Giydiği elbiseler ile hem şık hem de zengin bir görünüm elde etmek herkesin istediği bir şeydir. Renklerle uyum sağlamak, aksesuarları parçaların üzerine yakıştırmak ve üst-alt kombin uyumu… Çağla ile Yeni Bir Gün programının yeni sezon çekimlerine başlayan manken Çağla Şıkel, stiliyle her zaman havalı ve cool bir görünüm yakalamayı başarıyor. Sizler için, Çağla Şıkel’in önerilerinden yola çıkarak hazırladığımız, sonbaharda havalı ve cool bir görünüm oluşturmanın yollarını derledik.

Sonbahar artık bizimle. Eylül ayıyla birlikte adım attığımız sonbahar sezonu, moda konusunda birçok yeniliği ve farklılığı da karşımıza sunuyor. Bu dönemi hem serin tutacak hem de şık bir görüntü oluşturacak şekilde geçirmek sizlerin elinde. Yani cool ve havalı görünmek… Bunu başarabilen bir isim de mevcut. YouTube kanalında yaptığı paylaşımlarla da moda ve güzellik gibi alanlara oldukça sık yönelen, 1997 Türkiye ve Dünya 4. güzeli unvanlarına sahip başarılı manken Çağla Şıkel. Şıkel, tarzıyla her zaman beğenilen ve havalı, cool bulunan isimlerden. Hafta içi her gün Çağla ile Yeni Bir Gün programıyla da ekrana gelen Şıkel, tarzıyla sonbaharda da istediğiniz şıklığı ve coolluğu elde etmenizi sağlayan önerileri sizlere sunuyor. Peki bunu nasıl gerçekleştiriyor? Sizler için Çağla Şıkel’in stilinden yola çıkarak, sadece 4 adımda sonbaharda havalı/ cool görünmenin yollarını bir araya getirdik. 

SONBAHARIN TREND PARÇALARI

Öncelikle sonbaharın en trend 3 parçasına yönelelim. Bu parçaları gardırobunuzda bulundurursanız, sonbahara da tam manasıyla hazır olmuş olursunuz:

Çağla Şıkel’in üzerinde de sıkça gördüğümüz parçalardan biri olan deri ceket, sonbahar deyince akla direkt gelen parçalardan biri olmalı. Bir sweatshirt ve t-shirt ile harika bir uyum sağlayabilir.

Koldan geniş, tek parça elbiseler ya da tulumlar, sonbahar için gardırobunuzda kesinlikle olması gereken diğer bir parçadır.

Son olarak; bir gardırobun en önemli ve kesinlikle olması gereken sonbahar parçası kazak ve sweatshirttür. Her renk ve stilde karşımıza çıkan kazaklar ve sweatshirtler, gardıroplarınızın en temel sonbahar parçası olarak dikkat çeker.

HAVALI KOMBİN OLUŞTURMA 

Jean pantolon ve baskılı sweathirt ve t-shirt bilinen en klasik ve aynı zamanda en cool kombinlerdendir. Görünümü tayt şeklinde olmayan bir jean pantolon ve beyaz t-shirt ya da eskitilmiş bir t-shirt, sandalet haricinde spor ayakkabı ve Çağla Şıkel ile özdeşmiş diyebileceğimiz kovboy çizmeler ile harika bir cool’luk sağlayacaktır.

T-shirt yerine askılı bluzlar da cool görünmeniz konusunda yardımcı olacaktır. Aynı zamanda bu bluzları, atletleri davetlerde de rahatlıkla kullanabilirsiniz. Üzerlerine bir kot ya da deri ceket oldukça şık duracaktır.

Eğer yırtık pantolon, şort tercih ediyorsanız üzerini de ona uygun olarak daha düz bir renk tercih edin. Çok fazla hareket olmamasına özen gösterin. Bir çizme ya da bot kombininizi tamamlayacaktır.

Oversize kot ceket ya da oversize bir gömlek ile kombin oluşturacaksanız, içinize dar pantolon, bluz veya t-shirt tercih edin ki, üzerinizdeki parça daha da ön plana çıksın.

Çikolata sevenler için adeta muhteşem olacak, ister çayın yanında isterseniz tatlı krizlerinde tüketebileceğiniz ağlayan pasta tarifi ile sizleri tanıştırıyoruz. Yapımı biraz zahmetli olsa da bayılarak yiyeceğiniz içi yumuşacık üzerini bol çikolatalı akışkan ağlayan pasta tarifi bugünkü yazımızda bulabilirsiniz.

Adını üzerindeki akışkan çikolatasından alan ağlayan pasta, beş çaylarının vazgeçilmezi olacak. Enfes tadı ile çikolatalı tatlı sevenlerin gözdesi ağlayan kek adeta diyeti bozduracak türden. Yumuşak kekinin kıvamını tutturduğunuzda tadı muhteşem olacak olan ağlayan pastanın yapımı sandığınızdan daha pratik. Sunumu sayesinde misafirlerinizi şaşıracağınız ağlayan pastayı mutlaka denemelisiniz. 

AĞLAYAN PASTA TARİFİ:

MALZEMELER:

2 su bardağı un
4 adet yumurta
1 paket kabartma tozu
1 kahve fincanı süt
1/2 su bardağı portakal suyu
3 kahve fincanı toz şeker
3 yemek kaşığı kakao
1 kahve fincanı sıvı yağ

Tepsiyi yağlamak için;

1 tatlı kaşığı tereyağı

Keki ıslatmak için;

2 su bardağı süt

Kreması için;

1 paket krem şanti
2 su bardağı soğuk süt

Çikolata sosu için;

300 gram bitter çikolata
200 gram krema

YAPILIŞI

Öncelikle pastanın kekini hazırlayarak başlayın. Bir karıştırma kabının içerisinde yumurta ve toz şekeri beyaz hale gelinceye kadar çırpın. İçerisine yağı ve sütü de ekleyerek çırpmaya devam edin. Unu, kabartma tozunu ve kakao tozunu eleyerek yavaş yavaş homojen kıvama gelene kadar karıştırın. 

Isıya dayanıklı dikdörtgen bir fırın kabını yağladıktan sonra karışımı içerisine dökün. Önceden ısıtılmış 180 derce fırında 25 dakika pişirin.

Pastanın keki pişerken kremasını hazırlayın ve buz dolabına soğuması için bırakın.

Üzerine gelecek çikolata sosu için; bitter çikolatayı kare kare kesin kısık ateşte kremi ile birlikte kaynatın.

Kek piştikten sonra, üzerine sütü çekene kadar dökün. Sütünü çeken kekin üzerine spatula yardımıyla krem şantiyi sürün. 

Son olarak hazırladığınız çikolata sosunu eşit miktarda gelecek şekilde dökün.

Dilimleyerek servis edebilir, isteğe göre de antep fıstığı tozu ya da hindistan cevizi ile süsleyebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kış hazırlıklarının büyük bir bölümü enfes turşulardan oluşuyor. Yemeklerin yanında aperatif olarak muhteşem olan turşuların arasında en çok sevilen salatalıktır. Marketlerden aldığımız salatalık turşusunu evde sadece 10 dakikada yapabileceğinizi biliyor muydunuz? Turşu yapmanın püf noktalarından salatalık turşusunun tarifine kadar birçok soruya cevap olan yazımızı mutlaka incelemelisiniz.

Turşu, sebze ve meyvelerin tuz ve sirke karışımı olan salamurada fermente edilmesi, yani bir tür mayalanması işlemine verilen isimdir. Genellikle yaz ve sonbahar dönemlerinde yetişen ürünlerden yapılan turşular kışın sebze ve meyvelerin yetişmediği zamanlarda yani kışın tüketebilmek için Anadolu’da çok sık kullanılan bir yöntemdir. Türk mutfak kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan turşunun sağlık açısından da önemli faydaları bulunmaktadır. Suyunun iştah açıcı özelliğine sahip olduğu bilinen turşunun, kanserden gribe, ülsere kadar ona yakın hastalığa karşı koruyucu olduğu uzmanlar tarafından açıklandı. Siz de evde kendi turşunuzu hazırlamak istiyorsanız mutlaka tarifimizi denemelisiniz.

EVDE SALATALIK TURŞUSU TARİFİ:

MALZEMELER

3 kilo taze tarla salatalığı yada kornişon salatalık
1 baş sarımsak
Yarım bağ maydanoz yada dereotu
2 su bardağı sirke
6 yemek kaşığı iri tuz
1 tatlı kaşığı limon tuzu
1 yemek kaşığı kadar nohut
Yaklaşık 8-9 bardak su

YAPILIŞI

Salatalıkları maydanozları güzelce yıkayın. Sarımsakları ayıklayıp kenara alın.

Daha sonra salatalıkların hepsini iğneyle bir kaç yerinden delin.

5 kiloluk bidonun içerisine salatalıkları nohutu ve limon tuzunu koyun.

En üste maydanozları ilave edip tuz, sirke ve suyu karıştırın.

Şişenin ağzına kadar suyla doldurup kapağı sıkıca kapatın.

Güneş görmeyen bir yerde 15 gün bekletin.

Daha sonra tüketebilirsiniz.

TURŞU YAPMANIN PÜF NOKTALARI

Öncelikle turşu kurmak için kullanacağınız sebze ve meyveler taze, sert, diri olmalı. Ayrıca kabukları parlak görünümlü ve zedelenmemiş olmalı.

Turşu yapımında iri taneli kaya tuzu kullanılmalı.

İyi bir turşunun en önemli püf noktası tuz ayarının iyi olması gerekir. Eğer tuz az ise turşu yumuşak olur ve içerisinde zararlı bakteriler oluşur. Tuzu fazla olursa yemekte zorlanabilirsiniz.

Tuşu için kesin bir tuz ölçüsü isterseniz, genel kural sebzeler %4-5 tuzlu suda ekşimeye bırakılmalı. Sebzelerin üzerine tuzlu su eklendiğinde tuzun bir kısmı sebzeye geçeceği için tuzlu sudaki tuz oranı azalır. Bu nedenle hazırlama aşamasında turşunun tuz oranı fazla olmalı. % 8 tuz oranı turşu için uygundur. Bunun için suyun her bir litresi için 80 gr kaya tuzu eritilir.

Turşuya kullanacağınız su, kaynatılıp soğutulmuş içme suyu olmalı. 

Sebze ve meyveler çok iyi yıkanmalı.

Yıkanan sebze ya da meyvelere iğne ile birkaç yerinden batırırsanız, sebzelerin içine turşu suyu girecek ve turşular daha iri olacaktır. 

Turşu kurarken cam kavanoz tercih edilmeli. Cam kavanoz yerine pet kavanozları da tercih edebilirsiniz.

Turşunuzun kısa sürede olmasını istiyorsanız fermantasyonu hızlandırmak için kavanozun dibine bir avuç nohut ekleyin.

5 litre tuzlu su için 1 şişe (500 ml) üzüm sirkesi kullanın. 

5 litre su için 1 çay bardağı toz şeker ekleyin. (isteğe bağlı)

5 litre su için 1,5 baş sarımsak kullanın.

Turşu kurduğunuz kaba, sebzeleri sık yerleştirirseniz ve aralarına sarımsak koyarsanız görüntü ve tadı daha güzel olacaktır.

Tuzlu suyu turşunun üzerine dökerken hava kabarcığı kalmamasına dikkat edin. Suyu döktükten sonra kavanozun ağzı 6-8 saat açık bekletilirse, sebzeler dibe çöker kavanozda hava boşaldığı için su seviyesi düşer. Kapağını kapatmadan bir miktar daha tuz ilave edin. 

Turşuya tane karabiber ya da taze defne yaprağı eklerseniz turşunuzda hoş bir aroma tadı olacaktır. 

Turşunun en üst kısmına maydanoz, asma yaprağı ya da kereviz yaprağı koyarsanız, turşunun hava almasını engelleyecek ve güzel bir tat verecektir. 

Kavanozun kapağını sıkıca kapatın daha sonra serin ve güneş görmeyen bir yerde her gün kavanozu sallayın. 1-2 hafta içinde turşunuz olacaktır.

Turşuyu kavanozdan çıkarırken elinize eldiven takın ya da bir maşa yardımıyla turşularınızı çıkarın. 

Turşuyu açtıktan sonra artık buzdolabında ağzı kapalı bir şekilde saklayın. 

Alıç meyvesi ilkbahar ve yazın geldiğini gösteren meyvelerden biridir. İnsan sağlığına birçok faydası olan alıç meyvesi özellikle sindirim sorunlarına iyi gelir. Peki alıç meyvesinin faydaları nelerdir? Aynı zamanda elma ve üzüm sirkelerinin yerini alacak kadar etkili olan alıç sirkesini de sizler için araştırdık. Alıç sirkesi nasıl yapılır? Alıç sirkesi nasıl tüketilir? Alıç meyvesine dair her şey haberimizin detayında…

İlkbaharda çiçeklenen alıçın bilimsel adı adi alıçtır. Ülkemizde reçeli, marmelat ve macunu yapılır. İçerdiği vitamin ve mineraller sayesinde insan sağlığına oldukça fayda sağlar. Yöresel adı yemişen olan alıç hoş kokusu ve güzel tadı ile de çiğ halde tüketilir. Alıçların çiçekleri tamamen açılmadan toplanır. Ormanlık ve yol kenarlarında yetişir.  C vitamini tanen, trimethylamin, flavon türevleri ve triterpen gibi maddeler bakımından zengindir. Gülgiller ailesine ait olan alıçların bazıları tatlı bazıları ekşidir. Kırmızı ve sarı renkleri olan alıç ülkemizde Sivas şehrinde en lezzetlileri yetişir. Dünyada ise Kuzey Amerika ve Asya ülkelerinde görülür. 

ALIÇ MEYVESİNİN FAYDALARI NELERDİR? HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Yapılan bazı araştırmalarda alıç meyvesinin sinir hücrelerini sakinleştirdiği ve bu sayede stres ve depresyona iyi geldiği ortaya çıkarılmıştır. Uzmanlar alıçla yapılan çayın depresyon ve kaygı gibi ruhsal hastalıklar esnasında tüketilmesi tavsiye edilir. 

İçerdiği triterpen maddesinin yağ yakma özelliği vardır. Bu sayede sindirim sistemini hızlandırarak kilo vermede yardımcı olur. Diyetisyenler metabolizması düşük olan kişiler için tavsiye ettikleri çaylar arasında ilk sırada yer alır. 

Bağışıklık sistemindeki serbest radikalleri temizleyerek hastalıklara karşı kalkan görevi görür. Güçlü antioksidan özelliği sayesinde uzmanlar alıçın mevsim geçişlerinde bol bol tüketilmesini tavsiye ediyor. 

Posa açısından zengin olan alıç ishal gibi sindirim bozukluğu hastalığına da iyi gelir. Potasyum kaynağı olan alıç ishal rahatsızlığının hızlı bir şekilde doğal yolla tedavi eder. Eski çağlarda bu çay sıklıkla tüketilir.

Antioksidan bakımından zengin olduğundan kalp ve damar tıkanıklığını önler. Damarlara biriken toksinleri temizleyen alıç meyvesi felç, inme, yüksek tansiyon ve kalp krizi gibi durumların yaşanma riskini azaltır.

– Alıç çayı ağız içerisindeki yaralara da şifa olur. Tükürük ve dişlerdeki enfeksiyonlu hücreleri azaltarak, diş eti hastalıklarının önüne geçer. Ayrıca ağız kokusunu engeller.

ALIÇ SİRKESİ NASIL YAPILIR?

2 kilo gram alıç
5 litre su
15 yemek kaşığı kaya tuzu
15 çay bardağı üzüm ya da elma sirkesi
7 adet nohut

Alıç meyvelerini ayıkladıktan sonra sirkeyi yapacağınız kavanozlara koyun. 4 Litrelik kavanozlara doldurduğunuz alıçların üzerine 3 litrelik su ekleyin. Geriye kalan malzemeleri ekledikten sonra üzerini temiz bir bezle örtün. Güneş görmeyen yerlere kaldırın ve 20 gün kadar bekleyin. Alıçlar dibe çöktükten sonra süzüp başka bir kavanoza aktarın. Ancak bir uzmana danışmadan tüketmeyiniz. 

ALIÇ SİRKESİNİN FAYDALARI NELEDİR?

Kan dolaşımında etkilidir. Bu sayede kalp ve damar sağlığını korur. Ayrıca kötü kolesterol seviyesini düşürür. Tansiyon gibi ciddi hastalıkların yaşanma riskini azaltır. 

Rahatlatıcı etkiye sahip sirke sinirleri yatıştırarak stres ve depresyona iyi gelir.

Yemek sonrasında yaşanan hazımsızlık ve şişlik gibi sağlık sorunlarını gidermede etkilidir.

Vücuttaki oksijen dengesini sağlayarak beyin sağlığını korur ve düzenli uyku çekmede yardımcı olur.

Güçlü bir idrar söktürücü özelliği vardır. Ancak aşırı tüketildiğinde ciddi sorunlara da neden olabileceğinden bir uzmana danışılmalıdır.

Vücutta biriken ödem ve şişlikleri atmada etkilidir. 

Vücudun en çok yaşadığı vitamin eksikliği B12’dir. Peki B12 vitamini eksikliği nedir? B12 vitamini hangi besinlerde bulunur? Sizler için B12 vitamini ile merak edilenleri araştırdık. Kan oluşumu ve beyin sinirleri için önemli olan B12 vitamini hakkında her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Vücudun üretmediği ancak en çok ihtiyaç duyduğu vitaminlerden biri olan B12 günümüzde de en çok şikayet edilen eksikliklerden biridir. Özellikle hamile kadınların alması gereken ek vitamin takviyelerinden biri olan B12 DNA yapısının oluşumu ve sinir sistemi için vazgeçilmez bir vitamindir. Hayvansal gıdalarda bulunan B12 vitamini et ve tavuk tüketmeyen kişilerde en çok yaşanan eksikliktir. Anemi (kansızlık), nörolojik ve ruhsal bozukluk gibi üç temel rahatsızlığa zemin hazırlayan B12 eksikliği zamanında tedavi edilmediğinde daha ciddi rahatsızlıklara neden olabilir. Bağırsaklarda bulunan bakterilerle sentezlenip su da çözülebilen B12 vitamini vücutta kırmızı kan hücrelerinin çoğalmasını destekler. 

B12 VİTAMİN EKSİKLİĞİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Bağırsakların çalışması için etkin olan B12 vitamini eksilince bu çalışma ya yavaşlar ya da hızlı çalışır. Bu yüzden bağırsak besinleri çözümlemekte ya zorlanır ya da hızlı çözer. Kabızlık ve sürekli ishal gibi iki farklı sindirim sorununa neden olur. 

Sinir uçlarının daha sağlıklı çalışması ve vücut içerisindeki alışverişi sağlamak için B12 vitamini gereklidir. Ancak B12 vitamini eksilince sinir hücreleri yeteri kadar beyne uyarıcı veremez bu da beyin yorgunluğunu artırır. Buna bağlı stres ve gerginlik gibi ruhsal rahatsızlıklar artar.

Vücudun hastalıklara karşı direncinin azalmasının nedenleri arasında B12 vitamin eksikliği vardır. Özellikle sürekli grip ve yorgunluk halleri bu yüzden yaşanır. 

B12 vitamin eksikliğinin en belirgin belirtileri ise tırnak kırılması ve saç dökülmesidir. Zayıflayan sinir hücreleri gerekli vitamin ve mineralleri vücutta ölü hücrelere yetiştiremediklerinde buralara yenilenen kök hücreler zayıflar. Bu da kırılmaya ya da dökülmeye neden olur. 

Kas ve kemiklerin zayıflaması ayrıca gün içerisinde kişinin vücut enerjisinin çabuk tükenmesi de B12 eksikliği belirtileri arasındadır.

Nadirende olsa vücudun ısı oranı artar. Ter bezleri hızlı çalıştığından ateş basması ve terleme olayları sıklıkla yaşanır. Bu havalar bağlı ortaya çıkmaz. 

Ellerde ve ayaklarda sürekli karıncalanma ve yanma hissinin artmasının yanı sıra konuşmada zorluk çekme ve hafıza geriliği en ciddi belirtileri arasındadır.

B12 VİTAMİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Metabolizmanın çalışmasını destekler. 

Doğurganlık oranını yükseltir.

Hücrelerin yenilenmesini sağlar.

Hastalıklara karşı vücut direncini artırır.

Sinir hücrelerin vücut içerisindeki alışverişini olumlu etkiler. 

B12 VİTAMİNİ HANGİ BESİNLERDE BULUNUR?

DENİZ ÜRÜNLERİ

Vücudun günlük B12 vitamini ihtiyacını karşılamada en etkili besinler deniz ürünleridir. Özellikle somon balığı bu türlerden en etkilisidir. Uzmanlar en az haftada iki defa balık ürünleri tüketerek vücudun temel ihtiyacı olan vitamin eksikliğinin giderilmiş olacağını vurgular.

ET

Hayvanlarda daha fazla bulunan B12 vitamini bakımından özellikle ciğerlerde bulunur. Uzmanlar ortalama bir inanın günlük 100 gram et dışında ciğer tükettiklerinde bu eksikliği fazlası ile giderileceğini belirtiyor.

SÜT VE SÜT ÜRÜNLER

İçerisinde B12 vitamini fazla olan peynir tam bir kalsiyum ve potasyum deposudur. Aynı şekilde yoğurtta bu eksikliği gideren besinler arasındadır. Sütün içerdiği laktoz alerji yapısı nedeniyle sık tüketilmesi önerilmediğinden işlenmiş hali ile bu açığı kapatabilir.

MANTAR

Ayrıca hayvansal besinlerde yüksel bulunan B12 vitamini bitki olarak ise sadece mantarda fazla bulunur. Günlük bir tabak mantar ile bu eksiklik giderilebilir. 

Çıtır çıtır ağızda dağılan tadı, enfes iç harcı ile çok beğeneceğiniz talaş böreği tarifini pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz tarifi sizler için hazırladık. İşte pratik talaş böreği tarifi:

Kadın günlerinde ya da çay saatlerinde kolayca hazırlayabileceğiniz talaş böreği, lezzetiyle kendine hayran bırakıyor.

PRATİK TALAŞ BÖREĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

500 gram koyun eti
2 adet soğan
2 adet domates
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 bardak su
1 adet yumurta sarısı
1 tatlı kaşığı kekik
1 tatlı kaşığı karabiber
Yarım demet maydanoz
4 su bardağı un
2 yemek kaşığı margarin
2 yemek kaşığı ayçiçek yağı
Tuz

YAPILIŞI

Soğanları ve etleri küçük küçük doğrayarak geniş bir tencerede tereyağı ve salça ile beraber 5 dakika kadar kavurun. Ardından az su ekleyerek pişmesini sağlayın. Pişmeye yakın 1 bardak su ilave ederek kapağını kapatın. Etler yumuşadığında tuz, kıyılmış maydanoz, karabiber ve kekik ilave edip karıştırın, soğumaya bırakın.

İç malzemesini hazırladıktan sonra hamuru hazırlamaya başlayabilirsiniz. un, tuz, bir kaşık ayçiçeği yağı ve ılık suyu karıştırarak katı bir hamur haline getirin. Üzerine nemli bir bez örtün ve 15-20 dakika dinlendirin. 

Hazırladığınız hamuru 6 eş parçaya bölerek, parçaları merdane ile açın, yağ sürün ve biraz daha biraz dinlendirin. Elle hazır yufka inceliği kadar açın, ortalarına içleri eşit olarak koyun, bohça gibi kapatın.

Yağlı kağıt serilmiş tepsiye hazırlanan börekleri dizin ve üzerine yumurta sarısı ve çörek otu koyarak 180 derece ayarlanmış fırına verin.

Üzeri ve altı pişince sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

2019 sonbahar sezonunda tesettür gömlekler, hem spor hem de şık bir görünüm elde etmiş durumda. Ünlü fenomen Aybüke Nur Özkul’un kendi stilinde yer alan desen ve renkler, 2019 sonbahar tesettür gömlek modellerinde yer alıyor? Peki 2019 sonbahar tesettür gömlek modelleri nasıl? 2019 sonbahar tesettür gömlek modellerinde hangi renkler hakim? Tesettür gömlek modelleri nasıl kombinlenir? Tesettür gömlek modelleriyle ilgili tüm detaylar yasemin.com’da!

Aybüke Nur Özkul; Instagram’ın en çok takip edilen muhafazakar fenomenlerinden biri. Giydiği kıyafetler ve uyguladığı kombinlerle oldukça beğeniliyor. Özkul’un giydiği parçalar aynı zamanda sezonun trendlerini de yansıtıyor. Bunlardan biri de uzun tesettür gömlekler… Koton, De Facto, Trendyol, Armine, Allday gibi markaların 2019 sonbahar sezon kreasyonunda kendisine çoktan yer bulmaya başlamış olan uzun gömlek modelleri, farklı desen tasarımları ve sonbahar sezonuna özel renkleriyle dikkat çekiyor. Peki 2019 sonbahar sezonunda tesettür gömleklerde hangi renkler hakim? Tesettür uzun gömlekleri kombinlerken nelere dikkat etmek gerekir? Sizler için 2019 sonbahar döneminin tesettür gömlek modellerine ve kombin tüyolarına yer verdik. İşte tesettür uzun gömlek modelleriyle ilgili tüm bilinmesi gerekenler:

UZUN GÖMLEK MODELLERİ KOMBİNASYONLARI

Uzun gömlekleri kombinlerken, tercih edeceğiniz parça çoğunlukla jean pantolonlar olur. Nitekim; sadece sonbahar sezonu için değil her dönemde jean pantolonlar, uzun gömlekler için oldukça ideal bir parça olacaktır.

Son dönemin trend dizden yırtık, bilekten kısa pantolonları istediğiniz hareketliliği kazanmanızı sağlayacaktır. 

Bununla birlikte gömleğinizle aynı tonu ve kumaş türünü taşıyacak bir pantolon kombinasyonu da oldukça şık duracaktır.

Çanta ve ayakkabı seçiminizi ise gömleğinizin rengine ve desenine göre yapın. Böylelikle bir uyum bütünü yakalamış olursunuz.

TESETTÜR GÖMLEK MODELLERİNDE HAKİM OLAN RENKLER

2019 sonbaharında gömleklerde sarı renk ile bir hareketlilik oluşturulmaya başlanmış durumda. Bununla birlikte sonbahar deyince akla gelen yeşil, turuncu ve kahve tonları da kendisine gömlek modellerinde yer buluyor.

Desen konusunda ise çizgili tasarımlar ön planda. Önerimiz; yatay çizgiler yerine dikey çizgiler tercih etmeniz. Dikey çizgiler, sizi olduğunuzdan daha uzun ve zayıf gösterecektir.

2019 SONBAHAR TESETTÜR UZUN GÖMLEK MODELLERİ

ARMİNE: 130 TL

ALLDAY: 80 TL

KOTON: 38 TL – 52 TL

DE FACTO: 50 TL – 60 TL

Vücuda olan faydalarını saymakla bitmeyen incir, sofralara binbir çeşit lezzetle gelebilir. Tadı oldukça güzel olan incirle enfes bir kurabiye yapmaya ne dersiniz? Şimdilerde market raflarında olan incirli kurabiyeyi evde pratik bir şekilde pişirebilirsiniz. Nasıl mı? İşte incirli kurabiyenin ev yapımı tarifi:

İncir, anavatını Doğu Akdeniz ve güneybatı Asya olan bir bitki türü ve bu türün meyvesidir. İçerisinde yüksek oranda lif bulundurduğu için birçok sindirim sorunununda üstesinden gelen indir, sadece daldan toplandığı gibi tüketilmez. Kur’an-ı Kerim’de de geçen incir yüzyıllar boyunca hekimler tarafından tedavi amaçlı kullanılmıştır. Günümüzde Ağustos sonu Eylül başı gibi toplanan incirle muhteşem bir kurabiye yapabilirsiniz.

İNCİRLİ KURABİYE TARİFİ:

MALZEMELER

125 gram oda sıcaklığında margarin
1 adet yumurta
Yarım su bardağı pudra şekeri
3-4 adet ince doğranmış kuru incir
2 yemek kaşığı hindistan cevizi
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı nişasta
Aldığı kadar un

YAPILIŞI

Büyük bir kasede margarin, pudra şekeri, yumurta, hindistan cevizi ve kabartma tozunu karıştırın.

İçine nişastayı ekleyerek yoğurun. Hamuru toplayana kadar un ekleyerek yoğurun.

Daha sonra içine incirleri ekleyerek karıştırmaya devam edin.

Hazırladığımız kurabiye hamuruna elinizle şekil verin. İsteğe göre arasına incir reçelinden koyabilirsiniz.

Hazırladığınız kurabiyeleri 180 derecede hafif kızarıncaya kadar pişirin.

Ilık hale geldiğinde servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kolit ne olduğunu biliyor musunuz? Nadiren görülen bu hastalık hakkında bilinmeyenler şeyi sizleri için haberimizin detayında belirttik.

Kalın bağırsak iç astarının mikrop kapması sonucu iltihaplanması ile kolit ortaya çıkar. Kolit bağırsakların genel iltihaplanmasına da denir. Sıklıkla bağırsakların zararlarında oluşur. Besin atıkları sonucu ortaya çıkar. 

KOLİT NASIL OLUR?

Besinlerin katı sıvı ayrıştırması kalın bağırsak ve bağırsak kolonlarından geçer buradaki kasların hareketlenmesi ile dışkılama ya da idrar sonrası görev tamamlanır. Ancak besinlerin içerdikleri maddeler ve bazılarında da kalıtımsal olarak bu kolonlar kasılmadığın da kişide kabızlık ya da ishal sorunu ortaya çıkar.  

Kolite hastalığına bağırsak bakterileri ve kolon virüsleri neden olabilir. Aynı zamanda kan içerisindeki bakteriler, stres, depresyon, ilaçlar, genetik yatkınlık ve çevresel etmenlerin yanı sıra klozet gibi alanlarda kolit hastalığına sebebiyet verir. Bu rahatsızlık bağırsaklardan yemek borusuna kadar olan bütün organların kısa süre de ağır deformasyonlar almasına neden olur. 

KOLİT BELİRTİLERİ

En sık belirtisi kabızlık ve ishal 

Şiddetli karın ağrısı

Ani değişen vücut ısısına bağlı terleme ya da titreme 

Cildin deforme olması ve dökülmesi

Göz içi ve çevresinde iltihaplanma ve ödem birikimi

İştahsızlığa bağlı kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir.

KOLİTİN BİLİMSEL VE BİTKİSEL TEDAVİ YÖNTEMİ

Birçok yolla ortaya çıktığından birçok çeşidi vardır. Kan ve dışkı tahlili yapılır. Vücudun vitaminleri emilimine bakılır. Vücut yüksek miktarda vitamin ve mineral kaybetmişse kolit hastalığı için dışkılamaya bakılır burada vücudun emmesi gereken vitaminlere rastlandığında doktor buna göre tedavi yöntemi geliştirir.

Aynı zamanda bitkisel tedavi yöntemi de olan bu hastalık için antioksidan bakımından yüksek olan besinler tüketilmelidir. Probiyotik yoğurt, mercimek, meyve ve yeşillikler etkili olan besinlerdir. Ayrıca;

ZERDEÇAL

Hem yemeklerde hem de çay olarak tüketilen zerdeçal, kolin tedavisinde etkili olan en iyi doğal besindir. Bağırsak sorunu yaşayanlar uzman kontrolünde gün içerisinde bu besinin çayını tüketebilir.

ALOE VERA JELİ

 Aloe vera bitkisinin dış kabuğunu soyduktan sonra içindeki jeli çıkarınız. Bu jeli bir bardak ılık suyla karıştırın ve tüketin. Belirtiler geçene kadar hazırladığınız bu karışımı günde 2 bardak tüketebilirsiniz.

Mevsim geçişlerinde hastalıkların artmasının en temel nedeni hava ısısının değişmesidir. Vücut değişen bu ısı oranına ayak uydururken bir takım komplikasyonlar yaşar. Özellikle kuluçka döneminden harekete geçen virüs ve bakteri evreleri ile bu dönemde hastalıklar artar. Peki mevsim değişikliği hastalıkları nelerdir? Mevsim geçişlerinde neler yapılmalı? Sizler için mevsim geçişlerini daha hafif hastalıklarla atlatmanın yollarını araştırdık. Haberin detayında uzman önerilerini de bulabilirsiniz.

Halsizlik, uykusuzluk  ve sürekli kemik ağrıları ile sabah uyanıyorsanız mevsim geçişi hastalıklarından birine yakalanmış olabilirsiniz. Havanın ısında ani değişmeler Vücut ısısını kötü etkiler. Üstelik bağışıklık sistemi de zayıfsa kişinin hastalanma oranı artar. Yaşam kalitesini düşüren ruhsal bunalımlara neden olan bu dönemde aynı zamanda kuluçka dönemi biten virüsler de harekete geçer. Bütün bu süreç ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkartır. Havalardan dolayı giyim, beslenme ve yaşam tarzı değişir bu da vücudun hemen uyum sağlanma sürecini zorlaştırır. Virüslerin bağışıklığı zayıflatması ile vücut tamamen hastalığa teslim olur. 

MEVSİM DEĞİŞİKLİĞİ HASTALIKLARININ BELİRTİLERİ

Sabah uyanmakta zorlanma ve nedensiz vücut ağrıları

Gözlerde şişlik ve sulanma

Gün içinde hapşırma sıklığının artması

Boğazda hırıtlı ve kaşıntı

Göğüs bölgesinde ağrı ve uyuşma

İştahsızlık

Gece hızla terleme ya da aniden üşüme

Mide bulantısı ve baş ağrısı mevsim değişikliği hastalıklarının genel belirtileridir.

MEVSİM DEĞİŞİKLİĞİ HASTALIKLARI NELERDİR?

GRİBAL ENFEKSİYON(GRİP)

Yaz aylarından sonbahar aylarına geçiş sırasında görülen bir enfeksiyon hastalığıdır. Grip, yüksek ateş ve eklem ağrılarıyla başlar daha sonra öksürük ve yorgunluk olarak kendini gösterir. 

SOĞUK ALGINLIĞI

Üst solunum yolları hastalığıdır. Tedavi edilmediğinde gribal enfeksiyona dönüşebilir. Başlıca belirtileri; halsizlik, burun akıntısı ve kuru öksürüktür.

ASTIM

Ani değişen havalarda bulaşıcı virüsler çoğalmaktadır bu durum astım hastaları için büyük bir tehlike oluşturur. 

AKUT BRONŞİT

Bakteriler, virüsler ve mikroplardan dolayı üst solunum yollarının iltihaplanmasıyla ortaya çıkar. 

DEPRESYON

Genellikle yaz aylarından kış aylarına geçişte görünmektedir. Uzmanlar bunun nedenini beyindeki melatonin hormonunun kış aylarında fazla salgılanmasından kaynaklandığını söylemektedir. 

ALERJİ

Özellikle kış aylarından ilkbahar aylarına geçişte görünmektedir. Alerjiler, kızarıklık, kaşıntı, öksürük gibi belirtiler gösterir.

MEVSİM DEĞİŞİKLİĞİ HASTALIKLARINDAN KORUNMA YOLLARI

Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuğba Günal, mevsim değişikliği hastalıklarından korunmanın yollarına dair işe bunları söyledi:

Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler tüketilmelidir. Özellikle A, C ve E vitaminleri bol bol tüketilmeli. Günde en az 5 porsiyon yeşil sebze tüketimi yapılmalı. Magnezyum bakımından zengin olan besinleri ara öğün olarak alınmasında fayda var.

Ani değişen havalarda çok kalın ya da çok ince giyilmemelidir. Vücut ısısına ve gün içindeki hareketlenmeye göre mutlaka giyinmeli ve ona göre ek eşya alınmalı.

Bol su tüketilmeli fakat suyun sıcaklığına dikkat edilmelidir. Terleme esnasında kesinlikle soğuk su tüketilmemeli. Sıvı tüketimini diğer besinlerden de sağlanmalı.

Sağlıklı beslenmenin yanı sıra öğünler atlatılmadan yapılmalıdır. Mevsim meyveleri gün içerisinde en az iki defa tüketilmelidir.