Çay saatlerinde ya da atlı krizlerinizi önlemek için enfes bir kurabiye hazırlamaya ne dersiniz? Çıkış noktası Yunanistan olarak bilinen Bademli Kurabiye uzun süre tazeliğini koruyabiliyor. İşte kolay badem kurabiyesi tarifi…

Tatlı sevenlere özel pratik ve muhteşem tarifler sunmaya devam ediyoruz. Şimdi de son günlerde oldukça popüler olan badem kurabiyesi tarifini hazırladık. Beş çayınızın yanına yakışacak efsane bir tarif.. Yunanistan’dan günümüze gelerek sevilen bademli kurabiye uzun süre kaldığında bile tazeliğini koruyabiliyor. Fazla zaman kaybetmeden bilindik malzemelerle yapımı kolay bademli kurabiyenin tarifine geçmek isterim. İşte leziz bademli kurabiye tarifi…

BADEM KURABİYESİ TARİFİ:

MALZEMELER

2 adet yumurta sarısı
1 adet yumurta akı
1/2 paket margarin ve tereyağı
1 çorba kaşığı yoğurt (tepeleme)
2,5 su bardağı un
1 su bardağı şeker
1/2 paket kabartma tozu
50 gram badem (ince dövülmüş)
şeker (üzerine serpmek için)

badem kurabiye tarifi

YAPILIŞI

Derin bir kabın içerisine eritilmiş yağ, yoğurt, şeker ve yumurtaları ekleyerek güzelce çırpın. 

Daha sonra kalan malzemeleri ilave ederek yumuşak kıvamlı bir hamur elde edin.

5 dakika beklettikten sonra ceviz büyüklüğünde parçalar alarak yağlı kağıt serili tepsiye dizin.

Hamurların üzerine çırpılmış yumurta akı sürerek şeker serpin.

Önceden ısıtılmış 190 derece fırında kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun…

Bu akşam yemekte klasik çorbalar yerine hem farklı hem de leziz farklı yörelere ait bir çorba pişirmek istiyorsanız Kayseri mutfağından gelen kesme çorbasını deneyebilirsiniz. Yapımı oldukça pratik olan kesme çorbası erişte ve yeşil mercimekten oluşuyor. Peki nasıl yapılır bu kesme çorbası? İşte tarifi…

Kayseri mutfağının vazgeçilmez tarifleri arasında yer alan tadı muhteşem yapımı kolay olan kesme çorbası doyurucu olmasıyla da herkes tarafından çok beğeniliyor. Kesme ya da erişte çorbası;  anne çorbası tadında, şifa kaynağı, Anadolu’ya özgü çorba tariflerindendir. Türk mutfağının zengin menüsünden naçizane lezzetlerden biri olan kesme çorba çoğu yörede kesme çorba olarak da bilinir. Evde yazdan kış için hazırlanan erişte yeşil mercimekle buluşturularak hazırlanan çorba tüm ev halkının beğenisini kazanacak. İçerisinde bulunan etle eş değer olan yeşil mercimek sayesinde de vücudunuz vitamin depolayacak. Gelin kesme çorbasını birlikte hazırlayalım…

KESME ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

Hamuru için;

1 adet yumurta
1 fincan su
1 yemek kaşığı zeytinyağı
Aldığı kadar un
Tuz

Çorbası için;

1 adet orta boy soğan
1 çay bardağı kahverengi mercimek
1 yemek kaşığı salça
4 yemek kaşığı sıvı yağ

reyhanlı kesme çorbası

YAPILIŞI

Tarifi hazırlamaya öncelikle hamuru yaparak başlayın. Makarna hamuru şeklinde hamuru yoğurun ve 10 dakika dinlendirdikten sonra oklava ile çok ince olmayacak şekilde açın.

2 parmak kalınlığında önce şeritler halinde kestikten sonra o şeritleri üst üste koyup tekrar kesin.

Aralara yapışmaması için un serptikten sonra biraz bekletin. Bu sırada da tencereye ince ince doğranmış soğanları ve salçayı yağda kavurun.

Kavrulan soğanların üzerine haşlanan yeşil mercimeği ilave edin.

1,5 litre kadar sıcak su ekleyip ateşte kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra altını kısıp kısık ateşte erişteleri içerisine ilave edin.

10 dakika daha piştikten sonra ocaktan alıp üzerine nane yakarak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Diş ağrısı hemen hemen herkesin genel sağlık sorunlarının başında gelir. Ağrıları neredeyse yaşam kalitesini düşürür. Özellikle bu konuda halk arasında doğru bilinen bir çok yanlış var. Bunlar ciddi hastalıklara davetiye çıkarır. En çok görülen ancak zamanında müdahale edilmeyen sorun ise diş eti çekilmesidir. Diş eti çekilmesi neden olur? Diş eti çekilmesi belirtileri nelerdir?

En yaygın diş problemlerinden biri olan diş eti çekilmesi, her yaş ve cinsiyette görülür. Bilimsel olarak periodontitis ismiyle geçen diş eti çekilmesi, diş yapısı ve et arasına yerleşen bakteriler kalın bir plak oluşturur. Bu plak zamanla temizlenmediğinde burada yapışkan bir tabaka oluşturur. Tabaka diş etlerinin çürümeye neden olur. Diş etleri bu bakteriler yüzünden azalan güç nedeniyle halk arasındaki tabirle çeneye doğru çekilir. Diş etinin iltihaplanması hatta diş kaybına kadar ilerler. Diş eti çekilmesine zamanına müdahale edilmediğinde diş ve çenede kemik kaybına, dolaşım sisteminde bakteri artımına, şeker hastalığına ve kemik iltihaplanmasına kadar hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlar. 

diş eti çekilmesi bakteriler nedeniyle oluşur

DİŞ ETİ ÇEKİLMESİ NEDEN OLUR?

  • Dişlerin temizliği zamanında ve yeterli kadar yapılmadığında
     
  • Aşırı nikotin ve kafein maddeleri tüketiminde
     
  • Gelişim çağında yeterli miktarda C ve K vitaminleri alınmadığında 
     
  • Ağız içinde sürekli olarak iltihaplanma sorunlarının yaşanması sonucu
     
  • Gebelik ve menopoz sonrası kadınlarda sıklıkla görülen hormonal bozukluk
     
  • Kanserli hücrelerin vücutta ciddi deformasyonlara yol açması 
     
  • Ağır hastalıklar sonucu kullanılan uzun sürekli ilaçların yan etkileri diş eti çekilmesine zemin hazırlar. 

ağız içi kokusu diş eti çekilmesiyle oluşabilir

DİŞ ETİ ÇEKİLMESİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

  1. Diş etlerinde aft gibi kabartılar çıkar. 
     
  2. Çok kötü ağız kokusuna neden olur.
     
  3. Zamanla dişlerin sıralamasında boşluklar oluşur. 
     
  4. Diş fırçalarken ağrı ve kanama yaşanır.
     
  5. Yanaktan bile dokunulduğunda diş ve diş etinde şiddetli ağırlar hissedilir.
     
  6. Hiç bir belirti göstermeden diş kayıpları görülür. 
     
  7. Sıcak ve soğuk besin ya da içecek hassaslığı artar.
     
  8. Diş etleri zamanla morarmaya başlar. 

diş eti çekilmesinde erken tedavi önemli

DİŞ ETİ ÇEKİLMESİNE NE İYİ GELİR?

İbrahim Saraçoğlu ağız içindeki bakterinin azalması diş etlerini daha güçlendireceğinden doğal kekik karışımını önerir. Günde 3 defa diş fırçalama alışkanlığına bu gargara eklendiğinde dişlerin daha da güçlendirir. Bir bardak su ile kaynatılan kekik biraz bekletildikten sonra gargara yapılır. Düzenli olarak yapıldığında diş eti ve diş aralarında iltihaplanmanın azaldığı görülür. Bunun dışında diş ağrısının fazla olduğu zamanlarda abur cubur, kuruyemiş, hazır gıda, işlenmiş besinler yerine sebze meyve ve bol bol bitki çayları önerilir. En çok önerilen bitki çayı ise anasondur. 

diş eti ağrısı

DİŞ ETİ ÇEKİLMESİ TEDAVİSİ

İleri boyutta olan diş eti çekilmesinde kesinlikle bir uzamana danışılması şarttır. Diş etinin çekilme boyutuna göre operasyon bile istenilebilir. İlaç tedavisinde antibiyotik içeren jeller verilir. Bunlar dişlere sürülerek dişlerdeki iltihap oranı azaltılır. Yanı sıra diş köklerinde oluşan iltihaplı yapılar lazerle küçültülür. 

Soğuk havalarda yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için öncelik vermeniz gereken besinler var. Bu yüzden gün içerisinde daha kolay kalori yakmanızı sağlayan ve kilo vermenizi kolaylaştıracak kremalı metabolizma hızlandırıcı çay tarifini sizler için derledik. Metabolizmayı hızlandıran çay tarifi nasıl yapılır? İşte, bilinmesi gereken tüm detaylar.

Bahar mevsimine girdiğimiz şu günlerde kışın aldığımız kilolardan kurtulmak için metabolizmayı hızlandırıcı çaylarla zayıflamak mümkün! Birçok kadının kabusu olan ve bel bölgesinde biriken inatçı yağlardan kurtulmak için bağırsakların hızlı çalışmasını sağlamak ilk adımınız olmalı. Yağ yakımını kolaylaştıran sağlıklı kürler ile ince bir görünüm elde edebilirsiniz. Ayrıca diyette ilk ve en önemli kuralın sabır olduğunu düşündüğümüzde sindirim rahatlatıcı bitki çayları, metabolizma hızlandıran kür tarifleri ve detoks çaylarıyla olumlu sonuçlar elde edebilirsiniz. İşte son günlerde çokm konuşulan kremalı metabolizma hızlandırıcı çay tarifi..

KREMALI METABOLİZMA HIZLANDIRICI ÇAY TARİFİ! 

MALZEMELER:

  • 2 su bardağı su
  • Yarım çay kaşığı toz zencefil
  • 1 tatlı kaşığı zerdeçal tozu
  • 6 kakule baklası
  • 1 tutam acı biber
  • 1 tatlı kaşığı rezene tohumu
  • 2 çay kaşığı yeşil çay
  • 1 yemek kaşığı ham bal
  • 1 su bardağı süt (badem veya yulaf)

metabolizma çayı nasıl yapılır

YAPILIŞI:

– İlk olarak bir cezve veya küçük tencerenin içine su, zerdeçalı ekleyin. Üstüne zencefili, rezeneyi, kırmızı biberi ve kakule ekleyip kaynamaya bırakın. 

– Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın ve 5 dakika kadar pişirmeye devam edin.

– 5 dakika pişirdikten sonra kalan yeşil çayı ekleyin ve bir 3 dakika kadar daha demlemeye devam edin. 
– Daha sonra ince elek veya süzgeçten süzün. 

– Son olarak bal ve sütü ekleyin ve köpürene kadar karıştırın veya bir karıştırıcıda karıştırın.

İşte bu kadar… Çayınız hazır… Afiyet olsun…

Kuşkonmaz sebze olarak tüketildiği gibi süs bitkisi olarak da yetiştirilir. Ülkemizde tüketimi yaygın olmazsa da Güney Avrupa mutfaklarında sıklıkla tüketilen kuşkonmazın faydaları hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Ayrıca kuşkonmaz alternatif tıpta da doğal ilaç yapımında kullanılır. Kemik ve kaslardaki iltihap oranlarını azaltıyor. Peki Kuşkonmazın faydaları nelerdir? Kuşkonmaz nasıl tüketilir?

Halk arasında serçe otu ve bahçe kuşkonmaz gibi adlarla da bilinen kuşkonmazın bilim literatüründeki karşılığı ise officinalistir. Çok yıllık çiçekli bir bitki olan kuşkonmaz, soğan ya da sarımsak ailesinden gelir. Kuşkonmaz hakkında bilinmeyen bir diğer noktada yapılan bazı araştırmada bilim adamları tarafından zambak ailesine de ait olduğu iddia edilir. Asya kıtasının Ilıman ikliminde rahatlıkla yetişen kuşkonmaz, en genç mahsul olarak toplanır. M.Ö 3000 yılına dayanan Mısır, kitabelerinde yer edinen kuşkonmaz, E vitamini bakımından zengindir. Çiğ halde salatalarda kullanılan kuşkonmaz, pişirilerek de yemeği yapılır. Yeşil ve beyaz halde bulunur. Yıllar boyunca saklamak için turşusu da kurulur. Asya mutfağında kızartılarak sığır etiyle beraber servis edilir. Amerika kıtasında ise çorbası bile yapılır. Çiğ olarak tüketmek isteyenler yüzeyindeki kalın kabuğu soyar. Kabuğu ne kadar sert ise o kadar tazedir. 

kuşkonmaz besin değeri

KUŞKONMAZIN FAYDALARI NELERDİR?

  • Topraktaki tüm vitamin ve mineralleri alan kuşkonmaz bu sayede folik asit bakımından zengindir. Folik asit vücuttaki hücreleri yenilemede oldukça etkilidir. Bu sayede kanser hastalıklarının yaşanması engellenir. 
     
  • Yapılan bazı araştırmalarda güçlü bir idrar söktürücü olan kuşkonmaz, mesane torbasında idrar birikmesini de önler. Böylece taş ve kum oluşumunu engeller. 
     
  • E vitamini sayesinde cilt hücrelerini yeniler. Hormon hücrelerinin daha sağlıklı çalışmasını sağlar. 
     
  • Sindirim sistemini rahatlatarak mide duvarını güçlendirir. Uzun süre tokluk hissi vererek kilo vermek isteyenler için ideal bir besindir. Bağırsaklardaki flora sayısını korur. İshal ya da kabızlık gibi hastalıkları engeller. 
     
  • Güçlü bir antioksindan olduğundan serbest radikalli hücrelerin vücuttan atılmasını sağlar. Bu sayede vücudun ödem toplamasının önüne geçer. Vücuttaki iltihabı temizler. Oluşması için olan nedenleri de ortadan kaldırır.
     
  • İltihap temizlemede etkili olması sadece ödeme  değil aynı zamanda kemik ve kas sağlığına da destek sağlar. Yenilenmesini sağlayarak güçlendirir ve artrit hastalıklarının önüne geçer.
     
  • Kan akışını ve kandaki hücreleri yenileyerek hem kansızlığın hem de şeker hastalığının önüne geçer. Kanı temizler. 
     
  • Sinir sistemindeki hücreleri yatıştırarak ruhsal hastalıkların önüne geçer. Uzmanlar özellikle uykusuzluk ve ağır depresyon geçiren kişilerin düzenli tüketmesini tavsiye eder. 
     
  • Kadınların aylık yaşadıkları adet döngüsü öncesi yaşadıkları semptomların şiddeti azaltılır. 
     
  • Kuşkonmaz aynı zamanda A vitamini bakımından zengindir. Bu sayede göz sağlığını da olumlu etkiler. Özellikle ileri yaşlarda sıklıkla görülen katarak hastalığının yaşanmasını önler. 

kuşkonmaz zengin vitamin ve minerallere sahiptir

KUŞKONMAZIN ZARARLARI VAR MIDIR?

İçeriğindeki pürin maddesi böbrek üstü bezlerinin çalışma fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Bu yüzden kronik böbrek rahatsızlığı olanların tüketilmesi önerilmez. Alerji testi yapılması daha uygundur. Özellikle cilde uygulamadan ya da çiğ tüketilmeden önce test yapılmasında fayda var. Uzmanlar kuşkonmazın tüketildiği gün 3 litreye yakın su tüketilmesini tavsiye eder. Folik asit bakımından her ne kadar zengin olsa da hamilelik sürecinde bir uzmana danışılarak tüketilmesi uygun görülür. 

Hamilelik döneminde alınan doğum kilolarından kurtulmak isteyen birçok anne sütün kesilmeden kilo vermek istiyor. Yeni doğmuş anneler için emzirme süreci çok büyük soru işaretleriyle doludur. Emzirirken kilo vermek tehlikeli mi ? Kilo vermeye ne zaman başlamalı, emziren anneler nasıl zayıflar? Emziren anneler en kolay nasıl kilo verebilir? İşte emzirme sırasında güvenli ve hızlı kilo vermenin 12 adımı…

Uzmanlara göre düşük kalorili diyetler anne sütünü azaltır ve bu durum bebeğinizin gelişimini ve sağlığını etkiler. Bu yüzden hamilelik dönemindeki alınan kiloları emzirme döneminde eritmek için sağlıklı ve doğru bir beslenme planı çok önemlidir. Diyet, doğru bir şekilde uygulandığı zaman etkisini göstermektedir. Doğum kilolarından kurtulmak isteyen anneler emzirme sürecinde aç kalmamalı ve tek gıdaya yönelten diyetler yapmalıdır. Annenin kendini daha iyi hissetmesi ve eski kilosuna kavuşması için emzirme döneminde kilo vermenin 12 adımı sizler için derledik. İşte cevaplar:

EMZİRMEK KİLO VERDİRİR Mİ?

Yeni doğum yapmış annelerin en çok merak ettiği konulardan biri de emzirmenin kilo verdirip verdirmediğidir. Yapılan araştırmalara göre emzirmek annenin vücudundaki ödemin hızla kaybetmesini sağlayan etkenlerden biridir. Doğum yapan anne bebeğini emzirme esnasında efor harcamadan kilo verir. 

emzirmek kilo verdirir mi

DİYET YAPMAYA NE ZAMAN BAŞLAMALI?

Beslenme ve diyet uzmanları doğumdan sonra ilk 6-8 hafta diyet yapılmaması gerektiğini belirtiyor. Bu dönemde sütün miktarı ve kalitesi arttığı için sonrasında diyete başlanması önerilmektedir.

emzirirken nasıl kilo verilir

EMZİRİRKEN KİLO VERMENİN 12 ADIMI

  1. İlk olarak yeni doğum yapan bir anne diyetisyen kontrolünde beslenme programını oluşturması çok önemlidir. Uzmanlara göre yapılan diyetle haftada yarım kilodan fazla kilo verilmesi sakıncalıdır.
  2. Bebeğinizi belli aralıklarla uykudan uyandırıp sürekli emzirmeye çalışın. Emzirmek kalori yakmanızı sağlayacaktır. Emzirirken harcanan kalori 1 saat kadar spora eş değerdir. 
  3. Emzirme döneminde mutlaka 3 ana öğün ve 3 ara öğün şeklinde beslenin. Düzenli ve sağlıklı beslendiğiniz takdirde hem bebeğiniz hem de siz sağlıklı bir şekilde bu süreci atlatabilirsiniz. 
  4. Bebeğinize daha çok süt olsun hem de sıvı ihtiyacınızı karşılamak için bol bol su tüketmeye dikkat edin. Günde en az 13 su bardağı su tüketin.
  5. Bağırsakların çalışması ve sindirim sisteminizin hızlı olması için posalı yiyecekler tüketebilirsiniz. Diyetinizde mutlaka kuru baklagiller, posa açısından zengin sebze ve meyveler bulundurun.  
  6. Fırsat buldukça kısa olsa da yürüyüş yapabilirsiniz. Yürüyüş yapmak zayıflarken vücudunuzu daha hızlı forma girmesini sağlayacaktır.
  7. Kemiklerinizin daha fazla güçlenmesi için kalsiyum ve protein bakımından zengin besinler tüketmeniz gerekiyor. Bunlar, süt, yumurta, yoğurt ve peynir çeşitleridir. 
  8. Kültürümüzde yaygın bir söylem olan tatlı süt arttırır lafına göre hareket ederek tatlı tüketiminden kaçının. Onun yerine hafif ve sütlü meyveli tatlıları tercih edebilirsiniz. 
  9. Kızartmalardan ve fast food yiyecekleri uzak durun. Bu yiyecekler daha çok acıktırır ve daha fazla yiyecek tüketmenizi neden olur. 
  10. Yemeklerde en sağlıklı olan zeytinyağını tüketin. Hem sağlığınız hem de bebeğinizin sağlığı için yemekleri fırında ve haşlama olarak pişirerek tüketebilirsiniz. 
  11. Eğer normal doğum yaptıysanız ve hareket yapma gibi zorluk çekmiyorsanız çok hafif olsa egzersiz yapabilirsiniz. 
  12. Uyku düzenine dikkat edin.

emziren anneler için diyet listesi

EMZİREN ANNELER İÇİN ÖRNEK DİYET LİSTESİ 

SABAH:

  • 1 bardak süt,
  • 1 adet haşlanmış/az yağda pişirilmiş/ıspanakla zenginleştirip omlet şeklinde yumurta,
  • 1 dilim peynir,
  • 4-5 tane zeytin,
  • 1 dilim tam buğday ekmeği

ARA ÖĞÜN:

  • 1 tane elma ya da 1-2 kuru kayısı ya da incirli 1 kase yoğurt

ÖĞLE:

  • 1 porsiyon yağsız etli sebze veya baklagil yemeği,
  • 1 kase yoğurt, (içine ceviz ya da badem gibi kuru yemişler)
  • Bol yeşillikli bir salata
  • Sadece haşlanmış makarna.

ARA ÖĞÜN:

  • 1 kase yoğurtlu kereviz salatası,

AKŞAM

  • 1 kase besleyici bir çorba,
  • 1 porsiyon haşlanmış, fırınlanmış ya da ızgarada pişirilmiş kırmızı et ya da tavuk
  • 1 büyük kase bol yeşillikli, domates ve havuçlu salata. 

ARA ÖĞÜN:

  • Yarım elma, muz ya da armut veya 1 bardak süt.

İftar menülerinin her zamankinden çok daha özenli bir şekilde hazırlandığını belirtmeliyiz. Bu yıl iftar için mutlaka denemeniz gereken lezzetler hakkında bazı önerilerimiz olacak. Hazır mısınız?

  • Saksı Kebabı

Kebap çeşitleri iftar menülerinde en sık tercih edilen yemeklerden biri oluyor. Peki, daha önce hiç saksı kebabı yapmayı denediniz mi? Yediden yetmişe herkesin beğenerek tükettiği bu özel yemek hem doyurucu hem de leziz olmasıyla ön plana çıkıyor. Hazırlanması ve pişme süresi biraz uzun ancak bu zamanınızın olduğu bir akşamda iftar yemeğinde rahatlıkla tercih edebilirsiniz.

  • Yoğurtlu Bulgur Köftesi

Küçük toplar şeklinde hazırlanan ve sunumu için ekstra bir uğraş vermenize gerek olmayan yoğurtlu bulgur köftesini mutlaka denemelisiniz. İçerisinde kıyma olmayan, sadece bol miktarda bulgur ve baharat olan bu yemeğin üzerine de sarımsaklı yoğurt dökebilirsiniz. En sevilen iftar menüleri için Yemek.com adresini ziyaret ettiğinizde bu özel yemeğin tarifine de hemen ulaşabilirsiniz.

  • Şıhıl Mahşi

İsmi yabancı gelebilir ve bu nedenle bir dolma çeşidi olduğu bilgisini aktaralım. Şıhıl mahşi, ‘dolmaların şahı’ anlamına geliyor ve doyurucu bir yemek olmasıyla biliniyor. Güneydoğu Anadolu bölgesinin yöresel lezzetlerinden biri olan bu özel yemeği de iftar sofralarına kazandırabilirsiniz. Kabak dolmasına benzer bir görünüme sahip olan yemeğin tarifi ve malzeme listesi ise Yemek.com adresinde mevcut.

  • Kabak Meftune

Bu yemek de Diyarbakır’a özgü yöresel lezzetlerden biridir. İçerisinde kabak kullanılıyor olsa da etli bir yemek olduğunu da belirtmeliyiz. İftarda genellikle sulu yemekler tercih edildiğinde listemize bu yemeği de eklemeyi tercih ettik. Kabak meftune yemeği iftar yemeklerinin yanı sıra sahurda da tüketebileceğiniz yemek çeşitlerinden biridir.

  • Fırında Sebze Yemeği

Fırın yemekleri saha az yağlı olduğundan kilosuna dikkat edenler ya da iftarda ağır yemekler tüketmek istemeyenler için tercih ediliyor. Listemizde hafif ve sağlıklı bir yemek olan fırında sebze yemeği de bulunuyor. Evde kalan tüm sebzeleri bir arada kullanarak da yapabileceğiniz bu yemeği ister domates soslu ister yoğurtlu olarak servis edebilirsiniz. Daha fazla sayıda yemek seçeneğine göz atmak için de Yemek.com adresine hemen uğrayın. Malzeme listesinden püf noktalarına kadar yemek çeşitlerine dair bilgilerin tamamını rahatlıkla inceleyebilirsiniz.

Elmanın fermente edilmesiyle elde edilen sirke, içinde yüksek oranda asetik asit, enzimler, mikrobesinler ve biyoektif maddeler barındırır. Bu yüzden keskin bir yapısı ve tadı vardır. Ancak aynı zamanda doğadaki en güçlü mikrop önleyici besindir. Bu yüzden bebeklere verilip verilmemesi konusunda anne ve babalar sürekli kararsız kalır. Bebeklere elma sirkesi içirilir mi? Elma sirkesi bebeklere fayda sağlar mı?

Sıklıkla duş sırasında ya da üst solunum yolu hastalıklarında tüketilmesi önerilen elma sirkesi tam bir bakteri öldürücüdür. Doğal ilaç olarak tercih edilen elma sirkesi yetişkinlere cilt temizliğinden bağışıklık güçlendirmeye kadar birçok fayda sağlar. Şeker barındırmayan elma sirkesi fermente yöntemiyle elde edilir. Geçtiğimiz sene yapılan bir araştırmada elma sirkesinin insan sağlığına oldukça faydası olan bir besin olarak kabul edilmiştir. Böyle faydası olan elma sirkesinin bebekler için faydaları ise anne ve babaların en merak ettiği konudur. 6 aydan sonra azalan anne sütünün yerini sağlıklı besinler alması lazım. Bebek bağışıklık ve beslenme olarak bu sürece hazırlanması için bazı besinleri tüketmesinde fayda var. Ancak asidik oranı yüksek olan elma sirkesi konusunda ebeveynler kararsız kalır.

elma sirkesi besin değeri

BEBEKLERE ELMA SİRKESİ İÇİRİLİR Mİ?

6 aydan sonra ek gıdaya geçirilen bebeğe elma sirkesi verilmesinde herhangi bir sakınca yoktur. Ancak bebeğin belirli alerji testlerinden geçirilmesin de fayda var. Bu yüzden bir uzmana danışarak elma sirkesi tüketimine başlatılabilir. Suyla beraber seyreltilmiş elma sirkesinden gün içinde bir kaşık yemeklerden sonra bebeğinize verebilirsiniz. Bunun yanı sıra ek gıdaya geçtiğiniz ve vermeye başladığınız bazı sebzelere de az miktarda dökerek tüketmesini sağlayabilirsiniz. 

elma sirkesini suyla seyrelterek verilmesi lazım

ELMA SİRKESİ BEBEKLERE FAYDA SAĞLAR MI?

  • 6 aydan sonra değişen beslenme düzeni bebeğin bütün sistemlerinin yeniden onarılmasını sağlar. En çokta bağışıklık onarılan sistemler arasında ilk sırada gelmeli. Bu yüzden bağışıklığın güçlenmesi için elma sirkesi gibi ek antibakteriyel besinler gereklidir.
     
  • Bebeklerde 6 aydan sonra en sık görülen sorunlar ise sindirim sistemindekilerdir. Özellikle mide ve bağırsak fonksiyonlarını düzenlemek için elma sirkesi ve zeytinyağına ihtiyaç duyulur.
     
  • Bebeklerin yıkandığı suya az miktarda elma sirkesi ekleyerek ciltlerindeki bakterileri azaltıp cilt yapısının hastalıklara karşı daha daha sağlıklı olması sağlanabilir.
     
  • Yıkanma suyuna ya da püre çorba gibi besinlere eklendiğinde güçlü kemikleri destekleyen elma sirkesi kemik iltihaplanmasını ya da ileri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik ağrılarının riskini azaltır.
     
  • Vücudun genel olarak rahatlamasını sağlar. Gözenekleri temizler. Tükürük bezlerinin daha iyi çalışmasını sağlar. 
     
  • En önemli faydası ise üst solunum yolu hastalıklarına yol açan virüsleri etkisi hale getirir. Geleneksel tıpta sıklıkla kullanılır. Hatta bebeklerin sinüslerini temizlemek için de kullanılır. 

Baharın gelişiyle beraber tezgahlarda ilk olarak yerini almaya başlayan çilek, güçlü bir antioksidan özelliğine sahip olduğu için uzmanlar tarafından tüketilmesi şiddetle tavsiye edilir. C vitamini barındıran çilek bazı insanlarda alerjik reaksiyona yol açabilir. Bu yüzde hamilelikte değişen hormon ve sistemsel yapı nedeniyle tüketiminin uygun olup olmadığı merak ediliyor. Hamilelikte çilek yenir mi?

Anne adaylarının hamilelik sürecinde en merak ettiği durumlardan biri tüketmesi ya da tüketmemesi gereken besinlerin neler olduğudur. Mevsiminde olan besinler konusunda ise en merak edilen çilektir. Çünkü çilek içeriğinde yüksek oranda likopen barındıran nadir besinlerden biri olduğundan çilek bağışıklık sistemindeki proteinleri bazen olumsuz etkileyebilir. Proteinler aşırı tepki gösterdiklerinden vücutta koruma sistemleri devreye girer. Bunun sonucunda da alerjik reaksiyon ortaya çıkar. Hamilelik sürecinde de anne adayının hormonlarında yaşanan değişim nedeniyle bu tarz durumların yaşanma riski oldukça yüksektir. Bu yüzden hamileliğin 3 ayında uzmanlar alerji testi önerir. 

hamilelikte çilek bağışıklığı güçlendirir

HAMİLELİKTE ÇİLEK YENİR Mİ?

Bahar aylarındaki hamilelik süreçlerinde uzmanlar kontrollü olarak çileğin tüketilebileceğini tavsiye eder. Öncelikle alerji testi yapılması lazım. Test sonucunda anne adayının likopene olan hassasiyetinin olmaması durumunda gün içinde bir kase dolusu tüketebilir. Çilek güçlü bir C vitamini olduğundan hamilelik sürecinde güçlü ve diri saç cilt yapısı sağlar. Sadece anne adayına değil bebeğin beyin fonksiyonlarının hızla gelişimini destekler.

hamilelikte çilek bağışıklığı güçlendirir

HAMİLELİKTE ÇİLEĞİN FAYDALARI NELERDİR?

  1. Güçlü bir lif kaynağı olan çilek, anne adayının bağırsak sistemini düzenler.
     
  2. Hücrelerin deforme olmadan yenilenmesini destekleyen çilek özellikle cilt ve saç yapısını güçlendirir.
     
  3. İçeriğinde doğal şeker barındıran çilek, kandaki insülin seviyesini dengeler. Anne adayının tansiyon riskini önler. 
     
  4. Yoğurtla beraber karıştırılıp yenildiğinde tam bir ara öğün olan çilek, bebeğin de annenin de demir eksikliği yaşamasını engeller.
     
  5. Gün içinde 200gram tüketen anne adayı abur cubur isteğini bastırır. Böylece hamilelikte kilo alma riski azalır.
     
  6. Hem annenin hem de bebeğin bağışıklığını güçlendirir. Hastalıklara karşı vücut direncini yüksektir. 

Moda düşkünlerinin vazgeçilmez parçalarından olan ekose kıyafetler bu sene de gardıropların favorileri arasında olmak için yeni tasarım ve desenleriyle yola çıktı. Stilistlerin fikirlerine ilham olacak ekoseli tasarımlar bu yıla da damgasını vuruyor.

Dokusunda geçmişin stillerini de barındıran ekose kıyafetler kaos içinde uyum sağlamayı başaran nadir tercihler arasında olabilir. Kombinlere ilham kaynağı olan ekoseler 2022 ilkbahar mevsiminde desenleriyle özgüven sağlamak için kolları sıvadı. Bunun yanı sıra renkleriyle vitrinlerden el sallamaya başladı bile…

ekose desenler bu yıla da damgasını vuruyor

2022’NİN VAZGEÇİLMEZ PARÇASI EKOSELER 

Geniş bir kullanım alanına sahip olan ekose desenler bizi geçmişe götürürken yanı başımızdaki bahara da dokundurmayı ihmal etmiyor. 

2022 yılına damgasını vuracak ekoseler

Uyumsuzluğu seven şıklığına düşkün kadınlar için toprak tonlarıyla buluşturulan renklerle çok konuşulan kombinlere imza atılacağı gibi bu desenlerin ilhamıyla ortaya çıkan kombinler aksesuarlarla da resmen canlılık kazanabilir.

kombinlerde yardımcı parçalardan ekose desenler

Her dönem karşımıza çıkan ekose modeller, modanın enlerini şekillendirmeye devam ediyor. Stilistlerin üzerinde harıl harıl çalıştığı bir önceki sezonu aratmayacak desenler, şıklığa dokunmaya yürürken vitrinlere de baş tacı olmak için adaylığını koydu.

modaya yön verecek ekose desenler

Kıyafette ekose desenlerin renklerle barışıklığı dikkatlerden kaçmazken içinde siyahın bulunduğu her şey kendini asaletiyle ortaya koyuyor. Genellikle dış giyimlerde tercih edilen ekose desenler moda anlayışının değişmesi ve gelişmesiyle resmen şaşırtıcı tarzlarla boy gösterecek. Özellikle asaletin ve cesaretin temsili olan siyahın ön planda olduğu ekose desenler kadınlara bu yıl mütevazı ve kendinden emin adımlar attıracak gibi…