Yaz sezonunda tatile çıkmak demek aynı zamanda bütün bir yılın yorgunluğunu da atmak demektir. Ancak bu döneme en iyi şekilde hazırlanmak da bir o kadar önemlidir. Peki doğru bir valizi hazırlamak ne kadar mümkündür? Yanınızda bulunması gereken en önemli parçalar nelerdir? Sizler için tatile giderken mutlaka yanınıza almanız gereken 4 parçayı derledik. Tatil modası tüm yönleriyle birlikte sadece yasemin.com’da!

Yaz tatiline çıkarken ilk önceliğiniz her zaman valizleriniz olur. Bir valiz hazırlarken, neyi nasıl seçeceğinizi bilemezsiniz. Bu sebeple de belirli rehberlerden yardım alırsınız. Ancak tatil için hazırlık yaparken zor olan sadece valizler değildir. Plaj çantalarını hazırlamak da bir o kadar uğraştırıcıdır. Plaja gideceğimiz zaman bizim için lazım olaı belirlemek için düşünürüz. Madame Coco ise bu soruya yanıt oluşturacak çözümleriyle karşımıza çıkıyor. Kremden, peştamele, havludan, terliğe… Bir plaj çantasında olması gereken ne varsa, Madame Coco’nun 2019 plaj serisinde karşımıza çıkıyor. Öyleyse şimdi, Madame Coco’nun plaj serilerinde yer alan ve kesinlikle plaj çantalarımızda olması gereken ürünlere daha yakından bakalım:   

Tatil sürecinde yanınızdan eksik etmemeniz gereken belirli parçalar var. Size hem kurtarıcı hem de yol arkadaşı olacak olan bu parçalar, plaj çantanızın da bir numarası olur. Bir plaj çantası içerisinde ise muhakkak ki havlu, cilt ürünleri gibi eşyalar bulunmalı.

PLAJ ÇANTASININ OLMAZSA OLMAZLARI

Madame Coco’nun sunduğu yeni sezon plaj çantası ürünleri, bir plaj çantasının olmazsa olmazlarını içerisinde barındırıyor. Peki bu ürünler hangileri? 

MADAME COCO: 50 TL

MADAME COCO: 60 TL

İlk olarak cilt ürünlerine yer vermeniz gerekir. Cildinize iyi gelecek, sizi güneşten koruyacak bir ürün en doğru tercih olacaktır. Bu anlamda arpa çimi ve deniz suyundan hazırlanmış bir Aloe Vera nemlendirici, en doğrusu olacaktır.

MADAME COCO: 70 TL

MADAME COCO: 14 TL

Sonrasında havlu ve peştemal ürünlerine yer verin. Vücudunuzdaki ıslaklığı en hızlı şekilde emen bir yapıya sahip olması, en doğru olan olacaktır. 

MADAME COCO: 50 TL

MADAME COCO: 50 TL

Ve son olarak terlik… Terliğin sizleri ıslak ayakla giyerken rahatsız etmeyecek bir yapıda olmasına özen gösterin. Bu, ayak sağlığı için de iyi olacaktır.

Patlıcan vücudumuz için yararlı sebzelerden biri olup, Türk mutfağında neredeyse birçok yemekte kullanılan bir malzemedir. Kızartmasıyla inanılmaz ekmek yediren, yemeğiyle kaşık kaşık doyuran patlıcanı bu kez börek olarak sofralara taşımaya ne dersiniz? Hem yapımı çok basit hem de çay saatlerinde muhteşem olacak patlıcanlı böreğin tarifi bugünkü yazımızda bulabilirsiniz.

Börek doyurucu olmasıyla günün her saatinde yiyebileceğiniz muhteşem bir atıştırmalıktır. İncecik yufkanın içerisine hazırlanan soslarla lezzetlenen tariflere bir yenisini daha eklemek isteyenler için patlıcanlı böreğin tarifini veriyoruz. ısa sürede yapabileceğiniz sağlıklı ve lezzetli patlıcanlı börek sofraları süsleyecek türden. Peki bu kadar anlattığımız patlıcanlı börek nasıl yapılır? Gelin birlikte inceleyelim…

PATLICANLI BÖREK TARİFİ:

MALZEMELER

3 tane yufka

Yufkalara sürmek için;

1 çay bardağı süt
Yarım çay bardağı sıvı yağ

İç harç için;

2 tane orta boy soğan
5-6 tane yeşil sivri biber
1 tane büyük boy bostan patlıcanı (her türlü patlıcan olur)
1 tane büyük boy domates
Yarım çay bardağı zeytinyağı
1’er çay kaşığı karabiber ve pul
Biber
Tuz

Üzerine;

Yumurta sarısı
Susam

YAPILIŞI

Öncelikle iç harcı hazırlayarak böreğin yapımına başlayabilirsiniz. 

Tüm iç harç için gerekli malzemeleri küp küp doğrayarak tencereye alın.20 dakika kadar orta ateşte su ilave etmeden pişirin.

Süt ve yağı bir kasenin içerisinde karıştırın. Bu sırada iç harcı soğuması için kenara alın.

Yufkayı tezgahın üzerine açarak güzelce soslayın. Üçgen olacak şekilde parçaya bölüp iç harcı orta kısımlarına koyun.

Daha sonrasında rulo yapıp üzerlerine yumurta sarısını sürün.

Hazır hale gelen börekleri 200 derecede güzelce pişirin.

Pişen börekleri sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Şerbetli tatlılar arasında en çok sevilen aynı zamanda Türk mutfağının geleneksel lezzetlerinden biri olan şöbiyet tatlısı görüntüsüyle bile acıktırıyor. Çıtır çıtır kıvamı, bol antep fıstıklı iç harcıyla damaklarda iz bırakan şöbiyet tatlısı turistlerin bile dikkatini çekmeyi başardı. Bu kadar çok sevilen ve tüketilen şöbiyet tatlısının tarifini sizlerle paylaşıyoruz.

Şöbiyet tatlısı, baklavaya benzer bir türk tatlısıdır. Süt, irmik ve ayrıca fındıktan yapılan bir krema ile doldurulur. Dışında yumuşak ama kabuklu ve içi kremsidir.İç dolgusuyla kendine hayran bırakan şöbiyet tatlısı, Kelime kökeni ile tıka basa yemek, fazlasıyla doymak anlamına gelmektedir. 100 gram şöbiyet 187 kaloridir ve 1 porsiyon şöbiyet tatlısı 224.9 kalori olarak hesaplanmıştır. Ülkemizde baklavadan sonra çok tercih edilen tatlılar arasında yer alan şöbiyeti evde kolayca hazırlamaya ne dersiniz? 

EVDE ŞÖBİYET TARİFİ:

MALZEMELER

20-25 adet baklavalık yufka
200 gram tereyağı
1 çay bardağı kırılmış fındık
3 çorba kaşığı irmik
1/2 paket süt

Şerbeti için;

1. 5 su bardağı şeker
2 su bardağı su
Birkaç damla limon

YAPILIŞI

Tatlıyı hazırlamaya öncelikle irmikli harcını yaparak başlayın. Bir tavaya irmiği ve sütü koyup koyulaşıncaya kadar pişirin.

Ayrı bir tavada tereyağını eriterek baklavalık yufkaların aralarına güzelce sürün.

Yağı sürdükten sonra kare kare kesin. Bu karelerin içerisine irmikli harçtan koyup biraz da antep fıstığı ya da fındık serpin.

Hazırlanan yufkaları üçgen şekilde katlayıp tepsiye dizin. Üzerine tereyağından sürüp, 200 derece fırında kızarana kadar yaklaşık 15 dakika kadar pişirin.

Önceden hazırlanan  ve soğuk olan şerbeti şöbiyet tamamen soğuduktan sonra ikisinde soğuk olacak şekilde döküp 5-10 dk bekletin.İyice çektikten sonra üzerine antep fıstığı tozuyla servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

İlk defa emzirecek olan annelerin belkide en çok kaygılandığı konuların başında emzirme gelmektedir. Bebeğin beslenmesi bakımından oldukça önemli olan emzirmenin püf noktaları yerine getirildiği zaman anne-bebek arasındaki iletişimde güçlenecektir. ‘Bebeğimi nasıl doğru emzirebilirim?’ diye düşünmeye başladıysanız sizlere rehberlik edecek bilgilerle doğru emzirme gerçekleştirebilirsiniz. Yeni doğan bebeklerde doğru emzirme yöntemleri neler? Bebek emzirmenin püf noktaları ve emzirirken en sık yapılan hatalar…

Anne ve bebek üzerinde inanılmaz derece faydaları olan anne sütü, bebek beslenmesinin ilk altı aylık dönemi boyunca alınması gereken en mucizevi besin kaynaklardan biridir. Çeşitli hastalıklara karşı savaşarak koruyucu vazifesi gören anne sütü, bağışıklık sistemi zayıf olan bebeklerin daha dirençli bir vücuda sahip olmalarına da yardımcı oluyor. İçerisinde bol miktarda vitamin, mineral ve protein bulunan anne sütü, bebeğin vücudunun ihtiyaç duyduğu tüm besin ögelerinin tek başına karşılar. Sağlıklı büyüme ve gelişme için gerekli olan anne sütü, her canlının kendine özel bir kaynağı olduğu için prematüre bebeklerde çok daha kolay etkisi görülebilir. Doğum eylemi gerçekleştikten sonra bebek ile annenin sağlık durumu iyiyse ilk yarım saatte ya da en geç 1 saat içinde emzirilmesi uygun görülüyor. Gündelik yaşantı içerisinde ‘ilk ağız’, tıp dilinde de ‘kolostrum’ denilen ilk sütün verilmesi esnasında yeni doğan bebeklerde doğru emzirme yöntemlerinin gerçekleştirilmesi çok önemlidir.  Anne sütünün yetersizliği farklı nedenlere bağlı olarak değişebiliyor iken, farkında olmadan yapılan emzirme davranışları da bebeğin sütten etkin yararlanamamasına ve zamanla sütün azalmasına bile sebep olabiliyor. İlk altı ayda anne sütü alınmasının gerekliliği üzerinde duran uzmanlar, doğru emzirme yöntem ve pozisyonları ile emzirmenin gerçekleştirilmesini belirtiyor.

Herhangi bir risk bulunmadığı sürece anne ve bebek için en sağlıklı doğum yöntemi normal doğumdur. Vücudun mucizevi bir şekilde yenilenmesine yarayan normal doğumda bebek dünyaya geldikten sonraki ilk yarım saat içinde anne ile ten tene temas sağlanılarak emzirmenin gerçekleşmesi gerekiyor. Eğer normal doğum değilde sezaryen tercih ettiyseniz emzirmeniz biraz daha zor olabilir. Sezaryen doğumda epidural-spinal anestezi tercih edilmişse emzirmeniz yine çok sıkıntı olmaz iken genel anestezi ile sezaryen yapılmışsa anestezinin etkisi geçene kadar emzirme gerçekleştirilmemelidir. Bu durumda bebeğinizin göğsünü yatırılmasını isteyerek ten tene teması sayesinde süt üretimi için uyarı verebilir ve ağlayan bebeğinizin bedeninizde yatışmasını sağlayabilirsiniz. Gerekli bekleme yapıldıktan sonra bebeği ilk defa kucağa almak ve doğru bir emzirme yöntemi gerçekleştirmek için yanınızdaki kişiden yardım almalısınız. Yeni doğan bebeği emzirme süresinin en az iki saatte bir olması önemlidir.Süt üretiminin hareketlenmesi ve kan şekerinin dengede durması için bebeğin sık sık emzirilmesi gerekir.

EMZİRMEYE NASIL BAŞLANMALI? YENİ DOĞAN BEBEKLERDE DOĞRU EMZİRME YÖNTEMLERİ VE POZİSYONU…

Bebeğini ilk defa emzirecek olan annelerin bu sırada kendilerini kasmayıp rahat hissetmeleri oldukça önemlidir. Emzirmede en uygun pozisyon için gösterilebilecek bir tanım yoktur. Her anne bebeğini nasıl rahat tutuyorsa o şekilde emzirmelidir. Annenin bebeğini rahatlıkla kavrayabildiği yani zorlanmadan tuttuğu şekil anne ve bebek için en uygun pozisyondur zaten.

En genel haliyle bebeğin nasıl emzirilebileceğini gösterecek olursak; bebeğin başı dirsek boşluğuna gelecek hizada kolun iç yüzeyine doğru yerleştirilir ve olabildiğince anneye yakın tutulur. Emzirme esnasında bebeğe öncelikle bir göğüs verilmeli ve öğün içerisinde bir memedeki sütün biteceği kadar beslenmesi önemlidir.

Bebeğin emeceği sırada ağzına alacağı ilk süt, su ve proteinden zengin iken, sondan gelen süt ise yağ bakımından boldur. Bebeğin kaloriden zengin yağlı sütü alabilmesi kimi bebeklerde ilk 15 dakikayı bulurken, kimilerinde 30 dakikanın sonunda bulur. Dolayısıyla tek bir meme bitmeden diğerine geçilmemelidir. Bebeği ne kadar doğru emzirirseniz emzirin 30 dakikayı kesinlikle geçmemelidir. Aksi takdirde göğüs ucu yaralar olabilir.

ÇENE KISMI MEMEYE TEMAS EDİYORSA…

Emme esnasında bebeğin ağzının koyu kahverengi olan bölgeyi tamamen içine alabilmesi gerekir. Çene kısmının memeye temas etmesi bebeği doğru emzirildiğinin işaretlerindendir. Memeyi tamamen boşalttıktan sonra göğüslerinize soğuk uygulama yaparsanız oluşabilecek ödem riskini ortadan kaldırabilirsiniz.

EMZİRME SÜRESİ VE SIKLIĞI NE KADAR OLMALI?

Bebeğin ağzına aldığı meme ucundan gelen anne sütünün yapısı ilk olarak protein bakımından fazla iken, sonlarına doğru gelen süt yağ bakımından daha faydalıdır. Emzirme sırasında bebek enerji toplarken annenin de harcadığı enerji nedeniyle kilo vermesi kolaylaşır. Dolayısıyla bebeği memeden ayırmamak özellikle de ilk 15 dakikanın kesinlikle meme üzerinde geçmesi gerekir.

Dış dünyaya adapte olmakta birtakım zorluklar yaşayan yeni doğan bebeklerde doğru emzirme yöntemi gerçekleştirilse bile çok emmek istemeyebilir. Annenin müdahale edip memeyi emmesi için teşvik etmesi önerilir. Emzirme işlemi bittikten sonra kalan süt, ya elle ya da süt pompası yardımıyla sağılarak uygun koşullarda muhafaza edilmelidir.

Bebek ilk zamanlarda, o istedikçe, ağlamasını beklemeden ve en fazla 2-3 saat kadar aralıkta emzirilmesi uygundur.

EMZİRİRKEN YAPILAN HATALAR NELER? YANLIŞ EMZİRME TEKNİKLERİ…

Emzirme dönemindeki annelerin neredeyse tamamına yakın bir çoğu bebeklerini emzirirken yaygın olarak iki hatayı yapıyor. Bunlardan ilki emzirme sırasında bebeğin daha kolay süt alması için annenin makas işlemi ile parmaklarını meme arasına almasıdır. Anne bebeğinde bu hareketi yaptığı zaman meme üzerinde bir basınç uyguluyor ve süt kanallarında birikmiş olan sütün bebeğe ulaşmasını engellemiş oluyor.

Makas işleminin uygulanabilecek tek bir durumu vardır o da annenin sütünün aşırı aşırı fazla olması ile ziyan olmaması için duraklatmak amacıyla yapılır.

İkincisi de bebeği emzirirken bebeğin hava yutmasından kaynaklanan gaz sorunudur. Bebekte gaz oluşumunun en önemli nedeni annenin yanlış emzirme pozisyonundan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bebeğin annesinin memesindeki koyu olan kısmın tamamını alması gerekir. Böylelikle doğru emzirme gerçekleşmiş olur.

EMZİRMENİN ANNEYE FAYDALARI NELERDİR?

– Her ne kadar bebeğin ve annenin sağlığı için gerekli olsa da hamilelik döneminde alınan fazlalık kiloların eski haline dönüşmesi için kadınlar kolay kilo verme yollarının arar. Bunun için doktordan onay alarak çeşitli diyet ve egzersizler uygulanarak fit görünüm geri kazanılmaya çalışılır.

– Halbuki emzirme esnasında anne harcadığı enerji ile farkında olmadan kalori yakımını sağlayarak kilo vermeyi kolaylaştırır. Dolayısıyla emzirmenin anneye faydalarından bir tanesi de sık emzirme ile kilo verdirici etkinin görülmesidir.

– Doğum sonrası rahmin küçülmesini ve rahim kaslarının toparlanmasına yardımcı olur.

– Kemik erimesi, kalp krizi, rahim ve göğüs kanseri risklerini de epey ölçüde azaltır.

– Bebeğini erkenden emzirmeye başlayan annelerde doğumdan sonra görülen kanamaların riski oldukça azalır. Kanama daha seyrek görüleceği için kanamaya bağlı olarak görülen çarpıntı, halsizlik ve yorulma gibi rahatsızlıklar da haliyle daha nadir görülecektir.

– Bedensel faydalarının yanı sıra ruh sağlığı bakımından da olumlu etkileri bulunduran emzirmede ten tene temas hakim olacağından dolayı anne ile bebeğin arasındaki bağı kuvvetlendirir.

ANNE SÜTÜNÜ ARTTIRAN KÜRLER

1. SEÇENEK: Günlük 2 porsiyon taze beyaz üzüm tüketilebilir.
2. SEÇENEK: Sabah ve akşam olmak üzere yemeklerden önce dereotu yenilebilir.
3. SEÇENEK: Anne sütünü çoğaltmak için haşlanmış kuru incir suyu içilebilir. 8- 9 tane kuru inciri yarım litre suda haşlayıp sabah ve akşam olacak miktarda ayırarak tüketebilirsiniz.

Beyaz renk her zaman için kombinlemesi en zor olan renklerden. Özellikle yaz ayları için en çok tercih edilen renklerden biri olan beyaz rengi kombinlerken, her parçaya ayrıca önem vermeniz gerekir. Yani bir bütün olarak beyaz renk kombinlemenin dışında beyaz etek kombinlemeye de ayrıca eğilmeniz gerekir. Peki bir beyaz etek kombinlerken dikkat etmeniz gerekenler nelerdir? Sizler için beyaz etek nasıl kombinlenir sorusuna yanıt aradık. İşte tüm bilmeniz gerekenler!

Beyaz etek kombinlemek başlı başına bir sanattır. Bunu böyle belirtiyoruz çünkü beyaz renk kombinlemek, kombinlemesi en zor renklerden biri olarak kabul edilir. Özellikle yaz sezonu için en ideal renklerden biri olan beyaz, her zaman iddialı bir renktir. Bir beyaz eteği kombinlerken önem vermeniz gereken ilk şey, beyazın hangi renklerle daha uyumlu olduğudur. Bunu bilmek, size daha doğru bir renk kontrastı oluşturmanızı sağlar. Bir beyaz renk kombinlerken bilmeniz gereken bir diğer şey ise aksesuarlarla daha uyumlu olduğudur. Öyleyse içeriğimiz içerisinde beyaz etek kombinleriyle ilgili tüm bilinmesi gerekenlere yakından bakalım:

BEYAZ ETEK NASIL KOMBİNLENİR? BEYAZ ETEK KOMBİNLEMENİN TÜYOLARI

Beyaz renk bir eteği kombinlerken, rengin ön plana çıkmasına özellikle dikkat edilmesi gerekir. Bunun için tercih edilen renkler; kırmızı ve pembe gibi renkler olmalı. Bununla birlikte sarı ve ona yakın tonlar da beyaz etekle uyumlu olacaktır. Bu tonlar neler derseniz, sarı ve turuncu deriz. 

Ama renk konusunda tercihiniz yalnızca bu tonlar olmamalı. Lacivert, gri ve yakın tonlar da beyaz etekle uyum sağlar. Bu renkler ile istediğiniz spor bir kombini de oluşturabilirsiniz. Tasarım ve aksesuar konusuna da ayrıca değinilebilir. Eteğinizi daha ön plana çıkarmak için çizgi detayları kullanabilirsiniz. 

Beyaz etekler elbette yalnızca yaz mevsimleri için değildir. Kışın da bu tonları tercih edebilirsiniz. Kışın bir kombin oluştururken, eteği ön plana çıkarmak açısından sıcak ve koyu renklerin hakim olduğu çorap vb. parçaları tercih edebilirsiniz.

Erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülen kulak kristali hastalığının ne olduğunu biliyor musunuz? Peki kulak kristali oynaması nedir? Kulak kristali oynaması belirtileri neler? Kulak kristali oynamasına neden olan faktörler nelerdir? Baş ağrısı, ani kulak çınlaması gibi belirtilerle kendini gösteren kulak kristali oynaması hakkında merak edilen her şeyi sizler için derledik. Haberin detayında kulak kristaline dair her şeyi bulabilirsiniz.

Kulak kristalleri iç kulakta yer alan ve vücut dengesini sağlayan yapılardır. Kristaller iç kulağın içerisinde denge kanallarında bulunurlar. Vücut hareketlerinin dengeli olmasını sağlayan kulak kristalleri, kulak içinde üç ayrı denge kanalı içerisinde sıvı halde bulunan sabit yerleşimli yapılardır. Herhangi yaşanan bir travma sonrası yerinden oynayan bu yapılar beyin ve omur iliği olumsuz etkiler. Denge sıvısı olan kulak kristalleri hareket ettikçe ciddi sağlık sorunlarına da beraberinde getirir. Çoğu kez bu kristallerin oynama nedeninin ne olduğu bilinmez. Kulak kristalinin oynaması meniere hastalığı, otoskleroz gibi kulak rahatsızlıkları, santral sinir sistemi hastalıkları ve iç kulak tümörleri gibi rahatsızlıklardan dolayı ortaya çıkabilir. Hastaların yüzde 80’i kulakların şiddetli ağrımasından dolayı uykudan bile uyanabiliyor. Kış aylarında vakalar artar. 

KULAK KRİSTALİ NEDEN OYNAR?

Kulak ve üst yolunum yolu enfeksiyonları kulak kristali kaymasına neden olan faktörlerin başında gelir. Beynin travma geçirmesi ve ani yapılan boyun hareketleri de bu kristallerin yerinden oynamasına neden olur. Yatarken yapılan hareketler ve birden ayağa kalkmakta kristal sıvıları harekete geçirir. Kristallerin kaydığını gösteren belirtiler; ani başlayan baş dönmeleri ve mide bulantısı gibi durumlardır. Aynı zamanda baş dönmesi olmadığı halde dengesizlik hissi yaşanması kişinin kulak kristallerinin kaydığını gösteren belirtilerden biridir. 

KULAK KRİSTALİNİN OYNAMASININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Şiddetli baş dönmesi zeminin ayağının altından çekilmesi

Vücut hareketlerinde dengesizlik

Görmedeki odak noktasında bozukluk

Kulak içinde artan çınlama ve iltihaplı akıntı

– Kulaktan yüze kadar vuran kramplar

Uzanırken bile mide bulantısı ve baş ağrısı

İleri durumlarda kalp ritim bozukluğu ve kan akışında hızlanma gibi belirtilerle kendini gösterir.

KULAK KRİSTALİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR? OYNAMA ESNASINDA YAPILMASI GEREKENLER;

Kulak burun boğaz doktorunun yapacağı denge testleriyle kulak kristallerinin yerinden oynayıp oynamadığı tespit edilir. Kulak kristalleri yerinden oynayan kişinin hareket ederken daha dikkatli olması tavsiye edilir. Baş dönmesi esnasında baş fazla hareket ettirmeden sabit bir yerde durulması sağlanması. Bol bol su tüketimi sağlanmalı. Ataklar sırasında hareket halinde iken hemen bir yere uzanmak ya da oturmakta fayda var. 

Ek gıda dönemine başlayan bebeklerde altıncı aydan sonra tüketilebilecek ilikli kemik suyunun bebeğe faydaları saymakla bitmiyor. Çok güçlü vitamin ve mineral kaynağı olan ilikli kemik suyunu ek gıda döneminde 7. ya da 8. aydan sonra bebeğinize verebilirsiniz. Peki ilikli kemik suyu neden bu kadar önemli? İlikli kemik suyu nasıl yapılır? İlikli kemik suyunun bebeklere ve çocuklara faydaları neler? İşte gelişimi destekleyen en kuvvetli besin…

0-6 aylık dönemden sonra anne sütü haricinde ek besin arayışına giren anne ve babalar, tüketilecek olan gıdaların gelişime katkı sağlayacak nitelikte olmalarına öncelik vermeleri gerekiyor. Yinede anne sütünden vazgeçilmemesi gerektiğini belirten uzmanlar, ek besinlere başlayış sürecinde bebeklerin alerji riski az olan meyve ve sebzelerle tat değişikliğine gidilmesini öneriyor. Tüm vitaminleri içinde bulunduran ilikli kemik suyunun bebeklere faydaları ise saymakla bitmiyor. Ek gıda dönemine geçerken 3 günlük denemeler yoluyla farklı tatları deneyimleyen bebeklere yoğurt veya mama gibi gıdalardan sonra vücudu için gerekli olan sebzelerden yararlanmak için çorba tüketimine başlanılabilir. 7. ve 8. aylardan sonra çorbaya ilave edebileceğiniz et ile birlikte müthiş derecede faydalı olan ilikli kemik sularını artık hazırlamaya başlayabilirsiniz! Yoğun miktarda protein, vitamin ve mineral bulunduran kemik suyunun içinde yararlı aminoasitler ve anti-enflamatuar özellikler vardır. Bağışıklık sistemiz zayıf olan bebek ve çocukların daha dirençli bir vücuda sahip olmalarına yardımcı olan ilikli kemik suyu, büyük küçük demeden herkesin tüketmesi gereken en mucize gıdalardandır.

Tencerede uzun süreli pişirilmesiyle kemiğin içindeki kolajen, glutamin, prolin gibi pek çok faydalı madde bebek ve çocuklar üzerinde şifa kaynağı haline geliyor. Peki ilikli kemik suyu bebeklere nasıl verilir? İlikli kemik suyunun yapımı…

BEBEKLER İÇİN İLİKLİ KEMİK SUYU NASIL YAPILIR?

İlikli kemik suyunu hazırlarken 2 temel püf noktaya dikkat etmekte fayda var. Bunlardan ilki kemiği kullanılacak olan hayvanın sağlıklı olması diğeri de kemik suyunun hazırlanma vaktidir. İlikli kemik suyunu hazırlamak için kemikleri 1 gece önceden tuzlu suda bekletip kanın iyice arınmasını sağlamalısınız. Kemikleri haşlama süresi 12-24 saati bulmalı ve kemiği sabit sıcaklıkta pişirmelisiniz.

Kemik iliğini kısık ateşte uzun süre kaynatma vitaminin suda kalmasını sağlıyor. Çok fazla buhar çıkmaması için tencerenin kapağını kapatmalı, suyunda kemiklerin üstünü hafif geçecek kadar ayarlanmasına dikkat edilmelidir. Ara sıra kontrol edip kaşıkla köpükler alınmalıdır. Kemikleri süzüp et suyunu soğuttuktan sonra bulyon gibi hazırlayıp ister çorbada ister yemekte çok pratik bir şekilde kullanabilirsiniz.

ÇOCUKLAR İÇİN İLİKLİ KEMİK SUYU NASIL PİŞİRİLİR?

MALZEMELER:

1 kilo kemik (ortalarından kırılmış ilik çıksın diye)
1 soğan
1 kaşık elma sirkesi
3 litre su

YAPILIŞI:

Kemikleri güzelce yıkayıp üzerini hafif geçecek kadar su ile sirke ekleyin. Yarım saat beklettikten sonra o suyu döküp yeniden 3 litrelik kadar su koyup soğanı ikiye ayırarak atın ve kısık ateşte 12 saat pişirin.

Yavaş yavaş ilikler çıkınca üzerinde beliren beyaz köpükleri alıp atın. Ardından 
buz kalıplarına yada buz poşetine koyun.

ÇOK VİTAMİNLİ KEMİK SUYUNA ÇORBA TARİFİ

MALZEMELER:

Bir miktar kemik (çocuklar için kasap önerisiyle)
1 adet havuç
1 adet patates
1 adet soğan
Yarım çay bardağı kırmızı mercimek
Yarım çay bardağı pirinç
Kemiklerin üzerini geçecek kadar Su
Tuz, karabiber ve kimyon
1 yemek kaşığı zeytinyağı

HAZIRLANIŞI:

Soğan, patates ve havucu iri iri doğrayıp düdüklü tencereye atın. İyice yıkadığınız kemiği, kırmızı mercimeği tuzu, pirinç ve baharatları ilave ederek  su ve yağı koyun. 15-20 dakika boyunca haşladıktan sonra blenderdan geçip ister bebeğinize ister çocuğunuza verebilirsiniz.

KEMİK SUYUNUN BEBEKLERE VE ÇOCUKLARA YARARLARI NELER?

– Bağışıklık sistemini canlandırıyor.
– Büyüme etkili hormonları iyileştiriyor.
– Eklemler için yararlıdır. 
– Bellek gelişimini olumlu etkiliyor.
– Uykusuzluk sorununun çaresi oluyor.
– Sindirim sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.

ALERJİ RİSKİ DÜŞÜK BESİNLER HANGİLERİ? 

Kış mevsiminde sebzelerden brokoli, havuç, bal kabağı; meyvelerden de elma, armut ve muz tüketilebilir. Kabızlık sorunu yaşayan bebeklerde muz tüketildiği zaman o sorunun çaresi haline de geliyor. Bu meyve ve sebzeler bebeklerde alerjik reaksiyon göstermezse brokoli-havuç ya da elma-muz gibi ikili şekilde de verilebilir.

Çay saatlerinin yanında ya da piknik mevsiminde çantanıza koyabileceğiniz enfes mi enfes kaşarlı poğaça pişirmek ister misiniz? Yapımı kolay olan kokusuyla mutfağı saracak enfes kaşarlı poğaçanın tarifine yazımızdan ulaşabilirsiniz.

 Daha önce yaptığınız tarifleri bir kenara bırakacak, sık sık pişirmek isteyeceğiniz enfes bir poğaça tarifi ile karşınızdayız. Günün her saatine yakışacak tüm misafirlerin adeta pastaneden aldığınızı düşünecek lezzete sahip olan enfes kaşarlı poğaçanın tarifini mutlaka denemelisiniz. Çıtır çıtır üstü ve ağızda dağılan iç harcıyla çay saatlerini şenlendirmek istiyorsanız bu tarifi kaçırmayın…

KAŞARLI POĞAÇA TARİFİ:

MALZEMELER

1 çay bardağı ılık süt
1 çay bardağı ılık su
1 adet yumurta
1 paket 10 gram instant maya
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı tereyağı
1 yemek kaşığı toz şeker
Arzuya göre 1 çay kaşığı mahlep
3,5-4 bardak elenmiş un

Üzeri için;

2 yemek kaşığı pekmez
2 yemek kaşığı soğuk su
Bir miktar susam

İç malzemesi için;

Dilim kaşar peyniri

YAPILIŞI

Öncelikle maya, ılık süt, su ve şekerle biraz eritip 5 dakika bekleyin. Ardından kalan malzemeleri ekleyerek, ele yapılmayacak kıvamda bir hamur yoğurun.

15 dakika kadar mayalanması için bir kenara bırakın.

Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp iç malzemeyi koyup kapalı tarafı üste gelecek şekilde şekil verin.

Önce pekmeze sonra susama bulanıp hafif aralıklarla tepsiye dizin. Hamur bittikten sonra 15 dakika kadar mayalanması için tekrar bırakın.

Önceden ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirin. Sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Aniden gelen misafirlerinize pratik ve muhteşem bir sofra hazırlamak isteyenlere müjde! 5 dakikada kolayca yapabileceğiniz enfes lavaştan gözleme tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Sevdiklerinizi mutlu edecek kahvaltı, öğle günün tüm saatlerine yakışan enfes lavaştan kolay gözleme tarifi sadece yasemin.com’da!

Sabah kahvaltı veya akşam 5 çayına pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz tarifler arıyorsanız lavaş ile yapılan bazı tariflere bakabilirsiniz. Yapımı oldukça pratik olan lavaştan gözleme de bu tarifler arasında yer alıyor. İsteğe göre içerisine ekleyeceğiniz malzemelerle sofralarınıza lezzet katacak olan kolay gözlemenin yapımı sadece 5 dakikanızı alacak. 

LAVAŞTAN GÖZLEME TARİFİ:

MALZEMELER

5 adet lavaş
1 kase beyaz peynir
1/3 demet maydanoz
3-4 dal taze soğan
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı pul biber
1 adet yumurta
Yarım çay bardağı süt
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı tereyağı

YAPILIŞI

Bir kasenin içerisinde peyniri güzelce ezin ve ardından doğranmış taze soğanları ilave ederek baharatlarla beraber karıştırın. 

Daha sonra ayrı bir kasenin içerisinde sosu hazırlayın. Yumurta, yağ ve sütü çırpın.

Bir tezgaha lavaşı alın her yerine sostan gezdirin. Lavaşın size yakın kısmına peynirli harçtan serin ve ortasına kadar yayın.

Lavaş ekmeğinin diğer tarafını peynirli harcın üzerine kapatın. Diğer lavaşları da bu şekilde hazırlayın.

Yanmaz ve yapışmaz tavayı ısıtın. Hazırlana gözlemeleri alt üst pişirin.

Kızarınca tabağa alıp üzerine tereyağı sürüp servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Her geçen gün hem cilt bakımında hem de makyaj alanında trendler değişiyor. Değişen bu trendler arasında özellikle cildinin pürüzsüz olmasını isteyenler için yapıldığı söylenen Hyalüronik asit yer alıyor. Hem bakım ürünlerinde hem de bakım yöntemlerinde kullanılan Hyalüronik asit hakkında merak ettiklerinizi mercek altına aldık. Hyalüronik asit sanıldığı kadar işe yarıyor mu? Cilde faydaları neler? tüm soruların yanıtı haberimizin detaylarında.

Cilt bakımında yeni trend olan Hyalüronik Asit, vücudumuzda tüm bağ dokusunda eklemlerde ve ciltte doğal olarak yer alan glukozaminoglikan denilen amino asit içeren polisakkarit formunda bileşenler arasında yer alıyor. Bu bileşenler bağ dokusuna esneklik, sağlamlık ve nem kazandırıyor. Ciltte bulunan bazı problemler bu bağ dokuların zarar görmesi ya da azalması ile oluşuyor. İşte tam da burada Hyalüronik asit devreye giriyor. Yaşlanma etkilerinin geciktirilmesi, kırışıklık görünümünün azaltılması, ciltteki sarkmaların önlenmesi, güneş ve diğer çevresel olumsuzluklara karşı cildin korunması gibi önemli konularda büyük rol oynayan Hyalüronik asit, birkaç farklı form ile karşımıza çıkıyor. Adeta  kusursuz ve nemli cilt isteyenlerin ilgi odağı olan aynı zamanda kozmetik dünyasını heyecanladıran Hyalüronik asit hakkında tüm detaylar sadece yasemin.com’da

Hyalüronik asit, su moleküllerini çekme ve bağlama yeteneği nedeniyle insan vücudunda büyük önem taşımaktadır. Eklemleri ve sinirleri yumuşatır. Bu sayede, cildin ve saçların vücudun dengesini bozmadan doğal bir şekilde nemlenmesini sağlar.

İnsan vücudunda 15 gram bulunan Hyalüronik asit, ilerleyen yaşlarda üretimi iyice yavaşladığı için cildin kurumasına sebep olur. Bu nedenle kırışıklıklar daha da derinleşerek, cilt yüzeyinde net bir şekilde görünür hale gelir. Dışarıdan masaj yöntemi ile yapılan ya da diğer farklı yöntemler kullanılarak takviye edilen Hyalüronik asit sayesinde cildinizdeki sorunları kısa sürede ortadan kaldırabilirsiniz.

PEKİ, KOZMETİK ÜRÜNLERİNDE KULLANILAN HYALÜRONİK ASİT SERUMLARININ CİLDE FAYDALARI NELER?

Hyalüronik asit serumları cilde uygulandığında, yüksek oranda su tutma yeteneğiyle cildin pürüzsüz, parlak, canlı ve doğal görünmesini sağlar.

Sivilce izlerini yok eder ve sivilce oluşumunu engeller.

Cildin uzun seneler canlılığını, tazeliğini ve doğallığını korumasına yardımcı olur.

Düzenli kullanıldığında kırışıkların azalmasını sağlar.

HYALÜRONİK ASİT SERUMU EVDE NASIL UYGULANIR?

Hyalüronik asit, mevsim geçişlerinde özellikle de bahar aylarında, yılda 2 kez kür şeklinde uygulanır. Uzmanlar, genellikle 25 yaş üstü kişilerin bu serumu uygulamasının daha verimli olacağını vurguluyor. Peki, Hyalüronik asit serumları nasıl uygulanır?

– Sabah veya akşam pamuk yardımıyla tüm yüzünüze ve boyun bölgenize masaj yaparak uygulayabilirsiniz.