Tek ısırıkta ağızda dağılan, kıyır kıyır damaklarda lezzet bırakacak muhteşem bir çay lezzeti, Türk mutfağının da vazgeçilmezi olan tatlı bir kurabiyenin tarifi bugünkü yazımızda yer verdik. Küçük büyük demeden herkesin seveceği ağızda dağılan tatlı kurabiyenin tarifini sizler de mutlaka denemelisiniz.

Kurabiye  un,yağ, şeker, badem, fıstık gibi malzemelerden yapılan pişmiş bir hamur işidir. Türk mutfağında binbir çeşidi bulunan kurabiyelerin pastanelerde en çok tatlı olanlar satılır. Evde de yapabileceğiniz tatlı kurabiyelerin ağızda dağılan tarifini arıyorsanız doğru adrestesiniz. Kıvamı damaklarda kalacak, çayla beraber efsane olacak bir tarifi sizlerin beğenisine sunuyoruz. Çocuklarınıza dışarıdan zararlı ürünler bulunan atıştırmalıkları almak yerine evde tamamen kendi ellerinizle yapabileceğiniz bu tarif, tam bir beslenme çantasına koymak için yapılmış. Bu kadar merak ettiğiniz enfes tatlı kurabiyemizin tarifi haberimizin detaylarında kolayca bulabilirsiniz.

AĞIZDA DAĞILAN TATLI KURABİYE TARİFİ:

MALZEMELER

250 gram tereyağı
1 su bardağı pudra şekeri
Yarım su bardağı nişasta
1 paket vanilya
4 yemek kaşığı sıvı yağ
2,5 su bardağı un
Yarım çay kaşığı kabartma tozu

YAPILIŞI

Tereyağ, pudra şekeri, sıvı yağ ve vanilyayı bir kabın içerisinde ellerinizle homojen olana kadar yoğurun.

Ardından nişasta, un ve kabartma tozunu ilave ederek yoğurma işlemine devam edin.

Kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğurduktan sonra şekil verip yağlı kağıt serili tepsiye dizin.

10 dakika bu şekilde tepside bekletip, 70 derece fırında üstleri beyaz altları çok az pembe olana kadar pişirin.

Soğuduktan sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Saçlarınızın sağlıklı ve bakımlı görünmesi için sın yıllarda popüler olan keratin bakımını evde kolayca yapabilirsiniz. Kuaförlere milyonlarca para vermek istemeyenler hem de kısa sürede saçların uzamasını sağlayan keratin yüklemesi hakkında merak ettiğiniz tüm sorular aynı zamanda evde ayrıntılı tüm soruların yanıtını haberimizin detaylarında bulabilirsiniz.

Keratin; dişlerde, tırnaklarda ve saçlarda bulunan bir proteindir. Bu protein saçların esnek, sağlıklı ve canlı görünmesine yardımcı olur. Sık sık saç boyama işlemi yapılan, aşırı ısıya maruz kalan saçlarda zamanla bu keratin azalır. Keratinin azalmasıyla birlikte saçlarda sertleşmeler, kırılmalar hatta dökülme ve kopmalar meydana gelebilir. Ancak kuaförlerde de artık çok popüler olan keratin yüklemesi uygulamasıyla saçlarınızı eskisinden daha canlı, parlak ve sağlıklı görünmesini sağlayabilirsiniz. “Yasemin.com” ekibi olarak saçlarını kuaförlerin ellerine emanet etmek istemeyenler için evde kullanabileceğiniz ürünlerle birlikte keratin bakımını nasıl yapıldığını anlattık.

İŞTE ADIM ADIM EVDE ÜRÜNLÜ KERATİN BAKIMI…

Keratin bakımını yapmaya öncelikle saçlarınızı içeriği tamamen organik olan Keratin Eczanesi & İntense Keratin olan şampuanıyla iki defa yıkayın. Daha sonra hafif nemli kalacak şekilde saçlarınızı kurutun.

Keratin Eczanesi & İntense Keratin Şampuan; içerdiği saf keratinle beraber tamamen at kuyruğu bitki özlerinden hazırlanarak yapılmıştır. Saç için gerekli olan K, Flavanoid ve Slicalar vitaminleri içerisinde bulunduran bu şampuanı yalnızca keratin bakımı için değil, saçların yavaş uzadığından şikayet edenler, kepeklenme, sivilce, saç derisinde kuruluk gibi sorunları gidermek için de gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz.

Ürünün fiyatı 49,90 TL

Şampuanla saçlarınızı yıkadıktan sonra saç diplerinize parmak uçlarınızla masaj yapın. Bu şekilde kan dolaşımı hızlanacak ve ürünlerin etkisi daha çabuk kendini gösterecektir. Saçlarınızın yıpranmış görünümünü ortadan kaldırmak ve canlı görünmesine yardımcı olmak için İntense Keratin Saf Keratin Serum’unu saç diplerinize uygulayıp, güzelce yedirdikten sonra 6 ila 8 saat arası veya en iyi sonucu almak istiyorsanız sabaha kadar bekletin.

Fiyatı 65,90 TL

Bu adımı da bitirdikten sonra saçlarınızın parlaklık kazanması için İntense Keratin Organik Maskesi’ni tüm saçlarınıza boya uygular gibi uygulayın. Bu işlemi bir kaç defa istediğiniz görünümü elde edene kadar yapabilirsiniz. Çünkü İntense Keratin Organik Maskesi, defne özlerinden hazırlanmış saçlarınızı adeta ipeksi yumuşaklık kazandıran organik bir üründür. 

Fiyatı ise 59,90 TL

Saçlarınızdan maskeyi çıkarmak için sıcak su kullanın. İki defa yıkadıktan sonra hafif nemli kalacak şekilde havlu ile saçlarınızı kurutun. Arından saç köklerinizi rahatlatmak ve uzamasına yardımcı olmak için İntense Keratin Gözenek Açıcı Toniği saçlarınıza bolca sıkın. Daha sonra masaj yaparak 15 dakika bekletin. İçerisinde bulunana nane özlerinin etkisini göstermeye başladığında diğer adıma geçebilirsiniz.

Fiyatı 59,90TL

 İntense Keratin Dip Bakım Yağı saç diplerinize masaj yaparak iyice yedirin 6-8 saat bekletin.

Fiyatı 69,90 TL

Son olarak tekrar İntense Keratin Şampuan’ı ile saçlarınızı yıkarak keratin bakımı işlemini tamamlayabilirsiniz.

Geçmiş yıllarda ince ve kavisli kaşlar popülerken günümüzde yerini kalın ve dağınık kaşlara bıraktı. Birçok kadın kaşlarını özellikle kalın göstermek için binbir çeşit yöntemler deniyor. Makyaj artistlerinden esinlenerek kaşları kalın göstermenin yollarını mercek altına aldık. Duyunca çok şaşıracağınız kaş kalınlaştıran yöntemler bugünkü yazımızda.

Dünyaca ünlü makyaj artistleri geçtiğimiz yıllarda ince kaşların yüz hatlarının yapısını bozduğunu ve yeni sezonda kalın kaşların daha çok kullanılacağını söylemişti. 2019 yılı içerisinde podyumlarda, reklamlarda hatta katalog çekimlerinde bile kalın kaşı kullandılar makyaj artistleri kolayca kaşlarınızı kalın gösterecek yöntemleri ve izlemeniz gereken adımları açıkladılar. Seyrek kaşlara sahip olanların korkulu rüyası haline gelen ince kaş, teknolojik çağda olamamızın nedeniyle Microblading ve kontür gibi yöntemlerle de kalınlaştırabilirsiniz. 

1- DOĞAL ŞEKLİ BOZMADAN ÇİZGİLER ÇEKİN

Dünyaca ünlü makyaj artisti Wendy Rowe’a göre, kaşları kalın göstermenin en kolay yolu yapısını bozmadan ince ince çizgilerle belirginleştirmek gerekiyor. Bu adımı kolayca yapabilmek için ise ‘Anastasia Beverly Hills Brow Definer’ kullanabilirsiniz. 

Fiyatı 164 TL

2- LİKİT KALEMLERİ KULLANMAYI UNUTMAYIN

Kaşlarınızdaki boşlukları doldurmak ve doğal bir görünüm oluşturmak için pudra ürünler kullanmak yerine şans vermeniz gereken bir ürün daha var.  Gucci Westman‘a göre kaş tüylerini çizmek için likit kalemlerin oldukça başarılı olduğu konusunu da vurguluyor. Bu uygulama için ise ‘Suqqu Framing Eyebrow Liquid Pen’ kullanabilirsiniz.

Fiyatı 135 TL

3- BİR TON AÇIK RENK ÜRÜN KULLANIN

Dünyaca ünlü makyöz Charlotte Tilbury göre, kaşlarınızı dolgun göstermek için Kaş tonunuzda bir ton açık renkteki ürünleri tercih etmelisiniz.

Bunu yapabileceğiniz en pratik ürün ise, ‘Charlotte Tilbury Legendary Brows Eyebrow Gel’ dir.

Fiyatı 164 TL’dir.

2021 kış eşarp koleksiyonunda birbirinden güzel eşarp modelleri yer alıyor. Bu sezon en çok tercih edilen eşarplar arasında ipek eşarplar bulunuyor. Sezonun gözdelerinden olan eşarp modelleri renk çeşitliliği ve kumaşının parlaklığıyla dikkat çekiyor. 2021 sezonunda trend olacak 5 eşarp modellerini sizlere sunuyoruz. Gelin hep birlikte bakalım…

Muhafazakâr giyim için eşarp ve şallar olmazsa olmaz parçalar arasında yer alıyor. Tesettür modasında son zamanlarda hem kullanışlı hem de şık eşarp modeller daha fazla seviliyor. Her mevsime uygun olan ipek eşarplarda üretimi yapılan bu kumaş türünde çoğunlukla soft renkler tercih edilir. Bu eşarp modellerinde hareketlilik katmak için çiçek desenleri kullanılır. Ancak 2021 kış sezonunda daha çok Twill, fitilli yani kabartmalı kumaş tercih ediliyor. İslami kurallara uygun örtülen eşarplar, tesettür kombinlerine uygun bir şekilde seçilmektedir. 2021 kış sezonunda en çok tercih edilen eşarp modellerini sizlerin beğenisine sunuyoruz:

2021 EN GÜZEL EŞARP MODELLERİ

Günlük, resmi, spor, şık, abiye gibi ortama göre uygulayacağınız stillere göre eşarpları seçmek gerekir. 2021 eşarp trendleri ve markaların her sezon yenilediği eşarp modelleri ile stilinizi özelleştirebilir, eşarp koleksiyonunuzla daima iyi görünebilirsiniz.

Tesettür giyimde kadınlar şık ve sade görünmek için eşarplar da ipek ve fitilli eşarplar uyumu yakalamaya çalışıyor. 

Eşarplardaki zenginlik, yeni modeller, kumaşlardaki doku farklılıkları, eşarpların özellikleri eşarp kullanımını doğrudan etkiliyor.

Armine Twill İpek Eşarp 
164,90₺

Armine İpek Eşarp Tivil
180,00 ₺

Silk Home Twill Ipek Eşarp İl
139,90 TL

TÜİK verilerine göre; geçen yıl evlenme ve boşanma verilerine pandemi damga vurdu. Nisan ve mayıs aylarında yargılamalarla ilgili süreçlerin durdurulmasının ardından temmuz ayında boşanma sayısı tavan yaptığı açıklandı. Bir önceki yıla göre yüzde 70 artış yaşandı.

Geçen yıl evlenen çiftlerin sayısı yüzde 10.1; boşanan çiftlerin sayısı ise yüzde 13.8 azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu, 2020 evlenme ve boşanma istatistiklerini yayınladı.

Verilerde beklenildiği gibi pandemi ve kısıtlamaların etkisi net bir şekilde görülüyor. Bilindiği gibi yargılamalarla ilgili süreçler Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile 13 Mart-15 Haziran tarihleri arasında durdurulmuştu. Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) da koronavirüs önlemleri kapsamında duruşmaların da aynı tarihe kadar ertelendiğini duyurmuştu.

Karara bağlı olarak geçen yıl nisan ve mayıs aylarında boşanma sayısı dibe vurdu. Başvuruların başlamasıyla birlikte haziranda 6 bin 536 boşanma gerçekleşti.

Boşanma sayısı 2019 yılı nisan ayındaki 14 bin 496’dan yüzde 96.1 azalarak 2020 yılının aynı ayında 562’ye gerilerken, 2019 yılı mayıs ayındaki 14 bin 555’den yüzde 96.2 azalarak 2020 yılının aynı ayında 548’e geriledi.

TEMMUZDA BÜYÜK ARTIŞ

Dikkat çeken artış ise temmuz ayında yaşandı. Biriken talepler nedeniyle temmuz ayında boşanma sayısı da yüzde 70’e yakın artarak 23 bin 25 olarak gerçekleşti.

Yıl geneline bakıldığında ise boşanma sayısı bir önceki yıla göre yüzde 13,8 azalarak 135 bin 22 oldu. 

Evlenen çiftlerin sayısı ise 2019 yılında 542 bin 314 iken 2020 yılında %10,1 azalarak 487 bin 270 oldu.

Evlenme sayısı aylara göre incelendiğinde, 2020 yılının nisan ve mayıs aylarında önemli bir azalma görüldü.

Corona virüs önlemlerinin sertleştiği bu dönemin ardından bir önceki yıla paralel olarak haziran, temmuz ve ağustos aylarında artış yaşandı. 

Horoz suyu isteğe göre kendinden baharatlı 13 yeşilliğin, horoz suyu ve dana ayak paçanın bir araya gelmesiyle oluşan efsane bir çorbadır. Lezzeti kadar faydaları da dillerden dile dolaşan horoz suyunun nasıl yapıldığını ve püf noktalarını sizlerle paylaşıyoruz.

Horoz eti, tavuk etinden daha lezzetli ancak görece sert olur. dolayısıyla, pişmek için daha uzun süre ister. yani tüketici tarafından “kart” bulunarak tercih edilmez, bu da üretici için zarar demektir. bu nedenle besi çiftliklerinde yumurtadan çıkan civcivler cinsiyetine göre ayrılır ve erkek civcivler kağıt kıyma makinası gibi bir makinada kıyılarak yem olurlar. bu uygulama, biz müşterilerin konforu ve gıda endüstrisinin fayda/maliyet politikasının ürünü.  ancak, yukarıda belirttiğimiz gibi horoz eti, tavuğa göre daha lezzetlidir. Fransa ve Almanya’da “kapaun” adıyla özel olarak yetiştirilir ve gurmeler için hazırlanır. Horoz eti Anadolu’da da eskiden beri bilinir. horoz çorbası “hasta yemeği” olarak geçer. gerçekten de doğal ortamda beslenmiş bir horozun eti protein, mineral ve vitamin bakımından zengindir ve oldukça lezzetli olduğu için en iştahsız hastayı bile ayağa kaldırabilir. horozun eti tavuğa göre daha kaslı ve koyudur. aroması daha yoğundur. suyu pilavlara ve diğer yemeklere lezzet katar. Peki horoz etinden çorba nasıl yapılır?

HOROZ ETİNDEN ÇORBA TARİFİ:

MALZEMELER

1-2 büyük diş sarımsak
1 yemek kaşığı tereyağı
1 büyük havuç
Didiklenmiş horoz ( köy tavuğu da olabilir)
Nane, Tuz
Pirinç
Yarım limon

Terbiyesi için;

3 yemek kaşığı un
1, 5 su bardağı kadar yoğurt
Nane

YAPILIŞI

Öncelikle rendelediğiniz sarımsağı tereyağında kavurun. Kokusu çıkınca rendelenen havuçları da ekleyin.

Ardından didiklediğimiz horoz etlerini ilave edin. En son pirinçleri de ekleyerek güzelce kavurun.

Kaynamış suyu ve etin kendi suyunu da ekleyerek, 5-7 dakika kadar fokurdamaya bırakın.

Başka bir kasede yoğurt ve unu karıştırın. Nanesini ve tuzunu da ekleyerek güzelce çırpın.

Daha sonra tencereye ekleyin. 10 dakika kadar bu şekilde karıştırın. Yarım limon sıkıp bir taşım kaynatın.

Üzerine pul biber ile servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Halkının %90 ‘ının turşu üreticisi olduğu Gedelek’te yılda ortalama 50 bin ton turşu üretiliyor ve bu turşular sadece iç pazarda tüketilmekle kalmayıp, 40’tan fazla çeşidi ile dünyanın bir çok ülkesine ihraç ediliyor. Herkesin severek yediği Gedelek turşusunun farklarını ve nasıl yapıldığını sizlerle paylaşıyoruz.

“Turşucu köy” olarak bilinen Bursa’nın Orhangazi ilçesine bağlı kırsal Gedelek Mahallesi’nde üreticiler, hava sıcaklıklarının azalması ve kış mevsiminin yaklaşmasıyla üretime hız verdi. Nüfusu 2 bine yaklaşan mahalledeki 70 imalathanede hazırlanan turşular, yurdun dört bir yanına gönderiliyor. Ürünler Suudi Arabistan, Azerbaycan, Gürcistan, Katar ve Almanya başta olmak üzere birçok ülkeye de ihraç ediliyor. Halkının yüzde 90’ı turşu üreticisi olan Gedelek’te ağırlıkla salatalık, lahana ve biberle doğal yöntemler kullanılarak turşu kurulan imalathanelerde, siparişlerin yetiştirilmesi için yoğun çaba harcanıyor.

GEDELEK TURŞUSUNUN FARKI NEDİR?

Gedelek jeolojik olarak bereketli bir havza içinde yer alır. Bu havzadan gelen su, yüksek oranda kalsiyumlu kireç kayaçlarından süzülerek Pınarbaşı‘ndan imalathanelere ulaşır. İşte bu yüksek kalsiyum-kireç içeren sular, turşuda aranan o “kütür kütürlük” özelliğini verir.

Gedelek Turşusu’nu diğer turşulardan ayıran en belirgin özelliği ise bu zengin sularla kurulmuş olmasıdır. Bu suyun ve Gedelek turşusunun namı almış başını gitmiş olacak ki, dünyanın farklı yerlerinde Gedelek Turşusunun lezzetini yakalamak için turşu üreticilerinin musluk suyuna sönmüş kireç kattığı (ilaç) bile rivayet edilir. Ancak bu denemeler sonunda Gedelek Turşusunun lezzeti asla yakalanamamıştır.

“KALİTE ARAYAN KESİNLİKLE BURAYA GELİR”

Mahalle muhtarı Mehmet Dönmez, yaklaşık 70 yıldır Gedelek halkının büyük çoğunluğunun geçimini turşu üretiminden sağladığını söyledi.

Gedelek’te üretim kapasitesinin her geçen yıl arttığını anlatan Dönmez, “Şu anda burada 3’üncü kuşaklar turşuculuk yapıyor. İstanbul, İzmir, Ankara ve Türkiye’nin diğer şehirlerindeki turşu dükkanlarını işletenlerin büyük kısmı Gedeleklidir ya da Gedelek’ten alıp satmaktadır. İç piyasada Gedelek turşularının hakimiyeti vardır. Özellikle kalite arayan kesinlikle buraya gelir. Yılların verdiği birikim ve kendimize has Pınarbaşı suyumuzun etkisiyle ortaya çok kaliteli turşular çıkıyor” dedi.

Doyurucu kahvaltılıklar arasında yer alan kıymalı yumurta, isteğe göre yemek olarak da sunulabilir. Protein bakımından zengin bir besin olan kıymalı yumurta, oldukça kolay bir şekilde hazırlanır. Peki, kıymalı yumurta nasıl yapılır? Malzemeler hazırsa, sabah akşam demeden kolayca hazırlayabileceğiniz kıymalı yumurta tarifine geçebiliriz.

Yumurta kahvaltıların şanı olduğu gibi diğer öğünlerde de pratik fakat besleyici yemekler arayanların gözdesi. “Yemek yoksa bir yumurta kırıveririz” diye de özetleyebileceğimiz bu durumun en güzel örneklerinden biri kıymalı yumurta.  Elbette günün diğer öğünlerinde de afiyetle yenebilen kıymalı yumurtaya dilerseniz rendelenmiş domates, kıyılmış maydanoz gibi malzemeler de ekleyebilir, kolayca lezzetten lezzete koşabilirsiniz. Pratik bir şeyler hazırlamak isteyenlerin favorisi olan bu yemek, ortalama 30-35 dakika içerisinde sofralardaki yerini alır. Kıymalı yumurtanın malzemelerini ve yapılış aşamalarını aşağıya bırakıyoruz. 

KIYMALI YUMURTA TARİFİ:

MALZEMELER

1 yemek kaşığı zeytinyağı
4 orta boy soğan
2 sivri biber
8 yumurta
200 gr kuzu kıyma
1 çay kaşığı tuz

YAPILIŞI

Soğanları kıyın. Biberleri ince halkalar şeklinde doğrayın. Soğanı zeytinyağında pişirin.

Kıyma ve biberleri ekleyip kavurmaya devam edin. Tuzla tatlandırın.

Sarıları bozulmayacak şekilde harcın üzerine yumurtaları kırıp tencerenin kapağını kapatın.

Yumurta akları tamamen piştiğinde tencereyi ocak üzerinden alın. Kıymalı yumurtayı tabaklara paylaştırıp servis yapın.

Afiyet olsun…

KIYMALI YUMURTANIN PÜF NOKTALARI

Yumurtaların sulu kalması için, kıymaları kavurduktan sonra ekleyin ve çok fazla bekletmeyin.

Yumurtanın daha yoğun kıvamda olması için, tavanın kapağını kapatarak pişirmeye devam edebilirsiniz.

Hazırladığınız kıymalı yumurtayı, ev yapımı mısır ekmeği ile servis ederek lezzetini arttırabilirsiniz.

Vitamin, mineral ve potasyum bakımından güçlü bir depoya sahip olan meyvelerden tam anlamıyla istifade edebilmek için doğru şekilde ve zamanda tüketebilmek önemlidir. Peki diyette meyve yerken nelere dikkat edilmeli? Meyve kilo aldırır mı, aç karna meyve yemenin faydaları…

Akşam yemeğe başlamadan önce salata tüketmenin sindirim sistemini olumlu etkilediği gibi meyveyi doğru zamanda yemenin de sağlık açısından önemli olduğunu vurgulayan uzmanlar faydadan çok zarar sağlayabileceğine dikkat çekiyor. Doğru zamanda yenen bir meyve sindirim sistemini güçlendireceği için lif değeri yüksek olan, potasyum, C vitamini, folik asit ve diğer besin öğeleri açısından zengin olup hastalıklara karşı koruyucudur. Misafir geldiği zaman ortaya konan ya da akşam sohbetlerinin vazgeçilmezi olan bu meyveler doğal şeker için ideal besin kaynağı olsa da kendisinden tam anlamıyla yararlanabilmek için doğru zamanda tüketmek gerekir. Gün içerisinde tüketilecek olan üç porsiyon meyve, vücudu temizleyerek sindirim sistemini rahatlatacaktır. Özellikle de zayıflamak isteyen kadınların yemekten önce meyve tüketmesi önerilir.. Nedeni ise midede tokluk hissettireceği için daha az yemek yenecektir. Peki diyette meyve ne zaman yenmeli? Diyette meyve ne zaman yenir?

YEMEKTEN SONRA MEYVE YEMEK KİLO ALDIRIR MI?

Yemekte ya da yemek yedikten sonraki 2 saat içinde yenen meyvelerin midede asite ve gaza yol açtığını belirten İç Hastalıkları ve Nefroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Türk, “Yemekle birlikte tüketilen meyve, fermante oluyor, midede şişkinliğe neden oluyor, yiyen kişiye rahatsızlık veriyor. Bir nevi midede alkol oluşuyor. Ancak bu dışardan alınan alkolle aynı değil. Bu durum yenen gıdaları besin olmaktan çıkarıyor, vücuda yük haline getiriyor. Yani besinler gıda maddesi özelliğini kaybediyor. Ayrıca meyvenin vücuda sağladığı yararlar da azalmış oluyor. Meyvenin vücuda yararlı olabilmesinin en garanti yolu, açken tüketmektir. Karaciğer başta olmak üzere ilgili tüm organlara, bu asit ve gazı yok edebilmek için normalden daha fazla yük biniyor.” dedi.

Yemek yedikten hemen sonra meyve yemek sindirim esnasında besin emilimini ince bağırsağa geçmesini önleyeceği için tüketilmesi önerilmez. Ortalama 20 dakika boyunca midede tıkılı kalan meyvelerde ekşime veya çürümeye yol açarak rahatsızlığa yol açabilir.

AÇ KARNA MEYVE YEMEK FAYDALI MI?

Sadece meyvelerin değil yemekten sonra yenen bütün atıştırmalıklar sindirimi zorlayacağı için hızla kilo aldırmaktadır. Bu nedenle meyvelerin aç karna yani mide boş iken yenilmesi tavsiye edilir. Özellikle de öğle vaktinden sonra ile sabah saati yenen meyve tokluk oranını arttıracaktır. Meyve yedikten sonra 1-2 saat kadar beklemeniz gerekir.

Pratik tatlı tarifi arayanlar için yumuşacık kıvamlı sünger tatlısı çayın yanında muhteşem olacak bir lezzet. Tam kıvamında ve ağızda dağılan sünger tatlısı evde denemek isterseniz mutlaka hazırladığımız yazıyı incelemelisiniz. İşte yapımı çok kolay sünger tatlısı tarifi…

Mis gibi limon ve portakal kokulu sünger tatlısı yemek sonrası midenizin bayram etmesini sağlayacak. Yapımı sadece 15 dakika alan bu tarifi mutlaka denemelisiniz. Sünger tatlısı tarifinin içerisine limon ya da portakal kabuğu koyarak daha mis gibi kokmasını sağlayabilirsiniz. Harcına haşhaş ilave ederek haşhaşlı nefis bir tatlıya da dönüştürebilirsiniz.  Adını dokusundan alan sünger tatlısı, çay günlerinin vazgeçilmez lezzetlerinden biri olmaya aday. Oldukça kolay hazırlanan ve ağızda dağılan sünger tatlısını denemek isterseniz, sünger tatlısı tarifimiz bütün detaylarıyla hemen aşağıda… 

SÜNGER TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

3 adet yumurta
1/2 su bardağı toz şeker
1 su bardağı yoğurt
1/2 su bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2,5 su bardağı un
1 yemek kaşığı limon rendesi

Şerbeti için;

2 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
1 tatlı kaşığı limon suyu

YAPILIŞI

Tatlıyı yapmaya öncelikle şerbetini yaparak başlayın. Şeker ve suyu tencereye alın. Şeker eriyene kadar karıştırdıktan sonra limon suyunu ekleyin ve kaynaması için ağzını kapatın.

Daha sonra yumurta ve şekeri güzelce karıştırın. Ardından içerisine yoğurt, sıvı yağ, limon rendesi ve vanilyayı ekleyerek güzelce karıştırın.

Daha sonra kabartma tozu ve unu eleyerek yavaş yavaş karıştırmaya devam edin.

Son olarak karışımı derin ve dikdörtgen bir tepsiye dökün. 1820 derecelik önceden ısıtılmış fırında 25 dakika kadar pişirin.

Pişen kekin üzerine tatlı daha sıcakken soğuyan şerbeti eşit olacak şekilde dökün.

Dinlendikten sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…