Şunun için etiket arşivi: Kadın

İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, katıldığı bir programda yine ezberleri bozan açıklamalara imza attı. Karatay, ekmeğin uyuşturucu etkisi olduğunu beyni olumsuz etkilediği yönünde açıklamalarda bulundu.

Adıyaman Gastronomi Günleri’ne katılan doktor Canan Karatay, Belediye Konferans Salonu’nda ‘Karatay Mutfağı’ adlı söyleşide açıklamalar yaptı. Karatay, faydalı bildiğimiz bazı gıdaların vücudumuza fark etmeden zarar verdiğini söyledi. Özellikle ekmeğin uyuşturucu kadar zararları olduğunu vurguladı. Ayrıca lahmacun yediği anların fotoğrafını çekip yanlış yorumlarda bulunanlar için ise “Ekmekler yangını başlatır, beyni uyuşturur, kafa bulanıklığı yapar, uyuşturucu gibi bağımlılık yapıyor. Yangını alevlendirmeye başlatır. Adıyaman’ın kavurmalı hıtabı ekmek değildir. Ben fırın ekmeklerinden bahsediyorum. Lahmacun da ekmek değildir. Ben lahmacun yedim diye fotoğrafımı çektiler, kıyametler koptu. Lahmacun ekmek değildir” açıklamasını yaptı.

TARIM İLAÇLARI VE MEYVE FRUKTOZU KARACİĞERİ YAĞLANDIRIR!

Meyve ve sebzeleri zararlı böceklerden korumak için sıkılan bazı tarım ilaçlarının ayrıca besinlerin içerdiği fruktoz miktarlarının ciddi derecede zararlı olduğunu belirtti. Bunların karaciğeri yağlandırdığı şekeri olumsuz etkilediğini söyledi. Karatay, “Meyve de yenmeyecek çünkü şekerleri yükseltiyor. Meyvedeki fruktoz, meyvelere sıkılan tarım ilaçları çok tehlikeli; alkol gibi karaciğeri yağlandırır. Doğal yağlar, kırmızı etler, zeytinyağı veya tereyağı, vücuda ve kana yağ olarak geçmez. O parçalanıyor ve gerekli yerlere asit olarak gidiyor. Yumurtanın kolesterolü 260 miligrammış günlük  kolesterol diye bir şey yok insan vücudu her gün 3 gram kolesterol üretiyor. Hayatımız ona bağlı, sindirim sitemimiz ona bağlı, beynimiz ona bağlı, gözümüz ona bağlı, hatta beyinde kolesterol üreten hücreler var. Karaciğer bozulursa kolesterollerin üretmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. 

Genellikle üst solunum yolları hastalıkları ile yaşanan öksürük hakkında merak edilenleri sizler için derledik. Yaşam kalitesini düşüren öksürüğün altında aslında birçok hastalığın yattığını biliyor muydunuz? Peki öksürük neden olur? Öksürük nasıl geçer? Öksürüğe neden olan hastalıklar nelerdir? Tüm sorunların yanıtı haberin detayında…

Solunum yolları ya da boğazda yaşanan herhangi bir deformasyon nedeniyle yaşanan duruma öksürük denir. Genellikle hastalık olarak görüle öksürük aslında solunum yollarını korur. Öksürük iki farklı nedenden dolayı ortaya çıkar. Balgamın geldiği öksürük kronik kabul edilir. Bu durum üç haftadan fazla sürer. Nezle, sinüzit, farenjit ve akciğere yabancı bir cismin kaçması ile oluşur. Kuru öksürükte ise balgam meydana gelmez Bazı uzmanlara göre öksürük psikolojik nedenlerden ötürüde yaşanabilir. Bunların dışında kronik kulak hastalığı, uzun süreli kullanılan ilaçlar ve sigara gibi kötü alışkanlıklar da neden olabilir. Süresi ve şekli öksürüğün ortaya çıkma nedenine işarettir. 

ÖKSÜRÜĞE NEDEN OLAN HASTALIKLA NELERDİR?

– Sigara nikotin bakımından zengin olduğundan akciğerlerdeki hava süzmelerini kapatmaya neden olur. Bu da akciğerde bakterilerin ve mikropların birikmesine zemin hazırlar.Balgamın oluşmasına neden olan bu ortam öksürüğün yaşanmasını sağlar. Böylece vücut rahatsızlıkla oluşan balgamı öksürük yoluyla atar.

– Mide asidinin artması ve kaslarının düzgün çalışmamasıyla oluşan reflü yemek borusundan ağza kadar gelmesine neden olur. Bu acı ve yanma nedeniyle öksürme başlar.

– Mevsimsel geçişlerden dolayı genizde iltihap birikir. Bu iltihabı artmak için refleks olarak öksürüğe neden olur. Ancak uzun süreli öksürme boğaz tahrişine ve ses tellerinde hasar oluşturur. Aynı zamanda öksürme ile iltihabın kulağa ve sinüs kanallarına yerleşme durumu olur.

– Uzun süreli kronik öksürükler ise akciğer kanserineişaret olabilir. Yani akciğer kanseri öksürüğe zemin hazırlayan hastalıklar arasında yer alır. Aynı zamanda koah ve astımda öksürüğün yaşanmasını sağlar.

– Yapılan bazı araştırmalarda ilaçlar inatçı öksürüğe neden olur. Psikolojik durumlarda da vücutta iki tip öksürme yaşanır. Biri alışkanlık diğeri ise tik olarak bilinir. Kendiliğinden ortaya çıkar. Uyku sırasında görülmez.

– Öksürüğün yaşanmasına neden olan en sık durum ise alerjidir.Alerjik rinit, alerjik bronşiyal, atopik dermatit ve besinler öksürüğe zemin hazırlar.

ÖKSÜRÜK NASIL GEÇER?

Uzun süreli öksürüklerde mutlaka bir uzmana danışılması gerekiyor. Çünkü öksürüğe neden olan bir çok hastalık vardır. Bu yüzden öncelikle öksürüğe neyin neden olduğu tespit edilir. Tedavi süreci ona göre başlar. Normal mevsim geçişlerin iltihaplanma gibi hastalıklar durumunda evde doğal yollarla tedavi edilir. Bunun dışındaki durumlarda boğaz tahribatının artmaması için bir uzmana görülmesinde fayda var. Öksürüğü önlemek için;

– Tozlu ve kirli kapalı ortamlarda uzak durmak gerekir.

– Düzenli spor ve yürüyüş yapmak ciğerleri temizler.

– Kafein ve nikotinden uzak durmak.

– C vitamini tüketimini artırmak düzenli ve dengeli beslenme

– Gün içinde 3 litre su tüketmek ancak su kesinlikle soğuk olmamalı

– Elma ve ayva kabuklarının içine bir tatlı kaşığı ıhlamur ekleyerek iyice kaynatın. Bu karışımı önceden sıkılmış yarım bardak limon suyuna ekleyip tüketin. 

– Kuru yasemin çiçeği, iki diş karanfil, bir çay kaşığı zencefil ve portakal kabuklarını kaynatın. 10 dakika kaynattıktan sonra süzüp içine bal ya

Şiddetli karın ağrısına neden olan gaz sıkışmasının neden olduğunu biliyor musunuz? Beraberinde sindirim hastalıklarını da getiren gaz sıkışması özellikle yaşam kalitesini düşürür. Peki gaz sıkışmasına ne iyi gelir? Gaz sıkışmasının belirtileri nelerdir? Gaz sıkışmasına ne iyi gelir? Sizler için gaz sıkışmasına dair her şeyi araştırdık.

Gaz sancısı yemek yerken havada olan bakterilerin mide ve bağırsaklara yerleşmesi ile oluşur. Bu durum normal sindirim dolaşımında meydana gelen bir faktördür ancak havanın atılmaması durumunda burada birikir ve sıkışır bu da şiddetli sancılarla kendini belli eder. Her yaşta her cinste görülür. Gaz sıkışması çok fazla ciddiye alınmayan bir rahatsızlıktır. Ancak gaz vücuttan atılmadığında ciddi hastalıklara zemin hazırlayabilir. Utanç verici olarak bakılan bu durum aslında sağlık açısından oldukça faydalıdır. Gaz çıkarmayan kişilerde sindirim hastalıkları meydana gelir. Ayrıca bu gaz kramplara ve şiddetli kasılmalara neden olur.

GAZ SIKIŞMASININ NEDENLERİ NELERDİR?

Karbonhidrat ve yağlı yiyeceklere bağlı gelişen bağırsakların yavaşlaması ile ortaya çıkan kabızlık gaz sıkışmasına neden olan temel faktördür. 

Bazı besinlere karşı hassasiyet gösteren mide ve bağırsaklar hazımsızlık sorunu yaşar. Bu durum sonucunda sindirim sistemi rahat hareket edemez.

Özellikle hızlı yemek yiyenler hava alışverişini vücudun ihtiyacından fazla yaparlar. Böylece vücutta fazla hava birikir. Bu hava da gaz oluşumuna neden olur.

Kuru fasulye, lahana, soğan, karnabahar, enginar, mercimek, kuru üzüm, brokoli, soğan, erik kurusu ve elma bu besinlerde fazla karbonhidrat olduğundan fazla gaza neden olur. Ayrıca patates, makarna ve pirinç gibi yiyeceklerde tekrardan ısıtılınca gaz oluşumunu artırır. 

Huzursuz bağırsak sendromu ve bağırsak iltihaplanması dışkılama sistemini olumsuz etkiler. Bu gibi durumlarda içeride biriken gaz rahat hareket edemediğinden sıkışır. Bu rahatsızlıklara; bulantı, halsizlik ve yüksek ateş gibi durumlar eşlik eder.

Regl döneminde rahim de oluşan kasılma ve sancılar alt karını olumsuz etkilediğinden burada gaz birikmesi daha kolay olur. 

GAZ SANCISININ BELİRTİLERİ?

Dışkılama da zorlanma ve ağır koku

Şiddetli karın ağrısı ve kasılma

Kasılmalara bağlı gelişen nefes alıp vermede zorluk çekme

Kaslarda ağrı

Terleme ve mide bulantısı gibi belirtilerle kendini gösterir.

GAZ SIKIŞMASI NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Belirtiler sonrası bir uzmana görünmekte fayda var. Uzmanlar ilk belirtilerde ve hafif ilerleyen gaz sıkışmasında genellikle ilaç tedavisi uygular. Aynı zamanda alerjik testi yapılır. Bazı besinlere karşı hassas olan kişilere özel diyet programı hazırlanır. Ayrıca daha yavaş ve tane tane yemek yenilmesi önerilir. 

GAZ SIKIŞMASINA NE İYİ GELİR?

Zencefil içerdiği gingerol maddesi sayesinde gaz sıkışmasına neden olan hazımsızlık ve mide nezlesine iyi gelir. Gaz sıkışması yaşayan kişi yemekten önce bir bardak zencefil çayı tüketmelidir. 

Yatıştırıcı özelliği olan papatya, gaz sıkışmasını önleyerek rahat bir dışkılama sağlar. Ayrıca papatya sadece gaz sıkışmasına değil depresyon ve strese de iyi gelir.

Kimyon tohumu çiğnendiğinde ağız içerisinden mideye kadar olan yerlerde biriken bakterileri temizler. Böylece gaz sıkışmasını önler. Özellikle sık sık gaz sıkışması yaşayan kişiler yemeklerden sonra bu yöntemi uygulamasında fayda var. 

1 tatlı kaşığı kabartma tozu ile bir bardak ılık suyu karıştırın.Günde bir bardak tüketin. Sancıya ve gaz sıkışmasına sebep olan midedeki fazla asidin azalmasında yardımcı olur.

Gaz sıkışması sırasında yavaş yavaş bir bardak ılık su içerek, sancının olduğu yere masaj yapınız.

Gaz sıkışmasını sık sık yaşıyorsanız. Dar giyinmekten kaçınınız. 

Sabah kahvaltılarında ya da çay saatlerinde atıştırmalık olarak severek yenilen kruvasanın en kolay tarifini denemek isterseniz bu haber tam size göre. Dünya mutfağının özellikle de İngilizlerin sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi olan kruvasanını denemek istersiniz mutlaka hazırladığımız tarifi denemelisiniz.

Kruvasan, ürkçe “ay çöreği, hilal açması” anlamına gelen Avusturya kökenli, hilal şeklinde olan bir hamur işidir. Dışı hamur, içi ise çikolata ile kaplı olan kruvasanın içerisindeki isteğe göre değişebiliyor. Sadece tereyağıyla yapıldığı için açma ile farkı oldukça büyük olan kruvasan kahve yanına çok yakışıyor. Fransız’ların milli unlu mamulu olan ‘croissant’, Avrupa’da özellikle Fransa’da kahvaltılarda mutlaka kruvasan çeşitlerini görebilirsiniz. Osmanlı döneminde İmparatorluğu’un Viyana’yı kuşattığı 1683 yılında Viyanalı pastacıların işgalden kurtulmaları adına Türklere ithafen yaptıkları bir çörek olan bu enfes lezzet, biçimini Osmanlı bayrağındaki ay şeklinden alıyor. Yapılış şekli itibarıyla milföy hamuruna benzeyen kruvasan, ince hamur ve yağ tabakasından oluştuğu için pişilirdiğinde 8-10 misli kabarabiliyor. Ağızda kolayca dağılan kruvasanı siz de denemek istiyorsanız mutlaka hazırladığımız tarifi incelemelisiniz.

KRUVASAN TARİFİ:

MALZEMELER

Bir paket milföy hamuru 
Sürülebilir çikolata 

Üzeri için;

Yumurta sarısı

YAPILIŞI

Kare şeklinde olan milföy hamurlarını üçgen şeklinde kesin ve 2 adet üçgen elde edin. 

Üçgenlerin içine çikolatayı sürün. İçine çikolata sürülen üçgenleri rulo şeklinde sarın. 

Kenarlarını ay çöreği şeklinde içe doğru kıvırın. 

Üstlerine yumurta sarısı sürün ve 180 derecede üzeri kızarana kadar pişirin. 

Afiyet olsun…

Diyet menülerinin baş tacı olan yulaf, uzmanların yaptığı açıklamalara ve araştırmalara göre cildi güzelleştirerek birçok sorunu ortadan kaldırıyor. Birçok kadın tarafından bilinmeyen yulafın bu faydalarını ve cilde nasıl uygulanması gerektiğini derledik. İşte yulaf ezmesinin cilde bilinmeyen faydaları…

Yulaf besin değeri oldukça yüksek hem besleyici hem de dok tutan lifli gıdalar arasında yer alır. Çok lezzetli, hazırlanması kolay ve vücudumuzun gün içinde ihtiyaç duyacağı pek çok besin maddesine sahip yulaf, kahvaltı ve ara öğünlerde tüketildiğinde vücudun metabolizmasının hızlanmasına hatta uzun süre tok tutan özelliği de vardır. Vücut sağlığına bu kadar faydalı olan yulaf, yapılan araştırmalara göre, cilde ve saçlara da faydası bulunuyor. Tüm detayları haberimizin ayrıntılarında görebilirsiniz…

 Yulaf, cildinizi sivilcelerden temizlemek için ideal bir besin kaynağıdır.

 Bir çok kozmetik ürünü doğal yulaf içerir. Yulaf anti-enflamatuar yapıdadır ve cildinizle en iyi şekilde uyum sağlar. Ciltte kaşıntı ve batma gibi sorunlar yaşayan kişiler, evde yulaf maskesi yapabilirler.

 Yulaf, cilt tonunu iyileştirmede ve cilde parlaklık kazandırmada faydalı bir besindir. Cilt bakımı için güzellik maskelerinin olmazsa olmazlarındandır. Aynı zamanda ciltteki lekeli bölgelerde daha iyi bir görünüm kazandırmada yardımcı olur.

 Yulaf ezmesi vücut losyonları, sabun ve peeling kremleri gibi bir çok bakım ve kozmetik ürününde kullanılmaktadır.

– Yulaf, sapoinler olarak bilinen doğal cilt temizleyicileri içerir. Gözeneklerin içerisine yerleşmiş istenmeyen yağ ve bakteri artıklarını temizlemeye yardımcıdır. Aynı zamanda cilde doğal bir yumuşaklık kazandırır.

 Kolayca ılık bir su içerisinde bekletilmiş yulaf ile yüzünüzü yıkayabilirsiniz. Ardından yulaf bulunmayan suyla tekrar durulamayı unutmayınız.

Muskatın mutfaklarımızda pek yeri olmazsa da aslında soslara eklenen oldukça lezzetli bir besindir. Tropik ağaçlarda yetişen muskat Uzakdoğu ülkelerinde sıklıkla kullanılır. Özellikle alternatif tıpta doğal ilaç olarak kullanılan muskatın insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Peki muskatın faydaları nelerdir? Muskat hangi hastalıklara iyi gelir? Nasıl kullanılır? Haberin detayında muskata dair merak edilen her şeyi bulabilirsin.

Hint cevizi olarak da bilinen muskat portakal ağacına benzer bir cinsteki ağaçta yetişir. Hindistancevizi ile herhangi bir akrabalığı ve benzerliği yoktur. Karayipler’de yetişen bu besinin tohumları baharat olarak kullanılır. Tohumların içinde uçucu yağ ve rezin bulunur. Etli kısmı yoğun tatlı olan muskatın koyu bir rengi olduğundan yemeklere çok az miktarda konulur. Özellikle Endonezyalılar muskatın etli kısmı ile palmiye şekerini karıştırıp güneşte kurutarak tüketiyorlar. Aşırı tatlı bir tadı var. Bu yüzden şeker hastalarına asla tavsiye edilmez. İştah açıcı özelliği olan muskat, Hindistanda tohumu öğütülerek tüketilir. Avrupa’da ise daha çok et ve patates yemeklerinde tatlandırıcı olarak eklenir. Japonya’da köri sosunun içine eklenir. Sütle beraber alındığında sin,r sistemini deforme eder. Kişinin baygınlığına neden olabilir. Uzmanlar bu baharatın kesinlikle yüksek dozda tüketilmesini tavsiye etmez. Bağırsaklarda gaz salınımını artırır. 

MUSKATIN FAYDALARI NELERDİR?

Yemeklerden sonra sıklıkla hazımsızlık yaşayan kişiler için adeta doğal ilaç görevini görür. Besleyici yapısı vardır. Yüksek dozda tüketilmedikçe bağırsak hareketlerini kolaylaştırır.

Rahat gaz çıkartmayan kişilerin rahatlamasını sağlar. Ancak uzmanlar fazla abartılmadan tüketilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Çocuklarda ve depresyon döneminde olan kişilerde yaygın olarak görülen iştahsızlık problemine doğal çözümdür.

Yüksek dozda tüketilmedikçe sinirleri yatıştırmada etkilidir. Sıklıkla stres ve depresyon gibi ruhsal durumlar yaşayan kişilerin bir çay kaşının ucu kadar yemeklerine katmaları faydalı olur. 

Tatlı ve aromatik bir tadı olduğundan tükürükteki hücrelerin kokmasını sağlar. Bu da ağzı kokan kişiler için doğal bir çözümdür. 

Adet dönemlerindeki kasık sancılarına adet kanamaları sırasındaki yüksek ağrıları dindirmede de etkilidir.

C vitamini bakımından zengin olduğundan antioksidan özelliği bulunana muskat bağışıklık sistemini temizler. Serbest radikalli hücrelerin atılmasında etkili olur. İdrar yolu ile tüm toksinleri atar. 

Özellikle kış aylarında antiseptik özelliği sayesinde grip ve soğuk algınlığına karşı vücudun direncini artırır. 

Bulantı ve kusma şikayeti olan kişilerin kısa zamanda bu rahatsızlıklarından kurtulmalarını sağlayan doğal ilaçtır.

Uzmanlar çocuk yapmak isteyen genç çiftlerin tüketmesini tavsiye eder. Hamile kalma olasılığını yükseltir. 

MUSKAT NASIL KULLANILIR?

En çok baharat olarak kullanılan muskat, kremi ve çayı da yapılır. Mutfaklardaki yerini almaya başlayan muskat, sos, kurabiye ve yemeklerin ham maddesidir. Değişik tadı olan muskatı diyette olanlar salatalarına ekleyebilir. Muskat vücudun direncini ve enerjisini artırarak diyetin daha sağlıklı geçmesini destekler. 

Mevsim geçişlerinde ve tozlu ortamlarda sürekli hapşırıp öksürüyorsanız dikkat sizde de alerji olabilir. Peki alerji nedir? Alerjik rinit belirtileri nelerdir? Kaç çeşit alerji vardır? Çevresel faktörlerden sıklıkla etkilenen alerjik reaksiyon durumları hakkında merak edilen her şeyi sizler için araştırdık. Haberin detayında alerji hakkındaki tüm soruları bulabilirsiniz.

Toz, besin, polen, hayvan tüyleri ve solunumla alınan maddelere kaşı vücudun korumaya geçtiği duruma alerji denir. Hemen hemen her yaş grubunda ve cinsiyette ortaya çıkan alerji farklı belirtilerle ortaya çıkar. Alerji kelimesi latinceden dilimize geçmiştir. Tıpta bu rahatsızlığa vücudumuza izinsiz giren maddelere karşı oluşturduğu ciddi olmayan bir rahatsızlık olarak adlandırılır. Ancak bünyeden bünyeye bu durum değişir. Vücuda alına  maddelere karşı bağışıklık aşırı antikor ürettiğinden ilk olarak vücut ısısında değişim görülür. En sık karşılaşılan alerjiler ise polen ve ev alerjileridir. Polen durumu genellikle mevsim geçişlerinde artar. Polen alerjisi nisan ayından yaz aylarının sonuna kadar yaşanır. Ev alerjileri ise; kimyasal temizlik malzemeleri, toz, gıda ve hayvan tüylerinden kaynaklı yaşanır. 

ALERJİK RİNİT NEDİR? ALERJİK RİNİT KİMLERDE GÖRÜLÜR? ALERJİK RİNİT BELİRTİLERİ NELERDİR?

Nezle ve grip benzeri belirtilerle kendini gösteren alerjik rinitte kişinin bağışıklığı düşmez. Dirençli gibi görünse de hapşırma, öksürme ve geniz akıntısı gibi durumlar yaşar. Alerjik rinitte ateşlenme olmaz. Ateşlenme nezlede olur. Yüksek ateş ise gripte ortaya çıkar. Alerjik rinitte ateşlenme dışında diğerleri hepsi yaşanır. Alerjik rinit genetiksel bir hastalıktır. Kişinin aile öyküsünde bulunan alerjik reaksiyonlar, alerjik rinit yaşama olasılığını artırır. Alerjik rinit şiddetine göre ayrılır. Kimisinde orta düzeyde geçerken kimisinde ise şiddetli ağrılara neden olur. Şiddetli olarak geçen rinitte kişinin yaşam kalitesi düşer. Sosyal aktivite yapamayacak kadar kendini yorgun hisseder. Ayrıca alerjik rinit, mevsimsel ve yıl olarak değişir. Mevsimsel yaşanan alerjik rinitler genellikle coğrafya ve iklime bağlı gelişir. Yıl boyu süren ise toz, mantar ve hayvanlardan kaynaklıdır. Hapşırma, iştah kaybı, öksürme, burun akıntısı, geniz akıntısı,gözlerde sulanma, baş ağrısı, eklem ağrısı ve göğüs ağrıları gibi belirtilerle kendini gösterir. 

ALERJİK RİNİTİ OLANLAR İÇİN KORUNMA YOLLARI NELERDİR?

Toz ve polen gibi maddelerden etkilenmemek için maske ile dolaşmak

Bulundukları ortamın sürekli hava akımını değiştirmek ve hijyenik tutma

Uyuduğu ortamı sürekli havalandırma, yatakları kokusuz maddelerle 3 günde bir yıkamak

Temizlik sırasında maske ile dolaşmak

Düzenli meyve, süt tüketerek sağlıklı beslenme ve tempolu yürüyüşlerle yapmak hastalığa iyi gelir. 

ALERJİK RİNİT TANISI NASIL KONULUR? TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Görülen belirtiler ardından bir uzmana başvurmak gerekir. Muayene sırasında uzman doktor mukoz örneği alır. Kişinin ateşi ölçülür. Kan testi ile vücuttaki enfeksiyon seviyesi ölçülür. Buna göre alerjik rinit mi, grip mi, nezle mi olduğu ayırt edilir. Burun etindeki büyüklüğe bakılır. Burun eti genellikle alerjik durumlarda yaşanır. Alerji testi yapılmaz. Herhangi bir şeye karşı olan alerjik durum ile alerjik rinit aynı rahatsızlık değildir. Bu tetkikler sonucunda uzman doktor tanıyı koyar. Daha sonra kişinin kortizona karşı yan etkisi olabileceğinden ilaç tedavisinden önce doğal yollar önerilir. Doğal çaylar bu durumda en çok tavsiye edilen tedavi yöntemidir. Alerjik rinit zamanında tedavi edilmediğinde astıma dönüşebilir. Bu yüzden uzmanlar kişinin temiz oksijen alışverişinde bulunmasını tavsiye eder. Akıntının azaltılması için sprey önerilir. Sinüs kanallarının temizlenmesi de bu spreyler sayesinde yapılır. 

Muskatın mutfaklarımızda pek yeri olmazsa da aslında soslara eklenen oldukça lezzetli bir besindir. Tropik ağaçlarda yetişen muskat Uzakdoğu ülkelerinde sıklıkla kullanılır. Özellikle alternatif tıpta doğal ilaç olarak kullanılan muskatın insan sağlığına inanılmaz faydaları vardır. Peki muskatın faydaları nelerdir? Muskat hangi hastalıklara iyi gelir? Nasıl kullanılır? Haberin detayında muskata dair merak edilen her şeyi bulabilirsin.

Hint cevizi olarak da bilinen muskat portakal ağacına benzer bir cinsteki ağaçta yetişir. Hindistancevizi ile herhangi bir akrabalığı ve benzerliği yoktur. Karayipler’de yetişen bu besinin tohumları baharat olarak kullanılır. Tohumların içinde uçucu yağ ve rezin bulunur. Etli kısmı yoğun tatlı olan muskatın koyu bir rengi olduğundan yemeklere çok az miktarda konulur. Özellikle Endonezyalılar muskatın etli kısmı ile palmiye şekerini karıştırıp güneşte kurutarak tüketiyorlar. Aşırı tatlı bir tadı var. Bu yüzden şeker hastalarına asla tavsiye edilmez. İştah açıcı özelliği olan muskat, Hindistanda tohumu öğütülerek tüketilir. Avrupa’da ise daha çok et ve patates yemeklerinde tatlandırıcı olarak eklenir. Japonya’da köri sosunun içine eklenir. Sütle beraber alındığında sin,r sistemini deforme eder. Kişinin baygınlığına neden olabilir. Uzmanlar bu baharatın kesinlikle yüksek dozda tüketilmesini tavsiye etmez. Bağırsaklarda gaz salınımını artırır. 

MUSKATIN FAYDALARI NELERDİR?

Yemeklerden sonra sıklıkla hazımsızlık yaşayan kişiler için adeta doğal ilaç görevini görür. Besleyici yapısı vardır. Yüksek dozda tüketilmedikçe bağırsak hareketlerini kolaylaştırır.

Rahat gaz çıkartmayan kişilerin rahatlamasını sağlar. Ancak uzmanlar fazla abartılmadan tüketilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Çocuklarda ve depresyon döneminde olan kişilerde yaygın olarak görülen iştahsızlık problemine doğal çözümdür.

Yüksek dozda tüketilmedikçe sinirleri yatıştırmada etkilidir. Sıklıkla stres ve depresyon gibi ruhsal durumlar yaşayan kişilerin bir çay kaşının ucu kadar yemeklerine katmaları faydalı olur. 

Tatlı ve aromatik bir tadı olduğundan tükürükteki hücrelerin kokmasını sağlar. Bu da ağzı kokan kişiler için doğal bir çözümdür. 

Adet dönemlerindeki kasık sancılarına adet kanamaları sırasındaki yüksek ağrıları dindirmede de etkilidir.

C vitamini bakımından zengin olduğundan antioksidan özelliği bulunana muskat bağışıklık sistemini temizler. Serbest radikalli hücrelerin atılmasında etkili olur. İdrar yolu ile tüm toksinleri atar. 

Özellikle kış aylarında antiseptik özelliği sayesinde grip ve soğuk algınlığına karşı vücudun direncini artırır. 

Bulantı ve kusma şikayeti olan kişilerin kısa zamanda bu rahatsızlıklarından kurtulmalarını sağlayan doğal ilaçtır.

Uzmanlar çocuk yapmak isteyen genç çiftlerin tüketmesini tavsiye eder. Hamile kalma olasılığını yükseltir. 

MUSKAT NASIL KULLANILIR?

En çok baharat olarak kullanılan muskat, kremi ve çayı da yapılır. Mutfaklardaki yerini almaya başlayan muskat, sos, kurabiye ve yemeklerin ham maddesidir. Değişik tadı olan muskatı diyette olanlar salatalarına ekleyebilir. Muskat vücudun direncini ve enerjisini artırarak diyetin daha sağlıklı geçmesini destekler. 

Susamın siyahı gibi görünen çörek otunun insan sağlığına birçok faydası olduğunu biliyor muydunuz? Peki çörek otunun faydaları nelerdir? Uzmanlar özellikle bal ile karıştırılıp tüketilen çörek otunun faydalı olduğunu vurguluyor. İçeriğinde güçlü antioksidan özellik gösteren mineral içeren çörek otu hakkında bilmeniz gerekenleri sizler için araştırdık. Haberin detayında…

Eski çağlardan beri doğal tıbbi tedavide kullanılan çörek otunun insan sağlığına birçok faydası vardır. Özellikle eski çağlarda yaraları iyileştirdiği için askerlerin çantalarına konulurmuş. Yıllık otsu bitkisi olan çörek otu, bitkinin kozalağında büyür. Olgunlaştıktan sonra kozalağı inceltir. Yağ oranı yüzde 18 olan bu ot 14 türü olan düğün çiçeği ailesinden gelir. Yapılan bazı araştırmalarda çörek otunun astım hastalığının bitirici olduğu gözlemlenmiştir. Amerika’da özel bir araştırmada kullanılan çörek otunun meme kanserine neden olduğu hücreleri yok ettiği ortaya çıkmıştır. Daha sonra modern tıp bu otun üzerine yoğunlaşıp birçok araştırma yapmıştır. Laboratuvar araştırmalarında çörek otunun kan şekerini düşürerek kanı dengelediği tespit edilmiştir. İçeriğinde yüksek miktarda; conjuge linoleik asit, thymoquinone, nigellone, melanthin, nigilline, damascenine ve tannin maddeler içermektedir.

ÇÖREK OTUNUN FAYDALARI NELERDİR?

Enfeksiyon sonucu boğazda meydana gelen öksürük ve solunum yolu hastalıklarının etkisini azaltır. Bunun yanı sıra balgam söktürücü etkisi de vardır. 

Çörek otu vücutta bulunan tüm serbest radikalleri idrar yolu ile atarak sindirimin temizlenmesinde yardımcı olur. Böylece ortaya çıkabilecek olan mide ve bağırsak hastalıklarını önler. Bunun yanı sıra bu bölgelerde daha önceden oluşan deforme risklerini en aza indirir.

Kandaki şeker hücrelerini dengeleyerek, kanı dengeler. Damarlarda tıkanmanın yaşanmamasını sağlayarak kalp rahatsızlıklarının önüne geçer. İnme, felç ve kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunlarının riskini azaltır.

Antioksidan özelliği olan çörek otu ödeme neden olan iltihabı temizler. Aynı zamanda hücrelerin yenilenmesini destekleyerek yaşlanmayı önler. Bu etkinin aynısını dermis tabakasında da gösterir. Dermis tabakasının kısa sürede yenilenmesini destekleyerek sivilce ve akne oluşumunu önler. Ayrıca ter bezlerinin sağlıklı işlemesini sağlar. 

Hazmı kolaylaştırdığından zayıflamaya destek olan besinler arasında ilk sıralarda yer alır. Yoğurtla beraber tüketilince faydası daha fazla artar.

Sinir sistemine bağlı gelişen depresyon ve panik atak gibi durumların yaşanma riskini azaltır. Böylece beyin sağlığına da katkı sağlar. 

En önemli özelliği ise yapılan araştırmalarda kanserli hücreleri yok ettiğini ve önlediğidir. Uzmanlar özellikle aile öyküsünde kanser hücrelerine sahip kişilerin bu besinden sıklıkla tüketmeleri gerektiğini vurguluyor. 

Çörek otundan elde edilen yağ ise cilt yüzeyinde meydana gelen egzama ve sedef gibi hastalıkların yaşanmaması için bağışıklığı artırır.

Çörek otunu zeytin yağı ile karıştırıp kirpik, kaş ve saçlarınıza iki günde bir düzenli uyguladığınızda daha çok gürleşmesini sağlar. Ayrıca parlak ve canlı bir görünüm kazandırır.

BAL VE ÇÖREK OTU TOZUNU KARIŞTIRIP HER SABAH…

Çörek otundan elde edilen tozu her sabah kahvaltısında bal ile karıştırıp tüketildiğinde gün boyu enerji ve konsantre seviyenizi artırır. Ayrıca hastalıklara karşı direnç oluşturur. Ayrıca salatalara omletinize ve peyniriniz üzerine serpiştirdiğinizde de aynı etkiyi alabilirsiniz. 

ÇÖREK OTUNUN ZARARLARI NELERDİR?

Melanthin büyük dozlarda alındığında zehirlidir ve nigelline ise felç yapıcıdır. Bundan dolayı çörek otu yeterli miktarlarda ara verilerek kullanılmalıdır. 

Hayattaki en temel moda parçalarımızdan biri olan kot pantolonlar, artık herkes tarafından kanıksanmış olan kombin stilleriyle ilkbahar ve yaz sezonunda karşımıza çıkmaya devam ediyor. Ancak kot pantolonlarınız için farklı stiller de denemeniz mümkün. Sonbahar sezonu için; Koton, Zara ve Trendyol gibi ünlü markaların kataloglarında farklı stillerle yer alan kot pantolon modelleri ve doğru kombin önerileri, tüm detaylarıyla haberimizde.

Pantolon modasının vazgeçilmez parçası kuşkusuz ki her zaman için kot pantolon modelleri olmuştur. Her mevsime ve her stile uygun bir şekilde eşlik edebilen bu parçalar, doğru bir kombin ile daha çok ön plana çıkabilmektedir. Peki klasikleşmiş yapısının dışına çıkarmamızı sağlayacak olan doğru kombini nasıl oluşturabiliriz? Aslına bakarsanız bunu gerçekleştirmeniz sandığınızdan da kolay. Sizler için doğru kot pantolon kombinleme tüyolarına ve ve Zara, Koton, Trendyol markalarının 2019 sonbahar kot pantolon modellerine yakından baktık.

KOT PANTOLONU DOĞRU KOMBİNLEME TÜYOLARI

Artık neredeyse bir eşofman gibi görüp giydiğimiz kot pantolon modelleri, maalesef ki yanlış kombinlerle gölgede kalıyor. Bunu önlemenin basit ama etkileyici yöntemleri var. Sonbahar sezonunda sweatshirtler, kot pantolon üzerine değil de içe doğru kombinlenir ise pantolonun üst kısmında ki hareketlilik daha ön plana çıkacaktır. Sweatshirt modasında bu yıl baskılı modelleri sıklıkla görmekteyiz bu sebeple pantolonlarınızı düz desen tercih edin deriz. Aksesuar konusundaysa boyuna bir şal şık duracaktır. 

Gömlek ve bluz kombinlerinde de aynı kombin modelini öneriyoruz. Ancak aksesuar konusunda şal değil altın ve gümüş renklerin ağırlık kazandığı bileklik ve zincirli kolyeleri kullanabilirsiniz. Bir kombini tamamlayan da şüphesiz ki ayakkabı ve çantadır. Ayakkabı konusunda ise 2 önerimiz var. Biri artık klasikleşmiş olan beyaz spor ayakkabı modelleri diğeri ise üstü açık bilekten bağlamalı, ince topuklu ayakkabılar. 

Çanta modelindeyse el çantalarını tercih edin. Sonbaharda olabildiğince çok kullandığınız omuz çantalarından artık uzak durma vakti. Yanınızda sadece sizin için gerekli olan parçaları alıp küçük bir model çantayla, pantolonunuz için hazırladığınız kombini ortaya çıkarabilirsiniz.

Haydi gelin şimdi sezonun çok satan kot pantolon modellerine ve fiyat aralıklarına bakalım:

KOT PANTOLON MODELLERİ VE FİYATLARI

ZARA: 170 TL

ZARA: 200 TL

KOTON: 100 TL – 130 TL

TRENDYOL: 90 TL – 100 TL

TRENDYOL: 100 TL