Şunun için etiket arşivi: boşanma nedenleri

Dinimize göre haramdan sakınmanın en etkili ve önemli bir yolu olan evlilikteki asıl amacın ne olması gerektiği ve mutlu yuva kurmanın nasıl gerçekleştirilebileceğine sizler için değindik. İslamiyete göre mutlu ve huzurlu bir yuvanın temelleri nelerdir? Mutlu evlilik nasıl yapılır, evlilikte eşlerin birbirine yaklaşımı nasıl olmalı?

Dinimizin büyük bir hassasiyetle üzerinde durduğu ve Peygamber Efendimiz (SAV)’in de ümmetine tavsiye ettiği evliliğin amacında pek çok hikmet vardır. İnsanın çift yaratılışındaki gaye; yalnızlığın giderilmesi, beraberlikle birlikte hataların düzeltilmesi, dünya ve ahiret hayatının mutlu bir şekilde sürdürülmesi gibi etkenlere bağlıdır. Evlenen eşleri birbirini bağlayan iki unsur olarak gören Allah (c.c), Araf suresinin 189. ayetinde, ”Allah, sizi bir tek nefisten yaratan ve kendisi ile sükunet bulsun diye eşini de ondan var edendir.” buyuruyor. Yuva kuracak olan çiftlerin temel taşı ise nikah akdi ile gerçekleşir. Bu akid, eşlerin karşılıklı olarak birbirlerine verdikleri sözlerden ibarettir. Başlangıçta verilen bu sözü nedensiz bir şekilde bozmak yani boşanmak,dinimizce en sevimsiz helal olarak karşımıza çıkmaktadır. Bizlerde gelip geçici şu fani hayatta Allah (c.c)’un rızasına uygun bir şekilde yaşayabilmek için onun istekleri doğrultusunda hareket etmeliyiz. Dolayısıyla da işi boşanma raddesine getirmeden eşlerin birbirlerine karşı büyük bir hoşgörü ve saygı göstermesi aralarındaki anlaşmazlıkları giderme konusunda büyük bir etkendir. Karşılıklı sevgi ve saygının açamayacağı bir kapı yoktur çünkü. Peki mutlu evliliğin sırrı nedir? Kadınların ve erkeklerin evlilikte yaptıkları hatalar neler? İşte evliliğin ömrünü uzatacak altın niteliğinde tavsiyeler…

TIKLA OKU: ÇOCUĞA BOŞANMA NASIL ANLATILMALI? PSİKOLOJİK ETKİSİ:

Peygamber Efendimiz (SAV) ümmetinin çoğalması için evlenmeyi teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur:

”Nikah (evlenmek) benim sünnetim (yolum)dur. Kim benim bu yolum ile amel etmezse (bundan yüz çevirir) ise benden değildir. Ve evleniniz çünkü ben (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı çokluğunuzla iftihar ediciyim.” – İBN MACE, NİKAH,1

“Kadın dört sebepten biri için nikâhlanır: Malı, nesebi, güzelliği ve dindarlığı. Sen dindar olanı seç ki hayır ve bereket göresin!” (BUHARİ, NİKAH, 15, MÜSLİM, RADA, 53)

“Eşi kendisinden razı olarak ölen mü’min kadın cennete girer.” (TİRMİZİ, RADA,  10. III/466. No: 1161.İBN MACE, NİKAH, 4. I/595. No: 1854)

MUTLU EVLİLİK İÇİN ALTIN KURALLAR

1- Namusu tek taraflı yüklenilmesi gereken bir durum değildir. Kadınlar ve erkekler namuslarını korusun.

2- Herkesin evde olduğu bir zaman diliminde karşılıklı sohbet edin.

3- Kendi ailenize verdiğiniz kıymeti eşinizin ailesine de gösterin.

4- Eve girerken bereket olması için selam verin.

5- Evdeki herkesi ilgilendiren konularda istişare edin.

6- Herhangi bir anlaşmazlık karşısında ‘en az onun kadar benimde hatam vardır’ diye düşünün.

7- Karı koca olarak birbirinizi takdir edin.

8- Eşinize ve çocuklarınıza zaman ayırın. (Meşgul olsanız dahi)

Son zamanlarda boşanan çiftlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Aile içerisindeki şiddetli geçimsizlik, iletişim kopukluğu, maddi ve manevi problemler bireyleri ne yazık ki boşanmaya kadar götürebilmektedir. Bunlardan en sık yaşananı ise eşlerin zaman ilerledikçe birbirleriyle anlaşamamalarından kaynaklanıyor. Peki bu anlaşamamazlıkta kadın ve erkekler hangi hataları yapıyor? İşte kadın ve erkeklerin yaptığı yanlışlar…

EVLİLİKTE KADINLARIN YAPTIĞI 5 HATA

– Kalabalık ortamlarda eşini küçük düşürücü cümleler kurmak

– Sürekli geçmiş konuları açmak

– Suçlayıcı tarzda konuşmak

– Çok konuşup sadede gelememek

– Söylediklerinin duyulmadığını düşünerek sık sık dile getirmek.

EVLİLİKTE ERKEKLERİN YAPTIĞI 5 HATA

– Değer verdiklerini yeterince belli edememek

– Önemli günleri unutmak

– Kayınvalideyi eleştirir gibi konuşmak

– Akrabalarını ya da diğer kimseleri daha çok ön planda tutarak eşini umursamıyor gibi davranmak

– Empati yapamamak, düşüncesiz konuşmak.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINDAN ‘TELEFONUN DEĞİL, EŞİNİN YÜZÜNE BAK!’ MESAJI…

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Twitter hesabında yayınladığı aile videosunda teknoloji bağımlılığı yüzünden mahvolan aile ilişkilerine vurgu yapıldı. “Telefonun değil, eşinin yüzüne bak!” başlığıyla atılan videoda, kadının eşine elinde tepsiyle kek ile çayı servis ettiği sırada, erkeğin telefonu ile meşgul olduğu ve hanımına teşekkür etmeyi bırakın yüzüne bile bakmadığı yansıtılıyor.

Eşinin kendisiyle ilgilenmediğini gördükten sonra bu defa şansını mesajdan yana kullanıp eşinin telefonuna ‘Birazda eşinle ilgilensen’ mesajını atıyor. Mesajı okumasıyla erkek hanımıyla iletişime geçiyor. Videonun bitimine doğru arka fondaki seste, “Sanal mutlulukları geride bırak. Önemli olan gerçek hayatta mutlu olmak. Telefonun değil eşinin yüzüne bak” sözleri duyuluyor.

İŞTE O VİDEO:

KAVGA ETMEMEK İÇİN KULLANILMAMASI GEREKEN KELİMELER!

Eşinizle ya da çevrenizdeki kişilerle eften püften sebeplerle kavga ediyor ve bu durumun asıl olarak kimden ve neyden kaynaklandığını bulmaya çalışıyorsanız kendinizde bakmanız gereken ilk şey kullandığınız kelimelerdir

İŞTE ANLAŞMAZLIKLARIN SEBEBİ…

Karşıdaki kimseyi ne derecede etkileyeceği düşünülmeden sinirli anlarda söylenen bazı ağır kelimeler ilişkilere kalıcı zararlar verebilmektedir. İlişkileri yalnızca ağır söz ve hakaretler değil sıradan günlük yaşantımızda kullandığımız kelimeler bile zedelemeye yetebilir. Uzmanlar, konuyla ilgili bilinçsizce söylenen ‘hep veya hiç’ kelimelerinin karşı tarafta savunma mekanizmasını harekete geçirdiği ve ilişkideki empatiyi yok ettiğini vurguluyor.

Empatiden yoksun kalan basit bir anlaşmazlık bir anda ciddi ve sonu olmayan bir tartışmaya kolaylıkla dönüşebiliyor.

Türkiye’de şiddetli geçimsizlik yaşayan çift karşılıklı boşanma davası açınca Yargıtay’dan emsal nitelikte bir karar çıktı.

Türkiye’de boşanmak için aile mahkemesine başvuran çifte şaşırtan karar çıktı. Damadın eşine sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığı, agresif ve saldırgan olduğu, ayrıca eşinin annesinin yüzüne tükürmek suretiyle aşağıladığı belirtildi. Ağır kusurlu olduğu belirtilen damat, tazminat cezasına çarptırıldı.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.Kararda; “Taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davalı erkeğin eşine sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığı, agresif ve saldırgan olduğu, ayrıca eşinin annesinin yüzüne tükürmek suretiyle aşağıladığı anlaşılmaktadır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davalı erkek ağır kusurludur. Gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Kadın yararına TMK m. 174/1-2 koşulları oluşmuştur. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddedilmesi doğru değildir.

Davacı kadın adına kayıtlı bulunan taşınmazların değerleri ile kira geliri getiriyorsa miktarı belirlenip, boşanma halinde kadını yoksulluktan kurtaracak nitelikte olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre, yoksulluk nafakası (TMK m. 175) hakkında hüküm tesisi gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bozulmasına oy birliği ile karar verildi:” denildi.

Dinimize göre haramdan sakınmanın en etkili ve önemli bir yolu olan evlilikteki asıl amacın ne olması gerektiği ve mutlu yuva kurmanın nasıl gerçekleştirilebileceğine sizler için değindik. İslamiyete göre mutlu ve huzurlu bir yuvanın temelleri nelerdir? Mutlu evlilik nasıl yapılır? Evlilikte eşlerin birbirine yaklaşımı nasıl olmalı?

Dinimizin büyük bir hassasiyetle üzerinde durduğu ve Peygamber Efendimiz (SAV)’in de ümmetine tavsiye ettiği evliliğin amacında pek çok hikmet vardır. İnsanın çift yaratılışındaki gaye; yalnızlığın giderilmesi, beraberlikle birlikte hataların düzeltilmesi, dünya ve ahiret hayatının mutlu bir şekilde sürdürülmesi gibi etkenlere bağlıdır. Evlenen eşleri birbirini bağlayan iki unsur olarak gören Allah (c.c), Araf suresinin 189. ayetinde, ”Allah, sizi bir tek nefisten yaratan ve kendisi ile sükunet bulsun diye eşini de ondan var edendir.” buyuruyor. Yuva kuracak olan çiftlerin temel taşı ise nikah akdi ile gerçekleşir. Bu akid, eşlerin karşılıklı olarak birbirlerine verdikleri sözlerden ibarettir. Başlangıçta verilen bu sözü nedensiz bir şekilde bozmak yani boşanmak,dinimizce en sevimsiz helal olarak karşımıza çıkmaktadır. Bizlerde gelip geçici şu fani hayatta Allah (c.c)’un rızasına uygun bir şekilde yaşayabilmek için onun istekleri doğrultusunda hareket etmeliyiz. Dolayısıyla da işi boşanma raddesine getirmeden eşlerin birbirlerine karşı büyük bir hoşgörü ve saygı göstermesi aralarındaki anlaşmazlıkları giderme konusunda büyük bir etkendir. Karşılıklı sevgi ve saygının açamayacağı bir kapı yoktur çünkü. Peki mutlu evliliğin sırrı nedir? Kadınların ve erkeklerin evlilikte yaptıkları hatalar neler? İşte evliliğin ömrünü uzatacak altın niteliğinde tavsiyeler…

Peygamber Efendimiz (SAV) ümmetinin çoğalması için evlenmeyi teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur:

”Nikah (evlenmek) benim sünnetim (yolum)dur. Kim benim bu yolum ile amel etmezse (bundan yüz çevirir) ise benden değildir. Ve evleniniz çünkü ben (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı çokluğunuzla iftihar ediciyim.” – İBN MACE, NİKAH,1

“Kadın dört sebepten biri için nikâhlanır: Malı, nesebi, güzelliği ve dindarlığı. Sen dindar olanı seç ki hayır ve bereket göresin!” (BUHARİ, NİKAH, 15, MÜSLİM, RADA, 53)

“Eşi kendisinden razı olarak ölen mü’min kadın cennete girer.” (TİRMİZİ, RADA,  10. III/466. No: 1161.İBN MACE, NİKAH, 4. I/595. No: 1854)

MUTLU EVLİLİK İÇİN ALTIN KURALLAR

1- Namusu tek taraflı yüklenilmesi gereken bir durum değildir. Kadınlar ve erkekler namuslarını korusun.

2- Herkesin evde olduğu bir zaman diliminde karşılıklı sohbet edin.

3- Kendi ailenize verdiğiniz kıymeti eşinizin ailesine de gösterin.

4- Eve girerken bereket olması için selam verin.

5- Evdeki herkesi ilgilendiren konularda istişare edin.

6- Herhangi bir anlaşmazlık karşısında ‘en az onun kadar benimde hatam vardır’ diye düşünün.

7- Karı koca olarak birbirinizi takdir edin.

8- Eşinize ve çocuklarınıza zaman ayırın. (Meşgul olsanız dahi)

Son zamanlarda boşanan çiftlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Aile içerisindeki şiddetli geçimsizlik, iletişim kopukluğu, maddi ve manevi problemler bireyleri ne yazık ki boşanmaya kadar götürebilmektedir. Bunlardan en sık yaşananı ise eşlerin zaman ilerledikçe birbirleriyle anlaşamamalarından kaynaklanıyor. Peki bu anlaşamamazlıkta kadın ve erkekler hangi hataları yapıyor? İşte kadın ve erkeklerin yaptığı yanlışlar…

EVLİLİKTE KADINLARIN YAPTIĞI 5 HATA

– Kalabalık ortamlarda eşini küçük düşürücü cümleler kurmak

– Sürekli geçmiş konuları açmak

– Suçlayıcı tarzda konuşmak

– Çok konuşup sadede gelememek

– Söylediklerinin duyulmadığını düşünerek sık sık dile getirmek.

EVLİLİKTE ERKEKLERİN YAPTIĞI 5 HATA

– Değer verdiklerini yeterince belli edememek

– Önemli günleri unutmak

– Kayınvalideyi eleştirir gibi konuşmak

– Akrabalarını ya da diğer kimseleri daha çok ön planda tutarak eşini umursamıyor gibi davranmak

– Empati yapamamak, düşüncesiz konuşmak.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINDAN ‘TELEFONUN DEĞİL, EŞİNİN YÜZÜNE BAK!’ MESAJI…

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Twitter hesabında yayınladığı aile videosunda teknoloji bağımlılığı yüzünden mahvolan aile ilişkilerine vurgu yapıldı. “Telefonun değil, eşinin yüzüne bak!” başlığıyla atılan videoda, kadının eşine elinde tepsiyle kek ile çayı servis ettiği sırada, erkeğin telefonu ile meşgul olduğu ve hanımına teşekkür etmeyi bırakın yüzüne bile bakmadığı yansıtılıyor.

Eşinin kendisiyle ilgilenmediğini gördükten sonra bu defa şansını mesajdan yana kullanıp eşinin telefonuna ‘Birazda eşinle ilgilensen’ mesajını atıyor. Mesajı okumasıyla erkek hanımıyla iletişime geçiyor. Videonun bitimine doğru arka fondaki seste, “Sanal mutlulukları geride bırak. Önemli olan gerçek hayatta mutlu olmak. Telefonun değil eşinin yüzüne bak” sözleri duyuluyor.

İŞTE O VİDEO:

KAVGA ETMEMEK İÇİN KULLANILMAMASI GEREKEN KELİMELER!

Eşinizle ya da çevrenizdeki kişilerle eften püften sebeplerle kavga ediyor ve bu durumun asıl olarak kimden ve neyden kaynaklandığını bulmaya çalışıyorsanız kendinizde bakmanız gereken ilk şey kullandığınız kelimelerdir

İŞTE ANLAŞMAZLIKLARIN SEBEBİ…

Karşıdaki kimseyi ne derecede etkileyeceği düşünülmeden sinirli anlarda söylenen bazı ağır kelimeler ilişkilere kalıcı zararlar verebilmektedir. İlişkileri yalnızca ağır söz ve hakaretler değil sıradan günlük yaşantımızda kullandığımız kelimeler bile zedelemeye yetebilir. Uzmanlar, konuyla ilgili bilinçsizce söylenen ‘hep veya hiç’ kelimelerinin karşı tarafta savunma mekanizmasını harekete geçirdiği ve ilişkideki empatiyi yok ettiğini vurguluyor.

Empatiden yoksun kalan basit bir anlaşmazlık bir anda ciddi ve sonu olmayan bir tartışmaya kolaylıkla dönüşebiliyor.

Geçtiğimiz gün Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi Twitter hesabında paylaştığı ‘Aile’ videosu en çok izlenenler arasına girdi. Sosyal medya hesaplarında giderek yayılmaya devam eden videoda teknoloji bağımlılığının eşler arasındaki iletişimi ne kadar etkilediği gözler önüne serildi. Bizde anlamlı bir mesaj içeriği olan videodan yola çıkarak, dinimize göre haramdan sakınmanın en etkili ve önemli bir yolu olan evlilikteki asıl amacın ne olması gerektiği ve mutlu yuva kurmanın nasıl gerçekleştirilebileceğine değindik.

Dinimizin büyük bir hassasiyetle üzerinde durduğu ve Peygamber Efendimiz (SAV)’in de ümmetine tavsiye ettiği evliliğin amacında pek çok hikmet vardır. İnsanın çift yaratılışındaki gaye; yalnızlığın giderilmesi, beraberlikle birlikte hataların düzeltilmesi, dünya ve ahiret hayatının mutlu bir şekilde sürdürülmesi gibi etkenlere bağlıdır. Evlenen eşleri birbirini bağlayan iki unsur olarak gören Allah (c.c), Araf suresinin 189. ayetinde, ”Allah, sizi bir tek nefisten yaratan ve kendisi ile sükunet bulsun diye eşini de ondan var edendir.” buyuruyor. Yuva kuracak olan çiftlerin temel taşı ise nikah akdi ile gerçekleşir. Bu akid, eşlerin karşılıklı olarak birbirlerine verdikleri sözlerden ibarettir. Başlangıçta verilen bu sözü nedensiz bir şekilde bozmak yani boşanmak,dinimizce en sevimsiz helal olarak karşımıza çıkmaktadır. Bizlerde gelip geçici şu fani hayatta Allah (c.c)’un rızasına uygun bir şekilde yaşayabilmek için onun istekleri doğrultusunda hareket etmeliyiz. Dolayısıyla da işi boşanma raddesine getirmeden eşlerin birbirlerine karşı büyük bir hoşgörü ve saygı göstermesi aralarındaki anlaşmazlıkları giderme konusunda büyük bir etkendir. Karşılıklı sevgi ve saygının açamayacağı bir kapı yoktur çünkü. Peki mutlu evliliğin sırrı nedir? Kadınların ve erkeklerin evlilikte yaptıkları hatalar neler? İşte evliliğin ömrünü uzatacak altın niteliğinde tavsiyeler…

Peygamber Efendimiz (SAV) ümmetinin çoğalması için evlenmeyi teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur:

”Nikah (evlenmek) benim sünnetim (yolum)dur. Kim benim bu yolum ile amel etmezse (bundan yüz çevirir) ise benden değildir. Ve evleniniz çünkü ben (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı çokluğunuzla iftihar ediciyim.” – İBN MACE, NİKAH,1

“Kadın dört sebepten biri için nikâhlanır: Malı, nesebi, güzelliği ve dindarlığı. Sen dindar olanı seç ki hayır ve bereket göresin!” (BUHARİ, NİKAH, 15, MÜSLİM, RADA, 53)

“Eşi kendisinden razı olarak ölen mü’min kadın cennete girer.” (TİRMİZİ, RADA,  10. III/466. No: 1161.İBN MACE, NİKAH, 4. I/595. No: 1854)

MUTLU EVLİLİK İÇİN ALTIN KURALLAR

1- Namusu tek taraflı yüklenilmesi gereken bir durum değildir. Kadınlar ve erkekler namuslarını korusun.

2- Herkesin evde olduğu bir zaman diliminde karşılıklı sohbet edin.

3- Kendi ailenize verdiğiniz kıymeti eşinizin ailesine de gösterin.

4- Eve girerken bereket olması için selam verin.

5- Evdeki herkesi ilgilendiren konularda istişare edin.

6- Herhangi bir anlaşmazlık karşısında ‘en az onun kadar benimde hatam vardır’ diye düşünün.

7- Karı koca olarak birbirinizi takdir edin.

8- Eşinize ve çocuklarınıza zaman ayırın. (Meşgul olsanız dahi)

Son zamanlarda boşanan çiftlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Aile içerisindeki şiddetli geçimsizlik, iletişim kopukluğu, maddi ve manevi problemler bireyleri ne yazık ki boşanmaya kadar götürebilmektedir. Bunlardan en sık yaşananı ise eşlerin zaman ilerledikçe birbirleriyle anlaşamamalarından kaynaklanıyor. Peki bu anlaşamamazlıkta kadın ve erkekler hangi hataları yapıyor? İşte kadın ve erkeklerin yaptığı yanlışlar…

EVLİLİKTE KADINLARIN YAPTIĞI 5 HATA

– Kalabalık ortamlarda eşini küçük düşürücü cümleler kurmak

– Sürekli geçmiş konuları açmak

– Suçlayıcı tarzda konuşmak

– Çok konuşup sadede gelememek

– Söylediklerinin duyulmadığını düşünerek sık sık dile getirmek.

EVLİLİKTE ERKEKLERİN YAPTIĞI 5 HATA

– Değer verdiklerini yeterince belli edememek

– Önemli günleri unutmak

– Kayınvalideyi eleştirir gibi konuşmak

– Akrabalarını ya da diğer kimseleri daha çok ön planda tutarak eşini umursamıyor gibi davranmak

– Empati yapamamak, düşüncesiz konuşmak.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINDAN ‘TELEFONUN DEĞİL, EŞİNİN YÜZÜNE BAK!’ MESAJI…

Geçtiğimiz gün Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Twitter hesabında yayınladığı aile videosunda teknoloji bağımlılığı yüzünden mahvolan aile ilişkilerine vurgu yapıldı. “Telefonun değil, eşinin yüzüne bak!” başlığıyla atılan videoda, kadının eşine elinde tepsiyle kek ile çayı servis ettiği sırada, erkeğin telefonu ile meşgul olduğu ve hanımına teşekkür etmeyi bırakın yüzüne bile bakmadığı yansıtılıyor.

Eşinin kendisiyle ilgilenmediğini gördükten sonra bu defa şansını mesajdan yana kullanıp eşinin telefonuna ‘Birazda eşinle ilgilensen’ mesajını atıyor. Mesajı okumasıyla erkek hanımıyla iletişime geçiyor. Videonun bitimine doğru arka fondaki seste, “Sanal mutlulukları geride bırak. Önemli olan gerçek hayatta mutlu olmak. Telefonun değil eşinin yüzüne bak” sözleri duyuluyor.

İŞTE O VİDEO:

KAVGA ETMEMEK İÇİN KULLANILMAMASI GEREKEN KELİMELER!

Eşinizle ya da çevrenizdeki kişilerle eften püften sebeplerle kavga ediyor ve bu durumun asıl olarak kimden ve neyden kaynaklandığını bulmaya çalışıyorsanız kendinizde bakmanız gereken ilk şey kullandığınız kelimelerdir

İŞTE ANLAŞMAZLIKLARIN SEBEBİ…

Karşıdaki kimseyi ne derecede etkileyeceği düşünülmeden sinirli anlarda söylenen bazı ağır kelimeler ilişkilere kalıcı zararlar verebilmektedir. İlişkileri yalnızca ağır söz ve hakaretler değil sıradan günlük yaşantımızda kullandığımız kelimeler bile zedelemeye yetebilir. Uzmanlar, konuyla ilgili bilinçsizce söylenen ‘hep veya hiç’ kelimelerinin karşı tarafta savunma mekanizmasını harekete geçirdiği ve ilişkideki empatiyi yok ettiğini vurguluyor.

Empatiden yoksun kalan basit bir anlaşmazlık bir anda ciddi ve sonu olmayan bir tartışmaya kolaylıkla dönüşebiliyor.