Çay ve kahvenin yanında yiyebileceğiniz kolay ve çabuk tüketilen tatlılar yapmak ister misiniz? Küçücük lezzetler tüm gününüze lezzet katabilir. Sizler için verdiğiniz kısa molalarda çay ya da kahvenizin yanında yiyebileceğiniz küçük atıştırmalıkları araştırdık. Mutfak şeflerinin mutlaka her daim kavanozda bulundurduğu bu tarifleri ev halkı da çok sevecek.

Uzun sure bayatlamayan, kıyır kıyır lezzetleriyle enfes tarifler Türk mutfağında şık yapılıyor aynı zamanda çay saatlerinin de vazgeçilmezidir. Kıvamı, damaklarda iz bırakan tadı ile çok beğeneceğiniz bu tarifler arasından tek atımlık olanları seçtik. Çayın veya kahvenin yanında servis edebileceğiniz birbirinden enfes birbirinden lezzetli tarifler bugünkü yazımızda. Hem tatları güzel olan bu tarifler aynı zamanda yapımı da çok kolay. Mutfak tezgahının üzerinde duran servisliğin üzerinde yerini alacak olan bu tarifleri en çok da çocuklar beğenecek. Püf noktalarına ve tekniklere adım adım uyarak yaptığınızda çok güzel olacak.

SARAY HELVASI TARİFİ 

MALZEMELER

6 su bardağı un 
2 su bardağı pudra şekeri
250 gram tereyağı

Üzeri için:
3 yemek kaşığı pudra şekeri

YAPILIŞI

Unu yapışmaz bir tavanın içinde yarım saat kokusu çıkana kadar kavurun. Kavrulan unu, dinlenmesi için 15 dakika bekletin. Dinlenen unun içine pudra şekerini ekleyerek bir süre karıştırın. Bir sos tavasının içinde tereyağını eritin ve un-pudra şekeri karışımının içine dökerek malzemelerin iyice harmanlamasını sağlayın. Karışımın iyice özdeşleşmesi için elinizle yoğurun. Helvayı biraz kalın olacak şekilde bir kabın içine elinizle bastırarak koyun. Bu işlemin ardından helvayı kesin ve pudra şekeri ile servis edin. 

ÇEKME HELVA TARİFİ 

MALZEMELER

1 su bardağı un
1 su bardağı pudra şekeri
5 yemek kaşığı margarin veya tuzsuz tereyağı

YAPILIŞI

Unu tavanın içinde kokusu çıkana kadar kavurduktan sonra içine pudra şekeri ekleyerek elinizle yoğurun. Daha sonra yağı eritin ve karışımın içine dökerek bir süre daha yoğurun. Helvayı, cam tepsinin içine alın 2 saat buzdolabında bekletin. Soğuyan helvayı dilimler halinde keserek servis edin. 

BADEM EZMESİ

MALZEMELER

500 gram badem
500 gram pudra şekeri
1 adet yumurta

YAPILIŞI

Bademleri kaynar suda 3-4 dakika bekletin.

Kabukları yumuşayan bademleri soyun.

Daha sonra mutfak robotuna pudra şekeri ve yumurtayı ekleyerek macun kıvamına gelene kadar karıştırın.

Macun kıvamına gelen ezmeyi dilediğiniz kalıba koyup şekil verin.

Daha sonra keserek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Sokak lezzetlerinin başında gelen et döneri, evinizde kolay bir şekilde hazırlamak ister misiniz? Evde vakit geçirdiğimiz şu dönemde enfes bir et döner yapımının püf noktaları ve en kolay tarifi bugünkü yazımızda kolayca bulabilirsiniz.

Döner içyağı ve yöresel baharatlarla iyice terbiyelenmiş ve dövülmüş et parçalarının, bir şişin üzerine geçirilerek, dik bir şekilde asıldıkları odun ateşi karşısında pişirildiği, Türk mutfağına özgü bir yemektir. Osmanlı Döneminden bu yana yapılan et döner adeta gençlerin vazgeçilmezi. Dışarıda severek tükettiğiniz yemekleri evinizde sağlıklı ve hijyen koşulları altında pratik bir şekilde yapabilirsiniz. Peki et döner nedir? Et döner pişirmenin püf noktaları nelerdir? En kolay et döner tarifi nasıl yapılır? Tüm detaylar haberimizin detaylarında bulabilirsiniz. 

  • Evde döner yaparken en sık karşılaşılan sorunlardan biri eti ince doğramanın zorluğudur. Bunun için öncelikle keskin bir bıçağa ihtiyacınız olacak. Ancak daha da önemli dönerinizi donma aşamasında kesmek işinizi kolaylaştırır.
     
  • “Donma aşaması” derken iyice donup taş gibi sertleşmiş bir eti kast etmiyoruz. Etinin dışının sertleşmeye başladığı ancak ortasının henüz hafif yumuşak olduğu aşama dönerinizi kesmek için ideal bir noktadır.
  • Elde edeceğiniz döneri lavaşın, pidenin ya da çıtır taze ekmeğin arasına koyup salata eşliğinde afiyetle yiyebilirsiniz. Dönerinizi dilerseniz pilavın üzerinde de servis edebilirsiniz. Tavada çevirdiğiniz tırnaklı pideler, domates sosu ve yoğurt eşlikçisiyle enfes bir yoğurtlu döner kebap da yapabilirsiniz.

KOLAY ET DÖNER TARİFİ:

MALZEMELER

Et marinasyonu için;

800 gram antrikot ya da but eti
1 yemek kaşığı yoğurt
4 yemek kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı kekik
1/2 çay kaşığı toz biber
1/2 çay kaşığı yenibahar

Kıyma harcı için;

2500 gram yağsız kıyma
1 adet rendelenmiş orta boy kuru soğan
1/2 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı çekilmiş tane karabiber

YAPILIŞI

Dana antrikotu ya da but etini ince dilimler halinde doğratın.

Daha sonra yoğurt, zeytinyağı, kekik, toz kırmızı biber ve yeni baharı geniş bir kabın içerisinde karıştırın, etlerini bu karışımın içerisine bulayın.

Etleri dinlenmesi için buzdolabına kaldırın.

Yağsız kıyma, rendelenmiş soğanları, tuz ve çekilmiş tane karabiberi köfte hazırlar gibi yoğurun. 

Tezgahın üzerine büyük bir streç film açın.

Daha sonra dilimlenmiş antikotları orta kısımları yerleştirin. Üzerini ince bir kat kıyma karışımı ile kapatın. 

Tüm karışımlar bitene kadar aynı işleme devam edin. Bittikten sonra streç filmle iki yandan sıkarak rulo şeklini verin.

Hazırladığınız döneri 2 saat kadar derin dondurucuda bekletin.

Dinlenen döneri pişirmeden önce oda sıcaklığında bir süre beklettikten sonra ince ince dilimleyerek, arzuya göre kuyruk yağı ile yüksek ateşte pişirebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Çocuğunu bezden kurtarmanın çaresini arayan ebeveynler, Pedagog Dr. Adem Güneş’in tuvalete eğitiminde üç gün kuralını uygulayabilir ve eğer çocuk da hazırsa bezden sonsuza kadar kurtulabilirsiniz. Peki, tuvalette üç gün kuralı nedir? Çocuklara tuvalet eğitimi verirken nelere dikkat edilmeli, tuvalet eğitimine ne zaman başlanmalı?

Günümüz annelerinin bebeklerinde bezi bırakmaları için giriştikleri tuvalet eğitimi için en uygun aralığın genel olarak 18 aylık civarı olduğu düşünülse de bu durum her çocuk için geçerli değildir. Çocuğun tamamen kendi özerkliğini ilan etmesinde önemli bir adım olan tuvalet eğitimi sürecinde gerek fizyolojik gerek de ruhsal hazırlıklar önemlidir. Çocuğun tuvaletini tutabilme kapasitesinin tuvalet eğitimine başlamada önemli bir sinyal olmasının haricinde bezden rahatsız olma, kıyafetini çıkarmak isteme ve tuvalete merak duyma da tuvalet eğitiminde önemli işaretlerdir. Çocukta bu özellikler yavaş yavaş gelişmeye başladıysa artık bezi bırakıp tuvalet eğitimine alıştırılabilir. Bir çocuğu tuvaletini yapmak için lazımlık kullanması gerektiğini idrak etmenin en etkili yolu, çocuğun tuvaletini dura dura yapmasını fark etmektir. Ebeveynler bu belirtiyi gördükten sonra üç gün kuralına geçerek tuvalet eğitimine başlayabilir. Pedagog Adem Güneş’e göre tuvalet eğitiminde 3 gün kuralını ve hangi yaşlarda tuvalet eğitimine geçilebileceğini sizlere derlemeye çalıştık.

TUVALET EĞİTİMİNDE 3 GÜN KURALI NEDİR?

1. GÜN:

Bir nevi deneme kuralı olan bu üç günün birinci gününde sızdıran bez tercih edilmelidir. Çocuğun ‘ıslaklıktan dolayı rahatsızlık hissetmesi ve bir çare arayışına girmesi’ ile başladığı eğitimde ne kadar kaliteli ve sızdırmaz bez kullanılırsa, çocuk tuvalete gitmeyi o kadar geç öğrenecektir.

2. GÜN:

İkinci gün, çocuğun altına hiç bez bağlanmamalıdır. Siz ebeveyni olarak,“İstersen artık bez bağlamayayım” teklifinde bulunabilirsiniz. Bezsiz bir şekilde yalnızca külot ve pantolon giydirin. Çocuk tuvaletini altına yaptığında ıslaklığın verdiği rahatsızlığı daha çok hissedecek ve çözüm arayışları içinde olacaktır.

3. GÜN:

Sorunlarına yönelik çözümleri kendisi fark edecektir. Fark edemediyse de fark etmesine yardımcı olarak “Rahatsız oluyorsun değil mi? İstersen çişin geldiğinde tuvalete yapabilirsin. Gel beraber gidelim” diyebilirsiniz.

ÇOCUKLARA TUVALET EĞİTİMİ NASIL VERİLMELİ?

Tuvalet eğitiminin ilk başlangıcında çocuğunuzu karşınıza alıp onu gerekli ön hazırlığı verdikten sonra sen artık büyüdün kendi tuvaletini kendi başına yapabilirsin gibi cümlelerde bulunarak, bir tık arka plana çekilebilirsiniz. Burada vereceğiniz tek mesaj, ne olursa olsun onun yanında olacağınızı bilmesidir. Dolayısıyla da çocuğunuza ‘ben senin yanındayım ihtiyacın olunca çağırman yeterli’ mesajını vermeniz önemlidir. Tuvalet zamanlarını belirleyerek çocuğunuza tuvalet vaktini hatırlatabilirsiniz. Saatlerini, ne kadr sıklıkla tuvalete gidip gitmediğini bir çizelgede not tutun.

TUVALET EĞİTİMİNE KAÇ YAŞINDA BAŞLANMALI?

Çocuğa tuvaleti alıştırma süreci bazı ebeveynler için oldukça zor bir geçiş dönemi halini alabilmektedir. Özellikle tecrübesiz anne ve babalar bu konuda ne yapacaklarını bilmediklerinden dolayı oldukça endişelilerdir. Tuvalet eğitimi için en doğru yaş çocuğun kendini hazır hissettiği zamandır. Uzmanlar, tuvalet eğitimi için en uygun yaş aralığını 2 ya da daha sonrası olduğunu söylüyor. 

2 yaşından önce çocukları tuvalete gitmeleri için zorlamak çok yanlış bir davranıştır. 2 yaşındayken gündüz, 3,5-4 yaşlarında gece kontrolü sağlayarak tuvalet alışkanlığı kazandırılabilir. Çocuk 2 yaşına gelmediyse kas kontrolü gelişmediğinden dolayı tuvaletin geldiğini hissedemez  ve tuvaletini tutamaz. 

Hemen hemen herkes tarafından mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin hakkında bilinmeyenleri sizler için araştırdık. Serotonin hormonu sadece mutluluk hormonu olarak görev görmemektedir. Beynin işlevselliği içinde oldukça öneli bir hormon olan seroton, vücutta eksildiğinde farklı hastalıkların yaşanmasına neden olabilir. Serotonin hormonu ne işe yarar? Serotonin hormonun eksikliği belirtileri nelerdir?

Serotonin hormonu genellikle mutlulukla bağdaşlaştırılmıştır. Ancak serotonin hormonun vücutta birçok işlevselliği vardır. Fiziksel olarak vücudun daha zinde olmasını sağlayan nörotransmit bir maddedir. Vücutta bu hormonun eksikliği sinir sistemini çökertir. Bu da ruhsal hastalıkların yaşanmasına meydan hazırlar. Ana görevi vücuttaki sinir hücrelerini beyne taşır. Oluşan elektrik sinyalleriyle verilen talimatlar yerine getirilir. Hem beyinde hem vücudun çeşitli bölgelerinde üretilir. Bunun aynı sıra bazı besinlerle de vücuda alınır. Serotonin hormonun başlıca düşmanı stres hormonu ve açlıktır. Serotonin hormonu düşünce vücut içinde oksijende yeteri miktarda dolaşmaz. Bu da halsizlik, baş ağrısı ve sinir yapar. 

  • Serotonin hormonu beyin tarafından üretilir. Peynir, bitter çikolata ve portakal aracılığıyla da vücuda alınır.
  • Ruhsal hastalıkların yaşanmasını önler.
  • Serotonin azaldıkça bağışıklığın düştüğüne dair çalışmalar vardır.
  • Yaraların hızla iyileşmesini sağlayan serotonin sinir hücrelerinin işlevselliğini artırır.
  • Ayrıca bağırsakların çalışması içinde vücut serotonin hormonuna ihtiyaç duyar.

SEROTONİN HORMONU NE İŞE YARAR?

– Serotonin hormonu eksikliği vücudun direncini düşürür. Günlük tempoya ayak uydurmasında zorlanır. Hastalıklara davetiye çıkartır.

– Mide ve bağırsaklardaki hücrelerin işlevi içinde olmazsa olma bir hormondur. Dengeli bir bağırsak çalışımını destekleyerek kabızlığın ya da ishalin önüne geçer. Ancak serotonin hormonu eksikliği başlıca metabolik hastalıklara ayrıca kilo alımına davetiye çıkartır. 

– Beyin için en önemli hormon olan serotonin beynin dinlenme ve çalışma sırasını belirler. Elektrik sinyalleriyle vücudun komuta merkezini kontrol eder. Kaliteli bir uyku ve dinlenmeyle artar. Ancak uyku sorunuyla azalabilir.

– Vücudun yaralarını hızla iyileştiren trombositler ayrıca serotonin salgılar. Bu salgılama azaldığında vücutta morarma, yaralar geç iyileşir ve kılcal damarların görünümü artar.

SEROTONİN EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Fiziksel enerji düşüklüğüne yol açar. İştahtaki farklılık nedeniyle kilo alma ya d akilo kaybına neden olur. Serotonin eksikliği sinirlilik ve saldırganlığı artırır. Uykusuzluk ve depresyon hali serotonin eksikliğinin en yaygın halidir. Ayrıca artan ruhsal sorunlar örneğin özgüven eksikliği, endişe atakları ve strese sebebiyet verir. Beyin yeteri serotoni alamayınca unutkanlık artar. Tatlı ve nişasta tarzı besinlere artan ilgi de serotonin eksikliğine işarettir.

SEROTONİN HORMONU NASIL ARTIRILIR?

– Antidepresan etkisi olan serotonin hormonunu artırmanın en doğal yolu bitter çikolatadır. Ancak halk arasında tüm çikolataların mutluluk hormonunu artırdığına dair yanlış bir bilgi vardır. Saf kakao dışında işlenmiş ve sit ile karıştırılmış kakao serotonin hormonunu artırmaz.

– Bezelye ve mercimek serotonin hormonunu artıran bir diğer etkili besinlerdir. 

– Vücutta serotonin hormonunu artıran bir diğer madde omega-3 yağ asitleridir. Bu yüzden hormonlar bol bol balık tüketimini önerir. 

– Likopen bakımından zengin olan kırmızı besinler domates, çilek, karpuz, kiraz ve ahududu da serotonin hormonu üretir. 

– Karbonhidrat içeren besinler serotoinin düşmanıdır. Uzmanlar bu yüzden kepekli tahıl, esmer pirinç  ve maya özü gibi besinler yemeklerle tüketilmesi gerektiğini savunur. 

– Ceviz, kabak çekirdeği, ay çekirdeği ve fıstıkta serotoni artıran başlıca kuruyemişlerdir. Ancak çiğ tüketimi tavsiye edilir.

– Sebzelerde ise yeşil yapraklı örneğin brokoli, ıspanak ve pırasa serotonin hormonu üretimini destekleyen güçlü besinlerdir. 

– Son olarak süt ve süt ürünleri serotonin hormonun artışını tetikler. Uzmanlar beslenme şeklinin hormonun artışında önemini vurgular. Bu besinler gün içinde öğünlerde düzenli olarak tüketilmesini önerir. 

Çeşitli hastalıkların belirtisi olarak kabul edilen vücut kırgınlığı, kişinin enerjisini düşürür. Fiziksel hareketi azaltan bu durum bazen psikolojik nedenlerden ötürü de görülür. Sağlıksız bir görünüme neden olan vücut kırgınlığı hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Vücut kırgınlığı neden olur? Vücut kırgınlığına ne iyi gelir?

Vücut kırgınlığı; düzensiz uyku, stresli bir iş ortamı, vitamin eksikliği, yetersiz beslenme gibi durumlarla ortaya çıkar. Özellikle mevsim geçişlerinde artan bu sağlık sorunu, koronavirüs sürecinden beridir de daha sık görülmektedir. Evlere kapanma hastalığa yakalanma korkusuyla yaşanma sıklığı artan vücut kırgınlığı rutin hayatı bozar. Üst solunum yolları hastalıkları başı ve sonrası da görülen vücut kırgınlığı erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülür. Bunun nedenleri den biri de kadınların her ay adet görmesinden kaynaklıdır. Bu dönemde sıklıkla görülen stres depresyon ve vücut kırgınlığıdır. 

  • Vücut kırgınlığı gribal enfeksiyon, adet, düzensiz uyku, kansızlık, vitamin eksikliği, ruhsal bozukluk ve hareketsiz yaşam gibi durumlar neden olur.
  • Uzun sürdüğünde ciddi sağlık sorunlarının kronikleşmesine neden olabilir. Bunlardan biri de kemik ve baş ağrısıdır.
  • Vücut kırgınlığı baş ağrısı, harekette fiziksel ağrı, iştahsızlık ve uykusuzluk gibi belirtilerle kendini gösterir. 

VÜCUT KIRGINLIĞINA NE İYİ GELİR?

– Vücut kırgınlığı için en faydalı yol su tüketimi ve fiziksel harekettir. Fiziksel hareketle vücutta aynı anda tüm hücreler işlevselliğini artırır. Su da vücuttaki oksijen oranını artırarak sinir hücrelerinin daha sağlıklı çalışmasını destekler. Uzmanların sürekli olarak önerdiği günde 2.5 litre su tüketimi vücudun direncini artırır.

– C ve D vitaminleri vücudun olmazsa olmazları arasında yer alır. Bu vitaminlerin eksiklikleri hücrelerin gelişimini engeller. Hastalıklara davetiye çıkaran bu durum öncelikle vücut kırgınlığına yol açar. Ancak günde bir bardak portakal suyu ya da bir portakal, mandalina tüketimi  C vitaminini önler. Ayrıca Kronik ilaç kullanmayanlarda greyfurtta tüketebilir. Ayrıca süt, kefir, ev yapımı yoğurt, yumurta ve somon balığı gibi besinlerde mutlaka beslenme listelerinde olmalıdır.

– Günün en önemli öğünü olan kahvaltıda uzmanlar mutlaka hafif ve vitaminlerle dolu bir beslenme olmasını öneriyor. Zinde bir yaşam için önemli olan kahvaltı da yumurta peynir, zeytin, domates, salatalık ve bol yeşillik olması gerekir.

– Ruhsal hastalıklar ve düzgün çalışan bir metabolizma için de yeşil ve beyaz çay önerilir. Yeşil ve beyaz çay en güçlü doğal sakinleştiricidir. Bu da günün temposunda stres ve depresyonu uzaklaştırır. Ancak kronik ilacı olanlar hamileler mutlaka uzmanlarına danışmalıdır.

– Omega-3 beyin işlevselliği için olmazsa olmaz mineraldir. Balık türlerinin yanı sıra ceviz, chai tohumu, ıspanak ve semizotunda bolca bulunur. Ara öğünlerde bu besinlerde aperatifler yaparak gün içinde oluşma ihtimali olan yorgunluk halsizliği önler. Bağışıklığı güçlendirir.

– Bağışıklığı güçlü tutmak hastalıkların oluşmasını önlemede temel görevdir. Bağışıklıkta B9 vitamini ve kış çorbalarındaki bol çeşitli baharatlar sayesinde güçlendirilebilir. Nohut, susam ve fındık B9 vitaminleri bakımından zengindir. Bunun yanı sıra Soğan ve sarımsakla hazırlanmış mercimek çorbasında vücudu zinde tutar.

– Düzenli bir uyku alışkanlığı için akşamları bir muz ve bir bardak süt tüketiniz. Uyku tüm vücudun dinlemesini ve yenilenmesini sağlar.

– Halsizliği gideren mucizeler ise kuruyemişlerdir. Günde ortalama bir avuç çiğ, fındık, fıstık, badem ve ceviz gibi kuruyemiş tüketebilirsiniz.

Geçtiğimiz sezon olduğu gibi 2021 yılında da erkek giyim modasında puffer yelekler trend olmaya devam ediyor. Bahara adım attığımız bu günlerde çok sevilen puffer yelekler hem kolay kombinleniyor hem de her tarza uyuyor. Peki en güzel erkek puffer yelek modelleri neler? Gelin hep birlikte bakalım:

Moda denildiğinde her ne kadar akla ilk gelen kadın giyim olsa da aslında erkek giyimde de son trendler birçok kişi tarafından merak ediliyor. Bahara geçiş dönemlerinde vitrinlerde sık gördüğümüz puffer yelekler bu sene de erkekler tarafından çok sevilen parçalar arasında yer alıyor. Bahara geçiş döneminde favori parçalar arasında puffer yelekler ve sweatshirtler yer alıyor. Hemen hemen her kombine uyan renkli puffer yeleklerle siyah kombinlerinizi renklendirebilir, spor görünümünüze enerjili bir hava katabilirsiniz.

EN GÜZEL PUFFER YELEK VE SWEATSHİRT MODELLERİ

Erkek moda trendlerinde çok sevilen puffer yelekler ve sweatshirtler özellikle sabah yürüyüşlerinde, hafta sonu kaçamaklarında kurtarıcı oluyor.

Sweatshirtler ile modern ve iddialı bir görünüm sağlayabilir, ister kapüşonlu ister kapüşonsuz sweatshirt modellerini tercih ederek tarzınıza sportif bir dokunuş katabilirsiniz.

Siyah, beyaz ve gri gibi en çok tercih edilen renklerin yanı sıra turuncu, kırmızı, sarı, kiremit, mavi ve yeşil gibi renklerden tarzınıza uygun olanı seçebilirsiniz.

Mevsim değişimlerinde şıklığınızdan ödün vermenize gerek yok. Kapitoneli ince yeleklerle kombinlerinizi tamamlayabilirsiniz.

Özellikle de yenidoğan bebeklerin burun ve çenesinde çıkan beyaz noktalar her ne kadar zararsız olsa da ebeveynler bu durumun neyden kaynaklandığını tam olarak bilmediklerinden dolayı endişeye kapılabilir. Doktora gitmeye gerek kalmadan 1-2 hafta içinde kendiliğinden geçen beyaz noktaların çıkma sebepleri ise şöyle:

Yeni doğan bebeklerde ve emzirme dönemindeki çocuklarda yaygın olarak görülen cilt problemleri arasında olan milialar, anne ve babalarda kaygı veren bir durumdur. Bebeklerin burun, yanak ve çene çevresinde meydana gelen beyaz noktalar Milia olarak tanımlanan bir durumdan ibaret olan bu sivilceler genelde beyaz beyaz noktalar halinde belirir. Bu noktalar herhangi bir tedavi gerektirmeksizin 2-3 hafta içerisinde kendiliğinden kaybolur. Ter bezi kanallarının tıkanması ile meydana gelen miliaları tetikleyen en önemli etkenler ise havanın aşırı sıcak olması, kalın giymek ve ateşli hastalıklar geçirmekle gerçekleşir. Beyaz nokta görünümdeki bu sivilceleri sıkmaya kalktığınızda ortaya çıkan irin küçük tıpkı bir beyaz inci tanelerini andırır. Sivilcenin içinden çıkan bu sıvıya sebep olan etken madde keratinosittir. 

BEBEKLERDE BEYAZ NOKTA ÇIKMASININ SEBEPLERİ

Bebeğin cildindeki ölü deriler, ten üzerinde minik minik cepler açmasıyla beyaz noktaları gün yüzüne çıkarır. Zamanla bu deriler kendiliğinden dökülür ve beyaz noktalar kendiliğinden düzelir.

Yeni doğan bebeğe Sevgili Peygamberimizin ismi olan Muhammed’i koymanın dinimiz açısından sakıncası olup olmadığını sizlere araştırdık. Muhammed ismi çocuğa ağır gelir mi? Muhammed’e en çok yakışan isim önerileri..

Geçmiş dönemlere baktığımızda örneklerini çok daha net görebileceğimiz erkek çocuk çocuk sevgisi, günümüzde hala daha özellikle de doğu kesimde büyük önem taşıyabilmektedir. İslamiyet gelene kadar Cahiliye Döneminde, kız çocukları diri diri toprağa gömülür iken ‘Son Peygamber’ olarak görevlendirilen Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV), hiçbir şekilde cinsiyet ayrımı yapmazdı. Çocuklara karşı her zaman şefkat ve merhamet dolu olan Peygamberimiz (SAV), gerek yaşantısıyla gerek de sözleriyle her konuda örnek almamız gereken biridir. Allah (c.c)’un ‘Habibim’ olarak hitap ettiği Peygamberimizin sevgisini bizlerde ne kadar kalbimizin derinliklerinde hissetsek de Onun sünnetine uygun yaşayarak ona sevgimizi hissettirmek en doğru davranış olacaktır. Günümüzde Peygamber sevgisine yönelik uygulanan bazı davranışlardan birisi de ismini yaşatmaya çalışmaktır. Bunu da yeni doğan erkek çocuklarda oğullarına verdiği Muhammed ismi gerçekleşeceğini düşünmeleridir.Peki çocuklara Muhammed ismini koymak günah mı? Çocuklara Muhammed ismi verilebilir mi?

TIKLA OKU: KULAĞA HOŞ GELEN EN GÜZEL BEBEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI

YENİ DOĞAN BEBEĞE MUHAMMED İSMİ VERİLİR Mİ? ÇOCUKLARA MUHAMMED İSMİNİ KOYMAK…

Peygamber Efendimiz (SAV)’in anne ve baba olan Müslüman kimseler için önerdiği davranışlardan birisi de yeni doğan bebeklerine anlamı güzel bir isim koymalarıdır. “Siz kıyamet gününde kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse çocuklarınıza güzel isimler koyunuz.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 61) hadis-i şerifinde olduğu gibi mahşer gününde isimlerimizle hitap edilecektir. Hem anlamının güzel olması hemde Sevgili Peygamberimizin mübarek isimlerinden biri olması nedeniyle erkek çocuklar için verilebilecek isimlerden birisinin ‘Muhammed’ olduğu düşünülebilir. Peki dini açıdan Muhammed ismi sakıncalı mıdır?

Dini kaynaklarda belirtilen bazı bilgilere göre, Peygamberimiz (SAV)’in kendi ismi ile ilgili: “Benim ismimle isimlenin ama künyemle künyelenmeyin” (Müslim, Edep 1) buyurduğu öne sürülmektedir. Hadise bakıldığında Muhammed ismini koymanın dini açıdan bir sakıncası olmadığı görülür. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus; Muhammed isminin verildiği kişiye söylenebilecek çirkin ya da hakaret sözlerinin kötü bir davranış olabileceğidir.

MUHAMMED NE DEMEK? MUHAMMED İSMİNİN ANLAMI:

-Övülmüş.
-Çok övülmüş, hamd edilmiş.
Birçok güzel huyları olan kişi.
Sevgili Peygamber Efendimiz (SAV)’e dedesi Abdülmuttalib tarafından koyulan bu ismin veriliş sebebi; gökte hak yerde halk övsün niyetiyle verilmiştir.

MUHAMMED İSMİNİN YANINA YAKIŞAN İSİMLER NELER? MUHAMMED İSMİNİN YANINA KISA İSİM ÖNERİLERİ

Not: Çocuğunuza isim koymadan önce anlamını mutlaka detaylı bir şekilde araştırmanızı tavsiye ederiz…

MUHAMMED TAHA

MUHAMMED FURKAN

MUHAMMED EREN

MUHAMMED ALİ

MUHAMMED ÖMER

MUHAMMED YAHYA

MUHAMMED HAMZA

MUHAMMED YASİR

MUHAMMED EMİN

MUHAMMED ENSAR

MUHAMMED YUSUF

MUHAMMED ZEYD

Son zamanlarda yapılan çalışmalar özellikle de zayıflamak isteyen kimselerin sabahları limonlu su içmeleri gerektiğini söylüyor. Çocukluğundan bu yana limonlu içmeyi adet haline getiren Canan Karatay, limonlu suyun sırrını açıkladı.

Bağırsakların aktif bir şekilde çalışmasına yardımcı olarak sindirimi rahatlatan limonlu su detoksu, düzenli tüketildiğinde yağları çatır çatır yakmaktadır. Gün içerisinde tuvalete sık çıkamayan kimselerin sabah aç karna tüketmeleri ile direkt olarak tuvalete çıkabileceği limonlu su karışımı ile kilo vermek için vücutta biriken ödemler idrar yoluyla dışarı atılır. Metabolizmanın hızlı bir şekilde çalışmasına yarayan limon suyu, yağ yakıcı etkisiyle kısa zamanda fazlalık yağlarınızdan kurtulmaya yardımcı olur. Zayıflama ve sağlıklı beslenmeye dair açıklamaları ile gündeme gelen Canan Karatay, katıldığı bir programda devamlı limonlu su içmesi gözleri üzerine topladı. Limonlu suyun sağlık açısından da çok faydalı olduğunu maddeler halinde sıraladı.

  • – Limonlu su, karaciğerin en sevdiği karışımların başında gelir.
  • – Karaciğeri toksinlerden temizlemeye yarayan limonlu su, bağışıklığı kuvvetlendirir.
  • -Metabolizma ve sindirim probleminin önüne geçer.
  • – Pektin lifi içeriği ile iştah kontrolü de sağlar.

 

ZAYIFLAMAK İÇİN LİMONLU SU NASIL YAPILIR? EVDE LİMONLU SU TARİFİ

MALZEMELER:

200 ml su
1 tane limon

YAPILIŞI:

Yukarıda belirtildiği miktardaki suyun içine limon sıkıp cezveye koyup kaynatın. Dilerseniz bu esnada limon kabuğu da içinde durabilir hatta daha da yararlı olabilir. Kaynama işlemi bittikten sonra ılık halde iken karışımı tüketebilirsiniz.

LİMON SUYU NEYE İYİ GELİR? LİMON SUYU GÖBEK ERİTİR Mİ

Limon suyu içmeyen kimselere göre iki kat daha hızlı çalışan metabolizma, tüketilebilir en sağlıklı karışımlardan bir tanesidir. Eğer etkili bir diyet uygulamak istiyorsanız düzenli olarak uygulamanız gereken limon suyu aynı zamanda göbek ve basen bölgesinde biriken yağların yakımını kolaylaştırır.

Atkuyruğu olarak da bilinen kırkkilit otunun insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Özellikle bel ve boyun fıtığı gibi hastalıklara alternatif doğal ilaç olan kırkkilit otu hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Kırkkilit otu çabuk bozulan ve zamanında toplanılması gereken bir ottur. Bu yüzden bu hususlara dikkat edilmesi gerekir. Kırkkilit otunun faydaları nelerdir? Kırkkilit otu çayı nasıl yapılır?

Anti bakteriyel özelliği sayesinde alternatif tıpta sıkça kullanılan kırkkilit otuna, Antik Yunan ve Çin’de şifa kaynağı olarak bakılırdı. Ormanlık ve fındık alanlarda rahatlıkla yetişen ot, temiz ve çok su ister. Boyu 40 cm kadar ulaşır. Kahverengi bir dalı saran inçe uzun kılçıkları vardır. Görünümünden dolayı atkuyruğuna da benzediğinden bazı yörelerde bu isimle de anılır. Ayrıca bazı yerler küçük çam ağacı olarak da adlandılır. Mayıs ve Haziran aylarında yetişmeye başlayan otu sıklıkla sonbahar ve kış aylarında tüketiliyor. Ot, topraktan aldığı tüm vitamin ve mineralleri içeriğinde depolar. Sağlık açısından oldukça faydalıdır. Kötü kolesterol seviyesini düşürür ve vücuttan zararlı toksinleri atar. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan kırkkilit otu, bölgeden bölgeye kullanım ve tüketimi değişmektedir. Genellikle çay olarak tüketilir. Kırkkilit ve atkuyruğunun yanı sıra tilkikuyruğu olarak olarak da geçmektedir. 

KIRKKİLİT OTUNUN FAYDALARI!

Bilinen en yaygın faydası kemik sağlığınadır. Kırkkilit otu, kalsiyum bakımından oldukça güçlü bir ottur. Bu yüzden kemik yapısını güçlendirir. Herhangi bir darbe sonrası kemiklerin hızla iyileşmesini sağlar.

Kemiklere iyi geldiği kadar eklem yapısına da olumlu katkı sağlar. Eklemlerdeki iltihabı kurutarak romatizma hastalıklarını önler.

Kanın incelmesini önler. Kan hacmini artırarak pıhtılaşmasını sağlar. Ancak uzmanlar bu yüzden çok tüketilmesini tavsiye etmez. Çünkü aksi halde kan seviyesini hızla pıhtılaştırarak tıkanmaya neden olabilir. 

Mide duvarını korumada etkili bir besindir. Bu yüzden ülser oluşumunu engellemek için doğal ilaç olarak kullanılabilir. 

Sindirim sisteminin fonksiyonunu hızlandırır. Bu yüzden kilo vermede etkili olan çaylardan biridir. 

En sık yaşanılan hastalıklardan biri olan idrar yolu enfeksiyonu içinde doğal ilaç olan kırkkilit otu bakteri ve virüsleri idrar yoluyla atar. Yanma ve kaşıntı gibi enfeksiyonun belirtilerini ortadan kaldırır.

Safra ve böbreklerde oluşan taşların dökülmesini sağlar. Ancak yine aşırı tüketildiğinden böbrek bezlerinin çalışma işlevselliğini engeller. 

İçeriğinde antiseptik ve antibakteriyel barındırdığı için cilt yüzeyinde deforme olmuş alanları yenilemede etkilidir. Özellikle yanık ve yaraların iyileşmesini hızlandırır. Çay gibi hazırlanan suyu tonik olarak kullanılabilir. 

Ayırca kaynatılan kırkkilit otu ile yıkanan saçların dökülme ve yıpranmasının önüne geçer. 

KIRKKİLİT ÇAYI NASIL HAZIRLANIR?

Bir buçuk su bardağı suyu ocağa koyun. İyice kaynadıktan sonra kurutulmuş iki dal kırkilit otunu içine ekleyip 10 bekleyin. Daha sonra süzerek için.