Kalabalık misafirlerinize lezzetli bir ana yemek hazırlanmak istiyorsanız soğan yahnisi yapabilirsiniz. Arpacık soğanları etle buluşturan bu tarif, soğanlı yemek sevenlerin de hoşuna gidecek. Yapımı ve malzemelerine dair tüm ayrıntılar haberimizde…

Gaziantep mutfağının vazgeçilmez lezzetleri arasında yer soğan yahnisi kış mevsiminde çok tüketiliyor. Arpacık soğanların tadına tat kattığı sevilen tencere yemeklerinin başında gelen yahniyi vitamin deposu olan kırmızı etle birlikte pişirebilirsiniz. Soğan yahnisini ister dana etiyle ister kuzu etiyle yapabilirsiniz. Soğanın yanı sıra sarımsağın da aromasının sindiği ağır ateşte pişen etli yahninin tadına doyum olmuyor.  Sofraların vazgeçilmezi soğan yahnisi tarifini sizinle paylaşıyoruz. Soğanı çok sevenler ve soğan yemeklerine bayılanlar, bu yahni tarifini çok sevecektir. Baharatlı ve salçalı suyuna ekmek banmak şart olacak.  Peki soğan yahnisi nasıl yapılır? Soğan yahnisinin püf noktaları nelerdir? 

SOĞAN YAHNİSİ TARİFİ:

MALZEMELER

500 gram dana kuşbaşı ya da kuzu eti
20-25 adet arpacık soğan
4 diş sarımsak
1 yemek kaşığı salça
1 küçük domates rendesi
1 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı sıvı yağ
Kekik
Pul biber
Tuz
2 buçuk-3 su bardağı su

YAPILIŞI

Etli bir soğan yahnisi için öncelikle etleri düdüklü tencerede 2 su bardağı suyla pişirin.

Ardından arpacık soğanları üzerine koyup tekrar su ekleyin.

Sarımsakları da iri bir şekilde doğradıktan sonra içerisine ilave edin.

15 dakika daha kaynattıktan sonra ayrı bir tencerenin içerisine sıvı yağ, arpacık soğanlar, sarımsaklar ve 1 yemek kaşığı un koyun.

Unun kokusu çıktıktan sonra üzerine domates rendesi ile salça eklenip
kavurmaya devam edin.

Kavurduktan sonra 2 su bardağı soğuk su ilave edilip hızlı hızlı karıştırın ve kaynamaya bırakın.

Yemeğin suyu kaynamaya başlayınca üzerine pişirdiğiniz etleri ilave edin. Üzerine tekrar gerektiği kadar su ilave edin ve yemeğin kıvamını ayarlayın.

Son olarak baharatları da ilave ederek kısık ateşte 20 dakika kaynattıktan sonra sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

33 yaşında 2 çocuk annesi olmasına rağmen neredeyse 100 kiloyu bulacak olan Elif Özarar, eşi Mete Özarar’ın da desteğiyle sıkı bir rejime girdi.

Yaşam ve beslenme Koçu olan Özarar zayıflama sürecini şöyle anlatıyor, “Ben genel olarak zayıf bir kadındım, ancak 30 yaş sonrası ve doğumların etkisiyle her iki hamileliğimde de 41 kg aldım. İşte tam burada kişisel gelişimin kendi bedenime büyük katkısı oldu. Öncelikle beslenme alışkanlıklarımı değiştirdim. Daha önce tükettiğim bir çok gıdayı hayatımdan çıkarttım. Çok klasik olacak ama beyazlardan bahsediyorum özellikle işlenmiş olanlardan. Sonra daha önce hiç tadına bile bakmadığım süper besinler olarak geçen gıdaları hayatıma soktum. Gerçekten yüksek kilolardan hedef kiloya ulaşmak bir başarı insana maksimum özgüven yüklemesi yapıyor. Fakat uzun soluklu bir süreç o yüzden insan bedenindeki değişimi en iyi eski kıyafetleriyle anlayabiliyor. Ben hala 1 pantolonumu saklıyorum hatta dolabımda her açtığımda ilk gördüğüm yerde duruyor.  Sonuçta başardım ve bitti yaşadıklarımı unutmamalıyım ve başa dönmek istemiyorum. artık yeni bir hedefim var Mevcut ve olmak istediğim bedenimi korumak.” dedi

“VİRÜS YEME İÇME ALIŞKANLIKLARIMIZI DEĞİŞTİRDİ”

Yaşam ve beslenme koçu Elif Özarar, “Aslında sektör hep yoğun. Sonuçta yeme-içme sektörü insanların sosyal alanı. Bir de sosyal medyada dayatılan güzellik algısı ile sektör gerçekten yoğun. Ancak rutinleşen hayatlarımız içerisinde alışkanlıklarımızın farkına varamıyoruz. Geçen sene Mart ayında evde ekmek pide lahmacun yapma akımı vardı. Hayatımızda bir ilk olmuş düşünsenize her zaman gidip yemek yediğiniz veya sipariş verdiğiniz restoran kapalı. Garip gelebilir kulağa ama insanlara ilk başlarda keyifli bile geldi. Ama sürecin ciddiyeti yerini maalesef yeme bozukluğuna bıraktı.” dedi

“EN ÇOK 30-50 YAŞ ARASI ETKİLENİYOR”

Elif Özarar, zayıflama sürecindeki önceliklerini sıraladı: “Çoklu bir öncelik sıralamam var. Motivasyon-Beslenme-Su tüketimi-Egzersiz. Kilo verme kararı çok kişisel bir karar olmalı asla dayatılmış olmamalı. Motivasyon esas diyebilirim. Ama motivasyon pozitif olmak demek değildir. Bir güdüdür ve bir şeyi yapmaya hazır olmak demektir. Yani önce hazır olmak gerekir sonuçta yolumuz uzun.  Diyet yapıyorum algısından uzaklaşarak sürdürülebilir sağlıklı beslenme modeline geçmek gerekir. Bundan sonra sağlıklı besleniyorum diyebilmek çok önemli. Sonrasında Su tüketimi geliyor benim için. Maalesef genel olarak su tüketmekte sorun yaşıyoruz halbuki Su bizim vücudumuzu en iyi temizleyen maddedir. Bazen süreçler zorlayıcı olabilir kolay pes etmemek gerekiyor. Bu gibi durumlarda yapılacak en doğru şey iletişim kurmaktır. Bu iletişimi eşimiz diyetisyenimiz yaşam koçumuz veya  en yakın arkadaşımızla kurabiliriz ve neden vazgeçmek istediğimizi konuşabiliriz. Eğer yeterli gerekçemiz yok ise yola devam etmeliyiz amaç sadece zayıflamak değil ki aynı zamanda sağlımız söz konusu.” şeklinde konuştu

Afyon Sucuğu, yörede yetişen büyükbaş hayvanların lezzetini doğrudan tüketicinin zevkine sunar. Daha yumuşak bir baharat tadının olması Afyon Sucuğuna genç-yaşlı herkes tarafından sevilerek tüketilebilmesi olanağını sağlar. Ayrıca yağlı kıymasından dolayı Afyon Sucukları kahvaltılarımızın olduğu kadar mangal sefalarımızın da vazgeçilmezi olmuştur. Gelin birlikte Afyon sucuğunun püf noktasını öğrenelim:

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Türklerin pastırma ve kavurma ile birlikte Orta Asya’dan beri tükettiği et ürünlerinden olan sucuk, Afyonkarahisar ili ile özdeşleşmiş ürünlerden birisidir. Sucuk yapımının esası pastırma yapımında olduğu gibi çiğ etin, tuz ve baharatla “pişirilişi”dir. “Yapımı için en uygun dönem Ekim ve Kasım aylarıdır. Sucuk yapımı için, pastırma yapmaya elverişli olmayan küçük et parçaları kullanılır veya büyükbaş hayvan kesilerek sucuk elde edilir”. Sucuk üretiminde orta yaşlı kasaplık hayvanlar kullanılmalıdır. Yaşlı ve genç hayvanların etleri verim ve lezzet açısından sucuk üretimi için uygun değildir. Hazırlanışı: Kesilerek kuşbaşı büyüklüğüne getirilen etler, karabiber, kırmızı biber, zencefil, yenibahar ve sarımsakla karıştırıldıktan sonra ince delikli kıyma makinesinden birkaç kez geçirilir. Sucuk yağlı kıyma ile yapılmalıdır, aksi halde sert olur. Hazırlama sırasında et sıcaklığı (-2) derece civarında olursa daha kaliteli sucuk elde edilir. Tuz, aşamalı olarak ete katılarak, etin soğuk ortamda bir gece boyunca dinlenmesi sağlanır. Hamur haline gelen karışım, önceden temizlenmiş ve kurutulmuş bağırsaklara doldurulur. Bu karışım, belirli yerlerinden boğum boğum bağlanan bağırsaklarda dinlendirildikten sonra güneşte 2-3 gün süre ile kurutulur. 

Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek, Üretim ve AR-GE direktörü Dr. Veli Gök, Üretim Müdürü Numan Dikici ve Yönetim Kurulu Başkanı Alpay İpek, Afyon’un coğrafi işaretli olan Afyon sucuğunun üretimi hakkında izleyiciyi bilgilendirdi.

Programda ayrıca Afyon sucuğunun yapılışı, hazırlanışındaki püf noktaları ekrana geldi. Afyon Sucuğunun en ayırt edici özelliği yağlı ve yumuşak bir yapıya sahip olması ve Kayseri Sucuğunun aksine daha az baharat kullanılmasıdır.  

Nadiren görülen hastalıklardan biri olan güneşe çıkamama, Maraşlı dizisinde Savaş karakteriyle merak konusu oldu. Savaş’ın sürekli şapkalı ve gözlüklü dolaşması seyircinin dikkatinden kaçmadı. Güneş ışınları nedeniyle ciltte oluşan DNA bozuklukları ciddi estetiksel hasarlara yol açar. Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bu hastalık hakkında merak edilenleri araştırdık. Maraşlı’daki Savaş’ın hastalığı nedir?

Son günlerde dizi ya da filmlerde yar alan nadir hastalıklar izleyiciyi daha da meraklandırdı. Bunlardan biri de Atv ekranlarında başlayan Maraşlı dizisindeki Savaş’ın yaşadığı hastalık oldu. Bilim literatüründe Xeroderma Pigmentosum olarak bilienne güneşe çıkamama hastalığı nadir görülür. Genetiksel bozuklukla cilt derisinin güneş ışınlarına karşı koruyuculuğu kalmaz. Bu da ışınlara karşı cildin hızla hasara uğramasına neden olur. DNA’da oluşan otomozal resesif geçişli genetik bozukluktur. Bu sistem gelen güneş ışınlarını deri altına dermis tabakasına hızla geçmesine yol açar. Koruma kalkanını ortadan kaldıran bozukluk, deri dışında göz ve göz kapağında da hasarlar bırakır. 10 yaşından itibaren ortaya çıkar. Hastalar güneş gözlüksüz ve şapkasız gezemezler. Erken tedavi edilmediğinde sadece yüzeysel cilt bozukluğuna neden olmaz. Aynı zamanda cilt kanserine de yol açar. 

GÜNEŞE ÇIKAMAMA ( XERODERMA PİGMENTOSUM) NEDEN OLUR?

Bu hastalık ilk kez 1870 yılında Avusturya’nın Viyana şehrindeki bilim insanları tarafından keşfedilip kayda alındı. Nadiren görülen hastalığın insan derisini adeta yok ettiğine dair yazılar mevcuttu. Kısaltımı XP olarak tanımlanan hastalığa sahip kişilerin Güneş ışınları UV’lere karşı hassas oldukları ve etkilerinin farklılıklar gösterdiği saptanmıştır. Cilt, göz ve sinir sisteminde ağır hasarlara neden olan hastalığın kesin bir tedavisi yoktur. 

XERODERMA PİGMENTOSUM TANISI VE TEDAVİSİ NASIL OLUR?

Klinik semptomlar arttıktan sonra kendini belli eden hastalıkta uzmanlar aile öyküsüne bakar. Tanısı konulduktan sonra uzmanlar hastanın şapka, eldiven, gözlük ya da şemsiye gibi koruyucu etkenler kullanmadan güneşe çıkmalarını yasaklar. İleri boyutta olanlarda ise koruyucu özel kıyafet geliştirilmiştir. Direk temasın dışında bulundukları ortamların çok camlı olmasından kaçınılmalı. Sürekli olarak D vitamini içeren besinler tüketilmeli. Gerekirse ek takviye alınmalı. Aksi halde güneş ışınları sayesinde alınamayan D vitamini farklı hastalıklara yol açar. Metabolik ve kemik sistemindeki bozukluğu önlemek için bu vitamini kullanmak şarttır. Sık sık bir dermatologun kontrolünde deri de herhangi bir tümör ya da kitle oluşumunun önüne geçinilmesi sağlanmalı. 

Sağlıklı ve doğal yöntemlerle kilo vermek isteyen kadınların tercih ettiği su diyetinde sıcak su içmenin kilo vermede etkisi olup olmadığını sizlere araştırdık.

Midede doygunluk hissettirdiği için kilo verme sürecinde işinizi epey kolaylaştıracak olan su diyetleri, doğru ve kontrollü tüketildiği zaman istediğiniz görünümü kazanmanıza yardımcı olacaktır. Bağırsakların hızlı bir şekilde çalışması konusunda etkili olan suyun sağlık açısından faydaları sayılamayacak kadar çok olduğu gibi diyette yağ yakımını kolaylaştırdığı da bilinmektedir. Gün içerisinde bol miktarda suyu belirli aralıklarla tüketerek sağlıklı ve doğal yollarla sağlayabilirsiniz. Vücudu toksinlerden arındırmaya yarayan su diyetinde tavsiye bilgileri sizlere derledik.

SICAK SU KİLO VERDİRİR Mİ? SICAK SU İLE ZAYIFLAMA YÖNTEMİ

Yeterli miktarda su tüketimini sağlamanın en ideal yolu sıcak veya soğuk olsun su içmekle sağlanır. Vücudumuza alacağımız her besinin emilimini sağlamak ve atıkları uzaklaştırmak için suya gereksinim duyarız. Bu sebepten dolayı günlük en az sekiz bardak su tüketimi gerekmektedir. Kimileri suyu soğuk iken tüketse de kimi diyetisyenler sıcak ya da ılık suyun zayıflatmayı kolaylaştırmada önemli etken olduğunu öne sürüyor. 

SICAK SUYUN ZAYIFLAMAYA ETKİSİ:

Gün içerisinde içilecek olan 2 bardak sıcak su, sindirim sorunlarını halletmek için işinizi görecektir. Erken vakitte sıcak su tüketmek toksinleri arındırmayı büyük ölçüde kolaylaştıracaktır. Bağırsak hareketlerinin hızlanmasını sağlayan sıcak su aynı zamanda kabızlık oluşumunun da önüne geçecektir.

Yemek yemeden 15 dakika önce sıcak su içildiği takdirde iştahınız kesilecek ve fazla yemek yemiş olmayacaksınız. Böylelikle aşırı yeme ve kalori alma ihtimali de azalır. Konuyla ilgili uzmanlar, kahvaltıdan önce ılık suyun kalorileri azaltmada etkili olduğunu belirtiyor.

HIZLI KİLO VERDİREN SU SİYETİ LİSTESİ

Sabah: 1 bardak ılık limonlu su, 1 bardak portakal ve greyfurt suyu karışımı, 2 dilim taze ananas, 6 tane çilek ve 2 kaşık yulaf ezmesi.

Ara öğün: 1 bardak ıhlamur, papatya ve melisa yaprağı çayı, 1 bardak ılık su ve 1 çay kaşığı zencefil tozu ile hazırlanmış çay.

Öğle: 2 bardak su, 2 kâse sebze çorbası, bol yeşil salata (avokado, turp, taze soğan, tere, roka, maydanoz, domates, yağ ve limon).

Ara öğün 1: 3 tam ceviz (Aralar birer saat ara ile tüketilecektir).

Ara öğün 2: 2 dilim ananas, 1 elma, 1 bardak zencefil tozu çayı.

Ara öğün 3: 1 dilim tam buğday ekmeği, 1 dilim peynir, domates, salatalık ve maydanoz, 1 bardak papatya çayı.

Akşam: 2 bardak su, 2 kase sebze çorbası, 1 porsiyon sebze haşlama (tercihe göre üzerine az zeytinyağı, bol limon ile keten tohumu eklenebilir), 1 kutu probiyotik yoğurt.

Ara öğün: 2 dilim ananas, 15-20 adet siyah çekirdekli üzüm, 4 taze kayısı, 2 bardak ılık limonlu su.

Patatesli köy ekmeği, uzun süre bayatlamadan kalma özelliği ve lezzetiyle dikkati çekiyor. Yapımının her aşamasında özel usuller ve gerçek bir ustalık gerektiren tescil ile koruma altına alınan Burdur ekmeği, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi illere kargo ile de gönderiliyor. Peki Burdur ekmeği nedir ve nasıl yapılır? Burdur ekmeğinin püf noktaları yazımızda.

Burdur’da ev kadını Aysun Onay (58) kiraladığı fırında eski usul ekşi maya ile yoğrulmuş hamurdan patatesli Burdur ekmeği üretiyor. Onay, yaptığı ekmekleri başka şehirlerde yaşayan hemşehrilerine de sipariş üzerine kargoyla gönderiyor. Aysun Onay, “Fırında ekşi maya ile yoğrulmuş hamurdan patatesli pide, ıspanaklı pide, sütlü-susamlı çörek, eski usul patatesli ekmek yapıyoruz. Şehir dışındaki Burdurluların siparişlerini kargo ile gönderiyoruz” dedi. 

’O TATLAR HALEN DAHA DAMAĞIMIZDA’

Çocukluğunda yediği patatesli ekmeklerin lezzetinin hala damağında olduğunu söyleyen Aysun Onay, “Çocukluğumuzda hamurları evde ekşi mayayla yoğururduk. Mahalle fırınları vardı. Teknelerle fırına götürüp ekmek pişirirdik. O tatlar halen daha damağımızda” dedi. 

Çocukluğundaki ekmekleri pişirmek için evinin bahçesine fırın yaptırdığını söyleyen Onay, “O fırında ekmek üretmeye başladım. O fırın 20 ekmeklikti. Hemşehrilerimizden yoğun bir talep gelince istekleri karşılayamaz olduk. Bu yüzden fırını kiralayarak burada üretim yapmaya başladık. Eskiden hamur teknelerinde hamur yoğrulurdu. Şimdi makinelerde yoğuruyoruz. Fırında ekşi maya ile yoğrulmuş hamurdan patatesli pide, ıspanaklı pide, sütlü- susamlı çörek, eski usul patatesli ekmek yapıyoruz. Şehir dışındaki Burdurluların siparişlerini kargo ile gönderiyoruz” diye konuştu.

’EKMEKLERİMİZ 10 GÜN DAYANIYOR’

Ankara ve İstanbul gibi illerdeki Burdurluların sipariş verdiğini ve kargo ile siparişleri gönderdiğini anlatan Aysun Onay, şöyle dedi:

“Oğlum haftada bir gün Antalya’ya götürüyor. Oradaki Burdurlular sipariş veriyor. Ekmeklerimiz 10 gün dayanıyor. Eskiden annemler kazanlara koyarlardı. Şimdi evler kaloriferli olduğu için dolaplara koyuyoruz.”

’ÇOCUKLUĞUMUZDA YEDİĞİMİZ TADI ÖZLEMİŞİZ’

Patatesli ekmek almaya gelen Aliihsan Bedir de “Eskiden mahalle fırınları vardı. Hamurlar teknelerle yoğrulurdu. Eski usul patatesli ekmek yapıldığını duyunca almaya geldik. Çocukluğumuzda yediğimiz tadı özlemişiz. Eski günler güzeldi” dedi.

Yaptığınız kıyafet kombinleri gibi kaban ve mont seçerken vücut tipinize uygun olan seçmeye dikkat edin. Kadınların dış giyimde yaptığı en büyük hata vücut tipi özelliklerine göre kaban tercihi yapmamasıdır. Kabanların vücut tipi özelliklerine göre seçildiğinde stilinizi yansıtarak üzerinizde en iyi şekilde durmasını sağlar. Peki vücut tipine göre kaban nasıl seçilir, vücuda uygun kaban seçimi nasıl olmalı?

Soğuk kış günlerinde bile şıklığınıza şıklık katmak ve güzel görünmek için vücut tipinizin hangisi olduğunu bilmeniz gerekir. Vücut tipini tanıyan kadınlar doğru kesim kıyafetlerle hem daha zayıf hem de daha şık bir görünüm elde ettikleri bir gerçek. Vücut tipine göre giyinmek hem kadınların hem de erkeklerin dikkat etmesi gereken detayların başında geliyor. Günümüzün en büyük sorunlarından olan kilonuzu doğru kıyafet seçimiyle saklamak mümkün. Hava soğudukça kat kat giyinip kışlıklarla da harika görünebilirsiniz. Vücut tipine göre kaban bularak gerçekten iyi görünmek için kabanınızı seçmeden önce haberimize göz atmayı unutmayın.

PEKİ VÜCUT TİPİNE GÖRE KABAN NASIL SEÇİLİR?

Vücut tipini tanımak ve ona göre giyinmek hem erkekler hem de kadınlar için oldukça önemli. Çünkü üzerinizde harikalar yaratacak bir stilin başlangıcında vücut tipini bilmek yatar.

Kısa boylu kadınlar için kaban önerileri

Kısa boylu kadınların daha uzun görünmek için kaban seçerken dikkat etmesi gereken birkaç detay bulunuyor. Kıyafetlerde ve dış giyimde alışveriş yaparken enine çizgiler yerine dikey çizgileri seçmelisiniz ve tek parça tek renk kıyafetler de aslında sizi olduğunuzdan uzun gösterir.  Dolayısıyla uzun ve tek renk bir palto da sizi hem sıcacık tutar hem de vücudunuzla birlikte bütünlük sağlar. İnce bir vücut yapınız varsa belde biten crop modellere de bir tercih edebilirsiniz. Oversize yerine vücuda oturan tasarımlar vücut tipinize daha uygun bir stil olabilir.

Armut tipi vücut için kaban önerileri

Bazı kadınların sahip olduğu vücut tiplerinden biri olan armut tip, geniş basenler, ince bel ve dar omuzlar olarak ön plana çıkan vücut tipidir. Bu yüzden ince beli vurgulamak için kemerli kaban modellerini satın alabilirsiniz. Genelde armut tipi vücudu sahip olan kadınların uzun ve orta boy kabanlar tercih etmesi daha doğru olur. Çünkü kısa montlar kalçayı ön plana çıkarır ve böylelikle saklamanız gereken yer ortaya çıkmış olur. Ayrıca atkılarla omuzlarınızı daha geniş göstererek kendi stiliniz oluşturabilirsiniz.

Elma tipi vücut için kaban önerileri

Genellikle bel kıvrımlarının çok belirgin olmamasıyla dikkat çeken elma tipi vücutta öne çıkarılması gereken bacak kısmıdır. Kabarık veya bol duran kabanlar yerine vücuda tam oturmayan ama nispeten hatları ortaya çıkaran modelleri tercih etmelisiniz. Kısa mont ve kabanlar sayesinde bacaklarınızı öne çıkarabilirsiniz. Ayrıca tek renk ve sade modelleri tercih edin ve desenli tasarımları seviyorsanız dikey çizgileri olan kabanları deneyin.

Kum saati vücut için kaban önerileri

Kum saati vücut kıyafet alırken en şanslı bedene sahip grup olabilir. Belin kalça ve göğüs ile orantılı olması daha kolay kaban seçmenize yardımcıdır. Eğer kıvrımlarınızı çok ortaya çıkarmak istemiyorsanız, göğüs altından itibaren daralan modelleri tercih edin. Yakası hareketli, detaylar ya da süslemelere sahip kabanlar da feminen görünüm elde edebilirsiniz. Kabanları desenli tercih edebilirsiniz ama kemerli modelleri seçmenizde fayda var.

EN GÜZEL KABAN KOMBİN ÖNERİLERİ

Hem ıslak hem de Hindistan cevizli bir kurabiye yemek istiyorsanız cocostar kurabiye tarifi tam size göre bir lezzet. Sevdiklerinize hazırlamak için cocostar kurabiye tarifi arıyor ya da cocostar kurabiye nasıl yapılır öğrenmek mi istiyorsunuz? Cocostar kurabiye tarifi, yapılışı, malzemeler, püf noktası…

Hindistan cevizinin ve çikolatanın enfes uyumunu herkes bilir. Çay saatlerinin yıldızı olacak, sunumu güzel ve tadı efsane cocostar kurabiye çocukların bile çok seveceği tariflerden. Hindistan cevizi sevenler cocostar kurabiye nasıl yapılır merak ediyor.  Hanımların çay saatlerini renklendirecek harika bir atıştırmalık fikri olmasının yanı sıra evdeki erkeklerin bile ilgisini çekiyor.  Dilerseniz malzemeler ve sosları kendinize göre uyarlayarak yeni tatlar elde edebilirsiniz. Malzemedeki miktarlar daha yumuşak ya da sert kıvamlı kurabiye sevmenize göre değiştirilebilir.

COCOSTAR KURABİYE TARİFİ:

MALZEMELER

Hamuru için;

125 gram margarin
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı toz şeker
3 yemek kaşığı kakao
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un

İç harcı için;

1 yumurta akı
1 çay bardağı pudra şekeri
2 çay bardağı Hindistan cevizi

Şerbeti için;

1 çay bardağı toz şeker
1 çay bardağı su

Üzeri için;

Hindistan cevizi

YAPILIŞI

Derin bir karıştırma kabına un hariç hamur malzemelerinin hepsini koyun ve iyice yoğurun. Sonra azar azar un ilave ederek yumuşak ele yapışmayan bir hamur elde edin.

Ayrı bir kaba yumurta akını, pudra şekerini ve Hindistan cevizini koyup elinizle iyice karıştırın.

Yoğurma işlemi bitince elinize ceviz büyüklüğünde parçalar alın ve içli köfte gibi içini oyup hazırladığınız harçtan koyup kapatıp yuvarlayın.

Önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında 20 – 25 dakika pişirin. Diğer yandan şerbeti için küçük bir tencereye su ve şekeri koyup şekerler eriyene kadar iyice karıştırın.

Kurabiyeler pişince ılık şerbetin içine sıcak kurabiyeleri 5 saniye batırıp çıkarın. Daha sonra üzerini süsleyin. İçlerini çekmeleri için 3-4 saat dinlendirip servis edebilirsiniz. 

Afiyet olsun…

COCOSTAR KURABİYENİN PÜF NOKTALARI

Hamur malzemelerinin oda ısısında olmasına özen göstermelisiniz. Unu yavaş yavaş ekleyerek hamuru daha kolay yoğurabilirsiniz. Ele yapışmayan, yumuşak bir hamur elde ettiğinizde un miktarı yeterlidir.

Pişen kurabiyeleri ılıdıktan sonra 3-5 saniye şerbette tutup servis tabağına alabilirsiniz.

Bulgurla yapabileceğiniz en lezzetli geleneksel tariflerden biri meyhane pilavı. Soğan ve biberin tat kattığı bu enfes pilavın yapılışı da çok kolay. Yemek yetiştiremediğiniz günlerde yarım saat içinde pişirip sofraya koyabileceğiniz meyhane pilavı nasıl yapılır ve püf noktaları nelerdir sorusunun yanıtı bugünkü haberimizde.

Pirinçten daha sağlıklı olmasıyla nam salan ve sofraların vazgeçilmezi olan bulguru bu haliyle daha çok seveceksiniz. Salçalı bulgur pilavı olarak da bilinen meyhane pilavı, tarifinde yer alan kuru soğan, sarımsak, biber gibi sebzelerle tadına tat katıyor. Meyhane pilavı sağlık ve lezzet deposu bulgurla yapılan enfes bir yemek. İçinde bol miktarda sebze olduğundan tek başına bir öğün olabilecek meyhane pilavı, vejetaryen ve veganların da zevkle tüketebileceği yemeklerden. Siz arzu ederseniz yemeğinize su yerine tavuk ya da et suyu kullanabilir, mevsimi dışında tüketmek istemezseniz domatesi malzemelerden çıkarabilirsiniz. İşte enfes meyhane pilavı tarifimiz…

MEYHANE PİLAVI TARİFİ:

MALZEMELER

1,5 su bardağı pilavlık bulgur
1 adet kuru soğan
2 adet domates
3 adet yeşil biber
2 adet kapya biber
2 diş sarımsak
2 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı domates salçası
Yarım yemek kaşığı biber salçası
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
3 su bardağı sıcak su

YAPILIŞI

Soğan, sarımsak, domates ve biberleri yemeklik doğrayın.

Tereyağı ve zeytinyağını tencerede kızdırın.

Önce soğanları ardından biberleri ekleyip kavurun.

Sarımsağı, domatesi ve salçaları da ilave edin.

Bulgurları ve suyu ekleyin.

Tuz ve karabiberi de ilave edip karıştırın.

Kaynadıktan sonra altını kısın.

Kapağı kapalı halde 15 dakika kadar pişirin.

Bulgurlar suyunu çekince altını kapatıp 10 dakika kadar dinlenmeye bırakın.

Afiyet olsun…

Doya Doya Moda, ekranların yeni moda programı olarak son dönemde en çok beğenilen programlar arasında yer alıyor. Doya Doya Moda’da kilolu ve büyük bedene sahip 7 kadın, en uygun ve şık kıyafetleri seçerek moda alanında kendilerini ifade etmeye çalışıyor. Doya doya moda 11 mart puan durumu nedir? 8 mart Pazartesi Doya Doya Moda’da kim birinci oldu? Puan durumu nasıl? Doya Doya Moda 169. bölüm yeni fragmanı…

TV8 ekranlarında gündüz kuşağında yer alan ve çok sevilen Doya doya yarışması tüm hızıyla bu dönemde fenomen olmaya devam ediyor. Televizyon ekranlarının ilgiyle izlenen fenomen yarışması Doya Doya Moda’da heyecan üst seviyede. Seray Sever, Uğurkan Erez ve Gülşah Saraçoğlu’nun jüri koltuğunda oturduğu Doya Doya Moda’nın her bölümüne televizyon dünyasından bir isim konuk jüri olarak katılıyor.  Doya Doya Moda gün birincisi kim oldu? Doya Doya Moda 11 Mart 2021 puan durumu nasıl? Doya doya moda yeni bölüm fragmanı yayınlandı mı gibi soruların yanıtları tüm izleyiciler tarafından merak konusu oldu. 

Doya doya Moda’da Günün Konsepti :“ALL STAR” Yarışmacılarımız en şık olabilmek için ter dökecekler! 

10 MART DOYA DOYA MODA PUAN DURUMU?

Rabia: 16

Özde:19

Tuğçe:6

Elif: 19

Birben: 20

Ceren: 14

Ayça: 16

DOYA DOYA  KİM ELENDİ?

Bu hafta Doya Doya Moda evine Rüya Hanım veda ediyor.

5 MART DOYA DOYA MODA KİM BİRİNCİ OLDU?

10 Mart Cuma, All star konsepti en güzel şekilde oluşturmak ve jürilere beğendirmek için kıyasıya mücadele etti. Kızlarda günün birincisi Birben oldu.

DOYA DOYA MODA JÜRİ ÜYELERİ

Gülşah Saraçoğlu

Uğurkan Erez

Seray Sever

Hande Demir Acar (Konuk jüri)

KEMAL DOĞULU DOYA DOYA MODA’DAN NEDEN AYRILIYOR?

Kemal Doğulu, Acun Ilıcalı’nın duyurduğu Exxen platformunda yeni bir projeye geçeceği için Doya Doya Moda programından ayrılıyor. Doğulu ayrılık haberini şu sözlerle duyurdu: “Üzülerek bu koltuktan feragat ediyorum. Buradan ayrılmak üzüyor beni elbette ama daha iyi bir şey yapmak için ayrılıyorum. Güzel projelerle çıkacağım tekrar karşınıza.” Yeni projesini sosyal medya hesabından duyuran Kemal Doğulu 1 Ocak’ta başlayacak olan Exxen’e geçecek.

Kemal Doğulu’nun yeni projesinin adı “Kemal Doğulu ile Büyük Değişim” olduğu düşünülüyor. İnstagram hesabından yaptığı paylaşım şu şekilde: “Kemal Doğulu ile Büyük Değişim Size “Bu ben miyim” dedirtecek büyük değişimler için hazır mısınız?Hikayelerinizle birlikte başvurularınızı bekliyoruz!”