İrmik, köftelerde ve tatlılarda kullanıldığı kadar çorba olarak da sofralara geliyor. Genellikle bebeklerin ek gıdaya geçiş dönemlerinde annelerin pişirdiği ancak büyüklerinde de afiyetle tüketebileceği irmik çorbasının tarifini sizlerle paylaşıyoruz.

Kıvamı ve pratik yapımıyla küçük büyük demeden herkesin severek tüketeceği irmik çorbası, doyurucu özelliğiyle çok beğeneceksiniz. Kavrulan irmikle buluşan enfes et suyu ile beraber şifa deposu olacak irmik çorbasını mutlaka denemelisiniz. Peki irmik çorbası nasıl yapılır? İrmik çorbasının püf noktaları nelerdir? Tarifi denemeye değer olan irmik çorbası vazgeçilmeziniz olacak. Hem kolay hem lezzetli buyurun size irmik çorbası tarifimiz…

İRMİK ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

2 avuç irmik
2 adet domates
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı salça
2 bardak et suyu
3 bardak su
1 çay kaşığı nane
Tuz-karabiber

Terbiyesi için;

2 adet yumurtanın sarısı
1/2 bardak süt

YAPILIŞI

Öncelikle domatesleri rendeleyerek işe başlayın. Daha sonra bir tencereye zeytinyağını ve irmikleri alıp renk değiştirene kadar kavurun.

Salça ve rendelenmiş domatesleri ilave ederek, bir iki dakika daha kavurmaya devam edin.

Daha sonra kavrulan malzemelerin üzerine et suyu ile suyu ve tuz karabiberi ekleyerek kaynamaya bırakın. 15 dakika kadar kısık ateşte kaynattıktan sonra terbiyesini hazırlayabilirsiniz.

Terbiyesi için sütü ve yumurta sarılarını iyice çırpın. Daha sonra sürekli karıştırarak tencerenin içine yavaş yavaş ekleyin.

Nane ile çorbayı süsledikten sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Türk mutfağının gelenekselleşmiş lezzetlerinden biri olan lokumlu kurabiye tarifi favori lezzetiniz olacak. Kurabiye içinde erimekte olan güllü, damla sakızlı, sade ya da kahveli lokum yapmaya hazır mısınız? Gelin birlikte lokumlu kurabiye yapalım:

Tadını çok seveceğiniz lokumlu kurabiye tarifi hemen hemen herkes tarafından beğenilen bir lezzet. Sevdiklerinize hazırlamak için lokumlu kurabiye tarifi arıyor ya da lokumlu kurabiye nasıl yapılır merak mı ediyorsunuz? Peki lokumlu kurabiye kaç dakikada pişer? Her lokmasında ayrı bir lezzet bulacağınız lokumlu kurabiye tarifi, yapılışı, hazırlanışı, malzemeler ve püf noktası… Hazırladığınız kurabiyeleri, pudra şekerine bulamadan da servis edebilirsiniz. Dışı gevrek içi yumuşacık nur topu gibi lokumlu kurabiyeler dilerseniz kahvenin ya da çayın yanında tüketebilirsiniz.

Lokumlu Kurabiye Tarifinin Püf Noktası

  • Hamuru yoğurarak iyice özleşmesini sağlayın. Elenmiş unu azar azar ekleyin. Kullandığınız fırın tipi ve ısısına göre kurabiyelerin pişme süresi değişiklik gösterebilir.

  • Hafif bir renk alan ve taban kısımları pembeleşen kurabiyeleri, fırından alın. Oda sıcaklığında kısa bir süre dinlendirdikten sonra servis edin.
  • Kullandığınız lokumları büyüklüklerine göre küçültün. Arzuya göre; damla sakızlı, güllü ya da kahveli lokum kullanmayı tercih edebilirsiniz.Kurabiyeleri yuvarlak şeklinde de hazırlayabilirsiniz.

LOKUMLU KURABİYE TARİFİ:

MALZEMELER

20 adet güllü lokum
2,5 su bardağı un
2 su bardağı buğday nişastası
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
250 gram oda sıcaklığında tereyağı
2 adet yumurta
6 çorba kaşığı toz şeker
Üzeri için
Pudra şekeri

YAPILIŞI

Öncelikle lokumları ortadan ikiye kesip, bir kenara alın.

Daha sonra karıştırma kabına un, nişasta, vanilya ve kabartma tozunu koyup karıştırın. Ortasını havuz şeklinde açıp, tereyağı, yumurta ve toz şekeri ilave edin.

Tüm malzemeyi iyice yoğurun. Üzerini nemli bir bezle örtün ve 20-25 dakika dinlendirin.

Dinlenen hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın ve unlanmış tezgahta yarım santimetre kalınlığında açın.

Hamurdan 3×3 santimetrelik kare parçalar kesin ve ortasına yarım lokum koyun. Her parçanın karşılıklı iki ucunu birleştirip, parmağınızla bastırarak yuvarlak şekil verin.

Diğer hamurları da aynı şekilde hazırlayın ve yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklarla yerleştirin.

Önceden ısıtılmış 170 derece fırında üzerileri hafif pembeleşinceye kadar pişirin. Soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serpip, servis yapın.

Afiyet olsun…

Cağ kebabı, kadayıf dolması, civil peyniri ve su böreği gibi çok sayıda coğrafi tescilli yöresel lezzeti bulunan Erzurum’da, dut ağaçlarından üretilen pekmezden yapılan pekmezli baklava tescillendi. Peki pekmezli baklava nedir ve nasıl yapılır? Pekmezli baklavanın püf noktaları nelerdir?

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Erzurum Ticaret Borsası’nın Türk Patent ve Marka Kurumu’na yaptığı başvuru sonucu, dut ağaçlarından üretilen pekmezden yapılan ve içinde şeker bulunmayan pekmezli baklavaya Coğrafi İşaret Tescil Belgesi verildi. Pekmez ile incecik baklava yufkasının lezzetli buluşması, hadi çok beklemeden gelin hep birlikte bu harika tarifi deneyelim.
Farklı bir baklava ile karşı karşı karşıyayız. Pekmezle yufkaların buluşması ile çok lezzetli bir tatlı ortaya çıkıyor. Şerbet soğuk tatlı sıcak olarak şerbeti biraz fazla kaynatın ki tatlı yumuşak olmasın çıtır çıtır olsun. 

  • İlk üretiminin 1950 yıllarında yapıldığı belirtilen Erzurum’un pekmezli baklavası, baklava açmak için özel üretilen oklavalarla olabildiğince ince olarak elde açılan yufkaların arasına Antep fıstığı, ceviz içi ve Erzurum’da üretilen dut pekmezi ilavesiyle rulo şeklinde sarılarak hazırlanan ve dilimlenerek pişirilen kente özgü şerbetli bir tatlı çeşidi. Bu baklavayı diğerlerinden ayırt eden en önemli özellik ise tatlandırma yöntemi.
  • Erzurum pekmezli baklavasına tatlandırıcı olarak yufkaların arasına Erzurum’da yetişen dutlardan üretilen dut pekmezi kullanılıyor.

 

“YÖREDEKİ DUT AĞAÇLARINDAN YAPILIYOR”

Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral, kentteki bir pekmezli baklava üretim yerinde gazetecilere yaptığı açıklamada, kentin pekmezli baklavasını coğrafi işaret tescil belgesi alarak tescillediklerini belirterek, bunun kente ve ülkeye hayırlı olmasını diledi. Oral, “Pekmezli baklavanın en büyük özeliği yörede yetişen dut ağaçlarından üretilen pekmezden yapılması ve içinde kesinlikle şeker, glukoz içermemesidir. Yaklaşık 30’a yakın üründe tescil belgesi almak için çalışmalarımız var” dedi.

PEKMEZLİ BAKLAVA TARİFİ:

MALZEMELER

1 paket baklava yufkası
500 gram kırık ceviz içi
10 yemek kaşığı üzüm pekmezi
400 gram tereyağı (eritilmiş tereyağı)

Şerbeti için;

2,5 su bardağı su
1,5 su bardağı toz şeker
3-4 damla limon suyu veya 1 dilim limon

YAPILIŞI

İlk olarak  bir tencereye su ve şekeri ilave  edip karıştırarak kaynatın.

Kaynayınca içerisine limonu ekleyip kısık ateşte 15-20 dakika daha kaynatıp ocaktan alın ve soğumaya bırakın.

Yufkaları gelişi güzel parçalayıp aralarına 1 kaşık kadar tereyağ ve üzüm pekmezini gezdirin. ( pekmezi her katına koymanıza gerek yok)

10 kat yufka koyduktan sonra kırık cevizleri ilave edip üzerine tekrar yufkaları tereyağ ve pekmez ile  gelişi güzel ekleyin.

En son kalan tereyağını üzerine ekleyip baklavayı dilimleyin ve önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 30 dakika kadar pişirip fırından çıkar çıkmaz üzerine soğumuş şerbeti ilave edin.

Tatlı soğuduktan sonra servis edebilirsiniz. Servis ederken üzerine toz Antep veya kırık ceviz serpebilirsiniz.

Afiyet olsun…

2021 yılının trend saat modelleri vitrinlerde yerini almaya başladı. Kadınların aynı zamanda erkeklerin de günlük hayatta çok sık tercih ettikleri saatler arasında siz de kendinize en yakışan modeli bulmaya hazır mısınız? Gelin hep birlikte zamansız modeller içeren 2021’in saat modellerini inceleyelim…

2020’de dünya çapında etkisini göstermeye başlayan ve kısa bir süre içerisinde pandemi haline gelen koronavirüs sebebiyle trendler değişmeye devam ediyor. Bu sene yeni sezon saat modellerine baktığımızda birbirinde şık ve gösterişli saatler görüyoruz. Yeni saat modellerinin tasarımı yapılırken hem kullanım günlük hayata hem de özel günlere olan uyumluğu göze çarpıyor.  Birçok kadının zevkine hitap eden kol saatleri farklı fiyat aralığında bulmak mümkün. Dünyaca ünlü markaların da dergilerinde aynı zamanda tanıtımlarında yer verdiği saatleri tüm kombinlerinize uyarlayabilirsiniz. Üstelik yanına bir bileklik veya bilezik tarzında kullanacağınız takılar da kombininizi tamamlamada yardımcı olacak. Peki 2021 yılının kol saati modelleri neler? 

EN GÜZEL SAAT MODELLERİ

Bu yıl dikkat çekici bir saat kullanmak istiyorsanız siz de silikon kayışlı, pastel renklere sahip modellere göz atabilirsiniz.

Skagen Kol Saati ve 4 Yedek Kordon
1.980,00 TL

Daniel Klein 8680161723189 Kadın Kol Saati
211,50 TL

Skagen Bayan Kol Saati
1.494,00 TL

Michael Kors Kadın Kol Saati
754,20 TL

Geçen sene moda olan pastel renklerin bu senede karşımıza çıkıyor. Bu dönem dikkat çekici bir saat kullanmak istiyorsanız siz de silikon kayışlı, pastel renklere sahip saat modellerine göz atabilirsiniz. 

Lacoste Kadın Pembe Saat
1035 TL

Renkli saat modası 2021’de kendisini güçlü bir şekilde gösterecek diyebiliriz.

Doğum telaşı hamileliğin son aylarına doğru daha da artan anne adaylarının doğumu kolay yapmaları için okunması tavsiye edilen İnşikak Suresinin okunuşunu sizler için derlemeye çalıştık. Kolay doğum için İnşikak Suresi okunuşu:

9 ayın belki de hiç bu kadar uzun gelmediği hamilelik döneminde her çift bebeğine kavuşmak için günleri iple çeker. Doğum zamanı gelince ise hissedilen heyecan ve mutluluğa bir de baskın olan korku ve kaygı duyguları eklenir. Bu duyguların hakim olmasının temel nedeni ise doğumun zorlu ve riskli bir süreç olduğudur. Her anne adayı doğumunun sancısız geçmesini ve daha kolay atlatılmasını ister. Her konuda Allah’tan yardım beklememiz gerektiği gibi, doğum anında da her şeyin en hayırlısını ve güzelini yine O’ndan istemeliyiz. Kolay bir doğum için okunması tavsiye edilen surelerin başında ise şüphesiz ki ilk olarak ‘Meryem Suresi’ gelmektedir. Bu ayet-i kerimede Hz. Meryem (a.s)’ın Hz. İsa’ya hamile kaldığında çektiği sancıdan bahsedilmektedir. Devamında ise bu sancıların şifası olan ayetler gelmektedir. Tıpkı Meryem Suresi gibi doğumu kolaylaştıran başka dua ve surelerde vardır.

DOĞUMU KOLAYLAŞTIRAN İNŞİKAK SURESİ

Doğum yapacak olan anne adayının Allah (c.c)’un izniyle rahat ve sağlıklı bir şekilde doğum yapabilmesi için okuyabileceği surelerden biridir. Kolay bir doğum için ilk önce rahat bir doğum için niyet edilir. Daha sonra Ayetel Kürsi, Felak ve Nas Sureleri okunur. Son olarak ise şu dua tekrarlanabilir:

İnne rabbekümüllahüllezi halekas semavati vel erda fi sitteti eyyamin sümmesteva alel arşi yuğşil leylen nehara yatlübühu hasisev veş şemse vel kamera ven nücume müsehharatim bi emrih ela lehül halku vel emr tebarakellahü rabbül alemin. (Araf 54)

NOT: Özellikle de doğum sancısı sırasında ‘İnşikak Suresini okumak’ tavsiye edilebilmektedir. (Ters duruşlu bebek için okunacak dua= İnşikak Suresi) Sancı ve ıkınma esnasında okunabilecek bir diğer ayette “Sümmessebile yesserah” (Abese Suresi, 20) ayetini okumaktır.

Avunya’nın en lezzetli yemeği ise tavuk göğsü ve nohut ile hazırlanan mantıdır. Özellikle Ayvalık ve Akçay’da sık sık tüketilen avunya mantısı, diğer mantı çeşitlerinde göre daha farklı hazırlanır. Peki Avunya mantısı nasıl yapılır, hangi malzemeler gereklidir? İşte tarifi

Avunya mantısı et ve nohutun mükemmel buluşmasıyla bir araya gelen enfes yöresel lezzetlenderdir. Avunya mantısının tarifi püf noktalarına dikkat edildiğinde oldukça basit ve pratik bir tariftir. Mantıya ismini veren Avunya, Çanakkale’nin Yenice ilçesinden Balıkesir’in Gönen ilçesine kadar olan ve Kaz Dağları’nı da içine alan bölgeye verilen isim. Bu yörenin mantısı çok ünlüdür. Gelinim mutfakta yarımasından yapılan avunya mantısı nerenin, avunya mantısı tarifi nedir, soruları internet ortamında en çok aranan tarifler arasında yerini aldı. Peki, Avunya mantısı tarifi nedir, Avunya mantısı nereye ait? Bu sorular ve daha fazlası haberimizin detaylarında…

  • Özellikle Ayvalık’ta da sık pişirilir. 
  • Mantı yapımında erişte veya yufka kullanılır.
  • Püf noktası ise Tavuk göğsünü bir tencere yumuşayana kadar haşlayın. Ardından tencereden çıkarıp didikleyin.
  • Yufkaları üst üste tezgaha serin ve ortadan ikiye kesin. Her bir yarım daireyi rulo yapın ve bir parmak genişliğinde kessin.

 

AVUNYA MANTISI TARİFİ:

MALZEMELER

350 gram erişte
250-300 gram kuşbaşı et
1 büyük kase nohut
1 adet kuru soğan
2 adet orta boy domates
1 yemek kaşığı tereyağı
Tuz
Karabiber
1-2 adet defne yaprağı
Sıcak su

Üzeri için;

2 su bardağı yoğurt
3 diş sarımsak
1 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı sıvı yağ
1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber

YAPILIŞI

Geceden ıslattığınız nohutları haşlayıp süzün.

Tencereye 1 yemek kaşığı tereyağını alıp üzerine kuşbaşı doğranmış etlerinizi ilave edip harlı ateşte kavurun.

Yemeklik doğranmış soğanı da ekleyip kavurmaya devam edin. Küp doğranmış domatesleri de ilave edip karıştırmaya devam edin.

Ardından sıcak suyu ekleyip defne yapraklarını içine atın. Kısık ateşte etlerinizi pişirip tuzunu ve karabiberini ayarlayın.

Etler yumuşayıp piştiğinde nohutlarınızı ilave edip birlikte biraz daha pişirmeye devam edin.

Erişteyi suda haşlayıp süzün. Daha sonra bir borcama yayın. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 15-20 dakika eriştelerinizi hafif kızarana kadar tutun.

Fırından aldığınız eriştenin üzerine nohutlu etinizi yayın.

Yoğurdu rendelediğiniz sarımsak ile karıştırıp yemeğinizin üzerine gezdirin.

Bir tavada 1 yemek kaşığı tereyağı ve 2 yemek kaşığı sıvı yağı eritip üzerine toz kırmızı biberi ekleyip kızdırın.

Sarımsaklı yoğurdun üzerine sostan döküp servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Hamilelikte 1. trimesterdan 3. trimester’ın sonuna kadar görülebilen ağrılar, kimi zaman bazı sorunların habercisi olabiliyor iken kimi zaman da doğal belirti olarak karşılanabiliyor. Peki hamilelikte tehlikeli ağrı ile tehlikesiz ağrının neler olduğunu nasıl bileceğiz? İşte hamilelik ağrıları nedenleri…

Yalnızca hamilelikte olmayıp normal bir yetişkinde görülen herhangi bir ağrı bile vücudun tepki olarak göstermiş olduğu alarm bulgularından biridir. Normalin dışındaki bir rahatsızlık durumunda şiddetlenen ağrıya karşı temkinli olmakta fayda vardır. Anne adaylarının anatomik ve fizyolojik açıdan değişimler yaşadığı bu evrede çeşitli bölgelerde ağrılara saptanabilmektedir. Bu ağrılardan en sık görüleni kasık ağrısı, baş ağrısı, bel ağrısı, sırt ağrısı ve diş ağrısıdır. Uzmanlar, hamilelikte görülen bu ağrıların neyden kaynaklandığı biliniyorsa öncelikli olarak ona yönelik tedavinin uygulanmasını ve ağrının üstesinden gelebilmek için ilk olarak ilaç yöntemine başvurmaması gerektiğine değiniyor. Hamileliğin 1. trimesterından başlayıp doğuma kadar sürebilen hamilelik ağrılarında hangisi tehlikeli, hangisi normal? İşte hamilelik döneminde rastlanan ağrılar…

HAMİLELİKTE GÖRÜLEN AĞRILAR! HANGİ AĞRILAR RİSKLİ DEĞİL?

GAZ OLUŞUMU VE KABIZLIK SORUNU:

Hamilelik döneminde baskın olan Progesteron hormonu bağırsaklardaki işleyişi azaltır ve mide ile bağırsaklarda birtakım sorunlara sebep olur. Midede oluşan gaz ile bağırsaklarda oluşan kabızlık kasık ağrısını tetikler.

RAHİMDE BASKI VE BEBEĞİN BÜYÜMESİ:

Leğen kemiğinin gevşemesi sonucu hamilelerde kasık ağrısı görülebilir.

YUVARLAK BAĞ:

Rahmin iki üst tarafında başlayıp dış genital bölgeye kadar gelen bağlar, yuvarlak bağ olarak adlandırılır. Oturmaya göre daha çok yatakta yatarken dönme sırasında veya birden ayağa kalkıldığında kramp gibi görülen şiddetli sancılar kasık ağrısını meydana getirir.

HAMİLELİKTE TEHLİKELİ DURUMLAR NELER? BU AĞRILARA DİKKAT!

Hamilelik döneminde birçok anne adayının başına gelebilecek olan tehlikeli ağrı çeşitlerini ve olayları genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz: Dış gebelik hali, düşük riski, plasentanın erken dönemde ayrılması ve kanama görülmesi, idrar yollarında meydana gelen enfeksiyon riskleri, hamilelik zehirlenmesi (Preeklampsi)

Tropikal baharatlar arasında en yaygın olan yenibahar, özellikle Güney Amerika ve Uzak Doğu ülkelerin yemeklerinde vazgeçilmez lezzettir. Şekil olarak tohum karabibere benzer ancak kokusu karanfil ile aynıdır. Ağız sağlığına birebir fayda sağlar. Ayrıca hazımsızlık gibi sağlık sorunlarına da iyi gelir. Tohumun içinde bulunan yağda sağlık açısından faydalıdır. Peki Yenibaharın faydaları nelerdir?

Güney Amerika ülkelerinde sıklıkla kullanılan Yenibahar baharatı, aynı zamanda sağlık amaçlı da tüketilmiştir. Jamaika biber, mersin biber ve pimenta gibi isimlerle de bilinir. Pimenta dioica bitkisinden elde edilen yenibahar, karanfil ailesine ait olduğu iddia edilir. Olgunlaşmamış halde toplanıp güneşte kurutulur. Yeşil halden kahve rengi ya da koyu yeşil olan bu taneler karabibere benzetilir. Bitkinin yaprakları bile yöre halkı tarafından kullanılır. Hoş bir kokusu sayesinde yemeklerin vazgeçilmez lezzeti olmuştur.Özünden elde edilen uçucu yağ ise kozmetik fabrikalarında ham madde olarak ürünlere eklenir. Kurutucu bir yapıya sahip olan bu yağ, doğal halde de tercih edilir. Ülkemizde ise son yıllarda kullanımı arttı. Özellikle farklı damak zevki olanların kullanmayı istediği yenibahar, ağız ve diş sağlığına olumlu katkıları vardır. Tıpkı karanfil gibi ağzı kokusunu önler. Ağız içindeki enfeksiyonu azaltır. Yenibahar hindistan cevizi, tarçın ve zerdeçal gibi bitkilerin kokularının karışımını içerir. Bu bitki sıcak ülkeleri seviyor. Et yemeklerinde sıklıkla tercih edilir. Acımsı bir tadı vardır. 

YENİBAHAR NASIL TÜKETİLİR?

Uzmanların herkesin tüketmesini önerdiği yenibahar içli yemeklerde, köfte de ve turşunun tatlandırılmasında kullanılır. Yaprak ve meyvelerden buhar yöntemi uygulanarak elde edilen yağı ise cilt sorunlarında kullanılır. Ancak tıpkı çay ağacı gibi kurutma özelliği olduğundan az miktarda kullanılması önerilir. Aksi halde aşırı kullanıldığında tahrişe neden olur. Güçlü bir ağrı kesicidir. Bu yüzden ılık suyun içine yenibahar ya da yenibahar yağı ekleyip karıştırın. Ağız içi yaraları ya da diş ağrılarını sakinleştirir. Yenibahar baharat olarak ağız yoluyla tüketilebilir. Ancak yağı kesinlikle yutulmamalı.

YENİBAHARIN FAYDALARI NELERDİR?

– Yapılan araştırmalarda yenibaharın özellikle sinir sisteminin yenilenmesinde olumlu etkileri olduğu tespit edilmiştir. Bu da yenibaharın depresyon, stres ve yorgunluğa fayda sağlar. Aynı zamanda sinir sistemini güçlendirdiğinden beyin fonksiyonlarını artırarak hafızayı güçlendirir. 

– Sıklıkla gaz sıkışması sorunu yaşayan kişilerin yemeklerine eklemesi tavsiye edilir. Sindirim sistemin de yaşanan sağlık sorunlarını önler. Mide ve bağırsakların fonksiyonlarını düzenler. Bulantı ve kusmayı engeller.

– Kan dolaşımını dengeler. Damarlarda yağ birikmesini önler. Özellikle damar duvarlarının sertleşmesinin önüne geçerek kalk ve damar hastalıklarının yaşanmasını engeller.

– Güçlü bir anestezi özelliğine sahiptir. Bu yüzden ağzı içi yara ya da diş iltihaplanmalarında doğal ilaç olarak kullanılabilir. Ağız içindeki atık gıdaları temizleyerek koku oluşmasının da önüne geçer. 

– Ağrı kesici faydası sadece ağız içine değil aynı zamanda tüketildiğinde kemik ve kaslarda yaşanan ağrıları da önler. Özellikle kulunç ya da kramp ağrıları sonrası hızlı rahatlama sağlar. 

– Cilt yüzeyinde mantar ya da bakteriler nedeniyle oluşan sağlık sorunlarında en etkili doğal ilaç görevi görür. Hızla yüzeydeki enfeksiyonu kurutur. Ancak aşırı kullanıldığında tahrişe neden olabilir. 

– Baharat olarak kullanıldığında soğuk algınlığı gibi hastalıklar sonucu oluşan boğaz kuruluğu ve sinüs akıntılarına da fayda sağlar. 

YENİBAHARIN ZARARI VAR MIDIR?

Yeni yeni kullanıldığından tam olarak ne gibi zararları olduğu bilinmez. Ancak uzmanlar gebe ve emziren kadınların kullanılmamasını önerir. Aşırı kaçılmadan tüketilmesi her besin için geçerli olan altın kuraldır. Güçlü maddeler içerdiğinden bünyesi zayıf kişilerin doktora başvurması gerekir. 

Platonik aşık, takıntılı ve karşılıksız seven kişilerin ileri boyutta yaşadığı ruhsal hastalık olan Erotomani, Masumiyet dizisinde geçti. Üst üste sanrılı durumlar yaşayan kişilerde ortaya çıkan ancak oldukça geç fark edilen bu rahatsızlıkla kişi kendine ciddi derecede zarar verebilir. Peki Masumiyet’te geçen Erotomani hastalığı nedir? Erotomani’nin belirtileri nelerdir?

Halk arasında takıntılı aşık olarak geçen Erotomania, hastalarının gerçek dışı duyguları vardır. Bu hastalar genellikle statü olarak kendinden yüksekte olan zengin, güzel ya da yakışıklı gibi kişilere karşı sevgi beslemeye başlar. Ancak bu sevgi karşılıklı değildir. Hastalar ise bunun gerçek olduğunu ve kişilerle bir aşk yaşadıklarını gerçek zannederler. Yaygın olmayan ancak çocuklukla sevgisiz ilgisiz büyümüş kişilerde rastlanma ihtimali yüksektir. Tanıdığı ya da tanımadığı kişilere karşı taşıdıkları bu karşılıksız duygu bir takıntı haline gelir. Bununla beraber hastada paranoyak ortaya çıkar. Hasta ayrıca kişinin de kendisine aşık olduğunu sevdiğini düşünür. 

  • Güvensiz ve reddedilme korkusu yaşayanların Erotomania yaşama olasılığı yüksektir.
     
  •  Ergenlik döneminde ortaya çıkar ve statüsü yüksek olan kişilere hayranlık duyarak başlar.
     
  • Bu hal daha sonra onunla beraberlik yaşıyormuş gibi hislere sürükler.
     
  • Şizofreni, Bipolar gibi yaygın olan psikolojik hastalığı olanların yaşadığı farklı bir hastalıktır.
     
  • Gerçek dışı yaşadıkları bu olay sonrası bakış açılarında bozukluk değişir. Tutku arttıkça beraberinde şiddete ve şizofrenik olaylara meyilli bir ruh hali ortaya çıkar.
     
  • Günümüzde bu hastalığı hayranı oldukları kişilere karşı yaşayan insanların sayısı giderek çoğalmaktadır.

EROTOMANİ NASIL ORTAYA ÇIKAR?

17. yüzyılda ilk kez Jacques Ferrand tarafından keşfedilen Erotomani rahatsızlığı daha sonraki yıllardan karşılıksız aşk olarak tanımlanmıştır. Kişinin saplantılı bir şekilde bağlanması ve bunun bir türlü aşamaması beraberinde hastalıklara da neden olduğundan araştırma konusu olmuştur. Hastalar henüz tanımadıkları ya da tanıdıkları ancak herhangi bir beraberlikleri olmamasına rağmen beraberlermiş gibi düşünür. Her sözlerini hareketlerini kendilerine söylediklerini düşünen hasta bununla ilgili aklında bir sürü senaryo geliştirir. 

EROTOMANİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kendilerinden haberi olmayan kişinin aslında kendisini çok sevdiklerine inandıkları için onlar için her şeyi yaparlar. Örneğin son yıllarda hayranı oldukları ünlülerin kapılarına kadar giden kişilerde bu hastalıkların belirtilerine rastlanmıştır. Karşıdaki kişinin de kendisini sevdiğini vazgeçilmez bir aşk yaşadıklarına inanırlar. Takip etme ve kıskançlık gibi takıntılı davranışlar sergilerler. 

EROTOMANİNİN TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Takıntılı oldukları anları yaşayan kişiler dış görünüşlerinde ciddi değişimler yaparlar. Örneğin kıyafetlerini değiştirip hiç sevmedikleri şeyleri yapabilirler. Bu yüzden hastanın hemen tedavi edilmesi lazım. Ancak ruhsal hastalıklarında en zor tedavi şekli sanrılı geçenlerdir. Erotomani de de kişi sık sık bu sanrıları yaşar. Olmayan şeyleri hayal edip gerçek gibi yaşadıklarından tedavileri uzun sürer. Uzman öncelikle hastanın hastalığını kabul etmesini ister. Bununla beraber sohbet havasında devam eden tedavilerle hasta gerçek dünyaya uyandırılmaya çalışılır. 

Mevsim geçişinin başlamasıyla görülen hastalıklardan biri de göz kuruluğudur. Özellikle lens kullanan ve uzun süre bilgisayar, tablet ve telefon gibi elektronik ekranlara bakmak zorunda kalan kişilerde yaşanma riski yüksektir. Çevresel faktörlere bağlı yaşanan bir rahatsızlıktır. Göz kuruluğu neden olur? Göz kuruluğunun belirtileri nelerdir?

Her yaş ve cinsiyet fark etmeksizin yaşanan göz kuruluğu genellikle aşırı rüzgar, göz hastalıkları ve toz gibi etkenlerden dolayı meydana gelir. Yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Gözün yapısal yüzeyinde bulunan sıvı dışarıdan gelen herhangi bir cismin kalın olan tabakaya geçmesini önler. Bu da gözün retinasını korur. Bu tabakaya da göz yaşı borusundan destek gelir. Bu durum sinirler aracılığı ile beyne giden komut ve burada da tabakanın sıvı üretmesine yol açar. Göze giren toz ya da rüzgar gibi durumlar sonrası gözü korumak için bu sıvı oranı artar. Göz yüzeyini temizleyen sıvı; enfeksiyonlu hastalıklar, yüksek ateş ve lens gibi bir cismin göze girmesiyle de azalma riski vardır. 

  • Göz içindeki sıvı üreten bezlerin yeteri miktarda çalışmaması göz kuruluğuna yol açar.
     
  • Kaşınma, kızarıklık ve sulanma gibi belirtilerle kendini gösterir.
     
  • Toz, rüzgar, ateşli hastalıklar, göz yaşı borusunun iltihaptan tıkanmasından dolayı göz kuruluğu yaşanır.
     
  • Erken tedavi edilmediğinde kornea ya da retina da kalıcı hasarlara neden olabilir.
     
  • Göz sıvısını yeniden artıran damlalar ve ilaçlar verilir. Ayrıca kişinin maydanoz ve havuç gibi göz sağlığına iyi gelen besinler tüketilmesi tavsiye edilir.

GÖZ KURULUĞU NEDEN OLUR?

Lakrimal denilen göz sıvısının çevresel faktörlerden dolayı azalmasıyla ortaya çıkar. Göz ve çevresinde DNA’sı bozulan hücrelerin oluşturduğu tümörlü bezler göz kuruluğunu meydana getirebilir. Uzun süreli sağlıklı bakılmayan lens kullanımının yanı sıra mevsimsel geçişlerde yaşanan alerjik durumlara bağlı da görülebilir. Ayrıca hormonal bozuklukla vücuttaki genel olarak sıvı oranını olumsuz etkiler. Bu gözleri de etki yapar. Lens kullanımının yanı sıra uzun süre bilgisayar ekranında bakma da neden olan en yaygın nedenler arasında yer alır. 

GÖZ KURULUĞU BELİRTİLERİ NELERDİR?

– Birden başlayan göz kaşınması

– Uyanırken gözleri açmada zorlanma 

– Göz yaşı borusunun çapaklanması

– Göz kapağını kapattığında göz içine bir cismin battığını hissetme

– Yanma ve kızarıklık gibi belirtilerin yanı sıra zamanında müdahale edilmediğinde buğulu görme yaşanır. 

GÖZ KURULUĞUNUN TEDAVİSİ VAR MI?

Suni göz yaşı ve jelli ilaçlarla tedavi edilir. Belirtiler hissedilir hissedilmez bir uzmana danışmada fayda var. Ciddi olmazsa bile ilerleyen zamanlarda özellikle kornea tabakasının aşınmasına yol açabilir. Bu yüzden ilaçlarla hemen müdahale edilmeli. Bu süreçte kontakt lens ve led ışıklı ekran kullanımına dikkat etmekte fayda var. 

EVDE GÖZ KURULUĞUNA NE İYİ GELİR?

Uzmanlar yemek tüketiminde maydanoz, havuç ve zerdeçalı önerir. Bunun yanı sıra bir bardak su ve yarım çay bardağını bir tencerede kaynatın. Bu kaynama esnasına gözlerinizi açık tutmaya çalışarak buhara bakın. Bu göz içinde iltihap varsa onun azaltır. Bunun aynı sıra siyah çay ya da yeşil çayın poşet halini sıcaktan hafif ılık bir şekilde gözlerinizin içine birer damla sıkıp daha sonra göz kapağına koyup 5 dakika bekletin. Bunu batma hissi geçene kadar yapmakta fayda var.