Yunan mutfağında sıkça yapılan spanakopita, aslında ıspanaklı bir tart. Baklava yufkasının çıtırlığına benzeyen spanakopita, ister çay saatlerinde isterseniz ana yemeğin yanında afiyetle tüketebilirsiniz. Yapımı pratik olan spanakopitanın pratik tarifini denemek için geç kalmayın.

Spanakopita, yıllar öncesine dayanan Türk mutfağındaki ıspanaklı böreğe benzetilen içerisinde nane ve ıspanak olan bir hamur işidir. Yunanistan’a giderseniz ya da Dünya’nın herhangi bir Yunan restoranında yemek yerseniz mutlaka denk geleceğiniz bu enfes lezzet, dolgu, doğranmış ıspanak, beyaz peynir, soğan veya taze soğan, yumurta ve baharattan oluşur. Dünya mutfağına merak salanlar için deneyebileceği enfes bir lezzet. Sizde denemek isterseniz tarifimizi deneyebilirsiniz.

SPANAKOPİTA TARİFİ:

MALZEMELER

7 su bardağı su
8 su bardağı un
Tuz
1 kase keçi peyniri
1 demet yeşil soğan
1 kilo ıspanak
3 adet yumurta
5 kaşık yoğurt
Sıvı yağ
Yarım demet taze nane

YAPILIŞI

Öncelikle bir tencerede iç harcını hazırlamak için ıspanak ve naneleri az yağda pişirin.

Piştikten sonra peyniri ekleyerek erimesini sağlayın.

Daha sonra un, su ve tuzdan mayasız sert hamur yapın. Hazırlana hamurdan baklava yağar gibi 10 tane yufka açın.

Katların arasına yumurta ve yoğurt sürün.Beşinci kata geldiğinizde iç harcını sürüp katları sermeye devam edin.

Üzerine yumurta sarısı sürerek fırına verin. 180 derecede kızarana kadar yaklaşık 25 dakika kadar pişirin.

Dilim dilim servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Hemen hemen herkesin severek tükettiği yoğurdun insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Canlı laktik asit bakterileri içeren yoğurt özellikle sindirim sağlığına olumlu katkıları vardır. Peki yoğurdun faydaları nelerdir? Yapılan bazı araştırmalarda da yoğurt suyunun insan sağlığına faydaları olduğu ortaya çıktı. Aç karna yoğurt suyu içerseniz ne olur? Yoğurt hakkında merak edilen her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Sütün fermantasyonu sonucu ortaya çıkan besin değeri yüksek yoğurt canlı bakteriler barındırır. Kesin olarak kimler tarafından ne zaman üretildiği bilinmese de yoğurdun yüzyıllardır yapılıyor. 6000 yıldır üretildiği tahmin edilen yoğurt Osmanlı topraklarından Avrupa’ya yayılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında yoğurt bazı Avrupa krallarına şifa niyeti ile gönderilmiş. Böylece tüm dünyaya yayılan yoğurt Anadolu topraklarında ortaya çıkmıştır. Türk yapıtlarından biri olan Divanı Lügatit Türk’te de geçen yoğurdun alternatif tıpta özellikle sindirim hastalıklarında tüketilirdi. Yıllar geçtikçe yoğurt saf bir şekilde tüketildiği gibi içerisine bazı faydalı besinler eklenerek de tüketilmeye başlanmıştır. Örneğin zayıflamak için içerisine sumak ve limon eklenmiş ya da kan yapıcı olsun diye keçiboynuzu pekmezi karıştırılır. Kalsiyum, protein, magnezyum, potasyum, A, E ve B vitamini grupları bakımından oldukça zengindir. Yapılan bazı araştırmalarda yoğurdun kanser hastalıklarının riskini azaltığı tespit edilmiştir. Özellikle meme kanserinin önüne geçen yoğurt, vücudu adeta koruyan bir kalkan oluşturur. Yoğurdun tüketimi yaş, cinsiyete göre değişir. 3 yaş grubundaki çocukların günde 4 porsiyon tüketmesi gerekirken, 6,9 ve 18 yaşındaki kişilerin 3 porsiyon tüketmesi yeterli olur. Gelişme çağı, menopoz, hamilelik ve adet dönemlerinde de bol bol tüketilerek değişen hormonların etkileri azaltılmaya çalışılmalıdır. 

AÇ KARNA YOĞURT SUYU İÇERSENİZ NE OLUR?

Uzmanlar yoğurdun oluşan alt suyunun kesinlikle dökülmemesi gerektiğini vurguluyor. Aç karna tüketildiğinde mide asidini dengeler. Yemek borusundan başlayıp tüm sindirim sistemindeki organlarda besin atığı bırakmadan dışkılama ya da idrar yolu ile atar. Bağırsakların işlevselliğini artırır. Böbrek üstü bezleri çalıştırır. Tokluk hissi vererek kişinin çok yemek yemesinin önüne geçer. Yani kilo vermede yardımcı olur. 

YOĞURDUN FAYDALARI NELERDİR?

Yoğurt, B vitamini kompleksi içerdiğinden kemik gelişimine büyük katkı sağlar. Kemik yapısını güçlendirdiğinden özellikle ileri yaşlarda yaşanma olasılığı olan kemik erimesinin önüne geçer. Bunun yanı sıra kemiklerin hasara uğraması sonucu iyileşme sürecini hızlandırır. 

Folik asit vücut sağlığında olmazsa olmazdır. Vücuttaki organların gelişmesi ve işlevselliğini artması için vücudun ihtiyaç duyduğu folik asidi yoğurt bir kase ile yüzde 75’ini rahatlıkla karşılar.

Peynir ve süt tüketmeyen kişilerin tüketilmesi tavsiye edilir. Bu besinlerden alınacak olan faydaların aynısı sütten de kolayca alınabilir.

Yoğurt kötü kolesterol seviyesini düşürerek kalp ve damar sağlığını güçlendirir. Bazı besinlerin damarlarda yol açtığı hasarı düzeltir. Yağ birikimini önler. Doymuş yağ içermesine rağmen damar tıkanıklığına neden olmaz. Kötü kolesterolü düşürerek iyisini yükseltir.

Sadece inek değil, manda, keçi ve koyundan da elde edilen sütten de yoğurt yapılabilir. Tüm bu yoğurtlar vücudun kendi kendine üretemediği vitamin ve mineralleri kolayca almasını sağlar. 

Mide bulantısı, üşütmesi ve kusma gibi rahatsızlıkları önlemede en doğal ilaçtır. Yoğurt sadece yenildiğinde değil aynı zamanda cilde sürüldüğünde de burada hasara uğramış alanları kolayca iyileştirir. Sivilce ve akne oluşumunun önüne geçer. Cildin genç kalmasını sağlar.

Bağışıklık sisteminin en ihtiyaç duyduğu besin yoğurttur. Yoğurt bağışıklığı güçlendirerek zararlı bakterileri vücuttan atar. Vücudun mantar oluşturmasını önler. 

MasterChef Türkiye yarışma programında yapılan yemek ve tatlı tarifleri vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Bu kez de aside tatlısı meşhur oldu. Aside tatlısını merak edenler için en pratik tarifini sizlerle buluşturuyoruz. Türkiye’nin her yöresinde ve özellikle İç Anadolu’da farklı isimler ile bilinmektedir. Hasıda, pekmezli tatlı, pekmezli bulamaç gibi isimler de verilen bu tatlıyı denemek isterseniz içeriğimizi inceleyebilirsiniz.

Son günlerde adını sıkça duyduğumuz Aside tatlısı, Kayseri yöresine ait olan enfes bir tatlıdır. Bu tatlı TV8 kanalında yer alan sevilen yarışma programı, MasterChef Türkiye’de yapıldı. İçerisinde pekmez, un ve tereyağı bulunan aside tatlısını evde kolayca yapabilirsiniz. Hem sağlıklı hem de meşhur olan aside tatlısı İç Anadolu mutfağının geleneksel tatlılarından biridir. Kıvamını tutturmak adeta bir profesyonellik isteyen aside tatlısını sizlerde denemek isterseniz hazırladığımız tarife mutlaka göz atın.

ASİDE TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

2 çay bardağı pekmez
2,5 su bardağı su
1 su bardağı un

Süslemek için;

Ceviz

Üzerine;

Tavada eritilmiş tereyağı

YAPILIŞI

Öncelikle tencereye suyu, unu ve pekmezi alıp topak topak kalmayacak şekilde çırpın.

Daha sonra ocağın altını açıp, karıştırmaya devam edin.

Kaynamaya yakın 1 çay bardağı pekmezi de katarak karıştırın.

En sonra tabağa alıp, üzerine  tereyağı ve ceviz serperek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Hastalandığınızda ya da kendinizi halsiz hissettiğinizde pratik bir çorba ile eski halinize geri dönmek ister misiniz? İçerisinde bol vitamin barındıran ve tadı damaklarda kalacak, kaşık kaşık içmek isteyeceğiniz hasta çorbasının tarifini mutlaka denemelisiniz.

Mevsim geçişlerinde bağışıklık sisteminiz zayıflayarak hasta olmanıza sebep olabilir. Vitaminler, sıcak çaylar,bal ve pekmezler derken vücudunuzu hala halsiz ve kırgın hissediyorsanız bol vitaminli bir çorba şart! Bu çorba vücudun direncini arttırırken aynı zamanda virüslere karşı koruyor. Tam da hastalık mevsiminde tüm vücudunuzu hastalıklardan korumak için bu çorbayı içebilirsiniz. Çok eski yıllardan itibaren büyüklerimizin pişirdiği hasta çorbasının içerisinde tel şehriye ve bol tavuk suyu bulunuyor. Gelin birlikte hasta çorbasını pişirelim…

HASTA ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

4 adet rendelenmiş domates
1 çay bardağı kadar tel şehriye
1 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı sıvı yağ
1/2 demet maydanoz
1 çay kaşığı tuz
2 çay kaşığı karabiber
2 çay kaşığı pul biber
2 litre su
1/2 adet limonun suyu

YAPILIŞI

Tereyağı ve sıvı yağı tencereye alın. Yağ kızardıktan sonra domatesleri içerisine ekleyin.

Ardından tel şehriye tuz ve baharatları ilave edip karıştırın.

Suyu da ekledikten sonra kaynayana kadar orta ateşte pişirin.

Kaynayan çorbaya limon suyunu da ekledikten sonra altını kapatıp maydonozları ekledikten sonra sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Karadeniz yöresine ait muhteşem lezzetlerden biri olan bir tarifi daha sizlerle tanıştırıyoruz. Turlu kavurması, kokusu lezzeti ve yanında mısır ekmeğiyle afiyetle tüketebileceğiniz turşu kavurmasının pratik tarifine bugünkü yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Karadeniz’in vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan fasulye turşusu kavurması bir kez tadına bakanları kendine hayran bırakıyor. Karadeniz’de hemen hemen her evde sıkça yapılan, yerine göre akşamları ana yemek yerine yenilen, yerine göre ise kahvaltı sofralarının baş tacı olan turşu kavurması, çoğunlukla fasulye olarak biliniyor. İsteğe göre karışık turşunun da kavurması yapılabilecek bu enfes lezzet, günün her saatine uyum sağlıyor. Siz de evinizde Karadeniz mutfağından lezzetlerle sofralarınızı süslemek istiyorsanız mutlaka tarifimize göz atmalısınız.

TURŞU KAVURMASI TARİFİ:

MALZEMELER

Kavurmalık fasulye turşusu
2 adet soğan
Yağ

YAPILIŞI

Turşuyu çıkarıp, suyun içerisinde fazla tuzunun gitmesi için bekletin.

Daha sonra tavaya yağı alıp, kızartın. Üzerine piyazlık doğranmış soğanları ilave ederek, turşularla beraber kavurun.

Yarım çay bardağı suyla pişirin. 

Hafif kaynadıktan sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Çayın yanında hem lezzetli hem de doyurucu bir lezzet hazırlamak istiyorsanız poğaça en ideal lezzetler arasındadır. Evde yapacağınız poğaça tariflerine bir yenisini daha eklemek ister misiniz? İçerisinde kaymak bulunan bu tarif bir kez deneyenlerin çok hoşuna gidecek.Yapımı oldukça pratik olan kaymaklı poğaça tarifi bugünkü yazımızda.

Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan poğaça, mutfaktaki hep en önemli meselelerden biri oldu. Yumuşacık olması, uzun süre bayatlamaması ve içerisinin adeta puf gibi olması için birbirinden farklı tarifleri deneyenler en lezzetli poğaçanın tarifini arıyor. Bugün sizlere daha önce hiç denemediğiniz ve içerisinde kaymak olan kıyır kıyır lezzetiyle muhteşem bir poğaça tarifini sunuyoruz. Kaymaklı poğaça, ağızda dağılması ve uzun süre bayatlamamasıyla çok seviliyor. Bazı pastanelerin özel tarifleri arasında bulunan kaymaklı poğaça vazgeçilmeziniz olacak. 

YUMUŞACIK KAYMAKLI POĞAÇA TARİFİ:

MALZEMELER

Yarım su bardağı ılık süt
1 paket instant maya
1 yemek kaşığı şeker
125 gram oda ısısında tereyağı
200 gram kaymak
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 adet yumurta akı
1 tatlı kaşığı tuz
Yaklaşık 4 su bardağı un

İçi için;

Lor peynir ve maydanoz

Üzeri için;

Yumurta sarısı
Susam
Çörek otu

YAPILIŞI

Bir kabın içerisine ılık süt, maya ve şekeri alıp çırpın. Daha sonra tereyağı, kaymak, sıvı yağ, yumurta akı, tuz ve yaklaşık 4 su bardağı unu yavaş yavaş ilave edip yumuşak kıvamlı bir hamur elde edene kadar yoğurun.

Hazır hale gelen hamuru dinlenmesi için 30 dakika üzerini kapatıp bekletin.

Mayalanan hamurdan yumurta büyüklüğünde bezeler alıp, tezgahta açın.

İçerisine peynirli karışımı ekleyerek, yuvarlayın. Yağlı kağıt serili tepsiye dizip, üzerine yumurta sarısını sürün.

Çörek otu serptikten sonra 180 derece fırına koyarak yaklaşık 30 dakika kızarana kadar pişirin.

Sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Türkiye’nin hemen her memleketinde yapılan bir börek çeşidi olan kömbe, çay saatlerinin vazgeçilmezi. Damak zevkinize göre içine ekleyeceğiniz kıyma harcı ya da patates karışımıyla hem doyurucu hem de en leziz bir tarif. Siz de çayın yanında doyurucu bir atıştırmalıklar arıyorsanız kömbeyi deneyebilirsiniz.

Hatay’da özellikle bayram sofralarına özel olarak hazırlanan ancak bu geleneğin tüm Anadolu’ya yayılmasıyla herkes tarafından merak edilen bir hamur işi oldu. Türkiye’nin 4 bir yanında yapılan kömbe, börek sevenlerin çok beğeneceği bir lezzet. Kömbeyi evde pişirmek istiyorsanız, hazırladığımız tarife göz atabilirsiniz.

KÖMBE TARİFİ:

MALZEMELER

1 + 1/5 su bardağı sıvı yağ
4,5 + 1/2 su bardağı un
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı süt
1 paket instant maya
1 paket kabartma tozu
1 yemek kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz

Üzerine sürmek için;

1 adet yumurta sarısı
1 tatlı kaşığı yoğurt
1 yemek kaşığı susam

YAPILIŞI

Derin bir kabın içerisine unu  1 su bardağı sıvı yağ, süt, yoğurt, maya, kabartma tozu, tuz ve toz şekeri koyun, çırpıcı ile güzelce karıştırın.

4,5 su bardağı unu sıvı karışımın üzerine eleyin. Kenarlardan ortaya doğru elinizle alarak hamuru yoğurun. Yumuşak kıvamda olması gereken hamur o kıvama gelmediyse kalan yarım bardak unu azar azar eleyerek ekleyin.

Hazırlanan hamuru üç parçaya bölerek, ilkini tezgahın üzerinde elinizle açabildiğiniz kadar açın. Açtığınız parçanın üzerine bir yemek kaşığı sıvı yağ koyun. İkinci parçayı birincinin üzerine açın ve üzerine yine bir yemek kaşığı sıvı yağ koyun. Son parçayı da aynı şekilde açın.

Hamuru zarf şeklinde katlayın. Bunun için dört kenardan katlayarak ortaya getirin. Zarf şeklindeki hamuru 30 cm. çapındaki yuvarlak fırın tepsisine elinizle yayın.

Hamuru tepsiye yerleştirdikten sonra bıçakla fazla derin olmayacak şekilde dilimleyin.

Bir kasenin içerisinde yumurtaları çırpın. Yoğurt ve susamı ekleyerek karıştırın. Bu sosu fırça yardımıyla hamurun üzerine eşit şekilde yayın.

Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 25 dakika kadar pişirin.

Afiyet olsun…

Hemen hemen herkesin severek tükettiği yoğurdun insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Canlı laktik asit bakterileri içeren yoğurt özellikle sindirim sağlığına olumlu katkıları vardır. Peki yoğurdun faydaları nelerdir? Yapılan bazı araştırmalarda da yoğurt suyunun insan sağlığına faydaları olduğu ortaya çıktı. Aç karna yoğur suyu içerseniz ne olur? Yoğurt hakkında merak edilen her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Sütün fermantasyonu sonucu ortaya çıkan besin değeri yüksek yoğurt canlı bakteriler barındırır. Kesin olarak kimler tarafından ne zaman üretildiği bilinmese de yoğurdun yüzyıllardır yapılıyor. 6000 yıldır üretildiği tahmin edilen yoğurt Osmanlı topraklarından Avrupa’ya yayılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında yoğurt bazı Avrupa krallarına şifa niyeti ile gönderilmiş. Böylece tüm dünyaya yayılan yoğurt Anadolu topraklarında ortaya çıkmıştır. Türk yapıtlarından biri olan Divanı Lügatit Türk’te de geçen yoğurdun alternatif tıpta özellikle sindirim hastalıklarında tüketilirdi. Yıllar geçtikçe yoğurt saf bir şekilde tüketildiği gibi içerisine bazı faydalı besinler eklenerek de tüketilmeye başlanmıştır. Örneğin zayıflamak için içerisine sumak ve limon eklenmiş ya da kan yapıcı olsun diye keçiboynuzu pekmezi karıştırılır. Kalsiyum, protein, magnezyum, potasyum, A, E ve B vitamini grupları bakımından oldukça zengindir. Yapılan bazı araştırmalarda yoğurdun kanser hastalıklarının riskini azaltığı tespit edilmiştir. Özellikle meme kanserinin önüne geçen yoğurt, vücudu adeta koruyan bir kalkan oluşturur. Yoğurdun tüketimi yaş, cinsiyete göre değişir. 3 yaş grubundaki çocukların günde 4 porsiyon tüketmesi gerekirken, 6,9 ve 18 yaşındaki kişilerin 3 porsiyon tüketmesi yeterli olur. Gelişme çağı, menopoz, hamilelik ve adet dönemlerinde de bol bol tüketilerek değişen hormonların etkileri azaltılmaya çalışılmalıdır. 

AÇ KARNA YOĞURT SUYU İÇERSENİZ NE OLUR?

Uzmanlar yoğurdun oluşan alt suyunun kesinlikle dökülmemesi gerektiğini vurguluyor. Aç karna tüketildiğinde mide asidini dengeler. Yemek borusundan başlayıp tüm sindirim sistemindeki organlarda besin atığı bırakmadan dışkılama ya da idrar yolu ile atar. Bağırsakların işlevselliğini artırır. Böbrek üstü bezleri çalıştırır. Tokluk hissi vererek kişinin çok yemek yemesinin önüne geçer. Yani kilo vermede yardımcı olur. 

YOĞURDUN FAYDALARI NELERDİR?

Yoğurt, B vitamini kompleksi içerdiğinden kemik gelişimine büyük katkı sağlar. Kemik yapısını güçlendirdiğinden özellikle ileri yaşlarda yaşanma olasılığı olan kemik erimesinin önüne geçer. Bunun yanı sıra kemiklerin hasara uğraması sonucu iyileşme sürecini hızlandırır. 

Folik asit vücut sağlığında olmazsa olmazdır. Vücuttaki organların gelişmesi ve işlevselliğini artması için vücudun ihtiyaç duyduğu folik asidi yoğurt bir kase ile yüzde 75’ini rahatlıkla karşılar.

Peynir ve süt tüketmeyen kişilerin tüketilmesi tavsiye edilir. Bu besinlerden alınacak olan faydaların aynısı sütten de kolayca alınabilir.

Yoğurt kötü kolesterol seviyesini düşürerek kalp ve damar sağlığını güçlendirir. Bazı besinlerin damarlarda yol açtığı hasarı düzeltir. Yağ birikimini önler. Doymuş yağ içermesine rağmen damar tıkanıklığına neden olmaz. Kötü kolesterolü düşürerek iyisini yükseltir.

Sadece inek değil, manda, keçi ve koyundan da elde edilen sütten de yoğurt yapılabilir. Tüm bu yoğurtlar vücudun kendi kendine üretemediği vitamin ve mineralleri kolayca almasını sağlar. 

Mide bulantısı, üşütmesi ve kusma gibi rahatsızlıkları önlemede en doğal ilaçtır. Yoğurt sadece yenildiğinde değil aynı zamanda cilde sürüldüğünde de burada hasara uğramış alanları kolayca iyileştirir. Sivilce ve akne oluşumunun önüne geçer. Cildin genç kalmasını sağlar.

Bağışıklık sisteminin en ihtiyaç duyduğu besin yoğurttur. Yoğurt bağışıklığı güçlendirerek zararlı bakterileri vücuttan atar. Vücudun mantar oluşturmasını önler. 

Tıp literatüründe Nörogelişimsel bozukluk olarak geçen otizm, bazı kişilerin bazı olaylar sonucunda üstün performans sergilemesi ile günümüzde pek bilinmeyen ‘Savant sendromu’ karşımıza çıkmaktadır. Peki Savant sendromu tam olarak nedir? Kore dizilerinden uyarlanan ‘Mucize Doktor’ dizisindeki Savant sendromlu deha Ali’nin durumu ile merak edilen Savent sendromunun otizm ile ilişkisi nasıldır? Savant sendromu nasıl anlaşılır? Otizm ile Down sendromunun temel farkları…

Toplum içerisinde Down sendromu ya da otizm kadar bilinir olmayan Savant sendromu, herkeste görülmez iken bazı kişilerin bazı durumlarında ortaya çıkan üstün zeka durumudur. Ciddi dereceli bir zihinsel engelli kişinin kendisinden beklenen performasın üst düzeye ulaşması yani yeteneklerinin olması Savant sendromunun belirtisidir. Savant sendromu durumuna sahip insanların ortalama yarısının otizm bozukluğu, diğer yarısının da tip gelişimsel bozukluklar ile meydana gelip, zeka azlığı ya da merkezi sinir sisteminden dolayı oluştuğu düşünülüyor. Yetenekli oldukları alanların çoğunluğu hafıza kısmıyla ilgili olmakla beraber çeşitli alanlarda kendini gösterebilir. Mesela normal bir insan matematik hesaplaması yaparken kaleme kağıda ihtiyaç duyarken Savant sendromlu kişiler hiç düşünmeden bile hesaplama yapabilir ya da herhangi bir tarihin hangi güne denk geldiğini anında söyleyebilir. ”Üstün zeka durumu” olarak ifade edebileceğimiz Savant sendromunun ne demek olduğunu sizler için araştırdık. Peki Savant sendromu nedir? Savant sendromu nasıl anlaşılır? Savant sendromu ve otizm ilişkisi nasıl? Otizm ile Down sendromunun farkları haberin detaylarında…

SAVANT SENDROMU NEDİR? SAVANT SENDROMU KİŞİLERİN ÖZELLİKLERİ

Üstün zeka özellikleri gösteren Savant sendromu kişilerin yarısı otistiktir. Bilinen otistik savant hastalarının bazılarında beynin sol tarafında sıradışılık görülür. Bazılarında ise hasta normal görünümdedir. Savant sendromuna sahip bir çocuğun yeteneklerine bakıldığında üst derece performans gözlendiğinden dolayı bu durumun olumsuz bir etkisinin olup olmadığı henüz net olarak gözlemlenmemiştir.

Tıpta Savant sendromu kişilerin yeteneklerinin olduğu alanlarda ilerletilmesinin çocuğun altta yatan gelişimsel bozuklukların tedavisi için olumlu olacağı düşünülmektedir.

SAVANT SENDROMU NASIL ANLAŞILIR? SAVANT SENDROMU İLE OTİZMİN BAĞLANTISI…

Çoğunlukla hafızayı kapsayan yeteneklerin görüldüğü Savant sendromu, doğum esnasındaki bazı gelişimsel anomaliler sonucunda meydana gelerek çocukluk evresinde ortaya çıkmaktadır. Edinsel savant sağlıklı gelişen kimselerde bebeklik, çocukluk veya yetişkinlikte görülen kafa travması veya merkezi sinir sistemi travması sonrası oluşabilir. Üstün zeka özelliklerinin baskın olduğu Savant sendromunun otizm ile bağlantısı olduğu için Otistik savant terimi daha yaygın kullanılmaktadır.

Araştırmalardan elde edilen bilgilere göre, ”Savant” terimi ilk kez 1887`de J. Langdon Down (Down sendromuna adını veren doktor) tarafından kullanıldı. Otistik çocukların hafıza, müzik, sanat gibi alanlarda kabiliyetli olmaları nedeniyle ‘Savant’ tanımı kullanılmıştır.

SAVANT SENDROMUNU ELE ALAN MUCİZE DOKTOR DİZİSİ OYUNCULARI:

The Good Doctor dizisinden uyarlama olarak Fox TV’de ekranlarda yayınlanmaya başlayan ‘Mucize Doktor’ dizisi ilk bölümünden itibaren konusu ile dikkat çekerek oldukça beğenildi. Öncesinde Bir Litre Gözyaşı gibi hastalık konularını ele alan dizileri de uyarlayan MF Yapım bu defa ‘Mucize Doktor’ olarak ilgi çekti.

Otizm ve Savant sendromu olan deha ali doktorun oldukça farklı hikayesi tüm izleyenlerde merak uyandıracak. Güçlü isimlerin yer aldığı oyuncu kadrosunda ise Taner Ölmez, Onur Tuna, Murat Aygen, Sinem Ünsal, Özge Özder, Hazal Türesan, Bihter Dinçel, Fırat Altunmeşe, Korhan Herduran ve Reha Özcan gibi isimler yer almaktadır.

Perşembe akşamları saat 20.00’da Fow TV ekranlarında…

OTİZM İLE DOWN SENDROMU NASIL ANLAŞILIR? OTİZM İLE DOWN SENDROMUNUN FARKLARI

Otizm spektrum bozukluğu ile Down Sendromu rahatsızlığı, her ne kadar aynı hastalıklarmış gibi görünseler de gerçekte öyle değildir. Peki bu iki rahatsızlığa sahip olan çocukları birbirlerinden ayıran özellikler neler? İşte cevabı…

Otizm ve Down Sendromu arasındaki farklar

1- Otizm rahatsızlığına sahip çocuklarda fiziki olarak belirgin özellikler görülmez iken, Down Sendromlu çocuklar kısa boylu, çekik gözlü, yassı kafalı ve ince dudaklıdır.

2- Otizmli çocuklar davranış bozukluklarını daha sık gösterirken, Down Sendromlu çocuklar daha kolay iletişim kurabilirler.

3- Down Sendromu anne karnında belirlenebiliyor iken, otizm yaşamın ilk üç yıl içerisinde kendini gösteriyor.

4- Otizm erkek çocuklarında daha sık görülürken, Down Sendromunda cinsiyet ayırt etmez.

5- Down Sendromunun nedenleri arasında genetik faktörler etkili iken otizmde net olarak bilinmez.

Karadeniz mutfaklarında hamsiden sonra vazgeçilmez besin olan karalahananın insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor musunuz? Sert yapraklı olan karalahana hem çorba hem de sarması yapılarak tüketiliyor. Peki karalahananın faydaları nelerdir? Karalahana hangi hastalıklara iyi gelir? Besleyici özelliği yüksek olan karalahana hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Haberin detayında karalahana hakkında her şeyi bulabilirsiniz.

Turpgiller ailesine ait olan karalahana kalın damarlı yüzeyi geniştir. Kış sebzesi olan karalahana yaprakları lahanaya oranla daha koyudur. Ülkemizde Doğu Karadeniz bölgesinde sıklıkla yetiştirilir. Dünya da ise Uzak doğu ülkelerinden Asyalılar daha fazla yetiştirir ve tüketir. Hem pişirilmiş hem de çiğ olarak tüketilebilen karalahana vitamin ve mineral açısından oldukça güçlü bir besindir. Alternatif tıpta özellikle kemik ağrıları ve sindirim sorunlarında kullanılır. Mutfaklarda kızartması, çorbası ve sarması yapılır. Sumakla beraber tüketildiğinde tadı daha güzel olur. Uzmanlar kişilerin bol bol tüketmesini önerdiği faydalı besinler arasında ilk beşe girebilir. C vitamini bakımından zengin olduğundan kanserli hücrelerin artmasının önüne geçer. Ayrıca kan yapıcı özelliği sayesinde de kansızlık hastalığının önüne geçer. Yapılan araştırmalarda haftada iki defa tüketilen karalahana kasları güçlendirir.

KARALAHANIN FAYDALARI NELERDİR?

Unutkanlık hastalığının temelinde sinir sistemindeki bozukluk ve beyindeki hafıza kısmındaki azalan vitaminlerdir. Bu yüzden uzmanlar özellikle hamilelik evresinden itibaren düzenli olarak K vitamini tüketerek sinir hücrelerinin yenilenmesi konusunda uzmanlar önemli uyarılarda bulunuyor. Karalahana yeşil sebzeler bakımından K vitamini açısından en faydalı olanıdır. Beynin konsantrasyon gücünü artırır. 

Karalahana C vitamini bakımından da oldukça zengin bir besindir. Bu vitamin vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Çeşitli sebeplerden ötürü vücutta artan toksinleri temizlemede etkili olan karalahana bu etkisini en fazla suyunda gösterir. İyice yıkanmış karalahanayı kaynatırken suyunu süzüp atmayın bir kavanoza boşaltıp içerisine limon suyu ekleyip günde aç karna bir bardak tüketin. 

Karalahana suyu sadece toksinleri atmakla kalmaz aynı zamanda idrarın kolayca sökülmesini sağlar. Böbrek bezlerinin fonksiyonlarını artırır. Böylece taş ve kum oluşumunu önler. Vücuttaki oksijen hücre sayısını da su sayesinde çoğaltır. Aynı faydayı mesaneye de uygular. Mesanede idrar bırakmadan boşalmasını sağlar.

Vücuttaki kan dolaşımı için potasyum önemli bir maddedir. Aynı zamanda potasyum organların hücrelerinin işlevselliğini de artırır. Düşük potasyumda kan basıncı yükselir. Bu da yüksek tansiyon ev baş ağrısına neden olur. Ancak karalahana bu durum için etkili bir doğal besindir. Karalahana içerdiği potasyum sayesinde kan dolaşımını dengeler.

Göz sağlığındaki en önemli madde beta karotenlerdir. Göz içinde beta karoten ne kadar fazlaysa görme olasılığı da bir o kadar artar. Karalahana beta karoten bakımından zengin besinler arasında yer alıyor. Özellikle katarak oluşumunun önüne geçer. 

Hayvansal gıdalarla beraber kemik iltihaplanmaları, artrit ve kalp hastalıkları artar. Bununla beraber artan kötü kolesterol seviyesi kalp krizi riskine yol açar. Hastalıklar kişinin yaşam kalitesini düşürerek ölüm oranını artırır. Ancak karalahana vücuttaki tüm iltihabı atmada oldukça etkilidir. 

100 GRAM KARALAHANANIN BESİN DEĞERLERİ NELERDİR?

Kalori // 50

Toplam yağ oranı // 0,8 gram

Kolesterol // 0 miligram

Sodyum // 37 miligram 

Potasyum // 490 miligram

Karbonhidrat // 10 gram

Protein // 5 gram

KARALAHANANIN ZARARI VAR MIDIR?

 İyot emilimi fazla olan karalahana tiroid bezlerini olumsuz etkiler. Bezlerin daha yavaş çalışmasına neden olur. Tüketmek isteyenlerin iyot tuzu ile tüketmesi daha doğru olur.