Şunun için etiket arşivi: Cinsellik

Kadınlık hormonu olarak da bilinen Östrojen hormonu kadında daha fazla bulunması ile beraber erkekte de bulunan bir hormondur. Peki östrojen hormonu nedir, östrojen hormonu ne işe yarar? Östrojen hormonunun görevleri…

Cinsiyet hormonlarından biri olarak bilinen östrojeni gündelik yaşantı içerisinde kadınlık hormonu olarak da duymuşuzdur. Erkeklere göre kadın vücudunda daha dazla üretilen östrojen hormonu regl döngüsünü düzenlemesinin yanı sıra deri, saç, pelvik kasını, beyni ve üreme sistemini etkileyen bir hormondur. Bu gibi dişilik özelliklerin oluşumunu ve gelişimini sağlayan östrojen hormonu kasık ve koltuk altında kıllanma, memede büyüme oldukça etkilidir. Hamilelik, cinsel birliktelik, doğum ve menopozda baskın bir hormon olan östrojenin az ya da çok olması insan vücudunda birtakım rahatsızlıklara yol açmaktadır. Vücudumuzdaki organların fonksiyonlarını düzenlemede ve başlıca bazı dokuların belli şekilde yönetimini sağlayan östrojen hormonu ile ilgili merak edilen tüm ayrıntılar haberimizin detaylarında. Kadın vücudundaki iki ana hormondan biri olan östrojen ile ilgili bilinmesi gerekenler…

ÖSTROJEN HORMONU NE İŞE YARAR?

-Yumurtlama sonrasında hızla düşen östrojen hormonunun vücutta bazı önemli görevleri vardır. Düzenli bir şekilde salgılanan östrojen hormonu kadına özgü özelliklerin ortaya çıkmasını sağlamanın haricinde birçok önemli ve farklı işlevleri de vardır. Östrojen hormonunun vücut üzerindeki görevleri:

-Yumurta foliküllerinin büyümesinde uyarıcı bir görevi vardır.

-Fallop tüplerinin duvarını kalınlaştırır ve daha da sağlam olmasını etkiler. Sperm ve yumurta hücrelerindeki hareketi sağlayan kasılmalarda önemli rol oynar.

-Vajinanın erişmesi gereken büyüklüğe ulaşmasını sağlarken vajina içindeki yağlanmayı önler.

-Meme ucundaki rengin daha da koyulaşması ve emzirmenin gerçekleşmediği evrede süt akışını durdurmayı sağlar.

-Regl evresinde rahimdeki ölü dokunun vücuttan uzaklaştırılması sağlanır.

– Kadınların daha geniş kalça kemiklerine sahip olması ve saçlarının daha gür ve kalıcı olmasının nedeni östrojenden kaynaklanmaktadır.

 

ÖSTROJEN HORMONU EKSİKLİĞİ! ÖSTROJEN HORMONU AZ SALGILANIRSA…

Vücutta östrojen azlığı nedeniyle görülebilecek belirtiler arasında ruh hali ve vücut sıcaklığı başta gelmektedir. Vajinada kuruluk, vajina astarının daha kırılgan ve ince yapıda olmasına sebep olan menopoz belirtileri temel de östrojen seviyelerinin düşmesinden kaynaklanır

Keten tohumu, fındık, soya ve meyve çeşitlerini tüketerek östrojen seviyenizi arttırabilirsiniz.

ÖSTROJEN HORMONU FAZLA SALGILANIRSA…

Lif değeri yüksek olan ve az yağlı yiyeceklerden oluşan beslenme programı düzenleyin. Zayıflamak, östrojen hormonu seviyesini düşürmede etkili olabilmektedir.

İçerisinde östrojen bulunduran soya sütünden uzak durun ve daha fazla uyumaya çalışın.

Kadınlık hormonu olarak da bilinen Östrojen hormonu kadında daha fazla bulunması ile beraber erkekte de bulunan bir hormondur. Peki östrojen hormonu nedir, östrojen hormonu ne işe yarar? Östrojen hormonunun görevleri…

Cinsiyet hormonlarından biri olarak bilinen östrojeni gündelik yaşantı içerisinde kadınlık hormonu olarak da duymuşuzdur. Erkeklere göre kadın vücudunda daha dazla üretilen östrojen hormonu regl döngüsünü düzenlemesinin yanı sıra deri, saç, pelvik kasını, beyni ve üreme sistemini etkileyen bir hormondur. Bu gibi dişilik özelliklerin oluşumunu ve gelişimini sağlayan östrojen hormonu kasık ve koltuk altında kıllanma, memede büyüme oldukça etkilidir. Hamilelik, cinsel birliktelik, doğum ve menopozda baskın bir hormon olan östrojenin az ya da çok olması insan vücudunda birtakım rahatsızlıklara yol açmaktadır. Vücudumuzdaki organların fonksiyonlarını düzenlemede ve başlıca bazı dokuların belli şekilde yönetimini sağlayan östrojen hormonu ile ilgili merak edilen tüm ayrıntılar haberimizin detaylarında. Kadın vücudundaki iki ana hormondan biri olan östrojen ile ilgili bilinmesi gerekenler…

ÖSTROJEN HORMONU NE İŞE YARAR?

-Yumurtlama sonrasında hızla düşen östrojen hormonunun vücutta bazı önemli görevleri vardır. Düzenli bir şekilde salgılanan östrojen hormonu kadına özgü özelliklerin ortaya çıkmasını sağlamanın haricinde birçok önemli ve farklı işlevleri de vardır. Östrojen hormonunun vücut üzerindeki görevleri:

-Yumurta foliküllerinin büyümesinde uyarıcı bir görevi vardır.

-Fallop tüplerinin duvarını kalınlaştırır ve daha da sağlam olmasını etkiler. Sperm ve yumurta hücrelerindeki hareketi sağlayan kasılmalarda önemli rol oynar.

-Vajinanın erişmesi gereken büyüklüğe ulaşmasını sağlarken vajina içindeki yağlanmayı önler.

-Meme ucundaki rengin daha da koyulaşması ve emzirmenin gerçekleşmediği evrede süt akışını durdurmayı sağlar.

-Regl evresinde rahimdeki ölü dokunun vücuttan uzaklaştırılması sağlanır.

– Kadınların daha geniş kalça kemiklerine sahip olması ve saçlarının daha gür ve kalıcı olmasının nedeni östrojenden kaynaklanmaktadır.

 

ÖSTROJEN HORMONU EKSİKLİĞİ! ÖSTROJEN HORMONU AZ SALGILANIRSA…

Vücutta östrojen azlığı nedeniyle görülebilecek belirtiler arasında ruh hali ve vücut sıcaklığı başta gelmektedir. Vajinada kuruluk, vajina astarının daha kırılgan ve ince yapıda olmasına sebep olan menopoz belirtileri temel de östrojen seviyelerinin düşmesinden kaynaklanır

Keten tohumu, fındık, soya ve meyve çeşitlerini tüketerek östrojen seviyenizi arttırabilirsiniz.

ÖSTROJEN HORMONU FAZLA SALGILANIRSA…

Lif değeri yüksek olan ve az yağlı yiyeceklerden oluşan beslenme programı düzenleyin. Zayıflamak, östrojen hormonu seviyesini düşürmede etkili olabilmektedir.

İçerisinde östrojen bulunduran soya sütünden uzak durun ve daha fazla uyumaya çalışın.

Toplum içerisindeki çocuklarda cinsiyet farklılığına yönelim ve cinsiyet tercihi mağdurunda istatistikler giderek arttığı için uzmanlar bu konu ile ilgili konferans düzenledi.

Korona önlemleri ve tedbirleri kapsamında düzenlenen konferansta birbirinden önemli konuklar katılım sağladı.

Bebeğin bedensel özelliklerine bakılarak cinsiyeti hakkında fikir sahibi olunduğuna değinen Analiz Uzmanı Taner Akkuş: “Bazı bebekler fizyolojik olarak hem kız hem erkek cinsiyetinin belirli özelliklerine sahip olabilir.” dedi. Akkuş, ‘‘Söz konusu bu durum bir an önce fark edilerek doğru müdahale yapılmazsa, bu çocuklar sosyal hayatta cinsiyetsiz kalır.’’ vurgusu üzerinde durdu.

‘‘Bir çocuğun cinsel kimliğinin oluşmasında temel rol ailenindir.’’ diyen Analiz Uzmanı Taner Akkuş: “Anne ve babanın gösterdiği tutum, biyolojik ve hormonal etkenlerden daha önemlidir. Eğer ailenin çocuğa yüklediği cinsel rol ile gerçek birbirinden farklı ise, çocuk 2 yaşından sonra cinsel kimlik karmaşası yaşayacaktır. Halbuki çocuğun kimliği yerleşmeden tıbbi müdahale yapılırsa, ileride oluşabilecek psikolojik sorunlar ve ruhsal travmaların önüne geçilir.” diyerek sözlerini tamamladı.

GİZLEMEYE ÇALIŞMAK ÇOCUĞUN DIŞLANMASINA NEDEN OLUR! 

Eğitim Yöneticisi Bera Zeyneb Türkmen, Cinsiyet kimlik karmaşasını gizleyenler için önemli uyarıda bulundu:
 
Türkmen, ‘‘Olayın üstünü örtmek, konuyu önemsiz hale getirmek çocuğun özellikle okul çağında arkadaşları tarafından şiddet, hakaret, tehdit içerikli tepkiler almasına ve dışlanmasına yol açar.’’ diyen Türkmen, “10-12 yaşındaki bir çocuğun hemcinslerinden farklı ve karşı cinse öykünen davranışlar sergilemesi asla isteyerek olamaz. Bu durumu tespit eden öğretmen, psikolojik danışman ya da okul yöneticileri; olayın bir hastalıktan ileri geliyor olduğu bilinciyle, aileye konu hakkında temel bilgileri aktararak, öncelikle anne ve babanın çocuğuna en doğru şekilde yaklaşmasına destek vermelidir.” tavsiyesini verdi. 

4 YAŞINDAN ÖNCE BELLİ EDİYOR

Çocuk Pedagog ve Klinik Psikolog Sena Arslan, cinsiyet karmaşası yaşayan çocukların 4 yaşından önce karşı cins ile özdeşim kurup karşı cinse ait davranışlar sergilediğinin gözlemlendiği bilgisini verdi.

Arslan: “Örneğin, kız ya da erkek çocuğun küçük yaşlarda karşı cins kıyafetlerini tercih etme konusunda ısrarcı olması ya da karşı cins oyuncaklarına karşı eğilimlerinin bulunması, hareket ve konuşma biçimlerini karşı cinse benzetmeleri, özellikle bir oyun oynarken oyun arkadaşını sürekli karşı cinsten seçmeleri gibi durumlar bu davranışlar arasında sayılabilir.” diyerek sözlerine devam etti.
 
Çocuklar, farklı duygu ve düşüncelerini konuşarak anlatamasalar bile, oyun ve arkadaş seçimleriyle birlikte ebeveynlerine bu davranışlarını açıkça ifade ettiklerini söyleyen Arslan, “Cinsiyet karmaşasına dair belirgin bir şekilde davranış sergileyen çocukların fark edilmesi durumunda, ebeveynler bu duruma aşırı tepki verip cezalandırma yolunu seçebilirler. Çocuk bu dönemde aşağılanmamalı, cezalandırılmamalı fakat bu davranışı görmezden de gelinmemelidir. Çünkü ebeveyni tarafından cezalandırılan çocuk olumsuz davranışlarını arttırabilirken; tutumları görmezden gelinen çocuk, davranışlarının onaylandığını düşünebilir.”
dedi.

Tedavi görmeden doğal yöntemlerle hızlı bir şekilde hamile kalmak isteyen kadınların işlerine yarayacak bazı tüyolar vardır. Bunlar yumurtlama döneminde ilişkiye girme, sağlıklı beslenme ve bazı zararlı alışkanlıklardan uzak durma gibi etkenlerdir. Peki hamile kalmak için ne yapılmalı? Hamilelik için en uygun günler ne zaman? Hamile kalma şansı nasıl arttırılır? Doğurganlığı arttıran yiyecekler neler? Adetten ne zaman sonra hamile kalınır? 1 ayda hızlı ve kolay hamile kalmanın püf noktaları…

Düzenli ve sağlıklı bir yumurtlama dönemi geçiren kadınlar her ay belirli dönemlerinde adet kanaması yaşarlar. Kimileri bu adet dönemlerini ilk günlerde sancılı bir şekilde geçirirken kimileri normal düzeyde bir ağrı ile o evrelerini atlatabiliyor. Yumurtlama dediğimiz olay regl döngüsünün ortalarında oluşurken, bu döngü kanamanın ilk görüldüğü zamandan bu yana bir sonraki aydaki kanamaya kadar yaklaşık 28 günü kapsar. Her kadının süreci farklı gün aralıklarında gerçekleşeceği için ilk olarak kendinizde yapmanız gereken şey adet kanamasındaki ilk günü belirlemek olacaktır. Her adet döngüsünün kaç günde bittiğini belirlemeniz gerekir. Birçok kadın için yumurtlama en sık adetin 4. gününde meydana gelir. Adet döngüsünü tespit ettikten sonra ovulasyon yani yumurtlama evresini,bilerek hangi günlerde ilişkiye girilirse o aralıkta bebek sahibi olma imkanı daha fazla olacaktır. Hem ruhen hem de bedenen anne olmaya hazırsanız, eşinizle olan beraberliğinizi yumurtlama dönemindeki doğru günlere denk getirerek çocuk sahibi olma şansını arttırabilirsiniz. Hızlı ve kolay bir şekilde hamile kalmanın doğal yöntemlerinde izleyebileceğiniz adımlar…

ADETTEN SONRA NE ZAMAN HAMİLE KALINIR? HAMİLELİK İÇİN EN UYGUN ZAMAN HANGİSİ?

Hamile kalma şansının diğer günlere nazaran daha fazla olduğu günler yumurtlamaya yakın olan yumurtlama sürecidir. Yumurtlama zamanından 3 gün önce ve 3 gün sonra (2 günde bir) fiziksel temas halinde bulunmak hamilelik şansını arttırmaktadır. Düzenli bir regl süreci olan kadınlarda yumurtlama dönemi, regl kanamasından sonra 14. günde oluşur. Bu hesap, regl süreci 28 günde bir olan kadınlar içindir. Hesaba göre 14. günde yumurtlama ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla bu günün birkaç gün öncesinde düzenli olarak fiziksel temasta bulunulmalıdır.

YUMURTLAMA DÖNEMİ HAMİLELİK ŞANSINI ARTTIRIR MI?

Erkeğin üreme hücresindeki spermin kadının rahmine girmesi ile tüplerde mevcut olan 1 adet yumurta bebek oluşumu için olmazsa olmazdır. Yumurtalıklara ulaşacak olan 1 adet yumurta ortaya çıkmadığı zaman sperm ile bir araya gelemeyecek yapı bulamadığı zaman vücutta emilerek kaybolur.

Normal şartlar altında rahimde 72 saat canlı kalan sperm hücreleri hareketli olmalarından dolayı yumurtlama zamanından 1-2 gün öncesinde girilen ilişki ile beraber yumurtaya ulaşması hızlanır ve ihtimal artar.

HER GÜN İLİŞKİYE GİRMEK HAMİLELİK ŞANSINI ARTTIRIR MI?

Halk arasında doğru olduğu bilinen ancak yanlış olan bir görüşte, her gün eşlerin fiziksel anlamda beraber olmasının hamile kalma ihtimalini arttırdığı yönündedir. Oldukça sık görülen bu hatalı davranış, yumurtalıktaki ve spermdeki kaliteyi düşürerek üretimi azaltacaktır. Dolayısıyla 2 günde bir ilişkiye girmek daha uygun olacaktır.

Bebek sahibi olma şansını arttırmak için düzenli olarak haftada 2 defa girilen ilişkide yumurtlama zamanını belirlemek yukarıda bahsedildiği gibi çok önemlidir. Ne çok uzun aralıklardan sonra seyrek ne de devamlı birbirine yakın günlerde girilmesi gereken ilişkide isteğe bağlı 2 veya 3 günlük denemeler yapılabilir.

ÇOCUK SAHİBİ OLMA ŞANSINI ARTTIRAN KÜR TARİFİ

Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerde kadınların tüketebilecekleri bazı besin ya da karışımlarla bu ihtimali kuvvetlendirmek elbette mümkündür. Yeşil sebzeler, süt ve süt ürünleri, yumurta, balık, fındık, badem ve ceviz gibi besinler doğurganlık oranını arttıran yiyeceklerden bazılarıdır.

İster bu besinleri tüketerek ister de doğurganlık arttırıcı karışımları tüketerek anne olma şansınızı arttırabilirsiniz. İşte kadınlardaki doğurganlığı arttıran içecek tarifi…

MALZEMELER: 

– 1 bardak soya sütü

– 1 tatlı kaşığı organik maca kökü tozu

– 20 adet Goji berry

– 1 mercimek tanesi liyofilize arı sütü

TÜKETİMİ:

Yukarıda bahsedilen malzemeleri bir araya getirerek, her gün günde 1 defa olmak üzere sabahları kahvaltıda ya da kahvaltı sonrasında tüketirseniz hamile kalma şansınızı arttırabilirsiniz.

DOĞURGANLIĞI ARTTIRAN YİYECEKLER HANGİLERİ?

Hamile kalmak isteyen kadınlar her gün 3 porsiyon portakal, limon, greyfurt ve mandalina gibi meyveler tüketmelidir. Antioksidan bakımından faydalı olan bu meyveler, üreme sağlığını olumlu yönde etkiler.

Bol miktarda tüketilen taze ve organik sebzeler hamile kalma ihtimalini arttırır.  A vitamini açısından zengin olan karnabahar, brokoli, ve lahana kadınların mutlaka tüketmesi gereken sebzelerdendir. 

Haftada 2 porsiyon yağlı balık yemek hamile şansını çoğaltır.

HAMİLE KALMAK İÇİN NE YENMELİ? HAMİLELİK ÖNCESİ BESLENME

Eşinizle çocuk sahibi olmaya karar verdiyseniz ve bunun için de çeşitli yollara başvurmanıza rağmen yinede anne-baba adayı olamadıysanız bazı önemli kriterlere dikkat etmekte fayda var. Doğal yöntemlerle hamile kalma şansını arttırmak için eşinizle birlikte yaşam tarzınızda bazı farklılıklar yapabilir ya da risk oluşturabilecek etmenlere karşı önlemler alarak ebeveyn olma ihtimalini kuvvetlendirebilirsiniz.

– Günümüzde tüketildiği takdirde kesinlikle hamile bırakacak bir besin maddesi olmasa da hamilelik ihtimalini arttırması yönünde tavsiye edilen bazı yiyecekler grupları mevcut. Bunlar folik asit,çinko, demir ve kalsiyum bakımından zengin olan gıdalardır. Yani ceviz, balık eti, kırmızı et, yeşil yapraklı sebzeler, süt ve süt ürünleri gibi…

– Anne olmak isteyen kadınların bu süre zarfında dengeli ve kaliteli beslenmesi azımsanmayacak kadar önemlidir. Çünkü doğacak olan bebeğin zihinsel ve bedensel gelişimi anne karnından itibaren şekilleniyor.

– Suni tatlandırıcı, sigara, alkol ve kafein gibi maddeler kullanılıyorsa her iki tarafta derhal bu alışkanlıklarından vazgeçmelidirler.

– Beslenme programı düzensiz olan kadınlarda regl düzensizliği daha sık rastlanır. Düzensiz regl ise yumurtlama bozukluğunu beraberinde getirir. Bu nedenle sağlıklı beslenme ile yağ oranları yerinde olduğu zaman hamilelik ihtimali artar.

Tedavi görmeden doğal yöntemlerle ve hızlı hamile kalmak isteyenlerin aradığı her şey bu haberde! Peki hamile kalmak için ne yapılmalı? Hamilelik için en uygun günler ne zaman? İlişkide nelere dikkat edilmeli? Hamile olma şansı nasıl arttırılır? Doğurganlığı arttıran yiyecekler neler? İşte hızlı ve kolay hamile için…

Düzenli ve sağlıklı bir yumurtlama dönemi geçiren kadınlar, her ay belirli dönemlerde regl olurlar. Anne olmak isteyen kadınların bazı dönemlerde bu şansı yüksek iken bazı dönemlerde daha azdır. Hem ruhen hem de bedenen anne olmaya hazırsanız, eşinizle olan beraberliğinizi yumurtlama dönemindeki doğru günlere denk getirerek çocuk sahibi olma ihtimalini arttırabilirsiniz.

HAMİLELİK İÇİN EN UYGUN ZAMAN HANGİSİ?

Hamile kalma şansının diğer günlere nazaran daha fazla olduğu günler yumurtlamaya yakın olan ve yumurtlama sürecidir. Yumurtlama zamanından 3 gün önce ve 3 gün sonra (2 günde bir) fiziksel temas halinde bulunulmalıdır.

Düzenli bir regl süreci olan kadınlarda yumurtlama dönemi, regl kanamasından sonra 14. günde oluşur. Bu hesap, regl süreci 28 günde bir olan kadınlar içindir. Bu hesaba göre 14. günde yumurtlama ortaya çıkacaktır.Dolayısıyla bu günün birkaç gün öncesinde düzenli olarak fiziksel temasta bulunulmalıdır.

HER GÜN İLİŞKİYE GİRMEK HAMİLELİK ŞANSINI ARTTIRIR MI?

Halk arasında doğru olduğu bilinen ancak yanlış olan bir görüşte, her gün eşlerin fiziksel anlamda beraber olmasının hamile kalma ihtimalini arttırdığı yönündedir. Oldukça sık görülen bu hatalı davranış, yumurtalıktaki ve spermdeki kaliteyi düşürerek üretimi azaltacaktır. Dolayısıyla 2 günde bir ilişkiye girmek daha uygun olacaktır.

DOĞURGANLIĞI ARTTIRAN YİYECEKLER HANGİLERİ?

Hamile kalmak isteyen kadınlar her gün 3 porsiyon portakal, limon, greyfurt ve mandalina gibi meyveler tüketmelidir. Antioksidan bakımından faydalı olan bu meyveler, üreme sağlığını olumlu yönde etkiler.

Bol miktarda tüketilen taze ve organik sebzeler hamile kalma ihtimalini arttırır.  A vitamini açısından zengin olan karnabahar, brokoli, ve lahana kadınların mutlaka tüketmesi gereken sebzelerdendir. 

Haftada 2 porsiyon yağlı balık yemek hamile şansını çoğaltır.