Afyonkarahisar Belediyesi’nin coğrafi işaret tescili için başvuruda bulunduğu “Afyon lokumu”na Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından tescil belgesi verildi. Peki afyon lokumunun özelliği nedir?

Başvuru ve onay süreçleri tamamlanarak coğrafi işaret tesciline hak kazanan “Afyon lokumu” için tescil belgesinin takdimi amacıyla TÜRKPATENT’te tören düzenlendi. Törene, TÜRKPATENT Başkan Yardımcısı Mehmet Duyar, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven ve AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay katıldı. Afyon lokumunun ticarileşme potansiyeli olduğuna dikkati çeken Duyar, şöyle konuştu:

“Tescil sonrası çalışmalarda ürünümüzün ülke ekonomisine büyük bir değer katmasını bekliyoruz. Coğrafi işaretler artık hayatımızın her alanına giren güçlü bir kavram. Bununla birlikte şehirlerimizde gastronomi kavramı da önemli bir yer edinmeye başladı. Afyonkarahisar’ın zaten güçlü olduğu gastronomi alanında Afyon lokumunun tescilinin şehre yeni bir ivme katacağına inanıyoruz.”

Afyon’un muhteşem lezzetlerinden biri olan afyon lokumu evde yapmak ister misiniz? Hem çok kolay, hem de pratik yapılışıyla sizi yormayan, hem de sunumlarınızı süslendiren muhteşem lezzetin tarifi aşağıda! Muhallebiyi hazırlarken kremamsı kıvamı yakalamak için, margarini en başından eklemeli ve piştikçe yavaş yavaş erimesini sağlamalısınız. Margarin yerine tereyağı da kullanabilirsiniz.

AFYON LOKUMU TARİFİ:

MALZEMELER

1 litre süt
1,5 su bardağı un
1,5 su bardağı şeker
2 yemek kaşığı kakao
1 paket vanilya
1 paket krem şanti + 1 su bardağı süt
1 su bardağı hindistan cevizi

YAPILIŞI

1 litre süt, un, şeker, kakao ve vanilyayı tencerenin içine koyup çırpıcıyla iyicene karıştırın ocağa alıp kaynayana kadar kadar karıştırmaya devam edin.

1 su bardağı süt ile krem şantiyi çırpıp hazırlayın.

1 su bardağı kadar hindistan cevizini dikdörtgen bir tepsinin tabanına serperek döşeyin.

Onun üzerine 5 dakika mikserle iyice çırptığınız kakaolu kremayı dökün ama yavaş yavaş dökün hindistan cevizi bozulmasın.

Onun üzerine hazırladığınız krem şantiyi yayın.

1-2 saat buz dolabında dinlendirdikten sonra dikdörtgen kesip rulo yapıyoruz servise hazır.

Afiyet olsun…

Kanada’da bilim insanları tarafından yapılan araştırmalarda diş eti iltihabından muzdarip kişilerin koronavirüse yakalandıklarında ölüm riski diğer hastalara oranla daha fazla olduğu tespit edildi.

Dünya genelinde yaygın olan diş eti iltihabı hakkında Kanada’da yer alan McGill Üniversitesi’ndeki araştırmacıları bir tez ortaya koydu. Koronavirüs ile diş eti iltihabı  arasında bir bağlantı olduğunu bildirdi. Ağız hijyenindeki düşüklüğü koronavirüs için gelişme ve hızlı bir yayılama neden oluyor. 8 kat daha fazla risk artıran diş eti iltihabına yakalanan hastaların ise iyileşme olasılığı düşük. 

McGill Diş Hekimliği Fakültesi’nden Profesör  Belinda Nicolau yaptıpı araştırmaların sonuçlarını bu sözlerle ifade etti:

“Çalışmamızın sonuçlarına bakıldığında, Covid-19 komplikasyonlarının önlenmesi ve yönetiminde iyi ağız sağlığının önemini ortaya çıkıyor. Periodontitis ile hastalık sonucu arasında çok güçlü bir ilişki var.”

Bunun yanı sıra çalışmaya ortak olan Wenji Cai ise “Periodontitis, hem ağızdan hem de sistemik birçok hastalık için bir risk faktörü olarak kabul edildi. Eğer tedavi edilmezse  bu iltihap vücuda yayılabilir. Bilim insanları,  ayrıca durum ile kalp hastalığı, diyabet ve solunum hastalıkları  arasında bağlantılar buldular. Diş eti iltihabı ile düşük ve artmış gebelik komplikasyonları riski arasında da ilişki vardır” şeklinde konuştu. 

Aydın mutfağının en meşhur lezzetlerinden biri olan paşa böreği hem iç harcı hem de üzerindeki sosuyla kendine hayran bırakıyor. Görseliyle ağız sulandıran paşa böreğini isterçayın yanında isterseniz de ana yemek olarak servis edebilirsiniz. Peki paşa böreği nasıl yapılır?

Bildiğiniz tüm börekleri unutturacak enfes bir tarifi sizlerle paylaşıyoruz. İsteğe göre kıymalı isteğe göre etle yapılan paşa böreği, yoğurtlu sosla servis ediliyor. Hem göze hem de mideye hitap eden bu lezzet, ülkemizin en güzel turistlik yerlerinden biri olan Aydın’da oldukça meşhur. Tam kıvamında, leziz adeta görünce acıktıran bu paşa böreği, kıymalı ve etli olmak üzere iki farklı şekilde yapılabiliyor. Çıtır hamuru ve leziz harcıyla damaklarda festival etkisi bırakacak paşa böreği tarifine hemen başlayalım, ne dersiniz?Gelin birlikte paşa böreğinin tarifini inceleyelim…

Genellikle yufkaları önceden bol bol yapılıp bozulmayacak şekilde saklanıyor. Yeneceği zaman yufkalar haşlanıp kıymayla bir araya getirilip yoğurtlu sosuyla servis ediliyor. 

PAŞA BÖREĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

500 gram un
3 büyük yumurta
Yeterince su
Tuz

İç malzemesi için;

250 gram kıyma
Yarım demet maydanoz
1 iri boy kuru soğan
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı toz biber
Tuz

Üzeri için;

500 gram süzme yoğurt
3-4 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber

Kızartmak için;

1 su bardağı sıvı yağ

Haşlamak için;

2-3 su bardağı su
Tuz

YAPILIŞI

Unu geniş bir karıştırma kabının içine koyarak içine tuz ekleyin. 

Unun üzerine yumurtayı kırın, ve içine suyu ekleyerek çatalla çırpmaya başlayın. 

Oluşan hamuru tezgahın üzerine alın ve elinizle yoğurmaya devam edin. 

İyice toparlanan hamuru dört eşit parçaya böldükten sonra merdane ile yemek tabağı boyutunda açın. 

Tavanın içine yağları koyun soğanları çok ince olacak şekilde doğrayarak yağın içinde kavurmaya başlayın. 

Soğanlar tamamen solunca diğer harç malzemelerinin tümünü ekleyerek kavurmaya devam edin.

Başka bir tavanın içinde sıvı yağı kızartın ve açtığınız hamurları bu yağın içinde kızartın. 

Bu arada et suyunu ocağın üzerine alın ve ısıtın. 

Kızaran hamurların üzerine et suyunu dökün. 

Aralarına kıymalı harcı koyarak hamurları üst üste dizin. 

Dilerseniz yağ ve kırmızı biberi kızdırarak üzerine dökebilirsiniz. 

Afiyet olsun…

Üç devlet hastanesi ile üç üniversitenin yaptığı çalışmada zeytin yaprağı çayının koronavirüse karşı olumlu etkisinin olduğu görüldü.

Covid-19 hastalığına karşı kalkan vazifesi göre zeytin yaprağı çayı, bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği ortaya çıktı. Laboratuvar ortamında bunu test eden ekip, vücudun savunma sisteminin bazı hücrelerini aktive ettiği ve kuvvetini artırdığını tespit etti.

Yaptıkları çalışmadan başarılı sonuç aldıklarını söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Kısmi de olsa zeytin yaprağı çayının vücutta bir fark oluşturduğunu gördük. İlk sonuçlar bizim için bir umut ışığı oldu. Zeytin yaprağı çayının usulüyle yapıldığında kısmen de olsa koronavirüsün hem tedavisi hem önlenmesinde koruyucu etkisi olacağı gördük. Laboratuvar çalışmalarında bu çayın savunma sistemi hücrelerindeki etkisine bakıldı. Lökositlerin makrofaj aktivitesini (bağışıklık sistemi üzerinde etki) kısmen de olsa etkilediğini ve gücünü artırdığını gördük. İlk çalışma ayrı ikinci çalışma ise ayrı yayın şeklinde olacaktır” dedi.

Demlenme şeklinden de bahseden Prof. Dr. Akkoyunlu, “1 fincan kaynar suya 1 tatlı kaşığı kadar öğütülmüş zeytin yaprağını atıyorsunuz. 10 dakika demlendikten sonra tüketiyorsunuz. Sabah 1, akşam 1 fincan şeklinde günde 2 kez tüketilebilir. İnsanlar her gün sıcak içecek tüketiyor. Akşamları siyah çay tüketiliyor. Bunun yerine özellikle şu dönemde zeytin yaprağı çayını tüketebilirsiniz” tavsiyesini verdi.

Bit ve pire gibi böcek türleri nedeniyle deriye giren virüsün neden olduğu hastalık tifüs, aşırı kaşınmaya neden olur. Bulaşıcı ve riskli bir hastalık olan tifüs savaş yıllarında dünya genelinde görülen ciddi bir hastalıktı. O yıllarda tedavisi olmadığından ölü oranı oldukça fazlaydı. Peki tifüsün hastalığı neden olur? Tifüsün hastalığı belirtileri nelerdir?

Halk arasında cilt yüzeyinde kırmızı kabarcıklar oluştuğundan lekeli humma olarak adlandırılır. Rickettsia prowazekii adında bir bakterinin yol açtığı hastalıktır. Eski zamanlarda ölümcül hastalıklar listesinde yer alıyordu. Ancak günümüzde yüksek oranda tedavisi mevcuttur. Hijyen oranı olmayan yerlerde yaygın olarak görülür. Genellikle toplama kamplarında ve gelişmemiş ülkelerde halen yaşanır. Rickettsia prowazekii adındaki mikrop pire veya bitlerin ısırmasıyla kana karışır. Kana karıştığı andan itibaren bağışıklığı düşürür. 

TİFÜS HASTALIĞI BULAŞICI MIDIR?

İlk ortaya çıktığı yıllarda yaygın olarak görülmesinin nedenin bulaşıcı olmasından kaynaklıdır. Böceklerin ısırmasıyla deri altına giren ve burada kabarcıklara neden olan mikrop kaşınmaya yol açar. Kaşınmayla virüsün neden olduğu kabarcıklar tırnak aralarına ve ele bulaşır. Ele bulaşan virüs diğer insanlara da temasla bulaşır. 

TİFÜS HATSALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Aşırı kaşınma ve cilt yüzeyinde kabarcıklar oluşur. Bunun akabinde, kemik ağrısı, yüksek ateş görülür. Bağışıklığın zayıflamasıyla baş ağrısı, şiddetli vücut titremesi, halsizlik, cilt yüzeyinde kuruluk, dudaklarda çatlama ve öksürme gibi belirtiler görülür. Vücuda giren virüs yaklaşık bir hafta sonra bu belirtileri gün gün görülür. Belirtiler daha sonra hızlı seyreder. Bu da ileri zamanlarda bilinç kaybı ve konuşma güçlüğüne neden olabilir. Hastalık erken tedavi edilmediğinde vücutta ciddi komplikasyonlara yol açar. Böbrek yetmezliği, sinir sistemi sorunları ve huzursuzluk gibi durumlar görülür. 

TİFÜS HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Cilt biyopsisi ve kan testi yapılır. Bununla beraber hızla antibiyotik tedavisine başlanır. 48 saat içinde ortaya çıkan belirtiler sonrası başlanan tedavi uzun sürer. Vücuttan kolay kolay atılmayan virüsten korunma ve yayılma yollarına dikkat edilmeli. Özellikle hijyen kontrol edilmeli. Bunun aynı sıra evde evcil hayvan beslenmemelidir. Günümüzde aşısı mevcuttur. 

Cilt problemlerinin başında gelen, ergenlik döneminde en yoğun halini alarak; genelde kalıcı izlerin de bu dönemde karşımıza çıktığı sivilce tedavisinde en etkili çözümlerden birisi, Aknetrent ilacıdır. Peki Aknetrent (izotretinoin) nedir ve nasıl kullanılır? Yan etkileri nelerdir? İşte soruların yanıtı:

Etken Maddesi İzotretinoin olan Aknetrent, 10 mg Yumuşak Jelatin Kapsül, ciltteki yağ bezlerinden salgılanan salgı miktarını azaltır ve cildin kendini daha hızlı yenilemesini sağlar. Diğer ilaç tedavilerine (antibiyotik dahil) yanıt vermeyen ağır akne (sivilce) tedavisinde kullanılır. İlaç, ciltte yüksek oranda kurumaya neden olur. Bu kuruma, ilacın en sık görülen yan etkilerinden biridir. Aknetrent’in hamilelikte ve emzirirken kullanımı kesinlikle yasaktır! Çünkü ilaç ciddi doğum kusurlarına ve bebek ölümüne neden olabilir. Tedaviye başlamadan önce hastaya mutlaka gebelik testi uygulanmalıdır. Sonucun negatif olması koşulu ile tedaviye başlanır ve hasta tedavi süresince ve tedavi sonrasında 2 aylık bir süre doğum kontrol yöntemi uygulamak zorundadır.

  • İlacın kullanımı, cildinizde ve dudaklarınızda kurumaya sebep olabilir. Tedaviniz boyunca cildinizi nemlendiren krem kullanınız.
     
  • İlacı kullanmaya başlamadan önce, kullanırken ve kullanımı bittikten sonra sık sık gebelik testi yaptırınız.  İstenmeyen bir gebelik olmaması için hormonal olmayan ikinci bir doğum kontrol yöntemi ile korununuz.

Kesin etki mekanizması henüz tam bilinmemektedir. Ancak yağ bezi aktivitelerini baskılar, yağ bezlerinin küçülmesini sağlar ve vücutta yağ (sebum) üretimini azaltarak çalışır. Yüksek miktarda sebumun ciddi aknelere neden olduğu bilinmektedir. Aknetrent’in dermal antiinflamatuar etkisinin de iyileşmeye yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. 

Aknetrent, 12 yaş altı hastalara önerilmemektedir. 12 yaş üstü ve yetişkin hastalara uygulanan doz hesabı değişmemektedir.

AKNETRENT 10 MG NASIL KULLANILIR?

Doktorunuz bu ilacı nasıl reçete ettiyse o şekilde kullanmanız gerekmektedir. Tedavi süresince lütfen doktorunuzun direktiflerine uyunuz. İlacın her dozunu günün ana yemeğiyle birlikte veya süt ile birlikte alınız. İlacı içtikten sonra en az 10 dakika yatmayın.

Önerilen dozdan daha fazlasını almayın. İlacınızı başkalarına vermeyin ve kullanılmamış kapsüller varsa tedavi sonrası eczacınıza geri verin. Tedavisi sırasında ve tedavinin bitiminden sonraki 1 ay içerisinde kan bağışında bulunmayın.

AKNETRENT NE KADAR SÜRE KULLANILIR?

Tedavinin süresine doktorunuz size uygulanan bir dizi test ve akne sorununuzun seviyesine göre karar verecektir. Ancak standart tedavi 4-6 ay arası sürer. Eğer hastaya düşük doz tedavi uygulanıyorsa bu süre uzayabilir. Akneniz tedaviden sonraki 8 hafta boyunca da iyileşmeye devam edebilir. Hatta tedaviden birkaç yıl sonrasına kadar ilacın etkilerini yaşayabilirsiniz.

AKNETRENT YAN ETKİLERİ NELERDİR?

Karın ağrısı , nefes almada güçlük, kurdeşen, yüzde , dudaklarda , dilde ve boğazda şişlik gibi bir durumda doktorunuzu bilgilendiriniz.
Nefes darlığı, terleme, omuza ve kollara yayılan göğüs ağrısı veya ağırlık hissi, görme bozukluğu, bulanık görme, şiddetli baş ağrısı veya göz arkalarında ağrı, mide bulantısı kusma, eklem, kas ve kemik ağrıları, hepatit ve sarılık gibi  durumlarından herhangi biri ya da bir kaçı görüldüğünde ilacın alımını durdurup, tıbbi yardım için acilen doktorunuza başvurunuz.

Genellikle kahvenin yanından ikram edilen un kurabiyesi, Türk mutfağının en vazgeçilmez lezzetleri arasında. Ağızda dağılan kıvamı damaklarda bırakan iz ile herkesin severek yediği un kurabiyesini evde pratik şekilde hazırlamak istiyorsanız hazırladığımız tarifi deneyebilirsiniz.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Un kurabiyesi, tereyağ, ayçiçek yağı, kabartma tozu ve aynı adı taşıyan undan yapılan bir tür hamur işi çeşididir. Daha çok çocukluğunuzda tattığınız ama şimdi sadece pastanelerde gördüğünüz bu nefis kurabiyeyi, evde yapmaya ne dersiniz? Şöyle ağızda dağılan, pudra şekeri serpilmiş tazecik bir un kurabiyesini evde kolayca yapmak istiyorsanız aşağıda hazırladığımız tarife uyabilirsiniz. Evinize mis kokular yayan, kolayca hazırlayabileceğiniz un kurabiyesi tarifi çayınızın ve kahvenizin yanına eşsiz bir tat katacak. Tadını oldukça beğeneceğiniz, ağızda dağılan ve görseliyle iştah açan un kurabiyesi tarifi tam kıvamında. Peki neler lazım un kurabiyesi tarifi için? Püf noktaları nelerdir? Gelin birlikte inceleyelim…

UN KURABİYESİ TARİFİ:

MALZEMELER

1 paket margarin 
1 kahve fincanı sıvı yağ
4 çorba kaşığı buğday nişastası
1,5 su bardağı pudra şekeri
5 su bardağı un

YAPILIŞI

Margarin, sıvı yağ ve pudra şekerinin 1 su bardağını yoğuruyoruz.. Kalan yarım bardaklık pudra şekeri üzeri için kullanılacak. Sonra nişasta ve unu ilave ediyoruz. İyice yoğuracağız çünkü hamur parçalanacaktır.

Şekil verirken 2 adet ceviz büyüklüğünde bir parça koparıp rulo şekline getirin. Sağ, sol ve üst kısmına çatalla şekil verip yan yan kesin.

Tepsiyi yağlamayın hamur zaten yağlı. Önceden ısıtılmış fakat ılık olmalı 160 derecelik fırında 15 dakika pişirin. Fırından çıkarınca soğusun ve ayırdığımız yarım bardaklık pudra şekerine hepsini bulayın.

Afiyet olsun…

PASTANE USULÜ UN KURABİYESİ TARİFİ:

MALZEMELER

350 gram un
250 gram tereyağı
6 yemek kaşığı nişasta
7 yemek kaşığı pudra şekeri
1 paket vanilya

YAPILIŞI

Tereyağını, vanilyayı ve pudra şekerini bir kapta karıştırmakla başlayın. Ağızda dağılan kurabiyeler yapmak için kullanacağınız bütün toz malzemeleri eleyerek kullanın.

Kaptaki malzemeleri krema kıvamına gelene kadar çırpın. Nişasta ve elenmiş unu ilave edin.

Özelikle un ne kadar ince olursa kurabiyeniz o kadar lezzetli olacaktır.

Hamur yumuşak bir kıvamda olacak. Unu eklerken çok dikkat edin. Tamamını kullanmayabilirsiniz.

Hamurun kıvamını toparlayıp tek seferde yoğurun. Hamuru fazla yoğurmayın. Buzdolabında en az 30 dakika dinlenmeye bırakın.

Buzdolabından çıkardığınız hamurun ufalandığını göreceksiniz. Ufalanan hamuru 4 parçaya bölün. Avucunuzun içinde hamurları toparlayın. Dilediğiniz boyutlarda yuvarlayarak fırın tepsisine yerleştirin.

Dilerseniz daha farklı bir şekilde verebilirsiniz. Bunun için, hamuru masanın üzerinde kalın bir silindir olacak şekilde yuvarlayın.

Bir çatal kullanarak hamuru başından sonuna kadar çizin. Hamuru belirli aralıklarda kesin ve bu parçaları pişirme kağıdı serdiğiniz tepsinin içine dizin. İki biçimde de enfes kurabiyeleriniz olacak.

Önceden 150 derecede ısıttığınız fırında 20 dakika, kurabiyelerin üstleri kremsi bir renk alana kadar pişirin. Leziz un kurabiyeleriniz hazır.

Kurabiyeler tamamen soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serperek servis edin. Pudra şekerini serperken kurabiyelerin tamamen soğuduğuna emin olun, eğer kurabiyeler sıcakken serperseniz kurabiye pudra şekerini emer ve lezzeti değişebilir.

Afiyet olsun…

Ülkemizde en çok tercih edilen İtalyan kahvelerinden biri olan Americano, dünyanın her yerindeki kafelerinde severek tüketilen bir içecektir. Minik bir fincanı bile tüm gününüzü dinç bir şekilde geçirmeye yetecek olan Americano kahvesinin yapımı ve faydalarıyla ilgili bir içerik hazırladık.

Americano, kahvenin içime hazır en saf hallerinden biri olan espressonun su ilave edilerek seyreltilmesiyle hazırlanan ve oldukça yaygın olarak tüketilen bir kahve türüdür. Espresso baz alınarak hazırlanan ve ilave içeriğe göre adlandırılan bu kahve çeşidi tadı ve dokusu ile klasik kahve tadına en yakın olanıdır. Americano olarak adlandırılan kahvenin kökeni 2. Dünya Savaşı yıllarına dayanır. Savaşın kazanılmasıyla İtalya’ya gelen Amerikan askerleri kahve dükkanlarına geldiği zaman espressoyu çok sert bularak içine su katılmasını ister. Dükkan sahipleri Amerikalıların alışık olduğu filtre kahve tadına yakın bu sulu espresso için americano demeye başlar ve böylece yeni bir kahve çeşidi doğmuş olur. Americano ve espressonun kafein oranı aynı olmakla birlikte, americano daha yumuşak içimli bir kahvedir. 

PEKİ AMERİCANO NASIL HAZIRLANIR?

Americano, su ile espressonun mükemmel birleşiminden oluşan klasik İtalyan kahvelerinden biridir. ‘Americano’ kelimesi İtalyanca’da ‘Amerikan kahvesi’ anlamına gelmektedir.

170 ml. ölçeğinde porselen fincana, önce 130 ml. kadar sıcak su alınır. Üstüne bir shot espresso konulur ve bu şekilde servis edilir. Tat olarak filtre kahveye benzerlik göstermekle beraber, filtre kahveden çok farklı bir demleme yöntemine sahiptir. İçerisine soğuk ya da sıcak süt ilave ederek tüketilebilir.

Afiyet olsun…

AMERİCANO KAHVE BESİN DEĞERLERİ:

  • Americano kahvesinin bir fincanı 15 kaloriye karşılık gelir.
  • Kalorisi düşük olan americano; krema, şeker, süt ile birlikte değişken kalori miktarlarına da sahip olabilir.
  • Americanonuzun düşük kalorisini korumak için yağsız süt ve şeker kullanmamaya özen göstermelisiniz.

Americano sipariş ederken veya evde hazırlarken unutmamalısınız ki:

1 çay kaşığı şekerde: 16 kalori
30 ml kremada: 101 kalori
2 yemek kaşığı yağsız sütte: 10 kalori bulunur.
1 kupa americano kafein oranı: 100 ml – 250 mg’dır.

AMERİCANO KAHVENİN 5 FAYDASI

– Kanser hücrelerinin oluşumunu önler. Kahve çekirdeklerinin içeriğinde bulunan güçlü antioksidanlar bazı kanser türlerine karşı adeta bir kalkan görevi görür. Karaciğer kanseri riskini ciddi oranda düşürür.

– Düzenli tüketiminde Parkinson hastalığını engeller.

– İnsülin direncini kıraraktatlı ihtiyacını bastırır. Tatlıyı hayatının vazgeçilmezi haline getiren insanlar için kahve içmeleri sıklıkla önerilir.

– Uzun süre tokluk hissi verir; böylelikle diyet listelerinin vazgeçilmezi haline gelir.

– Çağımızın korkulu rüyası olan Alhzeimer ile savaşır. Hafızayı güçlendirici etkisiyle insanları zinde olmasını sağlar.

Sütlü tatlılar arasında son yıllarda en çok tercih edilen ve ağızda dağılan kıvamıyla adeta kendine hayran bırakan trileçe tatlısının tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Yapımı kolay olan enfes trileçeyi evde pişirmek isteyenlere özel pratik tarifi haberimizin detaylarından öğrenebilirsiniz.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Balkan tatlısı olarak bilinen Trileçe tadıyla dillere destan oluyor. Hafif ve lezzetli bir tatlı olmasıyla ülkemizde epeyce yaygınlaşmış durumda olan bu tatlı, en çok karamelli trileçe tarifi tercih ediliyor fakat frambuaz, portakal, çikolata, Hindistan cevizi soslu trileçe tarifleri de mevcuttur. Kağıt kalemi hazırladıysanız muhteşem bir tatlının tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Malzemeleriyle en kolay trileçe tariflerinden biri olan bu tarifi hemen denemek isteyeceksiniz. Yumuşacık süt soslu keki, üzerinin de hafif karamel ve krem şanti süslemesiyle  bir kez tadına bakanların çok beğeneceği trileçe evde de kolayca yapabileceğiniz bir tatlı. Peki trileçe nasıl yapılır?

  • Trileçe tatlısı yapmanın en önemli püf noktası yumurta sarılarının ve beyazlarının ayrı ayrı çırpılmasıdır. Yumurtanın beyazı sarısından ayrı olarak çırpılmalı ve köpük köpük olmasına dikkat edilmelidir.
     
  • Yumurta beyazları köpük haline geldikten sonra içerisine yumurta sarısı ilave edilmelidir. Hamurun sönmemesi için yumurtaların içerisine un ve kabartma tozu konduktan sonra spatula ile çırpılması gerekir.
     
  • Mikser kullanmadan alttan üste karıştırmak iyi bir hamur elde etmenizi sağlayacaktır.

BALKANLARIN ENFES TATLISI KARAMELLİ TRİLEÇE: 

Yeliz Erkılıç’tan  pratik ve lezzetli Karamelli Trileçe tarifi…

Keki için;

5 yumurta
1 bardak şeker
1,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

sütlü şerbeti için:

3. 5 su bardağı süt
1 bardak toz şeker
1 paket toz krem şanti

kreması için;

1 paket toz krem şanti
1 bardak süt

karamel sosu için;

1 çay bardağı şeker

YAPILIŞI

FARKLI TRİLEÇE TARİFİ:

MALZEMELER

5 adet yumurta
1 su bardağından 1 parmak eksik şeker
1,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Sütlü sosu için;

3,5 su bardağı süt
3 yemek kaşığı toz şeker
200 gram sıvı krema

Karamel sosu için;

1 çay bardağı şeker
1 yemek kaşığı tereyağı
200 g sıvı krema

Üzeri için;

1 paket krem şanti

YAPILIŞI

Öncelikle krenşantiyi hazırlayarak işe başlayabilirsiniz. Karıştırma kabının içerisine yumurta ve toz şekeri alıp kıvama gelene kadar çırpın.

Kabın içerisine un, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyip spatulayla alttan üste doğru karıştırıp yağlı kağıt serili fırın kabına dökün.

180 derecelik fırında yarım saat kadar pişirin.

Bu sırada kekin sütlü karışımını ve karamelini hazırlayabilirsiniz.

Bir kapta süt, toz şeker ve sıvı kremayı çırpıp buzdolabında bekletin.

Karamelli sosu için, tavaya şekeri alıp orta ateşte sürekli karıştırarak erimesini sağlayın.

Açık bir renk alınca 1 yemek kaşığı tereyağını ekleyip eritin. Ardından  sıvı kremayı da ekleyip sos kıvam alana kadar kısık ateşte kısa süre karıştırarak pişirin.

Pişen ve ılık hale gelen keki, ters çevirip yağlı kağıdı çıkarıp çatalla delikler açın.

Buzdolabında bekletilen sütlü sosu kekin üzerine dökün ve köpürtülmüş krem şantiden süslemek için biraz ayırıp kalanını kekin üzerine yayın.

Karamel sosu krem şantinin üzerine dökün.

5-6 saat dinlendirdikten sonra dilimleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Malatya’da un, yağ ve şekerle yapılan yöresel lezzet “Malatya kurabiyesi” ramazanda da damakları tatlandırıyor. Peki Malatya kurabiyesi nedir ve Malatya kurabiyesi nasıl yapılır sorusunun yanıtı bugünkü haberimizde.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Kentte geçmişten bugüne yapılan “Malatya kurabiyesi” için ürünleri büyük hamur kazanında karıştıran usta eller, elde ettikleri hamuru bir süre dinlendiriyor. Ardından silindir şekline getirilen hamura, eşit parçalarda kesilip avuç içinde yuvarlanarak şekil veriliyor. Tepsiye dizilen kurabiyeler, üzerine kayısı çekirdeği yerleştirildikten sonra fırında pişiriliyor. Tadanların tavsiyesiyle talebin her geçen gün arttığı Malatya kurabiyesinin ustaları, özellikle ramazanda Türkiye’nin dört bir yanından gelen siparişleri yetiştirmek için yoğun mesai yapıyor. Kurabiye ustası Mehmet Türkoğlu, “Malatya kurabiyesi”nin kentin önemli bir lezzeti olduğunu söyledi.

Kurabiyeyi kayısı çekirdeği unundan da yaptıklarını anlatan Türkoğlu, bu lezzetin coğrafi işaretini almak için başvurduklarını ve sürecin devam ettiğini dile getirdi.

Türkoğlu, çeşitli unlardan “Malatya kurabiyesi” yapabildiklerini belirterek, şöyle devam etti:

MALARTA KURABİYESİ TARİFİ:

“Önce pudra şekeri ile tereyağını karıştırıyoruz, sonra üzerine un ilave ediyoruz. Bunların hepsini kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğuruyoruz.

Ardından hazırladığımız kurabiyeler 230-240 derece sıcaklıktaki fırında 20-25 dakika pişirerek tüketime hazır hale geliyor.

Kurabiye 1 yıl bile kalsa kesinlikle bayatlamıyor. İçerisinde katkı maddesi, tatlandırıcı, herhangi bir şey yok.

Onun için hem sağlıklı hem de bayatlamıyor. Malatya kurabiyesine ramazanda talep yüzde 30-40 arttı. Normal günlere göre ramazanda yoğunluğumuz daha fazla. Türkiye’nin her tarafına kurabiye gönderiyoruz.”

Türkoğlu, kurabiyenin kilogramının 40 liradan satışa sunulduğunu bildirdi.

Fatih Özçelik ise Malatya’nın olmazsa olmaz lezzetleri arasında yer alan kurabiyeyi, il dışındaki yakınlarının kendisinden sürekli istediğini belirterek, “Malatya kurabiyesi ramazanda iftardan sonra çay ve kahveyle çok güzel oluyor, herkese tavsiye ederim.” diye konuştu.