Şunun için etiket arşivi: Kadın

Herkes arının soktuğunda ciddi saplık komplikasyonlarına neden olduğunu biliyor. Hatta bazı insanlarda arı sokması ölümcül bile olabiliyor. Ancak yapılan bazı araştırmalarda arı zehrinin içindeki maddelerin insan sağlığına inanılmaz faydalar sağladığı ortaya çıkarılmıştır. İlaç ve kozmetik sanayisinde kullanımı giderek artan arı zehri hakkında merak edilenleri sizler için haberin detayına ekledik. Peki arı zehri nerelerde kullanılır? Arı zehrinin faydaları nelerdir? Arı zehri hangi hastalıklara iyi gelir? İşte tüm bu soruların yanıtları…

Arıların polen toplayarak salgıladıkları balın insan sağlığına faydası olduğu hemen hemen herkes tarafından biliniyor. İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana en büyük şifa kaynağı olarak kabul edilen arı balından sonra şimdi de arı zehrinin faydalı olduğu ortaya çıkarıldı. Arı hakkında tamamen tüm sırlar çözülemese de insan sağlığına inanılmaz katkısı olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçektir. Arılar kendilerini korumak için ayı zamanda çok güçlü bir zehir üretiler. Bu zehri iğneleri aracılığıyla bırakırlar. Zehrin içindeki maddeler vücuda girdiğinde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ancak Mısır, Çin ve Hintliler eski çağlardan beridir arı zehrinin insan sağlığına olumlu katkıları olduğunu vurgulayan alternatif tıbba yönelik çalışmalar sürdürüyor. Çeşitli kaynaklarda da arı zehrinin hastalıklara şifa olduğuna yönelik bilgiler geçiyor. Özellikle o yıllarda arı zehri romatizma, eklem ve cilt hastalıkları için doğal ilaç olarak kullanılmıştır. Teknoloji geliştikçe arı zehri üzerine çalışmalarda giderek artıyor. Çalışmalar sonucunda da arı zehrinin içindeki maddelerin insan vücudunda mutasyona uğramış hatta kansere bile neden olan hücrelerin yenilenmesini hızlandırdığı tespit edilmiştir. Bu zehir daha sonra bazı ilaç yapımlarına eklendi. Zehrin yenileme etkisi sayesinde kozmetik sanayi de bu maddeden faydalandı. Belli işlemden geçirilerek kullanılan zehir uzun yıllar saf halde bozulmadan kalabilir. Ancak eski Mısır’da hastalıkta ağrıyan bölgeye arı direk olarak sokularak yapılırdı. Ayrıca günümüzde arı zehri tedavisi uygulanmadan önce kişiye arı zehrine karşı alerjisi olup olmadığına dair test yapılır. Arı zehri ile yapılan tedaviye “apiterapi” denir. 

ARI ZEHRİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Yapılan araştırmalarda arı zehrinin içinde melittin adında bir madde bulunuyor. Bu madde yapısı bozulmuş hücreleri hızla yenilediği tespit edildi. ABD’li bilim insanları melitin maddesinin içerdiği nano parçacıklarının özellikle HIV virüsünün neden olduğu hasarı azalttığına yönelik çalışmalar yaptı. Çalışmalarda maddenin ortaya çıkan tahribatın hızla iyileşmesini sağladığı görüldü. Ayrıca madde güçlü bir iltihap temizleyicidir. Günümüzde de yaşanma oranı giderek artan romatizma yanı iltihaplı eklem hastalıklarının önüne geçmede de etkilidir. Arının faydaları üzerinde halen çalışmalar devam ediyor. 

ARI ZEHRİ HANGİ HASTALIKLARA İYİ GELİR?

Mevsim geçişlerinde sıklıkla yaşanan saman ve nezle gibi hastalıklarda

İltihaplı eklem romatizmasında

Kalp ve damar hastalıklarında

Sinir hücrelerindeki deformasyon

Cilt hastalıklarında 

Bağışıklık sistemini güçlendiriyor

Bölgesel sinirsel hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. 

Son olarak Kayseri Şehir Hastanesi bünyesinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi’nda Multipl Skleroz ve iltihaplı romatizma hastaları için bal arılarından zehirleri toplanarak “Apiterapi” tedavisi uygulanıyor. Uzman doktorlar eşliğinde toplanan zehirler bir yılda 1 MS ve 14 iltihaplı romatizma hastasına şifa oldu. 

Sinsi ilerleyen hastalıklardan biri olan diyabet yani şeker hastalığı günümüzün en yaygın rahatsızlıklarından biridir. Bu hastalık birçok sebepten ötürü ortaya çıkar. Peki şeker hastalığının çeşitleri nelerdir? Genel şeker hastalığının belirtileri nelerdir? Şeker hastalığı önlenebilir mi? Şeker hastaları hangi besinleri tüketmeli? Şeker hastalığını önleyen doğal bir karışım var mıdır? Haberin detayında şeker hastalığına dair tüm bu soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.

Pankreas adlı salgı bezinin kana yeterli miktarda insülin hormonu üretememesi ya da üretilen hormonun yeterli derecede kullanılmaması sonucu yaşanan hastalık sürecine diyabet denir. Midenin arka kısmında bulunan pankreas organı besinler aracılığıyla alınan maddeleri ayırarak kana insülin hormonu salgılanır. Bu işlem aşırı yapıldığında karaciğerin yağlanmasına sebebiyet verir. 2012’de yapılan istatistiksel veri çalışmalarında şeker yani diyabet hastalığının 1.5 milyon kişinin ölümünün doğrudan sebebi olarak gözlemlenmiştir. Diyabet kandaki insülin değerlerinin yükselmesi ya da azalmasıyla ortaya çıkar. Aynı zamanda normal olarak idrarda görülmeyen şeker normalin üstüne çıktığından burada bile görülür. İki çeşit diyabet vardır. Bunlardan biri Tip 1 diğeri Tip 2’dir. 

ŞEKER HASTALIĞININ ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Hem çevresel hem de genetik olarak ortaya çıkan şeker hastalığı Tip 1ve Tip 2 olarak iki çeşidi vardır.  Tip 1’e genetik faktörlerin yanı sıra  kan şekerinin düzenlenmesinde görev alan insülin hormonunu üretimi yapan pankreas organına zarar veren virüsler ve vücut savunma sisteminin güçsüzleşmesi de hastalığa sebep olan faktörlerdir. Yaygın olarak görülen Tip 2’ye ise aşırı kilo, ilerleyen yaş, stres, hareketsizlik ev gebelik sırasında aniden değişen hormonsal faktörler neden olur. Kanda bulunan şekerli hücrelerin insilün hormonunu dengelemede pasifleşmesi ile ortaya çıkar. Kandaki insülin yükseldikçe bazı komplikasyonlara da neden olur. Böbrek yetmezliği, görme kaybı, kalp krizi, felç ve bacak ampütasyonu gibi durumlar bu komplikasyonlar arasında yer alır.

GENEL ŞEKER(DİYABET) HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Nedensiz başlayan kilo kaybı,

Sık sık idrara çıkmaya bağlı ortaya çıkan uyku bozukluğu,

Sürekli yemek yeme isteği olmasına rağmen yorgun hissetmek,

Vücut ısısında ani düşme ve yükselmeye bağlı ağzı kuruluğu,

Aniden gelişen görme kayıpları,

El ve ayak parmak uçlarında karıncalanma,

Vücut hareketleri sırasında ağrı hissetme,

– Ağızda uyuşma motor hareketlerinde kısıtlanma, 

Kalp ritim bozukluğu, panik atak ve kalp çarpıntısı olmamasına rağmen kalbin hızlı atması gibi belirtiler diyabet hastalığının habercisi olabilir.

ŞEKER HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Açken yapılan kan ve idrar testi ile şeker ölçümüne bakılır. Burada şeker olası gerekenin üstünde seyrediyorsa uzman ilaç ve diyet tedavisi uygular. Karbonhidratlı besinler şeker oranının olumsuz etkilediğinden uzmanlar öncelikle bu besinlerin azaltımasını öneriyor. Aynı zamanda şeker hastalığı ve tedavisi sürecinde vücutta bazı sağlık sorunlarına zemini hazırlayabilir. Bu yüzden uzman hastanın düzenli kontrollere gelmesi gerektiğini vurguluyor. 

ŞEKER HASTALARI HANGİ BESİNLERİ TÜKETMELİ?

Şeker hastalığı farklı komplikasyonlara neden olur. Örneğin kalp ve damar tıkanıklığı bu hastalıklar arasında yer alır. Bunların önüne geçmek için özellikle omega-3 yağ asitleri iyi gelir. Bu yüzden uzmanlar şeker hastalarına balık tüketimini tavsiye eder.

Tıkanan damarlar kötü kolesterol seviyesinin yükselmesine neden olur. Kötü kolesterol seviyesini düşürmede etkili besin ise zeytinyağıdır. 

İnsülin direncini artırmada etkili olan üzüm çekirdeği ve yeşil çay düzenli tüketilmesi tavsiye edilir. 

İnsülin salgılanması için kanın sulanması gerekir. Bunun içinde etkili olan domates suyudur. Ancak domates suyunun taze sıkılması gerekir.

Aynı zamanda şeker hastalarının yoğurt, süt ve peynir gibi besinleri yağsız tüketilmesi tercih edilmelidir.

Ayrıca lifli gıdalarda vücuttaki metabolizmayı hızlandırarak kandaki şeker düzeyini kontrol eder. 

PEKİ RAMAZAN AYINI ŞEKER HASTALARI NASIL GEÇİRMELİ?

Ramazan ayında şeker hastalarının uzman doktorlara danışarak oruç tutmaları gerekiyor. Derecesi olan şeker hastaları bu konuda dikkat etmesinde fayda var. Aksi halde uzun süreli açlık ve susuzluğa bağlı ciddi hastalıklar ortaya çıkabilir. Ayrıca şeker hastalığının şiddeti artabilir. Oruç tutacak olan diyabet yani şeker hastaları da uzmanların önerdiği besinleri tüketmesi gerekir. Ramazan ayında şeker hastaları neler yapmalı, nasıl beslenmelidir? Sizler için bu sorunun cevabını Yasemin.com editörlerinden Busenur Çalık, Medipol Mega Üniversite Hastanesi Endrokrinoloji uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Kılıçlı’ya sordu. 

Kokusu sokakları sarmaya başlayan ve adeta sokak lezzetlerinin emektarı kestane çıtır çıtır mangalda pişmiş halinin yanı sıra, evlerde haşlanmış olarak da yenebilir. Soğuk günlerde insanın hem elini hem de içini ısıtan enerji deposu kestaneyi evde pişirmek isterseniz birbirinden farklı ve pratik yöntemleri kullanabilirsiniz.Tavada kestane nasıl yapılır? Fırında kestane nasıl pişirilir? Haşlama kestanenin püf noktaları nelerdir? Evde közde kestane nasıl yapılır? İşte merak ettiğiniz bütün kestane pişirme teknikleri…

Kestane, soğuk havada yetiştiği için marketlerde Ekim ile Mart ayları arasında bulunup Aralık ayında zirve yapmaktadır. Demir, kalsiyum, magnezyum, mangan, fosfor ve çinko bakımından çok zengin olan kestane, bir potasyum kaynağıdır. Kan basıncını ve kalp atış hızını normale indiren bu muazzam bitki, özellikle bayanlarda görülen anemi hastalığı için iyidir.Kestane, diğer çekirdek veya kuru yemişlere nispeten daha düşük kalorili olan kestanenin yağ içeriği de düşüktür. Kahverengi kabuğun içindeki yenilebilir meyve kısmı kremsi beyaz renginde, hafif şekerli ve nişastalıdır. Mide hastalıklarını hafifletmesi ve beyin hücrelerini tazelemesi gibi önemli faydaları bulunan kestane kış aylarında mutlaka tüketilmeli. Peki ama nasıl? Tavada, fırında ya da suda pişmiş kestane için size çeşit çeşit püf noktaları derledik.

FIRINDA KESTANE NASIL PİŞİRİLİR?

Kestanelerin kabuklarını bıçakla X şeklinde çizin. Ardından yıkayıp su dolu bir kaba aktarın ve 1 saat kadar bekletin. İsteğe göre içerisine tuz ilave edebilirsiniz.1 saatin sonunda sudan alıp kuruladığınız kestaneleri fırın tepsisine dizin. 200 derece fırına verip, kabukları açılana kadar pişirin.

SUDA KESTANE NASIL PİŞİRİLİR?

Kestaneleri temiz bir bezle silip kaynayan suyun içerisine atın. 2-3 dakika kadar suda bekletip alabilirsiniz.

KÖZDE KESTANE NASIL PİŞİRİLİR?

Kestanelerin kabuklarından en çıkıntılı noktaları etli kısımları kesmeden hafifçe çizin.Arından yıkayıp suyun içerisinde 2 saat kadar dinlendirin. Sudan çıkarıp kurulayın ve yüksek ateşte köz tavasında pişirin.

TAVADA KESTANE NASIL PİŞİRİLİR?

Yıkayıp kuruladığınız kestanelerin üstlerine birer çizik atın. Yapışmayan bir tava seçtiğinizden emin olduktan sonra tavanızı ocakta ısıtmaya başlayın. Kestaneleri üst üste gelmeyecek şekilde tavaya dizip pişmeye başladıkları sırada yarım su bardağı kadar suyu elinizle kestanelerin üzerine serpiştirin.

Afiyet olsun…

Soğuk ve rüzgarlı geçen şu günlerde dudaklarınızın kuruması kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda yapmanız gereken tek şey muhteşem dudak kremi kullanmak. Kozmetik sektöründe bulunan birbirinden etkili dudak kremleriyle hem dudaklarınızı iyileştirebilir hem de güzel görünmesini sağlayabilirsiniz. İşte piyasadaki en iyi dudak nemlendiricileri…

Cildinize bakım yaparken dudaklarınızı ihmal etmemeli, kuruyup pul pul dökülmeye başlayan dudaklarınıza hemen bakım yapmalısınız. Kozmetik dünyasında kuru ve cansız görünmesine yol açan ölü derileri  yok etmek için kremler bulunuyor. Gün içerisinde kullandığınız rujun da pürüzlü görünmesine neden olan ölü derileri giderebileceğiniz en iyi dudak nemlendiricileri bir araya getirdik.

İŞTE SOĞUK HAVALARA KARŞI DAYANIKLI EN İYİ DUDAK NEMLENDİRİCİLERİ

– Marc Jacobs Lip Lock SPF Lip Balm / 123 TL

– Chanel Hydra Beauty Nutrition Nourishing Lip Care / 180 TL

– La Mer The Lip Balm / 350 TL

– Clarins Instant Light Lip Oil / 134 TL

– Bobbi Brown Lip Balm SPF 15 / 130 TL

– Melvita 3 Honeys Balm / 82 TL

– Maybelline Baby Lips Lip Balm Hydrate / 10 TL

– Clinique Sweet Pots / 108 TL

– La Roche Posay Cicaplast Lips / 35 TL

Kahvaltıların vazgeçilmezi olan ve en çok da domatesin yanına yakışan peynirin seçilirken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. İyi peynir her zaman daha uzun süre dayanır ve şifasıyla vücuda protein kazandırır. Siz de peynir almaya gittiğinizde iyi peynirin nasıl olduğunu ve peynir seçmenin püf noktalarını öğrenmek istiyorsanız mutlaka yazımıza göz atın.

Peynir, süt proteini kazeinin peynir mayası ve peynir kültürü ile pıhtılaştırılması, ve bu pıhtıdan peynir suyunun ayrılmasıyla elde edilen fermente bir süt ürünüdür. Yapımı ve üretime geçimi milattan önce tam 5000’li yıllara ait olan peynir, Türk mutfağının vazgeçilmezidir.  Salatalarda, makarnalarda ve özellikle de kahvaltılarda tükettiğimiz peyniri satın alırken dikkat etmediğinizde ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz. Uzmanlar, peynir alırken tadına ve görüntüsüne dikkat edildiği kadar kalitesine, besin değerine ve üretim koşullarına da mutlaka özenle kontrol edilmesi konusunda uyarılarda bulunuyor. Hal böyle iken sizler için piyasadaki peynirlerin iyisi nasıl anlaşılır ve peynir alırken dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir mercek altına aldık.

ÇEŞİTLERİNE GÖRE PEYNİR SEÇİMİ NASIL OLMALI?

Peynir seçerken her şeyden önce mutlaka tadına bakın. Eğer peynirin tadından ekşilik varsa o peyniri sakın almayın. Peynir hayvansal bir gıda olması sebebi ile içinde bakteriler çok çabuk üremekte ve tadını değiştirmektedir. Bu nedenle tadının bozuk olduğunu düşündüğünüz peyniri kesinlikle satın almayın.

Paketli peynir almamaya özen gösterin. Çünkü marketlerde satılan beyaz peynirlerin içinde raf ömürlerini uzatmak için farklı maddeler kullanılmaktadır. Bu maddeler peynirin doğallığını bozabilmektedir.

 Beyaz peynirin renginin tamamen beyaz olması gerekir. Eğer kenarlarında ya da etrafında sarılıklar fark ettiyseniz o peyniri satın almamanız gerekir.

Kaliteli ve uzun süre dayanıklı peynir çeşidine göre değişkenlik gösterebilir. Bu durumda bakmanız gereken ilk şey; peynirin her kenarının birbirine eş olması gerekir. Daha sonra üzerinde pas, küf veya salamura kirlilikleri bulunmamalıdır.

İyi bir beyaz peynirin rengi mutlaka canlı ve parlak olmalıdır. Griye dönük veya kirli beyaz, sarımsı renklerde olmamasına özen gösterin.

Beyaz peynirin yanı sıra kaşar peynir alırken de dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. İşte kaşar peynir alırken dikkat edilmesi gerekenler;

Gıda sektöründe çok fazla sahnesi ve kimyasallarla yapılmış kaşar peyniri bulunuyor. Bu yüzden sağlıklı ve lezzetli bir kaşar peyniri seçmek için bazı testlerden geçirebilirsiniz.

Örneğin; Kaşar peynirin sahte olup olmadığını anlamak için çakmak ile kaşar peyniri yakmayı deneyebilirsiniz. Eğer kaşar peynir yanıyorsa sahte, yanmıyorsa doğal olduğundan emin olabilirsiniz.

Hemen hemen herkesin yaşadığı kulak ağrısı birçok nedenden ötürü ortaya çıkabilir. Çocuk ya da ebeveyn fark etmeksizin ortaya çıkan kulak baş ağrısı ve karın ağrısından sonra yaşanan rahatsızlıklardan biridir. Yaşam kalitesini neredeyse sıfırlayan kulak ağrısı genellikle ağrı kesici gibi ilaçlarla kolay kolay geçmez. Peki kulak ağrısı neden olur? Kulak ağrısı neyin habercisidir? Kulak ağrısı nasıl geçer? Haberin detayında kulak ağrısı hakkında merak edilen her şeyi bulabilirsiniz.

Kişinin yaşam kalitesini düşüren kulak ağrısı genellikle enfeksiyon kapmasından ortaya çıkar. Ancak kulak ağrısının da altında pek çok neden olabilir. Dış, iç veya orta kulak iltihaplanması çınlama ve ağrılara neden olur. Zonklama, yanma ve batma gibi belirtiler gözlemlenir. Kulak ağrısı hem başka nedenlerde ortaya çıkar hem de başka rahatsızlıklara yaşanmasına sebep olur. Soğuk algınlığı sonrası sıklıkla yaşanan kulak ağrısının hepsi ilaçla geçmez. Bazı kulak ağrıları evde yapılan doğal yollarla da geçebilir. Diğer en yaygın nedeni ise orta kulak iltihabıdır. Orta kulak iltihabı, soğuk algınlığıyla ortaya çıkan kulak ağrısı kadar hafif yaşanmaz. Orta kulak iltihabında hasta en çok baş dönmesinden şikayetçi olur. Ayrıca orta kulak iltihabı toplu alanlarda artar. Yapılan araştırmalarda kulak ağrısı yaşanan en sık üçüncü rahatsızlıktır. Vücudun aşırı derece de enfeksiyona maruz kaldığının habercisi olan kulak ağrısı ayrıca, kulak kristallerinin oynadığının ya da orta kulaktaki kirin artması ve enfeksiyon kaptığının habercisidir.

KULAK AĞRISININ SEBEPLERİ NELERDİR?

İç kulak bölgesinde kulak kirinin birikmesi,

Soğuk algınlığıyla boğazdan sonra kulak kanalına sıçrayan enfeksiyonlu bakteriler,

Kulağın içine yabancı bir cismin girmesi sonucu, iç kulağın ve zarının ciddi hasar alması,

Sinüs kanalarının tıkanması 

Kulak kristallerinin oynaması

Migren ve sinüzit gibi hastalıklarının en şiddetli evlerinde

Çene ve diş köklerinde iltihaplanmanın artması

Bademcik ve geniz ameliyatı sonrası

Burun ameliyatı sonrası

Kulak altı bezlerindeki hücrelerin tümör oluşturması

Akciğer hastalıkları 

Ağız içi yaraların oluşturduğu iltihaplanmalara kulak ağrısına neden olur.

KULAK AĞRISI NASIL GEÇER?

Bilinen bir hastalığı olmayan kişilerin hafif şiddetle yaşadığı kulak ağrısına evde müdahale edilebilir. Ancak 3 günden fazla süren kulak ağrısı için hastanın kesinlikle bir uzmana başvurması gerekir.

SICAK SU KOMPRESİ

Hafif şiddetli kulak ağrıları için hastanın sıcak su torbası olarak eczaneden alınan torbanın içine sıcak su koyarak bir havluya sarım kulağın tam ortasına koyarak iltihaba sıcak baskı yapılır. Ya da yüzyıllardır kullanılan bir yöntem olan ütü ya da soba aracılığıyla ısıtılan bir tülbent ya da havluyla da bu işlem yapılabilir. 

SARIMSAK

En güçlü antibiyotik olan sarımsak kulak ağrısına iyi gelir. Bunun için susam yağında iki diş ezilmiş sarımsağı 15 dakika kavurun. daha sonra ocaktan alıp ılıklaştırdığınız yağın içine kulak çöpünü batırıp kulak deliğine bir damla damlatın. 5 dakika sonra kulağınızı aşağı doğru eğin. 

SOĞAN

Sarımsaktan sonra etkili olan bir diğer antibiyotik olan soğan da kulak ağrısına iyi gelen besinler arsında yer alır. Bir adet soğan suyunu iyice kaynatın daha sonra bir tülbent yardımıyla bir ya da iki damla kulak içerisine damlatın. 

Hemen hemen her sonbahar ve kış aylarında pazarda gördüğümüz ama çoğu kimsenin tam olarak ne olduğu bilmediği murt meyvesi hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Mersin meyvesi ya da bilimsel olarak hambeles olarak da bilinen meyve aslında insan sağlığına da inanılmaz faydaları vardır. Peki hambeles (Murt) nedir? Hambeles (Murt) faydaları nelerdir? Murt nasıl tüketilir? Haberin detayında hambelese dair her şeyi bulabilirsiniz.

Türkiye’de Çukurova ikliminde dağlık alanlarda yol kenarlarında kendiliğinden yetişen bu meyveye murt ya da hambeles deniliyor. Çoğunlukta Mersin’de yetiştiğinden bazı yörelerde Mersin meyvesi de denir. Akdeniz ikliminde rahatlıkla yetişen murt meyvesi aynı zamanda Marmara ve Ege Bölgesinde de rahatlıkla yetişir. İçeriği incir gibi çekirdeklerden oluşan bu meyve sarı ve kahve renk olduğunda tüketilir. Sarı rengindeyken ekşi bir tadı olan bu meyvenin kahverengiyken ise oldukça tatlı bir tada sahip olur. Bazı bölgelerde bitkisel ilaç olarak kullanır. Cilt bakımından yeni doğan bebeği temizlemeye kadar her alanda kullanılan bu meyvenin saymakla bitmeyen faydaları vardır. Genellikle sonbahar ve kış aylarında pazar tezgahlarında görülür. 

HAMBELES (MURT) FAYDALARI NELERDİR?

Hambeles reyhan ve zeytin yağı ile karıştırılıp yüze sürüldüğünde ciltteki deforme olmuş alanları derinlemesine temizler. Bunun yanı sıra akne ve sivilce oluşumunu da engelleyerek cildin daha parlak ve canlı görünmesini destekler.

Antiseptik özelliği sayesinde enfeksiyonlu hücrelerin kolayca yok olmasını sağlar. Bazı yörelerde reyhan ile beraber bir gün boyunca suda bekletilen hambelesin suyu ile yeni doğmuş bebekler 7 gün boyunca yıkanır. 

Boğazdaki balgamı temizlemek için hambeles yaprağının suyu ile üzüm suyu karıştırılıp tüketilebilir. Aynı zamanda bu karışım ağız içi ve mide yaralarına iyi gelir. 

Kış günlerinde artan soğuk algınlığı içinde bu meyve kaynatılıp tüketilebilir. Bağışıklığı güçlendiren hambeles meyvesi virüslü hücrelere karşı vücudun direncini artırır. 

Hambeles içeriğinde uçucu yağ, sitrik asit ve doğal şeker bulundurur. Kandaki şekeri olumsuz etkilemediğinden şeker hastalarının bile rahatlıkla tüketebileceği bir meyvedir. Ayrıca bağırsak sağlığını koruyan hambeles bitkisi kabızlık ve ishal gibi rahatsızlıklara yakalanma riskini azaltır. 

A vitamini bakımından da zengin olan hambeles meyvesi göz yorgunluğu hastalığına da iyi gelir. Özellikle ileri yaşlarda görülme sıklığı olan görme problemine karşıda göz sağlığını olumlu etkiler.

MURT NASIL TÜKETİLİR? 

250 gram hambeles yaprağını kaynatınız. Süzerek içiniz. Özellikle mide ve bağırsak ağrısı sırasında tüketebilirsiniz.

Hambeles meyvesinden 200 gram 6 yaprak reyhan ve 2 kaşık zeytinyağını blendırdan geçiriniz. Haftada bir maske olarak kullanınız.

İlk olarak Mısır Uygarlığının kullanmaya başlaması ile daha sonra tüm dünyaya yayılan zeytinyağının insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Kozmetik, ilaç ve gıda sanayisinde kullanılan zeytinyağı hakkında Canan Karatay şaşırtan bir açıklamaya imza attı. Anne sütüyle neredeyse aynı olduğunu iddia eden Karatay aynı zamanda diğer faydaları hakkında da kısa bir bilgi verdi. Peki zeytinyağının faydaları nelerdir? Doğal yolla kolesterolü düşüren en etkili yağ hakkında merak edilenleri sizler için haberin detayına ekledik.

 İçeriğinde yüksek miktarda E ve K vitamini bulunan zeytinyağında ayrıca kalsiyum, potasyum, sodyum ve demir gibi vücut sağlığı için önemli olan vitamin ve mineraller de bulunur. Doymamış yağ asidi içerdiğinden kilo almaya neden olmaz ayrıca kolesterolü düzenler. Kalp ve damar sağlığı için bire bir fayda sağlayan zeytinyağı bu bakımdan düzenli tüketilmesi gerekir. Gün içerisinde yemeklerde veya salatalarda da kullanılabilir. Zeytin yağı ile ilk bilgiler Antik Yunan mitolojisinde geçmektedir. Arkeolojik çalışmalarda zeytin yağının Türkiye’nin Ege bölgesinden Yunan toprakların genelinde yaygın olarak üretildiği tespit edilmiştir. Zeytin ağacından elde edilen zeytinleri iki büyük taş arasında ezerek çıkartılan yağ, bu kadar emek sonrası çıkarıldığı için çok değerlidir. Günümüzde bile fiyatı oldukça yüksektir. Hareketsiz bir yaşamın yanı sıra tüketilen aşırı karbonhidratlı ve yağlı yiyecekler ciddi kronik hastalıklara zemin hazırlar. Vücudun bütün işleyişini bozan bu yaşam biçimi ölüme bile neden olabilir. Uzmanlar bu durumun yaşanmaması için en sağlıklı beslenme biçimini araştırdı. Bu araştırmalarda insan sağlığını yenileyen mucize besinin zeytinyağı olduğu ortaya konuldu.

CANAN KARATAY’DAN ŞAŞIRTAN ZEYTİNYAĞI AÇIKLAMASI!

 İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karataysağlıklı bir vücut için sudan çok zeytin yağı içilmesi gerektiğini her röportajında vurguluyor. Ayrıca Karatay son olarak katıldığı “Kilis Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Günü” etkinliğinde “Zeytin altındır, zeytinyağı da altının suyudur. Hatta zeytin altından daha kıymetlidir. Şunu bilin ki altın için insanlar birbirlerini öldürdüler. Hala ölüyor ama zeytin, ömür bahşediyor.Uzun ömür veriyor, sağlık veriyor. Ama az yağla yaşamak mümkün olmaz, aynı makinelerin çalışmaması gibi. Makineleri de iyi yağla yağlamamış olursak, makineler de durur. İnsan vücudu da bir makinedir. Zeytinyağı anne sütü ile aynıdır. Tek fark vardır. Anne sütünde, hayvansal kolesterol vardır, zeytinyağında bitkisel kolesterol vardır” şeklinde açıklamaya imza attı.

ZEYTİNYAĞININ FAYDALARI NELERDİR? AÇ KARNA GÜNDE BİR KAŞIK ZEYTİN YAĞI İÇERSEK

Yapılan araştırmalarda Akdeniz – Ege mutfağının sağlık açısından faydalı olduğu ortaya çıkarılmış. Bunun nedeni ise yemeklerin zeytinyağ ile yapılmasından kaynaklı olduğu açıklandı.

Aynı araştırmanın akabinde uzmanlar günde bir zeytinyağı yemenin kalp sağlığını olumlu etkilediği gözlemlenmiştir.

Sağlıklı yaşam sırrı olan zeytinyağı güçlü bir antioksidan olduğundan vücudu zararlı toksinlerden arındırır.

Vücudun daha sağlıklı ve dinç kalması için gerekli olan kolajeni sağlayarak organ ve kemiklerin daha sağlıklı çalışmasını destekler.

Zeytinyağı direk olarak vücuda alındığında faydası iki kat daha fazla olur. Bu yüzden uzmanlar zeytinyağını yiyeceklerden direk olarak tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. 

Yapılan bir başka araştırmada zeytinyağının beyindeki sağlıklı hücrelerin sayısını artırarak unutkanlık ve alzheimer gibi ciddi rahatsızlıkların riskini yüzde 80 oranda azalttığı tespit edilmiştir.

Zeytinyağı aynı zamanda sindirimi düzenleyen en etkili besindir. 

Son yıllarda burun estetiği konusunda oldukça yüksek bir rakamda artış devam ediyor. Çoğunlukla burun eti, sinüzit ya da kemik dağılması şikayetleriyle başvurular sonrasında yapılan tetkiklerle beraber alınan kararla yapılan burun estetiği hakkında bilinmesi gereken bazı maddeler var. Peki bu maddeler neler? Burun estetiği olmadan önce nelere dikkat etmek gerekir? sorusunun yanıtı haberimizin detaylarında…

Burun estetiği (rinoplasti) ameliyatında amaç burnun şekil bozukluklarını düzeltmek ve aynı zamanda burun içinde nefes almaya engel olan eğiklikler, burun eti büyümeleri gibi problemleri ortadan kaldırmaktır. Ülkemizde ve dünyada en sık yapılan ameliyatlardan birisi haline gelen burun estetiği hakkında birçok şehir efsaneleri mevcut. Ancak uzmanların yaptığı bir açıklama göre, ameliyat planlanırken mutlaka burun fonksiyonları dikkate alınması gerektiğini vurguluyor. Bilinçsiz bir şekilde burun ameliyatı olmak isteyenler kişiler birden fazla sorunla karşılaşırken, hatta ölümcül sonuçlar doğurabilecek hatalarda yapıyor. Hazırladığımız bu yazıda hastalık nedeniyle burun ameliyatı olacak kişiler için dikkat edilmesi gereken önerileri derledik. 

Burun ameliyatını sağlıklı bir şekilde geçirmek istiyorsanız, operasyon öncesinde anestezi doktorunuz tıbbi sağlık taramanızı ve ameliyatla ilgili tahlillerinizi yapması gerekir.

Özellikle sinüzit rahatsızlığından şikayetçi olanlar ameliyat öncesinde grip, nezle, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkları tamamen atlatmaları gerekmektedir. Anestezi kontrolünde, sizin önemsemediğiniz herhangi bir ayrıntı operasyonunuz için önemlidir. Bu nedenle, her bilgiyi doktorunuzla paylaşmanız gerekiyor.

Ameliyat öncesinde kullandığınız bir ilaç var ise bunları muayene sırasında doktorunuza söylemelisiniz. Anestezi doktoru muayenesinde de anestezi doktoruna eksiksiz ilaçlarınızı belirtmelisiniz.

Operasyon öncesinde doktorunuzun daha önce yaptığı ameliyatları incelemeli ve bu konu hakkında detaylı bir araştırma yapmalısınız.

– Ameliyattan en az 10 gün önce Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar kullanmayı kesmelisiniz.

Operasyon yüz üzerinde gerçekleştirileceği için cildinizin kesinlikle makyajsız olması gerekmektedir. Cildinizde bulunan herhangi bir ürün, cildinizin mikrop kapmasına neden olabilir. Oje de bu durumda aynı sonuçlar doğurabilecek bir ayrıntıdır. Ameliyattan önce oje sürmemelisiniz.

Saç spreyleri ve jöle gibi ürünler kesinlikle saçlara uygulanmamalı. Ameliyattan 1 gece önce ılık suyla bir duş almalısınız. Bu durum hijyenik olması açısından çok önemlidir. Birçok kişi hijyen nedeniyle ameliyattan sonra mikrop kaparak farklı sağlık sorunları ile karşı karşıya kalmıştır.

– Ameliyat sonrasında burnunuzun etrafında oluşan ödem sonucunda şişlikler oluşur. Bu şişlikler ilk 6 ayda azalır. 6. ay ve 12. ayda tamamen kaybolur. Bu şişlikler sizin ameliyat olduğunuzu bilen yakınlarınız, kendiniz ve doktorunuz ve burun ameliyatı olmuş kişiler tarafından fark edilebilecek şişliklerdir.

Dışarıda severek yediğimiz tavuk şinitzel, evde de kolayca yapılabilir. Özellikle çocukların çok seveceği şinitzel, sosu ve kıvamıyla yanında sadece patatesle bir akşam yemeği olabilir. Siz de evde enfes bir şinitzel hazırlamak istiyorsanız mutlaka tarifimizi denemelisiniz.

Tavuk şinitzel,oklava ya da bir bıçak kulpuyla inceltilmiş kemiksiz bir et parçasıdır. Tokmak etin içindeki lifleri parçalayarak daha yumuşak hale getirmesiyle kolayca pişen bu tarif, pratik yapımıyla da çok fazla zamanınızı almaz. Tavuk göğüs etinden yapılan şinitzel, özel sosuyla lezzetleniyor. Dışı çıtır çıtır olan şinitzeli yanında patates kızartması ya da hafif bir salata ile servis edebilirsiniz. Peki dışarıda severek yediğimiz şinitzel evde nasıl yapılır? Gelin birlikte öğrenelim…

ŞİNİTZEL TARİFİ:

MALZEMELER

4 tane tavuk göğsü
2 tane yumurta
1 su bardağı galeta unu
1 su bardağı un
1 yemek kaşığı zerdeçal
1 tatlı kaşığı karabiber
Tuz

Kızartmak için;

Sıvı yağ

YAPILIŞI

Tavuk göğsünü istediğiniz boyutlarda ince ince keserek bıçağın arka kısmı ile hafif vurarak inceltin.

Daha sonra bir kasede yumurtayı 4 yemek kaşığı suyla çırpın.

Ayrı bir kasede un ve baharatları karıştırın.

Tavuk etlerini ilk önce çırptığımız yumurtaya daha sonrada unlu karışıma bulayıp bir tabağa dizin.

Kızgın yağda iyice kızarana kadar pişirin. Sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…