Şunun için etiket arşivi: Kadın

Kış aylarında artan ayak üşümesin neden olduğunu biliyor musunuz? Peki ayak üşümesi belirtileri nelerdir? Sizler için bu hastalığa dair bilinmeyenleri ve üşümeye iyi gelen dal yolları derledik. Ayak üşümesine dair merak edilenler…

Vücut sıcaklığının ani değişmesi ile ortaya çıkan ayak üşümesi bir hastalık bazı değil hastalıkların belirtileridir. 

AYAK ÜŞÜMESİ NEDEN OLUR? BELİRTİLERİ NELERDİR?

Metabolizması zayıf olan kişilerde kalp vücuda yeterli miktarda kan pompalamadığında ayaklara kan gitmez bu da üşümeye neden olur. Bu durumu genellikle düzensiz beslenen ve masa başı çalışanlarında sıklıkla yaşar.

Kandaki beyaz hücreler azalınca anemi rahatsızlığı ortaya çıkar. Bu hastalığın en yaygın belirtisi ise ayak üşümesidir.

Tiriod bezleri yeterli miktarda hormon üretmediklerinde metabolizma bozulur. Bu da ayal üşümesinin yaşanmasına sebep olur.

Beyinin hasar alması ile sinir hücreleri yeterli miktarda görevlerini yapamaz. Ayaklara kadar giden sinirlerdeki hücrelerin hasar alma olasılığı da artığından ayak üşümesi yaşanır. Özellikle stres ve depresyon esnasında bu durum yaşanır. 

Kandaki yüksek şeker ya da az şeker miktarı arterlerin daralmasına neden olur. Bu durumu genellikle şeker hastaları yaşar. Ayak üşümesi sıklıkla yaşayan kişilerin kan şekerlerini ölçtürmeleri lazım çünkü gizli şeker hastası olabilirler.

AYAK ÜŞÜMESİNE NE İYİ GELİR?

Yeşil çay kandaki şekeri dengelediğinden ayak üşümesini de önler. Vücuttaki ısıyı dengelemek için günde en az 2 bardak tüketilmelidir. Çayı yapmak için; bir bardak sıcak suya bir tatlı kaşığı kuru yeşil çay atınız 5-6 dakika demlenmesini bekleyiniz daha sonra süzüp bal ekleyerek tüketiniz. 

Zingeron maddesi bakımından zengin olan zencefil de ayak üşümesine iyi gelen kanın pıhtılaşmasını azaltarak rahat bir akışa neden olur. Hem çay olarak tüketebilirsiniz hem de yazacağımız yöntem ile ayaklarınıza masaj yaparak kullanabilirsiniz.

Bir yemek kaşığı toz zencefili 2 su bardağı suda kaynatınız. Süzüp içerisine bal ekleyerek tüketiniz. Aynı şekilde 1 kase zencefil tozunu bir tencere dolusu suda kaynatınız ayağınızı koyabileceğiniz ısıya geldikten sonra masaj yaparak ayaklarınızı bu suda 30 dakika bekletiniz. 

UNESCO’ nun “somut olmayan kültürel miras” listesine giren lezzetli keşkek nasıl hazırlandığını biliyor musunuz? Tadı damaklarda iz bırakacak, misafirlerinize hazırlayabileceğiniz aynı zamanda akşam yemeğinden sonra muhteşem giden keşkek yapımının tarifi haberimizde…

Trakya, Doğu Anadolu, Karadeniz ve Orta Anadolu yemeği olan keşkek, genellikle düğün ve bayramlarda kalabalık sofraların baş tacı olarak yapılır. Yapımı uğraştırıcı olsa da Peygamber efendimiz zamanına danan bir lezzet. Yörelere göre farklılık gösteren keşkek yemeğinin orjinal tarifini sizlere sunuyoruz. 

KEŞKEK TARİFİ:

MALZEMELER

300 gram dövme buğday
100 gram beyaz nohut
5.5 su bardağı su
750 gram kemikli koyun eti
60 gram tereyağı
Karabiber
Tuz
Kırmızı toz biber

YAPILIŞI

Nohut ve buğdayı 1 gün önceden 2 buçuk su bardağı suyun içerisinde bekletin.

Daha sonra eti haşlayın. Nohutla buğdayı süzüp, ete ilave edin.

Suyu dökmeyin. Bu suyun içerisine 4 su bardağı sıcak su ekleyin. Daha sonra tereyağının yarısına su, karabiber ve tuzu ekleyip buğday lapa oluncaya kadar yaklaşık 2 saat kadar pişirin.

Etin kemiklerini ayırarak ilave edin. Hazırladığınız keşkeğin büyük bir tencerenin içerisine aktarın. Tencerenin içerisinde tahta kaşıkla güzelce ezin.

Geniş bir servis tabağına alarak üzerine yakılmış pul biber ve tereyağı ile sunuma hazır hale getirebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Tarihi Osmanlı’ya kadar dayanan işkembe çorbası Türkiye’nin bir çok ilinde meşhur hale gelmiştir. Sığır işkembesinden yapılan bur çorba tadı bir yana faydaları uzman doktorlarında dahi sürekli önerdiği ve küçük büyük demeden herkesin tüketmesi gereken yemekler arasında. Peki evde işkembe çorbası nasıl yapılır? Cevabı haberimizin detaylarında…

Muhteşem bir protein kaynağı olan işkembe, düşük yağ oranıyla yüksek lif içeren kalsiyumca zengin bir besindir. İçerdiği vitamin ve mineral miktarına göre düşük kalorili olan işkembe çorbası bağışıklık sistemini güçlendirerek, özellikle grip, soğuk algınlığı gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarına yakalanma riskini azaltır. Günlük olarak tükettiğinizde B12 vitamini ihtiyacınızı karşılamaya yetecektir.  Genellikle halk arasında kolesterolü yükselttiği düşünülse de 80 gram pişmiş işkembe 133 mg kolesterol içerir. Bir yetişkinin alabileceği sağlıklı maksimum kolesterol miktarı ise 300 mg’dır. Bu yüzden gönül rahatlığı ile içebilirsiniz. Tadı damaklarda iz bırakacak ve alışkanlık yapan işkembe çorbasını evde pratik bir şekilde de hazırlayabilirsiniz. Nasıl mı? Tarifi haberimizde…

TERBİYELİ İŞKEMBE ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

1 kilogram işkembe
3 adet yumurta sarısı
2 yemek kaşığı yoğurt
Yarım su bardağı su
7 diş sarımsak
1-2 yemek kaşığı pul biber
Sirke
1 limon suyu

YAPILIŞI

Temizlenmiş işkembeyi önce sıcak su sonra soğuk suyun içerisinde bol su ile güzelce yıkayın. Daha sonra tencerenin içerisinde kaynayana kadar pişirin ve kaynayan suyunu döküp tekrar güzelce yıkadıktan sonra düdüklü tencerede en az 1 saat ortalama 1.5 saat pişirin. 

İşkembe haşlanırken terbiyesini hazırlayabilirsiniz. Önce 3 yumurtanın sarısını çırpıp sonra 2 yemek kaşığı yoğurt ve suyu ekleyerek kenara alın.

Ardından pişen işkembe soğuduktan sonra istediğiniz büyüklükte doğrayın. İkinci kez pişen işkembe suyunun içerisine doğranmış işkembeleri ekleyin.

Bir taşım kaynadıktan sonra yavaş yavaş terbiyeyi içerisine ekleyin. 2-3 dk sonra ocağın altını tamamen kapatabilirsiniz.

Limon, sirke ve sarımsak sosu ile servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Çoğu insanın yaşadığı sağlık sorunlarından biri olan kulak kaşıntısının bazı hastalıklardan kaynaklı olduğunu biliyor muydunuz? Yaşam kalitesini düşüren kulak kaşıntısı hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Kulak kaşıntısı özellikle baş ağrısı ve uykusuzluk gibi hastalıkları da beraberinde getirir. Peki Kulak kaşıntısı neden olur? Kulak kaşıntısına neden olan durumlar nelerdir? Kulak kaşıntısı nasıl geçer? Tüm bu soruların yanıtı haberin detayında…

Hemen hemen herkesin yaşadığı sorunlardan biri olan kulak kaşıntısına birçok faktör neden olur. Kulakların çok sık kaşınmasındaki temel etken vücudumuzun en küçük sinir damarlarının bu bölgede yer almasından kaynaklanıyor. Ayrıca kulak kanalında dış faktörlerden kaynaklı yerleşen bakterilerin kulak içi travmasına neden olması da bir diğer neden arasında yer alır. Hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen sağlık sorunu aslında çoğu kişi tarafından pek önemsenmez. Ancak uzmanlar kulak kaşınmasının bazı hastalıklarında habercisi olabileceğini vurguluyor. Özellikle üst solunum yolları ve sinüs tıkanması gibi hastalıkları belirtileri arasında yer alan kulak kaşıntısı aynı zamanda ciddi hastalıklar sonrası da yaşanır. Bunlar arasında da en yaygını kulak enfeksiyonu, orta kulak iltihabı ve kristallerin oynamasıdır. Çoğu insan da hafif başlar ve bazı tedavi yöntemleriyle geçse de kimisinde bu ciddi sorunlara zemin hazırlar. 

KULAK KAŞINTISINA NEDEN OLAN DURUMLAR NELERDİR?

Üst solunum yollarından kaynaklı oluşan iltihaplanmalar,

Banyo sırasında kulağa su ve sabun kaçması,

Kulak derisinde oluşan cilt hastalıkları,

Sahte küpelerin neden olduğu cilt hastalıkları,

Gıda alerjileri (elma, muz, havuç, kereviz, çilek, şeftali),

Tıkanan burunun kulak yolunu zorlaması,

Enfeksiyon hastalıkları gibi durumlar yaygın olan diğer nedenlerdendir.

Sağlıklı bir şekilde kulak içi temizlenmediğinde de kulak kaşıntısı ortaya çıkar. Uzmanlar vücudumuzda kirliliğin en çok biriktiği yerlerden biri olan kulak içinin temizlenmediğinde ya da ciddi hasarların ortaya çıkmasına bağlı baş hastalıklarının artabileceğini belirtiyor. Bu yüzden bir aydan fazla sık sık yaşanan kulak kaşıntısında bir uzmana görünmekte fayda var.

KULAK KAŞINTISI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Şiddetli baş ağrısına bağlı ortaya çıkan baş dönmesi

Yutkunma sırasında boğazda ağrı hissetme

Cilt derisinin dökülmesi

Yüzün yanak kısımlarının şişmesi

Nefes darlığına bağlı hırıltılı soluk alma verme gibi belirtiler kulak kaşıntısının şiddetli bir hastalığa neden olabileceğini gösterir.

KULAK KAŞINTISI NASIL GEÇER?

Belirtiler kendini gösterir göstermez bir doktora görünerek nedeninin ne olduğu öğrenilmesi gerekir. Daha sonra ortaya çıkma nedenine göre tedavi belirlenir. Uzmanlar kısa süren kulak kaşınması için bazı doğal yöntemler öneriyor.

SİRKE

Sirkenin anti bakteriyel etkisi kulak içindeki mikropların temizlenmesini sağlar. Yarım çay bardağı sirkeye yarım çay bardağı su ekleyerek seyreltiniz. kulağınızın içine bir damla damlatınız.

ILIK KARIŞIM YAĞ

Zeytin, çay ağacı, hindistancevizi, sarımsağın yağlarından birere yemek kaşık alıp karıştırınız. İçerisine yarım su bardağı su koyup kaynatın. Ilık olmasını bekledikten sonra sabah akşam birere damla kulağınıza damlatınız.

Sıradan tatlı tariflerinden sıkıldınız mı? Misafirlerinize hazırlayabileceğiniz hem pratik hem de leziz bir tarif arıyorsanız yumurta tatlısı tam size göre. Adeta lokmayı andıran ancak tadı damaklarda iz bırakan yumurta tatlısı pratik oluşuyla da günün her saatinde pişirebileceğiniz türden.

Yumurta tatlısı, görünüm ve tat itibariyle lokma tatlısına benziyor. Yüzyıllardan beri yapılan birçok kişinin çocukluk yıllarına ait olan yumurta tatlısı, annelerimizin evde bulunan malzemeler ve kendi imkanlarıyla ile hazırladıkları bir tatlı. Siz de evde eski yıllara gitmek hem de tatlı krizlerini bastıracak pratik bir tatlı arıyorsanız hemen yumurta tatlısını pişirebilirsiniz. Peki yumurta tatlısı nasıl yapılır?

YUMURTA TATLISI TARİFİ:

MALZEMELER

3 adet yumurta
1 su bardağı sulu yoğurt 
1 su bardağı irmik 
1 adet kabartma tozu 
1 adet vanilya 
Aldığı kadar un

Şerbeti için;

2 su bardağı su
2 su bardağı toz şeker
Portakal kabuğu rendesi

YAPILIŞI

Tarife öncelikle şerbeti hazırlayarak başlayın. Şeker ve suyu tencerede kaynatın. Kaynayan şerbetin içerisine portakal kabuğu rendesini ilave ederek soğuması için kenara ayırın.

Geniş bir karıştırma kabının içerisine tüm malzemeleri karıştırarak ilave edin. Yumuşak kıvamda bir hamur olduğunda 5 dakika dinlendirin.

Dinlenen hamurdan kaşıkla alıp kızgın yağın içerisinde kızartın.

Nar gibi kızaran hamurları bir tabağa alıp üzerine şerbeti gezdirin.

Sıcak sıcak tüketebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Hem zarif hem de orijinal bir şıklık sağlayan ekose modelleri, 2020 modasının öne çıkan çizgileri arasında yer alıyor. Ünlü markaların, yavaş yavaş ön plana çıkarmaya başladığı ekose modelleri, her parçayla ayrı bir uyum yakalıyor. Peki sezonun ekose model parçaları hangi renk ve stilde yer alıyor? İşte 2020 sezonunun en şık ekose modelleri.

2020 moda sezonunun en trend desenlerinden biri olan ekose parçalar; t-shirt, bluz, ceket, pantolon ve daha pek çok parçada kendisine yer buluyor. Ekose modelleri için çoğunlukla gri renkler tercih edilse de, sezonun renklerinde kırmızı, beyaz, siyah, hardal ve kiremit renkleri de sıkça öne çıkıyor. Kış deyince akla gelen kazak, sweatshirt algısından sıyrılıp bir farklılık oluşturmak isteyenler için ekose modelleri, oldukça doğru bir yaklaşım olacaktır. Koton, Trendyol, De Facto gibi markaların 2020 sezonunda başrolde olan ekose modellerini, sizler için derledik.

EKOSE MODELLERİ 2020

KOTON: 48 TL

KOTON: 54 TL – 78 TL

TRENDYOL: 120 TL

TRENDYOL: 120 TL

DE FACTO: 90 TL – 130 TL

LC WAIKIKI: 33 TL – 50 TL

LC WAIKIKI: 89 TL

Cildinizin adeta bebek teni gibi pürüzsüz, yumuşak olması için tüm kullandığınız ürünleri aynı zamanda yöntemleri bir kenara ayıracak mucizevi uygulamayı sizlerle tanıştırıyoruz. Hiç bir şekilde kimyasal kullanmadan yapılan Dermaplaning uygulaması son zamanların en çok merak edilen başlıkları arasına girdi. Peki Dermaplaning uygulaması nedir? Nasıl uygulanır? Dermaplaning uygulaması ne kadar?

Dermaplaning, kimyasal içerikli ürünler kullanmadan cildin ölü derilerinin temizlenmesini sağlayan bunu yaparken de ayva tüylerini gideren bir bakım uygulamasıdır. Ölü derileri temizlenen bir cilde kısa sürede kavuşurken parlamasını da sağlayan Dermaplaning uygulaması, cildin üst yüzeyini temizleyip daha alt katmanlara daha kolay ulaşmaya olanak sağlıyor. Bazı kişilerde cildin rengini eşitlemek için de kullanılan bu uygulama, pul pul dökülen ölü derileri soyarak kolayca atıyor. Gelecekte ortaya çıkabilecek cilt anormalliklerini önleyen Dermaplaning, davetler öncesinde pürüzsüz bir cilt yüzeyi sağlamak ve makyajın görünümünü kusursuz hale getirmek bakımından popüler bir tedavi yöntemi olmuştur.

PEKİ BU UYGULAMA NASIL YAPILIYOR?

Dermaplaning, bir uzman tarafından keskin cerrahi bıçaklarla yüzde birikmiş ölü hücreleri soyan ve kazıyan cilt tıraşlama formudur. Ölü hücreleri temizlemesine ek olarak, ince çizgilerin ve izlerin görünümünü de yumuşatmaktadır. Uygulama yapılırken yüzün temiz olması gerekir, öncesinde herhangi bir krem ya da ürün kullanılmaz, cilt kuru ve temiz olmalıdır. Kesinlikle evde uygulanabilecek bir yöntem değildir. Ve doktor olmayan kişiler yapmamalıdır. Dermaplaning uygulamasında makineler değil lazerle kesilmiş bıçaklar kullanılır. Cerrahi bıçaklar ancak bir hekim tarafından kullanılmalıdır. Uygulama sonrasında sanki güneşte kalmış gibi hafif kızarıklık olur, birkaç gün sonra parıldama etkisini görebilirsiniz. 6 haftada bir yaptırmanız tavsiye edilir.

DERMAPLANİNG UYGULAMASI NE KADAR?

Dermaplaning uygulama 2019 fiyatları, ücretleri, sizin durumunuza, uygulama yapılacak alana, nedenine, seçilecek anestezi tipine bağlı olarak değişmektedir. Dermaplaning  fiyatları için doktorunuza muayene olmanız gerekmektedir.

Adını önce haberlerde sonra da fırınlarda gördüğümüz mor ekmek, internette en çok merak edilenler arasında yerini aldı. Küçük büyük demeden herkesin merak ettiği mor ekmek artık Türkiye’nin fırınlarında da satışına başladığı için mutlaka araştırmalısınız. Peki mor ekmek nedir? Mor ekmeğin içinde ne var? Mor ekmek tarifi evde nasıl yapılır? Gelin birlikte inceleyelim…

Mor ekmek, sadece tadıyla değil rengiyle de diğer ekmeklerden çok farklı. Yaban mersini, kırmızı dut, vişne, patlıcan, kırmızı soğan gibi besinlerin renklerini kullanarak elde edilen mor ekmek İstanbul Üniversitesinden İhsan Kaya ve ekibinin çalışması sonucu ortaya çıktı. Japonya’da zorunlu olarak tüketilen ve Türkiye’de ilk kez Malatya’da üretilmeye başlanılan ‘Mor Ekmek’ vatandaşlardan ilgi görüyor. Her insanın sağlıklı bir şekilde yaşamını sürebilmesi için günde 2,5 mg antosiyanın kanında dolaşması gerektiğini vurgulayan uzmanlar bu 2,5 mg antosiyanın 100 gram mor ekmekte olduğunu açıkladılar. Mor ekmeğin üreticileri bu ekmeğinin diyabet, tansiyon gibi hastalıklara iyi geldiğinin bilindiğini söyledi. Peki ya evde nasıl yapılıyor?

MOR EKMEK TARİFİ:

MALZEMELER

Ön maya için;

30 gram ekşi maya
30 gram un
30 gram su

Ekmek için;

90 gram ekşi maya
200 gram beyaz un
50 gram sarı sert buğday unu
115 gram tam buğday unu
280 gram havuç suyu
7 gram tuz

Mor havuç suyu için;

2 adet mor havuç
1 büyük bardak su

YAPILIŞI

Öncelikle havuçları rendeleyip tencereye alın, üzerini suyu ilave edip kaynamaya bırakın.

Tüm rengini bıraktığında süzüp, soğuması için kenara alın.

Ekşi mayayı dolaptan çıkarıp, 4 saat bekletin. Un, havuç suyu ve mayayı karıştırıp 6-7 dakika yoğurun.

Üzerini kapatıp dinlendirdikten sonra tuzunu ilave ederek tekrar yoğurun.

Hamuru bir kabın içerisine alıp, zarf gibi katlayın. 4 kez bu işlemi yaptıktan sonra mayalama sepetinin içerisine alın.

1 gün kadar da orada bekletip, döküm tencerede 250 derece fırında yarım saat pişirin.

Fırından çıkan ekmeği tel üzerine alıp 3 saat soğumasını bekleyip sonra dilimleyerek servis edebilirsiniz. 

Afiyet olsun…

Cildinizdeki ölü derileri gidermek aynı zamanda cildinizdeki sorunları gidermek istiyorsanız haftada bir defa kese uygulayabilirsiniz. Cilde uygulanan kese sadece ölü derileri arındırmak için değil daha birçok cilt problemlerini ortadan kaldırıyor. Peki kese uygulamanın ne gibi faydaları ve cilde kese nasıl uygulanmalı? Öğrenmek için haberimizi inceleyebilirsiniz.

Yüzyıllardır vücuda uygulanan kese, sadece kirleri arındırdığı düşünülse de hem cilde hem de vücuda birbirinden olumlu etkileri bulunuyor. Sıcak banyodan sonra terleyen vücuda kese yapılması, vücutta kan dolaşımını kolaylaştırarak insana rahatlık veriyor. Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre düzenli bir şekilde kese uygulaması yapmak, gözenekleri de açarak siyah noktaların oluşmasını engelliyor. Gerek sivilce gerekse akne problemleri için milyarlarca para harcayanlara umut ışığı olabilecek kese uygulaması, geçmiş yıllarda yaşayanların da kullandıkları ürünler arasında yer alıyor. Kese uygulaması nasıl yapılır? Kese uygulamasının cilde diğer faydaları nelerdir? Peki hangi kese kullanmalı? İşte merak edilen soruların yanıtı…

Düzenli bir şekilde yapılan kese uygulaması, akne oluşumunu ortadan kaldırarak ciltteki fazla yağın dengelenmesini sağlar. Dengelenen yağla beraber sivilcelerin de çıkma oranını azaltır. 

Masaj yaparak cildinize kese uyguladığınızda kan dolaşımı da hızlanarak hücrelerinde çoğalıp yenilenmesine yardımcı oluyor.

Selülit giderici etkisi de bulunan kese uygulaması, gözeneklerin açılmasını sağlayarak vücudunuz rahat bir nefes alacaktır.

Ölü derileri ortadan kaldıran kese her zaman taze, canlı ve parlak görünmesine olanak sağlar.

KESE NE SIKLIKLA YAPILMALI? KESE UYGULAMASI NASIL YAPILIR?

Kozmetik dünyasında çeşit çeşit keseler bulunuyor. Ancak cildinizin yapısı hassas ise ipek keseler kullanmalı, aynı zamanda mutlaka işlemi çok bastırmadan yapılmalıdır. Cildinizdeki problemlerinize göre hafta bir veya iki kez uygulayabilirsiniz.

Banyonuzda dayanabileceğiniz sıcaklıkta suyu ayarlayıp güzelce sabunla yıkanın. Ardından durulayıp, sıcak suyun etkisiyle iyice yumuşayan cildinize kese uygulayın. Kese uygulaması yapıldıktan sonra yine sabun ile vücudunuzu temizleyip, durulayın.

Kış aylarının vazgeçilmezi olan kestane, seyyar tezgahlarda yerini almaya başladı. Hem çiğ hem pişirilerek tüketilen ve hemen hemen her alanda kullanılan kestane hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Ayrıca içeriğinde yüksek miktarda vitamin, mineral barındıran ve lif bakımından zengin olan kestanenin insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Peki Kestanenin faydaları nelerdir? Kestane hangi hastalıklara iyi gelir? Günde dört kestane yerseniz ne olur? İşte tüm soruların yanıtları…

Kayıngiller ailesine ait olan kestane ağacındaki meyvelerin tüketimi Antik Yunan tarihine kadar dayanıyor. Güney Avrupa’dan Asya’ya kadar tüketimi uzanan kestanenin dışı kalın bir kabukla kaplıdır. İçinde bol et bulunan kestane tama bir karbonhidrat kaynağıdır. Ülkemizde ise en fazla Ege bölgesinde yetiştirilir. Aydın ilinde daha fazla yetiştirilmesine rağmen kestane şekeri imalatı Bursa’da yapılır. Kestane un haline getirilerek de kullanılır. Bunun dışında çörek, kek ve pasta yapımında ham maddedir. Kestane ağacı da meşe ağacı gibi sert bir yapıya sahip olduğundan mobilyacılık da kullanılır. Fransa başta olmak üzere birçok Kuzey Avrupa ülkesinde et yemeklerine eklenir. Sindirimi kolay olan kestane yüksek miktarda lif içermektedir. Yağ oranı az olan kestane, B1, B2 ve C vitaminleri içerir. Günde dört tane tüketildiğinde vücudun ihtiyacı olan enerjinin yüzde yüzü karşılanır. Kabukları kaynatılıp elde edilen su çay olarak tüketilebilir. Bu çay mide asidini dengeler. Bağırsak florasını düzenler. Kısacası sindirimi düzenler.

KESTANENİN FAYDALARI NELERDİR?

Diyabet lifi içeren kestane, düşük şekerli besinler grubuna girer. Şeker hastalarının rahatlıkla tüketebileceği bir besindir. Ayrıca kandaki şeker oranını düzenler. Lif bakımından zengin olması sadece şeker hastalarına değil aynı zamanda kilo vermek isteyen kişiler için de idealdir. 

Yüksek oranda C vitamini içeren kestane, güçlü bir antioksidandır. Bu özelliği sayesinde bağışıklığı serbest radikalli hücrelerden arındırır. Beyaz kan hücrelerinin üretimini destekler. Kanın çoğalmasını sağlar. Ayrıca kan ve bağışıklığa bağlı oluşan hastalıkları engeller.

Kemik sağlığının en temeli magnezyum maddesidir. Magnezyum vücuda alındığında demir emilimi gerçekleştirmek için kullanıldığından vücut bu madde açısından eksiklik yaşar. Ancak kestanedeki yüksek magnezyum hem demir emilimini hem de magnezyumu sağlar. 

B vitamini kompleksi beyinin işlevini artırmada etkilidir. Kestane B vitamini bakımından zengin olduğundan hem beyin hem de sinir hücrelerini yeniler. Özellikle uzmanlar günde dört tane kestanenin hafızayı artırdığını ileri yaşlara görülme ihtimali olan unutkanlığı önlediğini vurguluyor. 

Kanı artırıyor ancak lan basıncını düşüren nadir besinlerden biridir. Bu bakımdan kalp ve damar hastalıklarının oluşumunu önler. Aynı zamanda damarların sertleşmesinin de önüne geçerek tıkanıklık gibi durumların riskini azaltır. 

PEKİ KESTANE ALERJİSİ NASIL OLUR? KESTANE ZEHİRLENMESİ NEDİR?

Kestanenin içerdiği bir protein maddesini bağışıklık sistemi kötü bir bakteri olarak algılar ve ona karşı korunma oluştururken vücutta bir takım ciddi komplikasyonlar meydana gelir. Bu duruma kestane alerjisi denir. Aynı şekilde arıların çiçek özlerinden meydana gelen kestane balı ya da kestane şekeri olarak adlandırılanlar içinde geçerlidir.

Kestaneye karşı alerjisi olduğu kimseler tarafından bilinse de bazı kimseler bu durumu bilmez. Özellikle çocuklukta fark edilen bu durum sırasında tüketilen kestane sonucu ortaya çıkan duruma ise kestane zehirlenmesi denir. 

KESTANE ALERJİSİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Burun bezlerinin şişmesi ile oluşan burun tıkanıklığı, hapşırma,

Boğazların kızarmasına bağlı gelişen öksürme ve hırıltı,

Ciltte gelişen deformasyonlara bağlı kızarıklık, kaşıntı ve dökülme,

Ayrıca gözlerde yanma, yaşarma ve kızarma hissi,

– Dil ve ağız kenarında karıncalanma, 

Solunumda sıkıntı çekme,

Kan basıncı aniden değiştiğinden aşırı terleme ve soğuma yaşanması,

Karın ağrısı akabinde gelişen mide bulantısı ve kusma hissi gibi belirtiler gösterir. İleri boyutlusu ise kişi nefes almakta zorlandığından bilinç kaybı yaşamasıdır. 

KESTANE ALERJİSİ NASIL TEŞHİS EDİLİR? TEDAVİSİ VAR MIDIR?

 Alerjiler kan ve deri prick testleri ile anlaşılır. Öncelikle neye alerjinizin olup olmadığını öğrenmek bir hastanede bu testleri yaptırmalısınız. Lateks alerjisi sıklıkla avokado, muz, kestane, elma, havuç, kavun, patates ve domates gibi besinlerden kaynaklı ortaya çıkar. Kestane alerjisinin belli bir tedavisi yoktur. Belirtilerden en yaygın olan ne ise uzman ona göre ilaç tedavisi uygular.