Özellikle de sıcaklıkların artış gösterdiği yaz günlerinde artan pişik sorununu önlemek için uygulanabilen pudra yönteminin pişiğe gerçekten iyi gelip gelmediğiniz sizler için araştırdık. Uzman açıklamalarına göre, pişik olan bebeklerde pudra kullanımının pişiği arttırdığına dikkat çekiliyor. Pişik olan bebeklerde pudra…

Günümüzde cilt bakımına dair kullanılmak üzere piyasaya sürülen her ürün herkeste aynı etkiyi oluşturmayabilir. Gerek yetişkin ürünlerinde gerek bebek ve çocuklarda temizlik ya da güzellik amaçlı kullanılan ürünler, cilt üzerinde tahriş ve hasara neden olarak bazı sorunları da beraberinde getirebiliyor. Bu ürünlerden bir tanesi de masum görünen ama bebeklerde daha sık kullanılan pudralardır. Yetişkinlerde kirpik dolgunlaştırmada, karışan aksesuarı açmada, yağlı saçları kapatmada, derileri parlatmada ya da yağ lekelerini çıkarmada son derece etkili olsa da bebeklerde pişiği önlemek için kullanılan pudralar çözümden çok dert olarak karşımıza çıkıyor.

Pişik sorununu gidermek için uygulanan bebek pudraları vücuttaki suyu çekeceğinden dolayı ciltteki nemi içine hapseder ve pişik riskini tetikler. Bu nedenle bebeğinizdeki pişik sorununu gidermek için bebek pudrası değil de daha doğal olan yöntemleri deneyebilirsiniz. Bunlar pişik olan bölgeye zeytinyağı sürme, yoğurt yayma ve cilt havalandırma gibi yöntemler olabilir.

Eğer pişik henüz oluşmadıysa, dikkatli davranarak pişik riskini önleyebilirsiniz. Bunun için bebeğinizin altını sık sık değiştirin. Doğru ve uygun bir bez seçimi için yaş ve kilo özelliklerini baz alarak vücuda uygun bez satın alın. Kullandığınız herhangi bir kortizonlu krem varsa doktor onayı alarak ilacı bırakmayı rica edin.

Uzmanlar, pişik sorununu engellemek için bebeğin altını kirletir kirletmez değiştirilmesi ve ılık su ile sabun kullanılmadan temizlenmesi gerektiğini vurguluyor. Bebek pudraları yerine pişik kremleri tercih edilerek bebeklerde gerekli cilt bakımı sağlanmalıdır.

BEBEK PUDRASI NERELERDE KULLANILABİLİR?

– Havasız kalan ayakkabılardan dolayı ortaya çıkan kötü kokulu ayaklar, hem sizi hem de çevrenizi rahatsız edeceğinden dolayı önce yıkamanızı öneririz. Ortam buna müsait değilse bebek pudrası sürerek kokuyu yok edebilirsiniz.

– Son zamanlarda saç bakımıyla ilgili popüler bir olarak karşımıza çıkan kuru şampuanlara para vermek yerine aynı işlevi görecek bebek pudrasını kullanabilirsiniz. Böylelikle yağlı saçlar eskisi kadar belli olmayacaktır.

– Kıyafete dökülen yağ lekesine pudra serpip biraz bekleyin. Ardından ılık su ile yıkayarak lekenin kendiliğinden geçtiğine şahit olun!

– Çok sık terleyen biriyseniz koltukaltınıza bebek pudrası sürerek terlemeyi ve kötü kokmayı önleyebilirsiniz.

– Rimel kullanmadan önce kirpiklerinize bir kat pudra geçerseniz rimel sonrası daha hacimli ve kıvrımlı kirpiklere sahip olabilirsiniz.

BEBEK PUDRASININ KOKUSU NASIL DEĞİŞTİRİLİR?

Hem yetişkinlikte hem de bebeklikte kullanılan ürünlerden biri olan bebek pudrasının kokusu hoşunuza gitmiyorsa başka yöntemleri deneyebilirsiniz. Bunun için bir fincan bebek pudrasını küçük kaba yerleştirip çatalla hafif karıştırın. Daha sonra hoş kokulu esansiyel yağdan bir miktar 10 ila 15 damla damlatın.

NOT: Doktorunuzdan onay almadan uygulamayınız…

Yaz aylarında yapılabilecek en keyifli etkinlik pikniktir. Kışın içi ısıtan, yazın doğa ile buluşturan piknikler lezzetli sofralara imza atar. Önceden yapılan hazırlıklar da tamamlandığında pikniğin tadına doyum olmaz. Kültürümüzün vazgeçilmez bir parçası olan piknikte ne yenir? Mangalın yanına yapılabilecek tarifler bugünkü yazımızda.

Tüm hafta çalışıp tatil gününüzde temiz hava almak, kafa dinlemek ve ailenizle güzel bir vakit geçirmek için kesinlikle piknik ideal bir tercih olacaktır. Bahar aylarından sonra daha sık yapılan bir sosyal etkinlik olarak kültürümüzde yer alan piknikte mangal olmazsa olmazdır. Afiyetle kurulacak piknik sofrası için akıllarda bir soru oluşur: Piknikte neler yenir? Evden götürebileceğiniz yemekler neler olabilir? Bir gece öncesinden sarmanızı sardıysanız, siz pikniğe hazır sayılırsınız. Şimdi sizlere etler pişene kadar atıştırabileceğiniz, piknik masasında gördüğünüzde adeta temiz havayla buluşunca iştah açan tarifleri bir araya getirdik. Sabahın ilk ışıklarında başlayan piknikte kahvaltıdan akşam yemeğine kadar ne yenir sorularını ortadan kaldıracak muhteşem tarifimiz var. 

SİGARA BÖREĞİ

Pikniklerin olmazsa olmazı pratik sigara böreği, oksijenle buluşup da iştahı açılan kişileri doyuracak bir lezzet.Kısa süre içinde sarabileceğiniz, içine ne eklerseniz koyabileceğiniz sigara böreği piknik masanızın anında tükenen yemeği olabilir. Eğer önceden sarıp dondurucuya attığınız sigara börekleri varsa, pikniğe bir an önce başlayabilirsiniz.

SİGARA BÖREĞİNİN TARİFİ İÇİN TIKLAYIN: SİGARA BÖREĞİ TARİFİ

PATATES SALATASI

Patates salatası piknikte nasıl hazırlanır diye merak mı ediyorsunuz? Közlerin içine attığınız patatesler ile nefis bir salata hazırlayacağınızı unutmayınız. Dilediğiniz sebzelerle karıştırdığınız patatesleri salata tabağına afiyetle aktarabilirsiniz. Programlı bir piknik yapacaksanız, evden çıkmadan patatesleri haşlamak size zaman kazandırabilir.

PATATES SALATASI TARİFİ İÇİN TIKLAYIN: PATATES SALATASI TARİFİ

DEREOTLU POĞAÇA

Piknik sezonunu açtıysanız, evde bir şeyler hazırlayıp artık havanın tadını çıkarmalısınız. Hem doyurucu hem de kolay olsun diyenler için dereotlu poğaça tariflerimiz, pikniklerin en sevilen atıştırmalığı olacak. Mayalanma derdi olmadan, dakikalar içinde poğaça kokusu almak için siz de piknik menünüze dereotlu poğaçayı ekleyebilirsiniz.

DEREOTLU POĞAÇA TARİFİ İÇİN TIKLAYIN: DEREOTLU POĞAÇA TARİFİ

KISIR

Piknikte hep et mi yiyeceğiz diye yakınanlar için nefis bir piknik lezzeti daha önerelim. Kısır, günlerin ve pikniklerin iştahla yenen bir üyesi. Börekli, pastalı piknik anlarında olmazsa olmaz dediğiniz kısır siz ne zaman yemek isterseniz tabağınızda olacak. Semaverde çay da demleniyorsa keyfinize diyecek yok.

KISIR TARİFİ

YAPRAK SARMA

Yaprak sarması kalabalık pikniklerin parmak yedirten bir lezzeti. Önceden planlanan piknikler için akşamdan sarmaya başladığınız yaprak sarmalar, piknik sofrasında görenlerin iştahını açacak. Izgarada pişen etlerin kokusuyla mest olurken tabaklardaki sarma ile anlık açlığınızı giderebilirsiniz.

YAPRAK SARMA TARİFİ

Vücudumuzda yeterli oranda oksijen olmadığında ciddi hastalıklara neden olduğunu biliyor muydunuz? Peki hipoksi (Oksijen eksikliği) nedir ve belirtileri nelerdir? Hipoksinin tedavisi var mıdır? Kulak ağrısı gibi belirtilerle kendini gösteren hipoksi hastalığı hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Haberin detayında hipoksiye dair her şeyi bulabilirsiniz.

Vücudun fonksiyonlarını yerine getirmesi için oksijene ihtiyaç duyar. Oksijen özellikle sinir hücrelerinin taşınması için oldukça etkilidir. ‘Hipo’ eksiklik anlamına gelir. Hipoksi ise genel itibari ile oksijen eksikliğidir. Hipoksi akciğer, karaciğer, kalp ve beyin sağlığını olumsuz etkiler.  Oksijen eksikliğinin genel şekilleri; hipoksik, hipoksemik, anemik ve histotoksiktir. Vücudun her hangi bir bölgesinde yaşanan travmatik olay sonucu  kan akışının ve oksijenin yeterli miktarda dağılımı sağlanmadığı olaya hipoksi denir. Özellikle beyne kan taşıyan damarlar bu yetersizlikten dolayı tıkanır. Bu durum felce kadar götürür. Kan içinde yeteri kadar oksijen olmaması sinir hücrelerinin taşınmamasına bunun sonucunda da organların fonksiyonlarının çalışmasını engeller. Vücut içindeki kan akışı sekteye uğrayınca bazı hastalıklar ortaya çıkar. Özellikle sık hapşırma ve kulak basıncı gibi sağlık sorunları bu nedenle yaşanır. 

HİPOKSİNİN NEDENLERİ NELERDİR?

Oksijenin azaldığı yüksek bir yere çıkmak ya da alçak bir yere girmek

Sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklar oksijen seviyesini düşürür

Akciğerdeki ciddi hastalıklar yeteri miktarda havayı vücuda aktarmayı engeller

Sinüs tıkanıklığı vücudun ihtiyacı olanından az oksijen alır

Uyku sırasındaki değişen pozisyonlar

Kalp hastaları

Yeteri miktarda temiz hava solunmayan yerlerde çalışma

HİPOKSİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Konsantre eksikliği ve sürekli baş ağrısı

Gözlerde ağırlaşma

Düzensiz kalp atışları

Sık sık aşırı terleme

Nefes alıp vermede zorlanma

Kas ve kemik yorgunluğu

Hastalıklara yakalanma oranında artış

El ve ayak tabanında karıncalanma 

Yemek yeme isteğinde azalma

HİPOKSİNİN TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Bu belirtiler hemen hemen her hastalığın belirtisi olabilir. Bu yüzden belirtiler kendini gösterir göstermez bir uzmana başvurmanızda fayda var. Hipoksinin en belirgin belirtisi ise sürekli hapşırma ve kulak çınlaması durumlarıdır. Vücuttaki oksijen eksikliği basınç dengesizliğine neden olduğundan bu iki durum yaşanır. Uzman doktor genellikle ciddi bir sağlık sorununa yol açmaması için kandaki oksijen oranını artırıcı ilaç tedavisi uygular. Ayrıca oksijen verilerek de bu denge sağlanmaya çalışılır. Tedavi genellikle hipoksiye neden olan soruna göre şekillenir. Bu yüzden belli bir yöntem yoktur.

Bir kadının kendi stilini oluştururken en çok önem verdiği şey güzel görünmektir. Peki güzel görünmenin sırrı tam olarak nedir? Olduğunuzdan daha genç görünmenizi sağlayacak stil ipuçları nelerdir? Sadece giyeceğiniz tek bir parça kıyafet ile beklediğiniz görünümü elde etmeniz mümkün. Sizler için olduğunuzdan daha genç göstermenizi sağlayacak genç gösteren kıyafet hilelerini derledik. Detaylar sadece yasemin.com’da!

Kadınların moda konusunda önemsedikleri birçok konu vardır. Bunlardan biri güzellik biri de şık görünmektir. Ancak her ikisini de tek bir kombin ile sağlamak oldukça zordur. Bunu sağlayabildiğiniz taktirde olduğunuzdan da daha genç gösterirsiniz. Bunu sağlamak için de uygulamanız gereken birçok ipucu ve tüyo bulunuyor. Sizler için bu tüyolardan en çok dikkat edilmesi gerekenleri bir araya getirdik. Her mevsim ve dönemde, her tarz kıyafete ve modaya uygun olarak kullanılabilecek olan bu tüyolar, sizlere istediğiniz görüntüyü oluşturma fırsatı verecektir. İşte adım adım uygulamanız gereken o ‘genç gösteren kıyafet hileleri’:

GENÇ GÖSTEREN KIYAFET HİLELERİ

Bir kombin tasarlarken amacınız olduğunuzdan daha genç görünmekse, uygulamanız gereken bir kaç küçük tüyo bulunuyor. Bacak boyu, bel kalınlığı, omuz duruşu derken neredeyse her bölgenize etki edecek olan bu tüyolar, size aynı zamanda daha zayıf bir görüntü de kazandıracaktır. Siz de böylelikle doğru bir kombin oluşturmuş olacaksınız:

– Bacaklarınıza şekil vermek ve boy oranını belirlemek istiyorsanız; diz altı etekleri ve topuklu ayakkabıları tercih edin.

– Geniş omuzlu biriyseniz; geniş ve omuzları kapatan şapkaları tercih edin. Böylelikle omuzlarınız da hatta beliniz de olduğundan daha ince görünecektir.

– Kalın kemerleri tercih ederek; belinizin kalınlığını giderebilir ve olduğunuzdan daha zayıf birine dönüşebilirsiniz. 

– Bacak uzunluğunu sağlamak için bantlı topuk ayakkabılara sakın dokunmayın. Yüksek topuklu ayakkabıları tercih edin. Aynı zamanda tulumlar da bu anlamda yararlı olacaktır.

Sadece bebeklerde değil birçok farklı alanda kullanılabilen bebek pudrasını evinizde doğal yollarla yapabilirsiniz. Bebeğinizi kimyasallardan korumak ve sağlıklı yöntemlerle bakımını gerçekleştirmek istiyorsanız bu haberimiz tam da size göre! Ev yapımı organik bebek pudrası tarifi ve bilinen en etkili bebek pudraları için detayları okuyabilirsiniz. İşte bebek pudrası kullanımı…

Özellikle de yeni nesil annelerin bebeklerinde en çok kullandığı ürünlerden birisi de bebek pudralarıdır. Ancak edinilen bazı bilgilere göre, dışarıda hazır olarak satılan bazı bebek pudralarının bebeğe dokunabilecek yani tahriş bırakabilecek nitelikte olduğu öne sürüldüğünden dolayı anneler pudra kullanımı konusunda tereddütlü olabiliyor. Eğer bebeğinizin cildine kimyasal değmesini istemiyorsanız ve bakımını doğal yollarla gerçekleştirmek isterseniz, evde kendi bakım ürününüzü yapabilirsiniz! Peki, nasıl? Evde bebekler için organik bebek pudrası yapımı…

EVDE ORGANİK BEBEK PUDRASI NASIL YAPILIR?

MALZEMELER:

– 1/2 fincan organik mısır nişastası

– 3 damla lavanta yağı

– 1/2 fincan organik ararot nişastası

– 3 damla sardunya yağı

HAZIRLANIŞI:

Yukarıda bahsedilen malzemeleri temiz ve geniş bir kabın içinde karıştırın. Karıştırma işlemi bittikten sonra karışımın kurumasını bekleyin. Daha sonra delikli bir şişeye karışımı dökerek bebek pudrasını hazır hale getirin.

NOT: Alerji riskine karşılık doktor onayı almadan uygulamayınız.

BEBEK PUDRASI NERELERDE KULLANILIR?

– Sadece bebeklerde kullanılan bir ürün olmayıp hacimli ve dolgun görünümlü kirpikler için bebek pudrasını kullanabilirsiniz. Böylelikle kirpikleriniz daha uzun ve sık görünecektir.

– Özellikle de yaz aylarında sık terliyorsanız, cildinize bebek pudrası ile masaj uygulayabilirsiniz. Bebek pudrası aynı zamanda cildin mat görünmesine neden olacaktır. 

– Parlayan sivilcelerin oluşumunun önlenmesini kolaylaştıracaktır.

– Çarşafların serin ve mis gibi kokmasını istiyorsanız, uyumadan önce yatacağınız yere bebek pudrası serpiştirin.

LAVANTALI BEBEK PUDRASI YAPIMI

MALZEMELER

1/2 kap lavanta, kurutulmuş
1 1/2 fincan mısır nişastası
30 damla lavanta yağı

HAZIRLANIŞI

Havandan yardım alarak lavantayı ince bir toz haline getirin. Ezildikten sonra ortaya muhteşem kokulu bir bebek pudrası çıkacaktır. Daha sonra ezilmiş lavanta ile mısır nişastasını küçük kapta karıştırın. Bitti bile!

BEBEK PUDRASI MARKALARI VE FİYATLARI

BEBETEN- MİNİÇO 9,90 TL

WEEBABY PUDRA- HEPSİBURADA 14,90 TL

NOT: Doktor onayı almadan kullanmayınız!

Bebeklerin pişik olmasını önleyen ve cildini yumuşacık yapan bebek pudrasının güzellik alanında da kullanıldığını biliyor musunuz? Uzmanların yaptığı araştırmalara göre bebek pudrası kadınların birçok alanda kullanabileceği çok amaçlı bir bakım ürünüdür. İşte bebek pudrasını güzellik alanında kullanım alanları…

Bebek pudrası, cilde çok iyi gelen bir maddedir. Hassas tenli olan bebeklerin cildine iyi gelen aynı zamanda pişik olmalarında büyük başarı sergileyen bebek pudrası, güzellik uzmanları ve dermatologlar tarafından test edildi. Alınan bilgilere ve sonuçlara göre; bebek pudrası makyajdan cilt bakımına, saç yağlanmasından sivilcelere hatta Yüzde oluşan birçok lekeyi de gidermede oldukça başarılı olduğu kanıtlandı. 

PEKİ BEBEK PUDRASININ YÜZE FAYDALARI ve KULLANIM ALANLARI NELERDİR?

Bebek pudrasını özellikle aşırı yağlı ciltlerde fondöteni sabitlemek için kullanabilirsiniz.

Gün içerisinde sürekli tempo halindeyseniz ve terliyorsanız, bu terlemeyi yüz kısmında azaltmak için bebek pudrası son derece etkilidir.

Popüler güzellik uzmanlarından biri olan Suna Dumankaya’nın da sivilceler için önerdiği bebek pudrası maskesi, sivilcelerin kurutulmasını ve daha az görünür hale gelmesini sağlar.

Koyu renkli saçlarda yağlanma çabuk görülür. Bu yüzden saçlarınızın dip kısımlarına bebek pudrasını dağıtabilirsiniz. Bu yöntem kuru şampuanla aynı işlevi görmektedir.

Bebek pudrası cildinizin pürüzsüz görünmesine de yardımcı olur.

Cildinizdeki sivilce lekelerini gidermek için haftada 2 kere lekelerin üzerine bebek pudrası uygulayabilirsiniz.

Kirpiklerinizi dolgun göstermek aynı zamanda uzamasını sağlamak için bebek pudrasını her rimel sürdüğünüzde değil daha çok haftada bir kere uygulamanızda yarar var.

Makyajınızın uzun süre kalıcı olması ve bozulmaması için bebek pudrasını fırçanızla yüzünüze dağıtabilirsiniz.

SUNA DUMANKAYA’NIN BEBEK PUDRASI İLE ÖNERDİĞİ SİVİLCE MASKESİ

MALZEMELER

1 çay kaşığı bebek pudrası
1 çay kaşığı oksijenli su
2 adet dövülmüş aspirin

YAPILIŞI VE UYGULANIŞI

Tüm malzemeleri güzelce karıştırın. Temiz cildinizde 20 dakika beklettikten sonra ılık su ile temizleyin. Kısa sürede değişimi siz de fark edeceksiniz.

Özellikle yaz aylarında ana yemekler yerine kızartmalar, yoğurtlu sebzeler daha fazla tüketilir. Patlıcan kızartması da bu yemekler arasından en sevilenidir. Ancak yağ çekmeden patlıcan kızartmak biraz marifet ister. Peki evde muhteşem bir patlıcan kızartması yapmak için neler yapılır? Yağ çekmeden patlıcanlar nasıl kızartılır? Püf noktalarıyla beraber haberimizde bulabilirsiniz.

Patlıcan; günün her saatine yakışan ister piknikte isterseniz en özel misafirlere bile hazırlayabileceğiniz enfes bir besindir. Özellikle doyurucu özelliğinden dolayı vejetaryenler tarafından tercih edilen patlıcan, A vitamini deposudur. Aynı zamanda C,E ve K vitaminleri içermektedir. Ayrıca, potasyum, magnezyum, sodyum açısıdan çok zengindir. Mutfakta çok yaygın olarak kullanılan patlıcan, en çok da kızartma olarak sofralarda yerini alır. Patlıcan kızartırken yaşanan en büyük sorunlardan biri aşırı yağ çekmesidir. Peki yağ çekmeden patlıcan nasıl kızartılır?

PATLICAN KIZARTMASI TARİFİ:

MALZEMELER

2 adet uzun patlıcan

Sosu için;

2 adet yumurta
3 yemek kaşığı un
1 çay bardağı süt
1 çay kaşığı dolusu kabartma tozu
1 fiske karbonat
1 çay kaşığı tuz

Kızartmak için;

Sıvı yağ

YAPILIŞI

Patlıcanları yıkayarak alaca bir şekilde soyun. Daha sonra orta kalınlıkta isterseniz uzun uzun isterseniz de halka şeklinde doğrayın. Tuzlu suyun içerisine koyarak bekletin.

Ardından derin bir kaseye yumurtaları unu tuzu kabartma tozunu ve karbonatı koyup pürüzsüz olacak şekilde tel çırpıcıyla iyice çırpın. Üzerine sütü ilave edip tekrar çırpın.

Tavaya sıvı yağı koyup kızdırın. Patlıcan dilimlerini sosa bulayarak, kızgın yağda ve orta ateşte arkalı önlü güzelce kızartın.

Havlu kağıt serilmiş tabağa alıp fazla yağını çektirin. Hepsini kızarttıktan sonra sarımsaklı yoğurtla sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

YAĞ ÇEKMEDEN PATLICANLARI KIZARTMANIN PÜF NOKTALARI

Öncelikle patlıcanlarınızı güzelce yıkayarak işe başlayın. Patlıcanı alacalı soyarak kızartmak hem lezzet açısından önemli hem de patlıcanın kızartma süresini kısaltıyor. Alacalı bir şekilde soyduğunuz patlıcanları bütün halde bol tuzlu soğuk suyun içerisinde bekletin. İlk siyah acı suyu bu şekilde çıkacaktır. Ardından soğuk ve tuzlu bu suyu boşaltın, patlıcanlarınızı dilediğiniz şekilde doğrayın. Yeniden bol tuzlu ve soğuk bir su hazırlayıp patlıcan dilimlerini içerisine koyun.

Suyun rengi değişene kadar içerisinde bekletin. Soğuk ve bol tuzlu bir suyun içerisinde bekleyen patlıcanlar daha az yağ çekecektir. Bu sırada bir tavanın içerisine sıvı yağınızı ilave edin. Bu aşamada zeytinyağı kullanırsanız patlıcanlarınız daha az yağ çekecektir. Bu yağın içerisine 1 çay kaşığı kadar sirke ilave edin. Sirkeyi yağ kızmadan henüz ocağın üzerine koymadan eklemeniz önemli.

Bu şekilde patlıcanlarınızın yağ çekmesini engellemiş olursunuz. Patlıcanları sudan çıkarın ve kağıt havlunun üzerinde tüm sularından arındırın, kurulayın. Üzerine tuz ilave edin. Yağ kızınca kuruladığınız ve tuzladığınız patlıcanları yağa atın ve kızartın. Orta ateşte ya da yüksek ateşte kızartmaya özen gösterin. Kısık ateşte yağ çekecektir. Bu nedenle ateşin seviyesine çok dikkat edin.

Pişen patlıcanlarınızı kevgir yardımıyla ocaktan alın ve kağıt havlu serili bir tabağın üzerine alın. 

Afiyet olsun…

Çay saatlerinin ve kahve yanının baş kahramanı olan kurabiye yapımı kolay gibi görünse de ustalık ve incelik isteyen tariftir. Kurabiye yaparken yaptığınız bazı hatalar sonucu kurabiye hamurunuz sert ya da cıvık bir kıvam alabilir. Peki kurabiyenin hamuru sert olursa ne yapılır? Cevabı yazımızda bulabilirsiniz.

Türk mutfağının en vazgeçilmez ve yüzyıllardır değişmeyen lezzetlerinden biri olan kurabiyeler, çay saatlerinde, kahve zamanlarında hatta günün her saatinde tüketilebilir. Çok lezzetli ve tam kıvamında kurabiyeler yapmak ustalık gerektiren bir alandır. ”Ne yaparsam yapayım kurabiyelerim hep sert oluyor”, ”Kurabiyem sert oldu, düzeltmenin bir yolu var mı?” diye kendinize soruyorsanız mutlaka hazırladığımız bu yazıya göz atmalısınız. 

Kurabiyenin çok lezzetli, ağızda dağılan bir kıvam almasının en önemli nedeni tereyağıdır. Tereyağının oda sıcaklığında ya da eritilmiş halde kullanılması kurabiyenin tadını değiştirecektir. Çok soğuk şekilde kullanılmaya çalışıldığında ya da eritilmiş tereyağı henüz sıcakken tarife eklendiğinde mutlaka hamurun sertleşmesine neden oluyor. 

Kurabiyenin sert olması için ikinci neden ise gereğinden fazla un ilave etmek. Kurabiyenin hamuru yumuşak, ele yapışmayan, hafif yağlı olması gerekir. Bu nedenle kurabiye hamuru yaparken unu azar azar ilave etmeye özen gösterin. Hamurunuz sert olursa kurabiyeniz de piştikten sonra sertleşir.

Kurabiye hamuru, hamurun yapısı ve kurabiyenin kalınlığına bağlı olarak 160-170 ya da 180 derecede pişirilmesi gerekir. Çok ince bir kurabiye hamurunu 180 derecede uzun bir süre pişirirseniz sertleşir. Orta kalınlıkta bir kurabiye hamurunu 200 derecede pişirirseniz hem yanmasına hem de çok sert olmasına neden olabilirsiniz. Bu nedenle hamurun yapısına ve kalınlığına bağlı olarak bu derecelerde, kontrollü bir şekilde pişirmeye özen gösterin.

Kurabiyeler pişir pişmez fırından alarak,  oda sıcaklığında dinlendirin. Kurabiye hamuru fırından aldığınızda yumuşacık bir yapıdadır. Soğudukça, dinlendikçe kıvamı oturur. Bu nedenle çok pişirmemeye özen gösterin. 

KURABİYE SERT OLURSA NE YAPILIR?

Kurabiye hamurunuz yaparken de sert bir kıvama gelebilir. Böyle durumlarda içerisine eritilmiş tereyağı ya da margarin ilave edin ve yoğurun. Fakat kurabiyenin sert olmasıyla piştikten sonra karşı karşıya kaldığınızda ne yapmanız gerekiyor?

Kurabiyenizin pişerken giderek sertleştiğini farkettiğinizde fırından alın. İlk sıcaklığını aldıktan sonra kurabiye kutusunun ya da kavanozunun içerisine keten bir bez koyun. Kurabiyelerinizi güzelce sarın. Kapağını sıkıca kapatın. Bu şekilde bir gün kadar dinlendirin. Hava almamasını sağlayarak yumuşatmış olursunuz. Bir diğer yöntem ise kavanozun içerisine elma koymak. Birkaç dilim elmayı kavanozun içerisine atıp yine 1 gün bekletin. İşin sonunda kurabiyelerinizin yumuşadığını gözlemleyeceksiniz.

Çilek tüketiminin cinsiyet belirlediği yönünde olan görüşlerin haricinde hamilelik döneminde çilek yemenin leke yaptığı düşünülmektedir. Hamilelik döneminde çilek yenirse bebeğin kusurlu doğabileceği gerçekten doğru mu? Hamilelikte çilek yemek zararlı mı? Hamilelikte çilek tüketimi ile ilgili bilinmesi gerekenler…

Hamileliği yaz aylarına denk gelmiş anne adaylarından bazıları, kulaktan dolma bilgilerle hareket ederek çilek yeme kaygısı yaşar. Çünkü, çilek yerlerse doğacak olan bebeklerinin lekeli olacağını düşünürler. Bilinçsiz ve batıl inanışlar yüzünden çilek yemedikleri için bebeklerinin bazı organlarının eksik doğabileceğini bile düşünenler var. Peki hamilelikte çilek yemek gerçekten leke yapar mı? Anne adayları çilek yemeli mi?

HAMİLELİKTE ÇİLEK TÜKETİLMELİ Mİ? ANNEYE VE BEBEĞE FAYDALARI…

Vitamin ve minerallerle dolu olan yaz meyvesi yüksek besin değerlerine sahiptir. Bol lifli yapısı uzun süre tokluk hissettirirken, hamilelik dönemi boyunca kilo kontrolünü de sağlar. Çileğin içerisindeki Folat: Bebeğin beyin, kafatası ve omurilik gelişimini sağlarken, Potasyum: bebeğin kalp fonksiyonlarını iyileştirir. Manganez: Fetüsün kemik gelişimine yardımcı olarak iskeleti şekillendirir. A ve E vitamini: Hamilelik döneminde cilt sağlığını ve güzelliğini korur. C vitamini: Anne adayının kan basıncını düzenler.

HAMİLEYKEN ÇİLEK HANGİ ŞEKİLLERDE YENİLEBİLİR?

– Canı çilek aşeren anne adayları isterlerse çileği meyve olarak,

– Meyve suyu veya milkshake olarak,

– Ara öğüne yoğurt arasında çilek koyularak,

– Reçel olarak çilek meyvesi tüketebilirler.

ÖNEMLİ NOT: Ancak, çilek alerjisi olan hamileler kesinlikle bu meyveden uzak durmalıdır. Aksi takdirde egzama, ishal, cilt döküntüleri, kusma, ağız ve çevresinde şişme görülebilir.

HAMİLELİKTE ÇİLEK YEMEK LEKE YAPAR MI? GÜNDE NE KADAR YENMELİ?

Tek bir öğün için ortalama 200 gram kadar çilek tüketilebilir. Her şeyin aşırısı zararlı olduğu için ölçüyü kaçırmamakta fayda var.

Leke yapar mı konusuna gelecek olursak, hamilelik döneminde tüketilen besinlerin bebekte leke yapacağı iddiası tamamen asılsızdır. Denk gelenler olmuş olabilir ancak bilimsel bir açıklaması yoktur.

Güzelliği ve bakımı her zaman ön planda olan kadınların yazın sıcağını fırsat bilerek hızlı ve sağlıklı bir şekilde lekelenmeden bronzlaşması için uyguladığı bazı yöntemleri görmekteyiz. İşe yarar bu yöntemleri kendi vücutlarında da uygulamak isteyen hamilelerin, bebeklerinin sağlığı için dikkat etmesi gereken pek çok nokta vardır. Peki hamileler güneşlenirken nelere dikkat etmeli, nasıl güneşlenmeli? En sağlıklı ve doğal yollardan nasıl bronzlaşılır? Hamilelikte bronzlaşma…

Yoğun geçen işlerin yorgunluğunu atmak ya da kafa dağıtmak için güzel bir tatili hak ettiğini düşünen kişiler, eşleriyle ya da yakın dostlarıyla ufak bir kaçamak yapmak için uygun ve güzel bir yer arayışında olabilir. Yazın kavurucu sıcaklarından kaçıp buz gibi sulara kendini atmak ya da güneşlenerek bronzlaşmanın keyfini sürmek isteyen kimselerin akıllarına bir soru takılabilir. O da hamilelik döneminde güneşlenmenin bebeğe herhangi bir yan etkisinin olup olmadığıdır. Peki uzmanlar ne diyor? Hamilelikte güneşlenmek zararlı mı? Doğal yollardan bronzlaşma…

Vücudun D vitamini ihtiyacını karşılama konusunda güneş ışınlarından yararlanmak gerektiğini belirten uzmanlar, sağlık açısından faydalarına vurgu yaparken hamilelerin çok uzun süre güneş altında kalmasını önermiyor. Özellikle de 11.00-14.00 saatleri arasında güneşe kesinlikle çıkılmamalıdır. Bu aralık hamilelerin güneş ışığına direkt etkilenmesine ve bazı olumsuzlukları da peşinden getirebileceğinin sonucudur. Fiziksel görünümüne karşı ekstra hassas olan kadınların güneş altında bronzlaşması ya da solaryuma girmesi için birtakım engeller vardır. Bu engellerin doktor ile konuşulması gerekir.

HAMİLELER YAZ TATİLİNDE NELERE DİKKAT ETMELİ?

1- AŞIRI SICAKLIK

Hamilelik döneminde vücut normal zamanlara göre çok daha hassas ve narin olacağı için sıcaklığı daha çok hissederler. Bu nedenle hamile kadınların sıvı tüketimine ve yüksek sıcaklıktan korunmaya karşı iki kat daha dikkat etmesi gerekir. Aksi halde hipertermi olabilir ve anne karnındaki bebekte spina bifida gibi sıkıntılara yol açabilir.

2- FOLİK ASİT YETERSİZLİĞİ

Araştırmalardan elde edilen bilgilere göre, ultraviyole ışınları folik asit eksikliğine sebep olabilmektedir. Uzun süreli güneşlenme ya da bronzlaşma sonucu ultraviyole ışınlarına maruz kalınabilir.

()

3- GÜNEŞSİZ BRONZLAŞTIRICILAR

Uzmanlardan bazıları güneşsiz bronzlaştırıcıları önerebiliyorken bazıları iyi bir tercih olmayacağını savunuyor.Normal şartlarda güvenli olsa bile kadınlar hamilelikte daha hassas olacağı için olumsuz etkilenebilir. Bu yüzden ilk trimesterda önerilmez. Bu kremlerin doktor onayı almadan kullanılmaması gerekir.

HAMİLELER EN SAĞLIKLI NASIL BRONZLAŞABİLİR?

Hamilelik döneminde bilinen en sağlıklı ve güvenli bronzlaşma yolu losyon kullanımından geçmektedir. Bu yöntem ile bronzlaşmak ultraviole ışınlarının etkisi altında kalmadan gerçekleşeceği için ciltte yaşlanma ve kanser gibi riskler bulunmamaktadır. İçerisinde DHA maddesi bulunan losyonlar tercih edilebilir. Ancak bronzlaştırıcı losyonların içinde  güneş koruyucu bulunmadığı için yanında muhakkak en az 30 faktörlü kremler kullanılmalıdır.

HAMİLELİKTE BRONZLAŞTIRICI KREM KULLANILABİLİR Mİ?

Güvenilir olduğundan emin olunan bir markanın ya da doktorun tavsiye ettiği güneş koruyucu kremlerin kullanımı tavsiye edilir iken içerisinde kimyasal madde bulundurmamasına dikkat edilmelidir. Doğru ve uygun kullanım şekli ile tercih edilecekse hamilelikte bronzlaştırıcı kremlerin bilinen bir zararı yoktur.

HAMİLELİKTE BRONZLAŞMANIN DOĞAL YÖNTEMİ: EV YAPIMI BRONZLAŞMA KREMİ (UZM. SUNA DUMANKAYA’DAN)

MALZEMELER:

1 çorba kaşığı kakao yağı,

4 çorba kaşığı susam yağı,

1 tatlı kaşığı kayısı yağı,

1 çorba kaşığı havuç yağı

2 çorba kaşığı ceviz yağı.

YAPILIŞI:

Yukarıda bahsedilen malzemeleri güzelce karıştırıp cam sprey şişesine boşaltın. Yüzünüzde dahil olmak üzere vücudunuza sürerek sağlıklı yoldan esmerleşebilirsiniz.

NOT:Herhangi bir yan etki riskine karşılık doktor onayı almadan denemeyiniz!

EN ETKİLİ DOĞAL BRONZLAŞTIRICI YAĞLAR:

1- HAVUÇ YAĞI

2- KAKAO YAĞI

3- SUSAM YAĞI