Ek gıda dönemine geçiş yaparken anne sütünden sonra başlayabileceğiniz en ideal besinlerden bir tanesi de hazırlanması gayet pratik ve kolay olan meyveli yoğurtlardır. Dışarıda satılan hazır yoğurtlar yerine evinizde içinde ne olduğunu bildiğiniz sağlıklı yoğurtlar yapmaya ne dersiniz? Meyve sevmeyen bebeklere bile meyveyi sevdirecek en farklı ve lezzetli meyveli yoğurt yapımını sizler için derledik. Bebeğinizin hoşuna gidecek nefis mama tarifleri..

Yoğurdu sade tüketmeyi sevmeyip içinde muhakkak meyve arayan yetişkinler için enfes atıştırmalıklardan biriside meyveli yoğurtlardır. Hem lezzetli hem de doyurucu olması nedeniyle yetişkinler tarafından yenilen meyveli yoğurtları evinizde bebeğinize uygun şekilde hazırlayıp yedirebilirsiniz. Ek gıda dönemine başlayan bebeğinizin karnını en sağlıklı ve verimli tariflerle doyurmak istiyorsanız, dışarıdan hazır yiyecekler almak yerine içinde ne olduğunuz bildiğiniz tarifleri uygulayabilirsiniz. Oldukça küçük olan midelerini yormamak ve kolay sindirebilmeleri için tercih edebileceğiniz yoğurtlar, anne sütünden sonra ek besinlere geçmiş olan bebeklerde başlangıç için en idealidir. Yoğurdun tadını henüz bilmeyen bebeğinize ilk önce 1 çay kaşığı kadar yoğurt tattırıp daha sonraki günlerde yavaşça arttırabilirsiniz. Evinizde hazırlayacağınız yoğurtlu meyvenin yapımında tek bir meyveyi ya da diğer çeşitli meyveleri karıştırarak uygulayabilirsiniz. Ancak başlangıç için teke tek gitmek daha doğru olacaktır. 

BEBEKLER İÇİN YOĞURT MAYALAMANIN PÜF NOKTALARI NELER? ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN

BEBEKLER İÇİN EN BASİT MEYVELİ YOĞURT YAPIMI

Evinde sağlıklı bir şekilde meyveli yoğurt yapmak isteyen anneler, mevsimine uygun bir meyveyi seçmelidir. Mesela kayısılı yoğurt yapacaksanız, 3 tane olgunlaşmış kayısının çekirdeğini çıkartıp, kayısının kabuklarını soyun ve minik minik küpleştirin. Doğramak yerine blenderdan da geçirebilirsiniz. Bu sırada elmayı da kabukları soyulmuş şekilde küp küp doğrayarak buharda pişirin.

Kayısılar, çiğ olarak tüketilebilir. Elmalar soğuduktan sonra kayısılarla beraber yarım çay bardağı yoğurdu karıştırın. Son aşama olarak tarçın ile meyveli yoğurdu daha lezzetli hale getirebilirsiniz.

BEBEKLERE ÖZEL KARIŞIK MEYVELİ YOĞURT TARİFİ

Meyve ve yoğurt, ikilisi çocuklar için son derece faydalıdır. Ancak bazı çocuklar meyve yemeyi pek sevmezler. Bizde meyve sevmeyen çocukları bile yemekten bıkmayacağı meyveli yoğurt tarifini araştırdık.

MALZEMELER:

1 tane orta boy armut

1 tane orta boy elma

1 tane orta boy şeftali

1 tane orta boy muz

3-4 tane kayısı

5-6 tane kiraz

YAPILIŞI:

Yukarıda bahsedilen meyvelerden birini seçip bol su ile yıkayın. Seçtiğiniz meyve kabuklu ise kabuk kısmını atarak çekirdekleri çıkartın. Meyveyi küp küp doğradıktan sonra 6 aylık bebek için sert meyveleri 5 dakika boyunca pişirin. Daha büyük çocuklar için bütün meyveleri ezip püre haline getirin.

Hazırladığınız püreyi yoğurt ile karıştırarak bebeğinize yedirin.

BEBEKLER İÇİN SÜPER MEYVELİ YOĞURT TARİFİ:

Çeşitli nedenlere bağlı olarak görülebilen pişik sorunu, bebeklik döneminde en sık karşılaşılan durumlardan birisidir. Annelerin pişik önlemek için kullanabileceği kremler arasında en işe yarar olanı bulabilmek için önerdiği bebek pişik kremleri ile cilt üzerindeki rahatsızlığı en kısa sürede giderebilirsiniz. Bebekler için tercih edebileceğiniz pişik kremleri arasında Bepanthol krem ne işe yarar? Bepanthol krem pişiği önler mi? Bebekler için en iyi pişik kremleri neler? Bebeklerde pişik nasıl geçer? Bebeklerdeki pişiğe çok iyi geldiği söylenen deneyimli annelerin önerileri ve pişik kremlerin fiyatları…

Özellikle de kavurucu sıcakların hakim olduğu yaz aylarında ebeveynlerin bebekleriyle ilgili en sık karşılaştıkları durumlardan birisi de hiç şüphesiz ki pişiktir. Anne ve babaların bez seçiminde kaliteye yeterince dikkat etmemesi, bebeğinin altı sık değiştirmemesi ile beraber idrarın cilde uzun süreli temas etmesi sonucu ortaya çıkan pişik, daha çok katlanma bölgelerinde görülerek cildin tahriş olmasına neden olur. Cilt üzerinde her ne kadar sıkıntılı bir durummuş gibi bir görünüm elde edilse de basit ve önlenebilir yöntemlerle bebeğinizi rahatlatabilir, pişiği önleyebilirsiniz. Pişik önleme konusunda tercih edilebilecek iyileştirme yöntemlerinden birisi de bunun için üretilen pişik kremleri gelmektedir. Bebeklerin hassas ve narin yapıda olan ciltlerine özel olarak piyasaya sürülen pişik önleyici kremlerin karşısında düzenli kullanımı ile pişiği önlemek mümkündür. Bebeğin her altı değiştirildiğinde kullanabileceğiniz pişik önleyici kremler ile kısa zamanda bu rahatsızlığı ortadan kaldırabilirsiniz. Bebek pişik kremleri arasında ön plana çıkan Bepanthol krem gerçekten işe yarıyor mu? Bepanthol kremin faydaları neler? Bebekler için en iyi pişik kremleri ve fiyatları neler? Pişik kremi seçerken nelere dikkat edilmeli? Bebekler için en iyi ve etkili pişik kremleri…

PİŞİK KREMİ ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

– Tercih edilmesi düşünülen kremin bebeğin cildi ile uyumlu olması; yeterli miktarda emebilmesi ve cilt sorunlarını önleme konusunda etkili olması gerekir.

– Tecrübeli annelerden fikir alınabilir, ismi çok duyulmuş ve güvenilirliği kanıtlanmış markalara öncelik verilmesi önemlidir.

– Pişik kremi uzman onayı ile alınırsa bebek sağlığı açısından daha faydalı olacaktır.

– Bebeklerin cildinde kullanılan ürünler yan etki yaparak kızarma, kaşınma ve döküntülere neden oluyorsa içerisinde kullanılan malzemeler alerji yapıyor olabilir. İçindekiler kısmına bakmadan pişik kremi almayınız.

ANNELER HANGİ PİŞİK KREMLERİNİ ÖNERİYOR? BEBEKLER İÇİN EN İYİ PİŞİK KREMLERİ VE FİYATLARI…

TRAVAZOL KREM (16,00 TL)

– Enfeksiyon dolayısıyla meydana gelen cilt problemleri ve mantara karşı etkili olduğu öne sürülen Travazol krem, bebeklerdeki pişiğe çok iyi geldiği düşünülüyor. Doktorların da bebekler için önerdiği bu krem 4 yaşından küçük çocuklarda 3 haftadan fazla kullanılmaması gerektiği bilinmelidir. Doktorunuzdan onay alarak bebek pişik kremi için Travazol kremi uygulayabilirsiniz.

MUSTELA KREM (20,00 TL)

– Yetişkin vücuduna bile temas ettiğinde zararlı olan paraben ve parfüm katkı maddesinin olmadığı Mustela krem, neredeyse tamamı organik kökenli içerikten meydana geliyor. Durulaması kolay olan Mustela krem hemen yokta olmuyor. Doktor onayı almadan uygulamanızı tavsiye etmeyeceğimiz bu kremde doktor onayı alınırsa pişiğe çok iyi gelecektir.

BEPANTHOL KREM PİŞİĞE İYİ GELİR Mİ? PİŞİK ÖNLEYİCİ KREM…

Günümüzde tercih edilen en popüler kremlerden biri olan Bepanthol Baby kremi, içerisindeki %5 miktarındaki Provitamin B5 ile kuru olan cildin nemlenmesi sağlanır. Bepanthol kremin cilt bakımına yönelik türleri olduğu gibi pişik gibi tahriş gören bölgeleri iyileştirmeye yönelik pişik kremleri ile bebeğinizin cilt rahatlığını sağlayabilirsiniz.

Lanolin maddesi kayganlaştırıcı hissi ile cildin havasız kalmasını önleyerek nemlenmesine yardımcı olur. Antiseptik özelliği bulundurmayan, koruyucu madde ya da parfüm olmayan Bepanthol kremin her bez değişiminde kullanılması önerilir.

HAMETAN KREM (18,00 TL)

– Kalça ya da koltuk altı bölgesinde görülebilen pişik önleyici Hametan kremi bebeğinizin hassas bölgelerinde hijyenik şekilde kullanılabilir. Normalde yanık kremi olan Hametanı pişik bebeklerde kullanabilirsiniz.

SUDOCREM PİŞİK KREMİ (30,00 TL)

– İnce bir tabaka halinde sürüldüğü zaman bebeğin cildinde rahatlama hissi sağlayarak pişiği önler. Kızarıklık ve tahriş sorununa çok iyi gelir.

İsveç’te yapılan çalışmalara göre, kan grubu 0 olan kimselerin kansere karşı daha dayanıklı olduğu tespit edildi.

Yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre, kan grubuna göre kansere karşı direncin etkisi ortaya çıktı. Çalışmada ortaya çıkan en ilginç detay ise A kan grubunun mide kanserine, B ve AB kan grubunun pankreas kanserine yakalanma riskinin daha fazla olduğu ile ilgilidir.

EN DİRENÇLİ KAN GRUBU İSE…

Çalışma sonuçları, 0 kan grubu olan kişilerin kansere karşı daha korunaklı olduğu tespit edildi. Çalışmayı gerçekleştiren İsveç’li bilim insanları kanserli tümörlerin oluşumuna çoğunlukla alkol, sigara ve steroid olmayan iltihap ilaçların sebep olduğu ortaya çıktı.

Bebeklik döneminde görülen cilt rahatsızlıklarından biri olan isilik, sıcak havalarda ortaya çıkan yaygın bir cilt problemidir. Çeşitli nedenlere bağlı olarak görülebilen isilik nedenlerinin ne olduğunu öğrenmek ve bebeklerde isiliği önlemek için uygulayabileceğiniz yöntemleri sizler için derledik. Bebeklerde isilik nedir? Bebeklerde isilik nasıl geçer? Bebeklerde kullanılabilecek isilik kremleri neler? İsilik olan bebeklere doğal çözümler…

Günümüzde özellikle de sıcak mevsimlerin hakim olduğu yaz aylarında büyük- küçük demeden her yaş grubunda sıklıkla görülen cilt problemlerinden birisi de isiliktir. Bizlere göre çok daha hassas ve narin yapıda olan yeni doğan ve çocukluk döneminde daha fazla karşılaşılan isilik, vücudun kol ve bacak kısımlarındaki boğumlu yerlerde, sırtta, boyunda, karında ve göğüste kırmızımsı ya da pembemsi noktacıklar halinde kendini belli eder. Yaz aylarında doğum yapmış olan annelerin birkaç ay sonrasındaki dönemlerinde bebeklerini aşırı sıcak havalardan dolayı oluşan isiliğe karşı korumak için gerekli bilgiler edinilmeli, bu durumla karşılaşıldığı vakit doğru yöntemlerle isilik tedavisini uygulayarak bebeğini bu rahatsızlıktan kurtarmalıdır. Peki bebeklerde isilik nasıl geçer? İsiliğe iyi gelen kremler hangileri? Yeni doğan bebeklerde isiliğe karşı uygulanabilecek doğal tedaviler neler? Hızlı ve etkili şekilde fayda göreceğiniz bebeklerde isilik geçirme yöntemleri…

BEBEKLERDE İSİLİK NEDİR? İSİLİK NEDEN OLUR?

Tıp literatüründe ‘Miliaria’ olarak geçen ancak günümüzde daha çok ‘isilik’ olarak kullanılan cilt rahatsızlığı, bebeklik döneminde en yaygın görülen durumlardan biridir. Kırmızı veya pembe noktacıklar halinde kabartıların görülmesi ile fark edebileceğiniz isilik çoğunlukla su çiçeği, kızamıkçık, kızamık ve altıncı hastalık gibi döküntülü hastalıklarla karıştırılabilir. Ancak bu tip hastalıklara göre çok daha alt seviyede bir rahatsızlık olan isiliğin bebeklerde daha sık rastlanmasının nedeni; cilt gözeneklerinin çok küçük olması ve ter bezlerinin tamamen gelişmemesinden kaynaklanmaktadır.

Bilhassa açık tenli bebeklerde sıcaklık dolayısıyla terlemeden veya geçirdiği ateşli hastalıktan sonra ortaya çıkabilecek olan isilik, elinizde olan nedenlerden dolayı da ortaya çıkabilir. Sentetik kumaş türünden üretilmiş dar bebek giysileri, bezin sık sık değiştirilmemesi, yanlış bez bağlama yöntemi, bebeğin yeterli yıkanmaması sonucu oluşabilen isilik de terli kıyafetleri değiştirmemekte etkili olacaktır.

BEBEKLERDE İSİLİK NASIL ANLAŞILIR? BEBEKLERDE İSİLİK BELİRTİLERİ

Dirsek içinde, boyunda, koltuk altında ya da sırtta görebileceğiniz döküntüler sonucunda cildin pul pul dökülmesi isiliği ele veren bir diğer bulgulardandır. Bununla beraber kızarıklık, deriyle aynı renkte şişlik, deri üzerinde kırmızımsı sulu şişkinlik, kırmızı lekelenme gibi belirtiler hem bebeklikte hem de çocuklukta görülen isilik nedenlerinden birisidir.

İSİLİK OLAN BEBEKLERE NE YAPILMALI? BEBEKLERDE İSİLİĞE İLK MÜDAHALE…

Bebeğin vücudundaki isilikli bölgeye öncelikli olarak uygulanması gereken müdahale soğuk bezin o bölge üzerinde tutularak serinlik verilmesidir. İsilik olan bölgeyi daha iyi anlayabilmek için ovalamak ya da elinizle dokunmanız tahrişe neden olacağından dolayı fiziksel temasa girişilmemelidir. İsilik olan bölgedeki döküntüler de sıvı ya da irin sızması olursa yüksek ateş ya da birtakım problemlerin habercisi olacağı için böyle durumlarda vakit kaybetmeden doktora görünmelisiniz.

Ciltteki kabarmaların ve pul pul dökülmelerin yalnızca isilikten ibaret olduğu ortaya çıkmışsa 4-5 gün içinde kendiliğinden iyileşme görülecektir. Uygulayabileceğiniz bazı isilik tedavi yöntemleri arasında yer alan deniz suyunun gerçekleştirilebilmesi için bebeğin aşılarının hepsinin yapılmış olması şartı aranır. Aksi takdirde enfeksiyon riskine karşılık bazı hastalıklar oluşabilecektir.

İsilik tedavisinde uygulayabileceğiniz bir diğer yöntem ise isilik kremleri ve kullanılan ilaçlardır. Doktor onayı olmadan kesinlikle tıbbi müdahalede bulunulmaması gereken krem ve ilaçlarda isilik önlemede işe yaradığı öne sürülen şu önerileri dikkate alabilirsiniz:

BEBEKLER İÇİN EN ETKİLİ İSİLİK KREMLERİ

HAMETAN kremi daha çok yanık ve pişik önlemede etkili olan bir kremdir. İsilik olan yere ince bir tabaka ile sürebileceğiniz bu kremle pişiği geçirebilirsiniz.BEPANTHEN su bazılı olması nedeniyle kolay sürülebilen krem cilt yenileme özelliği sayesinde silik ve döküntüler için birebirdir. STİLEX isilik tedavisinde kullanılabilecek olan etkili bir losyondur.

BEBEKLERDE İSİLİK GEÇİREN DOĞAL KÜR TARİFİ

İsilik olan bebeğinizdeki bu rahatsızlığı geçirmek için yalnızca doktor onayı ile uygulayabileceğiniz kil yöntemini sizler için araştırdık….

MALZEMELER:

– Bentonit kil
– Sıcak su

HAZIRLANIŞI:

Öncelikle elinizde bulunan bentonit kilin macun haline gelmesi için bir miktar su ile karıştırın. Ardından bebeğinizin isilikli olan yerlerine sürerek kilin kurumasını bekleyin. Yaklaşık 10-15 dakika sonra sıcağa yakın ılık su ile killeri temizleyin. Kısa zamanda isiliklerin ortadan kaybolduğunu göreceksiniz!

İSİLİĞİ GEÇİRMEK İÇİN NE YAPILMALI?

– İsilik olan bebeğinize öncelikli olarak yapmanız gereken şey, kıyafetlerini çıkartıp cildin hava almasını sağlamak olacaktır. Ardından ılık bir banyo yaptırarak isilik olan kısımları suyla nazikçe yıkayın, yıkarken de sert sabun, lif gibi cisimler kullanmayın.

– Bebeğiniz sürekli hareket halinde olduğundan isilikli kısımları kaşıyarak deriye zarar verebilir. Bu nedenle tırnakları kısa tutmakta fayda var. 

– Fazla nemlendirici kullanmak, ter bezlerini tıkayacağından dolayı bebeğinize çok fazla nemlendirici sürmemelisiniz.

– Bilhassa kilolu bebeklerde kıvrımlı bölgeler isiliğe meyillidir. Bu yüzden banyo sonrasında bu bölgeler iyice kurutulmalı ve nemli bırakılmamalıdır.

– Bebeğinizi sık sık yıkamanız ve terlemesine imkan tanımamanız isiliğin oluşmamasına ve tedavi edilmesine yardımcı olur.

ÇAY AĞACI YAĞI İSİLİĞE İYİ GELİR Mİ? İSİLİĞE İYİ GELEN KÜR:

Bebeklerin cildi yetişkinlere göre daha hassas ve narin olduklarından dolayı en ufak bir şeyden bile mikrop kapabilirler. Özellikle de popo ve baldır bölgesinde görülebilen isiliklerden bebeğinizi kurtarmak için yapmanız gerekenleri sizler için sıraladık…

Bir damla kadar çay ağacı yağını yarım bardak ılık su ile karıştıralım. Bebeğin altını her değiştirdiğimizde bu su ile isilikli bölgeyi temizleyelim.

Ancak, burada dikkat etmemiz gereken en önemli kriter, çay ağacı yağı ciltte zedelenmelere sebep olabileceği için  direkt olarak bebeğe uygulamamak olacaktır. Bu nedenle mutlaka çay ağacı yağını bol su ile karıştırarak uygulayalım.

NOT: Doktor onayı almadan uygulamamanızı tavsiye ederiz.

Geleneksel bir durum olan gelen misafire kolonya dökmeyi bir kez daha düşünerek yapın. Uzmanlar özellikle bu konuda cilt hastalarını uyarıda bulunuyor. Şiddetli kaşınmada ya da yaralanmada kolonya dökerek durumun azaltılacağını düşüncesinin yanlış olduğu konusunda uzmanlardan kesin uyarı geldi. Peki kolonyanın zararları nelerdir? Haberin detayında kolonyaya dair merak edilenleri bulabilirsiniz.

Bayılma ya da sivri sinek ısırmalarında da sık kullandığımız kolonyaların zararları olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıktı. Geleneklerimizin vazgeçilmez bir parçası olan kolonya, beyne başta olmak üzere birçok organımıza zarar verir.İlk kez bir Macar kesişi tarafından keşfedilen kolonyaya uzun yıllar “Macar suyu” denilmiştir. 17. yüzyılda parfüm koleksiyoncuların dikkatini çeken bu eşsiz kokunun keskinliği herkesi etkilemiştir. Maddenin öz asidinden elde edilen kolonya birçok çiçeğin ve meyveden yapılır. İçeriğinde etil alkol ve besinlerin esansı bulunan bu hoş koku ülkemizde geleneksel olarak bayramlarda gelen misafire dökülerek ikram ediliyor. İlk geliştirildiği yıllarda tıbbi amaçla kullanılan kolonya formülüne biberiye, portakal çiçeği, bergamot ile limondan oluşan ve ferahlatıcı özelliği vardır. Bu yüzünden karışım, sindirim sistemi rahatsızlıklarında şeker üzerine damlatılarak tüketilirmiş. Antiseptik özelliğinden ötürü ağız çalkalamada, yara temizliğinde kullanılıyor, kas ve eklem ağrıları için kullanılırmış. Tedavi amaçlı kullanılan kolonya ülkemize 2. Abdülhamid Han zamanında girmiştir. Yararı olduğu kadar zararı olan kolonya özellikle günümüzde merdiven altı üretildiği için içerisinde doğal maddeden çok işlenmiş zararlı maddeler bulunmaktadır. Cildiye uzmanları egzama, cilt alerjilerine yatkın olanların kolonya kullanımı konusunda ciddi uyarılarda bulundu.

KOLONYANIN ZARARLARI NELERDİR?

Kolonya içerdiği sakinleştirici maddeden dolayı koku ve tat alma duyularının etkisini olumsuz ekiler.

Solunum yolu ile uçucu asit maddeleri solunum yoluna yerleşir ve ilerleyen zamanlarda hasarlara neden olur.

Vücudun ter gözeneklerini tıkayarak terlemeyi engeller. Böylece ciltte zararlı bakterilerin çoğalmasına sebebiyet verir. 

Tuvalet sonrası ele dökülen kolonya bakterileri yok etmez. Aksine elde bulunan bazı bakterilerle etkileşime girerek çoğalmalarına neden olur.

Bazı genetik yatkınlık olan hastalıkların ayyuka çıkmasına neden olur.

Göze temas ettiği an göz merceğine zarar vererek körlüğe davetiye çıkarır.

Kronik solunum yolu hastalarının kesinlikle uzak durması gereken bir maddedir. Hastalığı hem tetikler hem ciddileştirir. 

Bayram geleneği haline gelen lokum genellikle kahve ile beraberde tatlandırmak için tüketilen tatlı çeşitlerinden biridir. Yapılan araştırmalara göre bir çok besinin ham maddesinden yapılan lokum tatlısının insan sağlığına faydaları olduğu ortaya çıkarılmıştır. Peki lokumun faydaları nelerdir? Günde dört tane hindistan cevizli lokum yerseniz ne olur? Mide ve bağırsakları rahatlatan lokum hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık.

Osmanlı Devleti zamanında keşfedilen lokum, 18. yüzyılda gezgin bir İngiliz tarafından Avrupa’ya götürüldükten sonra dünya geneline yayılmaya başlamıştır. Zamanla doğal tedavi yöntemlerini kullanan hekimler tarafından faydaları olduğu ortaya çıkmıştır. İçerdiği nişasta ve şeker yapıcı maddeler sayesinde tam bir enerji deposudur. Protein oranı yüksek besinlerin vücutta yakılması oldukça zordur. Bu besinler yakıldıktan sonra bağırsaklarda üre, ürik asit ve kreatin gibi atıklara neden olur. Bu atıklar idrar ve dışkılamayla atılmadığında ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu sağlık sorunlarının yaşanma riskini azaltmak için uzmanlar, günde 5 tane vanilyalı veya kakaolu lokum tüketilmesi gerektiğini vurguluyor. Yüksek karbonhidrat değerlerine sahip olduğundan bu atıkların bağırsaklardaki emilimini hızlandırır ve vücuttan atılmasını sağlar.  Ayrıca bilek burkulmalarına, darbe sonucu ödem toplayan bölgeye, yaralara ve çıban tedavilerinde doğal yöntem olarak kullanılır.

100 GRAM LOKUMUN İÇERDİKLERİ;

Protein: 0,12 gram
Yağ: 0,19 gram
Kolesterol: 0 milli gram
Potasyum: 19 milli gram 
Kalsiyum: 5 milli gram
Demir: 0,1 milli gram

LOKUMUN FAYDALARI NELERDİR? GÜNDE DÖRT TANE HİNDİSTAN CEVİZLİ LOKUM YERSENİZ…

Yüzyıllar önce Osmanlıda üretilen lokum gül ve limondan yapılmıştır. Hem alternatif tıpta kullanılmış hem de özel misafirlere kahvenin yanında ikram edilmiştir. Günümüze kadar uzanan lokum özellikle sindirim problemlerine iyi gelir. Aşırı yemek tüketimi sonrası yaşana hazımsızlık sorunu için uzmanlar özellikle hindistan cevizi ile yapılan lokumun tüketilmesini önler. 

İçerdiği yüksek lif sayesinde uzun süre tokluk hissi veren lokum diyet yapmak isteyenler içinde ideal bir besindir. Metabolizmayı hızlandırarak tuvalet alışkanlığını düzenler. Zengin maddeler içerdiğinden vücudun enerji miktarını yeniler.

Yapımında kullanılan malzemeler sayesinde protein zengini olan lokum kemik gelişimi kas güçlendirmesini sağlar. Günde tüketilen 4 tane lokum günlük protein ihtiyacının yüzde 25’ini karşılar.

Kandaki şekeri artırır bu yüzden diyabet hastaları tüketmeden uzmanlarına danışmasında fayda var. Şeker hastası olmayanlar için tam bir mucize kan akışını artırarak kalp ve damar hastalıklarını önler.

Vücuttaki atık maddelerin akciğer ve karaciğerde birikmesini önleyerek idrar yolu ile atar. Bu işlemi yapan en hızlı besin kaynağıdır.

Cilde de oldukça fayda sağlar. Alternatif tıpta yaraların iyileşmesi ve ödem atması gibi durumlarda kullanılır. Herhangi bir darp esnasında deforme olan bölgenin sağlığını korur. 

Böbrek üstü bezlerini çalıştırarak fonksiyonel performansını artırır. Burada kum ve taş oluşumunu önler. Kristal maddelerin ve ürik asidin artışını azaltır.

Hamilelik döneminde görülen kanamaların adet kanaması olup olmadığı konusunda kafası karışık olan kimseleri aydınlatacak bilgileri haberimizde okuyabilirsiniz! Hamilelikte adet kanaması görülür mü? Hamileyken adet olunur mu? Hamilelikte görülen kanamaların nedenleri neler? Hamilelik kanamaları neden görülür? İşte hamilelikte kanamalarla ilgili bilinmesi gerekenler…

Kadın sağlığıyla ilgili en çok merak edilen konulardan birisi de her ay başında görülen adet kanamasının hamilelik döneminde görülüp görülemeyeceğidir. Bebek müjdesi alan bazı kadınlar, hamile kaldıktan sonraki süreçte birkaç defalık da olsa adet kanamalarının görüldüğünü söyler. Hamileyken adet olmanın mümkün olmadığını belirten kaynaklardan yola çıkarak bu konuyla ilgili söyleyebileceğimiz tek şey, hamilelikte adetin mümkün olmadığıdır, ancak kanamaların görülmesi son derece normaldir. İlişki sırasında yumurta döllenmesi yerine geçen adet kanaması tamamen farklı bir olaydır. Bu esnada ortaya çıkan kanamaların nedeni ise çeşitli nedenlere bağlı olarak değişebilir. Hamileliğin ilk zamanlarında görülen implantasyon (yerleşme) kanaması, lekelenme halinde embriyonun rahme girmesi ile ortaya çıkar. Anne adayının adet kanaması olarak nitelendirdiği bu durum ise aslında farklı nedenlerden dolayı oluşan kanamalardır. Yalnızca ımplantasyon kanaması da olmayıp düşük, üstüne görme, servikal enfeksiyon kanaması ya da rahim kaynaklı sorunlardan dolayı görülebilir.

HAMİLEYKEN ADET KANAMASI GÖRMEK İMKANSIZ MI?

Toplum içerisinde hamilelikte adet görme ile ilgili görüşlerden doğrusu, regl kanamasının hamilelikte görülmediğidir. Hamile kalan ya da kalmayan kadınlarda görülen her kanamanın adet kanaması olduğu zannedilmemelidir. Hamileliğin başlamasıyla birlikte embriyo rahme tutunur ve bu esnada kanama meydana gelebilir. Bu kanaması ise adet kanaması değil üstüne görme’ dediğimiz kanamadan ibarettir.

HAMİLELİKTE GÖRÜLEN KANAMALAR NEYİN HABERCİSİ?

Hem anne hem de bebek için en riskli zamanların olduğu ilk üç ayda lekelenme, hafif ya da ağrılı kanamalar görülebilir. Bu kanamaların regl döneminde görülen kanamalarla bir bağlantısı yoktur. Ancak kısa bir şekilde özetleyecek olursak hamilelikte görülen kanamaların nedenleri şunlardır;

Üstüne görme: Hamileliğin meydana gelme evresinde implantasyona bağlı olarak görülen kanamalardır.

Düşük: Embriyonun rahme tutunmasını önleyen etkenlerden dolayı görülen düşün tehlikesinin en büyük işaretidir.

Servikal enfeksiyon kanaması: Serviks çevresinde enfeksiyona bağlı gelişen kanamadır.

Rahim sorunu: Rahimdeki yara ya da lezyonlardan dolayı görülen kanamalardır.

Giydiği elbise ile hem şık hem de zengin bir görünüm elde etmek herkesin istediği bir şeydir. Renklerle uyum sağlamak, aksesuarları parçaların üzerine yakıştırmak ve üst-alt kombin uyumu… Manken Çağla Şıkel, stiliyle her zaman havalı ve cool bir görünüm yakalamayı başarıyor. Sizler için, Çağla Şıkel’in önerilerinden yola çıkarak hazırladığımız, havalı ve cool bir görünüm oluşturmanın yollarını derledik.

Ağustos ayı olduğundan da sıcak geçiyor. Bu dönemi hem serin tutacak hem de şık bir görüntü oluşturacak şekilde geçirmek istiyoruz. Yani cool ve havalı görünmek… Bunu başarabilen bir isim de mevcut. YouTube kanalında yaptığı paylaşımlarla da moda ve güzellik gibi alanlara oldukça sık yönelen, 1997 Türkiye ve Dünya 4. güzeli unvanlarına sahip başarılı manken Çağla Şıkel. Şıkel, tarzıyla her zaman beğenilen ve havalı, cool bulunan isimlerden. Peki bunu nasıl gerçekleştiriyor? Sizler için Çağla Şıkel’in stilinden yola çıkarak, sadece 4 adımda havalı/ cool görünmenin yollarını bir araya getirdik. 

HAVALI KOMBİN OLUŞTURMA 

Jean pantolon ve baskılı t-shirt bilinen en klasik ve aynı zamanda en cool kombinlerdendir. Görünümü tayt şeklinde olmayan bir jean pantolon ve beyaz t-shirt ya da eskitilmiş bir t-shirt, sandalet haricinde spor ayakkabı ve Çağla Şıkel ile özdeşmiş diyebileceğimiz kovboy çizmeler ile harika bir cool’luk sağlayacaktır.

T-shirt yerine askılı bluzlar da cool görünmeniz konusunda yardımcı olacaktır. Aynı zamanda bu bluzları, atletleri davetlerde de rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Eğer yırtık pantolon, şort tercih ediyorsanız üzerini de ona uygun olarak daha düz bir renk tercih edin. Çok fazla hareket olmamasına özen gösterin. Bir çizme ya da bot kombininizi tamamlayacaktır.

*Bu arada evet, ayağınızı sıkmayacak ve rahat ettireceği sürece yaz ayı kombinlerinde de çizme tercih edebilirsiniz.

Oversize kot ceket ya da oversize bir gömlek ile kombin oluşturacaksanız, içinize dar pantolon, etek, bluz veya t-shirt tercih edin ki, üzerinizdeki parça daha da ön plana çıksın.

Her kadının korkulu rüyası olan menopoz döneminde yaşanacak bazı şikayetler, alınabilecek önlemlerle hafifletilebilir. Menopoz dönemine giren kadınlarda yaşanacak sorunların çözümü basit iken bu döneme daha geç girmek için yöntemler uygulayabilirsiniz. Peki menopoza girmenin yaşı kaçtır? Menopoz dönemi belirtileri neler? Erken menopoz belirtileri ile görülecek şikayetler nasıl azaltılır? Menopozda ateş basması için doğal çözümler neler? Menopoz semptomlarını azaltan şifalı bitkiler…

Her ay başında görülen adet kanamalarının belirli bir dönemden sonra sona ermesiyle başlayan yepyeni bir süreç, kadınlarda yaşlanmanın doğal bir parçası olarak tanımlanan menopoz olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlık problemi olmayan her kadını eninde sonunda yakalayacak olan menopoz döneminde yumurtlamasının bitmesi yani adet kanamalarının durması menopozun en kesin işaretidir. Hormon seviyelerindeki düzensizliğe bağlı görülen ateş basması, çarpıntı, terleme, ruhsal sıkıntılar, uykusuzluk ve kemik erimesi gibi belirtiler menopozlu kadınlarda görülen birtakım sorunlardır. Östrojen hormonundaki üretimin durması ve yumurtalıkların küçülmesi ile adet kanaması artık görülmez. Böylelikle de menopoz dönemi başlamış olacak ve artık adet kanaması görülmeyecektir. Peki menopoz döneminde vücutta hangi değişiklikler görülür? Menopoz dönemi belirtileri neler? Menopoza kaç yaşında girilir? Erken menopoz nedir, erken menopoz belirtileri neler? Menopoz semptomlarını hafifletecek bitkisel yöntemler…

MENOPOZ NEDİR? MENOPOZ DÖNEMİNDE NE OLUR?

Menopoza geçiş evresi olarak adlandırılan ‘Perimenopoz’, menopozdan sonraki dönem olan ‘Postmenopoz’ ise menopoza giren kadının sonrasında yaşayacağı süreçtir. 45 yaşında önce girilen menopoz erken dönem menopozu olarak nitelendirilirken, ülkemizde menopoza giren kadınların yaşı genelde 50-52 yaş aralığıdır. Menopoza girerken regl düzensizlikleri, normalden daha farklı kanamalar, ateş basması ve ruhsal sıkıntılara daha sık rastlanır. Menopoza girdikten sonra daha çok ateş basması ile terleme, stres, depresyon gibi şikayetlerle daha çok karşılaşılır.

MENOPOZDA ATEŞ BASMASINA NE İYİ GELİR? 

Menopoz döneminde kadınların en çok rahatsızlık duyduğu durumlardan birisi de ateş basmasıdır. Her kadının menopoz döneminde kesin olarak yaşadığı bir durum olan ateş basmasını tamamen engellemek hiçbir zaman mümkün değil iken alınabilecek bazı önlemlerle ateş basması problemi daha az hissedilebilir.

Ateş basmasını önlemek için…

– Dışarı çıkmadan önce kalın kıyafetler giymek yerine ince olmak kaydı ile 3-4 kat kıyafeti üst üste giyin. Ateş basması görüldüğünde en az 1 kıyafet olacak gibi giysileri teker teker çıkartabilirsiniz.

– Yanınızda muhakkak soğuk su bulundurun. Ateş basınca soğuk su tüketin ya da vücudunuzun üzerinde tutarak sıcaklanmayı hafifletin.

– Pamuklu kıyafetleri giyip ciltteki nemin emilmesini sağlayın.

– Günlük E vitamini takviyesine özen gösterin.

ERKEN MENOPOZ NEDİR? ERKEN MENOPOZ BELİRTİLERİ NELER?

Yapılan çalışmalardan elde edilen bilgilere göre her 100 kadından 3’ünü erken dönemde bulan menopoz evresi, neredeyse tüm kadının başına gelmesini en son istediği bir durumdur. Kadından kadına farklılık gösteren menopoz yaşını belirleyen en temel unsur, menopoza girecek olan kadının annesinin ya da birincil derecedeki yakın akrabaların menopoza girdiği yaştır.

Hipotirodi rahatsızlığın görülmesi ya da kanser oluşma riski erken dönemde menopoza girme faktörünü beraberinde getirebilir.

45 yaşından önce görülen menopoz, erken menopoz olarak tanımlanır. Nedensiz gerçekleşen bazı durumlar, otoimmün rahatsızlıklar, radyoterapi, kemoterapi, enfeksiyon, düşük gibi sıkıntılar oluşabilir. 

ERKEN MENOPOZU TETİKLEYECEK 3 YANLIŞ DAVRANIŞ:

1- SİGARA KULLANMAK: Sigara kullanan kadınların sigara içmeyenlere göre daha erken menopoza girdiği görülmüştür.

2- YANLIŞ BESLENMEK: Aşırı zayıf kiloya sahip olma durumu ile birden zayıflamak adetten kesilme nedenidir.

3- STRESTEN UZAK DURMAMAK: Gündelik yaşantı içerisinde strese oldukça fazla yer vermek erken menopozu tetikleyen bir etkendir.

ERKEN MENOPOZ ÖNLENEBİLİR Mİ? MENOPOZ GECİKTİRİCİ DOĞAL ÇÖZÜMLER

Bitki Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Maranki menopoz geciktirici kür tarifini hazırlayarak erken menopozun önlenebileceğini belirtti. İşte menopoz geciktirici civanperçemi kürü…

MENOPOZ GECİKTİRİCİ CİVANPERÇEMİ KÜRÜ TARİFİ

MALZEMELER: 15 gram kıyılmış civanperçemi, 1.5 litre su 

HAZIRLANIŞI: Civanperçemini yukarıda belirtilen su miktarında kaynattıktan sonra soğutup süzün. Günlük 3-4 defa yemek öncesinde yarım fincan kadar için. 3 hafta boyunca uygulayacağınız küre 1 hafta ara verip 3 ay deneyin.

ÇOBANÇANTASI KÜR TARİFİ

MALZEMELER:  20-25 gr. çobançantası, 1 litre su

HAZIRLANIŞI: Kaynatılmış suya çobançantası ekleyip birkaç dakika daha kaynatarak süzün. 7 gün içeceğiniz bu karışıma 1 hafta ara verip yine 3 ay denemeye çalışın.

MENOPOZ SEMPTOMLARINI HAFİFLETEN ŞİFALI YÖNTEMLER

Kadınların menopoz döneminde görülen bazı bedensel ve ruhsal sıkıntılarından kurtulması ya da en azından hafifletilebilmesi için tercih edebileceğiniz bitki çaylarını sizler için derledik. Menopoz döneminde oluşan östrojen hormonunun yavaşlamasını, doğal bitki çaylarıyla gidermeye çalışabilirsiniz. Peki bunun için hangi bitki çayları tercih edilebilir? Menopoz şikayetlerini gideren bitkiler…

ÖKSE OTU

Menopozlu kadınların beslenme programında tüketebileceği ökse otu, o dönemde görülebilecek sağlık sorunlarını en aza indirerek; hazımsızlığı, çarpıntıyı ve sinir bozukluklarını önler.

ANASON ÇAYI

Doğal östrojen içeren anason çayı uykusuzluk, gaz kolit ve hazımsızlık gibi problemlere karşı çözüm niteliğindedir.

MAYDANOZ ÇAYI

Hem zayıflatıcı hem de sağlıklı olan maydanoz çayı tam bir doğal östrojen kaynağıdır. Menopoz döneminde görülebilecek olan şikayetleri hafifletmeye yarayacaktır.

Kalp ve damar sağlığı açısından oldukça faydaları olan ve uzmanların mutlaka her gün 1 tane yutması gerektiğini belirten sarımsak, sadece vücuda değil saça ve cilde de birbirinden muhteşem faydaları bulunuyor. Saç dökülmesinden yeni saç oluşumuna kadar etkili olan sarımsağın saça nasıl kullanılması gerektiğini aynı zamanda sarımsağın saça faydaları nelerdir? Tüm ayrıntılarıyla sarımsağın saça faydaları yasemin.com’da…

Sarımsak, geçmişten günümüze gelen en doğal antibiyotiklerdendir. Şifası ve faydaları ile bilinen sarımsak ülkemizin neredeyse birçok ilinde yetişmektedir. Başta kalp sağlığı ve damar tıkanıklığı gibi önemli hastalıklara çare olan sarımsağın faydaları yalnızca bununla kalmaz, birbirinden farklı alanlarda muhteşem etkiler sağlıyor. Kokusu nedeniyle pek çok kişi tarafından tercih edilmeyen sarımsak yemeklere ayrı bir lezzet katıyor. Soğanlı bitki türü olan sarımsak hakkında yapılan bir araştırmaya göre saç bakımından, dökülmesine hatta saç köklerinin güçlenmesine kadar birbirinden farklı sorunlar da çözüm oluyor. Siz de saçlarınızın dökülmesinden ya da cansız olmasından şikayetçiyseniz mutlaka sarımsak ile bakım yapabilirsiniz. Peki sarımsağın saça diğer faydaları neler? Sarımsak saça nasıl uygulanır? Saç çıkaran sarımsak kürü nasıl yapılır? Tüm merak ettiğiniz soruların yanıtı haberimizin detaylarında…

Sarımsağın içerisinde bulunan vitamin ve mineraller saç sağlığında önemli bir rol oynar. Örneğin bol miktarda kalsiyum barındıran sarımsak saça uygulandığında saçın kusurlu bir şekilde uzamasını önleyerek, saç büyümesinde etkilidir.

Sarımsak saç sağlığı için oldukça faydalı olan sülfür açısından son derece zengindir. Sülfür, saç üretimi için gerekli olan keratin dahil birçok proteinin yapısal bir parçasıdır. Sarımsakta bulunan selenyum saç sağlığını iyileştirmek için E vitamini ile birlikte çalışır. Selenyum vitamini hücrelere hasar veren serbest radikallere karşı mücadele ederek E vitaminin vücuttaki gücünü artırmaktadır. E vitaminini az olan kişilerde genelde saçı kaybı, saç kuruluğu ve saç matlığı yaşamaktadır. Sarımsak ile kısa sürede tüm bu sorunlara çözüm olabilirsiniz.

Sarımsak, saç sağlığı için önemli olan B-6 ve B-1 (tiamin), C vitamini açısından iyi bir kaynaktır. C vitamini saçları kırılmalardan korumakta ve kolajen üretimini artırmaya yardımcı olmaktadır. Vitamin B-6 eksikliği saçların koparak dökülmesine neden oluyor.

 

Saç dökülmesi hem kadınlarda hem de erkeklerde görülen bir problemdir. Ancak erkeklerde kadınlara oranla bu problem daha fazladır. Yaşanan sağlık sorunları nedeniyle saç dökülmesi meydana gelebilir. Bu durumu çözmenin en kolay yolu sarımsaktır.  Dökülme yaşanan bölgelere uygulanan sarımsak kürleri saçların yeniden çıkmasına yardımcı olarak,  Selenyum ve sülfür içerdiği için saçı yapısal olarak güçlendirmektedir.

Saçlarında kepekle baş etmeye çalışanlar için muhteşem bir haberimiz var. Sarımsakta bulunan alisin maddesi kepek ile adeta savaşıyor. Kısa sürede kepeklerinizden kurtulmak istiyorsanız sarımsak kürünü uygulayabilirsiniz.

SARIMSAK SAÇA NASIL UYGULANIR?

Eczanelerde, marketlerde ya da kozmetik satan mağazalarda sarımsaklı şampuanları görebilirsiniz.Eğer sarımsaklı şampuan bulamadıysanız sorun değil gündelik olarak kullandığınız şampuanın içine sarımsak suyu ya da özü ekleyerek kendi şampuanınızı hazırlayabilirsiniz. Diğer bir seçeneğiniz ise sarımsağı direk olarak saç derinizde kullanmak. 3-4 diş sarımsağı iyice ezerek saçlarınızın döküldüğü veya zayıfladığı bölgelerde saç derinize sürün ve yaklaşık 1 saat kadar bekletin. Daha sonra aynı bölgeye zeytinyağı ile masaj yapın ve bone takarak ya da havlu sararak bir gece bekletin. Sabah kalkınca saçınızı normal bir şampuanla yıkayabilirsiniz.