Şunun için etiket arşivi: ana yemek

Kars’ın yöresel yemeklerinden haşıl, bugün de vazgeçilmez damak tatlarından biri olarak sofralarda yer alıyor. Haşıl eskiden tarlalarda işçilerin karınlarını hem ucuz hem de besleyici bir yemekle doyurmak istediklerinde pişirdikleri bir yemekmiş. Peki Haşıl nedir ve Haşıl nasıl yapılır? Haşıl hangi yörenin? En kolay haşır tarifi bugünkü yazımızda.

Anadolu’nun çeşitli yörelerinde buğday ya da bulgurla yapılan yöresel yemek haşıl, üzerine sarımsaklı yoğurt ve eritilmiş tereyağı dökülerek yeniliyor. Yöreye göre hazırlanışı değişen haşıl, Kars’ta tercihe göre sarımsaksız da yapılıyor. Öğütme taşıyla kırılan aşurelik bulgur, un halini alınca kaynar suya yavaş yavaş bırakılıyor. Yaklaşık 5 dakika demlenen yemek, kalınlaşmaya başladığında tepsiye konulup, ortası yuvarlak şekilde açılarak, içine yoğurt üzerine de tereyağı dökülerek yeniliyor.

  • Kars Kafkas Atlı Spor Kulübü binasında davetlilere haşıl hazırlayan Menice Başkaya, bulguru öğütmek için önce taşları hazırladı. Başkaya, ardından da bulgurları azar azar taşın içine atarak, bilek gücüyle çevirdi. Haşılın ana malzemesini hazırlayan Başkaya, daha sonra yemeğini pişirip, misafirlere sunuma hazır hale getirdi.

 

‘ESKİDEN MAKARNA VE PİLAV DEĞİL BUNLARI YERDİK’

Çocuklarına yöresel yemek yaparak, organik beslenmelerini sağladığını söyleyen Menice Başkaya, “Bu yemeklerimiz çok lezzetli oluyor. Dedelerimiz, babalarımız tarla sürmeye giderken annelerimiz hep bundan pişirirdi. Hangel, kesme aşı ve daha birçok yemek çeşidimiz vardı. Ben gençken yün dokumaya giderdim, bize haşıl ya da hangel pişiriyorlardı.

Biz de onlarla karnımızı doyuruyorduk. Makarna ve pilav o zamanlar fazla yoktu. Bize hep yöresel yemek yaparlardı. Eskiden hep bu yemekleri yerdik. Bundan 3 yıl önce haşıl yemiştik, bir de bugün yiyeceğiz. Bundan sonra da devamlı bu yemekten yapacağım. Ben de haşıl yemeyince çok özlüyorum. Çocuklarım bu yemekleri bilmedikleri için zaman zaman yapıyorum, öğrensinler ve unutmasınlar; onlar da kendi çocuklarına öğretsinler, diye” dedi.

HAŞIL TARİFİ:

MALZEMELER

2 su bardağı buğday
2 yemek kaşığı un
Yarım tatlı kaşığı tuz
Yoğurt
Sarımsak
3 yemek kaşığı tereyağı

YAPILIŞI

Buğdayları tencereye alıp üzerini geçecek kadar sıcak su ve tuz ilave edin. Kısık ateşte buğdayların suyu bir miktar çekmesini sağlayın.

Sulu buğdayın üzerine unu da ilave edip kıvam alana kadar karıştırarak pişirin.

Ateşten aldığınız tencerenin kapağını kapatıp buğdayları 5 dakika demlenmeye bırakın.

Sarımsakları dövüp yoğurtla karıştırın. Tereyağını küçük bir tavada eritin.

Dinlenen haşılı tabaklara bölüştürüp erittiğiniz tereyağını üzerine sürün. Yağın üzerine sarımsaklı yoğurdu gezdirin.

Son olarak tabağın ortasını havuz gibi açıp buraya da erimiş tereyağı dökün.

Afiyet olsun…

Rengiyle sofralarınızı süsleyecek kabağın pirinçli yemeğini daha önce denediniz mi? Hem çok sağlıklı hem doyurucu olan pirinçli kabak yemeğini çocuklar ek gıdaya başladığında da verebilirsiniz. Enfes pirinçli kabak yemeğinin tarifi bugünkü yazımızda bulabilirsiniz.

Hepimizin bildiği gibi kabak çok sevilen bir sebze değildir. Bu yüzden kabağı sevdirmek ve vitaminlerinden yararlanmak için birbirinden farklı tariflerle sofralarımıza getiririz. Bu kez hem hafif hem faydalı hem de bir o kadar doyurucu olan bir tarifi sizlerle paylaşıyoruz. Fotoğrafta göründüğü gibi küp küp doğranmış kabaklardan değil tabir-i caizse kaşık büyüklüğünde doğranmış kabaklardan yapılır. Yiyenler mutlaka bir tabak daha isteyecek. Sofralarınızı renklendirecek pirinçli kabak yemeği püf noktalarıyla beraber yazımızda. 

PİRİNÇLİ KABAK YEMEĞİ TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilogram bal kabağı
2 fincan pirinç
2 adet kuru soğan
1 fincan şeker
1 fincan su
Sıvı yağ
Tuz

YAPILIŞI

Kabağı güzelce yıkayıp, kabuklarını soyun.

Soyduğunuz kabağı dilimleyin.

Soğanı da ay şeklinde doğrayın.

Derin bir tavaya kabakları alın ve üzerine doğradığınız soğanları ekleyin.

Daha sonra pirinç ve suyunu da ilave ettikten sonra pişirin.

Pişmenin tamamlanmasına yakın şeker, tuz ve yağını da ekleyin.

Afiyet olsun…

Ramazan ayının en güzel yanı hep birlikte toplanarak kalabalık sofralarda buluşmak. Hem keyifli hem de doyurucu bir akşam geçirmek için sizlere enfes tarifimiz var. Yüzyıllardır yapılan Ramazan kebabının tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Hem enfes hem de pratik olan Ramazan kebabının tarifi haberimizin detaylarında.

Kebap, mangalda meşe kömüründe veya odun fırınında pişirilerek yenen et yemeklerine verilen isimdir. Bu yemeklerin çoğu ızgarada pişirilmiş olsa da, tas kebabı gibi sulu yemeklere de kebap denir. Ülkemizde çok fazla çeşidi bulunan kebap Ramazan ayında da özel bir tarifle sofralara geliyor. İftar sofralarına çok yakışacak mis gibi kokan Ramazan kebabını siz de mutlaka pişirin. Misafirlere şık bir sunumla servis edebileceğiniz, oldukça lezzetli ve doyurucu bu kebab, pratik yapımıyla da herkesin yapabileceği bir tarif. Yediğiniz tüm kebap lezzetlerini unutturacak Ramazan kebabına et sevenler bayılacak. Peki Ramazan kebabının içerisinde hangi malzemeler var? Ramazan kebabı nasıl yapılır? 

RAMAZAN KEBABI TARİFİ:

MALZEMELER

3 adet patlıcan
5 adet sivri biber
1 adet domates
Zeytinyağı
 
Etli harç için;

3 yemek kaşığı zeytinyağı
300 gram dana kuşbaşı
15 adet arpacık soğan
1 su bardağı su
Tuz
Karabiber
Yarım su bardağı kuru fasulye
 
Sosu için;

1 yemek kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı biber salçası
1,5 su bardağı su

 

YAPILIŞI

Öncelikle patlıcanları alaca bir şekilde soyun ve uzun şeritler halinde ikiye veya üçe bölün. Havlu kağıdın üzerine alıp tuzlayın ve acısının çıkmasını sağlayın.

Biberleri ve domatesleri de ikiye bölüp, kenara alın. Patlıcanları kızgın yağda kızartın. 

Ayrı bir tencereye zeytinyağını alıp kızdırın. İçerisine etleri arpacık soğanları ve baharatlarla beraber soteleyin. Etler yumuşadığında kuru fasulyeyi ekleyerek karıştırın.

Bir fırın kabına kızarttığınız patlıcan ve biberleri fırın kabınızın kenarlarına dizin. Hazırladığınız etli iç harcı fırın kabınızın ortasına koyun. Patlıcan ve biberlerin aralarına doğradığınız domatesi yerleştirin.

Bir kasede salçaları ve suyu karıştırın. Fırın kabının içine dökün. Üzerini yağlı kağıt ve folyoyla kapatın.

180 derece fırında 20 dakika kadar pişirin. Ardından üzerindeki folyoyu çıkararak 10 dakika kadar pişirin.

Sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Türk mutfağında yer alan bir çeşit mayalı, yassı ekmek olan Ramazan pidesi, adeta sofraların vazgeçilmezi. Hem taş fırınlarda hem de normal pastanelerde yapılan pidelerin iki lezzeti de birbirinden farklıdır. Peki en kolay pastane pidesi nasıl yapılır? Pastane usulü Ramazan pidesi tarifi bugünkü yazımızda.

Ramazan’ın sembolü haline gelen Ramazan pidesi hem iftar hem de sahurun en sevilen lezzeti. Katıksız dahi tüketebilen Ramazan pidesi, Ramazan denildiğinde ilk akla gelen lezzetlerden biridir. Pide hem yumurtalı hem de normal taş fırınlarda yapılan olarak ikiye ayrılıyor. Biri fırınlarda satılırken biri ise sadece pastanelerde satılıyor. Pastanelerde satılan poğaçaya benzerken fırınlardaki ise ekmek hamuruna benziyor. Sizler de Ramazan ayında evde kendi ellerinizle yumuşacık pastane pidesi yapabilirsiniz. Pastane usulü pidenin en kolay tarifi bugünkü yazımızda bulabilirsiniz. 

PASTANE PİDESİ TARİFİ:

MALZEMELER

1/2 su bardağı sıvı yağ
50 gram tereyağ (oda sıcaklığında)
2/3 su bardağı ılık süt
1 yemek kaşığı şeker
1/2 paket yaş maya (ya da 1 tatlı kaşığı kuru maya)
1 çay kaşığı tuz
1 adet yumurta
1 adet yumurta akı
3-4 su bardağı un

Üzeri için;

1 adet yumurta sarısı
1 tatlı kaşığı pekmez
1 tatlı kaşığı susam
1 tatlı kaşığı çörek otu

YAPILIŞI

Bir yoğurma kabının içerisine ılık süt, yağ, oda sıcaklığında tereyağını, oda sıcaklığında yumurtayı ve diğer yumurtanın akını karıştırın. İçine şeker ve mayanızı koyun. Yarım saat kadar bekledikten sonra unla beraber güzelce yoğurun.

Tuzu da ekleyerek kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğurmaya devam edin.

Hamurunuzun üstüne nemli bir bez örtün ve sıcak bir yerde mayalamaya bırakın. 45 dakika 1 saat arası kontrol edin. 

Mayalanan hamurunuzu 2 parçaya bölün. Elinizle yuvarlak şekil verin.

Yağlı kağıt serili bir tepsiye koyun. Tepsinin üzerinde de mayalanmasını 15 dakika bekleyin.

Üzerine bıçakla şekil verip, yumurta sarısıyla pekmezi karıştırıp üzerine sürün.

Susam ve çörek otu serpip 180 derece fırına koyun. Kızarana kadar pişirin.

Dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Eti özel kuyularda pişirilen gerek tadı gerekse görüşünü ile ilgi gören biryan, sofralarında farklılık arayanların mutlaka denemesi gerekiyor. Dünyada da girerek yayılan büryan kebabını misafir sofralarınız için sizler de hazırlayabilirsiniz. Peki biryan nedir ve nasıl yapılır? İşte tarifi:

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Biryani, Hint alt kıtasındaki Müslümanlar arasında ortaya çıkan karışık bir pirinç yemeğidir. Hint baharatları, pirinç ve et ile bazen de bazı yöresel çeşitlerde yumurta ve / veya patates gibi sebzelerle yapılır. Biryani, Hindistan Yarımadası’nın yanı sıra diasporası arasında popülerdir. Enfes yemekler arasında yer alan ve Türkiye’nin dört bir yanında bilinen Biryan, zahmetli ve meşaketli yemeklerden de sayılabilir. Özel yapılan mis gibi biryan dilerseniz ocak ateşinde yaklaşık 1 buçuk 2 saatte pişirilebiliyor. İşte, biryan tarifi ve yapılışı.

TAVUKLU BİRYAN TARİFİ:

MALZEMELER

1 kg tavuk butu
3 su bardağı baldo pirinç
2 soğan
1 yemek kaşığı salça
1 tatlı kaşığı tuz
100 g tereyağı
2 çarliston biber
1 domates

YAPILIŞI

Tavukları derin bir tencereye alın. Üzerini bir parmak geçecek kadar su koyup pişirin. Ayrı bir tencerede tereyağını eritin.

Yemeklik doğradığınız soğanları pembeleşinceye kadar kavurun. Salçayı ve tuzu ekleyip kavurmaya devam edin.

Yıkayıp süzdüğünüz pirinçleri ilave edip kavurun. Pirinçler tane tane olmaya başlayınca ocaktan alın.

Bir fırın tepsisine koyup üzerine tavuğu haşladığınız suyu döküp fırına verin.

Pirinçler suyunu hafif çektikten sonra üzerine tavuk butlarını, jülyen doğradığınız çarliston biberleri, halka doğradığınız domatesleri koyarak tekrar fırına verin.

Tavuklar kızarana kadar pişirin. Sıcak servis yapın.

Afiyet olsun…

Makarnalı yemeklerin her halini seviyoruz. Hele bir de üzerinde muhteşem bir sos varsa tadına doyamıyoruz. Bugün de kaşık kaşık yediren bir tarifle karşınızdayız. Kremalı tavuklu makarnanın en kolay ve en nefis hali yazımızın detaylarında bulabilirsiniz.

Makarna herkesin sevdiği üstelik yapımı çok kolay bir lezzet. Tek başına da oldukça keyifli olan makarnanın lezzeti soslarla katlanıyor. Ancak uzun uzun sos yapacak zamanınız yoksa da makarnayı sadece yemek zorunda değilsiniz. Krema, mantar ve tavuk birleştiğinde ortaya çıkan inanılmaz tat makarnayla birleşirse enfes bir tarif ortaya çıkıyor. Kremalı makarnaya tadını veren ise kuşkusuz üzerindeki muhteşem sosu. Malzemelerin arzunuza göre pul biber, kekik, tuz, zeytinyağı gibi malzemelerle makarnayı çeşitlendirebilirsiniz.

  • Eğer vaktiniz varsa tavukları dilimledikten sonra tuz ve karabiberle harmanlayıp 15-20 dakika beklettikten sonra sosun yapımına başlarsanız daha da lezzetli olacaktır.
  • Maydanoz yaprakları ile son dokunuşu yaparsanız renklerin güzelliğine aşık olacaksınız.
  • Dilerseniz tereyağı yerine zeytinyağı kullanabilirsiniz.

KREMALI TAVUKLU MAKARNA TARİFİ:

MALZEMELER

2 parça bonfile tavuk
200 gram penne makarna
1,5 litre kaynar su
1 kuru soğan
2 çarliston biber
1 kırmızı biber
2 domates
1 paket krema
Sıvı yağ
1 yemek kaşığı tereyağı
2 kaşık zeytinyağı

YAPILIŞI

Kremalı tavuklu makarna yapmak için; öncelikle ocağın altını açın.  Teflon bir tencereye yaklaşık 2 yemek kaşığı kadar zeytinyağı dökün.

Yağın kızmasını beklerken biberleri doğrayabilirsiniz. Kızgın yağ içine, en geç piştiği için ilk olarak tavuğu dökün.

Tavuğu karıştırıp ocağın altını orta ateşe alın. Eş zamanlı olarak pişmesi için de bir diğer tencereye kaynamış su ekleyin.

Bu esnada kolaylık olması açısından domatesleri doğrayın. Kaynayan makarna suyunun içerisine yaklaşık bir çay kaşığı kadar tuz ekleyin.

Birkaç damla da sıvı yağ dökün. Kaynadıktan sonra penne makarnayı kaynayan suyun içerisine boşaltın.

Kaynadıktan sonra penne makarnayı kaynayan suyun içerisine boşaltın.

Tavuklar belli bir pembelik seviyesine geldikten sonra, küp küp doğranmış soğanları üzerine ekleyin.

Ara ara karıştırdığımız makarnanın altını kapatıp süzün. Üzerine kesinlikle su dökmeyin.

Tavuk ve soğanın üzerine, yeşil ve kırmızı biberleri ilave edin. Son olarak da domatesleri ekleyin.

Domateslerin yumuşaması için kapağını kapatıp orta ateşte pişmeye bırakın.

Belirli bir pişme seviyesine gelen karışıma krema ekleyin. Üzerine pul biber serpin.

Bir çay kaşığı kadar kekik ve bir çay kaşığı kadar tuz ilave edin. Ardından karıştırın.

Makarna tenceresinin içerisine bir yemek kaşığı kadar tereyağı koyup erimeye bırakın.

Cızırdamaya başlayan tereyağının içerisine makarnayı dökün. İçerisine bir miktar tuz ekleyin. Daha sonra altını kapatın.

Sosun katılık derecesine, zevkinize göre karar verebilirsiniz. İstenen kıvama gelen sosun altını kapatabilirsiniz.

Tabağı makarnaya koyduktan sonra arzu edilen miktara göre sos makarnanın üzerine dökün.

Süslemek için de, ince doğranmış yeşil ve kırmızı biberler kullanılabilir.

Afiyet olsun…

Gastronomi şehri Gaziantep’te kebapçılık yapan Ahmet Çadır, şişe saplanarak yapılan kıyma kebabını daha lezzetli hale getirmek için şiş yerine kemiğe saplayarak pişirdi. Şimdilerde dillerden dile dolaşan kemikte kıyma kebabının nasıl yapıldığını anlattı.

Gaziantep’te kebapçı Ahmet Çadır, kıyma kebabını şiş yerine kemiğe saplayarak pişirdi. Kemikte kıyma kebabı için patent başvurusunda bulunan Çadır, bu kebabın daha lezzetli olduğunu söyledi. Kemikte kıymanın farklı bir lezzet ortaya çıkardığını ifade eden ve yeni lezzet için patent başvurusunu yapmaya hazırlandıklarını belirten Çadır,“Çok güzel bir lezzet ortaya çıkardık. Uzun uğraşlar sonucunda kıyma kebabını nasıl lezzetli hale getirebileceğimizi düşündük. Kemiğe yakın olan et lezzetli olur düşüncesiyle kıyma etimizi kuzunun kaburga kemiğine saplayarak pişirdik. Uzun uğraşlar sonucunda bu lezzeti ortaya çıkardık. Direkt kemikle piştiği için kıyma daha lezzetli oluyor. Kıymamızdaki yağ oranını azaltarak kemikte durmasını sağlıyoruz. Bu lezzet, misafirlerimizin çok hoşuna gidiyor. Kemikte kıyma kebabı için patent başvurumuzu yapacağız” diye konuştu.

Çadır’ın ‘kemikte kıyma kebabı’ ismini verdiği lezzet, müşteriler tarafından yoğun ilgi görmeye başladı.

Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde en kalitelisi yapılan kuyu kebabı her yıl olduğunu gibi bu sene de revaçta. Taşköprülüler’in ve gelen misafirlerin vazgeçilmez damak tadı olan kuyu (biryan) kebabının nasıl yapıldığını merak ediyorsanız hazırladığımız içeriği inceleyebilirsiniz.

HABERE AİT VİDEO İÇİN TIKLAYIN

3 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra Taşköprü’ye yerleşmiştir. Osmanlı padişahlarından Sultan Hamit’in yanında maiyet çavuşu olarak askerlik yapan Abdurrahman Kesici kuyu kebabını Taşköprü’de ilk kez yapan kişidir. Abdurrahman Kesici’nin torunu Orhan Kesici’nin ifadesine göre, kuyu kebabı Anadolu’ya Taşköprü’den yayılmıştır. Rivayete göre askerlik görevi için Taşköprü’ye gelen veya Taşköprü’den giden kişiler tarafından farklı yörelere taşınmıştır. 1 metre civarında derinliğe sahip bir kuyunun içine döşenmiş tuğlalar ve bu kuyunun orta yerinde yakılmış ateşin sönmesi beklenir. ateş söndükten sonra bir çubuğa takılan kuzu gövdesi 6 saat kadar pişmelidir (yani aslında bu yemek, sönmüş ateşin sıcaklığıyla pişen kuzu kebabıdır. her ne kadar orjinali böyle olup Arapların kültürüne ait bir yemek olsa da Türkiye’nin farklı bölgelerinde farklı pişirme biçimleri ve malzemeleriyle yapıldığına tanık olunmuştur.)

  • Kebap kuyusu; Genellikle 1.5m. derinlikte, 85-90 cm. çapındadır. Eski kesme tuğlalardan, sarı toprak harcı ile düz (üst üste)kuyunun orta kısmına doğru içten-dışa bombe verilerek örülür.
  • Baca yüksekliği ne kadar fazla olursa o kadar iyi olur. Kuyunun üstünde kuzuları asmak için demir çubuklar bulunur.
  • Her kuyu ortalama sekiz kuzu alır. Kuyu kapağı ağaçtan yapılmıştır ve sac ile kaplanmıştır.
  • Kapak sıvanırken harç yapmak için kullanılan toprak kullanılır.

KUYU KEBABI TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilogram az yağlı koyun eti
Kekik
Kimyon

YAPILIŞI

Eti tencereye koyduktan sonra içerisine iç su koymadan yüksek ateşte pembeleşinceye kadar pişirin.

Et pembeleştikten sonra kısık ateşte, kapağı kapalı bir şekilde 3 saat daha pişirin.

Hazır olduktan sonra baharat ilave ederek servis edin.

Afiyet olsun…

Ülkemizde çok yaygın olarak bulunan gümüş balığı, tatlı sularda da bulunmaktadır. İstanbul’da baharın müjdecilerinden biri de balıkçı tezgâhlarını süsleyen gümüş balığı… Tavası, salması, ızgarası pek leziz olan bu balığı yemenin şu sıralar tam zamanı… Peki gümüş balığı nedir ve en kolay nasıl temizlenir? Gümüş balığın nasıl yenir? İşte tüm soruların yanıtı:

Görünümüyle ve parlak dokusu ile beraber oldukça zarif bir balık olan gümüş balığı Katerina olarak da bilinmektedir. Bilhassa Marmara Bölgesi’nde tutulmakta olan gümüş aynı zamanda Karadeniz ve Akdeniz’de de çok sık olmasa da yakalanabilmektedir. Besleyiciliği maksimum seviyede olan gümüş balığı  mevsiminde tüketebileceğiniz balıklar arasında yer almaktadır. Bununla beraber evde hazırlanacak balıklar arasında gümüş pratikliği ile ve lezzetiyle ön plana çıkmaktadır. Oldukça kolay bir şekilde pişirilebilen gümüş balığı vitamin yönünden zengin olduğu için her yaş kategorisine hitap etmektedir. Daha çok temmuz, ağustos, eylül aylarında tutulan gümüş bazı dönemlerde ekime kadar da sarkabilmektedir.

  • Gümüş balığı da sağlık açısından oldukça yararlı bir balıktır ve taze ve mevsiminde olduğu sürece güvenle tüketilebilir. Gümüş balığı:
  • İnsan vücudu tarafından üretilemeyen bir yağ asidi olan Omega 3’ü yüksek oranda içerir.
  • İçerisindeki iyotla çocuklarda zeka gelişimini destekler. Bu nedenle çocuklar ve hamile kadınlar tarafından bolca tüketilmelidir.
  • İçeriğindeki yağ asitleri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Kalsiyum deposudur ve kemikleri güçlendirir. Bu sebeple kemik erimesinin önüne geçilmesi adına bolca tüketilmelidir.
  • Protein bakımından oldukça zengindir.
  • Yüksek oranda fosfor içerir.
  • A, B ve D vitaminleri açısından zengindir.

Gerçek gümüş balığı gibi silikon gümüş balığı ya da gümüş balığı sahtesi de diğer balıkların yakalanmasında kullanılabilir. Gümüş balığı küçüğü ve gümüş balığı tatlı su içerisinde yaşayanları süs balığı olarak tercih edilir ve gümüş balığı akvaryum içerisinde beslenebilir. Gümüş balığı, gümüş balığı böceği ile karıştırılmamalıdır.

Gümüş balığı küçük olmasına rağmen oldukça lezzetli bir balıktır. Ancak doğru pişirme yöntemi ile hazırlanmalıdır. Gümüş balığı buğulamaya ve haşlanmaya uygun değildir. Daha çok kızartması tercih edilir. 

FIRINDA GÜMÜŞ BALIĞI TARİFİ:

Balıkta kızartma yerine fırında pişirme yöntemini tercih edenler ve gümüş balığı fırında nasıl pişirilir diye merak edenler için ideal bir gümüş balığı tarifi. Hem hazırlaması çok kolay hem de tam ayarında malzemelerle oldukça lezzetli. 

MALZEMELER

Yarım kilo Gümüş balığı
3 yemek kaşığı sıvı yağ
Tuz
Küçükse 2 büyükse 2 diş sarımsak
Pul biber
1 çay kaşığı salça
Yarım limon

YAPILIŞI

Tepsimizi yağlayın, balıkları harmanlayın. Daha sonra tepsimize dizin.

Önceden ısıttığınız fırını da 15- 20 dakika kadar pişirin.

GÜMÜŞ BALIĞI TAVA TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilo gümüş balığı (pulları ve içi temizlenip suyu iyice süzülecek hazırlanacak )
1 su bardağı un
1 çay kaşığı tuz
Yarım çay kaşığı karabiber
2 su bardağı ayçiçek yağı

YAPILIŞI

Orta ateşe tavayı koyun .Yağı koyup kızması bekleyin. Unu yayvan bir kaba koyun.

Balıkların üzerine tuz, karabiber serpip karıştırın.

Kızan yağa una buladığımız balıkları koyun.

Pembeleşinceye kadar kızartın.

Havlu kağıt serili tabağa alın.

Sonra yanında istediğiniz garnitürle beraber servis tabağına alabilirsiniz.

Afiyet olsun…

Deniz ürünleri denildiğinde akıllara hemen balık geliyor olsa da aslında balığın da ötesine pek çok deniz canlısı vardır. Bu canlılardan sizler için pavurya balığı olarak da bilinen pavurya yengeç hakkında bilgi vereceğiz.

Pavurya, Cancridae familyasından Doğu Atlantik ve Akdeniz’de yaşayan ve eti yenilen iri bir yengeç türü. Geniş yayvan bir kabuk eklemi vardır. Karapaks en fazla yaklaşık 20 cm uzunluğunda ve 30 cm genişliğindedir. Sığ ve kayalık alanlardan 520 m derinliklere kadar yayılım gösterir. Yaşadığınız şehrin denize kıyısı varsa pavurya adını sık sık duyabilirsiniz. Şayet balık sofralarını çok seviyorum diyorsanız; öğrendiğiniz bilgilere bu yazımızdaki bilgileri de ekleyebilirsiniz.  Pavurya yengecinin baş kısmına yakın kırmızı benekleri vardır pavuryanın. Kıskaçları oldukça güçlü olduğu için pavurya avını yapanların çok dikkatli olması önerilir. Eğer pavurya görürseniz ve yakalamak isterseniz, temastan kaçınmalısınız. Keskin kıskaçları elinizi kesecek kadar güçlüdür.

  • Yengeç eti, bakır değeri açısından zengin bir ettir. Bakır ise bağışıklık ve dolaşım sistemi için önemli olan bir mineraldir.
  • Antioksidan maddeleri de yapısında barındıran pavurya, vücudu arındırır.
  • Selenyum mineralini içeren pavurya, cilt ve tırnak sağlığını korur.
  • Kalp sağlığı için önemli bir deniz canlısıdır. Omega 3 içermektedir. Ayrıca çoklu doymamış yağ asitlerine de sahip olduğu için; kalbe giden kanı kontrol eder.
  • Damar tıkanıklığını önler. Kan dolaşımı üzerinde etkisi çoktur.

Yengeçler haşlama yöntemiyle pişen deniz canlılarıdır. Pavurya da bunlardan biridir. Önerilen pişirme yöntemi haşlamadır. Dilerseniz ızgara olarak da hazırlayabilirsiniz.

Kabuk altındaki etin en iyi şekilde pişmesi için kaynar suda haşlama yapılır. Kaynayan suyun içine sirke ve tuz atılması, etin güvenli şekilde haşlanmasına yardım eder.
Temizlenen pavuryalar, derin bir tencerede pişerse en iyi sonuç alınır.

Kaynama suyuna sirke eklediğinizde, pavurya parlaklığını korur ve zehirleme etkisini ortadan kaldırır. Haşlama süresi ise pavuryanın büyüklüğüne göre değişir. Kaynar suyun içine birden atılır ve fokur fokur kaynaması için beklenmesi önerilir. Pavuryanın rengi tamamen değiştiğinde, leziz bir pavurya haşlanır. Restoranlarda pavurya sipariş edildiğinde, haşlandıktan sonra özel bir sosla servis edilir. Genellikle pavurya sosunda limon, maydanoz ve damak zevkine göre tercih edilen doğranmış yeşillikler olur.

PAVURYANIN FİYATI NE KADAR?

Pavurya fiyat bilgisi her mevsim değişmektedir. Avlanan pavuryalar, farklı rakamlarla tüketiciye sunulur. Ortalama değeri 50 TL’dir.

PAVURYA NASIL YENİR?

Pavuryanın en lezzetli etli kısmı, kıskaç altında saklı olan etlerdir. Özel yengeç makasını kullanarak kıskaçları ayırıp etlere ulaşabilirsiniz. Göğüs kısmındaki etlerin de lezzetli olduğu bilinir. Kabuklarını makasla açarak etler çatal yardımıyla tüketilir. Salata ya da güveç için etler kullanılacaksa; pavurya haşlandıktan sonra etler temizlenir ve dilenen tarife eklenir.