Şunun için etiket arşivi: bahar alerjisinden nasıl korunur

Ekim ayının da gelmesiyle beraber havalar soğumaya başladı. Tarlalardaki otların bitmeye başlamasıyla etrafa yayılan polenler burun yoluyla sinüs yoluna girer. Burada biriken polenler kılcal damarların genişlemesine yol açar. Beraberinde hastalıklara neden olur. Peki Bahar alerjisi nedir? Bahar alerjisinin belirtileri nelerdir ve tedavisi var mıdır? İşte soruların yanıtları:

Bahar alerjisi genellikle Mart ayında başlayarak Haziran’a kadar devam eder. Ancak zaman zaman kişilerde kış dönemine geçiş zamanında da görülüyor. Genellikle polenlerden kaynaklı çıkan alerjik durum aynı zamanda, değişen hava basıncı ve güneşe karşı olan hassasiyete karşıda görülür. Bu gibi durumlara karşı hassas olan kişilerde bağışıklık sistemi harekete geçer. Vücudun tehlike altında olduğunu fark eden bağışıklık sisteminin gösterdiği tepkime sonucu gözlerde, burun bezlerinde ve solunum yolunda hastalıklara neden olur. Nefes darlığı, göz yaşarması, uyku hali, sürekli hapşırma ve iştahsızlık gibi belirtilerle kendini gösteren bahar alerjisi birçok kişi tarafından önemsenmez. Ancak tedavi gerektiren bir rahatsızlık olan bahar alerjisi sürekli nükseder. Bahar alerjisi çevresel faktörlerin etkisiyle göz ve burundaki kılcal damarların genişlemesiyle meydana gelir. Halk arasında buna saman nezlesi ya da polen alerjisi de denilir. Bahar alerjisi ilerlediğinde gözlerde konjoktivitte, üst solunum yollarında alerjik rinitte, akciğerlerde astım, ciltte ise egzama gibi hastalıklara yol açar.

BAHAR ALERJİSİNİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR

Burun tıkanıklığı ve burun bezlerinin büyümesi bahar alerjisinde en sık görülen rahatsızlıklardır. Burun kanallarından giren ve bezlere yerleşen tozlar polenler tıkanmaya neden olur. Tıkanma sürekli hapşırmayı tetikler. Hapşırmanın sıklığı ise kan akışını ve kalp atışını olumsuz etkilediğinden ufak gibi görünen rahatsızlık ciddi hasarlar bırakır.

Rüzgarla beraber toz ve polenlerin yayılması ile akciğerlerde birikir. Akciğerlerin zamanla iltihaplanması ile astım ortaya çıkar. Bronşların zamanla tıkanması ile de nefes darlığı uyku sırasında aniden uyanma gibi durumlar yaşanır.

Burun ve akciğerleri etkileyen alerji aynı zamanda göz kanalarını da etkiler. Alerjik konjonktivit olarak adlandırılan göz hastalığı erken tedavi edilmediğinde görme kaybına neden olacak kadar ileri gidebilir. Uykudan uyanırken gözlerin şiş olması, sürekli sulanması ve kaşınması gibi belirtilerle kendini gösterir.

Yaygın olan durumlardan biri de sinüzit ve migren hastalıklarının belirtilerine benzeyen baş ağrısının yaşanmasıdır. Ancak alerjik sürecinde yaşanan baş ağrısının temeli vücut basıncının değişen hava durumuna ayak uyduramamasından kaynaklanıyor. Bu sadece baş ağrısı değil aynı zamanda kulak ağrısına neden olur. Ağrıların yaşanmasının sebebi vücut ısınının değişen hava sıcaklığına karşı hazırlıklı olmaması sonucunda iç ve dış oksijen farkının solunum kanallarına baskı yapması ile yaşanır.

BAHAR ALERJİSİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Göz içi kızarması kaşınması ve sulanması

Işığa karşı hassaslaşan gözler ve ses karşı hassaslaşan kulaklar

Vücutta ısı farkının olması

İştahsızlık ve sürekli yorgun hissetme

Tek seferde 5’ten fazla hapşırma 

Göğüs ve kalp ağrılarının artması

Kulak çınlaması

Burun akıntısı ve sürekli öksürme

SAMAN NEZLESİ NEDİR?

Alerjik rinit olarak adlandırılan saman nezlesi sinüs kanalarını tıkayarak burundan nefes alınmasını engeller. Soğuk algınlığı belirtilerine benzer semptomlar görülür. Saman nezlesi herhangi bir virüsün neden olduğu rahatsızlık olmadığından bağışıklık sistemini direk etkilemez. Ancak dolaylı yolda vücuda hasar verir. Çünkü tıkanan burun kanalları yeteri miktarda hava alınmadığından vücut yeterli oksijeni sağlayamaz ve biriken havayı da vücuttan atamaz. Bu da baş ağrısına yorgunluğa ateşlenmeye burun akıntısına yüz ağrısına neden olur. 

BAHAR ALERJİSİNDEN NASIL KORUNUR?

Bu aylar içerisinde sıklıkla A, C, E ve D vitaminleri içeren meyve tüketilmelidir.

Kapalı alanlar sürekli havalandırılmalı, kapalı ortamda çalışanların sıklıkla hava alması lazım.

Klimalarda polen filtresi kullanılmalıdır.

Polenlerin çok olduğu öğlen ve akşam üstü saatlerinde kıyafetler dışarıda kurutulmamalı ya da toplandığında iyice çırpılmalıdır.

Su tüketimi bu mevsimlerde 3 litreye kadar çıkılmalıdır.

El yüz temizliğine dikkat edilmelidir.

Son Cemre düştü ve havalar iyiden iyiye ısınmaya başladı. Ağaçların çiçeklenmesi ve tarlalardaki otların bitmeye başlamasıyla etrafa yayılan polenler burun yoluyla sinüs yoluna girer. Burada biriken polenler kılcal damarların genişlemesine yol açar. Beraberinde hastalıklara neden olur. Peki Bahar alerjisi nedir? Bahar alerjisinin belirtileri nelerdir ve tedavisi var mıdır? İşte soruların yanıtları:

Bahar alerjisi Mart ayında başlayarak Haziran’a kadar devam eder. Genellikle polenlerden kaynaklı çıkan alerjik durum aynı zamanda, değişen hava basıncı ve güneşe karşı olan hassasiyete karşıda görülür. Bu gibi durumlara karşı hassas olan kişilerde bağışıklık sistemi harekete geçer. Vücudun tehlike altında olduğunu fark eden bağışıklık sisteminin gösterdiği tepkime sonucu gözlerde, burun bezlerinde ve solunum yolunda hastalıklara neden olur. Nefes darlığı, göz yaşarması, uyku hali, sürekli hapşırma ve iştahsızlık gibi belirtilerle kendini gösteren bahar alerjisi birçok kişi tarafından önemsenmez. Ancak tedavi gerektiren bir rahatsızlık olan bahar alerjisi sürekli nükseder. Bahar alerjisi çevresel faktörlerin etkisiyle göz ve burundaki kılcal damarların genişlemesiyle meydana gelir. Halk arasında buna saman nezlesi ya da polen alerjisi de denilir. Bahar alerjisi ilerlediğinde gözlerde konjoktivitte, üst solunum yollarında alerjik rinitte, akciğerlerde astım, ciltte ise egzama gibi hastalıklara yol açar.

BAHAR ALERJİSİNİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR

Burun tıkanıklığı ve burun bezlerinin büyümesi bahar alerjisinde en sık görülen rahatsızlıklardır. Burun kanallarından giren ve bezlere yerleşen tozlar polenler tıkanmaya neden olur. Tıkanma sürekli hapşırmayı tetikler. Hapşırmanın sıklığı ise kan akışını ve kalp atışını olumsuz etkilediğinden ufak gibi görünen rahatsızlık ciddi hasarlar bırakır.

Rüzgarla beraber toz ve polenlerin yayılması ile akciğerlerde birikir. Akciğerlerin zamanla iltihaplanması ile astım ortaya çıkar. Bronşların zamanla tıkanması ile de nefes darlığı uyku sırasında aniden uyanma gibi durumlar yaşanır.

Burun ve akciğerleri etkileyen alerji aynı zamanda göz kanalarını da etkiler. Alerjik konjonktivit olarak adlandırılan göz hastalığı erken tedavi edilmediğinde görme kaybına neden olacak kadar ileri gidebilir. Uykudan uyanırken gözlerin şiş olması, sürekli sulanması ve kaşınması gibi belirtilerle kendini gösterir.

Yaygın olan durumlardan biri de sinüzit ve migren hastalıklarının belirtilerine benzeyen baş ağrısının yaşanmasıdır. Ancak alerjik sürecinde yaşanan baş ağrısının temeli vücut basıncının değişen hava durumuna ayak uyduramamasından kaynaklanıyor. Bu sadece baş ağrısı değil aynı zamanda kulak ağrısına neden olur. Ağrıların yaşanmasının sebebi vücut ısınının değişen hava sıcaklığına karşı hazırlıklı olmaması sonucunda iç ve dış oksijen farkının solunum kanallarına baskı yapması ile yaşanır.

BAHAR ALERJİSİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Göz içi kızarması kaşınması ve sulanması

Işığa karşı hassaslaşan gözler ve ses karşı hassaslaşan kulaklar

Vücutta ısı farkının olması

İştahsızlık ve sürekli yorgun hissetme

Tek seferde 5’ten fazla hapşırma 

Göğüs ve kalp ağrılarının artması

Kulak çınlaması

Burun akıntısı ve sürekli öksürme

SAMAN NEZLESİ NEDİR?

Alerjik rinit olarak adlandırılan saman nezlesi sinüs kanalarını tıkayarak burundan nefes alınmasını engeller. Soğuk algınlığı belirtilerine benzer semptomlar görülür. Saman nezlesi herhangi bir virüsün neden olduğu rahatsızlık olmadığından bağışıklık sistemini direk etkilemez. Ancak dolaylı yolda vücuda hasar verir. Çünkü tıkanan burun kanalları yeteri miktarda hava alınmadığından vücut yeterli oksijeni sağlayamaz ve biriken havayı da vücuttan atamaz. Bu da baş ağrısına yorgunluğa ateşlenmeye burun akıntısına yüz ağrısına neden olur. 

BAHAR ALERJİSİNDEN NASIL KORUNUR?

Bu aylar içerisinde sıklıkla A, C, E ve D vitaminleri içeren meyve tüketilmelidir.

Kapalı alanlar sürekli havalandırılmalı, kapalı ortamda çalışanların sıklıkla hava alması lazım.

Klimalarda polen filtresi kullanılmalıdır.

Polenlerin çok olduğu öğlen ve akşam üstü saatlerinde kıyafetler dışarıda kurutulmamalı ya da toplandığında iyice çırpılmalıdır.

Su tüketimi bu mevsimlerde 3 litreye kadar çıkılmalıdır.

El yüz temizliğine dikkat edilmelidir.