Sürekli olarak yorgun hissetmek sağlık açısından oldukça ciddi bir rahatsızlığa işarettir. Bahar yorgunluğuyla sıklıkla karıştırılan kronik yani uzun süreli yorgunluk konusunda uzmanlar uyardı. Kaliteli bir uykuya rağmen gündüzleri halsiz uyanmak kronik yorgunluk sendromuna işarettir. Kronik yorgunluk sendromu neden olur? Kronik yorgunluk sendromu belirtileri nelerdir?

Yoğun ve tempolu bir iş ortamında çalışanlarda daha sık görülen kronik yorgunluk sendromu, 6 aydan daha fazla devam eden halsizlik sonrası tanısı konur. Genellikle 20-40 yaş arası kişilerde görülen bu sendrom erkeklere oranla kadınlarda daha fazla yaşanır. Günlük iş ve yaşam aktivitesini yapmamaya başlama ve her şeye karşı üşengeç hissi ile yaşanmaya başlar. Kronik yorgunluk sendromu, bir rahatsızlık olarak kabul edilir. Vücudun enerji deposu olan mitokondri de yaşanan deforme sonucu bu sendrom yaşanır. Oldukça duyarlı olan mitokondri beslenme sırasında besinlerdeki enerji maddelerini depolayarak vücudun rutin yaşamda kullanılmasını sağlar. Ancak sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam mitokondrinin işlevselliğini olumsuz etkiler. Yapılan çalışmalarda fibromiyalaji ve bipolar gibi hastalıkların çıkış noktasında mitokondrinin sağlıksız çalışmasına bağlanır. 

  • Kronik yorgunluk bahar yorgunluğundan farklıdır. Bahar yorgunluğu ortalama 3 hafta sürer. Kronik yorgunluk sendromu 6 aydan fazla devam ettiğinde teşhisi konulur.
  • Vücuttaki mitokondrinin işlevselliğinin azalmasıyla kronik yorgunluk görülür.
  • Sürekli halsiz, yorgun, iştahsız ve vücut ağrıları yaşanır.

KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?

–  Uykuyu tam almaya rağmen sürekli uykusuz hissetme

– Uyanırken halsiz ve yorgun kalkma 

– Bir işe odaklanma da ya da birini dinlemede eksiklik oluşması

– Vücudun en hassas olan boyun, bel ve dizlerinde sebepsiz ağrılar

– Yürümekte bile zorlanma

– Baş ağrısı, sese ve ışığa karşı duyarlı olma

– Yemek yeme isteğinin olmaması ve kilo kaybı

– Sindirim sisteminde bozukluk

KRONİK YORGUNLUK SENDROMU VE BAHAR YORGUNLUĞU ARASINDAKİ FARK!

Kronik yorgunluk sendromu denilebilmesi için kişinin hastalık öyküsünde trioid bezi bozukluğu, uyku apnesi, kalp yetmezliği, kalp yetmezliği, daha önce kanser atlatmış, huzursuz bacak sendromu ya da vitamin eksikliğine bağlı bir hastalığın olmaması gerekir. Bunun dışında kronik yorgunluk sendromu bahar yorgunluğuyla karıştırılır. Ancak uzmanlar bahar yorgunluğunun mevsim geçişlerinde yaşandığı ve ortalama 2-3 hafta sürdüğünü söyler. Kronik yorgunluk sendromu ise 6 aydan uzun süre halsizlik ve yorgunluk hissinin geçmemesiyle teşhis edilir.

KRONİK YORGUNLUK NASIL TEDAVİ EDİLİR?

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Derya Uludüz, kronik yorgunluk sendromunun tedavisi için hastanın yakınma şiddetinin ele alınması gerektiğini söylüyor. Bunun yanı sıra kişinin iş yükünü hafifleterek yaşadığı stresi azaltmak için psikolojik destek almasının önemini vurguladı. Ayrıca;

– Israrlı egzersizle beyne giden oksijen miktarını artmak yorgunluğa iyi gelir.

– Doğal yollarla vitamin ve mineral takviyesi yapılmalı.

– Bazı testlerle vücudun hangi besinlere daha çok ihtiyacı olduğunu öğrenip beslenmenin ona göre düzenlenmesi lazım.

– Mitokondri güçlendirmek için antioksidan bakımından zengin olan domates, kuşburnu çayı, kiraz ve likopen bakımından zengin olan besinler tüketmek gerekir. 

– Uyumadan önce süt, yoğurt ve muz tüketerek melotonin hormonunu düzenlenmeli.

– Gün içerisinde kişinin kendisine vakit harcayarak mutlu olacağı aktivitelerle ilgilenmesi yorgunluğa fayda sağlayan ruhsal durumdur. 

Anne sütünden sonra ek gıdaya geçiş döneminde bebeklere verilen besleyici muhallebi tarifleri ile karnını doyurabilirsiniz. Hem yapması pratik hem de lezzetli olan pirinç unlu muhallebi tarifi çeşitlerine haberimizden göz atabilirsiniz. Ek gıda dönemi için doyurucu mama tarifleri! Evde pratik ve kolay bebek muhallebisi nasıl yapılır? Bebekler için doyurucu ve kolay pirinç unlu mama tarifi…

Evde annelerin bebeklerinin karnını doyurmak için pişirdikleri muhallebiler, hem pratik hem de lezzetli olması nedeniyle sıklıkla tercih edilen yiyecekler arasındadır. Ek gıda dönemine başlayan annelerin özellikle de akşam öğünlerinde tükettikleri pirinç unu mamaları karbonhidrat ağırlıklı bir besindir. Kilo problemi yaşayan bebeklerde ideal bir ağırlığa ulaşmaları için doktorlar tarafından önerilebilen pirinç unu maması yalnızca doyurucu olması nedeniyle tercih edilebilir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var. O da aşırıya kaçıldığı zaman bebeklerde obezite riskini arttırabileceği sorunudur.

  • Anne sütü alan bebekler altıncı ayın sonunda kendini ek gıdaya hazır olduğunu hissettiren işaretleri göz önüne serdiğinde ek gıda süreci başlatılabilir.
     
  • Altıncı ayını doldurduktan sonra ek gıdaya başlatılan bebeklerde sadece 1 öğün tercih edilebilir. 9-12 aylık dönemden sonra ek gıdaya alışan bebeklerde öğün sayısı 3’e çıkartılabilir.
     
  • Sadece sütle olduğu gibi sade olarak da pişirilebilen muhallebilere nazaran muzlu, irmikli, anne sütlü, pekmezli, bisküvili, devam mamalı ve meyveli muhallebiler de alternatif seçeneklerdir. 

BEBEK MUHALLEBİSİ FAYDALI MI? NEDEN BEBEK MUHALLEBİSİ?

Özellikle de ilk defa anne olan bir kadının emzirme döneminden sonra bebeğini bekleyen ek gıda sürecini nasıl en iyi geçirebileceğini düşünmesi normaldir. Hangi gıdadan başlamak gerektiğini ve öğün aralarında bebeğe ne kadar mama verilmesi gerektiği gibi bazı temel bilgilerin bilinmesi gerekir. Ek gıda döneminde muhallebinin bu kadar çok tercih edilmesinin sebebini ise şu maddelerle sıralayabiliriz:

  • -Kıvamı bebeğin damağına en uygun olması özelliğiyle kolay yedirilebilir.
  • -Çok hızlı ve kolay sindirilebilir, bebekte rahatsızlık hissi uyandırmaz.
  • -Kolik problemine yol açmaz.
  • -Farklı tarifleri ile bebeğin sıkılmadan beslenmesine devam etmesi sağlanabilir.
  • -Alerji olasılığı düşük. (Bebeğin gelişim ayına uygun besinler tercih edilmeli!)

BEBEK MUHALLEBİSİ NASIL YAPILIR? BEBEKLER İÇİN SU MUHALLEBİSİ YAPIMI

İRMİKLİ BEBEK MUHALLEBİSİ

Malzemeler:

1 çorba kaşığı irmik
1 çorba kaşığı pirinç unu
1 su bardağı su

Yapılışı:

Su ile karıştıracağınız pirinç unu ile irmiği kısık ateşte koyu renk alana kadar karıştırarak pişirin. Biraz ılık olduktan sonra dilerseniz meyve ekleyebilirsiniz. Soğuyunca servis edilir.

SADECE SU VE PİRİNÇ UNU İLE MAMA TARİFİ

MALZEMELER:

1 çay bardağı su
1 tatlı kaşığı pirinç unu

HAZIRLANIŞI:

İçi temiz bir kaba suyu ve pirinç ununu koyarak güzelce pişirelim. Ancak, burada kullanacağımız suyun içme suyu olması çok önemlidir. İçme suyunu kullanırken de öncesinde kaynatılıp soğutulmasına dikkat edin. Mamayı hazırladıktan sonra pirinç unu mamasını biberona ilave edin. Ilık hale gelince bebeğinize afiyetle yedirin.

6 aylık dönemden sonra bebeklerde tüketilebilen pirinç unlu muhallebilerin bebekteki etkilerini sizler için araştırdık. Peki hemen hemen her annenin yaptığı pirinç unu mamaları bebekte zararlı mı? İşte cevabı:

Annelerin ek gıda dönemindeki bebeklerine kolay pişirilmesi nedeniyle en sık tercih ettiği muhallebilerden biri olan pirinç unlu mama, karbonhidrat yüklü bir alternatiftir. İçerisine az miktarda pirinç ununun eklenmesiyle yapılan bu muhallebi çoğu bebek tarafından sevilerek tüketilmektedir. 6. aydan sonra tüketilebilen pirinç unlu bebek muhallebisinin yapılışı için haberin devamını okuyabilirsiniz..

  • Sadece sütle olduğu gibi sade olarak da pişirilebilen muhallebilere nazaran muzlu, irmikli, anne sütlü, pekmezli, bisküvili, devam mamalı ve meyveli muhallebiler de alternatif seçeneklerdir. 
     
  • Bebek beslenmesinde ilk altı ay sadece anne sütü tercih edilmelidir.

 

BEBEKLER İÇİN PİRİNÇ UNU MAMA TARİFİ:

Malzemeler:

Bebek muhallebisi
2 çorba kaşığı tam pirinç unu
2/3 su bardağı su
1/3 su bardağı anne sütü veya hazırlanmış formül mama

Hazırlanışı:

Oda sıcaklığındaki pirinç unuyla beraber temiz bir kaba koyun. Orta ısıdaki ateşte karıştırarak pişirin. Fokurdamaya başlayınca altını kısıp 5-8 dakika daha pişirin.
Ocağın altını kapattıktan sonra anne sütü veya su ile hazırladığınız formül sütü karışıma ilave ederek güzelce yedirin.

PİRİNÇ UNU MAMASI BEBEĞE YARARLI MI ZARARLI MI?

Ek gıda dönemindeki bebeklere özel olarak üretilen mama çeşitleri ile çoğu zaman karıştırılan pirinç unu maması, geçmişten günümüze kadar uzanan ve en sık kullanılan mama türlerinden biridir. Pirincin öğütülüp toz oluşması ile elde edilen pirinç unu besleyici değeri olmamasına rağmen zayıf bebeklerde kilo aldırmak için tüketilebilen alternatiflerdir. Karbonhidrat ağırlıklı olması nedeniyle kiloya birebir etki eden pirinç unu mamasının içindeki zararlı durumlar da şunlardır:

– Çok fazla miktarda arsenik içermesi.

– Pirincin un oluncaya kadar zararlı işlemlerden geçmesi.

– Pirincin yetişkinlerde bile kullanımının önerilmemesi.

PİRİNÇ UNU MAMASI YAPACAKSANIZ…

Tüm bunlara rağmen pirinç unu maması yapacaksanız bebeğinizin sağlığını düşünerek bazı özelliklere dikkat etmelisiniz. Pirinç unu hazırlarken mamanın devam sütü içermesi gerekmektedir. Tahıl çeşitleri ile mamaya zenginlik katılmalıdır. 1 yaşından küçük bebeğe yapacaksanız asla süt kullanımında inek sütün tercih etmemelisiniz.

Hem sağlık açısından hem de bütçe açısından bir hayli zorlayıcı olan bebek bezlerinden kurtulmanın yollarını arayan anne babaların sayısı günümüzde oldukça fazladır. Bebeğini ya da çocuğunu tuvalet eğitimine alıştırmak isteyen aileler, bu haberimiz tam size göre! Bir annenin bebeklik döneminde bez kullanımını nasıl bıraktığına dair tavsiyeler…

Günümüzde yeni anne baba olmuş çocuklu ailelerin değişen hayatlarına baktığımızda en temel olarak uyku saatlerinde yaşanan farklılıkları görürüz. Bebeğini uyutmak için gecesi gündüzlerine karışan anne babaların tıpkı uyku düzenlerinde olduğu gibi beslenme, sosyal yaşantı gibi rutinlerinde de yeni yeni alışkanlıklar edindiğini görürüz. Aileye yeni bir üyenin katılmasıyla beraber ikiye katlanan masraflardan en büyüğü de hiç şüphesiz bebek bezlerine gitmektedir. Gün içerisinde bebeğinin en az 8-10 defa altını değiştirmek durumunda kalan annelerin su gibi tükettikleri bezler, maddi anlamda aileler için yıpratıcı olabilmektedir. Gittikçe pahalanan bu bebek bezleri bebekler için çok da sağlıklı olmaz iken başlarda mecburi gibi görünebilir. Ancak, yurtdışında bazı annelerin uygulamalarına göre normalde 2-3 yaşlarında bırakılan bezler daha erken aylara indirilebilir. Bebeğini bezden kurtarmak isteyen Prema Sundari isimli bir anne, kendi Youtube kanalında bebeğini ilk aylarda nasıl tuvalet eğitimine alıştırdığından bahsetti. İşte bebeklerde tuvalet eğitimine dair önemli tavsiyeler…

BEBEKLİK DÖNEMİNDE TUVALET EĞİTİMİNE DAİR PÜF NOKTALAR

Her bebeğin kendine has sinyaller verdiği ve bu sinyalleri alabilmek için de annelerin bebeklerini çok iyi bir şekilde gözlemlemesi gerektiğini söyleyen Prema Sundari, kendi bebeğinde göğüs germe, suratını ekşitme, tek noktaya bakar gibi ıkınma hareketlerinde tuvaletinin geldiğini anlaşılmaktadır. Özellikle de yeni uyanan bebeklerde tuvalet yapma hissiyatının neredeyse yüzde yüz olduğunu söyleyen Sundari lazımlıkta, cam kavanozda ya da lavaboda kolaylıkla tuvaletini yaptırabildiğini söyledi.

Büyük tuvalette ‘aaaa’ gibi küçük tuvalette ise ‘şşşşh’ gibi seslerle tuvaleti yapması gerektiğinin sinyallerini veren anne, bebeklerde 3. aylarda bile bezden kurtulunabileceğini gösteriyor.

Hatta doğum olur olmaz bez kullanmadan tuvalete alıştırmanın daha iyi olduğunu söyleyen Sundari, bebeğine tuvaletini yaptırırken bacaklarını karnına doğru çekik pozisyonda yani anne karnındaki embriyon pozisyonunda bir duruş sağlıyor.

Dışarıda yediğiniz enfes ve oldukça doyurucu olan lahmacunu evde de pratik bir şekilde yapabilirsiniz. Babillerden kalan “lahmacun”un 5000 yıllık bir geçmişi olduğu iddia ediliyor. Yapımı oldukça basit olan lahmacuna soğan ve maydanoz ikilisi çok yakışacak. İşte evde lahmacun tarifi…

Açılmış hamurun üzerine kıyma, maydanoz, soğan, sarımsak ve karabiber, isot gibi baharatlarla hazırlanan malzeme sürüldükten sonra taş fırında pişirilmesiyle yapılan  lahmacun adeta Türk mutfağı denilince ilk akla gelenler arasında yer alıyor. “Lahmacun” kelimesi köken olarak Arapça’daki “lahm bi ajin” kelimesinin türemiş halidir ve etli hamur anlamına gelir. Çıtır çıtır hamuru, lezzetli içi harcı ve yanında bir bardak ayranla adeta diyeti bozduracak olan lahmacunu bu akşam ana yemek olarak kolayca hazırlayabilirsiniz. Evde lahmacun yapımının en temel malzemeleri; lahmacun hamuru, kıyma, soğan, salça ve biberdir.  Yanına limon, yeşillik ve köpüklü ayranın eşlik ettiği lahmacunu hazırlamak ise, sanıldığının aksine oldukça kolaydır. Ev yapımı lahmacunların hazırlama süresi 20, hamurun mayalanması 40, pişirmesi ise ortalama 20 dakikadır. Tüm bu hazırlık sürecinin ardından, size sadece afiyetle yemesi kalır. İşte sizleri yormayacak üstelik sadece 10 dakikada yapabileceğiniz evde lahmacun tarifi:

LAHMACUN TARİFİ:

MALZEMELER

Hamuru için;

1 paket kuru maya
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 su bardağı ılık su
3,5 su bardağı un

Üzeri için;

250 gram orta yağlı kıyma
1 tane ince kıyılmış soğan
3 yemek kaşığı sıvı yağ
Yarım demet ince ince kıyılmış maydanoz
1 tane domates
Çay kaşığı ile karabiber, kırmızı pul biber, kimyon
İki tane yeşilbiber
Yarım çay bardağı su

Süslemek için;

Limon dilimleri
Piyaz şeklinde doğranmış soğan
Maydanoz

YAPILIŞI

Ilık suya kuru mayayı katıp karıştırın. Daha sonra yavaş yavaş unu ekleyip yoğurmaya başlayın. Hamuru bu şekilde bir saat kadar mayalandırın. 

İç malzemelerini derin bir kabın içinde iyice harmanlayın. 

Oluşan hamurdan küçük parçalar alarak açın ve iç harcını eşit bir şekilde bu hamurların üzerine koyun. 

Bu hamurları 200 derecelik fırında pişirin

Piştikten sonra süsleme malzemelerini içlerine ekleyerek servis edin. 

Afiyet olsun…

LAHMACUNUN PÜF NOKTALARI

  • Hamur için unu ve suyu oda sıcaklığında eklemelisiniz.
  • Hazırladığınız iç harcı koyu kıvamda olduysa içine biraz su ekleyerek harcın kıvamını açın.
  • Antep usulü lahmacunda sarımsak ve isot yer alır. Bu malzemeleri listeden çıkartmayın.
  • Hazırladığınız lahmacunların boyutunu çok büyük olacak şekilde açmayın.

Bugün Ramazan’ın 5. günü Ramazan Ayı boyunca gün gün sizlerle iftar menülerini sizlerin beğenisine sunuyoruz. 5. gün iftar menüsü siz ve sevdiklerinizin damak tadına uygun harika yemeklerden oluşuyor. İşte ayrıntılı tarifleriyle 5. gün iftar menüsü ve yemek tarifleri…

 Ramazan ayında oruç ibadetinin yerine getirilmesinden dolayı sahur ve iftarda sağlıklı, besleyici ve doyurucu yiyeceklerin olması önemli olmaktadır. Uzmanların da bu konuya vurgu yapmasından dolayı hem lezzetli hem de sağlıklı iftar menüsü nasıl hazırlanır?  Genellikle çorba, ana yemek, salata ve bir de tatlıdan oluşan bu menüler her güne özel olarak mevsimine uygun olarak hazırlanır ve sizi bu yemeğin yanına hangi çorbayı yapsam, nasıl dengeli bir menü oluşturabilirim gibi dertlerden kurtarıyor.  “İftara ne pişirsem?” sorularına yanıt arayanlar için işte Ramazan ayı 5.gün iftar menüsü…

Bugün iftar çorbaları için hazır tadında kolay kremalı mantar çorbası ilk sırada. İftar yemekleri arasından muhteşem şipşak misket köfteli sebze kebabı, göz dolduran bir tarif olacak! İftar pilavı olarak tavuk suyuna nohutlu şehriye pilavı var. İftar tatlısı tam ölçülü, çıtır çıtır halka tulumba tatlısı damaklarınızda şenlik oluşturacak!

5. GÜN İFTAR MENÜSÜ

KREMALI MANTAR ÇORBASI:

Kışın soğuk günlerinde farklı farklı çorbalarla sofralarınızı şenlendirmek istiyor aynı zamanda hem çocukların hem de büyüklerin severek tüteceği bir çorba arıyorsanız kremalı mantar çorbası tam size göre. Yapımı çok pratik ancak kıvamıyla adeta göz dolduran kremalı mantar çorbasının tarifine haberimizin detaylarından kolayca ulaşabilirsiniz.

Hazır tadında üstelik çok daha lezzetli! Kolay kremalı mantar çorbası hem az malzemeli hem de çok besleyici. Yapılışına dair tüm merak ettiklerinize tek tıkla ulaşabilirsiniz!

MİSKET KÖFTELİ SEBZE KEBABI TARİFİ:

Besleyici ve tek bir porsiyonuyla tüm akşam yemeğini karşılayabilecek kadar doyurucu misket köfteli sebze kebabı! İçinde yok yok, en iyisi siz bu şipşak muhteşem kebabı bir yerlere not edin.

MALZEMELER

250 gr kıyma
1 adet küçük soğan
1-2 diş sarımsak
3 tepeleme yemek kaşığı galeta unu 
1 tutam maydanoz
Yarım tatlı kaşığı kadar tuz
1 tatlı kaşığı pul biber
Yarım çay kaşığı karabiber
Çay kaşığının ucuyla kimyon
Çay kaşığının ucuyla yenibahar
Köfteleri kızartmak için sıvı yağ

Sebzeleri İçin;

2 adet patates
2 adet havuç
2 adet kabak
1 su bardağı bezelye
2-3 diş sarımsak
2-3 yemek kaşığı kadar zeytinyağı
Tuz
Pul biber
Karabiber
Kekik
1 tatlı kaşığı salça
1 su bardağı su

YAPILIŞI

Öncelikle köfte malzemelerini rondoya alın ve tamamen karışıncaya kadar rondodan geçirin.

Daha sonra köfteyi minik minik misket büyüklüğünde yuvarlayın. Kızgın yağda birkaç dakika kızartın.

Kabak, havuç ve patatesi küçük küçük, küp küp doğrayın. Sarımsakları ince ince doğrayın ve uygun bir fırın tepsisine alın. Üzerlerine bezelyeyi ekleyin.

Tepsiye aldığınız sebzelerin üzerine tuz, pul biber, karabiber, kekik, zeytinyağı, salça ve suyu ekleyip güzelce karıştırın.

Aralarına köfteleri dizdiğiniz yemeğimizin üzerini ıslattığınız yağlı kağıtla kenarlarında açıklık kalmayacak şekilde kapatıp 200-220 derecede ısıttığınız fırında 45-50 dakika kadar pişirin.

Pişen yemeğimizi fırından alıp biraz dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.

NOHUTLU ŞEHRİYE PİLAVI TARİFİ:

Tavuk suyuyla pişen şifalı, lokum gibi yumuşacık nohutlarıyla doyurucu nefis mi nefis bir pilav tarifi! Şehriye pilavını bir de böyle deneyin, bayılacaksınız!

MALZEMELER

2 tepeleme dolu su bardağı arpa şehriye
1 yemek kaşığı tereyağı
Yarım çay bardağından az zeytinyağı
1 adet orta boy kuru soğan
2 adet kırmızı kapya biber
1 kase haşlanmış nohut
2,5 su bardağı tavuk haşlama suyu
1 tatlı kaşığı pul biber
Yeterli miktarda tuz

YAPILIŞI

Öncelikle tavuk etlerini haşlayın ve soğanı soyup biberleri yıkayın.

Uygun bir derin tavaya  yağları alın ve arpa şehriyeyi alıp sürekli karıştırarak kavurun.

Şehriyeler renk alınca üzerine doğradığınız biberleri pul biberi ve soğanı ilave edip karıştırın.

Ardından hazırladığınız haşlanmış nohutları da ilave edip biraz daha kavurup üzerine tavuk suyunu ilave edin.

İyice karıştırıp tuzunu kontrollü bir şekilde suyunu tadarak ilave edip kapağını kapatın.

Eğer pilavımızı oruçlu iken pişirecekseniz tadamaz durumda iseniz 1 dolu Tatlı kaşığı tuz yeterli gelecektir.

TULUMBA TATLISI:

Tatlıcılardan alıp severek tükettiğiniz tulumba tatlısını özel misafirleriniz için evde de yapabileceğinizi biliyor muydunuz? Şerbetli tatlı sevenlerin bir numaralı tercihlerinden biri olan tulumba, adeta damakları şenlendirecek.

Hamurundan şerbetine tam ölçülü, irmikli, nişastalı çıtır çıtır bir tulumba tatlısına hazır olun! İftara dakika saydıracak bu güzelliğin püf noktalı tarifi için tık tık…

HAYIRLI İFTARLAR…

Son dönemlerde artan düğün ve nişan etkinlikleriyle birlikte burma bilezik alışverişlerinde de artışlar gerçekleşmeye başladı. Kızına/gelinine burma bilezik takmak isteyenler, burma bilezik modelleri için araştırma yapmaya başladılar. Peki 2021 burma bilezik modelleri neler? Burma bileziklerin özellikleri neler ve fiyatları ne kadar? Sizler için derledik.

Burma bilezik, düğün ve nişan gibi törenlerde aile bireylerinin gelinlerine/kızlarına taktıkları değerli bir bilezik modelidir. 22 ayar olan bu bileziklerin burma adını almasının bir sebebi vardır. Bilezik türü bu adı, 2 ya da 3 bileziğin burma şeklinde birbirlerine geçmesi dolayısıyla alıyor. Burma bilezik gösterişli ve iddialı bir takıdır. 13 gramdan başlar. 20, 30 ve 40 gramlık modelleri de bulunsa da, en çok tercih edilen diğer gramlara oranla daha uygun fiyatlı olduğu için 13 gram olandır. En önemli özellikleri, bozduruldukları zaman maddi açıdan hiçbir zarara uğratmamalarıdır. Burma bilezikler;

  • Ayar konusunda 22 sabit bir değer değildir.
     
  • 14-18 ayar ölçüden bir burma bilezikte bulunur.
     
  • 22 ayar bilezikte 916 sayısı önemlidir.

Çünkü 916, 22 ayar bir burma bileziğin altın bazında 999 üzerinden 916’lık bir değere sahip olduğuna işaret eder. Bir bilezikte 916 sayısının belirtilme sebebi budur. 

Peki en şık burma bilezik modelleri nelerdir ve fiyatları ne kadardır? Sizler için derledik:

BURMA BİLEZİK FİYATLARI

BİLEZİKHANE: 11.601,72 TL

 

ALTINPLAZA: 17,149.31 TL 

KOÇAK: 12.046 TL

HEPSİ BURADA: 7.934 TL – 5.622 TL

BİLEZİKÇİ: 14.887,90 TL

 

BİLEZİKÇİ: 17.955,90 TL – 13.305,90 TL

 

ALTINPLAZA: 9,096.18 TL

Hemen her yörede yapılan etli biber dolmasının Antep yöresine ait olan enfes tarifi bir kez tadına bakanların çok beğendiği lezzetler arasındadır. Akşam yemeklerinin baş tacı olacak biber dolması aynı zamanda görselliğiyle sofraları renklendiriyor. Peki bu kadar enfes olan biber dolması evde nasıl yapılır?

Türk mutfağının vazgeçilmez tariflerinden olan etli biber dolması  Antep yöresinde kendine has lezzetiyle karşımıza çıkıyor. Mevsiminde tüketildiğinde tadına çok daha fazla alabilirsiniz. Etli biber dolmasını iç harcını hazırlarken koyacağınız malzemeler Antep yöresine has malzemeler kullanılmaktadır. Dolmanın iç harcının içine konulan malzemelerden en ilginç olanı ise kuyruk yağıdır. Küçükken sadece içini yediğimiz büyüdükçe dışını da yemekten keyif aldığımız bir yiyecek artık biber dolması. Soğuk olarak da sıcak olarak da damaklarda bıraktığı tat unutulmaz. Rengarenk biberlerle yapılan hem lezzetli hem de görsel olarak sofranızı bir şölene çevirerek dolma tarifi bugünkü yazımızda…

ANTEP USULÜ ETLİ BİBER DOLMASI TARİFİ:

MALZEMELER

20- 25 adet dolmalık biber
3 adet domates
40 gram kuyruk yağı
5 diş sarımsak
4 adet soğan
yarım kilo kıyma
3 yemek kaşığı domates salçası
yarım çay bardağı sıvı yağ
2 su bardağı pirinç
Karabiber, nar ekşisi, maydanoz, nane, pul biber, tuz
3 adet domates

Sosu için;

5 bardak sıcak su
2 yemek kaşığı domates salçası

YAPILIŞI

Dolmalık biberlerin içlerini oyup çıkartın. Daha sonra oyduğunuz biberleri yıkayın. Yıkadıktan sonra bir kenara alın

İç harcını hazırlamak için bir tencereye sıvı yağ ve kuyruk yağını koyun. Soğanları ve sarımsakları ekleyip karıştırın orta ateşte pişirin.

Soğanlar pembeleşince yarım kiloyu ekleyip karıştırın.

Kıyma pişmeye yakın doğranmış domatesleri doğrayıp ilave edin. Yaklaşık 5 dakika kadar orta ateşte pişirmeye devam edin. 

Daha sonra baharatları ve domates salçasını ekleyip karıştırmaya devam edin.

En son doğranmış maydanozları ve 2 su bardağı pirinci ekleyip karıştırın ve ocağı kapatın.

Antep usulü iç harcı yıkadığımız dolmalık biberlere doldurup üstlerini yuvarlak olarak kestiğimiz domateslerle kapatın. 

Tencereye dizdikten sonra sosunu hazırlayın.1 su bardağı sıcak su ve 3 yemek kaşığı domates salçasını sos olana dek karıştırın ve hazırlamış olduğunuz dolma biberlerinin her tarafına gelecek şekilde dökün.

Dolmanın yarısından fazlasına gelecek şekilde soğuk su ekleyip ocağa alın.

Tencere kaynadıktan sonra kısık ateşte pirinçler pişene kadar pişirmeye devam edin. Piştikten sonra servis ederken üstlerine nar sosu koyun.

Afiyet olsun…

Amasya mutfağına özgü olduğu bilinen Helle çorbası Tokat’ta da çokça pişiriliyor. Genellikle restoranlarda un çorbası ismiyle sarılan bu çorbanın yapımı ise çok basit. Un ve pirincin buluştuğu bu çorbayı mutlaka denemelisiniz. Peki nasıl yapılır? İşte helle çorbasının tarifi…

Un ve pirincin buluşumu ile yapılan bu enfes çorba hem doyurucu hem de çocuklarınıza da adeta şifa deposu olacak. Farklı lezzetlerde çorba tarifi arayanlar için bir numaralı bir tercih olabilecek Helle çorbasının yapımı çok pratik. Ancak yaparken unun kokusu çıkana kadar kavurmaya aynı zamanda pirinçlerin dibine yapışmaması için sık sık karıştırmaya özen göstermelisiniz. 

HELLE ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı un
2 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı tereyağı
Yarım kahvesi fincanı pirinç
1,5 litre su
Tuz

YAPILIŞI

Derin bir tencerenin içerisinde sıvı yağ ve tereyağını eritip unun rengi dönene kadar kavurun. Daha sonra soğuk suyu yavaş yavaş ekleyin. Bu adımda unu karıştırın.

Suyu ekledikten sonra tuz ve pirinci ilave edin. Kaynayana kadar karıştırmaya devam edin.

Pirinçler dibine yapılmasın diye sık sık karıştırın ve pirinçler piştiğinde servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

PÜF NOKTASI:

Soğuk suyu ilave ederken topaklanma olduysa blender ile üzerinden geçebilirsiniz.

İftar menüleri Ramazan’da merak edilen konulardan. Ramazan boyunca iftarda sofranız için yapabileceğiniz yemeklerle ilgili ramazan menüsü önerileri hazırladık. Alabildiğince ekonomik, lezzetli, bereketli ve kolay hazırlanabilir menüler hazırladık sizler için. İşte 4. gün iftar menüsü ve yemek tarifleri…

Mübarek Ramazan ayının huzurunu ve mutluluğunu yaşarken bu ayda en önemli konulardan bir tanesi sahur ve iftar menüsü olmaktadır. Ramazan ayının 4.gününde “Bugün ne pişirsem?” sorusuna yanıt arayanların sayısı sabah saatlerinden itibaren artmaya başladı. Günler ilerledikçe, iftar menüsü oluşturmanın da giderek zorlaştığını tahmin ediyoruz, neyse ki yanınızdayız!  Bugünün ramazan yemekleri başlangıcı içinizi ısıtırken, midenizi rahatlatacak muhteşem un çorbası tarifi. Hemen ardından şık sunumlu fırında biber dolması ve çıtır pırasalı börek lezzetini ise “el açması tadında” olarak tanımlayabiliriz. Şöleni tamamlamak için iftar tatlısı olarak tüm aileye yetecek tam ölçülü revani seçtik. Afiyet olsun! 

UN ÇORBASI:

Un ve pirincin buluşumu ile yapılan bu enfes çorba hem doyurucu hem de çocuklarınıza da adeta şifa deposu olacak. Farklı lezzetlerde çorba tarifi arayanlar için bir numaralı bir tercih olabilecek Helle çorbasının yapımı çok pratik.

Ekonomik malzemelerle kolayca hazırlayabileceğiniz un çorbası oldukça da leziz. Bu akşam iftarda ben de denemeliyim diyorsanız detaylı anlatımı sizleri bekliyor.

BİBER DOLMASI:

Pirinçli kıymalı bol iç harçla hazırlanan fırında biber dolması, oldukça besleyici ve doyurucu bir ramazan yemeği! Ailenizden tam not alacak bu tarif, ilerleyen günlerde de favoriniz olacak…

PIRASALI BÖREK:

Hemen her yörede yapılan etli biber dolmasının Antep yöresine ait olan enfes tarifi bir kez tadına bakanların çok beğendiği lezzetler arasındadır. Akşam yemeklerinin baş tacı olacak biber dolması aynı zamanda görselliğiyle sofraları renklendiriyor.

Hazır yufkayla el açması tadında çıtır çıtır efsane börek! Pırasalı kıymalı iç harcıyla gönülleri fethedecek bu börekleri hem iftarda hem de sahurda servis edebilirsiniz.

REVANİ:

Dondurma ile ikram edildiğinde damakta hoş bir tat bırakan ‘Revani’ tatlısı, Türk mutfağının en meşhur lezzetleri arasındadır. Dillere desten olan revaniyi evde kolayca hazırlamak isterseniz hazırladığımız tarifi deneyebilirsiniz. 

Yeni favori tatlınız olacak, muhteşem kıvamda tam ölçülü revani tarifi, bu ramazanda tüm ailenize yetecek kadar bereketli bir tatlı. Tüm sorularınızı yanıtlayan detaylı tarif için tık tık! 

HAYIRLI İFTARLAR…