Şunun için etiket arşivi: güzellik önerileri

Çok eski yıllardan itibaren eczanelerde satılan Voltaren krem, adeta kas ağrılarını hızlı bir şekilde gideren ilaçtır. Her evde bulunan Voltaren krem hakkında merak ettiğiniz soruları bugünkü haberimizde yanıtlıyoruz. Voltaren krem ne işe yarar? Voltaren krem nasıl kullanılır? Voltaren krem fiyatı nedir? Öğrenmek için tıklayabilirsiniz.

Burkulma, kemik ağrısı ya da bu tarz tüm rahatsızlıklar için uzman doktor tarafından reçete edilen Voltaren kremin etken maddesi Diklofenak dietilamonyum‘dur. Voltaren Emulgel Pomad, 50 gramlık tüplerde satışa sunuluyor. Sadece eczanelerde satışı bulunan Voltaren krem, jel formunda bir ilaçtır. Vücutta iltihaba ve ağrıya sebep olan biyolojik etkenleri azaltıcı etkisi ile uygulandığı yerlerdeki ağrıyı gideren Voltaren krem, hasar veya darbe sonucu etkilenen yerlerde ödemle birlikte görülen ağrılarda da oldukça başarılıdır. diz gibi yüzeysel eklemlerin kireçlenmesine (artroza) bağlı hafif derecedeki ağrılar, boyun, bel, sırt, bacak ağrısı gibi ani gelişen ağrılar ve tendinitis-Bursitis vb. iltihabi veya iltihapsız romatizmada gözlenen ağrı ve şişliğin giderilmesi için uzman doktorlar tarafından Voltaren krem reçete ediliyor. Bilinçsiz kullanımda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek olan Voltaren krem hap, tablet, voltaren emulgel, voltaren kas gevşetici, voltaren krem ve voltaren retard olarak piyasada 6 farklı çeşidi mevcuttur.  İlaçların kullanımları farklı olsa da tümü aynı işlevleri görüyor. 12 yaş altındaki çocuklarda kullanılmaması gereken bu kremi uygulamadan önce uzman doktorunuza danışmalısınız.

VOLTAREN KREM NASIL KULLANILIR?

Doktorunuz bu kremi nasıl uygulamanız gerektiğini reçete ettiyse o şekilde kullanmalısınız. Bunun dışında size verilen dozlardan dışında fazlasını da kullanmak iyileşme sağlamayacak aksine ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Voltaren Pomadı tedavi edilecek yere sürülecek kadar sıkıp, hafif  hareketlerle masaj yaparak yedirin. Gün içerisinde 3-4 kere hasar almış deri bölgesine ince bir tabaka halinde sürebilirsiniz.  

Voltaren kremi sürdükten sonra ellerinizi sabun ve bol su ile iyice yıkayın. Voltaren pomadı uyguladıktan sonra en az bir saat banyo veya duş yapmayın. 

VOLTAREN KREM FİYATI NEDİR?

Eğer sigortanız varsa bir kısmını karşılamaktadır. Eğer direk eczaneden alacaksanız KDV dahil fiyatı 19.48 TL‘dir.

VOLTAREN KREM YAN ETKİLERİ NELERDİR?

Voltaren Pomadın nadiren rastlanan yan etkileri: Işık duyarlılığı, deride kaşınma ve kızarma.

Güneş ışınları veya yapay UV ışınlarından uzak durunuz. Çünkü Voltaren Pomad güneş ışıklarına karşı sizi daha hassas bir hale getirebilir ve cildinizde yanık izleri gelişebilir.

Egzama hastalığıyla ile uzun süredir baş etmeye çalışanların mucize ilacı olan Advantan krem uzman doktorların her türlü egzama için önerdiği bir kremdir. İlk bakışta tanıdık gelen Advantan krem hakkında bilinmeyen tüm soruları sizler için araştırdık.

Etken maddesi Metilprednisolon olan Advantan krem, vücutta kızarıklık, şişlik ve iltihaba sebep olan kimyasalların etkilerini azaltan uzman doktorların önerisi üzerine alınan bir ilaçtır. İltihap azaltıcı, damar daraltıcı ve alerji önleyici özellikleri bulunan Advantan krem, saçlı deride görülen iltihabi ve kaşıntılı deri hastalığının tedavisinde kullanılır. Tamamen doktor kontrolünde kullanılması önerilen Advantan krem, alerjik ve temas nedenli deri iltihabı, akıntılı egzama,  kaşıntılı deride madeni para görünümünde döküntülerle seyreden  egzama, alerjik deri iltihabı (nörodermatit, atopik dermatit), çocuk egzaması, kızarık deri üzerinde sarı, hafifçe yağlı ve kuru kabuklar halinde görülen döküntüler (seboreik egzama), bacaklarda varise bağlı egzama, ani gelişen egzama (sinirsel nedenlere bağlı deride kabartı ve kızarıklıklarla seyreden kaşıntılı kronik deri iltihabı)  tedavisinde ve herhangi bir şekilde sınıflandırılmamış egzama (mayasıl)  tedavisinde reçete edilir. 

Yüksek su ve düşük yağ içeriğine sahip bu krem, özellikle akut ve akıntılı egzama için, çok yağlı deri ve vücudun açık ya da  tüylü bölgeleri için uygundur. Bu kremi kesinlikle uzman doktorunuza danışmadan kullanmamalısınız. Çünkü içerisinde alerjik madde varsa ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Tedavi süresi yetişkinlerde 12 haftayı; bebeklerde ve çocuklarda 4 haftayı geçmemelidir. Genel bir kural olarak hamileliğin ilk üç ayında kortikosteroid içeren haricen uygulanan preperatların kullanılması sakıncalıdır. Eğer hamileyseniz ya da hamilelik şüpheniz varsa kullanmanız önerilmez.

ADVANTAN KREM NASIL KULLANILIR?

Öncelikle bu kremi uzman doktorunuz nasıl önerdiyse o şekilde kullanmanız gerekir. Bunun dışında hastalıklı deriye ince bir tabaka halinde uygulayın ve hafif ovalayarak cildinize yedirin. Günde 1 defa uygulanması yeterlidir.

ADVANTAN KREM FİYATI NE KADAR?

30 gramlık tüplerde sadece eczanelerde satılan Advantan krem, 11.00 TL fiyatı vardır.

Yalnızca eczanelerde satılan Ketoral şampuan saç mantarından saç dökülmelerine kadar birçok alanda kullanılan bir ilaç. Son günlerde adını sıkça duyduğumuz Ketoral şampuan ne işe yarar? Ketoral şampuan nasıl kullanılır? Ketoral Medikal şampuan fiyatı nedir? Tüm soruların yanıtı bugünkü haberimizde.

Saç problemleriyle ilgili dermatologların mutlaka önerdiği Ketoral şampuanın etken maddesi, Ketokonazol‘ dur. Ketoral Medikal Şampuan, mantarların cilt üzerinde büyümelerini ve çoğalmalarını engelleyen bir medikal şampuandır. Genellikle boyun, göğüs, kolların üst kısımları  ve sırtta görülen beyazdan pembeye veya bronz renkten kahverengiye kadar değişen renklerdeki lekeler ve hafif pullanma ile belirgin mantar enfeksiyonu  kıllı veya  yağlı deri bölgelerinde görülen kaşıntılı cilt döküntüsü (seboreik dermatit), saçkıran, saçlı derinin mantar hastalığı tedavisinde  kullanılmaktadır. Bu rahatsızlıkların neden olduğu belirtileri kısa sürede gidermede etkili olan Ketoral şampuan sadece eczanelerde satılıyor. Kullanırken gözünüze ve ağzınıza temas ettirmemeniz gereken bu şampuan, eğer kazara olduğunda da bol suyla yıkayın.

Kullanmadan önce mutlaka uzman doktorunuza danışmanız gereken Ketoral şampuan, kepeklenme veya deride iri kabuklanmaların önlenmesinde de oldukça başarılıdır. İçerisindeki ph değeri 6 olan Ketoral şampuan, Bilim İlaç Sanayi tarafından piyasaya sürülmektedir. Aşırı yağlı saçlı deri tedavisinden saçlı deride oluşan kabuklanmalarına, Mantarların deri üzerinde çoğalmasını önlemeden genetik sebepli saç dökülmesi tedavisine kadar birçok alanda kullanılır.

KETORAL ŞAMPUAN NASIL KULLANILIR?

Öncelikle doktorunuz bu ilacı nasıl reçete ettiyse o şekilde kullanmanız gerekmektedir. Bunun dışında kullanmak istiyorsanız saçınızın veya derinizin hastalıklı bölgesini su ile ıslatın ve ilacı uygulayın.Parmak uçlarınızla yavaşça masaj yaparak  köpürtün. 3-5 dakika bekletin. Bol su ile durulayın. Bir yıkama için bir avuç içi kadar şampuan yeterlidir. Seboreik dermatit ve saçlı derinin mantar hastalığı tedavisi için: ilk tedavi başlangıcında haftada 2 gün;  2 haftadan 4 haftaya kadar haftada 3 ya da 4 gün kullanın.

KETORAL ŞAMPUAN NE KADAR?

Medikal ürün olduğu için eczanede satılan Ketoral şampuanın fiyatı 15,34 TL’ dir. Reçete ile alındığında miktarın bir kısmını sigortanız karşılamaktadır.

Günümüzde neredeyse her evde bulunan ve kullandıkça faydalarından bahsedilen Ovadril losyonu tanıtmak için sizlere bir içerik hazırladık. Hem faydaları hem de kısa sürede kaşıntıdan egzamaya kadar birçok alanda olumlu etkiler sağlamasıyla bilinen Ovadril losyon hakkında tüm merak edilenler haberimizin detaylarında.

Etken maddesi Çinko olan Ovadril losyon içerisinde Difenhidramin hidroklorür ve Lidokain hidroklorür barındırıyor. Cilt sorunlarını gidermek için araştırma yaparken karşınıza çıkacak olan Ovadril losyon, Toprak ilaç ve Kimya Mad. San. ve Tic. A.Ş tarafından Sakarya’da üretiliyor. Uygulandığı bölgede hemen etkisini gösteren bu losyonu uzman doktorunuza danışmadan kesinlikle kullanmamalısınız. Yalnızca eczanelerde mavi ambalajıyla satılan Ovadril losyon, sürüldüğü cilt bölgesini kısa süreli uyuşturur ve his kaybı sağlar. Bergamot, mentol kokulu olan bu losyon, antihistaminik (kaşıntı önleyici), lokal anestezik(bölgesel uyuşma sağlayıcı), antipruritik(kaşıntı giderici) özellikleri vardır.

OVADRİL LOSYON NE İŞE YARAR?

Bu losyon cilt tahrişlerinin giderilmesinde, pişik sorunun tedavisinde, her türlü kaşıntı sorunlarını gidermek için kullanılabilir. Bunun dışında, su çiçeği sorununun giderilmesinde ve kaşıntıyı azaltmak için de kullanabilirsiniz. 

En önemli özelliklerinden biri sinek ve sivrisinek ısırıklarının iyileştirilmesinde oldukça güçlüdür. Arı sokması sonucu ortaya çıkan şişkinlik,ağrı,kızarıklık ve kaşıntıyı giderir.

Güneş yanıkları sonrasında da kullanabileceğiniz Ovadril losyon, cilt dokusunu sıklaştırır ve hızlıca yeniler. Kadınların bazı yaptığı yorumlara göre ise ağda, lazer epilasyon sırasında acıyı azaltıyor. Cildi yenileme özelliği olduğu için cilt lekelerine dolaylı olarak fayda sağlar.

OVADRİL LOSYON NASIL KULLANILIR?

Ovadril losyonu uzman doktorunuzun size reçete ettiği gibi kullanmalısınız. Eğer reçeteniz yok ise önce losyonu çalkalayın. Daha sonra uygulayacağınız bölgenin temiz olmasına özen gösterin. Ardından parmak ucunuza küçük bir şekilde alıp bölgeye uygulayın. Gün içerisinde 3 defadan fazla kullanmamalısınız. Uyguladıktan sonra ise hemen ellerinizi yıkayın. Ürünü kesinlikle burun, ağız, kulak ve göz temasından uzak tutmalısınız. 

OVADRİL LOSYON NE KADAR?

120 gramlık Ovadril losyonun fiyatı 9.03 TL‘dir. Eğer doktorunuz reçete ederse sigortanızla daha uygun fiyata alabilirsiniz.

Son günlerde oldukça popüler olan boncuk ağda, bir tür epilasyon yöntemidir. Tüyler, kökünden alan aynı zamanda azalmasına da yardımcı olan boncuk ağda nedir ve evde nasıl yapılır sizler için araştırdık. İşte boncuk ağda hakkında tüm merak edilen soruların yanıtı:

Boncuk ağda, tüy almayı daha pratik ve daha acısız hale getiren bir epilasyon yöntemidir. Boncuk ağda, diğer tüy alma yöntemlerine göre pahalı olmasına rağmen bir çok kullanıcı tarafından olumlu yorumlar aldı. Adını şeklinden alan boncuk ağda diğer yöntemlere göre daha az acıtmasından dolayı da sevildi. Hassas ciltlerde bile kıl köklerini çıkarırken yumuşak bir dokunuş sağlayan boncuk ağdasını güzellik merkezlerinde de kullanılıyor. Yüz, bikini bölgesi ve koltukaltı gibi hassas bölgelerde dilediğiniz gibi boncuk ağdasını kullanabilirsiniz. Boncuk ağdanın diğer ağdadan farkı bez kullanılmadan hemen soğuduktan sonra çekilebilmesidir. Diğer ağdaların kıl köklerini beslediği söylenir. Boncuk ağdanın böyle bir olumsuz yönü bulunmamaktadır. 

BONCUK AĞDA NASIL YAPILIR?

Boncuk ağdanın kullanımı oldukça basittir. Normal ağdanın aksine bez gerekmemektedir. Ağdayı uygulamak istediğiniz bölgeye sürmeniz ve sonrasında çekmeniz yeterlidir. Soyulabilir özelliğinin olması cildiniz tahriş olmasını engeller. Boncuk ağda da diğer ağdalar gibi ağda ısıtıcısında ısıtmalısınız. 

Kuru bir cilde makyaj yapmak sandığınız kadar olay olmayabilir. Aynı zamanda cildinizde makyajın pul pul, parça parça durmasına neden olabilir. Bu durumu ortadan kaldırmak için kuru cildinize bazı bakımları yapmanız şart. Peki kuru cilde nasıl bakım yapmalıdır? Öğrenmek için yazımızı inceleyebilirsiniz.

Kışın rüzgarlı havanın etkisi, az su içme veya genetik olarak kuru cilde sahip olan kadınlar özellikle soğuk havalarda dikkat etmesi gerekir. Cildi yıpratmadan, kırışıkların artmasına hatta cildi yaşlandıran en büyük etkenlerden biri olan kuruluğun mutlaka önlemini almalı, cildinizin yapısına uygun hem kozmetik hem de bakım ürünleri tercih etmelisiniz. İyi nemlendirilmiş cilt her zaman daha sağlık, daha genç ve daha parlak görünür. Bu sebepten de yola çıkarak bugünkü hazırladığımız yazıda kuru cilde sahip olanların yapması gereken 4 temel kuralı mercek altına aldık. Her daim genç ve güzel görünmek isteyen kadınların ilgisini çekecek olan bu yazıda kuru cilde dair tüm detayları görebilirsiniz.

CİLT TEMİZLİĞİNİ ÖZENLİ BİR ŞEKİLDE YAPIN

Sağlıklı ve parlak görünen bir cildin sırrı iyi temizlenmiş hem de doğru bakımı uygulamış olmaktan geçer. Cildinizdeki makyajı iyi bir şekilde temizleyemediğinizde kalıntılar cildin hava ile temasını keserek kurumasına yol açacaktır. Bu yüzden adım adım makyajınızı temizlemeli, sonrasında yüz yıkama jeli ile yüzünüzü yıkayarak derinlemesine temizliği sağlamalısınız. Bu temizliği cilt bakım rutininize eklerseniz makyaj yapmadığınız zamanlarda da kolaylık uygulayabilirsiniz.

YOĞUN NEM SAĞLAYAN BAKIM ÜRÜNLERİNİ DENEYİMLEYİN

Cildinizdeki kuruluğu gidermek için iyi bir nemlendirici kullanmak gerekir. Kullandığınız nemlendirici ürün bir süre sonrasında cildinizden uçup gidiyorsa mutlaka ürünü değiştirmeli, uzun süre kalıcı ve yoğun nem veren bir ürün tercih etmelisiniz. Soğuk havalarda cildin nem seviyesi de azaltığı için  cildiniz normal günlük bir nemlendiriciden çok daha fazlasına ihtiyaç duyar. Kalın yapıda nemlendirici ürünler bu işi çok güzel bir şekilde başarır.

CİLDİNİZİN DOKUSUNU YENİLEYİN

Cildinizin üst tabakasında biriken ölü deriler, makyajınızın ‘pütürlü’ olmasını neden olur. Bu durumu ortadan kaldırmak için ölü derileri arındırmak gerekir. Cildiniz ekstra kuru ve hassas ise cildinizi tahriş etmeden arındırmak için mikro tanecikli yumuşak bir peeling kullanmanız.  

SIK SIK NEM MASKELERİ UYGULAYIN

Cildinize bakım uygulayacak vaktiniz olmadığında  kısa sürede nemlendiren ve kaybettiği enerjiyi geri kazandıran nem maskelerini deneyebilirsiniz. Şimdilerde birçok kozmetik mağazasında bulunan nem maskeleri güçlü içerikleri sayesinde dakikalar içerisinde nem seviyesini artırabilir. Kısa sürede cilt bakımı yapmak isteyenlerin her daim tercih etmeleri gereken ürünlerin mutlaka içerisinde bulunan maddeleri de incelemeli, kuru ciltler hassas olduğundan dolayı kızarık veya egzama gibi sorunları önlemiş olabilirsiniz.

CİLT KURULUĞU NASIL ENGELLENİR?

– Cildin kurumasını engellemek için yapılabilecek en önemli nokta bol su tüketimidir. Cilt kuruluğunu engellemenin bir diğer yolu ise sürekli olarak bulunduğunuz ortamları nemli olmasına dikkat etmektir. Bunun için tek yapmanız gereken etrafa su dolu kaseler koymak ya da bitki almaktır.

– Gece yatmadan önce makyajınızı temizleyin, ardından mutlaka güçlü bir nemlendirici krem uygulayın.

Tıp dilinde alopesi areata denilen saçkıran hastalığı, yakalanan kişinin saç, kirpik ya da kaşlarının bir kısmının kelleşmesine deniliyor. İlk bakışta ciddi bir rahatsızlıkmış gibi görünen saçkıranın bir tedavisi bulunuyor. Peki saçkıranın belirtileri neler? Hangi sebepler saçkırana yol açıyor? Saçkıran nasıl tedavi edilir? Evdeki yöntemler saçkırana iyi gelir mi? Tüm bu sorularınızın yanıtı haberimizin detaylarında.

Kadınlara oranla erkeklerde daha fazla görülen ve 40 yaşın altından itibaren başlama olasılığı olan saçkıran, bir deri yani cilt hastalığıdır. Öncelikle oval ve tüysüz bölgelerle kendini gösteren saçkıran hastalığı ile karşılaşan kişiler mutlaka en yakın hastanedeki Dermatoloji bölümünden randevu almalılar. En temel nedeni bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesi sonrasında kendini gösteren saçkıran, her 100 kişiden 70 ila 80’i 40 yaşın altındadır. Erkeklerde kadınlardan daha fazla oranda görülür. Önce saçın cansızlaşması sonrasında ise koparak dökülmesiyle tamamen belli bölgelerde kellik olması saçkıran olduğunuzu gösterir. 

SAÇKIRANIN KESİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kirpik, kaş, koltuk altı, sakal ve kasık tüyleri dahil her türlü saçlı deri saçkırandan etkilenebilir. Bu yüzden normal bir saç dökülmesinin dışında daha fazlasını görüyorsanız saçkıran olmuş olabilirsiniz. Bu dökülmelerin yanı sıra tırnaklarınızda şekil bozukluğu da görülebilir. Saçkıran hastalığının görünümü kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Hastalığın gidişatı öngörülemez ve bazen kronik olarak tekrarlayan yapıdadır.

SAÇKIRANIN NEDENLERİ NELERDİR?

Uzmanların yıllardır yaptığı araştırmalarda saçkıranın henüz kesin bir nedeni bulunmamıştır. Ancak otoimmün hastalıkları saçkırana neden olabiliyor. Otoimmün hastalıklar, vücudun kendi hücre ve dokularını yabancı olarak tanıması ile ortaya çıkıyor. En sonunda ise bağışıklık hücreleri saç köklerine saldırarak saçın uzamasını durdurur ve saç dökülmesine yol açar. Saçkıran olan hastaların merak ettiği soruların başında gelen nedenlerin başına genetik faktörlerin olduğunu söyleyebiliriz. Aileden geçme olasılığı yaklaşık 3 ila 6 kat daha fazladır. 

SAÇKIRAN HASTALIĞININ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Saçkıran olan kişinin tedavi sürecine cildiye uzmanı karar verir. Hastalığın hangi evresinde olduğu anlaşıldıktan sonra bir plan dahilinde hastalığın ilerlemesi engellenir. Bu aşamada belirtilerin şiddetini azaltmaktan başka yapılacak bir şey yoktur. Hafif derecede ve erken aşamadaki vakalardan bazılarında herhangi bir tedaviye gereksinim olmadan saçlar kendi kendine tekrar çıkabilir.

SAÇKIRAN İÇİN ETKİLİ DOĞAL YÖNTEMLER

Soğan: Saç kırandan kurtulmak için en etkili çözümlerden biri soğanın suyunu çıkarıp saçsız kalan bölgeye sürmektir. Bu işlem her gün yapılmalıdır.

Sarımsak: Sarımsak yüksek oranda kükürt içerir ve saç oluşmasına olumlu yönde katkı sağlar. Sarımsak saç kıran için en bilinen tedavidir. Ayrıca sarımsak saç oluşumu için temel madde olan kolejinin artmasına yardımcı olur. Her gün bir diş sarımsağın suyunu çıkarın ve kelleşen bölgeye sürün. Bu işlem saçlarınızın eski haline dönmesini sağlayacak.

Hindistan cevizi yağı: Hindistan cevizi yağı da saç oluşumunu destekleyen maddeleri içerir. Her gün hindistan cevizi yağı ile yapılacak masaj saçların çıkmasına yardımcı olacak.

Yeşil çay: Yeşil çayı demleyin ve bir pamuk yardımı ile saçınıza sürün. Yeşil çay saç köklerinin hareketlenmesine ve saçların daha çabuk çıkmasına yardımcı olacak. 

Tıp dilinde alopesi areata denilen saçkıran hastalığı, yakalanan kişinin saç, kirpik ya da kaşlarının bir kısmının kelleşmesine deniliyor. İlk bakışta ciddi bir rahatsızlıkmış gibi görünen saçkıranın bir tedavisi bulunuyor. Peki saçkıranın belirtileri neler? Hangi sebepler saçkırana yol açıyor? Saçkıran nasıl tedavi edilir? Evdeki yöntemler saçkırana iyi gelir mi? Tüm bu sorularınızın yanıtı haberimizin detaylarında.

Kadınlara oranla erkeklerde daha fazla görülen ve 40 yaşın altından itibaren başlama olasılığı olan saçkıran, bir deri yani cilt hastalığıdır. Öncelikle oval ve tüysüz bölgelerle kendini gösteren saçkıran hastalığı ile karşılaşan kişiler mutlaka en yakın hastanedeki Dermatoloji bölümünden randevu almalılar. En temel nedeni bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesi sonrasında kendini gösteren saçkıran, her 100 kişiden 70 ila 80’i 40 yaşın altındadır. Erkeklerde kadınlardan daha fazla oranda görülür. Önce saçın cansızlaşması sonrasında ise koparak dökülmesiyle tamamen belli bölgelerde kellik olması saçkıran olduğunuzu gösterir. 

SAÇKIRANIN KESİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kirpik, kaş, koltuk altı, sakal ve kasık tüyleri dahil her türlü saçlı deri saçkırandan etkilenebilir. Bu yüzden normal bir saç dökülmesinin dışında daha fazlasını görüyorsanız saçkıran olmuş olabilirsiniz. Bu dökülmelerin yanı sıra tırnaklarınızda şekil bozukluğu da görülebilir. Saçkıran hastalığının görünümü kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Hastalığın gidişatı öngörülemez ve bazen kronik olarak tekrarlayan yapıdadır.

SAÇKIRANIN NEDENLERİ NELERDİR?

Uzmanların yıllardır yaptığı araştırmalarda saçkıranın henüz kesin bir nedeni bulunmamıştır. Ancak otoimmün hastalıkları saçkırana neden olabiliyor. Otoimmün hastalıklar, vücudun kendi hücre ve dokularını yabancı olarak tanıması ile ortaya çıkıyor. En sonunda ise bağışıklık hücreleri saç köklerine saldırarak saçın uzamasını durdurur ve saç dökülmesine yol açar. Saçkıran olan hastaların merak ettiği soruların başında gelen nedenlerin başına genetik faktörlerin olduğunu söyleyebiliriz. Aileden geçme olasılığı yaklaşık 3 ila 6 kat daha fazladır. 

SAÇKIRAN HASTALIĞININ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Saçkıran olan kişinin tedavi sürecine cildiye uzmanı karar verir. Hastalığın hangi evresinde olduğu anlaşıldıktan sonra bir plan dahilinde hastalığın ilerlemesi engellenir. Bu aşamada belirtilerin şiddetini azaltmaktan başka yapılacak bir şey yoktur. Hafif derecede ve erken aşamadaki vakalardan bazılarında herhangi bir tedaviye gereksinim olmadan saçlar kendi kendine tekrar çıkabilir.

SAÇKIRAN İÇİN ETKİLİ DOĞAL YÖNTEMLER

Soğan: Saç kırandan kurtulmak için en etkili çözümlerden biri soğanın suyunu çıkarıp saçsız kalan bölgeye sürmektir. Bu işlem her gün yapılmalıdır.

Sarımsak: Sarımsak yüksek oranda kükürt içerir ve saç oluşmasına olumlu yönde katkı sağlar. Sarımsak saç kıran için en bilinen tedavidir. Ayrıca sarımsak saç oluşumu için temel madde olan kolejinin artmasına yardımcı olur. Her gün bir diş sarımsağın suyunu çıkarın ve kelleşen bölgeye sürün. Bu işlem saçlarınızın eski haline dönmesini sağlayacak.

Hindistan cevizi yağı: Hindistan cevizi yağı da saç oluşumunu destekleyen maddeleri içerir. Her gün hindistan cevizi yağı ile yapılacak masaj saçların çıkmasına yardımcı olacak.

Yeşil çay: Yeşil çayı demleyin ve bir pamuk yardımı ile saçınıza sürün. Yeşil çay saç köklerinin hareketlenmesine ve saçların daha çabuk çıkmasına yardımcı olacak. 

Kuru bir cilde makyaj yapmak sandığınız kadar olay olmayabilir. Aynı zamanda cildinizde makyajın pul pul, parça parça durmasına neden olabilir. Bu durumu ortadan kaldırmak için kuru cildinize bazı bakımları yapmanız şart. Peki kuru cilde nasıl bakım yapmalıdır? Öğrenmek için yazımızı inceleyebilirsiniz.

Kışın rüzgarlı havanın etkisi, az su içme veya genetik olarak kuru cilde sahip olan kadınlar özellikle soğuk havalarda dikkat etmesi gerekir. Cildi yıpratmadan, kırışıkların artmasına hatta cildi yaşlandıran en büyük etkenlerden biri olan kuruluğun mutlaka önlemini almalı, cildinizin yapısına uygun hem kozmetik hem de bakım ürünleri tercih etmelisiniz. İyi nemlendirilmiş cilt her zaman daha sağlık, daha genç ve daha parlak görünür. Bu sebepten de yola çıkarak bugünkü hazırladığımız yazıda kuru cilde sahip olanların yapması gereken 4 temel kuralı mercek altına aldık. Her daim genç ve güzel görünmek isteyen kadınların ilgisini çekecek olan bu yazıda kuru cilde dair tüm detayları görebilirsiniz.

CİLT TEMİZLİĞİNİ ÖZENLİ BİR ŞEKİLDE YAPIN

Sağlıklı ve parlak görünen bir cildin sırrı iyi temizlenmiş hem de doğru bakımı uygulamış olmaktan geçer. Cildinizdeki makyajı iyi bir şekilde temizleyemediğinizde kalıntılar cildin hava ile temasını keserek kurumasına yol açacaktır. Bu yüzden adım adım makyajınızı temizlemeli, sonrasında yüz yıkama jeli ile yüzünüzü yıkayarak derinlemesine temizliği sağlamalısınız. Bu temizliği cilt bakım rutininize eklerseniz makyaj yapmadığınız zamanlarda da kolaylık uygulayabilirsiniz.

YOĞUN NEM SAĞLAYAN BAKIM ÜRÜNLERİNİ DENEYİMLEYİN

Cildinizdeki kuruluğu gidermek için iyi bir nemlendirici kullanmak gerekir. Kullandığınız nemlendirici ürün bir süre sonrasında cildinizden uçup gidiyorsa mutlaka ürünü değiştirmeli, uzun süre kalıcı ve yoğun nem veren bir ürün tercih etmelisiniz. Soğuk havalarda cildin nem seviyesi de azaltığı için  cildiniz normal günlük bir nemlendiriciden çok daha fazlasına ihtiyaç duyar. Kalın yapıda nemlendirici ürünler bu işi çok güzel bir şekilde başarır.

CİLDİNİZİN DOKUSUNU YENİLEYİN

Cildinizin üst tabakasında biriken ölü deriler, makyajınızın ‘pütürlü’ olmasını neden olur. Bu durumu ortadan kaldırmak için ölü derileri arındırmak gerekir. Cildiniz ekstra kuru ve hassas ise cildinizi tahriş etmeden arındırmak için mikro tanecikli yumuşak bir peeling kullanmanız.  

SIK SIK NEM MASKELERİ UYGULAYIN

Cildinize bakım uygulayacak vaktiniz olmadığında  kısa sürede nemlendiren ve kaybettiği enerjiyi geri kazandıran nem maskelerini deneyebilirsiniz. Şimdilerde birçok kozmetik mağazasında bulunan nem maskeleri güçlü içerikleri sayesinde dakikalar içerisinde nem seviyesini artırabilir. Kısa sürede cilt bakımı yapmak isteyenlerin her daim tercih etmeleri gereken ürünlerin mutlaka içerisinde bulunan maddeleri de incelemeli, kuru ciltler hassas olduğundan dolayı kızarık veya egzama gibi sorunları önlemiş olabilirsiniz.

CİLT KURULUĞU NASIL ENGELLENİR?

– Cildin kurumasını engellemek için yapılabilecek en önemli nokta bol su tüketimidir. Cilt kuruluğunu engellemenin bir diğer yolu ise sürekli olarak bulunduğunuz ortamları nemli olmasına dikkat etmektir. Bunun için tek yapmanız gereken etrafa su dolu kaseler koymak ya da bitki almaktır.

– Gece yatmadan önce makyajınızı temizleyin, ardından mutlaka güçlü bir nemlendirici krem uygulayın.

Makyaj kalıntıları, ölü deri ve cildin altında biriken toksinler… Tüm bunların hepsini sadece bir günde, buhar banyosu yaparak geçirmek ister misiniz? İşte cildi derinlemesine temizleyen buhar banyosu hakkında her şey…

Güzellik ve cilt bakım uzmanları tarafından yapılan bir araştırmaya göre, cildi derinlemesine temizleyen en etkili doğal uygulamanın, buhar banyosu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Özellikle karma ve yağlı ciltli kişilerin haftalık bakım rurtinlerine eklemesi gereken buhar banyosu, cildi makyaj kalıntılarından, ölü deriden, gözeneklerde biriken kir ve yağdan arındırmak için en etkili yöntemlerden biridir. Bugünkü haberimizde buhar banyosunun cilde faydalarını, nasıl yapıldığını ve  sonrasında nelere dikkat edilmesi gerektiğini araştırdık. 

Cildin yüzeyinde oluşan siyah noktaları temizler.

Gözenekleri açar. Bu sayede makyaj kalıntılarını ve ciltteki kirleri temizler.

Sivilce ve akne oluşmasına yol açan toksinlerin arınmasını sağlar.

Yüz kaslarının rahatlamasına yardımcı olur. 

Kan dolaşımını artırır. Bu sayede stres nedeniyle ciltte oluşan yorgunluğu ve cansız görünümü ortadan kaldırır.

Buhar banyosu sırasında kullanılan doğal otların ve yağların içeriğindeki faydalı elementler cilde nüfuz eder.

Ciltteki biriken fazla yağların atılmasına yardımcı olur. 

Tamamen doğal ve kolay bir cilt temizleme uygulamasıdır.

Kırışıklıkların azalmasını sağlar. 

Ölü derileri yumuşatır. Böylelikle ölü derinin altından taze ve canlı dokunun oluşmasının önü açılır.

PEKİ, BUHAR BANYOSU NASIL YAPILIR?

Uygulamaya başlamadan önce mutlaka cildinizdeki makyajı temizleyin. Buhar banyosunu yapmak için, geniş bir kase, kaynamış su ve yüz havlusu yeterli olacaktır. 2 litre kaynamış suyu kasenin içerisine dökün. Başınızı kasenin üzerine tutarak buharın yüzünüze gelmesini sağlayın. Bu işlemi yaparken başınızın üzerine havlu koyarak buharın daha yoğun bir şekilde cildinize nüfus etmesini sağlayabilirsiniz. 

BUHAR BANYOSU SONRASINDA YÜZE NE SÜRÜLMELİ?

Buhar banyosunda cildinizdeki gözenekler açıldığından dolayı, sonrasında kesinlikle makyaj yapmamalı ve kimyasal ürün sürmemelisiniz. 

Bu işlemi siyah noktalarınızı temizlemek için yaptıysanız; siyah noktalarınızı temizleyici bantlar ya da klasik, yuvarlak uçlu siyah nokta temizleme aparatları ile rahatlıkla temizleyebilirsiniz.Buhar banyosu sonrasında tırnaklarınız ile siyah noktalarınızı sıkmamalısınız. Çünkü kalıcı lekelerin oluşmasına veya cildinizde tahrişe sebep olabilir. 

Buhar banyosunu yaptıktan sonra; gözenekleri sıkılaştırmak için yüzünüzü soğuk su ile yıkayın. Ardından saf gül suyu ile tonik yaparak, cilt tipinize uygun bir nemlendiriciyi uygulamalısınız.

BUHAR BANYOSU HANGİ SIKLIKLA YAPILIR?

Bu normal, karma ve yağlı cilde sahip olanlar, haftada yalnızca 1 defa buhar banyosu yapabilir. 

Ancak kuru ve hassas ciltli kişiler 15 günde 1 ya da ayda 1 kez buhar banyosu yapması önerilir.