Şunun için etiket arşivi: Kadın

Kış ayının en güzel renklerinden biri gridir. Gri aynı zamanda nasıl kombinlenmesi ve hangi renklerle uyum sağlaması konusunda da merak edilir. Özellikle kış deöneminin en çok tercih ettiği renklerden olan gri, doğru şekilde kombinlendiğinde istenilen şıklığın oluşturulmasını sağlayacaktır. Peki gri renk modasının ayrıntıları nelerdir? Tüm soruların yanıtı sadece yasemin.com’da!

Gri hem nötr hem de canlandırıcı bir renktir. Siyah ve beyazın oluşturduğu etkinin tam ortasında duran ve her ikisinden de bir şeyler temsil eden gri; doğru renk ve parça uyumuyla şık bir görüntü sağlatır. Özellikle son dönemlerde; tesettür modasında oldukça sık tercih edilen gri renk için farklı kıyafet kombinasyonları bulunur. Bununla birlikte uyumlu olan renkleri de bilmek gerekir. Sizler için her iki soruya da, alt başlık altında cevap aradık. İşte gri modasına ait tüm detaylar:

GRİYE EN ÇOK YAKIŞAN RENK

Gri ile uyumlu renklerin başında her zaman sarı gelir. Sarının canlılığı, griyi tamamlayıp ön plana çıkartır. Bu sayede bahar rengi olan sarının gücünden de yararlanmış olursunuz.

Yine sarı dışında gri deyince akla gelen diğer renk mavidir. Mavinin doğal canlılığı, gri ile birleşip sade bir şıklık oluşturur. Maviyi, jeanlerinizde tercih etmeniz daha şık olacaktır.

Ne kadar cırtlak durur gibi düşünülse de, pembe renk de gri ile uyumlu bir tondur. 

GRİ RENK KIYAFET KOMBİNASYONLARI

Kış ayının en güzel renklerinden biri gridir. Gri aynı zamanda nasıl kombinlenmesi ve hangi renklerle uyum sağlaması konusunda da merak edilir. Özellikle kış deöneminin en çok tercih ettiği renklerden olan gri, doğru şekilde kombinlendiğinde istenilen şıklığın oluşturulmasını sağlayacaktır. Peki gri renk modasının ayrıntıları nelerdir? Tüm soruların yanıtı sadece yasemin.com’da!

Gri hem nötr hem de canlandırıcı bir renktir. Siyah ve beyazın oluşturduğu etkinin tam ortasında duran ve her ikisinden de bir şeyler temsil eden gri; doğru renk ve parça uyumuyla şık bir görüntü sağlatır. Özellikle son dönemlerde; tesettür modasında oldukça sık tercih edilen gri renk için farklı kıyafet kombinasyonları bulunur. Bununla birlikte uyumlu olan renkleri de bilmek gerekir. Sizler için her iki soruya da, alt başlık altında cevap aradık. İşte gri modasına ait tüm detaylar:

GRİYE EN ÇOK YAKIŞAN RENK

Gri ile uyumlu renklerin başında her zaman sarı gelir. Sarının canlılığı, griyi tamamlayıp ön plana çıkartır. Bu sayede bahar rengi olan sarının gücünden de yararlanmış olursunuz.

Yine sarı dışında gri deyince akla gelen diğer renk mavidir. Mavinin doğal canlılığı, gri ile birleşip sade bir şıklık oluşturur. Maviyi, jeanlerinizde tercih etmeniz daha şık olacaktır.

Ne kadar cırtlak durur gibi düşünülse de, pembe renk de gri ile uyumlu bir tondur. 

GRİ RENK KIYAFET KOMBİNASYONLARI

Genellikle poğaça tarzı hamur işi tariflere çok yakışan susamdan elde edilen yağ, asırlardır kadınlar tarafından rağbet görüyor. Güzellikten saç bakımına kadar birçok alanda kullanıldığı bilinen susam yağı hakkında merak edilen soruları sizler için cevaplıyoruz. Özellikle yaşlanma karşıtı bakım önerisi arayanlar için mucizevi olacak susam yağı hakkında bilgileri sizler de okumalısınız.

Susam yağı; Cilt ve saç sağlığında sıklıkla kullanılan bitkisel yağlardan biridir.  Pedeliaceae familyasının bir mensubu olan ve daha çok Afrika’da yetiştirilen susam bitkisinin hemen üst kısmındaki kapsülden çıkarılan tohumlardan elde edilen susam yağı; genel sağlığımızın yanı sıra cilt ve saç sağlığımıza da pek çok açıdan katkıda bulunuyor. Yemeklerde zeytinyağına alternatif olarak kullanıldığında bağışıklık sistemimizi güçlendiren bu lezzetli yağ, kanser başta olmak üzere çoğu hastalığa yakalanma riskimizi düşürüyor. Fosfor, çinko, kalsiyum, bakır, demir, manganez, B6 açısından oldukça zengin bir besin olan susam yağı; başta cilt bakım kremleri olmak üzere çoğu kozmetik üründe de bileşen olarak yer alıyor. 

Kuru cilt tipine sahip olanların ciltlerini nemlendirmek amacıyla kullanabileceği susam yağı, yağlı ciltler tarafından kullanıldığında ise cildin yağlanmasını geciktiriyor. Böylelikle yağlı ciltlerdeki parlama sorununu en aza indiriyor. Cildimizde kolajen üretimini teşvik eden bu bitkisel yağ; doğal bir peeling etkisi göstererek, cilt hücrelerimizin yenilenmesini sağlıyor. Yani cildimizi toksinlerden, makyaj kalıntılarından ve kirden temizleyerek, derinlemesine arındırıyor. 

Kuru ciltlerin en büyük problemi olan cilt pullanmalarını, dökülmelerini ve kızarıklıklarını gideren susam yağının cilde faydaları arasında cildimize yumuşaklık katması da bulunuyor.Cildimizi pürüzsüzleştiren ve cildimizin elastikiyetini maksimize eden bu yağı bebeksi ve ipeksi bir cilde sahip olmak adına düzenli olarak kullanabilirsiniz.

E ve A vitaminleri açısından harika bir kaynak olan susam yağı; cildimizdeki yara, kesik ve yanık izlerinin üzerine sürüldüğünde bu yara ve yanıkların daha kısa bir süre içerisinde iyileşmesine olanak tanıyor. Aynı zamanda cildimizdeki yara ve yanık izlerinin görünümünü hafifletiyor.

Yağlı ciltler tarafından kullanıldığında gözenekleri temizleyen ve gözeneklerin nefes almasına aracılık eden bu yağ; ciltteki siyah noktalar, iltihaplı sivilceler ve aknelerle savaşıyor.

Güçlü bir anti-inflamatuar ve anti-bakteriyel olarak sivilce ve aknelerin cildimizde daha da belirginleşmesinin ve daha geniş alanlara yayılmasının önüne geçiyor.

Sedef ve egzama semptomlarını en aza indirgeyen susam yağının cilde faydaları arasında egzamanın neden olduğu kaşıntıları gidermesi de bulunuyor. Düzenli olarak kullanıldığında sedef ve egzamayı iyileştirici bir özellik sergilemenin yanı sıra cildimizde mantar oluşumunu ciddi oranda önlüyor.

Selülitlerin ve çatlakların üzerine sürüldüğünde ise tedavi edici bir rol üstleniyor. 1-2 aylık kullanım sonrasında bacak, basen ve kalça bölgenizdeki çatlaklar ve selülitlerde gözle görülür bir iyileşmeye tanık olmanızı sağlıyor.

SUSAM YAĞI CİLDE NASIL UYGULANIR?

Susam yağı cilde direk masaj olarak uygulanabilir. Cildi nemlendiren susam yağı cildi sürün ve ortalama 10 dakika bekledikten sonra ılık su ile iyice durulayın ve fazla yağı alın. Susam yağını zeytin yağı yada badem yağı ile karıştırıp banyo öncesi bütün vücudunuza sürebilirsiniz.

Kaş ve kirpik bakımı yapmak için akşam yatmadan önce az miktarda sürebilirsiniz. Eğer Hint yağı ile karıştırıp kaş ve kirpiğe sürerseniz kaşların dökülmesini önler ayrıca bakımlı olmasını sağlar. Cilt lekeleri, yara ve yanıkların yok olması için susam yağı etkili sonuçlar sunar.

Susam Yağı ve Karbonat Maskesi

Cildinizi ölü hücrelerden arındırmak, yani yenilemek adına Suna Dumankaya’nın bu peeling önerisine bir şans verebilirsiniz.

MALZEMELER

1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karbonat
2 yemek kaşığı kakao
3 yemek kaşığı susam yağı

HAZIRLANIŞI

Tüm malzemeleri uygun bir kasede karıştırın.

Karışımı tüm yüzünüze ovarak, sürün.

3-5 dakika bekledikten sonra duş alın.

Haftada bir sefer bu peelingi cildinize uygulayın.

Kış aylarının olmazsa olmazı olan kestaneler hem sağlıklı hem lezzet verici olması nedeniyle herkes tarafından sevilerek yenen bir yiyecektir. Kestanenin saymakla bitmeyen bu faydalarından bebeklerinin de yararlanmasını isteyen annelerin bebeklerde kestane tüketiminde dikkat edecekleri bazı noktalar mevcut. Bebeklere kestane ne zaman verilir? 1 yaşından küçük bebeklerde kestane hangi sağlık sorunlarını gösterir? Bebeklere kestaneli muhallebi nasıl yapılır? Kestane bebeklerde alerji ya da gaz yapar mı? Bebeklere kestane balı verilebilir mi? Saraçoğlu’ndan kestanenin saymakla bitmeyen faydaları…

Tadını damakta bırakan enfes lezzetlerden biri olan kestane, neredeyse herkesin en sevdiği yiyeceklerin başında gelir. Evde tavada ya da ocakta kolaylıkla pişirilebildiği gibi dışarıda hazır olarak da satılan kestaneler, doğru ve uygun tüketimi ile sağlığa fayda sağlamaktadır. Damak zevkine göre ister çiğ ister kavrulmuş olarak tüketilen kestane fazla miktarda yenildiği zaman bağırsaklarda birtakım sağlık problemlerine yol açabiliyor. Kabızlığı tetikleyerek rahatsızlık verici bir duruma sebep olabilen kestane kış mevsiminde oldukça sık tüketilen yiyecekler arasında yer alabiliyor. Yaz aylarına göre daha yavaş çalışmaya başlayan metabolizma, fazla miktarda yenen kestaneyi sindirmede sıkıntı oluşturabilir ve kolay yoldan kilo alımına yol açabilmektedir. Bu nedenle uzmanlar, günlük en fazla 100 gram kadar kestane yenebileceğini söylüyor. Peki biz yetişkinlerin severek tükettiği kestane bebeklere ve çocuklara yedirilebilir mi? Bebeklerde kestane tüketimi nasıl olmalı? Evde en sağlıklı kestane nasıl pişirilir? Kestanenin faydaları neler? İşte kestane tüketimi ile ilgili bilinmesi gerekenler…

KESTANE BEBEKLERDE ALERJİ YAPAR MI? BEBEKLERDE KESTANE GAZ YAPAR MI?

Yetişkinlik döneminde bile zaman zaman kabızlığa neden olan kestane, alerjik besin grubu içerisinde yer alır. 1 yaşından sonra doktor onayı ile bebeğe verilebilecek olan kestane tüketiminin dışında bir de ismini sıklıkla duyduğumuz kestane balı var. 1 yaşından küçük bebeklerde normal bal bile tüketilmemesi gerekirken kestane balını da elbette vermemek gerekir. 1 yaşından sonra suda kaynatılarak verilebilir.

Kestane tüketimi bazı bebeklerde gaz, ishal ve mide problemlerine yol açabilir, bu anlamda dikkatli olmakta fayda vardır.

KESTANE VE KESTANE BALI BEBEKLERE VERİLEBİLİR Mİ? KAÇ AYLIK BEBEK KESTANE YİYEBİLİR?

Faydalarını saymakla bitiremediğimiz kestane tüketiminde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta fazla tüketildiğinde bazı sağlık sorunları da peşinden getirebileceğidir. Yeterli miktarda tüketildiğinde faydası dokunan kestane yetişkinlerin haricinde bebeklere ve çocuklara verildiği zaman ishal ya da gaz problemleri görülebiliyor. Bu nedenle uzmanlar kestanenin alerjik besinler grubunda olduğunu belirterek, 1 yaşından küçük bebeklere kestanenin ve kestane balının yedirilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Faydalarından yararlanabilmek için 1 yaşının doldurulması gerektiğini savunan uzmanlar, kestaneyi suya atıp kaynattıktan sonra blenderdan geçirerek ya da çatalla ezerek bebeklere yedirilebileceğini vurguluyor.

BEBEKLER İÇİN EVDE KESTANELİ MUHALLEBİ NASIL YAPILIR?

+1 YAŞ SONRASI İÇİN KESTANELİ MUHALLEBİ TARİFİ:

MALZEMELER:

200 gr. kestane
500 ml süt (yarım litre ya da 2 su bardağı)
500 ml.su (yarım litre ya da 2 su bardağı)
2 çorba kaşığı pekmez
2 çorba kaşığı un (yulaf, pirinç vb. unlar olabilir)

ÜZERİNE:

Ceviz

YAPILIŞI:

Kestaneleri güzelce ayıkladıktan sonra soyulmuş kestaneleri su ve sütün içinde haşlayın. Kestanelerin piştiğinden emin olduktan sonra biraz ılık su ile karıştırarak pürüzsüz kıvam elde edin ve un ilave edin. Karıştırmaya devam edip muhallebi kıvamı elde ettikten sonra ocaktan alıp pekmez koyup blenderdan geçirin. Kaselere alıp soğumasını bekledikten sonra  dövülmüş ceviz ekleyip muhallebiyi hazır edin.

KESTANENİN FAYDALARI NELER? KESTANE NEDEN TÜKETİLMELİ?

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, kış aylarında severek yenen kestanede günlük tüketim miktarını aşmamak kaydı ile yemenin sağlık açısından olumlu etkileri olduğunu açıkladı. Damakta bıraktığı nefis tadıyla gönüllerde taht kuran kestanenin yaygın olarak bilinen faydaları şu şekildedir:

– B1, B2 ve C vitamini bakımından oldukça zengin olan kestane besleyici değerlere sahiptir.

– Stresli durumlarda tüketildiğinde pozitif bir ruh hali verir, sakinleştirir.

– Kansızlığa iyi gelerek kandaki dolaşımın artmasına yardımcı olur.

– Felç geçirme riskini epey oranda azaltır.

– Oluşabilecek mide problemlerinin önüne geçmede etkilidir.

– Vücudumuzdaki kırmızı kan hücrelerinin çoğalmasını sağlar.

– Kolesterol seviyesini dengede tutar.

EVDE KESTANE NASIL YAPILIR? SAĞLIKLI KESTANE TARİFİ:

AT KESTANESİ NE İŞE YARAR? AT KESTANESİNİN YARARLARI:

Bağırsakların çeşitli sebeplerden ötürü yavaşlaması ile yaşanan kabızlık hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki kabızlık nedir ve neden olur? Kabızlığı bitiren doğal kür önerileri nelerdir? Yaşam kalitesini olumsuz etkiler bunun yanı sıra ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getiren kabızlığa dair her şeyi haberin detayında bulabilirsiniz.

Bilimde konstipasyon olarak geçen kabızlık bazı nedenlerden dolayı bağırsakların yavaşlaması ile ortaya çıkar. Dışkının dışarı çıkma esnasında zorlanma ve ağrı çekme gibi durumlar kendini gösterir. Bağırsak bozukluğu hastalıklarından en yaygını olan kabızlığı yeme bozukluğu ya da bazı beslenme alışkanlıkları tetikler. Uzun süre ya da sık sık yaşanılan kabızlık ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirir. Özellikle kabızlık esnasında yaşanan kanlanma, karın ağrısı ve kilo kaybı durumları bu sorunların habercisidir. Kabızlığa genellikle muz, pirinç lapası, makarna ev fast food yiyecekleri neden olur. 

KABIZLIK NEDEN OLUR?

Katı gıdalarda yüksek oranda bulunan yağ ve karbonhidrat

Çok fazla inek sütü ve inek sütünden yapılan ürünler tüketmek

Hormonal dengesizlik

Dışkılama kısmındaki kaslarda yaşanan rahatsızlıklar

Gelen tuvaleti sürekli erteleme gibi durumlar kabızlığa yol açar.

KABIZLIK BELİRTİLERİ NELERDİR?

– Tuvalet geldiği hale dışkılamamanın yapılamaması

Tuvalet esnasında makatta zorlanma ve ağrı

Sık sık kasılma yaşanmasına rağmen çok az miktarda yapılması

KABIZLIK NASIL GEÇER?

Gün içerisinde su tüketimini artırma

Beslenmede lif oranı yüksek besinler tüketerek

Kafein içeren içecekleri azaltarak

Ağız içindeki lokmalar iyice çiğnendikten sonra yutularak

Gelen tuvaleti ertelemeden yapma

Süt ve süt ürünlerinin oranı azaltılarak

İŞTE KABIZLIĞA İYİ GELEN DOĞAL YÖNTEMLER

PORTAKAL KÜRÜ

15 portakal yaprağını iyice kaynatınız. Süzdükten sonra bir gün boyunca dillenmesi için buzdolabına koyunuz. Her sabah yemek yemeden bir bardak tüketiniz. Kabızlık rahatsızlığı bitene kadar bu karışımı tüketebilirsiniz.

PIRASA VE ZEYTİNYAĞI KÜRÜ

3 adet pırasayı kesiniz 4 su bardağı su ile kaynatınız. Ardından yarım çay bardağı zeytinyağı koyup 5 dakika daha pişirip tüketebilirsiniz.

KABIZLIĞI ÖNLEYEN SİRKE TARİFİ

Dr. Feridun Kunak programında kabızlık için en doğal kürün yapılışını seyircilerle paylaştı. Kunak, ayrıca nasıl kullanılması gerektiğini de belirti. 

Çay saatlerinin kadın günlerinin hatta bazen akşam yemeklerinde de sofralara gelen enfes kısır, hele taze sebzelerle bir araya geldiğinde vazgeçilmez bir tada dönüşüyor. Siz de evde kolayca kısır hazırlamak istiyorsanız mutlaka tarifimizi denemelisiniz.

Kısır sağlık açısından faydalı olan bulgur ile yapılan aynı zamanda, lezzetli ve besleyici bir yemektir. İster ana yemek ister aperitif olarak kolaylıkla hazırlanan kısır, özellikle adı altın günleriyle anılan bir tariftir. Ana bileşeni bulgur, salça, domates, maydanoz ve sarımsak olan, kimi yörelerde nar ekşisi de eklenerek yapılan kısırın yalnızca 10 dakika da olan enfes tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Midede şişkinlik hissi oluşturduğu için kısa sürede doygunluk hissi oluşturan kısır diyette olanların da tüketebileceği bir mezedir. rap mutfağındaki Tabule salatası ve Akdeniz ülkelerinde sofralardan eksik edilmeyen kuskus ile benzer olan kısır, her ne kadar hemen hemen tüm Türkiye’de yense de özellikle Adana, Osmaniye, Antalya, Mersin, Konya, Karaman, Kilis, Gaziantep, Antakya ve Kahramanmaraş’ta meşhurdur.

KISIR TARİFİ:

MALZEMELER

2 su bardağı ince bulgur
1 su bardağı sıcak su
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
2 diş sarımsak
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet limon suyu
2 yemek kaşığı nar ekşisi
2 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı pul biber
1 tatlı kaşığı sumak
10 dal taze soğan
1 demet maydanoz
10 yaprak taze nane
2 adet domates

YAPILIŞI

Derin bir kabın içerisine bulguru koyup, sıcak suyu da ilave edin. Üzerini mutlaka kapatın.

Ardından bir kabın içerisine sebzeleri aynı büyüklükte doğrayın ve harmanlayın.

Demlenen bulgurun üzerine domates ve biber salçası, limon suyu, tuz, karabiber, pul biber, sumak, nar ekşisi ve doğranmış sarımsak eklenerek, bütün malzemeler birleşinceye kadar karıştırın.

Homojen olduğunda servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kış aylarında akşamları sıcak evde yemek sonrası tüketilen armutun insan sağlığına inanılmaz faydaları olduğunu biliyor musunuz? Lif açısından oldukça zengin olan armut, vitamin ve mineral bakımından oldukça zengindir. Vücuttaki hücreleri yenileyen ve koruyan armut, hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki armutun faydaları nelerdir? Kaç çeşit armut vardır? Armut neye iyi gelir? Tüm soruların yanıtı haberin detayında…

Gül ailesine ait olan armut meyvesi, pyrus cinsine ait bir ağaçta yetişir. Avrupa, Asya ve Afrika gibi ülkelerde 30 çeşidi bulunmaktadır. Oldukça yüksek sıvıya sahip olan armut; yeşil, sarı ve kahve renkleri bulunmaktadır. Kalorisi düşük olan armut, yüzyıllardır tüketilen meyveler arasında ilk sırada yer alır. Yapılan araştırmalarda kolon kanseri hastalığını önlediği tespit edilmiştir. Dünyanın hemen hemen her yerinde rahatlıkla yetişen armut, kış aylarında vücudun ihtiyacı olan su miktarını sağlar. Ara öğün olarak iki tane tüketildiğinde uzun süre tokluk sağlar. Ancak bağırsak işlevselliği bozuk olan kişilerin armut tüketimine dikkat etmesi gerekir. Aksi halde fazla çalıştırarak ishal olmasına neden olur. Eski zamanlarda armut kabuğu ve yaprakları alternatif tıpta doğal ilaç olarak kullanılırdı. Dünya genelinde en fazla üretimini Çin yapmaktadır. Armut çiçekleri kurutulup çayı yapılır. Bu çay sinirleri yatıştırarak rahat bir uyku sağlar. 

KAÇ ÇEŞİT ARMUT VARDIR?

Melez bir yapısı olan Etruska armudu, en erken olgunlaşan türdür. 

Çok fazla dikeni olan Akça armut meyvesi, dik şekli ve at kısmının etli olmasıyla bilinir. 

Ülkemiz de en fazla üretilen June Beauty armut, haziran ayı güzeli olarak kabuk edilir.

Yüzyıllardır olan Ankara armudu, uzun süre bozulmadan kendi kendini muhafaza edebilir.

ARMUDUN FAYDALARI NELERDİR? 

Folik asit içeren armut, kandaki kötü kolesterol seviyesini düşürür. Böylece kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlayan durumları indirger. Özellikle damarların esnekliğini koruyarak kan akışının daha sağlıklı yapılamasını sağlar.

Bir vücudun günlük ihtiyacı olan kalsiyum, demir, potasyum ve sodyum gibi mineralleri kolaylıkla karşılar. 

K ve C vitaminleri bakımından zengin olan armut hastalıklara karşı bağışıklık sisteminin direncini artırır. Bu yüzden uzmanlar hem mevsim geçişlerinde hem de kış aylarında sıklıkla tüketilmesini sağlar.

Bağırsak florasını korur. Sindirimi kolaylaştırır. Böylece kansere yakalanma riskini azaltır. Metabolizmanın işlevselliğini artırır.

Kandaki insülin direncini kırarak şekerin azalmasını ya da yükselmesini önler. Bu yüzden diyabet hastalarının tüketmesi tavsiye edilir. 

Yapılan başka bir araştırmada armudun sinir hücrelerini yatıştırdığı için depresyon, stres, kronik yorgunluk ve uykusuzluk sorunlarına fayda sağlar. 

Özellikle ileri yaşlara görülme ihtimali olan kemik hastalıklarını önlemekte etkili olan armut, kemik kütlesini de artırır.

Bağışıklığı düzenlediğinden vücudun aniden ısınmasını önler. Bu sayede yüksek ateşi olan kişilerin tüketmesinde fayda var.

Vücuttaki serbest radikalleri idrar yoluyla atmada yardımcı olur. Böbreklerin fonksiyonlarını artırarak vücudun sıvı kaybetmesini önler.

ARMUDUN ZARAR VAR MIDIR?

Düşük tansiyonu olan kişilerin tüketmemesi gerekir. Çünkü armudun tansiyonu düşürme özelliği vardır. Her şeyde olduğu gibi armudun da aşırısı zararlıdır. Sindirim sorunlarına neden olan armut aşırısı bağırsak florasını bozar. İshal olma durumunu artırır.

Annelerin bebeklerinde tercih ettiği mama markalarından biri olan Aptamil’in incelemesini sizler için yaptık. Annelerin bebekleri için uygun gördüğü Aptamil maması ile ilgili bilinmesi gereken tüm detaylar haberimizde! Aptamil mamasının içinde ne var? Aptamil maması neden tercih ediliyor? İşte Aptamil mama serisi ile ilgili bilinmesi gerekenler…

Bebek beslenmesinde sağlıklı gelişim ve güçlü bağışıklık sistemi için hayati bir önem taşıyan anne sütü, Allah (c.c) tarafından her bebeğe özel olarak verilmiş bir mucizedir. Stres, üzüntü gibi duygusal durumların haricinde annelerin gündelik yaşantısında tükettiği bazı besinler sütün kesilmesine veya azalmasına ne yazık ki neden olabilmektedir. Anne sütünü arttırmaya yönelik bitkisel kürler her ne kadar denense de bazı durumlarda süt yetersizliğinden dolayı ek besin arayışına geçilebiliyor. Bebekleri için en uygun mamayı bulmaya çalışan annelerin yaygın olarak tercih ettikleri isimlerden birisi de Aptamildir. Aptamil 1, Aptamil 2, Aptamil 3, Aptamil 4, Aptamil 5 gibi bu mama serisinin doğum vaktinden bu yana 3 yaşına kadar kullanımına uygun ürünler bulunmaktadır. İçerisinde hazır sıvı ürünleri de bulunan Aptamil mamasında patentli prebiyotikler sayesinde zayıf olan bağışıklık sistemi güçleniyor. Aptamil markasının bilinen en net özelliği, prebiyotiklerin anne sütündeki prebiyotik lif karışımına en yakın olmasının yapılan çalışmalarla kanıtlanmış olmasıdır. 

Prebiyotik life yakın olan Aptamildeki postbiyotiklerde bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesi için yararlı bakteriler oluşabiliyor ve üremesi desteklenebiliyor. Hastalıklara yol açan zararlı bakterilerin ise büyümesi önleniyor. 

Aptamil balık yağı, nükleotid ve taurin de içeriyor. İlave şeker içermiyor. Nişasta ve maltodekstrin de içermiyor. Anne sütünde olduğu gibi sadece laktoz içeriyor.  Anne sütüne yakın içeriği ile bebeğin gelişimine katkı sağladığı bilinen bu mamayı kullanan anneler memnun kaldıklarını söylüyor. Bebeklerinin boy ve kilo gelişimlerinin iyi olduğunu ve hastalanmadıklarını söylüyorlar. Aynı zamanda tadı da anne sütüne yakın olduğundan bebekleri severek içtikleri için oldukça memnunlar. 

Aptamilin yeni maması Aptamil Prosyneo prebiyotik liflerin yanı sıra anne sütünde bulunan probiyotik çeşidi bifidobakterium breve M16-V içeriyor. Bu içerikleri ile Aptamilin yeni maması prosyneo da bağışıklık sistemini destekleyici özelliğe sahip. Sezaryenle doğan bebekler doğum kanalından geçmediğinden, doğum kanalındaki yararlı bakterileri alamıyor. Bu nedenle bağışıklıkları normal doğumla doğan bebeklere göre daha düşük oluyor. Aptamil Prosyneo maması sezaryen doğumlarda da anne sütü olmadığında ya da yetmediğinde önerilen bir mama.

Aptamil prosyneo küçük parçalara ayrılmış proteinler içeriyor. Bu sayede bebeğin sindirimi daha kolay gerçekleşiyor. Bu özelliği ile alerji riski taşıyan bebeklerin de kullanımında kullanılıyor. İlave şeker içermiyor. 
Bazı kolik ve kabızlık sorunu yaşayan bebekler için Aptamil’in özel içeriğe sahip Conformil maması mevcut. Aptamil Conformil kullanan anneler bebeklerinin kabızlık ve gaz sorununun ortadan kalktığını söylüyor. 

Her bebekte aynı etkiyi göstermeyen Aptamil mamaları, bazı bünyelerde kabızlık yapabiliyormuş. Kabız olan bebeklerde ‘Aptamil Conformil’ mamasına geçiş yapan annelerin bebeklerindeki kabızlık sorununu ortadan kaldırdığını söyleyenlerde mevcut.

Bebeklerin mamanın tadına alışması için içerisine cici bebe bisküvisi atmakta fayda var. Ancak siz yine de doktorunuza sormadan böyle bir işlem yapmayın. 

Kış aylarında bağışıklık sitemini güçlendirmek aynı zamanda doğal vitamin deposu olarak kemik suyu çorbasını tercih edebilirsiniz. Küçük yaştaki çocukların da kemik gelişimlerini tamamlayabilemesi için bol bol tüketilme3si gerektiğini uzmanlar vurguluyor. Peki kemik suyu çorbası nasıl yapılır? İşte en kolay yöntemi…

Yüzyıllardır nesilden nesile aktarılan ama birbirinden farklı faydaları yeni keşfedilen kemik suyu çorbası adeta doğadan gelen multivitamin kaynağı olarak tanımlanıyor. Cildinize, eklemlerinize, sindirim sistemine, bağırsak sağlığına ve bağışıklığa iyi gelen kemik suyu dünyaca bilinen profesörler tarafından da tüketilmesi gerektiği söyleniyor. Ancak kemik suyu çorbası yaparken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. Pişirirken yapılan hatalar nedeniyle içerisinde bulunan tüm vitamin ve minerallerin yok olmasına enden olabilirsiniz.

KEMİK SUYU ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

4-5 adet dana ya da kuzu kemik (hafif etli olursa daha güzel olur)
1 adet yumurta sarısı
1 adet limon
1 yemek kaşığı tepeleme un
3 yemek kasığı dolusu yoğurt
Nane
Pulbiber
Tuz

YAPILIŞI

Kemikleri tencerenin içerisine güzelce yerleştirin. Ardından üzerine 2 litre su ve tuzu ilave ederek yaklaşık 1 buçuk saat kadar kaynatın.

Daha sonra ayrı bir kabın içine yumurtanın sarısını ve yoğurdu ekleyerek karıştırın.

Üzerine tuz ve 1 yemek kaşığı unu ekleyin karıştırın ve son olarak arzunuza göre nane ve pulbiberi ilave edin. Pişen kemik suyunuzu bir süzgeç yardımıyla tencereye süzün.

Hazırladığınız karışım içerisine süzdüğünüz kemik suyundan 2-3 kepçe koyun ve karıştırın.

Daha sonra karışımı kemik suyuna yavaş yavaş dökerek karıştırmaya devam edin.

Üzerini maydanoz ya da istediğiniz baharatlarla süsleyip, servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kilo verirken ciltte oluşan sarkmaları önlemek için bitkisel yağlardan faydalanabilirsiniz. Sadece kilo verirken değil, ilerleyen yaşla da beraber oluşan cilt sarkmaları bir süre sonra başa çıkılmaz bir hale dönüşebilir. Bu durumdan acilen kurtulmak aynı zamanda tüm cilt sorunlarını ortadan kaldırmak istiyorsanız derlediğimiz cildi sıkılaştıran doğal yöntemleri inceleyebilirsiniz.

Cilt sarkması; düzensiz cilt bakımı, kimyasal kozmetik ürünler, ilerleyen yaş ya da aşırı makyaj nedeniyle meydana gelen bir problemdir.Günümüzde estetik ameliyatlarla kesin çözümü yapılan cilt sarkmasını evde de giderebileceğinizi biliyor muydunuz? Elastik yapısını kaybeden ciltte görülen bu durum, zaman zaman kötü bir görünüm oluşturabilir. Özellikle zayıflayan kişilerde görülen cilt sarkmasına en iyi çözüm doğal esans yağlardır. Bu yağlar sayesinde kısa sürede cildinizin sıkılaştığını görebilir, aynı zamanda daha genç bir görünüme kavuşabilirsiniz. Peki ama nasıl? Gelin birlikte cilt sıkılaştıran yöntemleri öğrenelim…

PORTAKAL YAĞI

İçeriğindeki vitamin ve mineraller sayesinde cildinizi sıkılaştıran ve gergin bir hal almasını sağlayan portakal yağı, düzenli kullanıldığında etkili olmaktadır. Bir parça pamuğu ıslatın ve üzerine az miktar portakal yağı damlatın. Bu pamukla cildinizi silin. 2 günde 1 düzenli olarak uygulanabilir, eğer cildiniz hassas ise bu süre haftada 1 defa uygulanması uzmanlar tarafından önerilir.

KANTARON YAĞI

Cilt hücrelerinin hızlı bir şekilde onarılmasını sağlayan kantaron yağı, yara ve yanık tedavilerinde çok etkili olmaktadır. Parmağınıza bir damla kantaron yağı damlatıp, yüzünüze masaj yaparak yağı yedirebilirsiniz. Haftada bir kere tekrarladığınızda zaman içinde cildiniz sıkılaşır ve pürüzsüzleşir. Kızarıklık ve alerji gibi durumlarda yağ kullanımına son verilmelidir.

FINDIK YAĞI

Cilt sıkılaştırıcı ve çatlakları önleyici etkileri ile bilinen fındık yağı, parmak uçlarına az miktarda alınarak cilde uygulanabilir. Nemlendirici ve sıkılaştırıcı etkilerini zamanla görebilirsiniz.

YOSUN YAĞI

Cildinize hafif bir şekilde peeling uygulayan yosun yağı, ölü derinin atılmasını ve cildin daha aydınlık görünmesini sağlar. Yosun yağı cildi sıkılaştırma konusunda başarılı bitkisel bir yağ türüdür. 3 damla parmak uçlarınıza alarak cildinize uygulayın. 2 saat sonra durulayın ve işlem sonunda nemlendiricinizi sürün. Haftada 1 defa kullanmanız yeterlidir.

AVOKADO YAĞI

E vitamini bakımından zengin olan avokado yağı, su veya sabit yağ ile seyreltildikten sonra cilde uygulanmalıdır. Islak pamuğun üzerine birkaç damla avokado yağı alarak cildinize uygulayabilirsiniz. Haftada 2-3 kez düzenli kullanırsanız etkisini kısa süre içerisinde görebilirsiniz.

YASEMİN YAĞI

Hücre yenilenmesi ve sıkılaştırıcı etkileri ile bilinen yasemin yağı, nemli bir pamuk yardımıyla cilde uygulanır. Bir pamuğa 5-6 damla damlatılır ve ciltte sıkılaşması istenen bölgeye sürülür. 2 günde 1 defa uygulanan yasemin yağı ile daha sıkı bir cilde kavuşabilirsiniz.

ÇİLEK YAĞI

Sıkılaştırıcı ve besleyici özellikleri ile gözenekler üzerinde oldukça etkili bir yağdır. Çilek yağı cilde uygulanırken az miktarda ıslatılmış pamuk yardımıyla uygulanmalıdır. Haftada 2 yada 3 kere kullanılabilir.

SUSAM YAĞI

Doğal antioksidanlar bulunduran ve yağ asitleri bakımından zengin olan susam yağı, cildin yaşlanmasının önüne geçer ve cilt hücrelerinin daha sağlıklı çalışmasını sağlar. Su ile seyrelterek cildinize masajla uygulayabilirsiniz. Haftada 1 kere kullanıldığında cildin daha sıkı ve sağlıklı olmasını sağlar.