Ergenlik polikliniğinde, 10-21 yaş civarındaki ergen kimselerin bedensel, cinsel ve psikososyal gelişimleri yorumlanıyor.

Ergenlik çağına ulaşmış gençlerin hem ruhsal hem de bedensel problemleri için hizmet veren İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Hizmet binasında gerekli tedaviler uygulanıyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Raziye Dut, “Ergenlik döneminde kendine has duygu ve fiziksel değişimler gözlemlenir. Tüm adolesanların vücudu farklı hızlarda büyür ve mizaç dalgalanmaları yaşamaları da normaldir. Gençlerin boy ve ağırlık ölçümleri ile ilgili değerlendirmenin yanı sıra Adolesan polikliniğinde ergenlik çağında sık görülen enfeksiyonlar, yeme bozuklukları (anoreksiye veya bulimia nervozanın), ekzojen obezite, zayıflık, yorgunluk, adolesan yaş dönemindeki kızların adet döngü sorunları – ağrılı adet – adet öncesi gerginlik, kronik pelvik ağrı, vajinal akıntılar, erkeklerde görülen testis ve varikosel sorunları, erkek ve kız ergenlerde görülen meme hastalıkları, sporcu sağlığı, duruş bozuklukları, hormonal bozukluklara bağlı olmayan kıllanma fazlalıkları, psikososyal sorunlar ve gelecekte sağlıklarını olumsuz etkileyebilecek kemik sağlığı ve osteoporozdan korunma, hipertansiyon ve hiperlipidemi açısından risk taranmaları yapılmakta ve bir sağlık sorunu saptandığında izlem ve tedavi disiplinler arası yaklaşımla düzenlenmektedir” dedi.

DUYGU DEĞİŞKENLİĞİN NEDENİ: HORMONLAR!

Adolesan polikliniği sorumlu hekimi Dut, “Ergen kendini tanıma yolunda büyük bir çaba harcamak zorunda kalır. Vücutlarındaki hormonal değişimler sonucu oluşan zıt duyguların adolesan döneminde tamamen normal olduğunu bilmiyorsa ergenler için korkutucu olmaktadır. Bir an bulutların üzerinde gezerken, bir dakika sonra kendilerini çok sıkkın ve üzgün hissedebilir. Bu durum gençlerle beraber yaşayan erişkinleri de zorlar” dedi.

Dut, “Adolesan polikliniklerinde, Adolesan dönemindeki sporcuların profesyonel spor hayatına hazırlanırken hızla değişen fiziksel ve psikolojik değişikleri ile ilgili profesyonel destek almaları sağlanır. Günümüzde salgınla mücadelede, kısıtlamalar, uzaktan eğitim modeli vb. değişikliklerin adolesan sağlığına etkisi unutulmamalı, adolesan polikliniklerinden destek alınmalıdır” ifadelerinde bulundu.

Sanılanın aksine kilo verdirmeye yardımcı pirinç sütü ve pirinç lapası tarifi ile sizde formunuzu koruyabilirsiniz. İster sütü ile ister lapa haline getirerek doktor izni ile tüketebileceğiniz pirinç diyeti haberimiz sizlerle…

Sindirimi kolay ve besleyici değeri oldukça yüksek olan pirinç sütü, günün başlangıcında tüketildiği zaman yorgun olan vücudu bile dimdik ayağa dikerek enerjik olmanızı sağlar. Normal hayatta tüketmeye alışık olduğumuz sıradan sütlere göre çok daha yararlı olan pirinç sütü kalorisi az olması nedeniyle sık tüketilebilecekler arasında yerini zirveye bırakıyor. Yağı yok denecek kadar az olan pirinç sütü 1.5 gram yağ bulundurur. İçerisinde doymuş yağı olmayan pirinç sütünü her gün bir bardak kadar tüketmek hem sağlık hem diyet açısından uygun olacaktır. 

  • – Kabuğu çıkmış olan beyaz pirincin lif oranı epey derecede azaldığından ishal sorununa iyi geldiği bilinmektedir.
  • – Sporcuların güne enerjik başlamaları ve karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamada etkisi büyüktür.
  • – Güçlü antioksidan kaynağı bakımından kalp ve hastalıklarına karşı iyi gelmektedir.
  • – Yüksek kan basıncı veya hipertansiyon rahatsızlığı ile karşı karşıya kalanlar için ideal bir gıdadır.

PİRİNÇ SÜTÜNÜN KİLO VERDİRİCİ ETKİSİ:

Dergide yayınlanan bir çalışmaya göre, pirinç sütündeki D vitamini kilo vermeyi kolaylaştırmaktadır. Pirinç sütü ise içindeki yağları azaltan kalsiyum ve D vitamini bakımından yararlıdır. Kolay sindirilen ve yağ yakımına neden olan pirinç sütü ile diyet desteği sağlayabilirsiniz.

PİRİNÇ LAPASI YİYEREK KİLO VERİLİR Mİ? PİRİNÇ LAPASI DİYETİ

Pirinç yutmanın haricinde uygulayabileceğiniz pirinç lapası diyet tekniği ile 1 haftada yaklaşık 3 kilo zayıflamanız da mümkündür. Toplum içerisinde pek bilinmeyen ancak zayıflatmada etkili olan pirinç lapası diyetinin bir diğer adı da ‘Karbonhidrat diyeti’dir. Tadı pek hoş olmayan ancak pratik yapımı ve kilo verdirici etkisi ile denenmeye değer olan pirinç lapası diyeti ile kısa zamanda fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz.

Yağ yakıcı enzimler ile liflerin lapa şeklinde tüketilmesi ince bir beden sahip olmanızı kolaylaştıracaktır.

PİRİNÇ LAPASI DİYETİ İLE NASIL ZAYIFLANIR?

Pirinç lapası tarifi: 1 kiloluk pirinci iyice yıkayarak taşlarından temizleyin. Daha sonra ortalama 20 dakikalık bir süre ile kaynar suda haşlayın. Biraz tatlanması için karabiber, kimyon, nane gibi baharatlar ekleyebilirsiniz. Karbonhidrat ağırlıklı olan bu diyeti uygularken proteine fazlaca yer vermek kilo yapacağından dolayı bol yeşillikli salata ve sebze yemekleri önerilmektedir. Ara öğünlerde meyve ya da kuruyemiş yiyerek metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz.

3 öğün tüketeceğiniz pirinç lapası diyetinde günlük 2 litre su tüketmeli ve yarım saatlik egzersiz hareketleri uygulamalısınız.

Kadınların zayıflamak ve fit görünmek uğruna denedikleri en ilginç yöntemlerden olan çiğ pirinç yutma ile iştahınızı azaltarak kilo verme sürecini hızlandırabilirsiniz. Karbonhidrat bakımından zengin olan bu besini tek başına tüketerek hedeflediğiniz kiloyu tutturabilirsiniz. Peki zayıflamak için pirinç nasıl tüketilmeli, pirinç yutarak nasıl zayıflanır? Pirinç yutmak kilo vermeyi kolaylaştırır mı? Pirincin faydaları

Kilo verdiren sağlıklı beslenme diyet listelerinin yanı sıra birtakım besinleri yutarak kilo verme yöntemleri, diyette zayıflama uğruna tercih edilen seçeneklerden biridir. Tıpkı sarımsak yutma gibi pirinç yutarak da zayıflamaya çalışan kadınların deneyip gördüğü ve çoğu zaman olumlu sonuçlar elde ettiği bu yöntem, çabuk acıkan iştahlı kadınların çaresi niteliğindedir. Pirinç yutma yöntemi sayesinde normalde iştahı açık olup sürekli yemek yemek isteyenlerde iştah kesici vazifesi sağlayarak kilo almayı önlediği öne sürülüyor. Vücuttaki toksinlerin arınmasını sağlayan pirinç, içerisinde bol miktarda nişasta bulundurduğu için diyette olsa dahi çok dikkatli tüketilmesi gereken bir besindir. Genellikle akşam yemeklerinde ana öğün olarak tercih edilen pirinç pilavı, normal şartlar altında tüketildiğinde bol kalorili bir yemek türü olduğundan kısa zamanda vücudumuza kilo olarak geri döner. Ancak üzülmeyin! Doktor kontrolü ile pirinç yutarak zayıflama tekniğini kullanabilirsiniz. 

  • İçerisinde gluten bulundurmadığı için kişi üzerinde alerjik etki oluşturmaz. Toplum içerisinde pek çok kimse gluten hassasiyetinden dolayı bazı yiyecekleri yiyemez. Bu anlamda pirinç iyi bir destektir.
  • Kabuğu çıkmış olan beyaz pirincin lif oranı epey derecede azaldığından ishal sorununa iyi geldiği bilinmektedir.
  • Sporcuların güne enerjik başlamaları ve karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamada etkisi büyüktür.
  • Güçlü antioksidan kaynağı bakımından kalp ve hastalıklarına karşı iyi gelmektedir.
  • Yüksek kan basıncı veya hipertansiyon rahatsızlığı ile karşı karşıya kalanlar için ideal bir gıdadır.
  • İleri yaşta görülen Alzheimer hastalığına karşı koruyucu etkisi vardır.
  • Bağırsak sağlığına iyi gelerek sindirim dostu besinlerdendir.

PİRİNÇ YUTMAK GERÇEKTEN KİLO VERDİRİYOR MU?

Zayıflama diyetlerinde olduğu gibi  direkt olarak kilo verdirmeyen ancak çiğ olarak yutulduğunda iştah kapatma etkisi olan pirinç, sabahın erken vakitlerinde tüketildiği zaman gün boyu iştah kesmeye yardımcı olacaktır. Özellikle de adet dönemindeki kadınların nefsiyle en çok mücadele ettiği tatlı krizlerinin bir anda son bulmasına yarayan pirinç yutma tekniği ile sürekli yemek yeme isteğinizi önleyecek ve böylelikle fazla kilo alımının önüne çok kolay bir şekilde geçmiş olacaksınız.

Hızlı ve etkili yöntemlerle zayıflamanıza yardımcı olacak çiğ pirinç yutma ile fark edilir bir incelme sağlayabilirsiniz.

KİLO VERMEK İÇİN GÜNDE NE KADAR PİRİNÇ YUTULMALI? 

İştah kapatan pirinç yöntemini uygulayacaksanız, pirinç tüketimine her gün birer birer arttırarak başlamalısınız. İlk gün 1 pirinç yutarken sonuncu günde 30 pirinç yutmalısınız. Daha sonrasında ise arttırdığınız gibi birer birer azaltma uygulamalısınız. Son aşamada pirinç kürü 60 gün devam etmiş olacak. Pirinci 1 bardak ılık su ile yutup daha sonra yeniden 1 bardak daha ılık su içmeniz gerekiyor. 

PİRİNÇ YUTMAK KAÇ KİLO ZAYIFLATIYOR?

Her konuda olduğu gibi herkesin bedeni ya da sağlığı bir olmadığı gibi tüketilen yiyeceklerin artısı ya da eksisi bir olmuyor. Kilo verdiren pirinç yutma yönteminde yukarıda bahsedilen kurallara uyulduğu zaman sonuç her ne kadar farklı çıkabilecek olsa da genelde yaklaşık olarak 2 ay kadar bir sürede 8-14 arası zayıflayabilirsiniz. Eğer olumlu bir sonuç elde edip yeniden ve daha çok zayıflamak istiyorsanız kürü uygulamak için en az 3 ay geçmesini beklemelisiniz.

HANGİSİ SAHA SAĞLIKLI BEYAZ PİRİNÇ Mİ ESMER PİRİNÇ Mİ?

Esmer pirince göre içerisinde daha fazla demir maddesi bulunan esmer pirinç, vücut içerisinde oksijen dolaşımını kolaylaştırmasının yanı sıra karbonhidratın yağ olarak birikme ihtimali daha azdır. Beyaz pirince göre daha fazla lif barındıran esmer pirinç, diyet yapan kimseler için daha uygundur.

Sadece diyet için olmayıp aynı zamanda bağırsak sağlığını koruma ve kolon gibi kanser rahatsızlıklarına yakalanma gibi risklere iyi gelen esmer pirinç daha tercih edilebilir bir seçenektir. Beyaz pirinç ile esmer pirincin besin değerleri ise şöyle…

KİLO VERDİREN 5 GÜNLÜK PİRİNÇ DİYETİ! PİRİNÇ DİYETİ İLE KİLO VERME

1. GÜN

  • Sabah: 1 bardak maden suyu, 1 tane elma, elma pektini
  • Öğle: Dana eti (1 yemek kaşığı yağ ile sotelenip içine kırmızı biber, 40 gr pirinç ile pişmeli), Salata (yeşillik, salatalık, havuç ve domates eklenmeli elma sirkesi ve 1 tatlı kaşığı yağ ile yapılmalı), 1 tane elma
  • Ara öğün: 1 kase elma ve yoğurt karışımı, 1 bardak yeşil çay
  • Akşam: 40 gr haşlanmış pirinç, 40 gr kaşar peyniri, 1 tane elma (Hepsi harmanlanıp 1 yemek kaşığı soya ve 1 yemek kaşığı sıvı yağ ile yapılmalı)

2. GÜN

  • Sabah: 1 bardak maden suyu, 1 tane elma, elma pektini
  • Öğle: 40 gr haşlanmış pirinç, 1 tane rende elma, 30 gr tavuk eti, 40 gr bezelye, salata
  • Ara öğün: 1 bardak yeşil çay, 1 kase elma ve yoğurt kürü
  • Akşam: 1 tane elma, 1 tane domates, 50 gr haşlanmış pirinç.

3. GÜN

  • Sabah: 1 bardak maden suyu, 1 tane elma, elma pektini
  • Öğle: 150 gr ızgara balık, (50 gram pirinç, 1 adet elma, 1 kaşık krema kürü), salata
  • Ara öğün: 1 bardak yeşil çay, 1 kase elma ve yoğurt karışımı
  • Akşam: 1 tane rende elma, 1 kaşık soya sosu, 2 yemek kaşığı yağsız lor peyniri, yarım bardak süt, 50 gr pirinç (hepsi karıştırılmış olacak)

4. GÜN

  • Sabah: 1 bardak maden suyu, 1 tane elma, elma pektini
  • Öğle: 1 tane elma, 50 gr haşlanmış pirinç, 30 gr dana eti sotelenmeli ve içine 1 kaşık krema eklenip pişirilmeli
  • Ara öğün: 1 bardak yeşil çay, 1 kase elma ve yoğurt karışımı
  • Akşam: 50 gr haşlanmış pirinç, 1 tane rende elma, 1 dilim az yağlı beyaz peynir, (soya sosu ve 1 çay kaşığı sıvı yağ ile beraber pişmiş olacak)

5. GÜN

  • Sabah: 1 bardak maden suyu, 1 adet elma, elma pektini
  • Öğle: 1 adet elma, 50 gram haşlama pirinç, 150 gram mantar, 80 gram beyaz et
  • Ara öğün: 1 bardak yeşil çay, 1 kase elma ve yoğurt karışımı
  • Akşam: 1 adet rendelenmiş elma, yarım avokado (İki meyvede doğranmalı ve üzerine limon suyu ve zeytinyağı 1 çay kaşığı kadar eklenip tüketilmeli), 50 gram haşlanmış pirinç.

Saçtaki beyazları kapatmak ya da farklı renkler kullanmayı seven kadınlar ilk olarak çözümü saçlarını boyamakta bulurlar. Tamamen kimyasallardan oluşan özellikle de kokusu bile keskin olan saç boyası hakkında uzmanlar bir araştırma yaptı. Kadınlar tarafından milyonlarda tercih edilen saç boyası saç döker mi ve saç boyasının zararları nelerdir tüm ayrıntıları haberimizde bulabilirsiniz.

Çeşitli kimyasallardan üretilen saç boyalarının piyasada bir çok alternatifi bulunuyor. Ancak bazılarının içerisinde bulunan aşırı kimyasallar saçlara zarar vererek yıpranmış görünüme ve saç derisi problemlerine sebep olabilir. Sık sık saç rengi değiştiren kişilerde deri kabarmaları, büyük kepeklenmeler hatta saç kırıkları gibi nedenlere sebep olan saç boyası yapılan araştırmalara göre ispat edilmiştir. Genellikle saç dökülmesi sorularına neden olup olmadığı merak edilen saç boyası hakkında tüm ayrıntıları bugünkü yazımızda kolaylıkla bulabilirsiniz. Uzmanların önerisi ise kesinlikle saç boyası kullanmamanız gerektiği yönünde. Saç boyası yerine kına tercih edebilirsiniz.

Saç boyasının içerisinde bulunan bazı pigmentler kansere neden olmaktadır. Avruğa’da yapılan bir araştırmaya göre; sık sık saç rengi değiştiren ve bu boyaları kullanan kişilerde “lenfoma kanseri” riskinin yüksek olduğunu açıkladı.

Saç boyalarının içerisinde bulunan PPD(parafenilendiamin) maddesi, saç köklerinde yara oluşmasına, kaşıntı, kızarıklık, şişlik, cilt derilerinde döküntü, göz kapaklarında şilşik gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. 

Saç boyaları, saçlarda sertleşme, kuruma ve aşırı derecede dökülmelere yol açabilir. Düzenli olarak saç boyayan kişilerin saçların seyrelme ve bölgesel dökülmeler görülebilir.

Saç boyaları yalnızca saçlara değil, çeşitli sağlık problemlerine de neden olabilir. Ciltle temas eden saç boyaları deriyi tahriş ederek, saç diplerinde büyük yaralara neden olur.

Saç boyama işlemi yapılırken kesinlikle oda hava almalıdır. Çünkü saç boyasındaki kimyasal koku solunum yolunu rahatsız edebilir.

Özellikle kokulara alerjisi olan kişilerin maske kullanarak uygulaması gereken saç boyası, göz kapaklarında şişlik, göz ve burun çevresinde deri döküntüsü gibi reaksiyonlarla farklı hastalıklara neden olabilir.

Tost ekmeği dünya genelinde en yaygın tüketilen ekmek çeşitlerinden biridir. Tost ekmeğinde yüksek hacim, homojen iç yapı, yumuşak ve ince kabuk, raf ömrü boyunca ufalanma ve dökülme yapmaması, nemliliğini uzun süre koruması istenen özelliklerdir. Dışarıdan almaya alışık olduğumuz tost ekmeği nasıl yapılır? İşte tarifi:

Tost ekmeği, iki dilim ekmeğin arasına yerleştirilen bir veya daha fazla malzemenin ekmekle birlikte ısıtılmasıyla yapılan sıcak sandviçtir. Genellikle kaşar peyniri, salam, sucuk ve domates gibi malzemeler kullanılır. Açlık geçtikten sonra aklıma gelen ilk öğünlerden biri tostu, okulda ve işte paketlendi, tadı ve dolgusu çok popüler. Hazırlık süresi çok kısa olduğu için fazla zamanı olmayanları kurtarabilir ve yemek pişirme zahmetinden kurtarabilir. Klasik peynir ve sosisli tostu herkes bilir, bu sefer sizlere bilinmeyen tatlar getiriyoruz. Peki kendi ellerinizle tost ekmeği yapmaya ne dersiniz? Hem çok sağlıklı hem de lezzetli tost ekmeğini yazımızın detaylarında bulabilirsiniz. 

SÜTSÜZ TOST EKMEĞİ YAPMAK MÜMKÜN MÜ?

Ekmek yumuşak olması için su yerine sütle hazırlanıyor. Yine kullanılan tereyağı da bu yumuşaklığa katkı sağlıyor. Süt alerjisi olanlar vegan süt ve tereyağı yerine de bitkisel kaynaklı bir katı yağ kullanabilir. Ama herhangi bir sıvı yağ çeşidi bu kıvamı elde etmek için bir alternatif olarak düşünülemez.

Bal, mayayı beslemek için kullanılıyor. Yerine aynı miktarda şeker de kullanabilirsiniz.

TOST EKMEĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

4 su bardağı un
7 g instant kuru maya
20 g tereyağ (oda sıcaklığında)
1 + 3/4 su bardağı ılık su
2 yemek kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
2 yemek kaşığı tereyağ 

YAPILIŞI

Bir kapta suyun 3/4 ‘lük kısmı ile mayayı birleştirin ve çırpın.

5 dakika bekledikten sonra suyun kalan kısmını, tuzu, şekeri, oda sıcaklığındaki tereyağını ekleyin ve çırpın.

Unu da ekleyip elinizle karıştırın ve yumuşak ancak yapışkan olmayan bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Gerekirse un veya su ilavesi yapabilirsiniz.

Bir kabı yağlayın ve yoğurduğunuz hamuru bu kaba alın, iki tarafının da yağlanması için ters çevirin. Streç filmle üzerini kapatıp yaklaşık 45 dakika mayalanmaya bırakın.

Hamuru tezgaha alın ve gazını alın. Biraz daha yoğurun ve tost ekmeği şekli verin.

Pişirme kabına aldıktan sonra üzerini tereyağ ile yağlayın ve üzerini örterek 30 dakika hamur iki katına çıkana dek mayalandırın.

200 derecede ısınmış fırının alt rafına kalıbı verin ve 30 dakika kadar pişirin. Sürenin yarısında diğer tarafı da eşit şekilde kızarsın diye kalıbın diğer tarafını çevirebilirsiniz.

Fırından aldıktan sonra hemen üzerine biraz tereyağ sürün. İyice soğuduktan sonra dilimleyebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Türk mutfağının vazgeçilmezi olan patates, birçok hastalığa şifa oluyor aynı zamanda binbir çeşit yemek yapılabiliyor. Sabah kahvaltılarından öğle arasına, 5 çayından akşam yemeklerine kadar uzanan patatesle ilginç tarifler yapmaya ne dersiniz? Patatesle yapılan enfes 5 tarif bugünkü yazımızda…

Patates,yumruları yenen otsu bir bitki türüdür. Toprak altında yetişen elle veya makinelerle hasadı yapılan patates, cinsine göre beyaz ve sarı olmak üzere ikiye ayrılır. En çok üretilen patates ise sarı patatestir. Karadeniz ve Marmara bölgeleri başta olmak üzere bütün Türkiye’de yetiştirilir.Vücut sağlığı için önemli besin kaynaklarından olan patates, içerisindeki zengin mineral ve vitaminlerle önemli bir sebzedir. Potasyum açısından zengin olan patatesin birbirinden farklı binlerce tarif ile deneyebilirsiniz. Patates sofralarda, ana yemek, ana yemeklerin yanında, kahvaltılarda aperitif olarak tüketebileceğiniz tam bir yemek kurtarıcısıdır. Evde yapabileceğiniz kolay ve lezzetli 5 patates yemeği tarifi:

PATATES TOST TARİFİ

MALZEMELER

2 adet yumurta
2 dilim kaşar peyniri
Tuz
3 orta boy patates

YAPILIŞI

Patatesleri soyun ve yıkayın. Yıkadıktan sonra rendeleyin. Rendelediğiniz patateslerin suyunu iyice sıkın.

Bir kaba alın ve üzerine 2 yumurtayı ve tuzu ekleyip güzelce karıştırın. Karıştırdıktan sonra fırını 180 dereceye ayarlayın. Fırın tepsisine yağlı kağıt serin. Sonra karışımı 4 eşit parçaya bölerek dikdörtgen şeklini verin ve tepsiye yerleştirin. 

Fırında yaklaşık 20 dakika pişirin. Pişirdikten sonra fırından çıkarın. İki tanesinin üstlerine kaşar peyniri dilimlerini yerleştirin. Son olarak kalan diğer 2 tanesini de peynirin üstüne yerleştirin. Fırında 5 dakika daha pişirdikten sonra servis edebilirsiniz.

PATATESLİ ISPANAK GRATEN TARİFİ

Tarife ulaşmak için linke tıklayabilirsiniz.

ETLİ PATATES DOLMASI TARİFİ

MALZEMELER

2 adet yumurta
2 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı zeytinyağı
4 adet orta boy patates
250 gram kuzu kuşbaşı
Maydanoz
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı kurutulmuş bayat ekmek
1 küçük soğan
Tuz
6 dilim kaşar peyniri
1 su bardağı et suyu
1 tutam safran

YAPILIŞI

Kuşbaşından daha küçük doğranmış etleri ve tereyağını düdüklü bir tencereye koyun ve 2-3 dakika kadar karıştırın.Daha sonra yarım su bardağı su ekleyin ve düdüklü tencerenin kapağını kapatın. 15 dakika pişirin.

Diğer bir tarafta iç malzemesi için; bir kabın içine yumurtalardan birini koyun. Üstüne karabiber, tuz, ekmek kırıntısı, maydanoz, sarımsak ve pişirdiğiniz etleri koyun ve iyice karıştırın.

Patatesleri soyun ve yıkayın. Daha sonra patatesleri ortadan ikiye ayırın ve her bir tarafa hazırladığınız harçtan eşit şekilde koyun. Bir kasede kalan diğer yumurtayı kırın karıştırın. Düz bir tabağa da unu koyun. Hazırlamış olduğunuz patateslerin üst kısmını una daha sonra da yumurtaya batırın. 

Hazırladığınız patatesleri kızgın yağda kızartın. Patatesler piştikten sonra fırın tepsisine yerleştirin. Bir tavaya 2 yemek kaşığı zeytinyağını ve soğanları koyun ve kavurun. Üzerine tuz, karabiber, safranı ve et suyunu ilave edip kaynatın.

Hazırladığınız sosu fırın tepsisine dizdiğiniz patateslerin üzerine dökün ve 25 dakika fırında pişirin. 25 dakika sonra fırını açıp kaşar peynirini her dolmanın üzerine koyun. 5 dakika daha pişirdikten sonra maydanozla süsleyerek servis edebilirsiniz.

PATATES YATAĞINDA MANTAR TARİFİ

MALZEMELER

6 adet mantar
6 adet taze küçük boy patates
Maydanoz
50 gram parmesan peyniri
1 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı deniz tuzu
Karabiber
1 tatlı kaşığı zeytinyağı

YAPILIŞI

Patateslerin kabuklarını temizleyip soyun. Soymadan da yapabilirsiniz ama güzelce temizlemeniz gerekiyor. Daha sonra patatesleri ortadan ikiye ayırın.

Fırın tepsisine yağlı kağıt serin ve ayırmış olduğunuz patatesleri güzelce dizin. Dizdikten sonra karabiber, tuz ve zeytinyağını aynı ölçüde paylaştırın. Patatesler biraz yumuşayınca fırından alın

Bir tavada tereyağını koyun ve eritin. Erittikten sonra mantarları koyup soteleyin. Üzerine tuz ve karabiberi ekleyin suyunu çektikten sonra altını kapatın.

Patatesleri fırından aldıktan sonra üstüne mantarları eşit bir şekilde paylaştırın. Mantarların üstüne de peyniri paylaştırıp fırına koyun. Peynirler biraz eriyince fırından çıkarın ve üzerini maydanoz yapraklarıyla süsleyin.Servise hazır!

PATATESLİ MUFFİN TARİFİ

MALZEMELER:

1 tane kırmızı biber
2 adet patates
4 dal yeşil soğan
2 tane yumurta
1 tatlı kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı mısır nişasta
1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
2 yemek kaşığı tereyağ veya margarin
Tuz
Yarım çay kaşığı karabiber

YAPILIŞI:

Patatesleri soyup yıkayın. Sonra patatesleri rendeleyin. Bir tavaya margarin ve sıvı yağını koyup eritin. Erittikten sonra rendelenmiş patatesleri ekleyip  karıştırın. 10 dakika patatesler soteleyin.

Patateslerin üzerine tuz ve biberi ekleyip karıştırın. Patatesler hafif kızarınca ocaktan alın ve soğumaya bırakın. Muffin kalıpları güzelce yağlayın ve fırını 200 dereceye ayarlayın.

Kenarda beklettiğiniz patatesler soğuduğunda üstüne nişasta ve yumurtaları koyup karıştırın. Muffin kaplarının içerisine patates harcını eşit miktarda paylaştırın. Fırında 15 dakika kadar pişirin. 

Bir kapta biberi küp şeklinde doğrayın, taze soğanı küçük parçalara bölün. piştikten sonra muffinleri çıkarıp üzerine rendelenmiş peyniri, yeşil soğan ve kırmızı biberle süsleyip tekrar fırına atın. Üzeri kızarana kadar piştikten fırından çıkarıp servis edebilirsiniz.

ÇUBUKTA PATATES NASIL YAPILIR? 

Et, burger ve mangalın yanına harika lezzetler katan çubuk patates bir devrim niteliğinde. Şimdilerde sokak lezzetlerinin başında olan çubukta patatesi evde de yapabilirsiniz. Üstelik fırın kullanarak yapacağınız çubukta patates, evde koku da oluşturmayacak. Gelin birlikte evde çubukta patates yapımını öğrenelim.

PATATES KUMPİR

Çok sevilen sokak lezzetlerinden olan kumpiri evinizde kendiniz yapmak ve sevdiklerinize ikram etmek istiyorsanız hazırladığımız tarifi deneyebilirsiniz. Yıllardır sevilen lezzetlerin arasında olan kumpir, hem doyurucu hem de hazırlaması oldukça kolay.

ÇITIR PATATES KIZARTMASI

Misafir için hazırlanan şık sofralardan geniş pazar kahvaltılarına kadar hemen hemen her sofranın vazgeçilmezi; patates kızartması. Büyükten küçüğe herkesin sevdiği lezzet patates kızartmasını daha lezzetli ve çıtır yapmanın püf noktalarını sizler için derledik.

PATATES KÖFTESİ

Ülkemizde bolca bulunan patatesten binbir çeşit yemek yapabilirsiniz. Bu yemekler arasında tadı damaklarda kalacak hemde çocukların çok seveceği patates köftesi de var. Haşlanmış patateslerle hazırlanan bu enfes lezzet yapımı sadece 20 dakika sürüyor.

Afiyet olsun…

Çok eski yıllardan itibaren yapılan içerisindeki pekmezle lezzetlenen harire tatlısı adeta bir kez yiyenlerin hayran kaldığı bir tarif. Osmanlı döneminden itibaren yapılan harire tatlısı, Mardin yöresinin de vazgeçilmezleri arasında. Çok kolay bir yapımı olan harire tatlısının püf noktaları haberimizin detaylarında.

Mardin’in sevilen lezzetlerinden biri olan Harire tatlısı, ilk bakışta pudinge benziyor. Çok doyurucu ve besleyici olan harire tatlısını çocuklardan büyüklere kadar herkes çok sevecek. Aslında asıl yapılanı üzüm şırası olsa da aynı tadı pekmezle de alabilirsiniz. Arapça Mazruna denilen Öküzgözü’nden biraz daha irice ve mora yakın üzümden yapılan pekmezle yapılanı makbuldur. Pekmez, un ve şekerin kaynatılarak karıştırılması ile ortaya çıkar ve kahverengi kıvamda cevizle birlikte sunulur. Aynı zamanda aynı üzüm pekmezinden cevizli sucuğun dışı da yapılmaktadır. Harire özellikle balık yemekleri üzerine iyi gider.

HARİRE TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı pekmez
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı un
1 litre su
1 veya 2 çay kaşığı tarçın

YAPILIŞI

Tencereyi ocağa alıp pekmez, şeker, un ve suyu ekleyin.

Altını açıp tüm malzemeleri sürekli karıştırarak pişirin. Kıvamı koyulaşınca kısık ateşte pişirmeye devam edin.

İçerisine tarçını da ekleyip, birkaç dakika daha pişirip ocaktan alın. Kaselere eşit bir şekilde koyun ve soğuması için bekletin.

Üzerini çekilmiş ceviz veya Antep fıstığı ile süsleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Uğruna kilometrelerce gidebileceğiniz, yanına tatlı/tuzlu ne koysan yakışan enfes pişinin kolay yapılan mayasız yöntemini sizler için derledik. Sadece bir bardak sütle hazırlayabileceğiniz tarifi de bulabileceğiniz bu yazıda pişi hazırlamak için vakti olmayanlar yaşadı. En kolay pişi tarifi bugünkü yazımızda.

Pişi, Anadolu’da pek çok yöre yapılır ve genellikle kolaç, lokma, keçi ayağı ve mayalı hamur kızartması şeklinde anılır. Ülkemizin tüm şehirlerinde farklı isimler ve farklı yöntemlerle yapılan pişi bir bardak sütle bile yapılabiliyor.  Mayalı hamurun kızgın yağda pişirilmesi ile yapılan pişi, çocukların da en sevdiği atıştırmalık. Zengin Türk kahvaltısının en güzel parçalarından biri olan pişi farklı yörelerde bişi, bavırsak veya bavursak deniliyor. Sizin için mayalı, mayasız ve sadece 1 bardak sütle hazırlanabilen bir pişi tarifini hazırladık. Pratik ve lezzetli pişi tarifi ile kahvaltıda ailenize, misafirlerinize puf puf kabarmış lezzetli pişiler hazırlayabilirsiniz. 

1 BARDAK SÜTLE PİŞİ TARİFİ:

MALZEMELER

1 su bardağı süt (250 ml su bardağı ile)
3 buçuk su bardağına yakin un (200 ml su bardağı ile)
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı tuz

YAPILIŞI

Öncelikle sütü tuzu ve kabartma tozunu yoğurma kabına alıp karıştırın.

Üzerine yavaş yavaş unu  ilave edip yumuşak bir hamur elde edin.

10 dakika üzerini kapatıp dinlendirin.

Dinlenen hamuru merdane yardımıyla dikdörtgen olacak şekilde açın.

Rulet yardımıyla küçük kareler olacak şekilde kesin.

Kızgın yağda arkalı önlü kızartıp servis edebilirsiniz.

MAYASIZ KOLAY PİŞİ TARİFİ:

MALZEMELER

1,5 çay bardağı yoğurt
1 adet yumurta
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
2 çay kaşığı tuz
2,5 – 3 su bardağı un
3-4 damla limon suyu

Kızartmak için;

1/2 su bardağı sıvı yağ

YAPILIŞI

Derin bir kabın içerisinde yoğurt ve yumurtaları koyup güzelce çırpın.

Daha sonra kabartma tozunu ekleyip limon sıkın. Yavaş yavaş unu da ekleyerek karıştırdıktan sonra kıvamı koyu ele yapışmayan bir hamur elde edin.

Hafif unlanmış tezgahın üzerinde iki-üç beze halinde merdane yardımıyla orta kalınlıkta açın. Ardından şeritler halinde kesin.

Kızgın yağın içerisinde hamurları hızlıca pişirin. Sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Vitamin ve mineral bakımından adeta şimşek gibi fayda sağlamasıyla bilinen kara mercimek aslında ismini de buradan alıyor. Uzmanların sık sık önerdiği kara mercimek çorbasının en kolay tarifi bugünkü yazımızda. Püf noktalarıyla beraber bulabileceğiniz yazımızı mutlaka sizler de incelemelisiniz.

Mercimek, genelde yemek yapımında kullanılan bir bakliyattır. İçeriğinde, zengin nişasta ve bitkisel proteinler barındırır. Taneleri kurutulup, kuru bakliyat olarak, yeşil kısımları da hayvan yemi olarak kullanılır. İçerdiği, azot ve demirli mineraller sayesinde, besleyiciliği oldukça fazladır. Kara mercimek, dört mevsim severek tüketilen bir baklagildir. Türk mutfağında özel bir yere sahip olan siyah mercimek yüksek oranda kompleks karbonhidrat içeriyor. Fosfor, magnezyum, çinko ve demir mineralleri açısından da zengin bir kaynak olan siyah mercimek folik asit ve B grubu vitaminlerinden de zengindir. Çorbası ve yemeği yapılan kara mercimek çok eski yıllardan beri pişiriliyor. Bugün sizlere kara mercimek nam-ı diğer kara şimşek çorbasının tarifini veriyoruz. 

KARA MERCİMEK TARİFİ:

MALZEMELER

2 su bardağı kara mercimek
4-5 su bardağı su
1 çorba kaşığı un
Yarım çorba kaşığı domates salçası
2 çorba kaşığı tereyağı
Tuz
Karabiber

YAPILIŞI

Öncelikle mercimekleri suyun içerisinde kaynatın. Kaynayan mercimeklerin suyunu dökün ve düdüklü tencereye alın. 

Üzerine su ve tuzu ilave edip, yarım saat pişirin. Kısık ateşte kaynatmaya devam ederken ayrı bir tavada tereyağını eritin.

Un ve salça ekleyerek kavurun. Karışımı çorbanın içine ekleyin.  Eklerken bir taraftan kaşıkla çorbayı karıştırın.

5 dakika daha kaynattıktan sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

İnsan vücudunun yaşamsal organlarından biri olan böbreklerin sağlığını korumak için uzmanlar bazı önerilerde bulunur.

Vücudun işleyişi için fayda sağlayan böbrekler özellikle ürik asidin birikmesini önler. Nefroloji uzmanı Doç. Dr. Abdullah Özkök, böbrek sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

KİLO KAN ŞEKERİNİ KAN ŞEKERİ BÖBREKLERİ ETKİLER!

Kronik böbrek rahatsızlığının en sık nedeni, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabettir. Yüksek kan şekeri seviyelerinin böbrek hastalığına yol açtığı ve mevcut böbrek hastalıklarını hızlandırdığı bilinmektedir. Bu yüzden kan şekeri kontrolü böbrek sağlığı için çok önemlidir. Obezite son yılların en çok artış gösteren ve en önemli sağlık problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Obezitenin tek başına böbrekleri olumsuz etkilediği bilinmektedir. Bununla birlikte obezite diyabete de neden olabildiği için böbrekler için iki kat risk teşkil etmektedir. Kilo kontrolü ile birlikte karbonhidratlı ve hazır gıdalardan uzak beslenilmesi böbrek sağlığı için çok önemlidir.

YÜKSEK TANSİYON BÖBREKLERİ OLUMSUZ ETKİLER!

Türkiye’de tuz tüketimi tavsiye edilen maksimum seviye olan günde 5 gramın çok üzerindedir. Özellikle tuz tüketiminin fazla olması hipertansiyona zemin hazırlamaktadır. Hipertansiyon sadece kalp ve damar hastalıklarına değil kronik böbrek rahatsızlıklarına da yol açmaktadır. Tuz tüketiminin normal seviyelere çekilmesi tansiyon, kalp ve böbrek rahatsızlıklarını önemli oranda düşürmektedir. Yapılan araştırmalarda dünyada tuz tüketiminin %15 azaltılmasının 10 sene içinde 8,5 milyon insanın hayatını kurtarabileceğini göstermektedir.

AYLIK SAĞLIK KONTROLÜNDEN GEÇİN!

Kronik böbrek rahatsızlıklarında hipertansiyon, diyabet, obezite gibi önlenebilir etkenlerin yanında kişinin yaşam şeklinin neden olmadığı nefrit ve polikistik böbrek hastalığı gibi hastalıklar da önemli yer tutmaktadır. Bu tür rahatsızlıkların erken dönemde teşhis edilmesi diyaliz sürecine girmeden tedavi şansını önemli oranda artırmaktadır. Böbrek hastalıkları genellikle son evreye gelene kadar hiçbir belirti vermeyebilir. Belirtiler ortaya çıktığında ise çoğunlukla hastalık geri dönüşü olmayan evreye girmiştir. Bu yüzden basit kan ve idrar tahlilleri ile rutin sağlık kontrollerinin yapılması gerekmektedir. Özellikle ailesinde böbrek rahatsızlığı bulunan kişilerin belirli aralıklarla kontrolden geçmesi olası rahatsızlıkların erken teşhisi ve tedavisi için önemlidir.

PROSTAT BÖBREK SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLER!

Prostatın iyi huylu büyümesi, prostat kanseri veya mesane sorunları böbrekleri olumsuz anlamda etkilemektedir. Bu tür rahatsızlıklarda idrarın tam olarak boşaltılamaması böbreğe geri kaçakların yaşanmasına ve böbrek fonksiyonların bozulmasına zemin hazırlamaktadır. Uzun zamandır prostat sorunu yaşayan hastaların böbrek fonksiyonlarını da kontrol ettirmesi gerekmektedir. İdrar sondası takılması, ilaç veya gerekli durumlarda cerrahi müdahaleler tedavide kullanılan yöntemlerin başında gelmektedir.

TAŞLAR BÖBREK SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLER’

Böbrek rahatsızlıkları arasında en sık belirti veren hastalıkların başında böbrek taşları gelmektedir. Birçok böbrek taşı şiddetli ağrıya neden olmakla birlikte hiçbir belirti vermeden gelişebilen böbrek taşları da bulunmaktadır. Böbrek taşlarının kanalları tıkaması böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkilemektedir. Aktif böbrek taşı şikayeti olmasa bile bu hasta grubu belirli aralıklarla mutlaka Nefroloji ve Üroloji bölümlerinden takip edilmeli, böbrek fonksiyonları izlem altında tutulmalıdır.  

İLAÇLARDAN OLABİLDİĞİNCE UZAK DURUN!

Sağlıklı böbrekler için ağrı kesiciler başta olmak üzere gereksiz ilaç tüketiminden uzak durmak gerekmektedir. Bilinçsizce kullanılan ağrı kesiciler birikici bir etkiyle uzun dönemde böbreklere hasar verebilmektedir. Bunun yanında tek bir ağrı kesici kullanımı sonrası böbrek fonksiyonlarının tamamen kaybolduğu vakaları da sıklıkla görmekteyiz. Ülkemizde antibiyotik alımının sınırlandırılarak doktor kontrolüne bırakılması olumlu bir süreçtir. İlaçların yanı sıra doğal ürün veya bitkisel tedavi altında piyasada satılan ürünlere temkinli yaklaşılması gerekir.

YAŞAM TARZINA ÖZEN GÖSTERİN!

Su tüketiminin böbrek fonksiyonları için önemi artık herkes tarafından bilinmektedir. Yaşam şeklini düzenlerken su tüketiminin yanında egzersiz de ön plana çıkartılmalıdır. Günlük egzersiz ve su tüketiminin kilo kontrolünde önemli bir yeri olduğu unutulmamalıdır. Gazlı içecekler yüksek oranda fosfor ve şeker içerdiği için sadece böbrek değil genel sağlık bakımından da uzak durulması gereken gıdalar arasındadır. Patates, muz, kepekli tahıllar, süt ve domates gibi yüksek potasyum içeren gıdaların tüketilmesi sağlıklı böbreklere sahip kişiler için önerilse de böbrek hastaları bu gıdaları dikkatli tüketmesi gerekir.