Anne ve babalar için oldukça heyecan verici bir döngü olan yürüme evresinde, bebeğinizin erkenden yürüyebilmesi hatta size koşabilmesi için ebeveyni olarak bazı alıştırmalar yapabilirsiniz. Bebeğinizin ne zaman yürüyeceğini merak ediyorsanız bu haberimiz tam size göre! Peki bebekler ne zaman yürür? Bebekler nasıl kolay yürütülür? Bebeklerde yürüme belirtileri neler? Bebeklerde emekleme ve yürüme alıştırmaları…

Her anne ve babanın bebeklerinde heyecanla beklediği ve yaşamak istediği bazı anlar vardır. Bu anlar doğum sonrasındaki ilk görüş, ilk dokunuş, ilk emzirme, ilk bakım, ilk adım ve ilk cümlelerdeki gibi olması gerekenlerin başlangıcıdır. Bebeğiniz gelişim özelliklerine göre belirli bir döneme geldiğinde yürüyecek hatta size koşacaktır da! Sizde bebeğinizin bu gelişimini erken dönemde izlemek istiyor ve bunun için elinizden geleni yapmaya hazırsanız, bu önerilerimizi mutlaka dikkate almalısınız. Peki bebeğinizi yürümesi için nasıl cesaretlendirebilirsiniz? Bebekler ilk ne zaman yürüyebilir? Yürüme alıştırmaları nasıl yapılmalı? İşte bebeğinizi yürütmenin yolları…

Her çocuğun gelişimi aynı derecede ilerlemez iken siz kendi çocuğunuzun gelişimine destek olmak için bazı şeyler uygulayabilirsiniz. Genel açıdan bakacak olursak çocukların birçoğu ilk adımlarını 11-14 ayları arasında gerçekleştirebilmektedir. Yürüyebilen çocuklarda izlenen ilk belirti bebeğin öncelikli olarak ayakta durabilmesidir.

Ayakta durduktan sonra devamında anne ve babanın yürüme alıştırmaları durumunda desteklemesi oldukça önemlidir. Bebeğin gelişimini daha hızlı ilerletmek için ebeveynler büyük bir sabırla çaba göstermelidir.

BEBEKLER NE ZAMAN YÜRÜYEBİLİR?

Yeni doğan döneminde bebeklerde görülen bazı ilkel refleksler vardır. Bu reflekslerden bir tanesi de yürüme refleksidir. İlk 3-4 ayda eşlik eden bu refleksi görebilmek için bebeğin ellerinden tutup ayakta durdurulmaya çalışması ile görülür. 4. aydan itibaren kendilinden kaybolan bu reflekste ilk adım aslında bu aşamada atılır. Yürümeyi keşfeden bebekte, herhangi bir sağlık sorunu yoksa 11. aylarda yürüme görülebilir.

18 ya da 19. ay olmasına rağmen hala yürüme eylemi görülmüyorsa sorunun işareti değildir. Yürüme zamanı için başlangıç 18. aylarda olabilir ancak ilerleyen zamanlarda hala daha yürüme görülmüyorsa bebek mutlaka doktora götürülmelidir.

BEBEKLER NASIL YÜRÜTÜLÜR?

Ebeveynler, bebeklerini ilk önce ayakta durmaya alıştırmalı daha sonra adım attırmaya çalışmalılar. Peki bu süreç içerisinde ebeveynler bebeklerinin yürümesine nasıl destek olmalıdır? İşte yapılabilecekler…

1- Bebeğinizin sırt kaslarının gelişmesi konusunda elinizden geleni yapın. Bu anlamda bebeğinizin kafa ve boyun kısmını hareket ettirebilirsiniz.

2- Bebeğinizi sevdiği nesnelere karşı ilerlemesi için yönlendirin. Doktorlar bu yöntemin oldukça işe yaradığını belirtiyor.

3- İtmeli ve çekmeli oyuncaklar denge gelişimini  olumlu etkiler.

4- Bebeğinizin daha rahat ve kolay denge kurabilmesi için ev içerisinde yalın ayak dolaşmasını sağlayın. Ayrıca çok şekilli ve renkli ayakkabılar bebeğinizin ilgisini dağıtarak denge bozabilmektedir.

5- Bebeğinizin gelişimini oyunlarla destekleyin. Mesela onunla birlikte ya da onun önünde sizi takip etmesini isteyebilirsiniz.

BEBEKLERDE GEÇ YÜRÜME NEDENLERİ

1 yaş civarında yürüyebilen bebekler olduğu gibi 18 aylık olmasına rağmen hala daha yürüyemeyen bebeklerde vardır. Bebeklerdeki yürümenin gecikme nedenleri hem ruhsal hem de bedensel olabilir. Genetik anlamda yürüme gecikmeleri bebeğin boy ve kilo oranına, doğumun erkenden gerçekleşmesinden ailelerin aşırı korumacı tutumuna ya da bebeklere gerekli cesaretin verilmemesinden kaynaklanabilir.

Psikolojik sorunlar yürümede gecikmenin önemli işaretlerindendir.

Bebek gelişim açısından yürüyebilecek pozisyonda iken ebeveynin panik halinde yürüme konusunda tedirgin hareketler sergilemesi direkt olarak bebeği etkileyebilmektedir. Bebeğin devamlı oturur vaziyette tutulması ve oynatılması yürüme eylemini geciktirebilir. 

YÜRÜME EVRESİNDE YAPILAN HATALARA DİKKAT!

Biz yetişkinlere göre çok daha savunmasız olan bebeklere karşılık aşırı koruyucu olan ebeveynler, istemeden bebeklerinde bazı gelişim geriliklerine sebep olabilir. Ağaç yaş iken eğilir sözünden yola çıkarak çocuklara bazı şeylerin erken dönemde öğretilmesi gerektiğini çıkarabiliriz.

Bu nedenle herhangi bir tehlike söz konusu olmadığında bazı durumlarda bebeğinizin zorluklarla mücadele etmesine izin vermelisiniz. Yürüme alıştırmaları evresinde yalpaladığı zaman cesaretlendirmeli ve hareketi yeniden denemesine izin vermelisiniz.

Ülkemizde genellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaygın olarak görülür. Tıp dilinde bruelloz virüsü ile bulaşır. Bu virüs genellikle bruelloz virüsüne yakalanmış hayvanlardan insanlara geçer. Peki brusella hastalığı nedir? Brusellanın belirtileri nelerdir ve tedavisi var mıdır? Sizler için halsizlik gibi belirtilerle kendini gösteren brusella hakkında merak edilenleri derledik.

Bruselloz virüsünün neden olduğu brusella hastalığı genellikle inek, keçi ve koyun gibi hayvanların etinden, sütünden bağışıklık sistemimize bulaşır. Eklem ağrıları ile kendini gösteren bu hastalık, belirti olarak diğer hastalıkları taklit ettiğinden uzmanlar uzun süre teşhisini koymakta zorluk çeker. Bu hastalık ilkbahar ve yaz aylarında daha fazla görülür. 15 yaş grubunun bu hastalığa yakalanma oranları yüksektir. Kentteki insanlardan çok, köylerdeki insanlar bu bakteriye yakalanma açısından tehlike altındadır. Ayrıca yüksek ateşte kaynatılmamış sütten yapılan yoğurt ve taze peynir de bakteriye yakalanma riskini artırır. 

BRUSELLA HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Sırt, bel, diz ve bileklerde şiddetli ağrılar,

Yeme bozukluğuna bağlı iştah ve kilo kaybı,

Nedensiz terleme ve ateşlenme sonrası bilinç kaybı,

Gece aniden terlerle uyanma,

Diz kemiklerinde ağrılar,

Kusma ve ishal gibi belirtiler hastalığının şiddetini artırdığının göstergesi,

Kalp, dalak, lenf ve karaciğer büyümesi ise en ciddi belirtilerindendir. 

BRUSELLOZ HANGİ BESİNLERDEN BULAŞIR?

Sığır, koyun ve keçi gibi hayvanlardan ve bu hayvanların ürünlerinden elde edilen süt ve süt ürünleri aracılığıyla insanlara bulaşan bir enfeksiyondur. Halk arasında koyun hastalığı, peynir hastalığı gibi isimlerle de adlandırılan hastalık; ülkemizde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde daha sık görülmekle birlikte bütün bölgelerde gözlenmektedir.

BRUSELLA TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Uzun bir süre insan vücudunda yaşayan bu bakterinin azalması veya yok olması için ilaç tedavisine başlanılır. İlk evrede teşhis edilen brusella hastalığına antibiyotik tedavi uygulanır. Böylece bakteri üç ayda vücuttan atılır. Bu da bakterinin kronikleşmesini engeller. Ancak brucelloz bakterisi erken teşhis edilmediğinde kalp hastalıkları ve nörolojik rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Tedavi, hem brucella hastalığına göre hem de kendisi ile beraber gelişen diğer hastalıklara göre uygulanır.

Suyu çıkartılarak fermantasyon yolu ile üretilen elma sirkesi asidik güçlü bir sıvıdır. Bu sıvı yüzyıllar önce alternatif tıp uzmanları tarafından keşfedilmiş ve ilaç yapımlarında kullanılmıştır. Peki elma sirkesi suyunun faydaları nelerdir? Cilt temizliğinden ayaklardan vücuttaki toksini atmaya kadar etkili olan elma sirkesi suyu hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Haberin detayında elma sirkesi suyuna dair her şeyi bulabilirsiniz.

İçeriğinde fosfor, kalsiyum, magnezyum, potasyum,pektin, A, B1, B2, B6, C ve E vitaminlerini içeren sirkeli su pirinç, elma, üzüm ve arpa gibi besinlerin ham suyu çıkartılarak elde edilir. Sirke Doğu tıbbında keşfedilen ve yaraları temizlemede kullanılan en büyük buluşlardan biridir. İçerdiği asidik sayesinde enfeksiyonu önleyen sirke zamanla yemek yapımlarında temizlikte ve diğer hastalıklarda doğal ilaç olarak kullanılmıştır. Osmanlı devrinde saraydaki kadınlar güzellik bakımlarının listesinde sirkede varmış. Özellikle cilt temizliğinde fayda sağlayan sirke leke ve aknelerin çıkması engellenirmiş. Sıfır şeker barındıran sirke aynı zamanda kandaki hücreleri dengeler. Aralarında en güçlü olan elma sirkesinin suyu ciltten saça kadar birçok faydası vardır. Çok kuvvetli bir virüs öldürücüsü olan elma sirkesi suyu, zayıflamada da oldukça etkilidir. Fermente yöntemi ile elmanın direk kendi asidinin çıkarılması elde edilir. Uzmanlar direk tüketildiğinde günde en fazla 2 defa bununda bir akşam bir gündüz olması gerektiğini vurguluyor. 

ELMA SİRKESİ SUYUNUN FAYDALARI NELERDİR?

Japonya’da yapılan bir araştırmada obezite olan kişilerin vücutlarında yağ yakma asit oranının azaldığından dolayı hızla kilo aldıkları gözetlenmiştir. Ancak araştırmada sirke tüketen kişilerin hızla kilo verdikleri görülmüştür. Bir bardak suya bir kaşık elma sirkesi katıp günde iki defa tüketebilirsiniz.

İlerleyen yaşlarda ve kemik hastalıklarının etkisi ile yaşanan kramp ağrıları azaltmada da sirke oldukça etkilidir. Bir ılık su bardağının içerisine bir tatlı kaşığı bal katıp günde bir defa içerek ağrıları azaltabilirsiniz.

Sirke özellikle mevsim geçişlerinde yaşanan grip, kuru öksürük ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların yaşanmasını da önler. Haftada iki defa ılık bir bardak suyun içerisine bir tatlı kaşığı elma sirkesi ve su katıp karıştırınız. Karışıma dilerseniz zencefil de ekleyerek daha kuvvetli bir doğal ilaç elde etmiş olursunuz.

Bazı bağışıklıklar enfeksiyonlu hücrelere karşı oldukça zayıftır. Özellikle mantarlı hücrelerin çoğalmasına meyilli olan vücuda sahip kişilerin gece yatmadan ılık bir suyun içerisine bir tatlı kaşığı elma sirkesi ekleyerek tüketmesi tavsiye edilir. Bu uygulama vajina mantarı ve mesane enfeksiyonları için birebir fayda sağlar.

2006 yılında yapılan bir araştırmada sirke içerdiği asit sayesinde vücuttaki tümörlü hücrelerin oluşumunu önler. Ayrıca diğer vücut hücrelerinin DNA’sını koruyarak mutasyona uğramalarını engeller.

Kandaki insilün direnci bozulduğunda kişilerde şeker hastalığı ortaya çıkar. Uzmanlar bir tatlı kaşığı elma sirkesini bir bardak suya ekleyerek tüketildiğinde bu riskin azaldığını vurguluyor. Aynı zamanda kandaki diğer hücreleri de dengede tutarak yüksek tansiyon gibi durumların yaşamasını önlediği tespit edilmiştir.

Bazı güzellik uzmanları cildin elastikiyetini artırmanın en sağlıklı yolunun elmalı sirke olduğunu öneriyor. Cilt yüzeyinde yaşanan deformasyonları önleyerek kırışmasını ve yaşlanmasını önler. Tonik olarak kullanılan elma sirkesi aynı zamanda gözeneklerin temizlenip sıkılaşmasını sağlar. 

Banyoda son durulama da elma sirkesi kullanıldığında saçların hücrelerini yeniler. Parlaklığını artırarak dökülmeyi engeller. Saç diplerindeki pH değerini artırarak da saç köklerini kuvvetlendirir.

Gün boyu çalışanların en büyük problemlerinden biri vücutta artan toksin ve ayak kokusudur. Ancak eve geldikten sonra sirkeli ılık suda bir saat bekletilen ayaklardan hem vücuttaki tüm toksinler çıkar. Hem de ayak kokusu giderilir. Bunun aynı sıra ayak derisi kendini yeniler mantar ya da her hangi bir cilt hastalığının yaşanması engellenir. Ayrıca tırnaklarda yenilenerek hasar almaz.

Yemeklerden sonra yaşanan hazımsızlık ve karın şişkinliği gibi mide sorunları için etkili olan elma sirkesi ayrıca mideyi de temizler. 1 çorba kaşığı elma sirkesi ve bir bardak su karışımı ile yaşanan karın şişkinliği kısa bir sürede giderilmiş olur. 

Kısa ve orta boylu kadınların bir kombin oluştururken önemsedikleri en dikkat çekici durum boy kavramıdır. Birçok kişi bilmese de, giyecekleri kıyafetlerle boylarını uzun tutmaları mümkün. Peki bunu nasıl başarabilirsiniz? Doğru kombin hazırlama teknikleri nelerdir? Boyu uzun göstermek için en uygun ayakkabı ve elbise modelleri nedir? Sizler için boyu uzun göstermenin püf noktalarını derledik. Detaylar haberimizde.

Bir kombin hazırlarken dikkat edilmesi gereken birçok nokta bulunuyor. Bunlar herkes tarafından bilinen ve uygulanan noktalardır. Ancak herkesin net olarak bilmediği ve yalnızca küçük detaylarla uygulanabilecek önemli kombin önerileri de mevcut. Bunlardan biri, yaptığınız kombinlerle boyunuzu uzatma fırsatıdır. Evet, yanlış okumadınız… Uygulayacağınız birkaç küçük kombin detayı ile kendinizi olduğunuzdan daha uzun gösterebilirsiniz. Peki bunu sağlamanız ne derece mümkündür? Boyu uzun göstermek konusunda hangi ayakkabı, elbise ve çanta modellerini tercih etmeniz gerekir? Sizler için boyunuzu olduğundan daha uzun göstermenizi sağlayacak püf noktalarını bir araya getirdik. Bilinmesi gereken her şey için haberimize yakından göz atın! İşte tüm detaylar:

BOYU UZUN GÖSTERMENİN PÜF NOKTALARI

İster kısa boylu olun ister orta boylu… Amacınız kendinizi hem şık hem de olduğunuzdan daha uzun göstermek ise, uygulayacağınız birkaç küçük tüyo var. Öyleyse şimdi bu tüyolara yakından bakalım:

ZARA – PANTOLON: 120 TL

ZARA – BLUZ: 120 TL

– Renk cümbüşünden uzak durun. Tek bir renkle kombinlerinizi tamamlayın. Örneğin; düz siyah bir elbise, mavi kot pantolon ve gömlek kombini gibi.

– Bol parçalardan uzak durun. Uzun boylu bir görünüm elde etmek için vücudunuza oturan modelleri kullanın.

BAMBİ: 120 TL

BAMBİ: 60 TL

– Topuklu ayakkabı tercih ediyorsanız, kombin konusunda elbise ve etek en uygun model olacaktır. Yine yüksek platform bir spor ve sandalet ayakkabı da işinizi görecektir.

– Yatay çizgiler her zaman kilolu gösterir. Bu nedenle bu çizgilerden olabildiğince uzak durun. Boyunuzu uzun tutabilmek için dikine çizgiler tercih edin.

– Çanta konusunda belden biten modeller kullanın.

BAMBİ: 50 TL

BAMBİ: 50 TL

KOTON: 78 TL

KOTON: 78 TL

Dünyaca ünlü fasd food zincirlerinde satılan Coleslaw salatası, baharatlı çıtır tavuk kanatlarının yanına çok yakışıyor. Tadı damaklarda iz bırakan aynı zamanda vitamin kaynağı olan Coleslaw’a lahana salatası da diyebilirsiniz. Peki Coleslaw nelerden oluşuyor ve nasıl yapılıyor? Cevabı haberimizde…

Kadın günlerinin, kalabalık sofraların vazgeçilmezi olan Amerikan salatasına rakip olacak lahana salatası, kızarmış tavuğun yanında muhteşem gidiyor. Yapımı oldukça pratik olan lahana salatası fasd food satıldığı yerlerde coleslaw olarak geçiyor. Lahana havuç ve kuru soğandan oluşan bu salataya asıl lezzet katan mayonez. Peki coleslaw salatası nasıl yapılır? Coleslaw lahana salatasının içinde hangi malzemeler var? Coleslaw lahana salatası yapmanın püf noktaları nelerdir?Tarifi haberimizin ayrıntılarında…

COLESLAW SALATASI TARİFİ:

MALZEMELER

600 gram beyaz lahana
2 adet orta boy havuç
1/2 adet küçük boy kuru soğan

Sosu için;

6 yemek kaşığı mayonez
1 yemek kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 adet taze sıkılmış limon suyu
1 yemek kaşığı üzüm sirkesi

YAPILIŞI

Beyaz lahanayı ince ince güzelce kıyın. Daha sonra havuçları da aynı şekilde kabuklarını soyup ince ince kıyın. 

Kuru soğanı rendenin ince kısmıyla rendeledikten sonra doğramış olduğunuz tüm malzemeyi derin bir salata kasesine alın.

Hazırlanan malzemelerin üzerine sosu hazırlamak için taze sıkılmış limon suyu, üzüm sirkesi, tuz ve toz şekeri küçük bir çırpıcı yardımıyla toz şeker eriyene kadar karıştırın.

Mayonezi de ilave ettikten sonra karıştırarak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Sokak lezzetlerinin başında gelen çatal kurabiye, genellikle simitçilerin sattıkları arabalarda yer alıyor. Küçük büyük herkesin çok sevdiği çatal kurabiyeyi evde sağlıklı koşullar altında da pişirebilir, çocuklarınızın öğle yemeği saatinde yapabilirsiniz. Peki evde çatal kurabiye nasıl yapılır? Nefis pastane usulü çatal kurabiyenin tarifi bugünkü yazımızda.

Misafilerinize çay saatlerinde dışarıda satılan lezzetli çatal kurabiyeyi sadece 15 dakika kolayca yapabilirsiniz. Damaklarda iz bırakan çatal kurabiye mahlep kokusuyla da evinizi buram buram kokutacak. Pastanelerin klasik tatlarından çatal kurabiyeyi evde ve aynı pastane lezzetiyle yapmak çok kolay. Küçük büyük herkesin çok sevdiği çatal kurabiye, ağızda dağılan kıvamı, üzerindeki susamları ve mahlep kokusuyla vazgeçilmeziniz olacak. Peki evde adeta pastanelerden ya da sokak simitçilerinden alınmış gibi çatal kurabiye nasıl yapılır? Çatal kurabiye yapmanın püf noktaları nelerdir?

PASTANE USULÜ ÇATAL KURABİYE TARİFİ:

MALZEMELER

1 adet yumurta akı (sarısı üzeri için)
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
2 tatlı kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
150 gram margarin 
1 tatlı kaşığı mahlep
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un

Üzeri için;

Çörek otu

YAPILIŞI

Derin bir kabın içerisine tüm malzemeleri alıp güzelce yoğurun. Daha sonra ele yapışmayacak kıvama geldiğinde ceviz büyüklüğünde bezeler oluşturup, istediğiniz şekli verin.

Yağlı kağıt serili tepsiye dizdikten sonra üzerine yumurta ve çörek otu serperek 180 derece 15 dakika kadar pişirin.

Soğuduğunda servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Türk kadınlarının yüzyıllardır temizlik alanlarında kullandıkları, adeta tüm eşyaları pırıl pırıl yapan Arap sabunu sadece temizlik alanında değil, hiç bilmediğiniz alanlarda da kullanılabiliyor. İçerisindeki bileşenleri sayesinde saça ve cilde birçok faydası olan Arap sabunu hakkında merak ettiğiniz tüm soruların yanıtı yazımızda. Arap sabunu nedir? Arap sabununun cilde faydaları nelerdir? Arap sabunu saça sürülür mü?

Arap sabunu, standart sabunların aksine hiçbir şekilde sodyum içermeyen, sodyum yerine potasyum hidroksitin kullanılarak yapılan, sarımsı ya da açık kahve rengi ve akışkan, macunumsu kıvamı ile ön plana çıkıyor. Dokusu itibariyle yumuşak bir his bırakan bu sabun; ülkemizde bu özelliği yüzünden ‘yumuşak sabun’ olarak da adlandırılıyor. Ev temizliğinin yanı sıra kişisel bakım ve saç temizliğinde de kullanılabilen Arap sabunu; doğal bitkisel ve hayvansal yağ asitlerinin potasyum hidroksit ile reaksiyona girmesi sonrasında elde ediliyor. Yoğun bir şekilde bitkisel özlerin kullanıldığı bu sabunda ise diğer temizlik ürünlerinin aksine sert kimyasallar yani sağlığımızı tehdit edebilen kimyasallar hiçbir şekilde yer almıyor.

ARAP SABUNUNUN SAÇA FAYDALARI

Bu muazzam temizlik malzemesi ile yalnızca evlerinizi, halılarınızı ya da bulaşıklarınızı temizleyebileceğinizi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz! Saç temizliğinde kullanıldığında saçlarımızı kir ve yağdan bir çırpıda arındıran bu sabun; saçlarımızı bir yandan da yumuşacık ve ipeksi yapıyor. Yani pek çok saç şampuanının bize veremediğini Arap sabunu veriyor.

Arap sabununu, saç bakımınızda ilk kez kullanıyorsanız, ilk birkaç hafta saçlarınızda sertleşme ile karşılaşabilmeniz mümkün. Ancak saçlarınız bu sabuna alışana kadar birkaç hafta beklemelisiniz. Birkaç haftalık uyum süreci geride kaldığında saçlarınızda gözle görülür iyileşmelere tanık olabilirsiniz.

Arap sabununu saç temizliğinde kullanmak için öncelikle sabunu bir kaseye koyun. Üzerine de bir miktar sıcak su ilave edin. Bir çatal yardımıyla sabunu macunumsu bir kıvam elde edene dek ezin. Ardından ezilmiş sabunu boş bir şampuan şişesine aktarın. Şişenin içine yarım çay bardağı su ilave edin. Son olarak şişeye iki yemek kaşığı doğal elma sirkesi ekleyin ve şişeyi güzelce çalkalayın. Her kullanım yani her duş öncesinde şişeyi çalkalamayı unutmayın.

ARAP SABUNUNUN CİLDE FAYDALARI

Saçlara ve cilde faydası olan arap sabunu ile yüz yıkamak yada yüze sürülmesi pek önerilmemesine karşı banyo sırasında saçlarınıza sürdüğünüz arap sabunu yüzünüzde sürebilirsiniz.Kullanım alanı oldukça fazla olan arap sabunu cilde faydaları ;

Vücut temizliğini sağlar.
Cildin kir ve yağdan arınmasını sağlar.
Cildin yumuşak olmasını sağlar.
Cildin kurumasını önler yağ oranını dengeler.
Cilde peeling etkisi yapar.
Ciltte uzun süre kullanılması beyazlatma etkisi gösterir.

Kilo verdiren diyetler arasında yer alan ‘Süt diyeti’ zayıflamayı kolaylaştırırken içeceğiniz bir bardak ballı süt kilo almaya müsait hale getirebiliyor. Peki ballı süt içmek kilo aldırır mı? Zayıflamayı kolaylaştıran muz ve süt diyeti nasıl yapılır? Zayıflatan muz ve süt diyeti ile muz detoksunun yapılışı…

Günlük hayatta severek tüketilen ancak göründüğü kadar da masum olmayan bazı besinler vardır. Bu besinlerin tüketim şekli ile ilgili yeterli bilgi sahibi değilseniz istenmeyen sonuçları da beraberinde getirebilirsiniz. Zayıflamaya çalışırken kilo almak gibi… Güçlü bir kalsiyum kaynağı olan süt, özellikle de göbek ve basen bölgesindeki yağların eritilmesinde oldukça etkilidir. Kilo vermek isteyen kişilerin normal şartlarda diyet için tercih edebileceği süt diyetleri, doğru uygulandığı zaman formu korumaya yardımcı olabilir. Ancak her süt tüketiminde değil! Genelde yetişkinlerin çocuklarına içirmek istediği ballı süt, yaklaşık 350 kcal değerindedir. 350 kalorisi bulunan ballı süt günlük alınması gereken kalori miktarının önemli kısmını kapsayacağı için kilo aldırmaya oldukça elverişlidir.

GECE UYMADAN ÖNCE SÜT İÇMEK KİLO ALDIRIR MI?

Gece uykusuna dönmeden önce içilebilecek olan ballı süt, içerisindeki şeker nedeniyle kiloya dönebilir. Günlük hayatta tüketilen sade süt ise kana yavaş karıştığı için ani şeker çıkmasına neden olmaz. Dolayısıyla ballı süte göre daha tercih edilebilir bir seçenektir.

Özellikle de uyumadan önce sıcak süt içmek hem sağlık hem de diyet açısından oldukça yararlıdır. Lif bakımından zengin olan süt, kabızlık içinde idealdir. Sütün şekeri oranını indirmek için tarçınlı süt tavsiye edilmektedir.

MUZLU SÜT DİYETİ NASIL YAPILIR?

Genelde çocukların çok sevdiği ve tükettiği muzlu sütü aslında hayatımızın her döneminde tüketmemiz gerekiyor. Çünkü kilo aldırdığı sanılan muzlu süt aslında zayıflatma konusunda mucize bir besin. Fakat hazır muzlu sütler değil, evde kendi yaptığınız muzlu sütle bu faydalardan yararlanabilirsiniz. 

Diyet uygulayanlar için önemli olan ara öğünlerde, tok tutan ve metabolizma hızlandıran yiyecekler tüketilmesi gerekir. Muzda içerdiği lif ve dirençli nişasta sayesinde hem iştahı keser hem de sindirimi kolaylaştırır. Bu nedenle ara öğünlerde muzlu süt tüketmek daha hızlı kilo vermenize yardımcı olacaktır.

MUZLU SÜTÜN FAYDALARI NELER?

Muz ile süt bir arada buluştuğu zaman vücuda bol miktarda protein, vitamin, diyet lifi ve mineral bakımından yarar sağlar. Doğru ve etkili muz diyeti uygulandığında 3-4 gün boyunca kilo verebilirsiniz. %74 su bulunduran muz, vücuda enerji sağlayarak daha kolay egzersiz yapma imkanı da sağlar. Vücut geliştirenler ve spor yapanların egzersiz öncesinde muz yemesinin sebebi de budur. 

4 GÜNDE HIZLI KİLO VERDİREN MUZ DİYETİ LİSTESİ

KAHVALTI

-2 adet muz
-1 su bardağı süt
Milkshake şeklinde tüketilebilir.

ARA ÖĞÜN

-3-4 su bardağı su
-2 ceviz

ÖĞLE

-2 adet muz
-1 su bardağı süt

ARA ÖĞÜN

-3-4 su bardağı su
-1 meyve veya bir kase yoğurt

AKŞAM

-2 adet muz
-1 su bardağı süt

MUZ DETOKSU NASIL YAPILIR?

MALZEMELER:

Mümkünse yeşil muz
Yağsız süt
Yeşil çay
Tarçın

SABAH:

1 adet muz
1 bardak tarçınlı süt

ARA ÖĞÜN:

1 adet muz
1 fincan yeşil cay

ÖĞLE:

Sabahın aynısı

AKŞAM:

Sabahın aynısı

ARA ÖĞÜN:

1 tane muz
Zencefil zerdeçal ve tarçın ilave edilmiş süt

NOT: Diyete başlamadan önce 1 günlük uygulanabilir.

Game Of Thorens dizisi ile tanıdığımız ABD’li oyuncu Emilia Clarke geçtiğimiz günler yaşadığı korkunç hastalıktan bahsetti. Clarke, ölümle bile sonuçlanan beyin anevizması olduğunu söyledi. İki kez ameliyat geçirmek zorunda kalan güzel oyuncunun yaşadığı beyin anevrizması hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki beyin anevrizması nedir ve belirtileri nelerdir? Beyin anevrizmanın tedavisi var mıdır?

Anevrizma, atardamarın zayıf bir noktasının genişleyerek balonlaşmasıdır. Genellikle anevrizma 40 yaşından sonra ortaya çıkar. Ancak son zamanlardaki metropol yaşam bu hastalığın gençlerde bile çıkmasına neden olmuştur. Aşırı yorgunluk stres ve yeterli beslenememe sonucu yaşanan anevrizma beyinde ortaya çıkar. Anevrizma damarların çatallanma bölgelerinde oluşur. Bu bölge yoğun kan ya da hava basıncına maruz kalınca genişler. Genişleyen damarlar patlamaya sebebiyet verir. Beyin içinde küçük kanamalar yaşanmasına neden olur. Beyindeki kan oranı artıkça ciddi hasarlar yaşanır. Erken müdahale edilmediğinde vücutta hasarlara neden olan anevrizma en kötüsü ise ölüm ile sonuçlanır. İrili ufaklı kanamalar beyin içinde yayıldığından bu hastalığı yaşayan hastanın sürekli kontrol altına tutulması lazım. Geçtiğimiz günlerde Game of Thrones’un yıldızı Emilia Clarke, verdiği bir röportajda 2011 yılında anevrizma geçirdiğini ve bunun için iki ameliyat olduğunu açıkladı. 32 yaşındaki oyuncu bu hastalığı yoğun iş temposu sırasında yaşadığını ikincisinin ise ilkinden daha ağır solduğunu ifade etti. Özellikle sıcak havalar beyin anevrizmasını tetikliyor. Beyin içindeki damarların yüksek tansiyon yani artan kan basıncı nedeniyle bir darıl bir sıkılaşması da beyin anevrizmasının yaşanma riskini artırıyor. 

BEYİN ANEVRİZMASININ NEDENLERİ NELERDİR?

Yüksek tansiyondan kaynaklanan ani beyin basıncı,

Ciddi beyin hastalıkları sırasında ya da sonrasında,

Beyindeki kan oranını yükselten ani duygu değişimleri,

Aşırı ilaç, kokain veya uyuşturucu kullanımı,

Doğuma giren bir kadının fazla ıkınması, 

Ailede daha önce yakın bireylerden birinin yaşaması, 

Sigaradaki nikotinin beyin damarlarını genişletmesi gibi nedenler anevrizmanın oluşmasına ve patlamasına neden olur.

ANEVRİZMANIN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Anevrizması patlayan insanların %20’si aniden ölür.

Birkaç saat veya birkaç gün süren şiddetli baş ağrısı olur.

Bulantı veya kusma gibi durumlar görünür.

Boyun hareketinde şiddetli kasılmalar meydana gelir.

Bilinç bozukluğu konsantre eksikliği,

Migren nöbetlerine benzer nöbet geçirme,

Görme kaybı ile beraber yaşanan görsel bozukluk,

Ani gelen uyku hali, göz kapaklarının ağırlaşması ve gözlerin içinin kan toplaması gibi nedenler ortaya çıkabilir. 

Beyinde başlayan kanamanın vücudu denetleyen nöronlarının işlevini yitirmesiyle kol veya bacaklarda kuvvet kaybı görülür.

ANEVRİZMANIN TEDAVİSİ NEDİR?

Beyinde anevrizma kanaması hasar yaratmışsa bunun tedavi edilmesi zorlaşır. Kanamış anevrizmanın tedavisi yeniden kanama oluşmasını ve ani ölümü engellemek için yapılır. Kanamaya bağlı kaybedilen beyin fonksiyonları rehabilitasyon yöntemiyle yeniden kazandırılmaya çalışılır.

Yaz sezonunda tatile çıkmak demek aynı zamanda bütün bir yılın yorgunluğunu da atmak demektir. Ancak bu döneme en iyi şekilde hazırlanmak da bir o kadar önemlidir. Peki doğru bir valizi hazırlamak ne kadar mümkündür? Yanınızda bulunması gereken en önemli parçalar nelerdir? Sizler için tatile giderken mutlaka yanınıza almanız gereken 4 parçayı derledik. Tatil modası tüm yönleriyle birlikte sadece yasemin.com’da!

Yaz tatiline hazırlanma sürecinde yanınızdan asla eksik etmemeniz gereken birkaç önemli detay bulunur. Size hem kurtarıcı hem de yol arkadaşı olacak olan bu parçalar, doğru seçilmeli ve sunacağı yarara göre tercih edilmelidir. Bir valizi hazırlarken, içerisinde yalnızca kıyafet, aksesuar ve bakım ürünleri olmalı düşüncesinden sıyrılmalı ve kesin kalıplara soktuğunuz bu parçalar için geniş düşünmelisiniz. Evet yanınızda muhakkak ki kıyafet bulunmalı ancak her parçayı da almak ne derece doğrudur? Yanımıza alacağımız bir elbise nasıl özelliklere sahip olmalıdır? Ya da bir sandalet modelinde önem vermeniz gereken detay nedir? Tüm bu sorulara vb.’ne yanıt bulduktan sonra Zara, H&M, Koton, LC Waikiki gibi ünlü markaların, sezonluk modellerine ve fiyat aralıklarına bakın. Tercih edeceğiniz ve yanınıza mutlaka alacağınız bu parçalar, ünlü markaların sezon kataloglarında kendisine nasıl yer buluyor? İşte size, tatile giderken mutlaka yanınıza almanız gerekenler rehberi:

TATİLDE KULLANMANIZ GEREKEN 4 PARÇA

– Beyaz düz t-shirt: Baskılı ya da renkli modelde birçok t-shirt çeşidi bulabilmeniz mümkün ancak düz, beyaz bir t-shirt bulmak o kadar kolay değildir. Bu sebeple; özellikle yaz döneminin en çok tercih edilen parçalarından da biri olan beyaz t-shirt’i muhakkak yanınızda bulundurun.

KOTON: 39 TL

KOTON: 30 TL

– Kot parçalar: Kot gömlek, pantolon, şort, etek hiç farketmez… Her dönemin trend kumaşı olan kot, muhakkak yanınızda bulunsun. Yakmayan ve rahatsız etmeyen bir kumaş oluşu, buna en büyük sebep.

ZARA: 80 TL

ZARA: 120 TL

– Hasır şapka: Yaz döneminde güneşin kavurucu sıcağından korunmak için muhakkak ki şapka kullanmanız gerekir. Ancak doğanın yansımasını da en iyi şekilde yansıtmanızı sağlayacak ve size şık bir görüntü elde ettirecek model; hasır şapkalardır. Yaz deyince de akla gelen ilk modellerdendir.

LC WAİKİKİ: 40 TL

H&M: 40 TL

– Güneş gözlüğü: Güneş gözlüğünün ne kadar elzem olduğunu belirtmemize gerek yok sanırım. Bu nedenle sadece diyebileceğimiz; göz sağlığınız açısından iyi olan bir modeli tercih etmeniz.