Tezgahlardaki yerlerini almaya başlayan incirin insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Kur’an-ı Kerim’de de geçen incirin olgunlaşmamış halinde içerdiği süt alternatif tıpta özellikle cilt hastalıklarda kullanılır. Hem ilaç hem kozmetik sanayinde ham madde olan incir hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Peki incirin faydaları nelerdir? İncir sütü ne işe yarar? Her gün 7 zeytin 1 incir yerseniz ne olur? Haberin detayında incire dair her şeyi bulabilirsiniz.

Çoğunluk olarak kuru olarak da tüketilen incir; antioksidan, lif, mineraller ve vitaminler bakımından oldukça zengin bir meyvedir. Kendine özgü sütü olan bu besin kozmetik ürünlerinin ham maddesinde kullanılır. Uzmanlar, zengin içeriğe sahip bu besini yaz aylarında düzenli tüketilmesinin, bağırsak hastalıkları riskini azaltığını vurguluyor. Bunun yanı sıra içerdiği az kalori ve yüksek enerjisi sayesinde de diyet yapanların listesinde ilk sıralarda yerini alınması gerektiğini öneriyor. Akdeniz ülkelerinde çoğunlukla bulunan incir, ağaçta yetişen meyve kategorisinde yer alır. Dutgiller ailesine ait olan incirin 800 türü bulunmaktadır. Yeşil olarak yetişen güneşte kaldıkça kızaran incir yüksek miktarda doğal şeker barındırır. Dünya’da üreticilik bakımından ülkemiz ilk sırada yer alır. Kurutulup kuruyemiş olarak tüketilen incir pasta ve tatlıları ham maddesidir. Kur’an-ı Kerim’de yer alan zeytin ve incirin yaşlanmayı geciktirdiği ve vücudun hücrelerini yenilediği herkes tarafından bilinir. Japon bilim adamları da bu durumu keşfettikten sonra insanların bunu bir yaşam felsefesi olarak yapmalarını çünkü bu ikilinin birçok faydası olduğunun altını çizmiştir. Uzmanlar her gün düzenli bir şekilde 7 zeytin ve 1 incir tüketildiğinde ne gibi faydalar sağladığını açıkladı.

İNCİR SÜRÜ NE İŞE YARAR?

Olgunlaşmamış incirin yaprak ve kökü arasında çıkan beyaz sıvıya incir sütü denir. Asidik özelliği olan bu süt, aynı zamanda güçlü bir mikrop öldürücüdür. Eski çağlardan bu yana incir sütü cilt hastalıklarında kullanılmıştır. Özellikle siğil ve dolama gibi iltihaplı rahatsızlıklara doğal ilaçtır. Bunun yanı sıra kulak çevresine sürüldüğünde kulak etrafında biriken ihtimali olan bakterileri azaltır. Yapılan araştırmalarda incir sütünün cilt lekelerini açmada da etkili olduğu ortaya çıkarıldı. Parlaklığı artırarak cildin daha pürüzsüz olmasını sağlar. 

 İNCİRİN FAYDALARI NELERDİR?

Doğal antibiyotik olan incir, bağışıklık sistemini zararlı hücrelere karşı güçlendirir. İçerdiği potasyum sayesinde günde tüketeceğiniz 4 tane incir yüksek tansiyonun yaşanma riskini azaltarak kalp sağlığını korur.

K vitamini bakımından zengin olan incir kemikleri güçlendirerek kırılganlıklarını azaltır. Ayrıca kemik ve kas dokularında bulunan kolajen oranını dengeleme etkilidir. İleri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik hastalıkları engeller.

Yaz aylarının yanı sıra kış aylarında da tüketilmesi gereken incir, üst solunum yollarının neden olduğu vücut ağrılarına iyi gelir. Ilık bir bardak su, incir ve balı mikserden geçirerek tüketirseniz boğaz enfeksiyonunu büyük oranda azaltmış olursunuz.

Kozmetik ürünler ve boyalardan kaynaklı zayıflayan saç köklerini güçlendirmek için incir faydalıdır. İçerdiği magnezyum sayesinde saçın hacmini artırır. Doğal yollarla yapılmış incir şampuanlarını kullanabilirsiniz. 

Vücuda olduğu kadar cilde de faydası var. İçerdiği antioksidan sayesinde ciltte oluşan akne ve sivilcelerin oranını azaltarak cilde daha sağlıklı bir görünüm kazandırır. Taze inciri mikserden geçirin, püre haline gelen inciri cildinize maske olarak uygulayınız. 20 dakika sonra soğuk su ile durulayınız. 

7 ZEYTİN 1 İNCİR İLE ZAYIFLANIR MI? haberini okumak için 

100 GRAM İNCİRİN İÇERDİKLERİ

Kalori – 1041

Protein – 3.30 gram

Kalsiyum – 162 miligram

Yağ – 0.93 gram

Karbonhidrat – 63.87 gram

Lif – 9.8 gram

Şeker – 47.92 gram

Magnezyum – 60 

Potasyum – 680 miligram

C vitamini -1.2 miligram

B6 vitamin – 0.106 miligram

HER GÜN 7 ZEYTİN 1 İNCİR YERSENİZ NE OLUR?

İki besinde çok güçlü antioksidan olduğundan vücudun gün boyu temizlenmesini destekler. Böylece vücudun genç hücrelerinin sayısını artırarak yaşlanmayı geciktirir.

Zeka gelişiminde katkı sağlayarak beyin hücrelerinin sağlığını korur. Uzmanlar özellikle hamile ve gelişim çağındaki çocukların düzenli bir şekilde bu besinlerden tüketilmesini tavsiye eder. 

Sinir hücrelerini yenilediğinden ruhsal problemlerin yaşanma olasılığını da azaltır. Özellikle depresyon ve kişilik bozukluğu gibi sonu intiharla biten rahatsızlıklara iyi gelir. 

Laktoza alerjisi olan kişilerin kalsiyum maddesini depolamasının en doğal yolu bu ikilidir.

Gün içerisinde yağ yakımını hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olur. Bunun yanı sıra gün içerisinde tokluk hissini de artırdığından kilo almayı da engeller.

Günde 2 defa sabah kalkar kalkmaz ve gece yatmadan uygulanmalıdır. Bu zamanlar vücudun yenilenme saatleridir. 

Kan şekerini dengelediğinden şeker hastalarının da rahatlıkla tüketebileceği bir ikilidir.

Bağışıklığı güçlendirdiğinden kansere yakalanma oranını azaltır. Karaciğer, akciğer ve meme kanserlerinin hücrelerini azaltığı yapılan araştırmalarda ortaya konulmuştur.

Bu uygulamada incirin kuru olup olmaması önemli değildir. Kür etkisini 21 gün sonra gösterir.

Tırnak yeme alışkanlığı toplumda her 4 kişinin 3’ünde olan bir psikolojik temelli rahatsızlıktır. Uzuv kaybına kadar neden olan tırnak yeme alışkanlığı bazı insanlarda genetik yatkınlıktan ötürü de yaşanır. Ancak temel olarak hastalığın yaşanma nedeni tam olarak bilinmemektedir. Peki tırnak yeme hastalığı nedir? Tırnak yeme hangi hastalıklara neden olur? Yoğun stres altına olan kişilerin daha yatkın olduğu tırnak yeme alışkanlığına dair merak ettiklerinizi haberin detayında bulabilirsiniz.

Stres, kaygı, yalnızlık, korku, hüzün, hayal kırıklığı ve kişilik bozukluğu gibi durumlarda; ayak sallama, saçla oynama, saç yolma ve tırnak yeme alışkanlıklar ortaya çıkar. Bilimde onikofajya olarak bilinen tırnak yeme alışkanlığı hem çocuklarda hem de yetişkinlerde yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Psikolojik nedenlerden dolayı ortaya çıkan bu alışkanlık daha sonra vücutta ciddi hastalıklara neden olabilir. Özellikle yeterli yıkanmayan tırnaklarda artan bakteriler ağız yolu ile sindirim organlarından mide ve bağırsaklara ciddi hasarlar bırakır. Bazı vakalarda ise yenen tırnaklar yanlışlıkla yutulduğunda yemek borusunun yırtılmasına sebebiyet verir. Aşaması olan tırnak yeme kimilerinde tırnak etini yiyerek kanamaya neden olurken kimisindeki alışkanlık tırnakların tamamen körelmesini sağlar. Erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülür. Bu alışkanlık psikolojik temelli gibi görünse de altında birçok neden barındırır. Tırnak yem ortalama 4 yaşında ortaya çıkar. Ancak çocuklukta hiç böyle bir problem yaşamayan kişilerde ileri zamanlarda görülebilir. 

TIRNAK YEME ALIŞKANLIĞININ NEDENLERİ NELERDİR?

– Anne, baba, karşı cins ve arkadaş ilişkilerindeki bağı koparmadan korkma 

– Sinir sistemindeki ani hareketlenmeye bağlı beynin komutlarındaki bozukluk 

– Ağır stres ve tempolu iş hayatı 

– Genetiksel psikolojik rahatsızlıkların hazırladığı zemin 

– Bebeklik döneminde baş parmağı emme alışkanlığı gibi durumlar tırnak yeme alışkanlığına neden olur.

TIRNAK YEME HANGİ HASTALIKLARA NEDEN OLUR?

Tırnak yeme alışkanlığı bağırsakta zararlı parazitlerin artmasına neden olur. Bu zararlı parazitler zamanla bağırsakları ve dışkı torbasını hasara uğratır.

Dişle koparılan tırnak tükürülmediğinde soluk borusuna kaçar. Midenin sindirmekte zorlandığı tırnak mide zarına zarar verir.

Midenin dışkı torbasına gönderdiği tırnak vücuttan atılırken anüsün dış çevresindeki deriyi yırtar.

Aynı zamanda tırnak dişlere de zarar verebilir. Koparılmaya çalışılan tırnak iki dişin arasında kalır. Dişleri baskıya uğratan tırnak zamanla bölgenin enfeksiyon kapmasına ve ağız kokusuna neden olur.

Yıllarca devam eden bu alışkanlık tırnakların sağlıklı büyümesini engeller. Tırnak yeme alışkanlığı, parmak ve tırnak altı etinin yapısının deforme olmasına sebep olur. Aynı zamanda bu alışkanlık elin estetik görünümü bozar.

TIRNAK YEME ALIŞKANLIĞI NASIL BIRAKILIR?

Ruhsal bunalım altında gelişen bu alışkanlık için uzmanlar kesinlikle bir psikolog yardımı alınmasını tavsiye ediyor. Aksi halde kişi kendi kendine bunu bırakmakta zorlanır. Bu yüzden stres, kaygı ve depresyon gibi durumlar esnasında bir uzmana görünmekte fayda var.

Tırnakların uzatılmaması ve acı oje sürülerek bu istek karşısında tiksindirici durumları artırmak gerekir.

Tırnakları düzenli yaptırmak ya da sürekli bant takarak alışkanlığı engellemeye çalışılmalı.

Tırnak yeme esnasında hemen vazgeçerek farklı bir uğraş bulmak. Bazı uzmanlar temizlik, kitap okumak, yazı yazmak gibi eylemleri önerir.

Durumdan birden kurtulmak yerine yavaş yavaş kurtulmayı denemek. Etrafınızdaki kişilerin bu esnada sizi uyarmasını istemekte alışanlığı bırakmada etkili olur.

Acı biber sürmek de işe yarar doğal formüllerden biridir. 

Sonbahar sezonunun en dikkat çeken çanta modelleri arasında, sırt çanta modelleri yer alıyor. Zara, Mango, Koton, H&M gibi ünlü markaların kataloglarında yer almaya başlayan sırt çantası modelleri, hem renk hem de tasarım açısından oldukça dikkat çekiyor. Peki sırt çantası modelleri hangi fiyat aralıklarıyla karşımıza çıkıyor? 2019 sonbahar sezonu sırt çantası modelleri, tüm detaylarıyla haberimizde.

Çanta kullanımında birçok detay dikkat çekiyor. Omuz, askılı, el… Sonbahar sezonunun trend modeli ise sırt çantaları oluyor. Hem kullanışlı hem de zarif olan bu modeller, kombinlerinizde de şıklık oluşturuyor. İç haznesi geniş, boyu uzun olan sırt çantaları, spor ve vintage tarzlarıyla kataloglardaki yer alıyor. Tabi bununla birlikte bir sırt çantası seçerken nelere dikkat edilmeli konusuna da ayrıca değinilmesi gerekir? Sizler için hem 2019 sırt çantası modellerini ve fiyat aralıklarını hem de bir sırt çantası satın alırken nelere dikkat edilmesi noktasına değindik. Bir sırt çantası seçerken dikkat edilmesi gereken birçok nokta bulunuyor. Nitekim bu noktalardan biri de, okul hayatına olan uygunluğudur. Okula gidenler için en ideal çanta tipi olan sırt çantaları, seçilirken bu açıdan da ayrıca değerlendirilmeli.

SIRT ÇANTASI NASIL SEÇİLİR?

Bir sırt çantası seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, dayanıklılıktır. Bir çantanın dayanıklılığını; fermuarı ve askısı belirler.

Bu sebeple, sırt çantanızı seçerken fermuar ve askılarınızı oldukça çok kontrol edin. Önerimiz; iskelet sistemi esnek ve şekillendirilebilir olan çantalar olacaktır.

Dayanıklılığı kadar önemli olan bir diğer nokta ise vücut tipinize olan uygunluğudur. Çok uzun boylu veya geniş omuzlu birisi iseniz, askıları uzun olan ve bele oturan bir sırt çantası modeli tercih edebilirsiniz.

Tam tersi vücut ölçülerine sahipseniz de, askıları kısa ve bele oturmayan çantaları kullanın.

2019 SIRT ÇANTASI MODELLERİ

KOTON: 80 / 90 TL

KOTON: 70 / 80 / 100 TL

ZARA: 130 / 200 TL

MANGO: 130 / 200 TL

H&M: 119 / 139 TL

Modada her şey değişim kavramıyla uyumlu. Buna 2019-2020 güneş gözlüğü modelleri de dahil. Fuşya, pembe, mavi ve daha pek çok renk tonu, güneş gözlüğü modellerinde dikkat çekiyor. İster camları renkli olsun ister çerçeveleri… Ya da her ikisi. Tercih sizin. İçeriğimizde; sezon sonuna gelirken vitrinlere damgasını vurmaya başlayan desenli güneş gözlük modellerini derledik. Bu gözlüklerle kendi stilinizi oluşturmak konusunda asla zorluk çekmeyeceksiniz.

Mevsimsel döngü bakımından yaz sezonunu bitirmiş olsak da yaz sezonuna ait parçalar, ilgi görmeye devam ediyor. Bunlardan biri de güneş gözlükleri. Öyle ki yeni modelleri çoktan görücüye çıktı. Kenar tasarımları desenli olan birbirinden farklı güneş gözlüğü modelleri, şu dönemlerde oldukça dikkat çekiyor. Guess, Armani Exchange, Burberry gibi markaların 2019-2020 güneş gözlüğü kreasyonlarında yer alan bu modeller; mavi, eflatun ve kahverengi renk tonlarıyla öne çıkıyor. Nitekim bu gözlükler, Eylül ayına girmiş olsak da halen daha sokaklarda en şık günlük kombinlerin tamamlayıcı aksesuarı oluyor. Leopar desenlerin daha çok ön plana çıktığı bu güneş gözlüğü modelleri, uygun fiyatlarıyla da cep yakmıyor.

Sizler için dönemin trend desenli güneş gözlüğü modellerini derledik! İşte 2019 – 2020 sezonu desenli güneş gözlüğü modelleri!

2019-20 SEZONU DESENLİ GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ MODELLERİ

ARMANİ EXCHANGE: 375 TL

BURBERRY: 720 TL

BURBERRY: 900 TL

DOLCE GABBANA: 825 TL

GUESS: 470 TL

GUESS: 500 TL

Kahvaltıların vazgeçilmezi olan ve en çok da domatesin yanına yakışan peynirin seçilirken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. İyi peynir her zaman daha uzun süre dayanır ve şifasıyla vücuda protein kazandırır. Siz de peynir almaya gittiğinizde iyi peynirin nasıl olduğunu ve peynir seçmenin püf noktalarını öğrenmek istiyorsanız mutlaka yazımıza göz atın.

Peynir, süt proteini kazeinin peynir mayası ve peynir kültürü ile pıhtılaştırılması, ve bu pıhtıdan peynir suyunun ayrılmasıyla elde edilen fermente bir süt ürünüdür. Yapımı ve üretime geçimi milattan önce tam 5000’li yıllara ait olan peynir, Türk mutfağının vazgeçilmezidir.  Salatalarda, makarnalarda ve özellikle de kahvaltılarda tükettiğimiz peyniri satın alırken dikkat etmediğinizde ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz. Uzmanlar, peynir alırken tadına ve görüntüsüne dikkat edildiği kadar kalitesine, besin değerine ve üretim koşullarına da mutlaka özenle kontrol edilmesi konusunda uyarılarda bulunuyor. Hal böyle iken sizler için piyasadaki peynirlerin iyisi nasıl anlaşılır ve peynir alırken dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir mercek altına aldık.

ÇEŞİTLERİNE GÖRE PEYNİR SEÇİMİ NASIL OLMALI?

Peynir seçerken her şeyden önce mutlaka tadına bakın. Eğer peynirin tadından ekşilik varsa o peyniri sakın almayın. Peynir hayvansal bir gıda olması sebebi ile içinde bakteriler çok çabuk üremekte ve tadını değiştirmektedir. Bu nedenle tadının bozuk olduğunu düşündüğünüz peyniri kesinlikle satın almayın.

Paketli peynir almamaya özen gösterin. Çünkü marketlerde satılan beyaz peynirlerin içinde raf ömürlerini uzatmak için farklı maddeler kullanılmaktadır. Bu maddeler peynirin doğallığını bozabilmektedir.

 Beyaz peynirin renginin tamamen beyaz olması gerekir. Eğer kenarlarında ya da etrafında sarılıklar fark ettiyseniz o peyniri satın almamanız gerekir.

Kaliteli ve uzun süre dayanıklı peynir çeşidine göre değişkenlik gösterebilir. Bu durumda bakmanız gereken ilk şey; peynirin her kenarının birbirine eş olması gerekir. Daha sonra üzerinde pas, küf veya salamura kirlilikleri bulunmamalıdır.

İyi bir beyaz peynirin rengi mutlaka canlı ve parlak olmalıdır. Griye dönük veya kirli beyaz, sarımsı renklerde olmamasına özen gösterin.

Beyaz peynirin yanı sıra kaşar peynir alırken de dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. İşte kaşar peynir alırken dikkat edilmesi gerekenler;

Gıda sektöründe çok fazla sahnesi ve kimyasallarla yapılmış kaşar peyniri bulunuyor. Bu yüzden sağlıklı ve lezzetli bir kaşar peyniri seçmek için bazı testlerden geçirebilirsiniz.

Örneğin; Kaşar peynirin sahte olup olmadığını anlamak için çakmak ile kaşar peyniri yakmayı deneyebilirsiniz. Eğer kaşar peynir yanıyorsa sahte, yanmıyorsa doğal olduğundan emin olabilirsiniz.

Kirpiklerinizi uzun, gür ya da olduğundan daha dikkat çekici göstermek istediğinizde imdadınıza takmak kirpikler yetişiyor. Kozmetik dünyasında binlerce modeli bulunan takma kirpikleri evde kendiniz takmak istediğinizde zorlanıyorsanız püf noktaları öğrenmenizde fayda var. Kirpik nasıl takılır? Takma kirpik takmanın püf noktaları nelerdir? Takma kirpikler zararlı mıdır? Öğrenmek istiyorsanız mutlaka yazımıza göz atabilirsiniz.

Takma kirpikler günlük kullanımda pek tercih edilmese de özel günlerin vazgeçilmezleri arasındadır. Özenli hazırlamak isteyen kadınların şimdilerde bir numaralı tercihi arasında olan takma kirpikler, tek tek takılan ve bütün halinde takılan kirpikler olarak ikiye ayrılır. Günlük hayatınızda tek tek takılan kirpikleri tercih ederek daha doğal bir görünüm elde edebilirsiniz. Ancak kullanımı ve takması biraz zahmetlidir. Evde kendinize kirpik takmak istiyorsanız hazırladığımız adımları izleyebilirsiniz.

PEKİ KİRPİK NASIL TAKILIR?

Kirpiği cımbız ile paketinden çıkartın. Çıkardığınız kirpiği göz kapağınızın iç kısmına çok gelmeyecek şekilde gözünüze yapıştırmadan ölçün. Eğer takma kirpik gözünüze büyük geliyorsa dış kısmından biraz kesin, çok yapay bir görüntü olmasın.

Kirpiğin dibine ince bir katman yapıştırıcı sürün. Bu aşamada 15-20 saniye bekleyin ki yapıştırıcınız biraz yoğunlaşsın. Yapıştırıcıyı çok sıvı haldeyken takmaya çalışırsanız kendi kirpiklerinize yapışır ve onları temizlerken kirpiklerinize zarar verebilirsiniz.

Kirpiği yapıştırırken göz kapağınızın ortasından başlarsanız kontrolü daha kolay sağlamış olursunuz. Daha sonra iç ve dış kısımlarını yapıştırın. Uygulama bittikten sonra kirpik diplerinizden siyah bir kalemle geçerek yapışkanlı görüntüden kurtulabilirsiniz.

TAKMA KİRPİKLERİN ZARARLARI

– Gözde ağırlık yaptığı için doğal kirpiklerin incelerek dökülmesine sebep olur. Özellikle hassas bir göz yapısına sahipseniz ya da alerjiye yatkın bir vücudunuz var ise takma kirpik kullanmamaya özen göstermelisiniz.

– İpek kirpik ya da uzun süre kalıcı takma kirpik yaptırmak istiyorsanız, mutlaka gittiğiniz klinikte veya güzellik merkezinde kullanılan aletlerin hijyenik olmasına özen gösterin.

 Kirpiği yapıştırmak için kullanılan kimyasal yapıştırıcılar enfeksiyona sebep olabilir. Bu yüzden çıkardıktan sonra gözlerinizi antiseptik solüsyon ile temizleyin.

KİRPİK DÖKÜLMESİNE KARŞI EVDE YAPABİLECEĞİNİZ YÖNTEMLER

 Kullandığınız takma kirpik, ucuz ya da markasız ise kanserojen etki oluşturabilir. 

 Çok sık kullanılan takma kirpikleri, kişinin kendi kirpiklerinin uzamasını geciktirir.

 Takmak kirpiklerde biriken zor ve bakteriler gözlerinizde ciddi hastalık meydana gelmesine yol açabilir. 

Sertap Erener’in geçtiğimiz günlerde konserinde yıllar önce yaşadığı hastalıktan bahsetti. Yıllardır mücadele ettiği hastalıkla ilgili ilk kez konuşan Erener, kalın bağırsağının alındığını söyledi. Kolit hastalığına yakalandığını itiraf eden Erener. sürekli ameliyat olduğunu açıkladı. Peki kolit nedir? Neden olur ve belirtileri nelerdir? Sizler için kişinin yaşam kalitesini düşüren ve ciddi bir sindirim hastalığı olan kolit hakkında merak edilen her şeyi araştırdık.

Kalın bağırsak iç astarının mikrop kapması sonucu iltihaplanması ile kolit ortaya çıkar. Kolit bağırsakların genel iltihaplanmasına da denir. Sıklıkla bağırsakların zararlarında oluşur. Stres ve depresyon gibi ruhsal hastalıklarında tetiklemesi sonucu bağırsakların fonksiyonlarında azalma ve ayrıştırma özelliği sırasında besin atıklarının içeride kalması ile ortaya çıkar. Bağırsak zarının bu birikintiden iltihap kapması ile yaşanan kolit ciddi bir sindirim sorunudur. Kadın ve erkeklerde eşit şekilde görülen rahatsızlık yaş ortalamasına bakmaksızın yaşanabilir. Özellikle tetikleyici durumlarla yaşanma riski artar. Yapılan bazı araştırmalarda ise 25 yaş sonrası yavaşlayan metabolizmanın da tetikleyebileceği uzmanlar tarafından vurgulanıyor. Sağlıksız beslenme, fazla nikotin ve kafein maddeleri tüketimi de kolitin yaşanmasına sebebiyet verir. 

SERTAP ERENER’İN YILLARDIR YAŞADIĞI HASTALIK!

Geçtiğimiz gün şarkıcı Sertap Erener, konser sırasından hayranları ile dertleştiği sırada kolit hastalığına yakalandığını ve yıllardır bu hastalıkla mücadele ettiğini söyledi. Amerika’da tedavi olan Erener şuan kalın bağırsağının olmadığını açıkladı. Yıllardır hastalığın geçmediğini ve bu iltihaplanmanın sürekli nüksettiğini belirtti. Bundan muzdarip olan şarkıcı ince bağırsakla yaşadığını ve yaşam kalitesini olumsuz etkilediğine dair açıklamalarda bulundu. 

KOLİT NEDEN OLUR?

Besinlerin katı sıvı ayrıştırması kalın bağırsak ve bağırsak kolonlarından geçer buradaki kasların hareketlenmesi ile dışkılama ya da idrar sonrası görev tamamlanır. Ancak besinlerin içerdikleri maddeler ve bazılarında da kalıtımsal olarak bu kolonlar kasılmadığın da kişide kabızlık ya da ishal sorunu ortaya çıkar. Kolite hastalığına bağırsak bakterileri ve kolon virüsleri neden olabilir. Aynı zamanda kan içerisindeki bakteriler, stres, depresyon, ilaçlar, genetik yatkınlık ve çevresel etmenlerin yanı sıra klozet gibi alanlarda kolit hastalığına sebebiyet verir. Bu rahatsızlık bağırsaklardan yemek borusuna kadar olan bütün organların kısa süre de ağır deformasyonlar almasına neden olur. 

KOLİTİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

En sık belirtisi kabızlık ve ishal 

Şiddetli karın ağrısı

Ani değişen vücut ısısına bağlı terleme ya da titreme 

Cildin deforme olması ve dökülmesi

Göz içi ve çevresinde iltihaplanma ve ödem birikimi

İştahsızlığa bağlı kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir.

KOLİTİN BİLİMSEL VE BİTKİSEL TEDAVİ YÖNTEMİ

Birçok yolla ortaya çıktığından birçok çeşidi vardır. Kan ve dışkı tahlili yapılır. Vücudun vitaminleri emilimine bakılır. Vücut yüksek miktarda vitamin ve mineral kaybetmişse kolit hastalığı için dışkılamaya bakılır burada vücudun emmesi gereken vitaminlere rastlandığında doktor buna göre tedavi yöntemi geliştirir. Aynı zamanda bitkisel tedavi yöntemi de olan bu hastalık için antioksidan bakımından yüksek olan besinler tüketilmelidir. Probiyotik yoğurt, mercimek, meyve ve yeşillikler etkili olan besinlerdir. 

ZERDEÇAL

Hem yemeklerde hem de çay olarak tüketilen zerdeçal, kolin tedavisinde etkili olan en iyi doğal besindir. Bağırsak sorunu yaşayanlar uzman kontrolünde gün içerisinde bu besinin çayını tüketebilir.

ALOE VERA JELİ

 Aloe vera bitkisinin dış kabuğunu soyduktan sonra içindeki jeli çıkarınız. Bu jeli bir bardak ılık suyla karıştırın ve tüketin. Belirtiler geçene kadar hazırladığınız bu karışımı günde 2 bardak tüketebilirsiniz.

LAHANA TURŞUSU

Ev yapımı olan lahana turşusu tam bir probiyotik etki gösterir. Doğal yollarla hazırlanan bu turşu sindirimdeki deforme olmuş hücrelerin eski sağlıklarına kavuşmalarını sağlar. Bağırsak florasını artırır. Ayrıca içerdiği faydalı asidikler bağırsaklarda besin atıklarının birikmesini önler. Bu yüzden uzmanlar düzenli tüketilmesini önerir.

PATATES SUYU

Patates içinde bulunduğu alkali maddesi normal tüketildiğinde vücuda bir etkide bulunmaz. Ancak kaynadığında bu madde ısı ile harekete geçer. Bu da kaynadığı sudaki alkali maddesini yükseltir. Su mideyi ve bağırsakları derinlemesine temizler. Ayrıca madde bağırsaklarda gaz birikmesinin de önüne geçer. Yani kolite neden olacak tüm durumları ortadan kaldırır. 

Hafta sonu kahvaltılarında çok fazla kalori almak kadınların korkulu rüyası haline geldi. Hazırladığımız bu tarifte hiç karbonhidrat bulunmuyor. Un ve maya içermediği için hiç bekletmeden pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz bulut ekmeği tarifini siz de çok beğeneceksiniz. İşte pratik bulut ekmeği tarifi…

Kıyır kıyır ağızda dağılan tadı, üzerine süreceğiniz enfes reçeller de muhteşem ikili olacak bulut ekmekler sabah kahvaltılarında sağlıklı beslenmek aynı zamanda ekmek yemek istemeyenlerin çok beğeneceği tarifler arasında yer alıyor. Yapımı oldukça kolay ve hiç yağ koymadan pişirilen bulut ekmekleri sıcak sıcak çayla beraber çok iyi gidecek.

PRATİK BULUT EKMEĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

3 adet yumurta
3 yemek kaşığı Labne peyniri
1 çay kaşığı kabartma tozu

Üzerine isteğe göre;

haşhaş veya rendelenmiş mozzerella

YAPILIŞI

Tarife başlamadan önce malzemelerin mutlaka oda ısısında olmasına özen gösterin. Daha sonra yumurtaların sarısını ve beyazını ayırın.

Yumurtanın akı ile kabartma tozunu krema olana kadar çırpın. Sonrasında yumurtanın sarısıyla labne peynirini ilave edip karıştırın.

Spatulayla iki karışımı birbiriyle karıştırıp, yağlı kağıt serili fırın tepsisinin içerisine kaşıkla dağıtın.

Önceden ısınmış fırında 180 derecede üzeri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun…

Günlük bir kombin oluştururken uyguladığınız bir çok hata bulunur. Bu hatalar, özellikle mevsim geçişleri sırasında fazlasıyla görülür. Sonbahara geçiş yaptığımız şu dönemlerde, günlük kombinlerimizde de değişikliğe gitmeye başlıyoruz. Sizler için sonbahar döneminde kullanabileceğiniz birbirinden havalı ve rahat günlük kombin önerileri derledik. Bu kombin önerilerini uygulayıp geçmişte yaptığınız hataları bıraktığınız zaman, istediğiniz şıklığı elde etmiş olacaksınız. Sonbahara özel birbirinden şık kombin önerileri, tüm detaylarıyla sadece yasemin.com’da!

Sonbahar döneminde kombin hazırlarken en büyük problemlerden biri, hem rahat ve doğal hem de şık bir kombin oluşturmayı aynı anda başarmaktır. Baskılı t-shirtler, bol desenli etekler, uzun etekler, kazaklar, desenli elbiseler ve hırkalar… Bu sezonun en çok öne çıkan modelleri, bir cümle öncesinde saymış olduğumuz parçalar oluyor. Ancak bu parçalarla kombin hazırlarken, çeşitli hatalara düşülür. Sonbahara girdiğimiz şu dönemlerde, uygulayabileceğiniz kombinleri oluştururken; ‘Bluzlar ve gömlekler, pantolonlarla nasıl uyum yakalar?’, ‘Spor ayakkabılar her parçaya uygun mudur?’ gibi soruları kendinize sorarsınız. Peki sonbahar şıklığını yansıtacak bir günlük kombin oluştururken nelere dikkat edilmeli? Bu soruya, Instagramın en çok takip edilen isimlerinden biri olan, Rabia Sena Sever’in stilinden yola çıkarak yanıt veriyoruz. İşte sonbahara  özel birbirinden şık kombin önerileri! 

GÜNLÜK KOMBİN OLUŞTURURKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Günlük bir kombin oluştururken dikkat edilmesi gereken küçük kombin tüyoları bulunur. Bu detaylara kısaca bakalım:

Sonbahar; serin havanın hakim olduğu bir dönem. Bu sebeple şıklıktan ziyade rahatlık düşünüleceği için spor ayakkabı ve bot tarzı ayakkabı modelleri tercih edilir.

Fakat sonbahara özel bir kombin oluştururken, topuklu modelleri spor tarzdaki modelleriyle rahatlıkla kullanabilirsiniz. Uzun eteklerle topuklu bot ve çizmeler oldukça şık duracaktır.

SONBAHARDA GİYİLEBİLECEK KIYAFETLER

Bir gömlek, kazak veya bluz kombinlerken,sizi terletmeyecek modelleri seçmeniz en doğru seçim olacaktır. Bol, geniş yakalı ve terletmeyen kumaşlar önceliğiniz olsun.

Baskılı t-shirtlerinizi pantolon yerine hareketli desenlere sahip eteklerle kombinleyip iki hareketli parçadan tatlı bir uyum yakalayabilirsiniz. Bu da bir diğer uygulanması gereken kombin önerisidir.

Çayın yanından severek yiyebileceğiniz yumuşacık ve lezzetli bir poğaça tarifi arıyorsanız bu tarif tam size göre… Kolay hazırlanan tarifi piştikten sonraki evi satan kokusuyla iştah açan pofuduk poğaça kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Peki pofuduk poğaça nasıl yapılır? Gelin birlikte öğrenelim…

Kadın günlerinin en sevilen çeşitlerinden biri poğaçalardır. Ülkemizde binbir çeşidi olan poğaçalara yeni bir lezzet eklemeye ne dersiniz? Misafirlerinizin çok severek yiyeceği, sofralarda adeta sunumu oldukça dikkat çeken pofuduk poğaça tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Günün her saatinde kolayca pişirebileceğiniz pofuduk poğaça çocukların beslenmelerine ekleyebileceğiniz muhteşem bir atıştırmalık. Pişirirken dikkat etmeniz gereken iki farklı nokta vardır; Biri mayalandırma biri ise kullandığınız malzemelerin ılık olması. Hamurunuzu yaparken mutlaka malzemelerin ılık olmasına özen gösterin. Mayalanmasını beklerken ise oda sıcaklığında olmasına özen gösterin. İşte karşınızda podufuk, yumuşacık ve lezzetli poğaçalar…

POFUDUK POĞAÇA TARİFİ:

MALZEMELER

150 gram tereyağı
3/4 su bardağı ılık süt
1 adet yumurta
1/2 su bardağı ılık su
1,5 tatlı kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı instant maya
3-3,5 su bardağı un

Üzeri için;
1 yemek kaşığı susam
1 adet yumurta sarısı

YAPILIŞI

 

İlk önce tereyağını bir kabın içinde eritin ve soğutun. 

Soğumasının ardından geniş bir kabın içine ılık süt, yumurta, maya ve suyu ekleyin. Son olarak içlerine tereyağını ve ununu koyarak yoğurmaya başlayın. 

Oluşan hamuru farklı bir kabın içine koyarak üzerine streç film sarın ve mayalanmasını bekleyin. 

Mayalanan hamurdan parçalar kopararak elinizle şekil verin. 

Poğaçaların üstlerine yumurtaları sürün ve susam ilave ederek 180 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 25 dakika pişirin. 

Afiyet olsun…