Son günlerde adını sıkça duyduğumuz ancak hakkında çok fazla bilgi olmayan G5 masajı, kadınların günlük hayatını olumsuz yönde etkileyen selülit ve yağlanma sorununu ortadan kaldırıyor. Uzman estetisyenlerin uyguladığı G5 Masajı yöntemine dair tüm merak edilenleri hazırladığımız yazıda bulabilirsiniz.

Vücudun her bölgesine uygulanabilen G5 masajı, selülit ve bölgesel zayıflama konusunda sorun yaşayanların adeta mucizevi bir bakım yöntemidir. Özellikle kilo problemi yaşayan bayanlar uyguladıkları diyet programları ve yaptıkları spor faaliyetlerine rağmen bölgesel yağlanma konusunda hala devam eden problemini ortadan kaldıran G5 yöntemini son 1 yıl içerisinde fazla rağbet görüyor. 

G5 masajı vücut için oldukça önemli bir masaj türüdür. Vücudun bazı bölgelerinde görülen selülit ve dirençli yağlanmaları ortadan kaldırmak amacıyla tercih edilen G5 masajı bu konuda etkili sonuçlar verir. Bu yöntem sayesinde karın, popo, basen bölgelerinde görülen yağlanmalar verilen titreşimler sayesinde yıkılmaya çalışılır.

G5 masajı

 

G5 MASAJI NE İŞE YARAR VE FAYDALARI NELERDİR?

  • Selülit oluşumunu engelleyerek, mevcut selülit sorununun giderilmesinde kullanılır,
  • Kan dolaşımının hızlanmasını sağlar, kasları güçlendirir,
  • Kronik kas ağrıları ve spazmları giderir,
  • Cildin sıkılaşmasını sağlayarak elastikiyet kazandırır,
  • Vücudu sıkılaştırır,
  • Metabolizmayı hızlandırır,
  • Kronik yorgunluğu giderir,
  • Bölgesel dolaşımı düzenler,
  • Toksin atımını sağlar,
  • Kas ve eklemlerin hareket kabiliyetini destekler,
  • Yağ yakılmasını hızlandırır,
  • Bölgesel zayıflama sağlar.

G5 MASAJI ETKİSİNİ NE ZAMAN GÖSTERİR?

G5 MASAJI ETKİSİNİ NE ZAMAN GÖSTERİR

Selülit masajı ortalama 3-4 seans sonra etki göstermeye başlar. 3-4 seans G5 senası sonrası egzersiz ve diyet yaptığınızda vücudunuzun daha hızlı inceldiğini ve selülitlerin gözle görülür oranda azaldığını fark edebilirsiniz.

G5 MASAJI NASIL YAPILIR?

G5 masajı vücudun tüm noktalarında uygulanabilir. Bu yöntem daha çok bel, kalça, uyluk bölgesi ve kol gibi alanlarda tercih edilir. Uzman kişiler tarafından gerçekleştirilen bu masaj sırasında uygulanacak bölgeye önce yağ sürülür ardından işleme başlanır.

G5 MASAJI NE İŞE YARAR

İşlemin gerçekleştiği bölgeye verilen titreşimler sayesinde kan akışı hızlandığı gibi yağ yakımı da daha kolay hale gelir. Yaklaşık olarak 30 dakika süren G5 masajı seanslar halinde gerçekleştirilir. G5 masajı fiyatları tercih edilecek bölgenin genişliğine bağlı olarak değişiklik gösterir.

Saç ekimi sonrası uyulması gereken bazı kurallar var. Yeni ekilen saç kökleri çok hassas bir yapıya sahip olduğu için işlemin sonrasındaki ilk 15 gün ekim alanının yüksek ısıdan, soğuktan, rüzgardan ve yağmurdan korunması şart.

Saç ekimi yaptırmayı düşünenlerin, sağlıklı ve gür saçlara sahip olabilmesi için operasyon sonrası belirlenen kurallara uyması gerekir. Uzmanın söylediklerinin harfiyen yerine getirilmesi, ekilen köklerin saç derisine tutunmasına yardımcı olacaktır. Bunun için saç ekimi sonrasında ilk 15 gün ekim alanını sert temastan; yüksek ısıdan, soğuk, rüzgar ve yağmurdan korumanız çok önemli.

Doğal görünümlü, estetik, gür ve sağlıklı saçlar için yaklaşık 6 ila 1 yıl geçmesi uygun görülmüştür. Ancak hedeflenen görünüme ulaşılabilmesi için ekimini yaptıran kişiye büyük iş düşüyor. İşte saç ekimi sonrası hedeflenen saçlara ulaşabilmek için dikkat edilmesi gereken 6 altın kural…

Saç ekimi

SAÇ EKİMİ SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN 6 KURAL

1- Saç diplerini nemli tutun;

Saç ekimi sonrasında hem donör (köklerin toplandığı alan) hem de ekimin yapıldığı bölge kabuklanmaya başlar. Hızlı kabuklanma büyük bir titizlikle ekilmiş olan köklerin çıkış yönünü bozabilir. Bu nedenle doktorunuzun vereceği özel sprey solüsyonlarla saç diplerini sürekli nemli tutmak büyük önem taşır. Doktorunuzun önerdiği sprey solüsyonları saç ekiminden sonra 15 gün boyunca saç diplerinize nazik hareketlerle uygulayın. Nemlendirici ve besleyici sprey solüsyonlar sayesinde yeni ekilen ve var olan saç kökleri güçlenir. Yeni ekilen kökler, saç derisine daha güçlü tutunur. Böylelikle dökülme ihtimali oldukça azalır. Vitamin, mineral ve aminoasitler içeren bu besleyici sprey solüsyonlar sayesinde hem var olan saçlarınız hem de yeni ekilenler daha hızlı uzar ve gürleşir.

2- Kurutma makinesi kullanmayın;

Aşırı sıcak veya soğuk, cilt üzerinde olumsuz etki yarattığı gibi saç derisine ve yeni ekilen köklere de iyi gelmeyecektir. Saç ekimi sonrasında ekimin yapıldığı bölgenin direkt yüksek güneş ışığına maruz kalmamasına, aşırı sıcak veya soğuk ortamlarda bulunmamaya, çok soğuk veya sıcak suyla duş almamaya özen gösterin. Ekim işleminden sonraki ilk 15 gün gerek hijyen gerekse sıcaklık açısından hamam, sauna, havuz ve denizden uzak durmalısınız. Saç kurutma makinesi ve saç şekillendiricileri ise yaklaşık iki aylığına hayatınızdan çıkarmanız gerekiyor. Saç ekiminden sonraki 15 gün performans gerektiren iş ve sporlardan ve ayrıca cinsel ilişkiden de kaçınılması gerekiyor.

Saç ekimi sonra nelere dikkat edilmeli?

3- Doktor talimatlarını dikkate alın;

Saçlarınızın ekimden sonra başarıyla çıkması için doktorunuzun size tavsiye ettiği, köklerinizin beslenmesini artırmak amacıyla verdiği serum tablet ve kan akımı artırıcı tedavilerini bir yıl boyunca düzenli kullanmanız gerekir. Bunu iki farklı yan yana olan toprağa tohum ekilmiş gibi düşünmenizi isteriz. Beslenmenin ve bakımın iyi olduğu tarladan her zaman daha fazla verim, kalite elde edilir. Saç ekimi sonrası kişilerin tedavilere ve korumaya özen göstermesi biz doktorlar tarafından önerilir.

4- Alkolden uzak durun;

Operasyon öncesinde de sonrasında da alkol ve sigara tüketimine bir süre ara verilmesi gerekiyor. Alkol kana karışarak dolaşım sistemi yoluyla ekilen saç köklerine zarar veriyor. Genel olarak bağışıklığı düşürüyor. Tüm metabolizmayı olduğu gibi yeni ekilen saç köklerini de zayıflatıyor. Ayrıca saç ekimi sonrasında antibiyotik kullanacağınız için alkol almamanız gerekiyor. Sigara ise iyileşme süreci için çok önemli olan oksijenin akışını ve etkinliğini bozuyor. Hücrelere taşınan oksijenin yetersiz kalması saç derisini de yeni ekilen kökleri de olumsuz yönde etkiliyor. Kısacası saç ekimi sonuçlarının başarılı olmasını istiyorsanız en az 15 gün alkol ve sigaradan uzak durmalısınız.

5- Yatış pozisyonuna dikkat edin;

Gerek köklerin alındığı donör bölge gerekse yeni ekilen kökler çok hassas olduğu için baş bölgesini darbelerden ve sert temaslardan korumak oldukça önemli. Saç ekimi sonrasında yaklaşık iki hafta boyunca ekim yapılan bölgenin üzerine yatmamanız, ekilen köklerin çıkış açısının bozulmaması ve saç derisine sağlam bir şekilde tutunması açısından büyük önem taşıyor. Eğer o bölgeye ekim yapılmadıysa donör yani ense bölgesi üzerine yatmanızda bir sakınca yok. Ayrıca 15 gün boyunca dar boğazlı kazak, dar tişört gibi çıkarırken ekim alanına zarar verebilecek giysiler yerine gömlek, hırka, fermuarlı kazak gibi rahat giyilip çıkarılabilen kıyafetler giymeniz, kök kaybının önlenmesi ve saç ekimi sonuçlarının hedeflendiği gibi olması açısından oldukça önemli.

6- Stresten uzak durun;

Araştırmalar stresin, saç dökülmesi ve beyazlamasının başlıca nedenleri arasında olduğunu gösteriyor. Stres, saç kaybı yaşanmasına neden olduğu gibi yeni ekilen saç köklerinin sağlığını ve saç derisine tutunma gücünü de zayıflatıyor. Bu nedenle ekilen saçlarınızın yanı sıra beden sağlığı açısından da stresli ortamlardan uzak durmalısınız.

İncir, Türk Mutfağının sevilen meyvelerinden. Kurusu da tazesi de şifa. Sıradan dolma tariflerini unutturacak enfes bir tarifimiz var. Tadı, sunumu ve görünüşü ile doyuracak enfes kuru incir dolmasının yapımı:

Kalabalık misafirlerinize hazırlamak için sunumu şık ve lezzetli tarif arayanlara müjde! Vücut sağlığına oldukça faydalı olan nefis kuru incir ile bir dolma hazırlamak ister misiniz? Çok basit bir tarifle karşınızdayız. Hiçbir zahmeti olmayan ve oldukça da lezzetli bir tatlı tarifi: Çanakkale’ye özgü incir dolması. Tek yapmanız gereken incirlerin içini doldurup fırına vermek hepsi bu kadar. Zeytinyağlı tariflere alternatif tarif arayanlar için bu tarif başlı başına farklı ve lezzetli bir tarif.

KURU İNCİR DOLMASI TARİFİ:

MALZEMELER

30 adet kuru incir
Yarım çay bardağı zeytinyağı
1 adet soğan
2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
200 gram kıyma
1 adet domates
1 adet yeşil elma
1 yemek kaşığı tereyağı
1 çay fincanı su ya da sebze suyu
Karabiber
Tuz

YAPILIŞI

İncilerin hepsini güzelce yıkayarak derin bir kabın içerisine alın. Daha sonra üzerini geçecek kadar sıcak su koyarak 15 dakika bekletin.

Bu sırada geniş bir tencereye zeytinyağını alın ve küçük küçük soğanları soteleyin. Ardından dolmalık fıstık ve kıymayı ekleyin. Suyunu çekene kadar kavurma işlemine devam edin. Baharatları da ekleyerek ocaktan alın.

İyice suda bekleyen incirlerin suyunu süzün içlerini açın ve hazırladığınız kıymalı harç ile doldurun. Domatesleri ve elmayı yarım ay şeklinde dilimleyin. 

Tencerenin dip kısmına elma ve domatesleri yerleştirerek üzerine doldurduğunuz incirleri koyun. Tereyağı ile suyunu ekleyerek orta ateşte 15 dakika pişirin. Sıcak servis yapın.

Afiyet olsun…

Yalnızca kıyafetlerde kendini yenilemeyen moda dünyası aksesuarlarda da çığır açan tasarımlara imza atıyor. Son zamanların çok konuşulacak dünyanın en ince saati fiyatıyla ağızları açık bıraktı. İşte dünyaca ünlü saat tasarımcısı tarafından tasarlanıp üretilen dünyanın en ince saati ve fiyatı…

Yaşam standartlarıyla beraber değişerek gelişen teknoloji, insan hayatındaki birçok alanın yanı sıra modada da varlığını sürdürmeye devam ediyor. Son birkaç yıldır giyimden aksesuara geçmişten nükteler bırakan moda, saat alanında da çığır açan tasarımları sunuyor. Hayatımıza giren pandemiden sonra saat denince akla her ne kadar dijital faktörler gelse de günümüzde nostaljik tutkunlarının sayısı bir hayli fazla. Bunun için de dünyaca ünlü saat tasarımcısı Richard Mille son tasarımına, geçmişten esinlenerek gelecekten ince bir fragman eklemiş. Mille’nin ürettiği bu dünyanın en ince saat tasarımının fiyatı oldukça uçuk!

RM UP-01 isimli dünyanın en ince saati, tam 1.75 mm kalınlığında

FERRARİ’DEN DE PAHALI

Madeni paradan daha da ince bir yapıya sahip olan RM UP-01 isimli dünyanın en ince saati, tam 1.75 mm kalınlığında. Bundan önceki tasarımı Bulgari Octo Finissimo Ultra ise 1.88 mm kalınlığındaydı.

Saatin içerisindeki dişli mekanizmasının ise Richard Mille ve bir diğer usta olan Audemars Piguet Renaud & Papi tarafından ortak geliştirildiği söyleniyor. Bu mekanizmanın inceliği ise tam 1.18 mm. Alışılmışın dışında tasarıma sahip olan bu saat mekanizmasıyla birlikte rekorlar kitabına girmeyi başardı.

Richard Mille tarafından dünyanın en ince saati üretildi

Ancak RM UP-01 isimli saat, normal gündelik kullanım için üretilen cihazlar değil. Bu ve bir önceki tasarıma birer sanat ürünü olarak bakılıyor. Dolayısıyla fiyatları da işlevine göre değil, sanatsal değerine göre belirleniyor.

Bu saatin fiyatı Ferrariden de pahalı

MİLYONLUK SANAT ESERİ

Zira Richard Mille tarafından üretilen RM UP-01 isimli rekorun yeni sahibi olan saat, moda dünyasında da rekor kırdı. Fiyatıyla hayalleri zorlayan saatin değeri Ferrari’yi de solluyor.

Milyonluk sanat eseri

Dünyanın en ince saati 1 milyon 888 bin dolarlık fiyat etiketiyle satışa sunuldu. Bu fiyata Ferrari ve McLaren’ın spor otomobillerini almak mümkün. Değeri Türk Lirasına çevrildiğinde 32 milyon 511 bin 360 TL ediyor.

Sanat eseri olarak görülen bu saat 5.sınıf titanyumdan yapıldığı için darbelere karşı dayanıklı.

Yazın eğlenceli ve yorucu etkisini bırakıp arınmak için 3 günlük detoksa ne dersiniz? Deniz sonrası açık büfe yemekler ve ikramlara karşı kayıtsız kalamadıysanız size vereceğimiz 3 günlük listeyle fazlalıklarınızdan kurtulabilirsiniz. İşte çok etkili olan tatil sonrası uygulayabileceğiniz 3 günlük arınma detoksunu sizlerle paylaşıyoruz…

Yaz tatilinden sonra fazla kilolarında kurtulmak ve sağlıklı bir şekilde zayıflamak isteyen birçok kişinin hayatını kurtaracak olan tatil sonrası 3 günlük detoksla yazı fit bir şekilde geçirebilirsiniz. Tatille birlikte yaptığınız kaçamaklardan sonra vücudunuzu da toksinlerinden arındırarak aynı zamanda fazla kilolarınızdan da kurtulmanız mümkün. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak’ın in hazırladığı 3 günlük tatil sonrası arınma detoksuyla aldığınız kiloyu verebilir ve bağırsaklarınız rahatlatabilirsiniz.

İşte Diyetisyen Dilara Koçak’ın tatil sonrası uygulayabileceğiniz 3 günlük detoks listesi…

Bu liste sağlıklı yetişkinler için örnektir. 3 günden fazla uygulamayın. En doğrusu bir beslenme uzmanı ve hekim onayıyla size özel programı uygulamaktır.

tatil sonrası 3 günlük detoks

ÖRNEK MENÜ

Sabah: 

  • 3 yemek kaşığı yulaf
  • Yarım şeftali
  • 10 çiğ badem
  • 1 kutu probiyotik yoğurt veya kefirle smoothie yapabilirsiniz
  • Tarçın

Ara Öğün

  • 500 ml zencefilli ödem atan çay

Öğle

  • Bol yeşillikli salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı)
  • 4 – 5 yemek kaşığı haşlanmış bulgur, kinoa veya mercimek
  • 1 avuç keçi lor peyniri
  • Yarım avokado veya 4 – 5 ceviz

Ara Öğün:

  • 1 bardak kefir,  10 badem,  1 taze meyve
  • 500 ml zencefilli ödem atan çay

Akşam:

  • Sınırsız vicdan çorbası
  • Salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı)
  • 1 kase yoğurt

Ara Öğün:

  • 2 adet mürdüm eriği 15 çiğ badem
  • 500 ml ödem atan zencefilli çay

Dikkat!

  • Tüm gün su ve maden suyu toplamı 3 litre olacak şekilde ayarlayabilirsiniz.
  • Bitki çayları şekersiz ve limonlu olarak ilave olabilir.
  • Doğa yürüyüşleriyle destekleyebilirsiniz.
  • Alkol, kahve ve şekerli, gazlı içecekler tüketilmemelidir.

3 günlük detoks nasıl yapılır

TATİL SONRASI DETOKSU İLE KAÇ KİLO VERİLİR?

Tatil sonrası uygulayacağınız 3 günlük detoks ile yaklaşık 3 günde 3 kiloya kadar vermeniz mümkün. Burada dikkat edilmesi gereken verilenlere harfiyen uygulamak, yeterli miktarda su tüketimi ve bolca yürüyüş yapmaktır.

VİCDAN ÇORBASI NASIL YAPILIR?

2 kabak, 2 soğan, 2 domates, 2 yemek kaşığı bulgur, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 1 demet nane, 1 demet maydanoz, 1 demet dereotu, kuru nane, istenirse pul biber, sarımsak az tuz 5-6 bardak su ile haşlanıp blender sonrası veya taneli olarak büyük bir kase içilebilir…

Dilara Koçak

ÖDEM ATTIRICI ZENCEFİLLİ ÇAY TARİFİ

1,5 litre suya; 1/2 demet maydanoz, 1 elma, 1limon, 1 çay kaşığı toz zencefil, 2-3 adet karanfil ve tarçın ekleyin.

Kaynatıp süzün. İster soğuk ister sıcak içebilirsiniz.

Ünlü şarkıcı Ajda Pekkan önceki akşam yoğun istek üzerine Kuruçeşme’de tekrar sahne aldı. Pekkan, yalnızca gösterdiği şarkı performansıyla değil kendi tasarladığı kostümüyle de adından çokça söz ettirdi. İşte Ajda Pekkan’ın çok ses getiren sahne kostümü…

Yoğun istek üzerine Kuruçeşme’de tekrar sahne alan Ajda Pekkan şarkılarıyla salonu hınca hınç dolduran hayranlarına yine unutulmaz bir gece yaşattı. Açıkhava kapasitesi bu kez kapasitesinin üstünde ağırlama yaptı. Pekkan, performansıyla müzikseverleri yine unutulmaz bir akşam yaşattı. Hiç düşmeyen enerjisiyle sahneye adeta bir şölen havası katan Pekkan, ara ara hayranlarıyla sohbet etmeyi de ihmal etmedi. Öte yandan ünlü şarkıcı, sahne performansının yanı sıra kendi tasarladığı spor kıyafetiyle de göz kamaştırdı. Pekkan, bundan sonra yalnızca müzik piyasasında değil moda dünyasında da adından çokça söz ettireceğe benziyor. İşte Pekkan’ın hayal gücünü dokundurduğu spor tasarımlı sahne kıyafeti…

Ajda Pekkan

KOSTÜMÜNÜ KENDİSİ TASARLADI

Ünlü şarkıcı önceki gün Kuruçeşme sahnesinde, kendisinin tasarladığı bir elbiseyle hayranlarının karşısına çıktı. Pekkan, siyah dantel detay kullandığı askılı elbisesinin etek kısmını farklı renk ve kumaşla tasarlamayı tercih etti.

Ajda Pekkan Kuruçeşmede hayranlarıyla buluştu

Ünlü şarkıcı kıyafetinin etek kısmında altın rengini kullanarak adeta geceye ışık kattı. Bunun yanı sıra Pekkan’ın belinde kullandığı geniş kesimli siyah kuşak, kurdele görünümünü vererek elbiseye ufak dokunuş sundu.

Ünlü şarkıcı sahne kostümünü kendisi tasarladı

Ünlü şarkıcı bu kostüm tasarımında sırt dekoltesini kapatmak için de siyah hayal tül kumaştan bir kimono da giymeyi ihmal etmedi.

Pekkanın Açıkhava konseri hınca hınç doldu

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK VİDEO;

Gönül Dağı’nın Taner’i Berk Atan’ın filmdeki partneri belli oldu! 

İncir, Türk Mutfağının sevilen meyvelerinden. Kurusu da tazesi de şifa. Sıradan dolma tariflerini unutturacak enfes bir tarifimiz var. Tadı, sunumu ve görünüşü ile doyuracak enfes kuru incir dolmasının yapımı:

Kalabalık misafirlerinize hazırlamak için sunumu şık ve lezzetli tarif arayanlara müjde! Vücut sağlığına oldukça faydalı olan nefis kuru incir ile bir dolma hazırlamak ister misiniz? Çok basit bir tarifle karşınızdayız. Hiçbir zahmeti olmayan ve oldukça da lezzetli bir tatlı tarifi: Çanakkale’ye özgü incir dolması. Tek yapmanız gereken incirlerin içini doldurup fırına vermek hepsi bu kadar. Zeytinyağlı tariflere alternatif tarif arayanlar için bu tarif başlı başına farklı ve lezzetli bir tarif.

KURU İNCİR DOLMASI TARİFİ:

MALZEMELER

30 adet kuru incir
Yarım çay bardağı zeytinyağı
1 adet soğan
2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
200 gram kıyma
1 adet domates
1 adet yeşil elma
1 yemek kaşığı tereyağı
1 çay fincanı su ya da sebze suyu
Karabiber
Tuz

YAPILIŞI

İncilerin hepsini güzelce yıkayarak derin bir kabın içerisine alın. Daha sonra üzerini geçecek kadar sıcak su koyarak 15 dakika bekletin.

Bu sırada geniş bir tencereye zeytinyağını alın ve küçük küçük soğanları soteleyin. Ardından dolmalık fıstık ve kıymayı ekleyin. Suyunu çekene kadar kavurma işlemine devam edin. Baharatları da ekleyerek ocaktan alın.

İyice suda bekleyen incirlerin suyunu süzün içlerini açın ve hazırladığınız kıymalı harç ile doldurun. Domatesleri ve elmayı yarım ay şeklinde dilimleyin. 

Tencerenin dip kısmına elma ve domatesleri yerleştirerek üzerine doldurduğunuz incirleri koyun. Tereyağı ile suyunu ekleyerek orta ateşte 15 dakika pişirin. Sıcak servis yapın.

Afiyet olsun…

Ünlü oyuncu son günlerde verdiği kilolarla magazin gündemine bomba gibi düştü. Son hali sosyal medyada çok konuşulan Karahan, artık boks yaptığı anları paylaşmaya devam ediyor. 48 kiloya düştüğünü açıklayan Pelin Karahan, “Verdiğim kiloların bu kadar konuşulmasına açıkçası şaşırdım. Sosyal medyada çok ilgi gördü” açıklamasını yaptı. İşte son hali…

İki çocuk annesi olan güzel oyuncu Pelin Karahan bir süredir ekranlardan uzak duruyor. Arada spor yapmayı ihmal etmeyen Karahan verdiği kilolarla dikkat çekiyor. Ünlü oyuncu, geçtiğimiz gün bir AVM çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Verdiği kilolarla ilgi odağı olan ünlü oyuncu, fit görüntüsü nedeniyle sosyal medyada çok sayıda mesaj ve yorum aldığını dile getirdi.

pelin karahan son hali

“ŞAŞIRDIM”

48 kiloya düştüğünü açıklayan Pelin Karahan, “Verdiğim kiloların bu kadar konuşulmasına açıkçası şaşırdım. Sosyal medyada çok ilgi gördü” açıklamasını yaptı.

pelin karahan 48 kiloya düştü

“48 KİLOYUM VE MUTLUYUM”

Karahan, “Ekranda güzel gözükmek için yani işim için kilo veriyorum. Kendimi bu şekilde daha iyi hissediyorum. 48 kiloyum ve mutluyum” dedi.

pelin karahan iğne ipliğe ddöndü

SIK SIK PAYLAŞIM YAPIYOR!

Diyet ve sporla istediği kiloya gelen Karahan, antrenman videolarını sosyal medya hesabından paylaşmaya devam ediyor.

pelin öztekin diyet

“KAR KIŞ DEMEDEN”

Karahan, bu kez boks yaptığı anlara ait görüntüleri Instgram hesabında yayınlayarak adından söz ettirdi. Karahan boks yaptığı anları; “Kar kış demeden devam” notunu düştü.

pelin karahan son hali

Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı tarafından yoğun ilgi gören paylaşımda Karahan iltifat yağmuruna tutuldu.

YENİ TARZI OLAY OLDU!

on dönemlerde verdiği kilolarla dikkat çeken Pelin Karahan, “Hayat biçimi haline geldi bu beslenme şeklim. Şimdi 48.5 kiloyum bunu korumam lazım, ketojenik beslenme yaptım. Hem fonksiyonel antrenman hem kick boks yaptım” demişti.

Verdiği kilolarla birlikte tarzını da değiştiren ünlü oyuncu, yeni halini sosyal medya hesabından paylaştı.

pelin karahanın yeni imajı

Sarı saçlarını koyulaştıran Karahan, kuaförden çıkmadan poz verdi. Takipçilerini ikiye bölen Karahan’a “Sarıya geri dön” yorumları yapıldı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK VİDEO;

Murda sahnede krize girdi! Para atan seyircisine…

Sağlıklı besinler arasında favori olarak yer alan kinoa aynı zamanda diyetisyenler tarafından da çok öneriliyor. Zayıflamak isteyen birçok kişinin listesine aldığı kinoa ile yaz fit ve sağlıklı geçirebilirsiniz. Son günlerin en çok dikkat çeken ürünü kinoa kaç kalori? Kinoo diyeti nasıl yapılır? İşte kinoa ile ilgili tüm bilmeniz gerekenler..

Kinoa, Latin Amerika kökenli besinlerinden biri olarak günümüze ulaşan besin değeri oldukça yüksek bir tahıl türüdür. Son zamanlarda popüler hale gelen kinoa yuvarlak taneli beyaz, siyah ya da kırmızımsı renklere satılmaktadır. Özelikle vegan ve vejeteryanlar tarafından tercih edilmesinin sebebi gluten içermemesidir. Sağlıklı ve besleyici olması ile öne çıkan Kinoa doğru tüketildiği zaman iştah azaltmada ve metabolizmayı hareketlendirme de oldukça etkilidir. Ayrıca ödem ve toksinleri de vücuttan bir bir atmaya yarayan Kinoa, kolay sindirilebilir özelliği ile kabızlık önleyicidir. İşte diyette Kinoa diyeti ile ilgili merak edilenler…

KİNOA ZAYIFLATIR MI?

Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel özellikle son 10 yıldır dünya genelinde tüketimi hızla yaygınlaşan kinoa ile ilgili gündemde olan ve çok sorulan sorulardan biri de Kinoa zayıflatır mı? Şengel; Kinoa ile zayıflamak isteyenler için Kinoa’nın faydaları ve merak edilenleri şu şekilde sıraladı:

“Kinoa günün her öğününe uyarlanarak tüketilebilir. Bulgur ve pirinç gibi pilav olarak ana yemeklerin yanında tercih edilebilir, haşlandıktan sonra salatalara eklenebilir, un haline getirilerek kek, krep, ekmek gibi besinlerin yapımında kullanılabilir. Ancak kinoa kalorisi yüksek bir besindir, bu yüzden tüketirken porsiyon miktarına dikkat edilmelidir. 3 çorba kaşığı kinoa yaklaşık 75 kaloridir, tüketirken miktarının ayarlanarak tüketilmesi kalorinin daha dengeli olmasını sağlar.

Kinoa’nın protein içeriği yüksek olduğu için, tokluk hissi yaratır. Ayrıca, metabolizmayı hızlandırıcı zengin kalsiyum içeriğine sahiptir. Spor yapanlara enerji verir, diyet yapanlar ise kilo, yaş ve sağlık durumlarına göre miktarını ayarladıklarında kilo aldırmadan birçok besin ihtiyacını Kinoa ile karşılayabilirler.” açıklamasında bulundu.

kinoa zayıflatır mı?

KİNOA KAÇ KALORİ?

  • 1 yemek kaşığı kinoa: 22 kaloridir.
  • 1 tepeleme yemek kaşığı kinoa: 66 kaloridir.
  • 1 çay bardağı kinoa: 316 kaloridir.
  • 1 su bardağı kinoa: 462 kaloridir.
  • 50 gram kinoa: 184 kaloridir.
  • 100 gr kinoa kaç kalori: 367 kalori 5,8 gram yağ, 69 gram karbonhidrat, 6 gram lif içerir. 
  • 150 gram kinoa: 550 kaloridir.

kinoa kaç kalori,

KİNOA NASIL KULLANILIR?

Kinoa bulgur gibi haşlanınca şişen tahıl grubundandır. Genellikle yemeklerde kullanılmadan önce suyla haşlanarak yumuşatılır. Haşlanan kinoalar çorba gibi sulu yemeklere kullanılır. Veya kinoayı haşlanmadan un haline getirilerek kek gibi hamur işlerine ekleyebilirsiniz. Yemek yapmanın yanında atıştırmalık meyveli bar tariflerinde, salatalarda sağlıklı yiyecek olarak kullanılıyor. Herkesin internette araştırmaya girdiği  ‘Kinoa günde ne kadar yenmeli?’ sorusunun cevabı uzmanlar tarafından yanıt buldu. Kinoayı kullanım amacına bağlı olarak haftada üç kez tüketilmesinde bir sakınca yoktur. Besleyici özellikleri ile diyet listelerine de sıklıkla giren kinoa, diyet esnasında günlük olarak sabah akşam olmak üzere iki defa kullanılması tavsiye ediliyor. 

KİNOALI DİYET SALATA TARİFİ

  • Yarım su bardağı kinoa
  • Ceviz
  • Salatalık
  • Domates
  • Kırmızı lahana
  • Roka
  • Maydanoz
  • Marul
  • Kırmızı biber
  • Kornişon turşu

Sosu için:

  • Zeytinyağı
  • Nar ekşisi
  • Ceviz

diyet kinoa salatası nasıl yapılır

YAPILIŞI

Hem lezzetli hem de az kalorili kinoalı diyet salata tarfi için ilk olarak bütün malzemeleri güzelce yıkayın.

Daha sonra Kinoayı güzelce yıkayın ve üzerini geçecek kadar su ekleyip 20 dakika kadar haşlayın.

Başka bir kapta, isteğinize göre; salatalık, domates, kırmızı lahana, roka, maydanoz, marul, kırmızı biber, kornişon turşu gibi malzemeleri küp küp doğrayın ve üzerine haşlanmış kinoları ekleyin.

Sosu için zeytinyağı veya nar ekşisi kullanabilirsiniz. Cevizlerle süsleyin. Kinoalı salata tarifiniz hazır.

Afiyet olsun…

Hamilelik sürecinde kadınların ayaklarının şişmesi oldukça sık görünen bir durumdur. Bebeğin anne karnına yerleşip gelişimine devam etmesiyle, annenin vücudunda da gözle görülür değişimler meydana gelir. Uzmanlar anne adaylarının ayaklarındaki şişmeyle ilgili açıkladı: Hamilelikte ayak neden şişer? Hamilelikte ayak şişmesi için ne yapılmalı?

Gebelikte ayakların şişmesi sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğunu belirten uzmanlar, gebelik ilerledikçe vücutta bazı değişikliklerle birlikte problemlere de sebep olduğunu belirtti. Bunlardan en belirgin halde görülen ve hamilelerin %75’inin yaşadığı ayak şişmesi (ödem), hücreler arasındaki sıvının artmasından oluşur.  Şişmiş olan ayak ve ayak bilekleri, dokunulduğunda o bölgede hamura benzer bir durum söz konusudur. Parmak izi çıkar ve parmağın değdiği yer inerken, bir kaç saniye sonra yeri tekrar dolar. Uzmanlar, bu durumun daha çok sürekli ayakta olan kadınlarda görüldüğünü belirtti.

hamilelikte ayak şişmesi

HAMİLELİKTE AYAK NEDEN ŞİŞER?

Uzmanlar hamilelikte ayak ve ayak bileklerinin şişmesinin normal olduğunu belirtse de aslında yatan sebebi de açıkladı. Gebelik ilerledikçe, büyüyen rahim, bacaklardan, kalbe geri dönen kana engel olur. Bu durumda, kan, bacaklarda göllenir ve bacak toplardamarlarında göllenen kan, damar dışına kaçarak, ayak ve bileklerde şişmeye sebep olur.

hamilelikte ayak şişmesi

Daha çok beslenmeyle alakalı bir problem olduğunda ortaya çıkan ödem sıkıntısı, düzensiz ya da yetersiz beslenme sonucu; protein eksikliğine bağlı olarak el, ayak, yüz ve genel olarak vücutta şişme görülmektedir. Buna rağmen şişme yani ödem rahatsızlığı bazı önlemler alarak geriletilebilir ya da engel olunabilir olduğunu açıklayan uzmanlar, önerilerde bulundu.

hamilelikte ayak şişmesi

HAMİLELİKTE AYAK ŞİŞMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN EN YAPILMALI?

Ayak ve ayak bileklerinde şişme olan hamile kadınlar, aşağıda uzmanların onayından geçen maddeleri hayatında uygulayarak sorunu engelleyebilir veya azaltabilmektedir.

  • Fazla ayakta kalmayın.
  • Ayak ve bilete şişlik varsa bacak bacak üstüne atmayın.
  • Sıcak ve nemli havalarda dışarıya çıkmaktan kaçının.
  • Rahat ayakkabılar ve hamileler için geliştirilen destek çoraplarını kullanmaya çalışın.
  • Düzenli olarak ayak masajı, şiş olan bölgelere soğuk kompleksler uygulayın.
  • Şiş olan ayakları yüksekte tutmaya çalışın.
  • Egzersiz şişme probleminin önüne geçmede oldukça etkili bir yöntemdir. Günlük rutinler belirleyerek spor yapmaya çalışın.
  • Her gün en az iki litre sıvı tüketmeye çalışın.
  • Tuzlu yiyecek ve içeceklerden uzak durun.
  • Eğer şişlik problemi geçmiyor ve sizi aşırı rahatsız ediyorsa bir doktora başvurun.