Şunun için etiket arşivi: boşanma şartları

Dinimizde İslam hukukuna göre boşanma şartlarının sağlanması halinde Allah katında boşanma gerçekleşmiş olur. Allah’ın en sevmediği helaller arasında olan boşanmaya dair en çok merak edilenleri sizler için araştırdık. İmam nikahını bozmak için gerekli boşanma şartları neler? Boşanmak için şahit şart mı? İslamda boşanma ve talak ile ilgili bilinmesi gereken önemli ayrıntılar haberde! Sinirliyken boş ol demenin hükmü:

“Onlarla (kadınlarla) güzellikle geçinin. Eğer onlardan hoşlanmıyorsanız (sabredin). Hoşlanmadığınız bir şeyi Allah, çok hayırlı kılmış olabilir.” (Nisa, 4/19) ayet-i kerimesine bakıldığında her ne kadar haram olmasa bile Allah (c.c)’un mecburiyet gerektirmedikçe boşanma olmasına hoş bakmadığı apaçık görülmektedir. Öyle ki hiçbir neden olmadan sadece mal varlığı için boşanma talep eden kadınların durumunun münafıklık alameti olarak gösterildiği hadiste şöyle bir ifade geçmektedir: “Hul’ yapan (kocasından mal karşılığı boşanmasını isteyen) kadınlar münafıktırlar.” (bk. Kenzu’l-Ummal, 9/661) Allah (c.c)’un katında en sevimsiz helallerden olan evlilikte boşanma durumu her iki tarafın hayatını etkileyecek çok önemli bir müessesedir. Dünya ve ahiret saadeti için doğru kişilerle yapılacak hayırlı evlilikler, Allah’ın izniyle eşlerin beraber cennete gitmesine orada da birbirlerine kavuşmalarına vesile olabilmektedir. “Evleniniz, fakat (kurduğunuz aile yuvalarını) talâk ile yıkmayınız. Zira ondan arş-ı ilâhî titrer.” (Kenzu’l-Ummal, 9/661) hadis-i şerifinde görüldüğü gibi din üzere bir evlilik teşvik edilir iken boşanmanın arşı titreten bir durum olduğu beyan edilmektedir. Aldatma, aile içi şiddet, anlaşamama ve benzeri durumlar neticesi itibari ile çiftler bir türlü anlaşamıyorsa ve evliliklerini götürmek artık imkansız bir hal almışsa boşanma daha hayırlı bir karar gibi gelebilir. Dolayısıyla da boşanmaya karar veren evli çiftler resmi nikahtan kıydırdıkları imam nikahını da göze alarak Kurana göre boşanma gerçekleştirmelidir.

KURANA GÖRE BOŞANMA NASIL OLUR? DİNİ NİKAHI BOZMA ŞARTLARI

Allah (c.c), Kuran-ı Kerim’deki Nisa Suresinde “Ey peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde, onları iddetlerini dikkate alarak (temizlik hâllerinde ve kendileriyle cima etmemişken) boşayın ve iddeti sayın…” (Talak/1) buyurmaktadır. Bilinçli ve şuurlu bir Müslümanın zaruri olmadığı müddetçe boşanmaya yanaşmaması gerekir. Zira taraflar evliliklerinin devamı için ellerinden gelen çabayı göstermelilerdir. Evlilikte boşanmayı düşündürecek herhangi bir yön sebebiyle fevri davranan kimselerin boşanmayı bir kez daha düşünmeleri gerekir. Çünkü bir huy beğenilmezse diğer huy beğenilebilir ya da bir tarafta olumsuzluk varsa diğer tarafta iyi davranışlar görülebilir.

Kuran-ı Kerim’e göre boşanmaya bakıldığında Allah (c.c) erkeğin boşanma hakkına “Talak” kadının boşanma hakkına ise “İftida” olarak zikretmektedir. Evlilik sözleşmesi esnasında erkek kadına boşama yetkisini verirse bu durum tefviz-i talâk olur. Boşanma gerçekleşse bile kadının iddet süresi zarfında nafakası ve meskeninin eşi tarafından karşılanması gerekir.

Kadın eşine kendisinden boşanmak istediğini söyleyebilir ve eşi de buna yönelik boşanma teklifinde bulunabilir. Eğer kocası bu teklifi kabul eder ise karı koca boşanabilirler.

Nikah, erkeğin eşine “boş ol” kelimesini kullanmasıyla, eşlerden birinin dinden çıkmasıyla, ve mahkeme yoluyla boşanmakla düşer.

TALAK SURESİNE GÖRE BOŞANMANIN GERÇEKLEŞME KOŞULLARI:

Kurana göre boşanma usulünün ifade edildiği Talak Suresinde Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

“Ey Nebî! Kadınları boşayacağınızda onları iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti de siz sayın. Rabbiniz Allah’tan korkun. Apaçık bir hayâsızlık yapmaları hali bir yana, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah bundan sonra bir durum ortaya çıkarıverir.

İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah’a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah’tan korkarsa Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.” (Talak, 65/1-3)

HADİS-İ ŞERİF: “Sünnet olan boşama kadını temiz iken, birleşmeden boşamak ve iki de şahit bulundurmaktır.”(Buharî, Talâk, I)

BOŞAMA MEHRİ NEDİR?

Boşanmayı düşünen çiftlerde erkek eğer nikahı altına aldığı eşini, birleşme (yatma) ya da gerçek halvetten önce boşarsa, mehrin tamamını değil yarısını verir. Birleşme ya da gerçek halvetten sonra boşarsa, mehrin hepsini vermesi şarttır.

BOŞANMA İÇİN ŞAHİT GEREKİR Mİ?

Kitabımız olan Kuran-ı Kerim’de, “Boşanan kadınlar iddetlerinin sonuna varınca, onları güzelce tutun, yahut onlardan güzelce ayrılın. İçinizden iki âdil kimseyi şahit tutun. Şahitliği Allah için dosdoğru yapın. İşte bununla Allah’a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar.” (Talak, 65/2) ifadesi geçmektedir. Ayette zikredilen ”şahit” meselesinin boşamaya mı yoksa ric’î talakla boşadıktan sonra dönmeye mi yönelik olduğu ile ilgili farklı görüşler vardır. Hanefî mezhebinde, her ikisinde de şahit bulundurmak menduptur. (Teşvik edilen) İmam Şâfiî’ye göre boşamaya şahit tutmak mendup, dönmeye şahit tutmak ise vaciptir (Cassâs, Ahkâmü’l-Kur‘ân, V, 35-351; Râzî, Mefâtihu’l-ğayb, XXX, 34). Dolayısıyla boşama sırasında şahit tutma, boşama işleminin kabul şartı değildir.

SİNİRLİYKEN BOŞAMANIN HÜKMÜ NEDİR? ÖFKELİYKEN ‘BOŞ OL’ DEMEK…

Akıl sahibi insanların bilinçleri yerinde ne dediğini bildikleri zaman sinir haliyle yaptıkları boşama geçerlidir. Fakat şuuru gitmiş iken ne yaptığını bilemeden fevrilikle öfkesine kapılarak kısaca kontrolsüzce yapılan boşamanın geçerli olmadığı kaynaklarda geçmektedir.(İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IV, 452-453). Ne dediği ve ne yaptığını bilmemenin ölçüsü, sinir durumu geçtikten sonra kişinin o zamandaki hallerini  hatırlamamasıdır.

Nitekim Hz. Peygamber (SAV) aşırı derecede öfke ve baskı altında yapılan boşamaların geçerli olmayacağını bildirmiştir (Ebû Dâvûd, Talak, 8; İbn Mâce, Talak, 16).