Van’da yetişen suh bitkisinin insan sağlığına faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Özellikle peynir yapımında kullanılan suh bitkisi ile yapılan araştırmalar sonucunda bitkinin şeker hastalarına adeta şifa verdiği ortaya çıkarıldı. Peki suh bitkisinin faydaları nelerdir? Haberin detayında suh bitkisine dair her şeyi bulabilirsiniz.

Van kahvaltılarının vazgeçilmezi olan otlu peynirin içindeki bitki suhdur. Bu bitki aynı zamanda Van’da yetişir. Bitkinin yapraklarından gövde kısmına kadar olan her alan rahatlıkla kullanılabilir. Saf hale acımsı bir tadı olan bitki peynir ile harmanlandığında tatlanır. Bilim insanlarının dikkatini çeken bu bitki ile yapılan çalışmalar sonucunda bitkinin kanda bulunan şeker düzeyini dengelediği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra suh bitkisinin daha birçok faydası tespit edilmiştir.

Türkiye’de 6 milyondan fazla insan şeker hastasıdır. Şeker hastalığı vücutta çok ciddi komplikasyonlara neden olur. Kandaki şeker oranını artırarak kişinin ölümüne bile sebebiyet verir. Yüksek şeker oranı böbrek hasarına, görme kaybına ve hatta uzuvları yaşanmasını sağlar. Kandaki şeker yani insülin direnci kontrol altına tutulmadığında kalp rahatsızlıklarına, felce, yüksek tansiyona, diş etlerinin çürümesine ve sinir sisteminin hasara uğramasına neden olur.

PEKİ SUH BİTKİSİNİN FAYDALARI NELEDİR?

Vücuttaki sıvı dengesini korur.

Sık sık yaşanan idrar sorununu giderir.

Pankereas organındaki faydalı hücre sayısını artırır ve yeniler.

Bağırsaklardaki florasını düzenleyerek rahat tuvalete çıkmayı destekler. 

Hücre yenileme özelliği olan bu bitki yaşlanma ve kırışıklığı azaltır.

Midedeki asit oranını destekleyerek mide duvarının diğer besinlerden zarar görmesini önler. 

Karaciğerdeki fazla toksinlenmeyi azaltarak kendi kendini temizlemesini destekler.

İçecekleri soğuk tutmak ya da bir yere çarptığımızda şişmemesi gibi farklı alanlarda kullanılan buz küpleri, kadınların cilt bakımına da girdi. Sivilceleri gidermek aynı zamanda göz altı morluklarının giderilmesi için kullanılması önerilen buzun cilde bilinmeyen faydalarını sizler için derledik. Peki buz yüze sürülür mü? Buz yüze iyi gelir mi? Soruların yanıtı haberimizin detaylarında.

Suyun dondurulması ile elde edilen buz, renksiz ve kristal yapılıdır.  Kuvvetli hidrojen bağları, moleküller arasında daha çok boşluk kalmasına yol açtığından, buz sudan daha hafiftir. Sıcak havalarda daha çok işe yarayan buz, içeceklerin soğutmak, ferah ferah içmek için kullanılırken, saça yapışan sakızı kolayca ayırmaya da yarıyor. Uzmanların yaptığı bir açıklamaya göre kırışıklardan sivilcelere kadar cilt bakımında da kullanılabileceği yönünde oldu. Cilde buz uygulamak ne açıdan faydalıdır diye öğrendiğiniz zaman, buz cildinizin yeni en iyi arkadaşı olabilir. Buzun cilde sandığınızdan daha fazla faydası bulunuyor. Peki bu faydalar neler? Gelin birlikte buzun cilde faydalarını öğrenelim…

Buz sıkılaştırıcı özelliği sayesinde, genişleyen gözeneklerin küçülmesine yardımcı olan en pratik bir bakım yöntemidir. Bu bakım aynı zamanda kan dolaşımını tetikleyerek, cildin sağlıklı ve genç görünümü sağlar. Eğer buz yöntemi ile gözeneklerinizi sıkılaştırmak istiyorsanız bir kaç tane buzu temiz beze sarın. Ardından 15-30 saniye aralıklarla yüzünüze sürün. Bu uygulamayı günde birkaç kez yapabilirsiniz.

Buz yalnızca cilt bakımında değil çıkan sivilcelerinde azalmasında büyük rol oynuyor. Ciltteki kan dolaşımını hızlandırdığı için sivilcelerin kolayca yok olmasını sağlar. Buz ayrıca ciltte biriken yağ ve kir parçalarını giderir. Böylece sivilcelerin neden olduğu ağrı, iltihaplanma gibi sorunların önüne geçilmiş oluyor. Buz küplerini temiz beze sarıp, birkaç saniye sivilcelerin üzerinde tutun. Ara ara hafifçe bastırın. Kolayca sivilcelerinizden kurtulmak için günde iki kez deneyebilirsiniz.

Göz altı morlukları kan dolaşımının yavaşladığı kişilerde daha fazla görülür. Buz yöntemi ile hem göz altı morluklarından hem de göz altı torbalarından kısa sürede kurtulabilirsiniz. Temiz beze sarılmış buz küplerini göz altınızda kısa süreli bir şekilde tutun. 

BUZUN DİĞER FAYDALARI;

Cilt hücrelerini harekete geçiren buz, ciltteki koyu renkliliği giderip beyazlamasını sağlar. 

Kan dolaşımının arttıran buz, ciltteki solgunluğu giderip canlı görünmesine yardımcı oluyor.

Buz küpleri güneş yanıkların geçmesinde de oldukça etkilidir. Güneş yanıklarıyla başınız dertteyse temiz beze sarıp cildinize uygulayın. Direk temas etmemesine özen gösterin.

Yüzyıllar öncesinden bugüne kadar istenmeye tüylerle baş etmek için kullanılan karınca yağı yumurtası yağı nedir, nasıl kullanılır ve kullananlar gerçekten memnun mu sizler için mercek altına aldık. Son yıllarında trend tüy alma yöntemlerinden biri olan karınca yumurtası yağı hakkında merak ettiğiniz tüm soruların yanıtı haberimizde.

İranlı kadınların yüzyıllardır istenmeyen tüylerinden kurtulmak için kullandıkları  karınca yumurtası yağı ülkemizde  kadınların gözde epilasyon ürünleri arasında yer almayı başardı. Doğal tüy dökücü bir yağ olarak, tüylerinizden acısız bir şekilde ve kolayca kurtulmanıza olanak sağlayan karınca yumurtası yağı, düzenli olarak kullanıldığı takdirde tüylerin sıklığında azalma elde etmenize katkıda bulunuyor. Karınca yumurtasında bulunan yağ, acısız ve ağrısız bir epilasyon yöntemi olarak kullanabilecek en etkili yöntemlerden biridir. Bacak, koltuk altı, genital bölge vb. yağ uygulanan alanın daha pürüzsüz ve sağlıklı görünmesini sağlıyor. Aynı zamanda ağda yapılan bölgeyi nemlendirip ve besliyor. Ağda yapılan bölgede koyu bir görünüm oluşmasına neden olmuyor. Cildi beyazlatıp, cilde parlaklık katıyor.

Son yıllarda tüy dökme ve azaltma gibi özellikleriyle öne çıkan karınca yağı yumurtası nasıl kullanılır, bebeklerden yetişkinlere kadar işe yaradığı söylenen karınca yağı yan etkileri var mıdır ve kullanımı sırasında nelere dikkat edilmelidir? Cevabı haberimizin detaylarında…

KARINCA YUMURTASI YAĞI NEDİR?

Vücutta oluşan istenmeye tüylere lazer, ağda veya diğer yöntemlere bitkisel alternatif olarak kullanılan karınca yumurtası yağı, doğal bir çözüm yöntemi olması sebebiyle hem çocuklarda hem de yetişkinlerde güvenle kullanılabilecek bir ürün. Eski çağlardan beri kullanılan bu yöntem, düzenli olarak uygulandığında tüylerde seyrelme, azalma gibi etkilerle kendini gösteriyor.

PEKİ KARINCA YUMURTASI YAĞI NASIL KULLANILIR?

Tüyleri azaltmak ve kıl köklerini yavaşlatmak için kullanılan tercih edilen bu ürünü kullanmadan önce mutlaka uygulayacağınız bölgedeki kıllar mutlaka temizlenmelidir. Bunun için öncesinde ağda yapılmalıdır. Ardından bölgedeki hassasiyet geçtikten 20 dakika sonra karınca yumurtası yağı bölgeye bolca sürülerek masaj hareketleriyle güzelce yedirilir.

Yıkama ve durulama gerektirmeyen bu yağ, bölgedeki tüyler çıkmaya başladıktan sonra tekrar aynı uygulamayı düzenli bir şekilde uyguladığınızda sizde farklı göreceksiniz.

KARINCA YUMURTASI YAĞI NE KADAR SÜREDE ETKİ EDER?

1 sene içerisinde düzenli olarak kullanılan karınca yumurtası yağı, tüylerinizin %80-90’a kadar azaldığını sene bitimi itibariyle gözlemleyebilirsiniz. Kullanan bazı kişilere göre ilk kullanımda bile etki ettiği görülmüştür.

KARINCA YUMURTASI YAĞI ZARARI ve YAN ETKİLERİ NELERDİR?

Tamamen doğal içerikli olan ürün kullandığınız durumda herhangi bir yan etkisi ile karşılaşmanız mümkün değildir. Ancak piyasada bir çok sahtesi bulunan karınca yumurtası yağını kullandıktan sonra birden fazla yan etki ile karşılaşabilirsiniz. Örneğin;

Ciltte kızarıklık, kabarma, tahriş,

Aşırı derecede kaşıntı,

Yanma, acıma hissi,

Kıl kökü iltihabı,

Tüylerinizde gözle görülür bir artış gibi yan etkiler görülebilir.

Emzirme döneminde olan annelerin gripken bebeklerini emzirebilir mi? konusunda uzmanlar açıklama yaptı. İşte gripken annelerin dikkat etmesi gerekenler…

Mevsim geçişlerinde artış gösterip günden güne kendini daha da belli eden grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklarda vücut yorulur ve yıpranır. Elden ayaktan kesilinceye kadar görülen halsizlik, burun akıntısı ve öksürme gibi durumlar özellikle de sonbahardan kışa doğru geçerken görülür. Her yaş grubunu hatta insanı farklı seviyelerde etkileyen grip, özellikle de emziren anneler için kabusa dönüşebiliyor. Hastalığın süt yoluyla bebeğe geçebileceği düşüncesinden dolayı emzirmeye ara veren anneler, bu anlamda bebekleriyle ilgili çok büyük bir hataya düşmektedir. Bulaşıcı hastalıklar grubunda olan Grip rahatsızlığı bağışıklık sistemini zayıflatıyor iken, anne sütü bebeğe doğal bir bağışıklık kazandırmaktadır. Nedeni ise sütün içerisindeki antikorların bebeğin gribe karşı korunmasını sağlaması ile gerçekleşir. Peki emzirme döneminde grip olan anneler ne yapmalı? Emziren annelerde grip nasıl geçer? Gripten korunmanın yolları neler? Grip olan anneler emzirebilir mi? Emziren annelerde Grip için doğal çözümler…

EMZİREN ANNE GRİP OLURSA BEBEĞE GEÇER Mİ?

Uzmanların açıklamalarına göre, Grip hastalığının anne sütünden bebeğe geçmesinden çok havadan damlacık ile ya da yakın temas halinde bulaşması daha yaygındır. Bebeğin ihtiyaç duyduğu ve tam bir kalkan vazifesi sağlayacak kadar koruyucu maddeleri içinde bulundurduğu anne sütü aslında hastalığa zemin açmaktan ziyade korumaktadır. Dolayısıyla emziren anneler grip oldukları zaman bebeklerini emzirmekten vazgeçmemelidir.

GRİP OLAN ANNELER BEBEKLERİNİ NASIL EMZİRMELİ?

Gündelik yaşantı içerisinde de olduğu gibi mikroplara karşı korunmak için ellerin her daim temiz olmasına ve sık sık yıkanmasına dikkat edilmelidir. Halsizlik, burun tıkanıklığı, öksürme ve hapşırma gibi rahatsızlıklar görüldüğünde nefesin direkt olarak bebeğe verilmemesine dikkat edilmelidir.

BEBEKLER GRİP AŞISI OLABİLİR Mİ?

Uzmanlar, henüz altı aylık olmayan bebeklere grip aşısının yapılamayacağını ancak, annelerin hastalıktan korunmak için grip aşısı olunabilir.

Sonbahar- Kış aylarında en çok yakalanılan hastalıklardan birisi de grip ve nezle gibi bulaşıcı rahatsızlıklardır. Doğum yapan annelerin emzirme evresine denk geldiği grip döneminde anne sütünden bebeğe grip bulaşabileceği düşüncesinden dolayı emzirmeye ara vermek istenebilir. Uzmanlar ise grip olan emziren annelerin bebeklerini emzirmeye devam etmesi gerektiğini söylemektedir. Peki emziren annelerde grip nasıl geçer? Gripten korunmanın yolları neler? Emziren anne grip ilacı kullanmalı mı? Emziren annelere grip için bitkisel çözüm…

Sonbahar ve Kış hastalıkları arasında sıklıkla görülen Grip hastalığı, emziren annelerin kafalarını karıştıran endişe verici durumlardan biridir. Grip, soğuk algınlığı ve nezle gibi rahatsızlıklarda görülen bitkinlik, halsizlik ve öksürme insanı oldukça yıpratan bir durumdur. Elden ayaktan düşünceye kadar gelen bitkinlik, hem bedenen hem de ruhen kişiyi olumsuz etkilemektedir. Hastalığın bebeğe bulaşmaması için bedensel sağlıklarına her zamankinden daha fazla dikkat eden anneler, özellikle de grip gibi bulaşıcı hastalıklar karşısında bebeğini emzirme konusunda kararsız kalabiliyor. Bebeğine süt verirken kendi gribinin bebeğine de bulaşabileceği düşüncesinden dolayı emzirmeyi bırakan anneler bu anlamda farkında olmadan büyük bir yanılgıya düşmektedir. Peki emzirme döneminde grip olan anneler ne yapmalı? Emziren annelerde grip nasıl geçer? Gripten korunmanın yolları neler? Grip olan anneler emzirebilir mi? Emziren annelerde Grip için doğal çözümler…

EMZİREN ANNE GRİP OLURSA BEBEĞE GEÇER Mİ?

Mevsim geçişlerinde artış gösterip günden güne kendini daha da belli eden grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklarda vücut yorulur ve yıpranır. Elden ayaktan kesilinceye kadar görülen halsizlik, burun akıntısı ve öksürme gibi durumlar özellikle de sonbahardan kışa doğru geçerken görülür. Her yaş grubunu hatta insanı farklı seviyelerde etkileyen grip, özellikle de emziren anneler için kabusa dönüşebiliyor. Hastalığın süt yoluyla bebeğe geçebileceği düşüncesinden dolayı emzirmeye ara veren anneler, bu anlamda bebekleriyle ilgili çok büyük bir hataya düşmektedir.

Bulaşıcı hastalıklar grubunda olan Grip rahatsızlığı bağışıklık sistemini zayıflatıyor iken, anne sütü bebeğe doğal bir bağışıklık kazandırmaktadır. Nedeni ise sütün içerisindeki antikorların bebeğin gribe karşı korunmasını sağlaması ile gerçekleşir. 

EMZİRME DÖNEMİNDE GRİP ANNELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR:

Doğum sonrasında gribe yakalanmış olan anneler grip ya da nezle olduysa nefesini olabildiğince bebeğinden uzak tutmalıdır. En az 30 dakika aynı olmak şartı ile beraber anne yüzüne maske takmalıdır. Göğüs ucu ve giysi temizliğine dikkat edilmelidir. Eller devamlı bol suyla yıkanmalıdır.

Odanın içerisi havasız bırakılmamalı, sık sık pencere açıp kapatılmalıdır. Evdeki havasız ortamı dağıtmak için sık sık pencere açarak havalandırma yapılmalıdır. Ev içerisinde maske kullanılacaksa 30 dakikada bir değiştirilmesi gerekir. 

KIŞIN TÜKETİLMESİ GEREKEN BİTKİ ÇAYLARI

Kış aylarında artış gösteren grip, nezle ve soğuk algınlığını ilaç içmeden tüketeceğiniz bitki çaylarıyla geçirebileceğinizi biliyor muydunuz?İşte bağışıklık sisteminizi güçlendiren 3 bitki çayı…

1. KUŞBURNU

Hastalıklara karşı vücut direncini arttıran C vitamini meyvelerde olduğu kadar kuşburnunda da zengin miktarda bulunur. Kuşburnu çayı içerdiği vitaminler sayesinde farenjit, grip ve nezleye karşı kalkan vazifesi görüyor. Ayrıca kuşburnu, sindirime iyi gelmesinin yanı sıra kabızlığında şifasıdır.

2. IHLAMUR ÇAYI

Ihlamur çayının içerisine katılacak olan bir dilim limon, kronikleşen öksürüklere bile iyi geliyor. Sabah kahvaltılarınızda içeceğiniz bir bardak ıhlamur çayı, bağışıklık sisteminizin güçlenmesine yardımcı olacak.

3. ZENCEFİLLİ LİMON

Özellikle de burun tıkanıklığına birebir gelen zencefil, terleme yaparak vücuttaki zararlı toksinlerden kurtulmanızı sağlıyor.

NOT: (Papatya) İltihaplanan vücudu temizlemesinin yanı sıra solunum rahatsızlıklarına da iyi gelen bu çay ile gripten korunabilirsiniz. (Meyan Kökü) Boğazınızdaki tahrişi önlemek için meyan kökü bitki çayını tüketebilirsiniz. (Havlıcan) Kuru bir kök halinde satılan havlıcan, vücut ısısını arttırarak virüslere karşı koruyucudur.

Doktor onayı almadan tüketmeyiniz!

SOĞUK ALGINLIĞI NASIL HAFİFLETİLİR? SOĞUK ALGINLIĞININ GEÇMESİ İÇİN…

Mevsimsel hava değişimlerinden kaynaklanan soğuk algınlığını kolaylıkla atlatmanız için bu önerileri dikkate almalısınız. İşte soğuk algınlığından kurtulmanın yolları…

1- Vücudunuzda sıvı kaybettiren tuzlu yiyecek, kahve ve şekerli içecekleri tüketmekten kaçının.

2- Bir bardak sıcak suya ortalama 1 çay kaşığı tuz ilave ederek, gargara yapın.

3- Evinizi sık sık havalandırın.

4- Dinlenerek, bağışıklık sisteminizin güçlenmesini sağlayın.

5- C vitamini alımına dikkat edin.

GRİPTEN NASIL KORUNULUR? EMZİREN ANNELERDE GRİP İÇİN DOĞAL ÇÖZÜMLER

Hastalık esnasında boğazın acıması gibi durumlarda tuzlu su ile gargara yapmak boğazı rahatlatması açısından faydalı bir yöntemdir. Her şeyde olduğu gibi hastalıklara karşı korunmak için beslenmenin sağlıklı ve düzenli olarak gerçekleştirilmesi çok önemlidir. Bunun için C vitamini bakımından zengin olan meyveler bol miktarda tüketilmelidir.

”C VİTAMİNİ NEDİR? FAYDALARI NELER?” haberini okumak için TIKLAYIN

Evin içerindeki havasız ortam mikropların çoğalmasına sebep olacağı için annenin bulunduğu oda sık sık havalandırılmalıdır. Emziren annelerin grip hastalığından bir an önce kurtulması için dinlenmeleri gerekir. Bu durumda eşler, araya girip çocukla ilgilenebilir ve evin işlerinin bir kısmını yaparak iyileşme sürecini hızlandırmada katkı sağlayabilir.

Tıp literatüründe Nörogelişimsel bozukluk olarak geçen otizm, bazı kişilerin bazı olaylar sonucunda üstün performans sergilemesi ile günümüzde pek bilinmeyen ‘Savant sendromu’ karşımıza çıkmaktadır. Peki Savant sendromu tam olarak nedir? Kore dizilerinden uyarlanan ‘Mucize Doktor’ dizisindeki Savant sendromlu deha Ali’nin durumu ile merak edilen Savent sendromunun otizm ile ilişkisi nasıldır? Savant sendromu nasıl anlaşılır? Otizm ile Down sendromunun temel farkları…

Toplum içerisinde Down sendromu ya da otizm kadar bilinir olmayan Savant sendromu, herkeste görülmez iken bazı kişilerin bazı durumlarında ortaya çıkan üstün zeka durumudur. Ciddi dereceli bir zihinsel engelli kişinin kendisinden beklenen performasın üst düzeye ulaşması yani yeteneklerinin olması Savant sendromunun belirtisidir. Savant sendromu durumuna sahip insanların ortalama yarısının otizm bozukluğu, diğer yarısının da tip gelişimsel bozukluklar ile meydana gelip, zeka azlığı ya da merkezi sinir sisteminden dolayı oluştuğu düşünülüyor. Yetenekli oldukları alanların çoğunluğu hafıza kısmıyla ilgili olmakla beraber çeşitli alanlarda kendini gösterebilir. Mesela normal bir insan matematik hesaplaması yaparken kaleme kağıda ihtiyaç duyarken Savant sendromlu kişiler hiç düşünmeden bile hesaplama yapabilir ya da herhangi bir tarihin hangi güne denk geldiğini anında söyleyebilir. ”Üstün zeka durumu” olarak ifade edebileceğimiz Savant sendromunun ne demek olduğunu sizler için araştırdık. Peki Savant sendromu nedir? Savant sendromu nasıl anlaşılır? Savant sendromu ve otizm ilişkisi nasıl? Otizm ile Down sendromunun farkları haberin detaylarında…

SAVANT SENDROMU NEDİR? SAVANT SENDROMU KİŞİLERİN ÖZELLİKLERİ

Üstün zeka özellikleri gösteren Savant sendromu kişilerin yarısı otistiktir. Bilinen otistik savant hastalarının bazılarında beynin sol tarafında sıradışılık görülür. Bazılarında ise hasta normal görünümdedir. Savant sendromuna sahip bir çocuğun yeteneklerine bakıldığında üst derece performans gözlendiğinden dolayı bu durumun olumsuz bir etkisinin olup olmadığı henüz net olarak gözlemlenmemiştir.

Tıpta Savant sendromu kişilerin yeteneklerinin olduğu alanlarda ilerletilmesinin çocuğun altta yatan gelişimsel bozuklukların tedavisi için olumlu olacağı düşünülmektedir.

SAVANT SENDROMU NASIL ANLAŞILIR? SAVANT SENDROMU İLE OTİZMİN BAĞLANTISI…

Çoğunlukla hafızayı kapsayan yeteneklerin görüldüğü Savant sendromu, doğum esnasındaki bazı gelişimsel anomaliler sonucunda meydana gelerek çocukluk evresinde ortaya çıkmaktadır. Edinsel savant sağlıklı gelişen kimselerde bebeklik, çocukluk veya yetişkinlikte görülen kafa travması veya merkezi sinir sistemi travması sonrası oluşabilir. Üstün zeka özelliklerinin baskın olduğu Savant sendromunun otizm ile bağlantısı olduğu için Otistik savant terimi daha yaygın kullanılmaktadır.

Araştırmalardan elde edilen bilgilere göre, ”Savant” terimi ilk kez 1887`de J. Langdon Down (Down sendromuna adını veren doktor) tarafından kullanıldı. Otistik çocukların hafıza, müzik, sanat gibi alanlarda kabiliyetli olmaları nedeniyle ‘Savant’ tanımı kullanılmıştır.

SAVANT SENDROMUNU ELE ALAN MUCİZE DOKTOR DİZİSİ OYUNCULARI:

The Good Doctor dizisinden uyarlama olarak Fox TV’de ekranlarda yayınlanmaya başlayan ‘Mucize Doktor’ dizisi ilk bölümünden itibaren konusu ile dikkat çekerek oldukça beğenildi. Öncesinde Bir Litre Gözyaşı gibi hastalık konularını ele alan dizileri de uyarlayan MF Yapım bu defa ‘Mucize Doktor’ olarak ilgi çekti.

Otizm ve Savant sendromu olan deha ali doktorun oldukça farklı hikayesi tüm izleyenlerde merak uyandıracak. Güçlü isimlerin yer aldığı oyuncu kadrosunda ise Onur Tuna, Murat Aygen, Sinem Ünsal, Özge Özder, Hazal Türesan, Bihter Dinçel, Fırat Altunmeşe, Korhan Herduran ve Reha Özcan gibi isimler yer almaktadır.

Perşembe akşamları saat 20.00’da Fow TV ekranlarında…

OTİZM İLE DOWN SENDROMU NASIL ANLAŞILIR? OTİZM İLE DOWN SENDROMUNUN FARKLARI

Otizm spektrum bozukluğu ile Down Sendromu rahatsızlığı, her ne kadar aynı hastalıklarmış gibi görünseler de gerçekte öyle değildir. Peki bu iki rahatsızlığa sahip olan çocukları birbirlerinden ayıran özellikler neler? İşte cevabı…

Otizm ve Down Sendromu arasındaki farklar

1- Otizm rahatsızlığına sahip çocuklarda fiziki olarak belirgin özellikler görülmez iken, Down Sendromlu çocuklar kısa boylu, çekik gözlü, yassı kafalı ve ince dudaklıdır.

2- Otizmli çocuklar davranış bozukluklarını daha sık gösterirken, Down Sendromlu çocuklar daha kolay iletişim kurabilirler.

3- Down Sendromu anne karnında belirlenebiliyor iken, otizm yaşamın ilk üç yıl içerisinde kendini gösteriyor.

4- Otizm erkek çocuklarında daha sık görülürken, Down Sendromunda cinsiyet ayırt etmez.

5- Down Sendromunun nedenleri arasında genetik faktörler etkili iken otizmde net olarak bilinmez.

Kahvaltınızı enfes hem de yumuşacık bir ekmekle yapmak ister misiniz? Sadece 10-15 dakika içerisinde yapılan Lübnan’a ait olan pita ekmeğinin tarifini sizlerle paylaşıyoruz. İster içerisine sandviç yapın isterseniz kahvaltıda reçele banarak tadını çıkarın. Pita ekmeğinin en kolay tarifi bugünkü yazımızda.

Pİta ekmeği, Arapların mutfağından eksik olmayan bir ekmek türüdür. Son yıllarda Lübnan ekmeği veya Suriye ekmeği olarak da duyduğumuz bu ekmek artık günümüzde dönercilerde kullanılıyor. İncecik olmasıyla damaklarda iz bırakan pita ekmeği, bazlama yerine de geçiyor. Kahvaltıda yanında sıcacık çay ve pita ekmeğine sürülmüş tereyağıyla beraber enfes bir öğün oluşturabilirsiniz. Ortadoğu’da ki mutfağın falafelin ayrılmaz parçası olarak bildiğimiz pita ekmeği öyle zor da bir tarif değil. Evinizde kendi ellerinizle pita ekmeği hazırlamak istiyorsanız bugünkü yazımızı inceleyebilirsiniz.

PİTA EKMEĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı süt
yarım su bardağı yoğurt
yarım su bardağı su
Kuru maya
1 tatlı kaşığı toz şeker
1.5 tatlı kaşığı tuz
Yaklaşık 3-4 bardak un

Hamur kabını yağlamak için;

1 yemek kaşığı zeytinyağı

YAPILIŞI

Öncelikle bir kabın içerisinde süt,yoğurt ve suyu karıştırın.

Ardından maya,tuz,toz şeker ve unu ekleyerek yoğurmaya başlayın.

Kulak memesi kıvamına gelince kalıbı yağlayıp, 1 saat mayalanması için kenara bırakın.

Mayalanan hamuru tezgaha alıp rulo şekli verip, 6 eşit parçaya bölün.

Her bir parçayı 2 eşit parçaya keserek, 12 parça hamur elde edin.

Hamurları yuvarlak şekilde açın. Ardından 2’şerli olarak hamurları birleştirip kenarlarını kapatın.

Yağlı kağıt serili olan tepsiye pita ekmeklerini dizip, 10 dakika bekletin.

220 derece ısınan fırında 15 dakika kadar pişirin.

Balon gibi olan ekmekleri sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Hem sağlık için hem de kilo vermeye yardımcı en kuvvetli popüler diyetlerden biri olan yumurta diyeti, başta Ender Saraç ile Canan Karatay’ın önerdiği sağlıklı diyet türlerinden biridir. Formunu sağlıklı yollarla korumak isteyenlerin uygulayacağı yumurta diyeti listesini sizler için araştırdık. Yumurta diyeti nedir? Kilo verdiren yumurta diyeti nasıl yapılır? Evde scrabble pişirme yöntemi nasıl? Çırpılmış yumurta tarifi nedir, evde nasıl yapılır? Kilo vermek için günde kaç adet yumurta tüketilmeli?

Yakın zamanda sizi bekleyen çok özel bir gün var ve bunun içinde fazlalık kilolarınızdan bir an evvel kurtulmak istiyorsanız yumurta diyeti listesi tam size göre! Zayıflama uğruna denenmiş yöntemler arasında sağlıksız yollarla hızlı kilo verdiren şok diyetler olduğu gibi kalıcı ve sağlıklı diyet listeleri ile hem kilo verip hem beden sağlığınızı koruyabilirsiniz. Günümüzde tok tutucu özelliğiyle bildiğimiz ve özellikle de okul çağındaki çocuklarda her gün en az 1 adet haşlanmış yumurtanın faydalarını göz önünde bulundurduğumuzda yetişkinlik evresini de ele alabiliriz. Protein bakımından zengin bir kaynak olan yumurta diyeti günümüzün popüler sağlıklı diyet yöntemlerinden olan ketojenik diyet ile benzerlik gösterir. Ünlüleri bile tığ gibi zayıflatan ketojenik diyet sayesinde kolay kilo verebiliyor iken yumurta diyeti ile çok rahat bir diyet programı oluşturabilirsiniz. Az yağlı ve kalorisi düşük besinlere yer verdiğiniz takdirde sağlıklı kilo verme sağlanabilir. Prof. Canan Karatay’ın da yumurta yiyin önerisinde bulunduğu bu faydalı gıda için diyet yapılış şeklini sizler için derledik. Peki yumurta diyeti nedir? Yumurta diyeti nasıl yapılır? Karatay yumurta diyeti listesi nedir? 2 hafta kadar bir süre ile 10 kilo birden zayıflayınca gözlerinize inanamayacağınız yumurta diyetinin uygulanışı ise şöyle…

ZAYIFLAMAYA YARDIMCI ÖRNEK YUMURTA DİYETİ LİSTESİ!

KAHVALTILARDA: 1 ince dilim kepek ekmeği, 1 ince dilim peynir ve şekersiz yeşil çay tüketilir.

1. GÜN: Öğlen yemeğinde 2 adet haşlanmış yumurta ve söğüş salata, akşam yemeğinde ekmek içi koyulmadan hazırlanan 5 adet ızgara köfte ve yeşil salata tüketilir.

2. GÜN: Öğlen yemeğinde 1 bardak tuzsuz ayran ile 1 adet simit, akşam yemeğinde 150 gram haşlanmış tavuk ve limonlu yeşil salata tüketilir.

3. GÜN: Öğlen yemeğinde 1 kâse yoğurt, yeşil salata ve 1 ince dilim kepek ekmeği, akşam yemeğinde 200 gram ızgara et ile yeşil salata tüketilir.

4. GÜN: Öğlen yemeğinde 1 orta boy patates ile salata, akşam yemeğinde 5 adet kalem pirzola ve yeşil salata tüketilir.

5. GÜN: Öğlen yemeğinde 2 adet yumurta kullanılarak hazırlanan menemen ile salata ve akşam yemeğinde 6 kaşık haşlanmış yağsız makarna ve 1 kâse yoğurt tüketilir.

6. GÜN: Öğlen yemeğinde 2 adet haşlanmış yumurta ve yeşil salata, akşam yemeğinde 1 kase sebze çorbası ve 1 kâse yoğurt tüketilir.

7. GÜN: Öğlen yemeğinde 2 dilim peynir ve 2 yumurta ile hazırlanan yağsız omlet ve söğüş salata, akşam yemeğinde ise 150 gram tavuk şiş ve yeşil salata tüketilir. Metabolizmayı hızlandıran bu diyet aynı zamanda ödem attırıcıdır ve 7 gün sonunda ortalama 5-8 kilo zayıflanabilir.

1 GÜNDE EN FAZLA KAÇ YUMURTA YENİLMELİ? HER GÜN YUMURTA YEMEK…

İri bir yumurta yaklaşık 80 kcal değerine sahip olmasının dışında 5 gram yağ ve 6 gram protein bulunduruyor. Bunu göz önünde bulundurduğumuzda diyette yumurta tüketimi ile ilgili kişinin günlük 1-3 yumurta tüketmesi uygun görülür. Ancak bu sayı yinede kişinin beslenme programına göre değişebilmektedir.

Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, gece yatmadan 2 saat önce veya akşam menüsünde yenebilecek yumurtanın sağlık açısından oldukça yararlıdır. Uyku düzenini ve stresi yok edici etkisiyle Antidepresan vazifesi gören yumurta hem sağlık hem de diyet için idealdir.

TAVADA YUMURTA KAÇ KALORİ? 1 TANE YUMURTADA…

1 tane tavada yağsız yumurta 100 kcal
1 tane tavada yumurta az yağlı 120 kcal
1 tane tavada yumurta 122 kcal

CANAN KARATAY YUMURTA DİYETİ LİSTESİ

Sabah:

-Kayısı kıvamında haşlanmış 2 yumurta
-6-7 adet tuzsuz zeytin
-Bir yemek kaşığı kadar beyaz peynir
-Şekersiz çay veya süt
-5-6 tane fındık

Ara Öğün:

-3-4 tane ceviz
-Yeşil çay ve su tüketilmelidir

Öğle:

-1 tabak zeytinyağlı barbunya ya da isteğe göre etli sebze yemeği
-Buharda pişirilmiş mevsim sebzeleri veya lahana salatası

Ara Öğün:

-1 tane istediğiniz bir meyve
– 1 kase yoğurt
-Şekersiz çay

Akşam:

-Izgara balık
-1 tabak pilav
-1 kase salata
-Yarım tahin helvası

YUMURTA NASIL PİŞİRİLMELİ? EVDE SCRABBLE (ÇIRPILMIŞ YUMURTA) TARİFİ

Rafadan, kayısı, poşe (kabuksuz), yağda pişirme gibi birçok farklı yöntemi olan yumurtanın her hali ayrı lezzetlidir. Yumurtanın en sağlıklı pişirilme şekillerinden birisinin kayısı ya da tereyağında az ısı ile yapılmış olanın olduğunu belirten Karatay, yumurtanın uzun zaman haşlandığı zaman çevresindeki sarı bölgenin yanlarında yeşil-gri renk görünümünün doğallığını kaybetmesi olarak öne sürmektedir. Yumurtayı bu şekilde pişirerek trans yağı arttırmış olur ve yararından istenilen ölçüde yararlanmama imkanı sağlanmış olur.

Son zamanlarda yumurta pişirme şekilleri arasında oldukça rağbet gören çırpılarak yapılan yani scrabble yumurtayı ise diyetinizde ölçülü olmak kaydı ile tercih edebilirsiniz. Evde scrabble (çırpılmış yumurta) yapılışı ise şu şekildir:

MALZEMELER:

4 adet orta boy yumurta
2-3 yemek kaşığı süt ya da 2 yemek kaşığı süt kreması
1 tatlı kaşığı tereyağ
2-3 yemek kaşığı rendelenmiş taze kaşar  peyniri(isteğe göre)
Tuz, karabiber

YAPILIŞI:

Yumurtaları kasede güzelce kırıp çok hafif bir şekilde üstten çırpın. Krema veya sütü ekleyerek karışımı yeniden çırpmaya başlayın. (Aşırı köpürme olmasın) Daha sonra teflon tavayı ocakta tereyağı eriyinceye kadar bırakın. Yumurta karışımını tavaya döküp tuz-karabiber karışımı ekleyin. Az ıslılı ateşte yumurtaları tahtayla ya da silikon spatulayla kenardan ortaya doğru toparlama yapın. Tüketim esnasında peynir ekleyip hızlı karıştırın.

Tıp literatüründe Nörogelişimsel bozukluk olarak geçen otizm, bazı kişilerin bazı olaylar sonucunda üstün performans sergilemesi ile günümüzde pek bilinmeyen ‘Savant sendromu’ karşımıza çıkmaktadır. Peki Savant sendromu tam olarak nedir? Kore dizilerinden uyarlanan ‘Mucize Doktor’ dizisindeki Savant sendromlu deha Ali’nin durumu ile merak edilen Savent sendromunun otizm ile ilişkisi nasıldır? Savant sendromu nasıl anlaşılır? Otizm ile Down sendromunun temel farkları…

Toplum içerisinde Down sendromu ya da otizm kadar bilinir olmayan Savant sendromu, herkeste görülmez iken bazı kişilerin bazı durumlarında ortaya çıkan üstün zeka durumudur. Ciddi dereceli bir zihinsel engelli kişinin kendisinden beklenen performasın üst düzeye ulaşması yani yeteneklerinin olması Savant sendromunun belirtisidir. Savant sendromu durumuna sahip insanların ortalama yarısının otizm bozukluğu, diğer yarısının da tip gelişimsel bozukluklar ile meydana gelip, zeka azlığı ya da merkezi sinir sisteminden dolayı oluştuğu düşünülüyor. Yetenekli oldukları alanların çoğunluğu hafıza kısmıyla ilgili olmakla beraber çeşitli alanlarda kendini gösterebilir. Mesela normal bir insan matematik hesaplaması yaparken kaleme kağıda ihtiyaç duyarken Savant sendromlu kişiler hiç düşünmeden bile hesaplama yapabilir ya da herhangi bir tarihin hangi güne denk geldiğini anında söyleyebilir. ”Üstün zeka durumu” olarak ifade edebileceğimiz Savant sendromunun ne demek olduğunu sizler için araştırdık. Peki Savant sendromu nedir? Savant sendromu nasıl anlaşılır? Savant sendromu ve otizm ilişkisi nasıl? Otizm ile Down sendromunun farkları haberin detaylarında…

SAVANT SENDROMU NEDİR? SAVANT SENDROMU KİŞİLERİN ÖZELLİKLERİ

Üstün zeka özellikleri gösteren Savant sendromu kişilerin yarısı otistiktir. Bilinen otistik savant hastalarının bazılarında beynin sol tarafında sıradışılık görülür. Bazılarında ise hasta normal görünümdedir. Savant sendromuna sahip bir çocuğun yeteneklerine bakıldığında üst derece performans gözlendiğinden dolayı bu durumun olumsuz bir etkisinin olup olmadığı henüz net olarak gözlemlenmemiştir.

Tıpta Savant sendromu kişilerin yeteneklerinin olduğu alanlarda ilerletilmesinin çocuğun altta yatan gelişimsel bozuklukların tedavisi için olumlu olacağı düşünülmektedir.

SAVANT SENDROMU NASIL ANLAŞILIR? SAVANT SENDROMU İLE OTİZMİN BAĞLANTISI…

Çoğunlukla hafızayı kapsayan yeteneklerin görüldüğü Savant sendromu, doğum esnasındaki bazı gelişimsel anomaliler sonucunda meydana gelerek çocukluk evresinde ortaya çıkmaktadır. Edinsel savant sağlıklı gelişen kimselerde bebeklik, çocukluk veya yetişkinlikte görülen kafa travması veya merkezi sinir sistemi travması sonrası oluşabilir. Üstün zeka özelliklerinin baskın olduğu Savant sendromunun otizm ile bağlantısı olduğu için Otistik savant terimi daha yaygın kullanılmaktadır.

Araştırmalardan elde edilen bilgilere göre, ”Savant” terimi ilk kez 1887`de J. Langdon Down (Down sendromuna adını veren doktor) tarafından kullanıldı. Otistik çocukların hafıza, müzik, sanat gibi alanlarda kabiliyetli olmaları nedeniyle ‘Savant’ tanımı kullanılmıştır.

SAVANT SENDROMUNU ELE ALAN MUCİZE DOKTOR DİZİSİ OYUNCULARI:

The Good Doctor dizisinden uyarlama olarak Fox TV’de ekranlarda yayınlanmaya başlayan ‘Mucize Doktor’ dizisi ilk bölümünden itibaren konusu ile dikkat çekerek oldukça beğenildi. Öncesinde Bir Litre Gözyaşı gibi hastalık konularını ele alan dizileri de uyarlayan MF Yapım bu defa ‘Mucize Doktor’ olarak ilgi çekti.

Otizm ve Savant sendromu olan deha ali doktorun oldukça farklı hikayesi tüm izleyenlerde merak uyandıracak. Güçlü isimlerin yer aldığı oyuncu kadrosunda ise Onur Tuna, Murat Aygen, Sinem Ünsal, Özge Özder, Hazal Türesan, Bihter Dinçel, Fırat Altunmeşe, Korhan Herduran ve Reha Özcan gibi isimler yer almaktadır.

Perşembe akşamları saat 20.00’da Fow TV ekranlarında…

OTİZM İLE DOWN SENDROMU NASIL ANLAŞILIR? OTİZM İLE DOWN SENDROMUNUN FARKLARI

Otizm spektrum bozukluğu ile Down Sendromu rahatsızlığı, her ne kadar aynı hastalıklarmış gibi görünseler de gerçekte öyle değildir. Peki bu iki rahatsızlığa sahip olan çocukları birbirlerinden ayıran özellikler neler? İşte cevabı…

Otizm ve Down Sendromu arasındaki farklar

1- Otizm rahatsızlığına sahip çocuklarda fiziki olarak belirgin özellikler görülmez iken, Down Sendromlu çocuklar kısa boylu, çekik gözlü, yassı kafalı ve ince dudaklıdır.

2- Otizmli çocuklar davranış bozukluklarını daha sık gösterirken, Down Sendromlu çocuklar daha kolay iletişim kurabilirler.

3- Down Sendromu anne karnında belirlenebiliyor iken, otizm yaşamın ilk üç yıl içerisinde kendini gösteriyor.

4- Otizm erkek çocuklarında daha sık görülürken, Down Sendromunda cinsiyet ayırt etmez.

5- Down Sendromunun nedenleri arasında genetik faktörler etkili iken otizmde net olarak bilinmez.

Kasım ayının gelmesiyle birlikte tezgahlarda yerini alan ayvanın çekirdeklerini kesinlikle atmamalısınız. Vitamin bakımından oldukça faydalı olan ayva çekirdeğinin cilt bakımında da oldukça büyük bir yere sahip. Peki ayva çekirdeğinin cilde ne gibi faydaları bulunuyor? Detaylar haberimizde…

Ayva, sonbahar ve kış aylarında hasadı yapılan Antalya ve Akdeniz Bölgesinin bazı illeri, ile Manisa ili ve kırsalında bol miktarda yetişmektedir. Hem lezzetli hem de sağlığa bir çok faydası olan ayvanın çekirdek kısımlarını atmadan farklı alanlarda kullanabilirsiniz. Örneğin; cildinizi güzelleştirmek ve lekeleri yok etmek gibi.

Uzmanların yaptığı açıklamalara göre; ayva çekirdeğinin vitamin,mineral ve antioksidan bakımından oldukça zengin içeriği sayesinde ölü derilerin kolayca atılmasını sağlayarak, kusursuz bir cilde kavuşmanıza yardımcı oluyor.

Aynı zamanda sivilce lekeleri, güneş lekesi veya doğum lekesi gibi sorunların ortadan kaldırılmasında büyük rol oynar.

Kırışıklık, cilt sarkmaları gibi sorunları gidermek için ayva çekirdeğinin içerisinde bulunan anstringent yani büzücülük özelliği sayesinde giderebilirsiniz. 

Kadınların genellikle doğum sonrasında yaşadıkları göğüs sarkması veya aşırı kilo verme döneminden sonra yaşanan göbek sarkmalarını ayva çekirdeği maskesi sayesinde kolayca ortadan kaldırabilirsiniz.

En etkili doğal nemlendirici etkisi olan besinlerden biri olan ayva çekirdeği, cilde nemi hapsedip kurumaları önler. Güzellik uzmanların yaptığı testlere göre, ayva çekirdeği maskesi genişlemiş gözenekleri küçülterek siyah noktaların da yok olmasına yardımcı olur.

Ayva çekirdeği ile yapacağınız bir göz altı maskesi de göz altı morluklarını ve torbaların ortadan kaldırılmasında bir etki sağlar.

AYVA ÇEKİRDEĞİ MASKESİ NASIL YAPILIR?

CİLDİ NEMLENDİREN AYVA ÇEKİRDEĞİ MASKESİ

MALZEMELER

2 yemek kaşığı ayva çekirdeği
1 su bardağı doğal gül suyu
2 çay kaşığı badem yağı

YAPILIŞI

Gül suyunun içerisine ayva çekirdeklerini ekleyin. 1 gece bekletin. Sabah çekirdekleri süzdükten sonra badem yağını içerisine ilave edin. Karıştırdıktan sonra yüzünüze uygulayıp, 20 dakika bekletin.

Kalan suyu 1 hafta kadar saklayabilirsiniz. Haftada 2 kez bu maskeyi cildinize uygulayabilirsiniz.

CİLT LEKELERİNİ YOK EDEN AYVA ÇEKİRDEĞİ MASKESİ

1 ayvanın çekirdeklerini çıkartarak üzerini geçecek kadar su ekleyin. Ardından cezvenin içerisinde bir dakika kadar kaynatın. 4 saat kadar dinlendirdikten sonra cilt lekelerinin olduğu bölgelere uygulayın. Yüzünüzdeki izler gidene kadar bu uygulamayı tekrarlayabilirsiniz.