Şunun için etiket arşivi: Diyetisyen Sena Karahan

Mutluluğunuzun, ruh halinizin yediğiniz besinlerle de alakası var desek ne dersiniz? Peki Mutluluk hormonlarını arttıran yiyecekler hangisi? Diyetisyen Sena Karahan koronavirüs salgınında evde hazırlayabileceğiniz muhteşem enerji veren aynı zamanda sağlıklı bir tarif hazırladı.

Koronavirüs salgınında evlerde kalmamız gereken sürenin uzaması ve sosyal hayattan uzak kalmak bunun yanında hastalanma korkusu, planların ertelenmesi, gelecek kaygısı gibi nedenler zaman zaman hepimiz için strese ve motivasyon kaybına neden olabiliyor. Duygusal olarak zayıf olunan bu gibi dönemlerde iyi hissedebilmenin kolay ve ulaşılabilir yollarından birisi de yemek yemek olduğu için beslenme düzeni de bozulabiliyor. Özellikle anlık mutluluk veren ve bağımlılık yaratan şekerli yiyecekler ve abur cuburlara yönelim ekstra artabiliyor. Bu tip yiyeceklerin sık ve fazla miktarda tüketimi kilo kazanımına neden olacağı için uzun vadede mutluluktan ziyade pişmanlık ve kalıcı mutsuzluğa neden oluyor. Bunun yerine, hem tatlı ihtiyacınızı karşılayıp sizi rahatlatacak hem de içeriğindeki bileşenlerle mutluluk hormonlarınızı arttıracak sağlıklı tarifler deneyebilirsiniz.

Ruh halinin dengede olması, iştah kontrolünün sağlanması, uykunun düzenlenmesi, mutlu ve sevgi dolu hissetmek, vücudumuzun salgıladığı ve mutluluk hormonları olarak bilinen serotonin, dopamin, endorfin, oksitosin kimyasallarının kontrolündedir. Bu hormonlar vücut tarafından üretilse de sentezinde görev alan bileşenlerin besinler yoluyla alınması dolaylı olarak duygu durumumuzu iyileştirmeye yardımcı olur. Özellikle bir aminoasit türü olan triptofan ve folik asit, b6, b12 vitamlerinden zengin yiyecekler serotonin üretiminİ destekler.

Proteinden zengin besinlerin triptofan miktarları da yüksektir et, özellikle hindi eti, balık, yumurta, peynir, süt bunun yanında kabuklu kuruyemişler, kuru baklagiller, yulaf, muz, kakao, bal da destekleyici besinlerdendir.

Meyveli Enerji Topları

Malzemeler

  • 2 su bardağı yulaf ezmesi
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 adet orta boy olgunlaşmış muz
  • 6-7 adet hurma ya da gün kurusu kayısı
  • 1 çay bardağı çiğ fındık
  • 2 y.k. kakao
  • Hindistan cevizi tozu
  • 1 y.k. bal

Yapılışı

  • Sütü ve yulafı bir tencereye alıp yulaflar şişene kadar pişirin. Bu sırada;
  • Muzu çatal yardımıyla ezin ve bir kenarda da çekirdeklerini çıkardığınız hurmaları ve fındıkları robatta çekin.
  • Yulaf lapası, ezilmiş muz, hurma ve fındıkları birleştirip üzerine bal ve kakaoyu ekleyin.
  • Kolay şekil verebilmek için dolapta 15 dk. dinlendirin ve çıkarıp ceviz büyüklüğünde toplar yapın.
  • (Yulaf ezmesinin sütü çekme miktarı markadan markaya değişeceği için karışımın kıvamı katı olursa süt ilave edebilirsiniz.)
  • İsteğe göre üzerini hindistancevizi, kakao ya da çekilmiş fındık ile kaplayabilirsiniz.
  • Malzeme listesinden 25 adet top hazırlayabilir ve günlük 3-4 adet tüketebilirsiniz.

Afiyet olsun..

Polikistik over sendromu (PKOS) doğurganlık çağındaki kadınlarda yaygın görülen bir hastalıktır. Adet düzensizliği,tüylenmede artış ve özellikle ergenlik dönemindeyken kilo artışı en önemli belirtilerinden olan Polikistik over sendromu hakkında Dyt. Sena Karahan bir köşe yazısı hazırladı.

Polikistik Over Sendromu (PKOS), genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak gelişen ve üreme çağındaki kadınlarda sık görülen kompleks bir endokrin bozukluk olarak tanımlanabilir. Üreme çağındaki her 15 kadından 1’inde yani yaklaşık %7’sinde görülebiliyorken obez kadınlarda bu oran yaklaşık %28’lere yükselebiliyor.

PKOS çoğunlukla adet düzensizliği, gebe kalamama, erkek tipi kıllanma, yumurtalıklarda kist oluşumu, obezite ve özellikle bel ve karın çevresinde yağlanma ile kendini belli ediyor. Hastalığın tedavisinde sonuç almak, ağırlık denetimi ve yaşam tarzı değişikliğinden geçiyor yani zayıflama diyeti ve egzersiz şart. Doktor tedavisinin yanında uygun planlanmış bir diyet, kısa vadede akne, kıllanma gibi şikayetlerde iyileşme ve gebe kalma oranında artış sağlayabiliyor iken uzun vadede kalp damar hastalıkları, tip 2 diyabet ve kanser gibi hastalıklardan da koruyor.

POLİKİSTİK OVER SENDROMUNA DUR DEMEK İÇİN KARBONHİDRATLARI SEÇEREK TÜKETİN

PKOS’da hastalığa yaygın olarak insülin direnci de eşlik eder ve kilo vermek zorlaşabilir. Özellikle hamur işi ve tatlılara düşkünlük, sık sık acıkma hissi, normal porsiyonlarla doyamama ve sürekli atıştırma ihtiyacı diyet yaparken zorlayıcı olabilir. Bu durumlarla baş edebilmek için glisemik indeksi yüksek karbonhidratlardan kaçınmanızda yarar var. Tahıllar (buğday, pirinç, makarna, bulgur), kurubaklagiller (fasulye, mercimek, nohut vb), meyve ve sebzeler, hamur işleri, şekerli içecekler hepsi karbonhidrat grubudur ancak hepsinin glisemik indeksi aynı değildir.

GI yüksek besinler: mısır gevreği, buğday ekmeği, kızarmış/haşlanmış sıcak patates, pişmiş nişastalı sebzeler, yumuşak ve olgunlaşmış meyveler, şerbetli tatlılar, hamur işleri, meyve suları, şekerli içecekler…

BESLENME ALIŞKANLIKLARINIZI DEĞİŞTİRİN

Beslenme davranışlarımız, anne karnından başlayarak etkisi altında kaldığımız çeşitli faktörden etkilenir ve hayatımız boyunca şekillenmeye devam eder. Alışkanlıkları değiştirmek zorlayıcıdır ama imkansız değildir, özellikle sağlık söz konusuysa. Beslenmenizde yapacağınız ufak değişikliklerle PKOS ile başa çıkabilirisiniz, işte dikkat etmeniz gerekenler:

Tam çavdar ekmeği tercih edin, tam buğday ekmeğine göre glisemik indeksi daha düşüktür.

Yeterli protein almaya özen gösterin. Kırmızı et, kümes hayvanları, balık, peynir ve kurubaklagiller proteinden zengin besinlerdir.Çok pişirilmiş ve sıcak kurubaklagillerin glisemik indeksleri daha yüksektir,soğuk pilaki ve salata olarak tercih edin böylece glisemik indeksi düşürmüş olacaksınız.

–  Sebzeler yüksek lif içeriğiyle, öğünlerinizde glisemik indeksi düşürmek için önemli yardımcılardır. Sofranızda mümkünse bol yeşillik bulundurun. Sebzelerin çoğunun özellikle çiğ hallerinin glisemik indeksleri sıfıra yakındır. Patatesin çok pişmiş, kızarmış ve püre halinin glisemik indeksi yüksektir, kan şekerinde ani yükselmelere neden olur ancak haşlayıp soğuttuğunuz patatesin glisemik indeksi düşer. Bol yeşilliklerle hazırlanmış patates salatası öğünlerde alternatif olarak tüketilebilir.

Hormonel dengeniz korunsun, bel çevreniz incelsin ve daha uzun süre tok kalayım diyorsanız yağı kesmeyin. Özellikle zeytinyağı tekli doymamış yağ asitleriyle kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur. Pişirme işlemi yaparken yağı yakmaktan kaçının.

Meyveler lif ve vitamin kaynağı olarak değerli besin gruplarıdır. İyi yıkadığınızdan emin olduğunuz meyveleri özellikle kabuklarıyla tüketin. Taze sıkılmış ve şeker ilavesiz olsa dahi meyve suyundan uzak durun.  Meyve tüketiminizi her gün 2 porsiyon ile sınırlandırın. 1 porsiyon meyve yenilebilen kısımlarının 100 gramına denk gelir.

Kuruyemişler düşük karbonhidratlı ve yağlı besinlerdir bu nedenle glisemik indeksleri oldukça düşüktür. Tokluk sürenizi uzatmaya yardımcı olur.

PKOS VE İNSÜLİN DİRENCİNE KARŞI FİZİKSEL AKTİVİTENİZİ ARTTIRIN

PKOS ve insulin direnciyle mücadelede gün içerisinde hareketliliğinizi arttırmak ve egzersiz yapmak en az diyetiniz kadar önemli. İnsülin hassasiyetini arttırmak için kasları çalıştırmak, ağırlık egzersizleri yapmak elzem. Gün içerisinde spora ayıracak vakit bulamıyorum ya da uygun ortamım yok gibi bahanelerle motivasyonunuzu düşürmeyin, sağlığınız için hayatınızda ufak değişiklikler yapmak sizin elinizde. Asansör kullanmak yerine merdivenleri tercih edebilirsiniz, gün içerisinde 30 dk.’lık kısa yürüyüşler yapabilirsiniz… Her hafta en az 150 dk yürüyüşü tamamlayacak şekilde gün içerisinde kendinize zaman ayırmayı ihmal etmeyin.

DYT. SENA KARAHAN

Su içmenin sağlıklı yaşam için vazgeçilmez olduğunu biliyoruz. Peki suyun vücudumuzdaki fonksiyonları nelerdir? Ne kadar su içmeliyiz? Dyt. Sena Karahan su içmenin insan vücuduna olumlu etkilerini ve günde ne kadar su içmeliyiz konusunda bir köşe yazısı hazırladı.

Beslenmeden günlerce hayatta kalabilecekken susuz ancak birkaç gün yaşayabiliriz. Fizyolojik fonksiyonların yerine getirilmesi, hücre ve doku yapılarının korunması, vücut ısısının düzenlenmesi, besinlerin emilimi, sindirimi, taşınması ve metabolizma artıklarının dışarı atılması su ile gerçekleşiyor. İnsan bedeninde kemik, deri, bağ dokuları ve lipidler dışındaki tüm ögeler su içinde çözelti olarak bulunuyor. Bu sebeple vücudun fonksiyonlarını sağlıklı şekilde yerine getirebilmesi için su ihtiyacının karşılanması hayati önem taşıyor. Yeterli su içilmediğinde gün içerisinde halsizlik, dikkat eksikliği, baş ağrısı, kabızlık gibi sıkıntılar yaşanabiliyorken uzun süreli yetersizlikte kas krampları, böbrek fonksiyon bozuklukları gibi ciddi sorunlar meydana gelebiliyor. Bu nedenle düzenli ve yeterli miktarda su içmeyi alışkanlık haline getirmek oldukça önemli.

GÜNDE NE KADAR SU İÇMELİYİZ?

İklim, fiziksel aktivite durumu, çalışma koşulları, hastalıklar, beslenme şekli ve vücudun hormon dengesine göre su ihtiyacı değişmektedir. Gün içerisindeki aktiviteniz ne kadar fazla, bulunduğunuz ortam sıcaklığı ne kadar yüksekse su ihtiyacınız o oranda artıyor.

Beslenme şekline bağlı olarak su tüketiminin değişiklik göstermesinin nedeni ise su ihtiyacımızı yalnızca su içerek karşılamıyor olmamız.

1- Sıvı oranı yüksek gıdaları ne miktarda tüketiyorsunuz?

 

Meyve ve sebzeler su miktarı yüksek besinlerdir. Yine çorbalar, sulu yemekler, su çekme özelliği olan tahıllar ve baklagiller, meşrubatlar ve diğer içecekler ile bir miktar sıvı kazanımı olmaktadır.

 

 

2-Beslenmenizde karbonhidrat, protein, yağ gruplarından hangisini daha çok tüketiyorsunuz?

Vücudumuzun su kaynaklarından bir diğeri metabolik sudur. Yediğimiz besinlerin parçalanması sonucu ortaya bir miktar su açığa çıkar. En fazla su, yağların parçalanması ile oluşur, bu sırayı karbonhidratlar sonra proteinler takip eder. Yani beslenmenizde proteine göre karbonhidrat ve yağların yüksek olması metabolik su miktarını arttırır.

Şunu belirtmekte fayda var ki;  bu bahsettiğim kaynakların hiçbirisi ne işlev olarak içtiğimiz saf suyun yerini tutuyor ne de ihtiyacımız olan su miktarını karşılamaya yetiyor.  Gün içerisinde solunum, buharlaşma, terleme ve idrar yoluyla yaşanan su kaybını yerine koyabilmek ve su ihtiyacını karşılayabilmek için;

Günde  8-10 bardak su için ve bunu gün içerisine yayarak tüketin.

Taze meyve ve sebze tüketiminizi arttırın. Her gün 2 porsiyon meyve ve 3 porsiyon sebze tüketmeye gayret edin.

Kendinizi takip edin, idrar renginiz koyu ve miktarı az ise su tüketiminizi arttırın.

Ne kadar içersem kardır düşüncesiyle aşırı ve bilinçsizce su tüketiminden kaçının. Suyun dahi fazla miktarlarda tüketiminin sağlık sorunlarına neden olabileceğini unutmayın.

Diyetisyen Sena Karahan, Yasemin.com okurlarının sağlıklı zayıflama, hamilelikte alınan kilolar ve daha birçok soruların yanıtını sizler için cevapladı.

Birçoğumuz hayatının bir döneminde mutlaka diyet yapmıştır. Çabucak, hızla kilo vermek için kulaktan duyduğumuz programları denemiş, belki kilo vermiş ama sonrasında daha fazlasını almıştır. Çoğu zaman hızlı kilo verme isteğiyle yanlış diyetleri uygulayabilirsiniz. Ya da diyete sadık olmasına rağmen yeterince hızlı kilo vermediğinizi hissedebilirsiniz. Ne kadar sağlıklı beslendiğiniz ya da ne sıklıkla egzersiz yaptığınıza bakılmaksızın birçok insan diyet konusunda aynı hataları yapar. İşte tam da bu noktada imdadınıza uzmanımız Diyetisyen Sena Karahan yetişiyor. 
 

SORU? Sena Hanım, merhaba sizden bir tavsiye istiyorum acaba nasıl kilo verebilirim?

Cevap: Merhaba, sizi tanımadan ve değerlendirme yapmadan bu soruya yanıt vermek mümkün değil. Öncelikle kilo problemine neden olan sebepleri bulup çözümlemek gerekli. Uzun zamandır fazla kiloluysanız ve diyet yapıp sonuç alamadıysanız dahiliye uzmanı ve diyetisyenden destek alabilirsiniz.

Yükleniyor…

SORU: Sanırım kilom seksen küsürlerde tartilmadim bilmiyorum .sadece göbek ve bel boşluğu kilo sorunum var .boyum 1.59 .nasıl kilo verebilirim . (Cocuklarimdan dolayı spor yapamıyorum birazda tembellik var)spor yapmadan nasıl kilo verebilirim. (Sizinde onereceginiz reçetesiz iştah kesici ilaçlar onerebilmeniz mumkunmu) tsk ederim

Cevap: Merhaba,

İştah kontrolü sağlayamıyorsanız insülin direncine baktırmanızda fayda var, dahiliye ya da aile hekiminize başvurup kan tahlillerinize baktırın. Vücut kütle inseksiniz obezite aralığında ve bel çevrenizdeki yağlanmadan şikayet etmeniz metabolik sendrom belirtileri veriyor. Dışarıdan alacağınız ilaçlar doğal içerikli olsa dahi hormon dengenizi değiştireceğinden durumunuzu daha da kritik hale getirebilir lütfen kendi başınıza ilaçlara başvurmayın. Hiçbir ilaç, besin, diyet tek başına mucize değildir. Tahlillerinizi yaptırıp sonuçları paylaşırsanız yaptığım öneriler sizin için daha sağlıklı olacaktır. Sevgiler… 

 

SORU? Sena hocam merhaba, yumurtanın sadece beyaz kısımlarını mı yemeliyiz…? 

Cevap: Merhaba, Yumurta, sarısı ve beyazıyla beraber bütün haliyle kaliteli bir protein kaynağıdır. Bununla beraber yumurta sarısının yüksek miktarda kolesterol içerdiğini unutmamak gerekli. Herhangi bir hastalığınız yoksa günlük bir tam yumurta tüketebilirsiniz. Pişirirken sarı kısmının renginin yeşile dönmemesine ve tavada yakmadan pişirmeye dikkat edin.

SORU? Sena hanım benim sorum 50 yaş, 55cm boy 75kgyim. Hastalıklarım fmf, romatizma, guatr ben nasıl zayıflayabilirm? Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.

Cevap: Merhaba,

Şuanda vücut kütle indeksiniz 1.derece obezitesınırında, kilo vermeniz genel sağlık durumunuz için çok önemli.

Size özel beslenme planı oluşturmak hem hastalıklarınızın semptomlarını hafifletecek hem de kilo vermenizi sağlayacaktır. Bu sebeple lütfen şok diyetlerden uzak durun. 

FMF,romatizma,guatr üçü de enflamasyon ve bağışıklık sistemi temelli hastalıklar yani diyetinizde yalnızca kilo vermek üzerine odaklanmak sağlıklı bir yaklaşım olmaz, fayda da sağlamaz. 
 

Bu gibi kompleks durumlarda kan tahlillerinizi ve sizi görmek, detaylı bir diyet planı oluşturmak gerekli.

Yine de yardımcı olabilmek için birkaç öneride bulunacağım, bunlara dikkat etmeniz fayda sağlayacaktır. 

Otoimmün hastalıklarda gluten intoleransınabakılmasında fayda var eğer böyle bir durum varsa glutensiz diyet planlanması uygun olacaktır.

Öncelikli hedef olarak beslenmenizden paketli, hazır, şeker ilaveli gıdaları çıkarın. 

Buğday, çavdar, yulaf, bulgur yerinebaklagilleri,pirinci ve nişastalı sebzeleri tercih edin.  

Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için yeterli miktarda protein, sağlıklı yağ, vitamin ve minarellerden zengin besinleri tercih edin.

D vitamini seviyenizi kontrol ettirin, eksiklik varsa takviye alın.

Yeşil yapraklı sebzelere kahvaltıda, öğünlerinizde salata olarak muhakkak yer verin.

Guatrınız yetersiz hormon salınımına neden oluyorsa takibini yapın ve doktorunuzla beraber tedavinizi düzenleyin. 

Sevgiler..

SORU? Sena hocam merhaba, çok fazla et tüketiyorum, sağlığım için sıkıntılı bir durum teşkil eder mi?

Cevap: Merhaba, hayvansal kaynaklar, protein ve kolesterolden zengin besinlerdir. Uzun süreli ve sürekli olarak fazla tüketimi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bunun yanında etin pişirme yöntemine bağlı olarak kanser hastalıklarına neden olabildiğini de biliyoruz. Ateşle yakın temas eden mangal, kızartma türü etleri olabildiğince az tüketin. Et yediğiniz öğünde yanında bol miktarda yeşillik ve sebze ekleyin.

SORU? Sanırım kilom seksen küsürlerde tartilmadim bilmiyorum .sadece göbek ve bel boşluğu kilo sorunum var .boyum 1.59 .nasıl kilo verebilirim . (Cocuklarimdan dolayı spor yapamıyorum birazda tembellik var)spor yapmadan nasıl kilo verebilirim. (Sizinde onereceginiz reçetesiz iştah kesici ilaçlar onerebilmeniz mumkunmu) tsk ederim

Cevap: Merhaba,

İştah kontrolü sağlayamıyorsanız insülin direncine baktırmanızda fayda var, dahiliye ya da aile hekiminize başvurup kan tahlillerinize baktırın. Vücut kütle inseksiniz obezite aralığında ve bel çevrenizdeki yağlanmadan şikayet etmeniz metabolik sendrom belirtileri veriyor. Dışarıdan alacağınız ilaçlar doğal içerikli olsa dahi hormon dengenizi değiştireceğinden durumunuzu daha da kritik hale getirebilir lütfen kendi başınıza ilaçlara başvurmayın. Hiçbir ilaç, besin, diyet tek başına mucize değildir. Tahlillerinizi yaptırıp sonuçları paylaşırsanız yaptığım öneriler sizin için daha sağlıklı olacaktır. Sevgiler… 

SORU? Merhaba, 185boy 85kgyum. Acaba sağlıklı bir vücuda sahip miyim?

Cevap: Merhaba,

Yalnızca boy ve kilo ile sağlık değerlendirmesi yapmak mümkün değil. Vücut kütle indeksiniz 24,8 ile sınırda, kilonuzu kontrol altında tutmaya özen gösterin. 

 Soru? Sena hanım merhaba…
Diyet yaparken canımız tatlı istediği zaman sağlıklı bir şekilde neler tüketmemiz gerekir?

 Cevap:  Merhaba, Öncelikle diyet programınızı incelemek gerekli eğer sürekli tatlı krizi ve açlık atakları yaşıyorsanız beslenme programınız size uygun olmayabilir. Önemli olan porsiyon kontrolü ve tüketim sıklığıdır yani sağlıksız ya da kilo aldıran yiyecek diye bir şey yoktur unutmayın zehirin tesir etmesi bile dozuna bağlıdır. Diyetinize üç porsiyon meyve eklemenizi öneririm bunun bir porsiyonunu kuru meyve olarak değerlendirebilirsiniz. Örneğin sütlü kahve yanına üç tane kuru kayısı ya da iki tane hurma ile ikindi ara öğünü oluşturabilirsiniz. Sevgiler

 Soru?  Sena Hanım merhabalar.. Size şöyle bir sorum olacak.. Bir gün çok yedik ve diyet listemizden çıktık ertesi gün bu durumu nasıl toparlarız?

 Cevap:  Merhaba, Bu olağan bir durum önemli olan bu noktada kendinizi suçlu hissetmemeniz. Bilinç suçluluk duygusuyla kendini cezalandırmaya, az yemeye yönelebiliyor bu sebeple abarttığınızı düşünüp ertesi gün kahvaltı yapmayayım ya da öğün atlayayım düşüncesine girmeyin. Bu yaklaşım kan şekerinizde dalgalanmalara sebep olur ve açlığın peşini takip eden yeme atakları gelişebilir dolayısıyla uzun vadede daha fazla kilo almanıza sebep olabilir. Ertesi gün diyetinize kaldığınız yerden devam edin ve öğün atlamayın bunun yerine o gün içindeki hareketinizi arttırmanız metabolizmanızı canlı tutacaktır. Gün içinde kısa süreli olsa da yürüyüşler yapmaya gayret edin.Bir günlük diyetin dışına çıkmak size kalıcı kilo kazanımı sağlamaz, tartıda gördüğünüz artı sayılar muhtemelen ödemden kaynaklı olacaktır motivasyonunuzu düşürmeyin. Sevgiler…

 Soru?  Sena hanım merhaba… Emziren bir anneyim kilo verirken nelere dikkat etmeli ve nasıl beslenmeliyim? Soruma yanıt verirseniz çok sevinirim hayırlı günler…

 Cevap:  Merhaba, Emzirme dönemi hem anne hem bebek için önemli bir süreç acele hareket etmemek gerekli. Emzirmeye devam ettiğiniz sürece ekstra kalori harcadığınızı unutmayın bu sebeple aşırıya kaçmadığınız sürece yavaş yavaş kilo kaybı yaşayacaksınız. Sütün verimliliği için yeterli ve dengeli beslenip günde en az 2,5lt su içmeye özen gösterin. Şekerli, paketli gıdalardan uzak durun ve tencere yemeklerini tercih edin. 9 ayı doldurduktan sonra diyete başlamanız hem sizin hem bebeğiniz için daha sağlıklı olacaktır. Sevgiler..

 Soru?  Sena hanım merhabalar, 1 seneden beri diyet yapıyorum toplam 15 kilo verdim ama son iki ay hiç kilo veremedim kilom sabit kaldı bu durum için ne önerirsiniz? İyi çalışmalar…

 Cevap:  Merhaba, 1 sene içinde 15 kg güzel bir sonuç kendinizi tebrik etmeyi unutmayın ve motivasyonunuzu düşürmeyin  bununla beraber yağ, kas dağılımınızı değerlendirmek gerekli uzun süreli diyetlerde kas kaybı yaşandığında metabolizmada yavaşlama olabiliyor. Kas kütlemiz ne kadar yüksekse metabolizmamız o kadar hızlı çalışıyor bu sebeple kas kazanımına yönelik antrenman yapmanız kilo veriş sürecinizi destekleyecektir. Mümkünse her gün 30dk tempolu yürüyüş yapın ve diyetinizde proteinden zengin besinlere yer verin. Sevgiler…

 Soru?  Sena hanım merhabalar, Emziren bir anneyim 3 ay önce doğum yaptım, şuanda 90 kiloyum acil kilo vermem gerekiyor, nasıl beslenmeliyim?

 Cevap:  Merhaba, Yenidoğan için ilk altı ay annesütü çok önemli ve bebeğin tek besin kaynağı bu sebeple üç ay diyete başlamak için çok erken lütfen kısıtlı diyetlere yönelmeyin. Öğünlerinizi günlük rutininize uygun olacak şekilde belirleyin ve muhakkak ara öğünleriniz olsun böylece enerjiniz düşmemiş ve kan şekeriniz dengede kalmış olacak. 6 ay dolana kadar 1800kcal altında beslenmeyin ve her besin grubundan tüketmeye dikkat edin. Sevgiler

Dyt. Sena Karahan, fazla kilolarından şikayetçi olup zayıflamak isteyenlerin karşılaştığı sağlık sorunlarını engellemek aynı zamanda diyet yaparken yıllardır doğru bilinen yanlışları sıraladı.

Aniden başlanıp çabuk bırakılan diyetler kişinin daha fazla kilo almasına neden olmakla kalmayıp, sağlık açısından da tehlikeli olabiliyor. Yıllardır bilinen doğruların yanında uzmanların da sık sık yaptıkları açıklamaları mutlaka dikkate alarak diyete başlamalısınız. Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Karahan, kilo vermek isteyenlere özel tavsiyelerde bulunarak diyet yaparken ekmeği tamamen hayatımızdan çıkarmamamız gerektiğini vurguladı. İşte Dyt. Sena Karahan’ın açıklamaları:

ÖĞÜN ATLAMAYIN!

Diyete başlayan çoğu kişinin yaptığı ilk hatalardan birisi öğün atlamaktır. Öğün atlarsam daha az kalori alırım ve daha hızlı zayıflarım düşüncesiyle kahvaltı ya da öğle yemeklerini es geçmek, ufak atıştırmalıklarla geçiştirmeye çalışmak doğru bir yaklaşım değildir. 

Öğün sayısı ve saatleri tamamen kişiye özel olmalıdır. Güne kaçta başladığınız, nasıl bir işte çalıştığınız, gün içerisindeki hareketliliğiniz ve fizyolojik durumunuz, kaç öğün tüketeceğinizi şekillendirmede önemli etkenlerdir. Özellikle son dönemlerde popüler olan 2 öğün ya da tek öğün beslenme modelleri uygulanabilir olsa da çoğu birey için sürdürülebilir değildir ve bir beslenme uzmanı takibinde uygulanmalıdır. 

Uzun saatler aç kalmak ya da eksik beslenmek gün içerisinde kan şekerinizde dalgalanmalara, iniş çıkışlara neden olabilir. Bu durum beraberinde tatlı isteği, kontrol edilemeyen açlık duygusu, halsizlik, konsantrasyon bozukluğu gibi şikayetleri getirir. Akşam saatlerinde açlık krizi ve tatlı isteğini önlemek için öğün atlamayın.

Beslenmede tek bir doğru yoktur, önemli olan diyetinizin yaşam şartlarınıza ve günlük rutininize uygun olacak şekilde düzenlemektir.

EKMEĞİ KESMEYİN!

Fazla kilolarından kurtulmak isteyen kişilerin başvurduğu bir diğer yanlış ise ekmeği ve karbonhidrat grubu besinleri kesmektir. Ekmek kan şekerini yükselttiği için zararlıdır algısı tamamen yanlıştır. Kanda zaten hali hazırda bir miktar glikoz bulunmaktadır ve yaşamsal fonksiyonlarımızı sağlıklı şekilde yerine getirebilmek için buna ihtiyaç duyarız. Burada önemli olan kan şekerini ani ve fazla miktarda yükseltmekten kaçınmaktır. Beyaz ekmek,  buğdayın saflaştırılıp kepeğinden ve tanelerinden  ayrıştırılmasıyla elde edildiği için hızla sindirilip kana karışır. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı buğday, çavdar, yulaf ekmekleri tercih edilmelidir ve günlük tüketim miktarı sınırlandırılmalıdır.

Tam tahıllı ekmek sindirim sistemimiz için ihtiyaç duyduğumuz günlük lif miktarının bir kısmını karşılar ve prebiyotik içeriği ile bağırsak floramızdaki probiyotikleri desteklemeye yardımcı olur.

Diyetiniz tamamen size özgü olmalıdır. Ekmek tüketme alışkanlığınız yoksa  ve tercih etmiyorsanız onun yerine geçecek uygun karbonhidrat kaynağının tüketilmesi yeterli ve dengeli beslenme için önemlidir.

LİGHT ÜRÜNLER DEYİP GEÇMEYİN!

Diyete başlandığında ambalajında light ibaresi bulunan gıdaların cazip hale gelmesi kaçınılmaz oluyor. Diyet yapan kişiler bu ürünleri daha rahat ve fazla miktarda tüketme eğilimde olabiliyorlar. Oysa bir gıdanın light olması tamamen kalorisiz ya da sağlıklı olduğu anlamı taşımıyor. 

1gr yağ 9 kcal iken 1 gr karbonhidrat 4 kcaldir bu sebeple light gıdalarda enerjiyi azaltmak için öncelikle yağ miktarı azaltılır. Yağı azaltılan, düşük proteinli bu tip gıdaların glisemik yükleri fazladır. Glisemik yük sıkça bahsedilen glisemik indeksten farklı bir tanımdır. Glisemik indekste besin önemliyken glisemik yükte ne miktarda tüketildiği önemlidir. Yani 1 paket light bisküvinin tamamını yemenin etkisi 1 adet baklava yemekten çok  farklı olmuyor.

Bunun yanında light ürünlerde lezzet yakalayabilmek için kullanılan tatlandırıcıların ve katkı maddelerinin sık ve fazla miktarda tüketilmesinin sağlık sorunlarına yol açabileceği de unutulmamalıdır.

Diyetisyen Sena Karahan, Yasemin.com okurlarının sağlıklı zayıflama, hamilelikte alınan kilolar ve daha birçok soruların yanıtını sizler için cevapladı.

Birçoğumuz hayatının bir döneminde mutlaka diyet yapmıştır. Çabucak, hızla kilo vermek için kulaktan duyduğumuz programları denemiş, belki kilo vermiş ama sonrasında daha fazlasını almıştır. Çoğu zaman hızlı kilo verme isteğiyle yanlış diyetleri uygulayabilirsiniz. Ya da diyete sadık olmasına rağmen yeterince hızlı kilo vermediğinizi hissedebilirsiniz. Ne kadar sağlıklı beslendiğiniz ya da ne sıklıkla egzersiz yaptığınıza bakılmaksızın birçok insan diyet konusunda aynı hataları yapar. İşte tam da bu noktada imdadınıza uzmanımız Diyetisyen Sena Karahan yetişiyor. 
 

SORU? Sena Hanım, merhaba sizden bir tavsiye istiyorum acaba nasıl kilo verebilirim?

Cevap: Merhaba, sizi tanımadan ve değerlendirme yapmadan bu soruya yanıt vermek mümkün değil. Öncelikle kilo problemine neden olan sebepleri bulup çözümlemek gerekli. Uzun zamandır fazla kiloluysanız ve diyet yapıp sonuç alamadıysanız dahiliye uzmanı ve diyetisyenden destek alabilirsiniz.

SORU: Sanırım kilom seksen küsürlerde tartilmadim bilmiyorum .sadece göbek ve bel boşluğu kilo sorunum var .boyum 1.59 .nasıl kilo verebilirim . (Cocuklarimdan dolayı spor yapamıyorum birazda tembellik var)spor yapmadan nasıl kilo verebilirim. (Sizinde onereceginiz reçetesiz iştah kesici ilaçlar onerebilmeniz mumkunmu) tsk ederim

Cevap: Merhaba,

İştah kontrolü sağlayamıyorsanız insülin direncine baktırmanızda fayda var, dahiliye ya da aile hekiminize başvurup kan tahlillerinize baktırın. Vücut kütle inseksiniz obezite aralığında ve bel çevrenizdeki yağlanmadan şikayet etmeniz metabolik sendrom belirtileri veriyor. Dışarıdan alacağınız ilaçlar doğal içerikli olsa dahi hormon dengenizi değiştireceğinden durumunuzu daha da kritik hale getirebilir lütfen kendi başınıza ilaçlara başvurmayın. Hiçbir ilaç, besin, diyet tek başına mucize değildir. Tahlillerinizi yaptırıp sonuçları paylaşırsanız yaptığım öneriler sizin için daha sağlıklı olacaktır. Sevgiler… 

SORU? Sena hocam merhaba, yumurtanın sadece beyaz kısımlarını mı yemeliyiz…? 

Cevap: Merhaba, Yumurta, sarısı ve beyazıyla beraber bütün haliyle kaliteli bir protein kaynağıdır. Bununla beraber yumurta sarısının yüksek miktarda kolesterol içerdiğini unutmamak gerekli. Herhangi bir hastalığınız yoksa günlük bir tam yumurta tüketebilirsiniz. Pişirirken sarı kısmının renginin yeşile dönmemesine ve tavada yakmadan pişirmeye dikkat edin.

SORU? Sena hanım benim sorum 50 yaş, 55cm boy 75kgyim. Hastalıklarım fmf, romatizma, guatr ben nasıl zayıflayabilirm? Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.

Cevap: Merhaba,

Şuanda vücut kütle indeksiniz 1.derece obezitesınırında, kilo vermeniz genel sağlık durumunuz için çok önemli.

Size özel beslenme planı oluşturmak hem hastalıklarınızın semptomlarını hafifletecek hem de kilo vermenizi sağlayacaktır. Bu sebeple lütfen şok diyetlerden uzak durun. 

FMF,romatizma,guatr üçü de enflamasyon ve bağışıklık sistemi temelli hastalıklar yani diyetinizde yalnızca kilo vermek üzerine odaklanmak sağlıklı bir yaklaşım olmaz, fayda da sağlamaz. 
 

Bu gibi kompleks durumlarda kan tahlillerinizi ve sizi görmek, detaylı bir diyet planı oluşturmak gerekli.

Yine de yardımcı olabilmek için birkaç öneride bulunacağım, bunlara dikkat etmeniz fayda sağlayacaktır. 

Otoimmün hastalıklarda gluten intoleransınabakılmasında fayda var eğer böyle bir durum varsa glutensiz diyet planlanması uygun olacaktır.

Öncelikli hedef olarak beslenmenizden paketli, hazır, şeker ilaveli gıdaları çıkarın. 

Buğday, çavdar, yulaf, bulgur yerinebaklagilleri,pirinci ve nişastalı sebzeleri tercih edin.  

Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için yeterli miktarda protein, sağlıklı yağ, vitamin ve minarellerden zengin besinleri tercih edin.

D vitamini seviyenizi kontrol ettirin, eksiklik varsa takviye alın.

Yeşil yapraklı sebzelere kahvaltıda, öğünlerinizde salata olarak muhakkak yer verin.

Guatrınız yetersiz hormon salınımına neden oluyorsa takibini yapın ve doktorunuzla beraber tedavinizi düzenleyin. 

Sevgiler..

SORU? Sena hocam merhaba, çok fazla et tüketiyorum, sağlığım için sıkıntılı bir durum teşkil eder mi?

Cevap: Merhaba, hayvansal kaynaklar, protein ve kolesterolden zengin besinlerdir. Uzun süreli ve sürekli olarak fazla tüketimi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bunun yanında etin pişirme yöntemine bağlı olarak kanser hastalıklarına neden olabildiğini de biliyoruz. Ateşle yakın temas eden mangal, kızartma türü etleri olabildiğince az tüketin. Et yediğiniz öğünde yanında bol miktarda yeşillik ve sebze ekleyin.

SORU? Sanırım kilom seksen küsürlerde tartilmadim bilmiyorum .sadece göbek ve bel boşluğu kilo sorunum var .boyum 1.59 .nasıl kilo verebilirim . (Cocuklarimdan dolayı spor yapamıyorum birazda tembellik var)spor yapmadan nasıl kilo verebilirim. (Sizinde onereceginiz reçetesiz iştah kesici ilaçlar onerebilmeniz mumkunmu) tsk ederim

Cevap: Merhaba,

İştah kontrolü sağlayamıyorsanız insülin direncine baktırmanızda fayda var, dahiliye ya da aile hekiminize başvurup kan tahlillerinize baktırın. Vücut kütle inseksiniz obezite aralığında ve bel çevrenizdeki yağlanmadan şikayet etmeniz metabolik sendrom belirtileri veriyor. Dışarıdan alacağınız ilaçlar doğal içerikli olsa dahi hormon dengenizi değiştireceğinden durumunuzu daha da kritik hale getirebilir lütfen kendi başınıza ilaçlara başvurmayın. Hiçbir ilaç, besin, diyet tek başına mucize değildir. Tahlillerinizi yaptırıp sonuçları paylaşırsanız yaptığım öneriler sizin için daha sağlıklı olacaktır. Sevgiler… 

SORU? Merhaba, 185boy 85kgyum. Acaba sağlıklı bir vücuda sahip miyim?

Cevap: Merhaba,

Yalnızca boy ve kilo ile sağlık değerlendirmesi yapmak mümkün değil. Vücut kütle indeksiniz 24,8 ile sınırda, kilonuzu kontrol altında tutmaya özen gösterin. 

 Soru? Sena hanım merhaba…
Diyet yaparken canımız tatlı istediği zaman sağlıklı bir şekilde neler tüketmemiz gerekir?

 Cevap:  Merhaba, Öncelikle diyet programınızı incelemek gerekli eğer sürekli tatlı krizi ve açlık atakları yaşıyorsanız beslenme programınız size uygun olmayabilir. Önemli olan porsiyon kontrolü ve tüketim sıklığıdır yani sağlıksız ya da kilo aldıran yiyecek diye bir şey yoktur unutmayın zehirin tesir etmesi bile dozuna bağlıdır. Diyetinize üç porsiyon meyve eklemenizi öneririm bunun bir porsiyonunu kuru meyve olarak değerlendirebilirsiniz. Örneğin sütlü kahve yanına üç tane kuru kayısı ya da iki tane hurma ile ikindi ara öğünü oluşturabilirsiniz. Sevgiler

 Soru?  Sena Hanım merhabalar.. Size şöyle bir sorum olacak.. Bir gün çok yedik ve diyet listemizden çıktık ertesi gün bu durumu nasıl toparlarız?

 Cevap:  Merhaba, Bu olağan bir durum önemli olan bu noktada kendinizi suçlu hissetmemeniz. Bilinç suçluluk duygusuyla kendini cezalandırmaya, az yemeye yönelebiliyor bu sebeple abarttığınızı düşünüp ertesi gün kahvaltı yapmayayım ya da öğün atlayayım düşüncesine girmeyin. Bu yaklaşım kan şekerinizde dalgalanmalara sebep olur ve açlığın peşini takip eden yeme atakları gelişebilir dolayısıyla uzun vadede daha fazla kilo almanıza sebep olabilir. Ertesi gün diyetinize kaldığınız yerden devam edin ve öğün atlamayın bunun yerine o gün içindeki hareketinizi arttırmanız metabolizmanızı canlı tutacaktır. Gün içinde kısa süreli olsa da yürüyüşler yapmaya gayret edin.Bir günlük diyetin dışına çıkmak size kalıcı kilo kazanımı sağlamaz, tartıda gördüğünüz artı sayılar muhtemelen ödemden kaynaklı olacaktır motivasyonunuzu düşürmeyin. Sevgiler…

 Soru?  Sena hanım merhaba… Emziren bir anneyim kilo verirken nelere dikkat etmeli ve nasıl beslenmeliyim? Soruma yanıt verirseniz çok sevinirim hayırlı günler…

 Cevap:  Merhaba, Emzirme dönemi hem anne hem bebek için önemli bir süreç acele hareket etmemek gerekli. Emzirmeye devam ettiğiniz sürece ekstra kalori harcadığınızı unutmayın bu sebeple aşırıya kaçmadığınız sürece yavaş yavaş kilo kaybı yaşayacaksınız. Sütün verimliliği için yeterli ve dengeli beslenip günde en az 2,5lt su içmeye özen gösterin. Şekerli, paketli gıdalardan uzak durun ve tencere yemeklerini tercih edin. 9 ayı doldurduktan sonra diyete başlamanız hem sizin hem bebeğiniz için daha sağlıklı olacaktır. Sevgiler..

 Soru?  Sena hanım merhabalar, 1 seneden beri diyet yapıyorum toplam 15 kilo verdim ama son iki ay hiç kilo veremedim kilom sabit kaldı bu durum için ne önerirsiniz? İyi çalışmalar…

 Cevap:  Merhaba, 1 sene içinde 15 kg güzel bir sonuç kendinizi tebrik etmeyi unutmayın ve motivasyonunuzu düşürmeyin  bununla beraber yağ, kas dağılımınızı değerlendirmek gerekli uzun süreli diyetlerde kas kaybı yaşandığında metabolizmada yavaşlama olabiliyor. Kas kütlemiz ne kadar yüksekse metabolizmamız o kadar hızlı çalışıyor bu sebeple kas kazanımına yönelik antrenman yapmanız kilo veriş sürecinizi destekleyecektir. Mümkünse her gün 30dk tempolu yürüyüş yapın ve diyetinizde proteinden zengin besinlere yer verin. Sevgiler…

 Soru?  Sena hanım merhabalar, Emziren bir anneyim 3 ay önce doğum yaptım, şuanda 90 kiloyum acil kilo vermem gerekiyor, nasıl beslenmeliyim?

 Cevap:  Merhaba, Yenidoğan için ilk altı ay annesütü çok önemli ve bebeğin tek besin kaynağı bu sebeple üç ay diyete başlamak için çok erken lütfen kısıtlı diyetlere yönelmeyin. Öğünlerinizi günlük rutininize uygun olacak şekilde belirleyin ve muhakkak ara öğünleriniz olsun böylece enerjiniz düşmemiş ve kan şekeriniz dengede kalmış olacak. 6 ay dolana kadar 1800kcal altında beslenmeyin ve her besin grubundan tüketmeye dikkat edin. Sevgiler