Eylül ayının gelmesiyle Palamut balığı da tezgahlarda yerini alamaya başladı. Lezzetli ve faydalı balıklar arasında yer alan palamutun birbirinden farklı pişirme yöntemleri bulunuyor. Peki, Türk mutfağının en sevilen balıklarından biri olan palamut en doğru şekilde nasıl pişirilir? İşte cevabı…

Ağustos ayının son günlerinde tutulan palamut balığı, Eylül ayında tezgahlarda yerini almaya başladı. Lezzetli ve vitaminleriyle sofralarda yerini alan palamut balığı doğru yöntemlerle pişirilmediğinde vitaminlerini kaybediyor. Genellikle sıcak ve ılık denizlerde, hem açıkta hem de kıyı bölgelerinde yaşayan kemikli balık türlerinden biri olan palamut, ülkemizdeki denizcilerin ve insanların en yakından tanıdığı balıklardan biridir. Sırt tarafı mavimsi ve karın bölgesine doğru gümüşi renk olan palamut balığının boyu 1 metreye kadar uzanabilir.Peki palamut nasıl pişirilir?

PALAMUT TAVA TARİFİ:

MALZEMELER

2 adet palamut
1 su bardağı mısır unu
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
3 su bardağı sıvı yağ

YAPILIŞI

Palamutları iyice temizledikten sonra halka talka doğrayın. Süzgece koyarak uzun süre suyunun ve kanının süzülmesini bekleyin.

Yağı tavaya alın ve kızmasını bekleyin. Bir buzdolabı poşetinin içerisine baharatları ve mısır ununu alın. Sonrasında içerisine balıkları koyarak iyice soslanmasını sağlayın.

Tavanın içerisine balıkları koyun. Daha sonra mutlaka kapak ile tavanın ağzını kapatın. Kızaran balıkları kağıt havlunun üzerine alın. Bir süre bekledikten sonra limon ve maydanoz ile servis edin.

FIRINDA PALAMUT TARİFİ

MALZEMELER

2 adet orta boy palamut balığı
6 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet orta boy kuru soğan
1 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu
1 yemek kaşığı kadar tuz
1/2 çay kaşığı karabiber

YAPILIŞI

Palamut balığının iç kısımlarını bol suda iyice temizleyin. Kağıt havlu yardımıyla balıkları kuruladıktan sonra kuru soğanların suyunu balıkların içerisine sıkın.

Derin bir kabın içerisine baharatları, limon suyunu ve yağı alarak, karıştırın. Karışımın içerisine palamut balıklarını atın.

30 dakika kadar beklettikten sonra balıkları alıp karın ve üst kısımlarını tuzla ovduktan sonra yağlı kağıt serili fırın tepsisine yerleştirin.

Önceden ısıtılmış fırında 200 derece 40 dakika pişirin. Üzerine limon dilimleri koyarak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Mevsim değişikliklerinde ya da kullanılan makyaj malzemeleri nedeniyle cildin bazen detoksa ihtiyacı olabilir. Buna derinlemesine temizlikte diyebilirsiniz. Ayda 1 defa yapacağınız cilt detoksu cildin aydınlık, parlak, siyah noktasız hem de pürüzsüz hale gelmesini sağlar. Şimdilerde güzellik merkezlerinde pahalı fiyatlara yapılan cilt detoksunu evde kolayca yapabilirsiniz? Nasıl mı? Adım adım cilt detoksunun yapımını yazımızda bulabilirsiniz.

Detoks, vücudumuza çeşitli yollarla giren ve atık madde olarak dışarı atılmayı bekleyen zararlı toksinlerden kurtulmaya verilen isimdir. Genellikle zayıflama yöntemlerinde uzmanların önerdiği detoks artık cilde de uygulanabiliyor. Cildinizi ölü derilerden arındırmak, beslenmesini sağlamak, hem içten hem de dışarıdan destek ile daha taze ve enerjik bir görünüme sahip olmak istiyorsanız mutlaka her ay bir defa cilt detoksu yapabilirsiniz. Cilt detoksu cildi taze ve canlı gösterirken aynı zamanda kadınların en büyük cilt problemlerinden biri olan siyah nokta ve sivilcelerinde ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor. Peki evde cilt detoksu nasıl yapılır? Cilt detoksunda hangi ürünler kullanılır? Cilt detoksunun püf noktaları nelerdir? Gelin birlikte inceleyelim…

1- CİLT BAKIMINDA SU ÇOK ÖNEMLİDİR

Cildinizin her daim nemli, bakımlı ve parlak görünmesi için her daim temizlemeli ve su içmeyi kesinlikle ihmal etmemelisiniz. Gece uyurken silinmeyen makyaj kalıntıları bir süre sonrasında cilt lekelerine hatta büyük sivilcelere neden olabilir. Cilt detoksu bu adımda çok önemli bir rol oynar. Yüzünüzü sabah akşam bir temizleyici ile yıkayıp, ardından tonik ya da gül suyu ile silin. Bu arada temizleyicinizi cilt ihtiyacınıza göre seçebilirsiniz. Mesela kuru bir cildiniz varsa sabahları yağ formundaki temizleyicileri, akşam ise köpük olanları kullanabilirsiniz.

2- GÖZENEKLERİ ARINDIRIN

Dışarıdaki kötü hava, sigara dumanı, makyaj kalıntıları ve yanlış ürün kullanımı ciltte gözeneklerin açılarak siyah noktalara dönüşmesine neden olur. Siyah noktalar arındırılmadığı zaman erken yaşlanma gibi cilt sorunları da kaçınılmaz oluyor. Sıkı, parlak ve genç görünmek için bu adımda banyo sonrası çok önemlidir. Sıcak su ve buharın etkisi ile açılan gözeneklere mutlaka tonik uygulamalısınız.Eğer siyah noktalarınız varsa, hazır buhardan dolayı yumuşamışken peçete yardımıyla çok nazikçe sıkıp temizleyebilirsiniz. Yumuşak bir peeling ile de yüzünüze kontrollü bir şekilde dairesel hareketlerle masaj yaparak cilt yüzeyindeki ölü derilerden kurtulabilirsiniz. Ardından sıkılaştırıcı bir tonik kullanmayı ihmal etmeyin. Kil ve kömür içeren maskeler de cildi derinlemesine arındırmada oldukça başarılı.

3- CİLDİNİZİ NEMLENDİRİN

Cildin pürüzsüz görünmesi için nemlendirici uygulamak şart. Soğuk rüzgarların etkisi hem de pul pul görünen cildinizdeki ölü derilerin uzaklaşmasını sağlamak için nemlendirici kullanmalısınız. Cilt detoksuyla birlikte ciltte parlaklık ve canlılık oluşurken nem sorunu ortadan kalkar. Bunun yanında cilt detoksu, ciltteki dolaşımı hızlandırarak kırışıklık oluşmasını da önler. Cilt, daha pürüzsüz ve yumuşak olur.

Yazın sıcak geçen günlerinde saçlarınızı rahat bir şekilde kullanmak sandığınız kadar zor değil. Yapacağınız birkaç pratik yöntemle saçlarınızın hem havalı hem de fresh görünmesini sağlayabilirsiniz. Peki bu yazın en çok kullanılan pratik saç modeli hangisi? Hangi saç şekli yaz yalarına uygun? öğrenmek için gelin birlikte içeriğimize göz atalım…

Saç bağlama modelleri her sezon ve her yıl farklı çeşitlerle karşımıza çıkıyor. Bazen aksesuarla bazen örgüler bazen ise fularla bağlanan saçlar tüm podyumlarda yerini alıyor. Kavurucu sıcaklarda saçlarla uğraşmak tam bir eziyettir. Mümkün olduğunca pratik ve rahat hissetmenizi sağlayacak saç modelleri yaz aylarında daha çok tercih edilir. Siz de yaz aylarında saçlarınızı kestirmek yerine rahat edebileceğiniz modellerle şık bir görünüm elde edebilirsiniz. Peki bu modeller hangisi? Gelin birlikte inceleyelim…

YARI TOPUZ SAÇ MODELİ

Festivaller, piknikler gibi etkinlikler yazın hız kazandığı için, bohem görünümlü saç modelleri bu tarz etkinlikler için ideal! Saçlarının ön kısmından iki tutamı arkada birleştirip tel tokalar ile sabitleyip, kısa sürede muhteşem görünümü yakalayabilirsiniz.

ÇİFT ÖRGÜ SAÇ MODELİ

Örgü saçlar hem pratik hem de şıktır. Örgü saç modelleri aynı zamanda plaja giden kadınlarında kurtarıcı modelleri arasındadır.Bu seneye damga vuran saç modellerinden olan çift örgüler, yaz sezonunda da sürüyor! 

Farklı pişirme tarzı ve enfes lezzetiyle damaklarınıza şenlik olacak baba tatlısı Osmanlı zamanından beri yapılıyor. Üzerine bir parça kaymak ve vişne sosu ile servis edebileceğiniz baba tatlısı tüm krizlerinizi ortadan kaldıracak. Sofralarda oldukça şık duran baba tatlısının tarifi bugünkü yazımızda.

Hamurunda yoğurt, sıvı yağ ve yumurtanın kullanıldığı baba tatlısı Osmanlı dönemine ait bir tariftir. Yediğimiz bir çok tatlıyı unutturacak olan bu tatlı, yapılırken mutlaka hamurunun yumuşak olması gerekiyor. Şerbetini yaparken ise pişirilmeden yapılması oldukça önemlidir. Tam kıvamında bir baba tatlısı yapmak istiyorsanız bu püf noktalara kesinlikle dikkat etmelisiniz. Eski dönemlerde sık sık pişirilen ve bu tatlıyı günümüzde de sofralarınıza taşıyabilirsiniz. Süslemek ve lezzetini arttırmak için kaymak ile vişne sosu kullanmak adeta şahesere dönüştürecek. Evinizde baba tatlısını hazırlamanın pratik yöntemini haberimizin detaylarında görebilirsiniz.

BABA TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

1 adet yumurta
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 su bardağı un

Şerbeti İçin;

3 su bardağı şeker
3 bardağı su
1 çay kaşığı limon suyu

YAPILIŞI

Derin bir kabın içerisinde yumurta sıvı yağ ve yoğurdu alı güzelce karıştırın.

Daha sonra vanilya, kabartma tozu ve unu eleyerek yavaş yavaş içerisine ekleyin.

Yumuşak bir hamur elde ettiğinizde ellerinizi hafif yağlayıp ceviz büyüklüğünde parçalar alarak, kalıba yerleştirin.

180 derecede güzelce pişirin. Bu sırada şerbeti hazırlayabilirsiniz.

Bir kabın içerisinde  şeker ve suyu karıştırın. Daha sonra limonu sıkıp kenara alın.

Pişen tatlının üzerine sıcakken soğuk şerbeti döküp çekmesini bekletin.

Hazır olan tatlıyı üzerine kaymak ve vişne sosuyla servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Yaz aylarının gelmesi ile beraber görülme olasılığı artan konjonktivit yani göz gribi hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki konjonktivit (Göz gribi) nedir ve belirtileri nelerdir? Konjonktivit nasıl bulaşır? Göz kapaklarının kapanmasına neden olan konjonktivit ile ilgili her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Göz içerisinde artan bakteri ve enfeksiyonlu virüsler ince bir iltihaplanma tabakasına neden olur. Yaz aylarında artan bu hastalık halk arasında kırmızı ya da pembe göz olarak adlandırılır. Havuz, deniz ve ortak kullanım eşyalarında buluşma ihtimali artan hastalık kişinin görme kaybını artırır. Konjonktivit ciddi gibi görülmese de ilerleyen zamanlarda doğru tedavi edilmediğinde gözün tamamen görme olasılığına neden olabilir. 

GÖZ ALERJİSİ İLE TAMAMEN FARKLI DURUMLARDIR!

Genellikle gözde alerjiye neden olan hastalıklarla karıştırılır. Ancak konjontivit alerjik vakalara göre daha ciddi bir sağlık sorunudur. Gözün beyaz kısmına yerleşen enfeksiyonlar göz damarlarına ve korneaya ciddi hasar verebilir. Özellikle lens kullanan ya da sık sık göz içi makyajı yapan kişilerin bu hastalığa yakalanmaması olasılığı fazladır. Normal alerjiye yakalanmış kişilerle konjonktivitte olmuş kişilere aynı ilaçlar verilmez. Şikayetler ilaçlara rağmen sık sık tekrarlanınca uzman doktor göz içi temizleme operasyonu gerçekleştirir. Ardından gözler uzun bir süre temasa maruz kalmaması için pansuman ile kapatılır. Konjonktivitteyi artıran durumlardan biri ise bilinçsiz evde ya da kulaktan dolma ilaçlar kullanma ile olur. Bu yüzden kızarıklık, kaşınma, batma, göz kapağının şişmesi ve görme kaybının arttığı belirtiler yaşanır yaşanmaz bir uzmana başvurulmalıdır. Konjonktivit körlük derecesine ya da başka bir hastalığa zemin hazırlayabilir.

KONJONKTİVİT NASIL BULAŞIR?

Toplu alanlarda

Kişisel eşyaları ortak kullanmada; havlu, peçete, makyaj malzemeleri

Temiz olmayan elle gözleri kaşımada

Klor oranı yüksek sularla yüz yıkama esnasında

Bilinçsiz ilaç kullanımında gibi durumlarda hastalığa yakalanma olasılığı artar.

Ülkemizde en çok tüketilen baharatlardan biri olan isotun aslında sağlığa birçok faydası olduğunu biliyor muydunuz? Peki isotun faydaları nelerdir? İsot hangi hastalıklara iyi gelir? Şanlıurfa’ya özgü yetiştirilen acı biberin kurutulmuş haline isot denir. Aşırı acı olan isotun kanseri de bitirdiği yapılan araştırmalarda kanıtlandı. Haberin detayında isota dair merak edilenleri bulabilirsiniz.

İlkbaharda ekilmeye başlanan biber, yaz aylarına doğru kırmızı, mor ve siyah gibi renkler alır. Biber güneşte kızardıkça içeriğindeki acı oranı daha da artar. Toplanılan biberler zeytin yağı ve tuz ile kavrularak kurutulur. Bu yöntem şimdilerde yapılır eski yöntemlerde ise önceden güneşte tamamen kurutulur ve dövülürmüş. Özellikle çiğ köfteler de kullanılan isot aynı zamanda alternatif tıpta doğal ilaç olarak da tüketilir. Şimdilerde her yerde kolayca elde edilebilen isot, bağışıklık sistemini güçlendirerek sindirimi kolaylaştırır. Aynı zamanda kemik gelişimi ve vücuttaki ödemi de atmada oldukça etkilidir. Yapılan bazı araştırmalarda gece körlüğü ve kansere iyi geldiği ortaya çıkarılmıştır. İçeriğinde demir, magnezyum, fosfor, potasyum minerallerinin yanı sıra A, K ve C vitaminleri barındırır. 

İSOTUN FAYDALARI NELERDİR? İSOT HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Bilinen en güçlü faydası metabolizmayı hızlandırır. Bu yüzden kilo vermek isteyenler için vazgeçilmez bir besindir. Ancak tüketilmeden önce bir uzmana danışılması gerek çünkü mide asidini olumsuz etkileyerek ülser ve reflüyü tetikleyebilir. 

Yapılan araştırmalara acı olmasına rağmen isotun güçlü antioksidan ve antibakteriyel olmasından dolayı kanser hastalıklarını engellediği ortaya çıkarılmıştır.

Aşırı tüketilmediğinde gelişim çağı ve hamilelik dönemlerinde de tüketilmesi tavsiye edilir. Kemik gelişiminde fayda sağlan isot, ürik asitin çoğalmasını engeller. Bu sayede kas ve kemiklerde ödem toplanmasını önler.

İsot kandaki şeker oranını dengeleyerek yükselmesini ya da düşmesini engeller. Bu yüzden şeker hastalarının da rahatlıkla tüketebilir.                        

Antioksidan özelliği sayesinde damarları temizleyerek sertleşmesini ve tıkanmasını önler. Bu sayede kalp hastalığının yaşanmasını engeller.

İSOTU YOĞURTLA BERABER YERSENİZ NE OLUR?

Yoğurt eski çağlardan beri hastalıklara karşı kullanılan en etkili besindir. İnsan sağlığına birçok faydası olan isot ile beraber tüketildiğinde etkisi daha fazla artar. Her ne kadar isot acılı olsa da yoğurt ile karıştırıldığında acı oranı düşer. Tüketilen bu karışım özellikle yemek borusu kanserini engeller. Ancak üst üste tüketilmesi önerilmez.

Her ikisinin de içerisinde C ve B 12 vitamini bulunmaktadır. Bu sayede karışım güçlü bir antioksidan olur. Vücuttaki tüm bakteri ve enfeksiyonlu hücreleri idrar ya da dışkı yolu ile atar. 

İsotun içeriğindeki acı ürik asidi temizlerken yoğurt ise kemiklere kalsiyum desteği verir. Bu sayede ileri yaşlarda yaşanabilecek olan kemik erimesi ya da diğer kemik hastalıklarını önlenir.

Bu karışım mide asidini de olumsuz etkilemediğinden kilo vermeyi kolaylaştırır. Ayrıca vücutta biriken ödemleri atarak yağ tutmasını önler. Bölgesel zayıflamak isteyenler içinde ideal bir karışımdır.

Yetişkin bireyler tarafından bile bayıla bayıla tüketilen bebe bisküvisinin en sağlıklı ve pratik tarifini sizler için araştırdık. Ek gıda dönemine geçiş yapan çocuklara verilebilecek alternatif tariflerden biri olan bu bebe bisküvilerini hem kendiniz yiyebilir hemde çocuğunuza yedirebilirsiniz. Bebekler için ev yapımı kolay bebe bisküvi tarifi…

Adı her ne kadar ‘bebe’ bisküvisi olsa bile biz yetişkinlerin bile bayıla bayıla yediği bu bisküviler,i damakta bıraktığı lezzetiyle gönülleri fethediyor. Kendinizi mutlu etmek istediğiniz anlarda çaya bandırarak ya da sütle karıştırarak tükettiğiniz bebe bisküvilerini tıpkı dışarıdakiler gibi hatta daha da lezzetli ve sağlıklı hale getirebilirsiniz.

Evinizde pişireceğiniz bebe bisküvilerini ek gıda dönemindeki çocuğunuza da gönül rahatlığıyla yedirebilirsiniz. Dışarıdakileri aratmayan bebe bisküvi tariflerini sizler için derledik. 

MALZEMELER:

3/4 su bardağı yoğurt

1/2 çay bardağı irmik

2 çay bardağı pirinç unu

4 yemek kaşığı tereyağı

2 çay bardağı organik tam buğday unu

YAPILIŞI:

Yukarıda bahsettiğimiz malzemelerden un hariç hepsini yoğurma kabına alın ve un serpe serpe yoğurun. Kulak memesi kıvamına gelince hamuru uzun şerit şeklini verip bıçak ile iki parmak genişliğinde kesin.

Çatalla çizgiler atıp üzerine yağlı kağıt serilmiş tepsiye alın. Önceden 170 dereceye ısıtılmış fırında ortalama 20 dakika pişirin. Soğuduktan sonra çocuğunuza yedirebilirsiniz!

NOT: Ek gıda dönemindeki çocuklarda günde 4-5 taneyi aşmayacak şekilde verilmelidir.

PEKMEZLİ BEBE BİSKÜVİ TARİFİ

MALZEMELER:

1 adet yumurtanın sarısı

Yarım çay bardağı irmik

1 çay bardağı pirinç unu

1 çay bardağı pekmez

1 tatlı kaşığı tarçın

Aldığı kadar buğday unu

1 çay bardağı pekmez

YAPILIŞI:

Pekmezi ve yumurtayı mikserle çırpıp diğer malzemelerle birlikte güzelce yoğurun. Ele yapışmayacak dereceye geldikten sonra şekilli bir şekilde fırın tepsisine dizin ve 180 derecelik ısıda ortalama 20 dakika pişirin. Afiyet olsun…

Kendirgiller ailesine ait olan şerbetçi otu, görüntü olarak küçük kozalaklara benzer. Yüzyıllardır alternatif tıpta kullanılan bu ot, uçucu yağlar, acı maddeler, reçinler, mumu ve tanen bakımından oldukça zengindir. Güçlü bir yatıştırıcı etkisi olan şerbetçi otu hakkında merak edilenleri haberin detayında bulabilirsiniz. Peki şerbetçi otunun faydaları nelerdir? Şerbetçi otu nasıl kullanılır?

Temmuz ve Eylül aylarında yeşil ve beyaz renklerle çiçeklenen şerbetçi otu, ülkemizde Bilecik de sıklıkla yetiştirilir. Yapraklarının üzerinde sert tüyler bulunur. Ağustos ayında toplanıp kurutulan şerbetçi otu, alternatif tıpta doğal ilaç yapımında kullanılır. Bunun yanı sıra yağı kozmetik sanayine gönderilir. Birçok doğal krem ve tonik yapımında ham madde görevindedir. Yüzyıllardır mide hastalıklarının başında gelen bulantı ve kusma çeşitli hastalıklara hem davetiye çıkarır hemde belirtileri arasında yer alan rahatsızlıklardır. Şerbetçi otu bu hastalıklara adeta doğal ilaçtır. Yatıştırıcı etkisi sayesinde uzmanlar teknolojinin gelişmediği yıllarda çayını psikolojik sorunlar yaşayan hastalarına verirler. İlkbaharda yeşeren sonbaharda şifa veren şerbetçi otu, gölgede kurutularak aktarcılarda satılır. İnsan sağlığına inanılmaz faydaları olan şerbetçi otunun zararları da vardır. Bu yüzden tüketmeden uzmana danışmakta fayda var.

KADINLARA ÖYLE FAYDASI VAR Kİ…

ŞERBETÇİ OTUNUN FAYDALARI NELERDİR?

Kadınların fizikler gelişimine katkı sağlayan şerbetçi otu aynı zamanda regl dönemindeki ağrıları ve sancıları da dindirir.

Ağrı kesici özelliği olan şerbetçi otu romatizmaya bağlı gelişen kemik ağrılarında krem olarak kullanılır. Aynı zamanda iltihaba bağlı gelişen diş ağrılarına da iyi gelerek ağız ve diş sağlığını korur. 

İdrar söktürücü özelliği sayesinde de vücutta bulunan zararlı toksinleri temizler. Özellikle karaciğerde oluşan iltihaplı toksinleri vücuttan atar. Aynı zamanda böbreklerde taş ve kum oluşumunu da önler. 

Sinir hücrelerindeki deforme olmuş hücreleri azaltarak vücudu sakinleştirir bu sayede de rahat bir uyku çekmenize yardımcı olur. 

Metabolizmayı hızlandırarak daha hızlı kilo vermenize yardımcı olur. Günde bir bardak tüketilen şerbetçi otu çayı sindirimi kolaylaştırır. Hazımsızlık gibi rahatsızlıkları önler.

Kremi de yapılan bu ot, yaraları hızlı iyileştirmede kullanılır. 

ŞERBETİ OTU NASIL KULLANILIR?

YAĞI

Yatıştırıcı özelliğe sahip bu otun yağı vücut ağrılarına iyi gelir. Ancak başka yağlarla karıştırılıp kullanılmamalıdır. Diz ağrıları, eklem tutulmaları ve özellikle uzun süreli oturarak çalışanların iki günde bir bu yağ ile masaj yapılması önerilir. Ayrıca migren atakları sırasında ense ve alın kısmına da biberiye yağı ile karıştırılıp sürülebilir.

KREM

Şerbetçi otu kadınların fiziksel gelişimlerini destekler ayrıca yaralanmalarda kullanılır. Özellikle göğüs büyütmek isteyen kadınların düzenli bir şekilde özellikle göğüs etrafına sürülmesi önerilir. Bu kremi elde etmek için bir tutam şerbetçi otunu kaynatın blendırdan geçirin krem kıvamına geldiğinde kullanabilirsiniz. 

BİTKİ ÇAYI

Bu ot kurutularak kullanılır. Çay gibi demlenir. Bu çay özellikle kronik uykusuzluk çekenlerin yatmadan bir saat önce tüketilmesi önerilir. Keskin bir kokusu olan şerbetçi otu çayına bal eklenerek tükebilirsiniz. 

Ünlü markalar yeni sezon trendlerini sunmak için birbirinden farklı isimleri marka yüzü yapıyorlar. Aslı Enver, Murat Boz, Bensu Soral bu isimlerden sadece birkaçı. Biz sizler için, 2019 – 2020 sezonunun en popüler marka yüzlerini listeledik. İşte 2019’un en popüler marka yüzleri!

Ünlü markalar yeni sezon trendlerini sunmak için hep daha iyisini sağlamaya çalışırlar. En günceli yakalamak mücadelesi sadece modellerde değil modelleri taşıyan isimlerde de olur. Birbirinden farklı isimleri marka yüzü yapan markalar, bu isimlerle popülerliği yakalamayı amaçlarlar. Aslı Enver, Bensu Soral, Fahriye Evcen bu isimlerden sadece birkaçı. Biz sizler için, 2019 – 2020 sezonunun en popüler marka yüzü olacak olan isimleri listeledik. Bakalım; Koton, De Facto, Mavi, Avva gibi büyük markalar moda konusunda hangi isimleri marka yüzü olarak kendilerine tercih etmişler? İşte 2019 – 2020 sezonunun en popüler marka yüzleri!

KOTON

Zannediyoruz bu alanda en çok söz sahibi olan marka Koton’dur. Aynı anda 3 marka yüzüne sahip olmasıyla dikkat çeken Koton, Bensu Soral, Melisa Şenolsun ve Burak Deniz ile amacına ulaşmış durumda. 

Uzun süredir Fahriye Evcen ile çalışan markanın tercihi artık Bensu Soral. Evcen ile 3 yıl süren çalışma oldukça başarılı olmuştu.

DE FACTO

Aras Bulut İynemli ve Hande Erçel işbirliğini Aslı Enver ile sürdürme kararı alan marka doğru da bir karar aldı zira Enver’in ışığı markaya 2019’da da kazandırmaya devam ediyor. Öyle ki yeni sezon çalışmaları için sadece Aslı Enver’i görmeye başladık.

Aslı Enver, 2019 yılının en popüler marka yüzlerinden biri olarak dikkat çekmeye devam ediyor.

MAVİ

Organize İşler ve Çarpışma derken sezona damgasını altın harflerle vurmayı başaran Tatlıtuğ, yeniden Mavi markasının yüzü oldu. Bu zamana kadar ki en uzun soluklu Mavi yüzü olan Tatlıtuğ, 2019 – 2020 sezonunda da çıkışını sürdürüyor.

AVVA 

O Ses Türkiye jürisi olan ve son olarak Öldür Beni Sevgilim adlı bir tekli yayımlayan Murat Boz, Avva markasının yüzü olarak 2019 – 2020 sezonunda da karşımıza çıkıyor.

Hamilelikte çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişebilen ancak çoğu zaman genetik yatkınlıktan kaynaklanan çatlak lekeleri daha çok göbek, göğüs ve kalça bölgesinde görülür. Çatlak sorunlarıyla ilgili halk arasında sık konuşulan konulardan biri de çatlakların kesin bir çözümü olmadığıdır. Peki çatlak kremleri işe yarıyor mu? Çatlak oluşmaması için ne yapılmalı? Hamilelik çatlaklarına ne iyi gelir? Hamile ve doğum çatlakları için doğal çözüm önerileri neler? Hamilelik çatlaklarına dair bilinmesi gerekenler…

Hamilelik döneminde anne adaylarında görülen fiziksel ve ruhsal değişiklikler genelde 9 ay boyunca devam eder. Ruhsal anlamda oldukça hassas, kırılgan ve narin olan anne adaylarında fiziksel olarak, belirli bölgelerinde büyüme, hormonlardan dolayı çatlaklar ve saç dökülmesi gibi sorunlar karşımıza çıkar. Anne adaylarında bu döneme özel görülen her değişim tatlıdır, ancak bazen alınan kilolardan dolayı vücut yapısı zorlanabilir. Hormonların etkisiyle değişime uğrayan vücut yapısında en yaygın görülen değişim çatlaklardır.

Hamilelik döneminde bu tarz durumların yaşanacağını duyan anne adayları çeşitli kaynaklardan araştırarak çatlak oluşumunun önüne geçmeye çalışabilir. Önlem almayan bazı anne adayları çatlak sorunuyla karşılaşmaz. Peki, hamilelikte çatlaklar neden olur? Çatlak oluşmaması için ne yapmalı? Hamilelik ve doğum çatlakları için bilinen en iyi çatlak kremleri neler? İşte yanıtı…

HAMİLELİK ÇATLAKLARI NEDEN OLUŞUR?

Özellikle de hamileliğin son dönemlerine doğru derinin gerilerek yırtılmasıyla oluşan çatlaklar, vücut üzerinde ilk pembe renkte karşımıza çıkar. Başlangıçta pembe olan bu renk ilerleyen zamanlarda mora ve beyaza döner. Hızlı değişen kilo durumu, doğum kontrol hapı, ergenlikteki hormon değişimleri, kortizonlu kremler çatlak yapabilir. Açık tenli kişiler, esmer tenlilere nazaran bu anlamda daha şanssızdır ve çatlağa eğiimlidir.

Hızlı bir şekilde ağırlığı değişen anne adayının elastik yapısı genişler ya da büzülür. Bu durumda çatlakların oluşumuna zemin hazırlar. Yapılan çalışmalardan kesin bir veri elde edilmese de çatlakta ana faktörün genetik yapıyla ilgisinin olduğu düşünülüyor. Sigara, aşırı şeker tüketimi ve güneş ışığı kolajen yapısını zedelediği bilinmektedir.

ÇATLAK KREMLERİ İŞE YARAR MI?

Çatlakları bitiren bir krem mevcut olmasa da derinin yağını ve elastikiyetini koruyarak çoğunlukla lokal kullanılan bazı ürünler çatlakların hafiflemesine yardımcı olmaktadır. Yetersiz miktarda sıvı tüketimi ciltte kuruluğu ve bunun sonucunda çatlaklığı arttıracağı için su tüketimine önem verilmelidir.

HAMİLELİKTE ÇATLAK ÖNLEYİCİ KREMLERİN EVDE YAPILIŞI

Malzemeler:

1 fincan soğuk zeytinyağı, yarım fincan Aloe vera jeli, lavanta

Yapılışı: Yukarıda belirtilen miktarda malzemelerden aloe vera jeliyle zeytinyağını karıştırın. Daha sonra içine 1 tatlı kaşığı lavanta ekleyin. Brenderdan geçirdikten sonra çatlak bölgelere sürün. (Güzellik uzmanı Suna Dumankaya’nın tarifinden…)

Malzemeler:

Tatlı badem yağı ve limon suyu

Yapılışı:

Eşit miktardaki limon suyu ile tatlı badem yağını karıştırıp çatlak problemli bölgelere nazikçe sürün.  (Güzellik uzmanı Suna Dumankaya’nın tarifinden…)