Sezaryen sonrası normal doğum yapmak isteyen anne adayları tedirginlik yaşıyor. Sezaryen ile doğum yapan kadının rahminde oluşan kesilerin iyileşmesi, normal dokulardaki gibi kolay olmuyor. Peki sezaryen ile doğum yapan anneler normal doğum yapabilir mi? İki sezaryen sonrası normal doğum olur mu? İşte uzmanından açıklamalar:

Sezaryen doğum, bir bebeğin ameliyat yoluyla anne karnından alınması işlemine verilen bir isimdir. Normal doğum ise 37-42. gebelik haftaları arasında annenin kendiliğinden oluşan kasılma ve ağrılarıyla rahim kanalından gelmesi mucizesine denir. Bazı sebeplerden dolayı anne adayları sezaryen ile doğum yapmak zorunda kalabiliyor. İlk doğumunu sezaryen yapan kadınlar ikinci kez anne olmayı normal doğum yöntemiyle isteyebilir. Anne adayları her ne kadar sezaryen doğum istese de uzmanlar normal doğumun daha sağlıklı olduğu yönünde uyarılarda bulunuyor. Günümüzde ise cerrahi tekniklerdeki değişiklikler ve sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD) risklerinin düşünülenden daha az olduğunun tespit edilmesi gibi faktörler, sezaryenden sonra normal doğumun mümkün olduğunu göstermiştir. 

Sezaryen sonrası oluşan kesi ve yara izlerinin iyileşmesi 2 ila 2,5 yıl gibi sürmektedir. Anne adaylarının ikinci doğumda, normal doğum yapmaları için bu süre kadar beklemeleri uzmanlar tarafından önerilir.

SEZARYEN SONRASI NORMAL DOĞUM YAPMAK İSTEYEN ANNELERE, UZMAN HEKİMLER TARAFINDAN BİLGİ VERİLMELİ

Sezaryen dolayısıyla oluşan skar (yara izi), bir sonraki normal doğum sırasındaki kasılma yırtılmaya sebep olabilir. Bu durum anne ve çocuk için hayati risk taşımaktadır. Araştırmalara göre; Riskin %1-3 arasında olduğu belirtiliyor. Günümüzde bu riski göz önüne alarak, sezaryen sonrası normal doğum, anne adaylarının tercihleri arasında yer alıyor. Doktorların anne ve babaya, oluşabilecek herhangi bir risk için bilgi vermesi gerekir.

SEZARYEN SONRASI NORMAL DOĞUMDA OLUŞABİLECEK RİSKLERİ AZALTMAK İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Anne adayı önceden normal doğum yapmışsa ve ikinci olarak sezaryen olmuşsa, üçüncü doğumunu da normal yapma şansı yüksektir. Fakat sezaryen sonrası sağlıklı bir şekilde normal doğum yapmak için aradan ortalama 2,5 yıl geçmesi gerekmektedir. Doku iyileşmesinin bu süre zarfında olduğu ön görülmektedir. Aksi takdirde dokular iyileşmeden sezaryen sonrası normal doğumda, rüptür denilen rahim yırtılması meydana gelebilir. Bu durum da anne ve çocuk için hayati risk demektir.

SEZARYEN SONRASI NORMAL DOĞUMU KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN ÖNERİLEN EGZERSİZLER :

Normal doğumu kolaylaştıran pelvik kaslarının güçlü olması gerekir. Günümüzdeki hareketli yaşamın önceki yıllara göre daha hantal olması, pelvik kasların gelişimine engel olabiliyor. Bu durum da normal doğumun kolay olmasını engelleyebilir. Uzmanlar normal doğumun kolaylığı için pelvik kaslarını geliştiren bazı egzersizler öneriyor. Bunlardan bazıları:

  • Pelvik hareketi,
  • Squat
  • Yürüyüş
  • Kegel hareketi
  • Kelebek hareketi
  • Lunge hareketi (duvar destekli lunge-düşey lunge)
  • Merdiven tırmanışı hareketi

Yukarıda listelediğimiz egzersizlerin, normal doğum için olumlu etkileri olduğu biliniyor. Uzmanların önerisiyle günlük 15-20 dakika kadar yapılan “kegel egzersizleri” pelvik kaslarını güçlendirdiği gibi kadınların ilerleyen yaşlarda idrar kaçırma ve rahim sarkması gibi sorunlarının da önüne geçebilir. Etkili olan yoga ve pilates egzersizleri de doğal doğum sürecine yardımcı olmaktadır.

ANNE ADAYI HANGİ DURUMLARDA SEZARYEN SONRASI NORMAL DOĞUM YAPAMAZ?

  • Sezaryen sonrası belirtilen ortalama yılın geçmemiş olması.
  • Anne adayının normal doğuma engel olabilecek bir rahatsızlığının bulunması
  • Daha önce rahimle ilgili herhangi bir ameliyat geçirmiş olması
  • Diyabet ve hipertansiyon hastalığının olması
  • Doğum kanalının dar olması

En sevilen yiyeceklerin başında yer alan ekmek son zamanlarda tüketimi artan gıdaların başında geliyor. Fazla kilosu olan birçok kişi ekşi mayalı ekmeğin kilo aldırıp aldırmadığını araştırıyor. Peki farklı tadıyla çok sevilen ekşi mayalı ekmek kilo aldırır mı, ekşi mayalı ekmek kaç kalori? Ekşi mayalı ekmeğin kalorisi ve besin değerleri sizler için listeledik…

Kış mevsiminin vazgeçilmezi sıcacık ekmekler mis gibi kokularıyla sofralarda kendilerine yer buluyor. Vücudumuzun en temel ihtiyaçları arasında yer alan ekmekler arasında yer alan ekşi mayalı ekmek annelerimizin geçmişte kendi imkanlarıyla hazırladıkları haliyle günümüze kadar gelmiştir. İster dünya mutfağı ister yöresel tatlarımızın yanında yer verdiğimiz ekşi mayalı ekmekler kalorisi sebebiyle tüketilirken endişelere yol açıyor. Son zamanlarda sağlıklı beslenme listelerinde ekşi mayalı ekmeğin kalorisinin kaç olduğu ve kilo aldırıp aldırmadığı çok merak ediliyor. Peki ekşi mayalı ekmek kalorisi ne kadar? İşte yanıtlar…

EKŞİ MAYA NASIL YAPILIR?

  • Yapımı özel ilgi, sabır ve emek isteyen ekşi maya doğanın en lezzetli mucizelerinden olarak günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Yalnızca un ve su kullanarak yapabileceğiniz ekşi mayayı ekmeklerinizde kullanabilirsiniz. 
  • Ama çok lezzetli ve kaliteli bir ekşi maya isterseniz hazırlarken mutlaka içine nohut ya da üzüm koymanız gerekir. 
  • Bir kavanozun içerisine koyacağınız üzüm veya nohutu küçük doğrayarak ekleyin. Sonrasında kavanozun içine 1 su bardağı un ve 1 su bardağı su ekleyin.
  • Kavanozu kapatın ve temiz bir beze sararak sıcak bir yerde en az 1 gün bekletin. Eğer ortam sıcak değilse bu durum yaklaşık 4 gün kadar da sürebilir. 
  • 4 günün sonunda hamurda minin baloncuklar varsa hamur olmuş demektir. 

EKŞİ MAYALI EKMEK KAÇ KALORİ?

  • Yapımı özel ilgi, sabır ve emek isteyen ekşi maya doğanın en lezzetli mucizelerinden biri olan ekşi mayalı ekmeğin 100 gramında 226 kaloridir.
  • 1 Adet yani 450 gram Uno Ekşi Mayalı Tam Buğday Ekmekte 1017 kaloridir.

ekşi maya nasıl yapılır

1 DİLİM EKŞİ MAYALI KÖY EKMEĞİ KAÇ KALORİ?

1 dilim ekşi mayalı köy ekmeği kaç kalori

EKŞİ MAYALI EKMEK DİYETTE YENİR Mİ?

Uzman diyetisyenlerin sıkça beslenme programlarında yer verdiği ekşi mayalı ekmek kilo aldırmamaktadır. Ayrıca bağırsakları çalıştırdığı için de kilo vermeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Metabolizmayı hızlandıran ekşi mayası ekmeği ölçülü bir şekilde tükettiğiniz takdirde hızlıca zayıflayabilir ve sağlıklı bir vücuda sahip olabilirsiniz. 

ekşi mayalı ekmek diyette yenilir mi

En sevilen yiyeceklerin başında yer alan ekmek son zamanlarda tüketimi artan gıdaların başında geliyor. Fazla kilosu olan birçok kişi ekşi mayalı ekmeğin kilo aldırıp aldırmadığını araştırıyor. Peki farklı tadıyla çok sevilen ekşi mayalı ekmek kilo aldırır mı, ekşi mayalı ekmek kaç kalori? Ekşi mayalı ekmeğin kalorisi ve besin değerleri sizler için listeledik…

Kış mevsiminin vazgeçilmezi sıcacık ekmekler mis gibi kokularıyla sofralarda kendilerine yer buluyor. Vücudumuzun en temel ihtiyaçları arasında yer alan ekmekler arasında yer alan ekşi mayalı ekmek annelerimizin geçmişte kendi imkanlarıyla hazırladıkları haliyle günümüze kadar gelmiştir. İster dünya mutfağı ister yöresel tatlarımızın yanında yer verdiğimiz ekşi mayalı ekmekler kalorisi sebebiyle tüketilirken endişelere yol açıyor. Son zamanlarda sağlıklı beslenme listelerinde ekşi mayalı ekmeğin kalorisinin kaç olduğu ve kilo aldırıp aldırmadığı çok merak ediliyor. Peki ekşi mayalı ekmek kalorisi ne kadar? İşte yanıtlar…

EKŞİ MAYA NASIL YAPILIR?

  • Yapımı özel ilgi, sabır ve emek isteyen ekşi maya doğanın en lezzetli mucizelerinden olarak günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Yalnızca un ve su kullanarak yapabileceğiniz ekşi mayayı ekmeklerinizde kullanabilirsiniz. 
  • Ama çok lezzetli ve kaliteli bir ekşi maya isterseniz hazırlarken mutlaka içine nohut ya da üzüm koymanız gerekir. 
  • Bir kavanozun içerisine koyacağınız üzüm veya nohutu küçük doğrayarak ekleyin. Sonrasında kavanozun içine 1 su bardağı un ve 1 su bardağı su ekleyin.
  • Kavanozu kapatın ve temiz bir beze sararak sıcak bir yerde en az 1 gün bekletin. Eğer ortam sıcak değilse bu durum yaklaşık 4 gün kadar da sürebilir. 
  • 4 günün sonunda hamurda minin baloncuklar varsa hamur olmuş demektir. 

EKŞİ MAYALI EKMEK KAÇ KALORİ?

  • Yapımı özel ilgi, sabır ve emek isteyen ekşi maya doğanın en lezzetli mucizelerinden biri olan ekşi mayalı ekmeğin 100 gramında 226 kaloridir.
  • 1 Adet yani 450 gram Uno Ekşi Mayalı Tam Buğday Ekmekte 1017 kaloridir.

ekşi maya nasıl yapılır

1 DİLİM EKŞİ MAYALI KÖY EKMEĞİ KAÇ KALORİ?

1 dilim ekşi mayalı köy ekmeği kaç kalori

EKŞİ MAYALI EKMEK DİYETTE YENİR Mİ?

Uzman diyetisyenlerin sıkça beslenme programlarında yer verdiği ekşi mayalı ekmek kilo aldırmamaktadır. Ayrıca bağırsakları çalıştırdığı için de kilo vermeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Metabolizmayı hızlandıran ekşi mayası ekmeği ölçülü bir şekilde tükettiğiniz takdirde hızlıca zayıflayabilir ve sağlıklı bir vücuda sahip olabilirsiniz. 

ekşi mayalı ekmek diyette yenilir mi

Karaköy’de dikkat çeken adreslerden biri Alaçatı’daki Mancar ve L’Escargot restoranlarından tanıdığımız Yılmaz Öztürk’ün imzasını taşıyan Mürver Restaurant. Bu restaurantın sahibi olan Şef Yılmaz Öztürk kimdir? Şef Yılmaz Öztürk kaç yaşında?

Yılmaz Öztürk, MasterChef yarışmasına katıldı ve kariyerine ilişkin detaylar araştırılmaya başladı. 1998 yılında mutfakta çalışmaya başlayan ve  “Açık Ateş” denilince akla ilk gelen Yılmaz Öztürk,  İzmir Ekonomi Üniversitesi Mutfak Sanatları Fakültesinde eğitmenlik yaptı.

Öztürk, meslek hayatına 1998 yılında Ankara’da başladı. 1999 – 2007 yılları arasında Türkiye’nin bilinen mutfaklarında çalışan Öztürk, üyesi olduğu “Chaine des Rotisseurs”ün, 2004 yılı Genç Aşçılar Yarışması’nda Gümüş Madalya aldı. 2007 – 2010 yılları arasında Kayra Wine Academy ve Nars Ilıca’da Mutfak Şefi olarak görev yaptı. 2014 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi Mutfak Sanatları Fakültesinde eğitmenlik yaptı.

Birçok restorana danışmanlık hizmeti de veren Yılmaz Öztürk, 2012 yılında Alaçatı’da şef ve işletmeci olarak L’Escargot Restaurant’ı kurdu. 2015 senesinde Alaçatı Mancar Restaurant’ın şefliğini üstlendi. Yıllar sonra İstanbul’a dönerek Mürver Restaurant’ın şefi oldu. Ünlü şef evli ve bir çocuk sahibidir.

Anne adaylarının günlük hayatında beslenme rutini haline getirebileceği sağlıklı ve dengeli beslenmenin tüyolarını sizler için araştırdık. Hamilelikte hem anne adayının hem de bebeğin iyi olması için bazı gıdalardan uzak durmak gerekirken bazılarını tüketmeye ihtiyacınız olacaktır. Hamilelik sürecinde nasıl beslenilmeli? Hamilelik sürecinde nelerden uzak durulmalı?

Günümüzde sağlıklı ve rahat bir hamilelik dönemi için beslenmenin ne kadar önemli olduğu hemen hemen herkes tarafından bilinir. İki canı bir bedende taşıyan anne adaylarının beslenme konusunda dikkat etmesi gereken bazı temel kurallar vardır. Hem hamilelik şikayetlerinin artmaması hem de bebeğinin gelişimi için sağlıklı ve kaliteli gıdalara öncelik vermek gerekiyor. Hamilelikte ihtiyaç duyulan protein, karbonhidrat, yağ ve vitaminlerin alınabilmesi için çeşit çeşit beslenilmelidir. Sağlıklı beslenmenin yapı taşı olan sebzeleri bile kendi için çeşit çeşit tüketebilirsiniz. Hamilelik döneminde görülen sık acıkma hissiyatı için ara öğünlerin ihmal edilmemesi önemlidir.  Ana öğünlerden yaklaşık 2-3 saat sonra zaten mide kazıntıları kendini gösterecektir. Sık ama az olmak üzere 5 öğün tüketilmesi gereken hamilelikte besleyici değeri fazla olup düşük kalorili yiyecekleri yemelisiniz.

Az ama sık yemek mide boşluğunu önleyeceğinden beraberinde gelecek olan mide bulantısının da önüne geçer.
Günlük almanız gereken sıvı miktarını karşılamayı ihmal etmeyin. Çeşnili ve fazla yağlı yiyecekler daha çok açlık oluşturacağı için bu besinlerden uzak durun.Yapılan araştırmalardan elde edilen bilgilere göre zerdeçal ya da keten tohumu gibi kürler açlık krizlerini bitirir. Sağlıklı ve doğal kürler deneyebilirsiniz.

HAMİLELİK SÜRECİNDE NELERDEN UZAK DURULMALI?

  • Beyaz ekmek yerine tam tahıllı, beyaz pirinç yerine kepekli, kahverengi pirinç, hazır meyve suları yerine doğal sıkım meyve suları tercih edilmelidir. Yağı ve şekeri minimum seviyesine indirmeniz sağlık açısından önemlidir. Sağlıklı yağları tüketmeye devam edebilirsiniz. Sık sık ve azar azar yemeye dikkat etmelisiniz. İlenmiş gıdalar yerine tamamen doğal gıdalara yer vermelisiniz. Anne sütünden sonra en yararlı protein kaynağı olan yumurtayı haşlayarak tercih edebilirsiniz.
     
  • Haşlama sevmiyorsanız 1 adet yumurtanın hepsini 2. yumurtanın beyazı ile omlet yapabilirsiniz. Kahvaltı için gayet ideal bir yiyecektir. Bu esnada en az 3 dakika, en fazla 10 dakika pişirmelisiniz, ötesi zararlı olabilir. Çiğ ya da az pişmiş yemeklerden uzak durmalısınız.

 

  • Kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olan peynirlerden sert olanları yumuşaklara göre daha çok kalsiyum barındırır. Dolayısıyla tercihinizi sert olanlardan yana kullanmalısınız. Hamilelikte en çok ihtiyaç duyulan Folik asit ile demir ihtiyacından kepek kullanımı demir emilimini azaltacağı için önerilmemektedir.
     
  • Yemek arasında çay ya da kahve içme alışkanlığınız varsa en az 1 saat beklemelisiniz. Kavrulmuş kuruyemişler E vitamini içeriğini düşürecek ve tuz tüketimi ile beraber ödemi arttıracaktır.

HAMİLELİK SÜRECİNDE NASIL BESLENİLMELİ?

KAHVALTI:

1 tane yumurta

2 dilim sert peynir

5 tane zeytin ya da 3 tam ceviz içi, domates ve salatalık gibi yeşillikler serbest.

Çay, kahve ya da süt

Reçel veya bal

ARA ÖĞÜN:

Bir porsiyon kadar meyve

Kefir ya da yoğurt

ÖĞLE YEMEĞİ:

Tavuk, kırmızı et ya da balık

Kuru baklagil

Sebze, salata

ARA ÖĞÜN:

Bir porsiyon kadar meyve (Yoğurtla beraber)

Grisini ile beyaz leblebi (Kusma şikayetleri için)

Kuru meyve (Süt ile birlikte almayın)

AKŞAM:

Ev yapımı çorba

Zeytinyağlı veya kıymalı sebze

UYUMADAN ÖNCE:

1 bardak ılık süt.

Tarif defterinize hem pratik hem de ismi ile ilginç bir börek tarifi eklemenin tam zamanı. Klasik lezzetlerin dışında enfes sarı gelin böreği çıtır çıtır olmasıyla da kendine hayran bırakıyor. Peki sarı gelin böreği nasıl yapılır? İşte cevabı…

Çocuklarınızın beslenmelerine ve misafirlerinize sadece 15 dakikada hazırlayabileceğiniz sarı gelen böreğini mutlaka tarif defterinize ekleyin. Baklava yufkasıyla yapacağınız enfes sarı gelin böreği, çayın yanında muhteşem olacak. Erzurum yöresine ait olduğu bilinen sarı gelin böreğini denemeden geçmeyin. Börek denilince aklınızdaki tüm börekleri unutturacak olan bu börek doyurucu özelliğiyle de çok seviliyor.

SARI GELİN BÖREĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

1/4 paket baklava yufkası
1/2 paket tereyağı

İçi için;

2 su bardağı süt
1 su bardağı irmik
1/2 su bardağı toz şeker

Üzeri için;

1/2 su bardağı pudra şekeri

sarı gelin böreği

YAPILIŞI

Böreği yapmaya öncelikle sütü, irmiği ve şekeri ocakta muhallebi kıvamına gelene kadar 15 dakika pişirin. Daha sonra tereyağını bir cezvede eritin ve beyaz kısımlarını alın.

Mutfak tezgahınızın üzerine açtığınız 1/4 paket baklavalık yufkanın 10 yaprağını bir kenara ayırın.

Her yufkanın üzerine tereyağı ile yağlayarak üst üste dizin. 15 tane kare olacak şekilde yufkaları güzelce kesin.

Hazırlanan muhallebiden yufkaların üzerine 2’şer yemek kaşığı kadar koyun. Üçgen şekilde katlayarak yağlı kağıt serili tepsiye güzelce dizin.

Üzerine kalan yağdan ve yumurta sarısı sürüp, 185 derece fırında 20 dakika kadar pişirin.

Üzerine pudra şekeri serperek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Diyet yapanların en çok zorlandığı şeylerden biri birden gelen tatlı krizleridir. Tatlı krizlerini önlemek için genelde daha hafif ve az kalorili tatlılar tercih edilmesi gerekir. Son günlerde en çok tercih edilen tatlılardan biri şekersiz yapılan diyet ayva tarifidir. Kan şekerinizi dengeleyerek zayıflamanıza da yardımcı olacak diyet ayva nasıl yapılır? İşte diyet yapanların favori tatlısı olacak diyet ayva tarifi

Fit olmak ve sağlıklı bir görünüme kavuşmak için diyetisyenlerin belirlemiş olduğu beslenme programında bazı diyet tariflere yer verilir. Bu diyet tatlılar hem kilo vermenize hem de yemek yerken keyifli zamanlar geçirmenize yardımcı olmaktadır. Tam da mevsiminde tüketilen ayvayı diyete uygun hale getirmek için bal ve pekmez kullanarak hazırlayabilirsiniz. Faydaları saymakla bitmeyen ayva eylül ayından itibaren tezgahlarda bulabilirsiniz. İşte diyet listelerinin 1 numaralı tatlısı diyet ayva tarifi

DİYET AYVA  NASIL YAPILIR? 

Sindirimi kolaylaştırdığı için uzmanlar tarafından diyet listelerinde yer verilen ayvayı haşlayarak da tüketebilirsiniz. 

MALZEMELER

  • 3 adet ayva
  • Yarım çay bardağı bal
  • 1 adet dal tarçın
  • 1 buçuk yemek kaşığı pekmez
  • 4 buçuk çay bardağı su
  • 8 adet karanfil

Üzeri için:

  • 2 çay kaşığı toz tarçın
  • Ceviz

YAPILIŞI:

  • Ayvaları ikiye bölerek kabuklarını ve çekirdeklerini temizleyin.  Ardından bir tencereye yerleştirin. Daha sonra tencerenin içine 4 buçuk çay bardağı suyu ilave edin. 
  • Ayvaların üstüne karanfilleri ve dal tarçını ekleyelim. 
  • Ayvalar biraz yumuşadıktan sonra süzüp üzerine tarçın serpip fırına koyun. 
  • Önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 30 dakika pişirin. Üstüne ceviz ve toz tarçın koyarak servis edebilirsiniz. 

Afiyet olsun…

DİYETİSYEN NİLAY KEÇECİ’DEN YAĞ YAKIMINI HIZLANDIRACAK 11 PÜF NOKTASI

Kalıcı kilo vermenin formülü yağ yakımı yaratmaktır. Peki, yağ yakmak için ne yapmak gerekir? Akla ilk olarak, aç kalmak ya da yoğun spor yapmak gelse de aslında kilo vermenin basit bir matematiği var. Kural basit, günlük beslenme düzeninizi ve yaşam şeklinizi belirli bir standarda oturtmalı ve bu püf noktalarına dikkat etmelisiniz. Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı yağ yakımını hızlandıracak püf noktalarını anlattı.

“AZ YE ZAYIFLARSIN” DÜŞÜNCESİ YANLIŞ!

Sağlıklı ve kalıcı bir şekilde kilo vermek için sadece diyet yapmak ya da sadece spor yapmak yeterli olmaz. Halk arasında az ye zayıflarsın gibi bir söylem var. Sanılanın aksine az yemek yeme herkesi zayıflatmaz tam tersi metabolizmanın doğru çalışması için gerekli enerjinin yanlış beslenme ile kesilmesi hızın bile yavaşlatabilir. Bunun için tüm bu davranışlarda bir denge sağlamak, bir standart oluşturmak ve bunu yaşam tarzı haline getirmek gerekir. Aksi takdirde kaybedilen kilolar tekrar geri alınabilir ya da farklı sağlık sorunları oluşabilir. 

KALICI ZAYIFLAMA ŞOK DİYETLERŞE DEĞİL YAŞAM TARZI İLE OLUR

Her metabolizmanın işleyişinin farklı olduğunu ve bir kilo kaybı sınırı olduğunu unutmayın. Bunun için standart şok diyetler anlık kilo verme sağlasa da gerçekçi sonuçlar sunmaz.

Yağ kaybı için şok diyetlerin yer aldığı bir düzeni değil yaşamınız boyunca uygulayabileceğiniz basit davranışlara yönelin.

Düzenli hale gelen beslenme planı ve spor ile kilo vermeniz ya da kilonuzu korumanız asla imkansız olamaz.

BU PÜF NOKTALARINA DİKKAT!

  • Öğünlerin dışında acıkmadan yemek yeme ve sonraki öğününde aşırı yiyecek kadar da aç kalma.
  • Yeterli uyku al. Günde 7-8 saat senin için ideal olan. Genelde geç olmadan ve aynı saatlerde uyumaya çalış.
  • Kalori açığı oluştur; yani günlük aldığın kaloriden fazlasını hareket ederek harca ve kalori açığı yarat. Kalori açığı yaratman için en önemli destekçin spor.
  • Yeterli su iç. Günde 2 litre mutlaka su tüket. Çay, kahve vb. buna dahil olmasın.
  • Meyve suyu yerine meyve tüket.
  • Ara öğünlerin için yanında mutlaka sağlıklı atıştırmalıklar bulundur.
  • Şeker tüketimini bırak. Tatlandırıcı kullanma.
  • Hızlı yemek yeme ve her lokmanı çok çiğne.
  • Kahvaltında mutlaka yumurta ve maydanoz olsun.
  • Beslenme planında protein ve lifli gıdalara hep yer ver.
  • Geç saatlerde yemek yeme. Uyumadan en az 3 saat önce yemek yemeyi bırak

İnsan hayatının olmazsa olmazlarından biri olan organ bağışı hakkında merak edilenleri derledik.

İnsan hayatı kurtarmanın en önemli yollarından biri organ bağışıdır. Bunların ilk sırasında ise böbrek bağışı gelir. Böbrek bazen aile üyesinden alınır. Ancak uzmanlar özellikle kişilerin organ bağışı yapması gerektiği konusunda önemli uyarılarda bulunuyor. Avrasya Hastanesi de bu konuyla ilgili merak edilenleri açıkladı. 

ORGAN BAĞIŞI NEDİR?

Organ bağışı, bilinci ve iradesi olan 18 yaşından büyük kişilerin gönüllü olarak organlarının bir ya da birkaçını başka hastalar adına bağışlamasıdır. Bireylerin hayattayken, ölümünün ardından organlarının bağışlanması son derece önemlidir. Çünkü kalp ve kornea gibi organ ve doku nakli hayattayken yapılmaz.

ORGAN BAĞIŞI KİMLER TARAFINDAN YAPILABİLİR?

18 yaşını doldurmuş sağlıklı bireyler yapabilir.
Başvuruda sağlığınız hakkında detayları bir uzmana bildirmeniz gerekir. Gerekli testleri detaylı yapmanızda fayda var.
Aile bireylerinizin bu durumdan haberdar olması gerekir. 
Yoğun bakımı ya da bitkisel hayatta olanlar bağış yapamaz. Bağış için beyin ölümü gerçekleşmiş olması gerekir.

HANGİ DOKU VE ORGANLAR BAĞIŞLANABİLİR?

Bunlar ülkemizde organ bağışı canlı ve kadavradan olmak üzere 2 şekilde gerçekleşebilir. Hayattaki bireyden sadece karaciğer ve böbrek nakli yapılabilir. Kadavradan ise kalp, karaciğer, böbrek, pankreas, akciğer, ince bağırsak, kalp kapağı, kemik, tendon, yüz, el, kol, bacak ve uterus gibi organların nakilleri yapılabilir.

ORGAN BAĞIŞI NASIL YAPILIR?

Birçok risk göze alınarak yapılmasında fayda vardır. Ancak bir o kadarda faydalı olan bu durumu uzmanlar kontrolünde gerçekleştirmek gerekir. Nakil merkezi size organ bağış sürecini ve olası riskleri detaylı olarak açıklamak durumundadır. 

Bu sürecin ilerleyen zamanlarda sağlığınızda neler yapabileceği bilginiz olmalıdır. 
Ölüm sonrası organ bağışı başvurusu işlemi çok kısa bir sürede gerçekleştirilebilir.
Olası durumları göz önüne alarak ve özgür iradenizle karar verdikten sonra, devlet hastaneleri, il sağlık müdürlükleri, üniversite hastaneleri, özel hastaneler ve  semt poliklinikleri de dahil organ nakli yapan tüm kuruluşların organ nakil koordinatörlüğüne başvuru yapabilir. Organ bağışı yapabilmek için, 2 tanık huzurunda form doldurulur. Bu formda bağışlayabileceğiniz organ ve dokuların listesi bulunur. Organlardan bazılarını veya hepsini seçme hakkında sahipsiniz. Organ bağışı talebinizi hayattayken oluşturduğunuz için size bir organ bağış kartı verilir. Verileriniz ayrıca sağlık bakanlığı sistemine kaydedilerek korunur. Birey organ bağış kartına sahip olsa dahi ölüm halinde aileden bağış için onay alınması gerekir. Bu nedenle organ bağışı yaptıktan sonra aile bireylerini de bilgilendirmek önemlidir.
Eğer birey organ bağışı yapmaktan vazgeçtiyse, Türkiye Organ Bağış Bilgi Sistemi aracılığıyla kaydını sildirebilir.
Siz de organlarınızı bağışlayarak bir ya da daha fazla kişiye yaşama tutunması için şans verebilirsiniz. Organ ve doku bağışı hakkında en yakın sağlık kuruluşuna başvurabilir ve daha ayrıntılı bilgi sahibi alarak organ bağışçısı olabilirsiniz.

Anne ve babaların bebek beslenmesiyle ilgili masum gördükleri ancak yanlış yaptıkları hatalı davranışı sizler için açıkladık. İçerisindeki kafein nedeniyle belirli bir dönemden önce bebeğe zararlı etkileri bulunan siyah çay ne zaman verilmeli? Bebeklerde çayın etkileri…

Bebeklerin doğduktan sonraki ilk altı ayda yalnızca anne sütü ile beslenmeleri, gelişimlerini sürdürmeleri bakımından oldukça önemlidir. İlk altı ay geçtikten sonra bebeklerin ek gıdalarla tanışma süreci başlar. Başlangıçta ‘Parmak besinler’ olarak nitelendirilen yiyeceklerle bebeğin tat alma duyusu geliştirilir.

Ancak, ailelerin bu esnada dikkat etmesi gereken bir husus var. Bazı yiyecekler alerjik bir etki oluşturabileceğinden dolayı belli bir dönemden sonra bebeklere verilmelidir. Bebeklerinin siyah çayı tatmasını isteyen ebeveynler ise bu anlamda büyük bir hata yapmaktadır. Hiçbir besleyiciliği bulunmayan siyah çay, bebek ve çocuklarda tüketildiği zaman demir eksikliğine neden oluyor. Vücudun yeterli miktarda demir alması ise sağlıklı bir gelişim için olmazsa olmazlardır. Ayrıca demir eksikliği görülen bebeklerin cildinde solgunluk da görülür.

FAZLA ÇAY TÜKETMEK HİPERAKTİVİTEYE NEDEN OLUYOR

Bebekler kendileri için gerekli olan sıvı ihtiyacını altı aydan sonra yalnızca su tüketerek alabilir. Çay tüketiminin bebeklerin vücudunda susuzluğa neden olduğu da bilinmektedir. Uzmanlar, çocukluk dönemindeki çay tüketiminin ise zihinsel gelişimi olumsuz etkilediklerini vurgulayarak zekayı gerilettiğine işaret ediyor. Ayrıca içerisindeki kafein nedeniyle aşırı tüketilen çay 2 yaşından önce bebeklerde hareketliliğe, uykusuzluğa ve kalp hastalıklarına zemin hazırlayabilmektedir.

İnsan sağlığına bir çok faydası olan ceviz ile yapılan tatlıları hiç denediniz mi? Tadına doyum olmayacak enfes ceviz ile yapılan en pratik ve en lezzetli tarifleri sizler için bir araya getirdik. İşte cevizli en muhteşem tatlı tarifleri…

Hafızayı güçlendirmeden kalp damar tıkanıklıklarına, kan pıhtılaşmasını önlemeden sinir sistemini düzenlemeye kadar vücuda birbirinden faydası olan ceviz aynı zamanda kolesterolün dengelenmesine de yardımcı oluyor. Uzun süre saklanabilmesi, gıdalara farklı şekilde katılabilmesi ve Türk damak tadına uygunluğu ile günlük hayatta herkesin severek tükettiği ceviz, sağlıklı yağlar, lifler, vitaminler ve mineraller içerir. Enerji veren ve insanı dinç tutan cevizin çok tüketilmesi ise kişiden kişiye göre yarar gösterebilir. Tok tutan aynı zamanda tok tutarken de gerekli vitaminleri vücuda alan ceviz Türk mutfağında birçok tariflerin içine yakışıyor. Tatlılardan salatalara, çorbalarda ezmelere kadar birbirinden farklı tariflerin içine eklenebilen cevizle yapılan tatlıları sizlerin beğenisine sunuyoruz. Kıvamı baş döndüren lezzeti damaklarda iz bırakan cevizli tatlı tarifleri bugün haberimizde bulabilirsiniz.

  • CEVİZLİ KESME TARİFİ

MALZEMELER

Hamuru için;

2 adet yumurta
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilin
3 su bardağı un

Üzeri için;

İrmik

İçi için;

Çekilmiş ceviz

Şerbeti için;

2 su bardağı su
1,5 su bardağı şeker
5 damla limon suyu

YAPILIŞI

Tatlıyı yapmaya önce şerbetinden başlayın. Şerbeti soğumaya bıraktıktan sonra, hamur malzemelerini ele yapılmayacak hale gelene kadar yoğurun. Hamuru 3 parçaya böldükten sonra elinizle açıp çekilmiş cevizi koydun. Sonda rulo yapın ve tezgahın üzerine irmiği sererek ruloyu yuvarlayın. küçük parçalar halinde ruloyu kestikten sonra 180 derece önceden ısıtılmış fırında üzeri kızana kadar pişirin. Pişen tatlının üzerine şerbeti ekleyin. Şerbetini çeken tatlıyı servis edebilirsiniz.

  • CEVİZLİ KEK TARİFİ

MALZEMELER

1 su bardağı sıvı yağ
1 bardak süt
1 bardak şeker
3 su bardağı un
3 adet yumurta
1 adet limonun suyu
1 adet kabartma tozu
1 adet vanilya
1 kase kadar ceviz

YAPILIŞI

Derin ve geniş bir kasenin içerisinde şeker ve yumurtaları krema kıvamına gelene kadar çırpın. Daha sonra sütü ve yağı da ilave edip karıştırırken un, vanilya ve kabartma tozunu eleyerek topaklanma olmayacak şekilde çırpın.

Yağlanmış kek kalıbına karışımı döktükten sonra 180 derece fırında 30 dakika pişirin.

  • CEVİZLİ KURABİYE

MALZEMELER

2 su bardağı un
1 su bardağı pudra şekeri
3/4 su bardağı zeytinyağı
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tarçın

Üzeri için;

1 adet yumurta akı
1 su bardağı ceviz içi

YAPILIŞI

Zeytinyağını derin bir kabın içerisine alın ve pudra şekeriyle krema haline gelene kadar karıştırın.

Daha sonra üzerine kabartma tozu, unu ve tarçını eleyerek karıştırmaya devam edin.

Hazırlanan hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp üzerine yarım ceviz içi ile süsledikten sonra yağlı fırın tepsisine dizin.

Ardından 170 derece fırında 20 dakika pişirin.

  • CEVİZLİ PEKMEZ TATLISI TARİFİ

MALZEMELER

5 su bardağı su
1 su bardağı ceviz içi
Yarım su bardağı toz şeker
1 su bardağı nişasta
1 su bardağı pekmez

YAPILIŞI

Su ve nişastayı güzelce karıştırın. Daha sonra pekmez ve toz şekeri de ekleyerek hızlıca karıştırın. Ardından karışımı tencerede kısık ateşte kıvam alana kadar pişirin. Kıvam alan tatlıya cevizleri ekleyin. Cam kaseleri sıcak su ile ıslatıp hazırladığınız tatlıyı dökün. Buzdolabında soğuduktan sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…