Şunun için etiket arşivi: Kadın

Son yıllarda diş doktorlarına artan taleplerin başında diş beyazlatma gelir. Sağlıksız beslenmenin yanı sıra genetiksel durumlardan da kaynaklı yaşanan diş rengindeki deformasyon estetiksel gülüşleri bozar. Ancak estetiksel olarak önem verilen diş beyazlatma yöntemi gelişen teknolojiyle de acısız hale geldi. Sizler için diş beyazlatmaya dair merak edilenleri araştırdık. Peki beyaz dişler için öneriler nelerdir? Evde doğal yolla yapılan diş beyazlatma kürü…

Sağlıklı beslenmek vücut için ne kadar önemliyse ağız ve diş bakım da diş sağlığı için o kadar önemlidir. Bazı besinler dişlerin yüzeyindeki rengin solmasına neden olur. Doğar doğmaz beyaz bir yapıya sahip olan dişler zamanla bu besinlerden ötürü deforme yaşar. Bu deformasyon hem estetiksel hem de sağlık açısından bazı sorunlara zemin hazırlar. Diş taşını temizleme ve diş beyazlatma işlemleri genellikle karıştırılır. Diş taşı genellikle dişlerin arka ya da iç yüzeyinde oluşan kalın bir tabakadır. Bu temizlendiğinde dişlerin asıl olan yüzeyi ortaya çıkar. Ancak dişleri beyazlatma isteği ise renginde olan değişimden kaynaklanır. Tamamen estetikseldir. Günümüz teknolojisi bu bakımdan oldukça ileri bir düzeydedir. Jel ve lazer tedaviyle ağrısız uygulanan yöntemin yanı sıra farklı seçeneklerde mevcuttur. Dişin asıl rengi daha bebekken bile hasara uğrar. Alınan ilaçlar da dişlerin renginde bozulma oluşturur. 

Yasemin.com muhabiri Müge Çakmak, sizler için diş beyazlatmaya dair merak edilen her şeyi ı Medipol Mega Üniversite Hastanesi Diş Tedavisi Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Burak Gümüştaş’a sordu. Gümüştaş, halk arasında beyazlatmanın diş kaybına neden olabileceğine dair yanlış bazı duyumlar olduğunu belirterek, günümüz teknolojisiyle kolayca yapılabileceğini vurguluyor. 

BEYAZ DİŞLER İÇİN ÖNERİLER NELERDİR?

Düzenli  fırçalama işleminden sonra diş ipini kullanarak diş aralarını temizlemek diş sağlığında tamamlayıcı bir durumdur. 

Kalsiyum ve potasyum bakımından zengin olan besinleri tüketmek sadece kemik sağlığını değil diş sağlığını da korur.

Sert yiyecekler tüketerek diş köküne zarar verilmemesi gerekir. Aynı zamanda bu besinler diş etlerinin de enfeksiyon kapmasına neden olabilir. 

Muz ve çilek gibi besinler doğal diş fırçalama sağlar. Ağız içerisindeki bakteri sayısını azaltarak ciddi hastalıkların oluşmasını önlerler.

Yapılan araştırmalarda şekersiz sakızların diş sağlığını olumlu etkilediği ortaya çıkarılmıştır. 

– Bitki çayları tüketerek de hem diş sağlığını korumuş olursunuz hem de dişlerin uzun süre beyaz kalmasını sağlarsınız. Yapılan araştırmalarda özellikle adaçayı dişlerde plak oluşumunu önlediği ortaya çıkarılmıştır. 

Ev yapımı içecekler daha fazla tüketilmelidir. Asitli içecekler diş minesinin sararmasına neden olur.

Ayda bir diş hekimine görünerek diş röntgeni çektirilmeli sinsi sinsi ilerleyen hastalıklar böylece takip edilir. 

Aşırı sıcak ve soğuk içecekler dişlerin çatlamasına neden olabilir. 

En önemli madde ise çocuk yaşta bunların alışkanlık haline getirilmesi ergenlik döneminde aniden gelişen vücut olaylarına karşı önlem alınır. Aksi hale çarpık dişler bu dönemdeki bakımsızlıktan dolayı artar. 

EVDE DİŞ BEYAZLATMA NASIL YAPILIR? 

– 1 yemek kaşığı kekik ve bir çay bardağı suyu bir cezvede kaynatınız. Karışımı süzdükten sonra diş fırçasını batırıp günde üç defa dişlerinizi fırçalayınız. 

– En etkili yöntem ise zeytin yağı, karbonat ve limon kürüdür, bir kaşık zeytinyağı, bir kaşık karbonat, bir kaşık limon suyunu karıştırınız. Macun kıvamına gelen karışımla dişlerinizi günde iki kere fırçalayınız. 

Son yıllarda kozmetik sektörünü alt üst eden aynı zamanda satış rekorları kıran sülfatsız şampuanlar, özellikle boyalı saçlara sahip olanların gözdesi oldu. Daha sağlıklı, güzel ve çekici görünen saçlara sahip olmak için mutlaka sizlerin de kullanmanız gereken sülfatsız şampuan konusunda merak ettiğiniz tüm soruların yanıtı yazımızda bulabilirsiniz.

Sülfatsız şampuan, bildiğimiz şampuanların yanı sıra uygulandığında köpürmeyen, diğer şampuanlara nazaran daha yumuşak bir his bırakan bir bakım ürünüdür. Bebek şampuanlarının hiçbirinde yer almayan sülfat; saç derisi ile temas ettiğinde deriyi tahriş ederek, zamanla saç derisindeki bu tahrişlerin farklı sorunları beraberinde getirmesine neden oluyor. Boyalı saçların renginin bozulmasına, açılmasına ve daha kısa bir süre içerisinde canlı rengini kaybetmesine yol açan sülfatın her ne kadar saç köpürtücü özelliğinden hoşlansak da aslında sülfatlı şampuanları kullanarak, saçlarımıza bilmeden de olsa zarar vermiş oluyoruz. Yumuşak dokusu ile ön plana çıkan, diğer ucuz şampuanlara nazaran daha kaliteli olan sülfatsız şampuanlar ise saçlarımızı besleyerek, dış etmenlere karşı koruyor. Aynı zamanda tamamen organik bileşene sahip olan bu şampuanlar, saçlarımızı nemlendiriyor, besliyor ve güçlendiriyor.

SÜLFATSIZ ŞAMPUAN NE İŞE YARAR?

Genellikle Hindistan cevizinden elde edilen bir madde içeren sülfatsız şampuan; sülfatlı şampuanların aksine saçlarımıza daha nazik ve yumuşak davranıyor. Kimyasal içeriği bulunmayan, tamamen bitkisel ve organik içeriğe sahip olan bu şampuan, saçlarımızı nazikçe temizlemenin yanı sıra saçlarımızın doğal yapısını da korumuş oluyor. Yumuşak formülleri sayesinde sert olmadıkları için saçlarımızdaki kırılma, kopma, yıpranma, kuruma vb. saç problemlerini de en aza indiriyor.

Aynı zamanda saçlardan kolaylıkla arınan bu şampuanlar; saçlara yumuşak bir doku kazandırarak, saçların daha rahat bir şekilde taranabilmesine olanak tanıyor. Bu yüzden özellikle kuru, yıpranmış, ekstra bakıma ihtiyaç duyan saçlarından şikayetçi olan kişilerin mutlaka sülfatsız şampuan kullanmaları gerekiyor.

EN İYİ SÜLFATSIZ ŞAMPUANLAR

Yves Rocher Köpürmeyen Krem Şampuan 200ml. Fiyatı / 54,90 TL

Tamamen bitkisel temizleyici maddeler içeren Yves Rocher ürünlerinin büyük çoğunluğunda saçlara zarar veren sülfat ve paraben gibi kimyasallar yer almıyor. Özellikle organik beyaz acı bakla vb. bitki tohumlarındaki zengin protein özlerinin kullanıldığı Yves Rocher Low şampuan; saç derisindeki kan dolaşımını uyararak, saçları besliyor, sağlıklı saç köklerinin çıkmasını destekliyor. Bol miktarda protein içeren Yves Rocher ürünleri; saçlara keratin yüklemesi yaparak, saçların daha güçlü, canlı ve hacimli görünmesine aracılık ediyor.

Schwarzkopf BC Bonacure Sulfate Free / 68,90 TL

Dünyanın en popüler saç bakım markalarından biri olan Schwarzkopf tarafından satışa sunulan bu serinin ürünlerinin hiçbirinde sülfat bulunmuyor.

-Organix Biotin Collagen Full Dolgunlaştırıcı ve Uzatıcı Şampuan / 41,90 TL

Gratis mağazalarından temin edebileceğiniz, organik saç bakım markası OGX’in bu ürünü; sülfat da dahil olmak üzere saçlara zarar verebilecek hiçbir kimyasal içermiyor. İçerisindeki Hindistan cevizi aroması sayesinde saçları besliyor, nemlendiriyor ve onarıyor. Saçlara hacim ve dolgunluk katan bu ürün; aynı zamanda saçlarda kolajen etki göstererek, yeni kök hücre oluşumunu destekliyor. Saç derisindeki hücrelerin yenilenmesini sağlayarak, saçların daha hızlı ve gür bir şekilde uzamasına yardımcı oluyor.

Loreal Elseve Sülfatsız Şampuan Serisi / 33,95 TL

Loreal’ın en son mucizelerinden biri olan Loreal Elseve 3’ü bir arada krem şampuan serisi, sülfatsız içerikleri sayesinde saçları hiçbir şekilde aşındırmıyor ve kurutmuyor.

Dünya renk otoritesi Pantone, 2020’nin rengini klasik mavi olarak belirledi. Mavinin her tonunun oldukça sık göreceğimiz bu sezonda, birbirinden şık kombinler oluşturmak elinizde olacak. Peki mavi tonuyla nasıl kombinler oluşturulabilir? Sizler için; Pantone rengi klasik mavi ile oluşturabileceğiniz kombin önerileri hazırladık.

Pantone markası, dünya renk otoritesi olarak kabul edilir. Bu marka, her yılın başında senenin renk tonunu belirler. Bu yılın tonu da mavi oldu. Klasik mavi; 2020 yılında her sezon ve parçada karşımıza sıklıkla çıkacağını kesinleştirdi. Peki 2020 kışını yaşadığımız bu dönemde, mavi renk ile nasıl kombinler hazırlanabilir? Bu içeriğimizde, gündelik parçalarla oluşturabileceğiniz, birbirinden şık mavi renk kombin önerilerini derledik. İşte 2020’nin rengi klasik mavi ve oluşturabileceğiniz kombin önerileri:

MAVİ RENK KOMBİN ÖNERİLERİ

KOTON – PANTOLON: 70 TL

KOTON – KAZAK: 50 TL

TRENDYOL – SPOR AYAKKABI: 105 TL

TRENDYOL – CEKET: 190 TL

ZARA – T-SHİRT: 40 TL

ZARA- ETEK: 180 TL

H&M – PANTOLON: 50 TL

MANGO – GÖMLEK: 100 TL

TRENDYOL – BOT:  90 TL

MANGO – GÖMLEK: 130 TL

MANGO – PANTOLON: 150 TL

TRENDYOL – TOPUKLU AYAKKABI: 138 TL

Vücudun ihtiyacı olan antioksidanları sağlayan C vitamini, bazı insanlarda eksik bulunur. Bu da ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Erken önlem alınmadığında ise kötü sonuçlar beraberinde getirebilir. Vücudun çabuk yorulması ve hastalanması gibi belirtilerle kendini gösteren C vitamini hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Peki C vitamini nedir? C vitamini eksikliğinin belirtileri nelerdir? C vitamini hangi besinlerde bulunur? İşte tüm bu soruların yanıtı…

C vitamini vücudun ihtiyacı olan önemli vitaminlerden biridir. Bu vitaminin eksikliği genellikle saç, cilt ve diş etinde rahatsızlıklara neden olur. C vitaminini insanlar kendileri üretemediklerinden başka besinlerden bunu almak zorundadırlar. C vitamini binlerce molekülün birleşiminden oluşur. Bu bileşimler sayesinde güçlü bir antioksidan ve antiseptik özelliği vardır. C vitamini vücutta genellikle sıvı oranının fazla olduğu yerlerde bulunur. Buradaki hücre yapısını artırarak bağışıklık sistemine destek verir. Tüm canlıların hücre akışları için gerekli olan askorbik asit bakımıdnan zengin olan C vitamini doğada birçok besinde bulunur. Uzmanlar bu besinleri tüketerek C vitamini alınması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Özellikle mevsim geçişlerinde bağışıklığın zayıflamasına karşı vücut direncinin hastalıklara karşı düşmesi kişinin uzun süreli rahatsızlıklar yaşamasına neden olur. Dr. Feridun Kunak, programında C vitamini eksikliğini ortadan kaldıran limon ve kivi karışımının tarifini verdi:

C VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Sinir hücrelerinin ihtiyacı olan asitler azaldığından sinir sitemi hasar alır. Hasar alan sinir sitemi nedeniyle beyinde de bir takım komplikasyonlar gelişir. Bunlar baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluk gibi durumlarla kendini gösterir. 

Tükürükte azalan enzimler nedeniyle diş etlerinde besinlerin bıraktığı hasarlar ve toksinler nedeniyle şişme ya da kanama gibi durum yaşanır. 

Cilt hücreleri yenilenmediğinden morarma ve çürüme belirtileri gösterir.

Bağışıklığın zayıflaması ağız içi, dudak, burun ve yanaklarda aft çıkmasına zemin hazırlar.

Sürekli ateş basma gibi hararetler yaşanır. Bazılarında ise tam tersi üşüme görülür.

Kemik ve kas ağrılarının şiddetlerinde artışlar ortaya çıkar. 

Sivilce lekeleri geçmez ve yaralar çok yavaş iyileşme gösterir. 

Hastalıklara karışı direncin sürekli düşüktür.

GÜNLÜK ALINMASI GEREKEN C VİTAMİN;

3 yaşındaki bir çocuğun günlük alması gereken C vitamini miktarı 35 mili gram olması gerekir.

6 yaş 50 miligram

9 yaş 60 miligram

12 yaş 90 miligram

20 yaş ve üzeri yetişkin kişilerin ise 100 miligram vitamin almalıdır.

C VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ NASIL GİDERİLİR? 

C vitamini besinlerde bulunan bir vitamin olduğundan bu besinleri tüketerek eksiklik giderilebilir. Bu besinler; Kivi, yaban mersini, portakal, limon, mandalina, yeşil biber, kırımız lahana ve kuşburnunda bulunur. Ayrıca tere, karnabahar, roka, brokoli, taze fasulye, üzüm gibi besinlerde de az miktarda bulunabilir. Günlük C vitamini eksikliğini gidermek için 2 bardak portakal suyu tüketebilirsiniz. Aynı zamanda bir tane orta boy kivi günlük C vitamini ihtiyacının %140’ını karşılamaktadır. 

C VİTAMİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Sonbaharda artan grip hastalıklarını önlemek için tüketilmesi gerekir.

Yüksek tansiyonu düşürerek, felç ve inme riskini azaltır

Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için kanserli hücrelere karşı kalkan oluşturur.

Üst solunum yolları hastalıklarının semptomlarını azaltır.

Şeker hastalarının tedavilerinde destek sağlar.

Cilt yüzeyindeki hücreleri yeniler, yaraları hızlandırır, saç dökülmesi ve cilt hastalıklarını önler.

Sinir sistemindeki hücreleri dengede tutarak ruhsal hastalıklara yakalanma oranını azaltır. 

Ayrıca baş ağrısı, eklem ağrıları ve göz hastalıklarına da iyi gelir.

C VİTAMİNİ HANGİ BESİNLERDE BULUNUR?

C vitamini açısından en güçlü besin kaynağı portakal, mandalina ve kividir. Ancak Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Yavuz bu besinlerin yanı sıra içeriklerinde az olsa da önemli bazı besinlerde de C vitaminin fazla olduğunu vurguluyor.

KIRMIZI BİBER

C vitamini bakımından zengin olan kırmızı biber, aynı zaman A, B, E ve K vitaminleri, ayrıca potasyum, folat, manganez, fosfor ve magnezyum bakımından da zengindir. Günlük iki tane tüketilerek vücudun ihtiyacı olan C vitaminin yüzde 35’ini karşılamış olursunuz. 

ÇİLEK

Günlük tüketilen bir kase çilek, yaklaşık 86 gram C vitamini içermektedir. Bunun yanı sıra çilek cilt ve kalp sağşığı içinde etkisi olan güçlü bir besindir. İçeriğinde yüksek lif barındıran çilek, kilo vermede etkilidir.

BROKOLİ

Güçlü bir antioksidan olan brokoli vücuttaki iltihap oranını azlatır ve bağışıklığı güçlendirir. Uzmanlar haftada en fazla 3-4 kez tüketilmesini öneriyor. 

KAVUN

B vitamini, potasyum, magnezyum, bakır, flavonoidler maddeler bakımından zengin olan kavun, günde iki üç dilim tüketilerek C vitamini eksikliği giderilmiş olur. Aynı zamanda sindirime de oldukça fayda sağlayan kavun, kabızlık sorununa birebirdir. 

DOMATES

Sabah kahvaltılarında günlük tüketilen 3 orta boy büyüklüğünde domates sadece C vitamini eksikliği değil aynı zamanda kan yapıcı özelliği ile kan hücrelerinin sayısını artırır.

PATATES

Yağda ve yüksek ısıda içindeki C vitaminleri ölür. Ancak haşlanmış patates vitaminleri vücuda alma bakımından en faydalı yöntemdir.

KARNABAHAR

Az haşlanmış karnabaharı ara öğün olarak tüketerek C vitamini eksikliğine iyi gelmiş olur. Karnabahar hem C vitaminini sağlar hem de kilo vermede yardımcı olan güçlü bir besindir. 

Ayak bakımı her kadının ihmal etmemesi gerekenler arasında yer almaktadır. Özellikle kış aylarında ayakkabının içerisinde saatlerce havasız kalan ayaklarda zamanla çatlaklar, egzamalar vaya başka başka rahatsızlıklar görülebilir. Siz de ayaklarınızın her zamanlı bakımlı kusursuz görünmesi için mutlaka düzenli bakım şart. Peki evde ayak bakımı nasıl yapılır? Cevabı haberimizde.

İnsanın gün boyu fiziksel bütün yükünü çekmesiyle yorulan, yıpranan ayaklarımız vücudumuzun en kıymetli organlarından bir tanesidir. Yoğun tempolu bir günün sonrasında küçük dokunuşlar ayaklarınızın daha güzel ve bakımlı olmasını sağlayacaktır. Güzellik merkezlerinde saatlerce beklemek ve yüklü miktarda para ödemek yerine hazırladığımız adımları takip ederek muhteşem bir ayak bakımı yapabilirsiniz. Üstelik evde olmanın rahatlığıyla buluşunca hem vücudunuz hem de ayaklarınız dinlenecek. Peki bu ayak bakımı nasıl yapılır, evde ayak bakımı yaparken nelere dikkat edilmeli? Tüm detayları aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz. 

EVDE ADIM ADIM AYAK BAKIMI(PEDİKÜR)

Öncelikle ayaklarınızdaki ölü derileri kolayca temizlemek ve tırnaklarınıza zarar vermemek için ayaklarınızı sıcak suda bekleterek yumuşamasını sağlayın. 

Ayaklarınız yumuşadıktan sonra suyun içerisine 1 adet aspirin atın ve 15 dakika ayaklarınıza masaj yapın. Bu adım ayaklarınızdaki ağrıların azalmasına yardımcı olur.

Ayaklarınız yumuşadıktan sonra sudan çıkarıp havlu ile kurulayın ve tırnaklarınızı istediğiniz ölçüde kesin. Tırnaklarınızı kestikten sonra kenarındaki etleri deriye zarar vermeyecek şekilde pedikür makasa ile temizleyin. 

Daha sonra tırnakta oluşan katikülleri gidermek için küçük tahta parçalarıyla itebilir ve bu işlemi yaparken tahta parçanızın üzerine katikül giderici sıvı damlatabilirsiniz.

Son olarak topuklarınızı kese yada peeling yöntemi ile yumuşatarak pedikür işlemini tamamlayabilirsiniz.

PEKİ,  AYAK BAKIMINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Topukta oluşan çatlakları kesinlikle soymayın. Nemlendirici krem sürerek ölü derileri kısa sürede giderebilirsiniz.

Haftada 1 defa ayaklarınıza peeling yapmaya özen gösterin.

Pamuklu çoraplar kış aylarında ayaklarınızın yumuşamasını sağlayacaktır.,

Tırnak etlerinizi kesmeyin. Açık yaralar oluşmasına neden olabilirsiniz.

Her duştan sonra ponza taşı yardımıyla topuklarınızda ki ölü derileri temizlemelisiniz. Ancak ölü deriyi temizlerken sağlıklı olan derilerinizi yıpratmamaya dikkat etmelisiniz.

Kış aylarında kuruyan cildinizi kendine getirmek aynı zamanda artan kızarıkları ortadan kaldırmak için güzel bir kış banyosu yapabilirsiniz. Peki kış banyosu nedir ve nasıl yapılır? Kış banyosu yapmanın cilde ve vücuda faydaları nelerdir? Tüm ayrıntılarıyla kış banyonun faydalarını haberimizde bulabilirsiniz.

Kış aylarında cildin nem oranının düştüğü ve soğuk havanın etkisiyle cildiniz de zaman zaman problemler görülebilir. Bu cilt problemleri genellikle kuruluk, kızarıklık, lekelenmeler hatta cilt derisinde pul pul dökülmeler olma ihtimali daha yüksektir. Kış banyosunu diğer banyolardan ayıran özellik ise, tamamen vücuttaki mikropları temizleyerek cilt yüzeyinin yumuşacık olmasını sağlamak. Kışın oluşan bu cilt problemlerini ortadan kaldırmak için güzel bir kış banyosu yapmaya ne dersiniz? Adım adım evde kış banyosu yapmanın püf noktalarını aynı zaman cilde iyi gelen bu kış banyosunun faydalarının ne olduğunu haberimizin ayrıntılarında bulabilirsiniz. 

BANYO YAĞLARI KULLANIN

Sıcak duş cildin aşırı kurumasına neden olarak farklı cilt reaksiyonlarına neden olabilir. Bu durumda banyo yaparken hem kokusu hoşunuza gidecek hem de vücudunuzun nem kazanmasına sağlayacak banyo yağlarını kullanabilirsiniz. 

BAKIM MASKELERİNİ İHMAL ETMEYİN

Kendinize kış aylarında güzel bir ritüel oluşturarak sorunsuz bir mevsim geçirebilirsiniz. Gözeneklerin buhardan iyice açılacağı ve cildin ürünü özümsemeye hazır hale geleceği bu seansta cilde içten dışa bakım yapan, yatıştıran ve derinlemesine nemlendiren bir maske uygulayabilirsiniz.

KOKULU MUMLAR KULLANABİLİRSİNİZ

Kış banyosu yaparken dışarıdaki soğuk havanın kötü enerjisini yok edecek tüm vücudunuzu dinlendirecek hoş kokan bir mum yakabilirsiniz. 

DOĞAL SABUNLARI TERCİH EDİN

Kışın hassaslaşan cildiniz için özel temizleyiciler kullanmakta fayda var. Yüzünüze uygulayacağınız ürünler cildinizin hassas olduğu günlerde özenle seçilmesi gerekir. Yüzünüze ne kadar iyi bakıyorsanız ve soğuk iklimde nemi ondan koparmayacak ürünler tercih ediyorsanız, aynı özeni vücudunuz da göstermelisiniz. Bu yüzden kış banyonuz için bakım yapan ve cildi ekstra nemlendiren temizleyiciler tercih etmelisiniz.

Akşamları çayın yanında severek tükettiğiniz kabak çekirdeğinin vücut sağlığına birçok faydası bulunuyor. Kendine özgü bir lezzete sahip kabak çekirdeği, dört mevsim boyunca her yaş grubundaki kişilerin sıklıkla tükettiği kuru yemiş çeşidi olan kabak çekirdeğinden elde edilen yağın güzellik alanında kullanıldığını biliyor muydunuz? Kabak çekirdeği yağının cilde faydalarına dair tüm merak edilen haberimizde bulabilirsiniz.

Türkiye’nin bir çok bölgesinde yetişen bir bitki olması sebebi ile her mevsim bolca tükettiğimiz kabak çekirdeği yalnızca kuruyemiş olarak değil, zengin içeriği ile hem saç hem de cilt bakımında birden çok yararlar sunmaktadır. Tercihe göre kabuklu ya da kabuksuz olarak tüketilebilen kabak çekirdeklerinden elde edilen yağlar son yıllarda güzellik alanında kullanıldığı açıklandı. Özellikle bakım kremlerinin içerisinde mutlaka bulundurulan kabak çekirdeği yağı, zengin içeriği ve vitaminler sayesinde cildinize başka bir krem uygulamak durumunda kalmayacaksınız. Peki kabak çekirdeği yağının cilde bilinmeyen faydaları nelerdir? 

KABAK ÇEKİRDEĞİNİ YAĞININ CİLDE FAYDALARI

Kabak çekirdeği yağında bulunan zengin E vitamini sayesinde saç ve kirpikleri güçlendirerek, yeni saç oluşumunu sağlar.

Cilt lekeleriyle adeta savaşan ve cildin kendini yenilemesine karşı önemli etkiler gösteren kabak çekirdeği yağı, hücre zarlarının yıpranmasını okside olup bozulmasını engeller.

Cildinizde çıkan iltihaplı sivilceleri yok eden kabak çekirdeği yağı, cildi kusursuzlaştırır.

Kabak çekirdeği yağı hücrenin sağlıklı ve genç kalmasına yardımcı olarak kırışıkların oluşmasını da geciktirir.

Cilt dokularının esnekliğini sağlayan kabak çekirdeği yağı, cildin yumuşacık olmasına yardımcı olur.

PEKİ KABAK ÇEKİRDEĞİ YAĞI NASIL KULLANILIR?

Her gece uyumadan önce cildinize kabak çekirdeği yağı ile masaj yapabilirsiniz. Lekelerinizin üzerine de pamuk yardımı ile sürebilirsiniz.

Aynı zamanda iki farklı şekilde kullanabilirsiniz. İhtiyaç duyulan bölgeye sürüldüğünde oradaki hücrelerin sağlıklı ve dinç tutulmasına yardımcı olur. Diğer kullanım yöntemi ise dahili olarak kullanmadır. Yani ağızdan yutarak kullanma şeklidir. Bu şekilde kullanılacağı zaman aç karna kullanılması daha etkili sonuçlar verecektir. Aç karna en fazla 1 tatlı kaşığı olarak dozu önerilmektedir.

Cildinizin parlak, bakımlı ve yaşlanmaması için birbirinden farklı yöntemler kullanılıyoruz. Ancak aynı özeni hem dudak bölgesine hem de çevresine uygulamanız gerektiğini biliyor muydunuz? Hazırladığımız bu yazıda dudak bakımı nasıl yapılır, dudak bakımı nasıl olmalı, dudak bölgesinin yaşlanmaması için ne yapmalı ve hangi adımları izlemeli konusu ele aldık. Tüm detaylarıyla 4 adımda kusursuz dudak bakımı…

Daha genç, dolgun ve sağlıklı görünen dudaklar için gün içerisinde yapabileceğiniz bazı adımlar var. Bu adımlar hem sizleri yormayacak hem de cilt bakım rutininiz sırasında hızlıca uygulayabileceğiniz adımlar. Uzmanların yaptığı bir araştırmaya göre cilt bölgesinde erken yaşlanmaya neden olan ve yaşlılık belirtilerinin ilk görüldüğü yer herkes tarafından göz çevresi olarak bilinse de araştırma sonucunda dudaklar ve dudak çevresi olduğu gözlemlenmiştir. Yaş aldıkça doku kaybı yaşayan dudaklar dolgunluğunu yitirirken dudak çevresinde ince çizgiler belirebiliyor. İşte tam da burada sizler için hazırladığımız adımlar devreye giriyor. 4 adımda hızlıca yapabileceğiniz kolay dudak bakımını gelin birlikte inceleyelim…

İLK ADIM KAN AKIŞINI HIZLANDIRMAK

Dudaklarınızın her daim genç ve pürüzsüz görünmesini aynı zamanda ölü derilerden arınması için mutlaka bir bakım yağı kullanmalısınız. Bakım yağları içerisinde bulunanlar nedeniyle dudak çevresindeki kırışıkların da önüne geçmesini sağlayacaktır. Eğer cilt bakım rutininize ekleyebileceğiniz pratik bir yağ arıyorsanız Kiehl’s Midnight Recovery Concentrate satın alabilirsiniz. 

FİYATI: 249 TL

DUDAĞINIZIN GEREKLİ VİTAMİNLERİNİ KARŞILAYIN

Cildinizin ihtiyacı olduğu gibi dudaklarınızın da vitamin bakımından eksikleri olabilir. Düzenli olarak bir dudak bakımı yapmak istiyorsanız hem dudaklarınızı sağlıklı olmasını sağlayacak hem de vitaminlerini karşılayacak bir serum kullanmalısınız. Bunun için Dermalogica Nightly Lip Treatment deneyebilirsiniz.

FİYATI: 524 TL

DUDAKLARIN HER ZAMAN NEMLENDİRİCİYE İHTİYACI VAR!

Yaz kış demeden dudaklarınızı mutlaka nemlendirmeli hatta ölü derilerin yok olmasına yardımcı olabilirsiniz. Dolgun, genç ve bakımlı dudaklar için olmazsa olmazlardan nemlendiriciler sayesinde dudak çevrenizin erken yaşta kırışmasını da engelleyebilirsiniz. Dünyaca ünlü marka La Mer’in La Mer The Lip Balm ürününü kullanabilirsiniz.

FİYATI: 350 TL

ŞAŞIRTICI AMA GERÇEK: DUDAKLAR İÇİN GÜNEŞ KORUYUCU

Güneşin zararlı ışınları yalnızca yüz bölgesine değil dudaklara da ciddi oranda zarar verebilir. İster kışın ister yazın, SPF özellikli bir dudak bakım ürününü çantanızdan eksik etmeyin. Bunun için yanınızda taşıyabileceğiniz Nivea Sun Protect SPF30 kullanabilirsiniz.

FİYATI: 10 TL

Ünlü oyuncu Fahriye Evcen ve Burak Özçivit Nisan ayında dünyaya gelen oğullarına Karan ismini verdi. Sonrasında Karan ismi meşhur oldu. Peki Karan isminin anlamı ne? Karan ne demek? Karan ismi Kuran’da geçiyor mu? Bebeğine Karan ismini koyacaklar için tüm soruları yanıtlıyoruz.

Karan isminin anlamı ünlü oyuncu Fahriye Evcen ile Burak Özçivit’in bebeklerinin doğmasının ardından merak konusu oldu. Nisan ayına anne olan Fahriye Evcen, ilk bebeklerinin adı konusunda aylardır kararsızlık yaşıyorlardı. Uzun bir araştırmanın sonrasında bebeklerine Karan ismini verdiler. Çiftin bebeklerine koydukları Karan ismi son günlerde en çok arananlar listesinde dolaşıyor. Özellikle Karan isminin anlamı nedir, karan ne demek? Soruları şu an en sık aranılan erkek bebek isimlerinden biri oldu. 

PEKİ KARAN İSMİNİN TÜRKÇE KARŞILIĞI NEDİR?

Türk Dil Kurumu’nun  ‘Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü’nde ‘Karan’ın anlamı “yapışkan ve kokulu yaprağı olan, bodur funda boyunda dikensiz bir bitki” anlamını taşıyor.

En çok İstanbul ilinde (111 kişide) , en az Amasya, Artvin, Bilecik, Bitlis, Bolu, Elazığ illerinde (1 kişide) olan Karan isminin aslında anlamı, dört farklı şekilde tanımlanmıştır. “Temiz, mashum, katkısız. Sözünün Eri; Yiğit. Kahraman, yürekli, karanlık.” olarak da tanımlanabilir.

Ancak Karan ismi maalesef Kuran’da geçmiyor.

Sezonun en trend saç modellerinden biri olan ve tüm kadınların merak ettiği ombre saç, kuaförlerin en çok para kazandıkları alanlardan biri haline geldi. Saçların diplerini yıpratmadan sadece uç kısımlarına yapılan ombre, düzgün yapıldığında çok hoş bir görüntü oluşturuyor. Peki evde ombre nasıl yapılır?

Fransızca’da gölge anlamına gelen ombre, saç uçlarının saç diplerine göre daha açık tonlara boyanması tekniğine verilen bir güzellik uygulamasıdır. Geçtiğimiz sezonda adını sıkça duyduğumuz ombre, 2020 yılına damga vurmaya hazırlanıyor. Ombre saça gölge verirken, doğal geçişler sayesinde saçın ışıltı kazanmasını sağlar. Doğru teknikler uygulandığında muhteşem bir görünüm oluşturan ve doğal duruş sergileyen ombre, etkili sonuç almak istiyorsanız mutlaka uzmanlar tarafından yapılmalıdır. Hem kalın hem de ince saç tellerine uygulanabilen bu yöntem saç diplerinin doğal renginde veya boyalı başka bir tonda bırakıldığı saç modelinde, genellikle şakaklar itibarıyla renk yavaş yavaş açılmaya başlıyor. Bu nedenle gölge, kullanıcı düz saç boyalarına göre çok daha uzun ömürlü, ekonomik ve zahmetsiz görülüyor. Evde de gölge saç modelini yapabileceğinizi biliyor muydunuz?  

MALZEMELER

Saç renginizden 2 veya 3 ton açık saç boyası
Eldiven
Boya fırçası ve kabı
Alimünyum folyo

YAPILIŞI VE UYGULANIŞI

Öncelikle boyayı hazırlayıp bir kenara koyun. Daha sonra saçlarının ombre yapmak istediğiniz kısmı bir tarak yardımıyla tarayın . Bu yer saç diplerinizden en az 20 cm aşağıdan başlamalıdır.

Ardından taradığınız saçlarınıza boyayı uygulayıp, folyo ile kapatın.

Eğer saçlarınız açık renk ise 25 -35 dakika, koyu renk ise 35-40 dakika kadar bekletmeniz yeterli ocaktır.