Balıktan sonra omega-3 yağ asidi bakımından en zengin olan besin cevizdir. Ancak uzmanlar cevizdeki vitaminlerin hepsini alabilmek için özellikle çiğ tüketilmesini öneriyor. Beyin sağlığından sindirme kadar fayda sağlayan ceviz hakkında alternatif tıp uzmanlarınında önerdiği bazı yöntemler var. Bunlardan bir tanesi bir gece önceden cevizleri suda bekletmektir. Peki cevizin faydaları nelerdir? Bir gece önceden suda bekletilen ceviz ne işe yarar?

Ceviz ağaçta yetişir ve kendine has bir kokusu vardır. Kış aylarında yaprak döken ilkbaharda ise yeniden yetişen ceviz ağacı dışı sert içi etli bir besin üretir. Üretimi eski çağlara dayanan ceviz üretimi alternatif tıpta kullanılıyor. Vücudun ihtiyacı olan omega-3 yağ asidinin yüzde 85’ini karşılar. Ağacından dalına yaprağına kadar tam bir şifa kaynağı olan ceviz ağacının, kalın gövdesi sayesinde mobilyacılıkta kullanılır. Kaliteli ağaç gövdesi sayesinde ahşap mobilyacılığın vazgeçilmezi olan ceviz ağacının yaprakları yaraları iyileştirmede etkili olduğundan özellikle savaş esnalarında yaralı askerler için götürülürmüş.Günümüzde ise yaprakları iyi renk verdiği için boya sektöründe ham madde olarak kullanılır. Ülkemizde sıklıkla Ege, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesinde yetiştirilir. Cevizin içeriğinde folik asit, E vitamini, demir, fosfor, magnezyum, potasyum, çinko ve omega- 3 yağ asidi bakımından oldukça zengindir. Hafızayı güçlendiren cevizi bir gece önceden kabukları ile beraber suda bekletip ertesi günden itibaren düzenli tüketildiğinde kalpten göz hastalıklarına kadar birçok hastalığa iyi geldiği yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.

CEVİZİN FAYDALARI NELERDİR?

İçerdiği omega-3 yağ asidi bakımından zengin olan ceviz, beyin sağlığı için birebir fayda sağlar. Yağ asitleri sayesinde beynin bilgi toplama bölümü güçlenerek konsantrasyon artar. Uzmanlar cevizin bütün faydalarından yararlanmak için sabah aç karna tüketilmesi gerektiğini vurgularlar. Böylece ceviz sinir hücrelerinde daha fazla ve hızlı emilim sağlar.

Yüksek lif sayesinde sindirimi kolaylaştırır. Mide asidini kontrol eder. Reflü ve ülser hastalıklarının şiddetini azaltır. Ayrıca bağırsak florasını düzenleyerek yemeklerin sindirilmesini sağlar. Kabızlık sorununu giderir.

Omega-3 yağ asitleri aynı zamanda güçlü antioksidanlar barındırır bu sayede vücudu temizlemede etkilidir. Hücreler böylece yenilenerek mutasyona uğramayarak kanser hastalıklarını önler.

Lif sadece sindirime fayda sağlamaz aynı zamanda uzun süreli tokluk hissi verdiğinden kilo vermede etkili bir besindir. Ancak kavrulmuş ceviz vücutta yağ oranını artırır. 

Melatonin maddesi içeren ceviz uyku problemlerine de iyi gelir. Akşam yatmadan bir saat önce bir avuç ceviz yiyerek uykusuzluk giderilmiş olur.

Vitamin bakımından zengin olan ceviz kemik ve dişleri güçlendirir. Bunun yanı sıra cilt ve saç sağlığı içinde oldukça etkilidir. Saç köklerini güçlendiren ceviz dökülme ve yıpranmayı önler. Cilt dermis tabakasını yenileyerek sivilce ve akne oluşumunu engeller. Yaşlanmayı geciktirir. 

CEVİZ SUYU HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

Besin atıklarının neden olduğu sindirim problemlerine yakalanma riskini düşürür. İçerdiği yüksek lif sayesinde gaz problemleri ve şişkinliğe iyi gelir.

Adet döneminde şiddetli sancılar yaşayan kadınların, bu dönemlerini rahat geçirmesi için iki günde bir ceviz suyu içmelerinde fayda var.

Hamilelik döneminde fazla kilo alınmaması için de fayda sağlayan ceviz suyu aynı zamanda içerdiği potasyum sayesinde annelik dönemindeki kadınların süt oranını artırır.

Demir ve protein maddeleri beyin fonksiyonlarını güçlendirerek Alzehimere yakalanma riskini düşürür. Aynı zamanda diğer beyin hastalıklarını da önler.

Beyne olduğu kadar sinir sistemine de iyi gelen ceviz, burada deforme olmuş hücreleri onararak stres ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların yaşanmasını önler. Gece yatmadan bir saat önce bir bardak ceviz suyu içmek daha rahat bir uyku geçirmenize destek olur.

Cildin alt katmanında bulunan dermis tabakasının onararak yaşlanmayı önler. 

Omega-3 yağ asidi damarları temizler böylece kalp krizi geçirme olasılığını azaltır.

Yılın en serin ve yağmurlu geçen aylarından biri olan sonbaharda doğal görünen bir makyaj yapmak ve yılın trendlerine ayak uydurmak istiyorsanız, sizler için hazırladığımız önerilere göz atabilirsiniz. İşte sezonun renkleri ile yapılan makyaj hakkındaki tüm detaylar…

Makyaj sevenlerin merakla beklediği sonbahar ayları geldi. Özellikle buğulu yani dikkat çeken bir göz makyajının yapıldığı sonbahar aylarında bazı far ve ruj tonlarını kullanarak sezonun renkleriyle uyumu kolayca yakalayabilirsiniz. Kahve ve bordo tonlarının ağırlıklı olduğu sonbahar aylarında kısa saçlarınızla muhteşem görünebilirsiniz. Sonbahar göz makyajı trendlerinde de yer alan ışıltılar, bronz, altın ve gümüş tonlarıyla da birleşmeye hazırlanıyor. Siz de bu parıltıların dünyasına gidip güzelliğinizin daha da ışıldamasını isterseniz, siyah dumanlı göz makyajınıza altın gölgeler verebilirsiniz. Gelin birlikte sonbahar aylarına özel makyaj yapalım…

İŞTE TÜM DETAYLARIYLA MUHTEŞEM SONBAHAR MAKYAJI

Makyaja önce primer ya da baz kullanarak başlamanız cildinizdeki sivilce lekelerini kolayca kapatmanıza yardımcı olacak hem de yağmurlu havalarda bile akıp, bozulmayacak bir makyaj yapabilirsiniz.

Soğuk ve rüzgarlı havalarda cildiniz kuruyup makyajınızın kötü görünmesine neden olabilir. Bu yüzden makyaj bazını nemlendirici etkili seçebilir ya da içerisinde gliserin olan bir fondöten kullanabilirsiniz.

Gelelim makyajın en önemli adımına! Tabii sonbahar makyajının en önemli gözlerinizde kullanacağınız renk tonlarıdır. Yeşil, bordo, kahvenin tonları ya da mor gibi farları uygulayarak sezonun modasına ayak uydurabilirsiniz. 

Gözlerinize farı da uyguladıktan sonra çok ince, sadece kirpik diplerinize olacak şekilde eyeliner sürebilirsiniz. Maskarayı da tamamlayarak göz makyajınızı noktalayabilirsiniz.

Yüzünüze renk katmak ve elmacık kemiklerinizi belirginleştirmek istiyorsanız şeftali tonlarında bir allık uygulayabilirsiniz.

Koyu kahve renklerinde süreceğiniz ruj ile makyajınızı hızlıca tamamlayabilirsiniz.

Arıların bitkilerden aldığı polenleri enzimleyip ürettikleri besine bal denir. Birçok çiçek çeşidinden yapılan bu balların aynı zamanda insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Ayrıca vücudun kendiliğinden üretemediği bazı maddeler bakımından zengindir. Peki balın faydaları nelerdir? Kaç çeşit bal vardır ve en faydalısı hangisidir? Sizler için bal hakkında merak edilenleri araştırdık. Haberin detayında Özellikle bağışıklığı güçlendiren bala dair her şeyi bulabilirsiniz.

Arılar çiçeklerden topladıkları tomurcukları midelerinde invertaz enzimi sayesinde bala dönüştürürler. Yaptıkları kovanların içerisine bıraktıkları balın tadı rengi kokusu topladıkların çiçeklerin tomurcuklarına göre değişir. 1 kilo bal için bir gün boyunca 900 bin arı çalışır. Nem, güneş ışığı, kaynatma gibi sıra dışı bir etkiye maruz kalmadıkça bozulmayan bal zamandan etkilenmez. Yapılan araştırmalarda  amilaz, nikotin, invertaz, katalaz, oksidaz, fosfataz enzimleri bulunur. Aynı zamanda tiamin, riboflavin, askorbik asit, piridoksin, pantotenik asit, niasin ve az miktarda biotin, folik asit bulunur.Enzim ve vitaminlerin yanı sıra potasyum, klor, kükürt, kalsiyum, sodyum, fosfor, magnezyum, silisyum, demir, mangan ve bakır bakımından zengin ola bal bu sayede insan sağlığına oldukça fayda sağlar. Baldaki şeker kana karışmada uzun bir süreç yaşadığı için bazı uzmanlar her gün bir kaşık balı yarım bardak su ile karıştırarak tüketilmesini öneriyor.

KAÇ ÇEŞİT BAL VARDIR VE EN FAYDALISI HANGİSİDİR?

BİTKİ ÇEŞİTLİ BALLAR

KESTANE BALI

Koyu renkli olan bu balın özel üretim alanları vardır. Diğer ballara göre daha az şekerlidir. Kendine has bir kokusu olan kestane balını yapan arılar aynı zamanda kestane neslinin devamı için tohumların doğaya yayılmasını da sağlar. Oldukça katı bir baldır. Kestane ağaçlarının içinde bulunur.

ÇAM BALI

Ülkemizde yayın olan çam balı, doğadaki en özel üretimdir. Polensiz yapılan tek baldır. Çam ağaçlarındaki bazı böceklerin salgıladıkları sıvıyı alan arılar peteklerine doldurur. İki hayvan arasında yaşanan bu durum Türkiye ve Yunanistan dışında hiç bir yerde bulunmaz. Yapışkan oranı oldukça fazladır. 

AYÇİÇEK BALI

Trakya bölgemizde yaygın olarak bulunan ayçiçek tarlalarına yakın alanlardaki bal peteklerinde bulunur. Çok çabuk şekerlenen bu bal, en ucuz bal çeşididir.

NARİNCİYE BALI

Limon, mandalina ve portakal çiçeklerine konan arılar üretir. Değişik bir aromatik kokusu vardır. Ülkemizde Akdeniz balı olarak geçer. Ağızda hemen kayan bu bal özellikle doğal şekerli yapılan keklerde kullanılır.

KEKİK BALI

En yüksek rakımlı baldır. Yaylalarda yetişen ve neredeyse insanların bile el değdirmediği yerlerde yetişen kekiklerin polenlerini toplayan arıların elde ettiği özel ballardan biridir. Bağırsak ve mide rahatsızlıklarında doğal ilaç olarak kullanılır. Kendine has bir kokusu vardır. 

LAVANTA BALI

Bu balın üretilmesi için özel tesisler kurulmuştur. Haziran ayında yetişen lavantalara salınan arıların tarlaya yakın yerlerdeki kovanları bu çiçekten aldıkları polenlerle doldurur. Oldukça değerli bir baldır. Arılar bu esnada lavantaların yeniden yetişmesi için adeta bir ekolojik döngü yapar. 

IHLAMUR BALI

Ihlamur ağaçlarının yaygın olduğu yerlerde bulunur. İlk baharda yerleştirilen kovanları dolduran arıların hasadını sonbaharda alınır. Birçok hastalığa doğal ilaçtır. Kokusu ve tadı oldukça farklıdır. 

ÇİÇEK BALI

Birçok çiçekten aynı anda toplanan polenlerin enzimlenip ortaya çıkan bal türüne denir. Kestane ağaçlarının olduğu yerlerde bu bal olmaz. Çünkü arılar çiçeklerden önce kestaneyi tercih eder. 

YÖRESİNE GÖRE BALLAR

ANZER BALI

En faydalı olan baldır. Rize’deki binlerce çiçek çeşidinden üretilir. Vücuda karıştığında hızla enerji oranını artıran baldır. Sporcular sıklıkla tüketir. Sinir hücrelerini yenileyen beyin sağlığını koruyan özellikle ileri yaş unutkanlık hastalığının önüne geçer. 

PETEK VE SÜZME BAL

Kovanın içinden alınan peteklerdir. Ballar petekten çıkarılmadan beraber tüketilen bala petek bal denir. Tam tersi petekten süzülen bala ise süzme denir. Tüketim tercihine göre değişir. 

KARAKOVAN BALI

En eski bal üretim şeklidir. Yani arıların kendi oluşturdukları petekleri doldurdukları şekildir. Salgıladıkları sıvı koyu renkli olunduğundan karakovan denir. Anzer sonrası en faydalı baldır. 

ÇAYI BALLA İÇERSENİZ…

Tatlı bir tadı olmasına rağmen kandaki şekeri çok fazla etkilemeyen ballı bazı uzmanlar tüketilen besinlere eklenerek tüketilebileceğini vurguluyor. Özellikle çay ile beraber tüketilen balın sindirimi de rahatlattığı belirtiliyor. Ayrıca yemeklerden sonra tüketildiğinde yaşanan hazımsızlık ve şişkinlik gibi durumlara da iyi gelir. Ancak bir çay bardağına yarım çay kaşığı konulması öneriliyor. Ballı çay bağırsakların fonksiyonlarını da düzenleyerek sindirime de destek veriyor. Hemen hemen her yolla enfeksiyon kapan boğaz ve sinüs yollarını temizlemede de etkilidir. 

BALIN BESİN DEĞERİ NEDİR? KANSER TEDAVİSİNDE ETKİLİ MİDİR?

100 gram bal, yaklaşık 16 gramı su, 81 gram karbonhidrat ve 0.4 gram da proteinden oluşur. Bal temeli şekerden ziyade karbonhidrattan oluşur. Bu da günlük vücudun ihtiyacı olan enerjiyi karşılar. Doğal şeker olan bal, yiyecek ve içeceklere konulduğunda işlem görmüş şeker gibi kandaki şeker oranını artırmaz ayrıca kiloya neden olmaz. Özellikle sigara ve alkol gibi maddelerden dolayı ağır tahrip olan akciğerlerin temizlenmesinde etkili olan ballı su aynı zamanda vücudu zararlı hücrelerden arındırarak kanser hastalıklara zemin hazırlayan sağlık sorunlarını ortadan kaldırır. 

BALIN FAYDALARI NELERDİR? HER GÜN BALLI SU İÇERSENİZ…

İçerisindeki şeker su ile yumuşatılıp tüketildiğinde kana çabuk karışır. Uzmanlar özellikle demir eksikliği olan kişilerin tüketmesini önerir. Bal bu karışımla kana daha çabuk karıştığından kandaki hücrelerin oranını artırır. Bu sayede kişiye gün boyu enerji sağlar. Kansızlığı önlemenin yanı sıra stres, depresyon ve yorgunluğa da iyi gelir. 

Sindirim için bir mucize olan ballı su mideyi temizlerken bağırsaklarda toksin birikimini de önler. Bu sayede kabız ya da ishal gibi rahatsızlıkların yaşanmasını önler. Böbrekleri ve bezleri çalıştırarak vücutta sıvı dengesizliğinin yaşanmasını engeller. 

Sabahları tüketilen ballı su gün boyu abur cubur tüketmek isteğinizi azaltır. Tok tutma süresini artırarak kilo vermek isteyenler için fayda sağlar. Ballı su aynı zamanda beyindeki şeker sinyallerini de kontrol eder.

Yapılan araştırmalarda ballı suyun eklem ve kemiklerdeki kireçlenme ya da iltihaplanma gibi sağlık sorunlarının yaşanmasını önler. Bunun yanı sıra yaşanan ağrılarında şiddetini azaltır.

Kötü kolesterolü düşürmede etkili olan ballı su, damarların tıkanıklığını önleyerek kalp hastalıklarını ve kan dolaşım problemlerini engeller. Uzmanlar bu karışımın düzenli tüketilmesi gerektiğini tavsiye eder. 

Antibakteriyel ve antibiyotik özelliğe sahip olan bal, su ile şekeri hafifletildiğinde bağışıklık sistemindeki kötü serbest radikalleri temizleyerek bağışıklık sistemini güçlendirir.

Vücudun günlük ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri yüzde 40 oranda sağlar. Bu sayede direnci artırarak cilt sağlığını da korur. Vücudun maruz kaldığı deformeleri kısa sürede yeniler. Erkenden yıpranmasını önleyerek ciltteki sinirlerin daha sağlıklı çalışmasını sağlar.

Solunumda yaşanan bronşit, astım ve kuru öksürük gibi rahatsızlıkların önüne geçer. Antibiyotik etkisi ile burada biriken iltihapları idrar yolu ile atar. 

CEVİZ VE BAL KARIŞIMI NE İŞE YARAR?

Bir kavanoz balın içerisine öğütülmüş 3 avuç içi kadar dolu ceviz koyup iki gün bekletin. Omega-3 yağ asidi bakımından zengin olan ceviz sinir ve bağışıklık sisteminin fonksiyonlarının sağlıklı çalışması için fayda sağlayan bir besindir. Unutkanlık, uykusuzluk, alzheimer ve konsantre için gerekli olan omega-3 yağ asidinin balla birleşimi etkiyi 3 katına çıkarıyor. Ayrıca bu karışım kas ve kemik sistemini de güçlendirir. Ayrıca mide asidini düzenler. Bağırsak florasalarının doğru çalışmasını sağlar. 

Sonbahara geçiş dönemindeyiz. Gardıroplarımızı sonbahara yönelik değiştirmeniz gerekir. Bunun için sonbahar alışverişine başlamalısınız. Alışveriş yapmayı çok seviyorsunuz ancak dolabınız o kadar dolu ki, neyi nereye koyacağınızı bilemiyorsunuz; bu anda devreye gardırop detoksu giriyor. Dolabınızda yepyeni bir reform oluşturacak, gereksiz parçaları atıp en ihtiyaç duyulanları ön plana çıkartan bu detoks ile gardırobunuz sonbahar için yeni bir kimlik kazanacak. Peki gardırop detoksu nedir ve nasıl yapılır? 2019 sonbaharında gardırobunuzda olması gereken parçalar nelerdir? Gardırop detoksu ile ilgili tüm detaylar yasemin.com’da!

Alışveriş yapmak her kadının en çok sevdiği şeydir. Psikolojik durumları ne olursa olsun, alışveriş yapmak her zaman için bir detoks hissi oluşturur. Yani yenilenme biçimi… Ancak bu yenilenmeyi gerçekleştirirken bir şey unutulur: Gardıroplar… Bir gardırop, gelecek yeni parçalar için ne kadar uygundur? Eski parçalar halen yerli yerindeyken, yeni parçalar gardıroplara nasıl yerleştirilir? İşte bu devrede gardırop detoksu akıllara gelen ilk kavramdır. Peki nedir bu gardırop detoksu dediğinizi duyar gibiyiz. Gardırop detoksu; artık giymediğiniz, dolabın arka kısımlarında artık atılmayı bekleyen kıyafetleri temizlemek ve gardıroba yeni parçaları yerleştirmek demektir. Çoğunlukla sezon alışverişlerinin ardından yapılan yazlıkları indirip sonbahar parçalarını yerleştirmekle karıştırılsa da; bu detoks işleminde amaç, kullanmadığınız parçalara veda etmektir. Sizler için gardırop detoksunuzu daha da kolaylaştıracak 7 ipucunu, sonbahar kombin önerilerini ve 2019 sonbaharında gardırobunuzda mutlaka olması gerekenleri derledik. İşte sonbahar gardırop detoksu için size yardımcı olacak ipuçları:

GARDIROP DETOKSU NEDİR, NASIL YAPILIR?

Gardırop detoksuna başlamadan önce kendinize sormanız gereken birkaç soru bulunuyor. Bu sorular, daha sağlıklı bir detoks yapmanızı sağlayacaktır. Öncelikle; ‘Beden ölçülerim bunu giymeye müsait mi!, ‘Terziye versem kurtulur mu’ ve ‘Giydiğimde mutlu oluyor muyum?’ sorularını kendinize yöneltin. Sonrasında sonbaharın trend parçalarına ve renklerine yönelin. Bu sorulara alacağınız yanıt üzerine detoksunuza başlayabilirsiniz:

1. İlk adım olarak dolabınız içerisindeki tüm parçaları indirin ve hepsini ayırın. T-shirtler bir kısma, pantolonlar diğer kısma. Şimdi işiniz daha kolay. Bu parçalar içerisinde sonbahar için uygun olmayanları eleyip işinize kalanlarla devam edin.

2. Sonraki adımda bu parçaları tek tek alıp size belirttiğimiz o soruları sorun. Bu yanıtlara göre, atacağınız parçaları belirleyip kenarda biriktirmeye başlayın. 

3. Bir önceki sezondan giydiğiniz ve bir terzilik işle kurtarılması mümkün olan parçalarınız varsa, onları derinliklerden çıkartın ve terzilik diye ayrı bir kenarda tutun. Uygun olmayanları da atın.

4. Elbise, kazak, pantolon ve bluz gibi parçaları deneyin. Eğer halen eskisi gibi duruyorsa kalsın ancak tüm güzelliğini kaybetmiş ve deforme olmaya başlamışsa bu parçalardan uzak durun. Kararınızı deneyerek verin böylece daha emin olmuş olursunuz.

5. Solmuş olan parçalarınızı sırf güzel diye tutmayın. Eski canlılığını geri getirmenize imkan yok.

6. Kilolarınız veya başka türlü sebeplerden dolayı elden çıkaramadığınız, bir gün zayıflarsam giyerim dediğiniz parçaları da çıkarın. Çünkü modası geçmişte kalmış bir parçayı giymek çok da hoş olmayacaktır.

7. Tüm bu ayıklama işlemi bittiği zaman, kıyafetlerinizi kaliteli ve kıyafetlerinize zarar vermeyecek askılarla asın. Renkli tercih ederseniz, gardırop içine ayrı bir renk katmış olursunuz.

EN ŞIK 2019 – 2020 SONBAHAR İÇİN KOMBİN ÖNERİLERİ

2019 SONBAHARINDA GARDIROBUNUZDA MUTLAKA OLMASI GEREKENLER

Mango – 550 TL

Basic parçaların en trendleri arasında yer alan trençkotlar, modasını asla kaybetmiyor. Serin bir sonbahar gününde tercih edilebilecek en rahat parçadır.

H&M: 129 TL

Deri etek, jean bir pantolon… Her parçayla uyum sağlayabilen balıkçı yaka kazaklar, sonbahar için oldukça ideal parçalardan.

TRENDYOL: 170 TL

Uzun kazaklarınız, gömlekleriniz ve trençkotlarınız için oldukça ideal olan bu parçalar, sonbahar gardırobunuzun olmazsa olmazı olmalı.

Sonbahar aylarında göz makyajınızda sıcak renk tonlarını tercih edebilir, buğulu bir göz makyajı yapabilirsiniz. Bu yöntemi kullanarak hem sezonun en trend modasına uyum sağlamış hem de havalı bir görünüm yakalayabilirsiniz. Peki bu makyajı yaparken hangi ürünler kullanılır? Kozmetik dünyasındaki en iyi ve en yeni far paletlerini mercek altına aldık. Sonbahar makyajının vazgeçilmez parçası olacak en güzel far paletleri için yazımıza göz atın.

Makyaj çantanızı 2019-20 Sonbahar/kış trendlerine uygun hale getirmek istiyorsanız sezonun yeni çıkan far paletlerini alarak işe başlayabilirsiniz. Birbirinden pırıltılı renklerin moda olduğu bu sezonda tüm renkleri bir paletin içerisine sığdıran dünyaca ünlü markalar ürünlerini piyasaya sürdü. Bu paletleri kullanarak hem yılın modası olan buğulu bir makyaj yapabilir aynı zamanda da makyaj koleksiyonunuzu zenginleştirebilirsiniz. 

İŞTE KOZMETİK DÜNYASINA YENİ GELEN EN GÜZEL FAR PALETLERİ;

Özel günlerde ve davet makyajlarında aydınlık bir makyaj yapmak istiyorsanız bu paletler tam size göre. Hem sonbaharın kahve tonlarını hem de kıyafetlerinize uygun seçeceğiniz far tonları ile sezonun trend renklerini de kolayca bu paletlerde bulabilirsiniz.

– Huda Beauty Obsessions Eyeshadow Palette – Topaz / 209,04 TL

– Urban Decay Elements Eyeshadow Palette /  302,03 TL

– Kat Von D Fetish Eyeshadow Palette / 229,42 TL

Soğuk ve yağmurlu havalarda gün boyu bozulmayan bir göz makyajı yapmak istiyorsanız mutlaka bu paletlere bir göz atmalısınız. Özellikle koyu pembenin en güzel tonlarını bir arada bulunduran bu paletler, gösterişli ambalajlarıyla da dikkat çekiyor.

– Too Faced Gingerbread Spice Eye Shadow Palette /  369 TL

– Urban Decay Naked Cherry Eyeshadow Palette /  480 TL

– Urban Decay Born To Run Eyeshadow Palette / 480 TL

Özel bir göz makyajı yapmak ve davetlerde tüm dikkatleri üzerine çekmek istiyorsanız birbirinden farklı bu paletteki renk tonlarını kullanabilirsiniz. Hiç tozutma yapmayan ve uzun süre kalıcı olan bu renkler, sonbahar aylarına da çok yakışacak.

– Natasha Dedona Gold Eyeshadow Palette /  644,91 TL

– Fenty Beauty Moroccan Spice Eyeshadow Palette /  345 TL

– Becca Volcano Goddess Eyeshadow Palette / 267,26 TL

Saç renkleri her sezon farklı bir boyut kazanıyor. Kişinin ten rengine göre uyumlu olması çok önemli olan saç renginizi yeni sezondaki renklere göre değiştirebilirsiniz. Hem genç hem de modaya uyum sağladığınızı gösterecek 2019-2020 sonbahar/kış saç renklerini sizlerin beğenisine sunuyoruz.

Saç renginde değişiklik yapmak isteyenler bu habere dikkat! Yeni sezonun gelmesiyle birlikte saç renkleri de kendini göstermeye başladı. Podyumlarda boy gösteren modellerin hem güzellik hem de saç trendlerini belirlediği şu günlerde sizler de saç renginizde değişiklik yapmak istiyorsanız mutlaka sezonun trendlerine göz atmalısınız. 2019/2020 trendlerinde ultra hacimli saçlar, daha büyük peruklar ve jel desenli saçlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Çeşitli bir çok saç stilini olduğundan daha havalı göstermek için saç renginizde de değişlik yapmakta fayda var. Bu yıl tam sonbahar ve kış aylarında kullanabileceğiniz saç renklerine yazımızın devamında bulabilirsiniz. Gelin birlikte 2019/20 Sonbahar- kış saç renklerini inceleyelim…

KIZIL SAÇ

Kızıl saçlar, özellikle esmer tenli ve renkli gözlü kadınlara çok yakışıyor. Bakımı kolay olan kızıl saç aslında sık sık boyatmak ister. Bu yıl düzenlenen moda haftasında zencefil bakır ve kızıl saç rengi modeller göze çarpan renkler arasında. Doğal akışkan bir kızıl renkle tanışmaya hazır olun.

PLATİN SARISI

Her kadın mutlaka platin saçlara sahip olmak ister.Oldukça zorlu bir süreç olan platin saç rengi özellikle koyu renk saçlara sahip olanların özenle ve çok dikkatli bir şekilde karar vermesi gereken bir konudur. Yapılan en ufak bir hata saçlarınızın görmek bile istemeyeceğiniz hale dönüşmesine neden olabilir. 2019-2020’nin en vazgeçilmez saç renkleri arasında. Eğer evde saçlarınızı platin sarısı yapmak istiyorsanız tıklayın…

BRONDE SAÇ

Sarışın ve kahverengi arasında bir yerde duran Bronde, stil sahibi kadınların çok hoşuna gidecek.  Bir çok kadın doğal olarak bu saç rengine sahip olduğu için şimdiden çok şanslı. Çünkü 2019-2020 sonbahar/kış modasının en iddialı renklerinden biri. Saçlarınız kısa ve parlak ise bu saç modelini kullanabilirsiniz.

Saç renkleri her sezon farklı bir boyut kazanıyor. Kişinin ten rengine göre uyumlu olması çok önemli olan saç renginizi yeni sezondaki renklere göre değiştirebilirsiniz. Hem genç hem de modaya uyum sağladığınızı gösterecek 2019-2020 sonbahar/kış saç renklerini sizlerin beğenisine sunuyoruz.

Saç renginde değişiklik yapmak isteyenler bu habere dikkat! Yeni sezonun gelmesiyle birlikte saç renkleri de kendini göstermeye başladı. Podyumlarda boy gösteren modellerin hem güzellik hem de saç trendlerini belirlediği şu günlerde sizler de saç renginizde değişiklik yapmak istiyorsanız mutlaka sezonun trendlerine göz atmalısınız. 2019/2020 trendlerinde ultra hacimli saçlar, daha büyük peruklar ve jel desenli saçlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Çeşitli bir çok saç stilini olduğundan daha havalı göstermek için saç renginizde de değişlik yapmakta fayda var. Bu yıl tam sonbahar ve kış aylarında kullanabileceğiniz saç renklerine yazımızın devamında bulabilirsiniz. Gelin birlikte 2019/20 Sonbahar- kış saç renklerini inceleyelim…

KIZIL SAÇ

Kızıl saçlar, özellikle esmer tenli ve renkli gözlü kadınlara çok yakışıyor. Bakımı kolay olan kızıl saç aslında sık sık boyatmak ister. Bu yıl düzenlenen moda haftasında zencefil bakır ve kızıl saç rengi modeller göze çarpan renkler arasında. Doğal akışkan bir kızıl renkle tanışmaya hazır olun.

PLATİN SARISI

Her kadın mutlaka platin saçlara sahip olmak ister.Oldukça zorlu bir süreç olan platin saç rengi özellikle koyu renk saçlara sahip olanların özenle ve çok dikkatli bir şekilde karar vermesi gereken bir konudur. Yapılan en ufak bir hata saçlarınızın görmek bile istemeyeceğiniz hale dönüşmesine neden olabilir. 2019-2020’nin en vazgeçilmez saç renkleri arasında. Eğer evde saçlarınızı platin sarısı yapmak istiyorsanız tıklayın…

BRONDE SAÇ

Sarışın ve kahverengi arasında bir yerde duran Bronde, stil sahibi kadınların çok hoşuna gidecek.  Bir çok kadın doğal olarak bu saç rengine sahip olduğu için şimdiden çok şanslı. Çünkü 2019-2020 sonbahar/kış modasının en iddialı renklerinden biri. Saçlarınız kısa ve parlak ise bu saç modelini kullanabilirsiniz.

Annanelerimizin yıllardır sofralara taşıdığı ve tadından bir gram eksilmeyen enfes bükmenin kıymalı tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Kıymalı tepsi böreğine taş çıkaracak ve misafirlerinizin çok beğeneceğiniz enfes kıymalı bükmenin tarifi haberimizin detaylarında…

Afyon yöresinin en meşhur lezzetleri arasında yer alan bükme adeta uğruna kilometrelerce gidebileceğiniz türden. Genelikle soğanlama olarak da bilinen kıymalı bükme, çay saatlerinde misafirlerinize kolayca hazırlayabileceğiniz muazzam bir tarif. Önce hazırlanan iç harcı sayesinde içerisi lezzetlenen bu bükme, doyurucu olmasıyla da bildiğiniz tüm tariflere taş çıkaracak. Hazırlaması biraz zahmetli olan kıymalı bükmeyi çok eskilerde anane ve babannelerimiz özel misafirlerine pişirirlermiş. El açması olan hamuru kıyır kıyır, iç harcındaki patates ve kıymanın buluşmasını da çok seveceksiniz.Peki kıymalı bükme nasıl yapılır?

KIYMALI BÜKME TARİFİ:

MALZEMELER

Hamuru için;

3 su bardağı un
1 su bardağı ılık su
1 yemek kaşığı üzüm sirkesi
1 çay kaşığı tuz

Hamur katlarına sürmek için;

3 yemek kaşığı ezilmiş haşhaş
1 çay bardağı sıvı yağ

İçi için;

2 adet haşlanmış patates
200 gram kıyma
1 adet soğan
Yarım tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber

YAPILIŞI

Öncelikle iç harcını hazırlayarak işe başlayabilirsiniz. Patateslerin kabuğunu soyup güzelce haşlayın. Ardından püre kıvamına getirin. Bir tavaya tereyağını alıp soğanları güzelce kavurun. Üzerine kıymayı ekleyerek suyunu çekene kadar pişirin. Patatesleri de ilave ettikten sonra tuz ve karabiberi ekledikten sonra hazır hale getirebilirsiniz.

Daha sonra hamuru hazırlamaya başlayabilirsiniz.

Yoğurma kabının içerisine hamur için gerekli malzemeleri yavaş yavaş ilave ederek güzelce homojen kıvama getirin.

Ele yapışmayacak kıvama geldiğinde 20 dakika oda sıcaklığında bekletin.

Hazırlanan hamurdan 6 eşit beze oluşturarak, nişasta ile güzelce açın.

Açtığınız hamurun ilk katını erimiş tereyağıyla yağlayın ve diğer katı üzerine yerleştirin. Bu işlemi tüm katlar için uygulayın.

En son katı bohça şeklinde yaparak, yağlayın ve buzdolabında 20-25 dakika bekletin.

Dinlenen hamuru dikey şeklinde 4 eşit parçaya bölüp, nişasta ile açın.

Dikdörtgen şeklinde açtığınız hamurun ortasına yerleştirin ve iki tarafından kapatın.

Hazır hale getirdiğiniz hamurları güzelce yağlı kağıt serili fırın tepsisine yerleştirin. Üzerilerine kalan tereyağını sürün.

180 derecede kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun…

Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz kirpik lifting sosyal medyada aynı zamanda daha birçok güzellik merkezinin ilgi odağı haline geldi. Gerek pahalı gerekse uygun fiyata yapılan bu uygulama kirpiklerin uzun ve daha belirgin görünmesi için yapılıyor. Peki kirpik lifting nasıl yapılır? Kirpik lifting uzun süre kalıcı mıdır? Kimler bu uygulamayı yaptırabilir? Tüm bu soruların yanıtı haberimizin detaylarında.

Kirpik lifting, kirpiklerin belirli bir süre boyunca daha uzun ve hacimli görünmesini sağlayan bir güzellik uygulamasıdır. Sadece doğal kirpiklerin köklerine uygulanan bu uygulama keratin bakımı olarak da bilinmektedir. Gerek sosyal medyada gerekse günlük hayatta adını sıkça duyduğumuz kirpik lifting, kesinlikle zararlı bir madde kullanılmaksızın hijyenik ortamlarda yapılmalıdır. Uygulamada kullanılan malzemelerin hepsi göz sağlığı açısından uygun olması gerekir. Kirpik lifting uygulaması sırasında veya sonrasında kirpiklerde herhangi bir dökülme olmaz. Yaklaşık 45 dakika süren bu uygulamanın ayrıntıları sadece yasemin.com’da!

PEKİ HANGİ DURUMLARDA KİRPİK LİFTİNG UYGULAMASI YAPILIR?

Özellikle seyrek ve hacimsiz görünen kirpiklerin yapısını değiştirmek için bu uygulamayı tercih edebilirsiniz. 

Günlük hayatınızda makyaj yapmadan sadece dolgun ve hacimli kirpiklerinizle göz kamaştırabilirsiniz.

KİRPİK LİFTİNG UYGULAMASI NASIL YAPILIR?

Kirpik lifting uygulaması öncelikle kirpiklerinizin uzunluğuna göre S-M-L olmak üzere 3’e ayrılan ped yapıştırılarak başlanır.

Sonrasında kirpiklerin tek tek ayrılarak cımbızla yapıştırıp kıvrık hale gelmesi sağlanır. 1 numaralı bakım ürünü sürülerek 15 dakika bekledikten sonra keratin işlemi gerçekleştirilir.

20 dakika daha beklettikten sonra pedler çıkarılıp son bakım ürünü sürülerek işlem tamamlanır. 

KİRPİK LİFTİNG DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Kirpikleri 2-3 ay kadar süreyle kalıcı bir şekilde kaldırma ve kıvırma işlemi olarak özetlenen bu yöntemi yaptırmadan önce mutlaka unun kimyasal bir işlem olduğunu ve hassas ciltlerde bazı reaksiyonlara yol açabileceğini göz önünde bulundurmalısınız.

Kirpik liftingi uygulamasından önce göz makyajını kusursuz bir şekilde temizlendiğinden emin olmalısınız.Bu uygulamanın kalıcılık süresinin kişiye göre farklılık göstereceğini unutmamalısınız.

ygulama sonrası kirpikler kuruduktan sonra yüzünü yıkayabilir ama göz makyajı yapmak ve maskara uygulamak için en az 12 saat beklemenizde fayda var.

Kahvaltılarını şölene dönüştürmek isteyenler birbirinden enfes soslar hazırlayabilir. Bugünkü yazımızda evde kolayca hazırlayabileceğiniz hem acılı hem de acısız kahvaltılı sos tarifini mercek altına aldık. Püf noktaları ve pişirme teknikleriyle kolayca hazırlayabileceğiniz kahvaltılık sos tarifi için mutlaka yazımıza göz atmalısınız.

Kahvaltı Türk mutfağının en vazgeçilmez öğünlerinden biridir. Çeşit çeşit hazırlanan ekmekler, yumurtalar, soslar kahvaltı sofralarını adeta süslüyor. Yapılan bu lezzetler arasında kahvaltılık soslar da var. Yazın en lezzetli domateslerden ve biberlerden hazırlanan sos, sıcacık ekmeğin üzerine sürülüp çayla beraber tüketildiğinde müthiş oluyor. Dışarıda satılan bu sosları evde kendi ellerinizle hazırlayabilirsiniz. İster acılı isterseniz sade ve cevizli hazırlayabileceğiniz kahvaltılık soslar aynı zamanda iştah açıyor. Yapımı son derece pratik ve hızlı kahvaltılık sosun acılı ve acısız sevenlere özel tarifini derledik. 

KAHVALTILIK SOS TARİFİ:

MALZEMELER

3 kilo domates
Yarım kilo yeşil biber
4 adet orta boy kapya kırmızı biber
8 diş sarımsak
1 yemek kaşığı dolusu tuz
1, 5 yemek kaşığı şeker
Yarım çay bardağından biraz fazla sirke
1 çay bardağı zeytinyağı
Yarım demet dereotu

YAPILIŞI

Domateslerin kabuklarını soyup mutfak robotundan geçirin. Daha sonra tencereye alıp yüksek ateşte pişirin. 

Bu sırada biberleri ve sarımsakları büyük doğrayıp mutfak robotundan geçirin.

Domatesler dibe çöktüğünde üstteki fazla suyunu alıp, içerisine biber, sarımsak, zeytinyağı, tuz, tercihen elma veya limon sirkesi en son şekeri ekleyerek karıştırarak pişirin.

Hiç su kalmayacak şekilde kaynattıktan sonra sıcakken kavanoza koyup kapağını kapatın.

Ters çevirip üzerine kalın bir bez örtün. 1 gece dinlendikten sonra tüketebilirsiniz.

ACILI KAHVALTILIK SOS TARİFİ:

MALZEMELER

2 kilo domates
1.5 kilo kırmızı biber
7 jalapeno biber veya acı sivri biber
1/2 (yarım) su bardağı zeytinyağı
1/2 (yarım) demet maydanoz
5 diş sarımsak
1/2 (yarım) su bardağından biraz fazla sirke
Tuz

YAPILIŞI

Tüm kırmızı biberlerin çekirdek kısımlarını çıkarıp büyük büyük dilimleyin.

Daha sonra acı biberleri dilimleyin. İki malzemeyi mutfak robotundan geçirip, tencereye alın. Aynı şekilde domatesin de kabuğunu soyup robottan geçirin.

Hazır hale gelen domatesi de tencereye alıp zeytinyağı ekleyerek yaklaşık 40 dakika kadar pişirin.

İnce kıyılmış maydanoz kıyılmış sarımsak, tuz ve sirkeyi ekleyip 10 dakika kadar daha kaynatın.

Pişen sosu kavanozlara aktarıp, kapaklarını kapatın. Kavanozların üzerini kalın bir şeyle kapatıp ters çevirin.

Bir gün sonra afiyetle tüketebilirsiniz.

Afiyet olsun…