Şunun için etiket arşivi: Kadın

Sivilceleriyle başı dertte olanlara müjde! Son yılların en çok satan ve kullananlar tarafından memnun kalan Acnelyse sivilce kremini mercek altına aldık. Sadece eczanelerde satılan ve uzmanların sivilcelerle savaşanlara önerdiği Acnelyse krem nasıl kullanılır? Acnelyse krem fiyatı nedir? Acnelyse kremin yan etkileri var mıdır? Acnelyse krem kimler kullanmalıdır? merak ediyorsanız mutlaka yazımıza göz atmalısınız.

Son yılların başarılı sivilce kremleri arasında yer alan Acnelyse; cilt hücrelerini besleyerek yenilenmesine yardımcı oluyor. Sadece eczanelerde 20 gramlık tüplerde satılan bu krem, çok etkili bir sivilce ilacıdır. Kullanıldığı bölgede derinin üst tabakasını ve alt tabakasını uyararak yenilenmesini sağlayan bu ilaç, içerisinde A vitamini bulundurduğundan egzama sorunlarını da ortadan kaldırıyor. Sedef hastalığı ve balık pulu tedavisinde aynı zamanda deri tabakasında kalınlaşması gibi cilt sorunlarının kurtarıcısı olan  Acnelyse kremi uzmana danışarak kullanabilirsiniz. İçerisinde bulunan Tretinoin sayesinde aşırı keratin oluşumunu önler ve böylelikle derinin kendi kendini onarma mekanizmasını uyarıya geçirir. Cildinizin altında yerleşim kuran yağ ve kir katmanının birleşiminden dolayı ortaya çıkan siyah noktaları ve içi iltihap dolu kabarcıklarla birlikte meydana gelen sivilcelerin tedavi edilmesinde en güçlü ürünler arasındadır.

Mutlaka reçete edilerek uzman doktor kontrolünde kullanılması gereken bu kremi bilinçsiz kullandığınızda farklı reaksiyonlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Tedaviye başlandığı andan itibaren, deride yer alan epidermis tabakasında yer alan hücreleri yeniler ve siyah noktaların oluşumunu engeller, iltihaplı sivilceleri kurutur.

İlk uyguladığınızda cildinize geçici bir sıcaklık ve batma hissi verebilir. Cildiniz uygulamaya tepki gösterdiği durumlarda tedaviye ara vermelisiniz.Tedaviye başlanılan ilk hafta içerisinde iltihaplı sivilcelerinizde artış olması olağan bir durumdur. 

ACNELYSE KREM NASIL KULLANILIR?

Kremin sürüleceği bölgeyi güzelce temizleyin. Ardından nohut tanesi kadar alıp güzelce sadece bölgeye uygulayın. Baskı yapmadan uygulamanız oldukça önemlidir.Akşam uyumadna önce sürebilirsiniz.  Acnelyse kremi sürdükten sonra asla güneş yada benzer ışıklar altında durmayın. Kullanımı 6 hafta olan bu krem, doktorunuzun tavsiyesi ile değişebilir. Etkisini görmeye başladığınızda asla tedaviyi yarıda kesmemeli 6 hafta düzenli şekilde kullanmalısınız.

ACNELYSE KREM FİYATI NEDİR?

Etkili bir sivilce kremi olan Acnelyse krem fiyatı eczanelerde 49.25 TL olarak satılmaktadır. Acnelyse fiyatı reçete ile satıldığından değişiklik göstermez.

Özellikle kış aylarında rağbet gören termal otellerdeki doğal sıcak sular hem vücut hem de cilt sağlığına iyi geliyor. Hiç beklemediğiniz anda imdadınıza yetişen ve cilt problemlerini ortadan kaldırmaya yardımcı olan termal su, kozmetik dünyasının da ilgisini çekmeye başladı. Satışa sunulmayı bekleyen termal suların cilde bilinmeyen faydalarını yazımızda görebilirsiniz.

Bel ağrıları, böbrek taşı düşürme, bacak ağrısı gibi şikayetlerle genellikle ileri yaş grubunun gittiği kaplıcalara ve termal otellere son yıllarda genç yaştaki kişiler akın ediyor. Özellikle kış mevsiminde ve bahar aylarında evlenen çiftlerin balayı tatillerinde ilk tercihi kaplıcalar oluyor. Kaplıcalarda ve termal otellerde bulunan şifalı sular, yalnızca vücut değil cilt sağlığında da kullanılır hale geldi. Dünyaca ünlü kozmetik markalarının da termal su yani mineralli su adı altında çıkardığı ürünler satış rekorları kırdı.

PEKİ TERMAL SULARIN CİLDE FAYDALARI NELER?

Kaplıcalarda bulunan sıcak sular, tamamen doğal bir şekilde sıcaklık sağladığı için cildin kolay bir şekilde terlemesini sağlar. Bu terleme sonrasında ciltte bulunan toksinleri atabilir ve cilt pürüzsüz bir hale gelecektir. Aynı zamanda kan dolaşımı da hızlandığı için selülit gibi problemleri de ortadan kaldırabilirsiniz.

Bölgesel olarak kilolarından kurtulmak istiyorsanız termal su masajı, kan dolaşımını ortamdaki nem ve sıcaklık sayesinde hızlandırarak ödem atmaya da yardımcı olur.

Kozmetik sektörünün de dikkatini çeken termal sular cildin temizlenmesinde büyük rol oynuyor. Hatta dünyaca ünlü Avene ve Vichy cilt temizleyen termal su adıyla bir ürün çıkardı. 

Tüm gözeneklerin derinlemesine temizleyen termal su; cildinizin büyük oranda yumuşamasını sağlayarak, bebek gibi bir olmasını sağlar.

Ciltteki ölü derilerin atılmasına olacak sağlayan termal sular, kuru ciltten şikayetçi olanlarında tercih etmesi gereken doğal bir yöntem. Özellikle kışın herkesin severek gittiği termal sular, soğuk havalardan gergin olan cildin rahatlamasını sağladığı için kırışıklıkların da azalmasına yardımcı oluyor.

Kasların gevşemesine, vücuttaki stresin atılmasına aynı zamanda vücudun rahatlamasına yardımcı olan bu su, cildin can görünmesine de destek olur.

KAPLICA SU İLE YAPILAN CİLT BAKIM ÖNERİSİ

Kaplıcalara gittikten sonra yapacağınız ilk iş limonla bir maske yapmak olmalı. Bir su bardağı kadar termal suyun içerisine bir kaç damla limon suyu sıkın ve yüzünüze sürün. Düzenli bir şekilde uyguladığınızda farkı siz de göreceksiniz.

Her kadının ortak problemlerinden biri olan epilasyon sonrası oluşan kıl batıklarıdır. Yapılan hatalar nedeniyle oluşan bu batıkları evde bazı yöntemlerle ortadan kaldırabilirsiniz. Peki batık nasıl oluşur? Batık oluşumunu engellemek için dikkat etmeniz gerekenler nelerdir? Batık oluştuğunda neler yapılır? İşte batık problemi hakkında bilmeniz gerekenler:

Batık oluşumu, hatalı ağda ve epilasyon sonucu ortaya çıkan bir cilt problemidir. Ağda ve elektrikli epilasyon sonucu oluşan batıklar, estetik açıdan da bacakların güzelliğine gölge düşürürler. Batıklar, önlem alınmadığı takdirde bacaklarda iltihap yaparak leke bırakabilir. Batık oluşumunun en önemli sebeplerinden biri elektrikli epilasyon aletleri ve jiletlerdir. Epilasyon aletleri tüyleri tek bir yöne değil her yöne çekerek alırken, üst üste jilet kullanımı da cildi tahriş ederek batık oluşumuna sebep olabilir. Batık oluşumu da sivilce gibi bir durumdur. Herkeste olacak diye bir şey yoktur, kişinin cilt yapısıyla alakalıdır.

PEKİ BATIK OLUŞUMUNU ENGELLEMEK İÇİN NE YAPILMALIDIR?

Elektrikli epilatörler tüyleri her yöne aldığı için batık oluşumuna zemin hazırlar, bu yüzden farklı epilasyon yöntemleri kullanılmalı.

Bacaklara uygulanacak peeling, ölü derinin atılmasını sağlayarak batık oluşumunu önler.

Banyo sırasında yapılan keseleme işlemi ile cilt ölü derilerden arındırılarak, batık oluşumunun önüne geçilebilir.

Nemlendirici yağlar kullanmak kıl köklerini yumuşatarak batık oluşumunu engeller. Bacaklardaki batıklar için en uygun yağlar biberiye ve gül yağlarıdır.

Ağda sırasında uzun kıllar çekilirken kırılır ve batık oluşumuna sebep olur. Bu yüzden kıllar çok uzamadan ağda yapılmalıdır.

Ağda işlemi bittikten sonra uygulanacak olan tüy azaltıcı krem veya losyonlar zamanla tüy ve batık oluşma riskini azaltır.

KARBONAT MASKESİ

Haftada bir uygulayabileceğiniz karbonat maskesi için, iki yemek kaşığı yoğurt ve bir yemek kaşığı karbonatı karıştırın. Hazırladığınız bu karışımı bacaklarınıza masaj yaparak 15 dakika boyunca bekletin. Bekleme işlemi bittikten sonra bacaklarınızı ılık su ile durulayın ardından yarım limon suyunu bacaklarınıza sürün ve bekletmeden yıkayın. Tüm bu işlemleri yaptıktan sonra cilt tipinize uygun bir nemlendiriciyi bacaklarınıza masaj yaparak uygulayın.

ŞEKER VE LİMON PEELİNGİ

Bacaklarınızdaki ölü deriyi atmaya yardımcı olacak bu peeling için, dört çorba kaşığı şekeri yarım çay bardağı limon suyu ile karıştırın. Bu karışımı bacaklarınıza masaj yaparak uygulayın.

ASPİRİN SPREYİ

1,5 bardak kaynamış suyun içine 5-6 adet aspirin atıp eriyene kadar iyice karıştırın. Oluşan bu karışımı süzerek boş bir sprey kutusuna doldurun. Haftada bir kere bu spreyi bacaklarınıza püskürterek 2-3 saat bekletin, ardından ılık su ile durulayın. Bu uygulama batık oluşumunu engelleyerek bacaklarınızdaki var olan lekelerin rengini açılmasına da yardımcı olacaktır.

Kestirdikten sonra pişman olduğunuz kısa saçlarınızı evde yapacağınız yöntemlerle 1 haftada kolayca uzatabilirsiniz. Uzmanların da önerdiği saç uzatan mucize kürleri derleyerek saçlarının bir an önce uzamasını isteyen kadınları mutlu etmeye geldik. Birbirinden doğal saç uzatan kür tarifleri haberimizin detaylarında…

Yapılan araştırmalar genel olarak bir saç ömrünün 3-4 yıl kadar aktif bir süreç içinde olduğunu ve bu dönemden sonra birkaç gün içinde geçiş dönemine girdiği sonrasında ise üç ay kadar bir dönem içinde dinlenme evresine girdiğini söylemekteler.Saçlar günde 1/3 mm (ayda yaklaşık 1cm) kadar uzamakta ve günde dökülen saç miktarı 100 tel civarında olmaktadır. Elbette saça doğru bir bakım uygulayarak ve olumsuz faktörlerin etkilerini ortadan kaldırarak bu uzama hızını artırabilirsiniz.

Saçlarınızı sağlıklı, parlak ve canlı bir şekilde uzatmak için doğal yöntemleri kullanabilirsiniz.Doğal yöntemler saçları yıpratmadan ve özüne zarar vermeden saçların uzamasına yardımcı olurken kimyasal içerikli ürünler saç köklerinin zayıflamasına aynı zamanda yıpranarak kırılmasını sağlayabilir. Siz de saçlarınızın 1 haftada sağlıklı bir şekilde uzamasını istiyorsanız hazırladığımız doğal yöntemleri deneyebilirsiniz.

BİBERİYE YAĞI

Eski zamanlardan beri kullanılan biberi yağı, saç derisini besleyerek aynı zamanda saç dökülmesine de birebir iyi geliyor. Uzmanlar tarafından da önerilen biberiye yağı, içerdiği anti-inflamtuar sayesinde tıkanan saç köklerini açarak hızlıca uzamasına yardımcı oluyor.

MALZEMELER

1 tatlı kaşığı biberiye yağı
2 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı

YAPILIŞI

İki malzemeyi bir kasenin içerisinde güzelce karıştırın. Daha sonra saç derinize ve saçlarınıza masaj yaparak uygulayın. Bir gece boyunca saçınızda bekleterek uyandığınızda yıkayın. Biberiye yağını saç kremi ya da şampuanınızın içerisine de ekleyebilirsiniz. Bu uygulamayı hafta 2 veya 3 kez yapabilirsiniz.

SOĞAN SUYU

Son yıllarda popüler olan soğan suyu; saç uzatma, saç dökülmesini önleme, yeni saç çıkarma, beyaz oluşumunu engellemek gibi saç problemlerini tedavi etmek için kullanabilirsiniz. Soğanın içerisinde bulunan kükürt, kan dolaşımını arttırarak hızlı saç uzatma etkili sağlar. Siz de saçlarınızın hızlıca uzamasını istiyorsanız, sizler için hazırladığımız soğan suyu kürünü yapabilirsiniz.

MALZEMELER

2 adet büyük boy soğan
Pamuk

YAPILIŞI

Soğanı ortadan ikiye bölerek suyunu çıkarın. Daha sonra pamuk yardımıyla saç köklerinize masaj yaparak uygulayın. 15 ile 20 dakika arası beklettikten sonra şampuan ile saçınızdan arındırabilirsiniz. Bu yöntemden hemen etki almak istiyorsanız haftada bir kaç kez uygulayabilirsiniz.

BİOTİN

Son yıllarda güzellik sektöründe sıkça kullanılan Biotin, karaciğer yağlanması ve B vitamini eksiliği gibi hastaları tedavi etmek için kullanılan bir vitamin çeşididir. Ancak güzellik uzmanları tarafından yapılan izlenimlere göre biotinin saçları uzattığı ve saç köklerini besleyerek saç dökülmesine de birebir iyi geldiği biliniyor.

MALZEMELER

2 adet biotin tablet
Arzuya göre zeytinyağı veya hindistancevizi yağı

YAPILIŞI

Biotin tabletini ezip yağ ile hızlıca karıştırın. Pürüzsüz kıvama gelen karışımı masaj yaparak saç köklerinize uygulayın. Bir gece beklettikten sonra su ile durulayabilirsiniz. Bu karışımı haftada 2 kez uyguladığınızda zamanla etkisini siz de fark edeceksiniz.

ELMA SİRKESİ

Doğal ev yapımı elma sirkesi saçların pH değerini dengeleyerek saç uzamasını hızlandırır. Aynı zamanda saçların parlak ve sağlıklı görünmesine de yardımcı olur.

MALZEMELER

1 çay bardağı elma sirkesi
4 su bardağı su

YAPILIŞI

Saçlarınızı şampuan ile güzelce yıkayın. Daha sonra su ile sirkeyi bir kabın içerisinde karıştırarak temiz saçlarınıza durulama suyu olarak uygulayın. Saçlarınızı her yıkadığınızda bu suyu uygulayabilirsiniz.

Parkta gördüğünüz spor aletlerinin hangisinin ne işe yaradığını ve nasıl kullanılması gerektiğini biliyor muydunuz? Bölgesel zayıflamada son derece etkili olan açık alan spor aletlerini kullanarak istediğiniz kiloya inebilirsiniz. Sağlıklı yaşam ve kilo kontrolü sağlayan bu zayıflatıcı aletlerin kullanım şekillerini sizler için anlattık. İşte parktaki spor aletlerinin yapılışı ve faydaları…

Bölgesel zayıflama için eve ayrıca spor aleti alıp para harcamak istemeyen veya mesai saatlerinin uygunsuzluğundan dolayı spor salonuna gidemeyenlerin zayıflama aletlerini ücretsiz olarak kullanabilecekleri en güzel fırsat, parklardaki spor aletleridir. Kendinize uygun ayıracağınız saat dilimlerinde her gün düzenli yapmak şartıyla kolay yoldan kilo verebilirsiniz. Tek başına sporun yeterli olmadığı aynı zamanda sağlıklı ve doğru beslenmeyi de gerektiren zayıflama yöntemleri, ikisi aynı anda yürütüldüğünde olumlu sonuç elde eder. Özellikle de sabahın erken saatlerinde egzersiz hareketleri uygulamak, gününüzü enerjik kılacak ve daha verimli spor uygulama imkanı sunacaktır.

Ancak burada göz ardı edilen bir durum var ki o da; zayıflama aletlerinin yanlış kullanım şekillerinin sebep olacağı sakatlıklardır. Sizde sporunuzu en doğru şekilde yapıp kilo vermek istiyorsanız, hangi aletin ne işe yaradığını bilmeniz gerekir. Bizde sizler için parklardaki spor aletlerinin kullanımını ve ne işe yaradığını derledik. İşte spor aletlerinin kullanımında dikkat edilmesi gerekenler…

Alet kullanımına başlamadan önce ham vücudu hareketlere alıştırmak için kaldırımlardan yararlanabilirsiniz. Ayağınızın teki yere sabit iken diğerini kaldırımda tutun ve zıplayarak çapraz bir şekilde ayakları hızlıca değiştirin.1 dakika boyunca uyguladıktan sonra 5 tur devam edin.

1. MEKİK

Gri zeminli düz yerde kollarınızı çapraz bir şekilde göğsünüzde kenetleyin. Yavaşça yukarı doğru kalkar vaziyeti alıp vücudunuzda C şekli oluşturun. Yavaşça kalkma ve inme hareketini uygulayarak 15 tekrar yapacak şekilde 3 set uygulayın. Boynunuzda ya da belinizde bir rahatsızlık varsa bu spor aleti sizin için uygun değildir, denemeyiniz.

2. BİSİKLET

Oturduğunuz yerde ayaklarınızı pedallara yerleştirin ve tıpkı bisiklet sürüyormuş gibi hızlı bir şekilde öne ve arkaya atın. Bu hareketi yapmak bacak kaslarını çalıştıracağından dolayı bacaklarda belirgin bir incelme sağlayacaktır. Aynı zamanda iç bacak yağlarını eritmeye de yardımcıdır.

3. KOL ÇEVİRME

Kol bölgesinde biriken ve sarkan deriyi sıkılaştırarak daha ince bir kola sahip olmaya yardımcı olur. Elinizi spor aletin üzerini hızlı bir şekilde çevirerek bu aleti kullanabilirsiniz.

4. BACAK İTME

Spor aletindeki açılar kalça ve bacak kaslarını çalıştıracak pozisyonda ayarlanmıştır. Çok hızlı yaparsanız diz kapaklarınızı zedeleyebilirsiniz bu nedenle yavaş yapmalısınız. Her biri 15 tekrardan 3 set yapılmalıdır.

5. YÜRÜYÜŞ- KOŞU

Uygulanması oldukça basit olan bu zayıflama aleti, direkt olarak bacak kaslarını ve iç yağlarını harekete geçirerek kalça- basen bölgesini eritir. Üzerinde durduğunuzda yürüyormuş gibi sağ ve sol çapraz şekilde hareket ederken kollarınızı da çalıştıracağınız için kol kaslarını da güçlendirecektir. 15 dakika boyunca yapmanız yeterlidir.

PARKTAKİ SPOR ALETLERİ GERÇEKTEN İŞE YARIYOR MU?

Bölgesel zayıflamada oldukça etkili olan bu aletler, genel kilo vermekten ziyade sadece istenilen bölgeyi inceltme imkanı sunuyor. Bacak inceltmek için pedallı aletleri kullanabilirsiniz. Üstelik bel ve basenleri aynı anda çalıştıracağı için kilo vermeye yardımcıdır.

Parktaki spor aletlerin yararları:

– Ücretsiz bir şekilde ve istenilen zamanda spor yapma imkanı sunar.

– Göbek, bacak, basen, kol ve bel gibi bölgelerde incelme sağlayarak kilo vermeye yardımcı olur.

– Yağ yakmaya yardımcı olur.

– Sağlıklı yaşam standartının gelişmesine yardımcı olarak beden sağlığına olumlu etkilerde bulunur.

Susamın siyahı gibi görünen çörek otunun insan sağlığına birçok faydası olduğunu biliyor muydunuz? Peki çörek otunun faydaları nelerdir? Çörek otu yağı ne işe yarar? Uzmanlar özellikle bal ile karıştırılıp tüketilen çörek otunun faydalı olduğunu vurguluyor. İçeriğinde güçlü antioksidan özellik gösteren mineral içeren çörek otu hakkında bilmeniz gerekenleri sizler için araştırdık. Haberin detayında çörek otuna dair merak edilen her şeyi bulabilirsiniz.

Eski çağlardan beri doğal tıbbi tedavide kullanılan çörek otunun insan sağlığına birçok faydası vardır. Özellikle eski çağlarda yaraları iyileştirdiği için askerlerin çantalarına konulurmuş. Yıllık otsu bitkisi olan çörek otu, bitkinin kozalağında büyür. Olgunlaştıktan sonra kozalağı inceltir. Yağ oranı yüzde 18 olan bu ot 14 türü olan düğün çiçeği ailesinden gelir. Yapılan bazı araştırmalarda çörek otunun astım hastalığının bitirici olduğu gözlemlenmiştir. Amerika’da özel bir araştırmada kullanılan çörek otunun meme kanserine neden olduğu hücreleri yok ettiği ortaya çıkmıştır. Daha sonra modern tıp bu otun üzerine yoğunlaşıp birçok araştırma yapmıştır. Laboratuvar araştırmalarında çörek otunun kan şekerini düşürerek kanı dengelediği tespit edilmiştir. İçeriğinde yüksek miktarda; conjuge linoleik asit, thymoquinone, nigellone, melanthin, nigilline, damascenine ve tannin maddeler içermektedir.

ÇÖREK OTU YAĞI NE İŞE YARAR?

Yapılan araştırmalarda çörek otu yağının kilo vermede oldukça etkili olduğu ortaya konulmuştur. Özellikle diyabet tedavisinde doğal ilaç olan çörek otu, anti-inflamatuar bakımından zengindir. Vücuttaki yağ yakımını hızlandırdığı gibi toksinleri söküp atmada da etkilidir. Mide ülserinin hızla iyileşmesini sağlar. Aynı zamanda sindirimi kontrol ederek kabızlık gibi rahatsızlıkları engeller. İltihabı azaltarak üst solunum yolları hastalıklarının da önüne geçer. Adet döngüsünde artan meme ağrılarını dindirmek için sürülür. Çörek otuyla hazırlanan losyonlar cildin hızla akne ve sivilcilerden arındırır. Cilt hücrelerini yeniler. 

ÇÖREK OTUNUN FAYDALARI NELERDİR?

Enfeksiyon sonucu boğazda meydana gelen öksürük ve solunum yolu hastalıklarının etkisini azaltır. Bunun yanı sıra balgam söktürücü etkisi de vardır. 

Çörek otu vücutta bulunan tüm serbest radikalleri idrar yolu ile atarak sindirimin temizlenmesinde yardımcı olur. Böylece ortaya çıkabilecek olan mide ve bağırsak hastalıklarını önler. Bunun yanı sıra bu bölgelerde daha önceden oluşan deforme risklerini en aza indirir.

Kandaki şeker hücrelerini dengeleyerek, kanı dengeler. Damarlarda tıkanmanın yaşanmamasını sağlayarak kalp rahatsızlıklarının önüne geçer. İnme, felç ve kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunlarının riskini azaltır.

Antioksidan özelliği olan çörek otu ödeme neden olan iltihabı temizler. Aynı zamanda hücrelerin yenilenmesini destekleyerek yaşlanmayı önler. Bu etkinin aynısını dermis tabakasında da gösterir. Dermis tabakasının kısa sürede yenilenmesini destekleyerek sivilce ve akne oluşumunu önler. Ayrıca ter bezlerinin sağlıklı işlemesini sağlar. 

Hazmı kolaylaştırdığından zayıflamaya destek olan besinler arasında ilk sıralarda yer alır. Yoğurtla beraber tüketilince faydası daha fazla artar.

Sinir sistemine bağlı gelişen depresyon ve panik atak gibi durumların yaşanma riskini azaltır. Böylece beyin sağlığına da katkı sağlar. 

En önemli özelliği ise yapılan araştırmalarda kanserli hücreleri yok ettiğini ve önlediğidir. Uzmanlar özellikle aile öyküsünde kanser hücrelerine sahip kişilerin bu besinden sıklıkla tüketmeleri gerektiğini vurguluyor. 

Çörek otundan elde edilen yağ ise cilt yüzeyinde meydana gelen egzama ve sedef gibi hastalıkların yaşanmaması için bağışıklığı artırır.

Çörek otunu zeytin yağı ile karıştırıp kirpik, kaş ve saçlarınıza iki günde bir düzenli uyguladığınızda daha çok gürleşmesini sağlar. Ayrıca parlak ve canlı bir görünüm kazandırır.

BAL VE ÇÖREK OTU TOZUNU KARIŞTIRIP HER SABAH…

Çörek otundan elde edilen tozu her sabah kahvaltısında bal ile karıştırıp tüketildiğinde gün boyu enerji ve konsantre seviyenizi artırır. Ayrıca hastalıklara karşı direnç oluşturur. Ayrıca salatalara omletinize ve peyniriniz üzerine serpiştirdiğinizde de aynı etkiyi alabilirsiniz. 

ÇÖREK OTUNUN ZARARLARI NELERDİR?

Melanthin büyük dozlarda alındığında zehirlidir ve nigelline ise felç yapıcıdır. Bundan dolayı çörek otu yeterli miktarlarda ara verilerek kullanılmalıdır. 

Nadiren görülen alerjik reaksiyonların başında soğuk alerjisi gelir. Pek çok kimsenin bilmediği hatta hastanın bile yaşarken fark etmediği farklı hastalıklarla karıştırdığı soğuk alerjisi hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Peki soğuk alerjisi nedir? Soğuk alerjisinin belirtileri nelerdir? Soğuk alerjisi nasıl geçer? Vücutta çeşitli kızarıklıklara neden olan soğuk alerjisine dair her şey haberin detayında.

Keskin soğukluklar da cildin en savunmasız anında ortaya çıkan soğuk alerjisi,ciltte; kuruma, çatlama ve kanama gibi sorunlara neden olur. Ancak soğuk alerjisi sadece soğuk havalarda değil soğuk yiyecek ve içeceklerden de kaynaklı yaşanır. Cilt dokusunu olumsuz etkileyen bu hastalık bağışıklık sistemini etkileyen immun sistemin reaksiyon göstermesi ile ortaya çıkar. Vücut ısısından daha düşük olan hava ile karşı karşıya kalan cilt yanmaya başlar. Daha sonra şiddetli kaşınmaya başlayan cilt dökülme ya da kanamaya maruz kalır. Halk arasında soğuk kurdeşen olarak bilinen bu alerjik reaksiyon nadir görülür. Ancak yaşanılan belirtiler başka hastalıklarla da benzer olduğundan buz-küp testi uygulanır. Bu uygulamada buzun maruz kaldığı bölge 5 dakika sonra kızarmaya ya da kabarmaya başladığında kişinin tanısı konulur. Yüksek soğuğa karşı alerji olduğu gibi yüksek sıcaklığa karşıda alerji vardır. Aşırı soğuğa maruz kalan vücut histamin seviyesini yükselterek vücudun kaşınmasına sebep olur. Fazla salgılanan histamin sadece kaşıntıya değil aynı zamanda damar genişlemesi, düşük tansiyon ve alerjik şok gibi sağlık sorunlarına zemin hazırlar. 

SOĞUK ALERJİSİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR? 

Artan histamin seviyesi kaşıntıya neden olur. Vücut kızarır. Buna bağlı kanamalar yaşanır.

Genişleyen damarlardan dolayı kalp riitm bozukluğu ortaya çıkar. 

Göğüs darlığına bağlı nefes alamayan hasta basınç farkı görülür. 

Vücudun belirli bölgelerinde dökülmelere bağlı yaralar belirir.

Aniden düşen tansiyon gibi belirtilerle kendini gösterir.

SOĞUK ALERJİSİ NASIL GEÇER?

Kesin bir tedavisi bulunmayan soğuk alerjisinin beraberinde gelişen sağlık sorunları kontrol altına alınmaya çalışılır. İlaç tedavisi uygulanan bu hastalıkta histamin seviyesi korunmaya çalışılır. Çünkü yükselen histamin seviyesi vücuttaki protein ve kollajen oranını düşürür. Bu durum hastayı tamamen savunmasız kılar. Zamanında tedavi edilmediğinde hücrelerin mutasyona uğramasına neden olur. Hastalık 15-30 yaşları arasında bağışıklığı zayıf kişilerde görünme olasılığı yüksek olduğundan antikor seviyesi artırılarak vücudun direnci güçlendirilir. Yüksek geçen bu alerjik durum eklem ve romatizmal hastalıklara davetiye çıkartır. Bu tarz kötü sonuçlar doğurmadan hastanın soğuktan korunması sağlanır. İlaç yöntemi ile histami seviyesi dengelenir. 

Osmanlı’dan günümüze gelen lezzetiyle damakları şenlendiren ayva tatlısı kış mevsiminde restoranların en çok satış yaptıkları lezzetler arasında. Evde pratik bir şekilde yapabileceğiniz ayva tatlısı özellikle içerisinde bulunan tarçınla beraber adeta vitamin deposu haline geliyor. Peki ayva tatlısı evde nasıl yapılır? İşte tarifi…

Kış mevsiminin vitamini bol meyveleri arasında yer alan ayva, hem cildi güzelleştirirken hem de vücut sağlığına birbirinden farklı faydaları bulunuyor. Kansızlığı gidermeden bağışıklık sistemini güçlendirmeye kadar uzmanların da önerdiği ayva ile lezzetli bir tatlı hazırlamaya ne dersiniz? Şurubu, kompostası, reçeli hatta çayı yapılan, grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların bir numaralı savaşçısı ayvanın tatlısı kışın sıklıkla tüketilen bir tatlı. Üzerine serpiştireceğiniz ceviziyle damaklarda leziz bir tat bırakan ayva tatlısı kış aylarının vazgeçilmezi.İşte  ayva tatlısının tarifi:

EVDE AYVA TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

4 adet büyük boy ayva
16 yemek kaşığı toz şeker
5 su bardağı su
1 adet çubuk tarçın
3 adet karanfil

Servis için;

100 gram kaymak
4 yemek kaşığı toz Antep fıstığı

YAPILIŞI

Mevsimin en lezzetli ayvalarını soyarak ortadan ikiye kesin ve tencerenin dibine yerleştirin. İçlerine birer kaşık şeker koyun. Üstlerine 5 su bardağı suyu ekleyerek pişirmeye başlayın. 

Suyun içine çubuk tarçın ve karanfil ekleyin.  Pişen ayvaları servis tabağına alarak üstlerine şerbeti gezdirin. 

Son olarak kaymak ve toz antep fıstığıyla servis edin. 

Afiyet olsun…

Neredeyse tüm bebeklerde en az 1 defa bile olsa muhakkak görülen çapaklanma sorunu, her annenin yaşadığı bir durumdur. Bebeklerde görülen çapaklanmanın nedenleri bilinmeli ve ona göre erkenden önlemler alınmalıdır. Bebeklerde çapak temizliği nasıl yapılır? Anne sütü bebeklerde çapaklanmaya iyi gelir mi? Bebeklerde çapaklanma masajı nasıl yapılır? İşte bebeklerde çapaklanmaya en iyi gelen yöntemler…

Annelerin yeni doğan bebeklerinde sıklıkla karşılaştıkları manzaralardan biri de çapaklanma problemidir. Genelde uzun süreli uykudan kaynaklandığı ve doğal bir salgıdan ibaret olduğu düşünülen çapaklar anneden bebeğe geçebilen enfeksiyon ya da hastalıkların ilk işaretleri olabiliyor. Alerji, göz nezlesi, sinüzit ya da göz iltihabı gibi sebeplerden dolayı da ortaya çıkan bu çapaklar eğer çok sık görülmeye devam ediyorsa bebeğin sağlığı için muhakkak doktor kontrolünde bulunulmalıdır. Göz kapağının etrafında, göz pınarı dediğimiz gözün en iç kısmında sarımsı ve yapışkan sıvı ile ortaya çıkan çapaklanma sorunu büyük bebeklere nazaran yeni doğan bebeklerde daha yaygın görülür. Uygulanabilecek basit ama etkili basit tedavi yöntemleri ile kısa sürede iyileşme sağlanabilir. Her anne ve babanın çapaklanma ile ilgili bilmesi gerekenler…

BEBEKLERİN GÖZÜNDE NEDEN ÇAPAK OLUR? BEBEKLERDE GÖZ ÇAPAKLANMASI NEDENLERİ

Özellikle de yeni doğan bebeklerde çok yaygın bir şekilde görülen çapaklanmaların en temel nedeni bebeğin doğum kanalından geçerken aldığı enfeksiyonla başlar. Doğumun ilk gününde beliren bu çapaklanma ilerleyen günlerde ya da haftalarda ortaya çıktığında daha farklı sebeplerden dolayı ortaya çıkmış olabilir. Toplum içerisinde genelde pek ciddiye alınmayan ama uzun süreli devam ettiği zaman göz delinmesi gibi ciddi sorunlara yol açabilen çapaklanma nedenlerini gelin beraber bakalım…

Kirpik dibi iltihabı: Bebeklerde değil ama yetişkinlik döneminde daha sık rastlanan kirpik dibindeki iltihaplanmalar çapaklanmaya sebep olabilir. Göz içinde ve çevresinde kuruluk, kirpiklerin dip kısmında kuruluk ve iltihaplanma doktorun önerdiği krem ya da merhem ile halledilebilir.

Göz nezlesi: Bebeklerde yaygın oluşan göz nezlesi, şişkinliğe, kızarıklık ve çapaklanmaya yol açabilir. Göz nezlesinin geçmesi için kullanılan antibiyotikler, yeni doğanlarda kesinlikle doktor onayı ile alınması gereken bir ilaçtır. Eğer doktor söylememişse ılık ve ıslak bezle temizlik uygulandıktan sonra soğuk kompres önerilebilir. Genel olarak bakacak olursak bebeklerde çapaklanma nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

– Göz enfeksiyonları,
– Göze farklı bir cisim kaçma,
– Doğumdan sonraki ilk üç ayda devamlı olarak çapaklanma oluyorsa gözyaşı kanalında tıkanma,
– Korneada oluşan travma gibi problemlerden dolayı göz çevresinde çapaklanma görülebilir.

BEBEKLERDE GÖZ ÇAPAKLANMASI BELİRTİLERİ NELER? 

Yeni doğan bebeklerde görülen çapaklanmaların fark edilen ilk belirtileri şu şekildedir:

Gözde sarı veya yeşil renkte akıntı,
Uyku esnasında kirpiklerin birbirine yapışması,
Şişmiş göz kapakları,
Gözün beyaz kısımlarında kızarıklık
Göz kapaklarında ve kirpiklerde kurumuş iltihap,
Gözde sulanma çapaklanmanın belirtilerindendir.

BULAŞICI GÖZ HASTALIKLARI NELER? ÇAPAKLANMA BULAŞICI MIDIR?

Çoğu zaman virüs ya da bakterilerden dolayı oluşan çapaklanma sorunu enfeksiyona sebep olan hava ya da mikroplar aracılığıyla kişiden kişiye kolaylıkla bulaşabilir. Bebeklikte, çocuklukta ve yetişkinlikte görülen bu gibi rahatsızlıkların bulaşması normaldir. Rahatsızlığı olan bir kimsenin ya da bebeğin havlusu, çarşafı ve yorganı gibi kişisel eşyaları sadece ait olana özgü olmalıdır.

Annenin gözünde çapaklanmalar oluyorsa o sıralar bebekle çok sık temasta bulunmamak önemlidir.

GÖZ ÇAPAKLANMASINA ANNE SÜTÜ İYİ GELİR Mİ? ANNE SÜTÜ İLE ÇAPAK TEMİZLİĞİ NASIL YAPILIR?

Yeni doğan bebeklerde sıklıkla karşılaşılan çapaklanmalar için doktor enfeksiyonu önlemek için antibiyotikli göz damlası ile merhem önerebilir. Ellerinizin temiz olduğundan emin olduktan sonra merhemi çapak bölgesine sürebilirsiniz. Halk arasında çapak temizliği için önerilenler arasında anne sütü de gelir.

Eğer doktor onay verdiyse anne sütünü bebeğin gözüne damlatıp pamukla ya da bezle silmekte sakınca görülmemekte hatta iyi geldiği bile söylenmektedir. Bebeğin gözüne temas ederken oldukça dikkatli olunmalıdır.

BEBEKLERDE GÖZ ÇAPAKLANMASI NASIL GEÇER? GÖZ ÇAPAKLANMASINA NE İYİ GELİR?

Bebeklerde göz çapaklanması temizliği için doktor kontrolünde uygulanabilen antibiyotik tedavisinde kronikleşen çapak durumu varsa erkenden önlem almakta fayda var. Aksi takdirde gözyaşı kanallarında tıkanıklık olabilir. Pamuklu bezi ıslatıp çapaklı gözü nazikçe silerek çapaklanmayı engelleyebilirsiniz. Her şeyde olduğu gibi çapak temizliği içinde mucizevi bir tedavi yöntemi olan anne sütü çapaklı bölgeye damlatılırsa, doğal bir antibiyotik etkisi oluşturulabilir.

Gözyaşı tıkanıklığından kaynaklanan çapakların geçmesi için göz pınarın alt kısmında şişiklik olup olmadığını anlayabilirsiniz. Böyle durumlarda masaj yapmayı deneyebilirsiniz.

BEBEKLERDE SU İLE ÇAPAK TEMİZLİĞİ NASIL YAPILIR?

İlk önce temiz bir pamuğu alıp ılık su ile ıslatın. Daha sonra bebeğinizin her iki gözüne ayrı ayrı pamuklar hazırlayın. Hazırladığınız bu pamukları bebeğinizin gözünün dışından başlayıp alt kısmına doğru nazikçe silin. Bebeğinizin gözlerini en basit bu yöntemle temizleyebilirsiniz.

ÇAPAK TEMİZLİĞİ İÇİN MASAJ NASIL YAPILIR? BEBEKLERDE GÖZ ÇAPAKLANMASI MASAJI

Ellerinizi sabunla yıkadıktan sonra parmak uçlarınızla gözden buruna doğru yuvarlak hareketlerle masaj uygulayın. Bu hareketi 1 kerede 10 defa yapın ve günde 5 kez uygulayın. Masaj yönteminin dışında doktorun uygun gördüğü antibiyotikli göz damlalarını ve merhemi düzenli kullanın.

Ülkemizin güzel şehirlerinden biri olan İzmir’in son yıllarda en meşhur lezzetlerinden biriyle karşınızdayız. Yapımı çok pratik olan İzmir bombası adeta lezzetin doruklarına ulaştırıyor. İster çayla isterseniz kahve ile servis edebileceğiniz İzmir bombasının pratik tarifi ve püf noktaları bugünkü yazımızda bulabilirsiniz.

Çikolata sevenlerin hayran kalacağı ve damaklarda iz bırakacak İzmir bombası, adeta kumru ve boyoz gibi İzmir’le özdeşleşmiş lezzetlerden. İncecik bir hamurun içindeki akışkan çikolatasıyla tatlı sevmeyenlerin bile dayanamadığı İzmir bombası için illa İzmir’e gitmenize gerek yok. İzmir bombası tarifi arıyor ve İzmir bombası nasıl yapılır merak ediyorsanız “İzmir bombası tarifi, İzmir bombası nasıl yapılır” haberimizi mutlaka incelemelisiniz.

İZMİR BOMBASI TARİFİ:

MALZEMELER

2 yemek kaşığı tereyağı
1 kahve fincanı sıvı yağ
3 kaşık yoğurt
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
5 su bardağı un
1 kavanoz kakaolu fındık kreması

YAPILIŞI

Tarife öncelikle tepsiye yağlı kağıdı serip kaşıkla çikolata kremasından top top alarak başlayın.

Bu tepsiyi buzluğa koyup güzelce dondurun. Bu sırada hamurunu hazırlamaya başlayın.

Bir kabın içerisine hamur malzemelerini koyup iyice yoğurun.

Buzluktan çıkardığınız fındık kreması toplarını açtığınız hamur parçalarının ortasına yerleştirip kapatın.

Hamurun toplandığı kısımda fazlalık varsa koparın.Yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye birleştikleri kısımlar alta gelecek şekilde yerleştirin.

200 derece fırında 10 dakika kadar pişirin.

Sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…