Şunun için etiket arşivi: güzellik haberleri

Sivilcelerle başı dertte olanların merak ettiği Oximin jel, alın bölgesindeki adeta kısa sürede siliyor. Son günlerde adını sıkça duyduğumuz Oximin jel hakkında merak edilen tüm sorularınızı sizler için yanıtladık. Oximin jel nedir? Oximin jel nasıl kullanılır? Oximin jel ne kadar? Oximin jel yan etkisi var mıdır?

Etken maddesi Benzoil peroksit ve  Klindamisin fosfat olan Oximin jel, özellikle adet dönemlerinde artan küçük küçük sivilcelerin tedavisinde kullanılıyor. Uzman doktorların önerisi üzerine alınması gereken Oximin jel aynı zamanda aknelere sebep olan bakterilerin cilt üzerinde gelişimini engelliyor. Diğer kremlere göre çok fazla bilinmeyen bu jel, özelliğiyle fazla yağ ve kirin ciltten kolayca temizlenmesini sağlar. 25 gramlık tüplerde sadece eczanelerde satılan Oximin jeli kullandığınız günden itibaren etkisini görebilirsiniz. Kullananların bir çoğu siyah nokta, beyaz nokta gibi sorunları da ortadan kaldırdığını söylüyor. Ciltten kolayca temizlenmesini sağlayan bu jelin içerisinde bulunan etken maddesine karşı bir alerjiniz varsa bu ilacı kullanmamalısınız. Kullandıktan sonra tamamen etkisini göstermesi 2-5 haftayı bulabilir. Bunun yanında en fazla 12 hafta süresince kullanmalısınız.

OXİMİN JEL NASIL KULLANILIR? 

Oximin jeli kullanırken mutlaka uzman doktorunuza danışmalısınız. Doktorunuz bu ilacı nasıl reçete ettiyse o şekilde kullanmanız gerekmektedir. Bunun dışında kullanmak istiyorsanız parmak ucunuza küçük bir miktar alın ve sonrasında sivilceli temiz bölgeye uygulayın. Gün bir kez akşamları uygulayıp kuruduktan sonra ılık su ile yıkayabilirsiniz. Eğer jel cilt üzerine kolayca sürülmüyorsa çok fazla uyguluyor olabilirsiniz. Jel sonrasında aşırı kuruluk yaşıyorsanız nemlendirici uygulayabilirsiniz. 

OXİMİN JEL NE KADAR?

Anti-akne preparatlan olarak isimlendirilen ilaç grubuna dahil olan bu kremin fiyatı 42.69 TL‘dir. 

Günümüzde neredeyse her evde bulunan ve kullandıkça faydalarından bahsedilen Ovadril losyonu tanıtmak için sizlere bir içerik hazırladık. Hem faydaları hem de kısa sürede kaşıntıdan egzamaya kadar birçok alanda olumlu etkiler sağlamasıyla bilinen Ovadril losyon hakkında tüm merak edilenler haberimizin detaylarında.

Etken maddesi Çinko olan Ovadril losyon içerisinde Difenhidramin hidroklorür ve Lidokain hidroklorür barındırıyor. Cilt sorunlarını gidermek için araştırma yaparken karşınıza çıkacak olan Ovadril losyon, Toprak ilaç ve Kimya Mad. San. ve Tic. A.Ş tarafından Sakarya’da üretiliyor. Uygulandığı bölgede hemen etkisini gösteren bu losyonu uzman doktorunuza danışmadan kesinlikle kullanmamalısınız. Yalnızca eczanelerde mavi ambalajıyla satılan Ovadril losyon, sürüldüğü cilt bölgesini kısa süreli uyuşturur ve his kaybı sağlar. Bergamot, mentol kokulu olan bu losyon, antihistaminik (kaşıntı önleyici), lokal anestezik(bölgesel uyuşma sağlayıcı), antipruritik(kaşıntı giderici) özellikleri vardır.

OVADRİL LOSYON NE İŞE YARAR?

Bu losyon cilt tahrişlerinin giderilmesinde, pişik sorunun tedavisinde, her türlü kaşıntı sorunlarını gidermek için kullanılabilir. Bunun dışında, su çiçeği sorununun giderilmesinde ve kaşıntıyı azaltmak için de kullanabilirsiniz. 

En önemli özelliklerinden biri sinek ve sivrisinek ısırıklarının iyileştirilmesinde oldukça güçlüdür. Arı sokması sonucu ortaya çıkan şişkinlik,ağrı,kızarıklık ve kaşıntıyı giderir.

Güneş yanıkları sonrasında da kullanabileceğiniz Ovadril losyon, cilt dokusunu sıklaştırır ve hızlıca yeniler. Kadınların bazı yaptığı yorumlara göre ise ağda, lazer epilasyon sırasında acıyı azaltıyor. Cildi yenileme özelliği olduğu için cilt lekelerine dolaylı olarak fayda sağlar.

OVADRİL LOSYON NASIL KULLANILIR?

Ovadril losyonu uzman doktorunuzun size reçete ettiği gibi kullanmalısınız. Eğer reçeteniz yok ise önce losyonu çalkalayın. Daha sonra uygulayacağınız bölgenin temiz olmasına özen gösterin. Ardından parmak ucunuza küçük bir şekilde alıp bölgeye uygulayın. Gün içerisinde 3 defadan fazla kullanmamalısınız. Uyguladıktan sonra ise hemen ellerinizi yıkayın. Ürünü kesinlikle burun, ağız, kulak ve göz temasından uzak tutmalısınız. 

OVADRİL LOSYON NE KADAR?

120 gramlık Ovadril losyonun fiyatı 9.03 TL‘dir. Eğer doktorunuz reçete ederse sigortanızla daha uygun fiyata alabilirsiniz.

Son günlerde oldukça popüler olan boncuk ağda, bir tür epilasyon yöntemidir. Tüyler, kökünden alan aynı zamanda azalmasına da yardımcı olan boncuk ağda nedir ve evde nasıl yapılır sizler için araştırdık. İşte boncuk ağda hakkında tüm merak edilen soruların yanıtı:

Boncuk ağda, tüy almayı daha pratik ve daha acısız hale getiren bir epilasyon yöntemidir. Boncuk ağda, diğer tüy alma yöntemlerine göre pahalı olmasına rağmen bir çok kullanıcı tarafından olumlu yorumlar aldı. Adını şeklinden alan boncuk ağda diğer yöntemlere göre daha az acıtmasından dolayı da sevildi. Hassas ciltlerde bile kıl köklerini çıkarırken yumuşak bir dokunuş sağlayan boncuk ağdasını güzellik merkezlerinde de kullanılıyor. Yüz, bikini bölgesi ve koltukaltı gibi hassas bölgelerde dilediğiniz gibi boncuk ağdasını kullanabilirsiniz. Boncuk ağdanın diğer ağdadan farkı bez kullanılmadan hemen soğuduktan sonra çekilebilmesidir. Diğer ağdaların kıl köklerini beslediği söylenir. Boncuk ağdanın böyle bir olumsuz yönü bulunmamaktadır. 

BONCUK AĞDA NASIL YAPILIR?

Boncuk ağdanın kullanımı oldukça basittir. Normal ağdanın aksine bez gerekmemektedir. Ağdayı uygulamak istediğiniz bölgeye sürmeniz ve sonrasında çekmeniz yeterlidir. Soyulabilir özelliğinin olması cildiniz tahriş olmasını engeller. Boncuk ağda da diğer ağdalar gibi ağda ısıtıcısında ısıtmalısınız. 

Kadınların her ay düzenli olarak yaşadıkları regl döneminde en iyi ve sağlıklı pedi kullanmaları çok önemlidir. Üreme sağlığını etkileyen ped seçimi konusunda hala karar veremediyseniz ve en iyisinin hangisi olduğunu merak ediyorsanız bu içeriğimiz tam size göre. En iyi, sağlıklı ve organik ped hangisi mercek altına aldık.

Kadınların ortalama olarak 8-16 yaşlarından başlayan ve 45-55 yaşlarına kadar süren üreme hormonlarının salgılanmasına oluşan kanama sürecine regl dönemi adı veriliyor. Bu dönemlerde baş ağrısı, yorgunluk, ruh hali değişiklikleri, yemek yeme isteği, göğüs ağrısı gibi belirtiler görülmesi çok normaldir. Diğer adı ile menstrüasyon olan regl dönemi, rahim içinde oluşan dokuların kan şeklinde vücuttan dışarı atılmasıdır. Bu dönemde genellikle annelerin izledikleri yolları takip edenler ped seçiminde de aynı yola başvururlar. Halk arasında adet, aybaşı gibi isimlerle anılsa da regl; utanmayı, sosyal yaşamda toplumdan saklamayı gerektiren bir durum değildir. Bu yüzden mutlaka en sağlıklı pedin hangisi olduğunu öğrenmeli ve üreme sağlığınızı da etkileyen bu sorunun yanıtını araştırmalısınız. Bazı kadınlarda 2 ila 7 gün, bazılarında ise hastalıklara göre 10 gün arasında süren regl döneminde sağlıklı pedi kullanmak istiyorsanız yazımızı inceleyebilirsiniz.Ancak unutmamalısınız ki hangi pedi kullanırsanız kullanın en fazla 4 saat sonra değiştirmelisiniz.

1- YENİ ORKİD PLATİNUM İPEKSİ KANATLAR PED

Yıllardır adını duyduğumuz ve mutlaka her kadının bir defa bile olsa kullandığı Orkid ped, yumuşaklığı ve pamuksu dokusuyla ilk günden itibaren rahatsız etmeyen bir yapısı var. Orkid, sevilen ürünlerinden Platinum’u yeniledi.Yeni ipeksi kanatları sayesinde, 1000 mikro yastıktan gelen güçlü korumasını daha iyi yumuşaklık ile birleştirerek tüketicilere, ped seçerken, yumuşaklıktan veya korumadan ödün vermeleri gerekmediğini gösteriyor. Dünyada ilk kez Türkiye’de satışa sunulan yeni Orkid Platinum ipeksi kanatları ile kadınlara alışılmışın ötesinde konforlu bir deneyim sunuyor.  Ayrıca koku hapsetme teknolojisi ile, kokuları maskelemekle kalmaz ve doğrudan hapsediyor. Sızıntıyı engelleyen ve geliştirilmiş formülü sayesinde 6 bölgede farklı kanatları bulunuyor. En önemlisi ise  hızlı emici olmasıyla sağlığınızı korur. Dermatolojik olarak test edilip onaylanan Orkid, gece de gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Gün içerisinde 3 mm özelliğiyle hiç rahatsız etmiyor. 

2- KOTEX ACTİVE SİNGLE PED

Yine çok bilinen Kotex markasını kullanmayan yoktur. Gün içerisindeki kullanımıyla oldukça rahat olan Kotex markası herhangi bir koku ve sızdırma yapmıyor. Yumuşak yapısı sayesinde gün boyu kullanıldığında adeta yok gibi rahatlık sağlıyor. Ancak kullananların yorumlarına göre yapışkanlarının kaliteli olmaması nedeniyle özellikle gece kayma yapıyor. Yumuşak olduğu için cildi tahriş etmiyor.

3- MOLPED ULTRA ANATOMİK TEKLİ NORMAL PED

Molped Ultra Normal Hijyenik Ped, öncelikle ambalajıyla dikkat çekiyor. Pembe olmasıyla raflarda ilk göze çarpan Molped’in diğerlerinden en önemli özelliği çok uzun olması. Gece kullanıma uygun olan Molped, pamuksu yumuşaklıkta olduğu için de rahatsız etmiyor. İç çamaşırınızı tam saran özel üçlü geniş kanatlarıyla asla kayma ve sızdırma yapmayan Molped 2 mm inceliktedir. 

4- NATRACARE ORGANİK PED ULTRA EKSTRA SUPER PED

%100 organik pamuk sertifikalı olan bu pedi daha önce duymamış olabilirsiniz. Ancak tüm kozmetik marketlerde bulabilirsiniz. Az ve orta yoğunluktaki regl günlerinizde rahatlıkla kullanabileceğini bu ped aşırı regl olduğunuzda sızdırma yapabilir. 3 mm inceliğiyle size rahatlık hissi veren bu ped, plastikten ve parfümden arındırılmıştır.

PED SEÇERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN 3 HUSUS

Ped kutularının üzerinde genellikle pamuk olduğu yazar. Ancak kadın sağlığı açısından pamuğun %100 doğal yani tarladan hiç işlem görmeden kullanılması çok önemlidir.

Kokulu ürünlerin alerjik reaksiyon oluşturacağını bilmelisiniz. Bu yüzden içeriğini iyi okumalı ve gerekirse kokusuz ürünler tercih etmelisiniz.

Annelerin, regl olan çocuklarının ped seçimiyle bizzat ilgilenmesi ve onları bilgilendirmesi de önemli bir ayrıntıdır.

Çok eski yıllardan itibaren eczane raflarında satılan hem sigortalı hem de normal bir şekilde satın alabileceğiniz Fenistil Jel hakkında merak edilen soruları yanıtladık. Fenistil Jelin nasıl kullanılması gerektiğinden Fenistil Jelin faydalarına kadar birçok detayı haberimizin ayrıntılarında bulabilirsiniz.

Etken maddesi Dimentinden maleat olan Fenistil Jel, vücuttaki doğal bir kimyasal olan  histaminin etkilerine zıt yönlü etki gösteren ve alerjik belirtilerin tedavisinde kullanılır. Eczanelerden alabileceğiniz fenistil jel arı sokmaları, böcek ve sinek ısırmaları, yüzeysel hafif yanıklar, güneş yanıkları, iltihabi olmayan cilt hastalıklarına bağlı kaşıntılar ile kurdeşen gibi rahatsızların tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Uygulandıktan kısa bir süre sonra etkisini gösteren bu jel günümüzde satış rekorları kırıyor. 

30 gramlık alüminyum tüplerde satışa sunulan Fenistil Jel, mutlaka uzman doktor tarafından reçete edilerek kullanılması gerekir. Yanıklar ve güneş yanıkları için etkili olan Fenistil jel isilik ve su çiçeği için kullanılmaktadır.

Bu krem topikal antihistaminikler olarak adlandırılan ilaçlar sınıfından olup, hızlıca etki gösterir. 

FENİSTİL JEL NASIL KULLANILIR?

Öncelikle uzman doktorunuzun reçete ettiği şekilde kullanmalısınız. Bunun dışında Gün içerisinde 2 yada 4 defa kullanılması yeterlidir. Krem 1 hafta düzenli kullanıma bağlı olarak etkisini göstermektedir. Kremi uygulamadan önce bölgenin temiz olmasına özen gösterin.

FENİSTİL JEL NE KADAR?

Yerli bir üründür eczanelerde ve de internet üzerinden satışı olan Fenistil jel, 17.25 TL’dir.

Son günlerde popüler olan ve arama motorlarında üst sıralara yerleşen Dolgit krem genelikle uzman doktorların kas ve eklem ağrıları için yazdığı medikal bir ilaçtır. Bu kadar merak edilen Dolgit krem hakkında bilinmeyenleri sizler için derledik.

Yalnızca eczanelerde satılan Dolgit krem, içeriğinde trigliseridler, gliserol monostearat, sodyum tuzu, lavanta esansı, neroli esansı, alüminyum sterarat ve deiyonize su bulunan bir kremdir. Kemik ağrısından şikayetçi olanların kullandığı ve özellikle de romatizmaları için ideal bir ilaçtır. Günlük hayatta spor yaparken ya da aniden yapılan hareket sonucu kas sıkışmaları meydana gelebilir. Bunun sonrasında acılı süreçte dolgit kremi kullanabilirsiniz. Ayrıca omurga ya da eklemlerin zorlanmasından ötürü meydana gelen kireçlenme gibi rahatsızlıkları da bu kremle tedavi edebilirsiniz. Kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışmanız gerektiğini unutmamalısınız. 

DOLGİT KREMİN FAYDALARI NELERDİR?

– Spor yaparken eğer herhangi bir yerinizde burkulma olduysa ve sonrasında ağrı çekiyorsanız dolgit kremle ağrıları yumuşatabilirsiniz. 

– Özellikle yetişkinlerde görülen tendon iltihabına karşı etkili bir kremdir. Düzenli bir şekilde uzman doktorunuza danışarak kullanırsanız büyük ölçüde bu rahatsızlığı ortadan kaldırabillirsiniz. 

– Düşme ve çarpma sonucu oluşan kol ve bacaklardaki içten yırtılmalarda dolgit kremi kullanabilirsiniz. 

– Daha önce duyulmamış olan dolgit kremin bir faydası da migren atakları sırasında kullanılmasıdır. 

– Boyun ve bel fıtığı gibi hastalıklar yüzünden oluşan ağrılar niçin de bu kremi kullanabilirsiniz. 

– İlerleyen yaş ve fazla kilolardan dolayı meydana gelebilen  menisküs iltihaplarının tedavisinde de dolgit kremi kullanabilirsiniz. 

DOLGİT KREM NASIL KULLANILIR?

Dolgit kremi uzman doktorunuza danışmadan uygulamamalısınız. Onun dışında eğer doktorunuz önerdiyse özel tavsiye ettiği şekilde reçetenizi kontrol ederek sürmelisiniz.

Bunun dışında uygulayacaksanız, günde üç ya da dört kere bir miktar kremi parmak uçlarınıza alıp ağrıyan bölgenize yavaşça uygulayın. Masaj hareketleri yaparak uyguladığınız kremi 2-3 hafta düzenli şekilde kullanmanız yeterli olacaktır.

DOLGİT KREM YAN ETKİLERİ NELERDİR?

Dolgit kremin sık olmayan bazı yan etkileri bulunmaktadır. Bunlar; cilt kızarıkları, sürülen bölgede karıncalanma, astım hastalarında nefes almada güçlük, ışığa karşı hassasiyet gibi şeyler sıralanabilir. 

DOLGİT KREMİ HAMİLELER KULLANABİLİR Mİ?

Eczanelerden satın alabileceğiniz dolgit kremi kesinlikle doktorunuza danışmadan özellikle hamilelerde de risk oluşturabilecek durumlarda kullanmamalısınız. Dolgit kremin içindeki etken maddelere alerjisi olan kişilerin bu kremi kullanmaması gerekir. Dolgit krem, 14 yaşından küçük çocukların kullanımına uygun değildir. Emziren annelerinde uzman doktoruna danışması gerekir.

PEKİ DOLGİT KREM NE KADAR?

Tüm eczanelerde satılan Dolgit merhem, reçetesiz bir şekilde alınabilir. 2020 yılındaki kremin fiyatı ise 14.49 TL‘dir. 

Kuru, yıpranmış ve cansız görünen saçlarınızı eski haline dönüştürmek için ihtiyacı olan nemi düzenli şekilde karşılamalısınız. Peki bu nasıl olacak? Kozmetik ürünler yerine evde yapabileceğiniz bilinçli kürler sayesinde saçlarınız eskisinden daha bakımlı ve canlı görünebilir. Kuru saçları nemlendiren mucize bitkisel yöntemleri haberimizin detaylarından öğrenebilirsiniz.

HABERE AİT FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN

Uzun süre ısılı işlemler, klorlu su, saç boyamak, yanlış saç bakım ürünleri veya çok sık yıkamaktan dolayı oluşan saç kuruluğu zamanla saçlarınızın dökülmesine aynı zamanda canlı ve parlak görünmesini de engelleyebilir. Oluşan bu kuruluğu bitkisel yöntemlerle yok edebilirsiniz. Uzmanların yaptığı açıklamalara ve araştırmalara göre saç kuruluğu kişinin yaptığı yanlış uygulamalar hatta kullanılan şampuanların içerisinde bulunan maddeler nedeniyle de ortaya çıkabiliyor. Hazırladığımız bu yazıda saç kuruluğundan şikayetçi olanlar için kesin çözüm olabilecek yöntemleri mercek altına aldık.

KURU SAÇLARI NEMLENDİREN DOĞAL YÖNTEMLER

ZEYTİNYAĞI

Doğal zeytinyağı kuru saçlar için uygulanabilecek en pratik çözümler arasında yer alır. Zeytinyağının içerdiği E vitamini ve antioksidan sayesinde saçı nemlendirerek, yıpranmış görünümü ortadan kaldırır. Saçlarınızın uzunluğuna göre zeytinyağını bir cezvede ısıtın. Ardından ılık hale geldikten sonra saç köklerinizden ucuna kadar masaj yaparak uygulayın. En az yarım saat beklettikten sonra yıkayabilirsiniz. Haftada bir kez tekrarlamak yeterli olacaktır.

MAYONEZ

Son yıllarda saç bakımında oldukça popüler olan mayonez, kuru ve cansız görünen saçların kurtarıcısı haline geldi. Bol bol protein içeren mayonez aynı zamanda parlak görünmesine de yardımcı oluyor. Saçlarınızın üst kısımlarına hafifçe su sürüp, mayonezi saç köklerinizden uçlarına kadar güzelce yayın. 1 dakika boyunca masaj yaparak saçlarınıza streç filmle sarın. 1 saat beklettikten sonra saçınızdan yıkayabilirsiniz. Haftada bir kez uygulayabilirsiniz.

YUMURTA

Saçların yumuşamasına olanak sağlayan Lesitin ve proteinin yumurtanın içerisinde bol miktarda bulunması nedeniyle, saçları kuru ve yıpranmış görünümünden hızla kurtarır. 2 yemek kaşığı ılık su ile yumurtanın akını karıştırın. Ardından  saç diplerinize yumurtalı karışımla masaj yapın. 15 dakika beklettikten sonra soğuk su ile durulayın. Saçlarınızın kuruluk derecesine göre haftada 1 veya 2 kez yapabilirsiniz.

AVAKADO

Cilt bakımı açısından oldukça etkili olan avakado, saçların da parlak ve canlı görünmesi için adeta bir mucize. Kuruyan saçlara eski nemini kazandıran avakadoyu blenderdan geçirin. İçerisine buğday tohumu yağı ve jojoba yağı ekleyerek iyice karıştırın. Saç köklerinizden uçlarına kadar güzelce sürüp saçlarınıza bone takın. Yarım saat bekledikten sonra ılık su ile durulayabilirsiniz.

Bu uygulamayı hafta da 2 kez uygulayabilirsiniz.

Makyaj kalıntıları, ölü deri ve cildin altında biriken toksinler… Tüm bunların hepsini sadece bir günde, buhar banyosu yaparak geçirmek ister misiniz? İşte cildi derinlemesine temizleyen buhar banyosu hakkında her şey…

Güzellik ve cilt bakım uzmanları tarafından yapılan bir araştırmaya göre, cildi derinlemesine temizleyen en etkili doğal uygulamanın, buhar banyosu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Özellikle karma ve yağlı ciltli kişilerin haftalık bakım rurtinlerine eklemesi gereken buhar banyosu, cildi makyaj kalıntılarından, ölü deriden, gözeneklerde biriken kir ve yağdan arındırmak için en etkili yöntemlerden biridir. Bugünkü haberimizde buhar banyosunun cilde faydalarını, nasıl yapıldığını ve  sonrasında nelere dikkat edilmesi gerektiğini araştırdık. 

Cildin yüzeyinde oluşan siyah noktaları temizler.

Gözenekleri açar. Bu sayede makyaj kalıntılarını ve ciltteki kirleri temizler.

Sivilce ve akne oluşmasına yol açan toksinlerin arınmasını sağlar.

Yüz kaslarının rahatlamasına yardımcı olur. 

Kan dolaşımını artırır. Bu sayede stres nedeniyle ciltte oluşan yorgunluğu ve cansız görünümü ortadan kaldırır.

Buhar banyosu sırasında kullanılan doğal otların ve yağların içeriğindeki faydalı elementler cilde nüfuz eder.

Ciltteki biriken fazla yağların atılmasına yardımcı olur. 

Tamamen doğal ve kolay bir cilt temizleme uygulamasıdır.

Kırışıklıkların azalmasını sağlar. 

Ölü derileri yumuşatır. Böylelikle ölü derinin altından taze ve canlı dokunun oluşmasının önü açılır.

PEKİ, BUHAR BANYOSU NASIL YAPILIR?

Uygulamaya başlamadan önce mutlaka cildinizdeki makyajı temizleyin. Buhar banyosunu yapmak için, geniş bir kase, kaynamış su ve yüz havlusu yeterli olacaktır. 2 litre kaynamış suyu kasenin içerisine dökün. Başınızı kasenin üzerine tutarak buharın yüzünüze gelmesini sağlayın. Bu işlemi yaparken başınızın üzerine havlu koyarak buharın daha yoğun bir şekilde cildinize nüfus etmesini sağlayabilirsiniz. 

BUHAR BANYOSU SONRASINDA YÜZE NE SÜRÜLMELİ?

Buhar banyosunda cildinizdeki gözenekler açıldığından dolayı, sonrasında kesinlikle makyaj yapmamalı ve kimyasal ürün sürmemelisiniz. 

Bu işlemi siyah noktalarınızı temizlemek için yaptıysanız; siyah noktalarınızı temizleyici bantlar ya da klasik, yuvarlak uçlu siyah nokta temizleme aparatları ile rahatlıkla temizleyebilirsiniz.Buhar banyosu sonrasında tırnaklarınız ile siyah noktalarınızı sıkmamalısınız. Çünkü kalıcı lekelerin oluşmasına veya cildinizde tahrişe sebep olabilir. 

Buhar banyosunu yaptıktan sonra; gözenekleri sıkılaştırmak için yüzünüzü soğuk su ile yıkayın. Ardından saf gül suyu ile tonik yaparak, cilt tipinize uygun bir nemlendiriciyi uygulamalısınız.

BUHAR BANYOSU HANGİ SIKLIKLA YAPILIR?

Bu normal, karma ve yağlı cilde sahip olanlar, haftada yalnızca 1 defa buhar banyosu yapabilir. 

Ancak kuru ve hassas ciltli kişiler 15 günde 1 ya da ayda 1 kez buhar banyosu yapması önerilir.

Cildinizin kusursuz görünmesi aynı zamanda yaşlılık belirtilerinin de önüne geçmek için Mersin ilimizin gelir kapısı haline gelen aynı zaman da Türkiye’nin birçok ilinde bulunan sığla yağını deneyebilirsiniz. Son zamanlarda popülerliğini koruyan sığla yağı nedir, nasıl kullanılır, cilde diğer faydaları nelerdir, nereden alınır ve vücuda faydalı mıdır sorularının yanıtını haberimizin detaylarından öğrenebilirsiniz.

Bitkilerin köklerinden veya özlerinden yapılan esans yağların son yıllarda cilde faydalarını ve güzellik alanında kullanıldığını bilmeyen yoktur. Sığla yağı da bunlardan biri. Mersin ve Muğla ilinde gelir kaynağı haline gelen sığla yağı, Liquidambar Orientalis Miller ağacının gövdesine belirli teknikler uygulanarak elde edilen balzamın kaynatılması ve preslenmesi sonucu elde ediliyor.Kahverengimsi (tahin) renkte, bal kıvamında, yapışkan, donuk ve mat yapıda olup kendine özgü aromaya sahiptir. Tütsü yada buhur isimleri ile de anılmaktadır.Mısır Uygarlığında mumyalamada kullanılmıştır. Sığla yağı Kraliçe Kleopatra’nın kullandığı bir iksir olarak çağlardan günümüze yansımıştır. 

PEKİ SIĞLA YAĞI NEDİR VE CİLDE FAYDALARI NELERDİR?

Ömrü 300 yıla kadar dayanan sığla ağıcının özütlerinden oluşan sığla yağı, kahverengimsi renkte, bal kıvamında, yapışkan, donuk ve mat yapıdadır.

Özellikle Marmaris, Dalaman, Köyceğiz ve Fethiye bölgelerinde ağrı tedavilerinde kullanılan sığla yağı, cildi yumuşatarak pamuk gibi olmasına yardımcı olur.

Ciltte derin yara izleri veya yanık izlerini aynı zamanda ameliyat izlerini gidermek için de çok iyi bir yöntem olduğu söylenen sığla yağı, antiseptik özelliğiyle de yaraların iyileşmesini kolaylaştırıyor.

Başta ülser, gastrit, reflü gibi mide ya da bağırsak rahatsızlıklarında kullanılan sığla yağı, sözü edilen geleneksel uygulamalar dışında dünyada özellikle parfümeri ve ilaç endüstrisinde kullanılmaktadır.

Dünyaca ünlü markaların maskelerinin içerisinde bulunan sığla yağı, ildi kuvvetlendirici, tonunu düzenleyici ve elastikiyetini koruyucu özelliği vardır. Ayrıca cilde zararlı bakterileri ve cilt lekelerini ciltten uzak tutar. Cildinizin yaşlanmasını da geciktirir.

ORJİNAL SIĞLA YAĞININ KOKUSU NASILDIR?

Sığla yağı tahine benzer rengi olan, ağır kokulu, kendine özel has aroması olan, kıvamlı yapışkan bir malzemedir. Ağaçtan elde edilen akmalarda mevcuttur. Bu da solunum yolu rahatsızlığında genelde kullanılmaktadır.

Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz kantaron yağı nedir, cilde faydaları nelerdir, cilde nasıl uygulanır, kullanan kişiler tarafından etkileri nedir? Uzmanların önerdiği ve övdüğü kantaron yağı hakkında yapılan araştırmalar sonuncunda elde edilen bilgiler tüm detaylarıyla beraber bugünkü yazımızda bulabilirsiniz.

Kantaron yağı, doğanın bize verdiği en mucizevi bitkilerden biri sayılan kantarondan elde ediliyor. Günümüzde sadece yağ olarak değil, çayı da içildiğinde baş ağrısı gibi oluşan problemleri ortadan kaldırıyor. Güzellik alanında son yıllarda çok fazla kullanılan ve tercih edilen kantaron yağı ise, yaraların iyileşme sürecini hızlandırarak kanayan bölgelerde bulunan mikropların yok olmasına yardımcı oluyor. Uzmanlar tarafından yapılan bir araştırmaya göre kantaron yağı; cilt lekelerini gidermekle kalmayıp aynı zamanda cildin yenilenmesini ve cildin daha sağlıklı görünmesini de sağlıyor. Cildiniz için kimyasal içerikli aynı zamanda ilaç kullanmayı sevmiyorsanız mutlaka alternatif tıpta iyi bir yere sahip olan kantaron yağını tercih etmelisiniz. 

Cilt tonunu eşitleyen kantaron yağı, yüzde oluşan şişkinliklerin giderilmesine de yardımcı oluyor. Sivilce, akne gibi cilt problemleri yaşayanların için umut kapısı olacak kantaron yağı, cildin kuru ve pul pul dökülmesini ortadan kaldırır.

PEKİ KANTARON YAĞI CİLDE NASIL UYGULANIR?

Güneş ışınlarından uzak bir yerde veya gece yatmadan önce temizlenmiş cildinize birkaç damla kantaron yağı sürerek masaj yaparak kullanabilirsiniz. 1 saat beklettikten sonra mutlaka temizlenmelidir.

KANTARON YAĞI SİVİLCELERİ GİDERİR Mİ?

Aktarda kolayca bulabileceğiniz kantaron yağı sivilceleri gidermez. Ancak sivilceleri tamamen gidermese de, iltihaplı sivilcelerin yol açtığı izleri hızlı bir şekilde iyileşmesine yardımcı olur. Sivilce izlerinin bulunduğu bölgeye 2 damla kantaron yağı damlatın. Sabah akşam uyguladığınızda değişimi zamanla fark edeceksiniz.

KANTARON YAĞI GÖZ ALTINA UYGULANABİLİR Mİ?

Faydalarıyla göz kamaştıran kantaron yağının en çok da göz altına uygulanabilir mi sorusu araştırılıyor. Uzmanların yaptığı araştırmalara göre kantaron yağı herhangi bir alerjiniz yok ise göz altına uygulanabiliyor. Göz altlarının daha canlı bir görünüme kavuşması için kantaron yağını uygulayabilirsiniz. Ancak gözünüzün içerisine görmemesine kesinlikle dikkat etmelisiniz.