Adet kanamalarının belli bir düzende olması sağlık işareti. Ancak çeşitli etkenler sebebi ile pek çok kadında zamana zaman düzensizlikler olması normaldir. Sürekli olması ise başka sıkıntıların habercisi olabilir. Kadınların adet düzenlerini takip etmeleri ve gözden kaçırmamaları son derece önemli. Avrasya Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatma Şen, kadınlarda görülen 8 kanser belirtisini anlattı.

Adet düzensizliği kadınların normal döngüsünden daha erken ya da daha geç kanama görmesi demektir. Buna düzensizlik denir çünkü normalde belirli aralıklarda kanamanın olması gerekmektedir. Eğer sürekli olarak bir düzensizlik, ayın hangi gününde olacağınıza dair en ufak bir fikre dahi sahip olamadıysanız, bu başka sıkıntıların işareti ve habercisi olabilir. Avrasya Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatma Şen, adet düzensizliğinin işareti olabilecek 8 kanseri sıraladı. 

halsiz kadın

HALSİZLİĞİNİZ VARSA…

Doktor Şen, ilk olarak daima yorgunluğun olmasının en büyük belirti olduğunu ve eğer yorgunluk, halsizlik varsa zaman kaybedilmeden bir uzmana başvurulması gerektiğini belirtti. Şen “Her ne kadar dinlenseniz ya da düzenli olarak uyusanız da kendinizi sürekli yorgun ve halsiz hissediyorsanız, bir uzmana başvurmakta yarar vardır. Çünkü vücudun verdiği bu tip yorgunluk belirtileri birçok kanserin ilk belirtileri olabilir. Bu durumda yapmanız gereken yorgunluk dışında gözlemlediğiniz diğer semptomları doktorunuzla konuşmaktır. Zira açıklanamayan halsizlik görmezlikten gelinmeyecek kadar önemli bir sorundur.” açıklamasında bulundu.

adet düzensizliği

AŞIRI KİLO KAYBI YAŞIYORSANIZ…

Ani görülen kilo kayıpları, iştahsızlık, az yediği halde hemen doymak özellikle yumurtalık kanserinin önemli bir belirtisidir. Açıklanamayan kilo kayıpları aynı zamanda kanser olmasa da tiroid gibi hastalıkların habercisi olabileceği belirtildi.

nefes darlığı çeken kadın

NEFES DARLIĞINIZ VARSA…

Şen “Akciğer kanserinin ilk belirtilerinden biri de nefes darlığıdır. Bu durum başlarda hayatı olumsuz etkilemese de zamanla ilerleyerek hastaların günlük yaşamlarını dahi etkilemeye başlar. Örneğin birçok akciğer kanseri hastası, merdiven çıkarken bile nefesinin tıkandığını, nefes alamadığını ve göğsünün sıkıştığını hisseder. Böyle durumlarda kişi, mutlaka bir doktora görünmelidir. Çünkü kişinin akciğer kanseri olması durumunda erken teşhis hayatını kurtaracaktır.” ifadelerini kullandı.

karnı ağrıyan kadın

ŞİŞKİNLİK VE KARIN AĞRISI

Söz konusu kadınlar olduğunda en önemli sorunların başında gelen şişkinliğe, karın ağrısı veya pelvik ağrı da eşlik ediyorsa bu durum, yumurtalık kanserinin habercisi olabilir. Şişkinlik problemini sürekli yaşamanız halinde, mutlaka bir doktora görünmenizde fayda vardır. 

düzensiz adet

“ADET DÜZENSİZLİĞİ SADECE TAKVİM ŞAŞMASI OLMAYABİLİR!”

Şen adet düzensizliğinin takip edilmesi ve sürekli devam eden bir süreçte olmasıyla normal karşılanmaması gerektiğini belirtti. Sözlerine devam ederken “Birçok kadın menopoz öncesinde yaşanan adet düzensizliğini normal karşılar. Ancak bu tip düzensizlikler ve anormal kanamalar kolorektal kanserlerin belirtisi olan gastrointestinal kanamalar da olabilir. Özellikle adet dönemi içinde ya da dışında görülen anormal kanamalar ve şiddetli ağrılar, kadınlarda en sık görülen rahim kanserinin belirtisi olabilir. “ açıklamasında bulundu.

meme kanseri savaşı

“DÜZENLİ MAMOGRAFİ ÇEKTİRİN”

Konu üzerinde yeterli farkındalığa henüz ulaşılmadığını belirten Şen, meme muayenesinin düzenli yapılması gerektiğinin altını çizdi. Düzenli aralıklarla yapılması gereken bu kontrollerde ise özellikle kişinin ön kontrolünün olması bir çok hastalığın önünü kesebilmektedir. Bu konuda herkesin kendini kontrol etmesi gerektiğini belirten Şen “Özellikle kişinin kendi yapacağı kontroller, bu konuda belirleyici bir rol üstlenmektedir. Yapılan muayeneye göre, meme bölgesinde kızarıklık, derinin kalınlaşması ve meme dokusunda meydana gelen ve bir haftadan fazla süren şişlik mutlaka dikkate alınmalıdır. Tüm bu belirtilere ek olarak, memede meydana gelen şekil değişiklikleri ve meme ucunda oluşan semptomlar da dikkate alınmalıdır.” şeklinde konuştu.

Çocukların altını kaçırması ve uzun süre ıslak kalması böbreklerde sıkıntı oluşturduğunu belirten uzmanlar, durumun ciddi sonuçlara sebep olabileceğinin uyarısını verdi. Islak kalması sonucu çocuklarda böbrek reflüsünü oluşturabileceğini açıklayan Avrasya Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr.Hüseyin Kılınçaslan anlattı. Çocuklarda böbrek reflüsü nedir? Böbrek reflüsü neden olur? Böbrek reflüsünün tedavisi nedir?

Böbrek reflüsü, idrar kesesinde biriken idrarın böbreklere geri kaçması durumudur. Bu daha çok çocuklarda fark edilir bir ayrımla rastlanıldığı belirtildi. Çocuklarda daha çok görülen bu ürolojik sıkıntı vezikoüreteral reflü ya da bilinen ismiyle böbrek reflüsüne yol açar. Normal şartlarda böbreklerden mesaneye akması gereken idrar böbrek reflüsü olan kişilerde tersi yönde akış gösterir. Bu durum da enfeksiyona davetiye çıkarır. Bunun açıklamasını ve uyarısı yapan Avrasya Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr.Hüseyin Kılınçaslan, çocuklarda görülen böbrek reflüsünün açıkladı.

böbrek reflüsü

BÖBREK REFLÜSÜ NEDİR?

Kandaki atık maddeler, minareller ve su, böbreklerimiz tarafından süzülür ve üreter adı verilen ince borulara benzeyen oluşumla mesaneye gönderilir. İdrar mesane (idrar torbasında) birikir ve çıkış için bekler. Normal bireylerde boşaltım sisteminde üreter denilen boruyu andıran kanallarla mesanenin buluştuğu noktada bir kapakçık tarzında yapı bulunur. Bu idrarın geri kaçmasını engellemektedir. Bu sistemde bir sıkıntı olursa idrar geri gider. Böbreklere geri dönen idrar ciddi boyutlarda zarar verir. Bu sıkıntıya da böbrek reflüsü denir.

böbrek reflüsü

BÖBREK REFLÜSÜ NEDEN OLUR?

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr.Hüseyin Kılınçaslan çocuklarda görülen böbrek reflüsün sebebi olarak “Pek çok farklı faktör söz konusudur. İdrar kanalının mesaneye açıldığı noktada oluşan anatomik ve fizyolojik bir bozukluk ya da genetik faktörler bu durumda büyük rol oynar. İşeme sırasında dolu idrar kesesinden normalde böbreklere doğru idrar kaçağı olmaması gerekir. Vezikoüreteral reflüsü olan çocuklarda buradaki kapakçık mekanizması bozuktur. Dolayısı ile idrar böbreğe doğru geri kaçar. Bunun sonucunda ciddi idrar yolu enfeksiyonları oluşur. Bu durum vakit kaybetmeden önlem alınması gereken bir sağlık problemidir. Aksi takdirde böbreklerde kalıcı hasarlar bırakabilir.” açıklamasında bulundu.

böbrek reflüsü muayene

BÖBREK REFLÜSÜNÜN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kılınçaslan, böbrek reflüsü olan çocukların az tuvalete gittiğini belirterek, idrar yapmakta zorlandıklarını açıkladı. Bununla birlikte görülen diğer belirtileri ise şu şekilde sıraladı:

  • Sık sık az miktarda idrar yapma,
  • Kanlı ya da kokulu idrar,
  • Yüksek ateş,
  • İştahsızlık,
  • Bel ve karın bölgesinde ağrı,
  • Bebeklerde huzursuzluk,
  • Gece altını ıslatma,
  • Tansiyon yüksekliği,
  • Kabızlık,
  • İdrar tahlilinde protein görülebilir.

böbrek reflüsü

BÖBREK REFLÜSÜNÜN TEDAVİSİ VAR MI?

Kılınçaslan “Erken teşhis ve müdahalenin çok önemli olduğu böbrek reflüsü, ihmal edildiğinde çok büyük problemlere davetiye çıkarır. Bunların başında ise böbreğin hasarlanması gelir. Vezikoüreteral reflü varlığında enfeksiyonlu idrar böbrek hasarı yapabilir. Bu da böbreğin çalışmasını bozar. Böbrek reflüsünün yol açtığı bir diğer sağlık sorunu ise yüksek tansiyondur. Böbreklerin işlevlerini yerine getirememesi durumunda böbrekte atıklar birikmeye başlar. Bu durum kan basıncını arttıracağından yüksek tansiyona yol açar. Böbrek reflüsünün neden olduğu yaralar böbreklerinin filtreleme işlevini yerine getirmemesine neden olur. Dolayısıyla zamanla veya bir anda böbrek yetmezliği gelişebilir.” ifadelerini kullandı.

böbrek reflüsü

Tedavi hakkında ise “Hastalığın tedavi aşamasında birçok faktör rol oynar. Bunların başında hastanın yaşı, reflünün seviyesi ve varsa yol açtığı diğer hastalıklar, hastanın işeme alışkanlıklarıdır. İlk aşamada idrar yolu enfeksiyonunun baskılanması ve böbreğe sıçramasının engellenmesi amacıyla antibiyotik verilir. Tedavide kullanılan bir diğer yöntem ise cerrahidir. Mesaneden böbreğe idrarın kaçışını engellemek; üretirin ve böbreğin genişlemesini engellemek amacıyla mesane ve üretir arasındaki kapakçıktaki sorunlar çözülür. Sonuç olarak idrarın sadece tek bir yönde böbrekten mesaneye doğru akışı sağlanmış olur. ” şeklinde açıkladı.

Dünyacan ünlü bir giyim markası, daha az su ve enerji kullanarak sürdürülebilir kıyafet koleksiyonunu tanıttı. 80 yıldır yenilenebilir ağaç ham maddesinden çevre dostu ve yenilikçi teknolojilerle kaliteli botanik elyaflar üreten marka, sürdürülebilir bir moda anlayışı sunuyor.

Tekstil sektörünün doğaya ve doğadaki tüm canlıların yaşam stilini olumsuz yönde etkilemesi modanın doğa dostu çalışmalarına hız kattı. Geçtiğimiz yıllarda da dönem dönem sürdürülebilir tasarımlar çok fazla rağbet görmezken, pandeminin hayatımıza yaptığı müdahalesi sonrası ayakkabılardan çeşitli aksesuarlara kadar doğa dostu üretimler artış gösterdi. Bunların yanına sürdürülebilir kıyafet tasarımları da modaseverler üzerinde görülmeye başlandı. Genellikle her yıl birçok markanın çalıştığı sürdürülebilir kıyafet koleksiyonunda dünyaca ünlü bir marka olan Jimmy Key, botanik elyaflar üreten TENCEL işbirliği ile bilinçli bir moda anlayışı sunuyor.

Jimmy Key ve TENCEL anlaşmalı sürdürülebilir koleksiyon

KULLANILAN ELYAFLAR NEMİ PAMUKTAN DAHA ETKİN EMİYOR

Jimmy Key ve TENCEL markalarının anlaşması üzerine ortaya çıkan ürünler, şehirli ve modern bir yaşam stili sürüyor. Şık ve bohem detaylarıyla kendine has bir çizgisi olan bu koleksiyon, konfor ve stile önem veren kadınlara hitap ediyor.

Jimmy Key ve TENCEL işbirliği

JIMMY KEY & TENCEL / Siyah kısa kollu bisiklet yaka tişört (22K09TIZIANO – 22K09-TIZIANO): 299,95 TL

Öte yandan kullanılan doğal içerikli kumaşlar, rahat kalıplarla zamansız parçalar oluşturarak, tarzınızda vazgeçilmez bir imaj bırakıyor. TENCEL markasının kullanılan Lyocell ve Modal markalı elyafları nemi pamuktan daha etkin bir şekilde emmesiyle dikkatleri çekerken, sağladığı nem yönetimi sayesinde ciltte gündüz ve gece boyunca hoş bir serinlik ve kuruluk hissi veriyor. Ayrıca bakteri oluşumuna daha az elverişli bir oram daha hijyenik özellikler sunuyor.

Jimmy Key ve TENCEL işbirliği

JIMMY KEY & TENCEL / Bej düz kesim beli bağlamalı pantolon (21K09PRESTON – 21K09-PRESTON): 699,95

EN BÜYÜK ÖZELLİĞİ DOĞAYA YÜZDE YÜZ GERİ DÖNEBİLİYOR

Elyafların en büyük özelliklerinden biri de endüstri, ev, toprak ve deniz koşullarında çözünerek ve gübreleşerek doğaya yüzde yüz geri döndürülebiliyor. Dünyanın en pahalı kumaşlarından olan botanik kökenli elyaflar, ürünün nefes alabilirliğini artırarak doğal konfor anlayışı sağlıyor. Aynı zamanda doğada çözünebilir olmasının yanı sıra içerisinde bulunduğu kumaşlara yumuşaklık, nazik dokunuş, nefes alabilirlik, dayanıklılık gibi iyi hissettiren pek çok üstün özellik de katıyor.

Fenomen isimlerden Enes Batur son yayınladığı videosuyla tepkilere sebep oldu. Fenomen isim takipçilerinin bir çoğunun çocuklardan oluştuğunu bile bile alkol tavsiyesinde bulundu.

Youtube fenomeni olan Enes Batur, bir dönem parlamasının ardından magazin gündemine düşmüyordu. Sessizliğini kötü bir şekilde bozan Batur, geçtiğimiz aylarda ayakta durmakta zorlanırken ki alkollü haliyle kameralara yakalanmıştı. Geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir videosuyla çocuk kitleye sahip olduğunu bilen Batur, alkole teşvik etti.

enes batur

ÇOCUKLARA ALKOL TAVSİYESİ VERDİ

Sosyal medyada yayınlanan videosunda Batur “Öncelikle söylüyorum, alkol iyi bir şey değildir. Hele ki sürekli içiciyseniz. Ama iki haftada bir, haftada bir insanın bünyesine göre arkadaş çevresinde bir sosyal içici olabilir” açıklamasında bulundu. Takipçilerinin büyük bir kısmından tepki gören Batur takipçi kaybına uğradı.

enes batur

ENES BATUR’A TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ

Özellikle ebeveynlerin saldırısına uğrayan Batur hakkında Twitter’da ” #enesbaturtutuklansın” akımı oluşturuldu. çocuklara yönelik yaptığı içeriklerin yanında bu tarz söylemlerle teşvik etmeye çalışmasının uygun olmadığını belirten takipçileri, eleştiri yağmuruna tuttu.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK VİDEO:.

Mehmet Dinçerler 3 milyon TL’lik yüzüğü geri istemişti! Hadise sahnede yüzüğünü fırlatıp attı

Genç kadroya sahip olan Star TV’nin sevilen dizisi ‘Duy Beni’ yayınlandığı her bölümüyle izleyiciyi etkisi altına almayı başarıyor. Özellikle Z kuşağının entrikalı hayatlarını konu alan dizideki kadın oyuncuların giydiği kıyafetler ve fiyatları hayranları tarafından merak ediliyor. İşte ‘Duy Beni’ dizisindeki kadın oyuncuların giydiği kıyafetler ve fiyatları…

Yeni sezon dizilerinden olan ‘Duy Beni’, Star TV’ye bambaşka bir dönem kazandırdı. Ele aldığı konusu ve genç kadrosuyla oldukça ilgi çeken Duy Beni dizisi her Perşembe saat 19.00’da evlere konuk olmaya devam ediyor. Daha herhangi bir projede görülmeyen birçok oyuncusuyla sosyal medyada gündem haline gelen dizinin kadın karakterlerinin giydiği kıyafetlerin markaları ve fiyatları araştırılmaya başlandı. Biz de sizler için Duy Beni dizisindeki kadın karakterlerin giydiği kıyafetleri derledik. İşte Duy Beni dizisindeki kadın oyuncuların kıyafetleri…

‘DUY BENİ’ DİZİSİ KADIN OYUNCULARIN KIYAFETLERİ

Duy Beni dizisi Bahar hoca

TRENDYOLMİLLA / Turuncu çapraz bağlama detaylı plaj bluz (TBESS22BZ0047): 169,99 TL

ZARA / Yüksek bel pantolon (7901/732): 499,95 TL

Duy Beni dizisi kıyafetleri

Bu dörtlü arkadaş grubundan Ekim’in üzerindeki gömleği, pantolonu ve beyaz crop’u;

pantolon, crop ve gömlek

ZARA / Mini flared jean (8228/222): 499,95 TL

ZARA / Triko crop top (1750/002): 249,95 TL

H&M / Pamuklu Kısa Gömlek: 59,99 TL

Ekim’in üzerindeki beyaz tişörtü ve eşofmanı;

beyaz tişört ve gri eşofman

H&M / Oversize Tişört: 159,99 TL

BERSHKA / Pamuklu jarse jogger (05384478): 329,95 TL

Duy Beni dizisi Ekimin kombini

Ekim karakterinin tişörtü ve eşofmanı;

Gri tişört ve eşofman

H&M / Geniş Tişört: 119,99 TL

ZARA / Pelüş jarse jogging (8417/814): 329,95 TL

Duy beni dizisi Bahar hocanın kombini

Bahar Hoca’nın beyaz bluz ve yeşil pantolonu;

beyaz yelek ve yeşil pantolon

ZARA / Keten karışımlı crop yelek (2010/703): 499,95 TL

BERSHKA / Wide leg dökümlü culotte pantolon (05132168): 499,95 TL

 

Eğer sürekli gözlük değiştiriyor ama bir türlü net göremiyorsanız, başka bir hastalığınız olabilir. Gözlük numarasının hiç bir şey değiştirmediği keratokonus hastalığını Avrasya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kemal Yıldırım açıkladı. Keratokonus nedir? Keratokonus’un belirtileri nelerdir? Keratokonus tedavisi var mı?

Eğer gözlük takıyor ve bir şeyin fark etmediğini düşünüyorsanız ya da gözlüğün derecesi azalıyor / artıyor hiç bir değişiklik göremiyorsanız. Keratokonus hastası olabilirsiniz. Keratokonus, gözde kornea denilen ve gözün en önündeki saat camı gibi olan saydam kırıcı tabakanın ilerleyici bir şekilde ilerleyerek öne doğru gelmesidir. Bu hastalıkla ilgili açıklama yapan Avrasya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kemal Yıldırım, Keratokonus hakkında merak edilenleri anlattı.

gözlükle görmemek

KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLEN KERATOKONUS NEDİR? 

Keratokunus, kornea adı verilen ve gözün en önündeki saat camı gibi olan saydam kırıcı tabakanın ilerleyici bir şekilde incelerek öne doğru kronik tarzda uzamasıdır. Kadınlarda daha sık görülen keratononus, korneanın kırma gücünü değiştirerek orta veya ağır derecede düzensiz astigmata ve bulanık görmeye sebep olur. Keratokonus hastalığının son evresinde korneada şişme ve beyazlaşma görülebilir. Keratokonusun kelime anlamı da koni şeklinde kornea demektir. Halk arasında gözde incelme, gözde kornea incelmesi olarak da bilinir. Korneanın şekli bozulunca görme bozulur.

keratokonus

KERATOKONUS NEDEN OLUR?

Yapılan birçok araştırma ve çalışma, keratokonusun sebebini ortaya çıkaramamıştır. Aynı aile fertlerinde görülebilmesine rağmen doğrudan bir sonraki nesle geçen bir hastalık değildir. Gözlerini ovuşturanlarda daha sık görüldüğünden keratokonus olan hastaların gözlerini ovuşturmaktan sakınmaları tavsiye edilir. Erken teşhis edilirse nispeten basit yöntemlerle tedavi edilebilir Keratokonus hastalarının yakınlarında da yüksek astigmat görülür. Hastalarda sürekli artan düzensiz astigmatizma, miyopi vardır, iki taraflı tutulum olur. Hastaların en büyük şikâyeti sık sık gözlük değişimi ama kısa süre sonra bu gözlüklerde yetersizlik ve görme bozukluğudur. Keratokonus korneanın yaralanması, bazı özel göz hastalıkları ve sistemik rahatsızlıklarla birlikte olabilir. Uygun olmayan gözlere Excimer Laser ameliyatı yapılmasından sonra gözün saydam tabakasının zayıflaması durumunda da ortaya çıkabilir.

keratokonus

KERATOKONUS BELİRTİLERİ NELERDİR?

İlk belirtiler görmede çarpıklık ve bulanıklıktır. Belirtiler genellikle 15-25 yaşlar arasında çıksa da daha erken veya daha geç de görülebilir. Bu dönemde genellikle miyop astigmat tanısıyla gözlük verilir. Ancak Orbscan ve Pentacam adı verilen kornea topografi yöntemi ile çok erken dönemde dahi saptanabilir. Hastalık ilerledikçe korneadaki şekil değişikliği artar ve görme bozukluğu daha belirginleşir.

Hastalığın seyri kişiden kişiye değişebileceği gibi tedavi yöntemleri de hastalığın derecesine göre değişir. Yapısal bir hastalık olmakla beraber asıl amaç hastanın görme işlevini daha iyi yerine getirebilmesini sağlamaktır.
  •  UV Korneal Cross Linking (CCL) tedavisi
  • Keratokonus ameliyatı: Kornea İçi Halkalar (Keraring,intacs)- Kornea Nakli

keratokonus

KERATOKONUS TEDAVİSİ VAR MI?

UV-Cross linking ameliyatında korneaya riboflavin eşliğinde UVA ışığı uygulanarak, korneanın kollajen molekülleri arasındaki çapraz bağların artırılması ile korneanın direnci artırılır. Yapılan çalışmalarda bu yöntemin, korneanın incelmesini durdurduğu, keratokonusta ilerleme olmadığı gösterilmiştir. Bu sayede kornea nakline olan ihtiyacın geciktirilebileceği veya azalabileceği düşünülmektedir. İleryeci keratokonusta erken evrede uygun olan CCL tedavisi tekrarlanabilir özelliktedir. Uygulanan UVA ışığının dozu ve riboflavinin koruyucu etkisi sayesinde tedavi yapılan hastalarda hiçbir yan etki görülmemiştir.

KONTAKT LENSLER

Başlangıç keratokonus olgularında görme keskinliği genellikle gözlük ile düzeltilebilir. Ancak keratokonus ilerlediğinde gözlükler yeterli olmamakta, sert kontakt lens kullanımına ihtiyaç olmaktadır. Kontakt lensler hastalığın ilerlemesini durdurmaz, hastanın görmesini düzeltir. Kontakt lens kullanımı keratokonuslu pek çok olguda başarı ile uygulanmaktadır. Ancak hastanın kontakt lens kullanmaya istekli olması ve hijyenik koşullara dikkat etmesi gerekmektedir.

KORNEA İÇİN HALKALAR

Gözüne kontakt lens uymayan veya kontakt lens kullanamayan hastalarda, keratokonus ileri döneminde değilse kornea içi halka uygulaması iyi bir alternatiftir. Topikal anestezi ile kornea içine femtosecond laserle (intralase) kanallar açılır ve bu kanallara halkalar yerleştirilir. Bu halkalar kornea şeklini düzelterek mevcut kırma kusurunun azaltılabilmesini sağlar. Halkaların çıkarılabilmesi yani ameliyatın geri döndürülebilmesi mümkündür. 

İLERİ SEVİYEDEYSE KORNEA NAKLİ

Keratokonusun ileri evresinde, artık kontakt lens kullanamayan, görmesi iyice azalmış ve kornea içi halkalardan yarar göremeyecek hastalar için uygun tedavi seçeneği kornea nakli yani keratoplasti ameliyatıdır. Halk arasında göz nakli olarak bilinen keratoplasti ameliyatında, vericiden alınan sağlıklı kornea dokusu alıcının hasta korneası ile değiştirilir. Ülkemizde bağışlanan uygun verici kornea sayısının ihtiyacın çok altında oluşu ve temininin güçlüğü keratokonusta erken tanıyı ve CCL tedavisinin önemini daha da artırmaktadır.

Kısır Türk toplumu tarafından çok bilinen ve sevilen bir yemektir. Tarihine bakıldığında eski zamanlardan günümüze uzanan bu tarif Türk mutfağına çeşitlilik katmıştır. Çay saatlerine lezzet katan kısır tarifini haberimizde bütün ayrıntılarıyla işledik.

Türk kadınlarının çay saatlerinde vazgeçemediği bir tarif ile karşınızdayız. Erkeklerin de lezzetinden mahrum kalmak istemedikleri bu tarif ile parmaklarınızı yiyeceksiniz. Ayrıca sağlığa faydaları ile de bilinen bu tarifin adı “kısır”. Kısır nedir? Neden yemeğe kısır adı verilmiştir? Kısır nasıl yapılır? Bu soruların cevaplarını haberimizde bulabilirsiniz. 

Kısır Türk mutfağının vazgeçilmez yemeklerinden biridir. Yediden yetmişe herkesin sevdiği bu tarif kıtlık zamanlarında bulunduğu için bu ismi almıştır. İçinde besin değeri çok yüksek olan ve her evde bulunan malzemeler vardır.

KISIR TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı ince bulgur
1,5 su bardağı sıcak su
1 orta boy kuru soğan (ince ince doğranmış)
1 yemek kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı biber salçası
5 dal maydanoz (ince doğranmış)
5 dal taze soğan (ince doğranmış)
5 dal dereotu (ince doğranmış)
1 orta boy domates (soyulmuş ve küp doğranmış)
1 tatlı kaşığı kuru nane
1 tatlı kaşığı tatlı kırmızı toz biber
1 çay kaşığı acı kırmızı pul biber
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kimyon
1/2 limon suyu
1/2 tatlı kaşığı tuz
1/2 çay bardağı zeytin yağı
(Baharat, tuz ve limon suyu miktarları arzuya göre değişebilir.)

 

YAPILIŞI

İnce bulgur ve tuz derin bir kaba alınıp sıcak su eklenir. Kabın ağzı sıkıca kapatılır ve 10 dakika kadar beklemeye bırakılır. Bu süreçte bulgurlar şişer.

İnce soğan ve zeytin yağ bir tencereye konulur. Soğan pembeleşene kadar kavrulur ve üstüne salçalar eklenir. 

Salçaların kokusu çıkana kadar kavurduktan sonra baharatlar eklenir. Bu şekilde bir dakika daha kavrulma işlemi devam eder.

Beklettiğimiz bulgura soğan, salça, baharat karışımını ekleyip iyice karıştırırız.

Bulgura kalan malzemeleri de ekledikten sonra yıpratmadan karıştırırız.  

Her baş ağrısının farklı sebebi olabilir. Ama sonbaharın yaklaştığı şu günlerde burun tıkanıklığı, baş ağrısı, yüzde tıkanıklık hissi gibi şikayetleriniz başladıysa sinüzit olabilirsiniz. Sinüzitten korunmanın mümkün olduğunu söyleyen Avrasya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ömer Sağlam, açıkladı. Sinüzit nedir? Sinüzit belirtileri nelerdir? Yeni sinüzit tedavileri nelerdir?

Bir çok insan şiddetli baş ağrısına maruz kaldığı şikayetiyle uzmanlara danışıyor. Merak konusu haline gelen sinüs aslında kelime anlamı itibariyle “sığ boşluk” demektir. Toplam 4 çift olan sinüsler, arasında bulundukları kemiklere göre isimlendirilir. Burnun her 2 yanında elmacık kemiklerine yakın olarak bulunan sinüsün adı maxiller sinüstür. Bu bölgede oluşan ağrı ve sızı, baş ağrısına sebebiyet verir. Avrasya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ömer Sağlam, sinüzit hakkında açıkladı.

sinüzit

SİNÜZİT NEDİR?

Bebeklikten ergenliğe kadar oluşumlarını tamamlayan ve burun çevresindeki kemiklerin içerisinde yer alan hava boşluklarına sinüs adı verilir. Yanak sinüsleri, alın sinüsleri, gözler arasındaki sinüsler  ön ve arka etmoid sinüsler), geniz bölgesindeki sinüsler olmak üzere insan vücudunda 5 çift sinüs mevcuttur. Sinüslerin tam olarak şekil almaları 22-24 yaşları arasında olmaktadır. Sinüsler mukus oluşturan burun sisteminin bir parçasıdır, burun ve sinüsler günde yarım litreye yakın mukus salgılarlar.  Bu sayede, toz parçacıklarını ve diğer bakterileri süpürürler. Sinüzit ise burun etrafına yerleşmiş sinüsleri döşeyen mukozanın iltihaplanmasına verilen bir addır. Sinüslerin buruna boşalma kanallarının dolu olması, mukus sinüsleri içerisindeki muko slier aktivitenin bozulması ve mukos içeriğinin değişmesi gibi durumlar sinüzit oluşumunu sağlar. Akut sinüzit, kronik sinüzit, subakut sinüzit, rekküren akut sinüzit ve kronik sinüzitin alevlenmesi gibi türleri vardır. 

sinüzit

SİNÜZİT BELİRTİLERİ NELERDİR?

Genelde insanların başı ağrıdığı zaman ya da yüzü ağrıdığı zaman akıllarına gelen ilk şey sinüzittir. Ancak sinüzitte ağrı oranı yaklaşık %5 civarındadır. Çoğunlukla burun tıkanıklığı, yüzde dolgunluk hissi ve burun akıntısı gibi belirtiler verse de semptomlar kişiden kişiye farklılık gösterir;
  • Sık sık ortaya çıkan inatçı öksürük,
  • Göz çevresinde oluşan basınç hissi,
  • Burun tıkanıklığı,
  • Nefeste kötü koku ve mide bulantısı,
  • Geniz akıntısı ve horlama,
  • Nadiren de olsa boğazda yanma hissi,
  • Koyu kıvamda burun akıntısı,
  • Uzun süren baş ağrıları,
  • Uzun süren soğuk algınlığı ve davranış değişikliği gibi belirtiler göstermektedir.

 

sinüzit

Sinüslerin birçoğu birden aynı anda hasta olabilir ve ortaya çıkan şikayeteler de hepsinin bir bütünü olarak karşımıza çıkmaktadır.  Yanak bölgesindeki sinüslerde meydana gelen ağrı sinüs bölgesinden üst dişlere doğru ilerler. Ağrı bazen elmacık kemiklerinde bazen genizde ve alın bölgesinde duyulur. Kronik sinüzitlerde ağrı çok daha az rastlanan belirtiler arasındadır. Burun kökü sinüslerinde aynı taraf burun kökü ve göz arkasında ağrı vardır. Sinüslerdeki hava basıncının bir takım sebeplerden dolayı eksik ya da fazla oluşu ağrıya yol açmaktadır.  Özellikle de sinüs içindeki hava basıncının azalması vakum sinüzit ve vakum baş ağrısı olarak nitelendirilen bir oluşum söz konusudur. Bu durum genellikle ya sinüs ağzının tıkanması ile gazların mukoza tarafından emilmesi ya da hava basıncındaki dengesizlik yüzünden ortaya çıkmaktadır.  

 

sinüzit

SADECE BAŞ AĞRISI İLE KALMIYOR…

Viral üst solunum yolu enfeksiyonları sinüzite neden olan en büyük etkenlerden biridir. Bu durum sinüs boşalma kanallarının tıkanmasına neden olur ve bakteriyel çoğalmanın da meydana gelmesiyle birlikte sinüzit şikayeti başlar. Alerjiye bağlı mukoza ödemi sinüzite neden olan bir başka etkendir. Aynı zamanda burun içinde eğrilik oluşu ya da polipler de sinüzit oluşumuna sebebiyet vermektedir. Özellikle çocuklarda sık sık görülen büyümüş geniz eti problemleri ve burun eti büyümeleri gibi durumlar da sinüzit oluşumunu etkileyen diğer faktörler arasındadır.  Ayrıca yüzme ve uçak yolculuğu sırasındaki basınç değişiklikleri ostiumların kapanmasına yol açmaktadır. Sinüzit yaşam kalitesini hem psikolojik hem de fiziksel açıdan oldukça kötü etkilemektedir. Burun tıkanıklığı, halsizlik, yorgunluk, alın bölgesindeki ağrı, horlama gibi sorunların yanı sıra mide, bağırsak ve akciğer gibi organlarda da birtakım problemlerin yaşanmasına zemin hazırlamaktadır. Dolayısıyla sinüzit teşhisi konulan bireylerin mutlaka tedavi edilmesi gerekir.

sinüzit

TEDAVİDE İLK ADIM ÖNLEM ALMAK

Kişinin yakınmaları doğrultusunda klinik muayene, endoskopi ya da radyolojik tetkikler ile teşhis konulmaktadır. Akut rinosinüzitte konvansiyonel sinüs grafilerine ihtiyaç duyulmaz ancak tedaviye yanıt vermeyen durumlarda ise bilgisayarlı tomografiye başvurulmaktadır. Akut rinosinüzit teşhisi konulan kişilerde hastalık ilaç tedavisi ile giderilmektedir. Tekrarlayan durumlarda ya da kronik olgularda polip ya da alerji söz konusu değilse cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Akut viral rinosinüzitlerde ise sık burun temizliği, bol su içmek ya da ateş düşürücü ilaçlar kullanarak yakınma giderici bir tedavi yöntemi benimsenmektedir. Antibiyotik tedavisi genelde yedi günden uzun süren ve şiddetli semptomları olan kişiler için düşünülmelidir. Bol bol su tüketimi salgı yumuşatıcı etkiye sahip olduğu için oldukça önemlidir. Önerilen tüm tedavi yöntemlerine rağmen herhangi bir iyileşme söz konusu olmayan durumlarda ise ameliyat düşünülebilir. Günümüzde kronik ya da uzun süre tekrarlayan rinosinüzit tedavisinde endoskopik sinüs cerrahisi uygulanmaktadır. 

sinüzit

Tüm enfeksiyon hastalıklarında da olduğu gibi sinüzitte de esas olan korunmaktır. Üst solunum yolları enfeksiyonu genelde hava ve damlacık yoluyla yayılmaktadır. Dolayısıyla alışveriş merkezleri gibi kalabalık ortamları, toplu taşıma araçlarını ve kapalı ortamları sık sık havalandırmak oldukça önemlidir. Özelikle bağışıklık sisteminizi destekleyecek gıdalar tüketmeli ve şüphelendiğiniz anda bu tarz önlemler almalısınız. Ayrıca burun eğriliği, geniz eti büyüklüğü, burun eti büyüklüğü ve alerji gibi sorunlarınız varsa biran önce tedavi ettirmeniz sinüzit oluşumunu engellemeye yardımcı olacaktır. 

Son yapılan araştırmalarla Miyosafiyal ağrı sendromu bir çok insanda görülmeye başlandı. Özellikle ofis ortamlarında çalışan bireylerde görüldüğü belirtilen sendromun, hareketsiz yaşamla ilgili olduğu ifade edildi. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Narangerel Tseveendorj, miyosafiyal ağrı sendromunu açıkladı. Ofis hayatının acı tarafı! Miyosafiyal ağrı sendromu nedir? Miyosafiyal ağrı sendromu neden olur?

Ofis ortamında çalışmak her zaman rahat ve konforlu gelir. Özellikle masanız ayrı rahat bir koltuğa da sahipseniz, bütün gün öylece çalışıp evinize gidebilirsiniz. Ama masa başı işler düşündüğünüz kadar masum olmayabilir. Son yapılan araştırmalar özellikle masa başı çalışan insanlar ortaya çıkan Miyosafiyal ağrı Sendromu, hareketsiz yaşamın getirisi olarak insanlarda sıklıkla görülmeye başlandı. Avrasya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Narangerel Tseveendorj, Miyosafiyal Ağrı Sendromu hakkında merak edilenleri açıkladı.

ofis ortamı

MİYOSAFİYAL AĞRI SENDROMU NEDİR?

Dr. Narangerel Tseveendorj miyosafiyal ağrı sendromunu şu şekilde açıkladı: “İskelet kaslarının akut veya kronik travması sonucu oluşan bir hastalıktır. Vücuttaki yayılımı, mekanik bir yayılım şekilde olabileceği gibi lokalize bir problem olarak da kalabilir. Tedavi edilmediği takdirde kas yapısında mikro düzeyde harabiyet bulgularına rastlanabilir.”

miyofasaiyal ağrı

MİYOSAFİYAL AĞRI NEDEN OLUR?

Sözlerine devam eden Tseveendorj hastalığı tetikleyen ve sebep olan faktörler arasında ilk olarak hareketsiz yaşam olarak belirtirken “Masa başında uzun süre çalışmak, bilgisayar kullanmak, telefonu başla omuz arasına sıkıştırarak konuşmak, duruş bozuklukları, stres, ağır yük kaldırmak ve uzun süre ayakta kalmak” olarak ifade etti.

miyofasiyal ağrı

“KASIN OLDUĞU HER YERDE GÖRÜLEBİLİR”

Miyofasiyal ağrı sendromu genellikle bel, boyun ve sırt bölgesinde görüldüğünü ifade eden uzmanlar, aslında kas olan her yerde görülebileceğini belirtti. Dr. Tseveendorj “Trigger point, diğer adıyla tetik nokta (kulunç) kas fibrillerinin normal fonksiyonel ilişkisinin bozulduğu alandaki hassasiyetin bölgesel bir dağılım karakterlerinde olduğu ağrılı kas alanıdır. Bu noktalar, kası zayıf ve gergin hale getirerek etkiler ve kas grubunda güçlü kasılmalara neden olur. Devamlı kasılma halinde olan kaslar kemiklere de baskı uygulayarak komşu eklemlerde de bu belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur.” açıklamasında bulundu.

miyofasiyal ağrı tedavisi

MİYOFASİYAL AĞRI SENDROMUN​UN TEDAVİSİ MÜMKÜN

Şimdilerde ekonomik zorluklarla birlikte insanların daha fazla stres yaptığı dile getiren Tseveendorj, bu stresinde miyosafiyal ağrı sendromundaki rahatsız edici ağrıların sebebi olabildiğini belirtti. Bu konuda tedavinin var olduğunu ağrının azalması ve gitmesi için belirli sıcak-soğuk tedavileri, fizik tedavi ajanları, tetik nokta enjeksiyonları, kuru iğne tedavisi, nöralterapi, germe-gevşeme egzersizleri, ozon terapi ve manuel terapi seçeneklerinden hastaya uygun olanlar seçilerek tedavisi yapılması gerektiğini dile getirdi.

 MİYOFASİYAL AĞRI SENDROMUNA KARŞI NASIL ÖNLEM ALINMALI?

Ofis ortamında çalışan insanlara son olarak önerilerde bulunan Avrasya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Narangerel Tseveendorj şu maddeleri sıraladı;

•Bilgisayar kullanırken oturma ve vücut pozisyonunuza dikkat edin,
•Ergonomik eşyalar kullanmaya özen gösterin,
•Dinlenmek size çok iyi gelecektir. Bu sebeple dinlenmek için yeterli süre ayırın,
•İş yerinde çalışma koşullarınızı düzenleyin,
•Aşırı spor yapmaktan kaçının,
•Stres bu hastalığın en büyük düşmanı… Tam da bu sebeple stresten uzak durun,
•Özellikle aerobik ve germe ve gevşeme egzersizleri yapmaya özen gösterin,
•Kendiniz için sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturun,
•İyi bir uyku düzeni oluşturun.

Geçtiğimiz haftalarda kendisi gibi oyuncu Oğuzhan Koç ile dünyaevine giren Demet Özdemir, düğün sonrası paylaşımlara doyamıyor. Oyunculuğunun yanı sıra kıyafetleriyle de dikkat çeken Özdemir, yeni kombiniyle objektif karşısına geçti.

Haziran ayında sade bir törenle nişanlanan ve 28 Ağustos’ta görkemli bir düğünle dünyaevine giren Oğuzhan Koç ve Demet Özdemir çifti, sosyal medyada parmakla gösterilen çiftlerden biri oldu. Daha önce birçok projede yer alan Özdemir, son olarak dijital bir platform için Buğra Gülsoy ile ‘Dünyayla Benim Aramda’ projesinde yer aldı.

Ünlü oyuncu yapımlardaki performansının yanı sıra sosyal medya paylaşımlarındaki görünen kıyafetleriyle de ön plana çıkmayı başarıyor.

Demet Özdemir

Özdemir, Instagram hesabından son olarak siyah bir kombinle poz verdi. Ünlü oyuncunun bu paylaşımı kısa sürede beğeni yağmuruna tutuldu.

Demet Özdemirin gelinlikleri beğenilmemişti

GELİNLİKLERİ BEĞENİLMEMİŞTİ

Düğününde tercih ettiği gelinlikleri beğenilmeyen Özdemir, eleştirilerin hedefinde olmuştu. Bunun üzerine Özdemir, sosyal medyadan yapılan kendisini etkilediği söyleyerek, “Başlarda çok sinirleniyordum, nihayet başa çıkmayı öğrendim. Takmıyorum diyemem. Bazen üzüldüğüm anlar oluyor. Şahsıma yapılan kırıcı yorumlar bir tarafa, görüp okuyacağımızı bile bile insanların bu denli kötülük kusabilmesi asıl üzüntüm. Nihayetinde herkes kendini yansıtıyor. Yansıyanlar üzücü” sözlerini kullanmıştı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK VİDEO;

Taklalar atan küçük kız sosyal medyada olay oldu!