Mide ekşimesi hemen hemen herkesin yemeklerden sonra yaşadığı sorunlardan biridir. Genellikle soda gibi içeceklerle yanma azaltılmaya çalışılsa da aslında mide ekşimesi ciddi bir rahatsızlığın habercisi olabilir. Peki mide ekşimesi neden olur? Mide ekşimesi nasıl geçer? Mide ekşimesine iyi gelen besinler nelerdir? Sizler için çok merak edilen bu sorunların yanıtlarını araştırdık.

Mide asidinin fazla salgılanması ile mide ekşimesi yaşanır. Asidi artıran nedenler ise çevresel faktörlerdir. Yağlı ve ağır beslenme sonucu yaşanan bu durum kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Fazla ve düzensiz yemek yeme ve akabinde hareket etmeden uzanma sigara ya da çay tüketilmesi mide ekşimesini artırır. Bunun dışında da bazı rahatsızlıklara mide ekşimesini tetikler. Aynı zamdan sinirsel ve ruhsal bunalımlarda mide ekşimesini etkileyen durumlar arasında yer alır. Bağırsak ülseri, ülser, safra kesesi iltihabı, reflü ve gastrit gibi hastalıklar da mide ekşimesine neden olur. Ayrıca mide ekşimesi yemek borusu darlığı, mide çıkışı darlığı, kalp ve başka hastalıkların da habercisi olabilir. Bu yüzden mide ekşimesi hafife alınacak bir rahatsızlık değildir. Şikayetler artmadan bir uzmana görülmesinde fayda var. Uzmanlar genellikle mide ekşimesinin gece artığını vurguluyor. Bunun nedeni ise vücudun geceleri kendini yenilerken yaşadığı deformasyonları yenilemede zorluk çekmesidir.

MİDE EKŞİMESİ NEDEN OLUR?

Aşırı yemek yiyerek mide duvarını genişletmek

Düzensiz ve aşırı yağlı beslenme

Stres, depresyon ve üzüntü

Kötü alışkanlıklar

Yemeği çiğnemeden yutmak

Gluten ve laktoz 

Antibiyotik ilaçların yan etkiler

MİDE EKŞİMESİNE İYİ GELEN BESİNLER NELEDİR?

BAL

Bir ılık su bardağına bir yemek kaşığı bal ve yarım çay bardağı limon ekleyin. Bu karışımı yemeklerden bir saat önce tüketin. Karışım mide asidini dengeleyerek ekşimenin şiddetini azaltır.

KARBONAT

Mide yanması ve mide ekşimesinde etkili olan karbonatı bir bardak ılık su ile karıştırıp yemek öncesi ve sonrası tüketiniz. 

ELMA

Elma suyu mide asidini dengelemede etkilidir. Ayrıca elma içerdiği antiseptik sayesinde mide duvarını yenileyerek mide ekşimesinin şiddetini azaltır. 

AYRAN VEYA YOĞURT

Tam yağlı yoğurt veya ayran mide asidinin oranını düşürür. Mideyi rahatlatarak yemek yerken yaşanan ağrıları azaltır. Uzmanlar özellikle yemekle beraber yoğurt tüketilmesini tavsiye eder.

MUZ

Doğada bulunan en etkili antiasit olan muz da mide ekşimesine iyi gelir. Yemekten hemen sonra çay yerine bir adet muz tüketerek bu rahatsızlığı azalta bilirsiniz. Ancak kabızlık sorunu yaşayanlar muz tüketimini dikkat etmeli.

BADEM

Sindirimde etkili olan badem mide ekşimesine de iyi gelir. Bademi ezerek tüketin.

Çok yemek yemeden kaynaklı ortaya çıkan hazımsızlık, şişkinlikle karıştırılsa da tamamen farklı sağlık sorunlarıdır. Şişkinlik çok yemekten dolayı midenin şişmesidir. Hazımsızlık ise yemeği sindirmeme sorunudur. İki sağlık durumu da çok yaşanır. Özellikle özel günlerde ve davetlerden sonra yaşanan hazımsızlık hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Peki hazımsızlık nedir ve belirtileri nelerdir? Hazımsızlığa iyi gelen doğal kürler…

Sindirim sistemi vücuda alınan besinleri ayrıştırdıktan sonra zararlı olanları atmakla görevlidir. Sağlıklı bir yaşam için sindirim sistemindeki organlar vücudun olmazsa olmazlarındandır. Sindirim sistemindeki üçüncü bölge olan mide ise bunlardan en önemlisidir. Çünkü alınan yemekler burada öğütülür. Bu yüzden uzmanlar yemek yerken dikkat edilmesi konusunda kişilere uyarı da bulunuyor. Hızlı, yavaş, az ve çok yeme gibi alışkanlıkların midenin fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Bu yüzden metabolizmaya göre ortalama düzeyde bir yemek alışkanlığı ve akabinde tüketilen besinlerin sindirime faydası olması gerekir. Yaşanılan en sık sağlım sorunu ise hazımsızlıktır. Bilim literatüründe Dispepsi olarak geçen hazımsızlık genellikle halk arasında şişkinlikle karıştırılır. Ancak şişkinlik ve hazımsızlık tamamen farklı sağlık sorunlarıdır. Şişkinlik karının yemeklerden sonra şişmesi ve ağrımasıdır. Hazımsızlık ise yemeklerin öğütülmemesi yani sindirilmemesi durumudur.

HAZIMSIZLIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR?

HAZIMSIZLIĞIN NEDENLERİ NELERDİR?

Düzensiz ve aşırı yemek yeme, öğütülmesi zor besinler tüketilmesinin yanı sıra bazı riskli hastalıklarda hazımsızlığa neden olur. Reflü, ülser ve mide fıtığı bu rahatsızlıkların başında yer alıyor. Aynı zamanda gaz sıkışması, mide sıvısında dengesizlik, bağırsak iltihaplanması da hazımsızlığın yaşanmasına neden olan durumlar arasındadır. Bazı uzmanlar ruhsal hastalıklarında hazımsızlığa zemin hazırladığını belirtiyor. Kafein, acı, karbonhidrat sonrası bu sağlık sorununun riski artar.

HAZIMSIZLIĞA İYİ GELEN DOĞAL KÜRLER…

– Sindirimde birikmiş havayı boşaltmanın en etkili yolu kabonattır. Yemek yedikten sonra oluşan karın gazı için bir bardak suya yarım yemek kaşığı karbonatı karıştırarın yemekten sonra bir bardak içiniz.

– Hazımsızlığın neden olduğu şişlik ve krampları gidermek için parça zencefili kaynamış suyun içerisine atın demlenmesini bekleyin. Ardından içerisine 5 damla limon sıkarak tüketiniz.

– Nane içerdiği ferahlatıcı ve çözücü maddeler sayesinde hazımsızlığa iyi gelen en etkili doğal yöntemdir. 10 yaprak naneyi 15 dakika kaynatın içerisine yarım çay kaşığı tuz ve 5 damla limon sıkarak tüketiniz. 

– Nohutta içerdiği çözücü madde sayesinde midede enzimlenmeyen besinleri parçalar gaz ya da dışkılama yolu vücuttan atar. 250 gram nohutu 8 bardak su ilave ederek kaynatın. Daha sonra elde ettiğiniz nohut suyunu yemeklerden sonra bir bardak içiniz.. 

– Anason çayı, hazımsızlığı ve beraberinde gelen şişliği en kolay geçiren doğal yöntemlerden biridir. Bağırsaklarda ve midede emilmemiş ve gaza neden olmuş zararlı bakterilerin oranını azaltır. Anason bitkisini 10 dakika kaynatın ardından 5 damla limon sıkın ve bir adet çubuk tarçın ilave edin. 15 dakika demlendikten sonra günde bir bardak tüketebilirsiniz.

HAZIMSIZLIĞI ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILMALIDIR?

Tek seferde aşırı yemek yerine gün içerisine yemek öğünlerini bölerek yemek.

Kötü alışkanlıkları bırakmak. Kafeini azaltmak.

Ruhsal sorunları tek başına atlatmak yerine bir uzmana danışmak.

Yemek sırasında midenin hava almaması için konuşmamak.

Gece yemek yememek.

Aşırı yağlı baharatlı besinlerden uzak durmak.

Türk sinemasının en önemli yüzlerinden biridir Türkan Şoray. Onun kendisiyle özdeşleşen rengi kırmızı’dır. Öyle ki Ağustos ayının en dikkat çeken rengi olarak da dikkat çekiyor. Şoray’ın ikonikleşen karakterlerinin kostümlerinde başrolde olan kırmızı, hem aksesuar hem de giyim açısından 2019 yaz modasında oldukça tercih ediliyor. Sizlere Türkan Şoray kırmızısını yansıtan 2019 Ağustos yaz modasını derledik.

Türkan Şoray, Türk sinemasının en ikonikleşmiş isimlerinden birisi. Rol aldığı film sayısıyla Dünya rekoru da kıran sanatçı, filmlerinde giydiği kıyafet ve aksesuarlarla da oldukça ilgi görüyor. Balıkçı kız başta olmak üzere birçok ikonikleşmiş karakterinde kırmızı rengi tercih eden sanatçı, bugün halen daha katıldığı özel davet ve toplantılarda, kırmızı rengin asil ve göz alıcı yanını üzerinde taşımaya devam ediyor. Nitekim 2019 yaz modası trendlerinde de, kırmızı rengin göz alıcığı ön plana alındı. Oldukça sıcak geçirdiğimiz Ağustos ayında, kırmızı rengin ihtişamı ünlü markaların trend parçalarında kendisine yer buluyor. Gördüğümüz anda akla Türkan Şoray kırmızısı tabirini getiren elbise, bluz, etek gibi giyim modelleri ve çanta gibi aksesuar parçalarını sizler için bir araya getirdik. İşte Ağustos ayının öne çıkan kırmızı modelleri:

2019 YAZ MODA RENKLERİ

Koton, Zara, H&M, Machka gibi markaların en çok tercih edilen modellerinde tercih edilen renk, kırmızı oluyor. Ayrıca çanta ve terlik gibi aksesuarlarda da kırmızı ile birlikte farklı desenleri görüyoruz. 

ZARA: 330 / 170 TL

H&M: 100 / 40 TL

Balıkçı kız rolü için giydiği çizgili kırmızı elbise, bugün halen daha en çok sevilen ve tercih edilen modeller arasında. Nitekim H&M kataloglarında da halen daha kendisine yer buluyor.

H&M: 30 TL

MACHKA: 695 / 2.295 TL

KOTON: 26 / 70 TL

Hamile kalmak istemeyen çiftlerden kadınların ve erkeklerin uygulayabileceği en etkili korunma yöntemlerini sizler için araştırdık. Pek hamile kalmamak için ne yapılmalı? Hamilelik önleyici yöntemler neler? Doğum kontrol destekli Hibiskus çayı nasıl yapılır? Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’ndan hamilelik önleyici kür nasıl hazırlanır? Hamilelikten korunmak için en güvenilir ve risksiz korunma yolları…

Halk arasında ayıplanabilir konulardan biri olan ama aslında kadın erkek demeden herkesin bilmesi gereken korunma yöntemleri, eksik ya da yanlış bilindiğinde toplum içerisinde bazı sosyolojik sıkıntılara yol açabiliyor. Plansız oluşan hamilelik sonucunda çiftlerden bazıları anne ve baba olacak olmanın verdiği heyecan ve mutluluğu yakınlarıyla paylaşmaya başlarken, bazıları daha öncesinde böyle bir durum planlamadıkları için şaşkınlığa uğrayabiliyor. Şaşkınlığa uğratmasının yanı sıra oldukça ciddi bir mesele de olan hamilelik durumu, yalnızca bebeğin değil anne ve babanın hayatı içerisinde de birincil konumda olacağı için istenilerek çocuk sahibi olmak oldukça önemlidir. Eşlerin çocuk yapmaya karar verme aşamasında göz önünde bulundurabileceği kriterler ise az çok bellidir. Bunlardan bazıları; ekonomik problemler, işsizlik, çiftlerin birlikte olabilmesi için kendilerini hazır hissetmemesi gibi etkenlerdir. Eşlerin çocuk yapmakta acele etmemeye yönelik aldıkları kararlar doğrultusunda alınması gereken önemli tedbirler vardır. Hamile kalmamak için en risksiz ve etkili korunma yöntemlerini sizler için araştırdık. Peki hamilelikten korunma yöntemleri neler? Hamile kalmamak için ne yapılmalı? Hamilelikten doğal korunma yolları…

HAMİLELİKTEN KORUNMA YÖNTEMLERİ NELER? EN ETKİLİ KORUNMA…

TAKVİM YÖNTEMİ:

Geçmiş dönemlerden günümüze kadar ulaşan hamilelikten korunma yöntemlerinden biri olan takvimde yumurtlama regl döngülerinin tarihleri belirtilir. Her ay başında adet gören kadınların yumurtlama yani ovulasyon dönemlerinde eşleriyle yakın temas halinde olmaları hamilelik şansını arttırır. Dolayısıyla hamile kalmak istemiyorsanız o aralıkta eşinizle yakın fiziksel temas halinde olmamalısınız.

TÜP LİGASYONU (TÜP BAĞLAMA):

Hamile kalmamak için uygulanabilecek korunma yöntemlerinden birisi de cerrahi müdahale gerektiren tüp ligasyonudur. Tüp bağlatma olarak geçen bu yöntemde kadının neredeyse hamile kalma ihtimali sıfır denecek kadar azdır. Hamilelikten korunmak için tercih edilebilir en kalıcı yöntemdir!

FİTİL YÖNTEMİ:

Kadının vajina bölgesine koyulan fitil ile hamilelikten korunabilirsiniz. Eğer fitil yoksa, köpük veya tablet şeklinde olanlarda korunma yöntemi tercih edilebilir. Vajinaya koyulduğu zaman erkeğin sperm hücresi rahme girmeden ölür ve hamilelik riski kaybolur. Yakın temas halinden 1 saat önce uygulanmalıdır.

ERTESİ GÜN HAPI:

Hamilelikten korunma yollarının tersine diğerlerinde olduğu gibi ilişki öncesinde uygulanmayıp daha sonrasında kullanılan ertesi gün hapı, korunması yöntemlerle gerçekleşen yakınmadan sonra olabilecek hamilelik riskini ortadan kaldırmaktadır.

DERİ ALTI İMPLANT:

Progesteron hormonun etkili olması ile tercih edilen deri altı implant, ortalama 4 cm kadar bir uzunluğa sahiptir. 3 yıl etkili olan deri altı implant yalnızca uzman doktorlar tarafından deri altını koyulur ve çıkartılır.

DOĞUM KONTROL HAPI:

Hamile kalmamak için adet kanamasının görüldüğü ilk gün alınması gereken doğum kontrol hapı, düzenli bir şekilde 21 gün arka arkaya alınır. 21. günün sonunda 1 hafta mola verilerek yeniden tüketilmeye başlanır. Doğum kontrol hapı bırakıldığı zaman hamilelik oluşma ihtimali eskisine döner.

NOT: Yukarıda bahsedilen korunma yöntemlerini mutlaka doktor kontrolünde uygulayın!

Kadınlar için korunma yöntemleri: 

Geçici korunma: Doğum kontrol hapları, hamilelik engelleyici iğneler, deri altı işlemler, kadın kondomu.

Kalıcı korunma: Tüp ligasyon (Tüp bağlatma)

Erkekler için korunma yöntemleri:

Geçici korunma: Kondom
Kalıcı korunma: Sperm kanallarının bağlanması (vazektomi)

HAMİLELİK ENGELLEYİCİ KÜR TARİFİ! DOĞUM KONTROL DESTEKLİ…

HİBİSKUS ÇAYI NASIL YAPILIR?

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun açıklamalarına göre, kadının hamilelikten korunmak için tüketebileceği şifalı bitkilerden birisi de Hibiskustur. Hibiskus’tan yapılan çayını günde 2 defa içerek yüzde 95 oranında hamilelikte korunabilirsiniz. Peki Hibiskus çayı nasıl yapılır? İşte tarifi…

Kaynamış bir bardak sıcak suyun içine 1 tutam kurutulmuş hibiskus bitkisini ekleyip her gün 2 defa tüketin.

NOT: Hamile kalmak isteyenler kesinlikle uzak durmalıdır!

Halk arasında kan yapıcı olarak bilinen dut hem insan sağlığına faydası var hem de ipek böceklerinin yetişmesi için gerekli bir ağaç türüdür. Peki kara dutun faydaları nelerdir? Kara dutu kaynatıp içerseniz ne olur? Kendine has kokusu ve tadı olan kara dut güçlü bir antioksidandır. Sizler için herkesin tüketmesi gereken kara dut hakkında merak edilen her şeyi bulabilirsiniz.

Kara dut içerdiği yüksek lif sayesinde kalp hastalıklarından kansere, göz sağlığından yüksek kolesterole kadar birçok hastalığa iyi gelen doğal şifa kaynağıdır. Uzmanlar bir çay bardağı kara dut tüketerek faydalarından yararlanabileceğini vurguluyor. Yoğun olarak Asya, Afrika ve Amerika kıtalarında yetişebilen dut ağaçları yeşil, sarı ve kara gibi çeşitleri bulunmaktadır. Vitamin ve mineral deposu olan dut, bazı yörelerde yemek olarak tüketilen dut bizim ülkemizde pekmez, reçel ve kek, kurabiye yapımlarında kullanılır. İpek böceklerinin yetişme alanları olan dut ağaçları, ipek sanayisi için koruma altına alındı. Protein açısından zengin olan dut aynı zamanda kalsiyum, demir, folat, tiamin, nisain, A, E, C ve K vitaminleri bulunmaktadır.

KARA DUTUN FAYDALARI NELERDİR?

Dut içerdiği demir sayesinde kanda azalmış olan kırmızı kan hücrelerinin sayısını artırır. Organların oksijenlenmesini artırarak metabolizmanın daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur.

Zeaksantin maddesi gözün retina kısmında oluşabilecek oksidatif strese karşı koruyucu etkisi vardır. Bu madde doğada en çok dutta bulunur.

A ve C vitaminleri antioksidanları sayesinde vücutta bulunan kan hücrelerine karşı vücudun direncini artırmasının yanı sıra kan hücrelerine karşı da vücudu korur.

Kemik sağlığı için önemli olan fosfor, kalsiyum ve magnezyum bakımından da oldukça zengindir. Günde iki su bardağı dut suyu tüketmek hasra uğramış kemikleri onarır ve  sağlığını korur. 

Özellikle kahvaltılarda tüketildiğinde gün boyu bağışıklık sistemin sağlığını koruyarak güçlenmesini sağlar. Bağışıklık sisteminde enzimlenemeyen zararlı mikroorganizmaların sayısını azaltmaya yardımcı olur.

Vücut sindirimi hızlandırmak için life ihtiyaç duyar. Günde bir çay bardağı tüketilen dut lif ihtiyacının yüzde 10’unu karşılar. Bu sayede bağırsakları hareketlendirerek kabız ve gazın neden olduğu şişkinliği azaltır.

Yapılan araştırmalarda dutun yanı sıra yapraklarının da oldukça faydalı olduğu ortaya çıkmıştır. Dut ve yapraklarını karıştırarak yapılan çay; kronik hastalıkların neden olduğu ağrılara karşı direnci artırmasının yanı sıra enfeksiyonlara karşı da koruyucu etkisi vardır.

Posalı yiyecekler bağırsaklarda tam olarak emilmediklerinden vücudun kötü kolesterol oranını azaltır. Dutta içerdiği yüksek lif sayesinde kötü kolesterolü düşürerek kalp sağlığını korur.

Dut aynı zamanda içerdiği A vitamini sayesinde cildin deforme olmuş alanlarını korur.

KARA DUTU KAYNATIP İÇERSENİZ NE OLUR?

Dutun kaynatılma işlemi genellikle pekmez yapımı aşamasında yapılır. Vücudun protein oranını artırmak için ideal bir besin olan dut, özellikle sporcuların tüketilmesi tavsiye edilir. Günde bir bardak düzenli tüketilmesi istenen dut sindirim sisteminin diğer besinlerde deforme olmasını önler. Ayrıca soğuk algınlığında enfeksiyon kapan boğazların temizlenmesini sağlar. Kötü kolesterolü düşürerek damar tıkanıklığının önüne geçer. Sinir hücrelerini yenileyerek hem beyin sağlığını hem de ruhsal hastalıklara iyi gelir. Unutkanlık, kemik erimesi ve yaşlanma gibi ileri yaşlarda görülen sağlık sorunlarını önler. 

Kadınlar tarafından sıklıkla kullanılan adet geciktirici hapların hamileliği önleyici ya da hamile kalmadaki etkisi ile ilgili bilinmesi gerekenleri sizler için derledik. Peki adet geciktirici sonrası hamile kalınır mı? Adet geciktirici haplar nasıl kullanılır? Adet geciktirici hapların yan etkileri neler? Hamilelikte Primolut kullanılır mı? Primolut hap nedir, ne işe yarar? Primolut hapın zararları neler? Tüm detaylarıyla haberimizde!

Yaz tatilinin keyfini doyasıya çıkarmak veya evliliklerinde bir daha yaşanmayacak olan en özel anların olacağı balayını rahat geçirmek isteyen kadınların kötü bir zamanlama ile adet dönemi çakışmış olabilir. Adet döneminin tarihlerini not tutan ya da ezbere bilen kadınların alabilecekleri bazı önlemlerle tam da istenildiği gibi bir dönem geçirilmesi mümkün. Bu anlamda kadınların günümüzde sıklıkla aldığı tedbirlerin başında ise doktor kontrolünde aldıkları adet geciktirici haplar geliyor. Bu hapları kullanmak isteyen kadınların adet kanaması olmadan önce ya da lekelenme aşamasında düzenli kullanması gerekir. Aksatmadan kullanıldığı takdirde adet zamanı istenildiği gibi ileri bir tarihe atılarak ertelenebilir. Kesinlikle doktor kontrolü ile alınması gereken adet geciktirici haplar, herkeste aynı düzeyde olmamakla beraber yan etki gösterebilmektedir. Peki adet geciktirici hap nedir? Adet geciktirici hapların zararları neler? Adet geciktirici haplar hamileliği önler mi? Hamilelikte Primolut kullanımı nedir? Primolut hapı hamileliği engeller mi? Kadınların adet geciktirici haplarla ilgili bilinmesi gerekenler ve hamilelikte Primolut kullanımı…

ADET GECİKTİRİCİ İLAÇLAR NEDİR? ADET GECİKTİRİCİ HAP KULLANIMI…

Günümüzde kadınların neredeyse yarısından fazlasının kullandığı adet geciktirici ilaçlar, progesteron hormonunu bulunduran yani rahmin iç tabakasına etki eden ilaçları kapsamaktadır. Erken adet görme riskine karşılık olası adet dönemi tarihlerinden 3-5 gün önce alınması gereken adet geciktirici haplarda nadirde olsa kişide lekelenmeler görülebilir, endişe edilmemelidir. Doktorun tavsiye ettiği adet geciktirici ilacın formları farklı olabilir.

Kimi doktorlar bu ilaçlardan bazılarını sabah ve akşam olmak üzere 2 defa almalarını tavsiye ederken kimileri sabah, öğle ve akşam olmak üzere 3 defa tüketilmesini önerir.

Kullanım talimatında adet geciktirici hapın ya da ilacın kullanım süresi ile bilgi verilmese de doktorların uygun gördüğü süre 10 gündür. 10 günden fazla alınan adet geciktirici hap doğal döngüyü bozabileceği için pek tavsiye edilmez.

ADET GECİKTİRME İLACINI BIRAKTIKTAN NE KADAR SONRA ADET OLUNUR?

Adet geciktirici hapı ya da ilacı kullanmayı bıraktıktan sonra görülmesi olası olan olan yan etkilerin durumu da kaybolur. Geciktirici ilaç kullanımı boyunca kanama önlenir, ilacı bıraktıktan sonraki birkaç gün içerisinde adet kanamaları kendini gösterecektir. 

ADET GECİKTİRİCİNİN YAN ETKİLERİ NELER?

Herkeste aynı etkiyi göstermemekle beraber adet geciktirici hapların kişi üzerinde oluşturabileceği bazı olumsuz etkiler şu şekildedir:

– Göğüste şişkinlik
– Vücutta ödem hissi
– İlaç sonrasında şiddetli ağrı ve fazla kanama
– Varis
– Kabızlık problemi
– Yumurtalıklarda ve rahim içindeki döngü arasında denge bozulması.

ADET GECİKTİRİCİ HAMİLELİĞİ ÖNLER Mİ? HAMİLELİKTE ADET GECİKTİRİCİ KULLANIRSANIZ…

Adet geciktirici olarak kullanılan haplar, progesteron şeklinde nitelendirilen rahim iç tabakasını doğrudan etki eden bir ilaçtır. Adet tarihini erteleyen bu ilaçların hamilelik döneminde kullanılmasının vücut için bir sakıncasının olup olmadığı ya da çocuk sahibi olma şansı üzerinde olumlu/olumsuz etkisinin olup olmadığı merak edilen konulardan biridir.

Adet kanamasının görülmesini olması gereken vakitten daha geç gelmesini sağlayan bu ilaçlar, eşlerin yakın temas halinde gelişebileceği yumurtlamayı etkilemez. Sadece rahim içi tabakasını etkileyerek kanamanın gelmesinin önüne geçer.

Dolayısıyla adet geciktirici ilaçların tek başına hamilelik önleyici etkisi yoktur.

PRİMOLUT HAP NEDİR? HAMİLELİKTE PRİMOLUT KULLANILABİLİR Mİ?

Kadınların genelde adet geciktirici ilaç olarak kullandıkları Primolut, içerisinde noretisteronu bulunduran kadınlık hormonu ilacıdır. Yumurtalıktaki yumurtaların atılımını önlemede etkili olan bu ilaç ovulasyonu durdurmaktadır. Sperm hücrasinin rahme girmesini önleyerek döllenen yumurtanın rahimde durmasını zorlaştırır. Bu nedenle hamilelikte primolut kullanımı tavsiye edilmemektedir.

PRİMOLUT HAMİLELİĞİ ÖNLER Mİ?

Hamilelik döneminde primolut kullanan kadınların bu ilacı kullanırken çok dikkatli olması gerekir. Çünkü ilaçla beraber belli bir kalınlıkta olan rahim duvarı da kalınlaşmaya başlayacaktır. Hamilelik döneminde kesinlikle alınmaması gereken bu ilaç, anne karnındaki bebeklerde bazı doğumsal anomalilere yol açabilmektedir.

Primolut ilacının yan etkilerinde görülebilecek durumlar ise nefes alıp vermede göğüste ağrı, bacakların şişmesi, kaşıntı, sarılık ve tansiyon yükselmesi gibi etkilerdi.

NOT: Primolut gibi adet geciktiricilerin kesinlikle doğum kontrol hapının olmadı herkes tarafından bilinmelidir!

Kadınlar saçlarındaki beyazları kapatmak ya da bazı dönemlerde saç rengi ile oynamak için belirli aralıklarla saçlarını boyatırlar. Ancak bazen seçtiğiniz boya rengi saçlarınızda istediğiniz etkiyi vermeyerek, görünüm olarak da çirkin olabilir. Oluşan bu görüntüyü kısa sürede yok etmek hem de saçlarınızdaki kimyasal boyayı akıtmak için hazırladığımız bitkisel yöntemleri kullanabilirsiniz. Haberin detaylarında saç boyasını akıtan doğal yöntemlere kolayca ulaşabilirsiniz.

Her kadın kuaföre giderken hayal ettiği ve beğendiği saçlara kavuşmayı ister. Fakat bu istediğiniz saç renkleri ya da modeller bazen teknik hatalar bazen de kişinin saç yapısından dolayı hayal kırıklığı yaşanacak sonuçlara neden olabilir. Bu durumu kurtarmak için yeniden saçı boyamak saçların yıpranmasına neden olurken aynı zamanda dökülerek azalmasını da sağlar. Beğenmediğini saç renginden kısa sürede kurtulmak istiyorsanız mutlaka kimyasalların dışında doğal yöntemleri denemelisiniz. Çünkü saç boyası saçı çok yıpratır. Üzerine yeniden kimyasal bir işlem yapmak saçlarınızın parlaklığının gitmesine aşırı dökülmesine neden olacaktır. Saç uzmanlarından aldığımız bilgilere göre saç boyasını akıtan yöntemleri sizlerle paylaşıyoruz.

BULAŞIK DETERJANI İLE SAÇ BOYASI AKITMA

MALZEMELER

3 yemek kaşığı karbonat
4 yemek kaşığı kepek önleyici içerikli şampuan
1 yemek kaşığı sıvı bulaşık deterjanı
Duş bonesi

YAPILIŞI

Bir kasenin içerisinde tüm malzemeleri güzelce karıştırın. Daha sonra saçlarınıza sürün. Ardından duş bonesi ya da streç filmle kapatın. 20 dakika beklettikten sonra ılık su ile durulayın.

2-3 gün bu yöntemi deneyin.

KARBONAT VE SİRKEYLE SAÇ BOYASI AKITMA

Bir kasenin içerisinde 2 yemek kaşığı karbonatı duru su ile karıştırın. Karışımı ıslak saçlarınıza güzelce sürün.

10 dakika kadar beklettikten sonra ılık su ile durulayın. Ardından sirke, su ve kokusunu sevdiğiniz bir esans yağ ile karıştırıp saçlarınıza dökün.

Bu karışımı sürdükten sonra saçlarınızı yıkamanıza gerek yok.

4 gün üst üste bu karışımı uygulayın.

EPSOM TUZU İLE SAÇ BOYASI AKITMA

Bir yemek kaşığı kadar karbonatı yine 1 yemek kaşığı epsom tuzunu 1 bardak suyun içerisinde karıştırın. Ardından saçlarınızın tamamına sürüp 20 dakika bekletin.

Beklettikten sonra saçlarınızı doğal içerikli bir şampuan ile yıkayıp, güzelce nemlendirin.

3 gün üst üste uyguladığınızda değişimi siz de fark edeceksiniz.

Gün boyu yoğun tempo nedeniyle yorulan ve şişen ayaklarınızı dinlendirmek aynı zaman da sağlıklı bir görünüme kavuşturmak için son zamanlarda popüler olan edilen ayak detoksu evde nasıl yapılır ve ayak detoksu nedir sizler için araştırdık. Hem vücut sağlığına iyi gelen hem de ayakların bakımlı görünmesini sağlayan ayak detoksu hakkında tüm merak edilenler haberimizin detaylarında…

Ayak detoksu, vücuttaki zararlı toksinlerin atılması amacıyla yapılan bir tedavi yöntemidir. Güzellik uzmanları tarafından ayakların daha bakımlı olması için de kullanılan bu yöntem ayak pedleri, ayak maskeleri, akupunktur ve iyonik ayak detoksu cihazları ile yapılabilir.  Ayakların sinir uçları ve tıkanan ter bezlerinin temizlenmesi açısından oldukça faydalı olan ayak detoksu, aynı zamanda bağşıklık sistemininde düzenlenmesine yardımcı oluyor. Uzmanlara göre ayak detoksu; kalori yakmamaya, kan şekerini düzenlemeye birebir geliyor. Özellikle şeker hastalarının yaşadığı ayak şişmesi yani ödemin atılmasını da kolayca sağlıyor.

İki farklı çeşide ayrılan ayak detoksu; biri ayak pedleri ile evde doğal kolayca yapılıyor, biri ise iyonik olarak alternatif tıp merkezlerinde yapılıyor. Peki evde ayak detoksu nasıl yapılır ve ayak detoksu yapabileceğiniz doğal tedavi yöntemleri neler haberimizin detaylarında görebilirsiniz.

KARBONAT VE DENİZ TUZU İLE AYAK DETOKSU

Bir bardak deniz tuzunu ve karbonatı su dolu kabın içerisinde eritin. Suyun ayaklarınızı yakmayacak sıcaklıkta olduğundan emin olduktan sonra ayaklarınızı 45 dakika boyunca içince bekletin. Her gün bu karışımı uygulayarak ayak detoksu yapabilirsiniz. 

EPSOM TUZU İLE AYAK DETOKSU

1 litre suya 1 çorba kaşığı epson tuzu ve 2 yemek kaşığı sirkeyi ekleyin.35 dakika boyunca ayaklarınızı suyun içerisinde bekletin.

AĞIZ GARGARASI İLE AYAK DETOKSU

Su dolu kabın içerisine 2 ölçek ağız gargarasını dökün ve iyi karıştırın. Daha sonra yardım saat bekletin.

Son yıllarda gerek restoranlarda gerekse yemek programlarında gördüğümüz sote, lezzetli bir yemeğin yapım şekline verilen isimdir. Birbirinden lezzetli tavuk veya etin sebzelerle yağda kavrulmasına aynı zamanda pişirilmesine verilen sotenin nasıl yapıldığını merak ediyorsanız hazırladığımız leziz tarifi sakın kaçırmayın.

Sote, yemek tariflerinde sıkça duyduğumuz terimler arasında yer alıyor.Kelime anlamı Fransız kelime “sauter”den gelmektedir bu da zıplamak anlamına gelir. Geleneksel olarak aşçılar sote yaparken tavayı sallayarak yemekleri zıplatırlar böylece yapışmayı önler ve her tarafın pişmesini sağlarlar. Sote, tavada kızartmayla karıştırılabilir. Fakat tavada kızartmada büyük parçalar (örneğin, pirzola veya biftek) sıvı ya da katı yağda iki tarafı da çevirilerek hızlıca pişirilir. Bazı aşçılar bu iki terimi değişimli kullanırken bazıları yağın derinliğine göre ayrım yapmaktadır. Sotede zeytinyağı kullanılmamalıdır. Çünkü dumanlaşma noktası düşüktür. Berraklaştırılmış tereyağı, üzüm çekirdeği yağı, sızma zeytinyağı ve ayçiçek yağı genelde sote için kullanılır.Peki evde tavada sote nasıl yapılır? Tarifi yazımızda.

TAVADA SOTE TARİFİ:

MALZEMELER

1 adet küçük paket tavuk göğsü
2 yemek karışını sıvı yağ
4 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı köri
Tuz
Kekik
Kırmızı biber
Karabiber
1 orta boy domates
1 tane yeşil biber

YAPILIŞI

Hem geniş hem de derin bir tavaya yağı koyun. Daha sonra tüm malzemeleri küp küp doğrayın. İl olarak tavukları koyun. Suyunu bırakıp çekene kadar güzelce kavurun.

Suyunu saldıktan sonra 4 diş sarımsağı küçük küçük doğrayarak içine atın.

Arkasından baharatları da ekleyerek güzele harmanlayın.

Pişmeye yakın biber ve domatesleri ekleyerek yumuşayana kadar bekleyin. Domatesler yumuşadığında servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kurban bayramının olmazsa olmazı kavurma ve mis gibi mutfağı saran et yemekleridir. Ancak birçok kişi eti pişirirken hatalar yaparak, etin sert olmasına ya da dinlendirmeden pişirdikleri için tadının lezzetli olmaması konusunda sorunlar yaşıyor. Tüm bu sorunları ortadan kaldıracak, bayram kahvaltısında adeta lokum gibi bir kavurma yiyebileceğiniz tarifi et restoran zincirlerinin sahibi Ramazan Bingöl verdi.

20 yılı aşkın tecrübesini 2008 yılında “RB Et Lokantası’nı” kurarak farklı bir konsept ile sektöre yeni bir soluk getiren Ramazan Bingöl,  2011 yılında ise “Geleneksel Lezzetler” markası ile geçmişten bugüne gelen birçok lezzeti restoranlarında ve sanal mağazasında satışa sunmuştu. Şimdilerde Bayrampaşa, Esenler ve Ümraniye olmak üzere üç farklı restoranın sahibi olan Ramazan Bingöl, milyonlarca kişiye ev sahipliği yapıyor. Restoranında hazırladığı grup menülerle dikkat çeken Bingöl, kurban bayramı öncesinde lokum gibi et pişirmenin püf noktalarından et pişirirken kullanılan baharatlara kadar birçok soruyu “yasemin.com mikrofonuna” yanıtladı. 

Türk mutfağının olmazsa olmazı olan etin en sevilen lezzetlerinden biri olan kavurmayı baharatsız pişirme tavsiyesinde bulunan Ramazan Bingöl, etin but kısmından kendi yağında pişmesi gerektiğini vurguladı. 

Etle beraber demirhindi şerbeti içilmesini öneren ünlü işletmeci bu geleneğin Osmanlı Dönemi’nden geldiğini belirterek, demirhindi şerbetinin etin tadını daha yoğun alınmasını sağlarken ayran gibi diğer içecekler etin yanına yakışmadığı hakkında açıklamalarda bulundu.