Ailenizle beraber güzel bir yaz tatilini hak ettiğinizi düşünüyorsanız, deniz kenarında en çok işinize yaracağını düşündüğümüz temel ürünleri sizler için derledik. Bebekli ve çocuklu ailelerin bavul hazırlarken yanlarında mutlaka bulundurması gereken eşyaların listesini uygun fiyatlı halleriyle belirttik. Bebek valizine ne konur? Bebek ve çocuklar için yaz tatili ihtiyaç listesi…

Yoğun geçen iş temposundan kurtulup birkaç günlüğüne bile olsa kaçamak tatil yerleri arıyorsanız tercihiniz, yazın sıcaklarını bırakıp kendinizi buz gibi derin sulara bırakabileceğiniz sahil kenarları olmalıdır. Tatilin keyfini doyasıya yaşamak için ailenizle ya da sevdiklerinizle uygun bütçeli fiyatlarla rahat muhafazakar otellere ya da pansumanlara göz atabilirsiniz. Geniş ailenizin en minik üyesi olan bebeğinizi suyla tanıştırabilir hatta yüzme bile öğretebilirsiniz. Acele verilmiş bir tatil kararı neticesinde gittiğiniz tatil mekanında ”Evden keşke şunu da alsaydım dememek için” bebeğinize ve çocuğunuza özel getirebileceğiniz tatil eşyalarını sizlere derledik. Bebek ve çocuklar için uygun fiyatlı tatil ihtiyaç listesi…

1- Şapka ve güneş gözlüğü

Şapka: Soobe karpuzlu şapka 10,90 TL

Güneş gözlüğü: Gittigidiyor 79,00 TL

Çocuklar için trend güneş gözlüğü modelleri için TIKLAYIN

2- Sandalet ve elbise

Pembe sandalet: n11.com 63,90 TL

Fırfırlı elbise: Bebekhouse 62,70 TL

3- Çıngırak ve boyun simidi

Çıngırak: Bebek House 27,50 TL

Bebek boyun simidi: Tutyakala.com 39,90 TL

4- Plaj oyuncakları ve kolluk

Deniz kova seti: Gittigidiyor 29,99 TL

Deniz kolluğu: n11.com 180,00 TL

5- Güneş koruyucu krem ve plaj havlusu

Güneş koruyucu krem:English Home 13,99 TL

Plaj havlusu:Evidea 54,99 TL

Kozmetik market zincirlerinin başında gelen Gratis 2019 yılının başından itibaren birçok kez indirime girdi. Bu kez Temmuz ayına özel birbirinden şaşırtan indirimlerle kadınların ilgisini çekmeyi başardı. Türkiye’nin önemli ve en çok tanınan kişisel bakım markalarından olan Gratis’in Temmuz ayında yaptığı indirimleri sizler için derledik.

Gratis Latince anlamı “neredeyse bedava” olan kişisel bakım ürünlerinin yer aldığı bir markettir. Türkiye’nin tüm illerinde hatta ilçelerinin birden fazla köşesinde Gratis marketlerini görebilirsiniz. “Şımart kendini” sloganı ile birbirinden özel fırsatlara yer veren ve belirli aralıklar ile düzenlediği indirim kampanyaları sayesinde rafları adeta boşaltılan Gratis online alışveriş sayfası açıldığından itibaren indirimleri arttırmaya başladı. Hem uygun fiyatlı hem de dünyaca ünlü birçok markanın bulunduğu Gratis’te fondötenden göz kalemine, diş macunundan el kremine kadar her şeyi kolaylıkla satın alabilirsiniz. Genellikle genç kızların indirim zamanlarında koşa koşa gittiği Gratis mağazası Temmuz ayına özel de indirim fırsatları sundu. %60 ‘a varan indirimlerin bulunduğu kataloğu yakından incelemek için yazımızın detaylarına bakabilirsiniz.

Almanya merkezli ACT Group çatısı altında, Çorlu’da kurulan Note markasının son zamanlarda çok konuşulan kapatıcısı %60 indirimle 21,95 TL’ye satın alabilirsiniz. 

Gratis marketlerini diğer kozmetik satan yerlerden ayıran bir özellik kişisel bakım ve makyaj ürünlerinin yanı sıra günlük ihtiyaçlarınız ile ev ürünlerini de bulabilmenizdir. İçeride bulunan soğuk dolaplardan içeceğinizi alabilir, isterseniz sağlıklı atıştırmalıklar, enerji içecekleri, bulaşık makinesi kokusu, oda kokuları, cep mendilleri, sinek kovucu, gibi ürünleri de kolayca bulabilirsiniz.

Nefis et yemekleri arasında hem çok sevilen hem de lezzetiyle kendine hayran bırakan sac kavurma genellikle kurban bayramlarında sık sık sofraya gelir. Yıllardır değişmeyen bu gelenek eve gelen misafirlere de ikram edilir. İster ekmekle isterseniz pilavla beraber tüketebileceğiniz sac kavurma doyurucu özelliğiyle de görselini bile görenlerin ağızlarını sulandırıyor. Yapımı aslında çok pratik ola sac kavurmanın kolay tarifi yazımızda bulabilirsiniz.

Sac kavurma, küçük küçük doğranmış et parçaları ve sebzelerinin bir arada sacda kavrularak pişirilen bir yemektir. Anadolu’da fıstıklı ve kaşarlı olmak üzere farklı çeşitleri yapılmaktadır. Kurban bayramlarında mutlaka yapılan sac kavurma, diğer kavurma türlerine göre çok daha farklıdır. Kavurmanın lezzeti apayrıyken sac üzerinde iyice lezzetlenmektedir. Alınan bilgilere göre, tarihte Denizli yöresinde Selçuklu Sultanı Kılıçarslan’ın sefer sırasında acıkan Torcomen atlı birlikleri için yaptırdığı yemek. Peki bu kadar meşhur olan sac kavurmayı siz neden denemiyorsunuz? Gelin birlikte Türk mutfağında sık sık yapılan sac kavurmayı pişirelim…

SAÇ KAVURMA TARİFİ:

MALZEMELER

1 kg kıyma
3 adet domates
3-4 adet kuru soğan
3 diş sarımsak
8 adet biber
1 su bardağı sıvı yağ
2, 5 yemek kaşığı salça
1 tatlı kaşığı toz biber
1 çay kaşığı pulbiber
1 silme çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kekik
Tuz

YAPILIŞI

 Öncelikle sarımsakları ve soğanların kabuklarını soyarak küp küp doğrayın. Ardından saca alıp sıvı yağın içerisinde kavurma işlemine başlayın.

Kavrulan soğanların üzerine halka şeklinde doğranmış biberleri de ilave ederek karıştırma devam edin.

Biberler solduğunda domatesleri, salça ve tuzu ekleyerek tüm sebzeleri güzelce pişirin.

En son kıymayı ekleyerek kavurma işlemine devam edin.

Ara ara karıştırarak pişirdikten sonra üzerine pul biberle servis edebilirsiniz. 

Afiyet olsun…

Yeni doğan bebeğin kakasının rengi, miktarı ve kıvamı hiç bilmediğiniz yönlerle bebeğin genel sağlığı hakkında bazı ipuçları verebilir. Bebeğinizin siyahımsı, sarı ya da yeşil kakasının ne anlama geldiğini öğrenmek için haberimizin detaylarını inceleyebilirsiniz. Peki yeni doğan bebek günde kaç defa kaka yapmalı? Mekonyum nedir, özellikleri neler? Bebeğin kakasında kan varsa ne yapılmalı? Bebeklerde kaka rengine göre tespitler…

İlk duyduğunuzda çok şaşıracağınız ama gerçekten gözünüzle de görüp ipuçlarını takip ettiğinizde doğru sonuçlara ulaşabileceğiniz bilgilerle sizde bilinçli bir ebeveyn olabilirsiniz. Özellikle de ilk defa anne ve baba olacak çiftlerin bebekleriyle ilgili keşfettikleri en enteresan bilgilerden birisi de, bebeğin dışkı özellikleri ve miktarı ile genel sağlık durumunu öğrenmeleridir. Bebeklerde kaka yapamama durumu yani kabızlık oldukça rahatsız edici olsa da sürekli kaka yapması da herhangi bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Bebek bakımına dair yeni yeni bilgilenmeye başlıyorsanız, sizlere bilinçli bir ebeveyn olmak yolunda işinize yarayacak ve dışkı problemleri ile birlikte merak ettiğiniz bilgileri sizler için düzenledik. Bebeğin kakasında ki kıvam, renk, koku ve miktarının altında yatan farklı nedenler olabilir. Her zamankinden daha farklı çıkan bir dışkı bebeğin tükettiği besine karşılık alerjisinin olduğunun habercisi olabilir. Bu yüzden özellikle de bebeğin altını değiştirirken anne ve babalar, dikkatli bir şekilde inceleyerek bakımını gerçekleştirmelidir.

BEBEKLER GÜNDE KAÇ DEFA KAKA YAPMALI?

Bebeklerin ilk kakası siyah ile yeşil arasında bir renkte olup yapışkan bir kıvamdadır. İlk kaka olarak nitelendirdiğimiz bu dışkı tıp dilinde ‘Mekonyum’ olarak geçmektedir. Tamamına yakını sudan oluşan mekonyum, bebeğin henüz doğmadan önce anne karnında beslendiği yiyeceklerden oluşur. Doğum eyleminin gerçekleşmesiyle ilk iki gün içerisinde mekonyumun, 8-9 saat içinde de çişin yapılması gerekir. Eğer bu iki durumdan bir tanesi görünmezse bağırsaklarda, idrar yollarında ya da böbreklerde bir sıkıntı var demektir.

Bebeğin anne karnında çok uzun durması ile dışkı doğmadan önce yani anne karnındayken yapılırsa, doğum sonrası bebeğin mekonyumu ciğerine çekmemesi için aspirasyon uygulaması yapılır.

MEKONYUMUN ÖZELLİKLERİ…

Mekonyumu vücudundan atan bebekler daha sonra bağırsaklarında geçici dışkılarını atarlar. Bu kaka koyu renk ve kıvamlı mekonyuma göre daha sulu partiküllüdür. Anne sütü alan bebeklerin kakası daha çok bu şekilde görülür. 3-4 gün boyunca devam eden geçici dışkılarda tüketilen besine göre kaka miktarı ve rengi farklılık gösterir.

BEBEĞİN KAKASI HANGİ RENK OLMALI? KAKA RENGİNE GÖRE…

Yeni doğan bir bebeğin gün içerisinde 6-10 kez kaka yapması normal bir durumdur. İlerleyen günlerde daha da azalacak olan kaka miktarı için anne sütü alan yeni doğanda günlük 3 kez kaka yapması idealdir. Sindirimi çok kolay olmasının yanı sıra anneye ve bebeğe mucizevi faydaları olan anne sütü, ilk altı ay boyunca muhakkak tüketilmesi gereken en zengin kaynaktır. Anne sütü alan bebeklerde bile görülebilen kabızlık, çok sık olmamakla beraber bazı sıkıntıları doğurabilir.

Ancak uygulanacak bazı basit ama etkili yöntemlerle bu problemi gidermekte mümkündür. Bebeğinizin kakasının renginde farklılıklar gözlemliyorsanız hangi rengin neyin habercisi olabileceğini de bilmelisiniz.

Bebeğin kaka rengi yeşilse: 

Bebeğiz yeşil renkte bir kaka yaptıysa üşütme ihtimalinden kaynaklanıyor olabilir. Safralı kakanın oluşması kaka rengini yeşile döndürebilir. Anne sütü alan bebeklerde emzirme yoluyla anneden bebeğe geçen besinlerin kak rengini değiştirmede etkisi olabilir.

Bebeğin kaka rengi siyahsa:

Dışarıdan demir takviyesi alınıyorsa kakanın renginde siyahlık görülebilir. Sindirim sisteminde oluşan sorunlarında işareti olabilir.

Bebeğin kaka rengi sümüksü sarıysa:

Yeni doğan bebeğin kakasında ki sümüksü yapı inek sütüne alerjisi olduğunun belirtileridir. Diğer bir belirtide bebekte oluşan sümüksü kaka enfeksiyondan kaynaklanıyor olabilir.

MAMA KULLANIMINA GÖRE KAKANIN RENGİ DEĞİŞİYOR!

Yalnızca anne sütü alan bebeklerde kakanın rengi çoğunlukla altın sarısı veya hardalımsı olur iken kıvamı sulu ya da gevşek olabiliyor. Formül mama tüketiliyorsa kakanın rengi açık sarıdan kahverengiye doğru farklılaşabilir. Demir yoğunluklu formül mama tüketiliyorsa kakanın rengi yeşil, yeşilimsi, koyu kahverengi veya siyah olabilir.

BEBEKLERDE KANLI KAKA TEHLİKELİ Mİ? DIŞKIDA KAN VARSA…

Kabızlık, alerjik durumlar, çeşitli enfeksiyonlar ya da makat tarafındaki tahriş bebeğin kakasında kanlı görünüme neden olabilir. Çoğunlukla enfeksiyon kapmanın sonucu olan kanlı kaka, karşılaşıldığı durumlarda mutlaka doktora gösterilmelidir. Kanlı kakanın nedeni enfeksiyonsa antibiyotik tedavisine başlatılır. Enfeksiyondan değilse inek sütü alerjisinden kaynaklanıyor olabilir.  

Yaz aylarında hem hafif hem de pratik bir tatlı tarifi arıyorsanız herkesin çok seveceği irmikli yaz tatlısının tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Klasik lezzetlerden uzak adeta yaz ayları içn yapılmış olan bu tatlı dışarıda satılanlara taş çıkarıyor. Peki bu kadar anlattığımız irmikli yaz tatlısı nasıl yapılır?

Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri irmikli olan tariflerdir. Birçok tatlı tarifinin içerisinde yer alan irmik hem hafif olması hem de kısa sürede pişmesiyle hemen her tatlıda kullanılır. Şimdi sizlere yaz aylarına çok yakışan lezzeti damaklarda iz bırakacak enfes bir irmik tatlısının tarifini vereceğiz. İsterseniz akşam 5 çayına isterseniz de akşam yemeğinden sonra servis edebileceğiniz irmikli meyveli yaz tatlısının yapımı çok pratik. Gelin tarifi birlikte inceleyim…

İRMİKLİ YAZ TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

1 litre süt
1, 5 su bardağı şeker
1 su bardağı irmik
1 su bardağı hindistan cevizi
1 paket vanilya

Süslemek için;

2 adet muz
10-15 tane çilek

Üzerine;

1 paket muzlu bitkisel jel 

YAPILIŞI

Öncelikle tencereye süt, irmik ve şekeri alıp kaynaya kadar karıştırın. Kaynayan karışımına altını kapatıp vanilya ve hindistan cevizini ilave ederek karıştırmaya devam edin.

Hazırlanan karışımı borcama döküp eşit olacak şekilde güzelce yayın. Yarım saat kadar buzdolabında bekletin.

O sırada muz ve çileği dilimleyin. Soğuyan tatlının üzerine sıra sıra dizin. 

Bitkisel olan jeli de hazırlayarak en son tatlının üzerine dökün.

Yaklaşık 3-4 saat kadar dolapta beklettikten sonra dilimleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Ölümle bile sonuçlanabilen akciğer lekelenmesinin nasıl ortaya çıktığını biliyor musunuz? Kanlı öksürme gibi belirtilerle kendini gösteren akciğer lekelenmesi hakkında merak edilen her şeyi sizler için araştırdık. Peki akciğer lekesi belirtileri nelerdir? Akciğer lekesi öldürür mü? Haberin detayında bu hastalığa yakalanmamak için uzman önerisi olan kür tarifi ile birlikte akciğer lekelenmesine dair her şeyi bulabilirsiniz.

Vücutta göğüs kısmının hem sağında hem de solunda bulunan akciğer, solunum sisteminin temel organıdır. Akciğer kanı temizleyen ve nefes alış verişini sağlar. Solunum alışverişini sağlayan akciğer vücut için temel bir taştır. Solunum sırasında vücuda giren oksijen burada birikerek kana karışır. Damarlar aracılığı ile de oksijen kana karışır. Vücut içerisindeki karbondioksit ise kan yolu ile akciğerdeki hava boşluklarından dışarı çıkarılır. Vücudun dengesini sağlayan akciğere kanın kirlenmesi ya da hava yolu ile buraya yerleşen enfeksiyonlu bakteriler büyük zarar verir. Tehlikeli olan akciğer hastalıklarından biri de akciğer lekesidir. Birçok nedenden dolayı ortaya çıkan akciğer lekesi gözle görülebilir bir hastalık çeşididir. Genellikle üst solumun yolu ile vücuda giren ve ciğerlere yerleşen mikroplar nedeniyle yaşanır. Tehlikeli olduğu durum ise kanser veya mantar gibi rahatsızlıkların belirtisi de olabilir. Yaygın görülen bu rahatsızlık için öncelikle röntgen ve tomografi çekilmelidir. Uzman bu süreçten sonra leke tespit ettiğinde detaylı tetkiklerle ciddi olup olmadığına dair araştırma yapar. 

AKCİĞERDE LEKE OLUŞMA NEDENLERİ

En yaygın neden üst solunum enfeksiyonlarıdır. Bu enfeksiyon virüsleri akciğer zarında iltihaplanmaya neden olur. 

Hamartomlar lipomlar ve kapsüller içerisinde büyüyen yağ hücreleridir. Bunlar bazı besinlerden dolayı ortaya çıkar. Kanserli olmayan oluşumlar olmasına rağmen akciğerde ciddi sağlık sorunlarına neden olur.

Kanserli hücrelerin akciğer zarında birleşip tümör oluşturması da akciğer lekelenmesinin en tehlikeli boyutudur. Bu durum genellikle kafein, sigara ve bağışıklık sistemi çok zayıf olan kişilerde görülür. 

Zatürre ve bronşit gibi hastalıkların virüsleri de akciğerde lekelenmeye neden olur.

AKCİĞER LEKELENMESİ BELİRTİLERİ

Gece başlayan ve kesilmeyen öksürme 

Nefes alıp verirken çıkan hırıltı sesi

Yutkunma esnasında zorlanma 

Boyunun alt kısmında şişlik

İştahsızlık ve kilo kaybı

Vücut hareketlerinde kısıtlanma kas yorgunluğu ve hareket ederken zorlanma

Geçmeyen grip ve boğaz ağrısı

Tükürürken kan çıkması

AKCİĞER LEKELENMESİ TEDAVİSİ

Kanserli olan lekelenmeler ciddi boyutlara ulaşmadan engellenmesi için erken tedavi önemlidir. İyi huylu akciğer lekelenmesinde bile erken tedaviye başlanılmadığında kalıcı hasarlar meydana gelir. Enfeksiyondan kaynaklanan lekelenmelere uzmanlar genellikle antibiyotik tedavisi uygular. 

PROF. DR. İBRAHİM SARAÇOĞLU’NDAN AKCİĞERİ TEMİZLEYEN KÜR

8 adet keçiboynuzu

3 su bardağı su

Keçiboynuzlarını iyice yıkayınız. Daha sonra ufak parçalara bölünüz. Bir tencereye su ile beraber keçiboynuzlarını ekleyip 10 dakika kaynatınız. Daha sonra soğumaya bırakınız. Soğuyan suyu süzüp sabah akşam birer bardak tüketiniz. Etkili olması için bir ay üst üste uygulanmalıdır.

Ara öğünlerin, tatlıların ve salataların vazgeçilmez lezzeti cevizin suyunun birçok hastalığa faydası olduğu ortaya çıktı. Sizler için ceviz suyunun bilinmeyen faydalarını araştırdık. İşte bir gece önceden beklettiğiniz ceviz suyunun inanılmaz faydaları…

Ceviz ağaçta yetişir ve kendine has bir kokusu vardır. Kış aylarında yaprak döken ilkbaharda ise yeniden yetişen ceviz ağacı dışı sert içi etli bir besin üretir. Üretimi eski çağlara dayanan ceviz üretimi alternatif tıpta kullanılıyor. Vücudun ihtiyacı olan omega-3 yağ asidinin yüzde 85’ini karşılar. Ağacından dalına yaprağına kadar tam bir şifa kaynağı olan ceviz ağacının, kalın gövdesi sayesinde mobilyacılıkta kullanılır. Kaliteli ağaç gövdesi sayesinde ahşap mobilyacılığın vazgeçilmezi olan ceviz ağacının yaprakları yaraları iyileştirmede etkili olduğundan özellikle savaş esnalarında yaralı askerler için götürülürmüş.Günümüzde ise yaprakları iyi renk verdiği için boya sektöründe ham madde olarak kullanılır. Ülkemizde sıklıkla Ege, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesinde yetiştirilir. Cevizin içeriğinde folik asit, E vitamini, demir, fosfor, magnezyum, potasyum, çinko ve omega- 3 yağ asidi bakımından oldukça zengindir. Hafızayı güçlendiren cevizi bir gece önceden kabukları ile beraber suda bekletip ertesi günden itibaren düzenli tüketildiğinde kalpten göz hastalıklarına kadar birçok hastalığa iyi geldiği yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.

CEVİZİN FAYDALARI NELERDİR?

İçerdiği omega-3 yağ asidi bakımından zengin olan ceviz, beyin sağlığı için birebir fayda sağlar. Yağ asitleri sayesinde beynin bilgi toplama bölümü güçlenerek konsantrasyon artar. Uzmanlar cevizin bütün faydalarından yararlanmak için sabah aç karna tüketilmesi gerektiğini vurgularlar. Böylece ceviz sinir hücrelerinde daha fazla ve hızlı emilim sağlar.

Yüksek lif sayesinde sindirimi kolaylaştırır. Mide asidini kontrol eder. Reflü ve ülser hastalıklarının şiddetini azaltır. Ayrıca bağırsak florasını düzenleyerek yemeklerin sindirilmesini sağlar. Kabızlık sorununu giderir.

Omega-3 yağ asitleri aynı zamanda güçlü antioksidanlar barındırır bu sayede vücudu temizlemede etkilidir. Hücreler böylece yenilenerek mutasyona uğramayarak kanser hastalıklarını önler.

Lif sadece sindirime fayda sağlamaz aynı zamanda uzun süreli tokluk hissi verdiğinden kilo vermede etkili bir besindir. Ancak kavrulmuş ceviz vücutta yağ oranını artırır. 

Melatonin maddesi içeren ceviz uyku problemlerine de iyi gelir. Akşam yatmadan bir saat önce bir avuç ceviz yiyerek uykusuzluk giderilmiş olur.

Vitamin bakımından zengin olan ceviz kemik ve dişleri güçlendirir. Bunun yanı sıra cilt ve saç sağlığı içinde oldukça etkilidir. Saç köklerini güçlendiren ceviz dökülme ve yıpranmayı önler. Cilt dermis tabakasını yenileyerek sivilce ve akne oluşumunu engeller. Yaşlanmayı geciktirir. 

CEVİZ SUYU HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

Besin atıklarının neden olduğu sindirim problemlerine yakalanma riskini düşürür. İçerdiği yüksek lif sayesinde gaz problemleri ve şişkinliğe iyi gelir.

Adet döneminde şiddetli sancılar yaşayan kadınların, bu dönemlerini rahat geçirmesi için iki günde bir ceviz suyu içmelerinde fayda var.

Hamilelik döneminde fazla kilo alınmaması için de fayda sağlayan ceviz suyu aynı zamanda içerdiği potasyum sayesinde annelik dönemindeki kadınların süt oranını artırır.

Demir ve protein maddeleri beyin fonksiyonlarını güçlendirerek Alzehimere yakalanma riskini düşürür. Aynı zamanda diğer beyin hastalıklarını da önler.

Beyne olduğu kadar sinir sistemine de iyi gelen ceviz, burada deforme olmuş hücreleri onararak stres ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların yaşanmasını önler. Gece yatmadan bir saat önce bir bardak ceviz suyu içmek daha rahat bir uyku geçirmenize destek olur.

Cildin alt katmanında bulunan dermis tabakasının onararak yaşlanmayı önler. 

Omega-3 yağ asidi damarları temizler böylece kalp krizi geçirme olasılığını azaltır.

Anneye ve bebeğe mucizevi faydaları olan anne sütü, ilk altı ay boyunca tüketilmesi gereken en mükemmel besinlerden biridir. Bebeğin beslenmesinden vücut sağlığına, annenin zayıflamasından hücrelerin yenilenmesine kadar şifa dolu olan anne sütünden en etkili şekilde yararlanmak için bilmeniz gereken bazı püf noktaları sizler için derledik. Peki anne sütünün önemi nedir? Anne sütü arttırmanın yolları neler? Anne sütünün bebeğe ve anneye faydaları…

Anne sütü, yeni doğan bebeklerin sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişebilmeleri için vücutlarının ihtiyaç duydukları enerji, sıvı ve besin ögelerini bir arada bulunduran çok önemli bir besin kaynağıdır. Doğum sonrası emzirme ile birlikte gelen sütün, başta anne ve bebekte olmak üzere psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan birçok mucizevi faydaları vardır. Annen sütünün özellikle de prematüre (erken doğan) bebekler için mükemmel bir besin kaynağı olduğunu vurgulayan Dünya Sağlık Örgütü, tüm bebeklerde ilk altı ay yalnızca anne sütü alınmasının gerektiğinin önemi üzerinde duruyor. Altıncı aydan sonra ek gıda dönemi olarak nitelendirilen süreç, aslında anne sütünün bırakılmadan ek besinlerle çeşitlendirilmiş evresidir. Dolayısıyla 6. aydan sonra da en az 2 yaşına kadar anne sütü alınması gerekir. Her annenin göğsünden gelen sütün yalnızca kendisine ve bebeğine özel olması, anne sütünün ne kadar mucizevi bir yapıda olduğunun göstergesidir. Zamanından önce doğan bebeklerin diğer bebeklere göre daha sık rahatsızlandığı görülmektedir. Tamda bu nokta da bebeklere ilaç gibi gelecek olan kendi annesinin sütü, ihtiyaç duyulan tüm besin değerlerini özel olarak karşılamaya yetecektir.

Çeşitli nedenlere bağlı olarak değişebilen anne sütü miktarı, annenin sağlıklı ve doğru besinlerle beslenmesi ile direkt bağlantılıdır. Sütün içerisindeki maddelerin farklılığı da annenin özellikleri ile bağlantılı olsa da hamilelikten bebeğin yaşına kadar birçok etken farklılığa yol açabilmektedir. Anne sütünün yerine geçen tek bir besin kaynağı olmasa bile tadı ve yapısı bakımından inek sütü benzer özellikler taşımaktadır. İnek sütü alerjisine karşılık doktor onayı almadan tüketilmemelidir.

ANNE SÜTÜNÜN FAYDALARI NELER? ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ…

Allah (c.c)’un vermiş olduğu en büyük mucizelerden biri olan anne sütü, vücudun ihtiyaç duyduğu maddeleri tek başına taşıyan inanılmaz bir kaynaktır. İlk altı ay boyunca uzmanlar tarafından sadece anne sütünün alınmasının gereği de tek başına tüm faydalı besin ögelerini kendisinde bulundurmasından dolayıdır. Özellikle de doğumdan sonra gelen ilk süt (kolostrum), bebeklerde muhakkak ziyan edilmemesi gereken bir kaynaktır. Bebeğin hayatı boyunca hastalıklara karşı mücadele etmesinde ilk önemli aşısı yerine geçen anne sütü protein, yağ, demir, vitamin bakımından şifa deposudur. İçerisinde koruyucu maddeler bulundurması nedeniyle enfeksiyonlara kapalı hale gelen bebek, sağlıklı bir şekilde büyüme ve gelişim gösterebilecektir. Tavsiye edilen emzirme aralığında iki yılın belirtilmesinin sebebi ise, hızlı büyüme ve gelişim aralığının temellerinin bu evrede atılmasından dolayıdır. Günümüzdeki diğer memelilerin sütlerine göre çok daha fazla nükleotid içeren anne sütü, büyüme hormonları üzerinde etkili bir işlevi vardır.

Anne sütünün faydaları arasında pişik, kabızlık ve karın ağrısı gibi rahatsızlıkların daha seyrek görüldüğü içerisindeki yeterli demir miktarının kansızlığı önlediği de bilinmektedir.

EMZİRMENİN/ ANNE SÜTÜNÜN ANNEYE FAYDALARI:

Sadece bebeklerde olmayıp anneler üzerinde de sayısız faydası olan anne sütünün sağlık ve psikolojik anlamda ele alacak olursak şu şekilde inceleyebiliriz:

– Annelik duygusuna adapte olmada etkilidir.

– Ten tene temas halinde olan anne ile bebek arasındaki sevgi ve iletişim bağı güçlenir.

– Emzirme esnasında anne enerji harcayacağından dolayı süt üretiminde yağ dokusu kullanılarak kilo kaybı kolaylaşır.

ANNE SÜTÜNÜN BEBEĞE FAYDALARI:

– Her şeyden önce bebeğin fiziksel, ruhsal ve zeka gelişiminin olumlu yönde ilerlemesinde etkilidir.

– Biberonla beslenen bebeklere göre ilerleyen dönemlerde Tip 1 Diyabet rahatsızlığına yakalanma riski daha fazladır.

– Orta kulak enfeksiyonuna yakalanma riski daha azdır.

– İçerisindeki etkili maddeler sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir ve böylelikle hastalıklara karşı vücut daha dirençli olur.

ANNE SÜTÜ NASIL OLUŞUR? ÖZELLİKLERİ NELER?

Hamilelik döneminde fıtratları gereği kadınların göğsünde çoğu yağ dokusundan olmak üzere bazı salgı bezleri bulunur. Bu bezlerden ve sütün en temel yapı taşlarından olan laktoz ile proteinler süt üretiminin başlamasında büyük bir işlev görür. Ancak, anne sütü olarak nitelendirdiğimiz besinin asıl gerçekleşmiş hali bebeğin dünyaya geldikten sonra meydana gelir.

Alveollar hücresinden gelen süt, süt kanallarından geçerek göğüse kadar ilerler ve depolanır. Daha çok meme başı veresinde biriken süt doğru ve etkin bir emzirme yöntemi ile bebeğe verilir. Anne sütünden en iyi şekilde yararlanabilmek için bebeğin doğru emzirilmesi çok önemlidir. Bu esnada annenin ve bebeğin kendini rahat hissedebileceği pozisyonda olması ve memeyi tutuş şekli ideal emzirmenin ilk şartlarındandır.

ANNE SÜTÜNÜN EN ETKİLİ ÖZELLİKLERİ İSE..

Anne sütünün özelliklerine gelecek olursak; sindirimi kolay, taze ve her daim bebeğe verilebilecek temiz besin kaynaklarından biridir. Bebekler için mucizevi bir nitelikte olan anne sütünün en önemli özelliği bebeğin ihtiyaç duyduğu besinlere ve yaşına göre değişim gösterebilmesidir. Doğum eyleminin beklenilen zamandan daha erken meydana gelmesi prematüre bebekleri beraberinde getirirken bu bebekler ile zamanında yani sağlıklı doğan bebeklerin aldığı süt farklılıkları ilk aydan sonra eşitlenir.

İlk zamanlarda göğüsten gelen ağız sütü; daha kıvamlı, proteinli ve yağsız olması ile bebeği enfeksiyonlardan korur iken 15 gün sonra sütün özellikleri de değişir. Omega-3 bakımından zengin olan anne sütü, doymamış yağ gruplarından olup vücut için gerekli olan maddeyi barındırır.

Anne sütünün içindeki faydalı antikorlar; kolera, rotavirus, streptokok, stafilokok, pnömokok, fligella ve pertussis’e karşı koruyuculuk gösterir.

Anne sütünün besin değerleri:

Porsiyon miktarı: 100 gram

Kalori değeri: Yaklaşık 70 kcal

İçerisindeki toplam yağ: 5,0 gram

Laktoz: 7.0 gram

Protein: (%) 7.0

Laktoz: (%) 42.0

KOLOSTRUM İLE ANNE SÜTÜNÜN FARKI NEDİR?

Yağ ve laktoz oranı olgun süte göre daha az olan kolostrumu anne sütünden ayıran en belirgin özellik; protein, mineral, antikor ve lökositleri çok bulundurup yağları az bulundurmasıdır. Kesinlikle boşa gitmemesi gereken kolostrum (ilk ağız sütü), bebek için o kadar faydalı ki günümüzde kolostruma sıvı altın bile denilmektedir. Hamilelikte süt üretiminin başladığı 4. veya 5. aylarda gelmeye başlayan kolostrum koyu ve kıvamlı bir halde iken yaklaşık 10. günün sonunda şeffaflaşması ile kendini gösterir.

ANNE SÜTÜNÜ HANGİ BESİNLER ARTTIRIR?

Strese, üzüntüye, depresyona ya da bunun gibi etkenlere bağlı olarak değişebilen anne sütü miktarı, bebek için yetersiz kalıyorsa tüketilecek olan sağlıklı besinlerle sütü arttırmanız mümkündür. Yapılan araştırmalardan elde edilen bilgilere, süt üretimini destekleyen bazı besinlerin tüketimi halinde süt çoğaltılabilir. Peki anne sütünü arttıran besinler neler? İşte anne sütünü arttırmada etkili 3 mükemmel besin…

KİMYON: Süt üretimini hareketlendirmeye yarayan kimyon, doğum sonrasında annenin kendini güçlü hissetmesi için önemli bir demir kaynağıdır.

YEŞİL SEBZELER: Bebeklerdeki nöral tüp defektlerde bir sıkıntı oluşmaması için hamileliğin planlanmasından 3  ay önce ve hamilelikte de devam edilmesi gereken folik asit kullanımı bebeğin gelişimi için çok önemlidir. Folik asit bakımından zengin olan yeşil ve koyu renkli sebzelerde folik asiti arttırır aynı zamanda anne sütünün çoğalmasında da etkilidir.

KIRMIZI VE TURUNCU SEBZELER: Beta-karoten bakımından zengin havuç, verimli bir anne sütü için gerekli olan besin kaynaklarındandır.

DR. ÜMİT AKTAŞ’TAN ANNE SÜTÜNÜ ARTTIRAN KÜR TARİFİ

MALZEMELER:

– 1 tatlı kaşığı kimyon

– 1 tatlı kaşığı ısırgan

– 1 tatlı kaşığı anason

– 250 cc kaynar su

YAPILIŞI:

Yukarıda bahsedilen malzemeleri fincana koyup üstüne kaynar su ekleyerek 10 dakika demleyin. Günlük 3 fincan kadar tüketilmesi önerilen bu çayı doktor onayı almadan uygulamayın.

Afiyet olsun…

ANNE SÜTÜ BOZULMADAN NASIL SAKLANIR?

Dışarıda işiniz olduğunda ya da bebeğinizi emzirirken sütünüz arttığında bunu nasıl muhafaza etmeniz gerektiğini biliyor muydunuz? İşte anne sütünü saklamanın yolu…

Sağılan anne sütünün bozulmadan saklanabilmesi için kullanılan saklama kabı çok önemlidir. Bu nedenle sütünüzü bebeğinizin sağlığı için cam kavanozda ya da saklama torbasında muhafaza etmelisiniz.Süt saklamak için kullandığınız kabın tüm parçalarını kaynar suda sabun ile iyice yıkayın. Ardından kurumasını bekleyin.

Sağılan anne sütünü, oda sıcaklığında, buzdolabında ya da derin dondurucuda saklayabilirsiniz. Eğer anne sütünü oda sıcaklığında bekletecekseniz (19-26°C) 3 saat, buzdolabında bekletecekseniz (0-4°C) 3 gün, derin dondurucuda bekletecekseniz (-18°C) 3 ay boyunca saklanabilmektedir. 

BEKLETİLEN ANNE SÜTÜNDE BUNLARA DİKKAT!

Anne sütünü 3 saat boyunca oda sıcaklığında beklettiyseniz, hiçbir müdahalede bulunmadan bebeğinize verebilirsiniz. Ancak sütü derin dondurucuda sakladıysanız, bunu bebeğinize vermeden 1 gün önce buzdolabına almalısınız.

Bilmeniz gereken bir önemli nokta da derin dondurucudan çıkarıp çözülmesini sağladığınız sütü yeniden dondurmamanız gerektiğidir.

ANNE SÜTÜ İLE İLGİLİ EN ÇOK MERAK EDİLEN SORULAR

Bazı yörelerde frambuaz olarak da adlandırılan ahududu, gül ailesinden gelmektedir. Yaz aylarından başlayıp sonbahara kadar meyve veren ahududu ağacı, ormanlık alanda çalılık olarak yetişir. Çok güçlü bir antioksidan olan ahududu özellikle ruhsal hastalıkların doğal tedavi süreçlerinde tüketilmesi tavsiye edilir. Peki ahududunun faydaları nelerdir? Ahudud suyu ne işe yarar? Sizler için ahududu hakkında merak edilen her şeyi araştırdık. Haberin detayında bulabilirsiniz.

Yetişmesi için nemli toprağa ihtiyaç duyan ahududu ağacı, yetiştiği ortama göre rengi de değişir. Yıl içerisinde çok kısa bir sürede yetişen ve çabuk bozulan ahududu, bazı yörelerde frambuaz olarak adlandırılır. Ormanların alt kısımlarında kendiliğinden yetişen çalılarda oluşan ahududular doğal zincirleme de arılar için güçlü bir besin kaynağıdır. Yabani ot sınıflandırılmasına giren ahududu, kırmızı, pembe ve mor renklerden oluşur. Yetişme işlemi kış aylarında başlayan ahududu ağacı meyvesini güneş gördüğü sırada bol miktarda verir. Kara ahududu olarak bilinen türü en güçlü antioksidandır. Anavatanı Kuzey Amerika’dır. Tatlı ve ekşi arasında bir tadı olan ahududuların bazı çeşitlerinin zehirleme etkisi vardır. Bu yüzden toplanırken dikkat edilmesi gerekir. Kırmızı meyve türlerinden çilek sonrası en çok tüketilendir. Tatlı ve şerbet yapımlarında kullanılan ahududu, yıkanıp saf bir şekilde de tüketilebilir. İçeriğinde bol miktarda protein, karbonhidrat, selüloz, provitamin A, vitamin C, elma ve limon asidi, eterik yağ, vitamin P, kalsiyum, magnezyum, fosfor, demir, mangan ve bakır bileşimi asitler, pürinli maddeler, reletin maddeleri bulunur. 

100 GRAM AHUDUDU;

13,6 gram / Karbonhidrat

1,2 gram / Protein

0,5 gram / Yağ

3 gram / Lif

0,9 miligram / Demir

22 miligram / Kalsiyum

168 miligram / Potasyum

1 miligram / Sodyum

AHUDUDUNUN FAYDALARI NELERDİR?

Eski bir tarihi olan ahududu alternatif tıpta sıkça kullanılırdı. Güçlü bir antioksidan olduğundan vücuttaki serbest radikalleri temizlemede oldukça etkilidir. Asya ve Avrupa ülkelerindeki kadınların bazılarının güzellik sırrı olarak bilinir. Düzenli tüketildiğinde cildin ve vücut organlarının ihtiyacı olan kolajeni karşılar. Kolajen yaşlanmayı geciktirerek vücudun fonksiyonlarının daha sağlıklı çalışmasını sağlar.

Kadınların sıklıkla yaşadığı düzensiz adet zamanları ve adet öncesi sendromlar, stres yorgunluk ve sinirlilik gibi ruhsal bunalımlara neden olur. Uzmanlar özellikle adet öncesi bu durumları yaşayan kadınların ahududu tüketerek bu riskin azaltılabileceğini vurguluyor. Ayrıca ahududu rahim duvarını güçlendirerek adet döneminde oluşan enfeksiyon sümüklü iltihabı atar. 

Güçlü bir tonik etkisi olan ahududu bağışıklık sistemine yerleşmeye meyilli bakteri ve virüsleri vücuttan atarak hastalıklara karşı daha güçlü bir yapı oluşturur. Bu tonik etkisi aynı zamanda yemek borusu, mide ve bağırsakları da derinlemesine temizler. Bağırsak florasını düzenler. Sindirim problemlerinin yaşanma riskini azaltır. Metabolizmanın daha sağlık işlemesini sağlar.

Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan ahududu, saç ve tırnak içinde fayda sağlar. Köksel güçlendirme sağlayan ahududu, tırnak kırılması, saç dökülmesi ve kepeklenmesi gibi sağlık sorunlarının önüne geçer. Uzmanlar taze tüketilmesi durumunda bu faydaları hemen sağlayacağını belirtiyor. 

Sinir hücrelerini sakinleştirerek beyin ve diğer organlar arası iletimi daha sağlıklı yapılmasını sağlar. Aynı zamanda beyinin hafızasını güçlendirir. Konsantre gücünü artırarak bilgi alma işlemini hızlandırır. Ayrıca bazı araştırmalarda refleks özellikleri kazandırma ve güçlendirmede etkili olduğu ortaya çıkarılmıştır. 

AHUDUDU SUYU NE İŞE YARAR?

Bir avuç ahududu meyve sıkacağından geçirilerek bir büyük bardağa alınarak ahududu suyu elde edilir. Bunun yanı sıra bir avuç kurutulmuş ahududuyu iki bardak su ile bir cezvede kaynatın. Süzüp tüketebilirsiniz.

Yüksek tansiyonu düşürür. Kan basıncını dengeler.

Kanda biriken enfeksiyonu temizler.

Bağırsakları çalıştırarak hem ishali hem kabızlığı önler.

Vücudun ısı dengesini ayarlayarak yükselen ateşi düşürür.

Böbrek ve mesanedeki ateş ve kumu düşürmede etkilidir.

Göz iltihaplanmalarında temizleme toniği olarak kullanılabilir.

İltihaptan şişmiş ve hasar görmüş boğazda balgam söktürücü etkisi sayesinde detaylı temizleme sağlar. 

Günlük kombin oluştururken oluşturacağınız tarza göre bir kombin oluşturmanız gerekir. Klasik mi, modern mi, spor mu? Bu içeriğimiz içerisinde spor giyim için uygun günlük kombin önerilerini derledik. Spor giyim için kombin oluştururken nelere dikkat edilmeli? Spor giyimde günlük bir kombin oluşturmanın detayları nelerdir? İşte günlük spor kombini oluştururken bilmeniz gereken detaylar!

Günlük kombin stili oluştururken dikkat etmeniz gereken belirli küçük detaylar bulunurç Bu detaylar, her giyim tarzına göre farklılık gösterir. Klasik, modern ve spor ise bu anlamda en çok bilinenleridir. İçeriğimiz içerisinde; spor giyimde uygulanacak günlük kombin önerilerine yer verdik. Spor giyimde önemli olan, en başta rahatlıktır. Ancak sırf rahat olacağım diye de şıklıktan ödün verilmemeli. Kombininizi oluştururken hem rahat hem de şık olmayı ön plana koyun. Peki spor giyim kombinleri oluştururken nelere dikkat etmeniz gerekir? Sizler için, spor giyimde günlük kombin oluştururken dikkat edilmesi gereken küçük detayları bir araya getirdik: 

TESETTÜR GİYİMDE GÜNLÜK SPOR KOMBİN OLUŞTURMANIN YOLLARI

Spor giyimde günlük bir kombin oluştururken dikkat etmeniz gereken ilk şey, doğru seçim yapmaktır. Bir etek, elbise ya da pantolon seçerken, vücut tipinize uygun olmasına dikkat edin. Spor giyimde en uygun olan etek ve elbise modeli A kesim parçalardır. A kesimler, daha rahat bir stil oluşturmanızı sağlar.

Üst giyimde ise daha çok salaş modeller tercih etmeniz önerilir. Salaş ceketler ve gömlekler, tesettür giyimde en uygun olan günlük kombin parçasıdır. Gömlekte salaş olmasının dışında kot kumaş olması da yine bilinmesi gerekendir.

Son olarak pantolon seçerken krep modelleri tercih etmeniz, tesettür spor giyim kombinlerde önerilen pantolon modelidir.