Havaların sürekli değişmesi ile beraber sağlıksız beslenme birçok hastalığın yaşanmasına neden olur. Uzmanlar hastalıkların önüne geçmek için önceden vücudu bazı ek takviyelerle güçlendirmek gerektiğini vurguluyor. Bunlardan en önemlisi ise C vitaminidir. C vitamini vücut kendiliğinden üretmez. Peki C vitamini eksikliğinin belirtileri nelerdir? C vitamini hangi besinlerde bulunur? Sizler için vücudun vazgeçilmezlerinden biri olan C vitamini hakkında merak edilenleri araştırdık.

C vitamini vücudun ihtiyacı olan önemli vitaminlerden biridir. Bu vitaminin eksikliği genellikle saç, cilt ve diş etinde rahatsızlıklara neden olur. C vitaminini insanlar kendileri üretemediklerinden başka besinlerden bunu almak zorundadırlar. C vitamini binlerce molekülün birleşiminden oluşur. Bu bileşimler sayesinde güçlü bir antioksidan ve antiseptik özelliği vardır. C vitamini vücutta genellikle sıvı oranının fazla olduğu yerlerde bulunur. Buradaki hücre yapısını artırarak bağışıklık sistemine destek verir. Tüm canlıların hücre akışları için gerekli olan askorbik asit bakımıdnan zengin olan C vitamini doğada birçok besinde bulunur. Uzmanlar bu besinleri tüketerek C vitamini alınması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Özellikle mevsim geçişlerinde bağışıklığın zayıflamasına karşı vücut direncinin hastalıklara karşı düşmesi kişinin uzun süreli rahatsızlıklar yaşamasına neden olur. 

C VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Sinir hücrelerinin ihtiyacı olan asitler azaldığından sinir sitemi hasar alır. Hasar alan sinir sitemi nedeniyle beyinde de bir takım komplikasyonlar gelişir. Bunlar baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluk gibi durumlarla kendini gösterir. 

Tükürükte azalan enzimler nedeniyle diş etlerinde besinlerin bıraktığı hasarlar ve toksinler nedeniyle şişme ya da kanama gibi durum yaşanır. 

Cilt hücreleri yenilenmediğinden morarma ve çürüme belirtileri gösterir.

Bağışıklığın zayıflaması ağız içi, dudak, burun ve yanaklarda aft çıkmasına zemin hazırlar.

Sürekli ateş basma gibi hararetler yaşanır. Bazılarında ise tam tersi üşüme görülür.

Kemik ve kas ağrılarının şiddetlerinde artışlar ortaya çıkar. 

Sivilce lekeleri geçmez ve yaralar çok yavaş iyileşme gösterir. 

Hastalıklara karışı direncin sürekli düşüktür.

GÜNLÜK ALINMASI GEREKEN C VİTAMİN;

3 yaşındaki bir çocuğun günlük alması gereken C vitamini miktarı 35 mili gram olması gerekir.

6 yaş 50 miligram

9 yaş 60 miligram

12 yaş 90 miligram

20 yaş ve üzeri yetişkin kişilerin ise 100 miligram vitamin almalıdır.

C VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ NASIL GİDERİLİR? 

C vitamini besinlerde bulunan bir vitamin olduğundan bu besinleri tüketerek eksiklik giderilebilir. Bu besinler; Kivi, yaban mersini, portakal, limon, mandalina, yeşil biber, kırımız lahana ve kuşburnunda bulunur. Ayrıca tere, karnabahar, roka, brokoli, taze fasulye, üzüm gibi besinlerde de az miktarda bulunabilir. Günlük C vitamini eksikliğini gidermek için 2 bardak portakal suyu tüketebilirsiniz. Aynı zamanda bir tane orta boy kivi günlük C vitamini ihtiyacının %140’ını karşılamaktadır. 

C VİTAMİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Sonbaharda artan grip hastalıklarını önlemek için tüketilmesi gerekir.

Yüksek tansiyonu düşürerek, felç ve inme riskini azaltır

Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için kanserli hücrelere karşı kalkan oluşturur.

Üst solunum yolları hastalıklarının semptomlarını azaltır.

Şeker hastalarının tedavilerinde destek sağlar.

Cilt yüzeyindeki hücreleri yeniler, yaraları hızlandırır, saç dökülmesi ve cilt hastalıklarını önler.

Sinir sistemindeki hücreleri dengede tutarak ruhsal hastalıklara yakalanma oranını azaltır. 

Ayrıca baş ağrısı, eklem ağrıları ve göz hastalıklarına da iyi gelir.

C VİTAMİNİ HANGİ BESİNLERDE BULUNUR?

C vitamini açısından en güçlü besin kaynağı portakal, mandalina ve kividir. Ancak Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Yavuz bu besinlerin yanı sıra içeriklerinde az olsa da önemli bazı besinlerde de C vitaminin fazla olduğunu vurguluyor.

KIRMIZI BİBER

C vitamini bakımından zengin olan kırmızı biber, aynı zaman A, B, E ve K vitaminleri, ayrıca potasyum, folat, manganez, fosfor ve magnezyum bakımından da zengindir. Günlük iki tane tüketilerek vücudun ihtiyacı olan C vitaminin yüzde 35’ini karşılamış olursunuz. 

ÇİLEK

Günlük tüketilen bir kase çilek, yaklaşık 86 gram C vitamini içermektedir. Bunun yanı sıra çilek cilt ve kalp sağşığı içinde etkisi olan güçlü bir besindir. İçeriğinde yüksek lif barındıran çilek, kilo vermede etkilidir.

BROKOLİ

Güçlü bir antioksidan olan brokoli vücuttaki iltihap oranını azlatır ve bağışıklığı güçlendirir. Uzmanlar haftada en fazla 3-4 kez tüketilmesini öneriyor. 

KAVUN

B vitamini, potasyum, magnezyum, bakır, flavonoidler maddeler bakımından zengin olan kavun, günde iki üç dilim tüketilerek C vitamini eksikliği giderilmiş olur. Aynı zamanda sindirime de oldukça fayda sağlayan kavun, kabızlık sorununa birebirdir. 

DOMATES

Sabah kahvaltılarında günlük tüketilen 3 orta boy büyüklüğünde domates sadece C vitamini eksikliği değil aynı zamanda kan yapıcı özelliği ile kan hücrelerinin sayısını artırır.

PATATES

Yağda ve yüksek ısıda içindeki C vitaminleri ölür. Ancak haşlanmış patates vitaminleri vücuda alma bakımından en faydalı yöntemdir.

KARNABAHAR

Az haşlanmış karnabaharı ara öğün olarak tüketerek C vitamini eksikliğine iyi gelmiş olur. Karnabahar hem C vitaminini sağlar hem de kilo vermede yardımcı olan güçlü bir besindir. 

Sabahları ilk uyanır uyanmaz vücudu gevşetme hissi hemen hemen herkesin yaşadığı doğal gelişen bir durumdur. Peki kas gerginliği neden olur? Kas gerginliğine iyi gelen doğal yöntemler neledir? Sizler için çok ciddi gibi görünmese de aslında bazı sağlık sorunlarının habercisi ve bazı hastalıklara da zemin hazırlayan kas gerginliği hakkına merak edilenleri araştırdık. Haberin detayında aks gerginliğine dair her şeyi bulabilirsiniz.

Kas vücudun genişlemesi ve büyümesini sağlayan aynı zamanda birçok organın hareket mekanizmasını oluşturan bir dokudur. Hücrelerden oluşan bu doku hareket edilip düzelebiliyor. Özellikle kemiklerin daha rahat hareket etmesini sağlıyor. Kısaca vücudun hareket ve güç durumunun temel mekanizmasıdır. Kaslar vücudun şekil almasını destekler. Kasılıp gevşeme eylemini gerçekleştiren kaslar, çizgili, düz ve kalp kası olmak üzere 3’e ayrılır. Çizgili kaslar, isteğimiz doğrultusunda çalışan kaslardır. Düz kaslar isteğimiz dışında çalışır. Kaslar aynı zamanda sinir hücrelerin beyne ulaşmasını sağlar. Kalp kası da bir çizgili kas olmasına rağmen, isteğimiz dışında çalıştığı için, kalp kası denir.

KAS GERGİNLİĞİ NEDEN OLUR?

Ani hareket, darbe, vitaminsizlik ve yaşanan herhangi bir deformasyon kasların gerginleşmesine ve hareket gücünü kaybetmesine enden olur. Duruş bozukluğu, iltihaplı hastalıklar, şiddetli darbeler, karbonhidratlı besinler, ağır yük kaldırma ve bazı ilaçların yan etkilerinin yanı sıra anksiyete bozukluğu da kas gerginliğine neden olur. Aynı zamanda vücudun 5 saatten fazla aynı pozisyonda durması da kas gerginliğine sebebiyet verir. Bunun en genel örneğini sabahları uyanırken gerilme ihtiyacı sırasında anlayabilirsiniz.  Bu durumlar sonucunda kasın içindeki damarlar hasara uğrar veya kaslarda ödem oluşur. Genellikle sabahları hissedilen bu rahatsızlığa uzmanlarında önerdiği bazı doğal yöntemler vardır.

KAS GERGİNLİĞİNE İYİ GELEN DOĞAL YÖNTEMLER NELERDİR?

Kas ağrılarının nedeni ödem toplama ise buz torbaları bu ağrılara iyi gelen doğal yöntemdir. Ağrının olduğu bölgeye 1 saat aralıklarla 15 dakika boyunca buz torbalarını bekletiniz.

Gergin olan kası yumuşatmanın etkili yollarından biri de zeytin yağı ve nane yağı karışımıdır. Yarım çay bardağı zeytin yağına iki çay kaşığı nane yağı koyun iyice karıştırınız. Masajla ağrının olduğu bölgeye bu karışımı sürünüz. Eğer ağrının olduğu yere ulaşamıyorsanız vücudunuzu zorlamadan birinden yardım isteyin. Yarım saat bekledikten sonra ılık bir duş alınız.

Kas gerginliği ağır yük taşımaktan dolayı ortaya çıkmış ise; ılık suda ıslatılmış bir havlu ile bu ağrıları azaltabilirsiniz. 

Aleo vera içerdiği antioksidan sayesinde vücut ağrılarını dindirir. Aleo vera yaprağındaki jeli çıkartıp içerisine lavanta yağı ekleyin. Ağrının olduğu bölgeye masaj yaparak bu karışımı uygulayın, böylece kaslar gevşemeye başlayacaktır. Bu uygulama sonrası yıkanmak zorunda değilsiniz. 

Ballıbabagiller ailesine ait olan fesleğen hoş kokusu ile kendine hayran bıraktırıyor. Hemen hemen her evin balkonunda saksıda bulunana fesleğenin aynı zamanda alternatif tıpta doğal ilaç olarak kullanılıyor. Güçlü bir esans özelliğine sahip olan fesleğen kalbi korur ve stresi azaltır. Peki fesleğenin faydaları nelerdir? Fesleğen çayı nasıl yapılır? Fesleğene dair merak edilen her şeyi sizler için haberin detayına ekledik.

Asya topraklarında her adımda bir yetişen eşsiz bir koku ve tada sahip olan fesleğen keşfedildiği yıllarda uykusuzluk ve stres için çay yapılarak ya da çiğ halde tüketilirdi. Uçucu yağ bakımından zengin olan bu bitki adeta doğal bir böcek savar görevi görür. En fazla 60 cm çıkan bitki beyaz ya da mor renklerde çiçekler açar. Dokunulduğunda vücutta kokusu kalır. Yemekleri, çorbaları ve salataları süsler. Yöreden yöreye tüketim şekli değişir. İpek yolu ile dünyaya yayılan bitki her mutfağın vazgeçilmez baharatı oldu. Diyet listelerinde uzun süre tokluk verdiği için vazgeçilmez oldu. Kurutularak baharatı da yapılır. Reyhanla çok sık karıştırılır. Ancak koku ve tat olarak farklıdır. Tohumları aynı aileye bağlıdır. İçeriğinde linalol, cineol ve pinen yağları bulunur. Anadolu denilen fesleğen güçlü bir balgam söktürücü görevi görür. İçindeki yağlar çıkartılıp kozmetik ve ilaç sanayisinde kullanılır. Tıkalı sinüsleri açmada en etkili doğal ilaçtır. Yapılan araştırmalarda migren ataklarını azaltığı tespit edilmiştir. 

FESLEĞENİN FAYDALARI NELERDİR?

Yemek sonrası yaşanan mide bulantısı ve hazımsızlığına iyi gelir. Bunun yanı sıra mide duvarını koruyarak kramp, ülser ve reflü gibi mide hastalıklarının yaşanmasını önler. 

Sindirim sistemine faydası olan fesleğen bağırsak parazitlerinin dökülmesinde yardımcı olur. Gaz sıkışması gibi yaşam kalitesini düşüren rahatsızlığın anında geçmesini destekler.

Hücreleri yenileme özelliği olan fesleğen, yaşlanmayı azaltır. Ayrıca yaşlılık etkilerinin şiddetinin de önüne geçer. 

– İçerdiği esans sayesinde güçlü bir iltihap söktürücüdür. Bu sayede üst solunum yolları hastalıkları sırasında tıkanan sinüsleri balgam şeklinde çıkarılmasını sağlar. 

Antibakteriyel özelliği olan fesleğen damar yollarını temizleyerek kalp hastalıklarının önüne geçer. Aynı zamanda damar duvarlarının daha esnek olmasını sağlar. 

Yapılan araştırmalarda fesleğen boğaz ağrısı, stres ve yorgunluğun yanı sıra migren ağrıları ya da ataklarına doğal ilaçtır. 

Mevsim geçişlerine çayının sıklıkla tüketilmesi tavsiye edilir. Çünkü fesleğen bağışıklık sisteminde bakteri ve virüsleri temizlemede etkilidir. Bu sayede hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirir. Aynı zamanda kanserli hücrelerin oluşumunu engeller.

Böcek ısırıkları ve arı ısırıkları gibi durumlar esnasında kaynatılan fesleğen suyu sokulan yere dökülür. Ancak ılık halde dökülmesi daha sağlıklı olur.

FESLEĞEN ÇAYI NASIL YAPILIR?

Kaynar suyun içerisine kurutulmuş bir yemek kaşığı fesleğen ve nane ekleyerek 10 dakika demlenmesi beklenir. Sinüs tıkanıklığında ise kaynayan buharını koklamak fayda sağlar. Balgam için tüketilmesi, ısırıklar için ılık halde sürülmesi gerekir. İçerisine 3 damla limon da sıkılarak tüketilebilir. 

Günlük bir kombin oluştururken uyguladığınız bir çok hata bulunur. Bu hatalar, özellikle mevsim geçişleri sırasında fazlasıyla görülür. Sonbahara geçiş yaptığımız şu dönemlerde, günlük kombinlerimizde de değişikliğe gitmeye başlıyoruz. Sizler için sonbahar döneminde kullanabileceğiniz birbirinden havalı ve rahat günlük kombin önerileri derledik. Bu kombin önerilerini uygulayıp geçmişte yaptığınız hataları bıraktığınız zaman, istediğiniz şıklığı elde etmiş olacaksınız. Sonbahara özel birbirinden şık kombin önerileri, tüm detaylarıyla sadece yasemin.com’da!

Sonbahar döneminde kombin hazırlarken en büyük problemlerden biri, hem rahat ve doğal hem de şık bir kombin oluşturmayı aynı anda başarmaktır. Baskılı t-shirtler, bol desenli etekler, uzun etekler, sıfır kol kazak ve hırkalar… Bu sezonun en çok öne çıkan modelleri, bir cümle öncesinde saymış olduğumuz parçalar oluyor. Ancak bu parçalarla kombin hazırlarken, çeşitli hatalara düşülür. Sonbahara girdiğimiz şu dönemlerde, uygulayabileceğiniz kombinleri oluştururken; ‘Bluzlar ve gömlekler, pantolonlarla nasıl uyum yakalar?’, ‘Spor ayakkabılar her parçaya uygun mudur?’ gibi soruları kendinize sorarsınız. Peki sonbahar şıklığını yansıtacak bir günlük kombin oluştururken nelere dikkat edilmeli? Ünlü markaların sunduğu kombin örneklerinden yola çıkarak sizler için en şık bayram günlük kombinlerini bir araya getirdik. İşte bayrama özel birbirinden şık kombin önerileri! 

GÜNLÜK KOMBİN OLUŞTURURKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Günlük bir kombin oluştururken dikkat edilmesi gereken küçük kombin tüyoları bulunur. Bu detaylara kısaca bakalım:

Sonbahar; serin havanın hakim olduğu bir dönem. Bu sebeple şıklıktan ziyade rahatlık düşünüleceği için spor ayakkabı ve bot tarzı ayakkabı modelleri tercih edilir.

Fakat sonbahara özel bir kombin oluştururken, topuklu modelleri spor tarzdaki modelleriyle rahatlıkla kullanabilirsiniz. Uzun eteklerle topuklu bot ve çizmeler oldukça şık duracaktır.

SONBAHARDA GİYİLEBİLECEK KIYAFETLER

Bir gömlek, kazak veya bluz kombinlerken,sizi terletmeyecek modelleri seçmeniz en doğru seçim olacaktır. Bol, geniş yakalı ve terletmeyen kumaşlar önceliğiniz olsun.

Baskılı t-shirtlerinizi pantolon yerine hareketli desenlere sahip eteklerle kombinleyip iki hareketli parçadan tatlı bir uyum yakalayabilirsiniz. Bu da bir diğer uygulanması gereken kombin önerisidir.

Düzensiz beslenme ve aşırı kilo alma sonrasında oluşan selülitleri etkili kremlerle kontrol altına alabilirsiniz. İşte kozmetik dünyasındaki en iyi ve en etkili selülit kremleri…

Her 10 kadından 8’inin yaşadığı selülit sorunu, cildin elastik yapısını kaybetmesi sonucu meydana gelir. Yağlı besinleri aşırı tüketmek, az su içmek, sigara ve alkol kullanımı selülitlerin artmasına neden olur. Bir defa oluşan selülitlerin gitmemesi kadınların korkulu rüyası haline dönüşüyor. Uzmanların yaptığı açıklamalara göre, yağ ceplerinin bağ dokusuna doğru itilmesiyle, deri altında düzensiz ve aşırı yağ birikmesiyle artan selülitleri geçirmenin birkaç yolu bulunuyor. Doğru beslenme başta olmak üzere fırçalama ve krem gibi yöntemlerle geçirebileceğiniz selülitler için kozmetik dünyasında birbirinden etkili ürün bulunuyor. Hazırladığımız bu yazıda piyasadaki en etkili selülit kremlerini mercek altına aldık. Selülitlerle baş etmek istiyorsanız mutlaka bu kremleri deneyebilirsiniz.

 

– Dr. Brandt Cellusculpt Body Shaper ; Cellulite Smoothing Cream / 350 TL

– Murad Firm and Tone Serum / 429 TL

– Clarins Body Fit Anti-Cellulite Contouring Expert / 259 TL

– ELEMIS Cellutox Active Body Oil / 320 TL

– Anne Semonin Lipoliss – Anti-Cellulite Gel / 450 TL

– Sisley Cellulinov Intensive Anti-Cellulite Body Care / 700 TL

Hem çok hızlı hem çok kolay hem de çok lezzetli bir tatlı yapmak ister misiniz? Tüm klasik lezzetleri bir kenara bırakabileceğiniz ve sık sık yapmak isteyeceğiniz bulut tatlısının tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Çay saatlerinin vazgeçilmezi olacak bulut tatlısının tarifi bugünkü yazımızda.

En çok tercih edilen tatlı türleri arasında şerbetli tatlılar gelir. Ancak pek çok kişi şerbetli tatlıların yapımının zor olduğunu düşünür. Size vereceğimiz tarifle çok az malzemeyle misafirlerinize ikram edebileceğiniz şerbetli bir tatlı yapabilirsiniz. Sadece 3 malzemeyle yapılan bir bulut tatlısı sizlere sıradan lezzetleri unutturacak türden.Yumuşacık kıvamıyla bir kez tadına bakanların şaşıracağı ve tarifini isteyeceği bulut tatlısını hazırlamak için sabırsızlanıyorsanız mutlaka tarifimizi incelemelisiniz.

BULUT TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

Bir paket krema 
Bir tatlı kaşığı kabartma tozu 
Bir su bardağı un 

Şerbeti için;

2 su bardağı şeker
Bir çeyrek limon 
2.5 su bardağı su 

YAPILIŞI

Derin bir kabın içine krema, kabartma tozu ve unu ekleyerek karıştırın. Bu işlemi yaparken plastik bir spatula kullanabilirsiniz. 

Daha sonra bir kasenin içine elinizi batırmak için az miktarda sıvı yağ alın. 

Hamuru karıştırma işlemi bittiğinde hafif cıvık bir hamur elde edeceksiniz. Elinizi yağın içine batırın ve hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alarak yuvarlayın. 

Bu işlemin ardından tüm tatlıları bir tepsinin içine dizin. 

Tatlıları önceden ısıtılmış 190 derecelik fırına koyarak pişirin. 

35 dakika boyunca pişirdiğiniz tatlıların üzeri kızarttıktan sonra şerbetini dökün.

Şerbetini tamamen çektikten sonra servis edin.

Afiyet olsun…

Özel misafirlerinize özenle hazırlanmış aynı zamanda birinden lezzetli hem de sunumu şık bir şeyler hazırlamak istiyorsanız gülbeşeker kurabiyesini yapabilirsiniz. Üstelik pratik yapımı sayesinde çok fazla vaktinizi almayacak. İşte gülbeşeker kurabiyesinin tarifi…

Tatlı sevenler için birbirinden farklı ve lezzetli tarifleri sunmaya devam ediyoruz. Hazırladığımız bu tarifte Çalıkuşu dizisi ile ünlenen gülbeşeker kurabiyesi. Bir döneme damgasını vuran Kanal D ekranlarında yayınlanan Çalıkuşu dizisinin başrolünde yer alan Fahriye Evcen yani Feride’nin en sevdiği yiyeceklerden biri olan “gülbeşeker kurabiyesi” herkesin merak ettiği tariflerden biri oldu. Dizide ismi geçtikçe herkesin Google arama motoruna yazdığı gülbeşeker kurabiyesinin tarifini bulduk. Üzeri çikolata sosu ile kaplanan içi ise yumuşacık ağızda dağılan kurabiyesiyle adeta kendine hayran bırakan gülbeşekeri evde hazırlamak istiyorsanız mutlaka yazımıza göz atmalısınız.

GÜLBEŞEKER KURABİYESİ TARİFİ:

MALZEMELER

2 adet yumurta
1 paket margarin veya tereyağı
1/2 su bardağı un
4 su bardağı buğday nişastası
1 su bardağı pudra şekeri
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 paket vanilya

YAPILIŞI

Tüm malzemeleri bir kabın içerisinde güzelce karıştırın. Daha sonra yağlı kağıt serili tepsiye dizin.

Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerileri kızarana kadar pişirin. 

Piştikten sonra üzerini çikolata sosu ile süsleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Çay saatlerinde veya misafirlerinize ikram edebileceğiniz en lezzetli ve pratik kek tarifleri arıyorsanız mutlaka hazırladığımız yazıya göz atmalısınız. Kek hem tatlı krizlerini bastırıyor hem de doyurucu özelliğiyle herkes tarafından çok seviliyor. İşte her zaman yapmak isteyeceğiniz en lezzetli ve kolay kek tarifleri:

Kek, un, şeker ve yumurta karışımı, genellikle içine çekirdeksiz kuru üzüm, kakao vb. de konularak yapılan, fırında pişirilen tatlı bir hamurişidir. Hem yetişkinlerin hem de çocukların severek tükettiği kek kahvaltılardan beş çaylarına, altın günlerinden doğum günlerine pek çok özel günde masalarda yerini alıyor. canınız her çektiğinde evde kolayca yapabileceğiniz kek tariflerini siz için derledik. 

LİMONLU KEK TARİFİ

MALZEMELER

4 adet yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
1 adet rendelenmiş limon kabuğu
2 yemek kaşığı limon suyu
3 su bardağı un
1 su bardağı süt
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

YAPILIŞI

Yumurta ve toz şekeri krema kıvamına gelene kadar karıştırın. Daha sonra süt, yağ ve limon suyunu sırasıyla içine ekleyerek 2 dakika kadar çırpın.

Un, kabartma tozu ve vanilyayı eleyerek içerisine ekleyin ve karıştırın. 

Kek kalıbını yağlayın ve karışımı eşit miktarda gelecek şekilde dökün. 

Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında 40 dakika kadar keki pişirin.

Fırından çıkardığınız keki soğuduktan sonra kalıptan çıkararak servis edebilrisiniz.

FİNCANDA PRATİK KEK TARİFİ

MALZEMELER

1 adet muz
1/4 bardak fındık ezmesi
3 yemek kaşığı kakao
2 çay kaşığı şeker

YAPILIŞI

Muzu çatalla ezin ve fındık ezmesi ekleyerek karıştırın.

Daha sonra şeker ve kakaoyu ekleyerek iyice çırpın.

Karışımın üzerine çikolata sosunu da ekleyerek mikrodalgada 1 dakika kadar pişirin.

KAKAOLU KEK TARİFİ

MALZEMELER

3 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
1/2 çay bardağı maden suyu
3 su bardağı un
1/2 çay kaşığı kako
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

YAPILIŞI

Yumurtayı ve şekeri köpük köpük olana kadar mikserle çırpın. Daha sonra sıvı yağı, sütü ve sodayı ekleyerek, çırpmaya devam edin.

Arından toz olan malzemeleri eleyerek karışımın içerisine ekleyin.

Pürüzsüz kıvam alana kadar çırptığınız keki, yağladığınız kek kalıbının içerisine dökün.

Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 35 dakika kadar pişirin.

Üzerine pamuk şeker serperek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Çocukluk günlerinin vazgeçilmez tariflerinden biri olan muhallebi hem tatlı krizlerini bastırıyor hem de akşamları aniden gelen misafirlere süsleyerek ikram edebileceğiniz muhteşem bir lezzet. Siz de bu akşam çocuklarınıza geçmiş yıllardan gelen nefes bir tatlıyı tanıtmak istiyorsanız mutlaka hazırladığımız tarife göz atmalısınız.

Sütlü tatlıların arasında en temel ve en kolay olan muhallebi, özellikle tek başına tüketildiğinde muhteşem oluyor. Geçmiş yılların vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan muhallebi birçok tatlı ve pastaların da içerisine ekleniyor. Özellikle pasta kremasından önce kullanılan muhallebiyi isteğe göre farklı aromalarda da yapabilirsiniz.Koyu krema pişirilmiş bir süt veya krema ve yumurta sarısı karışımıyla elde edilen muhallebiyi kısa sürede pişirebilirsiniz.Hafif ve pratik tatlı arayanların 10 dakika içerisinde hazırlayabileceği muhallebinin tarifini sizlerle paylaşıyoruz. 

TAM KIVAMINDA MUHALLEBİ TARİFİ:

MALZEMELER

5 su bardağı süt
1 su bardağı toz şeker
3 yemek kaşığı buğday nişastası
1 paket vanilya
Yarım çay bardağı un
1 tatlı kaşığı tereyağı

Servis için;

Muz
Toz antep fıstığı

YAPILIŞI

Soğuk sütü tencerenin içerisine alın.

Daha sonra unu içerisine ilave edin.

Güzelce karıştırdıktan sonra buğday nişastası ve toz şekeri ekleyerek kıvam alana kadar karıştırın.

Daha sonra ocağın altını kapatın ve tereyağıyla vanilyayı ekleyin.

Güzelce karıştırdık sonra kaselere dökün soğuduktan sonra muz ve antep fıstığını üzerine koyduktan sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

En çok tüketilen besin olan domatesin insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğu herkes tarafından biliniyor. Peki domatesin faydaları nelerdir? Pişirilmiş domatesin bu faydası herkesi şaşırtıyor. Yapılan araştırmada pişirilmiş domatesin kan basıncını dengelemede ve daha birçok faydası olduğu ortaya çıkarılmıştır.

Domates içerdiğinde yüksek değerde çok farklı vitamin ve mineraller barındırdığı için en faydalı besinler arasındadır. Alfa-lipolik asit sayesinde vücuttaki glikozu enerjiye çevirir. Likopen vücuttaki hücrelerin yenilenmesi için gerekli maddelerden biridir. Domatesin yüze 80’i bu maddeden oluşur. Dünyanın hemen hemen her yerinde yetişen domatesin anavatanı Güney Amerikadır. Sos yapımında oldukça kullanılan domates, çeşitli şekillerde tüketilmektedir. Çiğ, pişirilmiş ve kurutulmuş çeşitleri ile tüketime açık olan domates doğada bilenen en iyi antioksidandır. Kanser araştırmalarında kullanılan domatesin mutasyona uğrayan hücreler üzerinde olumlu etkileri tespit edilmiştir. Uzmanlar son yapılan araştırmada pişirilmiş domatesin özellikle uyku bozukluğuna iyi geldiğini ortaya çıkarmış. Ayrıca domates pişirilince asit ve madde oranlarının da yükselmesini belirten uzmanlar düzenli tüketildiğinde vücudumuza birçok fayda sağladığını vurguluyor.

PİŞİRİLMİŞ DOMATESİN BİLİNMEYEN FAYDALARI

– Güçlü antioksidan maddeleri sayesinde vücuda nüfuz eden kanserli hücrelerin sayısını azaltarak, bağışıklık sisteminin bu hücrelere karşı direncini artırır. Özellikle erkek hastalığı olan prostat kanserini engellemede en etkili doğal yöntemdir.

– Bilim adamları kan basıncının sürekli değiştiği insanlarda birçok hastalığın ortaya çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu vurguluyor. Yaptıkları araştırmalarda ise vücudun sodyum oranını dengeleyen en etkili besinin pişirilmiş domates olduğunu belirtiyor. 

– Kan basıncını dengelemesinin yanı sıra kanı temizleyerek kalbe giden damarların tıkanmasını önler. Aynı zamanda kalp bu yolla fazla efor sarf etmediğinden, ritim bozukluğu, panik atak gibi hastalıkların riski azalmış olur. 

– Diyabet hastaları kandaki insülin oranının artmasından korktukları için birçok besini tüketemez. Ancak domates içerdiği asit ve şekeri enerjiye çeviren maddeleri sayesinde bu risk grubunda olmayan besinlerdendir. Uzmanlar diyabet hastalarının hafta da birde olsa domatesi pişirerek 3 tane tüketmesini tavsiye eder. 

– Sinir sistemi ve hücreleri vücudumuzdaki hassas noktalardan biridir. Bunların herhangi bir nedenden dolayı deforme olması sonucunda ciddi ruhsal sorunlar ortaya çıkar. Uzmanlar bu durumun engellemenin en etkili doğal yolunun domates olduğunu belirtiyor. Özellikle pişirilerek tüketilen domates bu faydayı iki kat daha fazla karşılar.

– İçerdiği yüksek miktarda lif sayesinde kabızlığı da önler. Ancak domatesin kabukları ile fazla tüketmeyiniz bazı bünyelerde domates kabuğu kabızlığa da neden olur.

PEKİ DOMATES NASIL PİŞİRİLİP TÜKETİLMELİDİR?

Hafta da 3 tane pişirilen domates tüketmenizde fayda var. 3 domatesi iyice kaynatın pişen domatesin kabuklarını soyun. Dilimlediğiniz domateslerin üzerine dilerseniz limon sıkıp tüketebilirsiniz. Ya da domatesi ortadan ikiye bölün teflon bir tavada kızı ateşte pişirip de tüketebilirsiniz.

DOMATESİN FAYDALARI NELERDİR?

Demir bakımından zengin olduğundan kanda bulunan hemalogbin hücrelerini artırarak kan oranını yükseltir.

İçerdiği lif sayesinde sindirime faydası olan domates uzun süre tokluk hissi veren besinler arasında ilk sırada gelir. Diyet yapanlar için ideal bir besindir.

Sıvı oranı yüksek olduğundan vücudun ihtiyacı olan suyu karşılar. Bu özelliği sayesinde cildi yeniler. Parlak bir görünüm kazanmasını sağlar.

Potasyum minerali kalp sağlığı için önemlidir. İki adet domates vücudun ihtiyacı olan potasyumun yüzde 30’unu karşılar. 

Göz içerindeki vitamin ve minerallerin azalması özellikle katarak ve göz kuruluğuna neden olur. Ancak domates içerdiği flavonoid gibi maddeler sayesinde bu gibi hastalıkların yaşanmasını önler. 

Yetersiz beslenmeye bağlı hücrelerin yapısında ciddi bozulmalar meydana gelir. Bu durumu önlemek için vücudun yani bağışıklık siteminin antioksidanlara ihtiyacı vardır. Domates güçlü bir antioksidan olduğundan hücre onarımını destekleyerek yapısını korur.