Son günlerde çok yaygın bir cilt problemi olan milia ve milium konusunda sizleri bilgilenmek için karşınızdayız. Yağ bezesi veya ucu beyazlayan sivilce ile karıştırılan milia evde yanlış müdahale edildiğinde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Haberimizin detaylarında milia konusunda tüm ayrıntıları bulabilirsiniz.

Milia, genellikle 3 mm’den küçük yüzeysel keratin kistleridir. Genellikle yağ bezesi ile karıştırılan milia, yüzde bir tane çıktığında milium deniliyor. Tüm yaş gruplarında görülebilen bu durum, keratinin cilt yüzeyinde sıkışması ile ortaya çıkıyor. Küçük beyaz veya sarı renkli kubbe gibi kabarıklar şeklinde çıkan milia, sivilce gibi kaşıntılı ve ağrılı değildir. İlk çıktığında korkutucu bir durum gibi görünen beyaz kistler, mutlaka uzman tarafından tedavi edilmesi gereken bir cilt problemidir. Elle sıkılmaması ya da metal bir aparat ile yok etmeye çalışılmamalıdır. Nadiren genital bölge gibi vücudun diğer bölgelerinde görülebilen problemi yenidoğan bebeklerde de çok sık rastlayabilirsiniz. Peki milianın nedenleri nelerdir? Milia tedavisi nasıl yapılır? Milia evde tedavi edilir mi? Sorularının yanıtını gelin birlikte öğrenelim…

MİLİA NEDEN OLUŞUR?

Milia ya da millium yanlış beslenme ya da genetik özelliklere bağlı olarak oluşur. Göz altındaki damarlarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkar. Estetik açıdan hoş olmayan bu görüntü vücuttaki farklı hastalıklarında habercisi olabilir. Göz altınızdaki bu bir ya da birkaç taneden oluşan beyaz sivilcelerin oluşmasındaki en önemli nedenlerden biri de kandaki yağ değerlerinin yüksek olmasıdır.

Gün içinde fazla kafein içeren içecekler içilmesi, artan yağ tüketimi milia oluşumuna zemin hazırlayabilir. Uykusuzluk ve sağlıksız hayat tarzda göz altında bu yağ bezelerinin oluşmasına neden olabilir.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Uzun zamandır cildinizde bulunan küçük yağ bezelerinin neden kaynaklandığınız öğrenmeniz ilk adım olacaktır. Uzman doktordan konu ile ayrıntılı bilgi almanız gerekir. Çok sayıdaki ve uzun zamandır bulunan milialar için cerrahi işlem gerekebilir.

EVDE MİLİA TEDAVİSİ İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Cildinizi ve göz çevrenizi temiz tutmak ilk adım olacaktır.

Rezene yağını düzenli olarak kullandığınızda göz çevrenizdeki yağ bezelerinden kolaylıkla kurtulabilirsiniz.

Papatya çayını demleyin ve ılık bir hale geldiğinde cildinizde tonik olarak kullanın. Haftada birkaç defa bu uygulamayı tekrarlayabilirsiniz.

Bir patatesi haşlayın ve kabuklarını soyun. Bir çorba kaşığı patatesi ezin ve püre haline getirin. Göz çevrenize maske olarak uygulayın. 10 dakika sonra cildinizi temizleyebilirsiniz.

AVOKADO VE BUĞDAY MASKESİ

MALZEMELER

1 çorba kaşığı avokado

1 tatlı kaşığı buğday yağı

YAPILIŞI

Avokadoyu cam bir kabın içinde ezin ve püre haline getirin. Buğday yağını ekleyin ve karıştırın. Makyajdan arındırılmış ve temiz olan göz çevreniz hafif bir masaj ile uygulayın. 5 dakika sonra cildinizi temizleyin.

Bakla ailesine ait olan bezelye içerdiği zengin vitamin ve mineral deposu sayesinde insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Özellikle potasyum bakımından zengin olan bezelye vücuttaki tüm hücrelerin çalışmasını destekler. Yeşil kabuk içinde nohuda benzer tanelerde olan bezelye hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki Bezelyenin faydaları nelerdir? Bezelye hangi hastalıklara iyi gelir? Soruların yanıtı haberin detayında…

Tırmancı bir ve çanaklı çiçek açan bezelye bakla ailesine aittir. Yeşil sert kabukları olan bezelye hem kabuklarıyla hem de kabukların içinde çıkan taneler şeklinde tüketilebilir. Çok eski çağlardan beri yetiştirilen bezelyenin ana vatanı Avrupa ve Barı Asya’dır. 21. yüzyılda İngiltere’de üretimi aniden arttı. Ülkemizde ise yeşil fasulye kadar olmazsa da yetiştirilme alanı vardır. Yetişme şekline göre bahçe bezelyesi ve tarla bezelyesi olarak geçer. Yıllık otsu bir bitki olan bezelye, görünüşte yeşil fasulye gibi bir kılıf içinde içine dizili nohuda benzer toplar bulunur. C vitamini bakımından diğer baklagillere oranla daha zengindir. Beyaz, sarı ve yeşil renkleri vardır. Nişasta, lif, karoten, protein ve antioksidanın yanı sıra A, B vitaminleri ve demir, fosfor, potasyum barındırır. Tane olarak yemeklere konulduğu gibi başlı başına yemeği de yapılır. Kuru baklalar gibi suda bekletilerek tüketilmesi gerekir. Besin değeri yüksek olduğundan araştırmalara konu oldu. Özellikle kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürdüğünden kalp hastalıkları riskini azaltır. Ayrıca bir tabağı vücudun günlük enerji oranını etkiler. 

BEZELYENİN FAYDALARI NELERDİR? BEZELYE HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Potasyum hem kan için hem de vücuttaki hücrelerin fonksiyonları için gerekli bir maddedir. Bezelye bu madde bakımından zengindir. 

Anti aging etkisi sağlayan bezelye cilt hücrelerinin yenilenmesini ve genç kalmasını sağlar. Bu özelliği sayesinde yaşlanmayı geciktirir. Ayrıca deforme olan hücrelerin iyileşmesini hızlandırır.

Hücreleri güçlendiren bezelye bu sayede saç köklerine de fayda sağlar. Yıpranma ve döküme gibi saç sorunlarının yaşanmasını önler. Saçların hızla uzamasını destekler. Hafta da bir tabak tüketmek bu faydayı sağlamak açısından yeterli olacaktır. 

Sinir hücrelerin işlevselliğini artırdığından beyinde yaşanma ihtimali olan rahatsızlıkları önler. İleri yaşlarda sıklıkla artan unutkanlık, pankreas ve alzheimer gibi hastalıkların yaşanma riskini düşürür.

Göz sağlığı için etkili olan A vitamini ve lutein bakımından zengin olan bezelye, özellikle sarı nokta ve katarak gibi hastalıkların oluşmasını engeller.

Demir emiliminin kana hızla yayılmasını sağlayarak kansızlığın yaşanmasını engeller.

Mevsim geçişlerinde aniden zayıflayan bağışıklık sisteminin güçlü kalmasını sağlar. 

Bir bardak bezelye vücudun ihtiyacı olan C vitamininin yüzde 60’ını karşılar. 

Folik asit gelişim için oldukça gerekli olan bir maddedir. Özellikle hamile kadınların tüketilmesi konusunda uzmanlar açıklamalarda bulunuyor. Bezelye hem folik asidi hem de K vitaminini kolayca sağlar. 

Bağırsaklardaki flora sayısını korur. Ayrıca lif bakımından da zengin olduğundan kabızlık gibi boşalım sorunların yaşanmamasını sağlar. 

Kas ve kemiklerin gelişmesini destekler. Ürik asidi azaltarak ödem oluşmasının önüne geçer. 

Anne karnından itibaren düzenli tüketen bir çocuk hastalıklara karşı dana dinç olur. 

Güçlü bir antioksidan olduğundan karaciğerin toksinleri vücuttan atmasını destekler. 

Mahmut Kaya’nın kaleminden İslam’ın Amentüsü – Meraklı Çocuk İle Annesi kitabının animasyonunun bu bölümünde Allah’ın ne kadar büyük olduğu ve kudretinden bahsediliyor…

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

İslam’ın Amentüsü – Meraklı Çocuk İle Annesi kitabının ‘Her şey O’na Tanıktır’ hikayesinin animasyon filminde, varlıkların Allah tarafından kusursuz yaratılışı anlatılıyor.
Çocuklara faydalı olabilmenin koşullarını kavratan animasyon film; “Allah neleri yarattı? Her şeyi Allah mı yarattı? Varlıklar nasıl oluştu? Mevsimler, aylar, yıllar nasıl yaratıldı? Zamanı Allah mı yarattı?” sorularına yanıt veriyor.


‘Her şey O’na Tanıktır’ hikayesinin animasyon filminde, Allah’ın şüphesiz her şeyi eksiksiz, kusursuz bir şekilde yaratıp insanlara sunduğu yalın bir dille aktarılırken, insanların Allah’ın bütün nimetlerine şükretmesi gerektiğinin bilgisi de veriliyor. 

Karadeniz sofralarının en kıymetlisi, adeta kuşaktan kuşağa öğretilen bir lezzetin tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Hem ana yemek hem de ara sıcak olarak servis edebileceğiniz fasulye diblesi, sadece 20 dakikada pişirebileceğiniz enfes bir tarif. Peki fasulye diblesi nasıl yapılır?

Dible, sadece Karadeniz’de bilinen, fasulye veya lahanadan yapılan, piştikten sonra üzerine tereyağı yakılan, dumanı üstündeyken yenmesi gereken bir yemek türüdür. Karadeniz’in incisi olarak adlandırılan ve küçük büyük herkesin severek yediği fasulyenin dible tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Giresun mutfağına ait bir yemek olan Fasulye diblesi, genelde öğleden sonra yenir. Fasulye ve pirincin buluştuğu bir lezzet olarak mutfaklarda yer alır. Bir porsiyonunda 130 kalori bulunan fasulye diblesi, yemeklerinizin kurtarıcısı olmaya aday.

FASULYE DİBLESİ TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilo taze fasulye
1 su bardağı pirinç
1 büyük domates
1 büyük soğan
1 yemek kaşığı tuz
2 kaşık tereyağı
Yarım Türk kahvesi fincanı sıvı yağ

YAPILIŞI

Öncelikle taze fasulyeleri bol suyun içerisinde yıkayıp, ayıklayın. 1 santim inceliğinde doğrayıp, yıkadıktan sonra yıkama suyuyla birlikte pişireceğimiz tencereye yerleştirin.

Üzerine doğranmış soğanı, domatesi, pirinci ve tuzu ekleyerek ağzını kapatın.

10 dakika harlı ateşte, sonra kısık ateşte alt- üst ederek pişirin.

Piştikten sonra başka bir tavada eritilen tereyağı ve sıvı yağı üzerine gezdirerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Sonbahar dendiğinde akla soğuk renkler gelse de yazın sıcak tonu kırmızı da, bu dönemde oldukça dikkat çeker. Peki kırmızı renk nasıl kombinlenir? Kırmızıya uyumlu renkler nelerdir? Kırmızı tonları markaların sonbahar kataloglarında kendisine nasıl yer buluyor? Zara, H&M, Bershka, Koton gibi markalar, kırmızı tonlarına nasıl kombinler sunuyorlar? Sizler için marka katologlarının başrolü olan kırmızı renk için; kombin önerilerini ve ünlü markaların kırmızı koleksiyonlarını derledik.

Sonbahar sürecinde en trend sıcak renklerden biri kuşkusuz ki kırmızı ve tonlarıdır. Parlak ve göz alıcı bir renk olan kırmızı; elbise, sweatshirt, kazak, gömlek, pantolon vb. birçok modelde kendisine yer buluyor. Büyük markaların her zaman ilk tercihlerinden olan kırmızı ve tonları, 2019 sonbahar sezonunda da başrolde yer alıyor. Peki nasıl modellerle kendisine yer buluyor? Bu sorunun yanıtı için; Zara, H&M, Bershka ve Koton gibi markaların kataloglarına yakından baktık. Bununla birlikte, kırmızı renk nasıl kombinlenir ve kırmızıya hangi renkler yakışır sorularını da cevaplandırdık. Öyleyse şimdi bu başlıklara yakından bakalım:

KIRMIZI RENK NASIL KOMBİNLENİR?

Kırmızı rengin güçlü bir karakteri bulunur. Bu aynı zamanda giyen hanımlarda kadınsı bir hava oluşturur. Bunu ancak daha yumuşak renklerle kırabilirsiniz. Bu renkler; pudra, pembe ve beyaz tonlarıdır. Bu renkler, kırmızının sertliğini kırmayı başarır.

Ayakkabı ve çanta seçiminde bu renkler ile birlikte beyaz, gri ve siyah da uyumlu olacaktır. Mavi jean pantolon ile bir kazak, askılı bir kırmızı elbise ile beyaz bir gömlek, siyah mini bot, beyaz spor ayakkabı kombinleri, sonbahar için oldukça uyumlu bir kombin olacaktır.

Sonbaharda güneş gözlüğü kullanılmaz diye bir şey yoktur. Siyah deri bir pantolon ve kırmızı bir mont, hırka veya kazak kombininize güneş gözlüğü, bir aksesuar olarak eşlik edecektir.

KIRMIZI RENK KOMBİN ÖNERİLERİ

ZARA: 90 TL – 130 TL

ZARA: 200 TL – 300 TL

KOTON: 70 TL – 80 TL

KOTON: 90 TL – 150 TL

H&M: 90 TL – 199 TL

H&M: 229 TL – 279 TL

BERSHKA: 100 TL – 120 TL

BERSHKA: 280 TL – 480 TL

Karadeniz’in en sevilen lezzetlerinden biri olan mısır ekmeğini kendiniz yapmak isterseniz bu tarif tam size göre. O bölgelerde sık sık pişirilen mısır ekmeği kendi elleriyle dikip biçtikleri mısırların unlarından yapıldığında daha bir enfes oluyor. Yanında soğuk bir ayran ya da yoğurtla yiyebileceğiniz mısır ekmeğinin tarifi bugünkü yazımızda.

Mısır ekmeği, mısırdan yapılan un ile elde edilen bir ekmek çeşididir. Mısır unu ile buluşan süt, kabarma tozu, tereyağı gibi malzemelerle yapılan mısır ekmeği, Karadeniz deyince akla gelen ilk lezzetlerden biridir. Besleyici değeri yüksek besinlerden bir tanesi olan mısır ekmeği, düzenli bir şekilde tüketildiğinde enerji vererek bulundurduğu bol miktarda lif sayesinde sindirimi kolaylaştırır. Doğu Karadeniz bölgesinin favori yiyeceklerinden biri olan mısır ekmeği, o yörede pişen yemeklerin adeta tamamlayıcısıdır. Sizlerde evde mısır ekmeği pişirmek istiyorsanız mutlaka hazırladığımız tarife göz atmalısınız.

MISIR EKMEĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

10 çorba kaşığı mısır unu
4 çorba kaşığı beyaz un
Yarım tatlı kaşığı kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
1 bardak süt
2 adet yumurta
1 kalıp tulum peyniri
1 avuç kıyılmış dereotu
1 bardak zeytinyağı
1 küçük kalıp tereyağı

YAPILIŞI

Mısır unu ve beyaz un ile bir kasenin içinde bir araya getirin.

Dereotunu ince ince kıyın ve elinizle iyice ufaladığınız tulum peynirini diğer tüm malzeme ile bir çatal yardımıyla karıştırın.

Homojen bir kıvama gelene kadar iyice karıştırın. Yatay ince bir fırın tepsisini yağlayın ve hamuru içine yerleştirip 170 derecelik fırına yerleştirin.

30 dakika kadar fırında pişen ve üstü altın rengine dönen ekmeğinizi fırından çıkartıp, ıslatıp iyice sıktığınız yağlı kağıdı üstüne örtün ve 10 dakika daha fırında pişirin.

Dilimleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Sokak lezzetlerinin vazgeçilmezlerin arasında yer alan lokma tatlısının evde pratik yapımını sizler için araştırdık.Aynı zamanda son günlerde trend olan çikolatalı lokma ile de misafirlerinize ve ailenize geleneksel lezzeti yeni bir sunum tarzı ile ikram edebilirsiniz. İşte evde pratik lokma tatlısı yapımı…

Yedikçe yediren ve kaç tane yediğinizi bile hesaplayamadığınız, içerisinden şerbeti akan enfes tatlılar arasında yer alan lokma tatlısının pratik tarifini sizler için araştırdık. Son zamanlara trend olan hatta lokmacıların önünde kuyruklara neden olan gelenekselliği yeni tatlarda harmanlayan çikolatalı lokma ile sizde etrafınızdaki insanları hem şaşırtabilir hem de mucize bir etki bırakabilirsiniz.

PRATİK LOKMA TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

3,5 su bardağı un
2 su bardağı ılık su
1 paket kuru maya
1 yemek kaşığı toz şeker

Kızartmak için;

2,5 su bardağı ayçiçek yağı

Şerbeti için;

2 su bardağı toz şeker
1,5 su bardağı su
3-4 damla limon suyu

Çikolata sosu;

3 su bardağı süt
2 yemek kaşığı un
5 yemek kaşığı şeker
2 paket vanilya
Bir yemek kaşığı margarin

YAPILIŞI

3,5 su bardağı unu bir kabın içerisinde ortasını havuz şeklinde açarak yerleştirin. Ardından hamur için malzemeleri yani maya, toz şeker ve ılık suyu ilave ederek yoğurmaya başlayın.

Hamurun üzerini kapatarak 1 saat boyunca bekletin. Bu sırada da şerbeti hazırlayıp soğuması için bir kenara bırakabilirsiniz. Dinlenen ve iyice mayalanan hamuru sıkma torbasına yerleştirin.

Mutfak makası yardımıyla hamurdan yuvarlak parçalar keserek kızgın yağın içerisinde kızartın.

Daha sonra şerbetin içine atarak 10 dakika kadar bekletin. Ardından çikolata sosu için bir tencereye margarini atın eridikten sonra un, şeker, ve kakaoyu ekleyip karıştırınız o sırada sütü yavaş yavaş dökerek karıştırmaya devam edin. Daha sonra vanilyayı ekleyin kıvamı tutana kadar karıştırın.

Piştikten sonra lokmaların üzerine döküp tüketin.

Afiyet olsun…

Doğru kıyafet seçiminde en doğru taktik, vücut tipinize uygun tercihlerde bulunmanızdır. Bunun için vücut tipinizi iyi tanımanız gerekmektedir. Bu tarz bir durumdan en muzdarip olanlarsa şüphesiz ki minyon tipli kadınlar. Minyon tipli kadınlar ne giymeli, kombin oluşturma konusunda nelere dikkat etmeli? Minyon tipli kadınlara özel stil önerileri detayları haberimizde!

Minyon tipli kadınların en büyük sorunu, tam olarak nasıl giyinecekleri ve vücutlarına nasıl bir form sunacaklarını bilememeleridir. Kimileri uzun parçaların kimileri ise kısa parçaların daha uygun olduğunu düşünüp tercih de bulunur. Ancak bu konuda bilinen birçok yanlış mevcuttur. Sizler için; hem minyon tipli kadınların doğru giyinme stillerini hem de tercih etmeleri gereken ideal parçaları derledik. Eminiz bu içerik; eğer minyon tipli bir hanımsanız, sizler için doğru bir giyinme rehberi olacaktır. İşte minyon tipli kadınlara özel giyinme rehberi:

MİNYON TİPLİ KADINLAR NASIL GİYİNMELİ

KALEM ETEK VE GÖMLEK

Vücut tipini ortaya çıkartan kalem modeli, özellikle etek ve gömlek için minyon tipli kadınların ideali olacak bir stil oluşturuyor.

BOL TULUMLAR

Vücut tipinizi daha çok ortaya koymak isterseniz, paçaları bilek kesim olan bol yapılı tulumlar önerimiz. Belden iple bağlı modeller, istediğiniz açıyı oluşturmanız mümkün.

UZUN BOY PANTOLONLAR

Bilinenin aksine, kısa boylular için uzun pantolonlar doğru olandır. Paça olarak da İspanyol paça modelleri tercih edin. Pantolonu da yüksek topuklu ayakkabılarla tercih edin.

BİLEĞİ AÇIK AYAKKABILAR

Boyunuzun olduğundan daha uzun ve ince görünmesini istiyorsanız, bilek kapalı ayakkabılardan uzak durun. Bilek açık topuklu ayakkabılar bu anlamda daha iyi bir model olacaktır. Topuk boyunun uzun olmasına gerek yok. Bu noktada rahatlığa önem verin. 

Yazar Mahmut Kaya’nın kaleme aldığı İslam’ın Amentüsü – Meraklı Çocuk İle Annesi kitabının animasyon haline çevrilmiş hali ile çocuklarınız hem keyifle izleyecek hem de bilgilenecek…

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

İslam’ın Amentüsü – Meraklı Çocuk İle Annesi kitabının ‘Allah, O Hep Vardı’ hikayesinin animasyon filminde, Allah’ın şüphesiz varlığı anlatılıyor. Çocuklara faydalı olabilmenin koşullarını kavratan animasyon film; “İnsan nereden geldi? İnsanın görevleri nelerdir? Varlıklar nasıl oluştu? Allah varlıklar yaratılmadan önce de var mıydı?” sorularına yanıt veriyor.

‘Allah, O Hep Vardı’ hikayesinin animasyon filminde, varlığın başının ve sonunun Allah ile başladığı, her işi Allah’ın işlediği, insanların ise Allah’ın kulu olduğu ve sonunun yine Allah’a varacağı bilgisi veriliyor.

Üretimi ve tüketimi yüzyıllar öncesine dayanan kereviz, sağlığa faydaları konusunda destanlara bile konu olmuştur. İçerdiği yüksek sıvı oranı sayesinde vücudun günlük sıvı oranının yüzde 25’ini karşılar. Peki kerevizin faydaları nelerdir? Bir hafta boyunca kereviz yerseniz ne olur? Sizler için tüm bu soruların yanıtını araştırdık. Haberin detayında kerevize dair bilinmeyenleri bulabilirsiniz.

Kereviz, kök ve yaprakları bir bütün olarak tüketilebilen bir sebzedir. İçerdiği vitamin, mineral ve bitkisel gıdalar sayesinde sağlığa birçok faydası vardır. Uzmanlar, kaynatıldığında bile özelliklerini kaybetmeyen bu sebzeyi bir hafta düzenli tükettiğimizde, ilerleyen zamanlarda ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarını engellediğini vurguluyor. Kereviz maydanozgiller ailesine ait bir besindir. İki sene boyunca tüketilebilen kereviz Avrupa’dan tüm dünyaya yayılmıştır. Yunan destanı olan İlyada’da kerevizden ve faydalarından bahsediliyor. O zamanlar hem gıda hem de ilaç olarak kullanıldığı da destan içerisinde yer alan bilgilerdir. Yetiştiği toprağa göre tadı değişen kereviz zeytinyağlı olarak, dolması yapılarak, haşlanmış sebze olarak, salatası veya çorbası yapılarak yaygın şekilde tüketilen bir sebzedir. Uzmanlar kerevizin yaprakları ve sapının mide duvarını güçlendiren maddeler içerdiğini belirtiyor. Ayırca kış aylarında tüketilmesi tavsiye edilen kerevizde bol miktarda sıvı bulunuyor. Bu sıvı oranı kışın az tüketilen vücuttaki suyu karşılamada etkilidir. Yaprakları, güneşsiz ve havadar bir yerde kurutularak havanda ezilip toz haline getirilir ve bazı yiyecekler de baharat olarak kullanılır. Tohumları ise kurutulup toz haline getirilerek sofra tuzunun yerinde kullanılabilir. 

KEREVİZİN FAYDALARI NELERDİR? BİR HAFTA BOYUNCA DÜZENLİ KEREVİZ TÜKETİRSENİZ NE OLUR?

Diyete başlayan kişiler için ideal bir sebze olan kereviz aynı zamanda enerji deposudur. Bu yüzden sürekli tüketildiğinde vücuda yeterli enerjiyi sağlar. 

Mide yanmasından şikayet eden kişilerin, kerevizi kaynatarak her akşam yatmadan önce içmelerinde fayda vardır. Böylece midede oluşan asit oranını dengeleyerek; yanma ve ekşime gibi problemleri azaltır.

İltihaplarla savaşmak için en iyi doğal yöntemlerden biridir. Anti-inflamatuar özelliği sayesinde vücutta ödem toplamış ya da toplama ihtimali olan bölgeleri korur. İdrar yoluyla iltihabın vücuttan atılmasını sağlar.

Yüzde 90’ı su olan bir sebze olduğundan vücudun sıklıkla yaşadığı sıvı kaybı sorununu giderir. Ciltteki deforme olmuş bölgeleri de içerdiği sıvı sayesinde iyileştirir.

Modern çağ hastalıklarından biri haline gelmiş yüksek tansiyon toplumda hemen hemen 3 kişiden birinde görülür. Ani yaşanan yüksek tansiyon ölümle bile sonuçlanabilir. Kereviz bu durumu engelleyen doğal yollardan biridir. İçerdiği mineraller sayesinde kanda azalan ya da çoğalan maddeleri dengeler. 

Güçlü antioksidan olan kereviz karaciğerin temizlemesi gereken zararlı bakterilerin birikip herhangi bir deformasyona uğramasını önleyerek vücuttan atmaya yardımcı olur.

İçerdiği sıvı oranı sayesinde böbreklerin üst bezlerinin daha sağlıklı işlemesini destekleyerek, taş ve kum oluşumunu önler. 

Taş ve kumu olan kişiler ise düzenli tükettikleri takdirde bu ciddi durumların kısa sürede vücuttan atılmasını sağlıyor. 

Kerevizin sapı çiğnenerek tüketildiğinde ağız içerisinde meydana gelen ciddi sağlık sorunlarının riskini azaltıyor. 

KEREVİZ SUYU NASIL HAZIRLANIR?

Kaynayan suyun içine dilimlenmiş kereviz parçalarını atın. Kerevizler yumuşadıktan sonra ocaktan alın. Suyu süzüp ılık tüketin. Acı tadını azaltmak için bir miktar limon sıkabilirsiniz.