Şunun için etiket arşivi: Kadın

Görüntüsünden ötürü tüketilmedi pek tercih edilmeyen ancak tam bir vitamin ve mineral deposu olan trüf mantarı hakkında merak edilenleri sizler için araştır. Görüntü olarak siyah kömüre benzeyen trüf mantarının aynı zamanda yağı da çıkartılıp kullanılır. Peki türf mantarının faydaları nelerdir? Trüf mantarı hangi hastalıklara iyi gelir? Trüf mantarı nasıl tüketilir? Haberin detayında trüf mantarına sair bu soruların cevabını bulabilirsiniz.

Meşe ağaçlarının olduğu bölgelerde bulunan trüf mantarı, kokusu olan bir mantar türüdür. Dünyanın bütün bölgelerinde bulunur. Ancak en sık rastlandığı bölge Akdeniz’dir. Görüntü olarak kömüre benzetilen trüf mantarına bazı yörelerde kara elmas denir. İtalya mutfağının vazgeçilmez lezzetidir. Çok sert bir yapısı olduğundan pişirildiğinde sulanmaz. Bilin 70 türü olan trüf mantarı meşe ağaçlarının dibinde yetiştiğinden onlara ait asitleri de taşımaktadır. Yer altında kaldığından bu mantarı uzmanların ya da mantardan iyi anlayan kişilerin toplaması daha uygundur. Ortalama ceviz büyüklüğünde olan bu mantarlar, en güzel tadı tazeyken verir. Fransa’daki köylülerin geçim kaynağı olan trüfleri almak için insanlar adeta birbirleriyle yarışırlar. Yüzyıllar boyunca alternatif tıpta da kullanılan trüf mantarının bir diğer özelliği de yağının çıkartılıp kullanılmasıdır. 

TRÜF MANTARI NASIL TÜKETİLİR?

En çok mutfakta kullanılan trüf mantarı; salata ve sos yapımında kullanılır. Bunu yanı sıra makarnaya aperatif olarak eklenir.Kendine has kokusu ve aroması vardır. Sağlıklı tüketim yolları olan trüf mantarı aynı zamanda fırına kaşar ya da başemal sos ile beraber verilerek de tüketilebilir. Kırmızı etin marinesine de eklenir. Bunun yanı sıra yağı çıkartılır. Bu yağda aynı şekilde yemeklerde kullanılır. Yüksek bir protein olan yağı, özellikle protein eksikliği yaşayan kişilerin tüketilmesi tavsiye edilir. 

TRÜF MANTARININ FAYDALARI NELERDİR?

Kırmızı etten daha fazla protein barındıran trüf mantarı kemik ve kas gelişimine katkı sağlar. Özellikle darbe alan kemiklerin iyileşmesini hızlandırmak için uzmanlar trüf mantarı tüketimini tavsiye eder. 

Trüf mantarı özellikle ileri yaşlarda görülme ihtimali olan omurilik rahatsızlıklarını gidermek için fayda sağlar.

Eski zamanlarda trüf mantarı, kötü kolesterol seviyesini düşürmek için de kullanılır.

Kilo vermek isteyenler için ideal bir besindir. Özellikle yağı kişinin uzun süre tok tutmasını sağlar. 

Metabolizmayı düzenler. Bağırsak florasını korur. Kabızlık gibi sindirim sorunlarının yaşanma riskini azaltır.

İçerdiği yağ tıpkı zeytinyağı gibi faydalıdır. Antioksidan içeren trüf mantarı yağı cilt hücrelerini yeniler. Bu yüzden yaşlanmayı geciktirir.

Kan basıncını azaltarak yüksek tansiyon ve felç riskini indirger.

İçerdiği protein böbreklerin fonksiyonlarını da artırır.

Vücudun ihtiyacı olan enerjinin yüzde 30’unu rahatlıkla karşılar. 

Günlük hayatta çoğu insanın yaşadığı omuz, diz veya ayak bileği ağrılarına tendinit hastalığı denildiğini biliyor muydunuz? Sporcularda sıklıkla görülen bu hastalığa dair merak edilenleri sizler için araştırdık. Zamanında müdahale edilmediğinde ciddi hastalıklara davetiye çıkarır. Peki Tendinit hastalığı nedir? Tendinit hastalığı belirtileri nelerdir? Tendinit hastalığı geçer mi? İşte tüm soruların yanıtı…

Kas ve kemikleri doğru noktalarda birbirine bağlayan bağa tendon denir. Tendonlar esnek yapıdadır. Çünkü motor hareketleri sırasında hem vücudun hem kas ve kemiklerin hasar almadan işlevselliğini sürdürmesini destekler. Ancak bazı nedenlerden ötürü bu tendonlar hasar alır. Hasar alan bu tendonlar tendinit denilen hastalığa neden olur. Genellikle bu hastalık sporcularda ortaya çıkar. Omuz, dirsek ve dizlerde daha sık görülen bu hastalık, zamanında tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarır. Hastanın yaşam kalitesini düşüren tendinit, uyku bozukluğu, bağırsak ağrılarını da beraberinde getirir. Yırtılma ihtimali yüksek olan bu bağlar ilaç ve fiziki tedavi ile olumlu etki sağlanmadığında son olarak cerrahi müdahale edilir. 

TENDİNİT NEDENLERİ NELERDİR?

İleri yaşta bu bağlarda azalan kalsiyum nedeniyle yıpranmalar yaşanır. 

En sıklıkla görülebilecek olan durum tendonların iltihap kaplamasıdır. 

Tenis, basketbol, yüzme, beyzbol ve koşu gibi meslekleri olan kişilerin tendonlarına aşırı yüklenmesi sonucu yırtılmaların meydana gelmesi de tendinit hastalığına neden olur.

Kandaki şeker oranının yükselmesi sonucu tendonların hasar alması da hastalığa davetiye çıkarır.

Ayrıca günümüzde giderek artan hastalıklardan biri olan romatiod hastalıklarının kas ve kemiklerden oradan da tendonlara zara vermesiyle görülebilir. 

TENDİNİT BELİRTİLERİ NELERDİR?

Dirsekten omuza geçen şiddetli ağrılar 

Gece omuz ve bacak ağrılarıyla uyanma

Yürümekte ve merdiven çıkmada zorlanma

Topuğa basmamak

Bel kısmının sürekli soğuk ve ağrılı olması

Motor hareketlerinde kısıtlama ve şiddetli ağrılar hastalığın belirtileridir.

TENDİNİT YAŞAMAMAK İÇİN NE YAPILMALI?

Sağlıklı ve omega-3 bakımından zengin olan balık gibi besinler tüketilmeli,

Egzersiz yaparken bir uzmana danışılmalı

Ağır kaldırmadan ve dengesiz hareketlerden kaçınılmalı

Aynı pozisyondan oturulmamalı

Kilo ve boya göre materyaller alınmalıdır.

TENDİNİT HASTALIĞI GEÇER Mİ?

İleri yaşlarda bu tür hastalıkların geçme ihtimali oldukça düşüktür. Bu yüzden belirtileri fark eder etmez bir uzmana danışılmalıdır. Eğer hastalık iltihaptan kaynaklı ortaya çıkmışsa ilaç ve fiziki tedavi sağlanır. Ancak yırtılma gibi durumlarda ameliyat yapılır. Bunun dışında hastaların bol bol omega-3, kalsiyum ve antioksidan içeren; domates, kırmızı et ve süt bol bol tüketilmesi tavsiye edilir. 

Kuaför salonlarına giderek, binlerce para verip yaptırdığınız röfleyi evde yapabileceğinizi biliyor muydunuz? Yüzyıllardır kadınların yaptırdığı röfle, özellikle yaz aylarında güneşle beraber muhteşem uyumu yakalasa da kışın da çok güzel duruyor. Profesyonel kuaförlerin bile yaparken gözden kaçırdığı hata nedeniyle röflenin kötü olmasına sebebiyet verebiliyor. Bu yüzden evde kendi röflelerinizi yapabilirsiniz. Nasıl mı? Gelin birlikte röfle yapımını ve püf noktalarını inceleyelim…

Röfle, saçların kendi renginden birkaç ton arasında değişmesi ile yapılan renklendirme işlemidir. Saçları koyu renkte olanlar saçında büyük bir değişiklikler yapmak yerine röfle yaparak güzel görünebilirler. Bu yöntem hem saçların köklerine zarar vermez hem de aralara uygulanan açık renkler sayesinde aydınlık görünüm kazandırır. Düz renk boyamanın yanında röflenin ayrı bir güzelliği vardır. Uzman kuaförler tarafından saçların küçük tutamlar şeklinde ayırarak boyanması ile yapılır. Genel olarak evde yapılamayacağı düşünülen röfle, yeni çıkan boya çeşitleri ve kolay uygulama aletleriyle beraber evde pratik bir şekilde yapılabilir hale geldi. Kozmetik mağazalarda bulunan delikli bone sayesinde çok kısa bir sürede röfleli saçlara sahip olabilirsiniz.Kuaförlerde oldukça maliyetli olan bu işlemi, evde yapmaya ne dersiniz?

İŞTE EVDE RÖFLE YAPMANIN AŞAMALARI:

– Öncelikle röflede tercih edeceğiniz renge karar vermeniz gerekmektedir. Doğal bir görüntü oluşmasını istiyorsanız saç tonunuzdan 1-2 ton açık bir renk kullanabilirsiniz.

– Röfle için birçok markanın, röfle seti vardır.  Bu setlerden birini alabilirsiniz. Röfle saça oldukça zarar veren bir işlem olduğu için saçlarınızı birtakım ürünlerle desteklemelisiniz. Alacağınızı röfle setinin nemlendirici özellikli olması ve içerisinde bakım kremi olanını tercih etmeniz saçlarınıza daha az zarar vermesini sağlayacaktır.

– Röfle işlemine başlamadan önce, ortamı buna hazırlamanız gerekmektedir. Üstünüze eski bir kıyafet giyebilir ya da bir önlük takabilirsiniz. Ellerinize eldiven geçirerek, boyanın zararlı etkenlerinden koruyabilirsiniz.

– Röfle işlemini evde ilk kez yapacaksanız, setin içerisinden çıkan kullanma kılavuzunu mutlaka okuyun.

– Eğer kısa saçlıysanız setin içerisinden çıkan boneyi kullanabilir, saçlarınız uzun ise folyo kullanmanız daha doğru olacaktır. Bone yöntemi ile röfle yapacaksanız saçlarınızı geri doğru tarayın ve boneyi kafanıza geçirip önden bağlayın.

– Sonrasında setin içinden çıkan apart ile saçlarınızı eşit aralıklarla ayırın ve karışımı bu tutamlara uygulayın.

– İstediğiniz tonu yakalamak için 20 ile 50 dakika arasında saçlarınızı bekletin ve ardından saçınızdaki boneyi çıkarmadan saçlarınızı durulayın. Folyo yöntemini kullanan kişiler ise folyoları çıkararak saçlarını durulamalıdır.

– Saçlarınızı duruladıktan sonra setin içinden çıkan bakım kremini, saçlarınıza uygulayarak zarar görmesini engelleyebilirsiniz.

– Son olarak saçlarınıza fön çekerek röflelerinizin daha net bir şekilde görülmesini sağlayabilirsiniz.

Güneydoğu bölgesinde yaygın olarak kullanılan, son yıllarda neredeyse tüm et lokantalarında salata ile beraber servis edilen bulgurun tane tane ve enfes tarifini sizlerle paylaşıyoruzç Yapımı çok kolay olan bulgur pilavını yeni yemek yapmaya başlayanlar çok sevecek. Peki bu kadar bahsettiğimiz bulgur pilavının enfes tarifi nedir? Gelin birlikte öğrenelim….

Bulgur, buğdaydan yapılan geleneksel bir Anadolu yiyeceği olup tahıl grubundan sayılmakta ve beslenme piramidinin tabanında yer almaktadır. Vücut sağlığı ve beslenme açısından önemli bir besin olan bulgur, pirince göre daha ekonomiktir. Pirinç pilavına göre daha hafif olan ve mideleri rahatlatan, yanında bol salata ile servis edebileceğiniz bulgur, Orta Doğuda ve yurdumuzun Güney ve Güneydoğu yemeklerin de önemli yerini tutar. Siz de misafirlerinize enfes, bol bol domates ve biberli bir bulgur pilavı pişirmek istiyorsanız mutlaka tarifimizi denemenizi öneririz.

BULGUR PİLAVI TARİFİ:

MALZEMELER

2 su bardağı pilavlık bulgur
2 adet domates
1 adet soğan
2 adet sivri biber
1 su bardağı tavuk suyu
2,5 su bardağı sıcak su (tavuk suyu da kullanabilirsiniz)
4 yemek kaşığı sıvı yağ
Tuz

YAPILIŞI

Öncelikle soğanları ince ince kıyıp geniş bir tencereye alın. Sıvı yağ ile güzelce kavurup üzerine ince ince doğranmış biberleri ilave edin. Onları da kavurduktan sonra rendelenmiş domatesleri ekleyerek 5 dakika kadar kavurun.

Yıkanmış bulguru domatesli karışımın üzerine döküp 1-2 dakika kavurun. 

Sonrasında sıcak su ve tavuk suyunu ekleyerek tuzunu da ilave edin.

Kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin.

Suyunu çeken bulgur pilavının altını kapatıp, kağıt havlu ile ağzını sarın.

Dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Cildinizi soğuk rüzgarlardan korumak için mutlaka bakım yapmalı ve kurumasını önleyerek kremler kullanmalısınız. Bu adımı yapmak kırışıklıkların azalmasında büyük rol oynuyor. Sizler için soğuk havalarda cildinizi rahatlatacak evde yapabileceğiniz maskeleri bir araya getirdik.

Kış aylarında olumsuz hava şartlarından en çok da cildimiz etkilenir. Soğuk hava, yağmur, rüzgar; her zaman cildi yoran, yıpranmış görünmesine neden olan iklim koşullarıdır. Bununla birlikte kışın gün boyunca egzoz dumanı, baca dumanı gibi olumsuz şartlara maruz kalmış ciltte erken yaşta kırışıklık görülmesi maalesef mümkündür. Zamanla hassaslaşan cilt bu mevsimde doğru bakımı yapmak önemlidir. Cildinizi devamlı temiz tutarak sivilce ya da siyah nokta gibi oluşabilecek cilt sorunlarını engellemiş olursunuz.Bakım rutininizi değiştirerek ya da evde bir kaç malzeme ile yapabileceğiniz bakım kürleri, cildinizin yenilenmesine yardımcı olacaktır. Rüzgarla beraber gelen kuru cilt sorunuyla baş etmeye çalışanlar için muhteşem bir önerimiz var. Önce oda sıcaklığından biraz daha sıcak bir suyla yüzünüzü yıkayın. Bu adım ciltteki gözeneklerin açılmasını sağlayacaktır. Ardından herhangi bir temizleme jelini yüzünüze masaj yaparak uygulayın. Temizleme işleminden hemen sonra soğuk suyla cildinizi durulayabilirsiniz. Bu adım da gözeneklerin sıkılaşmasını sağlayacaktır. 

SOĞUK HAVALARDA CİLDİNİZE İYİ GELECEK 3 FARKLI KÜR;

1- NEM MASKESİ

MALZEMELER

1 adet havuç
Yarım olgunlaşmış avokado
1 yemek kaşığı bal
1 adet yumurta sarısı

YAPILIŞI VE UYGULANIŞI

Havucu tavada yumuşayana kadar pişirin. Ardından avokado ile birlikte ezerek içerisine bal, zeytinyağı ve yumurta sarısını ekleyin. Homojen kıvama gelen kadar karıştırın. Temizlenmiş cildinizde 15 dakika boyunca bekletin. Ilık su ile temizleyebilirsiniz.

2- PARLAK VE CANLI GÖSTEREN MASKE

MALZEMELER:

1 tatlı kaşığı mısır unu
Alabildiği kadar tuzsuz tereyağı
1 çay kaşığı saf zeytinyağı

YAPILIŞI VE UYGULANIŞI

Tüm malzemeleri bir kasede karıştırın. Krem kıvamına gelene kadar karıştırdıktan sonra 15 dakika dinlenmesini bekleyin. Temiz cildinize uygulayıp kurumasını bekleyin. Kuruyan maskeyi ılık su ile temizleyebilirsiniz.

3- CİLDİ RAHATLATAN MASKE

MALZEMELER

Yarım muz
2 yemek kaşığı bal

YAPILIŞI VE UYGULANIŞI

Malzemeleri homojen hale gelene kadar bir kasede karıştırın. Daha sonra cildinize uygulayıp, 20 dakika bekletin. Ardından ılık su ile yüzünüzü durulayabilirsiniz.

Herkesin hemen hemen bir kez yaşadığı mide bulantısı, bir hastalık değil rahatsızlıktır. Mide kaslarının alınan besinleri hazmedememesi ve yukarı doğru çıkarma isteğiyle ortaya çıkan mide bulantısı hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Peki mide bulantısı neden olur? Mide bulantısı belirtileri nelerdir? Mide bulantısına ne iyi gelir? Mide bulantısı hakkında merak edilenleri sizler için derledik. İşte tüm soruların yanıtı…

Midenin çeşitli sebeplerden ötürü şiddetli kasılmalar yaşamasına mide bulantısı denir. Her yaşta görülebilecek bu rahatsızlık bazen ciddi hastalıkların en yaygın belirtileri arasında yerini alır. Mide bulantısı genel itibariyle kusma ile sonuçlanır. Mide yaşadığı şiddetli kasılmalar sonucu içerisinde bulunan her şeyi yemek boru yolu ile vücuttan atar. Farklı uyarıcılarla ortaya çıkan mide bulantısı, sadece mideyi değil, yemek borusu, boğazı, kalbi ve tükürük bezlerini de olumsuz etkiler. Mide atmak istediklerini bağırsaklara gönderemediğinden ağız yolu ile çıkartır. Bu durum sık sık yaşandığından yemek borusu kanserine neden olabilir. Mide bulantısı genellikle kusma sorununu tetiklediğinden sinir dalgalanmaları ile beyne sinyal verilir. Beyin aldığı sinyallerle mideyi uyararak kasların hızla besinleri yukarı atamasını sağlar. Ancak bu işlem o kadar kolay olmaz. Diyafram ve ses tellerine kadar olumsuz etkilere sebebiyet verir. 

MİDE BULANTISI NEDEN OLUŞUR? HANGİ HASTALIKLAR MİDE BULANTISINA NEDEN OLUR?

Birçok nedene bağlı gelişen mide bulantısı ile gastroenteroloji, dahiliye, jinekoloji, psikiyatri, nöroloji, KBB gibi farklı branşlar ilgilenir.

Bağırsak ve midede gelişen enfeksiyon virüsleri

Gıdalara bağlı gelişen zehirlenmeler

– Sık yaşanan beyin hastalıkları yani vertigo ve migren, 

Araba, uçak ve tren gibi taşıtlara bağlı

Ruhsal bunalımlar

Beyin hasar alması sonucu gelişen hastalıklar

Hamilelik

Kanın dengesizleşmesi

Ayrıca ciddi hastalıkların habercisi olan mide bulantılarına organik mide bulantısı denir.

MİDE BULANTISININ BELİRTİLERİ

Yüksek ateş

Dengesiz değişen vücut ısısı

Kas ve kemiklerde ağrı 

Görme problemleri

Unutkanlık ve şiddetli ishal

Nefes alıp vermenin düzensizleşmesine bağlı gelişen kalp ritim bozukluğu gibi belirtiler aynı zamanda hastalık habercisi de olabilir.

MİDE BULANTISINA NE İYİ GELİR?

Temiz bir ortamda derin derin nefes alıp verme ayrıca açık havada yürüyüş yapma,

Nane, fesleğen ya da reyhan gibi bitkileri derinlemesine içine çekme,

Baş dönmesine bağlı gelişen mide bulantısının geçmesi için 30 dakika boyunca hareketsiz uzanmak,

Bitki çayları anacak çayları içerken yavaş yavaş içmeye özen gösteriniz

Reflüye bağlı mide bulantısı için ise 40 dakikalık bir yürüyüş iyi gelir.

MİDE BULANTISINA İYİ GELEN DOĞAL KARIŞIMLAR

Orta boy cezvede bir bardak su kaynatın daha sonra kaynayan suya nane ekleyip 5 dakika demlenmesini bekleyin. Mide bulantısı sırasında bir bardak içiniz.

– Toz halindeki kekiği bir bardak kaynar suya ekleyin daha sonra içerisine limon sıkarak tüketebilirsiniz.

Turunçgiller ailesine ait olan greyfurtun insan sağlığına inanılmaz faydaları var. Özellikle sindirim sorunlarına iyi gelen greyfurt hakkında merak edilenleri sizler için derledik. C vitamini bakımından zengin olan greyfurt hakkında bazı uzmanlar ciddi uyarılarda bulunuyor. Özellikle kronik ilaçlarla beraber alınmasının sakıncalı olduğunu vurgulanıyor. Peki greyfurtun faydaları neledir? Greyfurtun zararı var mıdır? İlaçla beraber greyfurt suyu içerseniz ne olur?Haberin detayında tüm bu soruların cevabı…

Sedef otu ailesine bağlı olan greyfrut, kültür formda yetişir. Birden fazla çeşidi olan greyfurt, Jamaika’da yerli tatlı portakal olarak yetiştirilir. Turunçgiller ailesine de ait olan greyfurtun çekirdekli ve çekirdeksiz cinsleri bulunur. En çok tüketimi Asya ülkelerindedir. Ayrıca bu ülkelerde yüzyıllar boyu, alternatif tıpta doğal ilaç olarak kullanılmıştır. Bilimsel olarak yapılan araştırmalarda günde bir bardak greyfurt içerek hastalıklara yakalanma oranını azaltılmış olur. Doğada C vitamini bakımından en zengin besinlerden biri olan greyfurt kanserli hastalıkların oranını azaltır. Kış aylarında tezgahlardaki yerini alan greyfurt gribal enfeksiyonu önleyen mucize bir besindir. Doğa da likopen barındıran diğer besinler arasında çilek ve domatesden sonra gelir. Bu yüzden likopene alerjisi olan kişilerin greyfurt tüketmeden bir uzmana başvurmalarında fayda var. Dünya genelinde greyfurt en çok Çin’de üretilir. Daha sonra ABD gelir. Dış kısmı sarı ve turuncu arasındayken içi kırmızıdır. Görüntü olarak portakala benzer. Ancak portakal kadar sert bir yapısı yoktur. 

GREYFURTUN FAYDALARI NELERDİR? 

Soğuk aylarda diyet yapan kişiler için en ideal besin greyfurttur. Yüksek lif sayesinde gün boyu tok kalmayı desteklerken aynı zamanda içerdiği su da yağ yakarak daha hızlı kilo verilmesine yardımcı olur.

Düzenli tüketildiğinde içerdiği flavonodil maddeler kanserojen hücrelerin sayısını azaltır ve bağırsaklardaki fazla toksinleri de dışkı yolu ile atarak kolon kanserine yakalanma oranını düşürür.

Çeşitli nedenlerden dolayı hasara uğrayan saç, cilt ve göz hücrelerini onarır.  Saç ve cildi besleyerek daha canlı parlak görünmelerini sağlar. Gün içerisinde özellikle masa başı çalışanlarında görülen göz yorgunluğu rahatsızlığını azaltarak daha sağlıklı görmeyi destekler.

Eksik kalsiyum nedeniyle eklemlerde artrit rahatsızlığı görülmeye başlanır. Bu da vücut hareketlerini ciddi şekilde kısıtlar. Uzmanlar bu durumu engellemek için yarım bardak greyfurt suyunu ile yarım bardak elma sirkesini karıştırarak tüketilmesini tavsiye ediyor. 

Böbrekleri fazla iltihap, enfeksiyonlu hücre ve toksinlerde temizleyen greyfurt böylece kum taş oluşumunu engeller.

Günde bir bardak tüketilen greyfurt suyu bağışıklığı güçlendirir. Bakteri ve virüslerin sayısını azaltır. 

Yiyeceklerden dolayı ortaya çıkan diş ve diş eti rahatsızlıkları için greyfurt gargarası yapabilirsiniz. İçerdiği antioksidan asitler sayesinde diş ve diş aralarındaki kalıntıları çözerek temizler. İltihabı önleyerek ağız kokusunu giderir.

Karaciğerin düzenli çalışmasını destekleyen etkili besinlerden biridir. Her gün tüketilen bir adet greyfurt karaciğerin fazla toksinlerini temizler.

GREYFURTUN ZARARI VAR MIDIR?

Tansiyon ilaçları ile beraber kesinlikle alınmamalıdır. Tansiyon ilacı alınmadan 3 önce ya da 3 saat sonra tüketilmelidir.

Ruhsal ilaçlar, epilepsi ve uyku ilaçlarının vücutta emilimini hızlandırarak idrar yolu ile atılmalarına neden olduğundan bu ilaçlarla beraberde tüketilmemelidir.

Greyfurt başlı başına kolesterol düşürdüğü için kolesterol ilaçlarından 5 saat sonra tüketilmelidir.

Kan yapıcı ve sıvılaştırıcı özelliği olan greyfurt kalp ilaçlarından en az 4 saat sonra tüketilmelidir. Aksi halde kanın sıvı oranı artınca ne greyfurtun nede ilaçların bir faydası olmayacağından kişinin tansiyonu yükselerek felç kalma oranı yükselir. 

Güneş kremi yalnızca yaz aylarında değil, kışın da cildinizi korumak için kullanılmalıdır. Bunun yapılmasındaki amaç cildi her daim nemli ve güneşin zararlı ışınlarından korumak. Peki kış aylarına uygun güneş kremleri nelerdir? Gelin birlikte inceleyelim…

Güzellik uzmanlarının yaptığı açıklamalarda sık sık kış aylarında güneş kremi kullanılması gerektiğini vurguluyor. Güneşin zararlı etkilerine karşı savunmasız olan cildinize her zaman koruyucu bir kalkan gerekiyor. Zararlı güneş ışınları cildin erken yaşlanmasına sebep olurken aynı zamanda lekelerinde belirmesine yol açar. Bu yüzden kış aylarında da mutlaka iyi bir güneş kremi kullanmalısınız. Piyasada bulunan güneş kremleri arasındaki en iyi güneş kremi hangisi merak ediyor musunuz? Raflarda rengarenk ambalajlarla duran güneş kremlerini aldırmayın. Mutlaka içerisindeki inceleyerek ve cildinizin hassasiyet durumunu ölçerek satın almalısınız.  

KIŞ AYLARINA UYGUN EN İYİ GÜNEŞ KREMLERİ:

–  Clarins UV 50 Day Screen Multi-Protection / 220 TL

– Shiseido Urban Environment Tinted UV Protector / 210 TL

– Dr. Dennis Gross Instant Radiance Sun Defense Sunscreen Broad Spectrum / 220 TL

– Dr. Andrew Weil for Origins Mega Defense SPF45 / 226 TL

– Murad City Skin Age Defense Broad Spectrum SPF 50 PA++++ / 612 TL

– Laura Mercier Flawless Skin Daily Face Shield SPF 40 / 236 TL

– Kiehl’s Super Fluid UV Mineral Defense Broad Spectrum SPF 50+ / 199 TL

– La Prairie Cellular Swiss UV Protection Veil Sunscreen Broad Spectrum / 1025 TL

– La Roche-Posay Anthelios Ultra-Fluid Lotion SPF 60 / 121 TL

– Dr.Jart+ Every Sun Day UV Sunscreen Broad Spectrum SPF 50 / 226 TL

– Missha All Around Safe Block Essence Sun SPF 45 / 42 TL

– Sisley Paris Super Soin Solaire Youth Protector for Face SPF 50 / 795 TL

Güneydoğu bölgesinde yaygın olarak kullanılan, son yıllarda neredeyse tüm et lokantalarında salata ile beraber servis edilen bulgurun tane tane ve enfes tarifini sizlerle paylaşıyoruzç Yapımı çok kolay olan bulgur pilavını yeni yemek yapmaya başlayanlar çok sevecek. Peki bu kadar bahsettiğimiz bulgur pilavının enfes tarifi nedir? Gelin birlikte öğrenelim….

Bulgur, buğdaydan yapılan geleneksel bir Anadolu yiyeceği olup tahıl grubundan sayılmakta ve beslenme piramidinin tabanında yer almaktadır. Vücut sağlığı ve beslenme açısından önemli bir besin olan bulgur, pirince göre daha ekonomiktir. Pirinç pilavına göre daha hafif olan ve mideleri rahatlatan, yanında bol salata ile servis edebileceğiniz bulgur, Orta Doğuda ve yurdumuzun Güney ve Güneydoğu yemeklerin de önemli yerini tutar. Siz de misafirlerinize enfes, bol bol domates ve biberli bir bulgur pilavı pişirmek istiyorsanız mutlaka tarifimizi denemenizi öneririz.

BULGUR PİLAVI TARİFİ:

MALZEMELER

2 su bardağı pilavlık bulgur
2 adet domates
1 adet soğan
2 adet sivri biber
1 su bardağı tavuk suyu
2,5 su bardağı sıcak su (tavuk suyu da kullanabilirsiniz)
4 yemek kaşığı sıvı yağ
Tuz

YAPILIŞI

Öncelikle soğanları ince ince kıyıp geniş bir tencereye alın. Sıvı yağ ile güzelce kavurup üzerine ince ince doğranmış biberleri ilave edin. Onları da kavurduktan sonra rendelenmiş domatesleri ekleyerek 5 dakika kadar kavurun.

Yıkanmış bulguru domatesli karışımın üzerine döküp 1-2 dakika kavurun. 

Sonrasında sıcak su ve tavuk suyunu ekleyerek tuzunu da ilave edin.

Kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin.

Suyunu çeken bulgur pilavının altını kapatıp, kağıt havlu ile ağzını sarın.

Dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Uzakdoğu ülkelerinde sıklıkla tüketilen ama dünyanın en kötü kokusuna sahip olan durian meyvesi hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Uzmanlar tarafından fazla tüketilmesi tavsiye edilmeyen durian meyvesi, hemoglobin düzeyini oldukça artırır. Ancak gün içinde yeterli miktarda tüketildiğinde sağlığa olumlu katkılar sağlar. Peki durian meyvesinin faydaları nelerdir? Durian hangi hastalıklara iyi gelir? Durian nasıl tüketilir? Haberin detayında durian hakkında merak edilen soruları bulabilirsiniz.

Dünyanın en kötü kokusuna sahip olan durian meyvesi Endonezya’da 300, Malezya’da 100 ve Tayland’da 100 çeşidi bulunmaktadır. Ancak dünya piyasasında Durio zibethinus tek bulunur. Diğerleri kendi bölgelerinde satışa sunulmaktadır. Büyük olan bu meyvenin kabuğu kalın ve dikenlidir. Singapur’da tüketimi gelenektir. İçeriğinde ise bölüm bölüm etli kısmı var. Meyvenin bu kısmı tüketilir. İçindeki bölümler oldukça suludur. Yeşil ve kahve renklerinde bulunur. Tropik meyve olan durian kurutma ya da konserve olmaz ancak taze olarak yenilebilir. Ağacı 33 metreye kadar yükselir. Ancak daha fazla büyümez. Ortalama 8 yılda gelişimini tamamlayan ağaç nadiren meyve verir. Bu yüzden meyveler oldukça pahalıya satılır. C vitamini bakımından zengin olan durian, diyet ve spor yapanlar için de ideal besinlerden biridir. Ancak birden kan basıncını artırabildiğinden gün içerisinde sınırlı sayıda tüketilmesi tavsiye edilir. Ayrıca içeriğindeki yağ oranı da yüksektir. Faydalı olmasına rağmen aşırı tüketildiğinde zararlı hale gelebilir. Asya ülkelerinden bazıları kesin kokusu nedeniyle durian ile toplu taşıma araçlarına binmeyi yasaklamıştır. Sokak satıcılarında sıklıkla görülür. Ayırca içeriğinde serotonin ve melatonin bulunduğundan kronik uykusuzluğa iyi gelir. 

DURİAN MEYVESİNİN FAYDALARI NELERDİR? DURİAN HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Potasyum bakımından zengin olan durian meyvesi, kan basıncını kontrol edebilir. Bu bakımdan kalp ve damar hastalıklarına iyi gelen durian meyvesi, ayrıca elektrolit sağlayarak kan akışını dengeler. Ancak gün içerisinde 100 gramdan fazla tüketilmesi tavsiye edilmez. 

Doğal uyku hapı olarak görülen durian meyvesi, triptofan denilen bir amino asit içerir. bu asit hem melatonin hem de serotonin hormonunun salgılanmasını destekler. Özellikle kronik uykusuzluk yaşayanlar için ideal olan durian, yatmadan bir saat önce tüketilebilir.

Manganez bakımından zengin olan durian meyvesi, bu sayede güçlü bir antioksidandır. Vücudun ihtiyacı olan demir ve kırmızı kan hücre üretimini destekler. 

Sağlıklı bir vücut için gerekli olan C vitamini bakımdan da oldukça zengin olan durian meyvesi bağışıklığı güçlendirir. Hastalıklara karşı direnci artıran durian, bakteri ve enfeksiyonları vücutta en aza indirger. 

Zengin bir lif içerir bu yüzden diyet yapanlar tüketebilir. Ancak içeriğin de yüksek yağ da içerir. Bu yüzden gün içerisinde tüketimine dikkat edilmeli. Ara öğün olarak bir seferde tüketilebilir. 

Sinir hücrelerini düzenler. Bu sayede ruhsal hastalıklara da iyi gelir. Özellikle depresyona iyi gelen durian meyvesi, vücuttaki serbest radikalleri de idrar yoluyla atar. 

Eski çağlarda kabuğu kaynatılıp yaraları temizlemek için kullanılırdı. Şimdilerde ise kozmetik ürünlerin içine eklenir. Hücre yenilemesini sağladığından cildin parlaklığını artırır. 

Kemik ve kas yapısını güçlendirir. Hastalıkların yaşanmasına zemin hazırlayan durumları azaltır.

Yapılan bazı araştırmalarda sinirleri yatıştırdığından epilepsi hastalarına iyi geldiği söyleniyor. 

bir porsiyon durian vücudun ihtiyacı olan folik asidin yüzde 20’sini rahatlıklar karşılar. Folik asit motor hareketlerini geliştirme de etkilidir.