Şunun için etiket arşivi: kadın sitesi

Türk mutfaklarının vazgeçilmez lezzeti olan patlıcanın insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Nikotin bakımından oldukça zengin olan patlıcan aynı zamanda vücudun ihtiyacı olan nikotinin yüzde 80’ini kolaylıkla karşılar. Peki patlıcanın faydaları nelerdir? Patlıcan saplarının çöpe atılmaması konusunda uzmanlar uyarıda bulunuyor. Özellikle basur hastalığında doğal ilaç olarak önerilir. Haberin detayında patlıcana dair merak edilenleri bulabilirsiniz.

M.Ö. 5’inci yüzyılda ilk kez Hindistan’da yetiştirilmiştir. İpek yolu ticareti ile Afrika ve Doğu Avrupa’ya yayılan patlıcan, küçük bir ağaç kadar büyüyen çiçeklerden ortaya çıkar. İlk yetiştirildiği yıllarda süs bitkisi olarak kullanılan patlıcan yıllar içinde yiyecek olarak tüketilmiş ve çeşitlendirilmiştir. İçeriğinde çok az miktarda nitokin barındırmasına rağmen tüketilen tek besindir. 100 gram patlıcanın içinde kalori değeri 24, 1.1 gram protein, 2 gram yağ, ve 5.5 gram karbonhidrat vardır. Vitamin içeriği bakımından ise; 100 gramında 30 IU A vitamini, 0.4 mg B1 vitamini, 0.5 mg B2 vitamini ve 5 mg C vitamini bulunur. Ülkemiz birçok mevsimi yaşadığı için ve birçok toprak türüne sahip olduğu için patlıcan yetiştirmekte de diğer ülkelere göre ön sıralardadır. Ayrıca tüketiminde de diğer ülkelerden daha öndeyiz. Patlıcanın gövdesinin olduğu kadar sapı da faydalıdır. Sapı topraktan gelen tüm vitamin ve mineralleri barındırdığından saplar kaynatılıp tüketildiğinde başta hemoroid olmak üzere cilde, saçlara ve bağışıklığa kadar birçok fayda sağlar.

PATLICAN SUYU NE İŞE YARAR?

PATLICAN SAPLARINI SAKIN ÇÖPE ATMAYIN!

Patlıcan sapı içerdiği B2 ve A vitaminleri göz sağlığında oldukça etkilidir. Yüksek miktarda vitamin barındıran patlıcan sapı, 5 gün boyunca düzenli tüketildiğinde göz sinirlerinde deforme olmuş hücrelerin kısa sürede yenilenmesini destekler. Bunun yanı sıra çevresel faktörlerden dolayı zayıflayan korneanın da kuvvetlenerek görme kaybını ortadan kaldırır.

Güçlü bir lif kaynağı olan patlıcan sapı, sindirim sisteminin daha rahat çalışmasını sağlar. Ayrıca içerisinde yağ oranı az olduğundan patlıcan sapı kaynatılıp tüketildiğinde zayıflamaya yardımcı olur. Doyurucu etki veren patlıcan suyu, kahvaltıdan önce tüketildiğinde kabızlık gibi yaşam kalitesini düşüren rahatsızlıkları önler. Ayrıca bağırsaklardaki zararlı bakterileri vücuttan atar. Tüm sindirimi yenilemede etkili olan patlıcan, mide asidini dengelemede etkili olan besinlerden biridir. Bu özelliği sayesinde ülser, reflü ve gastrit gibi rahatsızlıkların yaşanmasını önler.

Ayrıca ıspanaktan sonra demir bakımından en zengin olan besin patlıcanın sapıdır. Demir maddesi vücuttan azaldığında kansızlık gibi rahatsızlıklara neden olur. Bu da yorgunluk, stres ve depresyon gibi ruhsal rahatsızlıkları önlemenin yanı sıra kemiklerin genişlemesini sağlar. Patlıcan sapının suyunu uzmanlar, özellikle ergenlik, regl ve hamilelik dönemlerinde tüketilmesini öneriyor. 

Antioksidan bakımından zengin olduğundan vücuttaki tüm toksinleri idrar yolu ile atar. Özellikle karaciğerde biriken yağlı toksinlerin birikmesini önler. Bunun yanı sıra cilt hücrelerinin de yenilenmesinde etkili olan patlıcan, cildin daha parlak ve genç görünümlü olmasını destekler. 

Patlıcan sapı ayrıca insülin seviyesini de dengeleyerek şekerin aniden yükselmesini engelleyerek şeker hastalığının yaşanma riskini azaltır.

Günümüzde yaygın olan ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen hemoroid yani basur hastalığına iyi gelir. 4 adet patlıcan sapı ve 4 su bardağı su bir tencerede iyice kaynatın. iyice kaynayan bu suyun kapağını açmadan ocaktan alın ve soğumaya bırakın. Daha sonra soğuyan suyu süzgeçten geçirip suyu bir kaba koyup kaldırın. Sabah kahvaltılarından önce bir bardak tüketin. Bu sadece hemoroide değil yukarıda saydığımız diğer tüm hastalıklara iyi gelir.

PATLICANIN FAYDALARI NELERDİR?

Vücudun demir emilimini destekler. Anemi gibi ciddi sağlık sorunlarını önler.

Kalorisi düşük, lif oranı yüksek olan patlıcan kilo vermek isteyenler için ideal bir besindir. 

Ayrıca içerdiği lif sindirimi kolaylaştırdığından bağırsak hastalıklarının önüne geçer. Günümüzde giderek yaygınlaşan kolon kanserinin yaşanmasını engeller.

Sigara bırakmada en etkili besindir. Çünkü içeriğinde doğal nikotin barındırır. 

Anti bakteriyel etkisi sayesinde serbest radikallerden vücudu arındırır. 

İçerdiği C vitamini sayesinde cildin parlak ve canlı görünmesini sağlar. 

Beyindeki sinir hücrelerinin azalmasını engelleyerek, ileri yaşlarda görülme ihtimali olan unutkanlığı önler.

Saçlarınızı sık sık kökten uca boyamak, saçlarınızın kırılmasına ve yıpranarak yanmasına sebep olabilir. Oluşan bu kırılmalar ve yanların uzun süreli bir hata neden olduğunu bilmelisiniz. Peki dip boyası gelenler ne yapmalı, ne kadar sürede dip boyası yapılmalı? Tüm bu soruların yanıtı merak ediyorsanız haberimize göz atabilirsiniz. İşte dip boyası gelenler için çözüm önerileri…

Her kadın saçlarını boyattıktan sonra dip boyası konusunda oldukça sıkıntı çeker. Genellikle röfleli ya da saçlarının renginde büyük değişimler yapan kadınlar sık sık dip boyası yaptırma ihtiyacı duyar. Ancak dip boyası sandığınız kadar uygun fiyatlı bir uygulama değildir. Sizleri dip boyası yaptırmaktan kurtaracak aynı zamanda bütçenize katkı sağlayacak önerilerle karşınızdayız. Eğer boyama işleminden bir hafta sonra saç dipleri belirginleşen kadınlar arasındaysanız mutlaka hazırladığımız bu yazıya göz atmalısınız. İşte dip boyası gelenler için harika çözüm önerileri:

SAÇLARINIZA HACİM KAZANDIRIN

Dip boyasının geldiğini gizlemenin en iyi yolu saçlara hacim vermektir. Dip boyasını yaptıracak hem zamanınız hem de bütçeniz olmadığı zamanlarda kurtarıcı olacak en kolay öneri saçlarınıza dalgalı ya da kıvırcık şekiller vererek iyi bir hacim kazandırmak. Fırça tarak yardımcıyla ya da kurutma makinesiyle bu işlemi kolayca yapabilirsiniz.

SAÇINIZA BANT TAKIN

Gün içerisinde kullandığınız saç modelleri de örneğin at kuyruğu gibi, çıkan dip boyasını daha çok açığa çıkarır. Saç diplerini saklamak için fular ya da eşarbı bant şeklinde yapın ve modern bir hava katabilirsiniz.

KURU SAÇ BOYASI

Son yıllarda kozmetik dünyasında dip boyası gelenler için birbirinden farklı ürün bulunuyor. Ancak bunların hepsi istediğiniz etkiyi vermeyebilir. Sizlere önerebileceğiniz en güzel ürün ise kuru şampuanlar olacaktır. Kuru şampuanların içerisinden saç renginize uygun tonu bularak acil durumlarda kurtarıcı ürününüz olarak tercih edebilirsiniz.

Son zamanların en popüler uygulamalarından biri olan ipek kirpik, kadınlar tarafından adeta rağbet görüyor. Kirpiklerin gür, uzun ve her daim akımlı görünmesini sağlayan ipek kirpik uygulaması hakkında merak edilen tüm soruları yanıtladık. İpek kirpik nasıl yapılır? İpek kirpik zararlı mıdır? İpek kirpik kalıcı mıdır? İpek kirpik fiyatları nelerdir? Evde ipek kirpik yapılır mı? Merak edenler için yazımızı okuyabilirsiniz.

Kadınlar her zaman kirpiklerinin dolgun ve uzun olmasını ister. Bunun için rimelden yardım alabilirsiniz. Ama rimel benim için çözüm değil, her gün de takma kirpikle uğraşmak istemiyorum diyorsanız, ipek kirpik uygulaması tam da size göre.Saf ipekten imal edilen ipek kirpikler, sentetik ürünlere nazaran daha estetik ve esnek bir yapıya sahiptir. Daha çekici bakışlara sahip olmak için kirpiklerini rimelle çoğaltmak veya dökülen kirpiklerinin yerine takma kirpik kullanmak istemeyenler için yenilikçi bir çözüm olan ipek kirpik kirpik uygulaması, memnun edici sonuçlar taşır. Kirpikleri seyrek, düz, açık renk ve ince yapıda olan kişilerin, daha belirgin ve dolgun kirpiklere sahip olmak amaçlı yaptırdıkları yöntemdir. İpek kirpik son zamanların en yaygın uygulaması arasında gösteriliyor. Sebebi ise en az 90 gün rimel sürmeden kirpikleriniz dolgun ve uzun olmasıdır. İpek kirpik uygulaması her ne kadar zararsız bir uygulama olsa da göz çevresi yüzün en hassas bölgesi olduğu için en küçük bir hata size zarar verebilir.

NOT: İpek kirpik uygulaması yaptırmaya giderken göz makyajınızı yapmadan gitmeniz uygulama esnasında kolaylık sağlar. Uygulama sırasında gözleriniz hep kapalı olacağı için lens kullanırsanız çıkarmanız gerekir.

PEKİ İPEK KİRPİK NASIL YAPILIR?

İpek kirpikler, tüm kirpiklere tek tek yapıştırılarak uygulanmaktadır. Basit ve kolay bir işlemdir. İpek kirpik uzmanlar tarafından yapılıyor. Uygulama genellikle 1 – 2 saat arasında sürmektedir. Belli bir zaman sonra uygulanan ipek kirpik kişinin kirpiğinden ayrılarak dökülmektedir. 

Bu işlemi yaptıran kişiler uzun zamanlı olması için sürekli bakım yaptırmalıdır. Uygulama esnasında yapıştırma işlemi organik ve hipo alerjik yapıştırıcılarla yapılıyor. 3 hafta ile 6 ay arasında kullanım sağlanmaktadır. Bu yapıştırıcılar gözlerde hassasiyet olmaması için gereklidir.

İpek kirpik uygulamaları kesinlikle uzmanlar tarafından yapılmalıdır. Kişinin göz hassasiyeti ve alerjisi varsa, deneme amaçlı her iki gözüne de 2 adet kirpik takılarak 24 saat uygulamayı denemesi gerekmektedir. İpek kirpik uygulamaları yaz ve kış mevsiminde yapılmaktadır. Uygulama yaptırdığınız kirpiklerinize gece makyajı yapabilirsiniz.

Fakat makyaj temizleme ürününü yağsız tercih etmelisiniz. İpek kirpiklerinizi banyo, sauna, hamam deniz ve havuz gibi alanlarda kullanabilirsiniz. Fakat ph derecesi yüksek olan havuzlarda sorun yaşanabilir. Dikkat edilmelidir. Gözle alakalı bir işlem yaptıracağınız için ilerde problem yaşamamak adına dikkatli olmanızda fayda var.

 

İPEK KİRPİK NASIL ÇIKARILIR?

İpek kirpikler ile uzun bir süre geçirildikten sonra çıkartılmaları gerekiyorsa bu işlemin evde yapılmamasında fayda var. Evde yapılan işlemler doğal kirpiklerin dökülmesi gibi istenmeyen sonuçlara zemin hazırlayabilir. İpek kirpiklerin çıkarılması için yapıştırılırken kullanılan malzemeye özel bir solüsyon kullanılması gerekir. Şayet evde böyle bir malzeme yok ise tahriş oluşma ihtimali doğar. Bu yüzden kirpiklerin çıkartılması için de yine bir uzmandan yardım alınması önerilir .

İPEK KİRPİK BAKIMI NASIL YAPILIR?

İpek kirpik bakımında ilk şart hijyen kurallarına uyulmasıdır. Yağlı ürünler veya maskaralar kirpiklerin dökülmesine neden olabilir. Düşen kirpiklerin yerine yenisini eklemek gerektiğinde yine bir uzman yardımına ihtiyaç duyulur. Gece uyurken kirpiklerin üzerine yatmak ya da sık sık gözleri ovuşturmak gibi kirpiklerin yapısını bozacak davranışlardan da kaçınılması gerekir.

İPEK KİRPİĞİN FİYATI NEDİR?

İpek kirpik fiyatları her yere göre, kişinin fiziksel yapısına ve seans aralığına göre değişkenlik göstermektedir. Güncel 2019 ipek kirpik fiyatları 250 TL‘den başlıyor.

Mor, sar ve turuncu gibi renklere sahip tatlı patates tüketimi günümüzde giderek artmaktadır. Özellikle stres, kaygı ve uyku problemlerine iyi gelen tatlı patates, normal patatese oranla daha az karbonhidrat içerir ve daha fazla vitamin barındırmaktadır. Peki tatlı patatesin faydaları nelerdir? Tatlı patates hangi hastalıklara iyi gelir? Sizler için vitamin deposu olan tatlı patates hakkında merak edilen her şeyi araştırdık.

Orta Amerika anavatanı olmasına rağmen en çok üreten ve tüketen Asya Kıtası’ndan tüm dünyaya dağılmış bir lezzettir. Tatlı patatesin kendisinin yanı sıra yaprakları ve filizleri de yenilir. Bu patates türünün oldukça farklı türleri bulunur. Ancak bu türler içinde zehirli olanları da mevcut olduğundan tüketildiğinde dikkat edilmelidir. Rengi ve tat olarak normal patatesten farklıdır. Glüten içermediğinden ideal olan besinler listesinde ilk sırada yer alır. Asya ve Güney Amerika da bu besi yüzyıllardır tıbbı amaçlı tüketilir. Doğa A vitamini bakımından en zengin besin olduğundan günümüzde araştırmalara da konu oldu. İlaçların ve endüstriyel ürünlerin geliştirilmesinde ham madde olarak kullanılır. 2013 yılında yapılan bir araştırma içerdiği polifenol maddesinin kanserli hücrelerin çoğalmasını engellediği gözlemlenmiştir. Yüksek lif düşük kalori sayesinde diyet listelerinde de ilk sırlarda yer alır. Güney Amerika’da genellikle turuncu renkte olan tatlı patates Asya Kıtası’nda ise sarı ve mor renkleri vardır. 

TATLI PATATES SUYUNUN FAYDALARI NELERDİR? HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

İçerdiği yüksek lif sayesinde sindirim sisteminin daha sağlıklı çalışmasını destekler. Bu sayede mide ve bağırsak hastalıklarının oluşumunu önler. Ayrıca kolay sindirildiğinden kilo vermede yardımcı olur. Lif hem kilo vermeyi sağlar hem de uzun süre tokluk hissi verir. 

Polifen maddeler vücuttaki DNA hücrelerinin deforme olmasını engelleyerek tümörlerin oluşmamasını sağlar. Bu özelliği sayesinde kanseri önler veya kanser tedavisinde etkilidir. Polifen maddesi bakımından zengin olan tatlı patates düzenli tüketildiğinde bu gibi ciddi sağlık sorunlarının yaşanmasını önler.

Beyin ve göz sağlığında en etkili olan besin A vitaminidir. A vitamini sayesinde bu yerlerde oluşan hastalıkların yaşanma riski azalır. Havuç bu bakımından etkili bir besindir. Ancak bir orta boy tatlı patates 10 havucun sağladığı A vitaminin yüzde 50’sini karşılamada etkilidir. 

Tatlı patates olarak adlandırılsa da içeriğinde şeker oranı oldukça düşüktür. Bu özelliği bakımından şeker hastalarının da tüketmesinde sakınca yoktur. Kandaki şeker oranını düzenleyerek şeker indeksinin yükselmesini engeller. Aynı zamanda kan hücrelerini dengede tutarak tansiyonun düşmesi ya da yükselmesini de engeller.

Beta-karoten bakımından zengin olan tatlı patates, cilt sağlığına da fayda sağlar. Eski yıllarda kadınlar özellikle bu patates çeşidinin suyu ile tonik yapıp kullanırılarmış. Ciltteki tüm ölü hücreleri temizleyerek kırışıklık yıpranmanın yanı sıra sivilce ve akne oluşumunu da önler. 

Vücuda alınan bazı besinler enerjiye dönüştürülmediğinde yağlanmaya neden olur. Bu da yorgunluk hissinin artmasını sağlar. Ancak tatlı patates içerdiği B6 vitamini sayesinde alınan besinler enerjiye dönüştürerek vücudun daha dinçte kalması sağlanır.

Ayrıca kış aylarında artan üst solunum yolları hastalıklarına da iyi geldiği bilinir. İçerdiği C vitamini sayesinde antioksidan etkisi göstererek bağışıklık sistemini güçlendirir. 

Sinir hücrelerini sakinleştirerek stres kaygı gibi ruhsal hastalıkların yaşanmasını önler. Ayrıca uyku gibi problemlerine de iyi gelir.

Glutatyon adlı maddenin ne işe yaradığını biliyor musunuz? Peki glutatyonun insan sağlığına ne gibi faydaları nelerdir? Hangi besinlerde glutatyon maddesi bulunur? Merak edilen glutatyon maddesi hakkında her şeyi sizler için derledik. Vücuttaki hücreleri yenileyen glutatyon, eksildiğinde kansere bile neden olabilir. Haberimizin detayında glutatyon maddesine dair bilinmeyenleri araştırdık.

Vücudun kollajen gibi doğal yolla ürettiği maddelerden biri olan glutatyon zamanla üretimi azalır. Bu da çevresel faktörlerinde etkisi ile toksinlerin artıp glutatyonun tamamen azalmasına neden olur. Glutatyon azaldıkça vücuttaki bazı mekanizmalarda bulunan serbest radikalli maddeler çoğalmaya başlar. Bu maddelerde zamanla diğer organlara zarar verir ve ciddi hastalıkların yaşanmasına sebep olur. En ciddi boyutu ise kansere neden olabilir. Güçlü bir antioksidan maddesi olan glutatyon, hücrelerin yenilenmesini destekler. Adeta vücudu koruma görevi olan glutatyon maddesi, demir emiliminin vücutta doğru bir şekilde dağılmasını da sağlar. Zamanla çeşitli sebeplerden dolayı ölen ya da ciddi deforme olan hücrelerin birikmesini önler. Hücre yenilenme döngüsünün hızlanmasına zemin hazırlar. Hücrelerin DNA sentezini ve gelişimini destekleyerek vücut içindeki hücrelerin asit oranlarının döngüsünü korur. Doğadaki bütün canlıların olmazsa olmazı olan glutatyon maddesi aynı zamanda insan sağlığı açısından büyük bir önem taşır. Uzmanlar glutatyon maddesinin bazı besinlerle alınması gerektiğini vurguluyor.

GLUTATYONUN VÜCUDA ETKİLERİ?

Glutatyon maddesi strese neden olan maddelerin vücutta yok olmasını destekler.

Ayrıca karaciğerin vücuttan atması gereken yağ oranının vücutta depolanmasını önleyerek enerjiye çevirir.

Vücudun bağışıklığının gücünü artırarak kanserli hücrelerin azalmasını sağlar.

Aynı zamanda bazı besinlerle vücuda giren toksinleri idrar ya da dışkılama kanallarına göndererek, bunların zarar oranlarını azaltır. 

Özellikle kemoterapi gören hastaların vücudunda bulunması gereken glutatyon maddesi bu tedavi sırasında vücuda giren ışınların hasar oranlarını sıfıra indirir.

Kandaki şeker oranını düzenleyerek hem böbrek hem de şeker hastalıklarını önler.

Damarların tıkanmasını ve daralmasını önleyen etkili maddelerin başında gelir. Böylece kalp hastalıklarının yaşanma riskini azaltır.

HANGİ BESİNLERDE BULUNUR ?

Sık sık yaşanan hastalıkların yanı sıra kronik yaşanan hastalıkların nedenlerini azaltmada etkili olan bu madde adeta vücudun olmazsa olmazıdır. Bu yüzden bu besinlerden yeteri miktarda tüketerek vücudun direncini artırmak gerekir. 

Doğada bulunan glutatyon maddesi bakımından en zengin besin deve dikenidir. Özellikle vücuttaki glutayon seviyesini artıran devedikeni tüm toksinlerin kolayca atılmasını da destekler. Bozuk fonksiyonların düzenlenmesini sağlar. 

Peynirde yüksek oranda bulunan whey proteini de glutatyon maddesinin artmasında etkili olur. Ayrıca bu madde bağışıklığı güçlendirerek vücudu hastalıklı hücrelere karşı daha dirençli hale getirir.

İnsan vücudu en az sülfür amino asidi maddesini almada yetersizdir. Bu da insanların hastalanma oranını artırmıştır. Özellikle son yıllarda artan kanserin nedenini de uzmanlar bu eksikliğe bağlar. Çünkü vücutta sülfür amino asidin azalması glutatyon maddesininde düşmesine sebep olur. Uzmanlar bu yüzden günlük beslenme de mutlaka yeşil sebzelerin tüketilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Çünkü Roka, brokoli, lahana, lahana, hardal otu ve şalgan gibi besinlerin temel taşı sülfür amino asit doğal olarak da glutatyon oluşturur.

Selenyum da ilerleyen yaşlarda azalan maddeler arasında yer alır. Bunun akabinde glutatyon maddesinin oranında da düşme yaşanır. Bu yüzden uzmanlar hindi eti, yumurta, mantar ve tavuk eti gibi besinlerde bulunan selenyumdan alınması için bu besinlerin düzenli tüketilmesi gerektiğini öneriyor.

Ayrıca A, E ve C, vitaminleri bakımından zengin olan besinlerin yanı sıra dana ciğeri gibi besinlerinde tüketilmesinde fayda var. 

Yaz aylarının vazgeçilmez lezzeti olan mısırın genel olarak insan sağlığına birçok faydası bulunmaktadır. Peki mısırın faydaları nelerdir? Haşlanmış mısırın suyu içilir mi? Haşlanmış mısırına her sokakta rastlamak mümkündür. Özellikle Asya ülkelerinden biri olan Güney Kore’de bol tüketilen mısırın sadece haşlanması yenmez aynı zamanda haşlamadan elde edilen suyu da içerler. Enerji veren ve lif bakımından zengin olduğundan metabolizmayı düzenleyen mısır hakkında her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Haşlanmış, patlamış ve baharatlı olarak kullanılan mısır, salata, yemek ve çerez olarak tüketilir. Meksika ve Orta Amerika’da yetişen zamanla tüm dünyaya yayılan mısır sadece yiyecek olarak değil aynı zamanda cilt bakımında ya da tıbbı tedavide kullanılır. Anadolu’ya gelen mısır ise kurutulup ufalandıktan sonra un olarak da üretime başlandı. Sadece mısır değil etrafındaki bitki ve sapları da insan sağlığına faydası vardır. Lisin ve triptofan gibi maddeler protein etkisi yapar. Ayrıca içeriğinde lif ve aminoasit gibi insan sağlığına destek veren vitamin ve mineraller vardır. Ülkemizde şuan en çok Karadeniz ülkesinde yetiştirilip tüketilen mısırın yağı da çıkartılarak kullanılır. Her anlamda kullanılan ve tüketilen mısır hakkında bilmeniz gereken tüm faydaları sizler için derledik.

HAŞLANMIŞ MISIR SUYU İÇİLİR Mİ?

Güney Kore insanının sağlıklı olduğu hemen hemen herkes tarafından biliniyor. Abur cubur tüketiminde en alt sıralarda yer alan Koreliler bu ihtiyaçlarını doğal yollarla gideriyorlar. Bunlardan biride mısırdır. Kahvaltıdan önce mısır tanelerini kaynatıp bir bardak olarak hem suyu hem taneleri tüketen Koreliler, metabolizmayı hızlandırdığı yönünde açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda mısır haşlaması suyu, sindirim sistemini temizler. Bağırsak parazitlerini azaltır. Mide asidini dengeleyerek, ülser ve reflü gibi hastalıkları önler. 

MISIRIN FAYDALARI NELERDİR?

Karaciğer vücuttaki tüm yağları toplayıp atmaya yarayan organdır. Aynı zamanda bu organ kolesterol seviyesinde de etkilidir. Karaciğerin çalışmaması durumunda yağların vücuttan atılmaması kötü kolesterol seviyesinin yükselmesine zemin hazırlar. Bu da çok ciddi kalp ve damar hastalıklarına neden olur. Mısır içerdiği doymamış yağ sayesinde bu yağ oranını dengeleyerek kötü kolesterolün yükselmesini engeller.

Bir bardak mısırın içerisinde yaklaşık 30 gram karbonhidrat bulunmaktadır. Bu karbonhidrat vücudun ihtiyacı olan enerjinin yüzde 80’ini karşılar. Aynı zamanda karbonhidrat beyin ve sinir hücreleri için oldukça etkilidir. Uzmanlar spor yapanlar için performanslarını artırmak amaçlı günde bir tane haşlanmış mısır tüketimini öneriyor.

Demir eksikliği kansızlığa neden olur. Aynı zamanda B12 ve folik asit gibi maddelerin eksikliği de zamanda kansızlık yani ameni gibi ciddi hastalığa sebebiyet verir. B12 bakımından zengin olan mısır kandaki hücreleri yenileyerek kansızlığın yaşanma riskini azaltır.

İçerdiği çözünebilir lifler sayesinde sindirimi kolaylaştıran mısır yaşam kalitesini etkileyen kabızlık gibi hastalıkların yaşanma oranını düşürür. Bağırsakların daha sağlıklı çalışmasını destekleyen mısır, iltihap bağırsak sendromunu önler. Uzmanlar bağırsakları hızlı çalışan kişilerin mısır tüketirken daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyor.

Göz sağlığı için en etkili maddeler beta-karoten ve A vitaminidir. Bunlar sayesinde korneada herhangi bir incelme ya da deforme meydana gelmez. Ancak bazı nedenlerden ötürü azalan bu iki madde sonucunda ciddi göz hastalıkları yaşanır. Bu iki madde bakımından doğa da en zengin besinler arasında yer alan mısır düzenli tüketildiğinde bu gibi durumların yaşanma riskini düşürür.

Yapılan araştırmalara göre mısır vücutta gezen serbest radikalli hücrelerin oranını azaltır. Bu etkisi sayesinde DNA’nın yapısını korur. Böylece tümörlü hücrelerinde oluşma olasılığını düşürerek kanseri önler. Meme ve karaciğeri gibi kanserlerde oldukça etkilidir.

Beyin hücrelerinin sağlığı için faydalı olan timin bakımından da zengin olan mısır, güçlü bir hafıza ile ileri yaşlarda yaşanma ihtimali olan alzheimer gibi hastalıkların yaşanma riskini azaltır.

Kilo vermede yardımcı olduğu kadar kilo almada da fayda sağlayan mısırı diyetisyenler önermeden tüketilmesi uygun olmaz. Çünkü her insanın metabolizma yaşı oldukça farklıdır.