Su bitkisi olan yosunun insan sağlığına faydalı olduğunu biliyor muydunuz? Peki yosunun faydaları nelerdir? Yosun nerelerde kullanılır? Yosun çayı nasıl yapılır ve neye iyi gelir? Sizler için Asya ülkelerinde yemek ve kozmetik sanayinin vazgeçilmez ham maddesi olan yosun hakkında merak edilenleri araştırdık. Haberin detayında yosuna dair her şeyi bulabilirsiniz.

Su dibinde yetişen yüzeye varmak için içi boş bir gövdesi olan yosunlar, dalgalarla kıyılara vurur. Klorofil üreten yosunlar, asalak bitki türlerinde yer alır. Çin, Japonya ve Kore gibi ülkelerde ilaç, gıda ve kozmetik sanayinde kullanılır. İçeriğinde  A, B1, B2, B6 ve C vitaminleriyle niyasin, iyot, potasyum, demir, magnezyum ve kalsiyum barındırır. Hemen hemen her çeşidi tüketilen yosunun bağırsak kurtlarını dökmede, saçları kuvvetlendirme cildi pürüsüzleştime gibi faydaları vardır. Salata, çay ve ana yemeklerde ana maddedir. Fazla tüketildiğinde metabolizmayı bozar. Bu yüzden ishale neden olabilir. Bunun dışında zararı bilinmemektedir. Yosun ticaretinde en güçlü ülke Çin’dir. Çin’de okyanus diplerinden toplanan yosunlar, kayalara vurmuş yosunlardan daha kalitelidir. İnsan sağlığına faydası olan bu bitki örtüsü su dibinde yaşayan canlı hayvanların hem saklanma hem de besin ihtiyaçlarını giderir. 

YOSUNUN FAYDALARI NELERDİR?

İyot bakımından oldukça zengin olan yosun, trioid bezlerinin çalışmasını sağlar. Hormonları dengeleyen iyot, özellikle kadınsal hastalıkların yaşanmasını önler.

Güçlü bir vitamin deposuna sahip olan yosun, üst solunum yolu hastalıklarını önlemek için oldukça etkili bir besindir. Balgam söktürücü özelliği olan yosun boğazların tahribatını önler. Ayrıca akciğerde meydana gelen deformelerin de önüne geçer. 

Eski çağlarda yara ve yanık gibi durumlarda açık olan yerin enfeksiyon kapmaması için kullanılırmış. Cildin hasra aldığı alanı hızla iyileştiren yosun, aynı zamanda eklem, kas ve kemik ağrılarda da iyileştirme görevi görür. 

Cilt hem dış hem iç sağlık sorunlarından olumsuz etkilenir. Ciddi anlamda hastalıklara neden olan bu etkileri şiddetini azaltmada kullanılan yosun hücrelerin hızla yenilenmesini sağlar. Uzakdoğu insanlarının yaşlanmamasının sırrı olan yosun, çorba veya çay yapılarak tüketilir. Dıştan müdahalede ise direk olarak hasarın yüzeyine bırakılır. Ya da zeytin yağı, aleo vera ile karıştırılarak maske hazırlanır. 

Yosun çayı mide sağlığı için birebirdir. Mide asidini dengeler. Besinlerin öğütülmesi için mide kasını güçlendirir. Ayrıca reflü ve ülser gibi hastalıkları önler. Yapılan araştırmalarda yosunun halsizlik ve anoreksi gibi hastalıkları engellediği tespit edilmiştir. 

Yüksek antioksidan özelliği olan yosun vücudu serbest radikallerden arındırarak vücudun fazla asit yağ, toksin gibi hücreleri birikmesinin önüne geçer.

LDL kötü kolesterol seviyesinin yüksekliğine denir. Bu kolesterol yüksek oldukça kalp ve damar sağlığı olumsuz etkilenir. Bunu dengeleyen besinler tüketilmesi gerekir. Yosun bu kötü kolesterolü düşürmede etkili bir besindir. Yosunu çay, çorba ya da geleneksel yemeklerin içerisine eklenerek tüketilebilir.

Yosun uzun süre tok tutma özelliği olduğundan kilo vermede de etkilidir. Düşük kalorisi olan yosun, diyet listelerinde ilk sıralarda yer alır. 

YOSUN ÇAYI NASIL YAPILIR VE NEYE İYİ GELİR?

4 gram yosun

Bir adet limon 

Bir tatlı kaşığı bal

İki bardak su 

Yosunları bir kasede iyice öğütün üzerine rendelediğiniz limonu ve suyu ekleyip ortalama 5 dakika kaynatın. Ocaktan aldığınız bu karışımı süzüp balı ekleyip tüketin. Bu karışımım mide ağrılarına sindirim problemlerinden en çok yaşana kabızlığa iyi gelir. 

Bir kadının kendi stilini oluştururken en çok önem verdiği şey güzel görünmektir. Peki güzel görünmenin sırrı tam olarak nedir? Olduğunuzdan daha genç görünmenizi sağlayacak stil ipuçları nelerdir? Sadece giyeceğiniz tek bir parça kıyafet ile beklediğiniz görünümü elde etmeniz mümkün. Sizler için olduğunuzdan daha genç göstermenizi sağlayacak genç gösteren kıyafet hilelerini derledik. Detaylar sadece yasemin.com’da!

Kadınların moda konusunda önemsedikleri birçok konu vardır. Bunlardan biri güzellik biri de şık görünmektir. Ancak her ikisini de tek bir kombin ile sağlamak oldukça zordur. Bunu sağlayabildiğiniz taktirde olduğunuzdan da daha genç gösterirsiniz. Bunu sağlamak için de uygulamanız gereken birçok ipucu ve tüyo bulunuyor. Sizler için bu tüyolardan en çok dikkat edilmesi gerekenleri bir araya getirdik. Her mevsim ve dönemde, her tarz kıyafete ve modaya uygun olarak kullanılabilecek olan bu tüyolar, sizlere istediğiniz görüntüyü oluşturma fırsatı verecektir. İşte adım adım uygulamanız gereken o ‘genç gösteren kıyafet hileleri’:

GENÇ GÖSTEREN KIYAFET HİLELERİ

Bir kombin tasarlarken amacınız olduğunuzdan daha genç görünmekse, uygulamanız gereken bir kaç küçük tüyo bulunuyor. Bacak boyu, bel kalınlığı, omuz duruşu derken neredeyse her bölgenize etki edecek olan bu tüyolar, size aynı zamanda daha zayıf bir görüntü de kazandıracaktır. Siz de böylelikle doğru bir kombin oluşturmuş olacaksınız:

– Bacaklarınıza şekil vermek ve boy oranını belirlemek istiyorsanız; diz altı etekleri ve topuklu ayakkabıları tercih edin.

– Geniş omuzlu biriyseniz; geniş ve omuzları kapatan şapkaları tercih edin. Böylelikle omuzlarınız da hatta beliniz de olduğundan daha ince görünecektir.

– Kalın kemerleri tercih ederek; belinizin kalınlığını giderebilir ve olduğunuzdan daha zayıf birine dönüşebilirsiniz. 

– Bacak uzunluğunu sağlamak için bantlı topuk ayakkabılara sakın dokunmayın. Yüksek topuklu ayakkabıları tercih edin. Aynı zamanda tulumlar da bu anlamda yararlı olacaktır.

Yemeklerin vazgeçilmezi olan tuz hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Hemen hemen herkes tuzun zararlı olduğunu biliyor ancak yeterli miktarda tüketilmesi gereken tuzun insan sağlığına birçok faydası vardır. Peki tuzun bilinmeyen faydaları nelerdir? Kaç çeşit tuz vardır ve nerelerde kullanılır? Basit bir kimyasal birleşimden oluşan tuza dair her şeyi haberi detayında bulabilirsiniz.

Tuz, suyun buharlaşması sonucu oluşan beyaz ve kokusuz kristallere denir. Doğa en yüksek miktarda sodyum içeren besin tuzdur. Aynı zamanda kalsiyum, potasyum, çinko ve bakır barındırır. Sofralar da kullanılan ve bitkisel tedavi de kullanılan tuz farklı yapılara sahiptir. Ayrıca her tuz tüketilmez sofralarda yemeklere lezzet katan tuzlar işlenmiş tuzlardır. Çünkü tuzun içerdiği maddelerin oranları yüksek olduğundan insan vücuduna zarar verebilir. Bu yüzden tuzun faydalarından yararlanmak için tüketim miktarına da dikkat edilmelidir. Eski çağlardan beridir besinleri muhafaza etmede kullanılır. Tarih boyunca ticarette ciddi payı olan tuz insanlar dahil doğada bulunana diğer tüm canlılar için fayda sağlar. Besin maddesi olarak geçen tuz, dericilikte, hayvan yetiştiriciliğinde ve su yumuşatma sistemlerinin yanı sıra kimya sanayinde ham madde olarak kullanılır. Ülkemiz tuz bakımından zengindir. Hem deniz hem göllerden elde edilen tuz alternatif tıpta ilaç olarak da yerini alır. 

TUZUN BİLİNMEYEN FAYDALARI NELERDİR?

Yapılan araştırmalarda vücuttaki tuz yapısının az olması kronik hastalıklara neden olabileceği ortaya çıktı. Bu yüzden kişiler vücutlarındaki oranları bilerek besinleri tüketmeleri gerekir. Örneğin kalp rahatsızlığı olan ve tansiyonu düşük olan bir kişinin tuz tüketmesi gerekir. Ancak yüksek tansiyona sahip kişiler tuzdan uzak durmaları konusunda uzmanlar uyarır.

Solunum yolu hastaları tuz tüketerek zararlı bakteri sayısını azaltabilir. Ayrıca tuz sinüs kanalını açar ve bronş tıkanıklığını giderir.

Kandaki şekerden dolayı artan insülin değerlerini düşürmede yardımcı olan tuz diyabet hastalarının rahatlıkla tüketebileceği besinler arasındadır. 

Sindirimi kolaylaştırmanın en ideal yolu tükürük bezlerindeki salınımı artırmaktır. Bu salınımı en sağlıklı artıran besin ise tuzdur. Tuz tükürük bezlerindeki sıvı oranını artırır ayrıca zararlı bakterileri azaltarak tükürüğün saf asidini korur.

Tuz eksikliği aşırı balgam üretimine neden olur. Bu da uyurken salya akıntısına sebebiyet verir. Yatmadan önce tuzlu su tüketmek serotinin hormonunu dengeleyerek stres gibi ruhsal durumların yaşanma oranını azaltır. Ayrıca uyku problemi yaşayan kişilerinde yatmadan içmesi uykuyu düzenler.

Anti viral özellikli tuz bağışıklık sistemindeki zararlı bakterileri azaltır. Böylece güçlenen bağışıklık sistemi virüslerle daha iyi savaşır.

İçerisindeki kalsiyum miktarı kemiklerin güçlenmesinde en etkili besinlerden biridir. Kas ve sinirdeki asit seviyesini de dengeleyerek ödem gibi rahatsızlıkların riskini azaltır.

Tuz; egzama göz hastalıkları, saç dökülmesi, aşırı terleme gibi kemik hastalıkları doğal tedavi yöntemlerinde kullanılır.

KAÇ ÇEŞİT TUZ VARDIR VE NERELERDE KULLANILIR?

DENİZ TUZU

Deniz suyunun buharlaşma noktalarının artması sonucu toksinlenmenin kristalleşmesi ile oluşur. Yüksek derecede sodyum içerir. Çok fazla sodyum içerdiğinden insan vücuduna direk alınmaz. Sodyum hormon bozukluğu ve kan basıncında artışa neden olur. Bu tuz türü genellikle alternatif tıpta kullanılır. Bazende su ile seyreltilerek tüketilir. Deniz tuzundan banyo suyuna eklediğinizde cildinizdeki tüm gözenekleri açarak kir birikmesini engeller. Aynı zamanda bazı cilt hastalıklarını da önler. Saç köklerini güçlendirir. 

YEMEKLİK TUZ 

Bu tuz türü genellikle göllerden çıkarılan sodyum oranı az tuzlardır. Bu tuzlar bazı aşamalardan geçerek kullanılır. İyotlu diye geçen göl tuzları, tiroid bezlerinin daha sağlıklı çalışmasını destekler. İyot tuzu en sağlıklı tuz olarak Sağlık Bakanlığı tarafından da onaylanmıştır. Limon ve sıcak su ile karıştırıldığında boğazlardaki enfeksiyonu temizlemede etkilidir.

HİMALAYA TUZU

En saf tuz türlerinden biridir. Mineral bakımından oldukça güçlüdür. Himalaya genellikle masaj yaparken kullanılır. Rahatlatma özelliği olan tuzun, ısı tutma özelliği bulunur. Beyaz, pembe ve açık kahve renkli taşlardan olan bu tuz dekoratif amaçlı da yararlanılır.

KAYA TUZU

En iri tuzdur, İçeriğindeki birleşenler diğerlerine oranla daha fazladır. Kaya tuzu özellikle kemik erimesi gibi hastalıkları önlemede fayda sağlar. Yapılan bazı araştırmalarda kaya tuzu kanserli hücrelerin sayısını azalttığı gözlemlenmiştir. Kaya tuzu mutfaklarda genelikle salamura turşu yapımı gibi yöntemlerde kullanılır. Besinlerin uzun süre muhafaza edilmesini sağlar. 

EPSOM TUZU

Güçlü bir antioksidan olan epsom tuzu yüzyıllardır kullanılan bir tuz çeşididir. Epsom tuzu cilt hastalıklarının yanı sıra vücutta ödem birikmesini de engeller. İçerdiği sülfat ve magnezyum sayesinde kandaki insülinü dengede tutar. Kan basıncını azaltarak yüksek tansiyonu engeller. 

FAZLA TUZUN ZARARLARI NELERDİR?

Kan basıncını artırır. 

Yeterli tüketildiğinde kalp için bir mucize olan tuz fazla tüketildiğinde kalbin durmasına bile neden olur.

Yüksek tuz aşırı kalsiyum aşınmasına neden olur ve kemik kaybı yaşanır. 

Fazla sodyum sinir sisteminin çökmesine sebebiyet verir.

  Hormonların dengesini bozar.

Böbrek üstü bezleri kurutarak, fonksiyonlarını yitirmesine yol açar.

Fazla sodyum ayrıca vücudun sıvı oranını de bozar.

Çikolata yiyerek kilo vermenin saçma olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Yapılan araştırmalarla da kilo verdirici etkisi kanıtlanmış çikolata diyeti sayesinde fazlalık kilolarınızdan kurtulabilirsiniz! Peki çikolata diyeti nedir? Çikolata diyeti nasıl yapılır? Kilo verdiren bitter çikolata diyeti listesi…

Başta çocuklarda olmak üzere biz yetişkinlerin bile karşı koymakta zorlandığı çikolata tüketimi özellikle de adet dönemindeki kadınlarda kriz şeklinde ortaya çıkabilmektedir. İçerisinde bulundurduğu kalorisi nedeniyle diyet yapan kimselerin uzak durmaya çalıştığı çikolatalar, bilinenin aksine kilo vermeyi bile kolaylaştırıyor. Kan şekeri seviyesini dengede tutarak kilo vermeyi kolaylaştırdığı yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Severek tüketilen besinlerle yapılan diyet, motivasyonu olumlu etkileyip daha kolay diyet yapma imkanı sağlarken kilo sağlık açısından da olumlu etkiler bırakıyor. Son zamanlarda daha fazla rağbet görmeye başlayan çikolata diyeti ile kilolarınızla başa çıkabilirsiniz.

ÇİKOLATA YEMEK GERÇEKTEN KİLO VERDİRİYOR MU?

Diyet denildiği zaman akılda ilk önce sevilen besinden uzak durulması gerektiği anlaşılsa da günlük kalori dengesi doğru tutturulursa çikolata diyetiyle zayıflanabilir. Çikolata bağımlıların hem gönlünü hem de gözünü doyurabileceği çikolata ile beynin endorfin hormonu salgılaması ile mutluluk hissedilebileceği öne sürülmektedir.

SİYAH (BİTTER) ÇİKOLATA İLE KİLO VERME

Koyu siyah çikolatayı yani bitter halini tüketmek hem sağlık açısından çok yararlı hem de mucize yağ yakıcı özelliğine sahiptir. Özellikle de karın çevresinde biriken yağları çatır çatır yakacak olan bitter çikolatada kakao miktarı arttıkça kan şekeri dengelenecek ve diyabet riski aza inecektir. Sağlık için haftada 2-3 kere ara öğünde 30 gram bitter çikolata tüketmek gerekir.

1 HAFTADA 2 KİLO ZAYIFLATAN ÇİKOLATA DİYETİ

1. TERCİH

Sabah

1 yumurta 1 yemek kaşığı yulaf ve yeşillikle hazırlanmış omlet
Domates, salatalık, biber
4-5 zeytin
1 dilim tam buğday ekmeği

Ara öğün

10-15 kuru yaban mersini

10 badem

Öğle

1 tabak mercimek yemeği
1 kase yoğurt
1 dilim tam buğday ekmeği veya 3 kaşık bulgur pilavı
Bol yeşillikli salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve limon ile.)
cikolata_diyet_listesi_ile_1_haftada_2_kilo

Ara öğün

20 gram bitter çikolata
10 badem

Akşam

Izgara köfte (120 gr yağsız)
Haşlanmış Sebze
Bol salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve limon ile)

Ara öğün

1 adet elma
3 kaşık yoğurt
Çikolata diyet listesi
Çikolata diyet listesi

2. TERCİH

Sabah

1 adet haşlanmış yumurta
1 dilim peynir
1 adet kivi
1 dilim tam buğday ekmeği

Ara öğün

1 avuç kuru üzüm
10 fındık

Öğle

6 yemek kaşığı zeytinyağlı pırasa
Bol yeşillikli salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve limon ile)
1 kase yoğurt

Ara öğün

20 gram çikolata
1 su bardağı tarçınlı süt

Akşam

Izgara tavuk(150 -200 gr)
2 – 3 kaşık zeytinyağlı sebze
Bol yeşillikli salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve limon ile)

Ara öğün

1 adet meyve

7 GÜNDE 7 KİLO VERDİRECEK ÇİKOLATA DİYETİ

Kahvaltı

1 tatlı kaşığı fındık, fıstık ezmesi veya reçel

1 dilim kepekli veya çavdar ekmeği

1 dilim peynir, domates, salatalık, yeşil biber

Ara Öğün

1 meyve (4 adet çikolataya batırılmış çilek de olabilir)

Öğle

1 porsiyon ızgara tavuk göğsü

1 su bardağı ayran

Salata

İkindi

1 adet küçük çikolata, gofret veya 3 madlen veya 1 kase çikolatalı puding

Akşam

4­-5 kaşık zeytinyağlı sebze yemeği

3 yemek kaşığı yoğurt

1 dilim kepekli veya çavdar ekmeği

Salata

Ara Öğün

1 su bardağı çikolatalı süt

1 adet meyve

Yerken ağızda dağılan kıvamıyla adeta karın doyuran enfes pamuk kek tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Misafirlerinizin çok beğeneceği pamuk kek, çayın kahvenin yanına çok yakışacak. Gelin birlikte enfes pamuk keki pişirelim…

Kokusu tüm mutfağınızı saracak, bir kez tadına bakanların damaklarında iz bırakacak muhteşem kek tarifi ile yeniden karşınızdayız. Hazır alma keklere taş çıkaracak olan pamuk kek, pofuduk pofuduk, şöyle çatalla üzerine bastırınca pamuk gibi görünüyor.  Kakaolu olmasıyla da çikolata krizlerini bastıracak bu sağlıklı keki bu kadar anlattık muhteşem tarifimiz karşınızda…

PAMUK KEK TARİFİ:

MALZEMELER

4 adet yumurta
1 su bardağı şeker
2 yemek kaşığı sıcak su
1 paket vanilya
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
1, 5 su bardağı un
1 su bardağı buğday nişastası
3 yemek kaşığı kakao
1, 5 paket kabartma tozu
İstek doğrultusunda yarım su bardağı ceviz

Üzeri için;

Pudra şekeri

YAPILIŞI

Öncelikle oda ısısında olan yumurtaları sıcak suyla beraber 5-6 dakika yüksek devirde çırpın.

Daha sonra şekeri ilave ederek, eriyene kadar çırpmaya devam edin.

Vanilya, sıvı yağ ve oda ısısındaki sütü de ilave ettikten sonra sıvı harcı hazır hale getirin.

Ayrı bir kabın içerisinde un, nişasta, kabartma tozu ve kakaoyu karıştırın. Eleyerek sıvı karışımın içerisine ilave edin.

Homojen olana kadar çırptığınız karışımı yağlanmış kek kabınına alın.

Önceden ısıtılmış 180 derece fırında orta bölmede-altlı üstlü; ilk 15 dakika daha sonra 30 dakika 170 derecede kontrollü bir şekilde pişirin.

Pişen keki 15 dakika sonra dilimleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Uygun fiyatlı güneş kremi arayıp, Tokalon Güneş kremi ile karşılaştıysanız mutlaka yazımızı okumalısınız. Piyasadaki güneş kremlerine göre fiyatı oldukça uygun olan ve kullananların birçok kişinin memnun kaldığı Tokalon Güneş kremi hakkında merak ettiğiniz soruların yanıtını sizlerle paylaşıyoruz. Tokalon Güneş kremi ne işe yarar? Tokalon Güneş kremi kullananlar memnun mu? tüm bu soruların yanıtı yazımızda.

Tokalon Güneş kremi; Swiss kozmetik markası tarafından üretilen bir güneş kremidir.  Pek çok online eczanenin yanı sıra semtinizdeki eczanenizde de bulabileceğiniz kaliteli bir üründür. 150 ml’lik tüplerde satışa sunulan ürün, özellikle hassas bir cilt yapısına sahip olan bayanların favori güneş kremleri arasında yer alır. Güneşe karşı duyarlılığı yüksek olan kadınlar tarafından her gün düzenli olarak kullanıldığında ciltte güneş yanığı oluşumunu minimize eder. SPF 15, SPF 30, SPF 50 vb. farklı derecelerde cilt koruma özelliğine sahip olan güneş kremleri içerisinde en başarılı ürünlerden biri olarak bilinen Tokalon güneş kremi; SPF 30, SPF 50 ve Kids olmak üzere 3 farklı formda satışa sunuluyor.Yüksek oranda SPF içeren Tokalon güneş kreminin bileşenlerinde hiçbir şekilde paraben yer almıyor ve bu sayede parabenin cildimize ve genel sağlığımıza verebileceği tüm olumsuz yan etkilerden de bizleri korumuş oluyor.

TOKALON GÜNEŞ KREMİ NE İÇİN KULLANILIR?

UVA ışınlarının yanı sıra UVB ışınlarına karşı da yüksek bir koruma faktörü içeren Tokalon güneş kremi, karma, yağlı, kuru ya da hassas tüm cilt tipleri tarafından kullanıma uygundur.

Düzenli olarak kullanıldığı takdirde erken yaşlanma riskini de ciddi oranda azaltır.
UVA ışınlarına uzun süreli maruz kalmanın neden olabileceği cilt soyulması, cilt kızarıklıkları, ciltte beliren kabarcıklara karşı kişiyi korur. Bu sayede cilt kanseri riskini de önlemiş olur.

TOKALON GÜNEŞ KREMİ NASIL KULLANILIR?

Az bir miktar güneş kremini tüm yüzünüze ince bir tabaka halinde sürmeniz gerekir. Yüzünüzün yanı sıra cildinizin güneşe maruz kalan kol, el, boyun vb. diğer tüm bölgelerine de güneş kremini sürebilirsiniz. Tıpkı diğer güneş kremlerinin kullanımında olduğu gibi Tokalon güneş kremini de dışarı çıkmadan en az 30 dakika öncesinde cildinize sürmelisiniz. Bu sayede kremin cilt tarafından emilimesini ve etkilerini en iyi şekilde göstermesini sağlayabilirsiniz. Tokalon güneş kremini ortalama her 90 dakika aralıklarla yenilemelisiniz. Çünkü güneş kremlerinin etkisi ortalama 2 saat boyunca devam eder. Özellikle saat 10 ile 15 arası pencereden gelen güneş ışınlarına maruz kalmak bile kişinin cilt kanserine yakalanma olasılığını yükseltebilir. Bu yüzden eviniz ışık alıyorsa ve pencereye yakın bir mesafede zaman geçiriyorsanız, bu zaman dilimi aralıklarında evinizde olsanız bile güneş kremi kullanmanızı tavsiye ediyoruz.
Denize girmeden önce ya da denizden çıktıktan hemen sonra da bu ürünü kullanabilirsiniz.

TOKALON GÜNEŞ KREMİ FİYATI

Fiyat-performans açısından son derece başarılı olan bu ürün, en eski güneş kremi markaları arasında bulunur. Ürünü ortalama 25 TL gibi oldukça ekonomik bir fiyata satın alabilirsiniz. 

Cildinizdeki lekeleri gidermek aynı amanda sivilce gibi sorunların ortadan kaldırılması için krem arayanların sık sık karşısına çıkan Fito krem, son zamanların en çok tercih edilen ürünü oldu. Yalnızca eczanelerde sarılan ve görünümüyle dikkat çeken Fito krem ne işe yarar? Fito kremi kimler kullanmalı? Fito krem ne kadar? Fito krem nasıl kullanılıyor? Merak ettiğiniz tüm soruların yanıtı açık bir şekilde yazımızda bulabilirsiniz.

Fito krem, 40 gramlık tüplerde reçete ile satılan beyaz renkte yumuşak bir kremdir.Etken maddesi Buğday ekstresi (triticum vulgare) ve etilenglikol monifenil eter olan ve  genel olarak lavanta esansı içeren  ve cilt hücrelerinin kendilerini yenilemesine yarımcı olan suda çözünebilme özelliği olan bir ilaçtır. Her zaman doktorlar tarafından ilk tercih edilen ve ciltte oluşacak herhangi bir hasarın iyileştirilmesi için kullanılan kremlerden olan Fito Krem, mutlaka uzman bir doktor tarafından önerilerek kullanılması gerekir. Cilt üzerinde kısa sürede gösterdiği etki sayesinde yüzeysel problemleri gideren Fito krem, aynı zamanda kısa sürede cilt dokusunun yenilenmesini sağlıyor. 

Günlük yaşantıda veya başınıza gelebilecek herhangi bir olumsuz durum ardından sıklıkla adını duyabileceğimiz bu krem, oldukça tesirli ve hızlı etki edecek özelliklere sahip olmasıyla da bilinmektedir. Yalnızca reçete ile alabileceğiniz özellikte olması, yüksek oranda tesire sahip olmasıyla alakalıdır. Vücudun herhangi bir bölgesinde, cilt üzerinde oluşacak her türlü hasarın ve yaranın giderilmesi için tercih edilen ilk krem olması da, bu sayede gerçekleşmektedir.

FİTO KREM NE İŞE YARAR?

Fito kremin faydaları ve kullanım alanları çok fazladır. Fito krem genelde zor iyileşen ve hasar görmüş cilt yüzeyinin iyileşmesi için doktorlar tarafından yazılsa da bunun haricinde kullanılan pek çok kullanım alanı vardır.

Bunlar;

 Fito krem sivilce izlerine yok eder; Düzenli olarak fito kremi yüzünüze sürerseniz sivilcelerin kısa sürede yok oluğunu göreceksiniz. Sivilcelerden kurtulmak için fito kremi günde 1 defa temiz cilde uygulamanız yeterlidir.

Su çiçeği rahatsızlığı sonrası oluşan kızarıklıkların giderilmesini sağlayan Fito krem, düzenli kullanıldığında cildin renk eşitsizliğini de giderir. 

Yara tedavisinde derin kesiklerde, ameliyat yaralarında, deri hasarlarında, kaza sonucu oluşan cilt hasarlarında doktorların önerdiği bu krem, cildin kısa sürede kendini yenilemesi sağlar.

 Fito krem yanık üzerinde iyileştirici ve acıyı azaltıcı etki sebebi ile rahatlıkla kullanılabilir. Yanık olan yüzeye günde 1 defa ince tabaka sürülerek uygulanır.

– Fito krem dudak kurumasında, dudak çatlaklarını iyileştirmede çok etkili bir kremdir az miktarda dudağa sürerek dudak çatlamasının ve dudak kurumasını rahatlıkla yok edebilirsiniz. Dudaklara çok az sürülmei ve asla yutulmamalıdır.

 Fito krem cilt lekeleri ve sivilcelerin bıraktığı lekeleri yok etmede çok etkilidir. Cildi yenileyen bu kremi düzenli olarak lekeli olan bölgeye ince tabaka halinde masaj yaparak uygulayabilirsiniz.

Oluşan iltihabı kurutmak için kullanabileceğiniz bu kremi özellikler iltihaplı sivilceleri yok etmek için tercih edebilirsiniz. Kısa sürede iltihaplı sivilcelerin sönmesini sağlayacaktır.

Eczanelerde satılan Fito kremin “pişik için kullanılır mı?” sorusu sıkça gelenler arasında. Fito krem bebeklerde kullanımı genelde pişik olumunu yok etmek için kullanılsa da bebeklerin hassas olan cilt yapısına uygundur.

 Epilasyon ve lazer sonrası oluşan tahribatı en aza indirmek için fito krem kullanabilirsiniz.

PEKİ FİTO KREM NASIL KULLANILIR?

ito krem cildin her yerinde olduğu gibi yüze de rahatlıkla sürülebilir. Sadece fito krem göz çevresine sürerken dikkatli olmak ve az miktarda sürmek yeterlidir.

Fito krem sorunlu olan bölgeye günde en az 2 defa sürülür. Cilt yüzeyinde sorunun büyüklüğüne göre bir miktar fito krem sürülür ve baskı yapmadan ovalanır. Ameliyat yarası derin kesik, çizik var ise bir gazlı bezle kapatmak gerekmektedir. Daha sonra tekrar krem sürülmeden önce mutlaka su ile temizlenmeli ve krem sürülmelidir. Fito krem suda çözündüğü için temizlenmesi kolaydır.

FİTO KREMİN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?

Aşağıda yer alan yan etkiler bu kremi kullan kişiler çok nadir bir şekilde görülmüştür. Ancak siz uzmana danışmadan kesinlikle cildinize uygulamayınız.

– Vücudun her hangi bir yerinde şişlik
– Ağız ve boğazda şişlik ve yutkunmada zorluk
– Nefes alıp vermede zorluk
– Karın ağrısı

FİTO KREM NE KADAR?

Fito krem etkisi büyük ama fiyatı küçük yara ve yanık kremlerinden biridir. Fito krem mutlakaa evinizde bulunması gereken her işe yarayan bir kremdir. Fito krem doktorlar tarafından reçete edilmektedir. Fito krem fiyatı ise; 14,02TL’dir.

Fito krem devlet tarafından ödenmektedir ve reçete ile yazıldığında fito krem sgk tarafından karşılanmaktadır.

Sağlık açısından oldukça faydalı olan bal tüketiminin bebekler için zararlı olup olmadığını ve ne zaman verilmesi gerektiğini sizler için araştırdık. Uzmanların açıklamalarına göre, 1 yaşından önce balın tüketilmesi ile ortaya çıkabilecek rahatsızlıklar ciddi sıkıntıları beraberinde getirebilir. Peki bebeklerde bal tüketimi için en doğru zaman hangisi? Bebeklere bal ne zaman verilemli? Ballı sütün bebeklere ve çocuklara zararı var mı? Bebeklerde bal tüketimi…

0-6 aylık süreçten sonraki ek gıdaya geçiş döneminde bebeklerle tanıştırılmaması gereken besinlerden biriside baldır. 1 yaşına gelmeden önce tüketilen balın bebeklerdeki en belirgin riski ‘Botulizm’ rahatsızlığıdır. Özellikle de altı aylıktan küçük bebeklere verilen bal, bu rahatsızlığın görülme ihtimalini arttırır. Botulizm teşhisi konulan bebeklerin 45 gün boyunca hastanede tedavi altında olması gerekir. Bu nedenle anne ve babalar ek gıda döneminde bilinçli davranarak, faydalı olan besinlerle bebeklerini tanıştırmalıdır. Peki fark edilmeden yapılan bu hatanın doğuracağı ‘Botulizm’ hastalığının işaretleri neler? Bebeklerde bal tüketiminde nelere dikkat edilmeli? İşte yanıtı…

12-36 saat aralığında beliren bu rahatsızlığın genellikle ilk belirtisi kabızlık olsa da diğerleri şunlar olabilir:

– Göz kapağı düşüklüğü,
– Başını sabit tutamama
– Halsizlik hissi
– Sürekli uyuma isteği
– Nefes alamda güçlük
– Karında şişme

BALIN FAYDALARI NELER? ÇOCUKLARA BAL VERİLMELİ Mİ?

Sindirimi rahatlatması, iştahı açması ve gelişim bozukluklarında vücudun iyileşmesine yardımcı olması ile bilinen bal, 1 yaşından büyük çocuklar için sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazıdır. Bilhassa çam balının içindeki mineral bakımından zengin kaynağı sayesinde demir eksikliği ihtiyacı karşılanabilir. Ayrıca magnezyum özelliği ile damarlarda kan pıhtılaşmasının ve stresin önüne geçilebilir. Okul çağındaki çocuklarda ise zihin açıklığı sağlayarak derslerinde başarılı olma ihtimali arttırılabilir. Yapılan araştırmalardan elde edilen bilgilere göre, beslenmesinde bal tüketimine yer veren çocukların diğerlerine göre daha hızlı ve sağlıklı büyüdüğü tespit edilmiştir.

Eski zamanlarda uygulanan sağlık yöntemlerinden bir tanesi de öksürük ve boğaz rahatsızlıklarına karşı balın tatlı, sütün ise yumuşatıcı özelliğinden yararlanılmasıdır. Sade ve sert tadımlı bir sütü çocukların içmesi pek kolay olmayacağından dolayı tatlanması için şeker atılması istenebilir. Ancak burada şeker yerine doğal tatlandırıcı vazifesi gören balı kullanmak daha iyi olur.

BALIN BİLİNEN FAYDALARI:

– Sofraya konulan şekerlere göre daha az tatlı olan bal, yiyeceklerdeki acımsı tadı yumuşatır.

– Kış döneminde yaygın görülen öksürmenin tedavisinde kullanılır.

–  Hareketli çocuklar gün içerisinde koşuşturma içerisinde olacağında evinde düşüp vücudunda ufak yaralanmalara sebep olabilir. Balı yaralı bölgeye sürerseniz iyileşme sürecini hızlandırırsınız.

– Çocuklardaki kansızlık, kan pıhtılaşması, stres azaltma, dikkatsizlik ve zayıf bağışıklık sistemini güçlendirme bakımından oldukça yararlıdır.

ÇOCUKLARA NE KADAR BAL VERİLMELİ?

Çocuklarda bal tüketiminde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta kilo durumuna göre yaklaşık 1 gram kadar bal tüketilmesi gerektiğinin önerilmesidir. 20- 25 arasında bir kiloya sahip olan çocuğun günlük 20-25 gram bal tüketmesi gerekir. Buda ortalama 2-3 tatlı kaşığına tekabül etmektedir.

Hamilelik ve emzirme döneminde annelerin bal yemesinde bir sakınca yoktur. Fakat doğum yapmış annelerin emzirdiği vakit farkında olmadan yaptığı bir hata da meme ucuna bal sürülmesidir. Ağlamanın son bulması ya da rahat uyuması için emziğin bala batırılması da büyük bir yanlıştır. 

Sağlık açısından oldukça faydalı olan bal tüketiminin bebekler için zararlı olup olmadığını ve ne zaman verilmesi gerektiğini sizler için araştırdık. Uzmanların açıklamalarına göre, 1 yaşından önce balın tüketilmesi ile ortaya çıkabilecek rahatsızlıklar ciddi sıkıntıları beraberinde getirebilir. Peki bebeklerde bal tüketimi için en doğru zaman hangisi? Bebeklere bal ne zaman verilemli? Ballı sütün bebeklere ve çocuklara zararı var mı? Bebeklerde bal tüketimi…

0-6 aylık süreçten sonraki ek gıdaya geçiş döneminde bebeklerle tanıştırılmaması gereken besinlerden biriside baldır. 1 yaşına gelmeden önce tüketilen balın bebeklerdeki en belirgin riski ‘Botulizm’ rahatsızlığıdır. Özellikle de altı aylıktan küçük bebeklere verilen bal, bu rahatsızlığın görülme ihtimalini arttırır. Botulizm teşhisi konulan bebeklerin 45 gün boyunca hastanede tedavi altında olması gerekir. Bu nedenle anne ve babalar ek gıda döneminde bilinçli davranarak, faydalı olan besinlerle bebeklerini tanıştırmalıdır. Peki fark edilmeden yapılan bu hatanın doğuracağı ‘Botulizm’ hastalığının işaretleri neler? Bebeklerde bal tüketiminde nelere dikkat edilmeli? İşte yanıtı…

12-36 saat aralığında beliren bu rahatsızlığın genellikle ilk belirtisi kabızlık olsa da diğerleri şunlar olabilir:

– Göz kapağı düşüklüğü,
– Başını sabit tutamama
– Halsizlik hissi
– Sürekli uyuma isteği
– Nefes alamda güçlük
– Karında şişme

BALIN FAYDALARI NELER? ÇOCUKLARA BAL VERİLMELİ Mİ?

Sindirimi rahatlatması, iştahı açması ve gelişim bozukluklarında vücudun iyileşmesine yardımcı olması ile bilinen bal, 1 yaşından büyük çocuklar için sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazıdır. Bilhassa çam balının içindeki mineral bakımından zengin kaynağı sayesinde demir eksikliği ihtiyacı karşılanabilir. Ayrıca magnezyum özelliği ile damarlarda kan pıhtılaşmasının ve stresin önüne geçilebilir. Okul çağındaki çocuklarda ise zihin açıklığı sağlayarak derslerinde başarılı olma ihtimali arttırılabilir. Yapılan araştırmalardan elde edilen bilgilere göre, beslenmesinde bal tüketimine yer veren çocukların diğerlerine göre daha hızlı ve sağlıklı büyüdüğü tespit edilmiştir.

Eski zamanlarda uygulanan sağlık yöntemlerinden bir tanesi de öksürük ve boğaz rahatsızlıklarına karşı balın tatlı, sütün ise yumuşatıcı özelliğinden yararlanılmasıdır. Sade ve sert tadımlı bir sütü çocukların içmesi pek kolay olmayacağından dolayı tatlanması için şeker atılması istenebilir. Ancak burada şeker yerine doğal tatlandırıcı vazifesi gören balı kullanmak daha iyi olur.

BALIN BİLİNEN FAYDALARI:

– Sofraya konulan şekerlere göre daha az tatlı olan bal, yiyeceklerdeki acımsı tadı yumuşatır.

– Kış döneminde yaygın görülen öksürmenin tedavisinde kullanılır.

–  Hareketli çocuklar gün içerisinde koşuşturma içerisinde olacağında evinde düşüp vücudunda ufak yaralanmalara sebep olabilir. Balı yaralı bölgeye sürerseniz iyileşme sürecini hızlandırırsınız.

– Çocuklardaki kansızlık, kan pıhtılaşması, stres azaltma, dikkatsizlik ve zayıf bağışıklık sistemini güçlendirme bakımından oldukça yararlıdır.

ÇOCUKLARA NE KADAR BAL VERİLMELİ?

Çocuklarda bal tüketiminde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta kilo durumuna göre yaklaşık 1 gram kadar bal tüketilmesi gerektiğinin önerilmesidir. 20- 25 arasında bir kiloya sahip olan çocuğun günlük 20-25 gram bal tüketmesi gerekir. Buda ortalama 2-3 tatlı kaşığına tekabül etmektedir.

Hamilelik ve emzirme döneminde annelerin bal yemesinde bir sakınca yoktur. Fakat doğum yapmış annelerin emzirdiği vakit farkında olmadan yaptığı bir hata da meme ucuna bal sürülmesidir. Ağlamanın son bulması ya da rahat uyuması için emziğin bala batırılması da büyük bir yanlıştır. 

Arkadaşlarınızla toplandığınızda ya da en özel günlerinizde servis tabaklarını süsleyecek olan, hem tadı da muhteşem gül kurabiyesi tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Biraz klasiklerin dışında olan gül kurabiye şık sunumuyla adeta kendine hayran bırakıyor. Peki gül kurabiyesi nasıl yapılır? Gül kurabiyesi şekli nasıl verilir?

Kurabiyeler, hem çayla hem de kahve ile çok iyi giden atıştırmalıklardır. Evde hem sunumu şık hem de tadı enfes olan bir kurabiye pişirmeye ne dersiniz? Sevdiklerinize özel hazırlayabileceğiniz gül kurabiyesinin tarifi bugünkü yazımızda kolayca bulabilirsiniz. Adeta dışarıdan alınmış gibi olacak tadıyla gül kurabiyesini mutlaka denemelisiniz.

GÜL KURABİYESİ TARİFİ:

MALZEMELER

Yarım paket margarin
1 adet yumurta
1 yemek kaşığı yoğurt
1,5 su bardağı pudra şekeri
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 paket vanilya
1,5 yemek kaşığı kakao
Alabildiği kadar un

YAPILIŞI

Öncelikle oda sıcaklığında olan margarinle tereyağını yoğurt ve yumurta ile güzelce çırpın.Daha sonra pudra şekerini ekleyerek homojen kıvama getirin.

Ayrı bir kabın içerisinde un, kabartma tozu ve vanilyayı karıştırın. Yavaş yavaş karışımın içerisine ilave edin.

Ele yapışmayacak kıvama gelene kadar yoğurun. Hazır hale gelen hamuru iki eşit parçaya bölerek, yarısını kakaoyla karıştırın.

Hazır hale gelen iki ayrı hamuru oklava ile açın. Açılan hamurlardan çay bardağı ile şekil verin.

Önce kakaolu olan daireyi onun üstüne sade bir tane daha kakao ve tekrar sade hamuru  dizdikten sonra elinizle yuvarlayın.

Bıçak yardımı ile ikiye bölerek gül şeklini verin. 

Hazırlanan kurabiyeleri yağlı kağıt serili tepsiye dizerek 180 derecede hafif kızarana kadar pişirin.

Pişen kurabiyeler 1-2 dakika kadar dinlendiğinde servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…