Sendromu arasındaki farklar

  • 1- Otizm rahatsızlığına sahip çocuklarda fiziki olarak belirgin özellikler görülmez iken, Down Sendromlu çocuklar kısa boylu, çekik gözlü, yassı kafalı ve ince dudaklıdır.
  • 2- Otizmli çocuklar davranış bozukluklarını daha sık gösterirken, Down Sendromlu çocuklar daha kolay iletişim kurabilirler.
  • 3- Down Sendromu anne karnında belirlenebiliyor iken, otizm yaşamın ilk üç yıl içerisinde kendini gösteriyor.
  • 4- Otizm erkek çocuklarında daha sık görülürken, Down Sendromunda cinsiyet ayırt etmez.
  • 5- Down Sendromunun nedenleri arasında genetik faktörler etkili iken otizmde net olarak bilinmez.

Türk mutfağının sevilen lezzetlerinden biri olan tavuk şiş evde kolayca yapabileceğiniz enfes bir yemek. Yanında pilavla servis edebileceğiniz tavuk şiş pratik olmasıyla da sadece 5 dakikanızı alacak türden. Fırında tavuk şiş nasıl yapılır? Tavuk şiş yapmanın püf noktaları nelerdir? öğrenmek için yazımıza göz atabilirsiniz.

Şiş tavuk veya tavuk şiş, Osmanlı mutfağı aracılığıyla Yakın Doğu’ya yayılmış bir yemektir. Azerbaycan, Ermenistan, İsrail, Irak, Lübnan, Mısır, Suriye ve Ürdün’de tüketilmektedir. İran’da ise cüce kebabı isimli bir benzeri yapılmaktadır. Tıpkı dışarıda yediğiniz lezzette bir tavuk pişirmek istiyorsanız sırrı sos ve marine edilmesinde. Hem pratik hem lezzetli bir akşam yemeği için yanına pilav ya da makarna ile enfes olacak bir tarifi sizlerle paylaşıyoruz. Tam kıvamında muhteşem bir tavuk şiş hazırlamak istiyorsanız mutlaka hazırladığımız bu tarife göz atın. Yapımı çok kolay olan tavuk şiş, misafirlerinize hazırlayabileceğiniz sunumu oldukça şık bir yemektir. Peki evde fırın kullanarak enfes bir tavuk şiş nasıl hazırlanır?

  • Tavuk etlerinizi ne kadar çok marine ederseniz o kadar lezzetli olacaktır.
     
  • Izgaranız yok ise tavuk şişlerinizi tavada da kolay bir şekilde yapabilirsiniz.
     
  •  Tavuk şişleriniz gibi domates, patlıcan, biber gibi sebzeleri şişe dizip pişirdiğiniz sebzelerle menünüzü zenginleştirebilirsiniz.
     

FIRINDA TAVUK ŞİŞ TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilogram kemiksiz göğüs eti ya da pirzola

Marine için;

3 yemek kaşığı yoğurt
yarım su bardağı sıvı yağ
5 diş sarımsak
tuz
kekik
pul biber
1 yemek kaşığı salça
kimyon

YAPILIŞI

Geniş bir kabın içerisine marine malzemelerini alarak güzelce karıştırın.

Daha sonra etlerini doğrayıp hazırladığınız sosun içine boşaltın ve güzelce karıştırın.

İki saat kadar buzdolabında dinlenmesi için bekletin.

Hazır hala gelen tavukları güzelce şişe dizip yağlı kağıt serili tepsiye dizin.

Arada çevirerek 180 derecede pişirin.

Afiyet olsun…

Sulu yemeklerin yanına çok yakışan pilava lezzet katmak için tereyağlı olan tarifi deneyebilirsiniz. Tereyağının faydalarından da yararlanabileceğiniz bu enfes pilava bir tavuk suyu eklenince yeme de yanında yat olacak. Tereyağlı pilavın tarifi haberimizin detaylarında…

Pilav pirinç, bulgur gibi taneli bitkilerin veya şehriye, kuskus gibi makarna türlerinin suda pişirilmesiyle yapılan bir yemektir. Birçok çeşidi vardır; İtalyan usulü pilava risotto, İran pilavına çilav denir. Özellikle Japonya ve Çin’de pirinç pilavı çok tüketilir. Ülkemizde ise en çok yapılanı mis gibi kokan tereyağlı pilavdır.  Yapımı basit olarak görünen pilav aslında püf noktalarına dikkat etmeli ve içerisine koyacağını bazı besinlerle lezzetlendirmelisiniz. Siz de akşam yemeklerinde tereyağlı pilavı pratik tarifi ile hazırlayarak güzel bir öğün ortaya çıkartabilirsiniz. Yanında turşu ve kuru fasulye ile efsane olan tereyağlı pilavın tarifi haberimizde.

  • Pirinç pilavının kıvamının güzel olmasının bir diğer sırrı da pirinci bol suyla iyice yıkamaktır. Sıcak suda beklettiğiniz pirinçleri bir süzgece alıp, akan suyun altında iyice yıkamalısınız. Böylece kalan nişastası güzelce arınacak ve pilavınızın tel tel olması kolaylaşacaktır.
     
  • Pişirme aşamasına gelindiğinde, mümkünse “pilav tenceresi” adıyla satılan çok derin olmayan geniş tencereleri tercih edin.
     
  • Pilavı tek öğünlük hazırlayın. Çünkü ısıtılan pilavın lezzeti değişir.
     

TEREYAĞLI PİLAV TARİFİ:

MALZEMELER

2 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı arpa şehriye
1 su bardağı baldo pirinç
1,5 su bardağı sıcak tavuk suyu
1/2 çay kaşığı tuz

YAPILIŞI

Geniş bir tencereye tereyağını koyun. Daha sonra arpa şehriyenin rengi kahverengi olana kadar güzelce kavurun.

Bu sırada pirinçleri yıkayın ve suyunu düzün. Suyunu tamamen süzdürdüğünüz pirinçleri pilav tenceresine aktarın ve orta kısımları şeffaf bir renk alana kadar şehriyelerle birlikte kavurun.

Kavrulan pirinçlerin üzerine tuzu ve tavuk suyunu ilave ederek kapağını kapatın. 10 dakika kadar pişmeye bırakın.

Arzuya göre pilav tenceresini nemli bir mutfak bezi ile sarıp, pilavı demlenmesi için dinlendirebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Her daim nefis kokuların yayıldığı iftar sofralarında, başta çocuklar olmak üzere, tüm misafirlerin ilgisini çekeceğini düşündüğümüz köfte tarifleri, adeta 30 gün boyunca yapılabilecek kadar çok çeşitli! Küçük büyük demeden herkesin sevdiği en kolay ve farklı köfte tariflerini sizlerin beğenisine sunuyoruz.

Köfte; kıymaların yuvarlanarak küçük bir top şeklini almasıyla yapılan bir yemektir. Bazen köfteye, ekmek kırıntıları, kıyılmış soğan, yumurta, tereyağı ve baharat gibi malzemeler de eklenir. Köfte, kızartma, pişirme veya buğulama yoluyla yapılabilir. Çoğumuzun karşı koyamadığı bir et yemeği: köfte! Daha adı duyulunca iştahların kabarması, lezzetini kanıtlar nitelikte. Gündelik yaşamda bile durum böyle iken, ramazan ayı boyunca köfteye karşı kabaran duygularımız, çığ gibi büyüyecek gibi duruyor. İftar davetlerinizde şık sunumlarla servis edebileceğiniz göz alıcı köfteli tarifler, çocuklarınız için midelerini bayram ettirebilecek patates köfte tarifi, besleyici et köfte tarifleri, içinizi yumuşatacak sulu köfte tarifi, nefis Kıbrıs köftesi, tam kıvamında kadınbudu köfte, Marmaris köftesi, pratik soslu köfteler, uzun saatler boyu aç kalmanın en lezzetli ödülü niteliğinde! Peki en kolay ve farklı köfte tarifleri nasıl yapılır? 

EN KOLAY VE DEĞİŞİK KÖFTE TARİFLERİ

SULU KÖFTE:

Akşam yemeğinde pratik ve lezzetli bir ana yemek hazırlamak isteyenler için sulu köfte tarifi ideal bir tarif olabilir. Kolay bir şekilde yapabileceğiniz sulu köftenin tarifi için aşağıdaki tarifi inceleyebilirsiniz. Sulu köfte çocukların da seveceği yemekler arasında. Haberimizde pratik bilgilerini de kolayca bulabilirsiniz.

İftar saatini bekleyen büyük, küçük herkesi patatesli sulu köfte ile sevindirme zamanı! Lezzeti ile gönüllere taht kuran bu nefis yemeğin köftelerini dilerseniz öncesinde yuvarlayıp buzluğa atabilirsiniz. Hem bu sayede iftar hazırlığı yaparken zamandan da tasarruf etmiş olursunuz.

HASANPAŞA KÖFTE:

Misafirlerinize hazırlayabileceğiniz hem sunumu şık olan hem de yapımı kolay enfes bir tarif arıyorsanız Hasanpaşa köfte tam size göre. Özel sofraların baş tacı olacak aynı zamanda patates püresi ve köfteyi buluşturan mis gibi Hasanpaşa köftenin tarifi bugünkü yazımızda.

DALYAN KÖFTE:

Ana yemek için farklı ve leziz bir yemek tarifi arayanlar için dalyan köfteyi sizlerin beğenisine sunuyoruz. Dillere destan olan enfes dalyan köfte, yanında sadece bulgur pilavıyla servis edebileceğiniz pratik bir yemek. Peki dalyan köfte nasıl yapılır? Tarifi haberin detaylarında.

VİŞNELİ KÖFTE:

Masterchef yarışmasında vişneli köfte tarifi adete aramalarda rekor kırıyor. İlginç yemeklerle herkesi ekran başına toplayan vişneli köfteyi ilk kez duyanlar nasıl yapıldığını araştırıyor. Peki vişneli köfte nasıl yapılır ve püf noktaları nelerdir? İşe en kolay vişneli köfte tarifi:

KADINBUDU KÖFTE:

Arta kalan pilavı değerlendirmek için hem de akşam yemeğinde farklı tarifler denemek istiyorsanız kadınbudu köfteyi yapabilirsiniz. Kıyma ile pirincin en uyumlu beraberliklerinden biri olan kadınbudu köfte, hem göze hem de damağa hitap eden bir lezzet olarak karşımıza çıkıyor. Geleneksel yemeklerimizden kadınbudu köftenin malzemeleri ve tarifi pek çok vatandaş tarafından araştırılıyor. 

ANNE KÖFTESİ:

Çocukların en sevdiği ve sağlıklı ev yapımı köfte tarifinin bu kadar lezzetli olmasının sebebi annelerin elinden geçmiş olması olabilir mi? İşte sizlere anne eli değişmiş gibi hissettirecek lezzetli anne köftesi tarifi…

Afiyet olsun…

Pratik ve lezzetli tariflerin başında gelen sigara böreğini özel günlerde misafirlerinize sunmak için hazırlayıp buzluğa atarak saklayabilirsiniz. Özellikle peynirli sigara böreği yapıyorsanız, kullandığınız peynirin yağlı ve sulu olmamasına dikkat edin. En kolay sigara böreği nasıl yapılır? Sigara böreğinin püf noktaları nelerdir? Tüm soruların yanıtı haberimizde.

Çıtır çıtır lezzeti ve enfes görünümüyle altın günlerinin baş tacı olan sigara böreği, isterseniz akşamüstü 5 çaylarında da kolayca yapabilirsiniz. Yufkaların içerisine isteğe göre ekleyeceğiniz iç harç ile sigara böreği yapabilirsiniz. Her an kolaylıkla yapabileceğimiz sigara böreği, pratik yapımıyla herkes severek tüketiyor. Türk mutfağına özgü bir börek çeşidi olan sigara böreği adeta damaklarda iz bırakıyor. Yine isteğe göre kızartarak ya da fırında pişirerek yapabileceğiniz sigara böreğinin en çok sevileni de peynirli olanıdır. Çocukların vazgeçilmezi olan sigara böreğinin en önemli noktası da yağ çekmeden pişirebilmektir. Bir de yufkaların tazeliği…Taze olmayan yufkalar kuruduğu ve yırtıldığı için böreği katlayıp sarmak zor olabiliyor. Sigara böreği yapıyorsanız, kullandığınız peynirin yağlı ve sulu olmamasına dikkat edin. Sulu peyniri ise bir müddet süzgece alıp suyunu süzdürdükten sonra böreğinize ekleyin.

  • Böreğinizi sararken çok sıkı olmamasına da özen göstermelisiniz. Çok sıkı sarılan börek kızartma aşamasında yine patlayacaktır. 
     
  • Hazırladığınız börekleri kızartmadan önce yumurtaya ve galeta ununa buladığınızda da hem gevrek olmalarını hem de dağılmadan kızarmalarını sağlamış olursunuz.
     

SİGARA BÖREĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

3 adet hazır yufka

İçi için;

150 gram lor peyniri
150 gram rendelenmiş kaşar
1 yemek kaşığı yoğurt
1/4 çay kaşığı tuz
5 dal maydanoz

Pişirmek için;

2 su bardağı ayçiçek yağı

YAPILIŞI

Yufkaları bir tepsinin üzerine üst üste koyarak açın ve üçgen olacak şekilde 24 eşit parçaya bölün.

Daha sonra bir kasenin içerisinde tüm iç harcı malzemelerini karıştırın.

Üçgen bir yufkanın geniş kısmına iç harçtan ekleyin ve rulo şeklinde sarın.

Tüm yufkalar için aynı işlemi uyguladıktan sonra tavada kızmış olan bol yağda pişirin.

Fazla yağını almak için pişen börekleri kağıt havlunun üzerine alarak soğuduktan sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Yaz aylarında içinizi serinletecek, aynı zamanda tüm mide hastalıklarını ortadan kaldıran muhteşem bir tarifi sizlerle paylaşıyoruz. Naneli ayranı bir kez tüketenler klasik ayran tüketmeyecekler. Peki evde naneli ayran nasıl yapılır?

Ayran, yoğurdun su ile sulandırılması ve içine tuz eklenmesi sonucu elde edilir. Ayran, hem serinletici olması hem de iştah açması sebebiyle yaz aylarında herkes tarafından bolca tüketilir. Serinletici ve ferahlık verici özelliklerinin yanında sağlık açısından da oldukça faydalıdır. Türk mutfağının en eski içecekleri arasında olan bu leziz içecek kalsiyum, potasyum gibi minerallerin yanında A, B2, B6 VE B12 gibi vitaminleri de içerir. Severek tüketilen ayran son yıllarda naneli bir şekilde tüketiliyor. Klasiklerin dışında olan naneli ayran kafelerde satış rekorları kırıyor. Peki naneli ayran nasıl yapılıyor?

NANELİ AYRAN TARİFİ:

MALZEMELER

2 su bardağı yoğurt
4 su bardağı su
5 dal taze nane
1 çay kaşığı kuru nane
1 çay kaşığı tuz

YAPILIŞI

Yoğurdu ve bir bardak suyu derin bir kabın içerisine alın. Daha sonra pürüzsüz kıvama gelene kadar çatalla karıştırın.

Ardından tane naneleri ince ince kıyarak, yoğurda ekleyin. Karıştırma işlemine devam edin.

Son olarak tuzu, kalan suyu ekleyerek karıştırın. Kuru nane ile servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kalabalık misafirlerinize hazırlayabileceğiniz en kolay hem de leziz güveçte türlü tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Yanında sadece bir bulgur pilavı ile adeta dünyaca ünlü şeflere taş çıkacak olan menüyle sevdiklerinizi şaşırtabilirsiniz. Pratik güveçte türlü yemeğinin tarifi haberimizin detaylarında.

Güveçte pişen yemeklerin tadı her zaman bir başka olur. Hem pratik hem de yemeğim lezzetli olsun diyenler için güveçte pişen yemekler idealdir. Hazırladığımız bu yazıda birbirinden faydalı ve vitamin deposu olan sebzelerle pişirebileceğiniz tam kıvamında bir türlü yemeğinin tarifini paylaşıyoruz. Üst üste dizilmiş sebzelerin etle buluşması, aynı zamanda muhteşem sosla birleşmesiyle yapılan türlü yemeği güveçte bir harika olacak. Peki güveçte etli türlü yemeği nasıl yapılır? Tarifi yazımızda.

GÜVEÇTE TÜRLÜ TARİFİ:

MALZEMELER

300 gram kuşbaşı kuzu eti
3 adet soğan
2 adet patlıcan
2 adet kabak
3 adet domates
3 adet patates
4-5 adet sivri biber
2 tatlı kaşığı tereyağı
2 çay kaşığı toz kırmızıbiber
yarım çay kaşığı karabiber
1 çorba kaşığı biber salçası
4 diş sarımsak
Tuz

YAPILIŞI

Soğanları güzelce küp küp doğrayın. Tüm sebzeleri güzelce yıkayarak küp küp doğrayın.

Orta boy derin bir güvecin tabanını 1 tatlı kaşığı sıvı yağla yağlayın ve etleri yayın.

Üzerlerine sırasıyla doğranmış patates, patlıcan, biber, kabak, soğan ve domatesleri ilave edin.

Ayrı bir tavaya tereyağını alıp eritin. Ardından biber salçası ve toz kırmızı biberi ekleyerek kavurun.

Bu karışımı sebzelerin üzerine gezdirin. Tuz, karabiber ve suyu da ekleyerek, ağzını alüminyum folyo ile kaplayın.

Güvecin kapağını da kapatarak, önceden ısıtılmış fırında 2 saat kadar pişirin.

Sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Çok sık kullanılmazsa da aslında asırlardır alternatif tıpta kullanılan kozalak şurubu devamlı öksürüğü keser. Akciğerleri temizleyen bu doğa harikası hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Evde kolayca elde edebileceğiniz kozalak şurubu özellikle mevsim geçişlerinde uzmanlar tarafından tüketilmesi tavsiye edilir. Kozalak şurubunun faydaları nelerdir? Kozalak şurubu nasıl tüketilir?

Geçtiğimiz günlerde yeni bir araştırma ile elde edilen sonuçlarda kozalak şurubunun bağışıklık sistemini güçlendirdiği ortaya çıktı. Aslında yüzyıllardır tüketilen kozalak şurubu günümüzde artan hazır gıda ve hazır besinler nedeniyle unutulmak üzereydi. Ancak artan virüs ve enfeksiyonlu hastalıklardan sonra doğal beslenmenin de önemi hatırlatıldı. Bunlardan biri de kozalak şurubu oldu. Vücuttaki hücrelerin yapısını yenileyerek hastalıklara karşı bağışıklığın direncini artıran kozalak şurubuna aynı zamanda kozalak reçeli de denir. Bu durum biraz kıvamıyla alakalıdır. Bazıları yaparken fazla kaynatarak kıvamını koyulaştırıp kaşık kaşık yerken bazıları ise daha sıvı şekilde tüketir. Anadolu’da özellikle çam ağaçlarının yaygın olduğu köylerde yerel halk tarafından sıklıkla tüketilir. 

  • Akciğerleri temizler. Hava yollarını yeniler.
  • Vücudun enerjisini artırır.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Enfeksiyonu ve toksinleri vücuttan atar.

KOZALAK ŞURUBU NASIL YAPILIR?

Daha faydalı olabilmesi için uzmanlar yeşil olan kozalakların tercih edilmesini öneriyor. Yaklaşık 15 adet yeşil kozalak iyice yıkanmalı. Daha sonra 1 litre su üzerine boşaltılıp ocağa alınmalı. Kaynadığı sırada Üzerine 2,5 su bardağı toz şeker ilave edilmeli. Son olarak kaynama devam ederken bir buçuk su bardağı ilave edilmeli. Ortalama 3 ya da 3,5 saat boyunca kaynatılmalı. Arada karıştırılmalı. Kıvamı istediğiniz noktaya gelince altını kapatıp ılımasını bekleyin. İçleri iyice yıkanmış olan kavanozların içine doldurun ve serin bir yerde bir kaç gün beklettikten sonra tüketin. Uzmanlar sabah aç karna ya da ara öğünden önce bir iki kaşık tüketilmesini tavsiye eder.

KOZALAK ŞURUBUNUN FAYDALARI NELERDİR?

– Solunum yolu enfeksiyonları sırasında ortaya çıkan öksürük akciğer rahatsızlıkları için kozalak şurubu tavsiye edilir. Virüslerin etkisini kısa sürede yok eden kozalak şurubu nefes darlığına da fayda sağlar.

– Bağışıklık sistemindeki hücreleri yenileyen kozalak şurubu mevsim geçişlerinde yaşanma ihtimali olan hastalıklara karşı direnci artırır. Özellikle düzenli tüketilmesi önerilir.

– Güçlü bir sakinleştirici özelliği olan kozalak şurubu sinir sistemindeki deformasyonu yeniler. Bu sayede gün içinde artan stres ve depresyon riskini düşürür. Ayrıca uyku problemini çözerek akşamları Daha rahat bir uyku çekmenizi sağlar.

– Vücuttaki tüm mikropları temizleyerek karaciğere destek olur. Karaciğerin işlevselliğini artırarak idrar yoluyla tüm toksinleri atar. Bu aynı zamanda cildin yenilenmesi içinde faydalıdır.

– Dişlerdeki çürümeyi azaltır. Besin atıklarını temizleyerek ağız kokusu ve ağız içi yaralanmaları önler. 

– Vücudun enerji depolarını güçlendirerek kan akışını düzenler. Gün boyu daha dinç ve enerjik olunmasını destekler. 

Uzakdoğu Asya’dan gelen ve yüzyıllardır sağlık amaçlı tüketilen udi hindi hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Güçlü bir mikrop atıcı özelliğe sahip olan udi hindi üst solunum yolları hastalıkları için bire bir fayda sağlar. Uzmanlar tarafından en güçlü antibiyotik olarak kabul edilir. Odunsu yapısı olan Udi Hindi genellikle toz halinde getirilerek bal ile kullanılır. Udi Hindinin faydaları nelerdir?

Hindistan ve Malaya adalarında sıklıkla rastlanan Udi Hindi ağacı aynı zamanda Asya ülkelerinin çoğunda da vardır. Yaz ve kış yaprak dökmeyen udi hindi ağacının bir diğer adı öd ağacıdır. Ülkemizde bu bitki az biliniyor. Ancak yüzyıllardır Udi Hindi diğer ülkelerde alternatif tıpta sıklıkla kullanılan bir bitki olmuştur. Tüccarlar tarafından deniz yoluyla Arap ülkelerine getirilmiş burada Kust-i Bahri olarak adlandırılmış. Beyaz olan rengine yine udi hindi denilmiş. Güzellik ve koku ürünlerinde de kullanılan udi hindi, tatlı ve keskin bir kokusu vardır. Yapraklarından ayrılan bitkiler ağaçta çıkarılan özsuyuyla beraber güneşte kurutulur. Böylece kullanıma hazır hale gelir. Udi Hindi bitkisi çok güçlü bir mikrop öldürücü olduğundan uzmanlar koronavirüsü hafif atlatmak için bu bitkiden faydalanılmasını tavsiye eder. 

  • Hem toz hem de yağ olarak kullanılır.
  • Mide bağırsaklardaki atık besinleri temizleyerek fonksiyonlarını artırır.
  • Enfeksiyonlu hastalıklara karşı güçlü bir antibakteriyel etki gösterir.
  • Toz hali bal ile karıştırılıp tüketildiğinde boğazlardaki iltihaplı mukusu temizler. Güçlü balgam söktürücüdür.
  • Akciğere virüslerin yerleşmesini önler.
  • Udi hindi yağı ağız içi yaralara fayda sağlar.
  • Mide asidini dengeler.

UDİ HİND BİTKİSİ NASIL KULLANILIR?

Kullanımı daha kolay haline gelmesi için alternatif tıp uzmanları tarafından macun haline getirilir. Ayrıca yumuşak bir yapısı vardır. Tıpkı karanfil gibi çiğneyerek ağız içindeki kokuyu azaltmaya yardımcı olur. Bunun yanı sıra ağız içindeki enfeksiyonlu hücreleri azaltır. Diş eti hastalıklarının önüne geçer.

Mikrop öldürücü özelliğinin yanı sıra anında bir ağrı kesici etkiye sahiptir. Sıklıkla yaşanan baş ağrısı için toz hali bala karıştırılarak tüketilebilir. Sinirleri güçlendiren bu karışım baş ağrısını giderir.

Boğaz kuruluğu ya da bademciklerde sıklıkla görülen iltihaplanmaya karşı udi hindi tozu zeytinyağıyla beraber karıştırılıp tüketilebilir. Boğazdaki tahribatı azaltan bu karışım balgamla da biriken virüs ve bakterileri atar.

Bazı uzmanlar cilt hastalıklarında da udi hindi kullanımını şöyle tavsiye etmiş; – Toz hali bal ile karıştırılıp kullanıldığında gergin ve daha canlı bir görünüm sağlar. Ayrıca egzaması olanlar içinde hindi yağı ve zeytin yağının karışımı tavsiye edilir.

UDİ HİNDİNİN FAYDALARI NELERDİR?

– Solunum için mucize bir bitki olan udi hindi, virüs ve bakterilerden tahribata uğramış boğazı temizler. Daha sağlıklı bir nefes almaya yardımcı olur. Artan iltihabı tek seferde atar.

– Vücutta mikrop ve bakteri birikmesine izin vermez.

– Mide ve sindirim sorunlarını çözer. Özellikle reflünün şiddetini azaltır. 

– Vücuda gerekli enerjiyi verir. Sinir sistemin yenileyerek stres ve depresyon gibi ruhsal durumların yaşanmasını önler. 

– Güçlü bir ağrı kesici özelliği vardır. 

– Bağışıklık sisteminin direncini artırır. 

UDİ HUNİ YAĞI NASIL KULLANILIR?

Boğazda yaşanan iltihaplanma için direk olarak bir kaşık ilaç gibi içilebilir.

Sürekli olarak kolit, reflü ve ülser yaşayan kişiler için yemekten sonra bir kaşık tüketmeleri önerilir.

Bunun dışında bir tatlı kaşığı udi hundi, bir çay kaşığı udi hundi yağı ve bir tatlı balı karıştırın. Bu karışım akciğerlerin temizlenmesi için fayda sağlar.

Ağız içi yaraları için ise bir su bardağı ılık suya, bir çay kaşığı udi hundi yağı ekleyin. Günde 3 kere gargara yapın.

UDİ HUNDİ YAĞI NASIL HAZIRLANIR?

Temiz ve kuru 100 ml bir cam kavanozuna zeytin yağıyla doldurun. İçine iki çay kaşığı udi hundi tozu ekleyin. İyice karıştırdıktan sonra güneşe koyun. En az iki hafta bu karışımı açmadan güneşte bekletin.