Şunun için etiket arşivi: Kadın

Hafta sonları İstanbul’un en güzel ve popüler mekanlarında vakit geçirirken rahatlığı ve şıklığı aynı anda yaşayabilirsiniz. Hafta sonu gezilerinize özel şık ve özel kombin önerilerini sizler için derledik.

Yaz aylarında tatile gidemeyenlerin en büyük sosyal aktivitesi şehir içerisinde gezinti yapmaktır. İzin günlerinde bu aktiviteyi değerlendirmek isteyen birçok kişi, kendilerine bir gezi rotası belirler. Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız, gezilecek yerler listesi oldukça geniş olacaktır. Gezilen yerlerin keyfi çıkarılıp birbirinden değişik fotoğraflar çekilir ve sosyal medyada paylaşılır. Bu geziler için hazırladığınız kombinler, hem güzel bir gün geçirmenizi hem de çekildiğiniz fotoğraflarda olduğunuzdan daha güzel çıkmanızı sağlayacaktır. Peki İstanbul gezintileriniz sırasında nasıl kombinler uygulayıp hangi parçaları tercih edebilirsiniz? 

Bu içerikte yer alan parçalarla şık ve rahat bir İstanbul kombini oluşturabileceksiniz. İşte İstanbul’u gezerken uygulayabileceğiniz şık ve rahat kombinler!

DESENLİ PANTOLONLAR

Son dönemlerde desenli parçalar trendler listesinden hiç ayrılmıyor. İstanbul’un renkli cumbalı evleri, merdivenleri ve sahil yollarından geçerken desenli, canlı renklere sahip pantolonlar şık duracaktır.

İSPANYOL PAÇA PANTOLON

Eğer desenli pantolonlar yerine daha klasik modelleri tercih etmek isterseniz, İspanyol paça pantolonları kullanabilirsiniz. 1980’li yılların popüler modellerinden İspanyol paça pantolonlar, nostaljik geziler için idealdir.

MİDİ – MAXİ BOY ETEK

Bu yazın trendi midi boy etekler. Fakat maxi boy etekler de bir o kadar revaçta duruyor. Yaz ayları için maxi boy etekler yanlış bir seçim gibi durabilir ancak ince kumaşlı modelleri, sahil ve ada yürüyüşlerine yakışır.

HER ZAMAN ELBİSELER

Yaz deyince akla ilk gelen elbisedir. İstanbul’un en kalabalık semtlerinde dolaşırken daha rahat ve ferah hissedebilmek için elbise kombinlerini tercih edebilirsiniz. Bu sezon için dikkat çeken elbise modelleri:

ÇİÇEKLİ ELBİSELER

2020 yaz sezonunun trend deseni geometrik şekiller ve çiçeklerdir. Bu elbiseleri kombinlerken gündüz spor ve sandalet ayakkabılar, serin yaz akşamlarında ise topuklu ayakkabılarla kombinleyebilirsiniz. Bu elbiseler için mini boy hasır çantalar da çok yakışacaktır.

 

 

 

 

 

CEKET ELBİSELER

İstanbul’da akşam vakitlerinizi davet, şık bir restoranda yemek vb. organizasyonlarda geçirecekseniz, ceket elbiseleri değerlendirebilirsiniz. Bu elbiseleri uzun ve ince topuklu bir ayakkabıyla değerlendirebilirsiniz.

SPOR ELBİSELER

Spor kombinlerde de havalı bir tarz oluşturabilirsiniz. Altın kolye ve küpeler, spor elbiselere ayrı bir hareket kazandırır. Bu kombini haftasonu ailecek gidilecek piknik ve barbekü partilerinde değerlendirebilirsiniz.

TV8’in büyük bir ilgiyle takip edilen moda yarışma programı Doya Doya Moda geçtiğimiz hafta başladı. 7 yarışmacının kendisini tarzıyla beğendirmeye çalıştığı Doya Doya Moda’da 11 Ağustos programının birincisi belli oldu. Peki Doya Doya Moda’ya yeni dahil olan Özge Özel kimdir? İşte Doya Doya Moda yarışması hakkında merak edilenler.

Doya Doya Moda yarışmasında 11 Ağustos puan durumu belli oldu. Ekranın en çok izlenen yarışma programlarından Doya Doya Moda’da 11 Ağustos puan durumu şöyle: 

– Nur: 16

– Rümeysa: 5

– Sabiha: 8

– Rabia: 8

– Eda: 5

– İmani: 7

– Birben: 20

DOYA DOYA MODA 10 MAYIS PUAN DURUMU

Ekranın en çok izlenen moda yarışma programlarından Doya Doya Moda’da 10 A Ağustos puan durumu belli oldu. 10 Ağustos Pazartesi günü puan durumu şöyle:

– Nur: 14

– Rümeysa: 11

– Sabiha: 10

– Eda: 5

DOYA DOYA MODA ÖZGE ÖZEL KİMDİR?

Jüri üyesinde Kemal Doğulu, Seray Sever ve Uğurkan Erez gibi isimlerin yer aldığı moda yarışma programı Doya Doya Moda’ya yeni bir isim dahil oldu. Güzellik uzmanı Özge Gürel artık programda yer alan isimler arasında. Peki programın dikkat çeken isimlerinden biri olacak olan Özge Özel kimdir?

1992 yılında dünyaya gelen Özge Özel, 18 yaşında Mac Cosmetics’de makeup artist olarak çalışmaya başladı. Bu kurumdan ayrıldıktan sonra 5 yıl boyunca Hande Yener ile çalışmaya başladı. Aldığı eğitimlerin ardından kendi adına güzellik merkezi kurdu. 3 ayrı şubesi bulunan Özel’in kendisine ait Soins Organic adıyla bir markası da bulunuyor.

DOYA DOYA MODA KİM ELENDİ?

İkinci haftasını geride bırakan, TV8’de yayınlanan moda programı Doya Doya Moda’da haftanın finali gerçekleşti. 24 Temmuz Cuma  günü yaşananlar ve kendilerini beğendirmeye çalışan yarışmacıların yaptıkları merak konusu oldu. 24 Temmuz bölümünde hem haftanın birincisi hem de elenen isim belli oldu.

Programın 2. haftasında haftanın birincisi 87 puanla Birben oldu. Rümeysa, İmani ve Aylin’in yarıştığı eleme potasında ise Doya Doya Moda’ya veda eden isim Aylin oldu.

24 TEMMUZ DOYA DOYA MODA PUAN DURUMU

– İmani: 28

– Rabia: 21

– Birben: 26

– Nur: 20

– Aylin: 19

– Rümeysa: 27

– Sabiha: 24

Doya Doya Moda programının 22 Temmuz Çarşamba günü puan durumu belli oldu. İşte Doya Doya Moda’nın 22 Temmuz bölümünde ortaya çıkan puan durumu: 

– Birben: 19

– Nur: 16

– Rabia: 11

– Rümeysa: 10

– Rümeysa: 8

– İmani: 6

– Aylin: 5

TV8’in heyecanla izlenen yarışma programı Doya Doya Moda’da 22 Temmuz Salı birincisi belli oldu. 21 Temmuz Salı günü birincisi, 14 puanla Aylin olurken, tablo şu şekilde sıralandı:

– Aylin: 14

– Rabia: 13

– Birben: 12

– Nur: 11

– Rümeysa: 8

– Rümeysa: 8

– İmani: 4

Geçtiğimiz hafta 2. sezonuna başlayan TV8’de yayınlanan moda programı Doya Doya Moda’da haftanın finali gerçekleşti.18 Temmuz Cuma  günü yaşananlar, kendilerini beğendirmeye çalışan yarışmacıların yaptıkları merak konusu oldu. Hüznün ve neşenin aynı anda ekrana geldiği Doya Doya Moda’da yarışmacılar arkadaşlarının nişanı konseptiyle alışveriş yaptılar. 

Haftanın birincisi 74 puanla İmanı Dolar oldu. Dolar, altın kolyenin sahibi oldu. Eleme potasına Aylin ve Aslı girdi. 50 puan alan Aslı Adıyaman elenen isim oldu.

Jürisinde Hakan Akkaya, Seray Sever, Uğurkan Erez ve Gülşah Saraçoğlu’nun yer aldığı, TV8’in sevilen moda temalı yarışma programı Doya Doya Moda’nın ilk sezonu geçtiğimiz haftalarda bitmişti. Yarışmanın birincisi, hayat hikayesiyle herkesi etkileyen Betül Böçkün olmuştu. Programın yeni sezon tanıtımı yayınlandı. 13 Temmuz’da başlayacak olan programda yarışacak isimler de merak konusu olmaya başladı. Herkes yeni yarışmacıları aratmaya başladı. Peki Doya Doya Moda programının yeni yarışmacıları kimler? İşte Doya Doya Moda programı hakkında merak edilenler:

DOYA DOYA MODA YENİ SEZON YARIŞMACILARI

BİRBEN COŞKUN

1996 yılında dünyaya gelen Birben Coşkun, aslen İzmirlidir. Dokuz Eylül Üniversitesi Ekonometri Bölümü’nden mezun olmuştur. Bir organizasyon şirketi ve butik pastanesi bulunmaktadır.

İMANİ DOLAR

1997 doğumlu olan yarışmacı, aslen Mersinlidir ancak Bursa’da doğmuştur. 20 senedir İstanbul’da yaşamaktadır. Oldukça iddialı olan yarışmacı, ‘Rakiplerim benden korkmalılar. Hem tarzıma hem duruşuma hem de karakterime çok fazla güveniyorum, onların da bunu çok kısa zamanda anlayacaklarını düşünüyorum. Buraya birinci olmaya geldim.’ cümlelerini kullanıyor.

NUR İŞLEK

Sosyal medyayı aktif olarak kullanan yarışmacının, Doruk adında bir oğlu bulunuyor. Oğlu ile de sıkça paylaşımlarda bulunan yarışmacı, Instagram ve TikTok hesaplarında da oldukça aktif hareket ediyor. Takipçilerinden de beğeni topluyor.

AYLİN TÖZÜM

Aynı zamanda profesyonel bir dansçı da olan Tözüm, 23 yaşındadır. Aslen Elazığlı olan yarışmacı, daha önce Her şey Güzeldir’e de katılmıştır.

ASLI ADIYAMAN

1998 doğumlu olan Aslı Adyaman, aslen Adanalıdır ancak doğma büyüme İstanbulludur.  Boyu 1.60 olan Adıyaman, 77 kilodur ve Arya isminde bir kızı bulunmaktadır. Adıyaman, ‘Rakiplerim benden korksunlar çünkü ben buraya tarzımla imza atmaya geldim.’ diyor.

Sene başında 2020 yılının rengi olarak açıklanan mavi, tonlarıyla kombinlere ayrı bir hava katıyor. Mavinin herkesin bilmediği ancak kullanıldığında dikkat çekicilik kazandıran alt tonları bulunur. Peki mavinin alt tonları nelerdir ve nasıl kombinlenirler? İşte Pantone rengi mavi ve tonlarıyla kombin yapmanın tüyoları.

Pantone için 2020’nin rengi sene başında mavi olarak belirtilmişti. Bu yıl her ne kadar çoğunlukla karantinada geçmiş olsa da, vitirnlerde hep mavi renkler görülüyor. Mavi huzuru temsil ettiği düşünülen gökyüzü ve denizin rengidir. Bu renk aynı zamanda dürüstlük, güven, sorumluluk ve sadakati de temsil eder. Kullanıldığı her parçaya farklı bir hava katan mavinin alt tonları ile her zamankinden daha iddialı bir tarz oluşturabilmeniz mümkündür. 

Mavinin alt tonları ve bu tonlarla uygulanabilecek kombinleri sizler için bir araya getirdik:

UZAY MAVİSİ

Uzay mavisi için iki farklı ton hakimdir. Bunlardan biri görseldeki gibi açık olan diğeri ise siyaha yakın olandır. Siyaha yakın olan için bu tanımın kullanılmasının sebebi, gün bitiminde gökyüzünde yer alan son ışık kaynağı olmasıdır.

Maskülen, modern ve cesur kombinlerin rengidir. Kırmızı, yeşil gri, beyaz, bej ile bakır ve tonları, ikili kombinler için uygundur.

DENİM MAVİSİ

En bilinen mavi tonu olan denim mavisi, bu sezon için tulum ve elbiselerde daha çok kullanılmaktadır. Renk tonunu jean parçalardan alan bu renk de kırmızı ve beyaz parçalarla şık bir kombin oluşturur. Ayrıca sarı renk de oldukça yakışır. Bu renk ile genellikle spor bir tarz oluşturulmaktadır. Bu renk adını bir kumaş türünden alır. Bu kumaş türünün geçmişi yıllar öncesine dayanır. Halk arasındaki adı blue jeandir. 

 

MARİE ANTOİNNETTE MAVİSİ 

Bilinirliği oldukça az olan bu renk adını, Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’den alır. Antoinette’nin göz rengi olan bu ton; çok açık mavi ve gri bir tondur. Antoinette kıyafetlerini hep kendi göz renginde diktirirdi. Öyle ki Versay Sarayı’ndaki odası da bu renkteydi. Bu tonu grinin aykırı tonları, kırık beyaz ve eflatun tonlarıyla kombinleyebilirsiniz. 

 RÜZGAR MAVİSİ

Bu rengi aynı zamanda günümüzde isim olarak da kullanabilirsiniz. Öyle ki kullanan da var. Ünlü aktör Barış Falay’ın oğlunun ismi Rüzgar Mavi’dir. Oldukça özel bir ton rengi olan Rüzgar Mavisi için Barok Mavisi de denilmektedir.

Aynı zamanda Nil yeşili tonunun maviye bakan kısmı da denilen Rüzgar Mavisi, Barok dönemini hemen hemen simgeleyen her şeyde kullanılmıştır. Bu rengi kombinlerken ilk olarak altın sarısını tercih edebilirsiniz. Daha açık tonlar için krem ve pembenin uçuk tonları seçilebilir.

Her hafta büyük bir heyecanla takip edilen Doya Doya Moda programına yepyeni bir isim dahil oldu. Güzellik uzmanı Özge Özel, bundan böyle Doya Doya Moda programında yer alacak. Peki Özge Özel kimdir? İşte Doya Doya Moda’nın yeni ismi Özge Özel hakkında merak edilenler.

Jüri üyesinde Kemal Doğulu, Seray Sever ve Uğurkan Erez gibi isimlerin yer aldığı moda yarışma programı Doya Doya Moda’ya yeni bir isim dahil oldu. Güzellik uzmanı Özge Gürel artık programda yer alan isimler arasında. Peki programın dikkat çeken isimlerinden biri olacak olan Özge Gürel kimdir?

 ÖZGE GÜREL KİMDİR?

1992 yılında dünyaya gelen Özge Gürel, 18 yaşında Mac Cosmetics’de makeup artist olarak çalışmaya başladı. Bu kurumdan ayrıldıktan sonra 5 yıl boyunca Hande Yener ile çalışmaya başladı.

Aldığı eğitimlerin ardından kendi adına güzellik merkezi kurdu. 3 ayrı şubesi bulunan Özel’in kendisine ait Soins Organic adıyla bir markası da bulunuyor.

 

Yaklaşık 9 aydır tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün ikinci dalgası devam ederken korkunç bir haber geldi. Çin’de yeni bir virüs ortaya çıktı. Şimdiye kadar 7 kişinin hayatını kaybettiği bunyavirüsü hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki Bunyavirüs nedir ve belirtileri nelerdir? Bunyavirüsü nasıl bulaşır?

Son yıllarda en çok Çin’de görülmeye başlayan ve öldürmeye neden olan virüslere bir yenisi eklendi. Pandemiye neden olup olmayacağı merak edilen yeni virüsün adı bunyavirüsüdür. Bunyavirüsü ilk kez Tayvan’da görüldü. 2010 yılında görülen bunyavirüsü insandan insana bulaşabilen bir virüstür. Bunyaviridae ailesine ait olan bunyavirüsü ellioviricetes sınıfında yer alır. Tek sarmallı RNA virüslerinin arasında yer alan bu virüs türü tıpkı habtavirüs ve Kırım Kongo gibi durumlara neden olur. Sivrisinek, sinek ya da sandfly gibi eklem bacaklı böceklerden bulaşır. Kana hızla karışan bu virüs yüksek ateş eklem ağrıları gibi durumlara neden olur. Ortala 2 gün boyunca kuluçkada kalan virüs etkisi başladığı andan itibaren şiddetlenir. Aşısı olmayan bu hastalık geçtiğimiz günlerde Çin’de görüldü 7 kişinin ölümüne neden olan virüsün bulaşma yollarının değişebileceğine dair araştırmalar var. 

BUNYAVİRÜSÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Virüs hızla bölündüğü için salgı riskine giriyor. Hemafagöz eklem bacaklı olan hayvanlardan insana bulaştığında insandan insana daha hızlı yayılır. Bağışıklık sistemindeki antikorları öldürdüğünden vücut ısısında hızla değişimlere yol açar. Bu da yüksek ateşe neden olur. Akabinde yüksek ateş eklemleri ve kemikleri olumsuz etkilediğinden vücut ağrılarına yol açar. Grip gibi semptomlara neden olsa da bu durum normal bir gribin yaşattığı durumların üç katını yansıtır. Dayanılmaz ağrılara yol açan bunyavirüsü önceleri başka hastalıklarla karıştırıldığından Tayvan’da ilk çıktığı yıllarda ölüme neden oldu. Tayvan Hastalık Kontrol Merkezi’nin yaptığı araştırmalarla fark edilen virüsün karın ağrısı, halsizlik ve iştah azlığına neden olru.

BUNYAVİRÜS NASIL BULAŞIR?

2010 yılında görüldüğünde insandan insana tam olarak hangi yollarla bulaştığı belirlenemedi. Ancak bazı uzmanlara göre insandan insana bulaştığı iddia edildi. Bunyavirüsü eklem bacaklı hayvanların ısırması sonucu kana karışarak bulaşır. Yaz aylarında artan sivrisineklerden dolayı bu aylarda sıklıkla görülür. Güney Asya ülkelerinde sıklıkla bu aylarda görülür. Bunyavirüsünün mukoz ya da kan yoluyla insandan insana geçme ihtimalinin yüksek olduğu hatırlatıldı. 

Tarzıyla modanın ikonik isimlerinden biri haline gelen Victoria Beckham, moda tarzıyla ilgili konuştu. Beckham, geçmişten bugüne var olan tarzını sert sözlerle eleştirdi. Peki Victoria Beckham stilinde en çok hangi tarzları ve parçaları kullanmayı tercih ediyor? Beckham’ın kendi eleştirisinin aksine herkesin beğenisini kazanan tarzı nasıl? Sizler için derledik.

Dünyaca ünlü futbolcu David Beckham ile evli olan, eski şarkıcı ve şimdilerin moda tasarımcısı Victoria Beckham, kendi giyim tarzını eleştirdi. 46 yaşında olan Beckham, ‘Spice Girls’deyken, grubu giydiren stilistler vardı, fakat kişisel hayatımda herhangi bir stilistle çalışmadım. Eskiden korseyle şekillendirilmiş çok fazla kıyafet giyerdim ve halen bu kıyafetlerin bazılarını giyiyorum ama tarzım zamanla daha rahat bir şekle büründü.’ açıklamasında bulundu. Dar giyinmek konusuna da değinen Beckham, ‘Geriye dönüp baktığımda, sanırım hep çok dar, vücuda tam oturan kıyafetler giymek güvensizlik belirtisiydi.’ yorumunda da bulundu.

Bu açıklama akıllara, acaba dünyaca ünlü isim kendisine nasıl bir stil uyguluyor ve en çok hangi parçaları kullanmayı tercih ediyor sorularını getirdi.

Peki Victoria Beckham stilinde en çok hangi tarzları kullanmayı tercih ediyor?

  DESENLİ KALEM ETEKLER

 Victoria Beckham denilince akla gelen ilk seçimlerden biri olan desenli kalem etek modelleri; günlük hayat, ofis kombinleri ve özel davetlere yakışan parçalardandır. Desenli bir kalem eteği, düz bir beyaz gömlekle veya yine hareketli bir parça olacak olan baskılı t-shirtlerle rahatlıkla kombinleyebilirsiniz. Beckham, eteğinin tasarımlarında canlı renkleri tercih ediyor ve bunu genellikle tek bir parçada tutuyor. Bu sayede de göz yoran bir kombinden uzak kalmış oluyor. Siz de bu şekilde bir kombin tercihinde bulunabilirsiniz. Aksesuar olarak bir güneş gözlüğü ve stilettoları değerlendirebilirsiniz. 

Beckham’ın stilinde tercih ettiği bir diğer tarzsa minimalist yaklaşım oluyor. Beckham tarzından hep göz yormayan iddialı parçaları kullanıyor. Kalem etekle birlikte, ince bir topuklu, tek renk bir takım ya da triko.  Eğer triko tercih ediyorsanız, trikoyu kalem etekle veya ekoseli bir pantolonla kombinleyebilirsiniz. 

SİYAH VE MİNİMALİST

 Yıldız isim stilinde çoğunlukla siyah rengi tercih ediyor ve kemer kullanmayı seviyor. Siyah, 2020 yaz aylarının trend renkleri arasında yer alıyor. Siyah rengi bir pantolon- gömlek, düz bir elbise ya da ceket-pantolon takım kombinlerinde deneyebilirsiniz. Minimalist tarz kullanmak istemiyorum diyorsanız, duruşunuzda da büyük oranda bir değişim sağlayacak olan büyük boy veya çapraz çantaları değerlendirebilirsiniz. Ancak çantalarda da minimal modelleri kullanmak istiyorsanız, tıpkı Victoria Beckham gibi askısız yarım ay çanta kalıplarını kullanabilirsiniz. 

Ünlü isim tarzında tek parça kullanmayı seviyor. Bununla birlikte mevsim fark etmeksizin daima güneş gözlüğü kullanıyor. Ayrıca gardrobunda daima basic parçalar bulunduruyor. Beyaz rengin her modeli t-shirt, gömlek, koyu renklerde siyah balıkçı yaka model kazaklar en çok tercih ettikleri arasında yer alıyor.

Pantolon konusunda tercihi ise yüksek bel pantolonlar oluyor. Yüksek bel parçalarını basic modellerle birleştiren Beckham, topuklu çok tercih etmese de sneaker ayakkabıları daima kullanıyor.

Kalıtsal bir hastalık olan Niemann – Pick hastalığı ciddi bir sinir sistemi bozukluğudur. Kızım dizisi ile en çok aranan hastalık haline gelen Niemann – Pick hastalığına dair bilinmeyenleri sizler için araştırdık. Gelişimi durduran ve hafızayı olumsuz etkileyen hastalığa dair her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz. Peki Niemann – Pick hastalığı nedir? İşte Niemann – Pick hastalığı hakkında bilmeniz gerekenler…

Geçtiğimiz yıllarda Tv 8’de yayınlanan Kızım dizisi ile en çok aranan hastalıklar arasına giren Niemann Pick rahatsızlığı genetik bozuklukla ortaya çıkar. A, B, C ve D çeşitleri olan bu hastalık bebeklerde karaciğer ve dalak büyümesi olarak görülür. A tipi denilen bu çeşit nörolojik sıkıntıları da beraberinde getirir. Yetişkinlerde görülen B tipi ise nörolojik sıkıntılar görülmez ancak kilo alma ve kemik sorunlarına neden olur. Metabolizmayı olumsuz etkileyen bu hastalık sinir hücrelerinin tamamen deforme olmasına sebebiyet verir. Kanda sürekli yükselen kolesterol seviyesi sebebiyle kalp hastalıkları ve ortaya çıkar. Aynı zamanda kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücrelerin sayısını da azaltır. C tipinin belirtileri; Kas dokusunda zayıflık, beslenme ve görme gibi sorunlarla kendini gösterir. Bu tipin tedavisinde ilaç uygulanır. Mutasyona uğrayan genler ilaç tedavisi ile kontrol altına alınır.

NİEMANN-PİCK HASTALIĞI NEDİR?

Nadiren görülen kalıtsal hastalıklardan biri olan niemann-pick hastalığı vücutta özellikle dalak, karaciğer, akciğer ve kemik iliğini olumsuz etkiler. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi hastalık 4 tipte görülür. Genellikle Doğu ve Orta Avrupa insanlarında genetiksel olarak sıklıkla görülür. Ancak en fazla hastalığın C tipi olanı sıklıkla görülür. Hücrelerin hızla mutasyona uğramasına neden olan hastalık çiftten tek kişi de bile olması dahilinde bebeğe geçme olasılığı yüzde yüzdür. A ve D tipi olan hastalığın tedavisi mümkün değildir. B tipi olan çeşidinde ise kemik iliği nakli ile tedavisinin mümkün olacağı araştırılıyor. Hastalığa sahip kişilerin beslenme şekli bile etkilediğinden uzmanlar genellikle hastalara, diyet listesi önerilir. 

KIZIM DİZİNDEKİ ÖYKÜ’NÜN HASTALIĞI

Dizi başlamadan yayınlanan fragmanda Öykü’nün babasını unuttuğunu ve daha sonra yeniden hatıladığı görüldü. Hemen hemen herkes küçük kızın unutkanlık hastası olduğunu düşündü ancak Öykü’nün hastalığı kalıtsal bir hastalıktır. Yukarıda bahsettiğimiz Niemann Pick hastalığındandır. Bu hastalık çocuklarda görüldüğünde sinir sistemini çökertir. Bu zamanla gelişen hastalıkta, hasta ara sıra nörolojik rahatsızlıklar yaşar. Örneğin Öykü’nün yaşadığı anlık unutkanlık gibi bir duruma neden olur.

Yüzyıllardır kullanılan sumak suyu, son günlerde özellikle koronavirüse karşı önerilen doğal ilaçlardan biridir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu mutfaklarının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan sumak ekşi bir tada sahiptir. Tohumları baharat olarak kullanılır. Yemeklere lezzet katmanın yanı sıra başlı başına çay olarak da tüketilir. Peki Sumak suyu nasıl yapılır? Haberin detayında sumak bitkisinin faydaları:

Yabani otlar arasında yerini alan sumak meyvesi toplanır ve kurutularak toz haline getirildikten sonra baharat olarak kullanılır. Hemen hemen her toprakta yetişen bu otun toplamda 150 türü bulunmaktadır. Yalnızca iki çeşidi zehirsizdir. Ekşi tada sahip sumak, limonun olmadığı zamanlarda alternatif olarak kullanılır. Yapılan araştırmalarda limon gibi sumağın da antioksidan özelliği olduğu gözlemlenmiştir. Aynı zamanda uzmanlar üst solunum yolu hastalıklarında ilaç kullanmadan sumak suyu ile tedavi olunabileceğini vurguluyor. Düzenli tüketildiğinde vücut içerisine giren bakteri ve virüslerin etkilerini ortadan kaldırıyor. Türkiye’de özellikle Doğu Anadolu mutfağının vazgeçilmezi olan sumak, kuru dolma gibi yemeklerin yanı sıra ağız içi yararlarda kullanılan en güçlü doğal ilaçtır. Tohum olarak toplanan sumak tuz ile havanda dövülerek kullanılır. Soğan gibi ağır kokuya neden olan besinlerle beraber yapılarak kokularının etkileri azaltılmaya çalışılır. Bilimsel literatürde sumac ya da rhus coriaria olarak bilinir. Çalı görüntüsüne sahip olan sumak, yeşil olarak yetişir. Güneşte olgunlaşan sumak kırmızı hale döner. Antepfıstığı ailesine ait olan sumak, ekşi tadının yanı sıra yemeklere ya da kullanıldığı yemeklere renk verir. 

SUMAK GARGARASI NE İŞE YARAR?

Sürekli diş eti problemi yaşayan ve ağız kokusu şikayeti olanlar için gargara idealdir. Ayrıca tükürük bezlerinin çalışmasını destekler. Ağız içinde enfeksiyon oluşmasını önler. Bu yüzden yara oluşumunu engeller. 100 mililitre suya bir yemek kaşığı sumak atın. Kaynatın ve ocaktan aldıktan sonra ılık hale geldikten sonra sabah akşam günde iki defa gargara yapabilirsiniz. 

SUMAK ÇAYI NASIL YAPILIR?

Güçlü bir antiseptik özelliği olan sumaktan elde edilen çay, enfeksiyon ve bakterileri hızla vücuttan atar. İki hafta düzenli tüketildiğinde faydasını gösteren sumak çayını yapmak için; Bir buçuk su bardağı suyu cezveye koyun içine de bir tatlı kaşığı sumak atın kaynatın. 5 -6 dakika sonra ocaktan alıp ılık olmasını bekleyin. Ilık oldukta sonra tüketin. Ancak günde bir bardak yeterlidir. 

SUMAK SUYUNUN FAYDALARI NELERDİR? 

Kandaki insülin oranını dengeler. Bu özelliği sayesinde diyabet ve yüksek tansiyon hastalarının tüketmesi gereken besinler arasındadır. Ancak aşırıya kaçılmaması gerekir. Aksi halde faydalı olan bu besin tansiyonun yükselmesine yol açabilir. Yüksek tansiyon hastalarının ne kadar tüketmesi gerektiği konusunda bir uzmana başvurmasında fayda var.

Antioksidan etkisi sayesinde üst solunum yolları hastalıklarında aniden meydana gelen yüksek ateşi düşürerek beyin sağlığını korur.

Hafta da bir bardak tüketilen sumak suyu, sinir sisteminde deforme olmuş hücrelerin sayısını azaltarak sağlıklı hücrelerin artmasına yardımcı olur. Yorgunluk, stres ve depresyon gibi rahatsızlıkların yaşanma riskini de azaltır.

Gıda zehirlenmesi esnasında sumak baharatını kaynatıp bir bardak içmeniz faydalı olacaktır. Hem midenizi hem de bağırsaklarınızı temizleyerek idrar ve dışkılamayla zehirlenmeye neden olan zararlı bakterileri vücuttan atar. 

Sumak suyu, sindirimi düzenlediği için zayıflamak içinde kullanabilirsiniz. Aynı zamanda gün içerisinde yarım çay bardağı tükettiğiniz sumak suyu hazımsızlık ve şişkinliği de önler.

İştahsızlık problemi yaşayan çocuğunuza sumak suyundan ayda bir kere içirmeniz de fayda vardır. Hem çocuğunuzun vücut direncini artırır hem de iştahını açarak daha sağlıklı beslenmesine yardımcı olur.

SUYUNDAN ELDE EDİLEN DİĞER YÖNTEMLER

Sumak, genellikle tırnak altlarında oluşan dolamanın iyileşmesi için de kullanılan doğal tedavi yöntemlerinden biridir. Kaynayan sumak suyunun içine sirke ve bal koyarak iyice kaynatın. Bu karışımı bir gün beklettikten sonra dolamanın üzerine sürünüz. 

Hücreleri yenileyici özelliği sayesinde cilde ve saça da faydası vardır. Kaynatılmış sumak suyunu tonik olarak kullanabilirsiniz. Sabah akşam düzenli olarak kullandığınız bu su hem sivilce ve akne oluşumunu engeller hem de yaşlanmayı geciktirir.

SUMAĞIN YAN ETKİLERİ VAR MI?

Aşırı tüketildiğinde mide asidinin dengesi bozulabilir. Bu yüzden günde en fazla bir bardak tüketilmeli. Tuvalet ihtiyacı sırasında yanmaya neden olabilir. Aşırı ekşi bir yapısı olduğundan tansiyon hastası olanların tüketmesi uygun değildir. Aynı zamanda zehirli olan türleri de bulunduğundan alındığı yerlere dikkat edilmeli. 

Üst solumun yolları virüslerinin en fazla etkilediği boğazdaki bademcikler kısa sürede şişip ağrı ve yüksek ateşe neden olur. Ancak bazı insanlarda bademcikler genellikle tek taraflı ağrıya zemin hazırlayabilir. Virüs ve bakterilerin neden olduğu bu rahatsızlığa tıp dilinde tonsillit denir. Peki Tonsillit nedir ve belirtileri nelerdir? Tonsillit hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık.

Boğazın her iki kısmında bulunan lenfoid doku bölgesine bademcik denir. Bademcikler lenfatik sistemdeki diğer organlar gibi bağışıklık sistemine bağlıdır. Virüs ve bakterilere karşı vücudu korur. Sürekli virüs ve bakterilere maruz kaldıklarından kısa sürede enfeksiyon kapabilirler. Enfeksiyon kapan bu doku hızla şişip ve tüm boğazın enfeksiyonuna neden olabilir. Bunun yanı sıra bağışıklık sisteminin zayıflamasına yola açar. Bademciklerin iltihaplanmasına ise bilim literatüründe tonsillit denir. Tonsillitte genellikle bademciklerden biri iltihap kapar bu yüzden boğazın öncelikle bir tarafı tek ağrır. Yutkunma zorluğu, yüksek ateş ve boyun bölgesinde herhangi bir yerdeki lenf bezlerinde şişme görülür. Bu rahatsızlık sıklıkla çocuk yaşta görülür. Ancak yetişkinlerde yaşayabilir. Vücudun ağız yoluyla solunumdaki ilk korunma kalkanı olduğundan hızla enfeksiyon kapabildiğinden sık sık rahatsızlığa zemin hazırlar. Zamanında tedavi edilmediğinden ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. 

KAÇ ÇEŞİT TONSİLİT VARDIR?

Semptom ve virüse göre tonsilitin çeşitleri vardır. Bu çeşitlilik aynı zamanda tedavi şeklini de değiştirir. Akut tonsilit en fazla 5 gün sürer. Bu süreçte belirtileri de kendini gösterir. Bir kişinin sık sık bademcik iltihabı yaşamasına ise rekürren tonsilit denir. Ancak tıpkı astım sinüzit ve migren gibi bu hastalığında kroniği vardır. Sürekli ağız kokusu ve boğaz hassasiyetine neden olur. 

TONSİLİT BELİRTİLERİ NELERDİR?

Boğaz ağrısı ile başlayan tonsilit belirtisi kırmızı ve şişmiş bademciliklerle devam eder. Bunun yanı sıra bademciklerin yüzeyinde beyaz ya da sarı renkte lekeler görülür. Boğazda kaşınma, yutkunma güçlüğü hastalığın seyrinin ilerlediğinin göstergesidir. Ses kısıklığı ve su içerken bile yaşanan zorluk beraberinde yüksek ateşi getirir. Bağışıklığın zayıflamasına işaret eden ateşlenme vücut ağrılarına neden olur. Soğuk ve sıcak titreme, baş ağrısı gibi belirtiler de gösteren tonsilit, kulak altı boyun ve ensede lenf bezlerinin büyümesine yol açar. Zro yutkunmaya dayalı ağız içi salgı artığından salya akması da görülür. İştahsızlık ve uyku sırasında bile huzursuzluk gibi durumlarda da yol açar. Nadiren de olsa bazı hastalarda boyun tutulması yaşanır. 

TONSİLİTİN TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Üst solunum yolları hastalıklarının belirtileriyle aynı olan tonsilit, için evde doğal yollara başvurmadan önce bir uzmana danışılmalı. Ancak bu süreçte de boğaz sıcak tutulmalı. Uzman doktor sadece bademciklere bakmaz. Çünkü bademciklerin şişmesi bazı farklı hastalıklar sonucu da oluşabilir. Direk olarak hasar almasında ise farklı seyirler gösterir. Örneğin dalak ta bu süre de büyür. Kan hücreleri azalır. Kulak ve boyunda lenf bezleri şişer. Enfeksiyona bağlı gelişen bu hastalık için uzman doktor öncelikle antibakteriyel ve anti toksin ilaçlar verir. İltihabın kurutulmasının yanı sıra bu süreçte virüs ve bakterilerinde atılması için ilaç tedavisine başlanır. Soğuk içecek ve yiyeceklerden uzak durulması gerekir. Sık sık tuz ya da sumak suyuyla boğaz da gargara yapılarak buradaki virüslerin etkisi azaltır. Nem oranı yüksek olan yerler önerilir. Ayrıca bademcik iltihaplanmasını tetikleyen sigara, temizlik malzemesi ve kirli havadan da uzak durmakta fayda var. 

Kuruyemişler hakkındaki tüm kötü algıyı ortadan kaldıran ve insan sağlığına inanılmaz faydaları olan kaju hakkında merak edilenleri araştırdık. Kalori oranı neredeyse sıfır olan kaju, göz sağlığını olumlu etkileyen bir besindir. Peki kajunun faydaları nelerdir? Gözden damar sağlığına kadar hemen hemen her hastalığa faydası olan kajuya dair her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Sakız ağacı ailesine ait olan kaju ağacı tropikal iklimde rahatça yetişir. İlk olarak Brezilya’da yetiştirilse de Portekiz tarafından tüm dünyaya tanıtılmıştır. Ekvator bölgesinde hemen hemen her ülkede bulunan ve tüketimi fazla olan kaju kuruyemişler arasında en sağlıklısıdır. Yağış ve nemi seven kaju ağacı, Afrika ülkelerinde de tüketilir. Aynı zamanda Afrika ülkelerinde kaju alternatif tıpta doğal ilaç olarak da kullanılır. Elverişli iklimden dolayı  üretimi Afrika’nın batı kıyısında Gabon, Angola ve Namibya gibi ülkelerden de doğu Afrika’daki ülkelere, Mozambik, Kenya ve Tanzanya’ya da yayılır. Dünya genelinde en fazla üretimi yapılan ülke ise Hindistan’dır. Hindistan’da Mayıs ayında hasadı yapılır. Diğer ülkelere ihraç edilir. Brezilya’da ise Ekim sonu gibi toplanır ancak ülke içi satımı yapılır. Hem çok faydalı hem de çok pahalıdır. Bunun nedeni ise üretimi sınırlı yerlerde yapılmasından kaynaklanıyor. Meyveden elde edilen kaju fıstığı kurutulup tuzla kavrulur kuruyemiş olarak tüketilir. Brezilya ve Hindistan’da ise aynı zamanda yemeği de yapılır. 

KAJUNUN FAYDALARI NELERDİR?

– Sağlıklı bir göz için olmazsa olmaz “zeaksantin” maddesi bakımından zengin olan kaju, oldukça güçlü bir antioksidandır. Günümüzde artan telefon ve bilgisayar kullanımı ile hasar alan göz içerisindeki vitamin oranı artırır. Uzmanlar günde en az 7 adet kaju, tüketerek gözün görme oranını artırıp hastalıklara karşıda koruduğunu vurguluyor.

– Beyin sağlığı için doymamış yağ asitleri oldukça faydalıdır. Kuruyemişler arasında bu bakımdan badem ve ceviz etkilidir. Ancak bu besinlerden fazla tüketildiğinde kilo almaya zemin hazırlar. Bu yüzden uzmanlar kilo aldırmayan ve sinir hücrelerini güçlendirerek özellikle ileri yaşlarda görülme ihtimali olan unutkanlık gibi rahatsızlıkların önüne geçtiğinden kajuyu tavsiye eder. Konsantre gücünü artırarak iyi bir hafızayı destekler.

– Kötü kolesterol seviyesi yükselince kandaki yağ asitleri artar zamanla damarların tıkanmasına yol açar. Bu da ani kalp krizlerine davetiye çıkarır. Uzmanlar bunun önüne geçmek için iyi kolesterol seviyesinin yükselmesini tavsiye eder. Lipoprotein maddesi kaju içerisinde bol miktarda bulunur. İyi kolesterol de bu madde sayesinde yükselir. Kolesterol dengelendikçe kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riski azalır.

– Kuruyemiş olmasına rağmen ağız sağlığını da destekler. Ağızdaki bakterilerin azalmasını sağlar. Diş aralarında atık bırakmaz. Tükürük içindeki aktif bileşenlerin sayısını artırarak ağız içinin temizlenmesini sağlar. 

– Yağ asidi düşük olduğundan kilo aldırmaz aksine kilo vermeyi kolaylaştırır. Uzun süreli tokluk hissi verir. İçerdiği lif sayesinde de bağırsakların fonksiyonlarını artırır. 

– Bakır maddesi çoğu besinde bulunmaz. Bulunduğu besinlerde de oranı oldukça azdır. Bakır vücutta en fazla saçlara fayda sağlar. Özellikle saç köklerini güçlendirerek dökülmesini önler. Bu yüzden uzmanlar saç dökülmesini önlemek için bakır bakımından zengin besinler önerir. Kaju bakır bakımından oldukça zengin bir besindir. Düzenli tüketildiğinde saç köklerindeki hücreleri güçlendirir.

– Besin değerleri yüksek olduğundan uzmanlar hamilelik sürecinde olan anne adaylarının tüketmesi gerektiğini de vurguluyor. Ancak kajuya karşı alerjisinin olup olmadığını test edip uzmana danışarak tüketmeli.