Eskiden hasır çanta deyince akıllara direkt hasır çantalar gelirdi. Yaz tatillerinde yanımızda büyük model hasır çantaları bulundururduk. Ancak günümüzde hasır çantalar için bu algı yıkılmış durumda. Günlük kombin, davet kombini ve daha farklı tarzlarda hasır çantalar da rahatlıkla eşlik edebiliyor. Büyük modelin dışına çıkan ve farklı stillerde de üretilmeye başlanan hasır çantalar, 2019 modasında da dikkat çeken modeller sunuyor. Peki 2019 hasır çanta modellerinde neler var? Hasır çanta modasıyla ilgili tüm detaylar yasemin.com’da!

Önceden hasır çanta deyince aklımıza direkt yaz tatilleri ve yaza özgü şeyler gelirdi. Ancak günümüzde bu algı yıkılmış durumda. Çünkü hasır çantalar yalnızca yaz tatilleri için değil günlük kombinler için de kullanılıyor. Birçok farklı formda tasarlanan hasır çantalar için değişik kullanım şekilleri bulunmakta. Büyük, küçük, sırt, omuz ve clucth… İstediğiniz model ve boyutta karşınıza çıkan hasır çantalar için birbirinden iddialı kombinler oluşturmanız mümkün. Sizler için hasır çantalara özgü kombin önerilerini ve 2019 hasır çanta modellerini bir araya getirdik. İşte 2019 hasır çanta modasıyla ilgili tüm bilinmesi gerekenler:

ZARA: 50 TL

ZARA: 150 TL

ZARA: 150 TL

2019 HASIR ÇANTA MODELLERİNDE NELER VAR?

Günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan çantalarda artık hasır modeller de dikkat çekiyor. Spor, elbise, hareketli etekler ve daha birçok parçayla rahatlıkla kombinlenebilen hasır çantalar, oluşturacağınız kombinlere ayrı bir şıklık katıyor. 

KOTON: 85 TL

KOTON: 85 TL

KOTON: 98 TL

– Hasır çantaları kombinlerken, yılın trend parçalarına mutlaka göz atmanız önerilir. Sezona uyum sağlamak konusunda etkili olan hasır çantalar, trend parçalarla bütünleştiğinde daha da ön plana çıkacaktır.

MANGO: 270 TL

MANGO: 200 TL

MANGO: 70 TL

– Hasır çantaları kombinlerken sade ve düz renkler önerilir. Siyah kumaş bir pantolon ve beyaz düz bir bluz bu anlamda örnek parçalar olacaktır. Bununla birlikte yeşil, bej vb. tonlar da hasır çantalarla uyum yakalayan tonlardan olacaktır.

H&M: 60 TL

H&M: 80 TL

H&M: 129 TL

– Son olarak, hasır çantaları kombinlerken tabanı yüksek bir spor ayakkabı, hareketlilik katmak için de çantanın yanına ilişkilendirilebilecek bir fular vb. bir aksesuar, çantanın daha çok öne çıkmanızı sağlayacaktır demek mümkün.

DE FACTO: 100 TL

DE FACTO: 100 TL

DE FACTO: 60 TL

TRENDYOL: 50 TL

TRENDYOL: 70 TL

TRENDYOL: 200 TL

Bebeklerdeki gaz sorunlarını gidermenin en doğal ve sağlıklı formülü olan rezene çayı hem bebek hemde emziren anneler için mucizevi bir etki sunuyor. Çeşitli sağlık problemlerine ilaç gibi gelecek olan rezene bitkisinin bebeklerdeki kullanımını, ne kadar verilmesi gerektiğini ve emziren annelerde ne işe yaradığını biliyor muydunuz? Bebeklerde ve emziren annelerde rezene tüketimi ile ilgili tüm merak edilenler…

Doğum sonrasında genelde ikinci ya da üçüncü haftalarda başlayan kolik yani gaz sancısı, anne ve babalarda dahil olmak üzere uykusuz gecelerin en önemli faktörüdür. Dinmek bilmeyen ağlama nöbetlerine karşı kesin bir çözüm olmadığı için anne ve babalar, bu gibi durumlarda ne yapacağını bilemeseler bile en azından bebeklerini rahatlatmanın yollarını ararlar. Halk arasında çok konuşulan ve gerçekten işe yaradığı düşünülen rezene çayı, gaz azaltıcı özelliğinden dolayı bu esnada akıllara gelebilir. Sağlık açısından yararlı olduğu bilinen besinlerin ya da içeceklerin doğru kullanımı halinde şifa bulunması kaçınılmaz olacaktır. Ancak söz konusu bebekler olduğu zaman hangi besinin ya da içeceğin iyi geldiğini bilmekle beraber kullanılacak olan dozun ayarını tutturmak da çok önemlidir. Biz yetişkinlere göre çok daha hassas ve narin yapıda olan bebeklerde faydalı besin tüketilse bile yanlış miktarda verildiğinden yan etki oluşturup bebeğe zarar verebilir. Doktor onayı ile ilerlendiği vakit olumlu sonuç elde edebileceğiniz bitkisel yöntemlerde kolik ağrısı için şifalı bitkiler elbette mevcuttur. 

Birçok faydalı bitki çayları arasından kolik ağrılarına karşı en etkili bitkilerden biri olduğu bilinen rezeneyi kaynatıp suyunu süzerek bebeğinize verebilirsiniz.1,5 çay bardağı miktarını kaçırmadığınız  takdirde haftada üç gün bebeğinize içirebileceğiniz rezene çayı için, rezene bitkisinin tamamen doğal halini bulmak için aktarları gezip oradan satın alabilirsiniz. Peki rezeneyi aldıktan sonra bebeğinize nasıl vermelisiniz? Rezene başka nelere iyi geliyor? Rezenenin bebeklerde kullanımı…

BEBEKLERE REZENE ÇAYI NASIL DEMLENİR?

Poşet rezene çayını ya da rezene bitkisini biberona koyun. Üzerine kaynamış içme suyunu boşaltın. 5 dakikalık bir süre ile bekletip poşeti kaldırın ya da süzdürün. Çayın oda sıcaklığına gelmesini bekleyin. Daha sonra belirtilen ölçülerde bebeğinize verebilirsiniz. Bebeklere iyi geldiği bilinen rezene, bağırsaklarda problem oluşturabileceği gibi alerjide yapabilir. Bunun için bebeğinize rezene verirken ölçüsüne dikkat etmelisiniz.

6-12 ay arasında 1-2 gram,
1-4 yaş 1.5–3 gram,
4 yaş ve sonrasında 3-5 gram olarak kullanabilirsin.
Poşet çayların bir poşetinde ortalama 1,5-2 gram rezene çayı bulunur.

REZENE ÇAYI BEBEKLERDE NE İŞE YARAR?

Günlük hayatta bitki çayları arasında adını sıklıkla duyduğumuz rezene çayı, yetişkinlikte olduğu gibi bebeklerinde imdadına yetişiyor. Kimyon tohumu ile bağdaşan ama daha hafif ve tatlı olan rezene, bebeklerde 1 aylıktan önce kesinlikle kullanılmamalıdır. Oldukça az miktardaki bir rezeneyi suda kaynatıp bebeğinize içirdiğinizde başta kolik sancısı olmak üzere şişkinliği giderme, sindirimi çözme ve uyku bozukluklarını gidermede bile çok iyidir.

Özellikle de ilk zamanlarda sıklıkla görülecek olan gaz sancıları annenin emzirme pozisyonunu yanlış tercih etmesi, annenin tükettiği gaz yapıcı besinin süt yoluyla bebeğe geçmesi ve birtakım sindirim problemlerinden dolayı meydana gelmesi ile görülür. Ayrıca mama ile beslenen bebeklerde kabızlık sorunu ekstra fazla görüleceği için hazmı kolaylaştırır ve kabızlığı önler.

Gaz probleminden dolayı sürekli uykusu bölünen ya da ağlama krizlerine giren bebeğiniz için bir mucize niteliğinde olan rezeneyi kullanırken doktor onayı almadan kullanmamaya dikkat etmelisiniz. Peki rezene sadece bebeklere mi iyi gelir? İşte emziren annelerdeki mucizevi etkileri…

EMZİREN ANNELERDE REZENE KULLANIMI VE YARARI

Çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilen süt yetersizliğine ilaç gibi gelecek olan rezenenin bir başka faydası da süt arttırıcı olmasıdır. Uzmanlar tarafından sıklıkla tavsiye edilen rezene, emziren annelerde tüketildiği zaman östrojen hormonu uyarılır ve bu da süt üretimini harekete geçirerek memeden daha çok süt gelmesini sağlar.

İştah arttırıcı özellikte olduğu için fazla tüketilmemesi gereken rezene, özellikle de doğum kilolarını veremeyen ya da şişman kimselerin çok dikkatli bir şekilde tüketmesi gereken bir bitkidir.

EMZİREN ANNELER REZENEYİ NASIL TÜKETMELİ?

2 bardak içme suyunu kaynattıktan sonra içine 1 kaşık rezeneyi koyup süzün ve tüketin. Rezene içmekten hoşlanmıyorsanız bir tutam ıhlamur, birkaç damla limon, bir avuç papatya suyunu çaya ilave edip daha aromalı bir bitki çayı elde edebilirsiniz. Özellikle de yemek sonrasında içeceğiniz rezene süt üretimini daha fazla arttırmaktadır.

BEBEKLERDE GAZ SORUNUNA KARŞI KÜR TARİFİ

Kaynamış olan suyun içine ocağın altını kapattıktan sonra 1 çay kaşığı kadar kimyon ekleyip güzelce karıştırın. 1 taşım daha kaynatıp ocağın altını kapatın. İçerisinde taneleri kalmayacak gibi süzdükten sonra 2 çay kaşığı toz şeker koyun ve iyice ılıdıktan sonra bebeğinize sadece çay kaşığı ile içirin.

HANGİ BİTKİ ÇAYI NE İŞE YARAR? BEBEKLERDE BİTKİ ÇAYI KULLANIMI

IHLAMUR: Kış aylarında grip ve soğuk algınlığı gibi yaygın görülen rahatsızlıklarda tüketilen ıhlamur, öksürüğün yumuşamasında etkilidir. Ayrıca kabızlık sorununun da önüne geçerek, ilk altı aylık dönemden sonra günlük 1 ya da 2 yarım kahve fincanı tüketilebilir.

PAPATYA: Sakinleştirici etkisi nedeniyle uykusuzluğa ya da mide kramplarına iyi gelen papatya, 6 aylık dönemden sonra günlük 1-2 defa yarım fincan verilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken şey, bazı papatya türlerinin zehirli olduğu ve açıkta satılan papatya çaylarının tercih edilmemesi gerektiğidir.

NANE: Bulantı ve kusma gibi rahatsızlıklar için iyi gelen nane-limon çayı gerek yetişkinler gerek de çocuklar için kullanılan içeceklerden biridir. 6 aydan büyük bebeklerde kullanılabilir.

Yazın en sevilen yiyeceklerinden biri olan domates, yemek ve salatalarda kullanıldığı zaman hem lezzetli hem de sağlığımızı olumlu etkilemesi nedeniyle en mükemmel besin kaynaklarından biridir. Tek başına tüketildiğinde bile tokluk hissi vererek kolay diyet yapma imkanı sunan domatesin suyu da kendisi gibi şifa! Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun bölgesel zayıflamaya yardımcı olan domates suyu kürünün tarifini sizler için açıkladık. Peki domates suyu kürü nasıl uygulanıyor? Domatesin suyunu içmek zayıflatıyor mu? İşte yanıtı…

Her bölgede olmasa da vücudun bazı yerlerinde oluşan sarkık görüntü estetik açıdan göze hoş gelmez ve rahatsızlık hissi verebilir. Özellikle de güzelliğine ve bakımına her şeyden çok önem veren kadınlar, kusursuz görünümde bir fiziğe sahip olmanın yollarını çeşitli diyet programları ve egzersizlerle karşılama yöntemlerinin peşinde arayabilir. Kimi kadınlar pantolon giydiği zaman yanlardan çıkan basenleri eritmeye çalışırken kimileri ne giyerse giysin gizleyemediği göbeğini küçültmeye çalışır. Günümüzde bölgesel zayıflama olarak nitelendirdiğimiz kilo verme yöntemi, vücudun genel kilosunu değil de rahatsızlık duyulan bölgenin yağ yakımı üzerinde durarak sadece o bölgenin çalışmasını sağlar. Böylelikle daha az yorulmuş ve daha etkili sonuç almış olunacaktır. Göbek ve basen bölgesindeki yağların eritilmesi için uzmanların önerdiği domates suyu kürü ile dilediğiniz görünüme kavuşmayı hızlandırabilirsiniz.

DOMATES SUYU KÜRÜ NASIL HAZIRLANIR?

İşte Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun domates suyu tarifi…

Domates alerjisi olmayan ve reflü problemi olan kişilerin haricinde herkesin uygulayabileceği domates suyu kürü, 30 gün boyunca uygulanması gereken bir diyet. Her gün 1 bardak domates suyunu öğleden sonra tüketerek kısa zamanda kilo verebilirsiniz. 1 ay geçtikten sonra 7 gün ara verip tekrar 1 ay uygulamanız gerekiyor.

ETKİLİ BİR SONUÇ ALMAK İÇİN:

– Güne bir bardak limonlu su içerek başlayın.
– Saraçoğlu’nun lahana-limon- maydanoz kürünü uygulayın.
– Un, tuz ve şekerden kaçının.

DOMATES SUYU KÜRÜ ZAYIFLATIR MI?

Domates suyu ile kısa zamanda göbek ve basenlerdeki yağlardan kurtulmak için tüketilecek olan domatesin mevsimsel olmasına özen gösterilmelidir. Kalori değeri düşük olan domates sebzesi vücudun gereksinim duyduğu su miktarını karşılayarak, içindeki asitler nedeniyle açlık hissettirmez.

3 günde 3 kilo zayıflattığı iddia edilen domates diyeti özellikle de göbek ve basen sorunu yaşayan kadınların tercihidir. Kahvaltılıkların gözdesi olan domates ve biberin kilo üzerinde etkisi nedir? Domates ve biber zayıflatır mı? Domates diyeti nedir, nasıl yapılır? Domates yiyerek gerçekten zayıflanır mı? Domates tüketiminin kilo vermedeki etkisini ve örnek domates diyet listesini sizler için derledik…

Hedeflediğiniz kiloya kısa sürede ulaşıp ince ve fit bir görünüme sahip olmak istiyorsanız, domates diyeti imdadınıza yetişebilir. Sürekli uygulamamak şartıyla deneyebileceğiniz domates diyeti ile kilo vermeye başlayabilir aynı zamanda hayallerinizdeki gibi kusursuz bir görünüme sahip olabilirsiniz. Yazın en çok tüketilen yiyeceklerin başında gelen domates, genelde salatalarda ve yemeklerde kullanılsa da tek başına yemek bile ayr bir lezzet ve fayda veriyor.Vücuda olan olumlu etkileri nedeniyle bol bol tüketilmesi tavsiye edilen domates içerisindeki vitamin, lif ve mineral yapısı ile zayıflatmaya da yardımcı oluyor. Metabolizmanın daha hızlı çalışması için tüketilebilir sebzelerden biri olan domates düşük kalorili olduğu için kilo alımını önlüyor ve sağlıklı beslenme imkanı sunuyor. Orta büyüklükteki bir adet domatesin yaklaşık 25 kcal değerine sahip olduğu düşünüldüğünde diyette yenebilecek ideal besinlerden biri olduğunu anlayabiliriz. Hem hafif hem de lezzetli bir yapıda olan domatesi diyetinizde yer vererek kolayca zayıflamak için düzenli egzersiz ile beraber sağlıklı domates diyetini deneyebilirsiniz. Domates yiyerek kilo vermenin en etkili yolları…

DOMATES YEMEK NEDEN KİLO VERDİRİR? DOMATES İLE ZAYIFLAMA METODU

Domatesin içinde bulunan likopen maddesi vücudun belirli bölgelerinde biriken yağlanmanın kaybolmasında etkili olduğundan yağ yakıcı bir vazifesi vardır. Yağ yakmayı kolaylaştırmakla beraber lifli özelliği sayesinde uzun süre açlık hissetmeyecek ve böylelikle de devamlı bir şeyler atıştırma isteğinin önüne geçmiş olacaksınız. Uzmanların önerdiği domates kürlerinin haricinde tek başına domates tüketebilir ya da domatesin şifalı suyundan yararlanabilirsiniz.

Ancak her diyette olduğu gibi bunları tek başına yapmakta etki göstermeyecek aynı zamanda spor egzersizlerine devam etmelisiniz.  Tercih edeceğiniz beslenme listesinde domatese sık sık yer vermek kilo verme işinizi kolaylaştıracağı için tüketilebilir.

Yapılan çalışmalardan elde edilen bilgilere göre düzenli tüketilen domatesin kilo verme sürecinde %80 etkisi vardır.  Gün içinde sabah uyandığınızda bir bardak, uyumadan önce bir bardak domates suyu içerseniz kaybetmek istediğiniz kiloları hızla verebilirsiniz. Sabah uyanınca bir bardak, uyumadan önce bir bardak daha domates suyu tüketerek vermek istediğiniz kiloları hızlı bir şekilde eritebilirsiniz.

KAHVALTIDA DOMATES VE BİBER YEMEK ZAYIFLATIR MI?

Bu iki besini her ne kadar sebze olarak bilsek de özünde meyvedir. Yüksek miktarda A ve C vitamini içeren domates ve biber, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu A vitamininden %20 sini, C vitamininden de % 40’ını karşılar. Güçlü bir likopen kaynağı olan domatesi günde 2 defa tüketeceğiniz biber ile beraber kullandığınızda C vitamini gereksinimini %23 karşılanır ve bu da sadece 20 kaloriye denk gelir.

Yalnızca 3 gün uygulanan domates diyetinin örnek listesi:

Kahvaltı yapmadan en az 1,5- 2 saat önce:

1 bardak domates suyunun içine kuru nane ilave edilerek tüketilmelidir.

Kahvaltı esnası:

2 adet orta büyüklükte domates ve 1 adet yeşil biberli söğüş salata.

Öğlen:

1 kase dolusu 2-3 yaprak marul, 1 tane yeşil biber ve domatesli salata.

Ara öğün:

Kuru naneli 1 bardak domates suyu.

Akşam:

1 kase dolusu 2-3 yaprak marul, 1 tane yeşil biber ve domatesli salata.

Ara öğün:

Kuru nane eklenmiş 1 bardak domates suyu

ÖNEMLİ: Domates alerjisi ve mide problemi olan kişiler bu diyeti uygulamamalıdır. 

DOMATES YİYEREK ZAYIFLAMANIN ARTILARI NELER?

Domates tüketimi ile zayıflamanın en etkili yönü, vücudun kısa zamanda forma girmesidir. Bilhassa bölgesel zayıflama düşünenlerde göbek ve basen yağları gidermeye birebir olan domates ya da domates suyu diyeti aynı zamanda bağışıklık sistemini de kuvvetlendirecektir. Domates diyetini uygulamayı düşünüyorsanız tüketeceğiniz domatesin organik olmasına dikkat etmelisiniz.

Genellikle ciltteki aktif bakterileri öldürmek amacıyla kullanılan ve yalnızca uzmanlar tarafından önerilmesiyle kullanılabilecek olan Fucidin krem hakkında merak ettiğiniz tüm soruların yanıtı sadece yasemin.com’da! Fucidin krem ne işe yarıyor? Fucidin krem nasıl kullanılır? Fucidin krem fiyatı ne kadar? Fucidin krem kimler kullanmalı? Fucidin krem yan etkisi var mıdır?

Fucidin krem, içerisinde  20 mg fusidik asit ve yardımcı madde olarak 0.04 mg butilhidroksianisol, 111 mg setil alkol bulunduran bir üründür. İçerisinde bulunan fusidik asit sayesinde gram pozitif organizmalarda kuvvetli olarak antibakteriyal özellik gösterir. Proteine aminoasit geçişini engelleyerek protein sentezini inhibe ederek etki gösterir. Penisiline dirençli olan stafilokoklarda özellikle etkilidir, duyarlıdır. Pek çok deri enfeksiyonunda etkin olarak tedavide kullanılmaktadır. Krem genelde ciltte oluşan sorunlar sonucundan kullanımı yaygınlaşan ve üretilen bir malzeme olarak günümüzde çok sayıda markanın etiketiyle karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunlar arasında yanık, kaşıntı, yaralar, sivilce ve benzeri şeyler vardır. Fakat bu sorunların her biri için hazırlanan özel kremler de mevcuttur. Bazı kremler yaralar konusunda iddialıyken bazı kremlerin sivilce konusunda daha etkin olduğu durumlar olabilir. Yani kremlerinizi sorunlarınıza göre seçmeniz ve bu şekilde tedavi uygulamanız sizler için daha uygun olacaktır.

FUCİDİN KREM NASIL KULLANILIR?

Sivilce oluşumu cilt üzerindeki boşluklara bakterilerin akın etmesi ve cildin hemen altında birikmesiyle oluşur. Etkili bir antibakteriyel özelliğe sahip fucidin krem, cilt üzerinde ve hemen altında yerleşik bulunan bakterileri temizleyerek hem sivilceleri yok eder hemde ilerleyen süreçte tekrardan sivilce oluşumunu engeller. Bu özellik göz önüne alınarak, sivilcelerden kurtulduktan sonra kremin kullanımı bırakılmamalı tam olarak 21 gün kullanımına devam edilmelidir. Sivilceler yok olunca kullanım bırakılırsa ciltte mevcut bakteriler tekrardan sivilce oluşumuna neden olabilir. Cilde sürülmesi esnasında kesinlikle göze ve dudaklara yakın kısımlara sürülmemelidir, etkili bir krem olduğu için yan etkiler görebilirsiniz. Eczanelerden alırken kesinlikle nasıl kullanılacağına dair tavsiyeler alın ayrıca ilaç içerisinden prospektüsü kesinlikle okuyunuz. 

FUCİDİN KREM YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?

Karın ağrısı, nefes almada güçlük, kurdeşen, yüzde, dudaklarda, dilde ve boğazda şişlik gibi bir durumda acilen doktorunuza bilgi veriniz.

Kremin kullanımına bağlı olarak uygulanan bölgede yaygın görülen herhangi bir yan etki bildirilmemiştir.

FUCİDİN KREM FİYATI NEDİR?

Fucidin kremin 2019 yılı fiyatı 17.26 TL’dir.

Genellikle soğuk bir şey tükettikten sonra ya da çok sesli konuştuktan sonra oluşan ses kısıklığı aslında bazı hastalıklarında habercisi de olabilir. Peki ses kısıklığı neden olur? Ses kısıklığına iyi gelen doğal yollar nelerdir? Sizler için boğaz kaşınması, konuşmada zorlanma ve kuruluk gibi hastalıkların habercisi olan ses kısıklığı hakkında merak edilenleri araştırdık.

Ses kısıklığı hem bir hastalık hem de bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Ciddi gibi görünmezse de aslında dikkate alınması gereken bir rahatsızlıktır. Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ses kısıklığı, boğaz içinde kuruluk, kızarıklık ve ağrıya neden olur. En önemli iletişim organlarından biri olan ses yaşadığı herhangi bir deformasyon sonrası iltihaplanma ya da zorlanmaya uğrar bunun sonucunda da çıkarması gereken ses dalgasından daha az çıkarır. Bu da seste çatallaşmaya, titremeye ve boğuk seslere neden olur. Halk arasında genellikle çok yüksek sesle konuşma ya da soğuk bir şeyler tüketilmesi sonrası ses kısıklığının yaşandığı sanılıyor. Ancak ses kısıklığı nadiren de olsa ciddi sağlık sorunları nedeniyle de ortaya çıkar.

SES KISIKLIĞI NEDEN OLUR? 

Üst solunum yollarından kaynaklı boğaza yerleşen iltihaplı hücrelerin zamanla ses tellerine de kayması

Reflü nedeniyle bozulan mide kaslarından kaynaklı mide asidinin yemek borusundan ses tellerine kadar ulaşması, 

Alerjik ve iltihaplarla oluşan geniz akıntısının ses tellerine de hasar vermesi,

Ses tellerine gelen darbeler,

Ruhsal bunalımlar sonrası,

Akciğer kaynaklı ortaya çıkan hastalıklar,

Sigara, alkol, kimyasal gazlar gibi durumlar,

Ses tellerini zorlayacak şekilde konuşma, bağırma

Sürekli öksürme,

Tiroit bezlerindeki işlevselliğin bozulması,

Ses tellerine giden sinir hücrelerinin mutasyona uğraması gibi durumlar ses kısıklığına neden olur.

SES KISIKLIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR? SES KISIKLIĞINA İYİ GELEN DOĞAL YOLLAR

Öncelikle ses kısıklığının neden kaynaklandığına bakılır. Tedavi süreci ona göre geliştirilir. 

Bağırmaktan ya da soğuk içeceklerden kaynaklı yaşanan ses kısılmasında uzmanlar genelikle ılık su ve daha düşük ses dalgalanması ile konuşulmasını öneriyor.

Grip ve enfeksiyon gibi durumlardan kaynaklı yaşanan ses kısıklığı için ise antibiyotik içeren doğal yöntemlerin kullanılması daha sağlıklı olur. Örneğin domates suyu, ya da nane çayı bu konuda etkili olan doğal uygulamalardır. 

Mide asidinden kaynaklı ortaya çıkan bir durum ise asidin düzenlenmesi ve mide kaslarının güçlendirilmesi gerekir. 

Zararlı kimyasallar veya sigara nedeniyle mutasyona uğrayan hücrelerin oluşturduğu kistler, nodüllere yönelik uzman doktorların tavsiye ettiği ilaçlar kullanılır.

Ses tellerini yumuşatmak ve iltihabı önlemek için bir tencere de kaynayan suya bir bardak limon suyu ekleyerek ağız yolu ile nefes alınız. 15 dakika uygulayınız.

Kekik ve biberiye yağını karıştırınız. Boğazınıza masaj yaparak sürünüz. Sıcak bir havluyu üzerine koyup bekleyin. 

Ballı papatya çayı da ses tellerini yumuşatmada ideal yöntem olur.

Nohutun kavrulmuş haline denilen leblebinin insan sağlığına faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Kavrulmuş leblebinin faydaları neledir? Güçlü bir kalsiyum deposu olan kavrulmuş leblebi hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Haberin detayında kavrulmuş leblebiye dair her şeyi bulabilirsiniz.

Nohutun kaynatılıp daha sonra kavrulması sonucu elde edilen leblebi Şeyh Murat Gazi tarafından 1370 yılında keşfedildi. 17. yüzyılda en çok tüketilen kuruyemiş olan leblebi özellikle kış aylarında boza ya da sahlep ile beraber tüketilmeye başlandı. Ülkemizde Çorum’da sıklıkla yapılan kavrulmuş leblebinin çeşitleri bulunmaktadır. İçerdiğinde bol miktarda vitamin ve mineraller mevcuttur. Kavrulduğu esnada bazı özelliklerini kaybetse bile kalsiyum ve lif gibi özellikleri oldukça artar. Özellikle içerdiği lif bakımından sindirime fayda sağlayan kavrulmuş leblebi metabolizmayı hızlandırarak kilo vermede yardımcı olur. Ayrıca kavrulmuş leblebi kalsiyum deposudur. Vücut sağlığında kalsiyum kemik için vazgeçilmez bir mineraldir. Ülkemiz dışında Asya ülkelerinde sıklıkla tüketilen kavrulmuş leblebi özellikle akşam çayla beraber tüketilen kuruyemiştir. 

KAVRULMUŞ LEBLEBİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Gün içerisinde bir avuç tüketilen leblebi açlığı gidererek uzun süre tokluk hissi verir. Bu sayede kilo vermek isteyenler için ideal bir besindir. 

Yapılan araştırmalarda bir fincan kavrulmuş leblebinin kötü kolesterol seviyesini azaltığı tespit edilmiştir. Bu sayede inme, felç, kalp krizi ve damar tıkanıklığı gibi rahatsızlıkların yaşanma riski azalır.

İçeriği amino asitler sayesinde vücudun sinir hücrelerinin sağlığını korur. Sinir hücrelerinin fonksiyonlarını artırdığından stres ve depresyon gibi ruhsal hastalıkların yanı sıra uyku düzenine de iyi gelir. Bunun akabinde beynin daha kapsamlı çalışmasını sağlar.

Demir bakımından zengin olduğundan bağışıklığın güçlenmesini destekler. Güçlü olan bağışıklık sayesinde vücudun hastalıklara karşı direnci artar. Aynı zamanda kansızlık gibi ciddi hastalıkların önüne geçer.

Kahvaltıdan sonra bir avuç tüketilen leblebi gün boyu vücudun enerji seviyesini yüksek tutar. Yorgunluk gibi rahatsızlıkların yaşanmasını önler.

Yapılan araştırmalarda kolon kanseri için birebir fayda sağladığı tespit edilmiştir. Kolondaki hücrelerin sağlığını korur.

Bazı uzmanlar böbrek taşlarının düşürülmesi için kavrulmuş leblebi önerir. İçerdiği amino asitler sayesinde böbreklerde taş oluşumu önler olan taşlarında kuma dönüşüp idrar yolu ile atılmasını sağlar.

En güçlü etkisi ise içerdiği kalsiyum oranıdır. Kemik ve kas sağlığını güçlendirerek yaşanan hastalık riskini azaltır.

Ülkemizde yabani bitki olarak geçen aspir çiçeğinin insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Peki aspir çiçeğinin faydaları nelerdir? Aspir çiçeği hangi hastalıklara iyi gelir? Sindirimden adet düzensizliğine kadar birçok hastalığa iyi geldiği bilinen aspir çiçeğinin yağı da kozmetik sanayide kullanılır. Sizler için aspir çiçeğine dair merak edilen her şeyi araştırdık.

Papatyagiller ailesine ait olan aspir çiçeğinin anavatanı Arabistan Yarımadasıdır. İran Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerde alternatif tıbbın baş tacıdır. Haziran sonunda çiçek açmaya başlayan aspir çiçeği; sarı, krem, beyaz ve turuncu gibi renkleri vardır. Safrana benzerliğinden dolayı sık sık karıştırılır. Bu yüzden bazı yörelerde “yalancı safran” olarak geçer. İçeriğinde yüzde 80 doymamış yağ bulunur. Bitkisinden çok yağı kullanılır. Dikenli ve dikensiz olmak üzere iki türü vardır. Dikenlileri, dikensizlere göre daha fazla yağ içerir. Aspir çiçeği, gıda ve kumaş sanayisinde renk olarak kullanılır. Tohumlarında bulunan yağ aynı zamanda yemeklik yağ olarak tüketilir. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ise pilavlara tat vermek için kullanılır. Yağı, sabun, boya, vernik, cila yapımlarının hammaddesidir. Küsmesi yüksek oranda protein içerir. Ülkemizde Burdur, Eskişehir, Konya ve Isparta gibi şehirlerde yetiştirilir. Tarım Bakanlığı dikimi için öncü projelerde bulunuyor.

ASPİR ÇİÇEĞİNİN FAYDALARI NELERDİR? ASPİR ÇİÇEĞİ HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Güçlü bir E vitamini olan aspir çiçeği cilt için vazgeçilmez bir kaynak oluyor. Hücreleri yenilemede ve cilt dermis tabakasındaki deformeleri engellemede etkili olan aspir çiçeğinden çıkartılan yağ cilde sürülerek bu faydasından yararlanılabilir. Mantar ve egzama hastalıklarında birebir etkilidir. 

Omega-3 yağ asidi gibi etkili olan aspir çiçeğinin yağı bu özelliği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Özellikle alerjik reaksiyonları önler. Vücutta serbest radikal hücrelerinin artmasının önüne geçer. Hastalıklara karşı vücudun direncini artırır.

Serotonin seviyesi iş temposundan, sağlıksız beslenmede ve düzensiz spor sırasında düşer. Bu da vücudun enerjisini düşürerek stres ve depresyona sebep olur. Ancak aspir çiçeği serotonin seviyesini yükseltmekte oldukça etkilidir.  

Aspir yağı kötü kolesterol seviyesini düşürerek damarların tıkanmasını önler. Böylece kalp hastalıklarını engellemiş olur. Ayrıca kan basıncını dengelediğinden felç ve yüksek tansiyon rahatsızlıklarının yaşanma olasılığını azaltır.

Yapılan araştırmalarda kabızlık sorununu çözen aspir çiçeği sindirimi yenileyerek diğer hastalıkların önüne geçer. Midenin fonksiyonlarını düzenleyerek bulantı ve kusma durumlarını engeller. Bir litre suyun içerisine yarım gram aspir yağı damlatıp dolapta bekletin. Sindirim sorunları yaşayan biriyseniz yemeklerden sonra bir bardak tüketiniz. 

Kurutulan aspir çiçeğinden elde edilen çay kuru öksürüğü önlerken akciğerlerinde iltihap kapmasının önüne geçer. Vücut ısısını düzenleyerek, komplikasyonları önler. bir avuç kurutulmuş aspir çiçeğini bir bardak sıcak suya ekleyin. İki dakika bekledikten sonra süzüp tatlansın diye içene limon ya da bal ekleyip tüketebilirsiniz. 

Çiçekli, benekli, geometrik ya da başka tasarımlar… Desenli gömlekler, her sezonunun en çok tercih edilen modellerinden. Hem pantolonlar hem de eteklerle rahatlıkla kombinlenebilen bu parçalar için stil önerileri ve kombin tüyoları bulunuyor. Desenli gömleklerle hangi aksesuarlar uyum sağlar? Pantolon seçerken hangi noktalara dikkat etmeli? Gömlek ve etek uyumu nasıl oluşturulmalı? Desenli gömlekler nasıl kombinlenir? Desenli gömlek modasına ait tüm detaylar yasemin.com’da!

Bazı parçalar her sezona ve modaya hitap etme gücüne sahiptir. Bu parçaları kombinlemek aynı zamanda bir sanat olarak da tanımlanabilir. Çünkü kendisine ait bir kombin matematiği bulunur. Bu parçalar arasında desenli gömlekler de bulunur. Desenli gömlekler, kombinleme nedeniyle giyimi en zor ve cesaret isteyen parçalardan gibi bilinse de aslında en kolay olanlarından denilebilir. Zor gösteren kısım; doğru kombini bulma noktasıdır. Ancak bunu bilirseniz, istediğiniz şıklığı oluşturmanız da mümkün olacaktır. Peki desenli gömlekleri doğru kombinlemenin püf noktaları nelerdir? Sizler için bu sorunun yanıtını ve Zara, Koton, Bershka, Trendyol, H&M gibi ünlü markaların yeni sezon desenli gömlek modellerini bir araya getirdik. İşte desenli gömlek kombinleriyle ilgili tüm bilinmesi gerekenler:

DESENLİ GÖMLEKLER NASIL KOMBİNLENİR? DESENLİ GÖMLEKLERİ KOMBİNLEMENİN PÜF NOKTALARI

Desenli gömlekleri kombinlerken, klasik bir gömlek kombinlemesinde uyguladığımız tüyoları uygulamamız yeterli olacaktır. Ancak bunun dışında uygulayacağımız birkaç ekstra da bulunuyor. Bunlara yakından baktığımızda karşımıza çıkacak olan noktalar şunlar:

BERSHKA: 46 TL

BERSHKA: 46 TL

– Ayakkabı seçimi yaparken desenlere yönelmeniz önerilir. Topuklu ayakkabılar, deseni ön plana çıkarmak konusunda etkili olur. Bununla birlikte bir diğer önemli nokta ise kilo kısmıdır. Yatay çizgiler ve desenler daha kilolu ya da kalın belli bir görüntü oluşturur. Bu nedenle eğer ince bir bel görüntüsü oluşturmak ve daha zayıf görünmek için dikey çizgiler ve desenler tercih edilmeli.

TRENDYOL: 50 TL

TRENDYOL: 50 TL

– Desenli gömlekler, hareketli parçalar oldukları için hareketliye hareketli bir parça göz yorulmasına neden olabilir. Bu nedenle düz bir parça ile tamamlanması önerilir. Hareketli bir gömleğe, düz renk bir pantolon ya da etek.

KOTON: 52 TL

KOTON: 52 TL

– Aksesuar konusunda gömleğin karmaşık renklerinden yararlanılması öneridir. Yani, sarı siyah tonlarında bir gömlek giyecekseniz, küpeniz de bu tonlardan biri olmalı. Böylelikle bir denge ve uyum sağlamış olursunuz.

H&M: 129 TL

H&M: 80 TL

ZARA: 300 TL

ZARA: 170 TL

ZARA: 170 TL

Hamilelikte daha da zorlaşan kabızlık durumunun anne adaylarını daha fazla sıkıntıya sokmaması için uygulayabileceğiniz bitkisel doğal tedavi yöntemlerini uzmanlarından sizler için derledik. İlaç kullanmadan halledebileceğiniz şifalı kür tarifleri ile kabızlığı hafifletebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Peki hamilelikte kabızlık nasıl geçer? Kabızlığın geçmesi için ne yapılmalı? Hamilelikte kabızlık nedenleri ve uzman tavsiyeleri…

Hamilelik döneminde anne adaylarının başına gelen kabızlık durumu, normal yaşantı içerisinde bile oldukça rahatsız edici bir durumdur. Mide ile bağırsak sisteminin yavaş çalışması sonucu görülen kabızlık, 20. haftadan itibaren alınması gereken demir takviyesi ile daha da artabilir. Ancak beslenme konusunda dikkat edeceğiniz iki şey ile kabızlık oranını düşürmeniz mümkündür. Bunlarda ilki 3 litreyi bulacak kadar bol su tüketmek, diğeri bol lifli gıdalardan daha fazla yararlanmak… Beslenmede lif ihtiyacını fazlasıyla karşılayabilmek için meyvelerin taze sıkılmış halini tüketmek yerine direkt olarak meyvenin kendisini yiyerek posasından ve lifinden yararlanabilirsiniz. Probiyotik açıdan zengin olan turşu, yoğurt ve kefir gibi gıdalara öncelik verebilirsiniz. Peki hamilelikte kabızlık ile ilgili bilinmesi gerekenler neler? Hamilelikte kabızlık nasıl geçer? Kabız olan hamileler ne yapmalı? İşte hamilelerin bilmesi gereken o öneriler…

HAMİLELİKTE KABIZLIK NEDEN OLUR? KABIZLIKTA DOĞAL ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Hamilelik döneminde progesteron hormonlarının artmasıyla da ortaya çıkabilen kabızlık, anne adaylarında iştahsızlık, karın şişliği ve ağrısı, tuvalet yaparken zorlanma gibi belirtilerle kendini gösterir. Genellikle hamileliğin ilk trimesterında görülen bu rahatsızlık, başlangıçta hormon değişikliklerinden dolayı görülse de sonlara doğru anne adayının genişleyen rahminden kaynaklanır. Kabızlık sorununun en aza indirmek için mısır gevreği, tam tahıllı ekmek, kuru kayısı ya da erik, kepekli yiyecekler tüketilmelidir. Unutulmamalıdır ki; hamilelikte kabızlık için yapılabilecek en iyi şey, yüksek lifli diye ve bol sıvı tüketimidir.

Kabızlık için etkili yöntem: Geceden bir bardak suyun içine kuru kayısı veya kuru erik ekleyerek lif oranını arttırın. Geceleyin beklettikten sonra sabah uyanınca meyvesini yiyip suyunu afiyetle için. 

1- YOĞURT

Günde 1 kase yoğurt tüketmek, hamilelik döneminde görülebilecek kabızlık sorununa iyi gelmektedir. İçerisindeki probiyotikler sayesinde bağırsaklardaki yararlı bakteri ortamı iyileşecektir.

2- LİMON

Sıcak suyun içine yarım limonu sıkın ve karışıma bir miktar bal ilave edin. Her gün 1-2 kez tükettikten sonra, limonun antioksidan özelliği sayesinde kabızlık geçecektir.

3- ERİK SUYU

Sıvı olarak tüketilen erik suyunu tükettikten sonra birkaç adette sade erik yerseniz, kabızlık sorunu hafifleyecektir.

4- NANE ÖZ YAĞI

Bir çay kaşığı zeytinyağını 2 damla nane öz yağı ile karıştırdıktan sonra karın üzerine sürün.

PROF. İBRAHİM SARAÇOĞLU’NDAN KABIZLIK İÇİN KARIŞIM

MALZEMELER

10 tane taze portakal
1 bardak su

YAPILIŞI:

10 adet portakal yaprağını, 1 bardak suyun içine ilave ederek 6 dakika boyunca kaynatın. Kaynama işlemi bittikten sonra süzerek afiyetle tüketebilirsiniz.

TÜKETİMİ:

Sabahleyin kahvaltı yaptıktan 1 saat sonra haftada 3 kere tüketilmelidir.

SUNA DUMANKAYA’DAN KABIZLIK KÜRÜ

MALZEMELER:

1,5 su bardağı zeytinyağı

300 gram kayısı

YAPILIŞI:

Zeytinyağının içine 300 gram kadar kayısı koyun. 3 gün boyunca güneş almayan bir yerde ve oda sıcaklığında ağzı kapalı bir şekilde muhafaza edin. 4. gün sabahları, kayısılardan 1’er adet tüketin. Kabızlığın kısa sürede geçtiğini göreceksiniz.

KABIZLIĞA İYİ GELEN KETEN TOHUMLU MUCİZE TARİF!

MALZEMELER:

1 bardak su

1 yemek kaşığı keten tohumu

YAPILIŞI:

Öncelikli olarak yapmanız gereken ilk şey suyu ısıtmak olacaktır.

Isınan su kaynamaya başlayınca, suyu bir bardağa ekleyin ve içerisine keten tohumunu ekleyin.

6 dakika bekledikten sonra süzerek için.

TÜKETİMİ:

Sabah kahvaltısından önce ya da akşam yemeğinden sonra günde iki defa tüketin.

NOT: Doktor onayı almadan uygulamayınız!

HAMİLELİKTE KABIZLIĞI ENGELLEYEN MEYVE…

Uzmanlar, hamile kadınlardaki kabızlık sorununu gidermek için en etkili doğal yöntemin ananas tüketimi olduğunu söyledi. Ananasın hamile kadınların sağlığını olumlu yönde etkilediğini belirten uzmanlar, anne adaylarının bağırsaklarını çalıştırıp ödem söktürücü özelliğiyle şişkinliği giderdiğini belirtiyor. Taze sıkılmış ananas suyu, anne adayının vücuduna gerekli olan C vitamini ihtiyacını karşılarken aynı zamanda bağışıklık sistemini de güçlendirir.

İçerdiği vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin olan ananas, aşırı tüketildiğinde bazı sorunlara neden olabiliyor.

PEKİ ANANAS AŞIRI TÜKETİLDİĞİ ZAMAN NE GİBİ ZARARLAR VEREBİLİR?

-Düşüğe ya da erken doğuma neden olabilir. 

– Kimi doktorlar doğum sürecini hızlandırmak için ananas suyunu tavsiye edebiliyor. Buradan da anlaşıldığı gibi erken doğum için riskli bir durumdur.

– İshale neden olabilir.

– Vücuda su kaybettirerek bebeğe zarar verebilir.

– Gestasyonel diyabet rahatsızlığı olan kadınlar için bu dönemde ananas tüketimi zararlıdır.