Şunun için etiket arşivi: Kadın

Son yıllarda hem kadınların hem de erkeklerin en çok sıkıntı yaşadıkları alan saçlar olduğun açıklandı. Kepeklenme, dökülme, kırılma gibi çeşit çeşit sorunlarla karşımıza gelen saç problemlerine adeta doğal ilaç olacak bir öneri ile karşınızdayız. Geçmiş yıllarda kullanılan hardal yağı saç problemlerini ortadan kaldırarak saçların gür, sağlıklı ve parlak olmasına yardımcı oluyor. Hardal yağı hakkında merak edilen tüm detayları hazırladığımız haberde bulabilirsiniz.

Hardal bitkisinin tohum kısımlarından elde edilen hardal yağı, vücut ve cilt sağlığına birçok faydası bulunuyor. Antik Yunan döneminden bu güne kadar çeşitli hastalıkların tedavisi edilmesi için kullanılan hardal yağı son yıllarda saç bakımı ve saç uzatmak için de adeta mucize doğal yöntem olarak kullanılmaya başlandı. Saçlarınızdaki problemleri gidermek ya da daha güzel görünmesi için kimyasal yöntemlere başvuranlara alternatif olabilecek hardal yağı mucizesi, yemeklere katılabildiği gibi terapötik amaçlar için de kullanılabiliyor. Peki hardal yapının saç bakımına etkisi nedir ve nasıl kullanılır? Cevabı haberimizin detayları…

Uzmanların yaptığı araştırmalara göre hardal yağı, içeriğinde linoleik asit sayesinde vücutta Omega-3 yağına dönüşüyor. Bu da hem cilt kanseri riskini ortadan kaldırarak saçların uzamasına yardımcı oluyor.

Masajla cilde uygulandığında uyarı etkisi sayesinde ter bezlerini çalıştırır bu sayede vücudun sıkılaşmasını sağlar.

Saç tellerinizin daha kalın ve parlak olması için kullanabileceğiniz hardal yağı, aynı zamanda saçlarınızın hızlı uzamasını yardımcı oluyor.

HARDAL YAĞI NASIL KULLANILIR?

Her banyodan önce 10 dakika saç köklerinize masaj yaparak uygulayacağınız hardal yağı, kan akışını hızlandırarak kökleri besler. Protein bakımın bakımından oldukça zengin olan hardal yağı, saçların sağlıklı olmasını sağlar.

Günümüzün en popüler etkinliklerinden olan bekarlığa veda partileri, evlenecek olan genç hanımların en yakın dostlarıyla kendi aralarında eğlendikleri minik bir kına gecesidir. Bu gece için özel dekorasyonlar yapılmakla birlikte özel kıyafetler de tercih edilir. Peki bir bekarlığa veda partisinde, hangi tarz kıyafetler tercih edilir? En ideal kıyafet modelleri nelerdir? Gelinin en yakın arkadaşı olan nedimeler, nasıl modelleri tercih etmeli? En trend renkler neler? İşte bekarlığa veda partileri için birbirinden şık abiye elbise önerileri!

Genç hanımlar evlenmeden önce, kına gecesi dışında bekarlığa veda partisi adı altında kutlamalar da düzenlerler. Bu gecede hem eğlenirler hem de arkadaşlarıyla birlikte kına yakarlar. Bu davete gelen kişilere de bilindiği üzere nedime denir. Gelinlerin kendilerine özel hazırlanmış elbise ve aksesuarları bulunurken, nedimeler de bekarlığa veda geceleri için özel kıyafetler tercih ederler. Peki sezonun en şık elbise ve abiye modelleri nasıldır? Bekarlığa veda partilerine hangi tarz elbiseler yakışır? Sizler için; birbirinden şık bekarlığa veda gecesi kıyafetlerini listeledik. Ancak öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; bu tarz konseptler, genellikle kapalı alanlarda yapıldıkları için; askılı ya da kısa kollu abiye ve elbise modellerini seçmeniz de sıkıntı olmayacaktır. Bununla birlikte; yazın renkleri olarak bilinen pembe, fuşya, beyaz ve kırmızı da, 2019 sonbahar abiye elbise modellerinde kendisine yer bulmaya devam ediyor.

2019 NEDİME ELBİSELERİ MODELLERİ

OLEG CASSINI: 695 TL – 995 TL

OLEG CASSINI: 1.895 TL – 895 TL

OLEG CASSINI: 895 TL

İRONİ TEKSTİL: 170 TL – 200 TL

TRENDYOL: 120 TL – 100 TL

TRENDYOL: 100 TL – 120 TL

Yeni doğan döneminde sıklıkla karşılaşılan durumlardan birisi de bebeklerdeki sarılıklardır. Genellikle anne sütü sarılığı ile karıştırılan bu durum kandaki Bilirubin maddesinin deride birikmesi ile meydana gelir. Peki Bilirubin maddesi bebeklerde ne kadar olmalı? Yeni doğan sarılığı nedir? Bebeklerde sarılık nedenleri neler? Bebeklerde sarılık dereceleri nedir, hangi durumlarda sarılık tehlikeli? Bebeklerde sarılığın geçmesi için ne yapılmalı? Sarılık çeşitleri neler, sarılığa ne iyi gelir? Bebeklerde sarılık belirtileri ve sarılıkla ilgili hurafeler… Yenidoğan sarılığı nasıl fark edilir? İşte yenidoğan sarılığı hakkında bilinmesi gereken tüm bilgiler ve tedavileri…

0-28 günü kapsayan yeni doğan dönemindeki bebeklerin %60’ında; erken doğan bebeklerin ise %80’inde görülen yeni doğan sarılığı günümüzde adını sıklıkla duyduğumuz hastalıklardan biridir. Yeni doğan sarılığı genelde fizyolojik olarak kendini seyredip tehlike sınırına ulaşmaz ve 1-2 haftada kendiliğinden kaybolur iken yine de derecelerine dikkat etmekte fayda var. Bebeğin vücudundaki kanda fazla miktarda Bilirubin maddesinin birikmesi sonucu ortaya çıkan sarılık hastalığında erken teşhis ve takip oldukça önemlidir. Genelde kendiliğinden geçse de bilirubin seviyesinin zirveye çıkması ile bebekte kernikterus olarak ifade edilen beyin hasarı meydana gelebilmektedir. Yeni doğan bebekler arasında sık sık karşılaşılan sarılık durumunda anne ve babalar hemen endişeye kapılmamalı, sakin ve bilinçli bir şekilde sağlık kontrollerini sağlamalıdır. Çünkü bebeklerde görülen her sarılık tehlikeli bir durumun habercisi olmayıp normal beklenen bir durumun sonucundan da görülebilir. Peki yeni doğan sarılığı nedir? Bebekler neden sarılık olur? Bebeklerde sarılık derecesi kaç olmalı, sarılık ne zaman tehlikeli? Evde bebeklerde sarılık nasıl geçer? Sarılık olan bebeğe ne yapılmalı?

YENİ DOĞAN SARILIĞI NEDİR? BEBEKLERDE SARILIK NASIL OLUŞUR?

Özellikle de yeni doğan döneminde pek çok bebekte rastlanan sarılık durumu bebeğin anne karnında iken plasenta ile gerçekleşen bilirubin maddesinin vücut dışına atılması, buna bağlı olarak da ciğerlerin yeteri kadar gelişememesiyle ilgilidir. Vücutta fazlaca biriken Bilirubin maddesi kan ve dokularda kendini götermeye başlar iken cilt bölgesinde ve göz altlarında sarılaşma ile belirginleşir. Bebeklerdeki ‘Sarılık’ kelimesi ise buradan gelir. Yeni doğan sarılığı ya da bebek sarılığı şeklinde duyduğumuz bu durumda Bilirubin maddesi her bebeğin kanında az ya da çok dereceli bulunmaktadır.

Bu Bilirubin maddesi normal bir insan vücudunda iken karaciğer üzerinde işlenip vücuttan dışarı çıkabilecek hale gelir iken bebekler normal olarak hemen bu maddeyi atamaz ve kanda birikme oluşur. Kırmızı kan hücrelerinin parçalanması ile ortaya Biliubin anne karnındaki iken annenin karaciğeri ile temizlenirken bebek dünyaya geldikten sonra bu görev bebeğin karaciğerine ait olur. Bebeğin karaciğeri de direkt olarak bu maddeyi vücut dışına atamadığı için birikme olur. Sarı renkli pigment özelliğine sahip olan Bilirubin maddesi direkt olarak deriye nüfuz ederken fiziksel anlamda sarımsı rengin oluştuğu fark edilir.

YENİ DOĞAN SARILIĞI NASIL ANLAŞILIR? İLK ÖNCE BAŞ VE BOYUNDA…

Kandaki bilirubin maddesinin artması ile bebeklerde sarılık ilk önce baş ve boyun tarafında daha sonra gövdenin üst ve alt tarafında olmak üzere kol ve bacaklara doğru ilerler. En sonda el ve ayakları kaplayan bu sarılık normal şartlar altında doğumdan 2 ya da 3 gün fark edilmekle beraber ilk 10 gün içerisinde geçmesi beklenir. Vaktinden erken doğan ya da kilo ağırlığı az olan bebeklerde 4. ila 6. günler arasında ilk defa sarılık belirtileri görülüyor olabilir. Yeni doğan bir bebeğin kanında 1-2 mg/dl kadar Bilirubin bulunmaktadır. Bu değer 5 mg/dl’yi aştığında sarılık anlaşılması kolay hale gelir. Bilirubinin  maddesinin vücudu kaplama miktarı yer yer farklıdır.

YENİ DOĞAN SARILIK DERECELERİ:

– Bilirubin oranı 5 ile 8 mg/dl arasında ise baş ve boyun bölgesi,
– Bilirubin oranı 8 ile 10 mg/dl arasında ise gövdenin üst bölümü,
– Bilirubin oranı 10 ile 13 mg/dl arasında ise gövdenin alt kısmı,
– Bilirubin oranı 13 ile 16 mg/dl arasında ise kol ve bacaklar,
– Bilirubin oranı  yaklaşık 20 mg/dl ise eller ve ayaklar sararır.

Sarılığı daha iyi anlayabilmek için alın ya da buruna bastırılarak fark edilebilir. Eğer cilt sarı rengini alıyorsa muhtemelen hafif dereceli bir sarılık vardır. Gün ışığında bu incelemeyi çok rahat bir şekilde yapabilirsiniz.

YENİ DOĞAN SARILIĞI BEBEKLERDE NEDEN OLUR?

– Bebeklerdeki alyuvarlar çok hızlı parçalanmışsa, 

– Tedavide kullanılan bazı ilaçlar yüksek dozda verilmişse,

– Annenin kendisinde şeker hastalığı tespit edilmişse,

– Kalıtsal rahatsızlıklar görülmüşse,

– Bebeğin anne karnında geçirdiği rahatsızlıklar belirlenmişse yeni doğan sarılığı görülebilir.

YENİ DOĞAN SARILIĞI KAÇ ÇEŞİT VARDIR?

Normal (Fizyolojik) sarılık: Karaciğer gelişimi tamamlanmayan yeni doğan bebeklerde doğum sonrası 2-4 günde kendini gösterir ve 1-2 hafta geçtikten sonra kaybolur.

Emzirme sarılığı: Anne sütünü yetersiz alan bebeklerde görülen bir sarılık türüdür ve bebeğin emzirilmesi gerekir.

Anne sütü sarılığı: Bağırsak yoluyla kandaki biluribinin atılamamasıdır. Bebek dünyaya geldikten 3-5 gün sonra başlar ve  3-12 haftalık süreçte yavaşça kendiliğinden geçer.

YENİ DOĞAN SARILIĞINDA HANGİ TEDAVİLER UYGULANIR?

Yeni doğan sarılığının tedavisi için doktorlar 3 tedavi yöntemini uygulayabilir;

Fototerapi: Kandaki biriken bilirubin maddesini eritmek için fototerapi uygulanır. Böbreklerin vasıtasıyla idrar olarak vücuttan atılır. Tedavi esnasında bez hariç, tüm kıyafetler çıkartılır ve ışık tedavisi uygulanır.

Kan değişimi: Bilirubin maddesi arttığında bebeğin kanının tümünün değiştirilmesidir.

Hiperbilirubinemi: Bilirubin oluşmasını engelleyici ilaç tedavisidir.

BEBEKLERDE EVDE SARILIK NASIL GEÇER? EVDE FOTOTERAPİ

Hafif dereceli sarılık durumlarında doktor eğer bebek için tedavi önermeyebilir. Bunun için sadece birkaç adımın uygulanmasının sarılığa iyi gelebileceğini vurgulayarak anne ve babaların sarılık olan bebekler için evde yapabileceklerini şöyle sıralıyor:

Gün içerisinde en az 4 defa 15 dakika boyunca bebek güneş alan yerde tutulmalı. Direkt güneş altında bırakmadan sadece ısısında yararlanabileceği alanları seçmekte yarar var. Bunun dışında devamlı olarak emzirmeye gayret edin. Sık anne sütü alması vücudundaki Bilirubin maddesinin atılımını kolaylaştırır.

BEBEKLERDE SARILIK İÇİN EVDE BİTKİSEL YÖNTEMLER:

Bebeğin vücudundaki toksinleri dışarı atması için etkili olabilecek olan buğdayın suyunu anneler tüketebilir.

YENİ DOĞAN SARILIĞINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR!

BEBEKLERDE SARILIK HURAFELERİ…

Halk arasında yaygın olan ancak ne yazık ki yanlış olan bilgilerden birisi de sarılık olan bebeğin üzerine sarı tülbent örtmek ya da sarı renkli kıyafet giydirmenin sarılığın derecesini azaltabileceğine yönelik olmasıdır. Tam tersi bebeğin olası artan sarılığın kontrolünü zorlaştırır ve tedavi süresini uzatır.

Yeni doğan sarılığına yakalanmış olan bebeklere şekerli su içirmenin sarılığı önlediği yoktur. İlk altı aylık dönemde bebeklere kesinlikle anne sütünün haricinde şekerli su ya da başka bir şey verilmemelidir.

Yenidoğan sarılığı olan bebeklerde bu durumun geçmesi için anne ve babalar evde bebeklerini floresan ışığın altına yatırabiliyor. Tedavi amaçlı yapılan bu uygulama kısmen etkili olsa da meydana gelebilecek risklerden dolayı önerilmez.

Salatalarda, köftelerin içerisinde veya smoothielerde kullanılan maydanoz hem cilde hem vücuda olumlu yönde etkileri bulunuyor. Tam bir antioksidan kaynağı olan maydanozu cildinize uygulamak için daha fazla gecikmeyin. Peki maydanoz maskesi nasıl yapılır ve maydanozun cilde faydaları nelerdir? Detayları haberimizde…

Yoğun aroma sayesinde gerek yemeklere lezzet vermesi açısından ilave ettiğimiz gerekse çiğ olarak tükettiğimiz maydanoz, güzellik uzmanlarının yaptığı açıklamalara göre cilt sağlığını olumlu yönde etkileyen yeşillikler arasında yer alıyor. C vitamini sayesinde ciltteki ince çizgiler ve kırışıklarla izleri yok etme, azaltmada oldukça etkili olan maydanoz, hücrelerin yenilenmesini sağlayarak cildi kusursuz ve canlı görünmesine yardımcı oluyor.Aşırı uykusuzluk ve yorgunluk nedeniyle bazen de genetik olarak görülen göz altı morluklarını gidermek için maydanoz kürünü deneyebilirsiniz.

Yapılan bir araştırmada maydanoz suyunda bulunan çinko oranı oldukça yüksek olduğundan cildin kan akışını hızlandırarak hem göz altı morluklarını gidermede hem de sivilceleri yok etmede rahatça kullanabileceği öneriliyor.

Cildinizin PH değerini ve yağlı ciltlerdeki yağ oranını dengeleyen maydanoz, cilt enfeksiyonlarında da kullanılabilir.

CİLTTEKİ KIRIŞIKLAR İÇİN MAYDANOZ SUYU MASKESİ

MALZEMELER

1su bardağı maydanoz suyu
1 çay kaşığı yulaf ezmesi
4 çay kaşığı bal
3 yemek kaşığı yoğurt

YAPILIŞI

Tüm malzemeleri blenderdan geçirin. Ardından yüzünüze uygulayıp 15 dakika boyunca hiç hareket ettirmeden bekletin. Soğuk su ile temizleyebilirsiniz. 

Yüzünüzde oluşan ölü cilt hücrelerini ve birikmiş kir tabakasını temizlemek için de haftada 3 kez, en az 1 er gün ara vererek bu maskeyi deneyebilirsiniz.

CİLT LEKELERİNİ GİDEREN MAYDANOZ MASKESİ

MALZEMELER

1 bağ orta boy maydanoz
1 çay kaşığı taze limon suyu
2 çay kaşığı bal

YAPILIŞI

Bol suyun içerisinde beklettiğiniz maydanozları saplarını çıkartın ve yapraklarını bir bıçak ile ince ince dilimleyin.

Ardından kıvam alana kadar havanda ezin. İçerisine bal ve limon suyunu ekleyerek iyice karıştırın.

Temiz olan cildinize uygulayıp, 10-15 dakika boyunca bekletin.

Ilık suyla durulayabilirsiniz.

Yaz kış denemeden sık sık burnunuz yağlanıyor ve burun bölgenizde sivilceler çıkıyorsa sakın dert etmeyin. Evde uygulayacağınız birkaç yöntem ile burun yağlanması cilt problemini ortadan kaldırabilir, aynı zamanda cildinizin güzel görünmesini sağlayabilirsiniz. Peki burun yağlanması neden olur ve burun yağlanmasına hangi kürler iyi gelir? İşte soruların yanıtı haberimizde…

Burun yağlanması, beslenme tarzı, yaşam alışkanlıkları, kullanılan ilaçlar gibi nedenler dolayı ortaya çıkabilir. Uzmanlar en sık karşılaşılan bu cilt problemine T bölgesi ismini veriyor. T bölgesinde bulunan burun da aktif yağ bezelerinin daha fazla olması ve büyük gözenekler nedeniyle diğer bölgelere nazaran daha fazla görülür. Oluşan bu yağlanmayı gidermek için evde bazı maskeler ya da kürler hazırlayabilirsiniz. Genellikle pudralı veya mat ürünler kullanan kişilerin muzdarip olduğu bu durumu gideren birbirinden pratik ve etkili maskeler bulunuyor. Hazırladığımız bu yazıda burun yağlanmasına iyi gelen kürleri mercek altına aldık. Gelin birlikte inceleyelim…

BURUN YAĞLANMASINA YUMURTA AKI

İçerisinde oldukça fazla bulunan 4 vitamini sayesinde cilt lekelerinden kurtulmanıza aynı zamanda cildin yağ dengesinin eşitlenmesini sağlayan yumurta akı ile kolay bir maske hazırlayabilirsiniz. Çatal ile yumurta akını hızlıca köpük köpük olana kadar çırpın. Daha sonra burnunuza sürüp kurumaya bırakın. Kuruduktan sonra yüzünüzü yıkayın. Bu maskeyi haftada 2 defa uygulamak yeterli olacaktır.

BURUN YAĞLANMASI İÇİN SALATALIK MASKESİ

Salatalık gözenek sıkılaştırma etkisi sayesinde burun yağlanmasını kısa sürede ortadan kaldıracaktır. Salatalığı rendeleyip süzgeçten geçirin. Salatalığın çıkan suyu ile limon suyunu karıştırıp burnunuza sürün. Ardından suyla yıkayın. Her gün bu işlemi uygulayabilirsiniz.

BURUN YAĞLANMASINA YUMURTA AKI MASKESİ

Kahvaltıların vazgeçilmezi olan yumurta akı, cildin yağ dengesini eşitliyor. Küçük bir kaseye yumurtanın akını alın. Köpürtene kadar karıştırıp, sorunlu bölgeye uygulayın. Kuruyan yumurta akını ılık suyla temizleyebilirsiniz. 

Meyveler arasında en çok tüketilen aynı zamanda doyurucu etkisi bulunan muz, hem vücuda hem de cilde birbirinden inanılmaz faydaları bulunuyor. Besleyici özelliği ile bilinen muz uzmanların radarına girdi. Cilt lekelerinden sivilcelere ve daha birçok faydası bulunan muzun cilde faydalarını sizler için derledik. Duyunca çok şaşıracağınız muzun cilde faydaları ve evde muz maskesi tarifleri sadece yasemin.com’da!

Muz, zengin bir potasyum kaynağıdır. İçerdiği vitamin ve minerallerle vücuda birçok faydası bulunan muz, kalp sağlığı için doktorların da önerdiği meyveler arasında yer alıyor. Spor ve diyet yapanların da ilgi odağı olan bu meyveyi sevmeyen yoktur. Güneydoğu Asya’nın tropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen muz, ülkemizin de en çok tüketilen meyveleri arasında. Hal böyle olunca uzmanlar da severek tüketilen bu meyveyi mercek altına aldı. Sağlıktan diyete, güzellikten saç bakımına kadar inanılmaz faydaları bulunan muzun cilde olan faydalarını sizlerle paylaşıyoruz. Evde her gün tükettiğiniz muzun cilde faydalarını öğrenmek için sabırsızlanıyorsanız mutlaka yazımızı inceleyebilirsiniz.

Muzun içerisinde bulunan B vitamini sayesinde Oksidatif strese ve yaşlanmaya neden olan serbest radikallere karşı savaşarak gecikmesine yardımcı olur. Siz de yaşlılık izlerinin gecikmesini istiyorsanız mutlaka her gün 1 tane muz tüketmelisiniz.

Hassas, esnek ve aynı zamanda kızarık bir cildiniz varsa muz maskesi sayesinde bu durumu oradan kaldırabilirsiniz. Kimyasal içeren riskli kozmetik ürünleri tercih etmek yerine doğal bir meyve ile maske uygulamak cildinize çok iyi gelecektir.

Muzun içerisinde bol miktarda çinko bulunuyor. Çinko ise ciltte oluşan sivilcelerin iltihaplanmasını önleyerek mikropların uzaklaşmasına destek oluyor. Aynı zamanda bol miktarda C vitamini barındıran muz cilt sağlığını koruyarak kolajen üretimini hızlandırır.

Cildiniz için harika bir meyve olan muz, içerisinde bulunan A vitamini sayesinde cildin nem oranını artırır hem de hasar görmüş, kurumuş, matlaşmış cildi kısa sürede onarır. Cildinizin kuruluğundan ve gerginliğinden şikayetçiyseniz olgunlaşmış muz ile bir maske hazırlayabilirsiniz.

MUZ İLE YAPILAN MASKE TARİFLERİ

CİLDİ NEMLENDİREN MASKE TARİFİ

Olgunlaşmış muzun yarısını bir kasenin içerisinde ezin. Göz çevresi hariç tüm cildinize eşit miktarda uygulayın. 25 dakika kadar cildinizde beklettikten sonra yüzünüzü su ile yıkayın. Maskenin etkisini arttırmak için içerisine az miktarda bal ekleyebilirsiniz.

KURU CİLTLERE MUZ MASKE TARİFİ

1 tatlı kaşığı yoğurt ,1 ampül E vitamini ve 1 tane muzu püre olana kadar karıştırın. Yüzünüze uygulayıp 30 dakika kadar bekletin. Bekletilmiş muzu suyla temizleyebilirsiniz. 

Türk mutfağının en meşhur ve lezzetli yemekleri arasında yer alan İzmir köfte tarifini sizlerle paylaşıyoruz. Köftenin en lezzetli hallerinden biri olan İzmir köfte, nefis domates sosuyla ağızları sulandırıyor. Peki İzmir köfte evde kolay bir şekilde nasıl yapılır? Merak edenler için enfes tarifi yazımızda.

Köfteli ana yemeklerin en lezzetleri hallerinden biri olan İzmir köfte, Türkiye’nin neresinde olursanız olun mutlaka adını duyacağınız bir tariftir. Esnaf lokantalarında ve daha birçok yerde meşhur olan İzmir köfte, akşama ana yemek konusunda ne yapacağınıza karar vermediyseniz deneyebilirsiniz. Yapımı pratik olan İzmir köfte, çocuklarınızın da beğeneceği tariflerden. Genellikle pilav veya patates püresi ile servis edebileceğiniz bu tarifi, Ege Bölgesi’nin bu güzide kentine özgü enfes bir lezzettir. 

İZMİR KÖFTE TARİFİ:

MALZEMELER

500 gram orta yağlı koyun kıyması
3-4 adet domates veya 3 çorba kaşığı tuzsuz domates salçası
4-5 adet patates
Sıvı yağ 
3 dilim bayat ekmek içi
1 adet soğan
Yarım demet maydanoz
Karabiber
Kimyon
Tuz

YAPILIŞI

Kıymaları rendelenmiş soğan, ekmek içi, tuz, karabiber, kimyon ve maydanozla beraber güzelce yoğurun.

Daha sonra elinizi ıslatarak oval şekilde yuvarlayın.

Patatesleri de elma şeklinde doğrayıp, yağda kızartın. Köfteleri de kızarttıktan sonra tepsiye dizin.

Yağın içerisine domatesleri koyup suyunu çekene kadar kavurun ve bir bardak su ilave edip kaynatın.

Hazırladığınız bu sosu köftelerin üzerine döküp, 15 dakika ocakta ya da fırında pişirin.

Sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Kışın hastalıkları yenmek sandığınız kadar kolay olmayabilir. Ancak ıspanak, brokoli gibi mevsiminin değerli ve vitamin yüklü sebzeleri hastalıklara karşı vücudun direncini artırır. Şimdi de sizler için evde kolayca hazırlayabileceğiniz üstelik çok lezzetli ıspanak çorbasının tarifini hazırladık. Kış aylarında tüketilmesi gereken çok sağlıklı ıspanak çorbası tarifi:

Ispanak, içerisinde bol miktarda A, C, E ve B vitaminleri barındıran bir sebzedir. Çocukken sevmediğimiz ıspanak “Temel Reis” gibi çizgi filmler sayesinde çocukların en sevdiği yemekler arasına girmiştir. Yoğurdun yanına çok yakıştığı ıspanağı çorba olarak yapabilirsiniz. Ispanak çorbası, soğuk kış aylarında tüketilmesi gereken bir vitamin deposudur. Bütün hastalıklara karşı koruyan bu gıdayı haftada en az bir kere tüketmek gerekiyor. Yapımı çok pratik olan ıspanak çorbası küçük bebeklere de çok iyi gelmektedir.

ISPANAK ÇORBASI TARİFİ:

MALZEMELER

500 gram ıspanak
2 diş sarımsak
1 tane soğan 
Yarım su bardağı yıkanmış pirinç
3 yemek kaşığı salça
1 çay kaşığı pul biber
1 tutam karabiber
1 çay bardağı sıvı yağ
1 tutam tuz

YAPILIŞI

Bir tencere de soğanı doğrayın ve üzerine sarımsağı doğrayıp ekleyin. Ardından sıvı yağını ekleyin. Salçayı koyarak soğanla birlikte soğanlar pembeleşinceye kadar kavurun.

Ispanakları güzelce yıkayıp ince ince doğradıktan sonra yarım su bardağı pirinç ile tencereye ekleyin ve güzelce karıştırın. 

Ardından karabiber, pul biber ve tuzu koyun. Son olarak da su ekleyip orta ateşte pişirmeye devam edin.

Afiyet olsun…

Dışarıda restoranlarda yediğiniz künefeyi evde güzelce hazırladıktan sonra dışarıda yemek istemeyeceksiniz. Üstelik yapımı zor olarak düşündüğünüz künefenin püf noktalarına dikkat ettiğinizde dışarıdakilerden daha güzel olacaktır. İşte karşınızda evde künefenin püf noktaları ve pratik tarifi:

Kadayıfla buluşan dil peyniri, bir de üzerine lezzetli şerbet eklenince değmeyin ağzınızın tadına. Hatay’ın meşhur tatlıları arasında yer alan künefe, evde de kolayca yapılabilir. Yiyenin bir daha yemek isteyeceği, damak çatlatan lezzete sahip künefeyi vereceğimiz tarifle yaptığınızda siz de çok beğeneceksiniz. Künefenin püf noktaları nelerdir ve nasıl pratik yapılır? İşte cevabı…

EVDE PRATİK KÜNEFE TARİFİ:

MALZEMELER

200 gram tel kadayıf
100 gram tereyağ
200 gram dil peyniri

Şerbeti için;

1,5 su bardağı şeker
1,5 su bardağı su
3-4 damla limon suyu

Süsü için;

Antep fıstığı tozu ve kaymak

YAPILIŞI

Tarifi hazırlamadan önce mutlaka şerbeti hazırlayarak ılık hale gelmesi için kenara bırakın.

Daha sonra malzemeleri oda sıcaklığına gelene kadar bekletin.

Oda sıcaklığına gelen kadayıfla tereyağını güzelce harmanlayın.

Krep tavasını da az yağ ile yağladıktan sonra kadayıfları tavaya boşluk kalmayacak şekilde 1 cm kadar yayın.

Üzerine tabakla bastırarak dümdüz olmasını sağlayın. Kadayıflar ısındıktan sonra üzerine dil peynirlerini eşit miktarda olacak şekilde yayın.

O da biraz ısındıktan sonra üzerini tekrar kadayıf ile kaplayıp yine baskı uygulayın. Kadayıfların iç içe geçip birbirine yapıştığından emin olduktan sonra kısık ateşte her iki tarafı kızarana kadar pişirin.

Ardından sıcak kadayıfın üzerine ılık hale gelen şerbeti dökün. Şerbet çektikten sonra antep fıstığıyla süsleyerek servis edin.

Afiyet olsun…

PÜF NOKTALARI:

Peyniri fazla koyduğunuzda künefenin tadı daha güzel olacaktır.

Kadayıfların kızardığını kenarlarından anlayabilirsiniz.

Künefeye şerbet dökerken mutlaka ılık olmasına özen gösterin sıcak şerbet hamur kıvamına gelmesini sağlayacaktır. 

Künefe kadayıf ve özel peynirle hazırlanan üzerine şerbet dökülerek lezzetlendirilen bir tatlıdır. Birçok kişinin severek yediği künefeyi Lübnan mutfağında da bulabilirsiniz. Zengin sofraları ve baş döndüren lezzetleriyle akıllara durgunluk veren Lüban’dan künefe tarifini sizlerin beğenisine sunuyoruz.

Lübnan mutfağı, kepekli tahıllar, meyveler, sebzeler, nişastalar, taze balık ve deniz ürünlerinden oluşuyor. Muhteşem ve birbirinden lezzetli yemeklerin bir arada olduğu Lübnan mutfağında Türk mutfağından bir parça olan künefe de yer alıyor. Hatay künefesinin tadına yakın olan Lübnan künefesini evde pratik bir şekilde hazırlayabilirsiniz. Klasik olan künefeye benzeyen ancak tadı damaklarda kalacak Lübnan künefesini mutlaka sizler de denemelisiniz. Peki Lübnan künefesi nasıl yapılır?

LÜBNAN KÜNEFESİ TARİFİ:

MALZEMELER

Künefesi için;

400 gram künefe peyniri
300 gram kadayıf
5 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı pekmez

Servisi için;

1 yemek kaşığı toz antep fıstığı

Şerbeti için;

1 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
3-4 damla limon

YAPILIŞI

Tarifi hazırlamaya öncelikle şerbetle başlayın. Tencereye su ve şekeri kaynayana kadar karıştırın.

Ardından şerbete limon suyu sıkıp kenara alın.

Tatlıyı hazırlamak için kadayıfları robottan geçirin. Kadayıfların üzerine erimiş tereyağını ilave edip ve azar azar şerbetten ekleyerek robottan geçirmeye devam edin.

Kadayıflar macun kıvamına geldiğinde kenara alıp, tavaya yağı alın.

Pekmez karışımı sürüp, kadayıfları üstüne serin ve sıkıca bastırın. Ardından rendelenmiş peyniri ilave edip, kısık ateşte çevire çevire pişirmeye başlayın.

Peynir eridiğinde ve kadayıflar kızardığında ters çevirip servis tabağına alın.

Üzerine şerbeti gezdirip, dilimleyin. Toz antep fıstığı ile servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…