Aile olarak ne kadar zamanı birlikte geçirebildiğinizi düşünün. İş, okul, yemek, çamaşırı bulaşığı derken bütün gün yüzüne hasret kaldığınız aile fertlerinizle oturup bir muhabbet bile edememişsiniz. Bu tatilde ailenizle vakit geçirmenin tam zamanı! İşte tatilde çocuklarla evde yapılabilecek etkinlikler listesi…

Ailecek vakit geçirmenin en güzel yanı desteklenen bağlardır. İş, okul ve günlük sorumlulukların aile bireyleri arasına koyduğu zorunlu mesafeler azaldı. Şimdi aile bağlarımızı kuvvetlendirecek vakte sahibiz. Bu tatilde ailemizle güzel anılar biriktirebilir, birbirimize yakınlaşabiliriz. Teknolojik aletlerden bir an olsun uzak kalıp, hep beraber vakit geçirmenin keyfine ve tadına varabiliriz. 

ailece etkinlik

TATİLDE EVDE AİLECEK YAPILABİLECEKLER LİSTESİ

1- AİLE ALBÜMÜ OLUŞTURUN

Teknolojinin ilerlemesiyle tüm anılar sanal dünya ya da telefonlarımıza hapsolmuş durumda. Bu konuda onların çıktılarını alıp hatıralarımızı yad ederken, geçmişe gidip, benliğimizi tekrar hatırlamak iyi gelecektir. Bilgisayar dosyalarının sizi çıkaramadığı zaman yolculuğuna, albüm hazırlarken çıkmaya hazır olun. Ailece bu fotoğrafların arasından en beğendiklerinizi seçip albüm haline getirin. Cep telefonları ve bilgisayarlarda bekleyen, sosyal medyada paylaşılmış fotoğraflar arasından en beğendiklerinizi seçerek başlayın…

ailece yemek yapıp yemek

2- BİRLİKTE YEMEK YAPIN

Aileyi mutfağa toparlamak, yemekleri birlikte yapmak, iş bölümüyle herkese sorumluluk dağıtmak ve sofrayı birlikte kurmak, ailenin bir arada yapabileceği en güzel aktivitelerden biridir. Mutfakta kurulan ilişkinin heyecanı ve mutluluğu sofraya da yansıyacaktır. Saatlerce sofra etrafında çay ve kahve eşliğinde devam eden muhabbet, huzurlu ve güzel bir gün geçirmenize olanak sağlayacaktır.

evde canlandırma yapmak

3- SAHNE SİZDE!

Ne repliklere ne de prodüksiyona ihtiyacınız yok tek gereken şey hayal gücü! Çocuklarınızla birlikte tüm ailenin katılabileceği piyesler ya da sahneler düzenleyin, kıyafetler, makyajlar komik dakikalar içinde kendinizi kaybettirirken çocukların zihinlerinde unutulması mümkün olmayan bir anı olacaktır. Bu tatilde hayal gücünüzü serbest bırakın!

ailece kitap okumak

4- HİKAYE UYDURUN!

Yüksek sesle kitabı canlandırıp da okuyabilirsiniz. Sırayla devam ederken bir anda kesip, “Sen artık o karaktersin ve ne yapman gerektiğini sen belirleyeceksin” deyip oynamasına izin verin. Kitaplar hayat bulurken, eğlenceli saatler hafızalara yer edecek. Yada kitabı okuyup, bölümü üzerine tartışabilirsiniz, analiz yetisini arttırırken, bir taraftan da empati yeteneğini destekleyecektir. Kitap sıkarsa tamamen kafanızdan bir insan betimlemesi yapıp nasıl bir hayatı olduğuna ilişkin ve ne yaptığına yönelik ortak bir şeyler oluşturabilirsiniz.

ailece toprakla uğraşmak

5- ÇİÇEK EKİN

Bu tatilde balkonunuza, camın önüne ya da evin güneş alan bir köşesine çiçek ekmek için ailece bir araya gelebilirsiniz. Çocuklar hem su hem de toprakla uzun süre vakit geçirebilirler. Toprak fazla enerjilerini alır, yetiştirmeyi öğrenirler. Ayrıca negatif enerjiyi çeken toprak ailece rahatlamanıza sebebiyet verecektir. Çiçek ekmek konusunda bilginiz olmaması, bu aktiviteye başlamak için bir engel değil. Siz de yaparken öğrenebilirsiniz. O bitkinin büyümesini takip etmek bile ilerideki günler için heyecan verici olacaktır.

ailece film izleme

6- AİLECE FİLM İZLEYİN

Teknolojik aletlerin hayatımızı kapladığı bu dönemde diğer aktivitelerden sıkılırsanız ailece izleyebileceğiniz bir filme patlamış mısır ve meyve sularıyla eşlik etmek de iyi gelecektir.  

AİLECE İZLENEBİLECEK KÜLT FİLMLER LİSTESİ

  • COCO- IMDb 8,4 
  • MALEFİZ 1,2 IMDb 7,2
  • MİNYONLAR IMDb 6,4
  • CHARLİE’NİN ÇİKOLATA FABRİKASI IMDb 6,6
  • OTEL TRANSİLVANYA SERİSİ IMDb 7,2
  • KAYIP BALIK NEMO IMDb 8,2
  • SOUL IMDb 8,0
  • WALL- E IMDb 8,4
  • YUKARI BAK IMDb 8,3
  • TERS YÜZ IMDb 8,2

 

 

 

 

 

 

 

Amerikalı model Hailey Bieber, milyon dolarlık bir anlaşmaya imza attı. Gözlük markasının yüzü olan Bieber, markanın İlkbahar kampanyası için farklı gözlük modelleriyle objektif karşısına geçti.

25 yaşındaki Amerikalı model Hailey Bieber, Vogue Eyewear adlı bir gözlük markasının yüzü oldu. Bieber milyonluk anlaşma sonucu markanın farklı gözlük modellerini herkesin beğenisine sundu. Göz alıcı tasarımlara sahip olan gözlüklerin bu yıla damgasını vurması bekleniyor. Koleksiyonda bulunan gözlük modellerinin cam kesimleri dikkatlerden kaçmazken, çerçeve tasarımları da yoğun beğeni aldı.

Hailey Bieber

“GÖRÜNÜMÜ DAHA ÜST SEVİYELERE TAŞIYOR”

Yüzü olduğu markanın 2022 ilkbahar yaz koleksiyonu hakkında konuşan ünlü model Bieber, “Bana göre gözlük, görünümünüzü daha da üst seviyelere taşımanıza yardımcı olabilen bir aksesuar. Bu iş birliği kapsamında her türlü stile uyabilecek modeller tasarlamaya odaklandık” dedi.

Hailey Bieber marka yüzü oldu

Her yüz şekline uyumlu tasarımla vitrinlerde yerini alan bu güneş gözlükleri aynı zamanda yüzü olduğu Bieber’ın karakterinden de çok yönlü yansımalar sunuyor.

Hailey Bieber dünyaca ünlü bir gözlük markasıyla anlaştı

BİRBİRİNDEN FARKLI MODELLER

Koleksiyondaki modeller, doğal bir stili ön planda tutarak hem modern hem de klasik tasarımlarla karşımıza çıkıyor. Öte yandan Bieber kendi sokak stilinde de sık sık taktığı klasik siyah gözlükleriyle 2022 Met Gala kırmızı halısında da boy gösterdi.

Hailey Bieber yüzü olduğu markanın tasarımlarını tanıttı

Hailey Bieber

Justin Bieber

Son 2 yıldır dünyayı etkisi altına alan pandemi, aylarca evde kalan çocuklarda tik bozukluklarına sebep oldu. Çoğu kez omuz silkme, kafa sallama, göz kırpma, burun seyirme veya diş sürtme gibi istem dışı tekrarlanan tikler ortaya çıktı.

Pandemide alınan tedbirler kapsamında evde kalınan süreçte çocuklarda tik bozuklukları başladı. Bu durumun kız çocuklarına oranla erkek çocuklarında iki kat daha fazla görüldüğü ortaya çıktı. Psikolog Zeynep Öztürk konu ile ilgili, “Motor ve vokal olarak iki grupta incelenen tikler daha çok ilkokul dönemi çocuklarında görülüyor. Tik bozukluklarının en sık görüldüğü dönem ise 7-12 aralığı” ifadelerini kullandı.

Çocuklarda tik bozuklukları

5 ETKİLİ YOL

Uzmanlar pandemi sürecinin çocuklarda bıraktığı tik bozukluklarının önüne geçilebilmesi için 5 yöntem açıkladı.

  1. Huzurlu bir aile ortamı oluşturun.
     
  2. Mükemmeliyetçi tutum yerine çocuğunuzun kapasitesi ve gelişimine uygun beklentiler içinde olun.
     
  3. Düzenli uyku uyumasına özen gösterin.
     
  4. 5-6 yaşlarından itibaren bir spor dalına yönlendirin.
     
  5. Çocuğunuzu telefon, bilgisayar, tablet, televizyon gibi teknolojik aletlerden uzak tutun.

Son zamanların en büyük problemlerinden biri olan obezite birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Hem dünyada hem de ülkemizde ciddi artış gösteren obezite modern çağın hastalığı olarak da tanımlanıyor. Peki, aşırı kilonun zararları nelerdir? Aşırı kilo hangi hastalıklara sebebiyet verir? Aşırı kilolu insanlar ne yapmalı? İşte, Dyt. Ceren Pak’tan aşırı kilonun sebep olduğu hastalıklar:

Uzman Diyetisyen Dyt. Ceren Pak aşırı kilonun birçok hastalığa neden olduğunu ve aşırı kilosu olanların ne yapması gerektiğini dair önerilerini paylaştı. Pak, “Eğer beslenme düzeniniz yoksa, gazlı içecekler, beyaz un, aşırı tuz, fast food ve şekerli gıdaları bir türlü bırakamıyorsanız, dikkat! Tehlikeyle burun burunasınız. Bu tür beslenmeler ile her geçen gün daha çok kaloriye maruz kalıyoruz. Kalorinin artması ve hareketin azalmasıyla birlikte vücuttaki yağ oranı da artmaya devam ediyor. Bu da aşırı kiloya ve obeziteye sebebiyet veriyor. Aşırı kilonun bazı hastalıklarla doğrudan ilişkisi vardır. Kilosunu kontrol altına alamayan bireylerde önce yaşam kalitesi düşer, ardından psikolojik ve fiziksel olarak olumsuz etkilenmeler başlar. “ açıklamalarına yer verdi. İşte aşırı kilo ile ilgili tüm merak edilenler: 

AŞIRI KİLO HANGİ HASTALIKLARA YOL AÇAR? 

  • Kalp-damar hastalıkları
  • Hipertansiyon
  • Tip 2 diyabet
  • Bazı kanser türleri
  • Solunum sistemi hastalıkları
  • Depresyon
  • Osteoartrit
  • Karaciğer yağlanması
  • Menstruasyon düzensizlikleri
  • Hastalık riskinin derecesi, vücut yağ miktarının dağılımı, yetişkinlikte kilo alma düzeyi ve fiziksel aktivite yetersizliğinden etkilenir. Bu sebeplere bağlı olarak risk oranı değişmektedir. 

aşırı kilo hangi hastalıklara neden olur

COVİD 19 VE AŞIRI KİLO İLİŞKİSİ

Koronavirüs sürecinde yoğun bakım ve mekanik vantilatöre bağlanma oranı, 65 yaş üzeri bireylerde ve kronik rahatsızlığı olan vakalarda daha yüksektir. Aşırı kilolu bireylerde yaş fark etmeden yoğun bakıma alınma riski daha yüksektir. Ayrıca aşırı kilolu olmak, Kovid 19’a yakalandıktan sonra ölüm riskini de artırmaktadır.

aşırı kilosu olanlar ne yapmalı

AŞIRI KİLOSU OLANLAR NE YAPMALI?

⇒ Öncelikle kısa sürede çok fazla kilo verdirdiği iddia edilen şok diyetlerden kaçının.

⇒ Beslenme uzmanı veya diyetisyen ile daha sağlıklı bir kilo verme sürecine başlayın.

⇒ Ağırlık kaybı için gerçekçi bir hedef belirleyin. Vermek istediğiniz kiloyu belirledikten sonra bunu bir sürece yayın ve asla pes etmeyin. Aşırı kilonun kronik bir rahatsızlık olduğunu ve tedavinin kişiye özel olduğunu unutmayın.

kilo almamak için ne yapmalı

  • Yağlı kızartmalar, yağda pişmiş etler ve doymuş yağ içeren besinlerden uzak durun.
  • Beyaz un, beyaz ekmek gibi besinlerden kaçının. Tahıllı ekmek, kepekli ve lifli gıdaları tüketebilirsiniz.
  • Günlük olarak sebze ve meyve yeterli miktarda alınmalıdır.
  • Gün içinde 2,5-3 litre su için.
  • Besin şekerlerden kaçının.
  • Kaliteli bir uyku düzeni sağlayın.
  • Beslenmeye ek olarak egzersiz yapın.
  • Verilen kilonun kalıcılığını sağlamak için, yaşam tarzı değişikliklerini devamlı uygulayın.

Az malzemeyle kısa zamanda şahane lezzetler ortaya çıkarabileceğiniz taze börek tarifleri çay saatlerinizin vazgeçilmezi olacak türden. Bugün sizlere yedikçe yediren patates sevenlerin gözdesi olacak şenlik böreği tarifini veriyoruz.

Kolay ve pratik börek tarifleri herkesin ilk tercihi. Börek çeşitleri iç harca göre değişse de hamurun çeşidine, yapım aşamalarına ve şekillerine göre de isim alır. Börek hamuru yapıp elde açma börek hazırlayabileceğiniz gibi milföy hamurla çıtır börekler yapmanız da , incecik baklava yufkalarıyla ağızda dağılan börekler yapmanız da mümkün. Öyle ki ülkemizde neredeyse her yörenin kendine ait bir börek çeşidi bulunuyor. Ispanaklısı, patateslisi ya da peynirlisi her hali ile gönüllere taht kuran el yapımı böreklere bir yenisi daha eklendi. Gelinim Mutfakta’da günün tarifi şenlik böreği oldu. Nursel Ergin’in üstlendiği “Gelinim Mutfakta” programında şenlik böreği için yarışan kadınların gözdesi oldu. Peki şenlik böreği nasıl yapılır?

şenlik böreği

ŞENLİK BÖREĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

5 adet orta boy patates
1 tutam tuz
1 tutam karabiber
1 tutam toz kırmızı biber
2 adet yufka

Sosu için;

2,5 yemek kaşığı yoğurt
3 yemek kaşığı sıvı yağ
Yarım çay kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
Yarım su bardağı su

Üzerine;

1 çay bardağı süt

mis gibi şenlik böreği

YAPILIŞI

Patateslerin kabuklarını soyduktan sonra güzelce yıkayın ve bir kabın içerisine rendeleyin.

Sonrasında patateslerin sıkarak fazla suyunu alın ve baharatları ekleyerek karıştırın.

Sosu için gerekli olan malzemeleri derin bir kabın içerisinde güzelce harmanlayın.

Yufkayı tezgâha yayın ve her bir yufkayı 8’e bölün yufkaların üstünü bir fırça yardımıyla hazırladığınız sosla her yerini ıslatın.

gül böreği şeklinde…

Üzerine patatesli harçtan yayarak serin.

Yufkayı rulo şeklinde sarın ya da katlamadan tepsiye serin. Dilerseniz gül böreği şeklinde, dilerseniz de uzunlamasına pişirin.

Yufkalarınız bitene kadar aynı işlemi uygulayın, kalan sosun içerisine sütü ekleyip karıştırın ve yine bir fırça yardımı ile yufkaların üstüne sürün.

Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun…

İnsanlar birbirlerine duydukları sevgi ile evlilik adı altında birleşip yuva kurmaktadırlar. Sonrasında fazla beklenti içerisinde olan insanlar hayal kırıklığına uğramaktadır. Evliliğin devamlı mutlu bir halde ilerlemesi için bilinmesi gereken bazı gerçekler vardır. Uzmanlar yapılan araştırmalar sonucu açıkladı. Mutlu ve huzurlu bir evlilik için neler yapılabilir? Evlilikteki en önemli şeyler nelerdir?

Dünyanın her yerinde insanlar çeşitli sebeplerle boşanırken, ilk görüşte aşka tutulup evlenenlerin sayısı da oldukça fazladır. Her ilişkide belli başlı tartışmalar, sıkıntılar yaşanabilir. Çiftler bu durumda nasıl hareket edeceğini ve ne yapacağını bilemez halde kalırlar. Bu karşımıza çıkan hayal kırıklıkları ve mükemmeliyetçi tavrın ortaya çıkardığı agresif ve kalp kırıklıklarından uzak kalmak için uzmanlar mutlu evliliğin tarifini ortaya koydu. Öfke problemleri, kavgalar, kıyaslamalar ve suçlamalar gibi olumsuz şeylerden uzak kalmak için, ne olursa olsun sevgi bağıyla bağlı kalabilmek adına uzmanların açıkladığı gerçekler, birbirini seven iki insanın ilk günkü gibi mutlu bir evliliğin devam etmesi için yeterli olacaktır.

10 adımda mutlu evlilik

EVLİLİKTEKİ EN ÖNEMLİ ŞEYLER NELERDİR?

Evlilikte çiftlerin birbirine duyduğu sevgi kadar saygı ve güvende son derece önemlidir. Birbirlerinin en yakın arkadaşı gibi olma durumu çok önemli olduğunu vurgulayan uzmanlar, asla sırların olmaması gerektiğini ama bununla beraber de kişilik hakkı olan mahremiyetin ihlal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Kin tutulmaması gerektiğini ve akşam yatağa dönüldüğünde güne sıfırdan başlarcasına, sorunu medeni insanlar gibi çözülüp kapanmasının evlilik ömrünü uzattığını vurgulandı. Ayrıca düzenli olarak sorulan “Nasılsın?” sorusu çok önemlidir. Bir hayat ortağı için o hayatın nasıl geçtiğini bilmesi gerekmektedir. Aktif dinleyici olup, dertlerine çözüm üretmeye çalışırken, yargılayıcı olmaktan kaçınmak gerektiği araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Çünkü bireyin belki de kimseye söyleyemediği o gerçeklere sizin hayat ortaya olarak güven içerisinde anlatabilmesi gerekmektedir. İyi iletişim, iyi evlilik demektir. iyi evlilik, mutluluğa giden yolun yapı taşıdır…

mutlu evlilik

MUTLU VE HUZURLU BİR EVLİLİK İÇİN NELER YAPILABİLİR? 

1. SEVDİĞİNİZLE BERABER OLUN 

Uzmanlara göre mantık evlilikleri ile yürütülen ilişkilerde sevgi yoksunluğu belirli bir süre sonra problemler yaratmaktadır. Sevgi yoksunluğu zaman içerisinde empati kurmayı engellediği için belirli ihtiyaç hiyerarşisinde eksiklikler görülmeye başlanır. Unutmayın insan sevdiğine değer verir. Mutlu bir evlilik için sevgi olmazsa olmazlar arasındadır.

10 adımda mutlu bir evlilik

2. BEKLENTİLERİNİZİ VE SİZİN KATABİLECEĞİNİZ ŞEYLERİ LİSTELEYİN

Mutlu evlilik için adım attığınız bu yolda, uzmanların kendinize daima hatırlatmanızı istedikleri şey; iki kişilik bir yaşam sürdüğünüzü ve bu yaşamın içerisinde ortak olduğunuzdur. Siz süper değilseniz, karşınızdakinden de süper olmasını bekleyemezsiniz. Dolayısıyla yapmanız gereken şey, beklentilerinizi düşürmek ve insan olduğumuzu kendinize hatırlatmak olacaktır. 

10 adımda mutlu bir evlilik

3. TAKIM ÇALIŞMASI YAPIN

Evlilik bir ortak çalışmadır. İki kişinin alacağı ortak kararlar neticesinde ilerleme gösterecektir. Bir şeyleri düşünüp, planlamalar yaparken sadece kendi adınıza değil, eşinizin görüşlerini de almanız gerekmektedir. Evliliğinizde partnerinizi eğer bir rakip olarak görüyor ve kendinizi yarışmada hissediyorsanız, bu durumun ileride doğuracağı problemler de kaçınılmaz olacaktır. Çıkışların olduğu kadar inişlerini de bilmeniz sizi strese sokmaktan koruyacak ve kendi içinizde kriz yönetimi yapmanızı sağlayacaktır. 
Pozitifliği elinizden asla bırakmayın.

10 adımda mutlu evlilik

4. MACERACI OLUN

Genelde ilişkilerde ilk zamanlar mum ışığında yemekler yenirken, evlendikten sonra ortadan kalkan romantik davranışlar hayal kırıklığına uğratıyor. Bunun için daima sevginizi belli edecek etkinlikler, sözler ve davranışlar sergileyin. Sürekli mum ışığında yemek beklemek de aynı şekilde hayal kırıklığını tetikleyecektir. Beklenti içerisine girmeyin. Anı güzelleştirmeye yönelik çalışmalar yapın ve “anı yaşayın”.
 

10 adımda mutlu evlilik

5. BİRBİRİNİZE OLAN SEVGİNİZİ AZALTACAK HAREKETLERDEN UZAK DURUN 

Yapılan araştırmalara göre yaşlandıkça partnere ilgi düşmektedir. Alışkanlık haline getirilen monoton ilişki belirli bir süre sonra olsa da olur, olmasa da olur havasına sokar. Bu durumdan uzak kalmak için sevecenliğinizi ve sevginizi daima belli eden hareketler yapın. Herkes sevilmek ister. Psikolojide ayna etkisi yapacağından karşınızdaki kişi de size aynı sevgi yaklaşımında bulunacaktır. 

mutlu bir evlilik

6. ZOR ZAMANLAR İLE BAŞA ÇIKIN

Evliliğin ilk günlerinden itibaren yaşadığınız süreçte iyi günlerinizde yan yana olduğunuzu ve kötü günlerinizde de olmanız gerektiğini kendinize hatırlatın. Partneriniz üzerindeki stresi atmak için bu zor zamanları güzelleştiren siz olun. İletişim kurmaktan asla vazgeçmeyin ve kesmeyin.

10 adımda mutlu evlilik

7. MONOTONLUĞUN FARKINDA OLUN 

Kendinizle her zaman eğlenemediğiniz gibi, partnerinizle de her zaman eğlenmek zorunda değilsiniz. Beklenti içerisine girmeniz anı kaçırmanıza sebebiyet verebilir. Ve önemli olan yaşadığınız andır. Sıradan günlerde geçebilir, sıkılabilirsiniz. Önemli olan kiminle sıkıldığınızdır. Onunla sıkılmak bile size tek başınıza kalmaktan daha güzel gelmelidir. 

10 adımda mutlu evlilik

8. KARŞILAŞTIRMA YAPMAYIN

Sizden bir tane daha yok. Dolayısıyla sahip olduğunuz evlilikte biriciktir. Karşılaştırma yapmanız yersiz kalacaktır. Uzmanlar uyarısında kimseyi kimseyle kıyaslamanın bir faydası olmadığını sadece kaosa sebebiyet verdiğini vurguladı. Karşılaştırma yerine yapıcı eleştirilerde bulunabilirsiniz. Yada kendinize yapıldığındaki hissiyatları düşünüp, karşı tarafa bunu yapmanın ne kadar kötü olacağını tahmin edebilirsiniz. Karşılaştırma yaptığınız süreyi boşa harcamayın. Eleştirmek kolaydır ama çözüm üretmek zordur. Siz zoru başardığınızdan emin olun.

10 adımda mutlu evlilik

9. DEĞER VERMENİN, GERİ ALMASI DAHA KOLAYDIR 

Daima unutmayın, eğer verirseniz, diğer kişi bunu kesinlikle hatırlayacaktır. Evliliğinizde inisiyatif alın ve veren olun, eşiniz bunun için sizi ödüllendirecektir. Aynı şekilde zamanı geldiğinde psikolojideki ayna felsefesi devreye girecek, karşınızdaki kişi de kendinde bir görev olarak benimseyecek ve icra edecektir.

10 adımda mutlu evlilik

10. TAKDİR EDİN

Karşınızdaki insanın hayat ortağı olduğunuzu unutmayın, başarıları takdir edin. Çünkü siz onun biricik hayatındaki, biricik ortağısınız. Dışarıda beklemediği takdiri muhakkak ki hayatını paylaştığı insandan bekleyecektir. Uzmanlara göre eksiklikleri tatlı dille dile getirin, daima yapıcı olarak yaklaşma durumu ilişkinin temellerini daha da sağlamlaştıracaktır.

Önceki gün uzun süredir beraber olduğu kendisi gibi şarkıcı Levent Dörter ile yüzük takan İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak, nişanda tercih ettiği kıyafetiyle çok konuşuldu. Çıtak, nişan töreninde kırmızı bir elbiseyle objektiflere yansıdı.

Şarkılara kattığı yorumu ve özel hayatıyla gündem olan İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak uzun süredir birliktelik yaşadığı şarkıcı Levent Dörter ile önceki gün evlilik yolunda ilk adımlarını atarak nişanlandı. Çıtak ve Dörter çiftinin nişan yüzüklerinin kurdelesini ünlü şarkıcı Tatlıses kesti. Nişan töreninde birçok detay dikkatlerden kaçmazken Çıtak’ın tercih ettiği kırmızı kıyafeti magazin gündeminde bomba etkisi oluşturdu.

Dilan Çıtak nişanlandı

KIRIŞIK DETAYLARI DİKKATLERDEN KAÇMADI

Şarkıcı Dilan Çıtak, önceki gün Levent Dörter ile evlilik yolunda ilk adımını attığı nişan töreni için kırmızı sade bir elbise tercih etti. Çıtak, elbiseyi kemerli kullanarak beli ince gösteren detayı göz ardı etmedi. Boyun, omuz ve sırt dekoltesini sınırda kullanan ünlü şarkıcının elbisesinde balon kol ayrıntısı göze çarparken, tasarımın etek kısımlarının da kabarık ve kırışık formlarda olması şıklığın yanında rahat bir görünüm de sundu.

Dilan Çıtak nişanı için kırmızı bir elbise tercih etti

Ünlü şarkıcı şık ve basic elbisesini sade bir küpeyle canlandırırken sonradan takılan altın kolye kombine uyum sağladı. Nişan töreninde öncelikli olarak konforu önemseyen Çıtak, elbisesinin altına kalın topuklu, önü açık, siyah detaylı bej bir ayakkabı tercih etti.

Dilan Çıtak nişan elbisesi

Öte yandan Çıtak’ın elbisesinde yalnızca kırmızıyı kullanarak sevgiyi ve samimiyeti ön planda tutması da gözlerden kaçmadı.

Dilan Çıtak nişan töreni

Peki siz Dilan Çıtak

Peki siz Dilan Çıtak’ın nişan elbisesini nasıl buldunuz?

‘Dünya Herediter Anjiyoödem Günü’ olarak kabul edilen 16 Mayıs’ta, çok da yaygın olmayan bu hastalığın önemine değinmek adına alerjiden ayıran yönlerini araştırdık. Ülkemizde 6 ila 10 bin kişide bu hastalığın olduğu düşünülmektedir. Prof. Dr. Gül Karakaya, iki hastalığı birbirinden ayıran detaylarını anlattı.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, İmmünoloji ve Allerji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Karakaya Herediter Anjiyoödem (HAÖ) ataklarının yanlış teşhis edilebildiğini ve kramp şeklinde karın ağrısıyla acile giden her üç hastadan birine gereksiz yere apandisit, safra kesesi, yumurtalık kisti hatta dış gebelik gibi ameliyatlar yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Karakaya, Herediter Anjiyoödemin ilk başta akla gelmediği için tanısının zor konulduğunu, tanı konulunca da kontrol altına alınabildiğini; Almanya’da 2, İngiltere’de 5.5, Fransa’da 7 yılda hastalık teşhis edilirken, bu sürenin Türkiye’de 20 yılı bulabildiğini ifade etti. 

Herediter Anjioödem

ALERJİ Mİ, HEREDİTER ANJİYOÖDEM Mİ?

Herediter Anjiyoödem’in, alerjik reaksiyonlarla çok sık karıştırıldığını ve hastalara doğru tanı konulmasının çok uzun yılları bulabildiğini belirten Prof. Dr. Karakaya şunları ifade etti:

“Alerji nedenli anjiyoödemlerin aksine, HAÖ vakalarında kaşıntı, kurdeşen olmaz ve şişlikler diğer anjiyoödem hastalıklarına göre çok daha yavaş gelişip çok daha yavaş düzelir. Zaten bu hastalar alerji ilaç ve şuruplarına, kortizonlu ilaçlara ve adrenaline de yanıt vermez. Bu nedenle bir hasta sadece anjiyoödem nedeniyle bir sağlık kuruluşuna gidiyorsa, olası tanılar arasında HAÖ mutlaka düşünülmelidir. HAÖ için yapılan bazı kan tetkikleri alerji nedenli anjiyoödemin aksine çok tipik değişiklikler gösterir.”

prof. dr. gül karakaya

Herediter Anjiyoödem ile karışan diğer bir hastalığın da Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karakaya söyle devam etti:

“Tek başına ciddi karın şikayeti olan hastalar, FMF tanısı alabiliyor ya da şiddetli karın ağrısı şikayetiyle gittikleri acil servislerde apandisit, yumurtalık kisti, dış gebelik gibi tanılar ile maalesef gereksiz yere ameliyat edilebiliyorlar.”

HEREDİTER ANJİYOÖDEM (HAÖ) KALITSAL BİR HASTALIKTIR

Prof. Dr. Karakaya “HAÖ, vücudun farklı bölgelerinde tekrar eden şişlik (ödem) ataklarıyla ortaya çıkan, kalıtsal bir hastalıktır. Tanı Muayene sonrası kan tetkikleri ile koyulur. Öncelikli olarak kandaki kompleman 4 (C4) düzeyini ölçeriz. Bunun düzeyi düşük çıkarsa C1 inhibitör düzeyi ve C1 inhibitör fonksiyonunu tetkik ederiz. HAÖ hem kadınlar hem de erkeklerde görülür. Bu hastalığa sahip olan birinin çocuğuna hastalığı geçirme oranı %50’dir. HAÖ hastaları çocuk sahibi olduğunda, çocukları hastalık belirtisi göstermese bile mutlaka bir tarama testinden geçirilmelidir. Ülkemizde nüfusa göre 6-10 bin HAÖ hastası olduğu tahmin edilmektedir.” diye açıkladı.

 

ANİ NEFES KESİLMESİNE YOL AÇABİLİR

El, yüz, ayak, bacak, genital bölge, sindirim sistemi ve nefes yollarında ani ve çok şiddetli şişme (anjiyoödem) ataklarıyla birden ortaya çıkan bu hastalık, sindirim sisteminde geliştiğinde kramp şeklinde çok ciddi karın ağrısı, bulantı ve kusmaya sebep olur. Hastalık yüzde geliştiğinde ise hastanın tanınmaz hale gelebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Gül Karakaya, özellikle nefes yolunda, gırtlak bölgesinde gelişen ani ödemlerin, tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini, doğru ve hızlı müdahale edilmezse hastalar için ölümcül olabileceğini söyledi.

DİŞ ÇEKTİRMEK, KLAVYE İLE YAZMAK VE YÜRÜYÜŞ BİLE RİSKLİ OLABİLİR

Prof. Dr. Karakaya HAÖ hastalarında her türlü travma, basınç, yaralanma, ameliyat, anestezi, enfeksiyon, kaygı, sınav stresi, enfeksiyon, değişen hormon seviyeleri, doğum kontrol ya bazı tansiyon ilaçları kullanımının bile hastalığı tetikleyebileceğini söylerken, özellikle tanı almamış hastalar konusunda uyardı:

“Tanı almamış” ya da tanı alıp işlem öncesi koruyucu ilaç uygulanmamış hastalarda ağıza ve dişlere yapılan çeşitli müdahaleler ve cerrahi girişimler gırtlak şişliğine neden olur. Genelde alerji ile karıştırılan bu durumda, hastaya zamanında müdahale edilemez ise hayati risk oluşturur.”

YILDA 100 GÜN ATAKLA GEÇİYOR

HAÖ, oldukça değişkenlik göstermekle birlikte genel olarak çocukluk çağında (0-20 yaş aralığı) başlar. Ergenlik dönemine girişle hormonların artışı ile birlikte kötüleşir, ömür boyu sürer. Ataklar ortalama 2-5 gün devam eder. Bu da hastaların senede 20-100 gününü atakla geçirdiğini gösterir. Bu durum ciddi okul ve iş günü kaybı ve devamsızlığına neden olur. Prof. Dr. Karakaya “Ölüm korkusu HAÖ hastalarının yaşam kalitesini çok bozmakta, hatta bazen panik bozukluklara neden olmaktadır. Örneğin yüzü şişen bir hasta o gün işe veya okula gitmek istememektedir. Bazı hastalar bunu bir eksiklik olarak görmekte ve evlenmekten çekinmektedir. Kalıtsallığı nedeniyle bir kısmı da çocuk sahibi olmaktan korkmaktadır.” diye konuştu.

HEREDİTER ANJİYOÖDEM KONTROL ALTINA ALINABİLİR

Hastalığın kesin tedavisi olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Gül Karakaya hastaya verilecek C1 inhibitörü konsantresi ile atakların kontrol altına alınabileceğini belirtirken, “En önemli aşama, hasta ve yakınlarına bu hastalık hakkında detaylı bilgilendirme yapılmasıdır. Kurdeşenin eşlik etmediği, çocukluk çağından beri devam eden, tekrarlayan anjiyoödem ve/veya karın bölgesi ağrıları; yüz, ağız, boğaz, el, kol, bacak ve genital bölge gibi yerlerdeki şişlik; bulantı ve kusma; nefes almada zorluk gibi şikayetlerde mutlaka bir İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanına görünerek gerekli tetkiklerin yaptırılması çok önemlidir.” dedi.

RAKAMLARLA HAÖ

  • Hastaların 1/3’ünde ataktan 1-24 saat önce ciltte kaşıntı ve kızarıklık gibi öncül belirtiler olabilir. 
  • Hastalığın teşhisi Türkiye’de 20 yıl gecikebilir.
  • Tanı almamış hastalarda gırtlaktaki ödem nedeniyle boğulma sonucu ölüm riski, daha önceden tanı almışlara göre 9 kat fazladır. 
  • Karın ataklarının apandisit ile karışması nedeniyle bu hastaların 1/3’ü gereksiz karın ameliyatı geçirir.
  • Tüm anjiyoödemlerin %2’si Herediter Anjiyoödemdir. 
  • Hastaların %75’inde ilk atak 15 yaş öncesinde görülür, ama erişkinlerdeki gibi tekrarlamayabilir. 
  • Alerjik anjiyoödem 12-24 saat gibi kısa sürede gelişip, kısa sürede düzelir, ancak HAÖ çok daha yavaş gelişir ve düzelmesi 5-7 günü bulabilir. 

Çevrelerini tanımak için sürekli olarak her şeyi inceleyen çocuklar, ebeveynlerin gözünde tehlike oluşturmaya başlıyor. Her anne ve babanın çocuğunu en iyi şekilde yetiştirme ve kötülüklere karşı koruma iç güdüsü ile kazaların önüne geçilmek isteniyor. Çocuklarda en çok görülen ev kazaları nelerdir? Çocuklarda ev kazaları ve korumak için ipuçlarını sizler için araştırdık…

Pandemi döneminin de etkisiyle çocuklar daha çok evlerde durmaya devam ediyor. Virüsten korurken, ev kazalarına kurban giden çocuklar için ebeveynlerin alması gereken önemlerin altını çizen uzmanlar bu konuda ev kazalarının neredeyse 0-6 yaş arasındaki çocuklarda görüldüğünü belirtti. Meraklı ve dış dünyayı öğrenmeye çalışan çocuk, her bulduğu nesne ve objeyi denemeye ve hatta tadına bakmaya kalkışıyor. Bunun dışında merdiven, pencere gibi objeleri daha yakından izlemek ve incelemek isteyen çocuk, canını acıtabilmektedir. Bu konuda anne babaların en büyük endişelerini kaplayan ev kazalarına yönelik öngörü amaçlı tedbir için çocuklarda en çok görülen ev kazalarını ve bu kazalardan korunma yollarını sizler için araştırdık.

çocuklarda görülen ev kazaları

Genellikle alınan basit tedbirlerle çocuklarda görülen ev kazalarının önüne geçilebildiğini belirten uzmanlar, bu konuda sadece bir çocuk gibi düşünmenin ve yapabileceklerinin öngörüsüne sahip olmanın yeterli olduğunu vurguladı. Bu durumda çocuğun karakter yapısı ve merak saldığı konuları en iyi yine anne ve babaların bildiğini ama bazı genel geçer kısımlar olduğunun altı çizildi.

çocuklarda görülen ev kazaları

ÇOCUKLARDA EN ÇOK GÖRÜLEN EV KAZALARI

Büyüklerini sürekli taklit eden çocuklar, tehlike kelimesini dahi bilmezken, bir çok olayında farkına varamayabilirler. 0-6 yaş grubu çocuklar arasında en sık görülen ev kazası tipleri; düşmeler, yanıklar, zehirlenme, suda boğulma, yabancı cismin yutulması veya solunum yoluna kaçması ve korozif madde denilen aşındırıcı ve/veya yakıcı maddelerin içilmesidir. Bunun dışında genel olarak kazalara mani olmak için yapılması gerekenler; eşyalar duvarlara monte edilmeli, yerlerde ıslak bölgeler olmamalı, çocuğun kucaktayken tutabileceği ve ulaşabileceği durumlarında önüne geçilmelidir.(Kucağında yemek yapmak gibi…)

çocuklarda görülen ev kazaları

DÜŞME VE ÇARPMALAR

  • Evde merdiven varsa iki ucuna da kilitli bir güvenlik kapısı yaptırmak düşmesine yönelik önlem olacaktır. 
  • Sivri kenarlı mobilyalara karşı kenar koruyucu ürünler kullanımı uygun olacaktır. Bu sayede düştüğü zamanlarda canı yanmayacaktır.
  • Yattığı yerden düşmesini önlemek için yatak bariyeri kullanılabilir yada yere minderler koyulabilir.
  • Pencere veya balkon gibi tehlikeli yerler için güvenlik kilidi taktırmak içinizi rahatlatmaya yetecektir. Yine pencerelere takılan kilit ve sineklik düşme gibi kazaları engelleyecektir.
  • Eğer evinizde havuz, kuyu gibi alanlar varsa bunların üzerlerini tamamen kapatmak gerekmektedir.

çocuklarda görülen ev kazaları

KESİKLER VE SİVRİ CİSİMLER

Ev içerisinde bulunan keskin uçlu, bıçak gibi kesici ve delici aletleri ortadan kaldırıp, ya çocuğun uzanamayacağı bir yere koymak gerekir ya da bulundukları çekmece veya dolaba da kilit takmak yararlı olacaktır. Çocuklara alınan oyuncakların yaşına uygun olup, sivri ve sert köşeler barındırmamasına dikkat edin ve cam eşyaları çocuğun gezdiği ve ulaştığı bölgelerden uzak tutmaya çalışın.

çocuklarda görülen ev kazaları

BOĞULMALAR

Özellikle yabancı cisim yutmalı boğulmalar çocukların evde en çok başına gelen durumlar arasında yer almaktadır. Ayrıca sıvı kaynaklı ya da dış etkenlere bağlı yaşanan solunum durması en çok karşılaşılan sıkıntılardandır. unun önüne geçmek için;

  • Evde tespih, kolye, bozuk para, boncuk, yüzük gibi eşyalar ortalıkta serbest bir şekilde bulunmamalı.
  • Kuruyemiş, fasulye, nohut gibi taneli ve boğulma riski yaratabilecek gıdalar kapalı kaplar içerisinde ve çocukların ulaşamayacağı yerlerde tutulmalı.
  • Çocuğunun hızlı yemek yemesini, yemek esnasında aniden gülmesini ya da konuşmasını engellemelisin.
  • Poşet gibi nesneleri çocuğun kafasına geçirip de nefessiz kalmasını sağlayacak tüm nesneleri kaldırmalısınız.
  • Özellikle 1 yaşından küçük bebeklerin üzerine büyük battaniye ya da yorgan örtülmesiyle yaşanan sıkıntılar arasındadır. Kafasına çektiği battaniyeyi geri itememesi ve oksijensiz kalmasına sebebiyet verebilmektedir.
  • 0-6 ay bebeklerin yüzüstü yatırılmaması gerekmektedir. Yere düşen nesneleri sürünerek ağzına sokması olası durumlardandır.
  • Sırt üstü uyuyan çocuklara da dikkat etmek gerekir, istifra etmesi sonucu boğulma görülebilmektedir.
  • Küvet, leğen gibi araçların içerisini su dolu bırakmamalıdır.

Küvet, leğen gibi araçların içerisini su dolu bırakmamalıdır.

YANIKLAR

Isı, elektrik çarpması, ateşe temas gibi durumlar sonucunda çocuğunun vücudunda çeşitli yanıklar meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda yanık dereceleri çok farklı olabilir. Bu yüzden çocuğunu mutlaka yanma tehlikesinden uzak tutulması gerekmektedir.

  • Aynı şekilde sıcak su, ocak, sıcak yemek, çalışan ütü bulunan yerlerde tek başına bırakmaması gerekmektedir.
  • Eğer ocakta tencere ya da tava gibi bir malzeme varsa saplarının dışa dönük durmaması sağlanmalıdır.
  • Genel olarak çocuğunun mutfakta dolaşmasına izin vermemelidir.
  • Elektrikli cihazlarını fişlerini sürekli kontrol etmek de önemli konular arasında yer alıyor.

Şarkıcı ve söz yazarı Tuğba Özerk önceki gün Bebek sahilinde yürüyüş yaparken objektiflere yakalandı. İlk olarak pahalı kombiniyle dikkat çeken ünlü şarkıcı basın mensuplarına poz vermeyi ihmal etmedi.

Daha önce saplantılı hayranıyla gündeme gelen şarkıcı Tuğba Özerk, geçtiğimiz gün Bebek sahilinde yürüyüş yaparken objektiflere yakalandı. Üzerindeki kombiniyle dikkat çeken ünlü şarkıcının kıyafetleri için harcadığı para dudak uçuklattı.

Tuğba Özerk bebek sahilinde kameralara yakalandı

730 BİN LİRALIK KOMBİN!

Ünlü şarkıcı fotoğraf çekmek isteyen muhabirleri kırmadı. Güzel havanın tadını çıkaran Özerk spor tarzıyla dikkatlerden kaçmazken, kombindeki parçalara ödediği para dudakları uçuklattı. Yalnızca yazı baskılı tişörtüne 1250 Euro yani 20 Bin TL ödeyen ünlü şarkıcının kıyafetlerinin toplam fiyatı herkesi şaşkına çevirdi. İşte Bebek sahillerinde bir servetle dolaşan ünlü şarkıcı Tuğba Özerk’in o çok konuşulan kombini ve fiyatları:

Tuğba Özerkin 730 bin liralık kombini